Orta Sınıf Yok Oluyor

Bu blogda yayınlanan 6 Mayıs 2023 tarihli yazımda 2021 yılına ilişkin gelir dağılımı verilerini ele almış, gelir dağılımının hızla bozulduğuna değinmiş ve yazımı “2022 yılsonunda enflasyonun yüzde 64,27’ye ulaştığı dikkate alınırsa asıl bozulmanın 2022 verileri açıklandığında ortaya çıkacağını söyleyebiliriz” diye bitirmiştim.

TÜİK, bir önceki takvim yılı olan 2022 yılını referans alan gelir dağılımı istatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarını açıkladı. Bu sonuçları 2021 yılı sonuçlarıyla karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tablolarda sunuyorum (TÜİK Gelir Dağılımı İstatistikleri 2023 ve 2022 Haber Bültenlerindeki veriler ve TÜİK GSYH ve Nüfus verileri esas alınarak tarafımdan hazırlanmıştır):

Kişisel gelir dağılımının eşitlik/eşitsizliğini ölçmekte kullandığımız iki ölçü var: İlki sıfır ile bir arasında değişen ve sıfıra yaklaştıkça eşitliğin, bire yaklaştıkça eşitsizliğin arttığını gösteren Gini Katsayısı. Tablolara göre 2021 yılında 0,415 olan Gini Katsayısı 2022 yılında 0,433’e yükselmiş bulunuyor. Buna göre gelir dağılımı 2022’de 2021’e göre daha da bozulmuş. İkincisi gelirden en yüksek payı alan yüzde 20’lik nüfus grubunun elde ettiği gelir ile gelirden en düşük payı alan yüzde 20’lik nüfus grubunun elde ettiği gelir arasındaki farkı gösteren P80/P20 Oranı. P80/P20 Oranı 2022’de 2021’e göre daha da yükselmiş (fark 8 kattan 8,44 kata çıkmış) bir başka ifadeyle en fazla gelir elde edenlerle en az gelir elde edenler arasındaki fark açılmış görünüyor.

Üstteki tablonun son sütunu iki yılı karşılaştırmaya ayrılmış durumdadır. 2022 yılında bütün gelir gruplarının gelirlerinde 2021 yılına göre artışlar olmasına karşılık asıl büyük artış en yüksek gelir elde eden grupta yaşanmış görünüyor (yüzde 15,7.)

GSYH’nin nasıl paylaşıldığına daha yakından bakmak için aşağıdaki tabloya göz atmamız gerekecek (Kaynak: TÜİK Gelir Dağılımı İstatistikleri 2023 Haber Bülteni): 

Buna göre nüfusun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’lik grubu ülkenin toplam gelirinin (GSYH) yüzde 49,7’sini alırken geri kalan nüfus (toplam nüfusun yüzde 80’i) toplam gelirin yüzde 50,3’ünü alıyor. Bu paylaşım da yıldan yıla bozuluyor ve en varlıklı kesim giderek daha fazla zenginleşiyor.

Gelir dağılımında yaşanan bu bozulmanın en temel nedeni 2021 Eylül ayından başlayarak 2023’ün ortasına kadar süren faiz düşürme politikasıdır. Bu politikanın enflasyonda yarattığı büyük sıçrama gelir dağılımını bozmuştur. Bozulmanın 2023 yılında da devam ettiğini tahmin ediyoruz. Gelir dağılımındaki bu ciddi bozulma çevremizden gözlemlediğimiz orta sınıfın giderek yok olması olgusuyla örtüşmektedir. Orta sınıf olarak değerlendirilebilecek olan ikinci ve üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gelirinde ortalamanın çok altındaki artışlar bu gözlemimizi doğrular niteliktedir.   


Yorumlar

  1. Değerli yazınız için teşekkürler, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam Biz karı-koca çalışan bir aileyiz,yokolan orta sınıfa mensub olduğumuzu düşünüyorum,fakat işin acı tarafı zam almamıza,üç beş kuruş kenara atabilmemize rağmen günden güne dahada fakirleşmemiz.Daha da acı olansa bunun artarak süreceği umutsuzluğa kapılmamış.Yaziniz için çok teşekkürler.

      Sil
    2. Hocam orta sınıfta yer alan birisi ne yapmalı peki mevcut ekonomik durumda

      Sil
    3. Adsız30 Ocak 2024 18:19
      hicbirsey

      Sil
  2. Ezildiğimizi biliyorduk rakamlarla kanıtlanmış oluyor. Yazı için teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  3. Orta sınıfın yok olmaya başlayalı çok uzun zaman Mahfi hocam. Mevcut hükümet için sadece karın doyurabilmek için çalışan milyonlarca kişi var. İşin trajik tarafı insanlar ne kadar fakirleşirse fakirleşsin hala yönetime laf söylemiyor ve söyletmiyorlar.

    YanıtlaSil
  4. Harika bir yazı, maalesef anlamıyoruz. Anlayacak kadar umursayanların da tuzu kuru. Paradoks.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuzu kuru ne demek, Tuzu (Aklı ve Eğitimi) yok.

      Sil
    2. Tuzu kuru yani rahat, olanları görüyor ama işine geliyor

      Sil
  5. 20 yıllık bir İnşaat Mühendisi olarak isifa ederek işimden ayrıldım. İnşaat işini bıraktım. Gayrimenkul işine başladım.
    Oturduğu yerden ev al sat yapanlar bizden daha çok kazanıyor. Evi tekniğine uygun olarak üreten mühendisler ise fakirlikle boğuşuyor. Niye üreteyim ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef gerçekler bunlar.

      Sil
    2. Geçen bi haber vardı, Audi min değeri ve hükümetin topladığı vergi ile ilgili. Ülkemizin topladığı vergi Audi'nin kazandığından daha fazlaymış

      Sil
    3. Almanya'nın otomobil firmaları olan mercedes, volkswagen, bmw'nin senelik özkaynak getirileri %10 civarı. Yani bizim müteahhitlerin burun kıvıracağı, beğenmeyeceği bir karlılık oranı.
      Almanların aklı yokmuydu ki araba fabikalarını kapatıp müteahhitlik yapmıyorlar?

      Çünkü bu otomobil firmalarındaki argeleri sayesinde mühendislikte hep üst sırada oluyorlar. Araştırma geliştirme faaliyetlerinin önü açılıyor. Teknikleri sürekli gelişiyor. Üstelik sürdürülebilir karlılık elde ediyorlar. Ayrıca sürekli istihdam yaratıp, işsizliği baskılıyorlar.
      Bu bir stratejik akıldır. Almanlar boşuna bir numara olmamışlar.

      Sil
  6. Mahfi bey

    Şu isimler size herhangi bir şey ifade ediyor mu?

    Zeynep Erataman
    Burçak Önder
    Artunç Kocabalkan
    Gökay Otyam
    Berfu Güven
    Servet Yıldırım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette ediyor. Bu arkadaşlarımla önce CNBCe'de sonra da bazılarıyla NTV'de ekonomi yorumları yaptık. Hepsi çok değerli.

      Sil
    2. bu soruyu hangi mal sordu

      Sil
  7. Hocam öncelikle kaleminize sağlık. Bu gelir adaletsizliğini vergi reformu ile düzenlememiz mümkün mü? Örneğin kurumlar vergisini tıpkı gelir vergisi gibi artan oranlı vergileme sistemine dönüştürerek, tersine artan oranlılığın yarattığı gelir adaletsizliği onlemek için dolaylı vergileri kısarak bir nebze olsun rahatlayamaz mıyız? Hem belki dolaylı vergileri kısarak vergi hasılamızı da artırabiliriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi negatif tuttuğumuz ve yapısal reformlara başlamadığımız sürece bu yapıyı düzeltmek kolay değil.

      Sil
  8. Sevgili hocam, yazınız ve merdivenli karikatür paylaşımınız...
    Ağlamamak imkansız. Çok yazık oluyor ülkemize de, insanlarımıza da. 😥

    YanıtlaSil
  9. G. Amerika ulkesi gibi bir sosyal yapiya evriliyor. Zengin cok zengin fakir ise cok fakir. Orta klasin azalmasi demek radikal figurlerin siyasette artmasini sonucunu dogurur. Egitim imkanlarinin sosyal imkanlarin belli bir sinifin tekeline girmesini dogurur.

