Hissedilen Enflasyon, Hissedilmeyen Büyüme

Son günlerde ekonomi sözlüğüne “inflation perception” olarak giren ve bizde TÜİK tarafından önce hissedilen enflasyon olarak kullanılan sonra medyada eleştiri ve hatta espri konusu olduğu için algılanan enflasyon olarak değiştirilen enflasyon ölçüsünü kısaca insanların algıladığı enflasyon oranı olarak tanımlamak mümkün. Ülkenin istatistik kurumu tarafından tüketicilere uygulanan anketlerle belirlenen enflasyon oranı dünyanın birçok ülkesinde açıklanan enflasyon oranına göre daha yüksek çıkıyor. Bir başka ifadeyle sokaktaki insan, yaşadığı enflasyonun, istatistik kurumunun açıkladığından daha yüksek olduğuna inanıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ölçülen enflasyonun yüzde 64,8 olduğu 2023 yılı için hissedilen enflasyon oranını yüzde 96 olarak açıkladı. Hissedilen enflasyon olarak açıklanan yüzde 96’lık enflasyon oranı aslında 2022 yılı için hesaplanan GSYH zımni deflatöründen başka bir şey değil.

TÜİK’in açıklamalarına göre 2023 yılında yüzde 4,5 oranında büyümüş olan Türkiye’nin GSYH’si 26,3 trilyon TL’ye (1.119 milyar Dolara), kişi başına geliri de 307.950 TL’ye (13.110 Dolara) yükselmiş görünüyor. 2022 yılında Türkiye’nin GSYH’si 906 milyar dolardı. 2023 yılında GSYH 1.119 milyar dolara yükseldiğine göre bir yılda dolar bazında yüzde 23,5 oranında bir artış gerçekleşmiş demektir. 2022 yılında Türkiye’de kişi başına gelir 10.655 dolardı. Buna göre kişi başına gelirimiz de bir yılda dolar bazında yüzde 23 oranında artış göstermiş oluyor. Kimse böyle inanılmaz bir gelir artışını hissetmediğine göre bu artışlar gerçek mi yoksa ortada artık çok alıştığımız türden bir illüzyon mu söz konusu?

Bu soruyu yanıtlamak için önce GSYH’nin nasıl hesaplandığına bir bakalım. Bir ekonomide üretim yoluyla GSYH, önce cari fiyatlarla yani piyasada geçerli olan fiyatlarla hesaplanır. Bir yıl içinde ekonomide üretilen bütün malların ve sunulan bütün hizmetlerin miktarlarıyla satış fiyatları çarpılır çıkan değerler toplanır ve Cari Fiyatlarla GSYH elde edilir (buna cari piyasa fiyatlarıyla GSYH deniyor.)

Sadece ekmek ve peynir üretilen ve 100 kişilik nüfusu olan bir ekonomi düşünelim. Bu ekonomide ortalama Dolar / Lira kuru da 2022 yılında 3 olarak geçekleşmiş olsun. Bu durumda bu ekonomide 2022 yılı cari fiyatlarla GSYH ve kişi başına gelir lira ve dolar cinsinden şöyle hesaplanır: Buna göre 2022 yılının cari fiyatlarla GSYH’si 50.000 USD ve kişi başına geliri de 500 USD’dir.  

2023 yılında ülkeye 10 sığınmacının geldiğini, bunların ekmek ve peynir üretiminde çalıştırıldığını ve onların da katkısıyla ekmek ve peynirin hem üretim miktarında hem de fiyatlarında artışlar olduğunu, ortalama dolar kurunun aslında 3,5 olması gerekirken baskı altında tutularak 3,3’de tutulduğunu, bu sığınmacıların nüfusa dâhil edilmediğini düşünelim. Bu durumda tablomuz şöyle olacaktır:


Buna göre bu ekonominin GSYH’si 2023 yılında 2022 yılına göre cari fiyatlarla [(195.000 – 150.000) / (150.000)] yüzde 30 oranında artmıştır. Bu artış üretimdeki artışı da fiyatlardaki artışı da kapsamaktadır. Yani fiyat artışlarından arındırılmamıştır. Ayrıca GSYH, sığınmacılar hariç tutularak 100 kişilik nüfusa bölündüğü için de kişi başına gelir 500 dolardan 591 dolara yükselmiş görünmektedir. 

