Kriz ve Türkiye
Krizin genel tanımı şöyle yapılıyor: Ekonominin temel yapı taşları olarak kabul edilen mal, hizmet, üretim, döviz fiyatları üzerinde kabul edilebilir düzey ve oranların ötesinde yaşanan şiddetli dalgalanmalar. Benim kriz tanımım biraz daha farklı: Ekonomik kriz; büyüme, işsizlik, enflasyon, faiz, bütçe açığı, cari açık, yerli paranın dış değeri gibi temel göstergelerin yanı sıra geleceğe ilişkin beklentilerin bozulması ve bu bozulmanın belirli bir süre devam etmesi halidir. Bu tanımlardaki kritik soru şudur: Ekonomi, bu sayılan göstergelerin hepsi bozulduğunda mı krizde sayılır yoksa bir veya ikisindeki bozulma ekonominin krizde sayılması için yeterli midir?
Ne kadar fazla sayıda göstergeden
söz edersek edelim bir ekonomide kriz durumu olup olmadığını anlamak için daha
çok iki temel göstergeye bakılıyor: Büyüme oranı ve enflasyon. Bu oranlar da
ülkeden ülkeye farklı değerlendiriliyor. Mesela Türkiye için yüzde 5 oranında
büyüme ideal oran olarak kabul edilmekle birlikte bu oran ABD veya Almanya için
çok yüksek, Çin ve Hindistan için düşük kabul ediliyor. Ya da çift haneli
enflasyon Türkiye’de bir kriz hali olarak görülmemekle birlikte ABD ve Avrupa
için felaket olarak nitelendirilebiliyor. Ekonomide kriz algılaması ülkelerin
durumuna, geleneklere ve kültüre göre farklılıklar gösteriyor.
Aşağıdaki grafik Türkiye’nin son yirmi yılda enflasyon ve büyüme oranlarının gelişimini birlikte gösteriyor (grafik; TÜİK sitesinde yayınlanan verilerden yararlanılarak tarafımdan hazırlanmıştır.)
Grafiğe göre 2004 ile 2017
yılları arasında Türkiye, dünya geneline göre yüksek, kendi algılamalarına göre
normal enflasyonlu bir büyüme içinde görünüyor (I numaralı bölge.) 2008 yılında
küresel krizin etkisiyle stagflasyona (durgunluk ve enflasyon ya da sıfıra
yakın büyümeye enflasyonun eşlik etmesi hali) giren ekonomi (B) ertesi yıl bu
kez slumpflasyona girmiş (yüksek enflasyon ile birlikte ekonomide küçülme hali)
(A.)
2018 yılından itibaren başkanlık
sistemine geçen Türkiye’de (II numaralı bölge) 2019 yılında yeniden stagflasyon
yaşadı (B.) Bu dönemde 2021 yılında enflasyondaki yükselmeye karşın önce faiz
düşürüldü, enflasyon yüzde 80’lere kadar yükseldi, sonra 2023 yılı ortasından
itibaren faiz yeniden artırılınca enflasyon düşüşe geçti.
Kasım ayı itibarıyla 12 aylık enflasyon
47,09. Bu orandaki enflasyon gelişmiş ekonomiler açısından kriz hali olarak
kabul edilir. Buna karşılık Türkiye’de bir kriz hali olarak görülmüyor. Bizde
kriz olarak kabul edilen durum büyümenin küçülmeye dönüşmesi halidir. Çünkü o
zaman işten çıkarmalar başlar, işsizlik oranı artar.
En büyük sorun işsizliktir. Enflasyon , büyüme (küçülme ) daha sonra gelir.
YanıtlaSilKüçülme önce geliyor sonra işten çıkarmalar başlıyor ve işsizlik geliyor.
SilGünaydın Hocam,Sanırım yazının grafikten sonraki ilk paragrafında A ve B noktaları grafik ile uyumlu değil.Tekrar kontrol edebilirmisiniz.?
SilDüzelttim, teşekkür ederim.
SilArtık boş boş rakamlara bakar olduk; asgari ücret, emekli maaşı, enflasyon... tüm tartışmaları boş gözlerle izler olduk. Neden mi? Geleceğe dair hayat beklentisi, yaşama azmi ve arzusu dibi yaşıyor da ondan. :/(
YanıtlaSilVatandaşlar, 10 üzerinden duygu durumlarını puanladı ve İstanbulluların ortalama stres seviyesi 7,1 olarak ölçüldü. Kaygı seviyesi ise 6,4 oldu. Vatandaşların kasımdaki yaşam memnuniyeti 4,4 olurken, mutluluk seviyesi ise 5,2 oldu.
