Hiperenflasyon

Yıllık enflasyonun çok yüksek oranlara ulaştığı duruma hiperenflasyon deniyor. Enflasyon hızına göre farklı kategorilere bölünür: Enflasyon, yüzde 1 – 3 dolayında ise buna sürünen enflasyon ya da ılımlı enflasyon denir. Bu oranda bir enflasyonun varlığı ekonomiyi canlı tutmak açısından sıfır enflasyona tercih edilir. Gelişmekte olan ülkelerde ılımlı olarak kabul edilen enflasyon oranı yüzde 5’e kadar çıkabilir. Gelişmiş ülkeler açısından yüksek enflasyon yüzde 3’den sonrasını ifade ederken gelişmekte olan ülkeler için yüzde 5’den yukarısı yüksek enflasyon olarak kabul edilir. Çift haneli enflasyon yani yüzde 10 ve yukarısı gelişmiş ülkeler için de gelişmekte olan ülkeler için de çok yüksek enflasyon göstergesidir. Çok yüksek enflasyonun üst sınırı bazı iktisatçılara göre yüzde 200, bazı iktisatçılara göre yüzde 500’de biter ve bu sınırdan sonra artık hiperenflasyon başlar. Günümüzde daha çok kabul gören sınır yüzde 200’dür. Yılbaşında 100 TL’ye satılan bir malın fiyatı yılsonunda 350 TL olmuşsa enflasyon yüzde 250’ye ulaşmış demektir ki bu hiperenflasyondur. Bu durumda 100 TL ile tanesi 20 TL’ye satılan çikolatalardan yılbaşında 5 tane alınabilirken yılsonunda 2 tane alınabilecek demektir. Eğer hiperenflasyon yüzde 250 değil de yüzde 700 olsaydı o zaman yılsonunda eldeki 100 TL ile hiç çikolata alınamaz olacaktı.

Enflasyonun çok yüksek olması haline negatif reel faiz de eşlik ederse insanlar ellerindeki paranın değerini kaybetmesini önlemek için harcamalarını artırırlar. Herkes elindeki paranın büyüklüğüne uygun malları stoklamaya başlar. Çok parası olanlar ikinci, üçüncü konutu almaya veya birkaç yıllık arabasını yenisiyle değiştirmeye, pahalı saatler, kalemler almaya, pahalı restoranlarda pahalı yemekler yemeye yönelirler. Bazıları paralarının değer kaybını önlemek için düşük faizin yarattığı talep artışının sonucunda değerleri artmaya başlayan hisse senetlerine, bazıları da anaparayı korumak için döviz veya altın alımına yönelirler. Daha az parası olanlar beyaz eşyalarını yenilemeye, daha mütevazı restoranlarda yemek yemeye, çeşitli ihtiyaçlarından daha fazla tüketim malını satın alıp evlerinde stoklamaya yönelirler. Paranın hızla satın alma gücünü kaybetmesinden kaçınmak için sergilenen bu talep artışı, bu artışı karşılayabilecek arz artışı hemen sağlanamadığı için malların fiyatlarının daha da artmasına yol açar. Böylece bir kısır döngü içine girilir: Fiyatlar arttığı için talep artar, talep arttığı için fiyatlar artar ve ekonomi hızla hiperenflasyona doğru sürüklenir (enflasyon – stoklama eğilimi – talep artışı – enflasyon kısır döngüsü.)  

Hiperenflasyona gidilirken satıcıların davranışı da değişir. Her ay yüzde 10 fiyatlar artıyorsa satıcı elindeki malları tezgâh altına çekerek artışın olmasını bekler. Ya da bu yola gitmeden malı normal fiyatının üzerinde bir fiyatla satmaya başlar. Böylece ekonomide karaborsa dönemi başlar.

Geçmişte yaşanmış hiperenflasyonların en bilinen örneği Weimar Cumhuriyeti döneminde Almanya’da (1918 – 1933.) Almanya, birinci dünya savaşının getirdiği büyük maliyeti para basarak finanse etmeyi tercih etti. Bütün hesap, savaşı kazanıp mağlup devletlerden alınacak tazminatla ekonomiyi düzeltmek üzerine yapılmıştı. Ne var ki Almanya savaşı kaybetti ve Versay Antlaşmasıyla galip devletlere çok büyük bir tazminat ödemeye mahkûm edildi. Gerek savaş sırasında basılan paralar, gerekse ödenen tazminat Almanya’yı hiperenflasyona soktu. 1 ABD Doları 1922’de 7.400 Alman Mark’ına eşit hale geldi. İnsanlar bir mal almaya bavul dolusu parayla gider oldu. Fiyatlar o kadar hızlı değişiyordu ki mal satın almak için oluşturulan kuyruğun başındaki, ortasındaki ve sonundaki kişiler aynı malı farklı fiyatlarla almak durumunda kalıyordu. İşte böyle bir ortamda satıcılar da malları satmamayı tercih ediyorlar. Çünkü sattığı maldan aldığı para onun yerine aynı maldan getirmek için ödeyeceği paradan düşük kalıyordu. Satıcılar malları tezgâhtan kaldırınca bu kez fiyatlar daha da artar oluyordu.

Türkiye, uzun yıllar yüksek enflasyonla yaşadı. 1980 – 2000 arasındaki yılların enflasyon ortalaması yüzde 63’tür. Bu, hiperenflasyon olmasa da çok yüksek enflasyon demektir. Ardından gelen 2001 – 2023 döneminin enflasyonu da yüzde 19’dur. Önceki döneme göre düşük görünse de bu da çok yüksek enflasyon kategorisindedir. Dolayısıyla Türk toplumu yüksek enflasyonla yaşamaya alışıktır. Şimdiye kadar bu topraklarda hiç hiperenflasyon yaşanmamış olması siyasetçide ve toplumda, enflasyonun hiperenflasyona gitmeden, denetim altında tutulabileceği, enflasyonun değil asıl olarak büyümenin önemli olacağı yönünde bir izlenim yaratmıştır. Ne yazık ki bu izlenim doğru değildir. İşin daha da sıkıntılı yanı yaşanan son yargı krizi gibi krizlerin insanların gelecek beklentisini bozması ve stoklama eğilimini artırmasıdır. Dolayısıyla bu gidişin düzeltilebilmesi artık yalnızca faiz artırmak veya büyümeden fedakârlık ederek ulaşılabilecek bir sonuç olmaktan çıkmıştır. Yapısal reformlar bugün artık ertelenemez aşamaya gelmiştir. Atılması gereken ilk adım Anayasa’nın gereklerinin yerine getirilmesi ve hukukun üstünlüğünün yaşama geçirilmesidir. Yapısal reformları vurgulamakla birlikte geçmiş deneyimlere dayanarak bu adımların mevcut siyasal iktidar tarafından atılmasının mümkün olmadığını, o nedenle gidişin daha yüksek enflasyon oranlarına doğru olduğunu söyleyebiliriz.  


Yorumlar

  1. Hocam enflasyonla mücadelede bir ilerleme seziyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bazı adımlar atılıyor ama karşıt adımlar da atılıyor. Mesela son yargı krizi ve Anayasa gereğince mutlak uyulması gereken Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması o adımların etkisini yok ediyor.

      Sil
    2. Mahfi bey dolar baskılandı ve enflasyonun artışı kadar artmadı. Bu baskılama bittiğinde geçmişte baskılanmasa gideceği seviye neyse oraya elbet gider mi yoksa dolar satarak tutulduğu için o açığı rezervlerimiz ile kısmen telafi mi ettik. Kötü bir telafi ama bir de doların artışından kaynaklı ilave enflasyondan sakınmak adına züğürt tesellisi gibi sanki. Siz ne düşünürsünüz?

