Kan, Zahmet, Gözyaşı ve Ter
Milletvekili seçimleri sonuçlandı, AKP ve Cumhur İttifakı önemli bir başarı elde etti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Erdoğan ilk turda kazanmaya çok yaklaştıysa da durum ikinci tura kaldı. İkinci turda ne olacağı kamuoyu araştırması yapanlarca ve siyaset bilimcilerce tahmin edilir, o benim oturduğum yerden bileceğim bir şey değil ama Erdoğan’ın kazanması sürpriz olmayacak. İlk turun iki büyük sürprizinden ilki Erdoğan’ın aldığı oy oranı, ikincisi de olarak deprem bölgesinden Erdoğan’a gelen büyük destekti.
Ekonominin geldiği durumun büyük
bir enkaz olduğunu, bunun yanlış ekonomi politikası uygulamalarından
kaynaklandığını devletin resmi verilerine dayanarak defalarca yazdım. Çoğumuz,
başta enflasyon olmak üzere ekonomik durumun son derecede bozuk olduğunu ve
bunun seçim sonuçlarını etkileyeceğini konuştuk, tartıştık. Her şey ekonomi
değil elbette ama ekonominin seçimlerde genellikle önemli etkisi olduğunu biliyoruz.
Buna karşılık sonuçlar hiç de öyle olmadı, ekonomik durum sonuçlarda yeterince etkili
olmadı. Bunun nedenlerini doğru analiz etmek gerekir. Bu yazımda bunu analiz
etmeyi deneyeceğim.
Her şeyden önce insanlar
ekonominin ne durumda olduğunu çok iyi anlamış değil. Bir kere büyük bir kitle
devlet yardımlarıyla geçiniyor ve yardım kesilirse ne yapacağını bilmiyor. Buna
‘sadaka ekonomisi’ deniyor. Çoğu, bu yardımların devlet tarafından değil iktidar
partisi hatta Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını sanıyor. Durumu en kötü
düzeyde olanlar onlar olduğu halde bu durumu kaybetmek istemiyorlar ve bunun
ancak bu iktidarla sürdürülebileceğini düşünüyorlar. Sadaka ekonomisinden
yararlananların dışında kalanlar, hayat pahalılığına karşın, işlerini
kaybetmedikleri iyi kötü zam aldıkları sürece ekonomideki bozulmanın
aşılabileceğini düşünüyorlar. Bu, mavi yakalılarda olduğu kadar beyaz
yakalılarda da oldukça yaygın bir düşünce olarak karşımıza çıkıyor. Özetle
söylemem gerekirse toplumun önemli bir çoğunluğu ya ekonomideki bozulmanın
yeterince farkında değil ve bunu geçici bir durum olarak algılıyor ya da
durumun farkında ama öncelikle işini kaybetmediği sonra da eline geçen gelir şimdilik
arttığı için bu gelişmeyi görmezden geliyor.
Böyle bir durumda muhalefetin
yapması gereken şey durumu bütün çıplaklığıyla verilerle ortaya koymak, bugün
ayakta duruyor gibi görünen ekonominin aslında ringde sallanan boksör gibi ilk
sıkı darbede yere düşebileceğini göstermektir. Bir başka deyişle gerçek durumu
bütün çıplaklığıyla ortaya koymak, en az iki yıl sıkıntı çekileceğini ve bu
durumdan çıkmak için neler yapılacağını topluma bütün açıklığıyla anlatmaktır. Winston
Churchill, 13 Mayıs 1940’da başbakanlık görevine geldiğinde, daha önce
hükümette görev alırken söylediklerini tekrarlamıştı: “Size kan, zahmet,
gözyaşı ve terden başka vaat edecek hiçbir şeyim yok.”[i]
İnsanlar, kendilerine en az
hükümet kadar, hatta ondan daha çok vaatlerde bulunan bir muhalefet gördüğünde
ekonominin aslında o kadar da kötü olmadığını düşünürler. Bunu defalarca yazdım
ve her yazdığımda “siyaset öyle yapılmaz, hayal satmak lazım” tepkisiyle
karşılaştım. Siyaset nasıl yapılır bilemem ama gerçekleri konuşmazsanız
gerçekleri konuşmayanları eleştirmenizin anlamı kalmaz.
“Daha fazla yalan söyleyerek yalan
söyleyeni alt edemezsiniz” (Özdeyiş.)
Hocam kaleminize sağlık en zamanki gibi güzel bir yazı.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilÜstat nekadar doğru tespitler bu arada merak ediyorum muhalefet yüz yüze ne düşünüyorsun diye fikrini aldılar mı ganya kuyusu gidiyoruz
SilHocam ellerinize sağlık, yazınız her zamanki gibi sade ve tarafsız durumun özetiydi. Muhalefete "Hayal satmayıp ekonominin gerçek durumunu anlatmaları" önerisinde bulunuyorsunuz. Yürekten katılıyorum. Üzülen taraftan biri olarak; doğuda bir hayli sandıkta muhalefetten hiç kimsenin olmadığı, neticeyi değiştirecek miktarda oy transferi gerçekleşmesi imkanının karşı tarafın insafına bırakılması, ekran karşısında çöktüğümüz anlarda muhalefetin elektronik sisteminin çöküşü ile ilgili haberleri değerlendiremiyorum. Bu konuda görüşleriniz benim için çok aydınlatıcı olacaktır.
SilBu halkı en iyi Osmanlı ailesi tanımıştı. Ve yüzlerce yıl yönetmişti.
SilBugün Avrupada modern olarak yaşayan Osmanlı ailesi mensuplarını Türkiyeye getirin.
Ve bu halka şöyle seslenin:
"Madem ki Osmanlı olmak istiyorsunuz işte size Osmanlı mensuplarını geri getirdik."
Buna en başta Osmanlı olmak istiyoruz diyen halk karşı çıkacak.
Çünkü karşılarında çağdaş, eğitimli, medeni Osmanlı ailesi mensuplarını görecekler.
Gerçek şu ki o halkın aklının derinliklerinde itiraf edemedikleri ama arzu ettikleri başka birşey var..
Aslında herşeyin farkındalar...
Psikolojilerini çözemeden toplumları yönetemezsiniz.
"Stockholm sendromu" gibi sanki 🫠💕‼️
SilMahfi Hocam, durumu müthiş anlatmışsınız, elinize sağlık.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam bazı yalanlar güzel , bazı gerçekler acıymış…
SilHocam din ekonomisi ile ilgili sanki farklı bir parantez açmak gerekiyor ne dersiniz ?
YanıtlaSilKesin.
SilDün kaldırımda yürüyen üç kadının kısa süreliğine de olsa sohbetini duydum.
SilBiri diğerlerine şöyle diyordu:
"Evet, açlıktan ölmeyelim ama her şeyi yememiz de gerekmiyor."
Sonuçta bire karşı üç oy vardı.
Hocam karşınızdaki kitleye bu sekilde de ulasamazsiniz. O zaman da, kotuluk vadetmis olursunuz. Adamlar yine bu durumu tercih ederler. Zor..
YanıtlaSilOlsun, gerçekleri söylemiş olursunuz ve sistem çökünce adam haklıymış derler.
Silhocam kriz gerçek anlamda olmadı.. çünkü daha resesyon olmadı..!!! varlık fiyatlarını bilinçli olarak yaratılan enflasyonda yükselttiler. ucuz para ve kredi verip insanların o krediyle aldıkları mallar 5-10 katına çıktı.. maaşlara zam yaptılar ve ödedikleri kredi miktarı aynı kaldığı için insanlar havadan zenginleştiğini hissetti. bu tamamen seçime yönelik biliçli bir tercihti.. insanlar fiyatlar arttı ama ben ucuza varlık sahibi oldum zenginleştim algısına kapıldılar. GERÇEK KRİZ daha yaşanmadı..! Resesyon olmadan kriz olmaz. İnsanlar işsiz kaldıklarında maaş alamadıklarında anlıcaklar gerçek krizi.. evet ekonomi iktidar devirir ama daha o devirecek ekonomi yaşanmadı.. ani duruş olduğunda faizler gecelik 1000 lere çıktığında devalüasyon olduğunda bankalarda haciz yağmuru başladığında işsiz kaldıklarında anlıcaklar.. ozmn %10 u bile geçemez AKP. o yüzden ben iktidarda kalsın istiyorum.. yediler içtiler semirdiler karidesler kalamarlar rakılar tatlılar lagoslar eeeee şimdi hesap gelecek kılıçdaroğlumu jesabı eline alacak.. yok efendim tayyip kalsın hesap onun önüne gelsin, chp de kurtarıcı olarak gelsin ki bu populist sağ ve siyasal islam yok olsun… aksi takdirde kriz chpnin elinde patlarsa akp kalıcı bir sağ parti haline gelecek ölümsüzleşecek.. tayyipin elinde patlarsa kriz dyp anap dsp gibi silinip gidecek.. akıllı olmak gerektiğini düşünüyorum.. sevgiler saygılar
SilSn. "Adsız16 Mayıs 2023 15:16"
SilEvet bence de kriz yaşanmadı. Bu yaşadıklarımız sadece fragmandı. Hükümet iktidarı devretmek istedi fakat muhalefet de iktidarı bu şartlarda almak istemedi diye düşünüyorum.
Dediğiniz de bir türlü olmadı ,ne kadar süre kaldı merak ediyorum
Silçok güzel bir yorum.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilHocam dürüstlüğün önemini durumun kısa vadede değilde uzun vadede doğru uygulanacak politikalarla belli bir zaman sonra ancak düzelebileceğini,her zamanki gibi bu yazınızda çok güzel dile getirmişiniz.Sizin gibi değerli hocalarımız olmasa hepten umutlarımız tükenecek sizin sayenizde biraz biraz yaşama sevinci buluyorum çok sağolun elinize kaleminize sağlık🤚
YanıtlaSilTeşekkürler, sevgiler.
SilElinize sağlık hocam, bu toplumda gerçekler para etmiyor belki de.
YanıtlaSilOrtaya çıktığında para eder.
SilTürkiye'nin durumu çok farklı diye düşünüyorum.. toplumun büyük bir kısmı farklı hayellerde . Gerçeğe ise çok uzak .. burdan yazamak ile değil uzun uzun konuşmak lazım
YanıtlaSilYok bu başka birşey hocam
YanıtlaSilİnsanlar, kendilerine en az hükümet kadar, hatta ondan daha çok vaatlerde bulunan bir muhalefet gördüğünde ekonominin aslında o kadar da kötü olmadığını düşünürler. İşte bu cümle tüm seçim dönemi boyunca etrafımdan duyduğum cümleydi.
