Galileo Galilei Niçin Yargılandı?

İtalyan astronom, fizikçi, matematikçi ve filozof Galileo Galilei 1564 – 1642 yılları arasında yaşadı. Rahip olmak istediği halde babasını kıramadığından tıp okumak için girdiği Pisa Üniversitesinden matematik ve felsefe okuyarak mezun oldu. 1586’da yazdığı hidrostatik kitabıyla tanınmaya başladı. Matematikten güzel sanatlara, fizikten felsefeye kadar her alanla ilgilendi ve bu farklı alanlarda öğrendiklerinden sentezler çıkardı ve bilimin hemen her alanına katkı yapan makale ve kitaplar yazdı. Buluşları ve görüşleriyle Rönesans’ın temelini atan bilim insanları arasında en önde gelenler arasında kabul edilir.

Galilei, yeniçağın ve Rönesans döneminin insanıdır. Buna karşın tarihte geçişler öyle hemen sıcaktan soğuğa geçiş gibi aniden olmadığı için yaşadığı dönemde Avrupa’da hala ortaçağ etkileri ve kilisenin ciddi ağırlığı devam ediyordu. O dönemde Katolik kilisesi Aristoteles’in evren görüşüne yani dünyanın, evrenin merkezi olduğu görüşüne bağlılığını sürdürüyor, İncildeki açıklamaları da bu yönde yorumluyordu. Bu, yalnız kilisenin değil dönemin önde gelen çoğu bilim insanının da görüşüydü. Galileo Galilei, evrenin merkezinde dünyanın değil güneşin yer aldığını savundu. Bunu ondan önce Nicolaus Copernicus ve Tycho Brahe başta olmak üzere başka savunanlar çıkmış olsa da Galilei’nin anlattıkları çok daha yaygın ve büyük bir etki yarattı. Galilei’nin bu çok ses getiren yazıları İncil’de öngörüldüğü kabul edilen düzene ve dolayısıyla Tanrıya ve kiliseye karşı çıkma olarak yorumlandı. Galilei’nin güneş merkezli evren görüşünü açıkladığı yazıları Roma Engizisyon Mahkemesine verildi ve hakkında İncil’in, Katolik Kilisesinin görüşünden farklı biçimde yeniden yorumlanması ve bir anlamda Protestanlığın desteklenmesi suçlamasında bulunuldu.     

Papa, Galilei’yi engizisyondan kurtarmak için yeni bir makale yazmasını ve görüşlerini yumuşatmasını istedi. Galilei, kendisini destekleyen Papanın bu isteğine uyarak yeni bir makale yazdı. Ne var ki Galilei’nin bu yeni makalesi için bu kez de Papa’yı küçük düşürmeye çalıştığı yorumları yapıldı. Bunun üzerine Papa, Galilei’yi kaderine terk etti ve Galilei engizisyona çağırıldı. 

1633 yılında açıklanan engizisyon kararında düşüncelerinin İncil’e aykırı olduğu sonucuna varıldı ve bu suçu nedeniyle hapsedilmesine karar verildi. Hemen ertesinde hapis kararı, ev hapsine çevrildi ve Galilei yaşamının geri kalan bölümünü ev hapsinde geçirdi. Kararın bir başka önemli hükmüyle Galilei’nin yazdıklarının ve yazacaklarının yayınlanması yasaklandı.

Galilei davası, Giordano Bruno davası[i] ile birlikte bilim ve dini inancın en bilinen çatışmalarından birisi olarak kabul edilir. Galilei’nin görüşü aslında kendi yaşadığı döneme göre ilerici bir görüştü ama bugün için bir anlamı bulunmuyor. Bilim insanları orada durmadı, araştırmaya devam etti ve evrenin merkezi diye bir şey olmadığını ortaya koydular. Yaklaşık 14 milyar yıl önce büyük patlamayla (big bang) başlayan evrenin oluşumu devam ediyor. Son gözlemler yıldızların bizden giderek artan bir hızla uzaklaştığını gösteriyor. Buradan bakarsak dünya bize merkez gibi gelse de başka bir yıldızdan bakma şansımız olsaydı orası bize merkez gibi gelecekti. Bilgi arttıkça bilim gelişir, bilim geliştikçe eskiden doğruymuş gibi görünen görüşler de değişir. Bilim, gerçeği bulmak için uğraşır, bu çerçevede eskiden doğru sanılan bir bulgunun yerine daha doğru bir bulguya ulaşıldığında değişimi kabul eder. Önemli olan düşünebilme yetisi ve düşünceyi ifade edebilme özgürlüğünün varlığıdır.  