      Sil
    3. teşekkürler

      Sil
    4. Hocam, bir bankacılık eğitiminde empati yeteneğinin öneminden bahsedilmişti.
      Hukuk düzenindeki bozulmanın ülkemize zarar verdiğini ülkeyi yönetenler bilmiyor olamazlar.
      Acaba yöneticilerin hukuksuz yapıdan umdukları bir şey mi var?
      Onların aklında ne var?
      Bu sorunun cevabı kolay mıdır?
      Saygılar
      Erkan Sarıkaya

      Sil
    5. Cevabı kolay; "yeni anayasanın inşasına çalışılıyor. Orada toplumun yumuşak karnı olan duygularla ilgili gel gel hükümleri yer alacak, asıl amaç olarak ise araya belki Cumhurbaşkanı seçimi için yeterli oy oranı değişikliği hükmü, belki Cumhurbaşkanı dönem sayısı gibi “küçük” ayrıntılar girecek."

      Sil
    6. Sn. Hocam yazılarınız artık bize güncel ders notları gibi oldu. Mühendislik tahsil etmeme rağmen Ank. Hukuk Fakültesi’nde ve Ank. İktisadi ve Tic. İlim. Akademisi’nde sevdiğim bazı derslere giriyordum, orada okuyan arkadaşlarım sayesinde. O zamanlar üniversiteler paralı değildi ve amfilerde ders verildiği için dışarıdan dinleyici katılması serbesti. Değerli hocamız Bülent Nuri Esen’in Anayasa hukuku ve Roma Hukuku dersleri kaçmazdı. O zamanlar okullara ve camilere politika girmesi yasak olduğundan, ekonomik ve siyasi konularda yakın tarihten örnek verilemezdi. Sizin dersleriniz ise tamamen güncel durumla ilgili. Şu an İçinde yaşadığımız ve en merak ettiğimiz konularla ilgili, nokta atışı bilgiler, açıklamalar ve yorumlar önümüze geliyor daha ne olsun. Yüreğinize, emeğinize ve ellerinize sağlık.

      Sil
    7. Kimsenin enflasyonla mücadele gibi bir derdi yok. M.Şimşek ve Gaye Erkan küresel tefecilerin verdiği borçların ödemesini garantiye bağlamak için geldiler.

      Sil
    8. 2024 bütçe değerleri için ne düşünüyorsunuz

      Sil
  2. Sevgili Hocam, suan ispanyadayim ve sunu rahatlikla soyleyebilirim ki tum fiyatlar (yeme icme giyim market vs) ya istanbul ile ayni ya da daha dusuk. Buna kira ve ev fiyatlari da dahil. Hem de eur kuru 30+ TL iken bunu soyleyebiliyorum. Sizce de enflasyon ve enflasyon beklentisi mevcut fiyatlarda bir bozulmaya yol acmadi mi? Mevcut faiz seviyeleri (hala negatif reel faiz olsa da) bu fiyat bozulmasini duzeltebilecek seviyede mi? Ya da artik insanlarin parasinin/birikimlerinin tukenmesi sebebi ile mecburen talep azalacak ve fiyatlarda bir duzeltme yasanacak diyebilir miyiz? Cunku yuksek kura ragmen, dusuk kisi basina gelir ve gelismis ulke olmamamiz sebebi ile en azindan turkiyedeki fiyatlarin hep oldugu gibi avrupadan belli bir seviyede daha dusuk olmasi gerekir diye dusunuyorum. Cevabiniz icin simdiden tesekkur ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru. İspanya'da kişi başına gelir 40 bin dolar bizde 10 bin dolar. Eğer fiyatlar aynı ise İspanyolların bizden 3 kat daha refah içinde olduğunu söyleyebiliriz.

      Sil
    2. Negatif Fiz oluşumu paranın bugünkü değeri ile gelecek değeri arasındak matematiksel bağıntı ve fonksiyonel ilişkilere aykırı bir durum teşkil eder , negatif reel faiz uygulaması fizikte kütle çekim kanununa (yerçekimi kanunu) aykırı hareket etmeye çalışmaya veya kütle çekim kanunu yokmuş gibi , havada yürüümeye çalışmaya benzer , az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde negatif faiz oluşumu ile bu durumıun yani negatif faiz uygulamasının sürdürülmeye çalışılması , insanların dünya üzerinde yerden yukarıda örneğin yeryüzü ne göre 1 metre havada yürütülmeye çalışılmasına benzer !!!

      Sil
    3. Az gelişmiş ülker ile IQ seviyesi 80-86 aralığında olan şempanze benzeri toplumlarda negatif reel faiz uygulaması itici gücü ,saiki , motivasyonu ile olası sonuçları : piyasalarda , para makinesi benzeri (money machine) oluşumlar yaratarak , belirbir zaman tayfında durumu idare etmek olabileceği gibi üretemeyen, ihracatını istenilen düzeyede arttıramayan , 3. ve 4. sanayi devrimi ile teknolojilerini ekonomik üretim birimlerine yansıtmasının mümkün olmadığının idrak edip , sanayi devrimlerini ıskalamış toplumlarda paralel seyreden iklim değişimleri beraberinde toplumsal demografik yapısında görülen bozunma ile çürüme beraberinde toplum bireylerindeki ihtiyarlamanın artmasına koşut medyan yaşın 32-33 lere çıkmasına eşlik eden toplumsal sosyal değişim ile bencilliğin yaygınlaşması gibi olgular özünde ana nedenler olarak ortaya koyabilirim , yok cumhurbaşkanı istemiyormuş , dini yönden faiz harammış gibi söylemler gerçek ile bağdaşmayan fasaryadan , kendi kendini kandırma eyleminden öteye gidemeyecek zırvalar olarak netelendirebilirim !

      Sil
    4. toplumda huzur , güven azalması, sosyal adalete olan güven zedelenmesi duygularının karşılıklı etkileşimleri cinayetlerden tutun hırsızlık , yağmalamaya kadar geniş bir yelpazede suç oranları da epey artacak , rüşvet , hediye ile iş görme ve gördürme yaygınlaşacak, işsizlik oranı artışına paralel yöresel küçük çaplı mafya vari yapılanmalarda artışlar olacak ,özel sektör şirket yönetim , iyelik değişimi hız kazanacak , holding vb. büyük kuruluşlarda iş küçültme , pazar daralmaları ile pazar çeşitlendirmesinde azalmalar olacak , genel olarak kamu kesimi ile özelde belediye vb. kurum ile kuruluşların genel gider artışları beraberinde bütçe açıkları nı da yönetilemez hale getirirken , vergi artışlarına eşlik eden fonlama maliyetlerinin yükselmesi artan bir cari açık ile yurt dışı tüketicilerin turizm faaliyetlerindeki yoğunlaşma beraberinde içilebilir su kaynaklarındaki kıtlığa varacak azalmaları getirirken halk daha da yoksullaşacak , dış ülkelere göç ile servet kaçırma faaaliyetleri yeni uzmalık alanları ile iş kolları doğuracaktır , sabaha kadar yazarımda ne farkedecek ! hiçbirşey fark etmeyecek yazsam da bir yazmasam da bir aynı !

      Sil
  3. Yazınız için teşekkürler Hocam. Sizin dilinizde tüy bitti yapısal reformların önemini belirtmek konusunda. Ama bunu yapacak olanların aklında hala bir mum ateşi kadar parıltı yok. Karanlıklarında boğula boğula ve bu ülkede onulmaz yaralar aça aça bir şekilde bu devir de bitecek inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız 1430, adamlar ülke insanını bitirmeye yemin etmiş, bu işler inşallahla olmaz, her geçen gün onları güçlendiriyor.