YanıtlaSilAltına İMZA atılacak yazı
YanıtlaSilBu arada hile hurda oldu mu Olmadı mı bilemiyorum ama iktidar asıl amacına ulaştı ve meclis çoğunluğunu elde etti Daha sonrası için şöyle bir planlarıda olabilir 2. turda millet ittifakına Başkanlığı verip meclis çoğunluğu sayesinde iş yapmalarına müsaade etmeyebilirler belediye seçimlerine kadar ekonomiyi daha berbat edip çok istedikleri belediye seçimlerini farkla kazanabilirler
Hile kısmı ayrı. Ona bir şey diyemiyorum çünkü kanıtlayamam.
SilHocam güzel bir okuma. Millet iki temel kaygısını seçime yansıttı. 1. HDP'nin belirleyici rolünden rahatsız olduğunu 2. CHP'nin din algısından rahatsız olduğunu. Cumhur ittifakı da bunu bildiği için hep buradan yüklendi. Hocam bu milletin birinci önceliği din ve vicdandır. ikinci vatan ve millettir, üçüncü ise ekonomi ve geçimdir. Bunu da sağlıklı her seçime yansıtmış ve yansıtacaktır. Bu doğru yanlış ya da yanlış olayına girmiyorum. Bu coğrafya böyle ve bu değişmeyecek. İlk ikisiyle mücadele edilemez bunlarda hakikatine ve fıtratına uygun olmayan değişikliklere gidilemez. Edilse ve gidilse toplum bunu sindirmez, sindiremez gerekirse günlerce ağzında ve yıllarca midesinde tutar ama bir gün kusar. Mutlaka kusar. Cumhur ittifakı ve reis zaten yanlış yapıyor. Bunu gördük ve görüyoruz. Maalesef millet ittifakı sıradan bir insan kadar bile okuma yapmıyor. Aslında yapıyor da doğru okuma kimsenin işine gelmiyor. Not: Kendince dindar bir okurunuz.
YanıtlaSilBu seçimde çifte meydan okuma vardı: Alevi bir CB adayı ve Kürt desteği. Bu ikisinin bir arada olması zor bir dengeydi. Haklısınız.
SilO zaman ortada Kürt veya Alevi sorunu yok , basbayağı Türk sorunu var. Öyle birine Alevi veya Kürt diye güvenmiyorsa ırkçı bir topluluk vardır ortada , Lut kavmi gibi çökmelidir , açlıktan enflasyondan kırılmalıdır. Öğrenir o zaman ! İşte bu yüzden oylar artık RTE’ye! Yürüsün reis !
Silİngilizlerin millet olarak kısa pantolon giyip kumaş fiyatlarını düşürdüğünü duymuştum, belli ki daha ileri görüşlü ve bilinçli br toplum, "dost acı söyler" deyip Churchill'i desteklemişler, belki doğru da yapmışlar. Ama ne bizim seçmenimiz o seçmene benziyor ne de Kılıçdaroğlu'nun rakibi Churchill'in rakibine benziyor. Madem insanlarımız için milliyetçilik önemli, güçlü ve bağımsız bir ülke ve güçlü bir ordu için güçlü bir ekonomi gerektiği ve bunu da AKP MHP iktidarının uzun yıllardır yapamadığı anlatılmalı. TL'nin son yıllardaki ciddi değer kaybı net döviz rezervlerinin ekside olması, çifte kur sistemi garabeti, devasa bütçe açığı, israfın, dövizle yapılan ihalelerin ve faydasız yatırımların neden olduğu enflasyon ve sığınmacıların olumsuz etkisi milliyetçi hassasiyetleri olan insanları rahatsız etmeliydi aslında. Fakat medya gücü de bir gerçek, bir aday 24 kanaldan halka hitap ediyor başkasında öyle bir imkan yok. Depremzedeler de desteğini esirgemedi bu arada, İngilizlerle birazıcık farkımız var gibi :)
YanıtlaSilBolca tekrar edilen : Kul hakkı yedirmeyeceğiz, Hak hukuk adalet, Çocuklar aç yatmayacak sloganları hiçbir işe yaramadı. Ya da sağcı seçmene hitap etmedi diyelim. Allah vergisi hitabet yeteneği kısıtlı olan KK Erdoğan karşısına çıkmamalıydı. Ağzı laf yapan Ekrem ya da Muharrem gibiler olmalıydı. Propaganda çalışmalarında etkili söylem geliştiremediler. Köşe yazarları da pek çok eleştiri yazdı. Beni en çok üzen sonuçlardan birisi de hiç hak etmeyen tiplere bedavadan 39 vekillik kazandırılması.
YanıtlaSilHocam, doğal olarak açıklanan sonuçların gerçeği yansıttığını varsaymışsınız ama özellikle parlamento seçimlerinde durumun böyle olmadığı ilk bakışta bile anlaşılıyor. Örneğin CHP'nin 2-2,5 puanlık oy artışına karşılık bir önceki seçime göre oyunu artıran parti yok, başta iktidar partisi olmak üzere hemen hepsinde ciddi düşüşler var ama bu oyların gittiği bir parti ortada yok. İktidar partisindeki oy kaybı diğer partilere de orantısal olarak dağıtılmış gibi bir görünüm var, yaklaşık 10 puanlık bir oyun nereye gittiği belli değil ve bu durumu irdeleyen, açıklık getiren birilerini göremedim şimdiye kadar. Seçimlerde hileye hurdaya alışmış olsak da bu sefer seçimlere doğrudan iyi saatte olsunlar karışmış anlaşılan...
YanıtlaSilEvet elde net veriler olmadıkça ben hile kısmına giremem. Ama gün geçtikçe soru işaretleri ortaya çıkıyor.
SilBöyle bir körlük olabilir mi ya? Toplamı 100 etmiyor mu puanların. Bu körlük falan değil. Bu bambaşka bir seviye. Şuan ki seçimlerde hile olması ihtimali sıfıra yakındır. Şunlar olabilir. 1-Oy kağıdına fiziki müdahale. 2-Seçmen tercihine müdahale. Bunun dışında en ücra köşedeki sandıkta bile birbirini tanımayan 5 şahit var. (bir başkan, bir başkan yardımcısı, bir cumhur ittifakı, bir millet ittifakı, bir o bölgede ağırlığı olan parti) dürüst bir parti sadece kendi tutanaklarını birleştirse bile binde 1 standart sapmayla (seçim kurulundaki farklı sayımlar) seçim sonucunu bilirler. Eleştirine cevap verme ihtiyacı bile görmüyorum. Dindar bir okurum ama Mahfi hocamda sık sık hatırlatır, bilimde mucizelere yer yoktur. Veriler sayısaldır. Ve nasıl bir ayarlama yaparsanız yapın toplamı 100 ettiği sürece yüzde 10 nerede diyemezsiniz. Trafoya girmemişse ya 100'ün içindedir ya da başka yerlere girmiştir. Kusura bakmayın ama bu hakareti hakettiniz. YRP (2), MP (1) ATA ittifakı (2), CHP (2), BBP (1). Ali ata bak.
SilHacı, bana hakaret edebilmek için büyük bir fırsat yakaladığın zannıyla çok heyecanlanıp bir şeyler karalamışsın da bari ne dediğimi anlasaydın...
SilNeyini anlayacağım, neresini anlayacağım? Nereden gittiği belli. Nereye gittiği belli. Neden gittiği belli. Sorun şu: Siz bu gerçeği görmezden geliyorsunuz. Somutlaştırayım. Millet Akparti'den ve reisten rahatsız ama CHP'yi Kemal Kılıçtaroğlu'nu malum sebeplerden ötürü tercih etmiyor. Ben genel yorumlarımda diyorum ki, malum sebeplerle samimi olarak irdelenmedikçe ve sorunlarla barışılmadıkça değişmez ve düzelmez. Siz diyorsunuz ki hayır bunlar eğitilmedikçe, siyasal islam bitirilmedikçe değişmez. Buyur eğit o zaman, değiştir o zaman. Kimse aptal değil, hiç kimse aptal değil. Bunu kabullenin artık. Zeka ya da bilgi düzeyi en düşük insan bile aptal değil. Bu dünya düzeninde bir aptallık varsa o da başkasını aptal olarak görmektir. Bense ben, sense ben farketmez. Sorunlar belli, çözümler apaçık belli. Kimsenin niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Çözeceğim diye başa gelen, baştakinden daha beter oluyor. Örnek verelim. Şuan Türkiye'de en ciddi konut sıkıntısı, İstanbul ve Ankara'da yaşanıyor. Ak Parti zaten belli, konuşmaya gerek yok. Ama bu iki büyükşehirin belediye başkanı hiç imar planından bahsetmiyor. Bunu gündem dahi etmiyor. Bugün İBB'nin sosyal konut kurumu KİPTAŞ konut devleriyle yarışıyor. Bu adamlar şimdi İstanbul'da ve Ankara'da sosyal konut üretmiyor ki yarın tüm ülkede üretsinler. 2+1 konutu KİPTAŞ 5 milyona satıyor. Kimsede demiyorki lan sen müteahhit değilsin, sen belediyesin. Sağcı da demiyor, solcu da demiyor. Diyecek olanda hiçbir zaman başa getirilmiyor. Ve bunu kimseye anlatamıyorsun ama hiç kimseye anlatamıyorsun. Altta kalanın canı çıksın. Ve bu adamlar Kemal Kılıçtaroğlu'ndan daha doğru adaylar olarak gösteriliyor. Lan şehrinde bin konut üretemeyen ülkede bir milyon konutu nasıl üretecek? Üstelik bunun için cebinden bir kuruş çıkmayacak ya. İstanbul'da 1.5 milyon tl'den yüz bin konut üreteceksin. Halk kapış kapış alır. Hem de belediye ya da devletin cebinden bir kuruş çıkmaz. Hem şehri planlı olarak dönüştürürsün. Hem depreme dayanıklı hale getirirsin. Hem de arz gerçekleştiğinden talep dengelenir. Efendim neymiş İstanbul yoğunmuş. Anadolu'ya gitsin. Anadolu'da taş mı yiyecek bu adam. Çadırda mı yaşayacak? Ayrıca o boş yer, boş kalmayacakki. Fakir yerine zenginle dolacak ama dolacak. Ya Fatih'te Beyoğlu'nda ya da Üsküdar'da Kadıköy'de yap demiyoruz. Tuzla'da, Gebze'de, Çatalca'da Silivri'de yap metro ağına bağla yoluna bak ya. Her neyse. Yine de özür dilerim yanlış anladıysam da, anlattıysam da.
