Ertelenmiş Enflasyon
Türkiye’nin, büyüme modeli,
tüketimi teşvik etmek ve bu yolla talep yaratarak üretimi artırmak yaklaşımı
üzerine kurulmuştur. Bu yaklaşım enflasyonu düşürmeyi değil tam tersine artırmayı
teşvik eder. Çünkü enflasyon arttıkça insanların paradan kaçışı hızlanır,
tüketim harcamaları artar bu da üretim artışı yaratarak büyümenin yüksek
olmasını sağlar. Büyüme yüksek olunca firmalar iyi para kazanır ve işsizlik
artmaz, hatta azalır. Bu modeli yaşatmanın yolu faizi enflasyonun altında belirlemek
ve/veya ücretleri sürekli artırarak harcama gücünü canlı tutmaktan geçer. O
nedenle Merkez Bankası faizi enflasyonun altında belirler ve piyasa faizlerinin
de reel olarak (enflasyondan arındırılmış olarak) negatif olmasını sağlar,
hükümet de enflasyonla mücadele yerine ücret zammı yapmaya yönelir. Merkez
Bankası, bu yolla bankaları düşük faizle fonlarken Hazine’nin piyasadan yüksek
faizle borçlanmasının önüne geçmek için, bankalara açtıkları kredilerin ve
tuttukları döviz mevduatının belirli oranında Devlet Tahvili alması zorunluluğu
getirilir ve Devlet Tahvilinin faizi de negatif düzeyde oluşturulur. Böylece
bankalar, Merkez Bankası’ndan negatif reel faizle aldıkları parayı üzerine
biraz kar marjı ekleyerek ama yine negatif reel faizle Hazine’ye devrederler.
Sonuçta Merkez Bankası’nın kısa vadeli avans hesabıyla yasaklanmış olan Hazineyi
fonlama mekanizması, arkadan dolanarak yeniden yaşama geçirilmiş olur.
Faizin enflasyonun altında oluşması
demek tasarruf yapanları değil borçlanarak harcama yapanları kollamak demektir.
Çünkü enflasyon yüksek, faiz düşük kaldıkça insanlar ellerinde para tutmanın,
tasarruf yapmanın anlamsız olduğunu, kendilerine kaybettirdiğini görür ve
tüketimlerini artırırlar. Artan tüketim, bir yandan enflasyonu yükseltirken bir
yandan da üretimi artırır ve ekonomi büyür. Büyüyen ekonomide işsizlik artmaz,
sorunlar halının altına süpürülür.
Seçim öncesinde konutlara
doğalgazın bedava verilmesi, benzin fiyatında indirime gidilmesi, parasal cezaların
affedilmesi gibi uygulamalar Mayıs ayında enflasyon oranının çok düşük çıkmasına (yüzde 0,04) ve
iktidarın faiz neden – enflasyon sonuç söyleminin haklılığını kanıtlamış
görünmesine yol açtı. Oysa gerçek yaşam bütün fiyatların arttığını gösteriyor.
Yani enflasyonun düşmesi sadece bir illüzyondan ibaret. Ama şunu kabul edelim
ki iktidar illüzyon olayını iyi biliyor ve çok iyi yönetiyor. Gerçekte yapılan
şey enflasyonu ertelemekten ibaret. Önünde sonunda ne kadar illüzyon yapılırsa
yapılsın enflasyon yeniden artışa geçecek. Nitekim Türk Lirası yabancı paralar
karşısında değer kaybetmeye başladı. Rasyonel zemine dönmekten söz edilirken,
ortaya çıkan kur yükselişinin yarattığı panikle, ortaya çıkan kayıpları durdurulabilmek
üzere yine döviz satışı yapılarak irrasyonel yaklaşımın tekrarlanması zorunda
kalındı.
Hep söyledik: Bir kez rasyonel
yaklaşımları terk edip irrasyonellik alanına girdiniz mi geriye yeniden
rasyonellik alana dönmeniz o kadar kolay değildir.
Enflasyonu düşürmek için faizi
yükselterek tüketimi kısıtlayıp büyümenin düşmesine ve işsizliğin artmasına
katlanmak gerekir. Ne var ki bu yaklaşım oy kaybına yol açar. O nedenle yüksek
enflasyonlu büyüme yaklaşımı, öteden beri bizim siyasetçilerin bilinçli ya da
bilinçsiz tercihi haline gelmiştir. Türkiye’nin enflasyon sorununu kalıcı
olarak çözememesinin nedeni oy maksimizasyonuyla ülke çıkarı maksimizasyonu
arasındaki ödünleşmeyi ikinci lehine çözememekten kaynaklanır.
Ertelenmiş enflasyon günün birinde ertelenemez hale gelince çarşı karışır.
Şu anda politika faizi %8'lerde seyrediyor fakat bankalar %30-35’den faiz veriyor. 22 Haziranda MB faizi 2000 baz puan artırsa bile politika faizi %28'e gelecek. (%28 bile olması gerekenin altında kalması demek) Bu durumda dolarda nasıl bir düşüş beklenir ki? Güven artışı ve MB’nin bağımsızlığa dönüşü diye yorumlanıp yatırımcılar TL’ye geçer mi bu durumda?
YanıtlaSilAyrıca artan faiz doğrudan yoksul ve orta direği etkileyecek. Kredi kartı ve kmh faizleri buradan alınan oran ile şekilleniyor su anda aylık 1,36. Neredeyse bedava para ile insanlar bir şekilde dönerken, bundan mahrum kalacaklar fena kemer sıkmak durumunda kalacaklar kimisi de faizleri ödeyemeyip icralık hale gelecek. Yerel seçimlere 9 ay kalmışken bu riske girilir mi?
MB nin politika faizini artırması bekleniyor. Artırmazsa her şey ters gider zaten.
SilMahfi hocam MB. ne kadar faiz artırımı bekliyorsunuz?mesela 10 puan artarabilir mi?
SilYaklaşmakta olan kusursuz TEMERRÜD fırtınası
SilKusursuz TEMERRÜT fırtınası
SilMerkez bankasinin faizi, mevduat faizlerinden cok kredi faizlerini etkiler. O bakimdan faiz artisindan sonra mevduat faizlerindeki artistan cok kredi faizleri olmasi gereken 50% li seviyelere gelecektir Burada sorun bu gorece yuksek faiz ne kadar surecek, gorunen o ki, hocam bu konularin son soz soyleyicisi ama sahsim bu durumun cok kisa surede bitmeyecegi. Muhtemelen Simsek ve ekibi bu faiz artisindan sonra yabanci yatirimcilara kur stabilitesi ve faizlerin daha da artmayacagi garantisi altinda sozlu garantiler verecek ve sermaye isteyecek. Bu akimlar belirleyici ama en iyimser bir senaryoda bile halkin buyuk bir kesimini cok daha zorlu gunler bekliyor.
SilHocam Günaydınlar. Ben şunu anlamadım yani biz altın mı alalım dolar mı ? altınsa A dolarsa D diyin lütfen. yoksa elimizde olan az sayıda Türk lirasının eridiğini görmek beni üzüyor. eskiden kendimi orta direk zannederken yavaş yavaş daha alt kısıma sürüklendiğimi hissediyorum. Merkez bankasının faiz artırımı mevcutta olan borçlarımı iyileştirmeyecek aksine artıracak diye korkuyorum bu doğru mu ? mevcut politikalar uzun vadede işe yarayacaksa kısa vadede biz alt kısım (fakirleşen tabaka) ne yapmalı ? en mantıklı yatırım satın almak mıdır yoksa parayı tutmak mıdır kafamızda deli sorular. Umarım sizin gibi bir üstaddan ekonomi danışmanlığı alırlar ülkenin jokerlere değil batmanlere ihtiyacı var.
SilYazınız için teşekkürler. Fon kitabınızın ön kapağındaki ''Kara gömülen ceset yazın ortaya çıkar'' sözünü şu sıralar çokça kullanacağız anlaşılan!
YanıtlaSilTeşekkürler Murat Bey.
SilFon kitabının adı sanı namı ismi nedir?
SilMerhaba Mahfi Bey. Yukarıda anlattığınız sistemde maaslara zam yapıldığı sürece al gülüm ve r gülüm işler devam eder, enflasyon yüksek olsa bile zamlarla durum bir şekilde sürdürülür gibi anlaşılıyor. Am mutlaka bunu bir yerde patlaması lazım gibi geliyor. O patlama kısmı nasıl olacak onu da eklyebilr misiniz acaba? Çünkü zam yap harcamlar artsın enflasyon artsın zam yap maaşlar artsın enf artsın... Zam yaptığın (belki para basarak bunu finanse ettiğin) sürece sorun sonsuza ötelenebilr gibi yanıltıcı bir görünüm var bu senaryoda. Yada patlama kısmı var ama çok görünür değil.