      Sil
    2. TC halkı her çeşit belayi, kötü yönetimi ve krizi hak etmektedir. Bu ülkede hala adli sistem, meclis, siyasi partiler, yerel yöneticiler ve siyasiler, siyasilerin çevresindeki çakallar, ve bunlara oy atanlar yaşayabiliyorsa ve diğerleri bunları olan biteni sessizce izliyorsa o ülke yok olmalıdır

      Sil
    3. Geçen sene bayiler araba stokluyordu, otoparklarda saklıyordu. Daha öncesinde de konut talebi patlamıştı. Tanımlarınıza göre aslında biz hiperenflasyona girdik bile

      Sil
    4. Teşekkürler hocam

      Sil
  4. Hocam; ancak bu kadar yalın anlatılır teşekkürler. Umarım ülkeyi yönetenlerde okur..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkeyi yönetenler okumayı biliyor fakat anlayamıyorlar vatandaş ne durumda diye

      Sil
  5. Hocam karışık mevzuları o kadar basit ve anlaşılabilir yazıyorsunuz ki, her kesimden insan okuduğunu rahatlıkla anlar. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayin hocam doviz, altin, fon, borsa sepeti yaninda, gayri menkul alımı önerir misiniz?

      Sil
  6. SAYIN HOCAM ELİNDE NAKİTİ OLAN İNSANLARIN NE YAPMASI GEREKİR.

    YanıtlaSil
  7. Altın borsa dolar al uyanık hemşerim ne olacak.

    YanıtlaSil
  8. Geldik yine yapısal reformlara. Her yazınızda önemle vurgulayın lütfen. Bu iktidarın hiç bir yapısal reform yapayacağı görüşünüze gönülden katılıyorum. Ancak yapar gibi yaparlar, en iyi yaptıkları şey de yapar gibi gözükmek yani algı, imaj.
    Ayrıca gündemdeki suni anayasa tartışmalarının esas amacı sözde bir iki anayasa maddesi ile özgürlük verir gibi yapıp, arasına mutlaka cumhurbaşkanı 2 kez seçilir maddesini değiştirmektir. Bu konuda da görüşlerinizi merak ediyorum. İlerki yazılarınızın bir paragrafı olabilir. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha doğrusu yapısal reformlara hiç gelemedik o nedenle de ileriye gidemiyoruz, dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz.

      Sil
    2. Yapısal Reformlar Çözüm Olmayabilir ,Yapısal Reformu Uygulayacak Düzgün İnsanlar Lazım Hocam , Sorun Yapısal Reformun Kendisi Değil Zannımca

      Sil
  9. Bu gidişle Resesyon kaçınılmaz değil mi? Akp yapısal reformlarla kendi ayağına sıkamaz bunun için tek seçenek daralma olmuyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya da çok daha yüksek enflasyonlu büyüme.

      Sil
    2. "daha yuksek enflasyonlu büyüme" ne kadar süreyle gerçekleştirilebilir? Veya baska bir ifadeyle hiperenflasyonun oluşup para politikasının etkisizleşmesinin vadesini hesaplamak için bir formül-fonksiyon var mı iktisat literatüründe ?

      Sil
  10. 1000 lira 100 lira oldu. 30-40 yıl öncesinin sorunlarıyla boğuşuyoruz. Bugüne dair bir sorunumuz yok, keşke olsa.

    YanıtlaSil
  11. Hocam, benim geçmiş ve şu anki Yüksek Enflasyondan dolayı oluştuğunu düşündüğüm bir müşteri sorusu var; “ hiç mi yok? “ Yapılan stoğun farkında olmaktan dokayı sorulan bir soru sanki?

    YanıtlaSil
  12. Hocam,
    yazılarınızı yıllardır takip ederim. Kitap paylaşımlarınız ve sporla ilgili görüşleriniz hariç tüm yazılarınızı içim kararak okurum. Çünkü bilirim ki burada yazılanlar kısa süre sonra gerçekleşir.
    Günün birinde bir yazınızı okuduktan sonra "oh be!" diyebilmeyi çok isterdim.
    Değerli paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnanın öyle bir yazı yazmak için çok şey feda ederdim.

      Sil
    2. A haber izleyin, hemen o moda giriyorsunuz. Tek sorun feda edilecek seyin beyin olmasi. :)

      Sil
  13. Resmi gazetede yayınlanan AYM kararlarına uymayacak kadar zıvanadan çıkan ülkemizin durumunu ve bizi bekleyenleri bir kez daha yalın bir dille anlatmışsınız. Teşekkürler hocam. Yeri değil ama tavsiyeniz üzerine aldığım Cumhur Dülger'in İktisat Tarihi kitabını çok beğenmedim. Anlatım bozuklukları ile dolu bir kitap. Siz tavsiye ettiğiniz için kendi kitaplarınız gibi anlatımı iyi bir kitaptır olarak düşünmüştüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet AYM kararını uygulamamak artık bir zirvedir.
      Dülger'in kitabı aslında pek çok özgün konuyu işleyen bir kitap.

      Sil
    2. AİHM KARARLARINI DA UYGULAMIYORLAR HOCAM ZİRVE BURASI BENCE

      Sil
  14. Sevgili hocam, ilk paragrafin son cümlesinde bir hata var saniyorum. ya da ben anlayamadim. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hata yok da cümle biraz sıkıntılıydı, bir sözcük ekledim, sanırım daha anlaşılır oldu.

      Sil
  15. Hocam selamlar. Konuyla kısmen ilintili fakat, özellikle pandemi döneminde konut fiyatlarının döviz veya diğer tüm değerlere karşı aşırı değerlendiğini gözlemliyorum. Bunu usd bazlı konut fiyat endeksleri de gösteriyor. Siz de bu tespite katılıyor musunuz? Özellikle ortalamalara baktığımda istanbul için m2 fiyatlarını 1200 dolarlarda görüyorum. Katılır mısınız? Sürecin devamına dair öngörünüzü ögrenebilir miyim? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl değerlenme MB'nin faizi düşürmeye başladığında ortaya çıktı. Eğer faiz enflasyondan düşük kalmaya devam ederse değerlenme devam eder, eğer faizler enflasyon düzeyine çıkarsa değerlenme değer kaybına dönüşür.

      Sil
  16. Umut var mı sorusuna yanıtınız genelde "Umut her zaman vardır." oluyor. Bu yüzden sorumu şöyle soracağım. Umudumuz hala olmalı mı? Umutsuz yaşayabilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman zaman benim de umudumu yitirdiğim oluyor. AYM'nin kararına karşı ortaya konulan tavır ve yaklaşımlar mesela umudumu yitirmeme yol açtı. Ama yine de umut hep var ve hep olmalı.

      Sil
    2. Atatürk'ün bu konu ile ilgili bir sözü var.

      "Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur."

      Yurtdışındayım, Atatürk'ü her sene daha iyi anlamaya başladım, çocuklarım Atatürk'ü Ortadoğunun karanlık, cahil toplumlarına umut ışığı açan lider olarak tanıyor ve sınıf arkadaşlarına anlatıyor. Komşularım, ortadoğunun cahil insanları üzerinden komisyon devşiren kral ve otokrat rejimlerini gördükçe Atatürk'ün Türkiye için yarattığı Cumhuriyetin Ortadoğu için ne kadar önemli olduğunu anlıyor. Yetmiyor, bunla ilgili yabancı dilde makaleler ve yorumlar da yazıyorum.

      Ortadoğunun çözümünün, cehalet kültürünün ve inançlarının yıkılmasının otokrat ve kral rejimlerinin yıkılması, halka, halkın yönetiminin verilmesi ile ilgili yazılar yazıyorum.

      İronik şekilde, Atatürk'ün dediği gibi yazılarımı yorumlayanlardan Hintlilerin ve Mısırlıların yorumları da, ortadoğu halklarının fakirlik, çaresizlik ve cehaletinden beslenen rejimlerin yıkılmasının halkların önünü açacağı yönünde. Bilinçli insan sayısı düşünülenden çok daha fazla.

      Üzülerek söylemek lazım ki, tüm bu rejimlerin ortak özelliği, tıpkı Türkiye'deki otokrat rejimden gördüğünüz gibi, halk içine kök salmak için halkların kaynaklarını aşırı seviyede kullanıyorlar, halkın cehaletinden beslenirken, eğitimli halkın her türlü imkanlarını da kısıyorlar. İnanın, bu Türkiye'ye özgü bir durum değil, tüm ortadoğu böyle, hatta daha kötüsü.

      Bu rejimleri kökünden koparıp atmak da, toplumlarına o kadar acı verecek bir operasyon.

