Damnatio Memoriae

Damnatio Memoriae, hatıranın lanetlenmesi anlamına gelen Latince bir deyim. İnsanların, kendilerinden önce yaşamış olanları ve onların yaptıklarını silmek için onları kötüleyerek topluma farklı şekilde tanıtmak amacıyla girişilen eylemler için kullanılıyor. Çok eski tarihlerden beri başvurulan bir eylem olsa da ifade edilip tanımlanması Roma İmparatorluğu döneminde olmuş ve sevilmeyen imparatorların lanetlenerek tarihten silinmesini sağlamak için bu yolda pek çok girişim yapılmış.

Damnatio memoriae eylemlerinin en bilinenlerinden birisi İmparator Caligula için yapılanlardır. Ahlâksızlığı, acımasızlığı ve despotluğuyla bilinen Caligula, 41 yılında muhafızları tarafından öldürüldükten sonra hakkında ciddi bir kötüleme ve karalama kampanyası başlatılmak istendiyse de bu girişimler, onun yerine tahta geçen amcası Claudius tarafından önlendi. Buna karşın hakkında olumsuz pek çok şey anlatıldığı için Caligula’nın aşağılanmasının önü alınamadı.

Mısır’da 18. Sülalenin firavunlarından Akhenaton ölümünden sonra benzer bir lanete uğramıştı. Akhenaton tahta geçişinden bir süre sonra o zamana kadar Mısır’ın resmi dini olan çok tanrılı Amon dinini tek tanrılı Aton diniyle değiştirmeye çalıştı. Bunda tam olarak başarılı olduğu söylenemez. Çünkü ölümünden sonra yeniden Amon dini Mısır’da egemen oldu, Aton dinine geçenler de Amon dinine geri döndüler. Ölümünden sonra Akhenaton için lanetleme ve unutturma sistemi işlemeye başladı. Adını unutturmak için çeşitli yerlerdeki hiyeroglif yazılarında adının yer aldığı kartuşları[i] kazıdılar.

Adolf Hitler, Benito Mussolini ve Josef Stalin, ölümünden sonra lanete uğrayanların en ünlülerindendir. Heykelleri kırıldı, resimleri kaldırıldı, ölümünden önce neredeyse onlara tapanlar bile aleyhlerinde konuştular. Benzer bir kaderi paylaşanlar arasında İspanya’yı uzun yıllar diktatörlükle yöneten Fransisco Franco, Portekiz’i diktatörlükle yöneten Antonio de Oliveira Salazar, Şili’de Salvadore Allende’yi devirip yerine geçen ve ülkeyi diktatörlükle yöneten Augusto Pinochet, Irak’ta dikta rejimi kuran Saddam Hüseyin ve Suriye’de benzer bir rejimin başında bulunan Beşar Esad’ı sayabiliriz. Bunların hepsi iktidarda oldukları sürece halkının nefretini çekmiş ama ancak iktidardan düşünce lanetlenmiş yirminci yüzyıl diktatörleridir.

Son Osmanlı Padişahı Vahdettin, tahtı bırakıp İstanbul’u terk ettikten sonra lanetle anıldı. Ülkesinin kurtuluş savaşına destek vermemiş bir padişahın böyle bir akıbete uğraması şaşırtıcı değil. Bugün o lanetlemeyi tersine çevirmek, bir çeşit laudo memoriae’ye (hatırasını yüceltmek)[ii] dönüştürmek için ciddi çaba olsa da bunun toplumun büyük çoğunluğuna kabul ettirilmesi mümkün görünmüyor. 1950 – 1960 yılları arasında Başbakanlık yapmış olan Adnan Menderes, 1960 yılında askeri darbeyle iktidardan düşürüldükten sonra hakkında yaygın bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu kampanya, idamından sonra da devam etti. Aradan yıllar geçti, bu kez lanetlemeyi tam tersine dönüştürme çabasına girişildi. Menderes’in durumu Vahdettin’den çok farklı: Menderes, demokrasiyi askıya almaya çalışmak, basını susturmak gibi girişimlerde bulunduysa da vatana ihanet gibi bir uygulama içinde olmadı. O nedenledir ki toplum, Vahdettin’e göstermediği iade-i itibar refleksini Menderes’e gösterdi.

