En Doğru Enflasyon Tahmini
Merkez Bankası’nın 2024 yılı II. Enflasyon Raporu’nda 2015 yılı Nisan ayından başlayarak her yılın Nisan aylarında 12 aylık temelde enflasyon oranının yüzde kaç olacağına ilişkin piyasa katılımcıları, firma temsilcileri ve tüketicilerin tahminlerini gösteren bir grafik yer alıyor (Sayfa 57, Kutu 3.1.) Bu grafiği rapordan aynen alıyorum (sol taraftaki grafik.) Sağ taraftaki grafik de TÜİK’in tüketici enflasyon oranına (TÜFE) ve İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksine göre oluşturulan ve 2020’den 2024’e kadar her yılın Nisan aylarında gerçekleşen 12 aylık enflasyon oranlarını gösteriyor.
Gerçekleşen enflasyon oranlarına
baktığımızda İTO endeksinin TÜFE’nin üzerinde seyrettiğini ve gerçeğe daha
yakın olduğunu görüyoruz (buna karşılık bu iki endeksin kapsama alanlarının ve
bölge kapsamlarının farklı olduğunu belirtelim.)
İki grafiği karşılaştırdığımızda TÜİK
tarafından açıklanan gerçekleşen enflasyon (TÜFE) oranlarına en yakın
tahminleri tüketicilerin, en uzak tahminleri piyasa katılımcılarının yaptığını
firma temsilcilerinin ise bu ikisinin arasında kaldığını görüyoruz.
Merkez Bankası bu tahminleri her
ay uyguladığı anketlerle belirliyor. Piyasa katılımcıları genellikle Merkez
Bankası’nın açıkladığı enflasyon tahminine paralel tahminlerde bulunuyor. Bu
tahminler tutmuyor hatta çoğu kez gerçek duruma yaklaşmıyor. Bunun iki nedeni
olabilir: (1) Piyasa katılımcısı olarak seçilenler doğru tahmin yapabilen
kişiler olmayabilir. (2) Bu kişiler Merkez Bankası’nı üzmemek için onun tahmini
çevresinde tahmin açıklıyor yani kendi tahminlerini saklıyor olabilirler. Firma
temsilcilerinin tahminleri biraz daha gerçekçi görünüyor. Onlar da aslında,
enflasyon oranına göre belirlendiği için, ücret zamlarını frenleyebilmek için
tahminlerini düşük tutuyor olabilirler. Gerçeğe en yakın tahminler tüketicilerden
geliyor. Aslına bakarsanız gerçekleşmiş olarak açıklanan enflasyon verilerinin
de gerçeği yansıtmadığını biliyoruz. Bunu kendi yaşamımızda karşılaştığımız
fiyatlardan gözlemleyebiliyoruz. TÜİK, verileri nasıl ve nereden elde ettiğini
mahkeme kararlarına karşın açıklamadığı için de bunları denetleme olanağımız
yok.
Yıllar itibarıyla kredi kartı
kullanımlarını ve artış oranlarını çıkarıp bunları TÜİK TÜFE ve ENAG eTÜFE ile
karşılaştırınca şöyle bir tablo çıkıyor ortaya (kaynak: Banka Kartları Merkezi
– BKM; Raporlar ve Yayınlar / Kredi Kartı İşlemleri / Yerli Kartların Yurtiçi
Kullanımı, TÜİK; Tüketici Fiyat Endeksi Haber Bültenleri, ENAG; ENAGrup
Tüketici Fiyat Endeksleri – eTÜFE.)
2023 yılında hane halklarının toplam tüketim harcaması 15,5 trilyon lira olarak gerçeklemiş bulunuyor. Aynı yıl kredi kartı harcamaları 7,3 trilyon lira olduğuna göre demek ki toplam nihai tüketim harcamalarının yüzde 47’si kredi kartıyla yapılıyor. Piyasada on binlerce farklı mal bulunduğu ve TÜİK’in TÜFE endeksi kapsamında 406 madde yer aldığı dikkate alındığında yüzde 47 temsil oldukça yüksek bir temsil olarak kabul edilebilir.
2023 yılında 2022 yılına göre BKM
hane halkı kredi kartları endeksi 122,1 artmış. Buna karşılık TÜİK TÜFE’deki
artışlar, kredi kartı kullanım artışının yarısında kalmış. Oysa ENAG’ın eTÜFE
artış oranları BKM endeksiyle çok yakın gerçekleşmiş. Benzer bir durum 2022
yılında da geçerli. 2021 yılında da BKM endeksiyle ENAG eTÜFE arasındaki
yakınlık TÜİK TÜFE’ye göre çok daha fazla.
Önce gerçek enflasyonun ne olduğunu tespit etmemiz gerek. Gerçek enflasyonu bilmezsek ücretler de fiyatlar da kiralar da doğru belirlenemez. Enflasyonu düşürmek için uyguladığımız politika araçları gerçek enflasyonu hedef alarak ayarlanmamışsa enflasyonu yüzde 5’ler düzeyine indirmek ve orada tutmak mümkün olmaz.
Mahfi Hocam, Türkiye yeni bir yola girdi. Emin adımlarla Türkiye daha da büyüyecek. En önemi sorun Ar-Ge çalışmalarımız yetersiz ve katma değeri yüksek ürün üretemiyoruz. Öte yandan bireylerin mesleki tercihleri çok sorunlu. Ciddi nitelik uyuşmazlığı var. Biz bu sorunları halledersek çok daha iyi olacağız. Ülkemizden ümitliyim zira bizim şanlı bir tarihimiz var. Kendimize güvenelim…
YanıtlaSilMesele sizin dediğiniz noktalarda olsaydı sorunların çözümü daha kolay olabilirdi. Mesele hukukun olmamasından, eğitimin bilim dışı hale gelmesinden, tarikatların ülkeyi ve kamu kadrolarını kuşatmasından kaynaklanıyor. Bunları çözmeden bir yere varmak mümkün görünmüyor.
SilÜniversiteler fakir,Ar-Ge ordunun işi.
Sil💯
Silgerçekten tarihi seven kardeşim
SilOsmanlılar parasızlıktan yıkıldı.
Neo Osmanlıcılık oynayan siyasal ihvanizmi aynı son bekliyor
yüce Allah kahraman Türk milletini korusun 🇹🇷
Evet Türkiye 🇹🇷 2002 den itibaren küresel sermaye ve onun sahibi güç merkezi kontrolüne girdi. O yüzden de tarım ve hayvancılık üretimi dibe vurdu. Sanayi zayıfladı. 312 milyar dolarlık değere sahip üretim gücümüz 72 milyar dolara kureselci sermaye oligarklarina hanedanlara peşkeş çekildi. Eğitim dinci yobaz bilim dışı hale getirildi Atatürk ün Cumhuriyet devrimiyle bize kazandırmaya çalıştığı üretim kültürü adım adım torpulendi yok olmanın eşiğine getirildi.reel sektör işletmeleri bile ana faaliyet dışında karlılık elde edebilir hale getirildi.hem dis sermaye hem arz fazlasını bizi açık pazarı yaparak eritti hem de bizi kat be kat borclandirdi. 2002 başında her 100 kişiden sadece 4 kişi borçlu iken bugün her 100 kişiden 76 si borçludur. Eskiden sadece kamu borçlu idi bugün tüm ekonomi borçlu. Evet yine Türkiye Mehmet Şimşek ile yeni bir yola daha girdi cary trade yoluna. Ve o yol çok kısa ve çok maliyetli yol. Birkaç ay sonra o yolun sonuna geldiğimizde sıcak para vurgunculari büyük bir dolar vurgunu yapıp piyasayı süpürür giderler. Biz de beton rant ekonomisi haline geldiğimiz için son 22 yılda artık butonları kemiririz. Ya hala bu kafalar varken bu ülkeden Bi halt olmaz zira bu halktan Bi cacık olmaz olmuyor da zaten. Nasıl ki depremlerden ders almiyorsak iktisat tarihinden de dersler almıyoruz.nsto kada NATO mermeri resmen.
