Komşuyu Yoksullaştırma Politikası
Ekonomide, kendini kurtarmak için komşuyu yoksullaştırma politikası (İngilizcesi beggar thy neighbour policy), bir ülkenin, ekonomik sorunlarını, diğer ülkelerin ekonomilerini bozacak yollara başvurarak çözmekte kullandığı yaklaşımlara verilen isimdir.
İlk kez Adam Smith tarafından
Ulusların Zenginliği adlı kitabında merkantilist ekonomi politikasının
eleştirisi olarak gündeme getirilmiştir. 15’inci yüzyıl ortalarından 19’uncu
yüzyıl ortalarına kadar geçen uzun dönemde bir yandan emperyalist fetihlerle
uzak ülkelerden değerli madenleri alıp ülkeye getirmeyi bir yandan da ithalatı
kısıtlayıp, ihracatı artırmayı özendiren merkantilist doktrin bütün Avrupa
ülkelerinin o dönemde temel politikası olmuştur. Avrupa ülkeleri ithalatı
kısıtlayabilmek için gümrük vergileri, kotalar uygulamışlardır. Zamanla bu yaklaşım,
ithal ikamesi adı altında aşağı yukarı aynı çerçevede ama daha farklı bir sunum
altında uygulanır olmuştur.
Sanayi devrimi sonrasında bu
görüşler yavaş yavaş değiştiyse de korumacılık belirli bir düzeyde devam etti.
Ülkeler, bir süre, daha çok bebek endüstri denilen yeni kurdukları sanayi
dallarındaki üretimi kollamaya yöneldiler. Zaman içinde ödemeler dengesi
sıkıntısına giren ülkeler ya ithalat yasaklamalarına veya gümrük vergilerini
artırmaya ya da kur silahını çekerek devalüasyon yoluna başvurmaya ve bu yolla
ithalatlarını düşürüp ihracatlarını artırmaya yöneldiler. Ne var ki bu çözüm
kısa süreliydi çünkü söz konusu ülkenin dış ticaret ortağı konumundaki ülkeler
de aynı silahlara başvurunca bu durum, iki taraf için de daha düşük bir dengede
buluşmak anlamına geliyordu. Devalüasyon, dünya ticaretindeki payı, diğer
ülkelerin de benzer tepki vermeye gerek görmeyecekleri kadar düşük olan
ülkelerde işe yarıyordu. Komşuyu yoksullaştırma politikası biçim veya isim
değiştirerek ikinci dünya savaşına kadar başvurulan bir yaklaşım oldu. Bu
yaklaşım, kapitalist sistemin, Adam Smith’den beri süregelen ve David Ricardo’nun
ünlü karşılaştırmalı üstünlükler teorisiyle doruk noktasına ulaşan “uluslararası
ticaret geliştikçe dünya refahı da yükselir” kabulüne aykırıydı.[[i]]
Özellikle 1929 yılında başlayan Büyük Depresyonla birlikte ülkeler, yaygın
olarak korumacılık politikalarına başvurmaya başladılar. Bu yaklaşımlar dünya
ticaretinin daralmasına ve birçok ülkede büyüme hızının gerilemesine yol açtı.[[ii]]
1944 yılında toplanan Bretton Woods Konferansında bu karşılıklı engellemeleri ve
onun yol açtığı refah kayıplarını giderebilme konusu temel tartışma konusuydu.
Bu olumsuz davranışları önleyebilmek için IMF, Dünya Bankası ve ITO
(uluslararası ticaret örgütü) kurulması planlandı. IMF’nin kuruluş amacı, geçici
ödemeler dengesi sıkıntısına giren ve döviz yetersizliğiyle karşı karşıya
kaldığı için ithalat kısıtlamalarına gitmeyi planlayan ülkelere bu geçici
sorunlarını gidermek üzere mali destek sağlamaktı.[[iii]]
Dünya Bankası’nın kuruluş amacı, II. Dünya Savaşında yıkılmış olan
Avrupa ülkelerini ayağa kaldıracak ve dünya ticaretine katılmalarını sağlayacak
destekleri vermekti. Bu işlev tamamlandıktan sonra Dünya Bankası gelişmekte
olan ülkelerin altyapı yatırımlarına destek vermek suretiyle onların dünya
ticaretine daha etkin biçimde katılmalarını sağlama işlevini üstlendi. Dünya
ticaretinde gümrük vergileri, dış ticaret düzenlemeleri gibi konulara standart
getirmek üzere önerilen üçüncü kurum olan ITO, ABD’nin kabul etmemesiyle
kurulamadı ve GATT adı altında konferanslara dönüştü. Böylece bu düzenlemelerin
sacayağını oluşturan üçlüden birisi eksik bir düzenleme olarak kaldı. Konferanslar
düzeninde yürüyen sistem 1995 yılında kurulan Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) yerini
bıraktı. Ne var ki ABD, bu örgütün düzenlemelerine uymadı, o uymayınca Çin de benzer
tavır aldı ve bu kurum yaptırım uygulayamayan bir örgüt halini alarak işlevini
yitirdi.
