Fenerbahçe, Türkiye'nin Özetidir

Transfermarkt adlı futbol sitesindeki bilgilere göre Fenerbahçe 226,1 milyon, AZ Alkmaar 73,6 milyon Euro değerinde. Bir başka ifadeyle AZ Alkmaar, Fenerbahçe’nin üçte biri değere sahip oyunculardan kurulu. Fenerbahçe’nin yaş ortalaması 28, AZ Alkmaar’ın yaş ortalaması 23,6. Stadyumların tamamen dolu olduğunu varsayarsak Fenerbahçe maçlarını 50 bin seyirciyle, AZ Alkmaar ise 19.500 seyirciyle oynuyor. AZ Alkmaar 27 yıldır Hollanda Eredivise Liginde, Fenerbahçe 67 yıldır Süper Lig’de (ligin adı zaman içinde değişmiş bulunuyor.)  

Fenerbahçe’nin teknik direktörü Jose Mourinho, Portekiz, İspanya, İtalya ve İngiltere’de yönettiği takımlarla lig ve kupa şampiyonlukları yaşamış, ayrıca çeşitli takımlarla iki kez UEFA şampiyonlar şampiyonluğu, iki kez UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu, bir kez UEFA Konferans ligi şampiyonluğu kazanmış. AZ Alkmaar’ın teknik direktörü Maarten Martens’in herhangi bir kupa başarısı yok.

Maç başlamadan önce bu iki takıma bakıldığında “Fenerbahçe bu maçı rahat kazanır” diye düşünülürdü herhalde. Bu düşüncede olan kişinin zihnini kurcalayacak tek mesele olsa olsa iki takım arasındaki yaş farkı olabilirdi.  AZ Alkmaar’ın genç bir takım olduğu için çok koşacak ve mücadele edecek olmasına karşılık Fenerbahçe’nin deneyimli oyunculardan kurulu olması bu kuşkuları da dağıtırdı.   

Öyle olmadı. AZ Alkmaar’ın o deneyimsiz teknik direktörü Fenerbahçe’nin deneyimli teknik direktörünü ikinci yarıda mat etti. Mourinho’nun birçok hatası var. Bu hataları yalnızca bu maçta yapmadı hep yapıyor. Mesela bu maçta İsmail’i oyundan çıkarması ölümcül bir hataydı. İsmail orta sahayı tutan tek oyuncuydu, o çıkınca AZ Alkmaar rahatlıkla Fenerbahçe kalesine indi ve golleri buldu. Aslına bakarsanız bu yıla başlarken yapılan en büyük hata İsmail Kartal’ı yollayıp yerine artık emeklilik bekleyen ve muhtemelen “Fenerbahçe’ye git oradan harika bir tazminat alır emekliliğinin keyfini sürersin” diyenleri dinleyerek buraya gelmeye niyetlenen Mourinho’yu getirmekti. Bunu söyleyince tabii bir grup “Mourinho gibi bir başarı abidesini eleştirmek senin ne haddine” diyecek biliyorum. Kusura bakmayın ama ben oynanan oyuna bakarım. Mourinho geldiğinden beri ben Fenerbahçe’nin bir maç boyunca iyi futbol oynadığını hiç görmedim. Kopuk kopuk parlamalar olsa da takım, maçın tamamını son derecede kötü oynuyor.

Eleştirmek kolaydır, zor olanı çözüm önermek. 3 Haziran 2019 tarihinde bu blogda yayınladığım aynı başlıklı yazımı kısaltarak buraya alıyorum, sanırım o zaman önerdiğim çözümler bugün için de geçerli:

Geçen yıl yapılan seçimleri kazanarak işbaşına geldiğinizde çıkardığınız finansal tablolar ve özellikle de borç durumu Fenerbahçe’nin sürdürülemez bir finansal yapı içinde olduğunu açık biçimde ortaya koyuyordu.

Sizin göreve geldiğinizde yaptığınız açıklamalardan benim anladığım buydu. Bunun üzerine sizin bu düzeni değiştireceğinizi ve bundan böyle bu tür pahalı futbolcular almak yerine genç oyunculara önem vereceğinizi ve takımı, kulübün yetiştireceği oyunculardan oluşturacağınızı, belki bu takıma bir veya iki deneyimli oyuncuyu transfer edip katarak, finansal açıdan tutarlı yeni bir düzen kuracağınızı tahmin etmiştim. Böyle bir takım muhtemelen birkaç yıl şampiyon olamayacak, hatta üst sıralarda bile yer alamayacaktı ama bu yaklaşım kulübün finansal açıdan toparlanmasını sağlayacak ve Türk futbolunun geleceğini kurtaracak bir modele öncülük etmiş olacaktı. Üstelik çok büyük bir destekle göreve geldiğiniz için kimse de size bu kararınızdan dolayı ses çıkarmayacaktı. 

Yanılmışım. Siz de kulübü finansal açıdan çökerten önceki yönetimlerin eleştirdiğiniz uygulamasını aynen devam ettirdiniz. Birçok oyuncu transfer edip dünyanın parasını ödediniz.

Bir benzetme yapacak olursak sağdan soldan derlenmiş bir lejyoner ordusuyla savaş kazanılmaz. Bu en bilinen kurallardan birisidir. Bir savaşın kazanılması için ordunun bütün askerlerinin birlikte, birbirini kollar biçimde savaşması gerekir. Oysa Fenerbahçe bu sezonda takım olamadı. Takım, sanki bütün takımların en kötü oyuncularının transfer edilip monte edilmesiyle kurulmuş gibiydi.

Özetle söylemem gerekirse önceki döneme ilişkin eleştirilerinize karşın o dönemin mantığıyla hareket edip birçok oyuncu transfer ederek hem kulübün finansal sorunlarını arttırdınız hem de başarılı olamadınız.

Yaşam hatalarla doludur. Bu hatalardan ders çıkarılırsa zararı az olur, ders çıkarılmazsa hatalar artarak devam eder ve zararı da giderek yükselir. Görebildiğim kadarıyla bu yıl da aynı yaklaşımı devam ettirecek ve Euro ile pahalı transferler yapacaksınız. Sonra Euro değerlendikçe giderler geometrik hızla artarken TL ile olan gelirler aritmetik hızla artmaya ve dolayısıyla kulübün mali durumu bozulmaya devam edecek. Einstein’in dediği gibi ‘aynı şeyi tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek en büyük hatadır.’

Bu uygulamadan vazgeçerek altyapıdan yetişmiş, gençlerden kurulu bir takım kurmanızı öneririm. Bu takıma bir iki de deneyimli oyuncu ekleyin. Zararı yok başarısız olun. Tersini yaparak da başarılı olamadınız zaten.

Bu sezon bu dediğimi yapmak geçen sezona göre çok daha zor. Bunu biliyorum. Çünkü Fenerbahçe taraftarı artık sabrını kaybetti ve şampiyonluk bekliyor. Ama ne olursa olsun bugün de yapılması gereken şey yine aynı. Aksi takdirde bu gidişin sürdürülebilirliği bulunmuyor.”

Ben bu mektubu yazalı 5 yıldan fazla zaman geçmiş, Fenerbahçe, aynı hatada ısrarla devam etmiş ve her geçen yıl daha fazla para harcayıp daha kötü bir takım kurmuş. Öte yandan teknik direktör de sorunlu. Teknik direktör iki kelimeden oluşuyor: Teknik ve direktör: İşin teknik yanı kadar yöneticilik anlamındaki direktörlük yanı da önemli. Mourinho’nun teknik yönünü tartışamam, adamın başarıları ortada ama yöneticiliğini tartışırım çünkü farklı alanlarda olsa da yaşamım yöneticilikle geçti. Mourinho’nun yöneticiliği tam anlamıyla berbat: Sürekli ceza aldığı için maçların bir bölümünde sahada değil tribünde oturuyor, takımı başsız bırakıyor.  TFF veya UEFA ceza veriyor, Fenerbahçe vermiyor. Çünkü sözleşmeler hep tek taraflı. Bir teknik direktör, şampiyonluktan prim alacaksa başarısızlıktan ve bu şekilde atılmaktan da ceza almalı. O zaman gelmez buraya diyeceksiniz. Eh gelmezse de gelmesin. İsmail Kartal ile çok daha iyi olurdu Fenerbahçe.