Şimdi de 2023 yılında dolar kurunun baskılanmadığını ve piyasadaki hareketlere göre 3,5 olarak gerçekleştiğini ve 10 sığınmacının da kişisel gelir hesabında nüfusa dâhil edildiğini varsayalım. Bu durumda 2023 tablomuz şöyle değişecektir:

Buna göre baskı altında tutulmayan dolar kuru olması gereken yere gelmiş ve sığınmacılar da hesaba katılarak GSYH ve kişi başına gelir gerçeklere uygun olarak hesaplanmış olur. Gerçeklere uygun hesaplama bize cari fiyatlarla GSYH’nin yüzde 30 oranında artmasına karşılık, kişi başına gelirin yalnızca yüzde 1,2 arttığını gösterir. 

Enflasyonun çok yüksek olduğu ve kurun baskılandığı ekonomilerde GSYH ve kişi başına gelir artışlarının gerçeği yansıtmadığını, bu yüksek artışların bir illüzyondan ibaret olduğunu geçmişte birkaç kez anlattım (https://www.mahfiegilmez.com/2013/04/gercekte-ne-kadar-buyuduk.html.) Ekonomiyi olduğundan iyi göstermeye yönelik bu durumu elde etmek için kuru baskılamak 2004 – 2014 arasında ülkede sahte bir cennet yaratmıştı. Ne var ki yaşanan bu sahte cennet sonradan cehenneme dönüşmüştü. Bu sorunu birçok kez yaşadık ama ders çıkaramadık ve yaşamı olduğundan iyi gösteren bu illüzyonlardan vazgeçemedik.

Yorumlar

  1. Hocam bu kabus ne zaman biticek bir tahmininiz varmı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çok uzun sürecek gibi görünüyor.

      Sil
    2. Ellerinize ve emeğinize sağlık Sn. Hocam bu örnekli anlatımınızla ben bile anladım.

      Sil
    3. hocam tek çözüm İMF mi

      Sil
    4. türkiye ne zaman batağa batsa, batı bir şekilde kurtarıyor, ama iktidar değişimi ile ama yasal düzenlemelerle. imf bunun sembolü. elbette iktidar değişimi de geldiği için hükümetlerin en sevmediği seçenek, imf gelmesi demek bir siyasi ekolün bitmesi demek. en son sosyal demokrasiyi bitirdi. öncesinde merkez partileri bitirdi.
      imf siyasal islamın da sonu anlamına gelir. hükümetin nefreti bu yüzden.
      ama başta yazdığım gibi, imf ye iş geldiğinde başka seçenek kalmamış, o siyasi hareketin verdiği verebileceği tüm ekonomik seçenekler tüketilmiş demektir.

      Sil
    5. Türk Halkının içinde bulunduğu derin uyku hali sürdükçe bu kabus da devam eder.

      Sil
  2. Değerli yazınız için çok teşekkürler!

    YanıtlaSil
  3. Maaşları ödeyemeyen bir durumla karşı karşıya kalmaya doğru gidilen ülkelerde, kasada ek zam yapacak para da yoksa, daha sonra da hükümet maaşları ödeyemezse, o ülkede neler olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cumhuriyet tarihinde bu dediğiniz hiç olmadı şimdiye kadar.

      Sil
    2. Daha önce olmadı diye bu defa da olmayacak diye bir şey yok. Olur mu, olur.

      Sil
    3. Valla para kaliplari yipranana kadar, depodaki fligranli kagit bitene kadar maaslari ödeyememe gibi bir sorun olmaz...

      Sil
    4. Para basılır maaşlar ödenir ama satınalma gücü çok düşer.

      Sil
    5. Olmaz her halükarda MB para basar ve ödeme yapılır. Tedavüle fazla para girince enflasyon artar vs , o ayrı.

      Sil
    6. Herhangi bir aqpliye sorun Ecevit maaslari odeyemedi diyorlar. Yaslilar da diyor, yasi 20 olanlar da

      Sil
    7. ecevit'e ek olarak bi de "geldi ismet, gitti kısmet" var.
      ne zaman bi devlet adamı baş olmuş, bizim millet bi kulp bulmuş.

      Sil
  4. hocam 2004-2014 arası kuru baskılamak değil de yüksek sermaye akışı ve yüksek dolar likiditesi sayesinde türk lirasının gerektiğinden daha değerli bir konuma gelmesi diyemez miyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyebiliriz, kasten baskılanmadı kur doğrudur. Ama o dönemde fazla dövizi bir fonda toplayıp piyasaya salmasaydık TL nin o kadar değerli olmasını ve sanal zenginlik yaratmadını önleyebilirdik. Ayrıca o fondaki dövizler de ileride kullanılabilirdi.

      Sil
    2. haklısınız sevgili hocam , o dönem piyasanın döviz bolluğuna alıştırılması hatası 2018 kur krizine zemin oluşturdu. imf programını 15 sene uygulamaya çalışan iktidardan razı değiliz.