ABD, 2025 yılı Nisan başlarında, öteden
beri zaten dikkate almadığı DTÖ’yü iyice bir yana iterek, gümrük vergilerini artırmak
suretiyle kendi durumunu düzeltmek için komşuyu yoksullaştırma politikasını tam
anlamıyla yeniden yürürlüğe koydu. Böylece ABD, Bretton Woods’da bir anlamda
önderlik ettiği işbirliği sistemini bozmuş oldu.
Trump yönetiminin gümrük
vergilerini hesaplamakta kullandığı formül, her ne kadar diğer ülkelerin uyguladığı
vergilerle bağlantılı bir hesaba dayandığı öne sürülse de, tamamen ABD’nin o
ülkelere karşı verdiği dış ticaret açığına dayanıyor. Formülü basitleştirilmiş
olarak şöylece yazabiliriz:
Uygulanacak Gümrük Vergisi = [(İlgili
Ülkeye İhracat – İlgili Ülkeden İthalat) / (İlgili Ülkeden İthalat)] / 2
ABD’nin AB ile dış ticaret verilerini
(2024) denklemde yerlerine koyalım (milyar USD):
AB Ülkelerine Uygulanacak Gümrük Vergisi
= [(370,2 – 605,8) / 605,8] / 2 = 0,195 = % 19,5
Buradan giderek AB’ye yüzde 20
gümrük vergisi getiriliyor. Bununla birlikte bazı ülkeler için getirilen gümrük
vergisi oranlarında bu hesaplamaya da sadık kalınmayarak serbest oranlar
alınmış bulunuyor.
Aynı hesabı Türkiye’ye
uygulanacak olan gümrük vergisi oranını bulmak için yapalım:
Türkiye’ye Uygulanacak Gümrük Vergisi
= [(15,3 – 16,7) / 16,7] / 2 = 0,042 = % 4,2
Formüle göre Türkiye’ye yüzde 4
oranında gümrük vergisi uygulanması gerekirken standart (asgari) gümrük vergisi
yüzde 10 olarak belirlendiği için oran yüzde 10 olarak alınmış bulunuyor.
Bu aşamada en önemli mesele başta
Çin ve diğer uzak doğu ülkeleri ve AB olmak üzere diğer ülkelerin nasıl tavır
alacağı meselesi olarak karşımıza çıkıyor. ABD daha bu vergileri getirmeden
önce Çin ve diğer uzak doğu ülkeleri, Kanada, AB benzer uygulamaları ABD’ye
karşı misilleme olarak uygulayacaklarını açıklamışlardı. Trump yönetiminin
vergileri açıklamasından sonra aynı söylemler tekrarlandı. Çin, ABD’nin ihracatına
yüzde 34 ek vergi getireceğini açıkladı. Şimdi dünya nefesini tutmuş diğer misillemelerin
nasıl ve ne boyutta olacağını bekliyor.
Ticaret savaşları bir süredir
döviz kurları üzerinden yürütülüyordu. ABD’nin gümrük vergilerini artırmasıyla bu
savaşlar merkantilist dönemdeki yaygınlığına doğru hızla ilerlemeye başladı. Diğer
ülkelerin beklendiği gibi misilleme yapmasıyla birlikte yeni merkantilizm tam
olarak uygulamaya geçmiş olacak. Öteden beri üzerinde durduğum ortaçağa dönüş
emareleri giderek hızlanıyor.
[[i]] Bu konuda ayrıntılı bilgi
için:
https://www.mahfiegilmez.com/2018/09/ticaret-savaslar.html#more
kaleminize saglik hocam super anlatmissiniz tesekkurler
YanıtlaSilSağ olun.
SilKüreselleşme bitti diyebilir miyiz? Artık her ülke kendi yağında mı kavrulacak?
YanıtlaSilBakalım neler olacak? Ama şimdiki gidiş her konuda bir geriye dönüş olduğunu gösteriyor.