      Türk halkı, tembelleşti ve unuttu, 100 yıl önce Cumhuriyet kurulmadan önce Balkanlar, Karadeniz'in batısı ve kuzeyinde milyonlarca Türk katledildi. Şimdi oralarda Türkçe konuşan kalmadı.

      Türkiye, Atatürk'ün sözündeki gibi mutlaka kurtulacak, ama kimin kurtaracağı önemli. Bunu Türkler yaparsa, 100 yıl sonra da Konya ovasında Türkçe konuşulur, başkaları yaparsa onların dili, tıpkı Balkanlarda 100 yıl önce Türkçe konuşulduğu, bugün Türkçe bilen kalmadığı gibi.

      Sevgiler.

      b&Zpn*BBE8%8f@GOZ^


      Sil
    3. Türk halkı ile ilgili en az 100 yıl umut yok. Vahada bir pınar gibi ortaya çıkan ve aydınlanmaya yönelik Atatürk devrimleri de ne yazık ki uzun zamandır sulandırılarak sadece lafta kalmış ve etkilerini yitirmiştir.
      Ben Atatürk devrimlerini henüz kendisine verilen hediyenin değerini anlamayan bir çocuğun duruma benzetiyorum. Nasıl 5 yaşındaki bir çocuk 10 yaşındaki bir çocuğun ancak idrak edebileceği bir hediyeyi kırar ve parçalarsa Türk halkı da kendisine erken yaşta verilen ve değerini idrak edemediği cumhuriyet, bilimsel düşünme ve yaklaşımın esas alınması, fikir ve vicdan özgürlüğünün değeri gibi hediyelerin değerini bilememiş ve içten içe kendisine bu fazla gelen hediyeleri verenlere kızmış ve içerlemiştır. Bunun sonucunda da o değerleri kırmış, dökmüş ve kendisine uygun zihniyet seviyesinde hediye verenlere meyletmiştir.

      Sil
  17. Hocam, geçtiğimiz 32 günlük sürede dövizin getirisi mevduat faizinden az oldu. Ancak altında öyle olmadı.önümüzdeki 1 aylık süre için sizce TL'si olanlar dövizdemi, altındamı, %43 lük banka mevduatındamı kalmalı.teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Altın uzun vadede kazandırıyor. Fonlara da bakın derim özellikle dövize bağlı fonlara.

      Sil
  18. Mahfi bey iktidar muhalefet el ele verip yaptırımı olan bir anayasa yapmadan gerçek anlamda yapısal reform yapılması imkansiz. 6 kasımda özgür bey genel başkan oldu. Söz verdiği ön secim ve tüzük kurultayını yapmayacakmış. Imam hatiplere laf attı diye tutuklanan sanatçı, ataturke hakaret edilip bırakılan dönerci... bunlar sadece birer örnek geçmişte de aynısı karşı tarafa yapılıyordu. Olurda birgün iktidar değişirse bu uygulamalar kısır döngüye girecek o yuzden kimseden bir beklentim yok. Boykot adı altında yapilanlarında hem ulke imajina hem ekonomiye zarar verdigini düşünüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim mevcut Anayasamıza göre AYM son karar merciidir. AYN kararlarının uygulanmaması, temyiz edilmesi gibi bir durum öngörülmemiştir. AYM kararını dinlemeyen bir mahkeme ve Yargıtay'ın bu yöndeki kararını destekleyerek Anayasayı reddeden ve bunu daha önceleri de defalarca tekrarlamış olan bir siyasal iktidarla anayasa değişikliği işbirliğine gidilemez. Anayasa değişikliği yapılsa da belli ki iktidar işine gelmeyen maddeleri uygulatmayacak. Önce mevcut anayasanın uygulanması ona saygı gösterilmesi gerekiyor.

      Sil
    2. Mahfi bey siz benim yazdıklarımı ne kadar imkansız görüyor ve suanki iktidardan dolayı istemiyorsanız. Bende 100 yıllık demokrasi tarihimize baktığımda her gelen siyasi yetkilerini sonuna kadar kullanmış. Ikimizde biliyoruz ki bu devran böyle geldi böyle gider. Güney kore örneği var kabul ederim ama onların osmanlı gibi bir geçmişinin olduğunu düşünmüyorum.

      Sil
    3. Böyle geldi böyle gider mantığıyla taş devrinden çıkamazdık. Bu çıkmazdan çıkmak için ilk öncelikle sizin gibilerin kafa yapısını eğiterek değiştirmemiz gerekiyor.

      Sil
    4. Sayın adsız ben sizin gibi polyannacilik oynamıyorum. 100 yıl istatistiki veri değilse baska hangi veriye bakmalıyız. Boşuna güney kore örneği vermeyin. Onun sebebini de yazdim.

      Sil
  19. Hiperenflasyonu rakamsal olarak yaşamasakta, gelir gider dengelerimize baktığımızda. Çok ciddi manada hiperenflasyonu hissediyoruz. Acilen kalkınma reform hareketleri lazım. Yoksa faiz artırımı da işe yaramayacak ve arttığıyla kalacak gibi sayın hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ENAG verileri gerçek enflasyon verisi ise hiperenflasyondan çok da uzak değiliz demektir.

      Sil
    2. Çırakken tek haneye inmişti
      Ustayken üç haneye teğet geçiyor
      Şimdi.çıraklık dönemini yakalamaya çalışıyor
      Çırakken Ustaları kimlerdi?
      Ustayken çırakları kimlerdi?

      Sil
  20. Uzaya çıkmayı aktronot yollamayı hayal eden bir toplum okullarda astronomi dersini kaldırıyor. Böyle bir toplum enflasyon ile nasıl mücadele edecek

    YanıtlaSil
  21. Hocam,
    1. Yakın zamanda hükümet KKM ödemelerinin artık MB’nın yükümlülüğünde olacağını açıklamıştı.Bu karar sonrası MB’nın para basarak(doğal olarak) bu ödemeleri yaptığından hareketle,M3 para arzındaki emisyon artışını gözlemleyebiliyor muyuz?
    2. Bu ödemeler devam ettiği ve emisyon arttığı sürece,hangi vadede enflasyon üzerinde kaç puanlık etkisi olmasını beklersiniz?

    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçen Kasıma göre bir yılda M3 artışı yüzde 64.
      Bunların enflasyon üzerinde ciddi etkisi var. Ne yazık ki bu etkiyi tam ölçemiyoruz çünkü açıklanan enflasyon verisi doğru değil.

      Sil
  22. Gelişmiş ülkeler için altın oran enflasyon %2.1 gelişmekte olan ülkeler içinde %3.5 enflasyon kafidir. Bu oranların 0.75 - 1.25 üzerinde bir MB faiz oranı ise işsizlik büyüme enflasyon arttı azaldı tasarruf tüketim paradokslarını ayarlamada MBlere oyun alanı sağlar hareket kabiliyeti ve para politikalarına bağımsızlık işlevi katar. Bugün dünyadaki sorun budur. Bu olmadığı için MBler işlevsiz kalmıştır.

    YanıtlaSil
  23. Hcm gerçekten ülkemizde hiç hiper enflasyon görülmedi mi.Buyuklerimizin anlattığı siz bide 70 Keri 80 peri gorseydiniz demeleri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 80'lerde enflasyon yüzde 80 - 90 düzeyini gördü ama o zaman hile yoktu, gerçek enflasyon oydu. Bugün gerçek enflasyon % 120. Bu düzeyi hiç görmemiştik.

      Sil
  24. 2053te enflasyon kaç olur sizce. 2053 hedefleri hakkında ve 2071 yılı hakkında yazınız var mı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2023'ün kalan bir buçuk ayında bu ülkede neler olacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Bırakın 2053'ü yılsonu için bile bu koşullarda tahmin yapmak falcılık olur.