Silhttps://www.gercekgundem.com/guncel/istanbullu-stresten-patlayacak-mutluluk-seviyesi-diplerde-507455
İstanbullular, 2024 yılına 5,4 puan verirken, 2025 yılından beklenti ise 5,3 puanda kaldı.
Katılımcıların yüzde 53,3’ü Kasım ayı içerisinde maddi yetersizliklerden dolayı tercih ettiği gıdalardan mahrum kaldığını aktardı.
SilKatılımcıların yüzde 44,5’i yeterli gıdaya ulaşamadığı için porsiyonlarını küçülttüğünü belirtti.
Katılımcıların yüzde 16,3’ü maddi yetersizlikten dolayı evde yiyecek hiçbir şey bulamadığı zamanlar olduğunu belirtti.
https://onedio.com/haber/her-10-kisiden-1-i-kirasini-odeyemedi-ipa-dan-carpici-istanbul-arastirmasi-1266004
Hocam, kendi kendimize alıştığımız bu durumun sebebini hep düşünüyoruz. Kanaatim; buradaki halkların “geçici sıkıntı çeken asilzadeler” olarak kendilerini görmelerinde yatıyor. Burjuvazi çıkartamadan, dış yağma imkanları kapanınca, iç yağma amalgamında sosyal sözleşmeye ulaşıp, her an köşeyi dönebilecek “yırtacak” umutlara açık bir, hoyrat, vahşi varoluş seçmeleridir. Müsrif devletin elinden beslenmeyi, zayıfı ezmeyi normal gören duyarsızlık, sınıf bilinci yokluğu; kutsallaşmış leviathan zulmünü makul hale getirmektedir. borç kolonisinde esirliğe doğmuşları dogmayla uyutma mecburiyeti de, aykırı seslere mağduriyet bahşederek rejim zindanlarına almaktadır. Yönetici elitin hazırlayıp keyfini sürdüğü Karambol, sabit gelirliler için de sanal bir piyango biletidir.
YanıtlaSilBu yorum çok çeviri kokuyor.
SilNe zaman bu döngüden çıkarız ? Tüketim üzerine büyüme ve bunun üzerine oluşan enflasyon. Grafikteki uzun aralığı geçtim 2020 ikinci çeyrekten sonra 2024 e kadar en az mal ve ürünlerde 10 kat artış oldu fakat ücretlilere verilen maaş oranları aynı seviyede gelişmedi. Haliyle alım gücümüz düştü ve düşme eğilimiyle devam ediyor. Bu süreç ne zaman son bulacak. En azından Eski Türkiye boyutu ile devam etmek istiyorum. Şuan elimde 55 bin lira var ama paranın değeri 5.5 bin lira gibi. Bir denge profili oluşması gerekiyor ama anladığım kadarıyla bu ekonomik politikalarla zor.
YanıtlaSilEvet çok zor maalesef.
SilHocam sorumu yayınlamadınız. En azından sepet mi yapmalıyım onu söyleyin.
SilBen yatırım tavsiyesi vermiyorum.
SilHocam, teşekkür ederiz emeğiniz için. Sanırım bizde en önemli kriz göstergesi döviz kuru... döviz kuru stabil olunca, ekonomi ne kadar sıkıntılı olursa olsun kriz algısı oluşmuyor. Bu nedenle olsa gerek, bizdeki yönetim ekonomiyi yöneteceğine döviz kurunu yönetiyor.
YanıtlaSilHaklısınız, döviz kuru bizde enflasyondan daha önemli. Dövizi olan için de olmayan için de.
Sil12 aylık enflasyon 47,09 mu nerede bu, bizde isteriz ondan.
Silemeğiniz, konuyu anlaşılık kılma özeniniz için çok teşekkürler hocam. ne dövizin ne de TL'nin satın alınanın değerini ölçemediği bir piyasa Tr piyasası. bu ekmek için de geçerli elektrik için de. denetim ve cezalandırma unsurlarının ihtiyacın çok gerisinde kaldığı ülkemizde bu durumun eşkiyalık için her zamankinden de verimli bir ortam yarattığı kanaatindeyim. kimsenin adil, ahlaklı ya da basit tabirle dürüst kalması için sebep yok artık. ekonomi de çok aldırmıyor gelen para ak mı kara mı diye, çark döndüğü sürece... büyük kazançlar peşinde olmadım, kurduğu makul düzenini korumak ve çocuğunun da basit bir düzen olsun kurabildiğini görmek isteyen sıradan biriyim ve çok karanlık, çok korkutucu geliyor yarınlar bana.