SilBence Pax Americana'nın sonuna geliyoruz. Sahiden, gelecek belirsiz.
SilŞimdi ne olacak?
YanıtlaSil- Diğer ülkeler Abd ye misilleme tarifesi koysada onlar içinde sürdürülebilir değil. Mecburen abd ile uzlaşma yolları arayacaklar.
- Yabancı şirketler ihracat yerine Abd de direk üretim yapmanın yollarını arayacaklar, doğrudan yatırım çekebilirse "aptalca bir hareket gibi görünen bu tarife işi" abd için karlı olur.
- Türkiye için herkes bu durumun çok iyi fırsat gibi görüyor ama Trump'ın 1 saat sonrasına nasıl güvenip el ovuşturuyorlar anlamıyorum.
- Eğer bu durum abd iç piyasasında daralmaya dolayısıyla enflasyona ve işsizlik verilerinin artmasına neden olursa abd misillene tarifelerine karşılık ne yapacak? eli çok zora girer.
Hiç mantıklı bir iş değil bu !
Gerçekten de mantıklı değil. Ben 1990'ların başında ABD'de Ekonomi ve Ticaret Başmüşaviri olarak 4 yıl görev yaptım. Ta o zaman bile ABD'de birçok şirket camlarına "Buy American" yazılı pankartlar asardı. O mantıksızlık Trump ile zirveye çıkınca bu noktaya gelindi.
SilMahfi Hocam bizi komşularımızın fakirleştirmesine gerek yok bizi seçtiğimiz milletvekilleri fakirleştiriyor zaten. Mesela bir kanun örneği vereceğim Fransa'da milletvekilleri klasik araba yasası çıkarıyorlar, Türkiye'de milletvekilleri hurda araba yasası çıkarıyorlar. "In France The car must be 30 years or older, be of a model that is no longer produced, and has been kept in near-original condition, without significant modifications"
YanıtlaSil👍
SilÜstat ileriye doğru hep birlikte gitmeniz gerekirken hep birlikte geriye gitmeyi tercih ettiler. Geçmişe doğru yolculuk başlasın. Bu olaylardan kimse karlı cikmaz.
YanıtlaSilOrtaçağa dönüş sadece ekonomik anlamda değil. Çoğulcu demokrasilerin yerini otokrasiye bırakıyor olmasıyla insan hakları da giderek zayıflıyor. Ne yazık ki insanların önemli bir bölümü de bu durumu destekliyor.
YanıtlaSilHocam "krizleri fırsata çevirmek " bu yazınızda ki yorumlarda da ortaya çıktı . Dünyadaki toplam ithalat toplam ihracata eşit olmuyor mu ? Sonuçta ihracatı fazla olan ülkeler çoğu konuda üstün oluyor .
YanıtlaSilTam olarak öyle değil. Olmadığını 200 yıl önce David Ricardo karşılaştırmalı üstünlükler teorisiyle ortaya koydu.
SilNe güzel anlatım. Öğretmenim sağolun.
YanıtlaSil🙏
SilSayın Eğilmez, Trump bu döneminde ABD nin ihracat yaptığı ve ithalat yaptığı ülkeleri verilen açık açısından inceleyerek, ticaret açığını dengelemek maksadıyla vergi ilaveleri getirdiğini açıkça yazdığınız için teşekkür ederim. Ancak Çin gibi Askeri açıdan düşmanı olan Ülkelerin haricindeki diğer Ülkeler için silah satışları, savunma sanayi malzeme satışlarını hariç tuttuğunu hemen görüyoruz. Eğer bu silah satışları işin içine katılsa bütçe açığı hesaplamaları terse dönecek diye düşünüyorum.
YanıtlaSilSayın Eğilmez, bilindiği üzere, Trump geçen döneminde, Avrupa Birliği Ülkelerine kendi savunmanızı kendiniz yapın, bunun için ABD sizi bedavadan korumayı kesecektir, NATO harcamalarınızı arttırın ve ABD den silah ve savunma sistemleri alın diye bastırmıştı. Bunu uygulayamadı, şimdi işi ticaret açığını dengelemek için gümrük vergilerini yükseltmeye değiştirdi.
İlaveten zengin Arap Ülkelerine neden gümrük vergisi artırımı getiremiyor? Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE, Kuveyt gibi zengin Arap Ülkeleri ABD den yüklü miktarda silah alımları yapmak zorunda bırakılıyorlar.