Kamu yönetiminde görev yapan siyasetçiler ve gerek kamu kesiminde gerekse özel kesimde yöneticilik yapanlar, bulundukları makamın hakkını adalet, liyakat, dürüstlük ve etik kurallarına göre verirlerse sevgi ve saygıyla anılırlar. Haklarında karalama yapılsa, yalanlar uydurulsa bile insanların saygı ve sevgisini kaybetmezler. Mustafa Kemal Atatürk, bu durumun en önde gelen örneğidir. Kim onun hakkında ne uydurursa uydursun, insanların ona olan sevgisi ve saygısı azalmak bir yana her geçen gün artıyor.  

İnsanın kendisinden sonraya bırakabileceği en büyük miras, temiz bir aile ismidir. 



[i] Akhenaton’un adını gösteren ve Mısır’da tapınaklardan, duvar yazılarından silinen hiyeroglif kartuşlarından birisi:





[ii] Her ne kadar laudo övmek ve memoriae hatıra anlamına gelse de Latince’de laudo memoriae diye bir deyim yok, damnatio memoriae’nin tersi olsa olsa böyle olur diye düşünerek deyimi ilk kez ben kullandım. 

Yorumlar

  1. Geçmişten günümüze örnekleri ile sunduğunuz güzel yazı teşekkür ediyorum mavi boncuk yerde durmaz

    YanıtlaSil
  2. Elinize emeğinize sağlık hocam. Dediklerinizi çok iyi anladık. Ama susuyoruz. Sustukça da batıyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Halkın kimin hatırasını lanetleyip, kimi yücelteceği 23 yıldır her seçimde belli oluyor.

    YanıtlaSil
  4. Uslübunuzu ilk kez bu kadar sert görüyorum.Siz de artık yeter mi dediniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tarihsel bir değerlendirme. Üslubumda bir değişiklik yok. Basit bir özet.

      Sil
    2. Hocam yazılarınız basit diye nitelendirmeniz büyük bir mütevazılık.Yapmayın.Gerçek sanırlar.

      Sil
  5. Ekonomi yazılarınızla sizi sevdik.Bu alana hiç girmeseniz keşke.Kısır siyasi tartışmalar sizin tarzınız değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her iktisadin bir siyaseti her siyasetin de iktisadi vardir. Kalin çizgilerle ayirmak zordur.

      Sil
    2. Bu yazıyı dikkatle okursanız siyasetle değil felsefeyle ilgili olduğunu göreceksiniz.

      Sil
  6. Ölümünden sonra kimin lanete uğrayacağına tarih karar verecek.Sizler değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıda da onu söylemiştim. Bir daha mı okusanız acaba?

      Sil
    2. Bu nalına mıhına yazı, bazılarında rahatsızlık yaratabilir hocam.

      Sil
  7. Yazık.Çok üzücü. Mahfi Hocamız da bu dili kullanmaya başladıysa makul muhalif dil aramak boşunadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bir muhalefet yazısı değil. Bu, tarihsel gerçeklerden hareketle yazılmış bir felsefe-deneme yazısı.

      Sil
    2. Harikasınız hocam böyle güzel bir yazıyı da bu şekilde algılamaları eğitimdeki soruna işaret bence teşekkürler

      Sil
  8. İşte aradığımız dil.Bunlara anladığı dilden konuşmak lazım hocam.Yumuşak dil geçerli bir yöntem değil artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıda kimse hedeflenmiyor, sadece yöneticilere geçmişten örnekler verilerek nasıl yönetim yapılması gerektiği anlatılıyor.

      Sil
  9. Hocam cesaretiniz için sizi tebrik ederim.Birileri sizi tehdit dili kullanmakla itham edecektir.Aldırış etmeyin.Bizler destekçiniziz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir felsefe yazısı yazmak cesaret işi değildir. Bu yazıda sadece tarihsel olaylardan yararlanarak yol gösterme çabası söz konusu.

      Sil
    2. Biz anladık sizi hocam. Endişe etmeyin.

      Sil
    3. Endişe ettiğimden değil de yazı araya gidip siyasete kurban olmasın. Sevgiler.