      Sil
  25. Sayın Mahfi bey sanırım hiperenflasyon hayallerimiz(!) mahalli seçimler sonrasında gerçekleşecek. Bence bunlar iyi günlerimiz. Yazınız her zamanki gibi tarihe not bir ders niteliğinde.Sağolunuz....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. ENAG verilerini kabul edersek (ki gerçeğe çok yakın olduğu kanısındayım) hiperenflasyonun eşiğindeyiz demektir.

      Sil
  26. Yazınız için teşekkür ederim. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  27. Hocam teori kanuna dönüşür mü yoksa ikisi birbirinden farklı mı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teori değil de tezler artık vazgeçilmez bir gerçeklik tanımlaması haline gelirse kanuna dönüşür.

      Sil
    2. Yazılarınızı okumak zaten çok keyifli sizi izlemenin vereceği mutluluğu düşünemiyorum bile. Saygılarımla

      Sil
  28. Hocam,

    Elon Musk'ın hayat öyküsünün çekileceği filmde, siz, Musk üniversite öğrencisi iken onun iktisat derslerine giren profesörü canlandıracakmışsınız.

    Hâttâ bir sahnede, Musk sık uğradağı bir barda sizle tesadüfen karşılaşacakmış, orada siz Musk'a, "Open AI, PayPal, Boring Company, SpaceX, Tesla" gibi şirketleri kurmasına yol açacak ilham verici konuşma (pep talk) yapacakmışsınız.

    Yönetmen Darren Aronofsky bizzat bu rol teklifini, İstanbul Boğazı manzaralı bir balık lokantasında sizle baş başa lüfer yerken yapmış.

    Doğru mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru ama fazla spoiler vermeyin.

      Sil
    2. Peki Mahfi bey, rolünüz sırasında "yapısal reformlar" kelimelerini de kullanacak mısınız? Yönetmenle anlaştınız mı bu konuyu?

      Sil
  29. Değerli Mahfi hocam, sade ve gerçekçi anlatımınız için çok teşekkürler, bizler belli bir yaşa gelenler çocuklarımıza göre daha sanşlıydık, mevcut yönetim fikri değişmediği sürece onlara daha refah bir yaşam bırakılamayacak olması çok üzücü...Saygılarla

    YanıtlaSil
  30. Hocam bu sıralar Türkiye de çok popiler bir söylem var Dövizde kalmak da paranızı eritir diye bu konuda ne düşünürsünüz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doların enflasyonu % 3,2 dolayısıyla o kadar faiz alınamıyorsa ana para erir tabii. Bizde bankalara dolar mevduatına yüzde 1'den düşük faiz veriyor.

      Sil
  31. abd enflasyonu savaşdan sonra 1947-48 de 20% ye 1980 yılında 20% ye çıkmış bizde 10 misli olduğunu anladık demekki 1948 de 200% 1980 de 100% enflasyon olmasını normal karşılıyabiliriz şu anda 3.7% bizde 37% olması lazım normal şartlar altında fakat iktidar bunun iki mislini enag ise 4 mislini açıklıyor demekki bizde anormal durumlar var (https://tradingeconomics.com/united-states/inflation-cpi#calendar-table)

    YanıtlaSil
  32. Bilgilendirmeniz için çok teşekkürler. Acaba nakiti değerlendirmek üzere döviz mi yoksa ufak çaplı taşınmaz mı tercih etmeliyiz yerel seçime kadar? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Taşınmaz için biraz geç kalındı gibi ama tercih sizin tabii.

      Sil
  33. Önümüzdeki seçim gerçeğini dikkate alırsak büyümeden fedakarlık mümkün değil, zira "şu kadar büyüdük bu kadar şahlandık vb." en popüler seçim söylemlerdendir, diye düşünüyorum. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu daima dediğiniz gibi oldu. Kimse enflasyonu düşürdük diye prim yapamadı.

      Sil
  34. Ümit Çakaroğlu14 Kasım 2023 20:17

    Hocam bu anlattıklarınızı ekonomistleri geçtim finansal okur yazarları geçtim tabandaki halk biliyor da devletin yönetenler neden bilmiyor? Veya biliyorlar da işlerine neden gelmiyor? Bağımsız yargı olmadan adalet olmadan hukuk olmadan yabancı sermayenin gelmeyeceğini herkes biliyor da neden bilmemezlikten geliyorlar kendi ayaklarına sıkıyorlar bunun amacı nedir?

    YanıtlaSil
  35. Hocam anayasa yargı falan bu milletin umrunda değil ki neden gelecek beklentisini bozup tüketimini artırsın? Zaten başımızdakilere gelecekten kimsenin endişesi yokmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İsterseniz kendi evinizi bir kontrol edin. Eskiden bu kadar stok yapıyor muydunuz?

      Sil
  36. YaIniz için teşekkürler hocam. şu ahlattaki başkanlık sarayı ve bakanlık konutları hakkında bir fikriniz varmi. bunlardan istanbulda ankarada varken ahlat niye acaba. tövbe tövbe. Allah düşüncenin de hayırlısını versin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbir fikrim yok. Bu tür meseleler mantıkla da çözülemiyor.

      Sil
  37. Hocam, Bahçeli, AYM nin Türk devletine karşı olduğunu, yerinin Kandil dağı olduğunu söyledi.

    YanıtlaSil
  38. Hocam diliniz o kadar temiz ki, her yazınızı sabırsızlıkla bekler oldum.

    YanıtlaSil
  39. Hocam piyasa alarm mı veriyor?

    YanıtlaSil
  40. Otomotiv fiyatları için yorumunuz görüşünüz nedir hocam şuan ki veya önümüzdeki de durumlar için çok teşekkür ederim. Hocam kaleminize sağlık sizler de olmasanız bizler kör kuyuda kalmıştık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizler biraz daha yükselirse otomotiv satışları düşer. Ama tabii risklerin de daha fazla artmaması lazım.

      Sil
    2. Ya da Mazda'nın yaptığı gibi bu ülkede artık araç satışı yapmaktan vazgeçerler. Artık yabancı kuruluşlar yavaş yavaş bu ülkede bir gelecek görmedekleri için çekilme eğilimine girdiler sanırım. HSBC de şubelerini kapatma kararı almış. Yazık gerçekten çok yazık bu ülkeye yapılanlara...

      Sil
  41. Hocam enflasyon toplumsal yapıyıda bozuyor ev sahibi kiracı örneğinde olduğu gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında toplumsal yapıyı sadece enflasyon bozmuyor, enflasyonu önleyemeyen ve polisiye önlemlerle kiraları sabit tutacağını sanan yönetim de bozuyor.

      Sil
  42. Anayasa mahkemesini kaldırmak yapısal bir reform olarak düşünülebilir mi? 😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Reform sözcüğü (yeniden şekillendirme) genellikle olumlu bir duruma geçişi sağlamak için yapılan hamlelerde kullanılan bir sözcük. Tersi söz konusuysa yapısal deform (biçimini bozmak) demek daha uygun olur.

      Sil
  43. Hocam faizlerin yukseldigi bu gunlerde ki daha da artacak gibi insanlar konuta nasil ulasacak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizler enflasyon düzeyine çıkarsa konut fiyatları düşer.

      Sil
  44. Selamlar, değerli yazılarınız için teşekkürler
    Yapısal reformlar kurumlar kurallar, reçete belli bunu ülkeyi yönetenlerinde bildiklerine eminim ama hukuk olmadan bunların hiçbiri olmaz. Hukuka da dönemeyeceklerine göre tabirde hata olmasın arş-ı ala dan ekonomi reçetesi de gelse yok yok yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu hepimiz biliyoruz ama doğruyu tekrarlamazsak yalana inanan daha çok olur.

      Sil
  45. Hocam ben 78 kuşağıyım benim ömrüm tünelin ucunda ışığı görme beklentisiyle geçti biz Türkler kural tanımayan sabırsız bir karaktere sahip insanlarız emin olun benim düzeleceğimize dair umutlarım tükendi bu işin sonu yine bir kısır döngü olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de beni düşünün ben 68 kuşağıyım.