YanıtlaSilYazınız için teşekkürler Hocam. En iyisi hükümet etmeye kim gelirse gelsin, önünü açmak için en az 10 yıl ülkeyi yönetmesi gerekir. Sanırım uzun vadeli hükümet etme yöntemi ile belki şu enflasyon belasından da kurtuluruz. (Pek sanmasam da :-) )
YanıtlaSil21 yıldır aynı kişi yönetiyor ve geldiğimiz nokta bu.
SilArkadaş farklı bir ülkede yaşıyor galiba
SilAma sık sık yapılan her seçim nedeniyle oy kaygısına girerek, sürekli rasyonel tedbirlerin vazgeçiyor. Maalesef bu sistem içinde hangi iktidar olursa olsun. Başarılı bir ekonomi oluşturmaz, çünkü acı reçete oy kazandırmaz. Geriye tek çare ilave gelir kaynağı kalıyor. ( doğalgaz, petrol, maden turizm, ve satılabilecek ürettiğimiz teknolojik ürünler..)
SilGüzel bir yazı olmuş hocam. Elinize sağlık.
YanıtlaSil"Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür" :)
Teşekkürler
SilHocam kaleminize sağlık, geçen bir muhabbet sırasında bir dostumuz her ay maaşından artırarak tasarruf yaptığı parayı enflasyona karşı nasıl koruyacağını sordu hangi yatırım araçları daha avantajlının tartışmasını yaparken ben de böyle aksiyonlara hiç girmemesi gerektiğini bugün elinde olanın tamamının harcaması ın onun için daha karlı olacağını söyledim. İnsanların bugün yediğini yarın yiyemeyecek olması giydiğini giyemeyecek olması erken satın alma alışkanlıkları geliştirmesine ve en nihayetinde dediğiniz sonuçların oluşmasına temel hazırlıyor.
YanıtlaSilDoğru demişsiniz.
SilBence doğrusu elindeki parayı döviz vb araçlarla değerlendirip, kredi kartı ile TL borçlarak taksitli alım yapması :)
SilTeşekkürler Hocam,
YanıtlaSilSanırım çarşı Mart 2024 yerel seçim sonrası karışır. Hele bir de İBB'yi iktidar tekrar kazanırsa tam karışır. Bana kalırsa bahsettiğiniz erteleme son kullanım tarihi Mart 2024 olur.
Oraya kadar dayanır mı?
SilYani hocam özetle: "Karın altına gömdüğünüz ceset yaz gelince ortaya çıkar " demiş ve çok doğru demiş...
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilMevcut hükümetin yapılması gerekenleri tam anlamıyla yapmayacağını hepmiz tahmin ediyoruz ama acaba daha önce olduğu gibi altyapı yatırımları gibi sektörel odaklı teşviklerle büyümeyi yönlendirmeleri mümkün olabilir mi? kaynak ihtiyacı için de varlık fonuna bağlı kurumları değil de bunların sadece gelirlerini satarak (zamanında borsadaki spor şirketi yapmıştı ve yıllarca sorunu çözmeye çalışmışlardı) nakit girişi sağlama yoluna gidebilirler mi? Bu kadar da yaparlar mı?
YanıtlaSilSanırım artık toparlamak o kadar kolay değil.
SilHocam yine iç dış röntgen cekmissiniz
YanıtlaSilDoktorluk böyle bir şey.
Sil*****
YanıtlaSilTeşekkürler
Silteşekkür ederiz bilgilendirici yazınız için.
YanıtlaSilSağ olun.
SilBu iktidarın yarattığı en büyük illüzyon "yerlilik ve millilik" illüzyonu. Yerli ve milli imajı altında sıra, önümüzdeki 5 yılda şu ana kadar satılmamış ne var ne yoksa hepsini yabancıya satıp ülkeyi tamamen bitirmeye geldi. Uygulanan ekonomik politika tümüyle buna göre şekillendirildi, şimdi bu işi hakkıyla yerine getirecek ekipler oluşturuluyor. Atilla İlhan ülkenin hain kontenjanının %10 olduğunu söylemişti, bugünleri görseydi oranı muhtemelen %50'nin üzerine çıkarırdı. Hepimize geçmiş olsun, meşhur bir "sarı öküzü vermeyecektik" hikâyesi vardı, o hikâyeyi artık "2023 seçimini kaybetmeyecektik" şeklinde birbirimize anlatmaya başlayabiliriz...
YanıtlaSilDin sömürüsünüde eklemek lazım. Hikayeyi kime anlattığınıza göre değişir :)
SilDin sömürüsü ülkeyi bugünlere getirebilmek için kullanılan en etkili araçtı, sonuna kadar tepe tepe kullanıldı. Saygıdeğer muhalefetimiz de halka bu gerçeği anlatmak yerine sürekli iktidar ağzı ile konuşarak aynı işlevi gördü. Ülke ellerinden gidince o "çok muhafazakâr" halkımız ellerinde ne kaldığına, neyi muhafaza edebildiklerine bakıp avunurlar artık...
SilSancho Panza'nin gercek kimligi ile bir blog websitesl acmasinin zamani geldi ve gecti. Kuvvetli yorum yapan ve bunu surduren bir insan artik Mahfi Bey'i kullanmamali.
Sil"Mahfi Bey'i kullanmak" oldukça çirkin bir tabir olmuş. Bu blog Mahfi hoca'nın hoşgörüsü sayesinde bir fikir paylaşım platformu işlevi görüyor, kıymetini bilmek lâzım...
SilPaylasilan "fikir" oldugu surece sorun yok.
SilYazı için teşekkürler hocam.
YanıtlaSilYedik içtik. seçim bitti gözden düştük.
şimdi faturayı ödeme zamanı. Bari taksitlendirseler de çok üzmese.
Sağ olun.
SilŞimdi enflasyon ve durgunluğu bir arada yaşama aşamasına giriyoruz sanıyorum. Stagflasyon.
YanıtlaSilBakalım.
SilHocam genel olarak üretimin artış hızı talep artış hızından daha düşük olması da enflasyonu arttırıcı yönde etki yapıyor diye düşünüyorum naçizane.
YanıtlaSilDoğru düşünüyorsunuz.
SilDeğerli Hocam, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilYerel seçimlerde de
Oy maksimizasyonu hesabı yapılacağı için 2024 Mart'a kadar ekonomiden bir şey beklemeyin diyorsunuz sanırım. Son paragraf herşeyi açıklıyor.
Evet. Sağ olun.
SilTeşekkürler hocam elinize sağlık. Demek ki TÜİK üzerinden düşük gösterilen enflasyon ile ücretleri gasp edilen çalışanların hakları buhar olup uçmaya devam edecek 5 yıl daha.
YanıtlaSilYeni ekonomi yönetiminin söylem ve eylem tutarsızlığı, para piyasalarının peşin güveninde erozyon oluşturma olasılığını arttırıyor. Rasyonelleşme ve öngörülebilirlik vaatleri verilirken altının daha somut gerekçelendirilmesini beklerdim.
YanıtlaSil"Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır." diyelim bekleyelim...
3.Romanınızı dört gözle bekliyorum.
Güzel bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.
Sağ olun, iyi hafta sonları.
SilÖğrenciliğim ve çalışma hayatım boyunca senelerdir yazılarınızı takip ediyorum Sayın Eğilmez. İTÜ'de üniversite yıllarımızda ekonomiyle branş olarak alakamız olmadığı halde meraklı 4-5 arkadaşımızla konuşur tartışır uzmanların yazılarını okur vakit geçirirdik. Merak ederdik araştırırdık, öğrenmeye çalışırdık. Çalışma hayatımıza başladığımızdan beri bu tartışmalardan uzak kalmıştık. Oturalım konuşalım tartışalım dedik fakat öyle bir duruma gelmişiz ki kimse konuşmak istemiyor, düşünmek, çıkarım yapmak istemiyor kısacası kafa yormak istemiyor. Kimsenin ülkemizde herhangi bir ekonomik politikada kararlılık sergileneceğine inancı yok. Bu itibarla, halen kararlılıkla çok basit ve anlaşılır şekilde halkımızı buradan bilgilendirmeye çalışmanızı yürekten kutluyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Ben de bir bıraksam bir daha dönemeyeceğimi biliyorum. Çünkü bırakıp kurtulmak çok kolay ve rahat ettirici olur.
SilAman hocam. O kadar azaldınızki.
SilSayın Eğilmez, Yapabilen vatandaşlarımız, paralarının değerini korumak için, erken satın alma yoluna gittikleri gibi, döviz satın alıyorlar, altın satın alıyorlar, yastık altına koyuyorlar, hükümet bu dövizlere ve altınlara göz dikiyor ancak vatandaşı ikna edemiyorlar. Bence paralarının değerini korumanın diğer bir yolu da bence; Araba ve Ev satın alma yolu oluyor. Ev satın alma yolu dünyanın bir çok ülkesinde bir tasarruf yolu dur. Ancak Araba nasıl bir tasarruf yolu olabilir? Oto Galerileri böylece neredeyse Holdinglere dönüşüyor, bu çok yanlış bir yatırım değilmidir? Hükümetin Vatandaşını koruması gerekmiyor mu?
