Fiyatlar Niçin Dolar Kurundan Fazla Artıyor?

Türk toplumunun en yaygın sorunlarından birisi neden – sonuç ilişkilerinin karıştırılmasıdır. Bunun en üst düzeydeki yansımasına ‘faiz sebep enflasyon sonuçtur’ teziyle tanık olduk. Bilimle uğraşan herkes enflasyonun neden, faizin ise sonuç olduğunu, hiç kimsenin enflasyon yokken durduk yere faiz artırmayacağını bilir.

Ne var ki konu bununla sınırlı değil. Hemen her alanda bu karışıklığı yaşıyoruz. Asgari ücretin artırılması sonrasında apartman ve site aidatlarında yaşanan yüksek artışlardan sonra buralarda ev sahibi olanlar ve kiracılar site yönetimlerine başkaldırarak aidatların bu kadar artırılmaması gerektiğini söylediler. Bunu yaparken site yönetimini neden, aidat artışını sonuç olarak düşünmüş olsalar gerek. Oysa buradaki neden asgari ücretin artırılması ve diğer her şeyin fiyatının artmasıydı. Asgari ücret artınca site güvenlik görevlilerinin ve diğer çalışanlarının da ücretleri artıyor, fiyatlar artınca sitede kullanılan her türlü malzemenin fiyatı artıyor ve dolayısıyla bu artışlar aidatlara yansıyor. Asgari ücret artışının ve fiyat artışları enflasyondaki yükselişten kaynaklanıyor.

İnsanlar, fiyatları sürekli artıran marketlere de kızgınlar. Oysa onların da yapabileceği bir şey yok. Çünkü yanlış ekonomi politikası sonucu enflasyon sürekli yükseliyor, sonuçta marketler de ürünlerin fiyatını artırmak zorunda kalıyorlar. Altı ay önceki fiyatlara göre iki katına yükselen fiyatlara bakan çoğu insan “altı ayda ne oldu da bu kadar arttı, altı ay önce dolar kuru 18,5 idi şimdi 19,2, kur yüzde 4 dolayında artmış fiyatların da yüzde 4 artması lazım oysa iki kat artmış” diye söyleniyor. Kur o kadar arttı ama malı satanın işyeri kirası arttı, yanında çalışanların asgari ücreti arttı, mağazada kullandığı elektrik, ısıtmada kullandığı doğal gaz fiyatları arttı, benzin arttığı için taşıma maliyetleri arttı, bunları hesaba katmak gerekir. Öte yandan kurun daha fazla artmaması için baskılandığı da bir gerçek. Eğer marketler ellerindeki malları eski fiyattan satsalar tükenen malların yerine yenilerini daha pahalıya alacakları için zarar edecekler. O nedenle gelecek zamları da düşünerek olduğundan da pahalıya satmaya çalışıyorlar. Fiyatların artmasının nedeni marketler değil, aidatların artmasının nedeni site yönetimleri değil, bunların nedeni yükselen enflasyon ve onu önleyemeyen hükümetin ve merkez bankasının uyguladığı yanlış ekonomi politikası.

Buna benzer pek çok konu var. İnsanlar neden – sonuç ilişkilerini doğru kuramadıkları için enflasyonu önleyemeyen hükümeti değil, bu olaylardan kendileri gibi etkilenen diğer insanları suçluyorlar. Ne yazık ki okullarımızda verilen eğitim neden – sonuç ilişkisinin doğru kurulmasını hedef almıyor. Oysa bilimin temeli neden – sonuç ilişkilerinin doğru kurulmasına dayanıyor.   

Neden – sonuç ilişkisini düzgün kurabilmek için mantık – matematik bilmek gerekiyor. Öyle çok derin, çok ayrıntılı bir bilgiye gerek yok. Olayların biraz önünü arkasını araştırmak bu ilişkiyi doğru kurabilmek için yeterli. Bu ilişkiyi çözebilmenin en kestirme yolu hangisinin önce geldiğini yakalayabilmekten geçiyor. Önce gelen neden, sonra gelen sonuçtur. Ama bazen optik kırılma önce gelenle sonra gelenin yer değiştirmesine yol açabilir. Aidatlar yükseliyorsa bunun neden yükseldiğini sorarak başlamak gerekir. İlk neden asgari ücretin ve malzeme bedellerinin fiyatlarının artmış olmasıdır. Bunu yakaladıktan sonra bunların niçin arttığını sorgulamak gerekir. Bunun nedeni izlenen yanlış ekonomi politikası sonucunda enflasyonun artmış olmasıdır. Buraya kadar gelebilirsek aidatlardaki artışın sorumlusunun site yönetimi değil yanlış ekonomi politikası yürüten hükümet olduğunu buluruz. Böylece neden – sonuç ilişkisini yerli yerine oturtunca da hesabı kime soracağımız ortaya çıkar.

