Kayıt Dışı Enflasyon

Optik yanılsama; algılanan görüntüler ile nesnel gerçekliğin farklı olduğu durumlar için kullanılan bir ifadedir. Duyularımızın elde edip beyne gönderdiği bilgiler, bilgi kaynağının fiziksel durumuyla tam olarak uyuşmayan bir algı oluşturabilir. Bu gelişmenin sonucu olarak gerçeği görmekten uzaklaşmış oluruz. Bu duruma optik yanılsama deniyor.  Saydam ortamda bulunan bir gözlemci, farklı bir saydam ortamdaki cisme baktığında o cismi olması gerekenden farklı boyutta ya da düzeyde görür. Örneğin su dolu bir havuza üstten bakıldığında, havuzda yüzen balık, olduğundan daha farklı bir konumda görünür. Algılamada ortaya çıkan bu yanılsama, ışığın ikinci ortama geçerken doğrultu değiştirmesi yani ışığın kırılmasıyla meydana gelir.

Ekonomide optik yanılsama, fizik bilimlerden farklı olarak, insan yapımı yanılsamalar şeklinde ortaya çıkar. Bunların en bilinenleri bilanço ya da bütçe makyajlaması, enflasyon, kur ve işsizlik oranlarının olduğundan düşük, kişi başına gelirin, büyüme oranının yüksek gösterilmesi gibi illüzyonlardır.  

Greedflasyon; üretici ve/veya satıcıların yüksek enflasyonun yarattığı ortamdan yararlanarak sattıkları mal veya hizmetlerin satış fiyatlarını enflasyonun da üzerine artırmalarıdır. İngilizcede açgözlü anlamına gelen greed sözcüğüyle şişme anlamına gelen enflasyon sözcüğünün birleştirilmesiyle oluşan greedflasyon ifadesi Türkçeye açgözlülük enflasyonu diye çevrilebilir.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre eldeki 12 aylık son enflasyon verisi (TÜFE) yüzde 67’nin biraz üzerinde bir orana işaret ediyor. Bu durumda geçen yılın Şubat ayından bu yana fiyatı yüzde 67’nin üzerinde artmış mal ve hizmetlerin tamamı greedflasyon kapsamına giriyor demektir. Bununla birlikte yüzde 67’lik oranı esas almanın bazı sorunları var: (1) Enflasyonun yüzde 67 olması demek ekonomideki her mal veya hizmetin fiyatının bu oranda artmış olması anlamına gelmiyor. Bu, bir ortalama orandır. Bazı mal veya hizmetlerin fiyatı yüzde 67’den az, bazıları da daha fazla artmış olabilir. (2) Yüzde 67 oranındaki enflasyon hesabının yapıldığı TÜFE sepeti, ekonomideki binlerce çeşit mal ve hizmet arasından anketler yoluyla seçilmiş 406 mal ve hizmetten oluşan bir sepettir. Dolayısıyla bütün mal hizmetleri temsil etmez.

Bütün bunlara karşın insanlar bir mal veya hizmetin fiyatına baktıklarında ve geçmişle karşılaştırmak istediklerinden genellikle TÜFE değişim oranını referans alırlar. Herhangi bir malın bir yıl önceki fiyatı 100 TL iken bir yıl sonra 167 TL olmuşsa o malın fiyatının enflasyon oranında artmış olduğundan söz edilir ama ortada bir greedflasyon olduğu iddia edilmez. Buna karşılık aynı malın fiyatı 200 TL’ye yükselmişse aradaki farkın 67 TL’lik kısmı normal enflasyon, kalan 33 TL’lik kısmı ise greedflasyon olarak algılanır.

Bu gerçekten böyle midir? Yoksa ortada bir optik yanılsama mı söz konusu?

Bu soruya yanıt ararken önce gerçek enflasyonun ne olduğuna karar vermemiz gerek. Çünkü insanlar TÜFE oranının gerçeği yansıttığına inanmıyor. Diyelim ki ENAG grubunun ölçümü olan yüzde 121 dolayındaki e-TÜFE enflasyonunu dikkate alırsak bu kez söz konusu malı fiyatı bir yılın sonunda aslında 221 TL olması gerekirken 200 TL olmuşsa burada greedflasyon söz konusu değildir. Hatta bu malın fiyatı ortalama enflasyonun bile gerisinde kalmış demektir.

Türkiye’de son dönemlerde her konuda olduğu gibi enflasyon konusunda da ciddi bir optik yanılsama yaşanıyor. Bu yanılsama, bu duruma kimin neden olduğunu belirleme konusunda da devam ediyor. İnsanların çoğu gerçek enflasyonun yüzde 67 olmadığını, bunun en az iki katı olduğunu öne sürüyor ama buna kimin neden olduğu meselesine gelince satıcıları, ev sahiplerini veya bankaları suçlamaya başlıyorlar.

Türkiye’de greedflasyon mu var yoksa optik yanılsama mı? Gerçek veriler üzerinden değerlendirilme yapılamadığı sürece bu soruya doğru yanıt vermek mümkün olmayacak. Buna karşılık TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranıyla ENAG’ın açıkladığı enflasyon oranı arasındaki farka kayıt dışı enflasyon diyebiliriz. Böylece Türkiye, öteden beri bilinen kayıt dışı ekonomi, kayıt dışı gelir, kayıt dışı istihdam gibi kavramlara kayıt dışı enflasyonu da ekleyerek literatüre katkı yapmış olabilir.

Yorumlar

  1. SAYIN HOCAM SIKILAŞTIRMA ADIMLARI GÜÇLÜ OLURSA,HANE HALKINA YANSIMASI NASIL OLUR.ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hane halkına kemer sıkma düşer.

      Sil
    2. Bu kriz öncekilere benzemiyor.Hiperenflasyon geliyor. Döviz kurunda artış hızlandı.

      Sil
    3. Ekonomide optik yanılsama varsa, saydamlığı (matlığı) ölçmek için çalışması gereken iktisatçılar olmalıdır. Herşeyi mühendislerden beklemek haksızlık oluyor: ekonomi bir cihazdır ve mühendis parametrik olarak analiz eder, geriye doğru giderek tümdengelim yapar. Nedenselliği ortaya koyar. İktisatçılar da günahlarını katlayarak yaşar...

      Sil
    4. Elinize sağlık hocam yazılarınız farkindaligimizi artırıyor herkesin okuması gerekiyor

      Sil
  2. İşte gerçek ekonomist. İşte Mahfi Hoca Teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, sağ olun.

      Sil
    2. Hocam bukadar güzel anlatılabilir, teşekkürler

      Sil
    3. Yazınızı çok beğendim kendi fikrimce öncelikle büyük oranda bir illüzyon mevcut daha sonra da bu yanılsamaların farkında olanlar abartıp prim kasıyorlar açık açık soyuluyoruz

      Sil
    4. Sn. Hocam değerli yazınız için teşekkür ederiz. Çok sade dille yazılmış güncel ders notu niteliğinde bir yazı daha. Bu yazınız ile de, enflasyonun hesaplanıp açıklanan rakamının üzerinde olan kısmına "greedflasyon" diyebileceğimizi öğrendik. İktidarın mali sıkıntıda olduğu için, üstü kapalı karşılıksız para bastığını biliyoruz. Bunun enflasyona bir katkısı olsa gerek. Bu katkının da bir teknik adı var mıdır? Güncel enflasyon rakamlarına etki yüzdesi ne kadardır? Bu konuda da bizleri bilgilendirirseniz çok seviniriz.