      Sil
  5. Hocam 110 bin TL maaş alan Millet Vekili ile 10 bin TL. Maaş Alan emeklinin durumu ortada iken kişi başı gelir hesaplamasında hangi kriter baz alınıyor da tüm nüfusa bölünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün dünyda aynı ölçü kullanılıyor.

      Sil
    2. Yazı için sagolun.Bu durumda rakam vermişsiniz ama net olarak sizin tahmininizle kac dolar kişi başı gelir?

      Sil
    3. Kaleminize sağlık hocam. Maaşlar arasında dünya standardı yokken, ölçü de bu standartı kullanmak aldatmak değil mi?

      Sil
    4. hangi vekil 110 bin alıyormuş, onlar için 110bin çerez parası.
      günde 110 binden çok masrafı olan vekiller var.

      Sil
  6. Hocam konuyla ilgili çok açık anlaşılır ve güzel bir örnek,paylaşımınız için teşekkürler..(18:48)

    YanıtlaSil
  7. Umarım anlamak istemeyen herkes bu açıklamalardan sonra anlar... Elinize aklınıza sağlık 🙏🏾

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bernard Madoff2 Mart 2024 20:03

      Yapmış olduğum matematiksel hesaplamalara göre enflasyon oranı %1,69 oranında. Gayet makul bir oran. Panik yapmaya gerek yok. Sakin olun.

      Dikkat: Yatırım tavsiyesi değildir. Yurtdışı ve yurtiçi üniversitelerde bilimsel makalelerde atıf olarak kullanılamaz.

      Sil
  8. Sayın Hocam

    2012-2016 arası üniversitedeyken yazılarınızı daha sıklıkla takip ediyordum. Hep geliyor gelmekte olan diyordunuz. Geldi…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında 2018'den itibaren geldi de giderek büyüyor facia.

      Sil
  9. Mahfi hocam döviz bürolarını kapatıp normal vatandaşa satışını yasaklamak dalgalı kur sisteminden çıkıp merkez bankasının belirlediği kur oranıyla yeni bir ekonomi modeline geçmemiz doğru olmaz mı ? Döviz ile işi olan ithalat ihracat yapan şirketler harici işi olmayana satışını engellemek en azından arzı engeller diye düşünüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lübnan'daki gibi Banka'nın 1500'den, sokaktaki merdivenaltı piyasanın 15000'den döviz bozduğu iki kafalı daha kontrolsüz ve savruk bir sisteme dönüşür bence. Piyasa ile yasaklar yoluyla başa çıkılmaz.

      Sil
    2. Yanıt çok yeterli. Bu tür yasaklar karaborsayı hortlatır ve her şey çok daha kötüye gider.

      Sil
    3. Öneriniz eksik kalmış, döviz alıp satanları asmak, cellatlığı da size vermek sorunu kökündan çözecektir.

      Sil
  10. Anlatmak için verilen bunca uğraş, anlamamak için ortaya konulan bunca inat ve taraftarlık kaynaklı bakar körlüğe galip gelebilirse -ki ümitli değilim- belki birşeyler değişebilir. Çok teşekkür ediyorum değerli hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Gerçekten çok yorucu bir durum.

      Sil
  11. Sayın Hocam örneğinizdeki yıllık artışda buğday ve süt dünya fiyatlarında bir artış olmadığı takdirde ekmek peynir fiyatlarında artışın olmaması gerekir ama iç pazarda bu kıyaslamayı yapamayan halk dünya fiyatlarından pahalı ürünler alarak kazıklanmaktadır ülkemiz gelişmiş ülkelerin eski teknoloji ve çevreyi kirleten üretimlerin yasaklanması ve karsızlığı nedeniyle terk etdiği ürünleri üreten vd.gelişmekde olan ülkelerle rekabet halinde bir ekonomisi olan ülkedir bu sebeple ülkemizdeki ürünlerin ihraç fiyatları pazarları kaybetmemek için her yıl düşmektedir.Çalışan sayısıda artmadığına göre GYSH ye ihraç ürünlerinin katkısı olmadığı ortadadır.
    Sadece İç tüketimde dünya fiyatlarının üstünde satış yapıp halkı kazıklayarak GYSH artışı ile iktidarın övünmesi utanılacak bir durumdur çünkü enflasyonun üstünde karlılık ile halkı kazıklayan varlıklı kesim oluyor.

    YanıtlaSil
  12. GSYH ve kişi başı gelir hesabı çok basit ve çok net anlatım içeriyor. Konu çok başarılı ve verilerin güncel olması çok güzel. Kişi başı geliri pek hissemedik. ancak enflasyonu hissettik. Teşekkür ederiz hocam.

