Devasa Bütçe Açığı Nasıl Finanse Edildi?

Öncelikle merkezi yönetim bütçe dengesini, faiz dışı dengeyi gösteren denklemleri ve bütçe dengesinden bütçe nakit dengesine geçişi gösteren denklemleri yazalım (bütçe nakit dengesi az bilinen bir dengedir ama çok önemlidir çünkü sonuçta finanse edilmesi gereken denge odur.)

Bütçe Gelirleri = Vergi Gelirleri + Diğer Gelirler

Bütçe Giderleri = Faiz Dışı Giderler + Faiz Giderleri

(Faiz Dışı Giderler = Personel Giderleri + Cari Giderler + Yatırım Giderleri + Transferler)

Bütçe Dengesi = Bütçe Gelirleri – Bütçe Giderleri  [1]

Bütçe Nakit Dengesi = Bütçe Dengesi + Bütçe Emanetleri – Avanslar [2]

(Bütçe emanetleri, o yıl bütçesine gider yazıldığı halde henüz nakden ödenmesi yapılmamış işlemleri, avanslar ise nakit olarak ödenmiş ama henüz gider belgesi düzenlenmediği için o yıl bütçesine gider yazılmamış olan ödemeleri gösterir.)

Şimdi 2024 verilerini tabloda gösterelim (veriler HMB sitesinden alınmıştır: https://ms.hmb.gov.tr/uploads/2025/01/2024-Aralik-Aylik-Butce-Gerceklesme-Raporu.pdf)


2024 yılında merkezi bütçe (genel bütçe + özel bütçeler + bağımsız kurumlar bütçeleri) gelirleri toplam olarak 8.671 milyar lira tahsil edilmiş. Bu gelirlerin yüzde 97’si genel bütçe gelirlerinden onun da yüzde 87’si vergi gelirlerinden yüzde 13’ü diğer gelirlerden (kiralar, satışlar, cezalar vb.) oluşuyor.

2024 yılının toplam bütçe giderleri 10.777 milyar lira olurken bunun yüzde 88’i faiz dışı giderlerden, yüzde 12’si faiz giderlerinden kaynaklanmış görünüyor.

Şimdi bunları [1] numaralı denklemde yerine koyalım:

Bütçe Dengesi = 8.670,9 – 10.777 = - 2.106,1

Demek ki merkezi yönetim bütçesi 2024 yılında 2.106,1 milyar lira açık vermiş.

2024 yılında bütçe emanetine alınmış (bütçeye gider yazılmış ama parası ödenmemiş) 247,5 milyar lirayı nakit dengesine ulaşmak için bütçe dengesinden çıkarmamız gerekir. Avans olarak nakden ödenmiş olan (parası ödendiği halde henüz bütçeye gider yazılmamış) 133,3 milyar lirayı da nakit dengesine geçerken açığa eklememiz gerekir.

Şimdi bu verileri [2] numaralı denklemde yerlerine koyalım:

Bütçe Nakit Dengesi = - 2.106,1 + 247,5 – 133,3 = - 1.991,1

Demek ki 2024 yılında bütçe nakit açığı 1.991,1 milyar lira olmuş.

Gelelim bu nakit açığının nasıl finanse edildiğine. Bunu hesaplayabilmek için yeni bazı denklemler yazmamız gerekir:

Merkezi Yönetim Bütçe Finansmanı = Merkezi Bütçe Nakit Dengesi – Borçlanma (Net) + Borç Verme (Net) + Özelleştirme Geliri + TMSF Gelir Fazlaları + Kasa/Banka ve Diğer İşlemler

Bu denklemdeki işaretler bütçe nakit dengesinin açık veya fazla verişine göre değişir.

Denklemdeki borçlanma kalemi (iç ve dış borçlanma) net olarak alınyor yani yıl içinde alınan borçlardan yıl içinde yapılan borç ödemeleri düşülüyor, kalan tutar net borçlanma olarak alınıyor. Hazine, eğer bir kurum veya kuruluşa borç vermiş veya almışsa o da net olarak bu denkleme ekleniyor. Yıl içinde özelleştirme geliri olarak tahsil edilenler ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından tahsil edilmiş tutarlardan Hazine’ye aktarılan miktarlar varsa bunlar da ekleniyor. Bunlara ek olarak eğer kasa mevcudu veya bankadan (TCMB’deki Hazine hesaplarından) kullanım yapılmışsa o da katılıyorr.