      Sil
  3. Bu yazı çok hoşuma gitti, Mafi Eğilmeze sağlıklı ve huzurlu günler dilerim, emeğiniz bizim gözümüzde çok büyük ve değerli, sağ olun var olun değerli aydınımız.

    YanıtlaSil
  4. TÜİK'in açıkladığı son aylık enflasyon oranının ENAG'ın açıkladığı orana yakın hatta üzerinde olmasını kayıt dışı enflasyon olarak tabir ettiğiniz hususu ortadan kaldırıp ekonomik gerçeklere dönüş için bir adım olarak dikkate alabilir miyiz?

    YanıtlaSil
  5. Sn.Hocam , koca koca profosörlerin %65 enflasyon oranını baz alarak enflasyonun nasıl düşeceğini , TCMB para politikalarini yorumlamalarını anlayamıyorum . Bilim insanları yanlış veri ile yorum yapar mı ? Bu konuda görüşünüzü paylaşmanızı rica ediyorum .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle yapıyorum. Çünkü eldeki seri o.

      Sil
  6. Kayıtdışı olan her şeyde bir imzamız bulunuyor maşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam Maliye ve Para politikaları paralel olarak ekonomiyi düzeltici tedbirleri birlikte yürürlüğe koymadıkça İRAN EKONOMİSiNİN DURUMUNA DÜŞE
      CEZ!!!!!

      Sil
  7. Yazınız için teşekkürler!

    YanıtlaSil
  8. Metin Çiçek5 Mart 2024 16:19

    Hocam, TÜIK inTÜFE sepetindeki ürünler her ay değişiyormu. Birde bu eleştiriliri neden dikkate almıyorlar. Hiç bir kimsenin güvenmedigi bir kurum neden her ay enflasyon verilerini açılıyor. Güven olmadan enflasyon nasıl düşecek. Hocam selamlar. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her ay değil ama yılda bir kez yapılan hane halkı bütçe anketinin sonuçlarına göre bazı yeni ürünler giriyor bazıları çıkıyor. Bir de malların sepetteki ağırlığı yin o anketlere göre değişebiliyor.

      Sil
  9. Hocam,Yazınız herkesin anlayabileceği kadar kolay ve güzel olmuş.

    YanıtlaSil
  10. Elinize sağlık hocam. Sizi yaklasık 1 senedir takip ediyorum iktisat ögrencisiyim degerli hocalar tarafindan ders alıyorum ülkemizin işini bilen eğitimcileri olmasına rağmen hep aynı seyleri yaşıyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef öyle. Çünkü siyaset bu ülkede ne yazık ki gerçekleri saklamaya dayanıyor.

      Sil
  11. Tüm kayıt dışı enstrümanlar, kişisel ve toplumsal cinayetlerin ilk odağıdır ve devletin bizatihi kendisini kayıt dışı hale getirir. Milletin egemenlik vasfı biter ve köleleşir.

    YanıtlaSil
  12. Merhaba hocam , Şubat ayındaki Enag ve Tuik yakınlaşmasını neye bağlıyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olması gereken bu zaten onun için bir şeye bağlamıyorum.

      Sil
  13. Hocam biz vatandaşlar ne zaman bankaların 0.80 gibi oranlarla kredi verdiğini göreceğiz? Yoksa o günler geri de mi kaldı artık gelmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önce 7.0 ile kredi vermesini görmemiz lazım ki 0,80'e düşülebilsin. Ne yazık ki acı gerçek bu.

      Sil
  14. Hocam, merkez bankasının linkleri, bağlantıları kopmuş.
    resmi toplantıda Cevdet bey söyledi, tüm dünya duydu.
    linkim yok dedi, sizin bu yazınızın linkini de kendisine gönderiyorum.
    MB yöneticileri, çarşıya iki kere çıkıp fiyatlara baksa tüm bağlantıları bulurlar.

    merkez bankasının gerçekle bağlantısı kopmuş ise, bu ekonominin para politikası nasıl düzelir?

    Cevdet beyin konuşmasından tek anladığım merkez bankası piyasanın arkasından nalları
    toplaya toplaya yürüyor. böyle bir merkez bankası nasıl piyasanın önüne çıkabilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun iki yolu var: (1) Maliye politikası sıkılaşacak ve para politikasına destek olacak. (2) Para politikası da sıkılaşacak yani faizi enflasyon oranının üzerine çıkaracak. Enflasyonun arkasından koşan bir faiz oranıyla enflasyonu düşürmek mümkün değil.

      Sil
    2. iki yolu da uygulamıyorlar hocam.
      ikili para birimi olan Türkiye gibi ekonomilerde, dövizleri çarçur etmenin büyük hatası bugünlerde yaşananlardır, yerel faiz enflasyon altında olduğu sürece her zaman mal piyasası ile finans piyasası arasında bir arbitraj imkanı doğar.
      yerli merkez bankasının döviz cinsinden işleyen mal piyasasına müdahelesi imkansızdır.

      (1) de yazdığınız gibi faizleri düşüremiyorlarsa, yerli para ile en büyük harcamayı yapan kamu bütçesini denkleştirmeleri lazım. Yani faizi düşürmeyen siyasi otorite, bütçesini düzenlemeli.

      Faizleri düşürememelerinden de kastım, şimdiki gibi enflasyon ile faiz arasında büyük fark olması değil, faizin enflasyonun az bir miktar altında olması.

      malesef siyasetçi halkı azar azar fakirleştirme politikası güdüyor.

      Sil
  15. "Ekonomide optik yanılsama, fizik bilimlerden farklı olarak, insan yapımı yanılsamalar şeklinde ortaya çıkar. Bunların en bilinenleri bilanço ya da bütçe makyajlaması, enflasyon, kur ve işsizlik oranlarının olduğundan düşük, kişi başına gelirin, büyüme oranının yüksek gösterilmesi gibi illüzyonlardır." Hocam net durumu açıklamışsınız zaten. Bir ilüzyon içindeyiz bize söylenen başka içinde yaşadığımız bambaşka.....

    YanıtlaSil
  16. Hocam TÜİK bile yanlışlıkla olsa gerek,"hissedilen enflasyon'u açıkladı geçenlerde.%129. "Hissedilmeyen enflasyon" u resmi veri alıp ta ona göre politika belirlemenin bir adı olmalı... Ama isterseniz yazmayınız.Zira hakkınızda soruşturma açılabilir..

    YanıtlaSil
  17. Mahfi bey, kayıtdışı ekonomiden sonra literatüre kazandırılan kayıtdışı enflasyonla ilgili yakın zamanda orta vadeli bir eylem planı da görebiliriz tıpkı kayıtdışı ekonomide olduğu gibi.

    YanıtlaSil
  18. Yazınız için sağolunuz. Gerçek veriler açıklanmadığı ve kayıt dışı ekonominin boyutları bilinemediği bir ortamda yanılsamalar ve illüzyonlar sürer gider. Bu durumdan yarar sağlayan çevrelerin olduğunu da unutmamak gerekiyor. Belki de yanılsamalar o çevrelerce bilinçli olarak ortalıkta dolaştırılmaktadır...

    YanıtlaSil
  19. Sanal gerçeklik ortamında yaşıyoruz. Neyin sanal neyin gerçek olduğu anlaşılamıyor. Akıl oyunları .