    YanıtlaSil
  13. Sayın hocam 2023 deki 25.5 milyar dolar varlık barışından gelen kaynağı belirsiz parada GYSH matrahına eklendi.Ve yıllardır ayni şekilde varlık barışından gelen kaynağı belirsiz para GYSH ye eklendi iç üretim ile alakası yok AKP döviz ihtiyacı ve büyüme devam ediyor masalı için bu kaynağı belirsiz parayı kullanıyor.

    YanıtlaSil
  14. yanlış yazmışım varlık barışı ile gelen para 25.5 milyar dolar değil 25.5 milyar TL 2022 yılı için
    ayrıca Turner’ın tezine göre Türkiye’de dönen yıllık kara para miktarı 24 milyar doları buluyor.
    https://bigpara.hurriyet.com.tr/haberler/genel-haberler/24-milyar-dolar-kara-para-turkiye-ye-girdi_ID625800/
    varlık barışı+aklanmış kara para GYSH ye ekleniyor

    YanıtlaSil
  15. Zati Sungur'a bile parmak ısırtacak cinsinden bir illüzyon olayını çok net bir şekilde yazmışsınız. Çok teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  16. Çok değerli bir makale hocam teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  17. Yazınız !ç!n sağolunuz,bu illuzyon seçim sonrası da artarak sürecek ve bir kabusa dönüşecek. Sonumuz pek hayırlı değil....

    YanıtlaSil
  18. Hocam kalemine sağlık ne de güzel anlatmışsın. Keşke halkımız bunu görse de bir an önce ak koyun kara koyun belli olsa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Fanatiklikten ya da menfaat derlemekten çıkılmadıkça gerçekleri görmek mümkün olmaz.

      Sil
  19. Ne diyelim; Cahilin ‘tercihi’ benim kaderim oldu!

    YanıtlaSil
  20. Hocam merhabalar emeğinize yüreğinize sağlık ama UMUT yok hocam . Şimşek bugün diyor ki ; enflasyon tek haneye indiğinde daha rahat konut alabileceksiniz . Hocam artık ilkokula giden çocuk bile konut kredisi faiz oranları düştüğünde konutların fiyatının ikiye üçe katlanacağını biliyor . Aylık 0.99 la kredi kullanana kadar %3 le kullanmak daha mantıklı geliyor . Defalarca yaşadık bunu . Ekonominin başındaki bir insan nasıl bu kadar komik açıklamalarda bulunabiliyor şaşıyorum. Güzel kardeşim konuta rahat erişmek için önce arzı arttırmak lazım , piyasaya müdahale etmeden kendi içerisinde dengelenmesini sağlamak lazım . Artı olarak şöylede bir durum var hocam mevcut fiyatlarla sıfır faiz bile dense alım gücü yine yok . Mahallelerde ortalama oturulacak sıfır bir daire 10 milyondan başlıyor . İstanbul için . Bunun neresine kredi neresine peşinat . Velhasıl bu kafayla hiçbir şey düzelmez hocam . Saygılar .

    YanıtlaSil
  21. Murat Bozdoğan3 Mart 2024 11:18

    Literatüre ben de bir katkıda bulunmak istiyorum haddim olmayarak. Turiflasyon.

    Turiflasyon: Ülkeye gelen turist sayısı arttıkça yükselen iç talebin yol açtığı enflasyon

    2023'te ülkemizi 50 milyon turist ziyaret etmiş. Bunu yıla yayarsak 50 milyon / 365 => 137 bin ediyor. Eğer bu kişiler ortalama 1 hafta ülkemizde kalıyorsa günlük ilave yaklaşık 1 milyon nüfusun oluşturduğu bir talep söz konusu. Bu talep de daha çok gıda ürünleri için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Turist gelmesi ihracat ile aynı şey. Ayrıca turist dövizi ile yerel parayı değiştirmek zorunda olduğundan elinizdeki paranın değerini arttırıyor.

      Sil
    2. Murat Bozdoğan4 Mart 2024 11:56

      Arada ilişki olup olmadığını araştıran çalışmalar yapılmış. Kayda değer bir etkisi bulunamamış.

      Sil
  22. Sevgili hocam, bilgilendirme için teşekkür ederim. Yalnızca şunu eklemek isterim: 2004-2014 yılları arasında doların baskı altında tutulduğuna yönelik bir atıf yapmışsınız fakat o yıllarda "satın alma gücü"nde vatandaşın da hissettiği bir artış mevcuttu. Şu an kişi başına düşen milli gelir artsa da satın alma gücünü konuşmamıza bile gerek olmayan bir krizde gözüküyoruz. Zannediyorum bu iki ayrı süreç, tüm değişkinleri de göz önüne alındığında aynı olarak nitelendirilemez. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı olarak nitelemiyorum zaten. 2014'e kadar Türkiye'ye gelen döviz miktarı fazlaydı ve o nedenle kur baskı altındaydı. Bu dönemde ise borçlanarak elde edilen dövizle kur baskılanıyor.