    YanıtlaSil
  10. Hocam ekonomik yıkımdan kurtulma ihtimali ne kadar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilime ve akıl yoluna dönme ihtimalimize bağlı.

      Sil
  11. Değerli yazı için teşekkürler. Keşke bu gelir dilimlerindekilerin sandık tercihlerini gösteren bir veri de olsaydı. Eminim tartışılacak çok daha konu çıkardı. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konda nın 2017 yılına ait araştırması var. Ordan birkaç araştırma örneği`;
      -2017 yılı ortalamasına göre, Ak Parti seçmenlerinin %10’u üniversite diplomasına, %23’ü lise
      diplomasına ve % 66’sı da ortaokul ve altı seviyede eğitime sahiptir.
      -Ak Parti seçmenlerinin büyük çoğunluğu eğitim sermayesi düşük ailelerden gelmektedir. Babası lise altı eğitime sahip Ak Parti seçmenlerinin oranı 2017 yılında %89 seviyesindedir.
      -2017 yılı verilerine göre, Ak Parti seçmenlerinin çalışma durumlarının dağılımı şöyledir: %12 üst
      düzey çalışan; %27 çiftçi, esnaf ve işçi; %14 emekli; %37 ev kadını; %5 öğrenci
      -Seçmenlerin gelir seviyesine göre dağılımı incelendiğinde, Ak Parti tabanının ağırlıklı olarak düşük ve orta seviye gelire sahip seçmenlerden oluştuğu görülmektedir. 2017 yılı ortalamalarına
      bakıldığında, aylık gelir seviyesi 1201-2000 arasında olanlar Ak Parti seçmenlerinin %45’ini
      oluştururken, 2001-3000 TL arasında olanların oranı ise %24’tür.
      Ve daha çok sonuçlar araştırmada var.

      Sil
  12. Hocam siz cumhurbaskani olsanız ilk yapacağınız 5 şey ne olurdu( mevcut sistemin yetkileri dahilinde)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cumhurbaşkanı olmak için siyasete girmek lazım. Ben siyasete girmeyeceğime göre Cumhurbaşkanı olma olasılığım yok.

      Sil
  13. Hocam birde C80/C20 oranı vardı P80/P20 oranının vergilendirilmiş hali ; peki bu oran da durum nedir ?

    YanıtlaSil
  14. Rejim güçleri sadece ekonomide hata yapmadı ki. Aynı derecede yaptıkları dış politika hataları da var. S400 aldı, depoda çürütüyor. F35'den dışlandı. Şimdi alabilirse zar zor F16 alacak. Hava üstünlüğü Yunanistan'a geçti. Gitti Ege adaları :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz aga ile maraba'nin hikayesine benziyor ama tam degil. Aga hicbirsey yemedi. Yeneceklerin hepsini maraba yedi, ustune de aga'ya para odedi. Koye donunce de bilin bakalim ben ne yedim diye ogunerek anlatmaz mi...Anlatir tabii, koyde bunu dinleyip alkislayan oldugu surece...

      Sil
    2. Ege adaları zaten bizim değildi.

      Sil
  15. Faizlerin düşük tutulmasının enflasyonu arttırma mekaniğini de açıklayabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyelim ki enflasyon % 50 ama mevduat faizleri % 25. Bu durumda insanlar tasarruf yapıp bankaya yatırmazlar. Çünkü yılbaşında % 25 faizle yatırdığı 100 TL yıl sonunda 125 TL olmuş gibi görünür ama gerçekte enflasyon nedeniyle satın alma gücü faiz de dahil olmak üzere (125 - 50 =) 75 TL'ye düşmüş demektir. O nedenle insanlar tasarruf edeceklerine tüketime yönelirler. Böylece piyasaya çok fazla para çıkar. Eğer piyasadaki mallardan daha çok para piyasaya çıkmışsa fiyatlar artar. Böylece de enflasyon oluşur. Enflasyon arttıkça faiz artmazsa daha çok tüketim olur, enflasyon daha fazla artar.

      Sil
    2. Faiz enflasyonun uzerinde olmasi merkez bankalarinin fiyat istikrarini saglamasina olanak veren bir durumdur. Aksi halinde MBler fiyat istikrarini saglayamadigi gibi hukumetlerin ve piyasalarin oyuncagi konumuna dusebilir. Faizin enflasyonun uzerinde oldugu durumlarda MB piyasaya daha rahat yon verebilir

      Sil
  16. Tespitler güzel de hocam.. çözüm?? Çare?? Napacak bu orta sınıf.. evi olmayan öğretmen, arabası olmayan polis, atamaya tabi asker, mesleğe yani başlamış hemşire vs..

    YanıtlaSil
  17. Orta sinif aslinda demokrasi, laiklik, hukukun ustunlugu, insan haklarina saygi, insanlarin kul olmak yerine fikri hur vicdani hur birer birey olabilmesi, kaliteli bir egitim alabilme imkani, aldigi egitime uygun bir iste calisabilme imkani, elde ettigi gelirle hayatini devam ettirebilme imkani, da demektir. Orta sinif yok olunca bunlarin hepsini de beraberinde goturur. O zaman geriye sadece lidere yakin super zengin ama sonradan gorme bir yandas azinlik ile kaderinde ezilmekten baska hicbirsey olmasi mumkun olmayacak, liderin verecegi ulufeye bakan, sesini ancak secimden secime duyurabilen (o da simdilik) bir buyuk cogunluk kalir. Orta diregi olmayan bir binanin ayakta kalabilmesi mumkun degildir (kolonlari kesilmis bina misali). Guclu bir sarsintida parca parca olur, yok olup gider.

    YanıtlaSil
  18. % 20 nüfus 17 milyon kişi yapar. Bu pek çok Avrupa ülke nüfusundan fazla. % 20 nüfus otel, lokanta ,yazlık , trafik vs dışarı çıktığında ortalıkta adım atacak yer kalmaz. Sonra her yer tıklım tıklım dolu derler. 17 milyon nüfuslu bir Avrupa ülkesinin tamamı dışarı çıkınca neler olur ?

    YanıtlaSil
  19. Hocam, bu bilgilendirici yazı için teşekkürler 🙏🏻 içinde bulunduğumuz durum giderek kötüleşiyor, 'bunlar iyi günlerimiz" lafı gerçek olmaya devam ediyor.

    YanıtlaSil
  20. Sayın hocam bu çok güzel yazının özeti ikinci paragrafın sonundaki son iki karakter ile ortaya çıkmış, ki tam da tablodan önce olduğu için, o kadar denk düşmüş: “):”.

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  21. En üst %20 için belirtilen KB gelir 26.453$ pek gerçekçi gelmedi bana daha yüksek olması gerekir dite düşünüyorum, eğer bu dilimin kendi içerisindeki gelir dağılımını görebilsek en üst %1-%5 arası grubun KB geliri ne olurdu diye merak ettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki onu göremiyoruz.

      Sil
    2. En üst %1-%5 arası grubun KB gelirini Tüik kesin biliyordur.

      Sil
  22. Hocam, şu ilk yüzde 20'lik dilimin kendi içindeki durumla ilgili bir veri var mı?

    YanıtlaSil
  23. Emeklerinize sağlık. Gini bir sonraki sene 0.555 den büyük olacaktır. Logaritmik bir durumda diyebilirim. Veya gözlemim bu. Atıyorum belki de.

    YanıtlaSil
  24. Şahsen beş yıl önce elime geçen para ile ortalama bir yaşam sürerken her geçen gün bu kalite düşmeye devam ediyor. En basit örneği ile sağlık ve araçlar için ödediğim sigorta primleri daha önce bütçemi etkilemiyorken bu gün birinden vazgeçme durumuna geldim. Ayda 3 - 4 kg et yiyebiliyorken 1-2 kg düşürmek durumunda kalıyorum. Elbette düşük gelirli vatandaşlarımız için çok daha vahim bir durum söz konusu ancak yazının anafikri orta gelirli kesimin yok olması olduğu için kendimden örnekle nasıl olduğunu anlatmak istedim. Şimdilik çok şükür insana yakın yaşayabilir durumdayım. Ama bu şekilde giderse alt gelir gurububa ve alım gücüne transfer olmam yakın.