    YanıtlaSil
  20. Yazınız için teskr edriz cok basarılı ...hocam ben şoyle düşunuyorum gercek kisi veya tuzel kisilikler devletler..bazen irasyonelikte o kadar ileri giderki.sonra rasyonellige dönmek irasyonelligi sürdürmekten daha zor bir hale geldgi icin careyi irasyonelligi sürdürmekte arar.saygilar

    YanıtlaSil
  21. hocam galiba anladığım kadarıyla seçim sonrası yüksek kur, yüksek faiz ve yüksek enflasyonla gemiyi yürütecekler.. diyorlar ki kkmyi 2024 de bitireceğiz.. iyi güzelde rezervlerde -45 milyar dolar eksi 45 milyar yani az değil gibi durum varken kkmden çıkacak para faize gidecek faizi yükseltecekler.. dolara gidecekler olacak orası da yükselecek ister istemez ee bu gırdaptan çıkış yokmu faiz yükselirse üretim duracak.. üretim olmazsa Türkiye nasıl iş yapacak para kazanıp borcunu ödeyecek ödemeler faize mi gidecek sürekli.. buradan çıkış var mı hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz gibi gidersek çıkış çok zorlaşacak demektir.

      Sil
  22. 2021 aralıktan beri kkm ye para yatıranların parasını yediler. nasıl mı kkmye para yatırmak faizsiz bir şekilde dolar vermek gibidir.. dolar vadesiz hesabından farkı yok eğer ki dolar kuru düşerse dolarının miktarı artar ama hiç bir zaman olmadı son 3 yılda kkmye para yatıranlar yüzünden 100 bin dolarlık ev 200 bin dolar oldu ev alıp satan kazandı araba alıp satan kazandı hepsi de kkmye para yatıranlar sayesinde oldu. 3 yıldır bunu söylüyorum ama kimse ciddiye almıyor haksızsam haksızsın diyin hocam ama gerçek bu kkm tam anlamıyla devletin faizsiz dolar toplamasından başka bir şey değildi saygılarımla

    YanıtlaSil
  23. Hocam ekonomide yeni bir çağın arefesinde miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence öyle. Bu konuda yazdığım kitap çok yakında raflarda olacak.

      Sil
  24. Mustafa Dertli6 Mart 2024 01:41

    Hocam son zamanlarda yaşadığım semtteki zincir marketleri inceliyorum gördüğüm kadarıyla, İhtiyacın 15 katı civarındalar(3 harfliler, yerel zincir marketler, migros, kim vs) bu durum marketlerin sürümden kazanma önceliğini yok ediyor ve sabit giderleri yüksek olduğu için kar oranlarını çok yüksek tutuyorlar, ayrıca fiyatları birbirine yakın bilhassa 2 harfliler. Anlaşmalı fiyat politikası oluşturmuşlar. Bildiğin zincir kartel, bununla beraber yaşadığım semtteki işyeri stoğunun büyük bölümünü marketler kiralıdığı için kira enflasyonuna kısmen neden oluyorlar. siz ne düşünüyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüksek enflasyon ve onu besleyen politikaların böyle sonuçlara yol açması normaldir.

      Sil
    2. Murat Bozdoğan7 Mart 2024 08:31

      İktidar çevreleri bir ara 3 harflilere sardı ama bu zincirlerin önemli bir kısmının sahipleri iktidara yakın çevreler. Onlar da bindikleri dalı kesmez. Ayrıca bu şirketler halka açık ve kar marjları belli. Resmi verilere göre kar marjları ortalama %5.

      Sil
  25. Ben yazıyı okurken ‘sahtekarı’ daha iyi tanıdım! Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  26. Halkımız sürekli olarak seçimlerde optik yanılsama neticesi oy vermektedir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Halkımızın bu yanılsamadan kurtulması iki şekilde olabilir: (1) Olayın gerçek yüzünü araştırması, (2) Muhalefetin gerçekleri tek tek anlatması.
      İlki mümkün değil. Halkımız araştırmayı bir yana bırakın okumayı sevmez. İkincisi de bu muhalefetle mümkün görünmüyor.

      Sil
    2. İnsanlarda derin bir cahil kalma arzusu var. Muhalefet anlatsa bile dinlemeyecektir.

      Sil
  27. Hocam yazınız için öncelikle teşekkürler çok güzel yazı, önceki krizlerdeki gibi her türlü halimiz ortaya çıksa kur ne olması gerekiyorsa orada olsun 100-200 , enflasyon %150-200 faiz %300 gibi bunu 1 gün yaşarız sonrasında ne gerekiyorsa öyle hareket edilir, şu durumda kimse ne olduğunu yarın ne olacağınız kestiremiyor buna bence sürekli bilinçsiz kriz desek daha uygun olacak

    YanıtlaSil
  28. Hocam yazınız için teşekkürler.fiyat artıyor gram düşüyor.1 kg kasar yok marketlerde onceden 800 gr simdi ise 600 grama düştü

    YanıtlaSil
  29. %67 üzeri fiyatları artan ürünlerin sahipleri açgözlü diyebiliriz. ya bu açgözlüler yalan söylüyor ya da tüik deki arkadaşlar. açgözlüler yalancı ise tuik ve devlet kurumları bu açgözlülere neden yaptırım uygulamaz ?
    çünkü, baktılar her türlü ama her türlü nasılsa %52 alıyoruz diyor. o zaman neden açgözlülerin üstüne gidelim. bir çok açgözlü de bu yapının gitmesini istemiyor,çünkü onlarda aç gözlü.

    YanıtlaSil
  30. Hocam, sizin daha önce bahsettiğiniz üzere greedflasyonun yanında shrinkflasyon ve skimflasyon da var. Bunlar da fiyatların gerçek artışlarını maskelemiyor mu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maskeliyor tabii ve enflasyonun olduğundan düşük çıkmasına yol açıyor.

      Sil
  31. Sayin hocam, kayitdisi enflasyonun sebebi kayitdisi TCMB baskani ile kayitdisi Maliye bakanidir. Benim icin cok degerli yazilarinizi sürekli okuyorum ve aydinlaniyorum, cok tesekkürler.

    YanıtlaSil
  32. Ahmet OZANSOY6 Mart 2024 10:12

    Üstadım Şimşek geçenlerde "para politikasının sonuç vermesi uzun zaman alır. 2025'in sonundan itibaren sonuçları göreceğiz" minvalinde bir şeyler söyledi. Oysa bizim öğrendiğimiz maliye politikasının sonuçlarının zaman alacağı, para politikasının ise çok daha kısa sürede (elbette 2-3 günde değil ama 2-3 yılda da değil) sonuç vereceği idi Mülkiye'de. Maliye politikası (ve sizin hep söylediğiniz yapısal reformlar) ile desteklenmeyen para politikasının sonuç vermeyeceğini bilen Şimşek, zaman kazanmak adına hayal satıyor gibi bence. Tasarruf genelgesini hatırlatıp kurumların kırtasiye harcamalarından medet umuyor. Ne uçak filosundan bahsediyor, ne saray harcamalarından, ne dövize endeksli saçma sapan ve verimsiz KÖİ projelerinden. Şimşek'in "Maliye" Bakanı olarak medet umduğu "Para" politikaları ne kadar sürede sonuç verir sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Ahmet, maliye politikasının bu kadar gevşek olduğu, faizin de enflasyonun 20 puan gerisinde olduğu iki politika da sonuç vermez. Enflasyonu düşürebilmek için ilk adım enflasyonu kovalayan değil önüne geçen bir faiz oranı uygulamaktır. Bu da yetmez. Bildiğiniz gibi maliye politikasının da para politikasına destek olacak sıkılıkta olması lazım.