      Sil
  23. Genel kurul (vatandaş) yönetim kırulundan (hükümet) hesap sormadığı ve kötü performans nedeniyle onu cezalandırmadığı müddetçe tablo değişmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ki bu da görülebilir gelecekte mümkün görünmüyor.

      Sil
    2. Bunların yargılanması imkansız. Çünkü iktidarı kaybettiği gün vatandaşı oldukları ve. Hizmet ettikleri dıjj güçlerin ülkelerine kaçaklar....

      Sil
  24. Bu ülke duvara 180 ike çarpmadıkca düzelme imkanı yok, ne ekonominin ne ülkenin !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duvara çarpsa bile düzelip düzelmeyeceği meçhul.

      Sil
  25. Sevgili hocam açıklanan kişi başına 13 bin küsur usd lik gelir acaba güncel kurdan mı hesaplanmıştır yoksa 23 küsur liralık bir kurmudur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllık ortalama kurdan hesaplanıyor: 23,75.

      Sil
  26. Hocam seçimden sonra yeni bir enflasyon dalgası bekliyormusunuz?

    YanıtlaSil
  27. Hocam kaleminize sağlık , bilim insanı dediğin gerçekler üzerinden yorum yapar .

    YanıtlaSil
  28. Sayın hocam değerli çalışmalarınız için teşekkür ederim ben ve blog'unuzu takip eden kişiler sorumlu vatandaş olmayı öğrenip öğrendiklerimizi ne kadar çok yayabilirsek vatanseverler bu ülkenin gelecekde hatalı yönetilmesini önleyebilirler çünkü hep illüzyon maalesef çok acı.

    YanıtlaSil
  29. Hocam üretilen tüm mal ve hizmetleri ve bunlardan kaç birim üretildiğini TÜİK'in bilme şansı yok diye düşünüyorum. Bunun pratik bir yolu mu var ? Yani bazı dataları baz alarak bir çıkarım/varsayım mı yapıyorlar ? Nasıl gerçekleşiyor bu hesap ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her ay sanayi üretimi derleniyor, tarım üretimi sonuçları alınıyor, hizmetler üretimi de alınıyor. Vergi kayıtlarıyla, SGK kayıtlarıyla, gümrük kayıtlarıyla karşılaştırılıyor.

      Sil
    2. Teşekkürler hocam...

      Sil
  30. Hocam büyüme=seçim. O zaman ne pahasına olursa olsun büyüyelim düşüncesi var. Küçülme her zaman kötü değil bence. Şartlara bakmak lazım. Zaman küçülmeyi gerektiriyorsa küçülmek uzun vadede daha faydalı olabilir.
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  31. Hocam, ülkemizde maalesef devlet hala en büyük işveren konumunda. Bir nevi devlet herkesi bir şekilde maaşa bağlamş (asker, polis, memur vs.) kamuda calışanların büyük kısmi da iktisadi tabirle üretime katkisi olmayan gizli işsiz. Bu haliyle ülkedeki mevcut ekonomik sistem bir nevi aşağı sızdırma ekonomisi olarak tanımlanmabilirmi? Üretim yok, kamu yatirimlari da belli gruplar araciligiyla yaptiriliyor. Osman Altuğ hocanin tabiri ile striptiz ekonomisi. Tesekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://www.facebook.com/watch/?v=287436088627913

      Sil
  32. Sığınmacılar hep vardı zaten ona rağmen 2014-2020 arası hep kişi başı gysh azaldı. O nasıl oluyor. Yeni sığınmacı gelmedi ki çok fazla son senelerde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz de her sene sığınmacıların hesaba katılmadığını söylüyoruz zaten.

      Sil
    2. “Görmek istemeyen göze ne göstereyim; duymak istemeyen kulağa ne söyleyeyim“ misali. Keşke görmesi gerekenler görse.

      Sil
  33. Teşekkür ederiz, emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  34. Hocam, diyelim milli gelirimiz (2023 yıllı için) 1,119 milyar dolar olsun; 2023 dünya geliri içinde oran olarak yüzde kaçtır?