YanıtlaSilDiğer bir husus da Hükümet hiç bir zaman Parayı ve Cesedi karların altına gömmez, Çin Atasözü çok gerilerde kaldı bence.
İdeal hükümetle gerçek hükümet arasında böyle bir fark oluyor.
SilEvet Mahfi Eğilmez Bey ne kadar fazla yazıktır ve günahtır ki ideal hükümet ile hakiki iktidar arasında dağlar uçurumlar kadar fazlasıyla aşırı bir fark olmakta
SilSn.Hocam mevcut durumu çok net ve anlaşılır bir sekilde izah etmişsiniz.Ülkemizin kendine has ekonomik işleyişi belirtiğiniz politikaların uygulamasını daha da kolaylaştırmıştır.Her yıl 1 milyon üzerinde nüfus artışı zaten tüketimin ana dinamiğidir.Yüksek enflasyonun,al-sat ve rant odaklı ticari piyasamızda bir kısım sabit gelirli ve emekliler dışında geniş kitleleri etkilemediği de ayrı bir tartışmadır.Aslında yapılan ağrı kesiciyle hastalık tedavi etmeye çalışmaya benziyor.
YanıtlaSilGelinen noktada fiyatı artmayan sadece döviz kuru kalmıştı,onu da enflasyon oranında yükseltirsek,yüksek faiz-yüksek kur-yüksek enflasyon gibi bir araya getirilmesi zor bir şeyi başarmış olacağız.
Saygılarımla, Fatih Gülşen
Evet öyle olacak.
SilMahfi bey,
YanıtlaSilSiz, iktisattan (ekonomiden) anlamıyorsunuz.
Not: Kızmayın.
Hiç kızmam, çünkü haklısınız. Türkiye'de uygulanan eğer ekonomiyse (iktisatsa) ben ekonomiden (iktisattan) anlamıyorum.
SilEvet bunu ülkede anlayan sadece bir kişi var :-))))
Silİllüzyon ülkesi. George Orwell yaşasaydı 1984 Kitabını yeni baştan yazardı.
YanıtlaSilHocam yazınız için teşekkürler. Sizce yerel seçimlere kadar bu politika devam edebilir mi?
YanıtlaSilSağ olun. Edemeyeceğini gördükleri için kadro değiştirdiler.
SilMahfi bey
YanıtlaSilHafize Gaye Erkan öğrenciniz miydi?
Alfred Marshall'a en az sizin kadar önem veriyor muydu?
Rasyonel miydi?
Nasıl biri? Dirayetli mi?
TCMB Başkanlığı yapabilir mi?
Kendisini sizden daha az tanıyorum. Öte yandan tanısam da önemli değil çünkü kişiler değil sistem önemlidir.
SilHafize'nım çalışkandır.
Silİlerleyen aylarda, faizlerin yönü konusunda kendisine "talimat" gelecek mi acaba?
SilEğer "talimat" gelirse, Hafize hanımın yüz ifadesi ne olacak, çok merak ediyorum açıkçası ;-)
Ekonomiyi sırtında mı taşıyacak, halterci koysalardı, önemli olan güvenirlik. Tc parası kaç kez yaktı. Ne demişler bu kışta geçer fakat kurt çektiği ayazı unutmaz.
SilHafize Hanım, ABD’de bu yıl batan iki bankadan biri olan First Republic Bank’in eş başkanıydı, kendisi Endüstri Mühendisi, sonradan finans ile ilgili bir konuda doktora yapmış. Ancak ticari banka veya yatırım bankası ile Merkez Bankası yöneticiliği farklı uzmanlıklar. Kendisinin esas alanı yatırım, risk yönetimi ve dijital innovasyon. Türkiye ve yurtdışında Merkez Bankası Başkanlığı yapacak eğitim ve deneyimde yetişmiş onlarca insan varken, üstelik banka batırmış Hafize hanım’daki bu ısrar neden?
SilEn iyi kaptan, gemi batırmış kaptan dır. Büyük tecrübesi vardır.
SilBağnazlığımızı Azaltalım takma adlı yani rumuzlu yorumcu en iyi kaptanın gemi batırmış kaptan olması imkansızdır.En iyi kaptan Pasifik Okyanusunu bir uçtan diğer uca defalarca geminin batmasını önleyip mani(engel) olarak gemiyi kazasız geçirmeyi başarmış olan açık deniz hatta
Silbüyük okyanus kaptanıdır
Bana kalırsa insanların yanıldığı en önemli şeylerden birisi; ekonominin sadece ekonomide doğru politikalar izlenerek, ekonomi alanında başlara doğru isimler getirelerek düzeleceğini sanmalarıdır. Ülkede el attığınız hemen her alanda sorun varken sadece ekonomide politika değiştirmek günü kurtarmaktan ibarettir bence.
YanıtlaSilYıllardır bunu anlatmaya çalışıyorum. Demokrasiyi, hukuku, eğitimi düzeltmeden ekonomideki düzeltmeler kalıcı olmaz.
SilEğitim düzelmediği sürece işimiz zor.
SilMahfi bey türkiyeki balon patladı. Dünyadaki sömürü düzeni ne kadar devam eder oradaki balon ne zaman patlar. Özgür demirtasin twiti vardı. "Dünyanın birbirine borcu 400000000000000"
YanıtlaSilBinbir guclukle alin teriyle kazandigim para gözumun onunde eriyor ve ben bir sey yapamiyorum.
YanıtlaSilBu ılkede yasamak ne kadar acı verici böyle
Mahfi Bey
YanıtlaSilSıradan bir vatandaş olarak anlayamıyorum, Mehmet Şimşek "dışarıdan para bulup getirecek" deyip duruyorlar ama kimse bunun mekanizmasını anlatmıyor, öğrenemedim bir türlü.
Siz hocasınız:
Mehmet Şimşek, ülke ülke gezip para isteyecek, vermeyi kabul eden ülkeler, Türkiye'ye havale (veya EFT) mi yapacak?
Paranın cinsi / Para birimi ne? Sadece "U.S. Dollar" mı? Sadece "Türk Lirası" mı? Sadece, parayı vermeyi kabul eden ülke hangisi ise o ülkenin para birimi ile mi?
Bu para fiziki olarak uçaklarla, gemilerle, tırlarla taşınarak mı Türkiye'ye getiriliyor? Nasıl?
Türkiye'de nereye yerleştiriliyor bu para? En büyük iki kamu bankası olan "Ziraat Bankası" ve "Halkbank"ın kasalarına mı aktarılıyor?
Yoksa, "Hazine ve Maliye Bakanlığı"nın depolarına mı aktarılıyor?
Lütfen bu konuda bir yazı yazar mısınız?
Bilmediğim bir konuda yazı yazamam. Sevgiler.
SilBir ekonomi mezunu olarak sorularını cevaplamaya çalışayım Adsız 15:36
Sil1.Şimşek in gezmesine gerek yok paranın gelebileceği kaynaklar zaten bellidir.
2.Öncelik dolar ihtiyacının karşılanmasıdır.
3.Günümüzde fiziki para transferi kalmamıştır para hesaplarda görülen rakamlardan ibarettir.
Burda bir yorumcu yazmıştı.
SilMuhalefetin de hükümetin de tek yolu var.
satılabilecek ne varsa satmak, TL değerini düşük tutup, turizmle cari açığı kontrol etmeye çalışmak, az biraz sıcak para bulup sadece faizini ödemek.
Bu yolla 6 yıl hükümet gider yazmıştı.
Şimşek, satılabilecekleri satmak, MBbaşkanı para ayarını uygun seviyede düşürmekle görevli.
Bunlar ülkenin finans yönetiminin dışa bakan yüzleri, hükümetin başı kendisi için çok iyi bir tercihte bulundu.
Hükümetin başı, içerde musluğun başına Şahap Kavcıoğlunu koymuş, akan para bankacılık sisteminde hükümet başının istemediği yerlere dağılmasın diye.
Paranın içerde dağılımını bizzat hükümet başı yapacak.
Özeti, ülke en son 2017 ile bizim ülkemiz olmaktan çıktı. Ülkenin parasının başını da o seçiyor, ekonomi bakanını da. Kendi amacını en iyi yapabileceğine inandığı kişileri buldu getirdi.
Bu insanlar yurtdışında 15-20 milyon euro yıllık maaş, yıllık 25-30 milyon Euro bonus almış kişiler. Hiç birinin sizinle, benimle, Mahfi beyle alakası yok. Bu işin başına geçmek için yurtdışında aldıklarının daha üstünü istemişlerdir. Para büyük, istediklerini de almışlardır.