      Sil
  10. Bu zihniyet başka bir dilden anlamıyor hocam. Çok iyi bir yazı olmuş. Devran döndüğünde başlarına nelerin geleceğini bilsinler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru bir tespit olmuş.Hocamın kalemine sağlık.Ağzının payını vermiş yukarıdakilere.

      Sil
  11. Uzun zamandır gördüğüm en cesur muhalefet yazısı olmuş.Karnınızdan değil kitabın ortasından konuşmuşsunuz.Olması gereken bu.Bu zihniyetle topyekün mücadele şart.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bir muhalefet yazısı değil bu, tarihsel deneyimleri ele alarak yazılmış bir felsefe - deneme yazısı.

      Sil
  12. Hocam "Damnatio Memoriae" yi Türkçe'ye "Yargılanacaksınız" diye çevirebilir miyiz?

    YanıtlaSil
  13. Umarım bu sert uyarınızı anlayacak bir entelektüel altyapı oluşmuştur karşı mahallede.Arkanızdayız hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öteki mahallede var mı böyle bir yapı onu da bilmiyorum.

      Sil
  14. Siyaset ve iktidar öyle bir şey ki gerekli mekanizmaları doğru işlemediğinde bir organizma gibi içten içe çürür. Bu bir insanın ya da gurubun demesi ile değil konulan sistemin herkese her kesime istisnasız bir şekilde işletilmesi ile mümkündür. Kırmızı ışıkta hak üstünlüğü yazı ve yasa ile belirtilen bir gurubun dışındaki araçlar duruyorsa bilin ki orada ters giden bir şeyler var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu, sadece siyaset için değil iş dünyası için de geçerli.

      Sil
  15. Toplumun her kesiminden "yeter" çığlığı yükseliyor.Bu yazı artık bu çığlığın nirvanası olmuştur.Yumuşak üslüp terkedilmeli, dişediş mücadele edilmeli bu hukuksuz anlayışla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baştan beri anlatmaya çalıştığım gibi bu bir muhalefet yazısı değil. Muhalefet için de geçerli tarihsel deneyim aktarımları içeren bir deneme yazısı.

      Sil
    2. Tamam hocam, aramızda.

      Sil
  16. Eli kalem tutan herkes sizin dilinizi ve uslübunuzu örnek almalı.Pasif direniş artık geçerli bir metot değil.

    YanıtlaSil
  17. Biz tarihle uğraştığımız kadar fütüristik projelere zaman ayırmalıyız. Bu projeler sürekli güncellenmeli. Geçmişten gerekli ders çıkarılmış zaten. Geçmişi tarih dersi hariç ders kitaplarında % 1 le sınırlamalıyız. Hukuk mezununun günümüz problemleri yerine Roma hukukunu bilmesi zaman ve emek kaybından ibatet. Büyük gericilik bu işte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Mehmet Bey, geçmişten ders çıkarabilmiş olsaydık şimdiye çoktan gelişmiş ekonomiler arasında olurduk.

      Sil
    2. Hocam mevcut haliyle Roma döneminden çıkamadığımız çok bariz değil mi? Hala yangının sorumlusunu tartışıyoruz. Süte margarin katmak suç yazan kanun 2010 da çıktı. Alman makinenin vidasının alaşım oranını yazmış. Bizim vekillerimiz TBMM de 1970 deki konuşmayı tekrarlıyor

      Sil
  18. Bir Damnatio Memoriae'de 1989'da kendi halkının üzerinden tankla geçen Çin Komünist Partisinin başına

    YanıtlaSil
  19. Aklınıza, kaleminize sağlık hocam. Ne kadar güzel anlatmışsınız tarihten örnekleriyle.

    YanıtlaSil
  20. Kaleminize sağlık hocam, karşılaştırmalı bir bakış açısıyla yazmışsınız, günümüzdekilerin anlaması dileğiyle

    YanıtlaSil
  21. Yazınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  22. Bahsettiğiniz konumda olanların pek umurunda olduğunu düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
  23. Çok doğru ve yerinde tespitler Mahfi Üstadım.Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
  24. Hocam artık eleştirel yorumları , saygı çerçevesinin dışına çıkmadığı halde, yayınlamıyorsunuz. Bu tutumunuz sizin savunduğunuz değerlere aykırı değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konuyla doğrudan ilgisi olmayan yorumları yayınlamıyorum. Okurların çoğu konu içinde kalınmasını istiyor.