YanıtlaSilHepimize korkutucu geliyor emin olun. Plansız, programsız gidilen her yol aşırı belirsizlik taşır ve aşırı belirsizlik olan yollar da korku yaratır.
SilAvmlerin ve cafelerin doluluk oranını da göstergelerinize eklemenizi istiyorum hocam:)
YanıtlaSil:)
SilBayılıyorum bizim şu hukumetci kafalara. Hep ayni terane. Klasik ezberci jargonla konuşan tipik türk halki. Cafeler avm lerden dem vuran mi dersiniz yoksa cebinden telefonu çıkar diyen üretim kafasindan çıkmış gelişmişliği salt tüketime endekskeyen kafalari mi dersiniz!. Ben de cafe ve avm ye gidiyorum ve insanlari gozlemliyorum. Birçoğu inanin kuru kalabalık. Elinden alışveriş çantasıyla çıkanlar cikamayanlarin tahminimce 1/ 5 i dir. Csni sikilan kışın evinde doğalgazı yakmaya maliyeti nedeniyle korkan insanlar bile avm ye gidiyorlar.benim tanıdığım komşu var mesela böyle hareket eden. Bakılması gereken yerler oralar degil. Boğaz icindeki lüks restorant kulüpler vb gibi mekanlardir. Mesela o mekanlarda birkaç defa zaman geciriniz muhtemelen hep ayni kişilerin ekseriyetle oralari doldurduğunu göreceksiniz. Keza ayni durum avm ve normal cafeler için de geçerlidir. Ayrıca bu ülkede avm cafe dediğiniz mekanlari dolduranların sayısı ulkenin yüzde 10 u bile etmez. Yine bu kriz 94 2001 benzemez. Çünkü o krizler ekonominin finans tarafinda döviz likiditesi merkezli krizlerdi. Asil ekonomi olan reel taraf kaynaklı değildi. O yüzden de V şeklinde yaşandı ve hızla çıkıldı çünkü likidite temin edilince finansal sistem hemen calismaya başladı. Ancak su anki kriz bana göre L şeklinde bir krizdir. Çünkü ekonominin reel tarafinda agirlikli olarak yaşanan kur riski de dahil sistemik risklerin reel ekonomi cenahinda yığılması durumudur. Bu da giderek depresyona neden olabilecek kadar derin sistematik kotulesmeyi isaret ediyor. Yani ekonomide beyin ölümü yaşanması tehlikesi giderek büyüyor. Tüketim ekonomisi ve bunu karşılamaktan uzaklaştırılmış üretim modeli ile kendi elimizle iktisadi sonumuzu hazırlamaya tam gaz devsm ediyoruz.
SilHocam 2025 de kriz bekliyormusunuz?
YanıtlaSilEğer küçülme ve işsizlik artışını kriz olarak görüyorsanız olabilir.
SilYok hocam ,onu kriz olarak görmüyoruz. Bizde kriz doların artışıdır.