Belirtmeye çalıştığım, ABD ihracat, ithalat farkını öne sürerek bütçe açığını mazeret gösteriyor ancak silah satışlarını, buradan gelen büyük gelirlerini gizliyor, bahsetmiyor.
HOCAM YILLARDAN BERİ SÖYLEDİĞİMİZ, YABANCI ÜLKELERİN DEVLET POLİTİKASI VARDIR SÖZÜ, TRUMPIN ÜZERİNDEN ABD DEVLET POLİTIKASIMI SÜRDÜRÜLÜYOR.
YanıtlaSilZaman gösterecek, bakalım.
SilAraba fabrikası dediğimiz dedroit bitmiş,uçak fabrikası boeing hızla geriliyor, teknoloji fabrikaları apple,microsoft ÇİNDEN ihracat yapıyor, perakende zinciri walmartın adı anılmıyor, sağlık sektörü PANDEMİ DÖNEMİNDE çuvallamış.yeni bir hikaye gerekiyordu.İsminide TRUMP POLİTİKALARI KOYDULAR.
YanıtlaSilmahfi hocamdan muhteşem tespit.kapitalizm bitiyor derken, birden kendini hatırlatır.trumpın yaptıkları tamda budur.
YanıtlaSilTrump cash çalışıyor.adamın ağzından bir kere bile kredi kelimesi çıkmadı.fede faizi indirin diyor.yakında bankalarla ilgili bir karar alabilir.
YanıtlaSilGel de ATATÜRK'ü hatırlama ve anma.!
YanıtlaSilDünya bu sağ akıma olan ilgisini bedel ödedikten sonra yitirecek.
YanıtlaSilBedeli çok ağır olacak gibi görünüyor.
SilHemde cok
SilArkadaşlar ne kadar karamsarsınız
YanıtlaSilAmerika nın yayınladığı ilave gümrük vergileri listesi Türkiye için çok büyük şans
Düşünsenize
Çin e 34
Vietnam a 46
Tayvan a 32
Tayland a 36
Kamboçya ya 49
Bangladeş e 32
Sti Lanka ya 44
Madagaskar a 47
Burma ya 32
SIRBİSTAN a 37
Laos a 48
Botswana ya 37
TÜRKİYE YE SADECE % 10 ek vergi getirmişler
VİETNAM dan , KAMBOÇYA dan , SRİ LANKA dan , MADAGASKAR dan
LAOS tan alın AMERİKA ya satın yaklaşık ortalama averaj % 30- 35
Bu ülkelerden alıp % 10 kar marjı ile satsanız büyük kazanç
Hele SIRBİSTAN dan buraya bir tır 3-5 bin avroya geliyor
Ürünün menşeini değiştirin ve TÜRK MALI olarak burdan AMERİKA ya satın
Amerika nın bu ülkelerden ne aldığı basit bir araştırma ile bulunabilir
Bu oranlar açıklandıktan sonra bizim firmamıza olağan üstü talepler gelmeye başladı
Amerikalılar isteklerini karşılamamız için bize yalvarıyorlar , çok hızlı dönüş bekliyorlar
Amerika'nın bu ülkelerden ne satın aldığını biz basit araştırmayla bulabiliriz ama Amerika o ülkenin gelip burada üretim yapıp Türk markasıyla satış yaptığını anlamaz diyorsunuz. Güzelmiş.
Silhocam bu ülkelerin gelip türkiyede üretim yapmasıyla abd üretim dengemiz daha açılacak vergi oranıda artacak çünkü abd de sokak da çadırlarda yaşayanlar var ve devamlı protestolar başladı ben ce türkiyenin abd ile "0" vergi ihtimalini görüşmesi lazım bir kurul toplayıp bu yeni ticaret şartlarına göre abd den ne almalıyız ne satmalıyız diye bir acil yapay zeka çalışması yapıp abd ile görüşülmeli ithalat ihracatımızı farksız yapalım bizde kötü durumdayız şu kalemleri alalım şu kalemleri satalım yıl sonunda farkı "0" yapalım diye pazarlığa girilmeli "10%" gümrük vergisini "0" yapmak daha önemli diğer ülkelerin ürünlerini burada üretmek burada üretilen ürünlerin vergilerinide ilerde arttırıp ekonomimizi iyice zor duruma sokar 30% işsizimiz var bunu düşünmeliyiz abd den hiç farkımız yok bizimde ayni abd gibi bu ülkelere karşı kendimiz korumalıyız hep bu ülkelrin ürünleri 3 harfli mağazalarda artık türkiyede sadece lüks inşaat ve pahalı otomobil üretiliyor diğer tüketim malları dışardan geliyor.