    YanıtlaSil
  25. Ne yazık ki bunlar daha iyi zamanlarımız. 40-50 yıl öncenin gelir dağılımı bile çok daha homojen bir toplum görüntüsü veriyordu. Yazınız için sağolunuz..

    YanıtlaSil
  26. Mahfi Hocam, topluma ayna tutuyorsunuz. Orta sınıf gelişmiş bir topluda ekonomik, politik ve sosyal açıdan en önemli ve bulunması gereken sınıftır. Yavaş yavaş erimesi ülkemiz için en büyük felakettir. Takip edilen yanlış ekonomik ve siyasi politikalar nedeniyle gözümüz önünde eriyor. Bu gidiş ülkemiz için pek hayırlı olmayacak. Çok üzücü.

    YanıtlaSil
  27. Hocam yazınız için teşekkür ederim. TUİK tablosunda %5lik dilimler halinde gelir seviyesi tablolarını inceliyordum. Burada "Hanehalkı Kullanılabilir Geliri" ve "Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Fert Geliri" arasındaki fark nedir? Hangi veriyi nasıl yorumlamalıyız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri haneleri Türkiye'deki ortalama hane sayısına göre standart kabul ediyor.

      Sil
  28. Hocam mevcut sistemi en çok destekleyende yok olan orta sınıf ve alt gelir grubu değilmi ? Bu ne yaman çelişki hocam .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üst gelir grubunun harcamalarına bakarak "işte bak sorun yok her yer dolu" diyen de onlar.

      Sil
  29. 11.5% GSYH ile Türkiyede refahın 11.5 % artmadığını düşünüyorum
    Dünyadaki ortalama enflasyon abd enflasyonu 3.4% üstünde olduğunu düşünürsek bu enflasyonun Türkiyeye ithal olarak geldiği ve bu enflasyona gümrük vergi esnaf karı vb eklendiği düşünülürse yine 11.5% refah artışı olmadığı ortaya çıkar
    Türkiyede hem enflasyon oranı olduğunun yarısı 120/60 gibi gösteriliyor hemde USD kuru değerinin altında tutulmak baskılanıyor bu sebeple 2021 den 2022 ye geçişde USD olarak GSYH 11.5% refah artışı değildir.
    https://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/5026 yazısını okursanız
    kara para,uyuşturucu,fuhuş,kaçak inşaat,vergisiz ticaret,vd.vb.....
    gibi bir sürü maddi girdinin GSYH yi yükselttiği açıklanıyor
    GSYH refah artışı olmadığını halkın refahını ilgilendirmeyen bir netice olduğu sadece ekonomi yöneticilerinin ekonomimiz bu kadar büyüdü demek için kullanılan bir değer olduğu biat edenlerinde alkışladığı bir değer olduğu anlaşılıyor.

    YanıtlaSil
  30. Emeğinize sağlık Hocam.
    Sayenizde bilgimizi arttırıyoruz ve öğrendiklerimiz üzerinden analiz yapabilme becerisi kazanıyoruz.
    Hemen her yazınızdan bir şeyler öğrenmekle beraber bence bu yazının ayrı bir önemi ve gündemi var.”Zurnanın zırt dediği yer” bence tam da burası.Çünkü halk tabiriyle toplumda kimin aç kimin tok olduğunu en net görebileceğimiz resim bu yazıda!
    Ekonomi bilimi eğitimi olmayan ama güncel olarak yaşadığı hayat pahalılığını ve çaresizliği derinden hisseden halk; ya küfrediyor ya isyan ediyor ya da yaratıcıya sığınıyor.Maalesef çok azı sorup,sorgulayıp nedenlere ulaşmaya çalışıyor.
    Toplumun büyük bölümü,sorgulamaya ve eleştirmeye sevk eden bir aile ve okul eğitiminden geçmemiş.Ailede ve okulda aldıkları eğitim ve öğretim;korku,itâat ve ezber üzerinden verilmiş.Böyle bir toplumun yaşadığı acıyı sorgulama ve anlamlandırma ihtimali yoktur.Gerçek sorumluları bulabilme şansı da yoktur.Ama kandırılma ve yanlış yönlendirilme kapıları ne yazık ki sonuna kadar açıktır!
    Bu nedenle yazının işaret ettiği gerçekleri,halk diline çevirerek anlatmak gerekir diye düşünüyorum.Fazla terim kullanmadan,sade ve anlaşılır bir dille bu yapılabilir.
    Yazının konusu özelinde,sanırım bir atasözüyle başlardım anlatmaya:
    “Biri yer biri bakar,kıyamet ondan kopar.”
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  31. hocam bi de her yer dolu argümanı gözleme dayalı olmayan bir argüman.

    istanbul daki lokantaların büyük kısmı sinek avlar. mahalle arası ve esnaf lokantalarında en izbe ve ucuz yemek verenler dolar, diğerleri günü idare eder.
    lüks yer sayısı ise istanbulda avrupa ile kıyaslandığında en zengin yüzde 20 için dâhi sayıca çok azdır, az olunca talep yüksek gibi görünür.

    medyatik etçinin dükkanından anadolu da bir tane bile yok. toplam dükkan sayısına baktım, 80 milyonluk türkiyede bir elin parmağı kadar dükkanı var. ingiltere ve fransız lüks denilen etçileri ile kıyasladım, birisinin ingilterede 89, diğerinin fransada 74 tane dükkanı var. fiyatları da türk etçinin fiyatının yüzde 40 ı ile 70 i kadar.

    bu yaz, küçük bir anadolu şehrinde aile ziyaretinde et yapmak istedim, koca şehirde, bırakın biftek lokantasını, biftek satan kasap yoktu. eski aile kasabı siparişle ertesi gün getirdi.

    anadolu insanı, sözde her yıl kurban keser. bilmedikleri için etin en değerli kısımlarını doğrayıp kıymaya kasaba gönderirler. yıllardır et kesenlere bakarım, bir gün bile, et nasıl kesilir, nasıl doğranır diye araştırdıklarına şahit olmadım. biri de şurası antrikot, şurası pirzola, şurası biftek, şurdan T kemik et ayırayım demez.

    demem o ki, ülkenin büyük kısmı bırakın yemeği, yemeğin bilgisinden bile mahrum. önlerine haşlama hamur ver, kızarmış hamur ver, kızarmış hamuru yağlayıp ver, hamuru yağda kızart ver, hamur arasına şeker doldur ver, hamuru şekerle lokma kızart ver, hamur arası tuzlu yağlı patates kızartması ver, hamur arası pilav doldur ver, büyük bir afiyetle bunları yerler.

    sosyete yerinde paraya kıyıp kızarmış hamur dükkanı açsanız o bile dolar taşar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. GSYH'nin yarısını alan % 20lik nüfus grubu aşağı yukarı 17 milyon kişi. Bunların çoğu da başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde yaşıyor. Ne kadarı İstanbul'dadır bilmiyorum ama diyelim ki 5 milyonu İstanbul'da olsun. Bu 5 milyon (dünyada birçok kentten daha fazla nüfus demektir) pahalı kafelere, restoranlara gitse lüks arabalar kullansa her yer dolu görünür.

      Sil
    2. ülkemizde iyi para kazandıracak bütün ticaret 20% lik bu en varlıklı grub için yapılıyor bu grubun bulunduğu yerlerde herşey pahalı örneğin büyük şehirlerde ve deniz kenarlarındaki 20% lik grubun tercih etdiği semtler ve diğer yerleşim yerlerinde herşey faal ve pahalı devlet yöneticileride buralarda dolaşdığı için gördükleri Türkiye buralar diğer Türkiyeyi bilen siyasetçi yok.

      Sil
    3. Et örneği vermeseniz iyi olurdu.Canlı yaşamına saygı lütfen.

      Sil
  32. Hocam merhabalar, kişi başına milli gelir ile ücretli çalışan ya da kendi kurduğu iş ile kazanç sağlayan bireyin geliri arasında bir korelasyon söz konusu mu?

    YanıtlaSil
  33. hocam eline emeğine sağlık tüm cevapları tüm soruları okudum verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim işiniz işiniz ve işimiz rast gelsin selamlar.

    YanıtlaSil
  34. Mahfi bey makaleniz için teşekkür ederim. Parası olan zaten bir şekilde para kazanıyor. Ama maaşı ancak günlük ihtiyacına yeten dar ve orta gelirli grup tasarruf yapamıyorsa borçlanmamalı diye düşünüyorum. Faizlerin anormal düştüğü 2021 yılından seçime kadar bir söylem vardı.elinizde para tutmayın borçlanın geldiğimiz noktada binlerce işyeri kapacak birçok kişi işsiz kalacak. Avrupa bizden daha iyi gorunsede pandemi döneminde gördükki bozulma başlayınca kimse kimseyi tanimiyor(ülkeler irbirlerinjn transfer halindeki maskesini çaldı). Çiftçi protestoları artarak devam ediyor. Avrupanın bu krize karşı bir önlemi varmi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız ama toplum öylesine bir tüketim toplumu haline geldi ki ücreti, maaşı yetmeyenler de tüketim yapabilmek için kendilerini borçlanma potasında buluyorlar. Özellikle de çocuklarının isteklerini karşılayabilmek için borçlanıyorlar.
      Avrupa'da işler iyi gitmiyor. Uzun süredir alışık olmadıkları bir krizin içindeler, o nedenle de çıkış uzun sürecek. Oysa biz sürekli krizlere girip çıktığımız için çabuk toparlanabiliyoruz.

      Sil
  35. TR durumu ekonomik olarak açıklamak çok zor.Siyasetçiler ve politikatları sonuç ortada,insanlar fakirleşio fakirleşen insanlar sandıkta tepki vermek yerine tekrar bidaha deneyelim diyor,bunuda ekonomi ile iktisad ile açıklamanın bir çözümü olmuyor.Mesele iktisadi olduğuna inanmıyorum,pskolojik,sosyolik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsi bir arada. İktisadi yönü de var, psikolojik, sosyolojik yönleri de var. En fakirler en zenginlerin gezip tozmasına bakıp durum iyi işte diye seviniyor.

      Sil
  36. Hocam orta sınıf yaşlı anne/babasına rapor alıp onun üzerinden araba alıp birikim elde ettiğini düşünüyor

    YanıtlaSil
  37. Bu verilere göre nufusun % 80 nin ort kişi başı geliri 6.666 usd. Buda mevcut kurlar ile bu şeklide. Bu da neden asgari ücretin ülkemüzde bu kadar çok kunuşulduğunu açıkça gösteren verilerden biri.

    YanıtlaSil
  38. Hocam eğer yanlış bilmiyorsam tüik bu veriyi 2006 yılından bu yana tutuyor.Yani 90’lı yıllara ait böyle bir ekonomik parametre elimizde yok.80’lerin ve 90’ların meşhur orta direği ile bugün sizin yok olduğunu söylediğiniz orta sınıf aynı sosyo-ekonomik dilime mi denk geliyor?
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TÜİK eskiden de bu veriyi hesaplardı ama düzenli değildi, 7 - 8 yıl arayla yayınlardı. Ayrıca o zamanki verilerin ne kadar sağlıklı olduğunu da tahmin etmek zor.
      Özal'ın ortaya attığı orta direk aslında orta sınıf deyiminin karşılığıdır. Sınıf sözcüğü genellikle sol bir söylem sayıldığı için orta sınıf demek yerine orta direk demeyi tercih ettiklerini sanıyorum.

      Sil
    2. Hatırladığım kadarıyla rahmetli Turgut Özal pragmatist bir devlet adamıydı Hocam.İdeolojik takıntılarını pek hatırlamıyorum.Terimler ve semboller(saç,sakal,bıyık, vs.) üzerinden siyaset yapmayacak kadar geniş bir insandı.Sanırım yurt dışında bulunduğu zamanların kendisine kattığı bir özellikti bu.
      Muhafazakâr bir ailede yetişmesine ve geçmişte Milli Selâmet Partisi’nden İzmir milletvekili adayı olmasına rağmen,ANAP’ı kurduktan ve başbakan seçildikten sonra,resmi/gayresmi her sosyal ortamda rahatlıkla içki kullanmış ve bunu da saklama gereği duymamıştı.
      Ama o zamanın ruhu içinde, soğuk savaş döneminin komünizm alerjisi ve muhafazakâr görüntü verme refleksi halâ devam ediyordu ne yazık ki.Ve politikacılar,öyle düşünmeseler bile,seçmen tabanını konsolide etmek için zaman zaman bu tür retoriklere ister istemez giriyorlardı.Dünya Bankası’nda çalışmış olsalar bile.:)

      Sil
  39. Hocam teşekkür ederim. Emeğinize sağlık. (Unuttuklarımızı hatırlattınız , Gini ve P80/P20)

    YanıtlaSil
  40. Hocam yazınız için teşekkürler. Benim merak ettiğim toplumsal iç ayaklanma ve çatışmaların çıktığı ülkelerde o zamanki Gini katsayısı ve P80 / P20 oranını dikkate alarak yapılan bir çalışma var mı?

    YanıtlaSil
  41. hocam burada gini katsayısı birincil mi yoksa ikinci el veri mi? Birincil ise nasıl hesapladığınızı öğrenebilir miyim? teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gini Katsayısını TÜİK, yaptığı Gelir ve Yaşam Koşulları Anketinden çıkarıyor.

      Sil
  42. Hocam elinize sağlık. Sinevizyona devam ediyorlar.Hocam ülkede tıp öğrencileri artık pediatri bölümünü seçmiyor %95 oranında azalmış ,görüşünüzü merak ediyorum. İyiki varsınız. Fatih Demirtaş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Maalesef tıp mezunlarının lisan bilenleri de yurt dışına kaçıyor.

      Sil
  43. Mahfi bey bu tablo aynı zamanda kayıtdışı ekonominin büyümesine, vergi yapısının dolaylı veya tüketim vergilerinden ağırlıklı oluşmasına ve orta kesim üzerindeki vergi yükünün ağırlaşmasına, yasadışı ekonomik faaliyetlerin artışına, bir bütün olarak da ekonomik çarpıklığa da dayanak oluşturmakta veya bu süreci beslemektedir.

    YanıtlaSil
  44. Sayın Eğilmez, bilgilendirici, Kolay anlaşılan yazılarınız için tekrar tekrar teşekkürler. Gelir Dağılımı çok bozuk olan, Zenginin daha Zenginleştiği, Fakirin daha da Fakirleştiği, Orta Sınıfın yok olduğu bir Ülke de İnsanlara ŞÜKÜR deyenlere SALAK demek istiyorum. Ancak Bu ŞÜKÜR deyenlere, ŞÜKÜR demeyi öğretmeye çabalayanlara ise çok KIZIYORUM. Böyle bir Sistemde SALAK ların sayısı arttıkça bu çok para kazanan ZENGİN lerin daha da ZENGİN lerin arttığını görüyorum. Orta Sınıfı yok olan bir Ülkeye ŞÜKÜR ler olsun demetmeye çabalayan Sahtekarlara daha çok KIZIYORUM.
    Ayrıca, ZENGİN lerin daha çok ZENGİN leştiği, FAKİR in daha da FAKİR leştiği , Orta Sınıfın yok olma aşaması ile Enflasyon Oranı arasında bir bağ kurmak mümkün müdür?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Yüksek ve sürekli enflasyon gelr dağılımını bozan başlıca nedenlerden birisidir. Hele bizim gibi vergi sistemi gelirden alınan vergilerden ziyade harcamalardan alınan vergilere dayanan ülkelerde enflasyon, gelir dağılımı bozulmasında daha da etkilidir.

      Sil
  45. Sayın Hocam , yazınızı okurken bir yandan ana muhalefet liderinin radyoda "vergide adalet" çağrısını duyuyorum . Sizce vergi oranlarının yeniden düzenlenmesi gelir dağılımındaki bozulmayı dramatik bir şekilde düzeltebilir mi ? Yoksa hukuk, denetlenebilirlik, hesap verebilirlik gibi yapısal reformlar ve pozitif reel faiz gibi teknik düzeltmeler yapılmadan vergi oranlarının revize edilmesinin yaratacağı etki çok sınırlı mı olur ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'de toplam vergi gelirlerinin % 70'i KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerden oluşuyor. Dolaylı vergiler zenginden de fakirden de aynı oranda alınan ve gelir adaletini bozan vergilerdir. Gelir adaletini düzelten vergiler ise artan oranlı tarifeye sahip gelir ve kurumlar vergisidir. Dolayısıyla bizde gelir adaletine yönelmek için dolaylı verileri değil artan oranlı gelir vergisini artırmak gerekiyor.

      Sil
  46. İktidara ne kadar yakın temasta isen Gini katsayın düşüyor mevcut pastadan aldığın pay artıyor. Bunun adını servet transferi olarak koyabiliriz. Bekir bey’in dediği gibi Bize yeni bir söz lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekir Bey'in kitabı önemli tespitler yapıyor. Ama artık bize yeni bir sözden öte yeni eylemler lazım. Kimse bizim sözümüze güvenmiyor.

      Sil
  47. Üst sınıfın alt sınıf ile çok işi olmaz, çünkü onlar üst sınıfın işlerini görebilecek yeterli kapsitede değillerdir. Bundan dolayı üst sınıf işini gördürebileceği orta sınıf ile ilgilenir ve onu kontrol etmeye çalışır.
    Fakat günlük ihtiyaçlarını rahatça karşılamaya başlayan orta sınıf bir süre sonra düşünmeye, fikir üretmeye başlar ve üst sınıfa sorun çıkarmaya başlar. Bunu gören üst sınıfta kendince belirlediği siyasetçiler aracılığı ile alt sınıf seçmenini besler ve seçtiği siyasetçiyi iktidara taşır.

    Orta sınıfı kontrol altına alacak kanun ve yasalar çıkarttırır. Ağır vergi kanunları ve yanlış faiz kararları ile enflasyonu yönetir, amaç bu sınıfı öldürmeyecek aynı zamanda yüzünü de güldürmüyecek şekilde yaşamaya mahkum etmektir. Böylece kapitalistlerin işleyen düzeni ve beslediği siyasetçinin saltanatı garanti altına alınmış olur. Orta sınıf alt sınıfa yakınlaştırılır, geçim derdine düşen bu sınıf düşünmeyi fikir üretmeyi bırakır, düzenli bir şekilde kapitalistlere çalışmaya, söyleneni yapmaya devam eder.

    Böylece 17 milyonluk üst sınıf ülke gelirinin %49,7'sine sahip olur, geri kalan %50,3'ü de 68 milyonluk alt sınıfa pay edilir, çünkü artık orta sınıf diye bir kavram yoktur.

    Orta sınıf düşünmeyi, fikir üretmeyi bırakmamalı. Bilgisini, deneyimini kendi ailesinin ve ülkesinin huzur ve refahı için kullanmalıdır, emperyalist patronlar ve onların siyasi uşakları için değil.

    YanıtlaSil
  48. Üstat, Alakarga adlı günlük fanzinde, kaynak göstererek yer verebilir miyiz? Alakarga'yı incelemek isterseniz günlük olarak yüklendiği facebook adresini sunuyorum: https://www.facebook.com/groups/262502064134207?locale=tr_TR
    Saygılar, Alp Ergör

    YanıtlaSil
  49. hocam yurtdışındayım,
    en sinir olduğum da türkiye'ye turistik amaçla gelenlerin ne güzel ülke, erdoğan harika işler yapmış demesi. insanlara soruyorum, en fazla kalanlar 5 gün, bilemedin 8 gün ülkede kalmış.
    nerdeyse tamamı en fazla 2-3 gün istanbulda kalmışlar, ardından tatil yöresinde sahile akmışlar.
    istanbulda nereyi gezdin diyorum, sultan ahmet, topkapı, biraz eminönü, kapalı çarşı, mısır çarşısı, nişantaşı, ve lüks iki avm o kadar.
    laleliyi bile görmemişler.
    istanbulu geçtim, ülkenin en zengin bölgelerinde iki gün geçirip, bodrum marmariste otelden çıkmadan denize girip, erdoğan ne iyi yapmış diyorlar.
    sinir bozucu. iç anadolu, doğu anadolu, güney doğuyu hiç bilmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O bakan gözler, çürüyen toplumu, adaleti, eğitimi, büyüyen toplumsal nefreti, yok olan beraber yaşama isteğini, orta ve uzun vadede bu ülkede yaşayanların %90 nı hem sosyal hemde ekonomik yönden mahvetmek için bugün ekilen tohumları görmüyor, göremiyor. Gördükleri bir avuç hırsız ortağın şaşalı hayatı ve yollar, binalar. 30 yıl sonra onlar böyle görünmeyecek

      Sil
  50. hocam,
    türkiye nüfus sayımlarına göre her 5 milyon doğan bebekten 1 milyon tanesi suriye kökenli ailelere ait.
    türkiye nüfusunun itici gücü suriyeliler.

    şu anda resmi olarak 3.6 milyon olan suriyeli sayısına türk vatandaşı olan bebekleri ekleyince 4.6 milyon ediyor.
    2028 yılında başkanlık seçimlerinde 2 milyon suriye kökenli oy kullanacak.
    2030 yılında suriye kökenli nüfus, anadili arapça olan nüfus 10 milyonu geçecek.
    2036 yılında tbmm de en az 30 tane ana dili arapça olan suriyede doğmuş milletvekili olacak.
    sınıfın ortasına mı konarlar, altına mı, üstüne mi bilemem.

    YanıtlaSil
  51. Hocam burada kullandığınız verilerin kaynağı tüik olduğu için gelir dağılımında yaşanan bozulma bana göre burada hesaplanandan daha kötü. En azından bir orta sınıf olarak ben öyle hissediyorum ve satın alma gücüm her geçen gün daha da azalıyor. Bilmem yanlış mı düşünüyorum. Ayrıca bile bile uygulanan yanlış ekonomi politikalarının arkasında yatan tek gerçek orta sınıfı yok etmek.

    YanıtlaSil
  52. türkiyenin derdi bitmez hocam

    YanıtlaSil
  53. Kıymetli hocam yazılarınızı merak içinde bekliyor ve okuyorum. Acaba daha güncel olabilmesi açısından YouTube kanalı açsanız daha iyi olmaz mı ?

    YanıtlaSil
  54. Bilgilendirici yazınız için teşekkürler, emeklerinize sağlık. Son günlerde 'Hem okudum hem de yazdım..' diye başlayan Çorum türküsünün son bölümü dilimden düşmüyordu, "Elveriyor elveriyor, orta direk bel veriyor vay!" Hem kendimin hem de çevremin her gün artan bir şekilde fakirleştiğini net bir şekilde görüyorum. :(

    YanıtlaSil
  55. hocam Türkiyenin 2010 yılından 2024 yılına kadar net döviz rezervinin tablosuna nasıl ulaşabilirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB sitesinde EVDS üzerinden TCMB Bilançoları ve oradan Stand By anlaşmasına göre bilançoları bulup oradaki net döviz rezervlerinden kendiniz çıkarmanız gerekiyor.

      Sil
  56. Mahfi Bey, yurtdışında yaşayan bir bankacı olarak ekonomi üzerine yazılarınızı ilgili ile okuyorum. Bu konu başlığı altında, yani eşitsizlik konusunda Thomas Pikkety'nin İdeoloji ve Kapital kitabını okudum. Bu kitabı siz mi tavsiye etmiştiniz tam hatırlamıyorum. Ancak sizin o kitabı okuduğunuzu tahmin ediyorum. Kitapta yazar, şirket yönetimlerinin çalışanlarla paylaşılmasını ve artan oranlı yüksek gelir/varlık vergileri uygulanmasını, bu vergilerin de gençlere sermaye yardımı adı altında transfer edilmesini öneriyor. Bu şekilde eşitsizliklerin azaltılabileceği görüşünü savunuyor. Bunun yapılabilirliğini bir kenara bırakırsak, sizin bu öneriye bakışınız merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son derecede makul öneriler. Ne var ki bizde uygulanması zor. Bu tür yaklaşımlar sıkı denetim olmayan yerlerde kayıt dışılığı artırır.

      Sil
    2. selam Engin bey, marks, pikkety vd komünist veya sosyalist kimi zaman sosyal demokratlar mantıklı ve güzel öneriler sunarlar. çoğu eserlerinde temelde hayatın gerçeklerinden kopup, kendi idealize ettikleri metafor ortamında başarıyı gösterirler. bu da sosyal demokrat veya sosyalist sistemlerin gerçek hayatta başarısız sonuçlar almalarına sebep olur. belirli şartlar altında, belirli süre, belli coğrafyalarda sosyal demokrasi başarılı olur, sonra şartları bozulur ve batar. sosyal demokrasinin kaçınılmaz sonucudur.

      felsefi olarak adam smith, insanların kısa dönemli ve kendilerince önemli buldukları sebepler ile ekonomik aktivite içine girdiklerini söyler. insanlar da, şirketler de, diğer ekonomik aktörler de aynıdır. dönem ve önemli buldukları sebepleri kendilerince istedikleri gibi açıklayabilirler, ama nihayetinde bunlar sebebi ile ekonomik etkileşim olur. geçen yüzyıl meşru olan yatırımlar, bu yüzyıl gayrimeşrudur veya illegaldir, veya tam tersi. bugünkü hukuk ile yarınki hukuk farklılaşır, bugünkü kazançlı iş ile yarınki farklılaşır. bunun kararını o an yaşayan ekonomik aktörler verir ve kendilerince bir hareket yaparlar.

      bazen bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler en doğrusudur.

      thomas piketty, benden yaşlı ama henüz genç. onun yazılarını okurken, bulunduğu çevrenin elitlerinin düşüncelerini göz önünde bulundurunuz. kendi ikbâli için, yaşadığı bölgenin sosyal ve ekonomik elitleri içinde ağır basan görüşleri yazan birisidir.

      piketty, metafor üzerinden yazar, gerçekleri yazamaz. elitlerin değerlerini kutsayarak yazdıkları, elitlerin desteğini sağlamıştır, onu sosyalist partiye ekonomik danışmanlık, ekonomi okulunun ilk başkanı olmak, düzenli köşe yazıları yazmak gibi mevkilere getirmiştir.

      IMF içinde de, Strauss Kahn ile temsil edilen akımla politik söz sahibi olmak isteyen fransız akım içindedir.

      bana sorarsanız, avrupayı ekonomik batağa götüren zihniyetin içinden birisidir. Mahfi beyin bloglarında bazen yazarım, ab üretimi ucuzlasın diye ucuz rus gazı için rusya da otokratik putin rejimi, türkiyede ucuz işçilik için erdoğan rejiminin desteklenmesi, avrupanın bu siyasi-ekonomik elitlerinin halı altına süpürdükleri hatalarıdır.

      avrupa enflasyonunu düşük göstermek amaçlı, çin de üretip avrupayı pazar haline getirme, euro faizleri üzerinde baskı oluşturup kendi hatalı politikalarını besleyen sendikalı işçileri barındıran batak ab firmalarını ucuz faizle yüzdürme, ab de sendikalı işçileri desteklerken türkiye ve rusya dan ucuz üretim kaynakları almak için otokratlara ekonomik/politik destek verme bu elitlerin politikasıydı.

      ab devletlerinin borçlarına, ucuz işçi için sosyal dokularının bozulmasına ve ekonomik gerilemelerine bakarak avrupaya maliyetlerini ölçebilirsiniz.

      ben de siz gibi onu okudum, artık lafontaine masallarını, piketty e tercih ediyorum.

      türkiye malesef, temel düşünce değerlerinden yoksunluğa saplanması ile; ekonomik-politik, Atatürk gibi hayatın gerçeklerinden çıkarak şartlara uyan gerçek politika üretebilecek insanları çıkaracak düşünce insanlarını boğdu. üzüntüm bunadır, pikatty gibi insanları eleştirebileceğiniz düşünce aletlerini sizlere verememek türkiyenin yüz karasıdır. bir de bu yüzden de türkçe her yazdığımda sıkılıyorum, bunalıyorum.

      L3i2##TVp@h#a@Jg

      Sil
    3. Adsız31 Ocak 2024 17:27, ın uzun yorumlarını yıllardır okurum. Israrla Türk Siyasetinin Batı güdümünde hareket ettiğini söyler. Kimseden bu yorumu, özellikle siyasilerden duymazdık.

      Son yıllarda, Ümit Özdağ'da iktidar partisinin Batı tarafından yönlendirildiğini belirtmiş. Demek ki artık mızrak çuvala sığmayacak kadar büyük ve geri dönülemez nokta geçilmiş.

      https://twitter.com/saka_larr/status/1752508755034472765

      Sil
  57. TARKAN ERİŞKİN31 Ocak 2024 11:47

    Merhaba
    Çok doğru bir tespit ve ispat. dolayısıyla çok zihin açıcı bir yazı. benim sorum şu: acaba bu bütün dünyada da böyle mi yoksa bize mi özgü?
    selamlar
    tarkan

    YanıtlaSil
  58. Ben Türkiyenin Gsyh yanlış hesaplandığını düşünüyorum,hemde herkesin düşündüğünden farklı olarak Gsyh açıklanandan daha yüksek olduğunu düşünüyorum 500 milyar dolar ticaret(İhracat-ithalat) dönüyor,bu resmi evraklı kayıt dışı ekonominin 150 milyar dolardan aşağı olduğunu düşünmüyorum.1 trilyon dolar Gsyh olan bir ekonomi düşünürsek tercih ettiğimiz ekonomik modeli ele alırsak Çin,Hindistan gibi bir ekonomiye evriliyoruz hızla zenginide var içinde fakiride var içinde nerden baktığına bağlı hep derim bu ülkenin içinde 2 tane orta düzey Ab standartlarında ülke son zamanlarda Uyuşturucuların iyice ortaya çıkması ile bi tane küçük meksika bi tane isveç 1 tane afganistan 1 tane suriye 1 tane pakistan oluştu,hatta öyle demokratik bir şekilde yaşıyoruz ki bu ülkelerden hangisinde yaşamak istediğini sana bırakıyorlar,gerekli yerleri görürsen kendi meksikandada yaşarsın küçük suriyenide kurarsın İsveçtede yaşarsın kast sistemi asla yok....Dilan Polatta olabilirsin,Girişimcide olabilirsin,Sakalı uzatıp hocada olabilirsin evrak istemez kürek istemez sen ne yaptında hoca oldun diye soranda olmaz mis gibi ülke 25 senedir başkaları seçmiş gibi yorum yapmaya gerek yok ne seçtiysek o ne eksik ne fazla

    YanıtlaSil
  59. Maaşım nispeten yüksek olduğu için %30 ara zam almıştım haziranda. 4 yıllık personeldim. Fakat 1 yıllık personellerin maaşlarına %40 ara zam yaptılar. Kendilerince adil davrandılar. Ama ben orta sınıf olarak gitgide aşağı çekiliyorum. Arabam var diye çift mtv alırlar… ben artık evime kaliteli gıda alamıyorum, bime a101e gidiyorum, gitmek zorunda kalıyorum yoksa para ay ortasında bitiyor.

    YanıtlaSil
  60. Üstadım kısaca Marksizm-Leninizm hakkındaki değerli kanaatlerinizi biz okurlarınıza izhar edebilir misiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Marksizm-Leninizm hakkında öyle üç beş cümleyle düşünce açıklamak doğru bir tavır olmaz.

      Sil
    2. Adsız31 Ocak 2024 17:27 yorumunda geçiyor, önemli.

      Sil
  61. hocsm javier mileiye ne diyorsunuz sizce iyi midir organ satışını yasallaştımak sizce de enteresan değil midir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz bir şey demek için erken. Organ satışını serbest bırakmak ilginç tabii ama her ilginç şey iyi demek değildir.

      Sil
    2. illegal organ satışı sorunlu bir konu.

      ülke ismi ve detayı vermeyim, batılı ülkeleri eleştirenler sokaklardaki evsiz sayısından dem vururken, kendi ülkelerinde, büyük nüfuslu şehirlerde hiç evsiz olmaması ile övünürler.

      insanlar da merak etmezler, yahu, ekonomisi bozuk, çok göç alan o ülkenin büyük şehirlerinde niye sokaklarda yatan yok denecek kadar azdır? veya daha 15 -20 yıl öncesine kadar köprü altlarında yatanların olduğu şehirler ne oldu da düzeldi?

      o şehirlerde dikkat ederseniz, batılı ülke hastaneleri ile kıyaslanamayacak kadar lüks ve bakımlı hastaneler de vardır. küçük hastaneler de vardır. zengin batı ülkelerindeki insanlarca hastanelerde bekleme süresi yılları bulan bazı organlar, bahsettiğimiz fakir ülke hastanelerinde bolca ve nispeten hemen bulunur. batıdan varlıklı hasta kişiler, organ edinmek için sağlık turizmi ile organ edinmek için gelir.

      işte cevabı buldunuz.

      javier milei, bu durumun önüne ülkesinde geçmek istiyor. hastanelerde verilen organlar sözde bağışçılardan alınmış gibi, ama kayıtları düzenli değil. illegal organ ticareti, insan kaçakçılığı ile beraber büyük sorunlardan biri.

      bazı ülkelerde kimsenin aklına bile gelmeyen, niye evsiz yok? sorusunun da cevabını buldunuz.

      birilerine hayırlı traşlar.

      kJE2I@UEW#X!ov*j

      Sil
    3. Zaten onaylanacak bir tarafı yok hocam organ satışının. Parayı yeryüzündeki tanrı yapmaları kötü zannımca.

      Sil
    4. Javier, mafya ile mücadele edeceğim, organ satışlarını hastane ve legal zemine alacağım demiş, siz ne anladınız?
      23:30 yorumcusu detaylı yazmış. Kimse gidip organını satmıyor, insanları kaçırıp organlarını alıyorlar, illegal şekilde satıyorlar.
      Organ satışının legalize olması demek, kontrol edilmesi demektir.
      Türkiye, organ satışlarında, avrupanın bir numarasıdır. Hiç biliyor musunuz?
      Türkiye'de kimse gidip organını satmıyor, mafya kaçırdıkları çocuk ve insanların organlarını satıyor. Düzmece belgelerle küçük hastanelere veriyorlar. Küçük hastaneler de sizin gururla ailenizi götürdüğünüz özel hastanelere, onlar da hastalara satıyor.
      Böbreğiniz yetmediğinde bedava mı böbrek buluyorsunuz?
      Arjantin lideri bu durumu kendi ülkesinde düzelteceğini söylüyor. Aç kalanlar organ satsın demiyor.

      Sil
    5. Hocam umarım öyledir, bu vesileyle böylesine rezil bir illegal sektör yüksek oranda sekteye uğrar en azından Arjantin'de. İnsan vücudunun paradan daha değerli olduğu umarım anlaşılır. Ancak mafyaları engelledikten sonra devam edip etmeyecekleri mühimdir, işte o zaman kimin ne olduğu belli olur. İnşallah devam etmezler. Yukarıda bahsettiğiniz amaç dışında bu tip özgürlükler deli saçmasından ibaret olduğunu bilmenizi isterim. Zorlamasa bile yukarıda bahsettiğiniz esas amaç dışında gereksizlikten ibarettir.

      Ek olarak Milei, kürtaja karşıdır. Bu tam anlamıyla bir saçmalıktır. Kararın anne ve babaya bırakılması bu konuda esas olmalıdır. Herhangi bir X kişinin (özellikle Milei'nin) bu konu üzerinde bir fikir beyan etmesine ihtiyaç yoktur, anne ve baba sağken.

      Kendisi ülkenin yerli parasını kaldırıp Amerikan dolarına geçmek istiyor. Trump ve Amerika hayranlığıyla biliniyor zaten bu sebepten ötürü normal karşılamak lazım ancak ekonomide şok terapi yapmak yerine kendi para birimi olan peso ile bir atılım yapsa daha güzel olur. Bir de umarım bu kendisinin gereksiz ve abartılı Amerikan hayranlığı, Arjantin'i bir güdüm devleti yapmaktan öte koyar.

      İklim değişikliğindeki insan faktörünü reddediyor ve okullardaki cinsel eğitim kaldırılmasından yana diye biliyorum, uzun uzadıya bir yanıt vermeye bile gerek yok. Çok açık bir biçimde deli saçmasından ibaret bu reddi ve yanlılığı.

      Çocuk ticaretine duruma göre değişir demesi de enteresan direkt reddetmesi gerektiği bir noktada insanları muallakta bırakması bir o kadar düşündürücü. Umarım çocukları ticaret sahasında bir mal haline getirmez.

      Silah kanunları mevzusunda da verdiği özgürlüğün Amerika'da gibi olacağı kanaatindeyim. Zaten niyeti Amerikan sistemi kopyası bir Arjantin yaratmak zannımca. İntiharlar ve cinayetler kol gezecektir, eskiye nazaran.

      Sözün özü, kendisine muhalif olsam da bir şeyler başarmasını Arjantin halkı için canı gönülden isterim, umarım gittiği yolda Arjantin halkına yarayacak muvaffakiyetler elde eder ve cebini doldurmaz.

      Sil
  62. Kıymetli Mahfi Üstadım yapısal reformlar hakkındaki görüşlerin nelerdir bence Türkiye'nin ihtiyacı var gibi duruyor şu son dönemde

    YanıtlaSil
  63. İtc hakkındaki görüşleriniz nelerdir sizce ermeni tehciri doğru mudur ve son olarak talat paşa ve enver paşa hakkında ne düşünüyorsunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konular burada üç kelimelik yanıtlarla geçilecek şeyler değildir.

      Sil
  64. sokrates öncesi felsefe mi yoksa sokrates sonrası felsefe mi daha başarılı değerli şahıslarınızca

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Felsefe öyle iki kelimede özetlenebilecek bir şey değildir.

      Sil
    2. "Felsefe, saçmalıktır."

      Sil
    3. Saçmalık da bir felsefedir.

      Sil
    4. "Saçmalık da bir felsefedir." yazmak da, felseye yapmak mıdır?

      Sil
  65. 2021 eylülünde başlayan politikayla reel negatif faize ulaşım imkanı olan kesim, varlıklarına yenisini ekleyip borçlarını da enflasyonla eritirken; krediye erişim imkanı olmayan sabit ve düşük gelirli geniş kesimlerse günden güne fakirleştirildi.

    YanıtlaSil
  66. Kimse şaşırmamalı AKP biz inşaat dan anlarız diye iktidara geldikleri zaman söylediler ki emlak-inşaat işleri ile uğraşanların tamamı AKP lidir başka partiyi tutsalarda bu sektör devamlı AKP ye bütün gün dua eder 2021 yılında sadece istanbulda 850 bin satılamamış lüks konut vardı gazeteleri inceleyin sonra birden bire CB ben ekonomistim faiz düşerse enflasyon düşer nas olsun dedi ve olanlar oldu enflasyon 120-130 ları bulurken herşeyin fiyatı USD artışından daha fazla arttı (breedenflasyon)nas faizleri ile satılık konut kalmadı gerçekden büyük başarı fakat faturayı üstdeki 20% dışındaki altdaki 80% in ödediği yukardaki tablodan görülüyor şimdi AKP üstdeki 20% nin dışında oy alamayacağı için mart seçimleri öncesi altdaki 80% grubdan oy almak için bir şey yapacak bakalım hangi gruba kanca atacak ve ne yapacak?

    YanıtlaSil
  67. Hocam keramet nerede?

    YanıtlaSil
  68. Sizce okullarda cinsel eğitim verilmeli mi?
    Sizce bir ülkenin milli bir parası olmalı mı?
    Sizce kürtaja karşı mı olunmalı yoksa desteklenmeli mi?
    Sizce bir ülkede merkez bankası olmalı mı?
    Sizce silah taşıma ve bulundurma yasallaştırılmalı mı?
    Sorulara illaki uzun bir yanıt vermek zorunda değilsiniz değerli üstat, evet,olmalı veya hayır,olmamalı minvalinde kısa yanıtlar verirseniz de gayet tabii memnun olurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Verilmeli
      Olmalı
      Karar hamile kadına ve eşine bırakılmalı
      Olmalı
      Asker ve polis dışında silah taşımak ve bulundurmak yasaklanmalı

      Sil
  69. ha bu arada mahfi hocam orta sınıf dediğiniz yok olan kesim hakkında bir kaç bildiğim durumu paylaşmak istiyorum, orta sınıf malumunuz iyi eğitim almış ( anadoluda her hangi üniversite ne kadar iyi eğitim ise o kadar ) evi arabası olan aileden gelen yani en azından memur olan olamasa da bir şirkette yönetici pozisyonuna gelebilen kesimdir,
    neden orta sınıf yok oluyor çok basit bir cevabı var çünkü orta sınıfın en akıllıları yurt dışına gitti. doktorlar avukatlar zehir gibi zeki pırlanta gibi gençler. geriye de tabiri caizse Türkiye'ye yakışır bir orta sınıf kaldı. sonuç itibariyle orta sınıf yok olmasında kim olsun.

    bugün Türkiye'nin en iyi 3 lisesinin mezunları ne yapmış diye bir haber okudum abartısız olarak söylüyorum %95 i yurt dışında bir üniversite seçmiş ve gitmiş. bunların ise %90 ı hiç bir zaman Türkiye ye dönmeyeceğinden emin olabiliriz.

    böyle kişiler Türkiye'ye gelmezse orta sınıfın adı da sadece orta sınıf kalır hep beraber kendimizi kandırırız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelmezler. Niye gelsinler ki? Hukukun olmadığı yerde bulunmak istememeleri normal.

      Sil
    2. Sorun da burada zaten arkadaşım, insanlar sorunun para olduğunu yurtdışı şartlarının daha iyi olduğunu zannediyorlar, ama gerçek sorun ise Mahfi hocanın dediği gibi hukuksuzluk.

      Orta sınıfı adaletsizlikten, adam kayırıcılıktan, eşitsizlikten dolayı bıktırıp ülkeden nefret ettirdiler. Onlarda insan haklarına saygılı bir ülke arayışı içine girdi. Doktorlar, mühendisler mesela bu ülkede çok mu az kazanıyorlar? Peki neden gidiyorlar sence yurtdışına?
      İnsanlar 20 yılda kendi doğduğu vatanına küstürüldü resmen, yazık çok yazık...

      Sil
    3. Çoğu insan para olsun da hukuk önemli değil diye bakıyor. Ta ki en yakınındaki kişinin başına haksız bir şey gelene kadar. Birkaç yıl önce bir taksi şoförü bana "memlekette para bol abi sorun yok" demişti. Ben de ona "o paranın kaynağını biliyor musun" diye sormuştum. "Kaynağını ne yapacaksın abi üzümünü ye bağını sorma" demişti. Dedim ki "diyelim ki senin evinde karın ve kızın çalışmadıkları halde senin onlara verdiğin paradan çok daha fazlasını harcıyorlar. Sen şimdi bu durumda üzümünü ye bağını sorma mı dersin yoksa bu paralar nereden geliyor diye sorar mısın? Bu ülke bizim. Bu hesabı sormamız lazım." Adam aynadan bana öyle baktı ki bir daha da gideceğimiz yere gelene kadar hiçbir şey demedim. Yol boyu dediğimi düşünmüş olmalı ki para üstü verirken bana"haklısın abi ben işin o yanını düşünmemiştim" dedi.

      Sil
    4. Konuyu biraz da orta sınıfın kendisinde aramak lazım.

      Orta sınıf diyeceğimiz beyaz yakalılar, bizim işyerinde akşama kadar birbirlerinin ayaklarını kaydırmaya çalışıyorlar. Dedikodu, patrona yaranmak için arkadaşını satmak. Arkadan iftira atmalar.
      Mesela bir beyaz yakalı çalışanın çıkışı verileceği zaman haklarını gasp etmeye çalışan müdürler, IK'lar üniversite mezunu maaşlı çalışanlar.
      İleri de aynısının kendilerine de yapılacağını düşünmüyorlar.

      Su testisi su yolunda kırılır...

      Çalışan mavi yakalılara bakıyorum. Daha mertler. Birbirlerine bağlılar. Birbirlerinin kuyusunu kazma yok.

      Sil
  70. gelişmiş ülkelerde kurallara halkın büyük çoğunluğu uyuyor uymayanıda halk uyarıyor ve sistem güzel çalışıyor insanlar mutlu huzurlu.
    Türkiye gibi gelişmemiş ülkelerde kurallara kendisini uyanık olarak tanımlayan halk uymuyor uyanada aptal diyorlar bu suçlar şikayet edilince yetkililer hiçbirşey yapmıyorlar sonra kurallara uyanlarda kurallara uymamanın kural olduğunu anlayıp sisteme uyuyorlar fakat herkes mutsuz hırçın devamlı fetbazlık düşünüyor.
    işde bu sebeple kültürlü kişiler gelişmiş ülkelere gidince yaşamak istedikleri ortamı bulup geri gelmiyorlar benim gibi yanlışlıkla gelende yeniden cehenneme niye geldim deyip yeniden gitmenin planını yapıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha da önemlisi gelişmiş ülkelerde yönetenler de kurallara uyuyor. Polis de, asker de bürokrat da siyasetçi de hepsi uyuyor. Zaten hukukun üstünlüğü de bu demek.

      Sil
  71. Mahfi Hocam emeğinize sağlık ben lise öğrencisiyim ekonomimizi anlamak için vakit buldukça yazılarınızı okumaya çalışıyorum, TL mizi değerli kılabilmek için neler yapabiliriz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Bilime dönmemiz ve hukuka saygı göstermeye başlamamız yeterlidir. O zaman enflasyon düşmeye ve TL değerlenmeye başlar.

      Sil
  72. Hocam, o kadar haklısınız ki bence orta sınıfın yok olmasındaki sosyolojik bir etki de bulunduğumuz durum da çatışma halinde olan yoksul milyonlarla yoksullaşan orta sınıflar oluyor. Köylerden kentlere göçe zorlanmış yoksul milyonlara kentlerde ki yoksullaşmış sınıflar düşman olarak gösterildi. Köyden kente gelen ücretlilerle kentler de yer alan ücretliler çatışma halindeyken çoğu milyarderler zenginliğine zenginlik kattı. Orta sınıflar bir nevi de kültür savaşına hapsedildi. Bu nedenle de orta sınıf bölüştürülerek biraz alt tabakaya ve üst tabakaya pay edildi. Sonuçta ise en hızlı yoksullaşan orta sınıf yok oldu ve asgari bir yaşama terk edildi. Evet bugün maalesef orta sınıf diye adlandırdığımız tabaka ekonomik güvencelerini kaybetti.

    YanıtlaSil
  73. Orta sınıfın erimesi demokrasi açısından da büyük sıkıntı oluşturabilir. Eski orta sınıf, konumunu kaybedince radikalleşebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daron Acemoglunun, Simon johnson ile yazdigi son kitap , sanayi devriminin neden ingilterede oldugunu neden bunca zaman diliminde baska ulkede olmadigini anlatiyor. sonuc olrak , vizyon sahibi , yukselme hirsi olan orta sinifin, isyanci konumu ile birlikte yaptigi vizyoner yatirimlar ve buna set cekmeyen bir sistemin olmasini gosteriyor. Orta sinfiin yok olmasi gercekten umut azaltici bir sey benim icin

      Sil
  74. Orta sınıfı adaletsizlikten, adam kayırıcılıktan, eşitsizlikten dolayı bıktırıp ülkeden nefret ettirdiler. Onlarda insan haklarına saygılı bir ülke arayışı içine girdi. Doktorlar, mühendisler mesela bu ülkede çok mu az kazanıyorlar? Peki neden gidiyorlar sence yurtdışına?
    İnsanlar 20 yılda kendi doğduğu vatanına küstürüldü resmen, yazık çok yazık...

    YanıtlaSil
  75. Elinize sağlık hocam. Gerçekten dikkat çekici bir analiz olmuş. Gelir dağılımındaki bu bozulmanın, özellikle yüksek gelir grubunun daha da zenginleşmesiyle ortaya çıkması, ekonomik eşitsizliğin ne kadar derinleştiğini gösteriyor. Faiz düşürme politikalarının ve enflasyonun bu durumu nasıl etkilediği de net bir şekilde ortaya konmuş. 2022 verileri, 2021'deki endişeleri doğrular nitelikte. Orta sınıfın daralması ve gelir adaletsizliğinin artması, hem ekonomik hem de sosyal açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu gözlemler, ekonomiyi anlamak ve gelecekteki gelişmeleri tahmin etmek açısından önemli bir ışık tutuyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!