SilEnflasyon düşük gösterilince ödediğiniz verginin miktarıda artıyor.
SilÇünkü vergiyi ödemeden önce enflasyon oranını düşüyorsunuz.
Enflasyon düşük gösterilirse iki kere vergi ödemiş oluyorsunuz.
Adsız 14:11
SilOsmanlı imparatorluğu, saraylarına aldıkları Rus-Ukraynalı gelinlerden dolayı yıkıldı.
Sen kızı genç yaşta zorla ailesinden koparıp gelin yapıp sarayın başına koyarsan, sana dostluk mu yapacaklarını sandın?
Osmanlı sarayın'ın içinde çevirdikleri entrikalarla Fatih Sultan Mehmet gibi büyük imparator olacak kabiliyette Osmanlı mensuplarını öldürttüler. Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Kardeş katlimanına sebep oldular...
İmparatorluk başsız kaldı.
Bu kadar basit...
Bunu anlamak için yüksek IQ'lu olmaya gerek yok...
İmparatorluğun başına doğru kişiler gelseydi zaten para da olurdu, teknolojik yenilikde olurdu, modernizasyon da olurdu.
Herşey liderde biter...
Ruslar işi kökünden halletti.
Türkiye de var olan arge merkezlerin içleri bomboş hepsi vergi avantajı için burada katma değer neredeyse 0 her üniversitenin teknokenti var neredeyse oralardan ne çıkmış iyi bakmak lazım. TR'de yine arge merkezleri birilerinn işini görmek için uydurulmuş olarak görüyorum. K.y
SilDeğerli ve realist yazınız için teşekkür ederiz. Yazinizdan mevcut ekonomi yönetiminin aslında iddia ettiklerinin aksine realist ve Ortodoks ekonomi politikası uygulanmadığı sonucunu çıkardım. Zaten toplum yaşadığı ekonomik deneyimle enflasyonun düşeceğine inanmiyor. Bu çerçevede, gerçek enflasyon oranının açıklananın çok yukarisinda olduğunu dikkate aldığımızda, uygulanan para politikasının sıkı olduğunu söylemek mümkün olamıyor. Parası olan harcamaya devam ediyor.
YanıtlaSilHaklısınız.
SilSayin Mahfi hocam, yasimdan dolayi tecrubemin olmadigi bir soru yazmak istiyorum yorum olarak:
YanıtlaSilTuik in calisma tarzini son yillar icerisinde acik bir sekilde anlamayi basardik; hukumet gudumunde bir maskeleme gorevi.
Enflasyonun ulkenin canini 90larda da cok yaktigini hatirliyorum, ama o zaman tuik veya dengi kurum da yine bu sekilde mi davraniyordu, yoksa bu ve benzeri kurumlara (orn: osym) toplumda bir guven var miydi?
Ek soru; su anda devletin herhangi bir kurumuna (bir tan bile soyleseniz sevindirici) guven kaldi mi?
Saygilarimla
80'lerin ikinci yarısından itibaren enflasyon çok yüksekti. Bu, 90'larda da devam etti. O yıllarda muhalefet ve muhalif yazarlar çok daha özgürce ve sert biçimde eleştiri yapabiliyordu. Ama ben enflasyonda oynama yapıldığına dair hiçbir eleştiri hatırlamıyorum. Enflasyon % 100'ü geçtiğinde bile gerçek neyse o açıklanıyordu.
SilGüven kaybı da bununla paralel bir olgu. Gerçekleri sakladığınızda kimse size güvenmiyor. Yalancı çoban hikayesi gibi.
Hocam merhaba. Ben hatırlıyorum enflasyonun düşük gösterilme eleştirilerini. Şimdiki gibi olmasa da o zaman da sepete saçma sapan şeyler ekliyorlardı düşük göstermek için. Saygılarımla.
SilO yıllarda rakamları manipüle ederek enflasyonu düşük gösterme çabası yoktu, Mahfi hocanın belirttiği gibi enflasyon neyse o açıklanıyordu. Faizde enflasyon rakamları civarında seyrediyordu, artı olarak birkaç puan reel faiz veriliyordu. Çalışanlar ve emekliler maaş zamlarını doğru olarak açıklanan enflasyona göre alıyorlardı ve mümkün mertebe alım güçleri korunuyordu.
SilBugün ilgili otoritelerce açıklanan rakamlar ileri seviyede manipüle ediliyor ve hatta enflasyonun hesaplamasında kullanılan rakamlar hocanın dediği gibi mahkeme kararlarına rağmen açıklanmıyor, yani mızrak çuvala sığmadığınan akıl almaz uygulamalara gidiyorlar. Sabit gelirli çalışan ve emeklilerin alım gücü manipüle edilen rakamlar nedeniyle özellikle son iki yıldır başaşağı serbest düşüşte. İlgili otoritelerse ilerde daha büyük sıkıntılara yol açacak olmasına aldırmaksızın günü kurtarma peşinde.
Sorunların en ciddi olanı başta hükümet olmak üzere toplum halen sorunların ekonomi kaynaklı olduğunu düşünüyor. Mahfi hocanın daha önceki yazılarında belirttiği üzere sorunun kaynağı hukukun üstünlüğü, liyakat, eğitim, 10 milyondan fazla kaçak göçmen ve sığınmacı gibi konular başta olmak üzere çok daha derinlerde. Ancak yapılan son müfredat değişikliğide gösteriyor ki bu sıkıntıları düzeltmek adına hükümetin bir çalışması yok.
Hiçbir zaman bugünkü kadar olmasada siyasetçilerin hep yeniden seçilme sevdası nedeniyle Türkiye hep .....mış gibi yapmayı sevdi. Kendi şahsi fikrim artık bu noktadan çok büyük bir çöküş yaşamadan çıkış yok.
Hocam bilgilendirici yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilSizin yazdıklarınızın dışında kalan iktisadi analizleri okumak ve değerlendirmek için kendimce bir birim değer belirledim, bir nevi üst limit gibi: 1 MAHFİ
Bu sayede okuduklarımın faydasını ve gerçekliğini ölçebiliyorum.
Ortalama bir analizden elde ettiğim fayda 0,4 MAHFİ'ye ulaşsa kendimi şanslı hissediyorum.
Yazılarınızı büyük bir dikkatle ve keyifle okuyorum, istikrarlı bir şekilde kamuoyunu bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
İlginç bir yöntem.
SilTeşekkür ederim. Sevgiler.
Benimde nacizane enflasyon kriterim Özgün adlı yorumcunun belirttiği gibi yani 0,4MAHFİ değil de (ENAG+TUIK) / 2...Sanırım çou kimse böyle yapıyor enflasyon oranını....:)))
Sil(0,45xITO)+(0,35xENAG)+(0,2xTUIK)= Enfi
SilCNBC-e izliyordum sizi. Ne güzel günlerdi. Enflasyon düşecek diyor Mehmet bey bunu söylerken baz etkisi demiyor. Sadece söylediği" programımız meyvelerini bu aydan itibaren almaya baslayacagiz" diyor.sizce Eylül'de fiyatlar geriler mi? Yani 340 TL kilosunu aldığım tereyağ 240 TL düşermi? Baz etkiside olsa?
YanıtlaSilBaz etkisi Temmuzdan başlayarak görülecek. Önemli olan enflasyonu o düştüğü yerde tutabilmek.