Silhocam merhabalar öncelikle size ve sevdiklerinize sağlık mutluluklar dilerim.
YanıtlaSiliktisadi bilimler fakültesine başladığımdan beri hem sizi hem yazılarınızı çok severek takip ediyorum bana çok şey kattınız 22 yaşında bir maliye öğrencisiyim malum ülke gündeminden de kaynaklı bu ülkeye olan umudum da düştükçe düştü, vergi dairesinde a sınıfı bir meslek ile memur olma hayalim varken kpss'de liyakatsizlik ve alımların iyice düşmesinden kaynaklı artık mali müşavirlik düşünüyorum çünkü kpss'de atanana kadar kaybedilen her yıl benim için büyük kayıp hiç atanamayıp elde var 0 da kalabilirim bunun yerine stajımı yapar elime garanti müşavirlik mesleğimi alırım çok para kazanmak falan da inanın benim için önemli değil tek isteğim kendime insanca yaşama koşullarına sahip işe sahip olmak istiyorum insancıl çalışma saatleriyle haftada iki gün tatilim olan bir iş ama nihayetinde öncelikli hedefim bir işe sahip olmak sizce mali müşavirlik iş bulma konusunda da doğru tercih midir müşavir olduğumda iş ararken çok sıkıntı çeker miyim bu konuda yorumlarınızı merak ediyorum teşekkürler hocam.
Teşekkürler.
SilMali müşavirlik iyi bir meslek, kendi yağınızla kavrulabilirsiniz. Eğer okuduklarınızın yanına hukuk bilgisini de katabilirseniz çok iyi olur.
Mahfi bey, elinize ,kaleminize sağlık. Gayet bilgilendirici güzel bir makale olmuş,paylaşım için teşekkür ederim
YanıtlaSilTeşekkürler Adnan Bey.
SilMahfi hocam, ABD nin yeni gümrük tarifeleri Türkiye için gerçekten büyük şans mı(?) körlemesine değerlendirmeden önce bunu nasıl analiz etmeli?
YanıtlaSil1. Adım: TR- USA dış ticaret verilerini listele(X, M, Ticaret hacmi, ticaret açığı)
2.Adım: Sektörel bazda ticaret verilerimizi listele
3.Adım: Bu sektörlerde Abd'ye ihracatta rakiplerimizi bul ve rakamları karşılaştır.
4.Adım: İlgili sektörlerde diğer ülkelerdeki en büyük pazarlarımızı bul, buralardaki rakiplerimizi listele.
5.Adım: Abd için elde ettiğimiz avantaj, diğer ülkelerdeki pazar payımızı daraltabilir mi analiz et. Mesela Abd deki pazar payı daralan Çin diğer ülkelere yoğunlaşıp bizim oralardaki pazar payımızı daraltabilir mi?
ilk bakışta bu adımlar analiz için doğru mu, daha başka nelere dikkat etmek gerekiyor hocam?
ABD'ye ihracatta mallar bazında bizim fiyatlarımızla rakiplerin fiyatını karşılaştırmak da düşünülebilir.
SilFiyat karşılaştırmasını öncesi-sonrası şeklinde yeni tarifeli haliyle iki ayrı sütunda yapmak lazım o zaman. Ona göre tarife bize fiyat avantajı sağlıyor mu görmek lazım.
SilYüzde 5,8 fark da uçakla Türkiye'den ABD'ye yolcuların yanında götürdüğü 1 er kg'lık baklava için getirmiş olmalılar bu ABD'li Trump administration. Zaten ABD'liler ve Avrupalılar baklava almasada , ABD'de yaşayan Türkler yanında uçakta ABD'ye Avrupa'ya baklava götürmesede biz ucuza yesek baklavayı. 😁 İstanbul belediyesi söz konusu olunca ve şehrin pek de parlak olmayan belediye başkanlığı tarihine bakınca tahminim yine ya bir Rizeli ya bir Trabzonlu ya da bir Artvinli istanbul belediye başkanı olacaktır.
YanıtlaSilO sadece Türkiye için değil benze bütün ülkeler için geçerli çünkü asgari vergi standardı % 10.
SilREALİST OLMAK GEREKİRSE, 40 YILDIR fabrikalara ev sahipliği yapan çini devre dışı bırakıp, yeni adresleri hindistan veya afrika OLABILIRMI.nede olsa köleliğin adı değişmiyor.PATRON AYNI, İŞ AYNI, İŞÇİ AYNI, UCUZ İŞÇİLİK AYNI...........