      Sil
  33. Hocam sarih açıklamalarınız ile bilgi edindik ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  34. Hocam mukemmel tanimlamalar emeginize saglik..Boylece bir Ekonomi Sozlugu yazma vakti gelmistir diye dusunuyorum..Saygilar..

    YanıtlaSil
  35. Hocam anketler yoluyla seçilmiş 406 mal ve hizmetten oluşan Tüfe sepetindeki mal ve hizmetlerin enflasyon hesabındaki ağırlığı neye göre belirleniyor. Kimi ekonomi yazarlarından okuduğum ya da dinlediğim kadarıyla fiyatı artan veya daha da artması beklenen kimi mal ve hizmetlerin sepetteki ağırlığı değiştiriliyor. Buna kim nasıl karar veriyor merak ediyorum. Bu da illüzyonun bir parçası değil mi? TÜİK=Türkiye İllüzyon Kurumu. 12 Eylül kurumsal özerkliği dümdüz etmişti. Akp bu mirasın üzerinde oturuyor. Şimdi hepsi tek adamın ağzının içine bakıyorlar. Yaşadığımız sefaletin, yoksullaşmanın en büyük sorumlusu 22 yıldır ülkeyi yöneten zihniyettir. Bunlar vergi ve harçlara zam yapacakları zaman ENAG'ın enflasyonunu, maaşlara zam yapacakları zaman TÜİK'in enflasyonunun yarısını esas alıyorlar. Türkiye'de ekonomi ve siyaset yönetimi tamamen algı ve illüzyondan ibaret. Ne diyeyim, bu ülkede yaşamak için insanın sinirlerinin epeyce sağlam olması gerekiyor. Saygılar hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sepetteki mal ve hizmetlerin ağırlıkları da yine aynı anketle belirleniyor. Anket yapılan kişilere bu mal ve hizmetlerin bütçelerinde ne kadar yer tuttuğu soruluyor.

      Sil
    2. Hane halkı bütçe araştırmalarında TÜİK adresi belirlenmiş hanelere kazançlarının tamamıyla nereye ne kadar harcama yaptıklarını soruyor ve beyana dayalı olarak tek tek yazıyor anketör. Gelir ne kadar gider ne kadar yardım gelmiş mi diye. Burada hanenin gerçek veri vermesi gerekli ki raporlarda gerçekçi olsun.

      Sil
  36. Hocam halkta ne ENAG'a ne TÜİK'e güven var, halkın yarısını İstanbul'da fabrika işçisi yarısını Konya ovasında çoban olarak düşünürsek İstanbul'daki vatandaşlar kira artışı (ki bu hangi semtte oturduğunuza göre ciddi oranlarda değişiyor) araba fiyatları ve market fiyatları ile ilgileniyor, Konya'daki vatandaşlar ise gıda ve tarım ağırlıklı.
    Bu benzetmeler yabancı gelmesin bir karadenizli olarak fındık fiyatlarının konuşulmasını Konya'daki çiftçiler ile özdeşleştirdim.
    Sonuç olarak halkı tek bir grup halinde düşünmek yanlış olur dolayısıyla tek bir yerden açıklanan enflasyon da doğru olmaz yani hem ENAG hem de TÜİK doğru enflasyonu açıklıyor olabilir.
    Benim şahsi enflasyonum TÜİK'e daha yakın ancak sahip olduğum imkanlar ve şartlar değişirse ENAG tarafına geçebilirim.

    YanıtlaSil
  37. “Bu nasıl bir şuursuzluktur anne?” diye isyan ediyordu Metin, ayağı yere basmayan romantik bir fantezinin iş modeli diye ciddi ciddi pazarlanmasına. Görsel teknoloji son yüzyılın (hele hele son çeyreğinin) en çok geliştirilen sektörü sanki. Her şey sanal; her şey illüzyon. Sözün bittiği yerde ancak mucize beklenir insanlar uyansın diye.

    Sevgili hocam,
    Biz ne zaman uyanırız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaklaşık 100 yıl önce Yakup Kadri de Yaban'da benzer soruyu sormuş. 100 yılda uyanamadığımıza göre belki de hiç uyanamayacağız.

      Sil
    2. Hocam, 1200 yıl önce de muaviye erkek ve dişi deve konusunda benzer soruyu sormuş.
      ne 2bin yıl önce ne de 5 bin yıl önce uyanış olmamış, filozoflar var, kayıtlar var.
      200 sene öncesine kadar üreme gücü ve biraz kaba kuvvet bu toplumları ayakta tutmuş.
      şimdinin teknolojisinde ise ne batıdan ne uzak doğudan istek olmayınca ortada kendi halinde yaşıyor bu topluluklar.
      ama ister batı, ister uzakdoğu, eski zamanlardaki gibi bir hareket edeyip ortadoğuyu alayım derse, hepsi kağıttan kaplan gibi dağılırlar. şimdi ortadoğudaki insanlar petrol satıp, mal alıyorlar, artan parayla batıya veya uzakdoğuya yatırım yapıyorlar, devir böyle olunca petrol çıkan topraklara el koymaya gerek kalmıyor. yoksa hiç biri kalmaz, temizlenir.

      Sil
  38. Varol hocam, alegorik simülasyonlar optik kırılmayla halka yansıtılıyor(ekonomi ile birikte siyaset, kültür ve tarihi de katabiliriz)

    YanıtlaSil
  39. Sn.Hocam,
    Ekonomik sistemi insan vücuduna benzetirsek,vücuttaki kan neyse piyasadaki para da odur.Kanın eksikliği veya fazlalığı nasıl soruna yol açıyorsa para için de aynısı geçerlidir.
    Belirli bir piyasada olması gerekenden daha fazla para varsa,fiyatlar yükselir.Fiyatların yükselmesi,mal ve hizmet üretenlerin,al-sat yapanların bol paradan daha fazla kazanç elde etmek istemesi,bir bakıma fazla paraya tepkisidir.Buna basit bir örnek semt pazarlarıdır,alım gücünün yüksek olduğu semt pazarında fiyatlar daha yüksek,görece düşük semtlerde fiyatlar daha düşüktür.Meyve aynı,sebze aynı,pazarcı aynı,maliyet aynı.
    Açıklanan TÜFE Şubat verilerinde en yüksek artışların (GIDA,İÇECEK,ULAŞIM,SAĞLIK,EĞİTİM,LOKANTA,OTEL ) aynı zamanda talebi en çok artan harcama grupları olması kendi içinde mantıklıdır,talebi olan şeyin fiyatı yükselir.Bu kalemlere olan talep kesilmediği sürece fiyat artışları devam edecektir.
    Buradan çıkan sonuç; hiçbir satıcı kârından taviz vermediği gibi kuralsızlık ve denetimsizlik ortamında akaryakıt,nakliye,işçilik,döviz gibi girdileri de yaptıkları fahiş zamlara bahane olarak sunmakta,enflasyonist ortamda servet edinmenin keyfini sürmektedir.Konu aslında dönüp dolaşıp sizin yıllardır söylediğiniz yapısal reformlara geliyor, yaşanan sorunlar sebep-sonuç ilişkisiyle oluşmaya devam ediyor.
    Saygılarımla,Fatih Gülşen

    YanıtlaSil
  40. Hocam yıllardan beri aynı senaryolar devam ediyor. Benim merak ettiğim milletimiz narkozdan ne zaman uyanıp normal yaşama dönecek.Sen kendine ne kadar değer verirsen siyasetçilerde sana o kadar değer verir. Net açıklamalarınız için çok sağolun. Sağlıcakla kalın. Fatih Demirtaş

    YanıtlaSil
  41. Hocam risk iştahı artıyor,kriz beklentisini aştık?