Beş yılın sonunda geldiğimiz noktanın aynı olması hatalardan ders çıkarılmadığını ve aynı hataların tekrarlandığını gösteriyor. Fenerbahçe, tıpkı yapısal reformları yapmamakta ve aynı politika hatalarını tekrarlamakta ısrar eden Türkiye gibi gidiyor ve işler kötü gittiğinde hemen dış güçler söylemine dalıyor. İşin en ilginç yanı buraya gelen yabancılar da aynı söyleme abone oluyor. Mesela Mourinho, her puan kaybından sonra dış güçleri sorumlu tutmaya başladı. Oysa hatayı kendisinde arasa çözümü de bulacak.

Sanırım yirmi yıl kadar önce ilk kez bir Ekodiyalog programında söylemiştim bu sözü, ne kadar doğru olduğunu şimdi daha iyi görüyorum: “Fenerbahçe, Türkiye’nin özetidir.”

Yorumlar

  1. Merhaba Hocam, yazınızı okudum, tespitleriniz için teşekkürlerimi iletiyorum. Şu an mevcut durumu ele aldığımızda futbolcusundan (yerli) taraftarına hatta ve hatta yönetimine kadar incelediğimde inanç ve isteğin yerini bahanelerin ve umutsuzluğun aldığını görmekteyim. Koç Üniversitesinde katıldığım bir seminerde Türkiyenin gelecek yıllar daha pozitif bir yönde ilerlemesi için Yapısal Reformların oluşmasından bahsetmiştiniz. Şimdi yazınızı okuduğumda yine aynı konulardan bahsetmektesiniz üstelik benim gönül verdiğim, desteklediğim Fenerbahçem üzerinden. Reformların hatırladığım kadarıyla öncelikli olarak Adalet ve Eğitim alanında gerçekleşmesi gerektiğini savunmuştunuz. Bu adalet sistemini şu şekilde yorumlamak istiyorum. Şu an mevcut kadroda yer alan sol bek mevkinde yer alan Osayi Samuel adlı futbolcumuzun 6 aydır sözleşme yenilemek istediğini ve fakat bu sorunun hala çözülemediğini söyleyebilirim. Bir diğer örneğim ise geçen sezon birçok golde katkısı olan ve Milli Takımımızda başarı gösteren İrfan Can Kahveci'nin Osayi'ye benzer sözleşme problemi ve ilk 11'de görev alamamasıdır. Eğitim üzerine olumlu bir eleştiri yaparak yazımı tamamlamak istiyorum. Geçen sezon kalemize gelen ilk şutların çoğu gol oldu. Bu sezon kalecimiz Livakovic'in diğer sezonlar çalıştığı hocası getirildi ve değişimi gözle görülebilir düzeyde arttı. Doğru eğitim, doğru sistem geçte olsa iyi sonuç verecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Basketbolda, voleybolda, atletizmde, boksta, yüzmede ve diğer alanlarda doğru politikaları izleyebilen bir yönetimin futbolda bu kadar yanlış politika izlemesi oldukça şaşırtıcı.

      Sil
    2. Hocam her fırsatta amatör branş başarına değiniyorsunuz ama bu konuya bir açıklık getirmek gerekiyor, zira FB yıllardır bu amatör branşlarda iyiyiz masalıyla kendi camiasını kandırıyor;
      -Salon sporları vb. tek oyuncu ya da daha az oyuncuyla oynanan sporlar futbola nazaran daha az organizasyon ve zaman gerektiriyor. Yani parayı bastırıp en iyi oyuncuları aldığında başarı kısa sürede geliyor.
      -Bu branşlarda kontratlar kısa süreli ve az oyuncuyla oynandığı için bireysel performanslar daha ön planda. Bedeli yüksek oyunculardaki form grafiği de daha stabil.Yani yüksek yatırımın batma riski daha düşük.
      -FB 2000 yılından önce bu branşlarda yoktu. Ancak Galatasaray UEFA ve Süper Kupayı alıp iki kulüp arası rekabette kapanmayacak bir fark atınca, FB büyüklük algısını bu branşlarda kapatma arayışına girdi.
      -Kendi kendini çeviremeyen, kar getirmeyen, sponsor gelirleri düşük ve çok daha az izleyici kitlesine sahip branşlara kaynak ayırmaya başladı.
      -Parayla başarı satın aldı ama oyuncu yetiştirme kısmında çok da yol katetmedi. Bu branşlarda elde ettiği başarıların çoğunda altyapısından yetiştirdiği sporcuların payı çok düşük.
      -Futbolda GS ile makas açıldıkça bu branşlar daha çok gündeme getirilmeye başlandı.Aynen 1959 önce şampiyonluk mevzusu gibi.
      Yorumum;
      *Büyük kulüplerin amatör branşlarda yer alması , futboldaki popülerliklerini kullanarak bu branşlara seyirci çekmesi, bu sporların gelişimi açısından iyi bir şeydir.
      *Ancak sporcu satın alıp, o sporcu madalya aldığında "dünyanın en büyük spor kulubü biziz" demesi komik olduğu kadar, kaynakların verimsiz kullanılmasıdır. Çünkü bu sporcuların çoğu FB altyapısından yetişmemiştir.
      *FB amatör branşlarda var olmalıdır, GS ile futbolda kapatamadığı makası , kaynaklarını verimsiz kullanarak bu alanlarda kapatmaya çalışmamalıdır. Esas odaklanması gereken alan futboldur ve enerjisi bu alandaki rekabette daha verimli kullanmalıdır.

      Sil
    3. Amatör branş diye bir şey kalmadı, uzun zamandır hepsi profesyonel ve ciddi paralar ödeniyor. Galatasaray eğer bu branşları ciddiye almayacaksa o zaman spor kulübü adını bırakıp futbol kulübü yapmalı.
      Öte yandan Galatasaray futbolcu satın almıyor mu da Fenerbahçenin diğer branşlarda sporcu satın aldığını söylüyorsunuz. Osimhen'i, İcardi'yi, Sara'yı, Toreira'yı, Sanchez'i, Mertens'i, Ziyech'i Galatasaray mı yetiştirdi? Voleybol takımına, basketbol takımına bakın. Kaç yabancı var? Yani bu iddialar doğru değil.
      Fenerbahçe erkek basketbolda bir kez, Kadın basketbolda iki kez Euroleague şampiyonu oldu. Kadın voleybolda Avrupa şampiyonu ve Dünya şampiyonu oldu. Onun için o branşları küçümsemek doğru değil.

      Sil
    4. Hocam başarıları küçümseyen yok. Sorun buradan yaratılmaya çalışılan hikayede. Ve bu hikaye FB'ye zarar veriyor. "Tüm sporlarda çok iyiyiz, sadece futbolda biraz kötüyüz" anlatısı doğru bir anlatı değil. Gerçekleri biraz daha perdelemeye yarıyor sadece.

      Sil
    5. Hocam GALATASARAY 2000 de avrupa şampiyonu olurken de çok sayida altyapidan yetiştirdiği futbolcular vardi kadromuzda. Ana omurga altyapi futbolcularimizdi. Su anda evet yildizlarimizi maalesef ithal ediyoruz ama fenerbahce hep öyleydi. Ayrica hocam mesela tekerlekli basketbol takimimiz defalarca hem avrupa hem dünya sampiyonu oldu. Muzesinde en fazla international kupa bulunduran kulüp galatasaray dir. Kadın basketbol takımımız da son yillarda başarısız ama international başarıları var. Ama fenerbahce futbol disi branşlarda elbette son yillarda Galatasaray 'dan net şekilde daha başarılı

      Sil
    6. Anadolu Efes (eski adıyla Efes Pilsen) basketbol takımının 1976'dan bugüne harcadığı parayla küçük bir ülke kurulurdu. Bu takım ilk Euroleague kupasını 2021 kazandı. Bunun birçok farklı örneği de var. "Yani parayı bastırıp en iyi oyuncuları aldığında başarı kısa sürede geliyor." diyen arkadaşa kriket sporunu tavsiye ediyorum.