İki isimin de transferi yıllık en az 50-60Milyon Euro degilse ben de bu işlerden anlamıyorum. Şimdi bu para hangi resmi kanaldan aktı? Parayı kim verdiyse patronları da o dur.
Bu makamların resmi maaşı bu kişilerin bi kaç saatlik pasif geliri.
Resmi maaşlara bu makamları kabul etmeleri maddenin doğasına da aykırı.
Hocam sıcak paracı isimlerle bu seneyide atlatırız seneye Allah kerim.
YanıtlaSilDeğerli Mahfi Eğilmez, bu geçen gün (maliye bakanlığı atamasından sonra) kendi yazmış olduğum iktisadi incelemelerden bir tanesidir.
YanıtlaSilSizin görüşünüzü merak ediyorum.
Saygılar
https://www.reddit.com/r/Kamalizm/comments/143d4zn/türkiyede_ekonomik_kalkınma_neden_gerçekleşmez/?utm_source=share&utm_medium=android_app&utm_name=androidcss&utm_term=1&utm_content=share_button
Hocam, İyi ki varsınız.
YanıtlaSilSlmlr, svglr
Sağ olun.
SilE güzelmiş, büyüme yüksek, işsizlik yok, tüketim yüksek, enflasyon da yüksek olsun ne çıkar...
YanıtlaSilTabii çok güzel de işte bu böyle sürdürülemiyor. Bir gün geliyor bu saadet zinciri kopuyor ve ekonoımi darma dağın oluyor. Bizde o gün geldi.
SilMahfi Bey, bana bulunduğumuz ve bulunacağımız durumlara göre pozitif ve umutluymuşsunuz gibi hissettiriyorsunuz. Öyle misiniz?
YanıtlaSilUmut hep orada duruyor.
SilAma o umudu görebilirlerse. İnşallah yaz geliyor diye tekrardan cenazeyi kapatmak için yapay kar getirmezler ülkeye. Tünelden önceki son çıkış haberi olsun herkesin. O tünele girersen 3-5 yıl sonra sonumuz Arjantin gibi olacak. Tüm ülke yurt dışından gelenlere hizmet edecek. Şunu söyleyim ölecek değiliz. Ama çok kişi valiz toplayıp göçe başlayacak. Durum buralara gelirse eğer. Artk bu ülke bir daha kalkınamaz.
SilMB'nin faizde arttırıma gitmesi inşaat ve otomobil sektörünü nasıl etkiler? Aynı şekilde döviz piyasası nasıl etkilenir sizce?
YanıtlaSilİkisini de olumsuz etkiler.
SilHocam seksen öncesi türkiye kapalı ekonomiydi.Öyle tüketecek de fazla bir şey de yoktuDoğu beyazıta geziler düzenlenir orda kaçak olarak satılan bir şeyleri alarak bir nebze tüketim açlıği doyururlurdu.Döviz kullanmak falan zatenn yasakti..Düşünebiliyormusunz o dönem bile enflasyonu patlattik.Ülke dövizssiz kaldı ve en sonunda ancak imf ile Ülke darboğazdan çıkabildi.Dunya değişiyor falan diyorlar ama. bir gerçek var ki biz hiç değişmiyoruz.Aradan nerden baksanız kırk kusur ÿıl,geçmiş. aynı oyunu bıkmadan usanmadan defalarca sahneye koyuyoruz,Son derece bu konuda istikrarlıyız.
YanıtlaSilHani derler ya huylu huyundan vazgeçmez diye.Onun içindir ki mahfi hocam biraz kasa döviz dolsun ilk firsatta kasayı boşaltan formülü hemen buluruz,O konuda kimse elimize su falan dökemez.
Hocam bir de bir kayitdışılk sorunu var ki esas kimse bu tehlkeli sulara girmek ve çözmek istemiyorÇünku seçimi baştan kaybedersin.,Esasen en temel sorunlarimizdan bir tanesi.Katılırmısınız acaba.
Yazınız çok değerli.Teşekkür ederiz.
Çok teşekkür ederim.
SilEvet tabii katılırım.
Hocam o değilde orjinal ürün bulunmuyor piyasada?
YanıtlaSilHocam, yazınız enflasyon özelinde olsa da ‘erteleme’ bizim ata sporumuzdur. Bizim inancımıza göre, bir problem yeterince görmezden gelinirse kendi kendine bir çözüm üretir veya problem olmaktan çıkar. Problemler sahipsizdir bizim kültürümüzde. Böyle gelmiş böyle gider deriz bazen. Dertsiz başımıza dert almayız biz. Aman karışma şahit yazarlar der biraz hevesi olanın da hevesini kırarız itinayla. Sen mi kurtaracaksın bu memleketi sözü adeta her evin duvarında görünmez bir şekilde asılıdır, tıpkı "Adalet mülkün temelidir" yazısı gibi. Ortada bir problem varsa ve bir kişi o problemin üstüne gittiyse o iş o kişinin üstünde kalır, eline yapışmak deriz böyle durumlarda. Bugünün işini yarına bırakma diyen de var, ama bunu diyen kişinin kendisini yarına bırakmayız biz, o gün gerekli ‘eğitimi’ veririz evelallah: Oğlum, deriz, işin hepsini bugün bitirirsen yarın ne yapacaksın! Her işimizi en son güne bırakırız. Sınava bir önceki gece çalışırız; çünkü gerek yok, zehir gibiyiz zaten. Davulun sesini hep uzaktan gelecek sanırız, ne güzel çalıyor deriz. İleride bir dere görürüz ama paçaları falan sıvamaya başlamayız, dereyi geçmek için bir hazırlık yapalım düşüncemiz pek olmaz. Bizde, perşembenin gelişi hiç bir zaman çarşambadan belli olmaz, trilyonda 1 ihtimal bile olsa umarız ki çarşambadan sonra cumartesi gelsin, sonra pazar, sonra yine cumartesi.
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSil1- dolar kurunun olması gerektiği yerde olduğunu belirtmişsiniz ki yurtdışı üfeye göre 23 civarı olması gerekiyor gibi ama TÜFE çok fazla arttı geçen ağustosu 18den eşik alsak her ay 4 ortalama tüfe girdiğini hesaplasak 24 olması gerekir kurun daha birde asgari ücret artışı var ki bunun aslında şirketlerin kar marjlarından yenmesi doğru olur bence çünkü tüfe anormal arttı. turizm gibi, yerli hammade kullanılan alanlarda sonuçta tüfede etkili değil mi rekabetçilikte sonuçta kar marjları tabandan tavana etki ediyor (sabit maaşlı çalışan dışında)
2- eğer bu politikaya devam edilse ekonomi yinede küçülecekti çünkü cari açık veremeyecektik, bu durumda işsizlikte artardı. peki enflasyon bu modelde düşer miydi yoksa beklentiler yüzünden kayda değer şekilde düşmez miydi?
Faizi doğru yerine getirirseniz dolar kuru buralarda durur hatta geriye de gider.
SilHocam, tam anlayamadığım için sormak istiyorum.
YanıtlaSil- KKM ile çok yüksek miktarda TL banka sistemine park etti.
- KKM kendi kendini artıran bir canavara dönüştü, ordaki park eden para miktarı aşırı yüksek.
Hükümet bu paranın piyasaya, hisselere veya dövize akmasına izin veremez.
Bu paranın bir şekilde teminat gösterilip kredi alınmasına da izin veremez.
Tahvile gitse bu sefer hükümet harcama ile piyasaya sokacak.
Ne olacak bunca para? Düşünüyorum, düşünüyorum bulamıyorum.
Bunu hükümet edenler de bulamıyor üzülmeyin.
SilHocam, Mehmet Şimşek ve "rasyonel" politikalarının geleceği konusunda görüşlerinizde bir değişiklik oldu mu? Şahap bey'in BDDK'nın başına atanması, kamu bankalarının tekrar dolara müdahaleye başlamaları pek hayra alamet değil gibi görünüyor :)
YanıtlaSilRasyonellik diyip diyip irrasyonelliğe devam edilmesi Türkiye kısa özeti.
SilZaten baştan beri kuşkum var da işte biraz daha beklemeyi tercih ediyorum.
SilFaizi doğru yere getirirseniz diye bir yorum yapmışsınız, sizce faizin doğru yeri nedir?
YanıtlaSilFaizin doğru yeri enflasyonun 3 puan üstüdür.
SilKastım MB faizi. Biliyorsunuz % 8,5. Enflasyonun (resmi olan) % 40 olduğu yerde % 8,5 faiz varsa orada ekonomi dikiş tutmaz. Çünkü orada gerçeğin inkarı söz konusu demektir ve o zaman da kimse orada yatırım yapmaz.
SilMeşru müdafaa hakkını kullanmak gerekir.
YanıtlaSilMahfi hocam yazınız için teşekkürler. Fakat o son cümleniz ertelenen hiç ertelenemez olmayacak galiba. Bir şekilde atlatılıyor.