Buna göre 2024 için finansman denklemini şöyle yazabiliriz:

Merkezi Yönetim Bütçe Finansmanı = - 1.991,1 = 1.743,1 - 0,7 + 0,0 + 0,0 + 248,7  

Böylece bütçe nakit açığı 2024 yılında tümüyle finanse edilmiş oluyor. Bu finansmanın yüzde 87,5’luk bölümü net borçlanmayla yüzde 12,5’luk kısmı da kasa/banka mevcudundan kullanılarak karşılanmış durumdadır. Borçlanmada büyük ağırlık (yüzde 93) iç borçlanmada bulunuyor. Uzunca sayılabilecek bir süredir Türkiye’nin net dış borçlanma oranı giderek geriliyor ve Türkiye net dış borç ödeyici konumuna doğru ilerliyor.

Bütçe konusunda bütçe açığından da daha önemli kavram faiz dışı denge kavramıdır. Burada faiz giderleri hariç tutularak durum tespiti yapılır. Bunu şöyle bir denklemle yazabiliriz:

Faiz Dışı Denge = Bütçe Gelirleri – Faiz Dışı Giderler

Şimdi tablodaki ilgili verileri bu denklemde yerlerine koyalım:

Faiz Dışı Denge = 8.870,9 – 9.506,6 = - 835,7

Demek ki 2024 bütçesinde hiç faiz ödemesi olmasaymış bile bütçe 835,7 milyar lira açık verecekmiş. Bir başka ifadeyle bütçe gelirleri, faiz ödemeleri sıfır olsa bile bütçe giderlerini karşılayabilecek durumda değilmiş. 

Buraya kadar denklemler ve tablo eşliğinde anlattığımız dengeleri şimdi bir de şekil üzerinde gösterelim (kolaylık olsun diye rakamları yuvarladım.)

Denk Bütçe Doğrusu üzerindeki her noktada gelirler ile giderler birbirine eşittir, dolayısıyla bu çizgi üzerinde kalındığı sürece bütçe açığı ya da fazlası söz konusu olmadığı için bir finansman yükümlülüğü de doğmaz.

2024 bütçesinde tahsil edilen 8,7 trilyon liralık gelire karşılık 8,7 trilyon liralık da gider yapılmış olsaydı Denk Bütçe Doğrusu üzerindeki A noktasında denge sağlanmış ve bütçe denk olarak tamamlanmış ve borçlanma gibi ek finansman gereksinimleri olmazdı. Ne var ki bütçe emanetleri ve avans hesapları düzeltmesi sonrası nakit cinsinden giderler toplamı 10,7 trilyon lira olmuş ve Denk Bütçe Doğrusundan uzaklaşılarak B noktasına geçilmiştir. A ve B noktaları arasındaki gider fazlalığı (nakit açığı) 2 trilyon liradır ki bu finanse edilmesi gereken bütçe nakit açığını ortaya koymaktadır. Bu 2 trilyon liralık nakit açığının yüzde 88’e yakın kısmı borçlanmayla ve kalanı da Hazinenin kasa ve banka hesaplarında bulunan nakdiyle karşılanmıştır.    

Yorumlar

  1. Devlet de halkı gibi işi borçla yürütüyor doğru mu anlıyorum hocam .

    YanıtlaSil
  2. Hocam elinize sağlık. Borçlanarak ülke yönetmeye devam. Herkes babasının çiftliği gibi kullanıyor. Çiftliğinde Ali babanın sürüleri var.Bence bir uzaylı bekleniyor.saygılarımla. Fatih. Demirtaş

    YanıtlaSil
  3. Borçlanma ekonomisinin doğal sonuçlarından birisi de budur.

    YanıtlaSil
  4. Bu tabloda, TVF (Türkiye Varlık Fonu) hangi göstergenin içinde ? İçinde mi ?
    Örtülü Ödenek, hangi göstergenin içinde ?
    Sevgi ve saygı ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TVF burada yok. Örtülü ödenek faiz dışı giderler arasında ama örtülü olduğu için miktarı ve kullanım şekli bilinmiyor.

      Sil
  5. Biz bu kategoriye girmiyoruz ama enflasyon vb. sorunumuz olmadığı dönemler için yatırıma dönüştürülebilir tasarrufları düşük bir ülke olarak denk bütçeye takılıp kalmak yerine makul finansman kaynaklarıyla borçlanarak kaldıraç etkisi yüksek alanlara yatırım yapılması (enerji maliyetlerini düşüren yada büyüklüğü nedeniyle özel sektör tarafından yapılamayan bilişim alanındaki yatırımlar vb.) şirketlerde olduğu gibi kamuda da daha faydalı olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olur tabii ama yatırımlar bu dediğiniz kriterlere uygun yapılmıyor.

      Sil
  6. İç borçlardan kasıt nedir hocam? Devlet iç borçları kimlerden alır? Kimlere faiz ödüyoruz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hazine, bütçe açığını finanse etmek için tahvil ve bono ihalesi açarak borçlanıyor. Bu tahvil ve bonoları ihaleden bankalar alıyor ve ikinci elden vatandaşlara satıyor.