Yorumlar

  1. Mala anlatır gibi! yazmışsınız çok çok teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam Erdoğan ve ekibinin yapmak istedikleri sanırım ikinci dünya savaşı USA da olan büyük refah dönemi gibi bir büyüme yakalamaya çalışıyorlar ,sizin çok iyi bildiğiniz gibi o refah seviyesi savaştan dönen askerlere bol ev ve iş kredisi verilerek yaşanmıştı daha sonra buna benzer olay 2008 te çöküşe yol açan morale krizinde yaşandı, neyse USA sa neden başarılı oldu bizde neden olmadı siz anlatırsanız aydınlanırız teşekkürler

      Sil
    2. Yanlış yürütülen ekonomi programının doğrusu nedir onu da açıklarsanız mallar belki anlar sizler bu konuda uzmansınız sanırım

      Sil
    3. Bu blogu takip edip yazıları okuyorsan zaten doğru ekonomi politikasının ne olduğunu biliyor olman gerekiyor.Bu konular çok fazla konuşuldu. Sadece faiz ve enflasyon politikası değil aynı zamanda ekonomiye uygun müdahale ve yapısal reformlar gibi bir çok adımın atılması gerektiğini daha kaç kere anlatacağız ? Ama zaten başımızda ekonomist var her şeyi bilir, senin bunları okumana gerek yok değil mi ? Yorumu yazan arkadaş boşuna o sıfatı kullanmamış anlaşılan :)

      Sil
    4. Steiner kanka "yapısal reform" denen büyülü kelimenin içeriğini açar mısın. Bu büyülü reformlar Korona, Rusya Ukrayna krizini bitirip küresel enflasyonu indirecek mi

      Sil
    5. Giriş paragrafında yazmış işte. "Bilimle uğraşan herkes enflasyonun neden, faizin ise sonuç olduğunu, hiç kimsenin enflasyon yokken durduk yere faiz artırmayacağını bilir."
      'Ekonomi Bilimi' demiş. Daha da detay vererek bilimsel olarak faiz enflasyona göre düzenlenmesi gerekir demiş.
      "Mal" kelimesi tabii pek hoş olmadı ama bu cümleyi anlamak için de ekonomi okumaya gerek yok. Okuduğunu anlamak yeter yani.

      Sayın Mahfi hocamıza ekonomi konusunu anlayabileceğimiz sadelikte anlattığı için teşekkür ederiz.

      Rahmetli Güngör Uras hocamızın Ayşe Teyze tiplemesinden sonra ekonomi konusunda fikir sahibi olmamı sağlayan Ege Cansen hocamız ile birlikte iki nadide hocamızdır Mahfi Hoca.

      Sil
    6. (( "yapısal reform" denen büyülü kelimenin içeriğini açar mısın. Bu büyülü reformlar Korona, Rusya Ukrayna krizini bitirip küresel enflasyonu indirecek mi?))

      bu soru bana vizontele filminde televizyonun tartışıldığı o muhteşem repliği hatırlattı. " Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?" :)))

      bilmiyorum ne kadar faydası olur ama bir örnek verebilirim yapısal reform için.
      Şimdi tut ki Antalyaya tatile gittin. ucuz olsun diye de bir pansiyonda oda kiraladın. yerleştin falan. derken hacet ihtiyacın geldi. odada kenef yok. görevliye dedin ki kef nerede. elindeki hipo şişesinden bozma ibriği uzatarak arkadaki çayırlığı işaret ederek git kuytu bir yerde hacetini gör dedi. aynı şekilde duş için de eline bir kalıp har sabunu tutuşturup seni civardaki dereye gönderdi.