“Galileo Galilei modern doğa bilimlerinin babasıdır” diyor Albert Einstein. Buna karşın Galileo Galilei engizisyon mahkemesinde bilimsel çalışmaları ve bilime katkısı nedeniyle değil, yerleşik inanç ve kabullere karşı olan düşüncelerini açıkladığı için yargılandı. Aslında engizisyonun yargıladığı şey düşünce ve ifade özgürlüğüydü.

Galilei’nin o gün açıkladığı güneş merkezli evren görüşünün bugün eriştiğimiz bilim düzeyi çerçevesinde hiçbir geçerliliğinin olmaması önemli değildir. Önemli olan onun gerçeği arama çabası, yerleşik bir yanlışa karşı çıkma yolunda düşünce ve görüşlerini açıklamış olması ve yerleşik düzenin onun düşüncelerini açıklamasına karşı gösterdiği yasaklayıcı, mahkûm edici tepkidir. 

 

[i] https://www.mahfiegilmez.com/2022/06/gunes-ay-ve-gercekler-uzun-sure.html

Yorumlar

  1. Gerçeği arama çabası tüm engellemelere karşın insanlık tarihi boyunca devam edecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı gerçeği saklama çabasının insanlık tarihi boyunca devam edeceği gibi.

      Sil
  2. Sevgili üstat merhaba. Yıllar önce rahmetli Genco Erkal‘ın Galilei Galileo oyununu izlerken aklımda kalan bir bölümünü burada paylaşmak istedim.
    Sizin de yukarıda belirttiğiniz gibi talep üzerine evrenin merkezinin dünya olduğunu yazdığı yeni makalesinden dolayı bir öğrencisi kendisine “kahramanları olmayan bir millete yazıklar olsun” der. Oyundaki Galilei’nin yanıtı hep aklımda kalmıştır. “Kahramanlara ihtiyaç duyan bir millete yazıklar olsun”.
    Çok selam ve sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. Sn Hocam
    Toplumların sosyal siyasi kültürel hukuksal ve dinsel yapılanmalarını üretim ilişkileri belirler
    AvrupadaTicari kapitalizm batı Roma’nın yıkılması ve Romadan kaçan kölelerin Ticarete başlaması ile ana rahmine düşer
    Bu anlattıklarınız Ticari kapitalizmin yansıtmaya başlattıklarının siyasi sosyal kültürel hukuksa ve dinsel görüntüleridir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ticari olmayan kapitalizm nasıl oluyor?

      Sil
  4. Engizisyon sadece semavi/uhrevi dinlere özgü zulüm mekanizması değil.
    Ki ben İsa'nın dahi doğru anlaşıldığı kanaatinde değilim.
    Bugün bilim/ilim cephesinin kendi aralarında, birbirlerine engizisyon benzeri uygulamalar içinde oldukları bilinen bir olgu...
    YÖK ün Papalık Romasından ne farkı var ?
    Tıpkı Sezarın Romasından farkımızın olmadığı gibi.
    Cengiz Hanın elinde yüzlerce Atom bombası olduğunu hayal edin..
    Bilimcilerin Hiroşima ve Nagazakiye yaptığını, Dinsel Engizisyon kaçta kaçını yapmıştır ?
    Galilenin elinde C4 olsaydı Papayı havaya uçururmuydu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sezarın Romasında olsaydı arenada aslanlara yem yaparlardı.

      Sil
    2. Din siyasidir

      Sil
  5. Fizik ödülü, nobel ödülü, barış ödülü ne adla verilir, NOBEL adıyla.milyonlarca kişinin ölmesini sağlayan bombanın, dinamitin mucidi ALFRED BERNARD NOBEL.ne yaman bir çelişki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbir çelişki filan yok. modern sanayi,tıptan otomotive madencilik sayesinde gelişmiştir ve bunu Nobele borçludur.

      Sil
  6. Teşekkürler Hocam.
    Gerçekleri söylemek veya inanılan bir olgunun tersini söylemek her zaman yönetim katında olan kişilerin tahtını sallamıştır (Dini lider, diktatör, padişah veya imparator ismine ne derseniz). Eğer bu söylenen şey yönetenlerin halkı kandırıp nemalandığı alanda ise, sizi yok etmek için her türlü yolu denerler. İtibar suikasti, tehdit, şantaj, rüşvet veya ölüm. Seçim sizin.
    Sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil
  7. "Bilim, eskiden doğru sanılan bir bulgunun yerine daha doğru bir bulguya ulaşıldığında değişimi kabul eder."