Sil340 TL'ye aldığınız tereyağının fiyatı bas etkisiyle enflasyon düşse bile arzu ettiğiniz gibi 240 TL'ye düşmez. Enflasyonun düşmesi fiyatların düşmesi değil, fiyat artış hızının düşmesi demektir. Fiyatların düşmesi için deflasyon gerekir.
Sil%41 enflasyon ile 240 liradan 340 liraya çıkan tereyağı
Silenflasyon %20 ye düştüğünde 408 lira olur,
ardından enflasyon %10 a düşerse 440 lira olur.
Bir kitapta okumuştum:
YanıtlaSilHayatı içtimai beşeriyede bir çığır acan; hatan doğasındaki adalet kanunlarına uymaz ise, o carklarin altında ezilir.
Adalet
Liyakat
Hikmet bunlar, olmazsa olmaz şeylerdir.
Olmazsa olmaz. Sine Qua Non.
SilVay be. Bundan sonra enag enflasyonuna inanıyorum.
YanıtlaSilYaşadığımızı çok daha gerçekçi gösteriyor.
SilYeni anayasa çalışmalarının yapısal reform ile ilgisi var mı hocam?
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz, hocam.
YanıtlaSilBuna inanmamız için önce mevcut Anayasanın uygulanıyor olması lazım.
Sil"Anayasa mahkemesi kararlarını tanımıyorum, saygıda duymuyorum" diyen bir Cumhurbaşkanımız var. 22 yıldır neden yapılmadıysa belki şimdi kendi yazdığı anayasa yapılırsa anayasa mahkemesi kararlarını tanır ve saygı duyar :-) Bizde hukuka daha saygılı hale geliriz.
SilYazınız için teşekkürler!
YanıtlaSilYazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun.
Sil"2023 yılı nihai tüketim harcamalarının yüzde 47’si kredi kartıyla yapılıyor" ifadesi doğru yorum olarak eksiktir. Ben harcamalarımın % 90'ını kredi kartı ile yapıyorum ve tamamını tek seferde ödüyorum. Kredi kartını nakit taşımamak için kullanıyorum.
YanıtlaSilEvet ben de sizinle aynı durumdayım ama kredi kartı kullanmayanlar da var.
SilHocam başarısızlığa övgü kitabınızda meslek hayatınız boyunca okumalarınızı ve öğrenme sürecinizi hep devam ettirmişsiniz bende sizin bu tutumunuzdan etkilendim ve meslek hayatının başlarında olan biri olarak sizi örnek alıyorum.
YanıtlaSilBirçok alanda okumaya gayret ediyorum ve İngilizcemi iyi düzeye getirmek için yoğun bir çaba sarf ediyorum elimden geldiğince gezilere de katılmaya çalışıyorum.
Siz yazdıkça aydınlandiğımı hissediyor ve daha çok araştırmaya yöneliyorum. Pozitif dışsallık bu olsa gerek teşekkürler hocam
Size doğru örnek olabilmişsem ne mutlu bana.
SilHocam, merhaba; enflasyon doğru tanımlanıp, dış etkenlerde çok fazla değişliklik olmadan (pandemi, savaş vs.) ve doğru politikalar uygulandığında tek haneli enflasyon için süre tahmininiz var mı? Yanıt için şimdiden teşekkür ederim. İyi günler dilerim
YanıtlaSil2 yıl.
SilHocam şu an konut alinirmi cevap verir misiniz bilmiyorum ama ben sizin tecrubenize güvenerek sordum
SilBunu Mahfi beyi hedeflemeden ama tenzihte etmeden kendisini de kapsayacak şekilde yazıyorum. Şahsi görüşüm "Ekonomi uzmanlarının trade işinde çok ta başarılı olmadıklarını düşünüyorum" Bu onların yetersiz olmasından değil, ekonomi biliminin trade işinden farklı olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla alanında çok ileri seviyede olsa bile, bir ekonomi uzmanına "dolar alınır mı satılır mı?, konut buradan alınır mı satılır mı? şeklinde sorulan sorular yanlış kişiye sorulmuş olur ve cevap alınamaz. Ekonomi daha matematiksel ve daha uzun vadeli bakış açısıyla bakar. Trade işi ise biraz daha sürü psilojisinin duygusal hareketleriyle şekillenir ve daha kısa vadeli giriş çıkışlar gerektirir. Tamamen farkı bir uzmanlık alanıdır. Bu soru yanlış insana sorulmuş ve doğal olarak cevap alınamamış :-)
SilDoğru bir yorum. Ben iktisatçıyım. İktisatçılar, eğer özel olarak bu işlerle ilgilenmemişlerse, bu tür piyasa işerine fazla girmezler. Bu işler daha çok piyasa ekonomisti adı verilen ekonomistler ile finansçıların ve piyasa ile haşır neşir olan kişilerin uğraştığı işlerdir. İktisatçılar daha çok makro konularla ilgilenirler. İktisatçıların genel gidişe ilişkin analizlerinden yararlanan piyasa uzmanları ise bu sorulan yanıtını ararlar.
SilSayın hocam,
YanıtlaSilKredi kartı kullanımının artışınında kart ile ödemenin daha pratik olması, çoğu iş yerinde pos cihazının bulunmaya başlaması gibi nedenleri de göz önünde bulundurmamız gerekmez mi? Yapılan çalışmalar bu gibi koşulları da dikkate alıyor mu?
Burada önemli olan tüketim harcamalarındaki artış. Enflasyonu etkileyen o. Altındaki neden ne olursa olsun.
SilHocam, yazılarınızdan cumhurbaşkanının (nihai kararları o verdiği için ekonomi yönetimi vb. değinmiyorum) mevcut yaklaşımıyla enflasyonun sadece neredeyse kimsenin inanmadığı tüik rakamlarında düşeceğini gerçek hayatta ise bunun mümkün olmadığı sonucu çıkıyor ama kimi ekonomistler! enflasyonun düşmesi için zaten gerçekçi olmayan enflasyona göre zam aldığında bile geliri eriyen ücretli ve emeklilerin zamlarının hedeflenen enflasyona göre yapılması gerektiğini söylüyor bu konuda ne düşünüyorsunuz.
YanıtlaSilDoğru bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Enflasyon hedefi sadece emekli ve ücretli için değil de mesela kendi ücretleri, köprü geçiş ücretleri vb. için uygulanırsa o zaman düşünülebilir.
SilSayın hocam, kredi kartlarındaki harcamaları esas alarak yapılan enflasyon oranı gerçekten diğer enflasyon oranlarının sağlaması olmuş.
YanıtlaSilTeşekkürler.
Teşekkür benden.
SilHocam ekonomi yeni çatışmalara doğrumu ilerliyor?
YanıtlaSilHer konu yeni çatışmalara doğru ilerliyor.
SilSAYIN HOCAM 2022 VE 2023 YAZ AYLARINDA ENFLASYON BAZ ETKİSİYLE DÜŞÜP, TEKRAREN YÜKSELİŞE GEÇMIŞTI.2024 YAZ AYINDAN SONRA TEKRAR AYNI ENFLASYON ZİRVESİNİ YAŞARMIYIZ.
YanıtlaSilEğer yapısal reformlar gündeme gelmezse yaşarız.