      Sil
  25. Chapeau ... !

    YanıtlaSil
  26. Güncel: Sırbistan’da 15 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının ardından Sırp Başbakanı Milos Vucevic istifa etti. Tarih bu dönemi yazarken en azından ihmalin yüceltilmediğini de işleyecektir.

    YanıtlaSil
  27. Hocam tarihi/felsefi incelemeniz için teşekkürler. Sizi, diliniz, üslubunuz, siyasi mesaj vermek, bir tür muhalefet gibi absürt ithamlarda bulunanlara aldırmayın. Anlamadıklarındandır. Sayenizde iki bilmediğimiz kavramı öğrendik, teşekkürler. E Durkhiem ın ''Toplumsal İşbölümü'' eseri üzerine veya Gustave Le Bon un ''Kitleler Psikolojisi'' üzerine bir yazınızı bekliyoruz. syg.

    YanıtlaSil
  28. Güzel bir yazı , kaleminiz var olsun..Sözün özü : Yiğit namı ile anılır....

    YanıtlaSil
  29. İster vefat etmiş olsun ister yaşıyor olsun birini kutsallaştırma veya lanetli hale getirmenin en birinci yolu sahte tarih yazımıdır. Olmayanı olmuş gibi göstermek, olanı da çarpıtmak ve küçümseyip kademeli olarak zamanla yok saymaktan geçiyor. Bunlar belli amaçlarla yapılır yapılır da -sahte olduğu apaçık olduğu halde- inananları hep hayretle izlemişimdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnanacak insanlar varsa sahte banka da kurarsınız fahte hesap da açarsınız sahte tarih de yazarsınız. Önemli olan inanacak insanların olmasıdır.

      Sil
    2. Sanırım günümüz teknoloji çağında dünya da genel durum değişti. Yalanı yayıp inanacak kitle aranmıyor, artık inanmaya hazır kitle belirlenip ona göre yalan yayılıyor. Bir araştırmada okumuştum insanlar gerçeğe ulaşabilecek yeteneğe ve imkana sahip olsalar bile araştırmaya üşeniyorlarmış bunun yerine zahmetsiz olan yöntemle kitleye uyup inanmayı seçiyorlarmış.
      Sanırım her şey için hazır kitleler var ve geriye kitleyi belirleyip nabızlarına göre şerbet vermek kalıyor. Bu yüzden yalan gerçekten hızlı yayılıyor.

      Sil
  30. Yorumlarda üstüne alınan bir kesim var. Caligula ölmüş gitmiş, neden üstünüze alınıyorsunuz ki xD

    YanıtlaSil
  31. Köpekler istedi diye atlar ölmez hocam (Romen atasözü)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Köpeklerin ne kadar aç olduğuna ve sayılarına bağlı olarak değişebilir bu durum.

      Sil
  32. Hocam Ekonomi alanında kendimi geliştirmek ve bu alanda derin bir bilgi birikimi edinmek istiyorum.Sizin kitaplarınız çok faydalı oldu fakat piyasadaki çoğu ekonomi kitabı laf kalabalığından ibaret.Ekonomi alanında başarılı olabilmek için nasıl bir yol izlemeliyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yabancı dilde özellikle İngilizcede yayınlamış yeni makro ve mikro kitaplarını okuyun. Hem yabancı dilinizi hem de iktisat bilginizi geliştirirsiniz.

      Sil
  33. Heyecanla bekliyorum bir sonraki yazınızı.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  34. Sayın Eğilmez'in dikkatine:

    "Yangından kurtarılıp ambulansa alınan çocuk, hastaneye götürüleceğini öğrenince; 'Annemin parası yok' dedi!"

    Antalya'da iki katlı bir gecekonduda çıkan yangında kurtarılan üç çocuktan biri, itfaiye tarafından hastaneye götürüleceğini öğrenince; "Annemin parası yok ama" dedi!

    https://www.birgun.net/haber/yangindan-kurtarilip-ambulansa-alinan-cocuk-hastaneye-gidecegini-ogrenince-annemin-parasi-yok-dedi-594662

    YanıtlaSil
  35. Kaleminize sağlık Mahfi hocam. Bravo! Harika bir yazı olmuş!