SilHocam yine güzel bir yazı olmuş,kaleminize sağlık
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam ekonomideki durumu kim nasıl anlatsın. Eskiden bankacılar ya da hocalar ekonomi programlarına çıkıp değerlendirmeler yapardı. Artık o kadar büyük cezalar var ki kimse çıkıp konuşamıyor, olan biteni anlatamıyor, programlara katılmayı bırakın müşteri ziyaretlerinde bile sesim kaydedilir korkusu ile yorum yapamıyor. Cesaretini toplayıp konuşacaklara da mikrofon uzatan yok . Tespitlerinize çok katılıyorum. Geleceğimiz iyi görünmüyor ama kaderci toplumlarda geleceğe pek de kafa yorulmuyor maalesef.
YanıtlaSilHaklısınız.
SilBir yerde okumuştum !
YanıtlaSilİnsan öğrenirken üç tane sıvıyla öğrenir; kan, ter ve gözyaşı
Ekonomi durumunun ne olup olmadığını halkın çoğu biliyor lakin ekonomiyi düşünerek sandığa giden seçmen düşük seviyede, ekonominin her şey olmadığını hiç bir şey de olmadığını gördük seçinlerde.
YanıtlaSilAynı görüşte değilim. İnsanlar işsiz kalmadığı, geliri kesilmediği sürece ekonomik durumun kötü olduğunu anlamıyor insanlar.
SilEkonominin kötü olduğu ülkere bakarsanız fuhuş,uyuşturucu,suç oranlarında artış hepsi bambaşka boyuta geldiğini görürsünüz.Ekonomi giderse her şey bir bir gider.Kaynak her şeydir.
Sil13 milyon sığınmacı ve bunun 6 milyonun erkek olduğunu düşünürsek bu ülkede ciddi problemler yaşanacaktır.
Hocam sizin işiniz gereği ekonomik verilere odaklisiniz unutmayın Anadolu topraklarında ekonomiden etkili olan din dir.İnsanlari aç kalır ama dinine vatanına söz ettirmez
YanıtlaSilİşsiz ve aç kaldıklarında durum değişir.
SilHocam elinize sağlık keşke sizin gibi doğruları konuşan insanlar daha fazla değer görse
YanıtlaSilDeğerli büyüğüm. Oy alamadığı seçmene -masaya elini vurmak yerine- "neden senden oy alamıyorum? Seni kazanmak için ne yapabilirim?" diye parti değil ülkenin iyi olması hedefiyle samimice sormayan bir muhalefetten beklentiniz çok büyük bence. Ben muhalefete oy verdim ama iktidara oy verende benim kardeşim canım ciğerim.
YanıtlaSilDoğru.
Sileger dediginiz gibi Turkiye "sadaka ekonomisi" ve sallanan bir boksor ise, birakalim bu boksor dussun. onun mevcut antrenoru de basinda olmasi daha iyi degilmi? yeni antrenor gelirse ve duserse bu sefer eski antrenor degere binmez mi? yeni antrenor 5 yil icinde bu boksoru duzeltemez zaten.
YanıtlaSilİyi de o sallanan boksör bizim üzerimize düşecek.
SilÜstelik huhuk, adalet tanımayan bu hükümet/devlet ile faturayı kendine oy vermeyenlere ödetecek. Görmüyormusunuz, bir faiz safsatası uydurdu, 500 milyar dolarlık gayrimenkul elinde patlacak olan müteahit tayfasını kimin parasıyla kurtardı. Yarın bir savaş çıkarır herkesin donunu bile alır.
Silhocam iki yıllık tahvil faizleri 5,47 oldu. Bu ne böyle? Neler oluyor?
YanıtlaSilİnanılmaz bir anomali var piyasada.
Silsizinle yani dusunuoyrum, fakat "biz", oy kullanan 55 milyonun icindeyiz. demek ki biz bunu dusecek diye hissetmiyor. O yuzden dussun de gorelim. dusmeden teknik direktor degistirmek istemiyor "biz".
Silher zaman ki gibi çok haklısınız ,gerçekçi verilerle yazıyorsunuz hocam saygılar ....
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHOCAM İNSANLAR ORTADA ESER GÖRDÜKLERİ İÇİN OY VERİYORLAR. UÇAK ,GEMİ,HASTANE,KÖPRÜ,ARABA ,ENERJİ DAHA FAZLA SAYABİLİRİZ. ENKAZ BİR EKONOMİDE BUNLAR NASIL YAPILIYOR İZAH EDER MİSİNİZ.
YanıtlaSilBU DEDİKLERİNİZ OLDUĞU İÇİN EKONOMİ İYİ DURUMDA DEĞİL KARDEŞİM. KUZEY KORE'NİN YAPTIĞI FÜZELERİ, ROKETLERİ GÜNEY KORE YAPMIYOR. AMA KUZEY KORE'DE KİŞİ BAŞINA GELİR 1.200 DOLAR, GÜNEY KORE'DE 32.000 DOLAR. BİLMEM İZAH EDEBİLDİM Mİ? HAYATTA SORMANIZ GEREKEN İLK SORU 'MALİYETİ NEDİR' OLMALI. EĞER MALİYET NE OLURSA OLSUN, ZARAR ETSEK DE YAPALIM DİYORSANIZ AYA BİLE ADAM YOLLAYABİLİRSİNİZ. BU, EKONOMİNİN İYİ OLDUĞUNU DEĞİL YANLIŞ YÖNETİLDİĞİNİ GÖSTERİR.
SilHoca izah ederse anlayabileceğinden emin misin?
Sil@Mahdut Mesuliyetli. Eğer istediğin partinin seçimi kazanabilmesini istiyorsan oy verecek kişinin konuyu anlayabilmesi lazım farkındasın di mi? Herkes senin kadar eğitimli olamayabilir önemli olan anlamasını sağlamaktır. Mahfi hocam gibi bilge insanlara düşen sorumluluk bunu en bilgisiz insanın bile anlayabileceği basitliğe indirmektir. Yoksa her seçimde yenilgiye doymayan pehlivan gibi olursun.
SilAdsız 15:48,
SilSen bile anlayabildiysen sorun yok, demek ki amaç hasıl olmuş :)
Sayın Mahdut Mesuliyetli;
SilO bile anlamışta sen anlamamışsın. Çünkü sizin anlamaya niyetiniz yok.
Altındağ 2. Bölgede sandık başkanıydım. Gelen insan profiline bakınca ülkemizde solun kazanmasının imkansız olduğunu bir daha gördüm. Halkın büyük çoğunluğu kendine TRT ve diğer kanallar tarafından söylenen şeyleri tartışmasız kabul ediyor. Hükümetin dindar görünümü ekonomi ne olursa olsun oy verme sebebine dönüşüyor. Muhalefetin yolsuzluk, kiyakatsizlik, ekonomik kriz vb söylemi halkın yarısının kulağına hiç ulaşmıyor
YanıtlaSilbende kayseri talasta sandık kurulundaydım. ki talas nispeten kozmopolit bir ilçedir. ona rağmen oy kullanmaya gelen insanların yarıdan fazlası oldukça eğitimsiz ve yoksul kesimdi. ve malesef bende sonucun muhalefet lehine olmayacağını gördüm ve öyle oldu. bu toplumla değişim nasıl olacak bilmiyorum
SilCHP ve mensupları dinle barışınca ve herkesten daha dindar olunca her şey değişecek. Eğer değişmezse gel yüzüme tükür.
SilHocam sistemi besleyen gruplar yardım haketmedigi halde alanlar.3 dairesi arabaları olan işyerinde 10 kişi calistiran yeşil kartlı tanıyorum.(eski tabirle)besleme bir seçmen grubu.2.si kayıt dışı esnaf grubu korkunç vergi kayıplarına neden oluyor ancak dehşet sermaye transferi yaşatıyor.hukumetin teşvikiyle beleşe yakın esnaf kredisi kullanıyor.adamin yıllık 50 bin TL sini vergi olarak kesen esnaf kayıt dışı çalıştığı için para kamuya aktarilmiyor bu durum bir kişi için benden kesilip aktarilmayan kaynak 10 yıllık 100 bin TL civarı bu durumu 2 bakana kişiye özel ileetim ancak mafya ve bu gruplarla ortak cdlistiklarina kanaat getirdim
YanıtlaSilİdare et,ömür dediğin gelip geçiyor zaten.
SilHocam TCMB döviz rezervinin hesaplarken döviz varliklarından döviz yükümlülüklerini çıkarıyoruz ve çıkan rakamı o günkü kura büyüyoruz. Bugun döviz varlığı döviz yükümlülüğünden küçük, yani sonuç negatif çıkıyor. Bu durumda işlemi nasıl devam ettireceğiz?
YanıtlaSilHocam yine baharlar gelemeyecek mi şimdi?
YanıtlaSilOy vermeyene neden baharların gelmesini istemiyorsun diye sormadıkça ve cevabına göre onu ikna edip güvenini kazanmadıkça senin istediğin tarzda bir bahar gelmeyecek. O yüzden üzülme çünkü kimse gerekeni yapmıyor aynı düşünmeyeni kazanmaya çalışmıyor. Sonuç olarak 27 milyon seçmen bir kişiye 24.5 milyon seçmende başka bir kişiye oy verdi, hepside Yunan değil, biziz yani.
Silİstanbul'a baharlar geldi mi? Maalesef Ekrem İmamoğlu, 18 milyonun yaşadığı İstanbul'daki insanlara hizmet etmek yerine Türkiye'de CHP'nin mitinglerini yapıyor. Ayrıca CHP kazansa ve CB yardımcısı olsa, İmamoğlu neden İBB başkanı seçildi denilmeyecek mi? Bu mantıkla İstanbul'u da AKP kazanır.
SilMahfi bey ben ne olursa olsun dürüstlükten yanayım. Biz kandirilmaya alıştığımız için siyasilerin bize yalan söylemesine yada kandirmasina kızmıyoruz. Sevmediğimiz biri bizi kandırınca kızıyoruz. Muhalefet neden kaybetti halka anketlerle farkli kazanacağız beklentisi içerisine soktular. Iktidar ne veriyorsa ben bir fazlasını veriyorum vaadi, babacan ve davutoğlu, meral akşenere ve muharrem inceye yapılanlar. Şimdi söylediğiniz şeyi ilk başta yapsalar işe yararmiydi bilmiyorum. Bu saatten sonra halka gerçekleri anlatmak rakibe secimi hediye eder. Kilictaroglu secilirse isinin cok zor olacağını düşünüyorum. Parlementer sistem sözü verdi geçemeyecek, zaten partisinden vazgeçmeyecekti, şimdilik 8 cb yardımcısı var. Ys ne ister bilmiyorum. Pervin buldanla, sinan ogan'i nasıl dengeleyecek merak ediyorum. Katılırsınız katılmazsınız. Içinde bulunduğu sorunlardan, halkta olusturdugu çok büyük beklentiden, secim öncesi ve secim sonrası psikolojiden dolayı muhalefetin, mevcut iktidardan farkı olacağını düşünmüyorum. Yapabilecekleri yeni yönetim para bulması kolay, ulusal bayramları kutlarız, sol yada sols yakın stk, dernek...desteklenir. imam hatipler kapatılır. Bizde kafa yapımıza uygun olduğu için eski iktidardan Iyidir diye alkışlarız.