    YanıtlaSil
  35. Değerli Hocam yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Gerçekleri bilimin işığında belirtiyorsunuz sağolun size minnetarız saygılarımla... Z. Herdem

    YanıtlaSil
  36. SAYIN HOCAM HALK ARASINDA ENFLASYON DÜŞERSE,FAİZLERDE DÜŞER DİYE BİR ALGI OLUŞMAYA BAŞLADI.İNSANLAR EV,ARABA ALMAK İÇİN FAİZLERİN DÜŞMESİNİ BEKLIYOR.SIKILAŞTIRMA ADIMLARI SONUÇ VERMEYE BAŞLADIMI SİZCE.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir zamanlar faiz düşerse enflasyon düşer diyorlardı. Bu aşamaya gelmişsek önemli bir gelişme.

      Sil
  37. Merhaba Mahfi Bey, Yazılarınızı beğenerek okuyor ve yararlanıyorum. Öğrenmek istediğim konu İMF ve diğer uluslararası teşkilatlar Türkiye nin Milli gelirini TÜİK verilerinden yüksek açıklamaktadır.Acaba bu durum 2023 yılı için debu şekilde midir? Bu durumun sebebi nedir? İMF hesaplamalarındaki bu farkın sebebi nedir. İMF TÜİK hesaplamaları dışında hangi kriterleri göz önünde tutmaktadır. Siz hangi veriyi esas alıyorsunuz. İMF verilerini mi TÜİK verilerini mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ortalama dolar kurunu biraz farklı alıyorlar o zaman epey değişik sonuçlar çıkıyor.

      Sil
  38. Kişi başına gelir 13.110 Dolara yükselmiş görünüyor. Nüfusun yüzde 80'i bu değerin çok altında , yüzde 20'si de çok üzerinde gelir elde ediyor. (Bakınız gelir dağılım tablosu) . Rakamlar doğrudur , ancak ortalama değerdir. Ortalamanın altındaki kişiler düşük ve çok düşük gelirli , ortalamanın üstündeki kişiler de yüksek ve çok yüksek gelirli kişilerden oluşuyor. Herkes gelir açısından sınıfını seçsin deniliyor.

    YanıtlaSil
  39. Mahfi bey merhaba. Yerel seçim sonrası mecburen döviz kurundaki baskının kalkacağını tahmin ediyorum. Hatta 1994 yerel seçimleri sonrası gibi keskin kararlarında geleceğini tahmin ediyorum. Ayda 10 milyar dolar yakarak dövizi bu seviyede tutuyor MB ama borç alacak yerde kalmadı gibi. Sizin düşünceleriniz nedir? Şu anki oyalama taktiklerinin uzun süre devam edebileceğini düşünüyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yerel seçim sonrasında IMF'yi bile davet edebilirler. Durum kötü.

      Sil
  40. Hokkabazlıkda üstümüze yok. asıl merak ettiğim Türkiye kişi başı 30000 dolar gelir seviyesine ulaşabilecek midir? Geçmiş dönemlerle en yüksek kişi başı milli gelir nedir? Ve hangi tarihte ulaştık. Güney Kore'nin ulaştığı refah seviyesine ne zaman ereceğiz?

    YanıtlaSil
  41. Sayın hocam, 2004-2014 arası kur u baskıladılar mı yoksa FED in parasal 2genişlemesi sonucu yağmur gibi gelen dolarlar yüzünden mi o kadar şendik?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fed'in parasal genişlemesi 2008 sonrasında oldu. Asıl olarak Türkiye AB ile tam üyelik müzakeresine başladıktan sonra yani 2006'dan 2010'a kadar geçen 4 yılda Türkiye'ye 72 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi oldu. 2009'dan itibaren de Fed'in likiditeyi artırmasıyla para girişi arttı. Kuru baskılayan gelişme bunlar oldu. Eğer o dönemde bu gelen fazla dövizi bir fona alsaydık (yani varlık fonunu o zaman kursaydık) ve bu paraları piyasaya sürüp de AVM falan yapmasaydık kur baskılanmaz ve ileride başımıza iş açmazdı.

      Sil
  42. Kaleminize saglik, cok anlasilir anlatmissiniz hocam

    YanıtlaSil
  43. Sayın hocam; değerli yorumlarınız için teşekkür ederim.Seçim sonrası olası bir IMF davetinin dolar kuruna etkisi yukarı yönlü mü aşağı yönlü mü olur.?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ıMF gelirse dolara baskı kalkacağı için kur yukarı gider.

      Sil
  44. Kıymetli hocam merhabalar.

    Yılın 6-7 ayı yabancı armatörlerde çalışıp kalan zamanlarda cennet vatanımızda yaşayan bir uzakyol kaptanıyım.

    Son 3-4 yıla kadar kabaca Dolar bazında günlük kazancım yaklaşık olarak aylık Türkiye asgari ücretine denk gelirdi. %3-5 farketse de kabaca durum buydu.