      şimdi böyle bir pansiyonu kim tercih edip de burada kalmak ister?
      sen buraya müşteri çekmek istiyorsun. düşündün ki pansiyona bir kenef ve bir duş yaptırmak müşterileri arttıracak. ve bunları yaptırdın. işte sen pansiyonuna yapısal reform yapmış oldun.
      şimdi senin buraya yaptırdığın bu büyülü kenef koronayı, rusya ukrayna ve dünya turizm krizini bitirir mi?

      Sil
    7. insaat malzeme fiyatlari dolar bazinda artmadi
      ucretler da dolar bazinda artmadi hatta dustu fakat bir ev yapim fiyati dolar uzerinden 3 e katladilar
      bu da ne yazik ki sinir tanimaz halkimiz nedeniyle oluyor
      antalya da kiralar jet hiziyla arttilinca Ruslar Karadag Dubai ye gidiyorlar
      Turkiyede bir koy evi yaptirma fiyatina Toscana da harika tas evler zeytinlikle birlikte alinir
      bindikleri dali kesiyorlar

      Sil
  2. Yazıyı yapay zekaya herkesin anlayabileceği şekilde tekrar yazdırdım:

    Bir zamanlar, güzel bir şehirde renkli evler ve oyun alanları olan bir site vardı. Burada yaşayan insanlar ve çocuklar çok mutluydu. Ama bir gün, bir şeyler ters gitmeye başladı. Site yönetimi, apartmanlardaki ve sitenin içindeki bazı şeyler için insanlardan daha fazla para istemeye başladı. Bu durum, büyüklerin ve küçüklerin kafasını karıştırdı.

    Site sakinleri, site yönetimine gidip "Neden böyle oldu?" diye sordular. Ama aslında, site yönetimi de bu durumdan dolayı üzgündü ve sebebini anlamaya çalışıyordu. Onlar da evlerinde yaşayanlar gibi etkileniyordu.

    Bir gün, yaşayanlar ve yönetim, durumu anlamak için daha fazla araştırma yapmaya karar verdiler. İlk olarak, güvenlik görevlileri ve diğer çalışanlar için ödenen paraların arttığını gördüler. Sonra, sitenin içinde kullanılan şeylerin fiyatlarının da arttığını fark ettiler. Bütün bunlar, bir çözüm bulmalarını zorlaştırıyordu.

    Yaşayanlar ve yönetim, daha fazla düşününce, bu durumun asıl sebebinin, hükümetin ve bankaların yanlış kararlar almasından kaynaklandığını anladılar. Bu yanlış kararlar, her şeyin fiyatının artmasına ve tüm insanların zor durumda kalmasına yol açıyordu.

    Öyleyse, neden ve sonuç ilişkisini anlamak için, sadece olayların biraz önünü arkasını araştırmak gerekiyordu. Site sakinleri ve yönetimi, durumu anladıklarında, kimin sorumlu olduğunu ve ne yapmaları gerektiğini daha iyi anladılar. Artık, sorunlarının nedenlerini ve sonuçlarını doğru şekilde anlayarak, daha iyi bir gelecek için çalışabileceklerdi.


    YanıtlaSil
  3. Dolar kuru 18.5 ten 19.20 arttığında yüzde 4 artmış oluyor.. sanrm orda bir sıfır fazla oldu. Yüzde 40 artmış diye yorumlamissiniz hocam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzelttim, teşekkür ederim.

      Sil
    2. Hocam benzin mazot doğalgaz ve saydığınız çoğu şey de dolara endeksli değil mi?ya da yurtdışı kaynaklı enflasyon mu bunun sebebi.

      Sil
    3. Dediğiniz şeyler de sebep ancak mesela doğalgaz veya benzin şirketlerinin Türkiye içindeki giderleri de artıyor. Mesela asgari ücret ve masraflar artınca benzin istasyonunun giderleri, benzinin taşıma maliyeti vs artıyor. Benzin masrafları nelerdir bilmiyorum açıkçası doğru olmayabilir ancak anlatmak istediğimi siz anladınız.:)

      Sil
  4. Elektrik, doğalgaz, yakıt döviz bazında artmadı sevgili hocam son 6 ayda. Çoğu hammadde de döviz bazında aynı olmasına rağmen döviz bazında bu artış insanların kafasını karıştırıyor sanırım. Asgari ücret ve kira artışları hariç döviz bazında yükselen çok az şey var. Örneğin buzdolabı için konuşursak tüm hammadde döviz bazında aynı hatta geriledi ambalaj için kağıt hammaddesi döviz bazında geri geldi ama bozdolabı fiyatı döviz bazında arttı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon böyle bir şeydir insanlar sattığı malın yerine alacağı malın pahalanacağını düşündüğü için artışlardan daha fazlasını talep eder ki yerine koyana kadar zarar etmesin.