      Sil
    7. Merhaba Hocam.
      Elinize sağlık.
      Yine harika bir yazı kaleme almışsınız.
      Ekonomik parametleri okuyup gidişatı değerlendirmekten daha zor olmaması gereken futbol hakkında da doğru çok değerlendirmeler yapmışsınız.
      Çok uzun yıllardır Fenerbahçe futbol takımı ligden çekilirse, taraftarların yaşadığı stres ile açığa çıkan hastalıkların da azalacağına inanıyorum.
      Ve bu sezon Fenerbahçe'nin başına gelen bu başarısızlıkların temelinde, metafizik bir 'İsmail Hoca'ya yapılan haksızlık yatıyor kanımca.
      Yoksa, sizin de ifade ettiğiniz gibi 'marka' olduğuna kimsenin şüphesi olmayan bir 'teknik bilgi' ve 'tecrübe'nin böyle madara olması nasıl izah edilebilir?

      Sil
  2. Maç bitti Mourinho Fenerbahçe ne kattı ikide bir ceza alıyor ve takımı yalnız bırakıyor ayrıca hiç öz eleştiri yapmıyor hatayı dışarıda arıyor nedir bu kibir diye düşündüm . Mourinho geldiğinden bu zamana İsmail Kartalı savundum .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kartal'ın gönderilmesi çok ciddi bir hataydı.

      Sil
    2. Öyle demeyin hocam Kartal kalsa takım enfazla ikinci olacak.

      Sil
    3. Mourinho ile o da şüpheli.

      Sil
  3. Hocam yaziniz gercekten cok dogru ve bence en önemli nokta ilk baskan secildigi sene inanilmaz yüksek bir kredisi vardi baskanin. O sene dogru yapilanma olsaydi kimse 2 sene sampiyon olunmamasini sorgulamazdi. Onun yerine 2.takim ilk yariyi 17. bitirdi.

    YanıtlaSil
  4. Hocam her zamanki gibi süpersin adam koç holding in içine etmiş FB kurtulabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Bey, Koç Holdingin başında olmadı hiçbir zaman.

      Sil
    2. Ben Koç grubunda çalışırken lakabı "trial and error Ali" idi. Görülüyorki hala öyle. Koç Holding'inbaşında olmaması bu açıdan iyi olmuş olabilir.

      Sil
  5. Her cümlenizin altına imzamı atarım Hocam. Bu kadar doğru tespit olamaz. Bıktık artık bıktık bu yabancılara boşuna tazminat yedirmekten. İsmail Kartal yerine bence daha profesyonelce elindekine göre takımı oynatabilen Aykut Kocaman olsa daha iyi olur bence. Ama onun da sevmeyeni çok. Bana göre iyi teknik adam. FB için yazarak sorunlara parmak bastığınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun. Ama iki konuda ne yazsak işe yaramıyor: Türkiye ve Fenerbahçe.

      Sil
    2. Değerli hocam, Fenerbahçe'nin şu anki durumundan daha beter ne olur.!! Darağacı..O halde SON SÖZÜMÜZ YİNE FENERBAHÇE..
      Doktor sormuş "hastalığınız nedir?..Cevap "Fenerbahçeliyim..
      Sağlıcakla kalın.

      Sil
  6. Hocam bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe'nin haline üzülüyorum. Fenerbahçe'nin yönetimi en kısa sürede değişmelidir. Bu yönetim hem kendi takımına hem de Türk futboluna zarar vermektedir. İnsanlar sen Galatasaraylısın sana ne oluyor diyebilir. Ancak kötü bir Fenerbahçe en çok Galatasaray için olumsuzluk yaratır. Hem ligin kalitesi düşer hem de Galatasaray'ın motivasyonu. Biz düşman değil sadece rakibiz. Üstelik birbirimizin başarısı için en büyük motivasyon nedeniyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazdıklarınız ne yazık ki uzak geçmişte kaldı. İki kulüp artık birbirine düşman ve bu kolay kolay dostluğa dönüşmeyecek.

      Sil
  7. Fenerbahçe'de başarısızlığın sahibi yok.
    Ali Koç kendi metotları dışında her şeyi defalarca değiştirdi.
    Yanlış hesaplamıyorsam 13 teknik direktör denedi, rekor puan toplayan teknik direktörü bile harcamaktan çekinmedi.
    Ancak tüm bunlar Fenerbahçe’ye arzulanan başarıyı getirmedi.
    Peki Ali Koç neyi yanlış yapıyor da, onca servete, onca harcamaya, onca aile desteğine ve onca güce rağmen şampiyon olamıyor.
    Sebep çok basit.
    Ali Koç çok kötü bir yönetici.
    Sürekli rakipleri ve kendi icat ettiği güçleri suçlayarak takımını ve teknik direktörlerini ters yönde motive ediyor.
    Ali Koç her şeyi doğru yaptığını zannettiği, kurduğu takımın ve bulduğu teknik direktörün en iyi olduğuna kendini ve toplumu inandırmaya çalıştığı için sürekli rakipleri suçluyor, hayali düşmanlarla savaştığını iddia ediyor.
    Bu da hem futbolculara hem de teknik direktörlere büyük bir “sorumsuzluk hissi” veriyor.
    Teknik direktör ve futbolcular kötü sonuçlardan asla kendilerini sorumlu tutmuyorlar.
    Onlar her şeyi doğru yapıyor ama birtakım güçler onları engelliyor.
    Bir oyuncu grubu ve bir hoca için bundan güzel bahane olur mu!
    Suç ya hakemlerde, ya rakip takımlarda, ya Federasyonlarda, ya siyasette.
    Asla yönetimde değil, asla futbolcularda değil, asla teknik adamlarda değil.
    Hal böyle iken bir futbolcu grubunun ve teknik adamların kendine çeki düzen vermesi, daha iyi olmak için uğraşması gerekir mi!
    Hele hele Mourinho gibi kurt bir hocanın.
    Geçen yıl İsmail Kartal niye başarılı idi biliyor musunuz!
    Ali Koç’un doğru söylemediğini en iyi o biliyordu.
    Bu yüzden de başarısızlığın faturasının kendisine kesileceğini de görüyordu.
    O yüzden elinden geldiğince başarılı olmaya çalıştı.
    Ali Koç’un saçmalıklarını ciddiye almadı.
    O yüzden de rekor puan toplamayı başardı.
    Fenerbahçeli dostlarımız bilsin ki, sorun Ali Koç’un yönetme ya da yöneteme tarzında.
    Bu tarz değişmedikçe başarı zor.
    Çünkü kabahatin sahibi yok. Fatih Altaylı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumu gerçekten Fatih Altaylı yazdıysa yarın programında bundan bahsetsin. :)

      Sil
    2. Ali Koç yönetici değil, patron.

      Sil
  8. Hocam bir Beşiktaşlılar olarak yönetim olarak Galatasaray yönetiminin karar alma mekanizması gibi olsa başkanlık tek otorite olmasa yönetim ekibinin içi yönetim kararlarında dahil olsa bugün iki kulüpte daha iyi başarılara sahip olurdu

    YanıtlaSil
  9. Muhteşem doğru söze ne denir. Ali Koç ile olmuyorrrrr

    YanıtlaSil
  10. Efendim, en doğrusu başkanın değişmesinden başlayarak; başarı odaklı ve sabırla yoğrulmuş profesyonel bir kadro planlaması yapılmasıdır. Parayla pulla takım kurulsa herkes yapar...

    YanıtlaSil
  11. Hocam ekonomide şarlatanlıkmı yapılıyor?

    YanıtlaSil
  12. Acun Ilıcalı da yönetime dahil oldu, ve acemiliklerini atıyorlar .