YanıtlaSilÇok güzel tespitler.
SilHocam ,devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.
YanıtlaSilBirileri ülkenin kaymağini yiyecek diğerleri sürünecek bu kadar net
YanıtlaSilBazı kimseler ve başta ben özellikle deprem bölgesinde iktidarın bu kadar yüksek oy almasına şaşırdı. Deprem olduğunda Erdoğan'ın ne yapıp edip seçimleri erteletmeye çalışacağını düşünmüştüm ve ilk başta çalıştı da. Muhalefet ise seçimlerin ertelenmesine asla yanaşmadı.
YanıtlaSilBugün izlediğim araştırmacı İbrahim Uslu'dan öğrendiğime göre dünyada afet sonrası insan psikolojisine ilişkin zengin bir literatür varmış. Afetin hemen sonrasında insanlar tabiri caizse tutunacak bir dal arar ve otoriteye sadakatleri, hele de az çok destek gördülerse en üst seviyeye çıkarmış. Belli bir eşiği geçince ki bu yaklaşık 1 yılmış, insanlar içinde bulundukları durumdan iktidarı sorumlu tutmaya başlar ve desteklerini çekerlermiş.
İktidar bunu gördüğü için seçimleri değil zamanında 1 ay da öncesine alarak bu psikolojiyi kullandı. Muhalefetin sözüm ona danışmanları ise dünyadan bihaber olduklarını bir kere daha kanıtlayıp iktidarın başarısının tesadüf olmadığını bize gösterdiler.
Sayın Hocam, Bu konut ve araç balonu, liste fiyatının üzerinden araç satışları ne zaman ve hangi koşullarda düzelir? Yani mevcut durum devam ederse daha da şişermi? Yoksa dahada şişecek yeri kalmadı patlarmı?
YanıtlaSilTÜİK'den gelen son veriler satışlarda düşüş olduğunu gösteriyor. Talep düşerse (ki faiz arttıkça düşecek) önce satışlar sonra fiyatlar düşer.
SilTeşekkür ederim hocam
SilEğer ben hasta isem ve üç vakte kadar oleceksem, doktorun bana ilac verip iyi olacağımı soylemesindense öleceğimi söylemesini tercih ederim. Gercekler, gerçekler, gerçekler... Olmayan ilaci hastaya vaad ederek muhalefet yapmanın neresi gerçekçi, ve tabii hasta da acı haberi kaldırmaya ne kadar müsait.. sonuçta böyle başa böyle tarak... Bir yanda cemaatcilikten nispeten uzak sol, ve tabii bunun getirdiği parcalanmislik ve bireysellik, öte yandan daha cemaatçi sağ ve tabii bunun sonucunda daha organize bir kesim... en azından oy kazanma bakımından... sonuçta dönüp dolaşıp bir yerinden eğitime gelip takılıyor konu. 20 yılda ekilen tohumların meyvalarini topluyor şu an sistem.. Saygılarımla hocam.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilKusura bakmayın ama sizin gibi ekonomistler yüzünden ilk turu kaybettik.Ekonomiyi olduğundan çok daha kötü gösterdiniz. Böyle olunca Kemal bey'in kendine gereksiz yere güvenmesine ve Meral hanımın uyarılarını dikkate almamasına sebep oldunuz.
YanıtlaSilSeçim sonucu şunu gösterdi ki, Toplumun %55'i ekonominin gidişatından memnun ve bu düzenin değişmesini doğru bulmuyorlar veya düzenin değişmesini riskli buluyorlar. Sizler ekonomideki kötü verileri, sanki toplumun tamamı yaşıyormuş gibi gösterdiniz ve sonuç bu oldu. Hepimize geçmiş olsun.
Lütfen bundan sonraki yazılarınızda daha objektif yazılar yazın. Toplumun %55'inin refah içinde olduğunu ve bunu hükümetin başardığını kabul edin. Sadece kötü durumdaki insanların koşullarını değil, iyi durumdaki insanların durumunu, Kar rekorları kıran borsa şirketlerini, bankaları da anlatın.
Gerçeklikten kopmak herkese zarar veriyor.
Toplumun % 55'inin refah içinde olduğu mu? Siz nerede yaşıyorsunuz? TÜİK Gelir Dağılımını yayınladı. Bir bakın bakalım orada durum ne?
SilBiz ekonomiyi olduğundan iyi gösteriyoruz çünkü pek çok istatistik, veri şeffaf değil, açık değil. Durum, görünenden çok daha kötü. Biraz gerçeklere dönün.
Sevgili hocam; bugün için Türkiye'de evi varsa ve ayda 10.000 tl geliri varsa bu insan kendi durumu iyi görüyor. Ve yine bu insan bu günün şartlarında 5.000 tl alsa aç değilim, açıkta değilim diyor. Bu ülkenin düzeyi bu. Canı yanan kesim kiracı olan ya da işi olmayan kesim. Bu da ülkenin yüzde 20'lik kesimi. Bu yüzden ekonomi ana etkenlerden biri ama asıl belirleyici olamıyor. Hocam sol kesim anlamamakta ısrar ediyor ama tekrar tekrar söylüyorum yüz defa bin defa söylüyorum. Bu topraklarda din olmadan devlet olmaz. Millet dininden imanından vazgeçmez. Akşam zina eder, sabah camiye gider. İçkiden başını kaldıramaz ama dilinden ezan dinmez bayrak inmez lafı eksik olmaz. Artık bununla mücadele etmenin bırakılması lazım. Yüz yıl oldu değişmedi bundan sonra değişmez, değişmez, değişmez. Bakın ben dindar bir okurunuzum. Tüm makalelerinize dini atıflarınız hariç harfi harfine katılıyorum. Sizin ya da sol siyasetin artık bunu kabullenerek, ve bu kabulü içselleştirerek ve bunu gerektiğinde sağ siyasetten daha çok savunarak argüman geliştirmesi lazım. Sanırım ne demek istediğim anlaşılıyor. Selam ve saygılarımla...
SilSıkıntı içinde olan kesim 42% çünkü bu kesimin konutu yok ev fiyatları alınamayacak hale geldi ve kiralarda ödenemeyecek hale geldi bu 42% muhalefet e oy verdi AKP ye hiç oy vermedi geri kalan kesim yani konut sahibi %58 in ev fiyatları balon oldu bu kesim çok mutlu çünkü zenginleşdiler ve daha zenginleşmek istiyorlar bu kesimin %50 si AKP nin ayni sisteme devam etmesi için AKP ye oy verdi 8% i ise hiç oy kullanmadı bunlar aileden varlıklı kesim oy kullanmazlar çünkü umurlarında değil ve bu %58 lik kesim sığınmacılardan çok memnun işlerinde sığınmacıları çalıştırıyorlar sigortasız ucuz köle gibi işçiler bu sebeplede AKP onların partisi ve benim düşünceme göre sığınmacılar AKP ile daha çoğalacak Türkiyede AKP ye oy veren yerel halk olacaklar.Ama çıkmayan candan ümit kesilmez denmiş son gün son saatlerde KK hem %58 için hemde 42% için iki ayrı havuç uzatabilirse seçimi kazanabilir.
SilMecliste kendilerinde başkanlık da onlarda olacak gibi duruyor. Şimdi çayımı çekirdeğimi (zam gelmeden önce bir de üstelik!) aldım izleme modundayım. Necip Türk halkı yaptığı seçimlerin meyvelerini toplayacak ne de olsa. Değil mi?
YanıtlaSilHocam;
YanıtlaSilyazdıklarınız, özellikle vaatlerde yüksekten uçanlara karşı söyledikleriniz jeologların buldukları her fırsatta ülkemizdeki deprem riskini hatırlatmalarına, o depremlerin olacağını bildirmelerine rağmen binaların hiç durmadan yükselmesine benziyor...
Ne kadar acı değil mi? Bildiğiniz halde, olacakları gördüğünüz halde birşey yapamamak.
Maalesef öyle.
SilHocam bu saatten sonra pahalılıktan, enflasyondan , liyakatsizlikten veya yolsuzluktan bahsetmenin bir anlamı olduğunu düşünmüyorum ben şahsen. Bu eleştiriyi getirecek , bu tespitleri ortaya koyacak insanlarda yıldı usandı artık gördüğüm kadarıyla.
YanıtlaSilGerçekleri anlatmaktan asla usanmamak lazım.
SilEkonominin iyi veya kötü olduğunu anlamak için vaatlere bakamaya çok gerek yok. Alışverişe çıkan herkes aynı sonuca varıyor zaten. Ben markette hiç ekonomi iyi diyen bir akp seçmenine denk gelmedim.
YanıtlaSilHaklılık payınız var tabii ki,ama insanlar için ekonomiden daha önemli şeyler var anlaşılan.
İşten çıkarmalar başlayınca manzara değişir.
SilTespit super👏👏🖐👍
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilHocam Türkiye'de birey olma,hak ve özgürlükler, akıl,bilim,adalet ve demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi birtakim evrensel kıymetler yerine; kula kul olma, güçlünün yanında olma, aza kanaat etme,kadercilik,kayirmacilik, savurganlık, içi boş milliyetçi söylemler, hamaset, kutuplaştirma gibi anlayışlar kabul görmekte. Ve maalesef sermaye ve medyanin çoğunluğu ikinci anlayışın egemen olması için çaba harcıyor. Sonuçlarına hepimiz katlanacagiz...
YanıtlaSilKatlanıyoruz zaten.
Silhocam “vatandaşlık maaşı” bir çözüm olabilir miydi bu “dilenci” kitlesi için…misal 1/2 asgari ücret ile…tüm bu dağınıklığıda tek gider kalemi altında toplamış olurlardı…saygılar
YanıtlaSilKaynak yok. Durum sanıldığından çok daha kötü.
SilHocam tespitiniz harikulade .Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilSağ olun.
SilSadaka ekonomisi hoş bir kavram olmamış. Ama bugün verdiğimiz 3 şehit, ekonomiden çok daha önemli. Bunu iktisat öğretim üyesi olarak söylüyorum. Karşı cephede özerklik ve Apo'ya özgürlük söylemi varken, ekonomi ikincil bir durum olur.