      Sil
    2. Burada arada ezilenler maliyet artışı oranında gelirini arttırma kabiliyeti olmayan sabit gelirliler oluyor. Enflasyon ya da hayat pahalılığını ileriye doğru yansıtma fırsatları yok. Uygulanan ekonomi politikalarının maliyeti tamamen onların sırtına kalıyor.

      Sil
  5. Değerli yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Yazdıklarınızla genel olarak hemfikir olmakla beraber, her artışın sorumlusunun enflasyon olmadığını da belirtmemiz gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar ellerindeki mal ne ise, örneğin ev ya da topluiğne farketmez, ona enflasyonun 2 katını yansıtıyor, gerekçe de belirsizlik. O halde yönetim 1 kötüyse sen * 2 kötüsün, sen enflasyonda ezilmiyor hatta karlı çıkıyorsun. Yönetimi eleştirmenin yanında toplumdaki para dışında hiç bir değere sahip olmama halini vurgulamamak eksik olacaktır. Diyelim ki bir mahallede kavga var, orada kavga var diye gidip birini öldürmek mantıklı mı? Şöyle savunulabilir mi bu durum, ama ortada kavga vardı her yer çok karışıktı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon böyle bir şeydir. Beklentiler bozulduğu için insanlar sattığı malın yerine alacağı malın pahalanacağını düşündüğü için artışlardan daha fazlasını talep eder ki yerine koyana kadar zarar etmesin.

      Sil
    2. Tabi ki söylediğiniz gibi, ona kuşku yok. Ben de şunu eklemek istedim, örneğin araba stokçuluğu, 2.elin sıfırdan pahalı olmasının sebebi enflasyon değil, hırsızlığı temel değer olarak belirlemiş insanların covid ya da benzeri süreçlerin üzerinden rant kazanması. Ülkenin sayılardan çok da ciddi bir sorunu var.

      Sil
    3. Hocam bir de yurt dışında aldığımız malzemelere normal döviz enflasyonunun üzerinde döviz bazında zamlar geliyor. Örneğin EURO bazında %30'lar gibi. Burada Ülke risk priminden kaynaklı artış olabilir mi?

      Sil
    4. Sayın hocam koskoca makale yazmış neden sonucu doğru kuramıyoruz diye arkadaş hâlâ araba stokçuluğu, hırsızlık vs yüzünden demiş.

      Resmi enflasyonun yüzde 50 üzerinde olduğu bir zamanda, doların kontrol altına alındığı bir zamanda kim parasını dolara ve yüzde 20 lerde 30 larda olan faize yatırır ki.
      İnsanlar tabii ki de zarar etmeyeceğini bildiği veya tahmin ettiği yere yatırım yapacak.
      Siz nasıl araç alırken en ucuz fiyatla alıp en pahalı fiyatla satmak istiyorsanız araca yatırım yapanlar da onu istiyor.
      Konu döner yine ekonomi politikasına çıkar.

      Sil
  7. Çok güzel anlatmışsınız.

    YanıtlaSil
  8. Emeğiniz için teşekkürler hocam. Sanırım ebeveynlerimizin yetiştirme modelinden başlayarak eğitim-öğretim ile devam eden sürecimiz bu durumda etkili diye düşünüyorum. Çocukların soru sormasına engel olan ebeveynlerimiz, sorulan sorulara da geçiştirici cevaplar veriyor. Çocuklar soru sormayı bırakıyor ve geldiğimiz noktada herkes kendi safının dediklerine inanmayı seçiyor. Çünkü zaten daha fazlasını bilmiyor ve zihin olarak sormaya, öğrenmeye de uygun olmuyor.

    YanıtlaSil
  9. Değerli hocam, yazı için çok teşekkürler.
    Şu cümlede bir düzeltme gerekiyor: “…kur yüzde 40 dolayında artmış…”. Doğrusu yüzde 4 olacak sanıyorum.