      Sil
  7. İç piyasanın sıradan ticaret yapısı ile devlet yönetimi zihniyeti arasında hiç fark yok gibi geldi bana.
    Sıkışınca iş hacmını mal ile büyüt borç gözükmesin (devlet içinde enflasyon oyunu gibi).
    Borcu, borç ile ötele, günün sonunda işler iyi şükür mantığı.!
    Teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  8. "Uzunca sayılabilecek bir süredir Türkiye’nin net dış borçlanma oranı giderek geriliyor ve Türkiye net dış borç ödeyici konumuna doğru ilerliyor."
    Güzel haberleri özlemişiz hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne gerilemesi. Turkiyenin dis borç stoku 550 milyar dolar. İç borcu 300 milyar dolara gidiyor. Kaldı ki gsyh hesaplaması enflasyon hesaplaması gibi yanlış ve enflasyon düşük gösterildiği gibi gsyh de olduğundan yüksek gösteriliyor. Merkezi borç stoku bunlar yerel yönetimler tarafının İç dış borç stoku hakkında net bilgi var mıdır. Yoktur.

      Sil
    2. Var ama güncel değil o bilgiler geriden geliyor.

      Sil

    3. Güncel verileri içeren linki aşağıda bırakıyorum hocam;
      www.economydata.com/turkey/2024/governmentdebt/localadministrations/hghghc_jlp52kfk

      Sil
  9. "Demek ki 2024 yılında bütçe nakit açığı 1.991,1 milyar lira olmuş." GSYH'mize kıyasla çok yüksek bir rakam değil neyse ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi tabi . Gsyh miz de enflasyon gibi manipule ediliyor. Bütçe açığımız gsyh nin yaklaşık %5 i kadardır. Üstelik devasa vergilere verginin vergisine iğneden ipliğe zamlara stopajlarin sürekli artırılmasına haraç artislarina gss adı altında işsiz insanlardan bile haraç alınmasına rağmen ciddi bir açık var. Ya bu halk ne zaman polyannaciliktan çıkacak da gerçeklerle yüzleşmeye başlayacak sayın hocam. Tekrar ediyorum turkiyenin merkezi yönetim yerel yönetimler özel sektör işletmeleri VS İç dış finansal yükümlülüğü gsyh nin % 85 i ve uzeridir. Yani bu ülkenin her 100 lirasının 80 85 i borç ve faizini gidecektir. Eh bu da ülkede tasarruf açığının artarak devamı demektir. Kendi kendimizi kandırmayalım dağa ne kadar devam.edecegiz.

      Sil
    2. % 4 ,2 düşük bir oran değil. Ama asıl sorun faiz dışı açık veriyor olmamız. Yani hiç faiz ödemesek bile bütçe açık veriyor.

      Sil
  10. HOCAM 2025 BÜTÇE AÇIĞI TAHMİNİZ VARMI.

    YanıtlaSil
  11. SAYIN HOCAM DAVOS ZİRVESİNDEN EKONOMİYE DAİR BİR SÜPRİZ ÇIKARMI.

    YanıtlaSil
  12. Muhasebenin temel kuralı, kasada para varsa borçlusun, kasada para yoksa ALACAKLISIN.Biz hangisiyiz HOCAM.

    YanıtlaSil
  13. Mahfi hocam bütçe fazla vermiş olsaydı, neyi doğru yapmış olurduk.

    YanıtlaSil
  14. Sayın hocam, kaleminize sağlık. Son aylarda merkez bankasının rezervleri şöyle arttı böyle arttı diye haberler düşüyor önümüze. Bu rezervler bizimse neden bunları kullanmak yerine borçlanıyoruz? Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu rezervlerin çok büyük bölümü bankalara ait, bir bölümü ödünç. Öte yandan bunları yakın geçmişte kullandık ve feci bir sonuç çıktı karşımıza.

      Sil
  15. Bizler, siyasiler, iktidar sahipleri en iyi neyi biliyor?

    Cenaze namazı kılmayı. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  16. bu EKONOMİNİN sürdürebilirlik bir tarafı kalmadı.Acil bir eylem planı gerekmezmi HOCAM.

    YanıtlaSil
  17. BÜTÇE AÇIĞINI KAPATMAK İÇİN,HALKA AĞIR VERGİ, MEMURA, EMEKLİYE DÜŞÜK MAAŞ. ASLINDA, EKONOMİYİ YÖNETMEK KOLAYMIŞ.............

    YanıtlaSil
  18. BORCUN BÜYÜK KISMI FAİZLERE GIDIYOR.FAİZ HERYERDE, BAŞA BELA BİR MUSİBET.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında borcun büyük kısmı faize değil kamu kesimindeki aşırı israfa gidiyor.