YanıtlaSilHüda Par?
SilHocam,
SilSn iktisat öğretim üyesi yorumcunuz siyasetin temellerine vakıf olmadan bu yorumu yazmış.
İki lise sınıf arkadaşım, bugünün ana muhalefet ve iktidar partilerinden aday oldular. Biri ilçe belediye başkanı, diğeri milletvekilliği için. Taban tabana zıt söylemleri olan iki zıt parti.
İkisi de çok çalıştı, halka dokundu, eğitimleri sebebi ile saha siyaseti yaptılar. Aynı dönemlerde aynı mahalleleri dolaştılar, aynı insanlar ile konuştular, aynı insanların sorunlarına çözüm üreteceklerini söylediler. Biri iktidar partisinden milletvekili oldu, diğeri de aynı dönem içinde ilçe belediye başkanı oldu. İki zıt parti, iki siyasi başarı hikayesi. İç Anadolu'da.
Hüda Par, cevabını yazarak nasıl sorgulayıcı ve kapsamlı düşündüğünüzü göstermişsiniz. Siyasette sahada olmayanların ürettiği hayallerden yola çıkmış Sn iktisat öğretim üyesi yorumcunuz.
Bilmiyorum, iktisadi eğitimin temelinde nitel ve nicel veri toplama yöntemleri vardır. talebelere veriye dayalı yorum yapmak öğretilir. başkasının hayali ve yalanına dayanarak ancak yeni bir hayal üretirsiniz. Hep gerçeklere odaklanmak gerek.
Hayatın gerçeklerine dokunan saha siyaseti yapamayanlar, dedikodu, lakırdı, hayali söylemler üretirler. Şimdilerde yine sosyal medyayı işgal ediyorlar. Boş insanlar vesselam.
Kürşat.
https://youtu.be/iWVlKXJBYpw
Silkar topu gibi büyüyen ekonomik afet ne kadar müdahale edilmezse o kadar can yakıcı olacak. Etrafımda doktora seviyesindeki insanlar bile farkında değil kendi çevresindeki halkımız nasıl olsun? Yazınız için teşekkürler hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
Silekonomik afet paranın değersizleşmesi sorun değil para TL olarak saklanmıyor döviz-altın-emlak olarak saklanıyor evi olmayan geliri olmayanı zor duruma sokuyor onlarada yardım sistemi bakıyor yani TL pul dahi olsa hayat ayni şekilde devam edecek çünkü TL tutan yok.Ekonomi sürekli iyi olursa evi olmayan geliri olmayan kesim eğer sığınmcılar geri dönerse refaha kavuşabilir
SilDoğruluk en iyi politikadır ! Karşınızda ahlaklı, dürüst bir topluluk varsa !
YanıtlaSilKarşıda ahlaklı, dürüst bir topluluk yoksa bile doğruluk ve gerçekleri anlatmak en iyi politikadır. Sonuçta dürüst olmayandan ve ahlaklı olmayandan daha fazla ahlaksız olmaya çalışırsanız siz de onlardan birisi olursunuz ve sizi tercih etmemizin anlamı kalmaz.
SilDoğruyu söylemek bir şeref ve insanlık göstergesidir. Diğer açıdan yalanda bir insan olgusudur. Günümüzde doğrular insanlara acı veriyorsa yalanla pansuman yapılıyor. İşin özü babamın son günler için kullandığı bir atasözü ile bağlarsam tezekten terazinin boktan gramı olur.
SilGerçekleri dile getirmişsiniz, sağolunuz. Muhalefetin vaadleri seçmene inandırıcı gelmedi. AKP enkazı tekrar üstlendi.Bu durumda acı reçeteler ve yeni ikiyüzlük banknotlar havada uçuşur artık. Faizlerin de % 5 in altına getirilmesi beklenebilir. Yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun.
SilCok ince ve yerinde tesbitler aslinda hic kimse somut maddi vaatsiz bir propaganda riskini alamiyor Malesef direkt vaatler yapiliyor ve Toplumunuzda aslinda yasam tarzi kabullenmisligi var refahin tadini toplumun %80 I bilmiyor
YanıtlaSilEvet maalesef öyle.
SilDepremde iktidarların siyasilerin bürokratların konunun uzmanlarına kulak asmadığı için felaketlerin yaşandığını gördük. Muhalefet de bu söylemi yer yer dillendirdi. Ama iş seçim kampanyasına gelip nispeten daha fazla söz hakkı elde edildiği anda mıhalefet de iktidardan geri kalmadı ve ekonımistlerin kötümser teşhislerine rağmen popülist vaatler vermeyi tercih etti
YanıtlaSilCok guzel bir yazı olmuş hocam, Ingiltere'den sevgiler...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilHocam merhabalar,
YanıtlaSilMillet ittifakının yapacağı tek şey 2.turdan önce şampiyonlar ligi gibi , halkın büyük çoğunluğu tarafından beğenilecek kabinesini halka duyurmaktır . Ancak böyle bir coşku yaratabilir tekrar . Siz ne düşünüyorsunuz?
Son derecede akıllıca bir öneri.
SilHocam son derece akıllıca bir öneri demekle yetinemeyiz. Bunun altının doldurulması lazım. Bunun duyurulması lazım ve o şampiyonlar ligi oyuncularının, kadrolarının, teknik ekibinin insanların değerleriyle KESİNLİKLE kavgalı olmayan, her türlü ideolojik körlükten arınmış, ehliyetli ve liyakatli olması lazım. Her bakanlıkta her partiden yönetici olması lazım ve zaten ehliyetli ve liyakatli insanlar olacağından birbirleriyle bakanlık politikaları dışında tartışma olmaması lazım. Zira aklın yolu birdir. Programlarını kısa, orta ve uzun vadede neler yapacaklarını ve yapmamaları ya da yapamamaları durumunda bunu gerekçeleriyle birlikte topluma düzenli olarak anlatmaları lazım. Zaten bunu yapamıyorlarsa ya da yapamayacaklarsa iyiki de seçilmemişler demekten başka seçenek kalmıyor bize. Bunlar da onlar gibi olacaksa; tanıdığın bela, tanımadığın beladan iyidir. Bir yorum vardı "ha kel ali, ha ali kel diye. Sizde her durumda kellik değişmiyor demiştiniz. Kellik değişmeyecekse kel ali kalsın hocam.
SilMahfi bey, olan-biteni anlamaya çalışıyorum.
YanıtlaSilSize çok önemli bir sorum var:
Hayatta herkesin rasyonel olmasını bekleyemeyiz ki.
"O zaman oturalım oturduğumuz yerde, kımıldamayalım, eyleme geçmeyelim, pasif pasif yaşayıp gidelim." gibi bir şeyden sözetmiyorum.
İnsanların en az benim kadar bile rasyonel olmadığını gördüğümde, bir sonraki aşamada ne yapacağımı şaşırıyorum, tıkanıp kalıyorum açıkçası. Bir sihir hamlesiyle insanları çabucak rasyonel yapamayacağımızı da biliyorum.
Bu konudaki görüşlerinizi birkaç cümleyle yazar mısınız lütfen, emin olunuz buna çok ihtiyacım var!
Değerli kardeşim, benim bütün yaşamım irrasyonelliklerin ortasında rasyonel bir şeyler aramakla geçti. Ve sonunda fark ettim ki bu toplum en basit kişisinden en üst düzeydeki kişisine kadar büyük bir ustalıkla irrasyonelliği rasyonelleştirebiliyor. Yani hep irrasyonel eylemler ve sonuçlar bekliyor ve ona göre konumlandığı için aldığı tavır sonunda rasyonel olmuş oluyor. Bu konuda yaklaşık 15 yıldır ara ara yazıyorum. Bakın bu yazımı 2014'de yayınlamışım:
Silhttps://www.mahfiegilmez.com/2014/06/irrasyonel-beklentiler-teorisi.html
hocam göstergelerdeki tablolarI kısa video halinde anlatabilir misiniz ? tablo okuyamıyoruz çünkü :( öğrenebileceğimiz kaynak önerebilirseniz ona da razıyım
YanıtlaSil:)
Benim yazılarımı video haline getirenler var twitterda paylaşıyorlar.
SilKimsenin ülkeyi düşündüğü ve durumu düzeltmeye istinaden bir niyeti ve çabası yok. Seçilenler koltuk ve para, seçenlerin ise çoğu tokluk derdinde diğerlerinin de tuzu kuru neyin değişmesini bekliyoruz ki?
YanıtlaSilHer kelimesine katılıyorum. Dürüst olup gerçekleri konuşmak çok daha samimi bir bağ kurardı. Demirel'in güzel bir lafı var, "Türkiye'yi tek kelimeyle anlat derseniz İyi derim, iki kelimeyle anlat derseniz İyi Değil derim". Büyük lider bu yükü taşımayı bilmeli
YanıtlaSilLutfen yelkenleri suya indirmeyin. Gecersiz oylar var, kullanilmayan oylar var, oyle yada boyle kararini iki adaydan birine yeniden verecek oylar var. Su anki kilit oylar sabit kalsa bile en az yeni 10 milyon oy var.buda her iki adayinda aldigi oyun yarisi. herseyi degistirir. Birde secim bu turda cok basit. Bir zarfa konulacak kucuk bir pusula. Bekleme ve kuyruk olmayacak. Lutfen son kez .herkes oyunu kullansin. İstedigine. Secim henuz bitmedi..
YanıtlaSilHocam siz yormayın o güzel kafanızı fazla.. Biz iktidara gelince 30000 TL ve üzerinde geliri olanlara zekat ı zorunlu kılacağız... Ve Herkesin gelirine göre vergi alacağız..
YanıtlaSilHocam birazda dini pencereden baksak topluma. Şöyle bir uyarı var, beni değişmeyen ve yoldan kaçmış toplumla yanlız bırakın araya girmeyin hiç bir şey yapamazsınız babında uyarı var. Ne ilginç değilmi. Onun için bazen oynanan filmi balkona çıkp izlemek gerekiyo sanırım🙂
YanıtlaSilGünaydın hocam. Seçim sonuçları gerçekten şaşırtıcı. Hükümet, deprem ve ekonomiye rağmen bu seçim sonuçlarına göre başarılı.
YanıtlaSilÖyle bir noktadayız ki seçimi kazanmak mı iyi kaybetmek mi belli değil.
SilMahfi Bey, sizce önümüzdeki enkazın faturasını varlık vergileri ile toparlamaya çalışabilirler mi? Elimizdeki birikimlerimizin en az yarısını sistem dışına çıkarmamız iyi bir fikir midir?
YanıtlaSilBen bir servet vergisi getirilmesini bekliyorum ama bu varlık vergisi gibi olmaz sanırım.