Sil2019 sonu itibarıyla baz alırsak hemen her urün ve hizmete ortalama enflasyon yuzde bin..buda geçmis 5 yillik ortalama yuzde 200 enflasyon demek biz halk olarak hissetigimz ve ölçtügumz budur...hukumetin butun politikalarini elestirmek ve yapigi yanlislari kabullenmekle birlikte..bizde halk olarak biraz fazla tuketmiyormuyuz hocam ben varlikli bir ailenin cocugu olmama ragmen sabh kahvaltimz 2 bilemedin 3 cesit olurdu..simdi hersey cok farkli..israf demiyorum ama uretigimzden fazla tuketiyor hepimz lux yasamk istiyoruz..bunu ellahamdullih karnimz tok babında söylemiyorum insani olarak beslenme sosyal aktivite hersey gerekli tabi ama birazda halk olarak kendimize ceki duzen verip tuketimi yavaşlatsak en basta siyaset ve kamu tarafi iyi olmazmi saygilar.
YanıtlaSilBöyle bir şey olmaz. Tam tersine enflasyon arttıkça tüketim hızlanır. Faizi düşürmeyecektik. Bunun hesabı sorulmadan ne yapılsa boştur.
SilEnflasyon 5 yılda yüzde bin artmışsa bu her yıl ortalama yüzde 200 artmış demek değildir. Her yıl yaklaşık yüzde 59-60 (tam hesaplanabilir) artmış demektir. Bu hesapları türk insanının yüzde 99'u yapamayacağı gibi üniversite mezunlarımızın bile yüzde 95'i yapamaz. O yüzden bizde piyasa güveni sayısal değerlerden çok daha önemlidir.
SilSiz hesaplayın ve yayınlayın , kişiler uğraşmasın.
SilFinansal matematikte en önemi konudur bileşik faiz hesabı.Şöyle ki,her yıl %200 enflasyon söz konusu olursa, ve hesap kolaylığı bakımından başlangıç birimi 100 olarak alınırsa, fiyatlar düzeyi 1. Yıl sonunda 300, 2. yıl sonunda 900, 3. yıl sonunda 2700, 4.yıl sonunda 8100,5.yıl sonunda 24.300 olur.Yani fiyatla bire ikibindörtyüz gibi artar.Yüzde yüz enflasyonda bile fiyatlar bire ondan çok daha fazla artar.Yani durum bini beşe bölüp yüzde 200 enflasyon değildir.Bileşik faiz dünyanın sekizinci harikasıdır ve bunu iyi öğrenmek gerekir.
SilEinstein boşuna "Evrendeki en büyük güç bileşik faizdir" dememiş.
SilHocam enflasyon yalnızca fiyatlarda değil Türkiye’deki en büyük enflasyon maalesef sayıları iki yüzü geçen üniversite sayılarındadır hiç ihtiyaç olmadığı halde çok fazla üniversite açılmıştır Almanya ile aynı nüfusa sahibiz onlarda nasıl okuyan öğrenci sayısı 2 milyon bizde 8 milyon mevcut üniversitelerinde dörtte üçü kapatamadığı takdirde hiçbir sorunu çözemeyiz. Boşuna atıl iş gücü yaratırız. Ben emekli hukukçuyum şu an Hukuk fakültelerinde okuyan öğrenci sayısı yaklaşık 80.000 kişinin üzerinde. Hukuk fakültelerini tamamını kapatın Türkiye’nin 40 yıl hukukçu ihtiyacı yok. Varını yoğunu satarak özel hukuk fakültelerinide çocuklarını okutan velilere üzülüyorum, çünkü okula ödedikleri parayı çocukların bir ömür boyu kazanmalarına imkanı yok.
YanıtlaSilÜniversiteler işsiz sayısını gizlemeye yarıyor. Çocuğunu özel üniversitede okutan veliler onları zaten torpille işe sokar en kötü Mısır üzerinden Amerika ya taşır.
SilSAYIN HOCAM,SİZDEN KATILIM BANKALARI, İÇİN BİR GÖRÜŞ ALABİLİRMİYİZ.
YanıtlaSilBankalardan farklı bir durumları yok. Sadece faizi başka bir ad altında alıp veriyorlar.
Silİlk olarak 1998 yılında bir katılım bakasından dolar bazında aylık vade farkı ile ticari kredi kullandık. 2009 ve 2014 yıllarında da TL bazında yine vade farkı ile kullandık. Yani parayı yatırırken kar payı diyorlar ama kredi kullanırken sabit bir oran üzerinden işlem yapıyorlar. Zaten aldığına karşılık ne kadar ödeyeceğini bilmese kim kredi kullanır?
SilMillete yatırdığı paraya karşılık faiz veren bankalara yakın oranlarda değilde yarısı kadar getiri ödemesi yapsınlar bakalım kim para yatırıyor oralara.
Sn. Adsız (14:22): Sözcü Gazetesi yazarlarından Murat Bey (Muratoğlu), 24 Mayıs tarihli ve “Faiz haram kâr payı helal!” başlıklı köşe yazısında bu konuyu çok güzel ve anlaşılır bir şekilde ele almıştı. Okumanızı öneririm.
Silbahsettiğiniz yalan/hatalı veriler tüketim davranışlarını ve buna bağlı tüm süreçleri etkilediği gibi, Enflasyon muhasebesine geçen ve buna göre bilanço açıklayan şirketlerdeki hatalı değerleme nedeniyle yatırım davranışlarınada bu sene itibariyle etki etmeye başladı.bir ülke ki gelirinizi arttıramadığınız gibi olaki bir şekilde arttırma imkanı buldunuz, onu koruma araçlarının tümünde de her zaman yalan/hata filtresiyle hareket etmeniz lazım. "farkındalığı yüksek bireyler için bir cehennem Türkiye."
YanıtlaSilYazınız için teşekkürlerimi sunuyorum, doğru politikalar uygulandıktan sonra hiper enflasyona giren bir ülke için enflasyonun doğru açıklanıp açıklanmaması ne kadar etkili olabilir ki,
YanıtlaSildoğru politika ilelebet enflasyonu düşürecektir.
Şöyle etkisi olabilir, enflasyonun gerçeği açıklanırsa o zaman ücret artışları çok daha yüksek tutulmak zorunda. Ya da şöyle de diyebiliriz: Enflasyonun gerçeğin yarısı kadar gösterip ücret artışlarını ona göre yaptıkları, kira artışlarını gerçek enflasyonun beşte biri oranında tuttukları halde enflasyonu tek haneye düşürememeleri başarısızlıklarını kat kat artırıyor.
Silenflasyon oranında zam yapmak para politikasında sürekli genişlemeyi doğurmaz mı? buda büyük bir kör düğüm meydana getirir diye düşünüyorum.
SilGüvenirlik için veriler tabiki doğru açıklanması lazım ama realite denilen bir şey de var. Enflasyonu doğru açıklayıp zammı onun altında yapmak bu kez sosyal bir kaosa neden olmaz mı?
Evet ikisi de doğru. Tam olarak aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık açmazı içindeyiz. Ama enflasyon artacak diye insanları açlığa mahkum etmek doğru değil tabii. Bunun bir tek çözümü var: Yıllardır söylediğimiz gibi yapısal reformları yapmak. Ancak o zaman insanları ikna ederek enflasyonu düşürmek mümkün olabilir.
SilEnflasyon rakamlari 1.kamu maliyesi, 2. Mali politikalarin etkisinin toplumun hangi kesimleri tarafindan ne olcude paylasilacagi acisindan onemli. Enflasyon devletin gelirlerini artirirken, en buyuk gider kalemi olan ucretler yine enflasyon ile belirleniyor. Dolayisiyla, enflasyon dusuk gosterirseniz, giderler gelirler kadar artmaz ve kamu maliyesine olumlu yansir. Ancak bu durum maliyetin ucretlilere odetilmesi anlamina gelir.