      Sil
  19. Borçlanarak süreci devam ettirmek biz gibi olan ülkelerde sıradan bir hal aldı borçta içeriden karşılanıyor iç borçlanma,sağlıklı bir hal alması için sürecin ekonominin sübvansiyonların sıfıra indirilmesi(mümkünse) yapılamıyorsada gelir kaynaklarını arttırmak gerekiyor Şimşek ve ekibide bunu yapıyor mevcut siyasal rejimde mükemmeli yapıyor Şimşek ve ekibi(Eleştirebilirsiniz fakat otokrat liderler altında alınacak maksimum verimi alma adına yapılabilecekler ancak bunlar).

    YanıtlaSil
  20. BH (Bosna Hersek)'te 2024 yılı yıllık enflasyonu %2.4 olarak gerçekleşti. Asgari ücrete ise %66 oranında zam yapıldı. Böylece ücretli çalışanların alım gücü muazzam şekilde yaklaşık 2/3 oranında arttırılmış oldu. Zaten kölelik de ancak böyle sonlandırılabilirdi. Ben hayatımda halkı bu kadar düşünen bir iktidar görmedim. Sonra baktım ki Bosna Hersek devlet başkanı Denis Becirovic bir sosyal demokratmış. Sonuç tahmin ettiğim gibi çıktı.

    Şu anda patronlar (küçük esnaf) sokaklarda asgari ücrete yapılan zammı protesto ediyorlar. Güldüm. Çünkü hayatında böyle bir sahneyi hiç görmemiştim. Hep tersini görmüştüm. Demek ki dünyayı tersine çevirecek liderler de varmış. Bundan sonra büyük ihtimalle küçük esnafların sayısı azalabilir ve bunlar büyük şirketlerin ücretli çalışanı olabilirler. Zaten küçük esnaf ayakta kalsın diye halkın ezilmesi ve alım gücünün düşürülmesi kabul edilemezdi ve bu sömürü düzeninin sonlandırılması gerekiyordu. Darısı Türkiyenin de başına.

    Türkiye'de sigorta prim süresi hariç küçük esnaf korunmakta ve özel sektör maaşlarına da buna göre bir ayar çekilmektedir. Oysaki sigortasız işçi çalıştırma ya da kaçak işçi çalıştırma büyük şirketlerde olmaz (varsa bile çok azdır) bunlar daha çok küçük işletmelerde olur ve küçük esnaf ayakta kalsın diye de halk aza tahammül bırakılır. Böylece halk her türlü sömürülmüş olur. Gerek düşük ücretlerle gerekse güvencesiz ve fazla çalışma koşulllarıyla. Adaletsizliği körükleyen bakış açımızı değiştirmeliyiz. İnsanların boğaz tokluğuna değil, insanca ve insani standartlarda yaşamasını istiyorsak halkçı düşünmek gerekiyor. İdeolojimiz ne olursa olsun. Denis Becirovic bu açıdan benim için gerçek bir liderdir. Sizin Bosna Hersek hakkındaki yorumunuz nedir hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok küçük ve az nüfuslu bir ülke, yönetimi nispeten kolay ama bir kez gittiğimde insanların trafiğe gösterdiği saygıya çok şaşırmıştım. Kurallara uyuyorlar. Nereden baksanız Avrupalı bir ülke. O nedenle enflasyonunu düşüklüğü de şaşırtıcı değil.

      Sil
    2. Avrupayı filan unutun artık tek rakibimiz ABD.

      Sil
  21. Hocam yazı ve yorumlarınızdan anladığım kadarıyla kamuda israf olmasaydı bu kadar borç olmaz ve bu kadar açık da vermezdik. Kamu israfı hakkında da bir yazı yazabilir misiniz? Türkiyedeki kamu israfı ne boyuttadır, herkes öğrensin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çok belalı bir iş. Ucunun uzandığı yerler tehlikeli olabilir.

      Sil
    2. Aynen hocam, şu kısımlarda israf var, kamu zararı var deseniz sabahına ifadeye çağrılır sizden belgesi nerede denilip gözaltı yapılır. Takipçi sayınızın yüksek olması kamu oyu oluşturabilme gücünüzün varlığı bile artık yazdıklarınızda yeteri suçlamaya dayanak oluyor.
      İşin bu kısmı siyasilere bırakılmalı. Zaten bunun için seçiliyorlar.

      Sil
    3. Neden ki? Kamu harcamalarının ne kadar olduğu bilinemiyor mu? Örtülü ödenekten mi yapılıyor?

      Sil
  22. Hocam , çözemediğim konu "özelleştirme geliri " gelir olur mu ? Mirasyedi üste ilave etmeden harcarsa serveti bir süre sonra tükenir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Suriyeliler Ülkelerine Dönerse Ekonomiye Etkisi Ne Olur?