SilMahfi hoca'nın ekonomik durumu olduğundan kötü gösterdiği yönünde birtakım yorumlar var. Bunlara önerim, Daron Acemoğlu'nun seçimleri değerlendirdiği yazısını bulup okumalarıdır. Gerçekleri görüp kabul etmek kimilerine neden bu kadar zor geliyor, anlamak güç...
YanıtlaSilOnun da kötü gösterdiğini söylerler.
SilMahfi Bey bu yorumlarınız seçimlerin dürüst yapıldığı varsayımıyla geçerli ancak.Kaç kişi seçimler dürüstçe yapıldı diye düşünüyor acaba?
YanıtlaSilSeçimler dürüst yapılsa da yapılmasa da olmayacak vaatler vermek, gerçeği söylememek doğru değil bence.
SilHocam merhaba, firmalar KKM yapıp 1 yıl vadeli nakit bloke verip kredi kullanıyor kkm yi ve krediyi kapatamayacağı için beklemek zorunda olacaklar bu sürede ekonomi politikası değişir ise firmalar mağdur olur mu? düşük faiz den kredi kullanıp yüksek faizden kkm yi alacaklar her türlü kardalar ama yarın ne olacağını bilemediğimiz için tahminde bulunmakta zor
YanıtlaSilÇok doğru. Baksanıza bankalarda KKM üzerinden döviz opsiyonu yapana yüzde 20 - 25 peşin döviz faizi veren var. İşler sıkışıyor.
SilKeşke yazılarınızı daha çok insan okusa faydalansa, ellerinize sağlık hocam
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silhocam haklısınız ama oy almak için yine geçerli bir yöntem değil. burada artık erdoğancılık diye bir ister din diyin ister ideoloji diyin böyle bir yapı ortaya çıktı ve ekonomi, dış politika, iç politika umurlarında değil. sadece erdoğanı görün başka hiçbir şeyi görmüyorlar. isterse açlıktan ölsün. en azından erdoğanla öldüm kafasında yaşıyorlar. artık maalesef ülkemiz tek devlet iki millet olmuş durumda. erdoğancılar ve diğerleri diyorum ben buna.
YanıtlaSilBen oydan söz etmiyorum, tutarlılıktan söz ediyorum. Ekonomi batıyor deyip de iktidara gelince herkese bol keseden para dağıtacağınızı söylerseniz hem inandırıcılığınızı hem de güvenilirliğinizi yitirirsiniz.
SilHocam elinize sağlık.. TLREF ile ilgili düşünceleriniz nedir acaba?
YanıtlaSilHOCAM GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL BİR YAZI ELİNİZE SAĞLIK
YanıtlaSilMerhaba Mahfi Bey, dönem dönem yazılarınızı okurum. Tespit ve tanımlamalarınızın kıymetini bilenlerdenim. Şahsen ekomoni denilen şeyin siyasetin bir şubesi olduğunu kabul ederim. Siyaset ise lisan ile yapılan bir şeydir. Bugün insanların gözünü diktiği kulağını verdiği medyanın her mecrasında Türkçenin tanınmaz bir hale geldiği malumunuzdur. Kavramların, adlandırmaların, terkiplere yüklenen yanlış anlamlar ve mantık hatalarının meselelerin teşhisi, tespiti ve çözümü hususunda bizi götüreceği tek yer çıkmazdır. Bunlardan biriyle yazınızda karşılaştım: "Sadaka Ekonomisi". Bu adlandırma siyasi görüşü ne olursa olsun insanların kabulü veya rahatsızlık duymadığı bir ibare haline geldi. Halbuki sadaka gözden çıkarılmış az bir miktarı çoğunlukla ifade etmez. Bilgim dahilinde olanlar şunlar: yoldan bir taşı kaldırıp kenara koymak sadakadır, bir müminin bir mümine gülümsemesi sadakadır, bir insan malının tamamını bile tasadduk edebilir. Meraklısı ziyadesiyle misaller bulabilir. Kelimelerin manalarını yerinden etmek toplum olarak bizi de yerimizden edecek gibi görünüyor. İsabetli olması açısından "Sadaka Ekonomisi" yerine istismar ekonomisi veya avanta ekonomisi veya daha münasip bir tamlama kullanılabilir. Ringde sallanan boksör yüz yılı aşkın bir süredir Türkçemizdir. İfademizin berraklığı her alanda yerlerde sürünen hali perişanımızın tek ilacıdır. Çığrından çıkmış tüketim kalıplarımızı değiştirmenin tek yolu aklımızı başımıza alıp hangi ülkede kimlerle yaşadığımızın sırrına ermek.
YanıtlaSil"İfade güçlüğü düşünce kıtlığının bir göstergesidir." Jean Paul Sartre
Merhaba Mahfi bey,
YanıtlaSilSizin yazınız önemli bir noktaya işaret ediyor. Veriler ekonominin bozulduğunu gösteriyor ancak Seçim tepkisi bunu rasyonel bir şekilde ortaya koymuyor. Ekonominin temel varsayımlarından birisi, bilindiği gibi, kendi hedefi doğrultusunda davranır. Karar olası yarar ve maliyet karşılaştırması ile yapılır. Muhalefetin vaatlerindeki tutarsızlıklar, ekonomik vaatlerindeki ve en önemlisi Güvenlik konusundaki vaatleri, seçmeni, bildiğimden şaşmayıyım düşüncesine itmiş olabilir. Bu konu belki akademik araştırmalara konu olabilir.
Benim dikkat çekmek istediğim başka bir nokta var:
2002 yılından 2022 yılına nüfus 66milyondan 85milyon300bine yükselen Türkiye'de nüfusumuz %29.21 artmıştır.
Çalışabilir yaş grubu olarak 15üstü ve 66altı yaş grubu Nüfus ise %35.74 artmış.
Bu rakamlar Tuik, yani Türkiye Ulusal İstatistik Kurumun verileri yani Resmi Rakamlar.
Tamam, bu durumda çalışabilir nüfus %36 yakın bir artış kaydetmesine rağmen, mevcut
Hükümetin övünmelerinden bir tanesi olan "İstihdamı artırdık" söylemi daha doğrusu
iddası ne kadar doğru?
Malesef bu konuda rakamlar Hükümeti doğrulamıyor:
İşgücüne katılma oranı bu incelenen dönemde %8.06 ve İstihdam oranı (yani işe yerleştirilen)
%8.56 artmış.
Bu durumda %36 fazla ile iş piyasasını zorlayan bu nüfus nereye yerleşti? Anlaşılan
resmi istihdamlara yanlızca %8.56 yerleşmiş. %36 - %8.56 = %27.44'lık fazla kısım nereye
yerleşti?
Resmi Rakamlara göre ülkemizde Kayıtdışı çalışan rakamlar genelde %30 civarı
idi ve bu kayıtdışı çalışanların %26'ya düştüğü, resmi verilerden anlaşılmakta. Yani %27.44'lık
fazla çalışabilir nüfusun %26'sı kayıtdışı. O zaman %7.13 kayıtdışı olur.
Geriye kalan %20.31'e ne oluyor? Yaklaşık üç buçukluk yüzde bölümü Yüksek Öğretim Kurumlarında önlisans/lisans eğitimi gördüğünü varsayarak, %16.81'lik kısmı nerede olduğu belirsiz.
Bir noktayı atlamış olabilir miyim?
Saygılar,
Şenol Çetinkaya.
Hocam iktidarın evet dediğine hayır. hayır dediğine evet demek muhalefet olmak demek değildir. Siyasetin dogası gereği İktidar iktidarda kaldığı sürece bu süre ne kadar uzun olur o kadar çok yıpranması gerekir (buna yozlaşma dileyim). Bu doğaldır. Bu süre ne kadar uzarsa normalde muhalefetin o kadar güçlü gelmesi lazım. Bu gerçekleşmiyor. Yani muhalefetteyken yıpranan (yozlaşan) bir muhalefetimiz var. Bu durumun iktidar farkında ve lehine kullanıyor. Seçmen ise iktidarda iken yozlaşan bir parti ile muhalefetteyken yozlaşan bir parti arasında oy kullanıyor. O yüzden oranlar çok değişmiyor. Bence fikirlerini değiştirmek için bir neden görmüyorlar.
YanıtlaSilMüthiş bir yazı ve çok güzel bir açıklama hocam. Dediklerinize harfiyen katılıyorum. Teşekkürler.
YanıtlaSilHocam bu konuya bakış açınız gerçekten takdiri hakediyor. Buradan yola çıkarak, acaba diyorum ekonomiye dair, liyakat sahibi insanları başa getirme vaadi dışında gerçekten hiçbir somut planı yada öngörüsü olmadığını söylese muhalefet daha mı inandırıcı olur ? Yani varsa da neden inandırıcı gelmiyor halka mesela şu 300 milyar dolar temiz para işi gibi. Temiz demişken bu aralar new green deal diye bir gündem var malum sizin buna dair ekonomik perspektifinizi çok değerli bulurum, eğer daha önce değinmediyseniz. Teşekkürler.
YanıtlaSilHocam genel olarak toplumun kafasında daha iyiye dair bir imaj oluşmuyor. Bilmeyince aramıyorlar da. Olduğu gibi kabul ediyorlar.
YanıtlaSilMuhalefetin de dediklerinizi yapması için ekonomik koşulları anlamış olması lazım.
Sosyoloji, psikoloji ve ekonomi ! Teşekkürler.
YanıtlaSilKayıtdışı varlıklar da birgün bitecektir elbet.
İstatistiğin, iktisadı yediği rejimler aniden çökerler ve kimse neler olduğunu anlayamaz, tıpkı İmparatorlukların kan verip, aldığı dönemler gibi. Her türlü can ve mal kaybını yaşayan halklar tek suçlu olarak görülür. Kısaca yönetenler gene kuyruğunu kurtarır. Ahmaklar ve zekiler için doğal silkilasyon süreci hiç bitmez... tüm acıyı akıllılar çeker. Bir insanın tercih yapma yeteneğini elinden alırsan, hayvandan bile aşağı bir mahluk olmaya itersin demiş Gustav Dö Rone.;)
Hocam tespitleriniz çok doğru, fakat muhalefetin özellikle iktidar seçmenine gerçekleri anlatabileceği bir iletişim kanalı kaldı mı? Her kesim sadece kendisine hitap eden kanalları ve duymak istediklerini dinliyor sanki...
YanıtlaSilHocam yardimlarla gecinen kitlenin buyuklugu rakamsal olarak nedir?