      Sil
    2. Umutsuzluk idealizmdir. Artık o noktadayız ki; Varılacak yere kan içinde varılacaktır. Ve zafer artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar tırnakla sökülüp koparılacaktır.

      Sil
  46. Enflasyon tüm kötülüklerin anasıdır! Sosyal tahribata yol açar toplumları ticaret kültürünü bozar. Güveni sarsar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm kötülüklerin anası cahillik, bilim dışılık ve ahlaksızlıktır. Enflasyon da bunlardan dolayı ortaya çıkar zaten.

      Sil
  47. Politika faizinin %35 e çıkarılması ve buna bağlı olarak gerek tüketici gerekse kurumsal kredi faiz oranlarının artması talep ve arz tarafında düşüşe neden olacaktır. Nitekim geçtiğimiz günlerde Moody's Türkiye ye ilişkin büyüme tahminini %3 ten %2.6 ya çekti. Ancak sıkı para politikası ile ilgili şu ana kadarki uygulamaların halk nezdinde güveni azaltması, enflasyon ile mücadeleyi zorlaştıran bir sebep olarak değerlendirilmektedir. Yerel seçimlerden sonra para arzı kontrol edebilirse(Hane halkının bir niktar daha kemer sıkmaaı gerekecektie) enflasyon da düşül eğilimi başlayabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'nin durumu düzeltmek için yerel seçimi bekleyecek hali kalmadı. Çok geç olacak.

      Sil
  48. Hocam konut'u olan konut'unu satıp eurobond alıp beklemesi şu ortamda mantıklı olmaz'mı çünkü enflasyon ne kadar artsa'da kredi darlığı emlak sektöründe döviz bazlı zarar yazıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ev sadece daha iyisini almak için satılır hocam. Yoksa 5 sene sonra satılan evin yarısını alamazsınız eldeki parayla.

      Sil
  49. Hocam Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması ne gibi bir etkisi olur? örnek verirmisiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vatandaş da mahkeme kararlarına uymamaya, memur amirini dinlememeye, asker komutana aldırmamaya başlar.

      Sil
  50. Bilgilendirmeniz için çok teşekkürler. Yerel seçimlere kadar tl değer kaybına karşı döviz mi yoksa taşınmaz mı tercih etmeliyiz? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu, herkesin kendi durumuna göre değişir. Sizin özel durumunuzu, tercihlerinizi bilmediğim için bu konuda tavsiyede bulunamam.

      Sil
  51. hocam kusura bakmayın ama bakış açınız çok naif. 20 sene (hatta 80 sene) geçti ama bu zihniyetin ülkeyi bilinçli sömürdüğünü anlamadınız. zannediyorsunuz ki hatalar yapıldı/yapılıyor :)
    en basitinden şu son yargı krizi. adamlar bu ülkeye yatırımcı (sıcak para) gelsin istemiyor işte. yoksa bist 3000 seviyesine nasıl gelsin?
    ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence sizin yaklaşımınız çok daha naif. Her türlü yönetimi, krizi, belayı yaşamış, yıllardır makaleler, kitaplar yazmış, okumuş, dersler vermiş, ülkenin en önemli kamusal ve özel kurumlarında yöneticilik yapmış bir insanın bunları anlamaması mümkün mü? Tabii ki anlıyorum ve biliyorum. Ama yapılması gerekeni anlatmaktan usanmıyorum. Bugün olmazsa yarın bunların yapılması gerektiğine inanıyor ve savunuyorum. Aksi takdirde çoğu yaşıtım gibi köşeme çekilip 'bu millet adam olmaz' deyip oturmam gerekirdi. Ben, siz doğruyu savunmazsak kim anlatacak bunları? Memleket elden gidiyor. Ben bunu gözümü kapatıp 'bugün de keyfim yerinde, maaşımı aldım, sağlığım da fena değil' deyip geçemem.

      Sil
  52. Merhaba hocam paranın dijitalleşmesinin enflasyon üzerinde nasıl bir etkisi olacak? Şuan 200 üzeri banknot basmayarak insanları kart taşımaya yönlendirdiklerini düşünüyorum. Ayrıca market uygulamaları, bakiye yüklenebilen hediye kartları falan da var.

    Diğer yandan kayıt dışı ticaretin cazibesi de giderek arttığı için cebinde tomarla gezinmeye alışanlar da para basılmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Sizin düşünceniz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paranın dijitalleşmesi veya böyle kalması enflasyon açısından fark etmez. Ekonomi politikası yanlışsa enflasyon olur.
      Para basılmaması lazım. Faizin enflasyon düzeyine yükseltilmesi ve her şeyden önce hukuka saygının gösterilmesi lazım.

      Sil
  53. 53 yaşıma geldim bu topraklarda refah içinde bir kaç yıl yaşayamadım anladım ki adalet ve liyakat yoksa refah ve huzur yokmuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de beni düşünün be 73 yaşındayım. Sizden tam 20 yıl daha fazla süreyle bu topraklarda huzursuz yaşadım. İşin en acısı son 20 yılda bu huzursuzluk her geçen gün arttı.

      Sil
  54. Zihninize sağlık hocam. Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  55. Hocam tşkr ederim yazınızı için,bizi bilgilendriemeyi ihmal etmiyorsunuz.Ben ticaretle uğraşıyorum artık TL hiçbir şekilde işlev görmüyor,reform olacaksa paradan başlanmalı diye düşünüyorum,satın almada kullanmıyoruz,tasarruftada kullanmıyoruz malesef.Piyasada hareketlilik var ama tasarruf yapamıyoruz günü kurtarıyoruz.Daha önceki yazılarınız aklıma gekiyor,faiz arttırmak tek başına çözüm olmuyor.Kısa vadeli çözümler uzun vadeli problemler doğurdu,2026 ya kadar tasarruf yapabileceğimizi düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
  56. Yilbasinda 20₺ olan cikolata yil soununda 250% enflasyon olusmussa 70₺ veya 700% enflasyon olusmussa 160₺ olmaz mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oradaki 100'ü endeks gibi düşünerek yazmıştım. Yanlış anlamayı gidermek için düzeltme yaptım metinde. İlginize teşekkür ederim.

      Sil
  57. Murat Bozdoğan15 Kasım 2023 11:03

    "UMUT BU TOPRAKLARDAN GİTTİ" - Eomer

    Reklam olmasın diye youtube kanalının adını vermeyeyim ama çalıştığı gruptan yeni ayrılan meşhur bir gazeteciye ait. Bu kanalda dün izlediğim bir video ile bende kalan son umut kırıntıları da yok oldu gitti.

    Olay şu: 3 dil bilen 2 üniversite bitirmiş bir genç İzmir'in ortasında öldürülüyor. Şüpheli inşaat şirketi sahiplerinin polis ve yargı ile arası iyi olduğu için olayın üstü bir güzel örtülüyor. Üstelik gencin babası sıradan biri de değil. Emekli bir tümgeneral.

    Hocam siz umut hep var deseniz de küçük bir inşaat şirketi sahibi bile olası öldürme suçunun üstünü örttürüp yaptığı yanına kar kalıyorsa bu ülkenin vay haline. Çok da uzun süre ayak da kalamaz diye düşünüyorum. Bana göre yıkılması an meselesi. Bardağı taşıran son damlaya bakar iş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umut hep var. Ara sıra ben de kaybederim umudumu ama sonra toparlanırım. Çünkü umut biterse yaşam biter.

      Sil
    2. Umut bittiği zaman başlar.
      J. R. R. Tolkien'ın kitabındaki Eärendili hatırla..

      Sil
  58. Hocam, TÜİK’in enflasyon hesabına kimse inanmıyor. Sizce dürüst hesaplama yapılıyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok tartışmalı bir konu. Dürüstlüklerini elde veri ve kanıt olmadan sorgulayamam ama hesabın doğru olmadığını yaşamımızdan biliyoruz. Sanırım ENAG verileri daha doğru.

      Sil
    2. Hocam beklentilerin bozulması kaçınılmazmı?