SilÇift haneli enflasyona karşı bağışıklığımız 3 haneli enflasyon rakamlarını da görsek devam eder Hocam. Çünkü insanımız cebi para görünce önceki yaşadıklarını unutup, bir şekilde hayatını idame etmeye devam ediyor. Ağza çalınan bir parmak bala karşılık siz istediğiniz kadar enflasyonu anlatmaya çalışın. Kaliteli eğitim şart. Teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilMahfi hocam, sizin ekonomik kriz taniminiza gore bakildiginda mevcut ekonomi politikasi eski politiklara gore daha dogru gibi gorunuyor. Zira mevcut politika reel getiri vererek tasarruflari artiriyor, doviz kurunu nerdeyse asagi yonde gitmeye zorluyor, buyume risk altinda ancak 5% lik bir buyume yerine 2-3% araligindaki bir buyume Turkiye`ye yeterli olmaz mi? Ayrica cari acik ta azalma yonunde haraket ediyor. Enflasyon direnclu olsa da bu sistemin uzun vadede, yavas ta olsa, enflasyonu asagi yonlu olarak zorlayacagini goruyoruz. Tabi bu sistem paradan para kazanma donemi yarattigindan yatirimlarda azalma ve sonucu olarak issizlik te risk yaratmaktadir. Ancak yatirim sahipleri - isletmeler daha verimli uretimlerle karliliklarini artirabilseller issizlik te kontrol altina alinabilir diye dusunuyorum. Eski sistem (dusuk politika faizi, yuksek enflasyon) ticaret erbabina daha guzel imkanlar sunsa bile toplumun geneli olan halki satinalma noktasinda zorlamakta ve enflasyona karsi korunmasiz birakmaktadir. Ayrica asiri buyumenin (ki bence 5-6% bu cercevede asiri degerlendirebilebilir) ulkemizde isinmis ekonomik ortamlarda yaratip insanlarin harcamalarini bilincsizce ve neredeyse israf seklinde yapmasina neden oluyor. Ithalat artiyor ve uretmeden tuketmeye basliyoruz. Oysa dusuk buyume oraninda, uzun vadede stabil dusuk buyume guven ortami yaratip enflasyonu baskilar. Yanina bir de yapisal refomlar eklenirse bence bu bizim ulkemiz icin daha istikrarli bir buyume modeli olabilir. Cok hizli buyuyelim derken bence sistem suistimal ediliyor.
YanıtlaSilAslında benim buradaki tanımım ekonomik krize göre yapılmış bir tanım. Genel olarak krize göre tanımlarsak yani işin içine hukuk ve demokrasi krizini de katarsak biz geçmişe göre çok daha kötü durumdayız.
SilTesekkuler hocam. Emeginize saglik.
SilSayın Mahfi Eğilmez Hocam merhaba, hem yazınız hem de oluşturduğunuz grafik için ellerinize sağlık. Ekonomist değilim ama, grafikteki İİ. Bölgede ciddi yanlışların yapıldığını(krizlerin yaşandığını ) okuyabiliyoruz. Diğer taraftan 2021 yılında son yirmi yılın en büyük büyüme değeri elde edilmiş. Acaba bu enfilasyonun yüksekliğinin bir çarpan etkisi midir? Saygılarımla
YanıtlaSilİki nedeni var: (1) Baz etkisi, (2) Faizlerin düşürülmesi. Bedeli: Enflasyonun fırlaması oldu.
SilMerhaba Hocam, Yazı için teşekkürler. Her zamanki gibi çok bilgilendiriciydi. Yanlış yorumlamıyorsam grafikte gösterilen A (Slumpflasyon) ve B (Stagflasyon) iken yazıda tersine B (Slumpflasyon) ve A (Stagflasyon) olarak anlatılmış.
YanıtlaSilDüzelttim, teşekkür ederim.
SilSöylenecek çok birşey yok. Elinize sağlık hocam. Haliçte yaşayan simonlar gibi olmaya devam ediyoruz.
YanıtlaSil:(
SilHocam yani Haliç'te yaşayan simon balıkları gibi etrafımızdaki pisliğin farkında değiliz demek istedim. Haliç temizlenince simon balıkları da görünmez oldu.Darısı Türk ekonomisinin başına.
SilHocam, gıda fiyatlarındaki ateş henüz söndürülemedi. Bu sektördeki fiyat artışları enflasyon için temel parametrelerden biridir. Dillerde dolanır Hal yasası vs. siz ne düşünüyorsunuz?
YanıtlaSilAsıl mesele hizmetler sektöründen geliyor.
SilHal yasası bence çok yanlış ve demokrasiye aykırı. İnsanların hali ve tavrını düzenlemek devletlerin işi değildir.