YanıtlaSilGiderek maliyet katlanıyor onun için artık atlatılamaz noktaya geliyoruz.
SilPolitika faizi küçük ama işlevi byük
YanıtlaSilDoğru. Ülkenin turnusol kağıdı gibi. Doğru yolda olup olmadığını ona bakarak anlarsınız.
SilAğustos böceği ile karınca muhabbetinin sonuna geldik sanırım.. Bir sorum var Mahfi bey: iktidar değişseydi tablo farklı olur muydu? Yazınız için sağolunuz..
YanıtlaSilKimlerin göreve getirileceğine ve nasıl bir politika açıklanıp uygulanacağına bağlıydı. Ama kim gelirse gelsin işinin çok çok zor olacağını hep yazdım zaten.
SilPeki hocam bu model neden kötü? Ekonomi canlı kalıyor, insanlar alışveriş yapıyor, hem üretici hem esnaf kazanıyor. İşsizlik azalıyor vs nesi yanlış? Büyüme düşük olup işsizlik artınca eve hiç para girmeyecek o daha kötü değil mi?
YanıtlaSilKardeş, sen bu dünyanın insanı değilsin. Kendini mutlu hissedeceğin bir yer var; metaverse. Oradan hiç çıkma bence...
SilMahdut Mesuliyetli adamla dalga geçeceğine ciddi cevap ver(meli) o adsız kullanıcı cidden bir soru sormuş mantığı yanlış bile olsa cevabını bilmiyorsan yahut doğru dürüst düzgünce açıklamayacaksan tek kelime yazmasan bu konuda daha iyi olacak.Cidden bilgi edinmeye geliyoruz buraya
SilBahsettiğiniz ertelenemez hâl durumu ekonominin krizden çöküşe gitmesi midir? Çünkü toplumun çoğu piyasa canlı diye kriz olduğuna bile inanmıyor.
YanıtlaSilEvinizin ışıl ışıl olduğunu her odada lambaların yandığını, misafirlerinizle keyifli bir akşam geçirdiğinizi düşünün. Kimse kriz falan düşünmez ve öngörmez. Sonra birden elektriklerin gittiğini ve bütün mahallenin karanlığa gömüldüğünü düşünün hemen yönetimi arıyorsunuz ve trafonun patladığını, bunu onarmanın en az bir hafta süreceğini söylüyorlar. Kriz de böyledir. Krizden önce her yer ışıl ışıldır sonra birden karanlık basar. O zaman herkes birbirine "biz bunu tahmin etmiştik ama her şeyde idare ediyor gibiydi" der. 2001'de böyle oldu, 1994'de de böyle oldu.
SilMahfi hocam selamlar,
YanıtlaSilAçıkçası neredeyse tüm ekonomistlerin çok iyimser olduğunu düşünüyorum. Kişi başı gayrı safi milli hasılası bizi geçmiş olan meksika, malezya gibi ülkelerde asgari ücret 250-380 dolar arası. Ki bizim kişi başı gayrısafi milli hasılamıza suriyeli nufusu dahil değil, baskılanan dolar sebebiyle yüksek çıkıyor muhtemelen ve verilerin de güvenilirliği soru işareti. Bu şartlar altında temmuz zamlarıyla en dusuk memura 800-900 dolar, asgari ucrete 450-500 dolar verilmesi imkansız gibi gözüküyor. 4-5 senelik kötü politikaların da sonucu olarak kısa bir süreliğine asgari ücretin 250-300 dolar, memur maasinin 600 dolar olacagı bir dönem yaşamayacak mıyız sizce? Yapılan hataların telafisi bu kadar kolay olacak mı?
Kimse hataların telafisinin kolay olacağını söylemiyor. Sadece siyasetçiler öyle diyor. Türkiye, bu hataların bedelini çok ağır bir maliyete katlanarak ve uzun sürede telafi edecek.
SilBenzer bir iktidar macerasını siz de Özal ile yaşamak zorunda kaldınız diye hatırlıyorum. "Ben halka enflasyonu anlatırım, ama işsizliği anlatamam"
YanıtlaSilEvet Türk siyasetçisinin ekonomiye bakışı budur.
SilMB BŞK nını parlatmalar bitti, kirli çamaşırlar ortaya dökülmeye başladı sanki önceden bilinmiyormuş gibi !!!!!!
YanıtlaSilVe derken eski MB Başkanının BDDK'ye atanması da Mehmet Şimşek'in bilgisi dışında olmuş haberi çıktı. Bu yaklaşımla hiçbir şey çözülemez.
SilDeğerli hocam şu an mevduat faizleri zaten yüzde 40 lara geldi. Çok uzun zamandır da yüzde 30 un üzerinde. Merkez bankasının politika faizini artırması neyi değiştirecek? Bu kadar bozulmuş bir sistemde politika faizinin artması sistemde bir etki yaratacak mı? Teşekkürler
YanıtlaSilMB'nin politika faizini artırması MB'nin yanlışı gördüğünü ve doğruya döndüğü mesajını vererek yeniden güven kazanmasını sağlayacak. Para politikasının en önemli unsurlarından birisi bu politikayı uygulayan kurumun itibarlı olmasıdır.
SilSevgili Mahfi hocam;Bankacilik sisteminde önemli risk birikti negatif faizli tahviller bunların üzerine kur şoku da geliyor,daralma ,kar kaybı vb.Sorum geçmiş Demirbank olayı benzeri bir risk Sizce var mı?
YanıtlaSilMaalesef var.
SilNasip. Demek ki yukarıdan emir böyle.
YanıtlaSilKeşke enflasyonun olmadığı, insanların sürekli fiyat takip etmediği ve fiyat karşılaştırması yapmadığı, sohbet ortamlarında aldığını sattığını konuşmadığı, ev araba alabilmenin başarı sayılmadığı ve büyük bir hayal olmadığı tam tersine insanların hobilerinin peşinde koştuğu, gezdiği yerleri, okuduğu kitapları konuştuğu, insanların gülümsediği sosyo-ekonomik bir ülke yapımız olsaydı. Enflasyonu sadece fiyatların sürekli artması olarak görmek buzdağının görünen kısmıdır. Buzdağının görünmeyen kısmında enflasyon insanı her zaman kendi menfaatini toplum menfaatinin önünde tutan bir insana dönüştürüyor ve birbirimize sevgi ve saygımızı azaltıp hırslarımızı artırıyor. İşte batı toplumları enflasyonun bu kötü sonuçlarını bizden daha beter yaşayabileceğinden enflasyonu düşürebilmek için yoğun çaba içerisindeler…
YanıtlaSilGörünen o ki ,Merkez Bankası yüklü bir faiz artışı yapacak . Ancak ne kadar faiz artışı yaparsa yapsın, Merkez bankası para basmaya devam ettiği sürece bu bir işe yaramaz.
YanıtlaSilOrtada bir enflasyon yangını var. Yangının bir tarafından su döküyorsunuz(faiz artışıyla) yangının diğer tarafından benzin döküyorsunuz(para basmayla). Bu yangın sönmez.Bakınız Arjantin örneği.
Para basmanın durdurulması durumunda ise maaşlar ödenemez, depremin 100 milyar dolarlık(Reisin ifadesiyle) maliyeti karşılanamaz, KKM tazminatları ödenemez. Bir diğer tehlike ise, Merkez bankası, para basmayı durdurduğunda, hazine, para bulmak için piyasadan borçlanmak zorunda kalır. Bu durumda Devlet tahvili faizleri %100lerin üstüne kadar çıkabilir. bankaların düşük faizle aldığı devlet tahvillerinden çok büyük zararları olur ve Abd deki bankacılık krizinin bir benzeri görülebilir.
Kamu mali disiplini sağlanmadan hiçbir tedbir işe yaramaz. Kamu mali disiplininin sağlanması için Şimşek'in tam yetkili olması ve merkez bankasıyla tam uyum içinde çalışması gerekir. Yerel seçimler yaklaşırken ve İstanbul , Ankara belediyeleri geri alınmak istenirken, Şimşekin tam yetkili olması mümkün mü?İşte tüm mesele bu...
Takım küme düşmek üzereyken kurtarıcı olarak premier lig'den transfer edilen libero, oyuna girmek için ısınma hareketleri yaparken teknik direktör tarafından çelme takılarak sakatlandı :)
SilBu iktidardan hâlâ olumlu bir şeyler bekleyen varsa aklına şaşarım...
Sn.Eğilmez YORUMLARINIZ HEP FAİZ-ENFLASYON İKİLİSİ ÜZERİNE BANKALARIN 800 MİLYAR TL’DEN FAZLA(kendi açıklamaları ancak iki katı yani )1,5 TRİLYON TL OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR BANKALARIN BU BATIK KREDİLERİ EKONOMİMİZİN AYAĞINDA DEMİR GÜLLE DEĞİL Mİ?