YanıtlaSilHalkın düşünce yapısını çözememiş bir muhalefetin gelebileceği maksimum noktayı bir kez daha görmüş olduk.Türk halkı pkk,fetöye göz kırpan iktidara asla onay vermeyeceğini göstermiş oldu.Ekonomi evet kötü ama halk diyor ki biz açlıktan ölsek dahi milli değerlerimizden taviz vermeyiz!Terör örgütlerine peşkeş çeken bir hükümeti kafamızda istemeyiz.Erdoğan kim ne derse desin bu ülkenin en iyi siyasetçisidir.Bunu söylediğimde beni reisçi ilan ediyorlar.Ben halkı gözlemliyorum aldığım sonuç ise budur.Muhalefet sanıyor ki Erdoğanın karşısına kimi koyarsak kazanır, öyle bir şey yok Kılıçdaroğluyla bu iş olmaz dememize rağmen muhalefet halka kulak vermedi.Aldığı sonuç ise ortada.İkinci turda Erdoğan ezici bir üstünlükle yeniden başkan olur.Muhalefet bu kafayla devam ederse gelecek seçimlerde de sadece boş vaatler verir ve sonuç yine ağlayan taraf muhalefet olur.Ülkenin denklemlerini sadece ekonomiden ibaret sayanlar herzaman kaybetmeye mahkümdur.
YanıtlaSil‘Sadaka ekonomisi’ . “Daha fazla yalan söyleyerek yalan söyleyeni alt edemezsiniz” (Özdeyiş.) Özetimiz bu.
YanıtlaSilRakamlara bir bakın.
YanıtlaSilRTE parti -devlet oluşumunda vardığı aşama :11,5 milyon üye (Mhp v.s ile beraber 12,5) her ilçe ve mahallede genclik ,kadin kollari v s..Bunlara her kanaldan aktarılan sınırsız devlet kaynaklari.Bu büyüklükte partiler ancak Çin gibi,Nazi Almanyası veye BAAS gibi rejimlerde olur. Yani Turkiyede parti devleti kurulmuş Buna rağmen alinan oy 26 milyon .Her üyeye karşılık 2 oy. Muhalefetin üye sayisi toplam 2,5 milyon ,kaynakları sınırlı veya yok,alınan oy 24 milyon her üyeye karşılık 10 oy. Kim başarılı ? Bu gerçekler ışığında işte doğru aday belirlenmedi,doğru strateji izlenmedi,doğru iletişim kurulamadı gibi hikayelerin bir anlamı kalmıyor.Belki de çok geç kalındı.Buradan dönüş var mı ? Varsa nasıl olur ?
Üye sayıları tabii çok önemli ama daha önemlisi devletten yardım alan ve bunu hükümetten aldığını düşünen 15 - 16 milyon kişinin varlığı.
SilHocam yardım veya gelirleri hükümetten değil parti üzerinden alıyorlar.Bu kadar büyük bir teşkilatı ayakta tutmak için sınırız devlet kaynağı gerekli.Bu kişilere belediye ve değişik kanallardan para aktarılmakta.Bu yol ile örgütlenme en kılcal damarlara kadar sağlanmış.Bu insanları üye yaparak aidiet sağlanıyor. Çok haksız bir rekabet var ortada.
SilBu 15-16 milyonun kahir ekseriyetinin devlet-hükümet ayrımından bihaber olduğuna bahse girerim. Diyelim ki bu ayrıma vakıf oldular. Tercihleri değişecek mi? Diyelim ki size devlet yardım ediyor hükümet değil diye herbirine tane tane anlatsak ama bize veren eller belli demeyecekler mi? Bir yanda 300 milyarı ülkeye sanki bedavaya getirceğini söyleyen bir muhalefet diğer yanda devletin yer üstündeki varlığını tüketmiş umudunu toprağın denizin altındaki uyduruk rezervlere bağlamış bir iktidar var. Madem Winston Churchill yazıya konu olmuş, onun seçmenin seviyesini işaret eden sözlerine de kulak verelim. "Demokrasinin ne olduğunu anlamak istiyorsanız herhangi bir seçmenle birkaç dakika konuşmanız yeterli"
SilBahsi geçen 15-16 milyon huhalefet iktidara gelir gelmez direksiyonu oraya kıracaktır. Bence AKP ahlaksızlığın tabii bir insan davranışı olduğunu toplumun tüm kesimlerine kabul ettirdi, en büyük başarısıbu. İki seçenek var önümüzde felaket veya felaket. Karamsarlık karekterim oldu malesef :)
Parti devletini küçümsüyorsunuz.11-12 milyon üye olan partide 2-3 milyon görevli üye var ve bunlara aktarılan kaynaklar sınırsız .Kurulan bu devasa çark ile mücadele etmek zorundasınız. Muhalefet partilerin sınırlı kaynakları ile bu mümkün mü ?
SilElbette mümkün, pek tabii mümkün! Ben eşşeğe bile başrol oynatırım deyip bunu yapan Robert Bresson'a kulak verirsek mümkün. O der ki " imkanlarım azaldıkça yaratıcılığım artıyor." Rakamlar çoğunlukla yanılmamıza sebep olur. Şöyle ki: Parti devletini küçümsemiyorum çünkü mantarlar hakkında bir fikrim var. Mantar köksüz bir bitkidir. Yağmurdan sonra ortaya çıkar genellikle. AKP de mantardır. Çünkü bir siyasi geleneğin devamı değil Türkiyenin içine düştüğü zor dönemlerden birinde gerekli nemini Amerikadan alan siyasal İslam'ın ortaya çıkardığı köksüz bir oluşumdur. Dolayısıyla bir parti devletinden bahsedebilmemiz için partizanlardan bahsebiliyor olmamız lazım. Partizan partisinin başı kesilse, partisine bağlı kalarak yeni bir baş çıkarabilecek insandır. AKP muhalefete düştüğü an buharlaşacak bir siyasi parti. bundan sebep parti devletini küçümsemiyorum çünkü olmayan bir şey küçümsenemez. Partizanı olmayan bir parti AKP. Mahfi Bey'in 15-16 milyon bir insanın varlığından bahsediyor. Yardımın kimden geldiğini bilmeleri neyi değiştirecek bu sorunun etraflı cevabı yok yazıda. Nasıl bilecekler, onlara bildirilmesi ne yolla olacak bunlar da bitip tükenmeyecek sorulardan sadece ikisi.
SilOsmanlı devleti balkanlardaki varlığını korumak için çok uzun yıllar bir tahıl koridorunu açık tuttuğununu biliyoruz. Devlet veya hükümet yardımı siyasi sonuçları gözetilerek yapılan ve yapılması gereken bir şeydir. 15-16 milyon insan diyelim ki yardımdan mahrum kaldı, onların sebep olacağı sosyal kanamayı durduracak pansumanı nerden bulacağız?
Eğer geçen 21 yılı muhalefet küçük adımlarla temiz siyaseti esas alarak değerlendirseydi, bugün tadından yenmez meyvelerini toplardı. İthal ve kötüyü taklit siyaseti CHP'nin vazgeçilmez yolu. Türkiye dünyanın hiçbir yerine benzemez. Faizi arttıralım dünya öyle yapıyor, yabancı yatırımcı gelsin, borsa çok önemli, ordakini şuraya şurdakini buray koyarsak olur bu iş... Palyatif kelimesi palyaço ile irtibatlı imiş. Sağlı sollu sahnedeki siyasilerin fotoğrafı bu: Palyaço. Sinan Oğan aldığı oyun arkasında miillyetçik, atatürkçülükten fazla az sayıda da olsa insanların özlediği bir devlet adamına yakışır duruşu vardır. Bu arada sandık başına 24 yıldır gitmeyen biriyim 28 mayısta da beni yok yazsınlar. :)
İyi ki varsınız hocam.Sanırım 14 kanalın aynı anda aynı yayını yaptığı bir ortamda ,muhalefetin herhangi bir farklı farklı görüşü halka iletmesi çok da mümkün gözükmüyor.Akıllıca kurgulanmış bir yapı.Kaldı ki insanlar yalnız duymak istediklerini dinliyor.Bir şey yapmalı
YanıtlaSilYaz ayları turizmden gelen döviz ve azalan enerji tüketimi sayesinde stabile yakın geçecek gibi duruyor. Kışın tüm tablo iyiden iyiye bozulmaya başlar. 2024'te yapılacak yerel seçimler için iktidar tekrar kesenin ağzını açar. Bütçe açığı rekorlara koştuğu için para basarak tekrar enflasyonu iyice körükler ve bu sürdürülemez durumun sürülemediği nokta artık her ne zaman gelecekse o noktada ekonomi çöker. Belki o zaman, şu an ekonomik vaziyete inanmayan, tepeden tırnağa iktidarın yönetimindeki medya yüzünden sesimizi duymayan halkımız gerçeklerin kucağında bulur kendini. Belki devamında erken seçim gelir. En karamsar halim bile nihayetinde bir umut içeriyor.
YanıtlaSilBunu söylerken utanıyorum ama maalesef halkımız yeterince acı çekmediğine karar verdi ve gerçekleri zor yoldan öğrenmek, dibin dibine vurmak istiyor.
Doktor çok ama Hekim yok !
YanıtlaSilHer bilim dalının Hekimleri olmalıdır.
Marifet iltifata tabidir.
Bunca menkulatın içinden Kanserli hücreyi bulmak ve ışın kılıcı onu yok etmek hünerli bir cerrahın işi olsa gerek...mesele şu ki hiç kimse koltuğunu Hekimbaşına devretmeyi istemiyor.
Ve kanser metastaz yaparak ilerliyor.
Kemoterapide fayda etmeyecek.
Bugün
Yarın
Ölümü yakın !
Benim görüşüm oy kullanan seçmenin nezdinde millet ittifakının karşılığı yok. İnsanlar bu kadar çok başlı bir yönetimin aralarında anlaşarak kritik kararlar alıp sorunları çözeceklerine ve ülkeyi yönetebileceklerine inanmıyorlar. Seçmen aslında sorunların farkında, bu sorunların da ancak güçlü bir irade ile çözülebileceğine inanıyor. Bunu anlamadan deprem bölgesindeki seçim sonuçlarını doğru analiz edemezsiniz. O zaman millet ittifakı nasıl %45 oy aldı derseniz. Tamamen kendilerini Erdoğan karşıtlığı ile tanımlayanların oyunu aldılar. Yoksa geleceğe dair her hangi bir proje, çözüm sunamadılar. Hep karşılığı olmayan boş vaatlerde bulundular (herkese altın dağıtmak, bedava ev vermek gibi) Maalesef boş vaatlerle bahar gelmiyor.