    YanıtlaSil
  42. Değerli yazınız için ellerinize sağlık hocam.(12:02)

    YanıtlaSil
  43. Hocam selamlar, gercek enflasyon haddinin ne oldugunu bilemiyor olmamiza dair analitik bir soru sormak istiyorum. Uzun mesajimin ozeti, hukumetin neden piyasa aktorlerinin ve hatta kendi secmenlerinin bile dogru olmadigini dusundugu bir enflasyon hesaplamasinda israrci oldugunu anlamaya yoneliktir. (Bu sorunun cevabini gercekten bilmiyorum, belki bu konuda da bir politika notu yayimlamak isteyebilirsiniz)

    TUIK'in acikladigi enflasyon oraninin gercegi yansitmadigini dusunuyoruz ve kisisel mal sepetimizin gercek hayattaki fiyat degisiminden yola cikarak 'gercek enflasyon TUFE'nin en az 2 katidir' diyoruz. Dolayisiyla gercek enflasyon orani icin kisisel deneyimimize en yakin kurumsal calismayi veri alarak dogru enflasyon oraninin ENAG tarafindan aciklandigini dusunuyoruz. Bu noktada tartismak istedigim sey; gercek enflasyon bunun ortasinda, yani TUIK+ENAG/2= 80 civarinda gerceklestigi senaryo. Zira bu senaryo dogruysa TUIK kurumsal guvenirligini enflasyonu acikladigindan sadece %10-15 puan saptirmak icin feda ediyor demektir. Bu da aktorlerinin gelecek doneme dair kararlarini %70-80'lik bir enflasyona gore degil, ENAG'in acikladigi %110-120 bandina gore almalarina neden oluyor. Ornegin 100x'lik sermayesini kuresel olcekte degerlendirmek isteyen ve portfoyunu her turlu risk seviyesinden enstrumanlardan olusturmak isteyen bir yatirimci, enflasyon dogru hesaplansaydi Turkiye'ye 10x yatirim yapmaya gonulluyken enflasyonu %120 dusundugunden 5x yatirim yapiyor. Peki ekonomimizdeki karar alicilar bunu neden yapiyor? Neden halkta ve piyasada karsiligi olmayan bir enflasyon hesaplamasinda israr ediyorlar?

    YanıtlaSil
  44. Hüseyin Rıza Toprakçı6 Mart 2024 13:31

    Türkiye’de uzun yıllardır greedlife yaşatılıyor. Her konu yalanlar ve yanlışlar içerisinde halka empoze ediliyor. Enflasyon sadece bir tanesi.

    YanıtlaSil
  45. Kadir İleri6 Mart 2024 14:29

    Kayıt dışı ekonomi için örnek ; kdv ödememek için net fiyat üzerinden alışveriş yapmak bilinen en basit yöntemi. Kayıt dışı istihdam ; sigorta primi ödememek için kaçak işçi çalıştırmak ve onlara da tam asgari ücret yerine daha düşük bir bedel ile tam zamanlı iş yaptırmak olarak tanımlanabilir. ( bunlar bildiğim kadarıyla yasadışı oluyor ) İsabetle ifade ettiğiniz üzere kayıt dışı bir enflasyon varsa , bu kayıt dışılık bir devlet kurumunun resmi verileri ile oluşturuluyor anlamına gelir. TÜİK üst yönetiminin Merkez Bankası başkanı kadar ve hatta biraz daha sık değiştirilmiş olmasını nasıl tanımlayabiliriz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunların hepsi ciddi itibar kaybı getirdi.

      Sil
    2. Hocam niye,hiç tasarruf edilmedi itibardan?

      Sil
    3. Tasarruftan itibar edilebilirdi.

      Sil
  46. Murat Bozdoğan6 Mart 2024 14:41

    Hocam tüm ekonomistler yüksek enflasyon ortamında kaybedenleri yazıyor. Kaybedenlerin bu kadar olduğu yerde bir de bu işten kazançlı çıkanların olması gerekiyor. Bir yazınızda da bu konuyu işleseniz. Bazı ekonomistler borç gırtlağı aşınca iktidarın bilinçli tercihi ile yüksek enflasyona yol verildiği yönünde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kazananları hepimizin bildiğini düşünüyorum.

      Sil
  47. Hocam yazı için emeğinize sağlık. Ülkede hala "Kral çıplak" diyen birilerinin olması umudun bitmediğinin göstergesi.
    Gerçek enflasyonun %135-140 larda olduğu bir ülkede, kurumların %67 'lik algı yaratma çabasını ve
    ekonomideki çarpıklığı sıkılmadan açık açık söylüyorsunuz, tebrik ve teşekkür ediyoruz.

    YanıtlaSil
  48. Çok faydalı bir yazı hocam. Herşeyi gizlemeye o kadar alıştık ki artık Bıçak çuvala sığmıyor hocam.

    YanıtlaSil
  49. Hocam, 3 önemli konudaki fikirlerinizi paylaşabilir misiniz?
    1. Resmî enflasyon verisini sürekli olarak gerçek enflasyonun yarısı olarak açıklayan bir ülkede, kısa/orta/uzun vadede neler yaşanır?
    2. Döviz kurunu sürekli olarak baskılayan bir ülkede neler yaşanır? Ayrıca kuru baskılayacak dövizi nereden bulmaktadır?
    3. İlk 2 maddedeki uygulamaları birlikte yapan bir ülkede neler yaşanır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Pek bir şey yaşanmıyor gibi.
      2. Borç, harç, net hata ve noksan. MB rezervleri.
      3. O ülke hiçbir zaman ileri gidemez, gelişmiş olamaz.

      Sil
  50. Hocam faizler açıklanan enflasyon oaranına yükseltilmeden tahvil piyasaına, gerçek (reel) enflasyona uygun bir devalüasyon olmadan hisse senedi piyasasına yabancı portföy yatırımı gelir mi?

    YanıtlaSil
  51. Hocam merhaba kapalı çarşıda 1 lira makas oluştu ne diyorsunuz bu duruma ?

    YanıtlaSil
  52. Kısaca Mahfi hoca kayıtlı olmayan ekonomide doğru rakamlara ulaşilamaz ,doğru veri olmazsa enflasyonda ölçülemez demekte,kib

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve de doğru ölçülmeyen hiçbir şeye karşı doğru önlem alınamaz.

      Sil
  53. Mahfi bey lütfen kızmayınız:

    Sanırım, fiyat algısı tamamen kayboldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Niye kızayım anlayamadım. Çok doğru bir tespit.

      Sil
  54. Hocam dünyada en paragöz millet olarak bilindiğimiz doğrumu?

    YanıtlaSil
  55. Hocam merhabalar, Vergi müfettişliği sınavlarına hazırlanıyorum fakat bazı endiselerim var günümüzde birçok meslek değerini yitirdi birçoğu da gelecekte yitirecek gibi duruyor. Sizce vergi müfettişliğinde edinelecek bilgi ve beceri gelecekte değerini yitirecek gibi görünüyor mu İİBF mezunu bir genç için iyi bir kariyer yolu mudur vergi müfettişliği nasıl değerlendirirsiniz hocam
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer yalnızca meslekte öğrendiklerinizle yetinmez yanına kendi çabanızla fazlasını ekleyip iyi bir vergi uzmanı olabilirseniz iyi meslektir.