YanıtlaSilBu konuda da görüşlerinizi bekliyoruz,.
Hocam sizce bu politik kaygılar dolayısıyla uygulanan yanlış ekonomi politikalarının önüne geçebilmek için "anayasal iktisat" çerçevesinde ne gibi düzenlemeler yapılabilir? Ek olarak, yüksek lisans tezini bu konuda yazmak isteyen bir öğrenciye önerebileceğiniz bir kaynak (tez, yayın, kitap vs.) var mıdır?
YanıtlaSilSizce anayasa hükümlerine uymayan bir iktidarın anayasaya konulacak ekonomi hükümlerine uyma olasılığı var mıdır?
SilSayın Eğilmez,
YanıtlaSilYukarıda bir sosyal medya platformundan "Türkiye'de iktisadi kalkınma neden gerçekleşmez?" adlı bir iktisadi analiz yazmış olup linkini buraya koymuştum.
Sizin yazımı okuduktan sonraki fikir ve görüşlerinizi merak ediyorum. (Neden link olarak attınız diye soracak olursanız, yazımın uzunluğu sebebiyle yorum uzunluk kısıtlamasına takıldı)
Zamanınızı ayırıp okursanız ve görüşlerinizi belirtirseniz müteşekkir olurum
Saygılar
Yazınızı okudum, güzel olmuş, emeğinize sağlık. Yazmaya devam.
SilDeğerli zamanınızı ayırıp okuduğunuz ve iltifatınız için de ayrıca teşekkür ederim.
SilSaygılarımla
Kastedilen linki göremiyorum tekrar yazarak yollar mısınız?Ben de yazınızı merak ettim
SilCari açık konuşulurken hep "enerji hariç" hesaplayıp aslında cari açığın düşük veya cari fazla verdiğimizi anlatıyorlar.Bu tamamen rakamlarla oynayıp karşıdakini kandırmadır.Madem öyle Mayıs ayı enflasyonunu enerji hariç hesaplayalım,gıda,kira fiyatlarını ağırlandırarak enflasyon nasıl çıkar acaba?
YanıtlaSilBen bu tür hesaplamaların gerçeği saklamaktan başka hiçbir işe yaramadığını düşündüğüm için hiç kullanmam.
SilHocam fiyatlar artacak alışverişi ertelemeyin.
Sil“Doğrusu şudur” diye iddialı ve gereksiz tartışmalara girmek istemiyorum. Ancak görünen köy kılavuz istemez.
SilDegerli hocam , entellektüeliteniz bilgilerinizi ders gibi paylaşmanız çok kıymetli . Gündemden bağımsız önceki yıllarda kitap önerileriniz de olurdu , Tatar çölü başta olmak üzere birçok kitabı siİn tavsiyeniz ile okumuş çok beğenmiştim . Son zamanlarda belki siz yaptınız ama bem kaçırmış olabilirim , yeniden okuduğunuz beğendiğiniz kitapları bizlerle paylaşmanız mümkün olur mu ? Saygılar , selamlar
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Kitap paylaşımları gündemin doluluğu nedeniyle biraz araya gitti haklısınız. Bakacağım.
SilHocam ilgi ve beğeniyle yazılarınızı takip ediyorum. Sizin gibi bir uzmandan bu yazıları okuyabilmek takip edebilmek çok kıymetli.
YanıtlaSilYerel seçim öncesinde iktidar yine bir konut kredisi kampanyası çıkarabilir mi? Veya piyasadaki kredi sıkıntılarından dolayı konut fiyatlarında düşüş beklemek mantıklı mıdır? Öte yandan ham maddelerde de ciddi bir artış var. Çok fazla değişken var ancak bilimsel öngörünüz nedir?
Yerel seçime çok var. Oraya sağ salim varılabilirse bu dediğiniz olabilir.
SilÜstat herşey güzel gitse dahi sanırsam nebatinin olduğu "dönemi" arayacağız bir süre
YanıtlaSilHer şeyin güzel gideceği beklentisi saman alevi gibi parladı ve söndü.
SilMahfi Eğilmez Bey zaten her şeyin çok da güzel olmayacağı ayan beyan güneş misali(gibi) ortada değil miydi?İnsanlar hem kendilerini hem başkalarını kandırıp aldattılar ''her şey çok güzel olacak'' yalan dolan yanlış bir sloganla
SilMahfi hocam faiz oranları artınca vade farkı için alınan tutar artar mı? Sevgiler
YanıtlaSilSözleşmede ne yazdığına bakmak lazım.
SilHocam tcmb nin swap borcu sadece yurt dışı merkez bankalarına değil değil mi yurt içi bankalar da bu gruba dahil midir
YanıtlaSilYurtiçi bankalar da var işin içinde.
SilHocam, faizleri indirmek yerine para basıp gerek kamu harcamaları gerek krediler gerek yardımlar olarak dağıtsalar daha mantıklı olmaz mıydı? Hem o zaman enflasyon hedeflemesi olduğu için kura etki etsede tam yansıtmaz mallarda ucuzlama olurdu. Böyle bir büyüme modeli niye izlenmedi?
YanıtlaSilİki yol da kötü ama dediğiniz daha az zarar verirdi.
SilKaan Bey söylediklerinizi biraz daha açmanız mümkün müdür?
SilMerhaba Hocam, sanırım TL 'nin hızlıca değer kaybetmesi nedeniyle faiz artışları gelene kadar yüksek enflasyon devam edecek. Yüksek faiz dönemine geçtiğimizde insanlar borçlanarak tüketim yapamaz hale gelip tüketimlerini erteleyecekler. Sonrasında enflasyon nispeten düşüp faizler tekrar indirilmeye başlanırsa insanlar bu kez de erteledikleri tüketimlerini borçlanarak yapmayacaklar mı? Bu da enflasyonun yeniden yükselmesine neden olmayacak mı? Bu durumu konut sektöründe sıklıkla yaşıyor gibiyiz.
YanıtlaSilFaizle fazla oynamamak lazım. Enflasyon düşmeden faizi bir daha indirecek durum yok.
SilHaklısınız Hocam, enflasyonun faizleri indirmeye imkan verecek kadar düştüğü günleri tekrar görürüz inşallah.
SilNeredeyse bütün dünya Rusya'ya ambargo koydu fakat adamlara bir şey olmadı. Çünkü üreten bir devlet. Biz de Atatürk'ün devletçilik politikasını uygulasaydık, şimdiki gibi dünyanın 10. sefil ülkesi olmazdık. Coğrafi konum itibariyle ülkenin kendi üretebileceği kaynaklarını dışarıdan alması bir vatandaş olarak bana koyuyor. İtibardan tasarruf olmaz diyorlardı ya, asıl itibar bu bence. Keşke üreten bir Türkiye adına tasarruf yapmasalardı da bir vatandaş olarak diğer ülke vatandaşlarına karşı bir itibarım olsaydı. Adamlar döviz bozdurmuş, bu para cüzdana değil ancak bavula sığar diyerek bizle dalga geçiyorlar. TL'nin bu derece itibarsızlaştırılması bana koyuyor. Benim hiçbir zaman döviz hesabım ya da kur koruma adı altındaki (aslında döviz hesabı olan) bir hesabım olmadı. Çünkü ben sözde değil, gerçek milliyetçiyim. Buna rağmen mevcut yönetimi en çok onaylayan Bayburt, Nevşehir gibi şehirlerin ülkenin döviz mevduat hesabı en çok olan şehirleri olması bana dokunuyor. Sıcak para adına körfez ülkelerine dileniyoruz. Ülke satılıyor, bir taraftan vatandaşlık da veriliyor. Ümmetçilik adı altında ülke Araplaştırılıyor. Medya ele geçirilmiş, insanlar uyutulmuş konumda. En çok da bu canımı acıtıyor. Gençler işsiz, evlenemiyorlar. Kiralar asgari ücretin iki misli olmuş, en temel ihtiyaçlar bile uçmuş konumda. Bir ev, bir araba almak neredeyse artık bir hayal. Tüm bu olumsuzluklara rağmen TÜİK'in gerçek dışı verileriyle ve ele geçirilmiş medya ile uyutulamayan sağ duyulu insanların olması ve ülkenin geleceği için duyarlı olan bu insanların mücadelesi beni ayakta tutuyor. Ülkemin getirildiği bu vahim tabloya gerçekten çok ama çok üzülüyorum.
YanıtlaSilRusya bizden daha fazla üreten bir ekonomi değil ama onların petrolü ve doğalgazı var bu açıdan dışarıya bağımlı değiller.