      Sil
    3. Bozulacağı kadar bozuldu zaten, ama her gün yeni bir hata veya yanlışla bozulmaya devam ediyor.

      Sil
  59. Hocam Ispanya tarih boyunca bizden daha iyi zaten ,fakat ufak duzeltmede bulunmak eğer İspanya euro değilde kemdi yerel pars birimini kulanıyor olsa daha kötü bir rakam çıkmaz mı ,yani bu ortak biriminde biraz köpük var merak ediyorum kuzey güneyi ne kadar süre daha bu köpüğü düspance etme gücünü sürdebilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AB, üye ülkelere iyi kötü standart bir uygarlık düzeyi getirdi: Bilimde, hukukta, eğitimde vb. İspanya tek başına olsa bunları böyle yapabilir miydi bilemem ama AB bunları yaptırarak hepsini ileri götürdü.

      Sil
  60. Hocam yazılarınızı düzenli takip ediyorum çok beğeniyorum.Arkadaşların yorumlarını da okudum.Bu ülkenin toplumsal yapısnın ekonomisinin vb. bozulmasının siyasal ve islami yobazlık kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Yıllardan beri her gelen hükümet veya yöneticiler insanların sağ veya sol olsun dini veya toplumsal olsun inançlarını öyle veya böyle sömürdüler. Bu inançlar üzerinden yalan yalnış yargılarda bulunarak cahil ve eğitimsiz toplumu köleleştirdiler ve kendilerine bağımlı hale getirdiler.Bu sayede kendilerinin ve yandaşlarının ceplerini doldurup köşeye çekildiler hiçte doymadılar. Son 20 yılda bu durum zirveye ulaştı hala da devam ediyor. Bu memlekette sorunun gidecek x parti gelecek y parti olduğunu düşünmüyorum. Toplumumuzdaki bu cahillik ve eğitimsizlik devam ettiği sürece reformlar vb. yapılsa da birşeyin düzeleceğini maalesef düşünmüyorum. Sizce umut gerçekten var mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı görüşteyim.
      Umut olmasa bu kadar geriye giderken bir şeyler yapmaya çalışmanın anlamı kalmazdı.

      Sil
    2. Umut fakirin ekmeğidir diyelim o zaman hocam :) Eğitici ve bilgilendirici yazılarınızın devamı dileğiyle..

      Sil
  61. Hocam 90lı yıllardaki krizle 2015 ten sonraki kriz arasındaki en büyük fark,rakamların şeffafca belirtilmesi veya belirtilmemesi diyebilirmiyiz?İki dönem arasındaki en önemli fark ne idi,insanlar tepki vermiyormuydu o dönemdede,şimdiki gibi mi idi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet diyebiliriz. 2010 öncesinde veriler çok daha gerçekçi ve şeffaftı. Hiçbir kurum yaptıklarını gizlemiyordu. 2010 sonrasında bu eğilim bozulmaya başladı. Bozulmanın zirveye çıktığı dönem 2018 sonrasıdır.
      İnsanlar geçmişte tepki veriyorlardı ve kimse tepki verdi diye tutuklanmıyor ya da gözaltına alınmıyordu. Bunun tek istisnası tepkinin topluma zarar verecek biçimde şiddete yönelik tepki şeklinde olmasıydı. O zaman tutuklama oluyordu.

      Sil
  62. Anayasa değişikliği ile yapısal reformların hepsi çözülmüş olur. Yamalı bohça gibi yasalar ve uygulamada absürt sorunlar çıkıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anayasasını uygulamayan bir toplumda Anayasayı bin kere de değiştirseniz hiçbir gelişme olmaz, hiçbir sorun çözülmez.

      Sil
  63. Hocam mevcut hükümetin enflasyonu indiremeyeceği ve yapısal reformlar yapamayacağı belli. En azından böyle bir niyetlerinin olmadığını izledikleri politikalarda görüyoruz.
    Bu durumda daima yüksek enflasyon mahkum mu olacağız.
    Bu durumda gençlere neler önerirsiniz? Bunu hakkediyorlar diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Türkiye bir enflasyon ülkesidir.
      Her toplum hak ettiği şekilde yönetilir.

      Sil
  64. Hocam iyiki varsiniz. Akli olan yonetim sizden faydalanir ama sanirim kotu niyetlilerce yonetiliyoruz.

    YanıtlaSil
  65. Mahfi Hocamın ifadelerine katılıyorum ve pek çok değerli buluyorum.
    Ancak Türkiye son yıllarda engellenilemez ve karşı durulamaz bir ivmeyle pek çok alanda yükselmeye devam etmektedir.
    Güncel problemlemlerimiz var çözeçek başta insan kaynağımız olmakla birlikte birikimimiz de var.
    Her sorunumuzun üstesinden gelecegiz yeterki iç barışımızı koruyalım ve başaracağımıza olan inancımızı kaybetmeyelim.
    1980 yılinı geride bırakabilen Türkiye 2023 yılını eğlenerek üzerinden pek ala yükselir.

    1960 yılınının bedbah Türkiyesi kendisini bu günlere taşıya bildiyse bugünün insan kaynağı neleri başaramaz bir düşünün.
    Mahfi Hocam bir Türkiye değerinde kendisine saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
    Teşekkürler sevgili Hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun İbrahim Bey ama ben her geçen gün iç barışımızı biraz daha kaybettiğimizi ve toplum kesimlerinin düşüncelerine ve inançlarına göre birbirine düşman çok sayıda kampa bölündüğünü görüyorum.

      Sil
  66. Bankalar arası faiz oranı ve libor nibor faiz oranları nedir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankalararası faiz oranı, bankaların birbirinden borç alırken uyguladığı faiz oranıdır.
      LIBOR, Londra bankalararası para piyasasında likiditesi yüksek bankaların birbirlerine Amerikan doları üzerinden borç verme işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır.
      NIBOR, Norveç bankalarının birbirlerinden borç alırken uyguladıkları faiz oranıdır.

      Sil
  67. Hocam merhabalar, bu yazıdan bağımsız bir sorum olacak; Kişi başına düşen milli gelir hesabında göçmenler, mülteciler, sığınmacılar ( adına ne derseniz) hesaba katılıyor mu? Hesaba katılmalı mı? Hesaba katılmıyorsa, katılırsa nasıl bir durum ortaya çıkar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KB Gelir hesabımızda sığınmacılar yer almıyor. Oysa sığınmacıların yaptığı üretim, elde ettiği gelir ve harcamaları GSYH'ye katılıyor. Prensip olarak ya ikisine de katılmaması ya da ikisine de katılması gerekir diye düşünüyorum.

      Sil
    2. Teşekkürler hocam.

      Sil
  68. Hocam enflasyona alıştık da hiperenflasyonda vatandaş olarak nasıl hareket etmeli?

    Mesela mevcuttaki arabamızı veya başka mallarımızı nakite çevirip döviz altın fon borsa sepeti gibi alanlara mı yönelmeliyiz yoksa elimizde ne varsa bunları tutmak daha mı faydalıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle malı elde tutmak lazım. Yenisini alamayabilirsiniz.

      Sil
    2. Tipik davranış şu oluyor.

      Esnafın elinde stok mal var.
      Malını zaman içinde satarken, yerine yenisini koyması için belli bir süre gerekiyor.
      Yani stoğun yüzde 20sini sattığında, yeni mal alabilmek için geri kalan yüzde 80i de satması lazım, arada geçen zamanda yüzde 20 lik para beklerken, mal fiyatı da düzenli olarak artıyor.

      Ortalama olarak her satışta fiyata zam yaparak satsa bile ilk sattıklarının parasıyla aynı malı yerine koyamıyor, yani ortalama satış fiyatı, ilerde satın alacağı stoğun satın alma günündeki fiyatı yakalaması lazım.

      İleri tarihteki fiyatı esnaf bilemediği için kendini garantiye almak istiyor, ilk sattığı mala da yüksek fiyat koyuyor, böylece ortalama satış ile stoğu yerine koyabileceğini öngörüyor.