      Sil
    2. Murat Bozdoğan7 Mart 2024 08:37

      Özellikle Kayıtdışı Vergi konusunda uzmanlaşırsan özel sektörde aranan 1 numaralı adam olursun. :))

      Sil
  56. Hocam TÜİK son ay enflasyonu ENAG ın üstünde açıkladı. Acaba diyorum eski makyajlı yıllık enflasyonu külliyen silip atamıyorlar ama böyle ay ay nihayet 1 yıl içinde daha getçekçi bir enflasyon verisine mi ulaşmayı amaçlıyorlar? Çok mu nahif düşünüyorum ben de bilemedim doğrusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şeyden kuşkulanmadım desem yalan olur.

      Sil
  57. Hocam merhaba
    Benim gordugum hazinede para yok ama bir takim vatandasta buyuk para var bunun sonucu ne olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. arjantin vb ülkelerle birlikde kendi kuyumuzu kazma yarışında olduğumuzu bütün dünya biliyor ve biz toplum olarak kendini en akıllı olduğunu düşünen ırklardan biriyiz devamlı kendimizi büyük görüp böbürlenen bir toplum olarak akıllımıyız acaba ?

      Sil
    2. TÜİK’in sorularını telefonda yanıtlamamanın cezası 2 bin 977 TL
      https://t24.com.tr/haber/tuik-in-sorularini-telefonda-yanitlamamanin-cezasi-2-bin-977-tl,1064435

      Sil
    3. Kişiler tanımadığı kişilere telefonla bilgi vermek zorunda olabilir mi?

      Sil
  58. Hocam ekonomide ki optik yanılsama insan yapımı yanılsamalar şeklinde ise bunun adına "optik illüzyon" desek daha mı doğru olur acaba?
    İlave olarak piyasada ki fiyatlara baktığımızda yüzde 67 oranını görmek mümkün değil.
    Enag'ın yüzde 121 oranını hissettiğimiz çok açık. Bunu herkes biliyor.
    Soru şu: Gerçek verileri belirlemek çok mu zor?
    Yani, bu oranın içinde greedflasyon var mı yok mu bunu açığa çıkaracak olan nedir?
    Bir ürün veya hizmetin fiyatına etki eden hammadde, iş gücü maliyetleri, genel üretim giderleri, arz, talep, tedarik, vergiler, kar marjları vb. faktörler geçmişte ki fiyatlarla kıyaslanıp bu sorun açığa çıkarılamaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanılsam, illüzyonun Türkçe karşılığı.
      Gerçek verileri belirlemek aslında gerçek olmayanları belirlemekten daha kolay ama sonuçta gerçek ortaya çıkınca ücret zammını da ona göre yapmak gerekecek.

      Sil
    2. Haklısınız. Ücret zammı işin can alan noktası...
      Bu arada ne yalan söyleyeyim illüzyon >> yanılsam konusunda yüzüm kızardı.
      Ben anlam olarak "aldatmaca" kelimesine odaklandığım için hemen atladım.
      Sanırım bundan sonra kelimeler üzerine düşünmeden yazmamam gerekiyor. Teşekkür ederim.

      Sil
    3. Canınızı sıkmayın, hepimiz bu tür hataları defalarca yapıyoruz.

      Sil
  59. Zamanında insanları doğruya yönlendirmek için dinler ve peygamberler gelmiş yaşantıları ile insanları yönlendirmek istemişler bütün peygamberler hepsi sade hayat çok az doğal gıda yemek ve yüksüz yaşamı örnek göstermiş buna rağmen Bütün dünyada aç gözlü insanlar çıkar grupları kurup dünyanın zenginliklerini gelişmemiş ülkelerde sömürmek için bir dünya düzeni kurmuşlar ülkemizde sömürülen ülkelerden biridir bu sömürü düzeni sürdüğü sürece ülkemiz ayni şeyleri yaşamaya devam edeceğiz.Çünkü amaç sömürmekdir sömürü düzenine hizmet eden herkes bu sistemi geliştirmektedir biraz düşünürseniz sistemin nasıl olduğunu ve neresinde olduğunu anlarsınız.

    YanıtlaSil
  60. ingilterede üretilen/satılan kedi-köpek mamalarındaki tavuk göğsü oranı Türkiyede marketlerde satılan tavuk göğsü etli nughets-schnitzel lerden daha fazla olduğu ortaya çıktı.
    Sayın Hocam fazla et yemek iyi olmadığı için vatandaşı düşünüp tavuk göğsü oranını azaltmışlardır diye düşündüm yoksa Türkiyede haram hiç olmaz diye düşündüm siz ne dersiniz?.

    YanıtlaSil
  61. Hocam yüksek faiz ardından bütçe de denkliği tutabilmek için yüksek vergiye neden olur mu ?

    YanıtlaSil
  62. Malazgirt Savaşı'nı anlatsın diye adama ayda 70 bin lira verirlerse her türlü enflasyon olur.

    YanıtlaSil
  63. Hocam muazzam zamlara hazırmıyız?

    YanıtlaSil
  64. Ekonomi denilince insanların akıllarına sadece mal ve hizmet üretimi geliyor. İşsizlik, enflasyon,fiyat istikrarı,gelir eşitsizliği gibi sorunlar ortaya çıkınca da ekonominin türevleri konuşulmaya başlanıyor. En başta Türkiye serbest piyasa ekonomisini (free market economy ) uyguluyor. Serbest piyasa ekonomisi aslında bir hukukun parçası değil, Anayasa'nın parçası değil. Dolayısıyla serbest piyasa ekonomisi işletmelere istediği şekilde üretim, pazarlama ve satış hakkı veren, rekabete dayalı, maliyetlerin az seviyede tutulduğu, devletin müdahale etmediği bir piyasa modeli olarak karşımıza çıkıyor. Peki bu modelde şu an işletmelerin en çok da tepesine kara bulut gibi çöken nedir? Elbet ki "vergi" yani devlet bu modelde vergiden ekonominin çarkını döndürmeye çalışıyor. Bugün 2024 bütçesinde sadece Kurumlar Vergisi'nden elde edilen gelir; 246 milyar TL, bugün baktığımız zaman Vakıf'lar, Kurumlar Vergisi Tebliği'ne göre Kurumlar Vergisi'ne tabii değil, örneğin her yer özel üniversitelerle dolu. Dolayısıyla devlet buradan müthiş Kurumlar Vergisi geliri elde ediyor. Fabrika açılmıyor, okul ve üniversiteler açılıyor. Zaten birçok işletmeler vergi ödemekten kaçınıyor(Vergiden Kaçınma). Dolayısıyla bu ekonomi anlayışında A işletmesi elbet bir malı devlet müdahalesi de olamayacağı için 10 lira maliyetle üretecek ve bu dağıtım kanallarıyla vatandaşa 40-60 liraya kadar sunulacaktır. Bu bağlamda bu modelde devlet üretimden ziyade vergi toplamayı esas aldığı için;haliyle enflasyon artışı da TÜFE ve ÜFE olarak yansıyacaktır(Gerçek enflasyon).

    YanıtlaSil
  65. Hocam kredi kartı harcamalarıylamı büyüyoruz?