SilEn büyük sorun kötü ve haksız yönetimdir. Devletin keyfi yönetimi, milletin hukukuna tecavüzdür. Bunların sonucu, yüksek ve yapışkan enflasyon ve gelir dağılımında aşırı bozulmadır. 2018 den beri hükümet karşılıksız para basarak, haksız enflasyon vergisi ve aşırı dolaylı vergilerle yandaşlarına ve yabancılara hesapsız kaynak aktarmaktadır. Bununla yetinse iyi, enflasyonun yarısını düşük göstererek, sabit gelirli, emekli, asgari ücretli, çalışanlardan haksız surette aldıklarını iktidarın finansmanında kullanmaktadır. Ücretlilerin GV tarifelerini güncellemeyerek, kamunun yönettiği fiyatları fahiş oranlarda artırıp, dilediğine dilediği kaynağı aktarmak Devlet yönetmek değildir. Buna 5 katmerli soygun derler. Modern Devletin Yasaları, hukuku, kurulları, kuralları olan bir ülkede hiç bir ekonomik kriz 6-10 yıl sürmez. Vatandaşın talihsizliği, Kamu hukuku bilgisi, temel ahlaki ve insani erdemlere sahip olmayan bir yönetime kendisini teslim etmesi, altta kalanın canı çıksın modeline razı gelmesidir. Yüce Atatürk ün sözüyle, ''İcraatına (propogandası ve yalanına değil) tahammül ettiğiniz hükumetin mesuliyetine ortaksınızdır.'' İşin kötüsü bu ortaklıktan kimse rahatsızlık duymuyor. Lüzumsuz gündemlerle vatandaşın kafasının ütülenmesi ve haksızlığın, yoksulluğun, cahilliğin, normalleştirme propogandasının da etkisi yok değil tabii. Ama artık, bu kadar kötülükten sonra iktidarın Cambaza Bak oyunlarına bu toplumun karnının tok olması gerekir. Lafla peynir gemisi yürütüldüğünün farkedilmesi, Suçlular cezalandırlmazsa masumların korunmayacağı, kötülüğün kader olmadığının anlaşılması gerekmez mi?
YanıtlaSilGerekir ama gerekenler yapılmıyor.
Silİktidar işini biliyor hocam geçmiş iktidarlarda kriz çıkar işsizlik patlar, kurlar bir gecede uçar böylece sandıkta kaybederdi. Ama bu iktidar öyle böyle düşük de olsa maaşlara zam yaparak, piyasayı hep canlı tutup işsizliğin artmasını engelliyor. Döviz artsa da bir gecede olmuyor zamana yayılıyor kimse bir şey demiyor. Her şeye de alıştırdıkları için seçim zamanı göstermelik bir refah ortamıyla seçimleri yine kazanıyorlar. Kriz deyince 94 krizi, 2001 krizi akla geliyor kimse o zaman kriz yoktu demiyor. Literatüre geçmiş bir kere. Ama şimdi 2018 krizi falan desek o zaman kriz mi vardı denir. İşte bu algıyı iyi yönettikleri ve insanlar işsiz ve aç kalmadıkları için yine seçimi kazanacaklar.
YanıtlaSilÖnemli olan ülkenin gelişmiş olup olamayacağı. Bu haliyle gelişmiş olamaz.
SilIktidar işini bilmiyor onun arkasındaki küresel sermaye işini biliyor. Akp içeride ne zaman sıkışma yaşasa bu defa dışarıdan kolaylik sağlıyor pirus zaferini önemli imis gibi gösteriyor elindeki sozde yerli milli badin ve medya ile. En son suriyenkonudi işte . Mesela 2018 yili yaz döneminde yaşatılan sözde rahip brunson konusu gibi. Yine tl fszla değerli idi. Deger kayiplari yasamasi ve sert düzeltme gerekiyordu bunu da akp yi korumak için bruson olayini çıkartarak ve bahane ederek yaptılar. Bizlere de bunu sundular bizim.halk da hazir sunulani yemeyi sevdiği ıçin yedi. Yine Akp ye el uzatti city of london. Yillardir yaptığı gibi. Hala burada hükümet dolari tutuyor sananlar var. Geciniz ya 94 de 2001 de de donemin hükümetleri küresel sermaye ile iyi gecinseydi her dediklerini yes sir diye karsilasaydi o krizlerde yaşanmazdi bundan adımın hüseyin olduguna inandığım kadar inanıyorum. Turkiyede ekonomik kriz hep var. Sürekli krizdeyiz. Sıcak para akışı varsa bu kriz hissedilmiyor. Siyaseten uluslar arasi finans kapital in dedikleri yapılmazsa sıcak para hareketleri hizla tersine çevriliyor ve kriz ayyuka cikariliyor. Net. Meselâ rahmetli ecevit de dolara yuzde 40 50 faiz verseydi siyasi olarak kibris irak ve BOP kabul etseydi ölene degin başbakandı. Simdi de hükümet biden devalüasyon yapmiyor diyor arkadaş, hükümet değil ona sıcak para sağlayan güç istemiyor. 2001 krizini tetikleyen sıcak para taciri büyük fon lardi. Ne yaptilar. Hem borç yenilemediler hem de vadesi gelmemiş döviz kredilerini de geri çağırdılar. Neden sözde a.n.sezer anayasa kitapçığı fırlatmış. Yerseniz. Ya bu ülkede 22 yildir ne rezillikler kepazelikler yapildi yaşandı. Ama bir gecede dolar yuzde 60 firlatilmadi. Ezberci olmayalım her önümüze sunulani doğru kabul edip yemeyelim derim. Ayrıca bir yandan da küresel sermaye ve onun en büyük motor gücü olan uluslar arasi finans kapital ekonomimizin reel tarafini da dolarla borclanmaya itti mehmet şimşek üzerinden. Yani yavaş yavaş öldürülüyor ekonomimiz
SilBeyin ölümüne götürülüyor birileri de çıkıp burada hükümet işini biliyor birden devalüasyon yapmıyor diyor. Çok ironik gerçekten. Çünkü krizde olduğunu anlamazsan ileri seviyede zaten ölmüş olacağız. Yavas yavaş ksynstilan kurbağa yapildik.