    YanıtlaSil
  13. Hocam yazınız için çok teşekkürler. Görünen köy kılavuz istiyor bazen. Maalesef kaostan, suyun bulanıklığından faydalanmak isteyenler olduğu müddetçe bunlar hep olacak gibi duruyor. Esasında Cem Yılmaz'ın mizahi sözünde söylediği gibi "eğitim şart "herşey eğitimden geçiyor. Bilinçli bir toplum değiliz, bize dokunmayan bin yaşasıncılık artarak devam ediyor. Eğitim düzeninin ve insani değerlerin yetersiz olduğu toplumlarda hele hele hukuk, ekonomik ve sosyal anlamda sistemsel alt yapı ve kontrol mekanizması tam tesis edilememişse gemi su almaya devam ediyor ve bu kalıcı bir hal alıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatta en önemli şey hatadan ders çıkarmayı bilmektir. Türkiye ve Fenerbahçe bunu bilmiyor.

      Sil
  14. Sabah x paylasiminizi görmüştüm. Bende ne zaman fenerbahçeyle alakalı bir yazı yazsanız ali koçun ilk başkan seçilme serüveni aklıma gelir. Gerçekçiydi ve umut çok fazlaydı... aradan geçen zaman içerisinde ya mahalle baskısına yenildi yada en başından beri siyaset yapiyordu. Ilk istifaya çağrıldığında aklıma direkt olarak ali koçu harcayan halk dönemin gözde siyasilerinimi harcamayacak diye düşündüm. Medya takip ediyorum sosyal medyadanda güvendiğim kişileri takip ediyorum. Yapilacak ilk secimde bizi yönetenler büyük ihtimal değişecek ama sıkıntı şurada yönetmeye talip olanlar. A'dan Z'ye herseyde mevcut ne veriyorsa bir fazlasını veriyorum demekten başka birşey yapmıyor. Doğruluğunu-yanlışlığını veya mevcut hükümette aynısını yapıyor kısmını tartışmıyorum artık. Elinde imkanı olanlar mevcut yönetimin yolundan gidiyorsa emin olun bu günler daha iyi gunlerimiz

    YanıtlaSil
  15. Mourinho'nun tazminatını Ali Koç kendi cebinden vermeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Koç enayi mi de Mou'nun tazminatını kendi cebinden versin. Her zamanki gibi fatura yine Fenerbahçe'ye kesilir.

      Sil
  16. Fenerbahçe nin tek bir futbol politikası vardır o da Galatasaray ı aşağı çekmek. Bu Ali Şen zamanında da böyleydi Aziz Yıldırım zamanında da Ali Koç zamanında da bunlar benim hatırladığım öncesini bilen bilir. Tüm sene yatar Fenerbahçe bir Galatasaray maçı kazanır onunla geçinir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fenerbahçe Galatasaray'ı aşağıya çekememiştir ama rakibi onu aşağıya itmeyi başarmıştır.

      Sil
    2. Galatasaray yükseldikçe Fenerbahçe elbette aşağıda gözükecek :) Galatasaray ecnebi kulüpleri yenmek misyonu ile tarih yazar bu her zaman böyledir.

      Sil
    3. Galatasaray'ın dörtte üçü ecnebi oyuncu.

      Sil
  17. Hocam fb hakkında yazmayacaktınız dayanamadınız sonunda :)

    YanıtlaSil
  18. Öyleyse,

    "Come to Galatasaray"

    Kabul ediyor musunuz Mahfi hocam? Sizi de aramızda görmekten mutluluk duyarız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Davetiniz için teşekkür ederim ama ben eleştirsem de Fenerbahçeliyim. Sonuçta diğer bütün alanlarda Avrupa çapında başarıları olan tek Kulüptür Fenerbahçe.

      Sil
  19. Hocam koyu bir GALATASARAY taraftari olarak açıkçası fenerbahçeyi sevmiyorum. Ancak bu asla fenerbahçeliler i sevmediğim anlamina gelmez. Sevdiğim saygı duydugum fenerbahçeliler var.sizde saygi duyduğum fenerbahcelilerden birisiniz. Aslında sizlerin üzülmesini hic istemiyorum. Sma hocam fenerbahce taraftarının hatalarından birisi de başkanlarına fazlaca biat etmeleridir. Bakın mesela biz GALATASARAY taraftarları olarak ekseriyetle biatci kültüre sahip değiliz. Ben 48 yadindayim ve 5 yaşımdan bu yana takımımı sürekli takip eden özellikle eski ali sami yen stadina çok gitmiş bir taraftarım. Ben tanidigim çok sayıda taraftarimizda da asla biatcilik görmedim. Mesela bizde 14 yil sampiyon olamadik hocsm ama o dönemde futbol disi branşlarda cok basarili idik. Son 35 38 yildir futbolda büyük başarılarımız oldu ancak diğer branslarda basarilarimiz azaldi. Son 10 yildir da fenerbahce bizdeki bu bahsettiğim gerilemeyi ya da duraganligi yaşıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani Türkiye'ye gelemeyen eski futbolcuları var Galatasaray'ın. Hepsinin fotoğrafları ve adları takımın tarihinden silinmiş durumda. Onun için biat konusunda çok da iddialı olmamakta yarar var.

      Sil
    2. Hocam büyük kulüplerin de hatalari oluyor. Mesela fenerbahcenin 4. Başkanı dr. Nazim ATATÜRKE izmir suikastını planlamaktan ve azmettirmekten iki yıl yargılanan ve asilan birisidir. Yine siz ya da pekçok fenerli kabul etmese de işgal kuvvetleri komutanı general harrington in onuruna düzenlenen onursuz turnuvaya katılması büyük yanlıştır ve o yuzden benim nezdimde fener hep general harington in takimi gibi gelir. Üstelik müzesinde bu utanç kupasını tasiyor. Yani demek istediğim eğer yanlışları toplarsak fener Galatasaraya fark atar derim. Kirilmayin lütfen hocam. Size saygımız sonsuz. Saygilar.

      Sil
    3. işgal edilmiş bir şehirde, bir başkaldırıdır o turnuvaya katılıp başarılı olmak. halka umut aşılamıştır. siz olayı bugünün bakış açısıyla değerlendiriyorsunuz bu çok hatalı.

      Sil
    4. Dr.Nazım değerli bir ittihatçı dır. O dönemde İttihatçıları ortadan kaldırmak adına düzenlenmiş bir şeydir bu hocaların hocası değerli Yalçın Küçük'ten dinleyebilirsiniz ve diğer tarihçilerden. Delinin biri kuyuya taş atıyor ve sizlerde araştırmadan ögrenmeden inanıyordunuz yazık üzülüyorum sizlere. Yani Dr.Nazımın suikastla bir ilgidi yoktur. General Herrington kupasına Galatasaray Spor kulübü de futbolcu göndermeyi teklif etmiştir Fenerbahçe kabul etmemiştir. Türkün gücünü göstermem sdına kazanılmış zaferdir. Niçin rahatsız oluyorsunuz anlamam. Sizde şampiyonluk fotoğraflarınızdan silmem zorunda olduğunuz insanlarla kupa aldınız o kupayı niçin müzenizde saklıyorsunuz o zaman. Tarih bilgilerinizi güncek ve doğru kaynaklardan yenilemeniz tavsiye ediyorum.

      Sil
    5. Harrington Kupası hakkındaki bu taraflı yalan bilgiyi nereden aldınız bilemem ama tamamen uyduruk bir küçültme girişimi. İstanbul işgal altındayken hem Fenerbahçe hem de Galatasaray İngiliz takımlarıyla defalarla maç yapmışlar ve Fenerbahçe çoğu maçı kazanmış. Lozan Antlaşması görüşmeleri sürerken İngilizlerin de İstanbul'dan ayrılması söz konusu olunca General Harrington Türk takımlarını yenerek ayrılmak istemiş. Ve ortaya bir kupa koyarak Fenerbahçe ve Galatasaray'a karma bir takım kurup karşılarına çıkmasını teklif etmiş. Galatasaray çıkmamış, Fenerbahçe teklifi tek başına kabul ederek çıkmış ve İngilizleri yenerek kupayı almış. O kupa Türkiye tarihinin en değerli kupasıdır. İstanbul işgalinin sona ermesinin son mührüdür. Bunları bir yerden okumuşluğum yok. Dedem ve babam o maça gitmişler. Bu konuyu burada yazmıştım:
      https://www.mahfiegilmez.com/2012/01/lefter.html
      Fenerbahçe'nin bu kupayı kazanması üzerine Lozan'da müzakereyi yürüten İsmet İnönü Fenerbahçe'ye telgraf çekerek kutlamıştır.
      Taraftarlık asla ve kesinlikle ülkenin tarihinde önemli bir katkısı olan bir başka kulübü yalan yanlış bilgilerle suçlamaya etki etmemeli.