SilHocam biz buğdayı dışarı satmamız gerekirken, onu bile dışarıdan alıyoruz. Adamlar ülke kaynaklarını en verimli şekilde kullanırken, biz maalesef bunu yapamıyoruz. Anlatmaya çalıştığım buydu. Dışa bağımlı olduğumuz sürece enflasyon düşmez. Faiz artışı %40 olmadığı sürece de hiç bir döviz mevduat hesabı sahibi de TL mevduata dönmez. Faiz %40 olsa bile bunun geri dönüşünü yine de öngöremeyiz. Rasyonel denilen çözümler Türkiye için aslında palyatif çözümler. Asıl mesele maksimum üretim ve minimum dışarıya bağımlılık politikası olmalı. Gerçek çözüm budur. Fakat böylesi bir ideali oluşturabilecek sermayemiz de kalmadı maalesef. Borcu borçla kapatan bir ekonomiye dönmüş durumdayız. Sıcak para adına körfez ülkelerine sırtımızı dayadığımız itiraf edildi. Peki ne karşılığında? İşte bu bir türlü açıklanmıyor. Halkına hesap vermeyen ve şeffat olmayan bir yönetimle karşı karşıyayız. Çok merak ediyorum, faizin arttırıldığı gün Erdoğan nasıl bir açıklama yapacak, daha önce söylemiş olduklarının üstüne hangi cümleleri kuracak diye gerçekten çok merak ediyorum. Faiz haramsa, faizi sıfırlamanız lazım. Bunun için de Japonya gibi bilimsel politikaları uygulamanız gerekiyor. Bilimsel ve akılcı politikalardan uzaklaşarak faizi sıfırlayamayız. Ülke kaynaklarının maksimum üretimini gerçekleştiremediğimiz ve dışarıya bağımlılığı azaltamadığımız sürece de değişen bir şey olmaz.
SilUluslar arası haberleri izlerseniz, Rus doğalgaz ve petrolü, 3 ülkeler aracılığı ile pazara çıkıyor. Yani Ruslar kendi doğalgazlarını da ucuza kaptırıyor.
SilKonu Rusya değil, Türkiye. Dünyanın 10. sefil ülkesiyken, bir de bütün dünya bize ambargo koysaydı ne durumda olurduk bir hayal edin.
SilMahfi hocam aklınıza sağlık.Peki bu MB faiz arttırımı bireysel faizleri yani bankaların halka uyguladığı faizlere bir etkisi olur mu?
YanıtlaSilOnlar da yükselir.
SilBirde Mehmet Şimşek 500 TL lik banknot tanıtacağı söyleniyor.Erdoğan ekonomide kötü görünmemek için bunun çıkmasını engeller mi?Malum 9 aya tekrar seçim var.
YanıtlaSilEn büyük banknot 8€ olmuş,
SilAvrupa'da bebelere verilen sakız parası gibi.
Mahfi hocam kaleminize sağlık. Ancak bu ülkede şöyle bir sorun var. Enflasyon ne kadar yüksek olursa olsun hükümet tuik eliyle bunu düşük gösteriyor. En basitinde haziran ayı rakamlarında bunu net bir şekilde gördük. Peki bu durum ne olacak. Ekonomik krizin yükünü hep başta memurlar olmak üzere bordrolu çalışanlar mı çekecek.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHaklısınız ve o nedenle de buraya doğru dürüst yatırım gelmiyor. Önce gerçeği kabul edeceksiniz. Ki ona göre önlem alabilesiniz.
Eee dostum kendi düşen ağlamaz.
SilCevabınız beni çok mutlu mahfi hocam. Umarım bir gün şeffaf ve hakkaniyetli bir ülkede yaşarız. Ben yabancı yatırımcı olsam asla Türkiye gibi bir ülkeye yatırım yapmazdım. Uçmayan uçağı alkışlatmak bir başarı değildir. Pandemi zamanında çok iyi hatırlıyorum. Almanya, Türkiye Covid verilerini yalan söylüyor dediği zaman doğruları açıklamak zorunda kalmıştık. Şuan ekonomi de de aynısı yapılıyor. Her şey çok iyiymiş gibi gösteriliyor ama durum çok daha vahim.
Silhocam merhaba, sizin yazılarınızı ve analizlerinizi severek takip ediyorum, benim ufak bir sorum var hocam, şu anki açıklanan yeni keşfedilmiş ve kullanılmaya başlanmış olan kara deniz doğalgaz rezervlerimiz enflasyonu indirmek için yeterli mi? değilse de nedenini de açıklar mısınız lütfen? saygılarımla.
YanıtlaSilBilmiyorum. Çünkü bu doğalgazı çıkartmanın maliyeti açıklanmadı. Eğer ithal ettiğimiz doğalgazdan pahalıya mal oluyorsa bir işe yaramaz. İleride fiyatlar daha da artarsa o zaman işe yarayabilir. Maliyetini bilmediğim bir şeyin yararlı olup olmayacağını bilemem.
SilEğer onu direk biz kullanırsak enflasyon düşer fakat Erdoğan'ın bunun yerine o gazı Avrupa'ya satar.Parasını ne yapar bir tek o bilir.
SilHocam, Merkez bankasının az ya da çok faiz arttırması ekonomideki problemleri çözmeye yeter mi? İçinde bulunduğumuz ekonomik bunalımdan kemerleri sıkmadan kurtulmak mümkün mü? Saygılar hocam...
YanıtlaSilYetmez, ardından mutlaka yapısal reformların gelmesi gerekir. Ama yola çıkmak için ilk hamle faiz artışı olmalı.
Sil"Kimselere etmem şikayet ağlarım ben halime , titrerim baktıkça mücrim gibi istikbalime" , Sn.Mehmet Şimşek tecrübe sahibi , uluslararası piyasalarda bilinen bir şahıs , lakin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Guvernörlüğü vazifesine getirilen Hanımefendi kendi sahasında tecrübe sahibi olabilir , yetenekleri uluslararası bankacılık sahasında takdir görmüş olabilir , lakin çift paralı bir ekonomide , üstelik rezervleri ekside olan bir Merkez bankası için kanaatimce yeterli değil , Merkez bankasının işleyişi hususunda tecrübe sahibi değil , siyasi otoritenin Merkez bankasının bağımsızlığı hususundaki fikirleri de ortada , bu şartlarda ortodoks ekonomiye dönüş olacak ise Merkez bankası Güvernörü bankadan yetişmiş biri olmalı idi , Mahfi Beyefendinin Ertelenmiş Enflasyon konusunda yazdığı hususlar içerisinde bulunduğumuz ahvali bir kez daha açıkça izah ediyor. Kaleminize sağlık Üstat.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, aynı kanıdayım.
SilSn Adsız12 Haziran 2023 17:24,
SilNeyden bahsediyorsunuz Allah aşkına?
Bu insanlar on milyonlarca dolar maaş alan insanlar.
Hayatın normal akışında aklınıza yatıyormu MB başkanı maaşı ile iş başında olmaları?
Bunların parasını kim vermişse, patron odur, patronun dediklerini yaparlar.
Sizlik, benlik bir durum yok. Türk MB da artık içi boşalmış, Merkezi borç yönetim bankası olmuş.
Ben olsam, hayatta kabul etmem bu görevi.
Adı MB Başkanlığı olan görev, arkada kimlerin ne işini yapacak kim bilir?
O kişiler için bulunmaz bir kumaş, bulunmaz bir yetenek bu hanfendi.
Eminim ki, kimseyle muhatap olmadan, patronunun istediği işi başarı ile yapacaktır, hiç şüphem yok.
Allah bu vatanseverlerin(!) kalplerine göre bire bin versin hocam. Amin.
YanıtlaSilSizce bugünkü yönetim, uygulamakta olduğu milli politikalardan (terörle mücadele, Akdeniz ve Karadenizde doğalgaz arama, Libya'da meşru hükumeti, darbeci Haftere karşı destekleme, Mısır ile darbeci Sisi (Batı ülkeleri darbeci Sisi yi rasyonel davranarak kırmızı halıyla karşılamış; Türkiye'de serbest seçimlerle halkın büyük desteğini alan yönetimi ise diktatör olarak nitelemiştir) sebebiyle ilişkilerin bozulması, Azarbeycanı Ermenistanla olan Karabağ savaşında destekleme, Türk Devletleri Teşkilatı, Suriyede devlet teröründen kaçanlara etnik ve dini ayrım yapılmaksızın kucak açma, Suriye kuzeyinde terörle mücadele, güvenli bölge oluşturma operasyonları, müzeye dönüştürülmüş ve 80 yıldır içinde namaz kılınmayan Ayasofyanın cami olarak ibadete açılması, başörtülülere karşı devlet kurumlarındaki hukuksuz uygulamaların kaldırılması, vesayet makamlarının bir bir hizaya çekilmesi ve demokratik seçimlerde başarılı olanların ülke yönetiminde karar sahibi olmasına yönelik çalışmalar, sivil ve demokratik Anayasa çalışmaları, ülkedeki azınlıkların haklarına yönelik iyileştirici çalışmalar, yerli ve milli savunma sanayii yatırımları gibi) vazgeçerek sömürgeci ve emperyalist, çifte standartçı batı ve batıcı zihniyetin hakim olduğu devlet yönetimleriyle onların istediği şekilde uzlaşı sağlasa döviz kurları ve enflasyon bu kadar yüksek olur muydu?