SilSaygilar
Trx
Hocam enflasyon yalnızca fiyatlarda değil Türkiye’deki en büyük ve zararlı enflasyon maalesef sayıları 208 i geçen üniversite sayılarındadır. Hiç ihtiyaç olmadığı halde çok fazla üniversite açılmıştır. Almanya ile aynı nüfusa sahibiz onlarda Üniversite okuyan de öğrenci sayısı 2 milyon iken bizde 8 milyon öğrenci var mevcut üniversitelerinde dörtte üçü kapatamadığı takdirde hiçbir sorunu çözemeyiz. Boşuna kaynak israf eder ve atıl iş gücü yaratırız. Ben emekli hukukçuyum şu anda Hukuk Fakültelerinde okuyan öğrenci sayısı yaklaşık 80.000 kişinin üzerinde. Ülkemizdeki tüm Hukuk Fakültelerini kapatılsa ve hiç mezun vermezse dahi Türkiye’nin 40 yıl hukukçu ihtiyacı yok. Varını yoğunu satarak özel hukuk fakültelerinin çocuklarını okutan velilere üzülüyorum çünkü bu okullara ödedikleri parayı çocukların bir ömür boyu çalışarak kazanmalarına imkanı yok. Keza diğer bölümlerin %95 i de aynı durumda
YanıtlaSilİnsanın ucuz olduğu yerde her şey pahalı olur. İnsanın pahalı olduğu yerde her şey ucuz olur sayın hocam
YanıtlaSilUcuzdan kastım niteliksiz ve ilkesiz insanlar. Pahalı dan kastım ise nitelikli ve ilkeli insanlardır.
Hocam sizce yapay zeka mevzusu abartılıyor mu
YanıtlaSilHer yeni konu gibi biraz abartılıyor.
SilYapay zekadan anladığınız şey nedir? İnsanla insan gibi sohbet eden bir bilgisayarsa evet abartılıyor. Ama yakın bir zamanda avukata ihtiyacınız kalmayacak çünkü tüm kanunları, daha önce verilmiş kararları ve prosedürleri bilen yapay zeka programı benim diyen avukattan kat be kat iyi bir iş çıkaracak. İlk kademe doktorlara da ihtiyaç kalmayacak. ABD'de uygulanmaya başlayacak yeni sistemde bir kabine gireceksiniz, kan ve idrar örnekleri vereceksiniz ve yine benim diyen doktorun sahip olduğu bilginin yanında denizde damla olduğu yapay zeka daha doğru teşhis koyacak. Savaş pilotuna ihtiyaç kalmayacak. Hakimlere de yol gözükecek Hakemlere de. Böyle pek çok meslek tarihe karışacak. O yüzden bence pek de abartı değil.
SilYaptığınız işi bilmiyorum ama hakimler avukatlar doktorlar savaş pilotlarından önce size ihtiyaç kalmaz bence sayın Murat Bozdoğan. Size bir soru sorayım suçlu olduğunuz bir davada bir avukat tuttunuz ama yapay zeka bir avukatla da çalışma şansınız var? Hangisini seçersiniz? İnsan avukat mı robot avukat mı? Robot avukat seçerseniz size söyleyeceği şey en fazla cezanızı doğru tahmin etmek olur. İnsan avukat sizi kurtarabilir. Kurtulma şansınızın %1 olduğu bir ameliyatınız var. Robot doktor zaten sizi ameliyat bile etmez ameliyat maliyetini hesaplar sizin topluma faydanızı hesaplar sizi bir insan olarak bir insan gibi görüp hayatınızı kurtarmaya çalışmaz. Kendinden daha aptal bir gerçek zeka olarak robot gibi görür çünkü. Ameliyat etse bile kendinizi bir robota emanet edermiydiniz? Robot hakimse adil ve yasalara göre ama toplum vicdanını düşünmeden (düşünemez çünkü kendi vicdanı da yok). Sizi ömür boyu sakat bırakmış ama öldürmemiş biri 3-5 yıl sonra yine dışarıda gezer. Robot savaş pilotuysa, o robotun vatanı, dini yada milleti ne olur ki? Bir insan kadar sizin için savaşsın. Bu meslekler vicdan ve insanlık olmadan yapılamaz. Ayrıca en yüksek zeka grubundaki insanların yaptığı işlerdir. Örnekleri yanlış vermişsiniz? Gidip avukat hakim doktor savaş pilotu gibi, yapabilmek için hem olağanüstü emek ve bilgi birikimi hem çaba ve insanlık hemde yüksek zeka gereken meslekleri bilinçaltınız özellikle seçmiş. Sizin mesleğiniz yada yaptığınız işi bilmiyorum ama yakın gelecekte yapay zeka ilk önce sizin işinizi elinizden alır. Size ihtiyaç kalmaz ondan sonra sıra belki o mesleklere gelir. Yapay zekayı küçümsemiyorum ama abartmıyorum da fakat yapay zeka meslekleri yok etmeye en az zeka grubundaki ve en değersiz mesleklerden başlayacak bunu biliyorum. Öyle ya bir bebek gibi giderek gelişen bir şey olduğu için en tepeden başlayamaz en alttan başlayarak yükselecek. Tıpkı sanayi devrimiyle fabrikaların seri imalata geçmesiyle işçi çıkarması gibi. O fabrikalar avukatlarını müdürlerini işten çıkarmamıştı. Yapay zeka pek çok mesleğin ve işin yerini alacak doğrudur ama dediğim gibi insanın yerini alma işine, en az zeka ve nitelik gerektiren işleri yapan insanlardan başlayacak :-) Ha ben zaten profesör doktorum diyorsanız yazdıklarım size değildir, sizin zaten korkmanıza gerek yok. Hakaret amacım yoktu ve yazdıklarımda esasen size değildi. Öyle algılandıysa özür dilerim ama ben hasta kabul eden bir tıp doktoruyum ve bir kaç hastamdan bu tip konuşmalar duyduğum için onlara hazırladığım uzun bir cevabı buraya yapıştırdım.
SilYoo alınmadım. Benim yaptığım işi de çok uzak olmayan gelecekte yapay zeka yapacak. Sizi de anlıyorum. Yıllarca emek verip Tıp Fakültesi kazanmışsınız. 6 yıl okumuşsunuz. Ama sizin 6 yılda öğrendiğinizi 6 saniyede öğrenen, hastalığınızla ilgili tüm literatürü 60 saniyede gözden geçiren, daha önce aynı hastalığı geçirmiş hasta verilerini göz açıp kapayana kadar tarayan biri varsa ben onu seçerim.
SilÜstelik yapay zekanın yeni sürümleri duyguları da taklit edebiliyor. E tabi bir insan gibi olmaz. Ama zaten olmasa daha iyi. Benim ne zaman bir sağlık kuruluşuna yolum düşse hep kötü bir tecrübe yaşadım. Mesela en son annemi hastaneye götürdüğümde kapıdaki randevu sistemi çalışmıyordu. Randevu saati epey bir geçince kapıyı çalıp içeri girdim bir sormak için. İçerdeki doktor kovdu beni sıranız gelince çağıracağız diyerek.
Belki de haklıdır. Onlarca insanla muhatap oluyorsun. Bünye kaldırmıyordur büyük ihtimal. Ama yapay zekaya sahip robot 7/24 çalışır. Her daim güler yüze programlarsın öyle çalışır. Benden size tavsiye çocuğunuz varsa veya olursa klasik tıp eğitimi almasın. Gelecekte sadece Ar-Ge için insana gereksinim olacak.