    YanıtlaSil
  66. Hocam ekonomi çatırdıyor mu?

    YanıtlaSil
  67. Enflasyon, kişinin yaşam standartına göre değişiklik göstermez mi ? Enflasyon sepetinde 406 kalem var diyorsunuz Hocam. Bu hesaplama, tüketilen malın tüketim miktarına göre değişmez mi? Başka bir deyişle zengin , orta gelirli veya fakirin enflasyonu farklı çıkmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle farklı çıkar. Ama ekonomi pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da ortalamalara göre yürür.

      Sil
  68. Selamlar hocam. Ekonomi konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle günlük hayatımızdaki diğer sorunlar hep ikinci plana itiliyor. Örneğin trafikte yaşanan kriz, insanlar korna çaldın lamba yaktın diye birbirini öldürüyor. Sokaklar küpeli it dolu, it derken bildiğiniz köpekleri kast ediyorum. Gece apartmandan çıkılmıyor köpek çeteleri yolunuzu kesiyor. Belediye umursamaz devlet umursamaz hekes başının çaresine bakma derdinde. Ülke git gide yaşanmaz hale geliyor cennet vatan harap oluyor.

    YanıtlaSil
  69. Değerli hocam iyi akşamlar,
    Elinize kaleminize sağlık.

    Bahsettiğiniz ENAG verilerine dayalı negatif reel faiz ortamı ve halen süren enflasyon baskısı altında borsadaki olası yükselişler de enflasyon altında “negatif reel yükseliş” durumunda olabilir mi? Değeri yükselen hisseler enflasyon altında veya yükselen döviz altında geride kalıyor olabilir mi?
    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir. Bazı hisseler pozitif olsa da genelde negatif kalıyor olabilir.

      Sil
  70. Hocam 2024 yılı cari açık beklentiniz nedir?

    YanıtlaSil
  71. Hocam seçim sonrası devalüasyon bekliyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seçim sonrası faizde, vergide vb ne yapacaklarına bağlı.

      Sil
  72. Hocam IMF'yi davet ederlerse yil sonu dolar kuru ne olur sizce? 50? 100? 200?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kur, faizin, vergilerin, harcamaların ne olacağından bağımsız olarak hareket etmez. Onun için önce onların ne olacağına bakmak lazım.

      Sil
  73. Yönetici ve karar vericilerin niyeti ve yeterliği hakkında bir yazı bekliyorum hocam.

    YanıtlaSil
  74. Hocam yastık altına geçişte artış faiz arttırımını tetiklermi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam yastıkçıları dezenflasyon politikalarına risk olarak görüyormusunuz?

      Sil
  75. TÜİK'in hatalı veri açıklaması bütün dengeleri bozuyor. büyüme, kişi başına milli gelir, reel efektif döviz kuru vb. tüm veriler hatalı oluyor o zaman. Belki de yabancı kuruluşların garip tahminleri de bu sebeple oluyordur.

    YanıtlaSil
  76. seçimden sonra nisanda TL deki erimeyi durdurmak MB faizleri 65 puana getirecek diye konuşuluyor ve bu faiz artışına bağlı bir çok senaryo konuşuluyor sizce MB faizi 65 puana getirebilirmi tabiki sarayın izniyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir ama erimeyi durdurabilir mi ondan emin değilim.

      Sil
  77. Hocam yil sonu en kotu doviz kuru ne olur?

    YanıtlaSil
  78. Geçen günlerden birinde bir haber kanalını izliyordum.
    Abd merkez bankası başkanı,temsilciler meclisinin ilgili komisyonunun karşısına geçmiş,milletvekillerinin sorularını cevaplıyordu.Sorular,bankanın yakın dönemde uyguladığı para politikalarıyla ilgiliydi.Milletvekilleri,alınan kararların ekonomiye olan güncel etkilerini anlamaya çalışıyorlardı.Aynı zamanda yakın geleceğe ilişkin ekonomik parametrelerdeki beklentiler de sorgulanıyordu.Başkana yöneltilen soruların zorlayıcı,içi dolu ve sorumluluk hissettiren başlıklardan geldiğini gözlemledim.Hem sorularda hem de cevaplarda topu taca atmak isteyen bir üslup yoktu.Örneğin soru soran kişi istediği cevabı tam olarak alamadığında,başkanın verdiği cevaba istinaden aynı konuda kontra bir soru daha soruyordu.İzlediğim diyalog çok hoşuma gitti.Tüm süreç kamuoyu önünde ve şeffaf bir şekilde canlı yayınlanıyordu.
    Başkanlık sistemiyle yönetilen bir ülkenin önemli bir bürokratı,kendisini o koltuğa layık gören halk iradesinin temsilcilerinin önündeydi.Kurumun aldığı kararları başkan olarak savunmak veya açıklamak zorundaydı.Yani hesap vermek zorundaydı!

    Peki aslında kime hesap veriyordu:
    • Üreterek,tüketerek,vergi vererek ve oy kullanarak;22-23 trl dolarlık bir ekonominin oluşmasını sağlayan 350 milyon vatandaşa hesap veriyordu.

    • Adına itibari para sistemi denen küresel finans sisteminin en itibarlı para birimi olan dolara,o itibarı kazandıran insanlara hesap veriyordu.

    Teoride kuvvetler ayrılığının en keskin olduğu anlatılan başkanlık sisteminin,bu sistemin en tipik ülkesinde nasıl uygulandığını kavramanın önemli olduğunu düşünüyorum Hocam.
    Denge-denetlemenin nasıl uygulandığını,erkler arasındaki güç dağılımının nasıl yapılandırıldığının somut örneklerini iyi incelemek lazım.

    Buradan hareketle Türkiye’de;hazine ve maliye bakanlarının,merkez bankası başkanlarının ve tüik başkanlarının;nasıl ve kime hesap vermesi gerektiğiyle ilgili bir sorgulama yapmak ve kamuoyu oluşturmak gerekir diye düşünüyorum.
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  79. Sayın Hocam bizde Arjantin gibi kısır döngüye girmiş görünüyoruz çünkü ülkenin çalışma sistemi bu kısır döngüden çıkmaya uygun değil kötü olanlar =göç-nüfus artışı-geri kalmış üretim sistemi-çürümüş sistem-çalışmayan hukuk-yanlış vergi sistemi-ahpab çavuş ekonomisi-büyüme amaçlı enflasyonu isteyen iktidar destekçileri.-emeklilere 10.000 üstü vericek para yok ödeme için MB nin para basması lazım bu da TL yi iyice değersizleştirecek deniyor.vd.vb.
    iyi olanlar=ben bulamadım sizce kısır döngüden çıkmamız için bir şey varmı?

    YanıtlaSil
  80. Kredi notu artırılması hakkındada senaryo konuşuluyor tahvillerden para kazanmak için yabancı yatırımcılar kredi notunu arttırmak için uğraşıcakları hakkında söylenti demekki senaryo başladı.

    YanıtlaSil
  81. https://tr.tradingeconomics.com/country-list/inflation-rate?continent=g20
    G20 ülkeleri güncel enflasyon oranı listesi
    1-Arjantin enflasyon oranı=254 % referans=2024-01
    2-Türkiye enflasyon oranı=67.07 % referans=2024-02-ENAG enflasyon oranı=121,98 %
    3-Rusya enflasyon oranı=7.4 % referans=2024-01

    YanıtlaSil
  82. Hocam seçim öncesi kur ataklarını nasıl yorumluyorsunuz?