    Son 2 yılda bu fark kapandı. Artık neredeyse 2 günlük kazancım buna denk geliyor.

    Buradan yola çıkarak döviz kurunun aslında olması gerekenden %50 daha az olduğunu mu söylememiz gerekir yoksa Türkiye'de ücretli çalışanların durumu mu düzeldi?

    Fakat şu kesin ki döviz olarak para oazandam bile benim akım gücüm düştü. Eski refah seviyemde değilim.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim kabaca hesabıma göre USD/TL kurunun bugün olması gereken düzey 1 USD = 40 - 42 TL dolayında görünüyor.

      Sil
  45. Mahfi Hocam çok güzel açıklamışsınız elinize sağlık sizde olmasanız milleti ayakta uyutacaklar

    YanıtlaSil
  46. Merhaba. Sizi okumaya doyum olmuyor. Akliniza, kaleminize saglik. Bilgileri bu kadar yalin ve karsiliksiz paylasmaniz da takdire sayan. Tesekkurler

    YanıtlaSil
  47. hocam selamlar. kişi başına düşen gelir hesabı mülteciler hesaba katılmadan yapılıyor anladığım kadarıyla. yani 85 milyona bölünüyor. 100-110 milyon toplam nüfus varsa 10bin dolar seviyesi daha makul kanımca.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar sığınmacı yok sanırım. 90'a bölmek doğru olabilir. Kur ve diğer düzeltmeleri de yapınca kişi başına gelir 11 bin doların altına geriliyor.

      Sil
  48. Hocam elinize sağlık. Gerçek şu: Bunlar gitmeden ülke refaha ermez.Fatih

    YanıtlaSil
  49. Sn.Hocam,
    Bu ülkede bir resmi rakamların ekonomisi var,bir de kayıtdışı ekonomi var.Hissedilen enflasyon olarak ifade edilen şey aslında kayıt dışı gelir etkisinin tüketime yansımasıdır.Kayıtdışı gelir zaten vergilendirilmediği için ya tüketime gidiyor ya da arsa,konut,otomobil gibi spekülatif alanlara yöneliyor.Enflasyonu en çok besleyen şey kayıt dışı gelirin sisteme daha çok girerek fiyatlar genel düzeyini sürekli yukarı taşımasıdır.İşte “fiyatlar artmasına rağmen talep neden düşmüyor” sorusunun cevabı da budur.
    13110 $ görünürde toplumun genelinin yaşadığı hayata göre oldukça düşük bir tutar iken,gerçek döviz kuruna göre hesap yaparsak 6-7000 $ bandında çıkar ki,bu da gerçeği yansıtmıyor.Ülkedeki tüketİm verileri ve yaşam standartına bakarsak 30.000 $ kişi başına geliri olan ülkeler gibiyiz.
    Aslında buradaki sorun,kişi başına düşen milli gelirin ne kadar olduğu değil,ne kadar dengeli dağıtıldığıdır.Vergi adaletli toplanmadığı için gelir de adaletli dağıtılmıyor.GSYH sıralamasında dünyada 65. olup,pahalılıkta İsviçre seviyesinde olan başka bir ülke yoktur sanırım.
    Ekonominin büyük kısmının kayıtdışı olduğu,esnaftan,tüccardan,müteahhitten,sanayiciden vergi toplanamadığı ve döviz kurunun gerçek değerinde olmadığı bir yerde açıklanan sayılar hiçbir anlam ifade etmiyor ne yazık ki.
    Saygılarımla.. Fatih Gülşen

    YanıtlaSil
  50. akp üretimle değil tüketimle büyüme yapıcam dedi ve biz inşaatdan anlarız inşaatla büyüyeceğiz dedi ve büyüme uğruna sürekli her yıl zarar ederek ekonomiyi büyüttüler fakat geleceğe dönük yatırım yapmadılar gelişmiş ülkelerin terk ettiği işleri üretiyoruz ayni işleri diğer gelişmekte olan ülkeler de üretiyor ve pazar her geçen gün daralıyor fiyatlar rekabetle her gün aşağı düşüyor Türkiye şu andaki sistem ile borcu ödeyemez iktidar durumu idare etmek için her şeyi yapıyor TL değersiz para olduğu için hergün değerini kaybedediyor gelişmiş ülkelerde aşırı borçlu fakat paraları değer kaybetmiyor örneğin ABD fakat hem Usd rezerv para hemde borç verenlerde ABD li biz yine üretimle büyümeye dönmeliyiz fakat inşaatla değil inşaat sektörü ehlileştirilmeli çünkü serbest müteahhidlik ülkeye çok zarar verdi ve verecek sadece barınma amaçlı konut yapılmalı yatırım amaçlı emlak işine izin verilmemeli ve kamu kurumları inşaatları yapmalı toki-igdaş-vb çünkü inşaat sektörüne gelen aşırı kar ülke içine değil yurt dışına gidiyor üretime dönük büyümede merkezi yönetim karar vermemeli piyasa karar vermeli kamu destekleri yanlış uygulanıyor şu ana kadar ki uygulamanın faydası olmadığı 22 yıllık dış ticaret zararından belli kamu desteklere karar vermemeli kayırma ahpab çavuş a destek ile destek alması gerekenlere destekleme yapılmıyor ben sadece ABD ye mal satıcam bana üretim makinası için yardım istesen eğer kolları uzun tanıdıkların yoksa yardım destek alamıyorsun nedenini sorarsan mecburmuyuz bir daha arama deyip kovuluyorsun ahpab çavuş destekleri geri dönüyormu herkesin söylediği geri ödemelerin yapılmadığı sadece 15 kişi ve üstü çalıştıran kurumlar arge desteği alıyorlar ben bir atelyede arge yapacağım deseniz 15 kişimisin diye bir limit var yani ben tek başıma arge işi yapacağım deyince yok olmaz yapamazsın belki bir buluş yapacağım dyson süpürge gibi yok olmaz 15 kişi olacaksın 30 yaş altı desteği var oy amaçlı herhalde yani 31 yaşındaki adam belki bir şey bulacak apple gibi dünya markası olacak yok olmaz 30 yaşından büyüksün Türkiye bu tür oy kaygısı ile düşünülen kurnazlıklarla yönetilmeyi aşmalı merkezi yönetim ülkeyi kurnazlıklar yaparak kötü yönetiyor bunun nedeni CB nının ve partisinin sağcı-solcu değilim inançlıyım diyerek oy alması fakat o biat edenler artık azaldı yeni nesil geldi (30 yaş altı iktidarın büütn desteği bu kesime oy almak için 30 yaş üstünden umudunu kesdi)bu yapdıkları ile insanların canını çok acıttılar yerel seçimlerde düşük oy alacaklarını ve iktidarın erken seçime zorlanacağını ve erken seçim olacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  51. Hocam, bu tabloya doların enflasyon nedeniyle yaşadığı değer kaybını da eklesek aslında reelde dolar bazında büyümemiş, küçülmüş olduğumuz ortaya çıkmaz mı?

    YanıtlaSil
  52. İhracat ile turistin ülkeye bıraktığı para aynı kefede olmaz. İhracat üreticisine sermaye katkısı verir, turistin bıraktığı para çok çeşitli mal ve hizmet sunucusuna cari gelir olarak yer bulur ve sermaye birikimine katkısı olmaz

    YanıtlaSil
  53. Hocam bu yalan ne zamandan beri var?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son 20 yıldır var ama son birkaç yılda iyice katlandı.

      Sil
  54. Seçim sonrası TL'nin reel değerini koruyacağı garanti görünüyor (bakan söyledi). Bu durumda günü kurtarıp gelecekte daha büyük bir sorunu büyütmüş olmuyor muyuz hocam? Doğru mu anladım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TL'nin değerini koruması için doğru ekonomi politikası izlenmediği sürece bu mümkün olmaz.

      Sil
  55. merhaba hocam gsyıh e yakın hesaplanılan tuıkten baska verı portalları var mıdır dogru bilgilere nasıl ulasabılırız

    YanıtlaSil
  56. AYDINLIK YOL7 Mart 2024 14:47

    HOCAM DİŞ GÜÇLER YAPIYOR REİSİMİZ ÇOK YAŞA

    YanıtlaSil
  57. Hocam IMF'yi davet ederlerse yil sonu dolar kuru ne olur sizce? 50? 100? 200?

    YanıtlaSil
  58. Bu yazıyı okurken, ekonomiyle ilgili tüm bu karmaşık hesaplamaların aslında nasıl da büyük bir illüzyon yarattığını bir kez daha fark ettim. GSYH ve kişi başına gelirdeki bu türden mucizevi artışlar, hepimizin gerçek yaşantısına ne kadar uzak duruyor, değil mi? Gerçekte hissetmediğimiz bir zenginlik, baskılanmış bir kurla süslenmiş gibi görünüyo. Ülke ekonomisinin bu tür yanılsamalarla daha iyiymiş gibi gösterilmesi, kısa vadede belki kulağa hoş geliyor ama uzun vadede bu illüzyonun bedelini hep birlikte ödüyoruz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!