Öncelikle hastane doktor ve sağlıkla ilgili yaşadığınız kötü tecrübe için üzgünüm. Sağlık Sistemiyle ilgili tüm hataların tüm sorumluluğun sadece ve sadece bunu en az hak eden doktorlara yıkılması büyük bir haksızlıktır. Kendiniz yazmışsınız. Mesela en son annemi hastaneye götürdüğümde kapıdaki randevu sistemi çalışmıyordu. Saatlerce çalışmayan randevu sistemi, çalışmayan reçete sistemi kapıda bekleyen onlarca hasta varken (bunları %20 sini de içlerinde 10 tane doktor olmadığı halde üzerimize yıkılan 10 milyon suriyeli den biri) varken, en çok zarar gören sinirleri gerilen zaten doktor olduğu halde birde itilip kakılıyoruz "giderlerse gitsinler" diye. Sağlık sistemi bu hale gelmesin diye yıllarca didinen biz doktorlar olduk ama dövülen öldürülen küfredilen vatan haini ilan edilen kafir ilan edilen gene biz olduk. Oysa sistemi bu hale getiren parti ve şahıs ayrımı yapmıyorum sadece siyasetçilerdir. Benim siyasi bir görüşüm yok oldum olası da partisinden ve şahsından bağımsız olarak siyasetçilere karşı antipatim vardır. Bunu daha önce düşünmüştüm, yapay zeka bence ilk olarak siyasetçilerin yerini almalıdır. Benlik duygusu olmayan bir robomanager tüm siyasetçilerden daha iyi yapar bu işi. Bana göre demokrasi de miadını doldurmak üzere son demlerini yaşıyor. Belki de yeni yönetim biçimi robokrasi olmalıdır :-) İzlemediyseniz 2 film önermek isterim.
Sil1. Idiocrasy
2. Eagle Eye
Yazdıklarınıza bakarak yapay zekanın sizin yerinizi almasının da o kadar yakın gelecekte olmayacağını düşünüyorum. O yakın gelecek en az 30-40 yıl daha gelmeyecek :-)
Evlenmedim çoluk çocukta yok çok şükür. Eğer olsaydı ve doktor olmak isteseydi. Onu gerekirse döve döve vaz geçirirdim. İnsana hizmet yerine gidip insan sömürsün. Çok laf az iş kötü yönetim siyasetçi olsun mesela. Hem sevilir hem el üstünde tutulur. Herşeyi berbat etse bile suçu her zaman başkalarına atma becerisi olur :-)
Ama sizin 6 yılda öğrendiğinizi 6 saniyede öğrenen, hastalığınızla ilgili tüm literatürü 60 saniyede gözden geçiren, daha önce aynı hastalığı geçirmiş hasta verilerini göz açıp kapayana kadar tarayan biri varsa ben onu seçerim. Buna saygı duyarım ama kendinizi bir yoklayın gerçekten seçer miydiniz? Mesela bir bankaya yada bir firmaya bir sorununuz için telefonla ulaşmaya çalıştınız. "Özür dilerim, söylediğinizi anlayamadım, lütfen tekrarlarmısınız?" diyen bir robotumu tercih ediyorsunuz, yoksa direk "müşteri temsilcisi" diyerek bir insanla mı konuşmak istiyorsunuz? Siz olaya sadece bilgi birikimi ve zeka olarak bakıyorsunuz. Bazen öyle durumlar olur ki bu trade işinde de vardır mesela, geçmiş data, geçmiş hasta verileri gelecek için teminat vermez veremez. İşin insani boyutunu atlıyorsunuz. Mesela milyonda bir görülen bir hastalığınız var. Robodoktor bunu tespit etse bile tedavi etmez çünkü maliyetiniz yüksek. Hatta programlarsın size doğru teşhisi söylemez bile yalan söyler. Sigortanız yetmez robodoktor size kapı önüne kadar kibarca eşlik eder, insan doktor sigortanızdaki bir açıktan sizi hastaneye yatırır. Sizi ancak bir insan olarak gören insan doktor tedavi eder. Hiç bir robotrader insan kadar iyi trader olamaz mesela. Oysaki tüm piyasa verileri onlara yüklenmiş durumda. Bu yüzden traderlar genellikle tam otomatik değil yarı otomatik robotrader sistemleri tercih eder. "İNSAN" faktörünü denklemden tamamen çıkararak insanla ilgili bir iş yapılamaz, hele ki doktorluk, diye düşünüyorum. Ama kimbilir belki de siz haklısınızdır. Belki de insan en sonunda, kendinden daha insan bir tür (AI) yaratmayı başarır. Saygı ve sevgiyle..
Merhaba, benim işim bu ve üniversite dahil neredeyse 40 sendir bilişim işindeydim. Yapay Zeka bilim ve hayal gücü ile birleşme sonunda aslında olmadığı bir şekilde herkese iteleniyor. İnsan zekası sadece sayısal değil, insanlar bilgi ve bir sürü duyusu ve deneyim sonucunda karar mekanizmasını çalıştırıyorlar. İnsanın evrimi çevresini kendine adapte etmesi şekilde gelişiyor. Yeni insan yapmak içgüdüsel bir şey, dolayısı ile yapay insan yapmanın anlamı yok. Ama daha iyi yaşamak için geliştirilen her konu insanın evrimini devam ettiriyor. Şu an yapılan ve başarılı olan aslında daha çok hafıza ve sayısal güç artırmadır. Ve hep birlikte mümkün olduğu kadar daha uzun yaşamak için uğraşıyoruz. Ayrıca insanın hayatta kalması için topluma ihtiyacı var. Bu durumda bundan 50 sene evvel olmayan becerilerle donanıyoruz. Akıllı telefonlar sonucu yeni nesilin başparmağı gelişiyor. Avukatlar, doktorlar, pilotlar, mühendisler başka becerilere sahip olacaklar, asla insanın yerine geçebilen robotlar olmayacak. Filmler ve diziler korkularımızla yüzleşmeye yarıyor. Yani illaki gelecek böyle olmayacak. Bu konuda gördüğüm ve olası en büyük olan rabot/zeka "İnterstellar" filmindeki robotlardı. Tavsiye ederim.
SilBu arada şu an dünya ciddi bir şekilde ara eleman ihtiyacında. Yani işsiz kalmamız mümkün değil. ama iklim değişikliği hem coğrafyayı hem de insan nüfusunu değiştirecektir. buna kesin olacak gözle bakın derim.
Sayın Eğilmez, devlet memuru olan TÜİK çalışanı aleyhine toplumu yanıltmak ve zarar uğratmaktan önce ceza davası, sonra varlık kaybı tazmini için hukuk davası açılabilir mi?
YanıtlaSilHukuk olsa olabilir.
SilBen yaklaşık 2-3 yıl önce TÜİK'in sayfasından Başkana mesaj bölümünden eğer verileri bilerek yanlış veriyorlarsa hakkımı helal etmediğimi yazmıştım. Bana uzun bir cevap yazıldı. Herhangi bir manipülasyon olmadığı, tüm verilerin Eurostat kriterlerine uygun elde edildiği vs. vs. Ben eğer varsa enflasyonu düşük göstererek maaşımdan çalan görevlilere hakkımı helal etmiyorum. Hukuk önünde mücadele etmeye kalksan hiçbir şey çıkmaz. Vakti zamanında sigara grubuna zam yapacakları sene enflasyon sepetindeki ağırlığını azaltıp enflasyonu 1 puan aşağı çekmişler, ertesi sene yine ağırlığı yükseltip bu sefer zam yapmadıkları için enflasyon yine olduğundan düşük çıkmıştı. Sizin anlayacağınız her şeyi kitabına uygun yapıyorlar.
SilHocam enflasyonist ortamın öngörülmeyen sonuçları neler olur?
YanıtlaSilÖngörülmeyen bir sonucu yo9k ama görülmek istemeyen sonuçları var tabii.