YanıtlaSilHer şey mümkün.
SilElinize sağlık, ekonomi çevrelerininTrump yönetimini eleştirdiğini görüyoruz, ancak ABD ile AB arasında imzalanması planlanan serbest ticaret anlaşması için neden sonuca varılamadığından kimse bahsetmiyor. Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakereleri 2013'te başlatıldı, ancak 2016'da sonuçsuz kaldı. Bana sorarsanız ABD geç bile kaldı, ayrıca Trump yönetimi bu serbest ticaret anlaşmasını yakında tekrar gündeme getirecektir.
YanıtlaSilHOCAM bu yazınızdan şunu çıkartabilirmiyiz.SEN ZENGİN DEĞİLSİN, BEN FAKİRİM.
YanıtlaSil👍
Silmahfi hocam, buy america eşittir amerikan tahvilleri.satacak bir şeyleri kalmadı son 20 yıldır.yanlışmı düşünüyorum HOCAM.
YanıtlaSil👍
SilHocam dönüştürülüyormuyuz?
SilHocam ,
YanıtlaSilTeşekkürler. Birkaç sorum var.
Formülde ithalat elastikiyetini neden 4 almadınız? Referans yazıda 4 alınması tavsiye edilmiş. Verginin İthalalat fiyat geçiş katsayısı 0.25 verilmiş. Bu durumda Türkiye’nin ek vergisi 8.3 gibi bir rakam çıkıyor . Bir de formülde vergi değil de vergi değişimi olarak söylenmiş. Sizin direkt vergi olarak yazmanızın bir sebebi var mı? https://ustr.gov/issue-areas/reciprocal-tariff-calculations
Ben teşekkür ederim.
SilFormül sanki ithal esnekliğine dayanarak ve verginin ithalata geçiş katsayısına göre dizayn edilmiş hesaplamalara dayanıyor gibi görünüyor ama hiçbir anlamı yok. İthalat esnekliği neye göre hesaplandı, geçiş katsayısı nasıl bulundu gibi soruların yanıtı yok. O nedenle anlaşılırlığı sağlayabilmek için en basit şekliyle ele aldım. Çünkü hesaplamaların özü ülkeye karşı verilen dış ticaret açığını gidermeyi amaçlıyor. Gerisi bir anlamda kılıf uydurma olmuş.
Teşekkürler hocam . Çok naziksiniz.
Sil🙏
SilYaşadığımız sadece bir ticaret savaşı değil de Abd ve Çin arasındaki hegemon olma/kalma mücadelesi ise;bence bakış açımızı daha geniş tutarak ve uzun vadede ortaya çıkabilecek dinamikleri de hesaba katarak düşünmenin daha yararlı olabileceğini düşünüyorum Hocam.
YanıtlaSilTrump eliyle ilân edilen korumacılığın,yani Ricardo’nun söylediğinin tersinin,hangi koşullar altında abd lehine bir sürece evrilebileceğini merak ediyorum açıkçası.Yani abd bu kararların yanına neyi/neleri ekleyebilirse başarılı olabilir?
İki ülkenin güncel/tarihi güçlü ve zayıf taraflarını yan yana koyup bakıyorum ve şunu görüyorum: bu kapışma ekonomik olmanın ötesinde, iki devletin yönetim felsefelerinin ve dünyaya vadettikleri gelecek tahayyüllerinin de rekabeti gibi görünüyor bana.
Saygılarımla.
Almanya'nın altın rezervinin %37 si 113 milyar dolara karşılık gelen 1236 ton dolaylarındaki altını NewYork Merkz bankasındaymış. Alman CDU partisi bu rezervlere yönelik spekülatif olarak denetleme istiyor. (https://gazeteoksijen.com/dunya/almanya-abddeki-altin-rezervlerinin-gelecegini-sorguluyor-239001)
YanıtlaSilBu hafta Abd nin yeni tarifesi sonrası altın/ons 3.038 'e düştü. Altın uzmanları zaten bir düzeltme bekliyordu. Sizce daha da iner mi?
Mahfi hocam, altının durumu ne olacak, sizin beklentiniz nedir?
Her ne kadar bu şekildeki hızlı yükselişlerin ardından düzeltme gelmesi normal olsa da bu kez ortalık iyice karıştığı için düzeltmenin ne zaman olacağı konusu bir hayli karışık. Diğer ülkelerin alacağı misilleme kararlarının durumuna bakmak gerekecek.
Sil