      Sil
  20. Kısa vadeli 2 çözüm:
    1- Ali Koç tüm başarısızlığı üstlenir ve istifa eder, Fenerbahçe seçime gider.
    2- Eğer istifa etmezse, Mourinho'ya devre arasına kadar sabredilir. Şampiyonluk şansı devam etse bile bu umut vadetmeyen kötü futbol düzeltilemezse o zaman Mourinho da gönderilir. Çünkü bu taraftar böylesi kötü futbola Mourinho'nun görev süresi boyunca yani iki yıl daha sabredemez. Ali Koç babayiğitse Mourinho'nun tazminatını Fenerbahçe'ye ödetmez, kendi öder.
    Tekrar İsmail Kartal'a dönülmez. Çünkü rekor puana ulaşmasına rağmen gönderildiği için futbolcular gözünde itibarsızlaştırıldı. Artık bu saatten sonra eski tas eski hamam durumu olmaz. Fenerbahçe seçime gider, başkan değişir İsmail Kartal da ancak o zaman Fenerbahçe'ye gelir ki bence doğrusu da budur.
    Mourinho gönderildikten sonra devre arasında Ayax teknik direktörü Francesco Farioli'ye gidilir. Eğer gelmek istemezse bu takdirde boşta olan Igor Tudor getirilir. Çünkü iki teknik adam da Fenerbahçe'nin oyun kimyasına uygun. Hem önde oynayan hem de rakibi oynatmayan felsefeleri var.
    Bunlar kısa vadeli çözümlerdir.

    Uzun vadede ise sürdürülebilir finansal tablo için artık yaşlı oyunculara tonlarca para ödenmez. Gelecek vadeden potansiyelli genç futbolcularla bir dönüşüm sürecine girilir. Tüm bunlar yapılırken önde oynama ve rakibi de oynatmama anlayışından taviz verilmez. Zaten hangi başkan gelirse gelsin ya da hangi teknik adam getirilirse getirilsin bu felsefe asla değişmemelidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Koç neden kendi ödesin,Yıldırım yüzünden geldi Mourinho.

      Sil
  21. Sayın hocam ben naçizane türk olmayan takımları yenmek için kurulmuş ilk türk futbol takimi olan GALATASARAYI tutmaktan TÜRKİYENİN en büyük camiasının bir ferdi olmaktan her zaman onur ve şeref duyuyorum. Ama aslinda fenerbahce de mesela arthur zico liderliğinde avrupada gerçekten ust düzey futbol ortaya koymustu. Ben bile ya feneri sevmiyorum ama kardeşim bu futbolu oynayan bir takıma da haksizlik edemem dedim ve avrupada fenerin her macini büyük ilgiyle takip ettim. Ilk defa fenere sempati duydum. Ama sayin aziz yildiririm maslesef salt o sezon ligde sampiyonlugu bize kaptirdi diye sayın zico yu göndermişti ve büyük hata yapmisti. Aslında fenerde para var taraftar destegi fazlasiyla var ama domestik düşünceden kurtulursa hem daha sistematik bir futbol anlayışına kavuşur hem de avrupada ve doğal olarak ligde başarılı olur. Bu üstelik ligimizin kalitesini de hayli yükseltecektir.

    YanıtlaSil
  22. Ali Koç ''Öyle bir kadro kuracağız ki şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak'' demişti. Ne var ki son maçta Szymanski sol bek oynadı.Demek ki öyle bir kadro değil, öylesine bir kadro kurulmuş. Biz de öyle bir kadro derken, dünya yıldızlarının geleceğini sanmıştık. Oysaki rakiplerin yaptığı gibi 10 numaraya Rafa Silva'yı, forvete de Osimhen'i alsaydık ve Ferdi'yi de göndermeseydik işte o zaman bu sözün hakkı verilebilirdi. O zaman Ali Koç için ''Adam daha ne yapsın'' denilecekti. Şimdi ise verdiği sözün altında ezilen bir Ali Koç görüyoruz. Ki Ali Koç'un tekrar seçilmesini sağlayan Mourinho değildi, bu sözdü. Koskoca Fenerbahçe camiası bu sözle aldatıldı. Peki bunun bir bedeli olmayacak mı? Maalesef Türkiye'deki koltuk sevdası dünyanın başka hiç bir yerinde yok. Koltuğa oturan tüm başarısızlıklara rağmen asla oradan kalkmak istemiyor. Olan da milyonların hayallerine, umutlarına oluyor.

    YanıtlaSil
  23. Gs birçok şampiyonluğu feto üyesi olmakla kazanmıştır. Takımı hala eski fetöcüler yönetmektedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi tabi, Galatasaray'ın Avrupa'daki başarısı da bundan dolayı zaten değil mi? Galatasaray daha dün Tottenham'a kök söktürdü, İstanbul'a geldiğine pişman etti. Kadıköyde'de en son Sara ve Osimhen şov vardı. Kendi başarısızlıklarınızı bu tarz cümlelerle örtbas etmeye çalışmayın. Siz, başkanınızın (daha doğrusu başkanlarınızın) tuzağına düşüyorsunuz. Fatih Altaylı'nın yazısını okuyun. Camia olarak maalesef haset duyuyorsunuz ve Galatasaray'ın oynadığı güçlü futbolu taktir edemiyor ve çamur atıyorsunuz. Oysaki Beşiktaş camiası böyle değil. Taktir etmeyi de biliyor. Böyle yapmaya devam edin. Çuvaldızı kendinize ve kendi başkanlarınıza batırmadığınız sürece düzelmezsiniz. Bu da Galatasaray'ın işine gelir.

      Sil
  24. Ben Galatasaray taraftariyim. Cocuklugumda en yakin arkadaslarim FB ya da BJK taraftariydi, avrupa'daki maclarda kim kazanirsa hep beraber sokaklara cikar sevinirdik, "iste bu Turklerin ayak sesleri" diye tezahurat yapardik cigerlerimiz patlarcasina. Bir aksam TV de Omer Cavusoglu adli FB yoneticisinin TV de galatasarayin bir avrupa kupasi macinda, rakip takimi tuttugunu GS bayragina kolunu gecirdigi goruntude fanatik olmanin cirkinligini gormeye baslamistim. Yillar icinde bu degisti, artik kendi takiminin basarisi icin diger takimlarin basarisiz olmasini istemek dogal oldu. "eger bendensen iyisin, benden degilsen copsun" algisi Turkiyede her yerde hakim olmus diye goruyorum. Bunun degismesinin yolu nedir? bilmiyorum, ama yapisal reform demekle de bitmiyor; reform yapmak icin reform yapabilecek ve reformlari yasatacak, surdurecek bilince erismis toplum gerekiyor. Artik yas elliye dayandi, ben de umutsuzlardan ve kendini dusunen bencillerden olmaya basladim.

    YanıtlaSil
  25. Korkarım bunlar daha iyi günleriniz Mahfi bey.. Galatasaray emlak projelerinden gelir elde ettiğinde makas daha da açılacak.. Fenerbahçe'nin en büyük sorunu paralı başkanın çiftliği haline dönüşmesi.. Aziz Yıldırım ve Ali Koç kulübe çok zarar verdiler.. Galatasaray'ın en büyük şansı çok seslilik, hesap sorulabilirlik.. ayrıca Türkiye'de başarısızlığı reyting yapan tek kulüp de Fenerbahçe.. bu hem sistemin bilinçli yada bilinçsiz buna uyumlu refleksler geliştirmesine sebep oluyor hem de Fenerbahçe camiası, taraftarı içinde mazoşist bir haz, birliktelik yaratıyor.. belki de "biz tek siz hepiniz" duygusu Fenerbahçe 'yi şampiyonluklardan daha çok bslii

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yazımda Galatasaray'dan hiç söz etmediğim halde Galatasaraylı bazı arkadaşlar konuyu Galatasaray'a getirip duruyor. Neden acaba?

      Sil
    2. Fenerbahçe Galatasaray rekabeti olmazsa Türkiye de futbol gelişmez bence ama rekabet daha iyi oyun daha iyi altyapı daha iyi transfer ile olmalı yoksa birinin satın almak istediği oyuncuya teklif verip fiyat yükseltip karşı kulübe zarar vermek uyduruk basın toplantıları ile kendi maçlarına ucuz penaltı için pazar açmakla ancak çocukça hareketler yapılır bunu yapan kulüp de böyle yerinde saymaya devam eder.

      Sil
  26. Hocam bu lanet yönetimin defolup gitmesi lazım olmuyor işte bunlarla olmuyor.
    Koca Fenerbahçe artık sıradan bir Anadolu takımına döndü. Ne camiasında ne hocasında ne de taraftarında hayır kaldı. Rakiplerimiz bile neredeyse halimize acıyor. Biz nasıl düzeleceğiz hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fenerbahçe bir spor kulübü. Futbolda başarısız olabilir ama bütün diğer alanların toplamına bakarsanız Avrupa'daki en büyük spor kulübü.

      Sil
  27. hocam tespitler süper ve doğru. Ali koç u seviyoruz ve ümit bağladık. iyi insan ama yöneticiliği sınırlı ve agresif. koç holding de etkin yöneticilik yaptığını hiç sanmıyorum. kısaca gitmeli.....

    YanıtlaSil
  28. Buna sadece ekonomik değil toplum sosyolojisi açısından bakıyorum. Morinhoyu ilk olarak Aziz Yıldırım seçim kazanmak için önerdiğindeki heyecanın sebebini merak ediyorum. Fenerbahçeliler futbolu gerçekten bilmiyorlar. Bir sorunun çözümü bazen sadece bir şey olamaz, doğal olarak bu takımın çaresi elbette bir td olamazdı. Sorun bu kadar basite indirgenirse çözümü de imkansıza yakındır. Fenerbahçe ne yazık ki son 30 yıldır küçük hedefler belirlemiş ve tek rakip olarak bellediği (kendinden fersah fersah üstün bir klüp olan Galatasaray) hala rekabet içinde kalabilmeyi istemesidir. Bakın ne kadar küçük bir hedef ki zaten artık GS böyle bir rekabetle yetinmedi, iki klübün artık aynı rotada ilerlemediği neredeyse 10-15 yıldır bariz ortada.

    YanıtlaSil
  29. Fenerbahçe şampiyonluk takıntısı ve bir türlü olamama travmasıyla futbol oynanan bir spor kulübü olduğunu unutmuş bir şirket konumunda.
    Cesaretiniz varsa dönün Papazın Çayırına sürün Siyah Çoraplılar'ı sahaya!
    Madem Fenerbahçe Türkiye'nin özetidir öyleyse her ikisininde yeniden kurulmaya ihtiyacı var!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne Türkiye'nin ne de Fenerbahçe'nin yeniden kurulmaya ihtiyacı var. İhtiyaçları olan tek şey doğru yönetim.

      Sil
  30. Futboldan anlamam , uzaktan izlerim. En son maçlara Lefter, Turgay ,Şenol-Birol oynarlarken gitmiştim. Fenerbahçe yıllardır bir değirmen gibi çok oyuncu ve teknik direktör öğüttü. Son yıllarda hakem felaketleri eklendi. Yani ülke ne haldeyse Fenerbahçe o haldedir.. Yazınız için sağolunuz...

    YanıtlaSil
  31. Futbol bir sektördür. Kumardan farkı yoktur.

    YanıtlaSil
  32. Hocam fikirlerinize katılmamak mümkün değil. Başkan ve yönetim dışında sorumlu aranamaz. Avrupa da profosyonel bir takımda sorumlu yöneticilik yaptım. Bugünkü durumu değerlendirirsek takım içinde ciddi bir sorunun olduğunu kabul etmek zorundayız. Takım temassız futbol oynuyor. Kimse topu istemiyor. Bunu da ancak yönetim çözebilir. Bu noktaya gelinmemeliydi.

    YanıtlaSil
  33. Bşr Galatasaraylı olarak Meahfi hocamı kutlutorum

    YanıtlaSil
  34. Profesyonel futbol tamamen para ile ilgili bir iş kolu avrupa da bu işe en çok parayı yatıran klübler başarıyı yakalıyorlar ülkemizde sadece Galatasaray Fatih Terim döneminde çok iyi bir Türk jenerasyonla A kalite yabancı oyunculara bir oyun ritmi kazanıp UEFA kupasını kazandı ve takımın piyasa değeri finalde oynadığı takımdan düşükdü sonra bu jenerasyon dağıldı hocalar değişdi ayni oyunu ve başarıyı tekrarlayamadılar fenerbahçe ise bir çeyrek final birde yarı final başarıları var demekki ülkemizdeki bu parayla kurulan kadrolarla bu kadar oluyor.
    1-Altyapı da oyuncu yetiştirsenizde daha zengin firma parasını verip oyuncunuzu satın alıyor örnek:Arda Güler gençlerbirliği yetiştirdi galiba 5 milyona sattı FB 20 milyona sattı RM kaça satacak göreceğiz altyapı yetiştiren az kazanıyor cazip değil altyapı külüblerine bazı imtiyazlar tanınmalı oyuncunun hissesinin 10-20% sini hayat boyu tutmak gibi o zaman altyapı takımları çoğalır.
    2-Futbol bir oyun bu oyunu bir ahenk şeklinde oynamak başarıyı getiriyor en iyi oyuncuları yanyana getirmek değil birbirini tamamlayan oyun ahengini yakalabilen oyuncuları bulmak gerekli
    ben FB maçlarını seyrediyorum ahengi oyunu tekdüze olarak görüyorum rakipde böyle görüyor bu tekdüze oyun başarılı olamıyor.
    3-Galatasaraya yenilen tottenham ın ceza alanı giriş oyun stili bence çok güzel ve başarılı ayni şekilde barcelona nın kompakt olarak oyunu oynaması rakibi karşılaması ve kompakt hücumu çok güzel ve galatasarayın rakibdeki topu alıp hücuma kalkışı çok güzel FB de bunlar gibi oyunları sistem olarak kabul edip sürekli oynamalı hoca değişsede ayni oyuna devam etmeli sadece FB değil bütün takımlarda bu uygulanmalı mesela barcelona yıllardır hep ayni oyunu oynuyor hocalar değişiyor oyun değişmiyor.
    4-Ülkemizde futbolcuların kondisyonu ve gücü avrupa takımlarındaki oyuncularınkinden zayıf bu başarısızlık sebebi.
    5-Mourinho A klas bir hoca geçmişi başarı dolu kendine çok güveniyor bu güven bazen iş kazaları yaratabiliyor bunlar anlık başarı/başarısızlık önemli değil FB yönetimi böyle bir hocayı bulmuş o hacadan FB için gelecek için bir oyun stili ve altyapı sistemi yaratmasını istemeli Mourinhodan faydalanmalı böyle bilgiler onda çok miktarda vardır herhalde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Altyapı ne yazık ki Türkiye de hala çok zayıf. Tüm sporlarda böyle yoksa olimpiyattan 0 altın ile gelmezdik. Bunun sebebi eğitim sistemi diye birşeye sahip olmamamız. Çocuklar doğru düzgün okullarda doğru düzgün beslenerek doğru düzgün öğretmen ve yöneticilerden eğitim alarak hayata başlayabilir eğitim fırsat eşitliği sağlayacak şekilde tasarlansa Türkiye her alanda dünyada dereceye girer. Mevcut düzende özel okul sahipleri parasına para katarak eğitimsiz ama herşeyi bildiğini sanan içi boş şımarık bir nesil yaratırken devlet de papaz eriğini imana getirecek projelerini milyon dolarlar harcayarak sürdürür. Bu şekilde sürdüğü sürece de ülke çürür çürür çürür en sonunda bir fiske ile yıkılır gider.

      Sil
  35. Yorum yazmadan önce üşenmeyin izlemediyseniz Galatasaray ın Tottenham ile oynadığı maçı izleyin sonra da zaten izlemişsinizdir de Fenerbahçe nin AZ Alkmar maçını izleyin ondan sonra tarafsız şekilde değerlendirin yapabilirseniz iki klüp arasında oyun ve kalite arasında dağlar kadar fark var. Sonra bilinmeyen güçler Galatasaray ı şampiyon yapıyor falan isteyenler devam etsin.

    YanıtlaSil
  36. Hocam, Fenerbahçe ile ilgili yorumlarınıza katılıyorum. Bence Türkiye’de futbolda bir yozlaşmışlık var. Skandal olaylar oluyor. Galatasaray Türkiye’de başarılı oluyor olabilir fakat onlar da kendinden 4-5 kat güçsüz bir takıma elenebiliyor. Onlar da çok para birçok oyuncu alıyorlar. Fakat Avrupa’da başarılılar diyebilir miyiz? 24 yıl oldu hala bir kupadan bahsediliyor. Geçen sene de kendinden güçsüz bir takıma çok fazla gol yiyerek elenmişti. Güçlü bir iki takımı yenip gaza geliyorlar sadece. Beşiktaş şampiyon olduğunda şampiyonlar liginde sıfır çekmişti. Trabzon şampiyon oldu, adı sanı duyulmamış takımlardan dörder gol yiyerek Avrupada çuvallamıştı. Türkiye’de amaç futbolu geliştirmek değil. Para ekseninde birilerini -devleti de soyarak- mutlu etmek. Örneğin; bir oyuncu başka ülkeden +10M Euro maaş alacakken nasıl oluyor da 6M maaşa Türkiye’ye geliyor mesela? Yasadışı bahis sitesinin reklamı yapılıyor, kimse ne oluyor demiyor, sorgulama ceza yok. Ayrıca hakemlerin bilerek kötü yönetim sergileyip x üzerinden gelen küfürlerden milyon liralar mertebesinde tazminatlar kazandığı söyleniyor. Bazı başka küçük takımlar fahiş fiyattan stad dolusu bilet satmış gibi bir gelir gösteriyor ve bakıyorsun stadları bomboş. Bu para nerden geldi kimse birşey sorgulamıyor. Fenerbahçe’nin gidişat yaşadığı kötü şeylerden dolayı Türkiye’ye benziyor olabilir. Ama bence futbolda genel yaşananlar Türkiye’nin özeti. Fenerbahçe daha kötü şeyler yaşadığı için kaosa sürükleniyor gibi görünüyor. Ama aslında futbol sürükleniyor. Birileri de bu kaostan faydalanıp ben başarılı oldum diyor. Ben ağırlıklı olarak basketbol takipçiyim. Böyle şeyler ne duyuyorum ne görüyorum. Tabiki basketbolda futbolda döndüğü gibi yüksek miktarlarda paralar dönmüyor. Zaten futboldaki sorun da bu, Türkiye’de her alanda olduğu gibi yüksek miktarlarda paranın döndüğü yerler yozlaşmış veya yozlaşmaya mahkum durumda.

    YanıtlaSil
  37. Mourinho bugüne kadar çalıştırdığı takımlardan ayrılırken 85.5 milyon sterlin yani 102.6 milyon euro tazminat almış. Adam gelirken de giderken de kazanıyor, muazzam bir para bu, resmen tazminat canavarı. Şimdi de sıra Fenerbahçe'ye geldi sanırım. Çünkü ''beni iki yıl boyunca Fenerbahçe'den kimse alamaz'' dedi. Bu şu demek, ''bu kötü futbola iki yıl daha sabretmeyin, tazminatımı verin gideyim'' demek. Gideceği yer de belli. İngiliz basını yazdı Newcastle United'ten teklif almış. Şimdiden tazminat için zemin hazırlamaya çalışıyor. Önce Türk basınıyla atıştı, sonra da Fenerbahçe yönetiminin kendi başarısızlığını örtmek için kullandığı argümana sarıldı. Bu yüzden giderken de bu yapısal sistemde ben zaten şampiyon olamazdım bundan dolayı gitmeye karar verdim deyip, Türk futbolunu aşağılayarak gidecek. Önce kendinizi düzeltin sonra belki tekrar gelirim der gibi gidecek. Eğer Sivas'a da kaybedersek bu gidiş senaryosunu ciddi ciddi düşünmeye başlayacağım. Mourinho bence her şeyi bilinçli planlıyor. Nasılsa Newcastle'den teklif aldı. Bu yüzden devre arasına kadar tazminatını almaya çalışması kuvvetle muhtemeldir. Bundan dolayı taraftarın sinirleriyle oynacak derecede kötü futbola şimdiden hazırlıklı olalım. Mahfi Hocam siz bu süreçte daha çok Fenerbahçe yazısı yazarsınız. Ya da Mourinho'nun geçmiş kulüplerindeki tazminat analizlerini yaparsınız. Mourinho sadece kurt bir hoca değil, krizleri hatta hayali krizleri fırsata çevirip kendi piar çalışmasını yapan usta bir yatırımcı bence.

    YanıtlaSil
  38. Galatasaray'ın elendiği Kopenhag, Sparta Prag, Youngboys, zar zor yendiği Paok,Elfsborg, yenemediği Rigas takımları da Gs'nin piyasa değerinin üçte biri olan takımlar.(Uefa kupasını ciddiye almayan ve takımın yarısından çoğu olmayan Tottenham maçı aldatmasın kimseyi).Bjk'nin zar zor yendiği Malmö'de Bjk'nin piyasa değerinin dörtte biri. Bu sebeple Fenerbahçe değil diğer takımları da hesaba katarak özet yapmak gerekiyor. Hukukun ,liyakatin olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Federasyon başkanı hakemleri rehin almış birisi. Hakemler tüm takımlar için facia. Ülkenin çoğu maçları kaçak izliyor ,yayın gelirleri diplerde.Taraftar formalarının çoğu sahte ve pazarlardan alınan ürünler. Son iki yılın şampiyonu karborsacılık yapıyor,yasa dışı bahis şirketleri ile anlaşma yapıyor. Böyle kaotik bir ortamda Fenerbahçe 'nin de futbol alanında rasyonel kararlar alamaması,şirazeyi kaçırması şaşırtıcı değil. Genel olarak baktığımızda ise hem 3 Temmuz hem pompalı silah saldırılarına hem de hakem saldırılarına rağmen Fenerbahçe futbol dışında birçok branşta ve tesisleşmede çok başarılı ,ülkemizde olimpiyata sporcu gönderme yükünü büyük ölçüde üstlenen dev bir sivil toplum örgütüdür.

    YanıtlaSil
  39. Ben yazılanların tamamını okudum sonra şu linke bakdım
    https://www.transfermarkt.com.tr/super-lig/meistertrainer/wettbewerb/TR1
    1957 den beri
    GS Fatih Terim/Hamza hamzaoğlu/Okan Buruk/Gündüz Kılıç ile 13 şampiyonluk kazanmış
    FB İsmail Kartal ve Aykut Kocaman la 2 şampiyonluk kazanmış
    sadece bu takımlarda futbol oynamış hocalara bakdım
    FB nin kendi takımında yetişmiş hocalara güvenmediği bu linkden belli bu yanlış terk edilmeli
    FB çok para harcayabilen bir avrupa kulübü gibi olamayacaksa 200-300 milyon euro ile yabancı hoca ile sınırlı başarı olur sürekli başarı isteniyorsa İsmail Kartal ve Aykut Kocaman şampiyon olmuş hocaların ikiside göreve getirmeli birisi takımın hocası diğeri futbolun sorumlusu olarak görev paylaşımına bu iki isim kendileri karar vermeli takımın bir oyun sistemi olmalı ve değişmemeli hocalar başarısızlık halinde görev değişmeli fakat sürekli görevde kalmalı yabancı hocalar ile macera aranmamalı başarı böyle gelir kulübün yöneticileri geri planda olmalı asla profesyonellerin işine karışmamalı FB kulübü yöneticilerin oyun sahası gibi yönetiliyor yöneticiler sürekli medyada sürekli kavga algı yönetimi suçlama bunlar terk edilmeli bu saldırganlık takıma kötü yansıyor profesyonel futbol takımını ve hocayı rahatsız ediyor.

    YanıtlaSil
  40. Mourinho kariyerinin ilk dönemlerinde sahiden de başarılı teknik taktikler verebiliyordu ama sonradan teknik direktörlüğünü yaptığı klupler sürekli 1 milyar avro değerinde takımlar idi ve futbolcuların skora pozitif etki eden bireysel başarılarıyla maçları kazanmaya alıştı. Mesela Fenerbahcenin forvetleri bakalım En nesyri sadece kafa toplarina hakim bir futbolcu ve eski takimindaki bu gibi ortalar gelmiyor ona. Edin dzeko çok ağır bir forvet ve rakip defans için yıpratıcı değil. Dusan tadic son vuruslari iyi bir oyuncu değil. Defans pres yapılınca ve kontra ataklarda panik yapıyor. Sol kanattaki siyahı fransiz kendini brezilyalı sanıyor ama brezilyalilar gibi 7-18 yaş aralıgında sıcak plaj kumlarinda topla ne dripling yapmış neden de brezilyalilar gibi plajda 7 8 arkadaş top düşürmemek oyunu oynamamış ve ne fiziki olarak ne de teknik olarak rakip ekşitmeden başarılı değil. Messi bile plaj kumanda antrenman yaparak hem fiziğini hem de tekniğini ve son vuruş becerisini sürekli geliştirirken bizim futbolcular çok tembel. Fenere rakip defansı bunaltıcı fizikli ve teknik Osimhen tarzı bir forvet lazım. Kumda antrenman ile bu yaştan sonra tadic ve dzekoyu R9 yapamazlar ama 20-25 yas aralığındaki futbolcuları kumda antrenman ile teknik ve fiziki olarak gelistirebilirler. Kum antrenmanı fiziki ve teknik gelişim için süper ama mesela Haaland gibi tekvando ile fiziki surat kazanan 9yuncular da var futbol piyasasında. Maalesef Fener elde ettiği pozisyonları gole cevirebilecek son vuruş becerisine de uzaklar. Messinin kum antrenmanını ve brezilyalilarin kum antremanlaribi aşağıya link olarak koyuyorum. Belki altyapıdan ve 20-25 araliginda futbolcular için antrenmanlarda fener düşünebilir. Belki Turkiye'den de brezilyalı ronaldo gibi R9'lar çıkabilir ama bunun için futbolcuda fiziki ve teknik gelişim de yetmez , hızlı karar verme ve refleks ve zeka da lazım. Kısa ve orta dönemde fenerbahçe bir adet yıpratıcı hızlı bir forvet ve orta sahaya iyi bir pas dağıtıcı ile çözüm getirebilir. Altyapıyı kumda çalıştırması lazım.
    https://youtu.be/erQkwgo_V3g?
    https://youtu.be/2FM0yZ7pKo4?

    YanıtlaSil
  41. Fenerbahçe hem kötü yönetiliyor hem de eleştirilmeye gelemiyor, tahammül gösteremiyor. Bundan dolayı futbol takımında senelerdir bir düzelme ve gelişme olmuyor, başarı da bir türlü gelmiyor. Oysaki başarısızlığı biri üstlenmeli ve sorumluluğu da üzerine almalı. Fenerbahçe'de maalesef böyle bir figür yok. Başarısızlığı kendi içinde değil, sürekli kendi dışında arıyor ve hedef yanıltıyor. Bütün oklar kendilerini gösterirken, oklar ustaca karşı tarafa doğrultuluyor. Taraftarlar da bu tuzağa düşüyor ve senelerdir uyutuluyorlar.

    YanıtlaSil
  42. İsmail Kartal'ın durumu ülkemizde her alanda yaşanan anlamsız yabancı hayranlığının ve kendi insanımızı her fırsatta değersizleştirmenin (Mourinho'nun sezon başından beri yaptıklarının %1'ini İsmail Kartal yapmış olsa ilk haftadan kovulur, geçen seneki sonucu Mourinho almış olsa heykelini dikmek isteyenler ortaya çıkardı) en net örneğidir.

    YanıtlaSil
  43. Sayın Mahfi Eğilmez, ben de canı gönülden bir Fenerbahçe taraftarıyım. Söyledikleriniz aslında Ali Koç döneminin özetidir. Ama Türkiye de futbolun içerisinde saha dışı olaylar o kadar çok konuşulur ve bariz hale gelmiştir ki saha içi taktik,tekniğin çok önüne geçmiştir. Aslında söylemlerinize hak veriyorum Fenerbahçe taraftarı olarak. Ama 2023-2024 sezonunun başlangıcında spor kamuoyuna Fenerbahçe 99 puan toplayıp 99 gol atacak denilseydi herkesin gözünde Fenerbahçe kesin şampiyon ilan edilirdi. Sahada adil davranmakla yükümlü hakemlerinden TFF başkanı olarak kulüplere eşit mesafede durmak zorunluluğu olan kişiye kadar Fenerbahçe çok yerden darbe yemiştir. 2011 yılında yaşanan süreçten bu zamana kadar Fenerbahçe acaba uğradığı maddi manevi zararlar nelerdi? Takım otobüsüne suikast girişiminde bulunuldu. Böyle bir sözde futbol ortamının olduğu bir ülkede acaba hangi yabancı oyuncu milyon € da kazansa gelip canını tehlikeye atardı? Bu ülke futboluna da yapılan bir suikast idi aynı zamanda. Bir grup zümreye saha içi ve dışında ayrıcalık tanınırken,korunup kollanırken Fenerbahçe bu denli köşeye sıkıştırılmak istendiği - Cumhuriyet in 100. yılında süper kupa finalinde ve sonrasında olanlar malum- bir ortamda Fenerbahçe sahada rakibini mi yenmek zorunda yoksa rakiple beraber hakemleri de mi? Ali Koç un hatalı olduğu tercihler kadar faydalı yaptığı işler de oldu. Bu kulübe ciddi anlamda yüksek bonservis bedelli oyuncular satarak gelir sağladı. Ülke futbolunun -siyaset,futbol- sarmalı içerisinden çıkarılmadan, eyyamcı,taraflı şahısların saha içinden temizlenmeden biz kendimiz çalar kendimiz oynarız. Sonra Mourinho gibi söylediği ses getiren bir teknik direktör yaşadığımızı sesli dile getirince birileri rahatsız olur. Özetle, FENERBAHÇE maalesef ki hem rakipleri hem hakemleri yenmek zorunda bırakılmıştır. Tabi ki yapılan yanlış tercihler olmuştur. Ama bir futbol kulübünün başarılı olması için sadece rakibini yenmesi yeterlidir. Bu futbol dışı etkenler de günümüz Türkiye 'sinde medyanın karşılığı olsa gerek. Bu şahsi bir görüşten öte de değildir.

    YanıtlaSil
  44. Ali Bahadır Selçuk12 Kasım 2024 11:56

    Hocam 16 ve 11 yaşında iki oğlum var. Geçtiğimiz günlerde Fenerbahçeli yaptığım için özür diledim sıpalardan. Bu taraftarı bu kadar üzmeye hakları yok. Hatırlayalım takımın geçen yıl bu zamanlarda en büyük sorunu orta sahada Fred'i yedekleyecek/beraber oynayacak kaliteli bir 8 numara.. Yıl geçti,paralar harcandı ama o mevkiye kimse alınmadı. Hastalık belli,ilaç belli ama doktor o reçeteyi yazmıyor. Saygılarımla,

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!