Silyabancı yatırımcı, kendi ekonomistlerinin Türkiye'deki enflasyon beklentisine, kur beklentisine ve faiz getirisine bakarak Türkiye'ye ciddi şekilde yatırım yapmaya başladı. Çok yüksek reel faiz getirisini gördüler çünkü. enag enflasyonuna ya da tüketicilerin enflasyon beklentisine baksaydı (ikisi de %120) Türkiye'ye gelmezlerdi. bu noktada merkezin enflasyon beklentilerini yönetme çabasına destek vermek gerekir. aksi halde yabancıya yüksek faiz vermeye devam ederiz.
YanıtlaSilYani yabancılar ENAG rakamına bakıp " boşver kalsın" diyorlar. Sonra sayfayı çevirip TÜİK rakamını görünce"hurra haydi Türkiye'ye akalım" diyorlar. Hem ne yatırımı bu? Duyan da fabrikalar kuruyorlar zannedecek.
SilHocam, güzel yazınız için teşekkürler. Zaten sizin de işaret ettiğiniz üzere, Tüketici (TEA), BKM ve ENAG rakamları aslında birbirini teyit ediyor. Siz de biz de bu enflasyon rakamlarının doğru olduğunu biliyoruz. Diğerinin de açık seçik yalan söylediği, yalan rakamlar açıkladığı ortada. Yardakçılık yapan Piyasa katılımcılarını ve firmaları bir kenara koyalım, ama TÜİK in yaptığı sizce vatan hainliğine girmez mi? çünkü aslında Vatan denilen bir toprak parçasıdır. Yani canlı değildir. Vatan hainliği olsa olsa bu vatanda yaşayan vatandaşlara karşı yapılabilir. Bu vatanda yaşayanlar ve anayasa ile Türkiye Cumhuriyetine bağlı olanlar da Türk Milleti olduğuna göre, esasen bu yapılan doğrudan Millete yapılıyor. Bu milletin de 13m emeklisi ve 17m(rakamlar tam olmayabilir kusura bakmayın ltf) maaşlı çalışanı bilfiil bu hıyanetin doğrudan hedefidir. Bu 30 milyon vatan evladının kendisi, eşi ve çocuklarının en temel yaşam haklarına, yediğine, içtiğine, malına mülküne, tatiline, eğitimine kadar tüm insanca yaşama hakkına müdahale edilmiş oluyor. Bu sebeple şu anda farkında olmasalar da, bu enflasyon rakamlarını açıklayan, maaşlarını da bizim ödediğimiz memur takımı, bir gün devran değiştiğinde vatan hainliğinden yargılanabilirler bence. Siz ne düşünürsünüz bu konuda ?
YanıtlaSilHiç sanmıyorum.
Sil30 milyon emekli+maaşlı çalışan bir olup haklarını savunamıyorsa, bırak kim ne yaparsa yapsın onları, onlara her şey müstehaktır. Gruplar kendi haklarını savunmadıkları sürece kimse onların hakkını savunmaz.
Sil30 milyon kişi, orta ölçek bir ülke demek avrupa da.
Tüm gerçeği açıklıkla anlatan yazınız için sağolunuz. Sözün özü : Akılcı bir çözüme gidilmezse bu enflasyon bizi mezara dek takip edecek...
YanıtlaSilSağ olun.
SilGerçeği bulmak gibi bir dertleri yok gibi. Saklamak, yanıltmak, durumu kısa vadede kurtarmak gibi şeyler isteniyor. Suya sabuna dokunur işler yapılması pek mümkün değil, çünkü ekonomistten müsaade alınmamış. Zemberek bozulmuş, bizden birşey olmaz artık.
YanıtlaSilMehmet Şimşek eskiden neler demiş CB ve AKP lilerin iyice okuması gerekli hırsızlığı durdurmak için yoksa tarih AKP yi hırsız lık yapdıran yönetim olarak anıcak.
YanıtlaSilŞimşek: "Aslında Enflasyon Dar Gelirlilerin Soyulması Demek"
https://www.haberler.com/guncel/simsek-aslinda-enflasyon-dar-gelirlilerin-6967985-haberi/
Enflasyon aslında modern hırsızlık
https://www.dunya.com/ekonomi/enflasyon-aslinda-modern-hirsizlik-haberi-210448
Şimşek: "Reform yapmamak hırsızlık demektir"
https://www.cnnturk.com/video/ekonomi/turkiye/simsek-reform-yapmamak-hirsizlik-demektir
Mehmet Şimşek elinden geleni yapmaya çalışıyor aslında ama yetkisi sınırlı, yapısal reformları (hukuk, eğitim, dış politika gibi alanlarda) yapmak onun elinde olan bir şey değil.
SilÜstad merhaba bilgilendirici yazınız için teşekkürler. Bu arkadaş arasında benim de dile getirdiğim bir konuydu. Ayrıca hocam ciro endekslerine de bakarsak açıklanan enflasyondan çok daha yüksek olduğu görülecek olup emekçinin ve emeklilerin hakkının çalındığı anlaşılmaktadır.
YanıtlaSilAhmet Bey, hangi endekse veya fiyatla ve satışla ilgili göstergeye baksak resmi enflasyonun çok üzerinde bir enflasyonu işaret ediyor, haklısınız. Zaten kendi alış verişlerimizde de bunu net biçimde görebiliyoruz.
SilMahfi bey zaten istatistiklerin yerle bir olduğunu düzeltilmeye çalışıldığını cevdet akçay aciklamadimi. Pandemi döneminde bir söylem vardı "biz hekimler 28 gün tam kapanma istiyoruz ama o zaman da ekonomi durur." Özgür bey seçimin ilk vadi olarak emekliye asgari ücret önerdi. Iktidar böyle bir durumda doğru neyse onu mu yapar yoksa seçimi kazanmayimi düşünür.
YanıtlaSilNe yapacaklarını bilemiyorum. Türkiye siyaseti tahmin edilebilir bir siyaset değil. Her gün farklı bir yöne dönebiliyor.
SilIktisat yada ekonomi mezunu değilim. Sizi 4-5 sene önce twitter'da tesadüfen gördüm. Bir kritermidir bilmiyorumda Spk'nin finansal okur-yazarlık testinde 20 soruda 3 yanlışım vardı. Katkılarınız için teşekkür ederim.
SilNe mutlu bana. Sevgiler
SilMahfi bey merhaba, yazılarınızı ilgi ile takip ediyorum. Ekonominin E sinden anlamam, tıp doktoruyum. 2 şey yazacağım; 1-paradan sıfır atmak için faizle dolar borçlandık, şimdi de paraya sıfır eklemek için faizle dolar borçlanıyoruz! 2-Bu güruh ‘kula’ taptığı sürece bir cacık olmaz!
YanıtlaSil:) Hepsi doğru.
SilHocam çok kazık bir ülke konumuna geldik,neyi beceremiyoruz?
YanıtlaSilKazıklanmamayı.
SilHerkesin (özellikle bireysel yatırımcıların) yatırım tercihlerinde dikkatli olmasını şiddetle tavsiye ediyorum çünkü Türkiye ekonomisinde son 3-4 yılda yapılmaması gereken her şey yapıldı önümüzdeki süreci tahminlemek çok kolay değil yüksek faiz dönemi beklenenden çok daha uzun sürebilir (Unutulmamalı enflasyon % 20 olsa bile % 25 politika faizi yüksek bir faizdir.)
YanıtlaSilÇok doğru
SilHocam,yazınız için teşekürler.Ben paramı dövizden çıkmak istemiyorum,politikaya güvenmiyorum yarın fazileri indirebilirler veya dövizi arttırabilirler.USD getirisi olan ve vade sonu usd getirisi olan fonlar varmı acaba,ne yapmamız lazım gerçekten bilemiyorum,her durumda bakıyorum yeni bir okus pokus oluyor.kuru tut faizi yükselt veya faizi düşür kuru yükselt nasıl bir sarmal bu ve sonu ne olacak...