    YanıtlaSil
  83. Hocam biraz da pozitif yazilar yazsaniz? Turkiyede ne tur isler yapmak az riskli ve mantikli olabilir gibi. Insanlarin hayatini iyilestirecek, somut adim atmalarini saglayabilecek turden seyleri kastediyorum. Ulke bilgi coplugu. Ulkenin nufusu 85 milyon ama yatirimla ilgili bir tane bile duzgun forum, komunite, grup yok. Boyle birseyi siz baslatip kontrol edin? Amaciniz ne bilmiyorum tabi. Belki amaciniz surekli negatif icerik uretip dikkat cekmektir medya sirketleri gibi. Belki insanlari egitmenin mumkun olmadigina inaniyorsunuzdur. Oyleyse anliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Negatif içerik üretmekten hiçbir çıkarım yok. Bu işi parayla ya da reklam alarak yapmıyorum. Yazılarımı yayınladığım blogda reklam almıyorum ve yazdıklarımı ücretsiz olarak sunuyorum. O nedenle medya şirketleri benzetmeniz yerinde değil. Pozitif bir şey gördüğümde yazıyorum ama ne yazık ki son üç yılda pozitif bir şey göremedim.
      Siz bana gerçek anlamda pozitif bir tek gelişme söyleyin yazacağım.

      Sil

    2. Blog ve twitter yayin araclari = medya. Kar zarar acisindan bakarsak, negatif icerik hazirlayip bunun getirdigi populerligi finansal veya sosyal olarak kapitalize etmek mantikli olabilir. Niye olmasin? Yani sizin moral acidan iyi olmaniza gerek yok. Kimseye borcunuz da yok. Var mi? Ayrica iyi olan insanlara toplum pek iyi muamelede bulunmuyor. Sesli dusunuyorum sadece.

      --- Ekonomi kotu. Halk cogunlukla iki yuzlu ve yalanci. Sectigi yonetici de halk gibi. Bunu okuyucular biliyor zaten. Insanlarin isine yarayacak sey ayni seyleri duymaya devam etmek degil. Insanlarin ihtiyaci olan sey para (imkan/guc). Para olursa bireysel olarak daha iyi bir dunyada yasarlar. Bir ayaklari stabil guvenilir bir ulke/ekonomide olur. Ancak bu tur insanlar Turkiyenin kulturunu degistirme imkanina sahip olurlar, eger boyle bir amaclari varsa. Kultur degismedigi surece ekonominin, bu topraklardaki huzurun, refahin, insan hayatinin degerinin ne olacagi malum.

      Eger daha fazla fayda uretmek istiyorsaniz Turkiyede ne tur isler yapmak az riskli ve mantikli olabilir konusunda yazabilirsiniz. Amac burada okuyucularin gelirini ve varligini artirmak.

      Daha da faydali sey su olabilir: Insanlarin dogruyu soyledigi bir yatirim ve isletme sitesi (komunitesi/forumu) yurutmek. Paylasilan her bilginin kaynagi irdelenir, eksikse bilgi silinir. Amac yine okuyucularin gelirini ve varligini artirmak. Ornegin insanlar ev yatirimi iyidir zannediyor, fakat uzun vadede bu yalan. Bu sitede insanlar dogru bilgiye ulasabilmeli, bu dogru bilgiye guvenip cok calisabilmeli ve refahlarini artirabilmeliler. Ornegin konut m2 fiyatlarinin 50 yillik gecmisine ulasabilmeliler (eur/usd/vb bazinda). Ben bu tur bilgi bulamadim. Eski haberlerden veri birlestirip az bisey cikardim. Bu inanilmaz buyuk bir sorun. Bu bilgiye bile ulasamayan bir toplumdan hic bir halt olmaz ve cogu sey bireysel iliskilere (ve rusvete) bakar. Boyle bir ulke ancak kole ekonomisine sahip olur, iyi genlerini dogru bilgiye ulasilabilen toplumlara ihrac eder, bu ulke ve insanlari surekli ayak altinda tutulur, asagilik kompleksine sahip olur, etraftaki dominant kultur neyse onlarin urunlerine taparlar, buyuk savas cikinca populasyonun 15%'i oldurulur, deprem olunca 10 bin kisi olecekken 200 bin olur, bir sure sonra da yok olur. Bu sizin probleminiz mi? Olmak zorunda degil tabiki. Sesli dusunuyorum.

      Sil
    3. Ben kişisel yatırımlarla ilgilenmiyorum, onu yapan çok kişi var. Sizin kişisel olarak merak ettiğiniz konular birçok kişinin merak alanı içinde olmayabilir. Ya da onların merak ettikleri sizi ilgilendirmeyebilir. Benim derdim Türkiye'nin makro politikaları yönetirken yaptığı hataları, yanlışları ortaya koyup bunların düzeltilmesini sağlamaya çalışmak. Bunu anlatan, çözüm önerileri sunan pek çok yazı yazdım. Yetmedi kitaplar yazdım.
      Bloğumu ticari amaçla kullanmıyorum. O, bir çeşit ücretsiz kamu hizmeti. Hatta bloğumdan alıp kendi yazılı organlarında kullananlara da ses etmiyorum. Yeter ki içeriğini bozmasınlar. Bu yazıları on binlerce kişi okuyor. Pek çok üniversite öğrencisi üniversitede öğrendiğinden fazlasını benim yazılarımdan öğrendiğini yazıyor. Bunlar, sevgili Adsız kardeşim, benim açımdan parayla pulla ölçülemeyecek şeyler. O nedenle bloğum herkese açık ve ücretsiz. Bu, benim tercihim.

      Sil
  84. Bu kadar ekonomist var iken nasıl oluyor da doğru yoldan çok kolay uzaklaşabiliyoruz. Hocam tüm yazanların sorularını okuyup cevapladığınız için çok teşekkürler. Acaba link bağlantılarını birilerine de mi yollasak?

    YanıtlaSil
  85. Keşke itü'de de ders verseydiniz, elinize sağlık hocam çok güzel bir yazı yine. Teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  86. Talebin düşmesi enflasyon oluşturabilir mi hocam. İlk bakışta ters görünüyor, evet fabrika düşük talep nedeniyle daha az sayıda üretim yapıyor ama kârını düşürmemek için birim fiyatları arttırmak zorunda ve üretilen birim mal başına sabit gider maliyetleri artıyor. Fabrika ne kadar az üretirse birim fiyat o kadar artıyor. Üstelik daha az hammadde aldığı için belki daha pahalıya almaya başlıyor. Yani daralma kaynaklı zincirleme bir enflasyon oluşuyor. İktisatta bu durum tanımlanmış mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu verdiğiniz örnek maliyet enflasyonunun bir örneği.

      Sil
  87. Elinize sağlık hocam. Enflasyonun karmaşık yapısını ve bunun nasıl bir algı oyunu haline geldiğini çok net bir şekilde anlatmışsınız. Özellikle TÜİK ve ENAG verileri arasındaki farkı kayıt dışı enflasyon olarak tanımlamanız oldukça ilginç bir yaklaşım. Gerçekten de bu farklılık, günlük hayatta hissettiğimiz enflasyonla açıklanan oranlar arasındaki uçurumu çok iyi özetliyor. Bu yazı, günlük hayatta karşılaştığımız fiyat artışlarının arkasındaki dinamikleri anlamamız açısından oldukça aydınlatıcı olmuş. Teşekkür ediyoruz...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!