    YanıtlaSil
  36. "İnsanın kendisinden sonraya bırakabileceği en büyük miras, temiz bir aile ismidir. "
    İNSAN bu sözü gün içinde yapacağı eylemlerden önce kendi kendine söylerse
    ve bu söze uygun eylem yapabilirse
    o zaman daha yaşanabilir daha iyi bir dünya olabiliriz.

    YanıtlaSil
  37. Mahfi bey 600 yıllık bir imparatorluğu yok sayabilirmiyiz. Yada bundan sonraki hayatımız 100 yıl öncesinden övgüyle bahsetmeklemi geçecek. Hayat devam ediyor. 30 yıl önce ülkeyi beğenmeyen başka ülkeye gitsin dediğimiz. Hatta 1 yıl öncesinde protesto ettiğimiz ülkeye, o ülkeyi protesto eden sanatcı topluluğu parasıyla konser vermeye gitti. Geçmişi ne övelim nede geçmişe sövelim. Bugünü nasıl guzellestiririz ona bakalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız ama bugünü güzelleştirebilmenin yolu geçmiş hatalarımızdan ders çıkararak mümkün olur.

      Sil
  38. Sayın Mahfi Hocam, değerli felsefe-deneme yazınız için teşekkür ederim. Malesef okuduğumuzu anlama seviyemiz gittikçe geriliyor, anlatılmak isteneni değil ne anlamak istiyorsak onu anlıyoruz.

    YanıtlaSil
  39. Sayın Eğilmez, güzel felsefi yazınız için çok teşekkürler. Bu yazı zamanımıza, yaşadığımız ortama çok uygun olduğundan yerine cuk oturdu. Yöneticilerin, halkı istediğim yöne çevireceğim düşüncesi eğer halk tarafından benimsenmiyorsa istediğiniz kadar algı yönetimi, baskı yapın netice alınamayacağını belirtiyor. Perde arkasından yapılan bütün zorlamalar, korkutmalar halkın tam farklı yöne döneceğini anlatıyor. Güzel felsefi yazınız için tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil
  40. Merhaba,

    Yazınızın içeriğiyle doğrudan ilgili olduğu için, [sosyolog] Ali Akay'ın yeni yazısını size aktarıyorum Mahfi bey:

    Küreselleşme-sonrası "illiberal dünyanın" ekonomi-politikası, bize kadim zamanları hatırlatıyor mu?

    "Epikuros"u ve "Lecretius"u yeniden hatırlatmak.


    Okumak isteyenler, aşağıdaki "link"e tıklayabilir:

    https://t24.com.tr/yazarlar/ali-akay/epikuros-yeniden,48328

    Not: "Link"te virüs yok, emin olabilirsiniz.

    YanıtlaSil
  41. Mahfi Hocam, belki çok önemli değil ama Hafız Esad yazmak yerine Beşar Esad yazmışsınız sanırım. Çünkü yirminci yüzyıl liderlerinden söz etmişsiniz. Belki Hafız Esad'ı bilmeyenler, duymayanlar adını görünce kim olduğunu merak edip öğrenmek isterler. O yüzden düzeltmek isteyebilirsiniz diye düşündüm. İyi günler dilerim.

    YanıtlaSil
  42. Hocam kayıtlardan silme işlemi Mısır tarihinde iki Firavun’a yapılmıştır. Biri dediğiniz gibi Akhenaton yani 4. Amenhotep'tir. Diğeri de Akhenaton'dan yaklaşık 2 asır önce yaşamış olan Hatşepsut’tur. Musa da aynı dönemde yaşamıştır. Bu dönemle ilgili detaylı bir yazı var. İlginizi çekeceğini düşündüğüm için linki paylaşıyorum.
    https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2020/05/239-misir-kayitlarinda-hz-musa/

    YanıtlaSil
  43. Mustafa Kemal Atatürk'e olan sevgi ve saygı her geçen büyüyerek artmaya devam edecek. Çünkü '' benim en büyük mirasım bilimdir '''diyen bir yaklaşım , nasıl olurda sevgi kaybedebilir imkansız. Zaten bunu anlamayan bügün kü siyasetçiler onun yanında sönüp gitmeye mahkumdurlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Suriyeliler Ülkelerine Dönerse Ekonomiye Etkisi Ne Olur?

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı