Fayda Maliyet Analizi
Ekonominin (ve finansın) temel konularından birisi de fayda – maliyet analizidir. Genellikle bir yatırım yapılması söz konusu olduğunda bu analize başvurulur. En basit tanımıyla yapılması düşünülen bir yatırımın maliyetiyle o yatırımdan elde edilecek faydanın ölçülmesi ve birbiriyle karşılaştırılması esasına dayanır. Diyelim ki iki yıl sürecek bir yatırımla kendinize ait bir arsa üzerinde 100 milyon liraya mal olacak bir üretim birimi kuracaksınız ve bu yatırım sonucunda ortaya çıkacak üretim biriminden elde edeceğiniz ürünlerin satışından yılda 25 milyon lira kâr elde edeceksiniz. Bu durumda yatırımınız (kuruluş için geçen iki yıl dâhil) 6 yılda kendini amorti etmiş olacak ve beşinci yıldan itibaren elde edeceğiniz kâr size kalacak. Bu durumda bu yatırım ilk bakışta kazançlı görünür. Ne var ki bu basit hesabı biraz derinleştirmek gerekir. Her şeyden önce maliyetlere size ait olan arsanın kiraya verilmesi halinde ne kadar kira geliri getireceğini katmak gerekir. Çünkü sonuçta o arsayı bu yatırımda kullanarak olası bir kira gelirinden vazgeçmiş olursunuz. Ayrıca harcadığınız 100 milyon lirayı bankaya yatırsaydınız ne kadar faiz geliri elde ederdiniz onu da işin içine katmak gerekir.
Maliyeti ölçmek kolaydır.
Yukarıda değindiğimiz unsurlara vergileri, sigorta primlerini, işçilik
ücretlerini, üretimde kullanılacak hammadde ve ara madde bedellerini de katıp
hepsini yıllara göre yayılı olarak hesaplarsak karşımıza maliyet hesabı çıkar.
Buna karşılık faydayı ölçmek o kadar kolay değildir. Eğer maddi üretim yapacak
bir tesis projesi söz konusuysa bu tesisten elde edilecek üretim ve gelir bize
faydayı maddi olarak gösterir. Buna karşılık sosyal amaçlı yatırımlarda fayda
öyle kolay ölçülemez. Bir semte bir açık hava parkı ve çocuk parkı yapılacaksa
bu projenin maliyetini hesaplamak kolay olsa da faydasını maddi olarak ölçmek
mümkün olmaz. O parktan yararlanacak insanların, oyun oynayacak çocukların elde
edeceği fayda ya da semtin hava kirliliğini azaltacak ağaçların getireceği katkıyı
maddi olarak ölçmek ve maliyetle karşılaştırmak pek mümkün olmaz.
Zarar edeceği baştan bilinerek
yapılan yatırımlar da vardır. Örneğin ülkenin geri kalmış bölgelerine özel
kesimin, kâr elde edemeyeceği için üretim tesisi yapmaya yanaşmaması halinde
devletin buralara üretim tesisleri yaparak doğrudan işletmesi bu tür
yatırımlara örnek oluşturur. Devlet, bu yatırımından zarar eder ama bölge
insanlarına iş olanağı sağlayarak o bölgedeki insanların büyük şehirlere göç etmesini
önlemiş olur. Bu tür yatırımlar zarar ettiği için ilk bakışta ekonomik açıdan
irrasyonel gibi görünmekle birlikte aslında sosyal açıdan bambaşka yararlar
sağlayan yatırım örnekleridir.
Bir başka yatırım çeşidi kamuoyu
tarafından seçim yatırımı olarak adlandırılan bir yatırım türüdür. Bunlar daha çok
siyasal iktidarların seçim kazanmak, oy derlemek amacıyla fizibilite çalışmasına
bakmadan yaptıkları yatırımlardır. Türkiye’de bunların en tipik örneği bazı
illerimize yapılan havalimanlarıdır. Tümüyle bölgesel seçim kazanımları için
yapılmış olan bu havalimanlarının bazıları hiç kullanılmıyor bazıları ise yok
denecek kadar az sayıda yolcuya hizmet veriyor.
Özellikle kamu yatırımları ya da
işleri yapılırken asıl dikkat edilmesi gereken konu alternatif maliyet (tercih
maliyeti, vazgeçme maliyeti) denilen maliyet kavramıdır. Maliyet, muhasebe
açısından yapılan işin mal oluş bedelidir. Konu ekonomiye gelince ortaya bir de
alternatif maliyet çıkar. Bu kavramı en basit şekilde açıklamak için bir soru
sorabiliriz: Eğer bu işi yapmasaydık aynı maliyetle neler yapabilirdik?
Yapımında hiçbir katkımız
olmayan, bize hiçbir katkısı olmayacak olan bir uzay gemisiyle bir Türk
astronotu, uzay gemisinin sahiplerine 55 milyon dolar ödeyerek uzaya
göndermekle neleri yapmaktan vaz geçtik sorusu alternatif maliyet kavramının iyi
bir örneğidir. Kimilerine göre bu bir seçim yatırımıdır kimilerine göre ise tipik
bir gösteriş yatırımıdır. Hangi kategoriye girerse girsin ülkeye hiçbir getiri sağlamayacak
bir maliyet yüklediği ve karşılığında yapılabilecek birçok fayda sağlayıcı
yatırımdan vazgeçildiği açıktır.
Benzer yatırım örnekleri Kuzey
Kore tarafından da bol bol yapılıyor. Komşusu Güney Kore, başta eğitime ve teknolojiye
yaptığı yatırımlar sonucu dünya markaları yaratır ve bunları bütün dünyaya
satarak gelişmiş ülkeler arasına girerken Kuzey Kore füzeler atıyor, askeri
sanayi yatırımları yapıyor, silahlar geliştiriyor. Kuzey Kore’nin kişi başına
geliri Güney Kore’nin otuzda biri düzeyinde: Halkı sefalet düzeyinde yaşıyor ama
uzaya füzeler atan başkanlarıyla gurur duyuyor.
Kızım sana söylüyorum kızım sen anla....
YanıtlaSilDeğerli yazınız için teşekkür ederim Sn. Hocam. Evvelce bir çok örneğini verdiğiniz bu konuya tekrar neden girdik diye okurken, beşinci paragrafta ışık yandı. Altıncı paragrafta, bu fikri ilk duyduğumda "buna para verecek kaç salak zengin işadamı çıkar ki?" diye düşündüğüm bir şeye (en fakir) ülke olarak katıldığımıza çok sinirlendim. Ne fark eder? buna harcanmasa daha fazla araba kiralanır, ne bileyim "protokol erkanı karşılamaya" harcanır vb. diyerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Yedinci paragrafı ve Kuzey, Güney Kore örneğini okuduğumda, bir ülkenin yönetim tarzının o ülkenin geleceğinde ne kadar etkili olabileceğini anlatan, bu güne kadar rastladığım en güzel yazıyı okuduğumu fark ettim. Bu arada maalesef elimde tutuğum şapkanın da bir kenarını yediğimi fark ettim.
Sil50 milyon dolarımız yok denilerek Tank Palet'in Katar'a satılmış olması geldi aklıma nedense...
SilTeşekkürler.
SilMahfi Hocam Kore örnekleriniz uymamış gibi. Uzaya gitmek ile Kuzey Korenin füzelerini eş tutmuşsunuz. Halbuki uzaya gitmek Güney Korenin eğitim ve teknoloji atılımıyla eşdeğerdir. Uzay askeri bir olay değil. Asker geçmişi olan astronotlar gidiyor ama bu olayı askeri bir iş yapmaz. Askeri pilotlar gidiyor çünkü uzay mekiği kullanmak veya uzay şartlarına dayanabilmek için yetkinlikleri olanlar onlar. Tabi ki uzayda elde edilen bilgiler askeriyede de kullanılıyor ama sivil hayatta da kullanılıyor. Sözün özü uzaya gitmek askeri bir iş değil. Havayollarında da uçakları eski askeri pilotlar uçuruyor çünkü uçuş tecrübeleri var o zaman buna askeri uçuş diyebilir miyiz?
SilUzaya gitmek ile füze alıp gereksizce tatbikatlarda kullanmak tabi ki aynı şeyler olamazlar, ancak Mahfi Hoca'nin söylediği şey sizin bahsettiğiniz şeyden çok farklı. Bizim uzay için yaptığımız herhangi bir yatırımımız yok. Sadece vergiler ile toplanan para havuzundaki paradan şirkete para verip astronot gönderdik. onun yerine bir fabrika yapılsaydı ve yeni petkimler, şişecamlar kurulsaydı milli gelire,işsizliğe, cari açığa faydası olurdu demek istiyor...
SilHocam diyor ki: Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değiyor mu?!
YanıtlaSilDamadın 4 şeritli yolundan TOGG'la gönderselerdi bu abimizi. Şimdiye kadar ay'a ulaşırdı...
YanıtlaSilYazınız için çok teşekkür ederim. gayet basit, aydınlatıcı bir yazı. Uygun konut kredisi ile ilgili bir tahmininiz var mı? bankalar uygun kredi vermediğinden konut satışları çok düştü. bu konudaki yorumlarınız nedir hocam?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilGerçek enflasyon çok yüksek olduğu için bankalar kredi vermeye çekiniyor. Enflasyon meselesi çözülmeden bu konularda rahatlama sağlanması zor görünüyor.
mahfi hocam yazılarınızı için içtenlikle teşekkür ediyorum uzaya şu aşamada gitmenin en büyük faydası seçimi bir kez daha kazanırmıyız algılarla milleti 21 yıl uyuttuk bir 21 yıl daha uyuta bilirmiyiz bu sefer zor çünkü halkın %80 i aç ve tencere boş emekli aç bu secim bana göre son secim olur inşallah sayıgılar hocam..
SilUzayda deneyler yapacak giden astronot. Bu deneyler ile elde edilecek veriler bu ülkeye katkı sağlayacak mı, bu deneyler sonucunda elde edilen katkı verdiğimiz 55 milyon dolara değecek mi? İnşallah sonuçlarını açıklarlar da paranın nereye heba edildiğini öğreniriz. Mükemmel bir yazı olmuş Hocam, teşekkürler.
YanıtlaSilNe deneyi yapacak acaba?
Sil😂😂 55 milyon dolara değer mi değmez mi deneyi?! 😂 deney yapacakmış da mış mış da !!!
SilBÜ den Dr Berat Haznedaroglu alg lerle ilgili “uzman” olarak adlandirilan bir deney seti teslim etti
SilBu konular yıllar önce planlanır ve devreye alınır bildiğiniz üzere
Ilk yakın yörünge uyuduğumuzu İngiltere’de yaptırıp 2003 yılında fırlatmıştık oradan elde edilen bilgiyle 2011 yılında kendi uyduumuzu fırlattık şu anda da devamı geliyor bu tarz bir işin yapıtaşları gibi düşünebilirsiniz
TÜBİTAK da çalışırken pek çok arge projesi yapardık ve ticarileşmedi sorgulardık ama sonrasında burada edilen kazanım ileriki dönemlerde özel sektörde faydaya dönüştü ben bu gözle bakıyorum
BÜ den Dr Berat Haznedaroglu alg lerle ilgili “uzman” olarak adlandirilan bir deney setini uzay'a giden bir diger astronot'a 5 milyon dolar karsiliginda yaptiramaz miydiniz ?
SilBir ek daha yercekimsiz ortam yeryüzünde de yaratilabilir
SilHocam ne deneyleri yapılacağını bilmeden mi yazdınız bu yazıyı?
SilSiz biliyorsanız bana da anlatır mısınız lütfen. Alper Gezeravcı uzayda başkasının yapamayacağı, sadece onun bilgisiyle yapılabilecek hangi deneyleri yapacak?
SilHocam yapılacak biyolojik, kimyasal vb. birçok deney var. Turistik bir gezi olsa sizle aynı düşünürdüm. Bunu başkasına yaptırmak diyorsanız diğer ülkeler, hatta Nasa bile bu tür sivil oluşumlardan hizmet alıyor astronotunu Musk’ın roketleriyle gönderiyor. Parasını vereyim benim araştırmamı da yapıver diyerek pozitif bilim yapılamaz. Ayrıca deneyler onun bilgisiyle yapılmayacak. Birçok üniversitemizin araştırmaları bunlar. Hepsini doldurup götüremiyoruz çünkü uzaya çıkmak uçağa binmek gibi bir şey değil. Belli ağır fiziksel, fizyolojik testlerden geçebilenler gidebiliyor. Eski bir F16 pilotunun zar zor geçebildiği testler bunlar. Dolayısıyla bilim adamını gönderemiyorsunuz. Kendi fikrinizi başkasına da yaptıramıyorsunuz çünkü diğer astronotlar da kendi araştırmalarını yapacak. Orası bir laboratuvar yıllardır ne deneyler yapılıyor. Hiçbir bilim adamı parasıyla birisine yaptırmak istemez yaptıramaz da çünkü bilim böyle işlemiyor.
Silİtibardan tasarruf olmaz hocam. Çerez kalır bunlar.
YanıtlaSilTasarruftan itibar olur.
SilVatan size minnattardir hocam. Yureginize saglik
SilVakti zamanında sudandan milyon dönüm arazi kiraladık tarım yapmak için sanki bizim ülkede boş ekilecek arazi kalmamış gibi ayrıca ekilip biçilmeyen o boş araziye
SilBu sözün doğrusu "Itibar tasarrufla olur" olmalıdır.
Sillüksten olmaz
SilHocam merhaba , bizde çoğu yapılan işler hamaset ve gösteriş göz boyama üzerine yapılmaktadır.Buda büyük israflara neden olmaktadır.Bilimden ne kadar uzaksan fayda o kadar azalıyor.
YanıtlaSilYani işin Türkçesi ''Ne kadar bilim , o kadar köfte.''
teşekkürler yazınız için kıymetli hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilElinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilMerkez Bankasına babasıyla gelen başkan hakkında ne düşünüyorsunuz?
YanıtlaSilHiçbir şey.
Silbiz bazen çocukları işe götürürdük, o da babasını gezmeye götürmüş.
Sil1754 deki yorumu yazdığımda, MB Başkanı bir iki saatliğine babasını makamına götürdü zannetmiştim. Haberi şimdi okudum. Kadına resmen MB'nı tapulu mülk olarak vermişler,
Silne yaparsan yap demişler.
hükümetten böyle bir tavır beklerdim. bu tip çürümeler düzeltilemezler. bunlar kendi namlarına para da basar.
işten atılan çalışan resmi müracat yapmış. türkiye'de bir çalışan böyle dilekçeler yazıp paylaşamaz. işten atılan kişinin de parti içinden bir torpili olduğu kesin ki, MB Başkanını sıkıştırmak istemişler. ortada adalet veya yargı filan da yok. bu iki grup kimler ise, onlar arasındaki güç dengesi kazananı belirler veya aralarında anlaşırlar. bu çalışan ise kendi grubunun hakim olduğu başka bir kurumda işe alınır, olay unutulur.
rezalet yahu.
Silsonra diyorlar ki millet niye tl tutmuyor.
olay dönüyor dolaşıyor hep dediğimize geliyor Sevgili Hocam,
Silne diyoruz?
- dünya liderimiz iyi çevresi kötü.
işte örnek. dünyanın bi tarafından banka CEO su diye getiriyorsun,
yaptığı işe bak?
dünya liderimiz ne yapsın?
Hocam bir şey düşünme gereğini bile düşünmüyor. Çok haklı..
SilSon 20 yıldaki yatırımlarla verimsizlik açısından Kuzey Koreyi geçmiş bulunuyoruz.Bizdeki tüm yatırımlar sadece birer kara delik.. Yazınız için sağolunuz..
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHocam harika bir yazı olmuş, ellerinize sağlık, maalesef bu türden alternatif maliyetleri hesaplayabilecek kalitedeki insan kaynağını kendi ellerimizle yurtdışına gönderiyoruz, kalanlar da sadece maliyet hesaplayabiliyor.
YanıtlaSilSağolun
SilHocam merhaba, uzaya astronot göndermekle uçağa binmeyi aynı kategoride görüyorsunuz. Ama bu benzetmeyi yapacak bilgiye nasıl sahip olduğunuz merak ediyorum. Uzayla ilgili çalışmanız veya uzman görüşünüz var mı?
SilO yüzden mıdır hocam Amerika uydularla dünyanın en ince noktasına kadar nokta kadar yerleri görüyorlar (iha ve sahaya ihtiyaç yok)bizdede olsa iyi değil mi. teknolojiyi yakalasak iyi değil mi?
SilHocam bu konuda "yapımında hiçbir katkımız olmayan, bize hiçbir katkısı olmayacak olan bir uzay gemisiyle gönderilen astronot" ile ilgili ve Türkiye uzay ajansının en azından şimdilik bu gibi çalışmalar başlatması gelecek nesil açısından devam ettirilmesi çalışılması ve geliştirilmesi gereken bir alan mesajı olarak değerlendirilip sosyal katki sağlamayacak mı ? Sizinde dediginiz gibi zarar edileceği bastan bilinen yatırımlar vardir ve devlet bunu yapar çünkü sosyal yararı vardır. Başlatılan basit veya kolay her çalışma hiçbir şey yapmamaktan iyidir zannımca
YanıtlaSilNasıl bir katkı bekliyorsunuz? Uçağa binen yolcu nasıl katkı yaparsa bu da onu yapar.
SilHocam burda daha çok ileriye yönelik bir moral yatırım var. Bir türk çocuğunun uzaya çıkması belki gelecek nesiller için bir ışık yaratabilir. imkansız gibi görülen bir şeyin olabileceği inancı o nesillere cesaret katar düşünüyorum. açıkçası başka konularda o kadar kötü niyetli ve ranta dayalı bir sermaye akışı var ki bu konuyu onlara nispeten yararlı görenlerdenim. saygılar.
Silİktidarın fayda-maliyet analizi: Seçim kazandırıyorsa faydalıdır, kaybettiriyorsa zararlıdır. Kamu ihaleleri yandaş iş insanlarına veriliyorsa maliyeti düşüktür, muhalif iş insanlarına veriliyorsa maliyeti yüksektir.
YanıtlaSilhocam emeklilerden esirgenen para ile gereksiz harcamalarla kaybolan para nın karşılaştırılmasını yapmak mümkünmü?
YanıtlaSilMümkün.
SilÇok basit bir taktik, yaratılan algı alıcı buluyorsa o zaman ben de algıya oynarım. Bana belki kızacaksınız ama bu sadece Türkiye de değil Dünya'da karşılık buluyor gibi. Hatta bir beyaz yakalı olarak çalıştığım şirketlerde en çok bundan şikayetçiyim yani şirketler bile algıyla yönetiliyor. At harcamayı yatırıma, o seneyi karlı kapat :) Diğer yandan Amerikan rüyası var da Türk rüyası neden olmasın :) Herşey hayal ederek başlar :) gibi bir dünya beylik lafla da savunabilirim bu yaptığımı. Geçen sene Romanya'ya gittim, bence harika şehir, komunizmden kalmış geniş yollar, zarar görmemiş tarihi yapılar vs vs. Romanyalı dostlar dediki yönetim yeni hiçbir şey yapmıyor, yeni inşaatlar vs. Pişman olmayın sonra diye iç geçirmiştim. Sanırım algı, motivasyon adı her neyse onunla, ölçerek, planlayarak yönetmenin bir dengesi bulunmalı ne dersiniz. Ya da salt ölçerek, planlayarak giden çok iyi bir örnek göstermek lazım, yoksa kardeşlerimiz lafla ya da yazıyla anlamıyor.
YanıtlaSilBizimkiler nasılsa fırsat maliyetini yükleyecek koyunları çok rahat buldukları için kimin umurunda fayda-maliyet analizi. Bizde harcama- oy analizi var :))
YanıtlaSilHocam.Ekonomiyle birlikte, toplumsal bakışımızı da değindiğiniz güzel bir yazı olmuş. Teşekkürler. Hocam, Güney Kore ile Kuzey Kore arasında yaptığınız mukayeseyi, Güney Kore ve ülkemiz içinde yaparsak nasıl veriler elde ederiz? Güney Kore ve ülkemizin bir dönem aynı ekonomik verilere sahip olduğunu okumuştum. Şimdi, bu makas Güney Kore lehine fazlasıyla açılmış durumda. Biz neyi başaramadık? Saygılar.
YanıtlaSilBilimden ayrılmamayı başaramadık.
SilBu millet, bu ülke insanları hiç bir zaman, Atatürk'ten bu yana saçma sapan şekilde harcadığımız onca güzelim yılların maliyetinin altından kalkamayacak... Kalkamaz... Bunun geri dönüşü yok... Bir düşünün... Şimdi nerelerdeyiz ve tüm o yılları akıl, mantık, bilgi birikimi, onur ve sağduyu ile - işin kolayına kaçarak, sürekli tribünlere oynayarak değil- ülke yararına değerlendirebilseydik nerelerde olurduk?... Bana, yitip giden bunca zamanın maliyetini çıkarabilecek bir babayiğit var mı aranızda?... "Ülke yararı" burada anahtar kelimelerdir... Ülke yararı diye yola çıkarak, sürekli kendi yararlarına bu toplumun tüm kaynaklarını acımasızca sömüren, sorumsuzca heba edenler bu çok ağır ve hesaplanması olanaksız olan maliyetin sorumlusudurlar ama bu sorumluluk öyle bir sorumluluktur ki, asla hesabı verilmez... Kimse de bana masal anlatmasın... İçim yanıyor ve hep yanacak... İçin için hep yanacak...
YanıtlaSilmalum kişi başlar meydanlarda "biiiz uzaya astronot gönderdik. daha önce giden var mıydı? eeyyy cehaabee, sen boş boş bakarken bu kardeşiniz uzaya türk insanını gönderdi. neredeeen nereyee?"
YanıtlaSilHocam, 100 milyon yatırımın 6 yıl sonra 25 milyon kar getirmesi olayını biraz daha açar mısınız? 6*25= 150 milyon TL kar eder, 100 milyon yatırımı aşar dolayısı ile 4.yıl sonunda kara dönüşür diye basit bir hesap yaptım ama yanlışsam özür dilerim.
YanıtlaSilİlk 2 yıl yatırım aşaması olduğu için üretim ve kâr olmaz son 4 yılda üretim ve kâr olur.
SilHocam bazı kişiler şuan yaşadığımız ekonomik havanın yalancı bahar olduğunu ve ekonomik krizin derinleşeceğini söylüyorlar. Eğerki ekonomi yönetimi böyle devam ederse gelecek için tahminleriniz nelerdir?
YanıtlaSilDaha kötü olacak.
SilMahfi bey bunun bir süreç olduğunu düşünüyorum. Biz geçen sene kutuplara gittik, aynı şekilde afrikadan toprak aldık, bu sene uzay macerası başladı. Anladim kadarıyla uzay ve kutuplar dünya ülkelerinin ortak malı herkes kendi bütçesine göre yatırım yapıyor. Yine devletler kendi bütçesine göre toprak alıyor. Uzay misyonunu tamamlamamız gerekiyordu. Bugün elektrikli arabalarla ilgili uzun vadede cevreye zarar veren yatırım oldugunu okudum ne kadar doğru.
YanıtlaSilEvet, haklısınız, bu elektrikli araba işine çok hızlı girdi dünya bakalım sonu neye varacak?
SilEV satışları aşırı hızlandı, ben de bir tane aldım. uzun süredir kullanıyorum, araç bakım ve operasyon maliyeti çok düşük diğerlerine göre kıyasladığımda. ayrıca teknoloji olarak da diğer araçlardan bıktığım özelliklere sahibim. kışın araç istediğim saatte ısınıyor, yardımcı sürüş özellikleri, uzaktan açma kapama vs gibi.
Silkendi yatırımlarım da oldu ki, hem kullanıcı hem de sektör içinden bilgi ve tecrübeleri alıyorum.
fakat başka bir şey de oluyor dünyada. biliyorsunuz ki otomotiv, ölçek ekonomisinin önemli olduğu bir alan. yüzde bir iki lik pay oynamaları bile, ICE araç yapan otomotiv şirketleri üzerinde aşırı finansal stres yaratıyor. çevremde ev araç arttıkça, benzin istasyon sayıları da azalıyor. otoparklarına ev şarj istasyonu kuran tesisler, rakiplerine göre yüksek cirolu müşterileri toplumaya başladılar.
bu ekonomik kayma arasında, eski otomotiv şirketlerinin ise politik ve sosyal alanda aşırı nüfuzlu yatırımları var ve kamu dahil finans kesimine borçları da var. çalıştığım bankanın yüksek meblağlı otomotiv şirket kredisi taleplerini kestiği de ara ara basında da yer aldı.
bu ortamda, klasik oto üreticileri basında önceden aşırı uçta kalmış yazar ve içerikleri pazarı ikna etmek için kullanmaları doğaldır. bahsettiğiniz çevreyi kirleten üretim süreci gibi yazılar da bunun yansıması.
her türlü araç üretimi çevreyi kirletir. bir de aracın operasyon sürecindeki çevre kirliliği, hurda imha sürecindeki çevre kirliliği vardır. EV segmenti toplam ürün ömrü içinde çevreye daha duyarlı.
biz, eski oto üreticilerinin stresini her gün hissediyoruz. siz farkına varmayabilirsiniz, yatırımcı toplantılarındaki konular, aktivist yatırımcıların hisse shortlamaları veya yönetime adam sokma gayretleri, firmaların EV üretim için teknoloji firması satın alma çabası, batarya firması hissesi satın alma çabası, tüm bunlar için büyük krediye duydukları ihtiyaç, mevcut üretim süreçlerinin tedarikçilere bağlı olması ve tedarikçilerin yazılım konusundaki eksiklikleri, çin de üretim yapan otomotiv üreticilerine çin komünist partisinin getirdiği kısıtlar ve kalitesiz tedarikçilere kaliteli diye bildiğiniz oto markalarını mahkum ettirmesi firmaların bunlar konusundaki çaresizliği, çin tarafının yeni üretim teknolojilerini bunlarla paylaşmaması, çinli üreticilere de pazar kaybetmeleri, çin komünist partisinin çinli kaliteli oto tedarikçilerini çinli markalar ile çalışmaya zorlaması yabancı markaların kaliteli tedarikçi ile çalışamama sorunları, batarya ve kritik EV üretim imkanlarının az sayıda tedarikçide olması, bu kaynakların yıllar önce günümüz büyük EV üreticilerince alınmış olması yenilerinin yapılmasının zorlukları.
bunlar iki dk içinde aklıma gelenler ve daha sayamayacaklarım var. 10 milyon araç üreten klasik üreticinin bilançolarına bakınca kazanç yaptığı bi 400-500binlik üretim var, o küçük pazar payı bile gidince 20 yıllık borçlarını döndüremez hale gelebiliyorlar.
yapacak bir şey yok, her koyun kendi bacağından asılır.
2agHCBC6!EwLP4jDqP
Türkiye için yazayım şuan için altyapı yetersiz: şarj istasyonları, bakım, onarım, kazaya müdahale....dünya acısından eski telefonları 10 yıl kullanıyorduk akıllı telefonların 2 yılda bataryası ölüyor, hafızası yetmiyor. Elektrikli arabayı da böyle düşünün okuduğum yazı bunun uzerineydi
SilSayın Eğilmez, bizlere öğretilen şeyler ; Şükretmek, bu dünya da çile çekmek, hep Allah ın imtihanı karşısında hazır olmak dır. Fayda Maliyet Analizi yapmak, ne öbür Dünya için faydalı, ne gelecek seçimleri kazanmak için faydalı, ne geride neler yapıldı, gösterecekleri, övünecekleri, eserler için faydalıdır. Geri kalmış Halk kitleleri için önemli olan, Din, Hamaset, Çile çekilmesidir. Refah, Güvenlik, Huzur, Ailenin geleceği, Çocukların, Torunların, beklentileri değildir. Konuşmak, soru sormak, yapılan hataları ortaya koymak günah sayılan hususlardır. Saygılarımla.
YanıtlaSilEvet, siz dalga geçiyorsunuz ama ne yazık ki bunlar doğru. Ve Bulgaristan ve Romanya bile bizi geçerken biz o nedenle nal topluyoruz.
SilBulgaristanda asgari ucrete %20 zam yapildi. Enflasyon oranini %4.7 oldugunu bilirsek %15.3luk bir reel getiri soz konusu. Refah boyle arttitirilir.
SilSayın Eğilmez,
SilRiskli veya başta zarar eder görünen yatırımlara iki tane örnek vermek isterim ki, insanların az gelişmiş devletlerin nasıl gelişmiş devlet olabildiklerini görebilsinler ve anlasınlar.
Bunlardan ilki Güney Kore'nin demir-çelik devi Posco'dur. Güney Kore Posco'ya kadar sanayisi balıkçılık gibi oldukça ilkel sektörlere dayanmaktaydı. Ki zaten Güney Kore toplumu da o dönem oldukça fakirdi. Nitekim 1960'ların sonunda Güney Kore az gelişmişliğini yenmeye karar verdi ve ağır sanayi atılımlarına yönelmek istedi. Bunun için de Demir-Çelik sektörüne yatırım yapılması öngörüldü. Güney Kore, gerekli finansmanı ve sermayeyi bulabilmek için Dünya Bankası'nın kapısını çaldı ve Dünya Bankası "siz hammaddeyi Avustralya'dan getirteceksiniz, o sebeple bunun maliyeti faydasından çoktur" diyerek kredi istemini reddetti. Güney Kore pes etmedi ve Japonya'nın kapısını çaldı ve gerekli krediyi buldu ve Posco kuruldu. Dünya Bankası'nın öngörülerinin aksine Posco, 10-15 yıl gibi kısa bir süre içerisinde dünya devi haline geldi. 30 yıl boyunca devletin işlettiği ve koruduğu Posco "infant industries" yani bebek endüstrisi dönemini aşınca 2000 yılında özelleştirildi. Bugün Posco, Demir-Çelik Sanayisinde dünyada ilk 5'tedir.
Bir diğer örnek ise Nokia'dır. Kısa kesmek amacıyla, Nokia ilkin bir tekerlek ve lastik tedarikçisidir. Daha sonrasında kablo ve telekomünikasyon teknolojilerine yatırım yapmaya başlamıştır. Nitekim Nokia telefon departmanını kurduktan sonraki ilk 16 yıl boyunca zarar etmiştir. Kapatmak yerine şirketin diğer departmanlarındaki gelirlerini bu zarar eden bölüme aktarmışlar ve yatırım yapmaya devam etmişlerdir. Nokia özellikle 1995-2010 arası dünya cep telefonu pazarının %90'ını kontrol etmişse, işte bu üretim istemine, az gelişmişlikten kurtulma istemine bağlıdır.
Türkiye ne yapmıştır? Thornburg, Hills, Baker, Oliver Heyeti vb. raporları ile ağır sanayiye yatırım yapması engellenmiş ve bilinçli şekilde yanlış yönlendirilmiştir. Thornburg Raporu'nda geçen Karabük Demir Çelik Fabrikası hakkındaki değerlendirmeler, çok hazindir. Güney Kore raporları hiçe sayarken, Türkiye raporlara uymaya gayret göstermiştir. Sonuç itibariyle neden bir Posco çıkartamadığımızın resmidir.
Saygılar.
Teşekkürler paylaşım için.
Sil🤫
YanıtlaSil2023 te aya gidecektik, nasip olmadı, bari bastıralım 55 mio doları da uzayda bi tur atalım, havamız olsun diye düşündüler demek ki.. Sırf literatüre "Türk astrnot" tabirini sokmak için yapılmış bir "dostlar alışverişte görsün" şovmenliği. Yiyecek ekmeğin yok borç parayla boğaz turu atsan ne olur atmasan ne olur..
YanıtlaSilİstanbul'a kanal yapacaklardı. Bir türlü fayda maliyet analizini bitiremediler galiba. Arsa kapatanların sabrı kalmadı.
YanıtlaSilPara bulamadılar sanırım.
Silson yaşanan gelişmelerden sebebiyle ülkelerin faiz artırımları boşuna olmuş olabilir mi?(filistin,yemen ve hürmüz boğazın da olan gelişmeler).
YanıtlaSilTek başına faiz artırımıyla çözülecek noktayı geçeli neredeyse 2 yıl oluyor.
SilEskiden "Bülbül ötüşlü kuşları koruma derneği" gibi saçma oluşumlar vardı, resmiyette adı dernekti ama gerçek hayatta kaçak kumarhane idi, derneğe gelen kişiler arkadaki gizli odalarda kumar oynardı.
YanıtlaSilBana bu olay danışıklı dövüş gibi geliyor, alakasız bir projeye bu kadar para akıtmak akıl kârı değil.
Uzay aracının sahipleri, seçimde oy verecek tarikatları belki gizliden besliyordur kim bilir?
Bu kadar da olmaz denilen herşey oldu ne yazık ki ...
Sarih anlatımınız için çok teşekkürler öncelikle, şöyle de sorsak olur mu acaba Hocam: Fayda kime Maliyet kime?
YanıtlaSilFaydanın topluma ve ülkeye olmadığı kesin ama maliyet topluma.
SilHocam bir kamu kurumunda çalışıyorum ingilizcemi çok iyi seviyeye getirmek istiyorum sizce kursa gitmeli miyim
YanıtlaSilEvet iyi bir kursun çok yararı olur.
SilOdtunun online canli sinif kurslari var. Hafta sonu aksam. Onlara katilabilirsin. Hem genel ingilizce hem sinavlara hazirlik olarak
SilMahfi Bey, konuyla bağlantısız olarak size sormak istediğim bir husus var. TCMB'nin her Perşembe yayımladığı "uluslararası rezervler ve likidite tablosu" nda (aşağıda linkini bıraktım) hesaplanan net rezervlerle ekonomi web sitelerinde açıklanan rakamlar farklılık gösteriyor. Bu , üzerinde mutabık kalınmış bir net rezerv hesaplaması olmamasından mı kaynaklanıyor?
YanıtlaSilNormalde ,aşağıdaki tabloda ,brüt rezervlerden (I.-A.), döviz kredileri (II.-1.)+swaplar(II.-2.) ve zorunlu karşılıkları(III.-1.) çıkardığımızda swap harici net rezerve ulaşmamız gerekmiyor mu?
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/cc755e33-b5c0-4632-bfe4-2434d35da011/RT20240112TR.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-cc755e33-b5c0-4632-bfe4-2434d35da011-oQslt5p
II.3 diğeri de çıkarmak gerekiyor ama yine de sonuç mesela Bloomberg HT nin hesabıyla tutmuyor.
SilTCMB Resmi Rezervler 29.12.2023 12.01.2024 Kaynak
SilBrüt Rezervler 141,0 139,8 TCMB Para Banka İstatistikleri
Altın 48,2 47,8
Döviz 92,8 92,0
Net Rezervler 35,0 29,5 TCMB / EVDS/ Stand By Bilanço / Net Rezervler
Swaplar -72,5 -68,8 TCMB / Ödemeler Dengesi / UA Rezervler
Swap Hariç Net Rezervler -37,5 -39,3
Mahfi Bey , çok teşekkür ederim. Bir konuyu daha aydınlattınız. İlgili alanda TL yayınlanıyor, sanırım bir önceki gün TCMB kapanış kurundan USD karşılığını yazıyor siteler. Çok ilginç , net rezerv bilgisi kamuoyundan itinayla saklanmış gibi.
SilToplum olarak siyasete bu kadar yakın olmamız maalesef politikacılar için bulunmaz fırsat. Kutuplaşan taraf olan toplumda kimse ne eğitimi ne teknolojiyi düşünür . Herkesin öncelikli kaygısı çatışma içindeki bir ortamda , bir taraf seçip güvenliğini sağlamak . Oysaki gelişmiş ülkelerde kimse belediye başkanın adını dahi bilmez. ilkokula başlamamış çocuklarının siyaset ile ilgili kelimeleri kullanmasına tanık olmazsınız. Çocuklar çocuk gibi yaşarlar . Halk siyasetle ilgilenmez ama işlerin de yolunda gidip gitmediğini bilir . Bir düzen, devlet yönetimine güven, sisteme inanma vardır. Bizler toplum olarak siyasetten uzaklaşmalıyız . Ama yapamayız . Devletin yönetim şekline güvenmediğimiz gibi güvenebileceğimiz insanları seçmekte de başarılı değiliz . Galiba herkes kendisine en çok benzeyeni tercih ediyoruz. Aslında politik tercihlerimiz dahi bizim kişiliğimiz . Örneğin bugün ülkede adalet olmadığını söylüyorsak hayatlarımızda adaletsiz olduğumuz için . Maalesef ülke olarak uzaya çıkabilecek teknolojiyle ilgilenmiyoruz onun yerine uzayı fethetmekle meşgulüz. Fetih daha önemli . Çünkü bu ülkenin vatandaşlarının banka şifrelerinde dahi 1453 vardır. Vazgeçemeyiz bu fethetme duygusundan , biz orta asyadan gelmiş dünyayı fethetmiş bir milletiz . Uzayı da fetih edeceğiz. Halkımız için önemli olan bu . Belki uzayı fethederiz de yağmalayacak bişeyler buluruz .
YanıtlaSilBilboardlara reklam için asılan kağıtların ve onları oraya asmak için ödenen paranın bir manası yoksa bununda yoktur diye düşünüyorum..... eğer o reklamlar işe yarıyor ve ürünün diğer ürünler arasından tüketicide bide böyle bir şey varmış algısını insana hatırlatıyorsa ... o kağıtı bilboarda asmak için ödenen para doğru bir paradır gibi geliyor bana.
YanıtlaSilVatan caddesi yapılırken, "neden bu kadar geniş yapıyorsunuz buraya uçak mı inecek" demeye benzedi. Bazı yatırımlar kısa vadeli kâr için yapılmaz, uzun vadeli bakmak lazım. Biraz ideolojik bir yazı olmuş.
YanıtlaSilBaşkasının aracıyla uzaya astronot yollamak yatırım değildir.
SilBomboş bir yazıydı, teşekkür ederim.
YanıtlaSilEstağfurullah, gün gelir bu yazının anlamını görürsünüz.
SilHocam, bloğunuzdaki çok yazıyı ve onbinlerce yorumu okudum.
SilZeynep, son on yıldaki okuduğum en boş yorumu yazmış.
Zeynep, yazı boş değil de, boş yazı bile olsa yazmak bir maharettir de,
Silboş yorum yazmak nedir? yorum bu adı üstünde, yorum bekler. bir insan yorumunda
niye kendisinin boşluğunu dünyaya haykırır ki?
hocam, bazen de çok boş yorumcular denk geliyor.
SilHocam ülke olarak en büyük derdimiz enflasyon bununda başlıca nedeni cari açık. Cari açığın büyüten başlıca nedende enerji ihtiyacımız. Burada problemin çözümü zor olsada net gözüküyor. Neden saçma sapan yatırımlar yerine enerji verimliliğini arttıracak, yenilenebilir enerji kullanımını teşvik edecek veya zorlayacak adımlar atılmıyor. Bu geziye harcanan para ile uygun kamu kurumlarına güneş paneli kurulumları yapılsa daha iyi olmazmıydı. Önceden herşeyi devletten beklemeyin denirdi şimdi vatandaşın herşeyi milletten beklemeyin diyesi geliyor.
YanıtlaSilKıymetli Mahfi Bey,
YanıtlaSilYazılarınızı genelde takip ederim. "Bu kadar güzel anlatılmazdı" dediğim de olur, "bir düşünmek lazım" dediğim de , hiç katılmadığım da. Ancak her halükarda, mesleki geçmişinize rağmen olağanüstü mütevazılığınız takdire şayan. Size uzun, sağlıklı ve üretken nice yıllar diliyorum.
Bu kişiğinize güvenerek ifade etmek isterim ki, bu sefer de görüşlerinize katılamıyorum. Uzaya bir Türk vatandaşını göndermenin esas faydası, bu konuda tecrübe sahibi personele sahip olmaktan daha öte, ülkeler için bu tür durumların gurur ve mutluluk kaynağı olması ve daha da önemlisi, çocuk yaşta insanların hayallerini şekillendirmek. İstenir ki, çocuklar büyüyünce astronot olmayı veya roket yapmayı istesin. Yani harcanan masraf, esas olarak insan sermayesi yatırımı olarak düşünülebilir.
Güney Kore/Kuzey Kore karşılaştırmanız da, verdiğiniz örnek özelinde pek isabetli değil aslında. Evet, Güney Kore bir kıtadan ötekine gidecek füzeler yapmaz (çünkü buna ihtiyaç duyacağı bir hasmı yok) ama Kuzey Kore'den çok daha ileri bir askeri endüstriye sahip ve şimdilerde dünyanın sayılı silah ihracatçılarından biri.
Naçizane görüşüm, bizdeki esas sıkıntı; dış politika, güvenlik meseleleri, savunma sanayi, enerji keşifleri gibi siyaset üstü kalması gereken konuların, bilhassa da seçimler yaklaştığında günlük siyasetin parçası haline gelmesi.
Saygılarımla
Paylaşımınız için teşekkür ederim.
SilAma keşke bu arkadaşı uzaya göndermek için 55 milyon dolar harcayacağımıza 50 arkadaşımızı uzay fiziği öğrenmek için dünyanın önde gelen üniversitelerine yollasaydık.
Bence ayrıca cumhuriyetin 100 yılına ithafen 100 tane seçilecek kişi dünyanın en seçkin üniversitelerinde uzay fiziği,füze teknolojisi alanında eğitim aldıralım. Ve Daha sonrasında arasından seçilen kişileri daha ileri düzeyde uygulamalı eğitim ve çalışmalar yapmasının önünü açalım
SilGeleceğimizi daha kötü günler bekliyor.
YanıtlaSilesnafı yalancı, imamı yalancı, memuru yalancı, öğrencisi yalancı, özetle halkın yüzde 99 u yalancı olan ülkede yaşayabilmeği nasıl başarıyoruz? okullara tez konusu olur ama onlarda yalan yanlış yazar. 100 sene sonra bu mesajımı okuyan kardeşim. biz beceremedik siz dürüst olun.
YanıtlaSilSağol hocam eline yüreğine sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silİyiki varsiniz hocam .Saygılar ,sevgiler
YanıtlaSilSağ olun.
SilEmeklisine sefalet ücreti veren, depremzedeleri hala konteynerlarda yaşayan insanları hala elektriksiz, susuz haldeyken uzaya gitmek fayda maliyet açısından işte ancak böyle güzel anlatılabilir di. Kalemine, yüreğine sağlık.. Büyük Deha Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dediği gibi İSTİKBAL GÖKLERDEDİR! ancak halkı mutlu ve müreffehse... Saygılarımla,
YanıtlaSildeprem bölgelerindeki konteynırlarda yaşayanlar belediye seçimlerinde reisin adamlarına oy vercek.
Silhttps://m.facebook.com/story.php?story_fbid=pfbid0Nw9o1Fz8wxnte5KpNfgq4Q8ZHZstB9RrK7qHbHdJ31p5mQi5jtshR5nCuvhKyB3kl&id=1592994903&mibextid=Nif5oz
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilTürkiye de 1 milyona yakın Kavşakta sinyalizasyon vardır.
YanıtlaSil880 bine yakın Şehir içi ve Şehirlerarası YOĞUN trafik olan Kavşak vardır.
Bu KAVŞAKLARIN 3 BOYUTLU hale gelmesi için Yapılacak YATIRIM
Yaklaşık 500 milyar dolardır.
Bu Kavşaklarda Zaman amortisman , yakıt v.s v.s 28 kriter baz alındığında
YILLIK 55 milyar dolar kaybımız vardır.
İsrafı önleme yatırımı
( İslam ekonomisinin en temel ANAYASASIDIR )
İSRAF KIRMIZI ÇİZGİSİ OLAN birey ve toplumlarda MÜMKÜNDÜR.
İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ
KAPİTALİZM VE ŞEYTANİ FELSEFEDİR
TASARRUFTAN İTİBAR OLUR .
( TASARRUF BEREKETTİR , Zillete düşürmez. )
İSLAM VE İSLAM EKONOMİSİNİN ANAYASASIDIR.
Trafik lambalarına 100 dolarlık sensör koymayıp ,
( Tüm Türkiye sadece ıssıx 12 milyon dolar eder. )
Issız 120 bine yakın kavşakta milyonlarca ARAÇ SAHİBİNİN ÖKÜZÜN TRENE BAKTIĞI gibi ;
Geçmeyen yaya ve olmayan araç a BAKARAK , KIRMIZI IŞIKTA BEKLEMESİ,
milyonlarca ARAÇ SAHİBİNİN TEPKİSİZ kalması ile ,
YERDE
Teknolojiyi , bilimi kullanmayarak ,
Milyarlarca Dolar kaynak İSRAFINA ;
Çözüm
ÜRETMEDEN,
UZAY DA KAYNAK ARAMA
FELSEFESİNİ TARTIŞANLARIN
SOSYOLOJİK PSİKOLOJİK ZEKASAL ne gibi bir KARŞILIĞININ olduğunun araştırılması gerekir.
Kanaatindeyim.
DR. OSMAN EKMEKÇİ
Dr. Osman Ekmekçi.
Çok doğru tespitler. Paylaştığınız için sağ olun.
SilBence Türkiye'de uzay bilinci oluşması için gerekli bir adımdı .Her ne kadar birilerine reklam da olsa ülkenin uzay vizyonu açısından ilk adım atılmış oldu şayet ülkeden birinin uzaya çıkmış olması bile insanlarda özellikle de gelecek nesillere tarifi imkansız bir armağan oldu en azından artık onların da bir uzay hayali olucak .Bununla birlikte uzay ekonomisine kısmen girmiş olucaz sadece dünkü yayın gelirleri bile bence iyiye işaret ve açıkçası ülkedeki o kadar israftan sonra bence buna laf edilmemeli gereksiz araba maliyetleri gereksiz heykel konser maliyetleri gereksiz cami ve üniversite maliyetleri düşünüldüğünde en son eleştireceğimiz şey bu uzay programı.
YanıtlaSil40 yıl önce çocukken tübitak dergilerinden ve okul öğretmenlerimizden uzay bilincimiz oluşmuştu. yazdığınız gibi reklam, ama bence vizyon filan yok. bazı üniversitelerin uzay bilimleri bölümleri var. uzay bilinci oluşturmak isteyen, çocuk ve vatandaşların oralara erişimini sağlar, müzelerde, halka açık yerlerde uzay çalışmalarının görünmesi için bölüm oluşturur. düzenli tv programları yapar, uzay bilimciler ile halkı buluşturur.
Silsizin yaptığınız yorum, hükümetin yaptıklarını meşru kılmak için zemin hazırlamak, basit bir propaganda türü. bu uzay programı da eleştirilmesini istediğiniz israfın parçası. haklısınız, ülkede öyle eğitim yoksunu var ki, kendinizi de onlara haklı çıkarttırabilirsiniz.
iktidarın 11 milyon üyesi var demekki bu bozuk düzeni bu üyeler istiyor seçimlerde 51% oy alıyorlar demekki bu bozuk düzenden nemalan 51% seçmen var fakat bu şekilde hatalı yönetime devam etdikleri takdirde zamanla fakir seçmen sayısı artacak ve seçilemeyecekler o zamanda kapitalizm içinden sosyalizm e geçilerek sürünen halk normal yaşama dönecek veya kaos oluşacak.
YanıtlaSiltürkiye, tipik bi doğu avrupa devlet yapısı.
Sildevlet gidince tüm kaynaklar da gider.
devleti akp almıştır.
devletle beraber, insanları da alır.
insanlara iş lazım, iş için referans ve parti üyeliği lazım.
11 milyon, parti üyesi yerine, yetenekleri ile iş bulamayan,
yeteneği olsa bile küçük ekonomiden dolayı faydalanamayan,
ya da onun bunun sırtından geçinmek isteyenlerin sayısı,
akp üyeliği bir yere, onların tabiri ile kapağı atmanın bir adımı.
devleti alan bu 11 milyonu da alır.
aynen dediğiniz gibi bu 11 milyon bu düzeni isteyen ve sürdürenler.
bunlardan ne sosyalizm olur, ne kapitalizm, öyle yaşar giderler.
öyle de bir devlet olarak kenarda durur bu ülke.
bunlar kaos da yapamaz, öyle otururlar.
2024 yılında 10000 TL onbin TL emekli maaşı alan 65 yaş üstü emekli evi yoksa ve bir eşi varsa nasıl yaşayabilir siz bunun hakkında konuşun gerisini boşverin uzaya değil cehennenim dibine kadar yolları var.
YanıtlaSilŞaka yapıyorsunuz sanırım
Sil10000 tl ile evi olan ve tek başına yaşayan biri dahi geçinemez.
en önemli bilim insanın sağlıklı yaşam şartlarında sağlıklı işi ve barınağı ile doğal hayatını sürdürebilmesinin en iyi yollarını bulma bilimidir ki insanlık ve ülkemiz şu anda tam aksi istikametde hızla gitmektedir.
YanıtlaSilemekliye yil ortasinda zam geir mi
YanıtlaSilbu özel uzay yolculuğunda bu 3. turmuş. bir önceki turda da parayı kendileri ödeyip amerikalı bir emlakçı ve Kanadalı bir iş adamı seyaehat emiş. (bizimkilerin tabiriyle uzayda bilimsel araştırma yapmış onlar da.) bir de petrol zengini bir iki arap gitmiş bastırıp parayı. devlet bütçesinden parası ödenerek giden ilk uzay turisti bizimki galiba.