YanıtlaSilBir kriz çıkmazsa (ki onun garantisi yok) enflasyon Mayıs'ta pik yapacak ve Haziran'dan ama asıl olarak da Temmuz'dan itibaren baz etkisiyle düşüşe geçecek. Aksi iddia edilse de hükümet kurların oynamasına izin vermiyor. Çünkü faiz yüksek kur sabit kaldığı sürece ülkeye carry trade yoluyla döviz girişi oluyor ve döviz sorunu, dolarizasyon, düşük rezerv sorunu görünürde de olsa çözülüyor. Bu gelişmeler çerçevesinde kur belki düşmeyecek ama yükselmeden kalacak (daha doğrusu yükselmemesi için elden gelen yapılacak.) En azından önümüzdeki birkeç ay böyle görünüyor. Buna göre düşünün.
SilÜstat merhaba.
YanıtlaSilVermiş olduğunuz tabloda 2016’dan 2020 yılına kadar TÜFE endeks değişimini 2021 2023’e kadar ENAG’ın endeks değişimini aldım ve BKM endeks değişimi ile korelasyonunu inceledim. %99.6 çıkıyor. İfade ettiğiniz gibi oldukça yüksek, neredeyse birebir bir eşleşme var.
Sizi övmek benim haddim değil. Ancak şunu ifade etmek isterim ki gerçekten çok iyi bir ilişki ortaya koymuşsunuz. Teşekkür ediyor iyi günler diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Çok teşekkür ederim. Sevgiler.
Sil"ChatGPT-4o" eğer şu cevabı verirse;
YanıtlaSil"2024 yılı itibariyle; faiz sebep, enflasyon sonuçtur."
Mahfi Eğilmez ne yapacak?
Önemli olan ChatGPT-4o'nun ne cevap verdiği değil, buna benzer cevabı koca koca ekonomistler de verdi zaten. Önemli olan yaşamın bize hangi gerçeği gösterdiği.
Silhocam çok teşekkürler , sayenizde bir şeyler öğreniyoruz
YanıtlaSilNe mutlu bana, sağ olun.
SilHocam kaleminize sağlık, TÜİK madde listesini neden açıklamıyor?
YanıtlaSilGerçekler görüleceği için olabilir mi? Bilmiyorum.
SilHocam peki dünyada diğer ülkeler madde listelerini kalem kalem açıklıyor mu?
SilHocam bizde yabancılar gibiyiz carry trade yapıp bi zaman sonra tl den çıkmak istiyoruz. Yabancıların çıkmaya başladığı zamanı nasıl görebiliriz? Eylül gibi diyorlar biz nasıl önlem alabiliriz? Bizde bıyıklı yabancı olmak istiyoruz.
YanıtlaSilBunun yanıtı bende yok. Finansçılara ve piyasa ekonomistlerine danışın derim.
SilTeşekkür ederim hocam.
SilHocam carry trade ile ilgili verilere nereden bakıyoruz? Detaylı bir şekilde söylerseniz çok mutlu olurum.
YanıtlaSilMaalesef öyle bir yer yok. Borsaya gelen yabancı paralar, bankalara ve devlet tahviline gelen yabancı fonlar gibi kalemlerden çıkarımlar yapmaya çalışıyoruz.
SilHocam elinize sağlık. Santra yapıp orta sahayı geçmeden hep gol yiyoruz. Artık teknik direktörü değiştirme zamanı geldi...F.D.
YanıtlaSilAydinlatici yaziniz icin cok tesekkurler.
YanıtlaSilTabiki herkes gelismeleri farkli perspektiften degerlendirip, farkli yorumlar getirebilir. Nelerin kotu gittigi, nerelerde yanlis yapildigi ve nelerin bozuldugunu bir kenara birakip, dogru olan receteyi kabul edip, tedaviye boyle baslamak gerekir. Dogru ekonomi politikalari daha pozitif sonuclar ortaya koyacaktir. Elbette bu surec tahmin edildiginden daha sancili olacaktir, ve faturasi tum toplumu agir etkileyecektir.
Algi yonetimini ve manipulasyonu bir an once birakmali, ve ekonomiyi uzun soluklu daha stabil hale getirecek adimlari atmamiz gerekir. Aksi takdirde dusunulenden daha uzun bir sure yuksek enflasyon maalesef hayatimizda etkin olacak. Sevgiler.
Teşekkürler.
SilHocam,uygun politikalar izlenirse;
YanıtlaSilgörece olarak düşük fiyatlı ürünlerde hatta taşıt için bile alım gücünün tekrar artacağına inanıyorum ama dar ve orta gelirli nasıl konut satın alabilecek hale gelecek,onu hala çözemedim.
Kısa sürede olmaz tabii ama doğru politikalarla uzun vadede dar gelirli de ev sahibi olabilir. Yeter ki doğru politikalar uygulansın.
SilTeşekkür ederim. Peki abdnin faizi yüksek olması niçin gelişmiş ülkelere para girişini etkiliyor? Abd reel faiz veriyorsa sende ona göre arttıramaz mısın faizleri?
YanıtlaSil———
Hocam bir sorum var : Mesela tcmb tüm piyasadaki döviz iştahını karşılasa birde gittikçe daha düşük fiyattan fiyattan döviz satsa fiyatları aşağı çekemez mi? Mesela bazen şirketler dumpingle fiyatları manipule ediyor sonuçta insanlar sadece fiyat verirken arza talebe bakmıyor önceki fiyatlara bakıyor
Saygılar,
mahfi bey sizin enflasyon tahmininiz kaç :)
YanıtlaSilEnflasyonda tahmin olmaz. Her ayın enflasyonu gelecek ayın 3 ila 5 'i arasında açıklanıyor. Hava tahmini daha kolay.
SilEnflasyon tahminim (eğer bir kur krizi çıkarmadan yılı tamamlarsak) % 40.
SilÇalıştığım firma adına aylık enflasyon tahminlerini giriyor idim, grafikteki tüketici verilerine yakın girdiğim için firmamız anketten çıkarıldı . İstediğin sonucu elde edeceğin anketi yapacağına hiç yapma daha iyi , kendin istediğini yaz.
YanıtlaSilNe kadar üzücü bir durum. Gerçekleri duymak istemiyorlar. O zaman bu anketi yaptırmanın ne gereği var. MB kendi kendine doldursun tahminleri gitsin.
SilTRM2 ve TRM3 sürekli artarken enflasyon yıl sonunda nasıl düşecek? Yıl sonu tahminleri nasıl tutturulacak? Bunu açıklayabilecek bir ekonomik model var mı? Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38'e çekti ama bunu gerçekleştirmek için nasıl bir model uygulanıyor anlayamıyorum. Para arzı artarken hangi koşullarda enflasyon düşer yazabilir misiniz? Siz de yıl sonu enflasyonunu yüzde 40 öngörüsünde olduğunuza göre bir yol haritasını izliyorsunuz demek
YanıtlaSilTeşekkürler Mahfi Hocam. Enflasyon tahminleri ve gerçekleşen oranlar arasındaki farkları çok net bir şekilde ortaya koymuşsunuz. Tüketicilerin tahminlerinin gerçeğe en yakın olması dikkat çekici. TÜİK'in verilerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı konusunda şüpheler var ve bu durum, doğru politikaların uygulanmasını zorlaştırıyor. Kredi kartı harcamaları ve enflasyon oranları arasındaki uyumsuzluk da önemli bir gösterge.
YanıtlaSil