      Esnaf toptandan aldığı için, sürekli aynı miktar mal çekiyor, çoklukla sattıkça azar azar çekemiyor.

      Sabit maaşlı müşteri için ise, bu ilk anda aşırı yüksek bir artış. Toptancı esnafa mal fiyatını günlük artırırken, esnaf müşteriye artışı haftalık sürede yapıyor. Esnaf fiyat artışını yaptığı gün malı alan müşteri ise sonraki 6-7 günün enflasyon payını da ödemiş oluyor.

      Sil
  69. Değerli hocam

    hiperenflasyon yaşamaya başladığımızda sonraki adım nedir? bu durum gittikçe daha kötüye mi gider yoksa doğru politikalarla bu durumdan kurtulmak mümkün müdür bir ülke için?
    enflasyonu öğrendik hiperenflasyonu öğrenmeye başladık sonrasında başka bir şey var mı? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonrası Venezuela olmaktır.
      Her durumdan kurtulmak mümkündür. Doğru adımlar atılarak kurtulunabilir.

      Sil
  70. çoğuna katılıyorum lakin yapısal reformlar yapılmadan da faiz yoluyla enflasyon düşürülebilir, yapılamayacak olansa yatırım ve buna bağlı refah artışıdır. hukukun olmadığı yere ne yerli ne de yabancı yatırım yapmaz devlet eliyle yapılan yatırımlar da istenen verimlilikte olamaz, verimlilik için rekabet şart çünkü bu da devlet eliyle sağlanamaz. yani refah artışı için yatırım yatırım için hukuk lazım onu da bu hükümet yapamaz çünkü hukuk ilk iş onları yargılar biliyorlar.


    o yüzden kişi başı gelir şu kadar olacak bu kadar olacak dediklerinde gülüyorum tıpkı kuru baskılayıp cari açığı düşüreceğiz dediklerinde güldüğüm gibi. ipe sapa gelmez teoriler hükümeti diye de adlandırılabilir bu dönem

    YanıtlaSil
  71. Mahfi beyin 'ordoliberalism'le ilgili bilgisi var mı acaba?

    YanıtlaSil
  72. Hocam anayasa ile ilgili durum malum,kurumlar anlaşmazlık içinde bizde diyoruz ki bizim gibi sıcak para ihtiyacı olan ülkelerde bu tarz durumlarda para gelmez.Çin Rusya gibi ülkelere baktığımda buna benzer uygulamalar var ama zengin ülkeler ve yatırımcı alıyorlar bunun sebebi nedir?Bende yatırımcı olsam problemi olan yerde yatırım yapmam,yaşamam bile ama Çin,Rusya...bu tarz ülkelere hala yatırım var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çin ve Rusya uzun yıllardan beri kendilerine göre bir hukuk sistemi tutturmuş gidiyorlar. Bu sistem, batı dünyasının hukuk sistemine benzememekle birlikte istikrarlı yani değişmiyor. Bizdeki gibi bir o tarafa bir bu tarafa savrularak istikrarsız bir görünüm sergilemiyor. Yatırımcı alıştığı sistemi görmek ister. Bizde alışılmış sistem yok. Her gün farklı bir yöne savruluyor. Bu savrulmalar belirsizlik yaratıyor. Yatırımcının en sevmediği ortam belirsizlik ortamıdır.

      Sil
    2. Çok tşkrler hocam cevap verdiğiniz için.

      Sil
  73. Sayın Eğilmez,

    Ogün Samast'ın tahliye edilmesi ile ilgili söyleyecekleriniz var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu memleket için ne söylesem boş aşamasına doğru ilerliyorum.

      Sil
  74. Türkiye 2022 Dünya Sefalet Endeksi'nde puanı en yüksek 10. ülke oldu
    aşağıdaki linkde sefalet endeksi sırasını incelemenizi tavsiye ederim
    batmış Cumhurbaşkanı kaçmış ve bütün milletvekilleri istifa etmiş srilanka 11.sırada yani Türkiyeden daha iyi durumda ilginç değilmi bu ülkenin hala çok iyi durumda olduğunu söyleyen 51% iktidar seçmeni var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://tr.euronews.com/2023/05/27/turkiye-2022-dunya-sefalet-endeksinde-puani-en-yuksek-10-ulke-oldu

      Sil
  75. Sri Lanka ekonomisinin batma nedeni olarak kara geçemeyen zombi kamu ve özel yatırımlar gösteriliyor bu yatırımlar için alınan döviz cinsi borçlar ödenememiş ve Sri lanka ülkeye yakıt alamamış ülkede taksi olarak kullanılan triporter lar çalışamayınca iflas ortaya çıkmış Resmi verilere göre Sri Lanka'da 2022 yıllık enflasyon Nisan'da yaklaşık yüzde 34'müş. Ancak uzmanlar gerçek enflasyonun yüzde 122 olduğunu söylüyor. Türkiyeye benzerlikler çok fazla sadece bir benzerlik hala yok yönetim Sri lanka da gururlu bir şekilde istifa etmiş.
    linkdeki benzerlikleri görmeniz için aşağıdaki linki okumanızı tavsiye ederim.
    https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61563016

    YanıtlaSil
  76. SAYIN HOCAM ŞU ANDA EV,ARSA VE DÜKKAN ALMAK MANTIKLI MI.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin özel durumu farklı, serveti, geliri, zevkleri, tercihleri, risk anlayışı farklı. O nedenle dışarıdan bu tür genel değerlendirmeler yapmayı doğru bulmuyorum.

      Sil
  77. Bir problem daha var. Enflasyon verileri ne kadar doğru?

    YanıtlaSil
  78. Hocam, nekadar kibar, anlaşılır ve yol gösterici anlatıyorsunuz. Anlayana. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  79. Mahfi hocam, şimdi hiperenflasyon var mı yok mu? ENAG'a göre bile %200'ü geçmiyoruz ki Tüik' göre çok daha az. Yoksa hiperenflasyonun tanımında bir hata mı var? Eğer hiperenflasyonun var ise çözümü diğer enflasyonlardan farklı mı?

    YanıtlaSil
  80. Enflasyonda dip henüz görünmedi.

    YanıtlaSil
  81. Mahfi Bey
    Sizi severek takip ediyorum. Öncelikle, mevcut yüksek enflasyonu, hükümetin yıllardır verimsiz yatırımlara öncelik vermesi ve katma değeri yüksek üretim gerçekleştirme yönünde gerekli yönlendirmeyi yapmamasının bir sonucu olarak görüyorum. Ayrıca, bu yanlış yönetimin üstünün örtülmesi ve maliyeti tüm halka eşit (adaletli değil) dağıtılmasını teminen, enflasyonun bilinçli olarak tercih edildiğini düşünüyorum.
    Diğer yandan. MB bilançolarına göre toplam kredi miktarı 389 milyar USD, ve takipteki alacak oranının sadece %1.5 olması, bu alanda bankacılık sektörü açısından halı altına süpürülmüş önemli bir risk kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bilmem siz ne dersiniz ?

    YanıtlaSil
  82. Hocam bir hafta önceki bir tweetiniz de artık tuz koktu demiştiniz. Bu gidişat düzelmezse dayanma süremiz ne kadar olur acaba ?

    YanıtlaSil
  83. Turgut AŞCI17 Mart 2024 13:47

    Degerli Hocam,
    Halkımız arasında enflasyonla mücadele için düşünülen bir takım tedbirlerin seçim sonrasına ertenlenmiş olduğu, seçim sonrası devreye sokulmasi ile ekonomik sıkıntıların giderek artacağı, konuşulmaktadır. Her ne kadar iktidar bir takım takvimler ortaya koyarak iyimselikler sergilese de, göstergelerdeki gelişmeler bu durumu doğrulamadığı, aksine giderek daha da bozulduğu görulmektedir.












    YanıtlaSil
  84. Turgut AŞCI17 Mart 2024 13:53

    Halkımız arasında enfladyomla mücadele konusunda düşünulen bir takım edbirlerin/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!