YanıtlaSilbizde çok zorunlu olmayan tüm kamu yatırımları (maliyet/ getiri analizi falan hak getire) en baştan itibaren zaten başka amaçlarla yapılır. Oy hesabı da yapılır tabii, eser yarattık, çılgın proje vs. diyerek Esas olarak da eş dost müteahhitleri halkın sırtından zengin etmek için; tabii onlara siyasiler de ortaktır zaten.
YanıtlaSilMaalesef öyle ama bilimin buna alet edilmesi gerçekten çok üzücü.
SilHocam öncelikle bizlere yeni görüşler ve farklı açılardan bakma fırsatı sunduğunuz için size çok teşekkür ederim. Yazınızın sonunda değinmiş olduğunuz 55 Milyon dolarlık bu harcamanın Ülkeye herhangi bir fayda sağlamamasıyla birlikte sadece ve sadece seçime yatırım olarak yapılmış bir harcama olduğu da açık ve net bellidir. Bununla birlikte abartılarak reklamları yapılan olayda başörtülü bir anne seçilip eskiden baş örtülüler oraya giremiyor buraya giremiyordu şimdi başörtülülerin çocukları uzaya çıkıyor diye bir kesimi etkileri altına aldıkları açıktır. Benim merak ettiğim ise hocam bu fayda maliyet analizini halkımız siyasi partiler üzerinde ne zaman yapabilecek. Bir tarafta islamiyeti ve dini kendine oyuncak etmiş halkı uyutan x partisi, diğer yanda ise muhalif gözüken ancak karşı tarafın ekmeğine yağ sürmekten başka birşey yapmayan y partisi. İki tarafından var oluşundan memnun olan hiç kimse yok aslında ama halk kendi hakkından çok partileri ve yöneticilerini savunuyorlar. Bu siyasi ayaklar uğruna birbirine düşman olup savaşıyorlar. Siyasi açıdan işleyiş mükemmel ancak halk ne zaman bu analizi yapıp da ne için kime düşmanlık güdüyorum diyebilecek. A ya da B partisi bana ne fayda sağlıyor. Faydasının dışında ise ne zararları var diye ne zaman ölçüp biçebilecek merak ediyorum.
YanıtlaSilHocam çok haklısınız ama böyle gereksiz gösterilerle gururlanan öyle çok aç,işsiz insan varki bu ülkede.Ben 25 yıl havacılık sanayiinde çalıştım,ama köyden çıkmamış insanlar benden daha çok bu işi bildiğini sanıyor.ülkeyi yönetenlerde bu gösterileri kullanıyor.Allah akıl,izan versin.
YanıtlaSilOnlara diyecek hiçbir şey yok, bilmiyor ama bir şeylere inanıyor ve bu işi savunuyor. Asıl facia okumuş yazmış insanların bu işi savunması.
SilEge Cansen bu tür yatırımlar için, "beyaz fil" tabirini kullanıyor. Alternatif maliyeti Kibar Feyzo filminde Adile Naşit çok güzel özetledi: "o paraya öküz alırız"
YanıtlaSilHer şeye Muhalif Olmak
YanıtlaSilÖncelikle Mahfi Hocaya saygım sonsuz ama bu yazısına kesinlikle katılmıyorum. Evet para vererek uzaya çıktık ama bir yerden başlamamız gerekiyor. Bunu bir başlangıç olarak düşünüp ilerisini düşünmemiz lazım. Diyoruz ki bizim yüksek teknoloji üretmemiz lazım ama uzay deneylerine muhalif oluyoruz. Hocam fayda analizi bence yanlış yaptınız.
Elon Musk'ın 55 milyon dolara uzaya turist gönderme programına katılarak böyle bir işe başlayacağımıza inanıyorsanız diyeceğim bir şey yok.
SilSuudi arapların hersene yaptığı turistlik uzay gezilerinden böyle çıkarımlara varmak gülünç ötesi saçma.
SilUzay yolculuğu ancak seçim propaganda malzemesi olur; bizler meydanlarda bunu dinler; bununla yetinir; boş cüzdanlarimiza, aç karnımiza rağmen gene enayice oy veririz.
YanıtlaSilSürekli örnek gösterilen Güney Kore'de nedense korkunç bir demografik kriz yaşanıyor. Kadın başına düşen çocuk sayısı yalnızca 0,69. 1-2 kuşak içerisinde nüfuslarının yarılanacağı hesaplanıyor, Kuzey Kore'ninse nüfusu artmaya devam ediyor. Güney Kore'nin şimdiki başarısı yadsınamaz ama bu başarı çok uzun süreli olmayacak gibi.
YanıtlaSilBüyüklerimiz 14 günlük seyahat esnasında 13 (onüç) adet deneysel etkinlik yapılacağını söylediler. İçeriklerini bilmiyoruz bu deneylerin. Bu sürede, bu sayıda bu deneyler yapılabilir mi onu da bilmiyoruz.Biz bir şey bilmiyoruz galiba.Bu deneyleri niye sogulamıyouruz ?
YanıtlaSilMerkez Bankası'nın kaç dolar sattığını sorguluyor muyuz da bunu sorgulayabilelim.
Sil55.000.000$ x 30TL=1.650.000.000 TL ediyor. Vay be hocam. 9 yıldan buyana iş arıyorum. Aklınıza gelebilecek her türlü işe başvurdum olmadı. Benim gibi bir sürü insan var. Fabrika yapsalardı bu paraya (düşüncesi bile beni mutlu ediyor )ben ve benim gibiler iş sahibi olurdu. Yine de umudum yok ama birileri iş sahibi olurdu işte. Öfkeli değilim ama üzgünüm. Sonuçta bu para birçok insanın cebinden vergi yoluyla çıkan para.
YanıtlaSilHocam,
YanıtlaSilSizi durduk yere yüceltmek içim sormuyorum.
Benim cevap bulma kapasitem "10 birim" ise, sizin cevap bulma kapasiteniz "75 birim" olduğu için, olaylara biraz daha geniş açıyla bakabildiğiniz için soruyorum.
Elbette siz de yanılabilirsiniz. Ve gelecekte görüşlerinizi değiştirebilirsiniz.
Size sorum:
En az sizin kadar ben de rasyonel kalmaya ve çevremdeki insanları gücüm yettiğince rasyonelliğe davet eden bir insanım.
Dünyada 7,5 - 8 milyar insan olduğunu kabul edersek; herkesi rasyonel düşünmeye ikna edemeyiz ki?
Siz, ben, bizim gibi kişiler rasyonelliği ne kadar yaymaya uğraşırsak uğraşalım, mutlaka birileri irrasyonel kalmayacak mı?
İşte tam burada tıkanıyorum, cevap bulamıyorum.
Dünyada herkesi rasyonel düşünmeye ikna etmeye çabalamak, rasyonel bir davranış mı?
Siz, ben, bizim gibi kişiler aslında kendi kendimize kuruntu yapan, kendi kendimize hayal peşinde koşan insanlar mıyız?
(Sizden net cevap beklemiyorum. En azından birkaç cümle yazarsanız memnun olurum.)
Estağfurullah, her şeyden önce böyle bir fark yok. Benim sizden fazla olan yanım muhtemelen tecrübe fazlalığıdır hepsi odur.
SilHaklısınız herkesi rasyonel düşünmeye ikna edemeyiz, sonuçta eğitimli insanlar içinde bile irrasyonel yaklaşımlara sahip olanların sayısı rasyonel düşünenlerden daha fazla. Bunu, çevremizden görebiliyoruz. Öte yandan bazen duygusal davranmak da gereklidir. Her konuya rasyonalite açısından yaklaşırsak tatsız tuzsuz bir yaşam olur bizimki.
Bizim derdimiz ülkeyi yöneten insanların, ekonomi politikasını yürüten insanların halktan toplanan paraları harcarken, o paraları kullanırken rasyonel ve titiz davranması. Yoksa siz ya da ben kazandığımız parayı istersek irrasyonel olarak da kullanabiliriz. O, bizi ilgilendirir ve zararı bize olur. Ama ülkeyi ve ekonomiyi yönetenler bunu yaparsa zararı bütün topluma olur.
hocam bu konuda size katılmıyorum çünkü aynı şey NASA için de söylenebilir. Ne kadar seçim yatırımı olsa da, itibar kazanımı ve uzun çok ileri vadeli getiriler, maddi olmak zorunda değil (teknolojik, bilgi aktarımı vb.), açısından ülkelerin yaptığı bu faaliyetlerin, çocuk parkı yapmaktan veya yurtdışında dil okulları açmaktan, temelde bir farkı yoktur. TUA'ya, bakanlıklara ayrılan bir bütçenin bir bölümünden paylar verilmeli ve ESA, NASA projelerine ortak olunmalı, uzaya astronotlar gönderilmelidir. En azından çağdaşlaşma adımında uzaya fırlatılan roketlerin üzerinde Türk bayrağı gözükmelidir.