    Bu açıklamanızdan şunu anlıyorum. Eğer yanlış anladıysam, lütfen düzeltiniz:

    Yüzyıllar boyunca; "enflasyonun sebep, faizin sonuç olduğu" olgusuyla yaşadık. Bu olgu işimizi gördü, iktisat biliminde, ticarette kullandık, gayet verimli sonuçlar da aldık.

    Fakat,

    2025 yılı itibariyle bu olgu, artık yeterli gelmiyor.

    Şimdi, yeni bir paradigma değişikliğinin ortasındayız.

    "Enflasyonun sebep, faizin sonuç olduğu" olgusu, vazifesini tamamladı. Artık, "iktisat teorileri müzesi"nde sergilenmek üzere, layık olduğu camekâna kaldırılmalıdır.

    2025'den itibaren, "faizin sebep, enflasyonun sonuç olduğu" olgusu geçerlidir. İktisat bilimi ile uğraşan herkes de, ticaretteki bütün aktörler de, kararlarını bu yeni olguya göre almalıdır.

    Yeni paradigma, budur. Ve uzun yıllar sürecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hala mı aynı yerdesiniz? 2 yıldır o büyük hatanın yol açtığı faciayı ödüyor toplum. Ve siz hala aynı yerdesiniz. Ya da kendi aklınızca bizimle dalga geçiyorsunuz.

      Sil
    2. Siyaseti aklın ve mantığın önüne koyunca gelen yorum da bu oluyor tabi. Hangi veriye bakarak bu sonuca ulaştığınızı açıklarsanız biz de aydınlanalım.

      Sil
  8. Mahfi bey galileo'ya kafa yormuyorum. Nazım hikmet neden sürgün edildi. Sabahattin ali neden öldürüldü. Bugün neden sahip çıkılıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Galileo'dan farklı değil nedenleri. Kurulu düzenin kabul edip empoze ettiği görüşlere karşı görüşlerle ortaya çıktıkları için sürüldü ve öldürüldüler. Bugün artık komünizm tehlike olarak görülmediği için sahip çıkılıyor. Tehlike olarak görülmeye başlasın yeniden karalama kampanyaları başlar.

      Sil
    2. Komunist diye sürüldü bugünse ifade özgürlüğü olduğundan suçlu kabuledilmiyorlar.

      Sil
  9. Güzel yazmışsınız lakin son bir paragraf eksik kalmış gibi. Bu yazıyı (günümüze yorumlayarak) yazmaktaki ana amacınızı, yazının sonuna bir paragraf daha ekleyerek yazmak isteseydiniz; bu paragraf nasıl olurdu?

    YanıtlaSil
  10. Günümüzün Galileo'ları kim peki, o kısım eksik mi kalmış?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı yorumları okura bırakmak gerek.

      Sil
    2. Bilimsel düşünceyi her şeyin üstünde tutan, bilime inanan ve gerektiğinde bedel ödeyen herkes Galileo değil mi?

      Sil
  11. Kaçıncı yüzyıldayız hala özgür düşünce baskı altına alınıyor ve ifade özgürlüğü de kısıtlanıyor. İnsanlara korku verilerek muhalif düşüncenin susturulması isteniyor; böylece toplumun da tek düze düşünmesi amaçlanıyor. Oysaki insanlık ilerlediyse özgür düşünce olduğu için ilerledi. Dolayısıyla özgür düşünce olmadan ilerleyemeyiz. Koskoca dünyaya küçücük bir kapı deliğinden bakmak durumunda kalırız; geri kalırız. Bu yüzden fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller yetiştirme sorumluluğumuz (mecburiyetimiz) vardır. İfade özgürlüğü kısıtlanmamalı ve muhalif düşünceler de susturulmaya çalışılmamalıdır.

    YanıtlaSil
  12. Hocam ekonomik şiddetten nasıl korunabiliriz?

    YanıtlaSil
  13. Hocam MB yılsonu enflasyon hedefinde 3 puan artışa gitti,böyle aylık üçer puanlık artışlarla yılsonu hedefleri tutturmak daha kolay olurmu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her artış, hedeften de o kadar uzaklaşmak demek.

      Sil
  14. Brunoyu da yakarak öldürdüler , Bruno hala yaşıyor, engizisyonu lanetle anıyoruz.

    YanıtlaSil
  15. Mahfi Hocam 150 Milyar dolar borcu bulabilecek miyiz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı

Osmanlı'dan Devraldığımız Borçlar