YanıtlaSilMilli politikaların milli şefine de Türkmenistan reisinin oturduğundan daha büyük,
SilTürk milletinin hayallerinin ötesindeki kadar böyük 1000 odalı saraylar yakışırdı ki, yaptı.
Çok şükür ihracat mallarımızın fiyatları da düşerek o pis sömürgeci ve çifte standardçı batı ve batıcı zihniyet ülkeleri daha ucuza mal bulma imkanına kavuştular.
80 yıldır içinde namaz kılınmayan Ayasofya, böyle giderse 80 yıl sonra bırak ibadeti, içine girilemeyecek şekilde yıpranacak. 80 yıl sonra Ayasofya derdinden de kurtulacağız.
Hele de çıkardığımız doğalgazlar her ne kadar ülkenin dört bir tarafında doğalgaz çıkaran görevlilerimizin çıkardığı insani (doğal) gazlarından az olsada gam yok tasa yok. Mutlaka bir gün o doğalgazlar evlerimize gelecek.
Çok şükür, tüm vesayet kurumları hizaya çekilmiştir. Hiç biri hükümet aleyhine bırakın hareket etmeyi, konuşmayı bile akıllarından geçirememektedirler. Hele bir konuşsunlar, anında milli yargı süreci ile o kurumların kapısının öbür tarafına alınırlar.
Son darbeyi TOGG vurdu dış güçlere. Her şeye katlandılar da TOGG'u görünce baktılar ki dünya otomobil piyasasındaki hakimiyetleri son buluyor, hasetlerinden çatlayıp enflasyonla döviz kurunu yükselttiler. Yoksa olmazdı böyle...
SilTOGG aldınızmı Mahdut Bey?
SilAldım da elektrik faturası yüksek gelince LPG taktırdım. Bedava Karadeniz gazıyla fulleyip geziyorum...
SilHocam biraz absürt olacakta, bir sorum olucaktı. Şimdi bir ülke düşünelim ismi Muz Cumhuriyeti olsun Muz Cumhuriyetinin para birimi x olsun bide karşısında dolar olsun 20 x parası= 1 dolar olduğunu düşünelim ve Muz Cumhuriyetinin dolar bazında Gysh ise 200 milyar dolar olsun Muz Cumhuriyeti ne yaptı etti kendi paralarının dolara karşı değerini artırdı 10 x parayı = 1 dolar yaptı, şimdi o zaman mantık olarak Muz Cumhuriyetinin Gysh si 400 milyar dolar olmak zorunda oluyor de mi ? Eğer öyleyse bu mantıkla Türkiye doları düşürse Gysh bazında baya bir ülkeyi geride bırakıyor o zaman.
YanıtlaSilHiç böyle çalışalım, üretelim de GSYH'mizi gerçek anlamda artıralım diye bir düşünce yok. Hep böyle arkadan dolanıp nasıl kandırırız, nasıl bir cinlik yaratırız şeklindeki düşüncelerle ilerliyoruz. Aynen hükümet gibi düşünüyorsunuz. Türkiye bu yüzden altmış yıldır bocalıyor, patinaj yapıyor, gelişmiş toplum olamıyor.
Sil1- Türkiye ekonomik olarak nasıl büyüyebilir? dünya krizde olduğuna göre ihracatımızı arttırmamız mümkün mü? İhracatımızı arttırmadan nasıl büyüyebiliriz? diyelimki üretim daha seri hale geldi, patronun fiyatları indireceği ne malum, bunun için rekabetin artması mı gerekiyor? fiyatlamalar enflasyon beklentilerine göre yapıldığına göre talepte büyük bir düşük olmadan fiyatlar nasıl inebilir?
YanıtlaSil2- tlye carry trade yapmanın anlamı ne? Erdoğan ekonomiyi hep büyütmenin peşinde bu da cari açığa sürekli yüklenilecek demek ve trye giren para miktarı da realistik olarak sürekli artamaz. cari açık olmadan da %5 büyüme imkansız. hiçbir mantığı yok gibi gözüküyor.
1. Türkiye zaten büyüyor ama büyümenin iyisi var kötüsü var. Türkiye kötü büyüyor, yani boyu uzuyor ama şişmanlıyor da. Çünkü üretimi herkesin yapabildiği cinsten üretim. Kore gibi, Çin gibi, Vietnam gibi yüksek teknoloji ürünleri üretemiyor.
Sil2. Bu tür büyümenin kimseye yararı yok.
Yani anladığım kadarıyla Türkiye en azından ithal ikamesi yapmadığı sürece yapılan yatırımların bir anlamı yok. Bu yüzden türkiye ekonomik modeli tamamen anlamsız (ki yatırımlar artmadı çünkü yatırım yapacak kadar zengin kimse altın dolar vb. alabilecekken sırf faiz düşük diye yatırım yapmaz hele asgari ücret böyleyken) Mesela bir ayran fabrikası açılsa ayran miktarı artsa fiyatlar düşmez mi? sonuçta çalışanlara da bir ücret verilecek ve masraflar var bu enflasyonu arttırır ama rekabet marjları da düşürür. bu tür bir yatırım mesela faydalı olur mu?
YanıtlaSilYazı Ertelenmiş Enflasyon,
YanıtlaSilYorumlar Ertelenmiş Siyaset.
Hocam selamlar, kamu maliyesi bölümünde bir master öğrencisiyim ve yazılarınızı severek ve büyük keyifle okuyorum,
YanıtlaSilŞöyle bir sorum olacak, genel halkta harcama yapabilme özgürlüğü ekonomi anlayışının çok önüne geçiyor diyebiliyorsak asıl problemi yapılan politika ve programlarda değil de ekonomiye olan bakışta diyemez miyiz?
Yani tüm kanun ve uygulamalar bir kenarda dursun bilim ve halk arasında yeni çağımızda
Ekonomiye olan bakışımızı uygulanan ekonomi politikası etkiliyor. Oysa tersi olması lazım: Uygulanacak ekonomi politikası insanların hayata bakışına göre şekillenmeli.
SilYazılarınızı keyifle okuyor ve kendimce bilgi sahibi oluyorum. Mesleğim yazılım ve analiz üzerine. Olaylara bakış açım da meslek hastalığı olarak farklı oluyor. Tahminim merkez bankası başkanı olan hanımefendi rahat bırakılırsa çok başarılı olacaktır. Keza Sn. Şimşek için de aynı kanaatteyim. Ancak bir başabaş noktası olacak ve bu insanların parlayacağı noktada bizim klasik köşe kapmaca oyunu oynanıp oluşacak kaymağın hızla toplanacağını düşünüyorum. Bizler sade vatandaş olarak bu cahil kitleden olabildiğince korunabilmek için maddi gücümüzü arttırmak ve en az kişi ile muhatap olacak bir yaşam biçimi ile hayatımıza devam etmek zorundayız.
YanıtlaSilHocam malum önümüzdeki PPK toplantısında faizin yükseltilmesi gündemde. Bankaların devlet tahvili ve bono almaya zorlanması sonucunda portföylerinde önemli miktara ulaşan bu kıymetler faiz artışı olduğunda değer kaybedecekler ve başta bankalar olmak üzere bu kıymetleri ellerinde bulunduranlar zarar yazacaklar ve sonuç banka hisselerinde düşüş.! Bankaların bu portföyleri ne büyüklükte bilemiyorum. ama bu yasal engeller nedeniyle kurtulmaları da mümkün değil. Ama akıllı olan bu kıymetlerden çıkmalı diye düşünüyorum. Konuyu bu yönüyle de değerlendirebilirseniz sevinirim
YanıtlaSilEvet maalesef bu tahvil yığını faiz artırımının önündeki en büyük engel. Bunlar faiz artışıyla birlikte çöpe dönüşecek ve bankaları riske sokacak.
SilHocam bu ülke sizin ve benzerlerinizin değerini bilmediği için degersizlesti iyice.. Değersizlere çok değer veren değersizlerle dolu bir ülke olduk..
YanıtlaSilBizim değil de bilimin değerini kavrayamadığı için böyle oldu.
SilHocam merhaba .Yazılarınızı ve söyleşilerinizi yakından takip ediyorum. Işın hocanın emre hocanın da katıldığı bir üniversite söyleşisinde politika faizinin artması durumunda bankaların karlılıklarına bilinenin tam aksine olumlu yansıyacağını çünkü Türkiyede mevduat fazilerinin 1 yıl kredi faizlerinin süresinin ise daha uzun vadeli ortalamalarının olduğunu söylemiştiniz. fakat konu tam anlaşılamamış sözyleşi de bitmişti. bu konuyu biraz daha açabilirmisiniz. teşekkür ederim
YanıtlaSil