YanıtlaSilBence bu karşılaştırma doğru değil. NASA, uzaya kendi yaptığı araçlarla, kendi bilim insanlarının yönetiminde astronot yolluyor. Burada uzayda yapılan inceleme ve araştırmalara ek olarak teknoloji alanında ilerlemeler sağlanıyor, birçok yeni buluş ortaya çıkıyor. Ve bu buluşlar ticarileştirilerek satışa sunuluyor. NASA'da yüzlerce bilim insanı ve personel çalışıyor. Bunlar istihdama katkı sağlıyor. Buradaki çalışmalar üniversitelerdeki fizik derslerinde kullanılıyor ve yeni bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlıyor.
SilBizim yaptığımız şey ise Elon Musk'ın ticarileştirdiği bir uzay programına adam yollamak. Uzay aracıyla, uzay istasyonuyla, uzay merkeziyle, hatta astronot giysileriyle hiçbir ilgimiz yok. 55 milyon dolar verebilecek her zenginin katılabileceği bir uzay gezisi bu.
Biz buraya 55 milyon dolar harcayacağımıza o parayla Türkiye'nin çeşitli illerinde ileri teleskopları olan rasathaneler açsak ve okullarımızı buralara götürüp uzayı izlemelerini sağlasak çok daha kalıcı bir iş yapmış olurduk. Ya da o parayla 100 üstün gencimizi dünyanın en iyi fizik eğitimi veren okuluna yollayıp eğitilmelerini sağlasak sonra onları uzay araştırmaları merkezinde istihdam etsek çok daha iyi olurdu.
55 milyon dolar ödenerek uzaya gönderilen İlk Türk astronot Alper Gezeravcı uzayda 13 deney yapacak.
YanıtlaSilDeneylerden birinde uzay ortamında radyasyona maruz kalmanın kanser hücreleri üzerindeki etkisi incelenecek. Bir başka deneydeyse propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak.
İşte 13 deney ve tanımı
https://www.diken.com.tr/gezeravci-uzayda-hangi-deneyleri-yapacak/
Alper Gezeravcı biyokimya uzmanı ya da tıp doktoru mu? Ben elektronikçi - pilot diye okumuştum.
Silarge deneyleri için yeryüzü ile uzayın farkı dünya manyetik alanı, yerçekimi ve atmosferi uzay istasyonunda mikro yerçekiminde 13 deney yapıcaklarmış bu ortam yeryüzünde yaratılamıyor deneyler de istedikleri sonuçları alırlarsa yine ayni ortamda argeye devam etmek ve üretim için ihtiyaçları olacak masraflı bir arge-üretim kapısı açdı Türkiye kendine yapabilecekleri uzay istasyonlarında parasını verip argelere devam etmek Türkiyenin uzay istasyonu yapmak gibi düşüncesi olamaz bu para nereden gelir dersek Ayranı yok içmeye, tahtıravanla gider xxxxxxx.
YanıtlaSilhttps://www.youtube.com/watch?v=NxoXo6vIE18 728 bin öğrenci üniversite eğitimini bırakmış bir docent anlatıyor üniversilerimizin durumunu ve ben sizin blog unuzda defalarca yazdım ülkemizde argeye harcanan paranın karşılığı patent yok neden ahpab çavuş işi de ondan sosyal medyada arge ile ilgilenenlerden çağrı var şimdiye kadar verilen arge teşvikleri ve sonuçlarını şeffafça yayınlansın gizlemeyin bunlar emekliye garibana verilmeyen paralar bu uzay deneyleri bir yerçekimsiz ortam arge çalışması bu tür çalışmaları emeklisine garibana parayı veren devletler yapıyorlar bizim gibi enflasyonla fakir halkı sömüren hergün günahsızların enflasyon hırsızlarına bela okuduğu iktidarların yapacağı işden hayır gelmez ilk önce uzaydaki değil ülkemizdeki argelerin Fayda Maliyet analiz sonuçlarına bakalım ve yukardaki doc.arkadaşın anlattığı üniversitelerin fayda maliyet analizlerine bakalım çünkü iyi eğitim=arge başarısı.
YanıtlaSilİnsanoğlunun geleceğinde çok önemli bir yeri olacak olan uzaya 55 milyon dolar gibi bir masraf ile bir astronot göndermek,ekonomisi 850 milyar dolar olan 90 milyon nüfuslu bir ülke için pek önemli bir para değil, bu paranın yüzlerce katı Akp iktidarı döneminde saçma sapan işlere harcandı, tabi uzaya adam gönderme noktasında Akp nin derdinin bilim olmadığını,sadece seçim propagandası olduğunu aklı selim herkes biliyor.
YanıtlaSilBunun bir seçim propagandası olduğunu herkesin bildiğinden o kadar emin olmayın.
Sil13 deneyi şöyle kısaca inceledim bu arge nin bir seferlik olmadığını bu argelerin yine sadece uzayda devam edeceği ortada ve alg lerle ilgilenmeleri uzayda yaşıyacak kişilerin alglerle beselenmesi konusu ki alg ideal besin olarak görülüyor uzayda yetiştirip beslenmek için uyna ve gmetal ile roket itki sistemlerinde kullanılıcak metal üzerine çalışma bu konuda teknik bilgi diğer ülkelerden alınamadığı ortada maalesef ülkemizin kendini korumak için supersonik ve hipersonik roket uçak motoru üretiminin ülkemizde yapılması lazım bunlar yüksek sıcaklarda ergimeyen alaşımların keşfedilmesi bunları yapan ülkeler uzayda deneysel çalışmalar yapıyorlar tubitak bunu düşünerek bu argeyi yapmış arge bilgisayar ortamında daha önceden yapılmışdır şimdide arge fiziki olarak yapılacak eğer sonuç olumlu ise bu üretimlerin böyle bir ortamda yapılması lazım ki bu şu anlama geliyor uzay istasyonu yapıp uzayda çalışmak
YanıtlaSilAdsız21 Ocak 2024 17:12 yorumu ben yazdım bu yoruma ilaveten bu arge çalışması mart seçimlerinden sonra yapılmalıydı çünkü bu iş uzun vadeli bir iş acelesi yok hipersonik füzeleri sadece rusya etkin olarak kullanıyor abd de ayni teknoloji var ve bir ülkenin korunması için ilk önce açlık sınırı altında geliri olan ve barınma sorunu olan kişi olmamalı eğer büyük bir kesim açlık sınırı altında ve barınmasız yaşamaya çalışıyorsa siz ülkenin toplanan dolaylı vergileri ile böyle işler ile ilgilenmeniz halka karşı büyük saygısızlıkdır.
SilMahfi bey yazılan yorumları okudum. Eğer son yaşananlar doğruysa türkiye şartlarında 100 kişiyi önce üst düzel uzay fiziği eğitimine gönderelim sonrasında etik eğitimi almaya gitsinler. Çünkü liyakat ve sürdürülebilirlik acısından akademik başarı tek başına yetmiyormuş
YanıtlaSilHocam merhaba. Biraz konu dışı olabilir. 2024 yılında ikinci el araç fiyatları yukarı yönlümü gider aşağı yönlü mü? Görüşünüz nedir? Teşekkür ederim.
YanıtlaSilHocam vatandaş harcanan paraya bakmıyor. Ortada gözle görülür hizmet varsa oy veriyor. 10 liraya mal olacak işi 100 liraya yaptırın ama yeter ki yaptırın. O zaman vatandaş oy verir, aksi taktirde vermiyor.
YanıtlaSilHocam burada ekonomik kararların temelinde yatan fayda-maliyet analizinin önemine dikkat çekmişsiniz. Ancak, bazı yatırımların sosyal veya siyasi amaçlarla yapıldığı ve maddi faydanın ölçülemeyeceği vurgulanıyor. Alternatif maliyet kavramıyla, bir yatırımın gerçek maliyetinin, o kaynağın başka alanlarda kullanılabilecek faydalarından vazgeçmek anlamına geldiği vurgulanıyor. Özellikle, siyasi ihtiyaçlar veya gösteriş amaçlı yatırımların gerçek fayda sağlamayabileceği ve uzun vadeli ekonomik gelişmeye katkı sağlamadığına işaret ediliyor.
YanıtlaSil