YanıtlaSilMerhaba hocam, öncelikle yazınız için teşekkürler, yine oldukça kaliteli bir yazı kaleme almışsınız. Benim yorumum biraz farklı olacak, daha genel bir bakış benimkisi. Biz Türkler tarihimiz boyunca özgürlüğümüz için çok mücadele etmişiz, tarihimiz hep bu özgürlük mücadelesiyle dolu, ancak yanlışım varsa okuyan arkadaşlar da düzeltebilir hiçbir zaman demokrasi için savaşmamışız. Birkaç demokrasi girişimiz olmuş ancak hiçbiri toplum tabanlı değil, ben hiç siyasi iktidara (bunu eskiler için imparatora olarak okuyalım) kafa tutan bir halk olduğumuzu okumadım. Avrupalı ve batılılar bunu 17. yy dan itibaren yapmış olmasına rağmen. Bizdeki demokrasi bir kişinin bize verdiği bişey olarak kaldı ve değeri hiçbir zaman Türk halkı tarafından anlaşılamadı.
YanıtlaSilSaygılar
Bence seçimi kredi kartları kazandı. 2000den evvel çok az olan kolay borçlanma, acıyı hemen hissettiriyordu. Şimdi, ki bütün dünyada geçerli bir konu, borçla ne güzel yaşanıyormuş havası var, bu yüzden ideoloji ana seçim sebebi olabiliyor.
YanıtlaSilMahfi Hocam merhaba,sizi eskiden Ntv kanalında izlerdim,blogu bugün farkettim.Değerli bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.21 ve 16 yaşındaki çocuklarıma hergün yazdıklarınızı iletmeye karar verdim.Gençler geleceğimiz doğru bilgilerle aydınlanmaya ihtiyaçları var.Ülkemizde kişi başına düşen milli gelir ne kadar? Sevgi ve saygılarımla
YanıtlaSilHocam elinize saglık, bastan bu fikir savunulmalıydı.Ornegin faizin piyasa duzenleyici rolunden kimse haberdar degil...enflasyonun anlamını bilen cok az. Muhalefet halka bunları anlatmalıydı
YanıtlaSilHocam,
YanıtlaSilYazılarınızı keyifle ve üzülerek okuyorum.
Evet hakikatleri söylüyorsunuz ama söylediğiniz hakikatler bir şeyi değiştirmiyor. Değiştiriyor aslında: Can sıkıntımı artırıyor. Böyle durumlarda/zamanlarda kendimi, kafası suyun içinde, nefes alamayan ama kafasını sudan çıkaracak olursa kendisini daha büyük tehlikelerin beklediğini bilen bir insan gibi hissediyorum. Bu arada, onuncu köyde yeriniz hazırdır umarım.
Hocam seçimden Akparti çıkarsa Dövizin hızla yükseleceğini yazmıştınız. Tam tersi oldu.
YanıtlaSilAkparti demedim Erdoğan dedim. Henüz Erdoğan çıkmadı. Öte yandan bankalarda dolar kuru 19,56'dan 19,76'ya yükseldi. Serbest piyasayı tutmak için oraya döviz satılıyor.
Sil"Verilerle ortaya koymak" ifadeniz beni gülümsetti. İşe yarayacağını mı düşünüyorsunuz gerçekten?
YanıtlaSilSizi gülümsettiyse işe yaramış demektir.
SilHocam arkadaşın anlatmaya çalıştığı aslında; olan olmuş diyip olanının neden olduğunu araştırmayan vb konularda boşvermiş kaderci bir topluma verilerden bahsetmeniz bir şeyi değiştirmeyecektir demek istedi diye düşünüyorum.
SilRecep Yazıcıoğlu' nun bir röportaj veya konuşmasında da belirttiği üzere bizim halk mehdi kurtarıcı arıyor, onu da tek kişide görüyor yani aklı selim düşünerek hareket etmek ne kadar mantıklı bilemiyorum. Bu arada yazı her zaman ki gibi müthiş olmuş, elinize sağlık hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilSayın Müsteşarım, görüşlerinize candan katılıyorum. Ek olarak, toplumumuzun henüz-hâlâ-at sırtında, göçebe olduğunu da göz önüne almanızı öneriyorum.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilHocam enfes yazınız için teşekkürler. Bana göre muhalefet ekonomik sorunlardan özellikle ekranlarda yeterince bahsetti. Ancak kullanılan dil toplum için fazla mı teknik kaldı sizce?
YanıtlaSilTekrar söylüyorum ekonomide büyük sorun var deyip de her şey iyiymiş gibi bol keseden vaatte bulunulursa kimse ekonomide sorun olduğu sonucuna ulaşmaz.
Sil"Öncelikle işini kaybetmediği sonra da eline geçen gelir şimdilik arttığı için bu gelişmeyi görmezden geliyor." dedikten sonra "en az iki yıl sıkıntı çekileceğini ve bu durumdan çıkmak için neler yapılacağını topluma bütün açıklığıyla anlatmaktır." demenin ciddi bir çelişki barındırdığını düşünüyorum. Çekilecek bu 2 yıllık sıkıntı süresinde insanlar muhtemelen işlerinden de olacak, hazırki gelirleri de gidecek. Böyle bir senaryoda, 2 yıl sıkıntı çekileceğini söylemenin insanların muhalefete oy vermesini nasıl sağlayacak?
YanıtlaSilOnu ben bilemem ben gerçekleri söylerim. Oy almak siyasetçinin işi. Sıkıntı çekilmeyeceğini söyleyerek de oy almayı beceremediklerine göre bari gerçeği anlatsalardı.
SilMuhalefet'e sözüm ''Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye''
YanıtlaSilKazanılacak seçim nasıl verilir, bunu ispat ettiniz.
Ben KK ya oy verdim ama bu defa RTE ye basacam.
Zaten fark artacaktır.
Bari muhalefet ana liderini değiştirmeye bir katkım olsun.
Bu muhalefetten bir cacık olmaz.
Battı balık yan gider.
Bu kez yan da gitmeyebilir.
SilVatandaş muhalefetin beceriksiz görüntüsünden rahatsız oluyor. Muhalefetin kadrolarının fikir üretmek, projeler geliştirmek, yaratıcı olmak gibi kaygıları yok. Bütün kampanyalarını ''bize oy vermesseniz ertesi gün şöyle olur böyle olur söylemleri üzerine oturtmak onlara yeterli geliyor. Iktidar iddiası olan partiye ikinci üçüncü el fikirlere sahip çıkmak hiç yakışıyor mu ? 5 yıl muhalefetteyken ne yaparak zamanınızı harcadınız ? CHP genel başkanı seçimlerden sonra ekranın karşısına geçip yüzde 45 in nasıl da başarılı bir sonuç olduğunu anlatmaya kalktığında hepimiz çıldıracağız.
YanıtlaSilBen psikoloji ile ekonominin idare edilebileceğine hiç inanmazdım. Ama siyasal islam bunu başardı. Cennet-cehennem, ezan, vatan ve bayrak yoksulluğu unutturdu. Çok büyük başarı. Eşi benzeri yok
YanıtlaSil"Bir lokma, bir hırka" ile yaşamaya alışık halkımıza ekonomik kriz tırs gelir vız gider.
YanıtlaSilTamam mı Mahfi bey?
Türkiye'de iktidarı düşürmek istiyorsanız eğer, çözümü basittir. İnşaat sektörünü komple çökertmek.
YanıtlaSilBunu yapamadığınız sürece iktidar gücünü korumaya devam edecektir. Sık bir şekilde dile getirilen hayat pahalıĺıginin toplumda çok da bir karşılığı yok ama laz ve kürt müteahhitlerin keyfini bi bozun bak o zaman o iktidar nasıl düşüyor. Türkiye de gerçekten bir ekonomik buhran veyahut kriz olup olmadığını çarşı pazar veya kasaptan öğrenemezsiniz. Bakacağınız yer sokağınız veya mahalleniz. Eğer sade bir yap-sat ci müteahhit yeni bir binaya başlıyorsa orada kriz falan yoktur. Mahallem de son bir ay icerisinde en az 6 7 standart konut tipi insaata baslandi ve bitmek üzere. Bu adam bu parayi nereden buluyor? Veya alan kisi alacagi parayi nereden buluyor? Eve 5 milyon veren adam evine et mi alamayacak?
Özetle inşaat sektörünü çökert, iktidarı al. Bu kadar basit. Siyasetin kalbi olan bir sektörde calismaya calisan birinin nacizane görüş ve düşünceleridir.
Bütçe için Bunların hepsi kaynak demek… Nereden gelecek? Vergi toplayarak kapanmaz. Borçlansan, şirketler, firmalar, insanlar krediye ulaşamaz. Neden? Bu kesimlere verilecek kredi devlete gider. Para havuzu belli, havuz suyunu çeker.
YanıtlaSil- yazmış birisi. bütçe borçlanması niçin firmalara verilecek kredileri niye etkiliyor?
Sayın hocam muhalefetin hayal sattığı ya da yalan söylediğine katılmıyorum. Türkiye Cumhuriyeti hazinesi iktidar gibi yanlış bir şekilde değerlendirilmez ise ülkede gerçekleşecek olan vaatlere değinildi. Yami kanaatimce doğru ekonomik uygulamalarla mümkün olabilecekleri vaad etti. Yorumunuzu merak ediyorum. Saygılar.
YanıtlaSilHocam, çok sayıda ekonomist, uzun zamandır, ekonominin ne kadar bozulduğunu ve bunun nelere sebep olacağını anlatıyor. Bütün bu açıklamalara rağmen AKP seçmeni bunu duymamış ya da yeterince anlamamış olabilir mi? Yoksa problem, kim neyi ne kadar anlatırsa anlatsın, insanların inanmak istedikleri şey neyse onu, hem TV kanalları ve hem de sosyal medya aracılığıyla duyabildiği bir dönemde (post-truth) olmamızın getirdiği bir problem mi bu? Böyle bir dönemde gerçek yeterince nasıl anlatılır?
YanıtlaSilinsanların önyargıların değiştirmek atomu parçalamaktan zordur doğruya doğru zor bu dediğinizin olması için en az iki nesil değişmeli çok zor ben şahsım adına vazgeçtim kime ne olursa banada aynısı olacak en azından daha az etkilenirim onlar düşünsün bundan sonra
YanıtlaSilTürkiye'de işleyen sadaka ekonomisi hakkında daha fazla bilgiye ulaşabileceğim araştırmalar paylaşabilir misiniz?
YanıtlaSilsiz bizim yaralarımıza çare olamayacaksınız diye tepki gösterirler. Maalesef gerçekler acıdır.
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilDiyelimki Tr iflas etti ama imfye gitmedi. Borçlar yapılındırılma olasılığı var mı? Bu borçların ödenebilme olasılığı var mı?