Hocam merhaba,
YanıtlaSilGeçen yıl ciddi bütçe açığı verdik. Bu da enflasyonla sonuçlandı. Şimdi yılbaşında enflasyon zamları zaten yetmeyen bütçeye ilave yük getirecek. Bu da yine enflasyonla sonuçlanacak.
Ya bütçeye ilave gelir getireceğiz. (Vergileri artıracak yer kalmadı.)
Ya giderleri kısacağız. (Giderler kısılamıyor.)
Ya da yüksek enflasyon devam edecek.
3. ihtimal daha yüksek görünüyor.
Burada yetmeyen bir varlığı dağıtmaya çalışıyoruz. Bunun döviz tarafını da sıcak para ile denkleştirip borçlanmış oluyoruz. Gelecek günlere döviz giderleri yazıp bugün için rahatlıyoruz.
Bizim artık kendi terminolojimiz var.
Teşekkürler
Hocam enflasyonda geri kalmışlık mı yaşanıyor?
YanıtlaSilEnflasyonda bir tek Arjantinden geri kaldık :)
SilArjantin tüm yapısal reformları yapmasına rağmen neden enflasyonu yenemiyor?
SilPara inşaatta, para YİD modelinde, komisyon da öyle. Hatta oy da. En büyük dolap galiba İstanbul Hava Alanı (26 milyar dolar), şehir hastanelerinde (30 milyar dolar), 65 milyar dolarlık kamu özelleştirmelerinde, HES ve maden peşkeşlerinde döndü. Bu YİD modelinde bütçe (halkın) aleyhine büyük bir sızıntı, sızıntı sözcüğü minik kalır, koca bir delik var. Suriye ile ömür uzatma peşindeler; halk böyle olunca başaramazlar diyemeyiz.
YanıtlaSilÖnümüzdeki seneyi daha zor geçireceğimizi görüyorum bu tablodan. Alım gücümüz sanırım daha da düşecek. Hükümet de ücret politikasıyla daha da aşağıya çekiyor. Sanırım hükümette para harcama konusunda bir tasarruf olmayacak ki büyüme rakamı çok küçülmesin.
YanıtlaSilYazılarınız için teşekkür ederim.
Sağ olun.
SilHocam ışığınızla bizi aydınlatmaya , bize bir rehber, bir yol gösterici olmaya , ekonomik gelişmelere karşı tedbirler alarak daha büyük felaketlerden bizi korumaya devam ediyorsunuz.Size minnettarız.
YanıtlaSilBu kısır döngülerden çıkmak çok zorlaştı.Nereye el atılsa çok bilinmezli bir denklem karşımızda..Galiba en doğru açıklama "bindik bir alamete " Yazınız için sağolunuz...
YanıtlaSilHocam 2021 sonrasindaki yuksek enflasyon doneminde nasil buyumeye devam ettik? Baska bir deyisle insanlar tasarruf yapmayi birakip harcamaya yoneldi evet ama sonucta var olan bir parayi harcadi. TR'de asgari ucretli sayisini dusunursek bu nasil olabiliyor? Isletmeler kar ediyor ki isci cikartmiyor, demek ki halen kazaniyorlar. Zenginler KKM'den inanilmaz kar etti zaten. Ya da bir ulkenin kuculmesi o kadar da kolay degil mi?
YanıtlaSil