    YanıtlaSil
  10. Mahfi Hocam merhaba , yazınızda 18,5 dolar kurunun 19,20'ye yükselmesindeki yüzde artış %40 değil %4 olması gerekir. Bilgilendirme amaçlı gönderdim , severek takip ediyoruz. 3. romanınızı da dört gözle bekliyoruz. Sevgiler..

    YanıtlaSil
  11. Yani Hocam nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum ama tam da düşündüğüm zaman o konuda bir aydınlatıcı yazmış oluyorsunuz. Keyifle okudum. Teşekkürler.
    Bir sorum olacak size, aynı ürünün satış fiyatı türkiyede neden pahalı? (mesela kıyma abd de libresi yani yaklaşık yarım kg mı 4 dolar, türkiyede benzer özelliklerde kıyma kg mı 300 tl den fazla, aslında 160 tl civarı olmalıydı)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğumuzun derdi aynı o nedenle aynı şeyleri düşünüyoruz çoğu kez.
      Tarım ürünleri ve hayvancılıkta tamamen yanlış politikalar izlediğimiz için burada maliyet daha yüksek.

      Sil
  12. Ah güzel hocam. Bu kadar açık ve net örnekle de anlatmışsınız. Emeğiniz için teşekkür ediyorum fakat bunu bile anlamayacak insanlar olacaktır maalesef. Seccade olayına takılan bir kesimin, seccadeye basmanın günah olmadığını ve seccadenin kutsal değil de namazın kutsal ve farz olduğunu anladığı gün her şey çok değişmiş olacak. Selam ve dua ile kıymetli hocam…

    YanıtlaSil
  13. Yurtdışında iken, ev boş durmasın diye kiraya verdim, ev eşyalarını da depoya koydum.
    Bir yıl geçmeden, hükümet yüzde 25 kuralı getirdi. Eşyalara tuttuğum deponun kira parası, ev kira getirimin de üzerine çıktı. Kiracı ile bir türlü anlaşamadım, kiracı çıkmadı, bir avukat yurtdışından gelecem ihtiyacım var dersen çıkarabiliriz ancak dedi. Öyle çıkardım. Böyle yapınca bir kaç sene kiraya veremeyeceğim evi.

    1. Yüzde 50 yüksek kira vermeyen kiracı yüzde 100 artan bir kira parası ile yeni bir daireye geçti.
    2. Eşyaları tekrar eve koydum, ev boş duruyor. Kiralık piyasada olması gereken ev, ev arzını daraltıyor.
    3. Eşya depocusu da gelirden oldu.

    Tek benim başıma gelse neyse derim, çevremdeki tüm türkler bir şekilde türkiyeden ev sahibi, hiç biri kiraya vermiyor, kiraya verenlerin çoğu İran, Rus, Ukrayna kökenlilere kiraya vermiş, kimse Türk kiracı ile uğraşmak istemiyor.

    Kiracılar açısından da hepimiz biliyoruz çok zor bir durum. İnsanlar çocukların okuluna, işyerlerine yakın evler bulamıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet maalesef durum bu ama ev sahipleri açısından da durum kötü. O nedenle enflasyonla uğraşmak gerek.

      Sil
  14. Hocam, sizin de çok iyi bildiğiniz üzere kasıtlı olarak eğitimsiz bırakılmış ve kafaları mutlak doğru, Allah'ın emri diye inandırıldıkları binlerce safsatayla doldurulmuş toplumlardan sağlıklı hiçbir düşünce çıkmayacağı gibi doğru neden-sonuç ilişkileri de çıkmaz ama çok iyi seçmen/köle kitleleri çıkar. Ülkemizde 70 küsur yıldır iktidarlarını sürdürüp iktidar nimetlerinden yararlanmak dışında yararlı tek bir motivasyona sahip olmayan gerici sağ iktidarların toplumun bir kesimini getirdikleri nokta budur ama ümitsizliğe kapılmaya gerek yok bence, her şeye rağmen en azından %60-65'lik bir kesimi arzuladıkları ölçüde dönüştürmeyi başaramadıkları açıkça görülüyor. Bunun tek nedeni, Atatürk ilke ve devrimlerinin ruhunun bütün aksi çabalara rağmen toplumun üzerinde dolaşmasının engellenememiş olmasıdır. Yakında o ruhun bedenlenmiş halini de hep beraber göreceğiz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangi ilke devrim.devletcilik mi.bugun hangi ülkede var?boyle dogmalardan kurtulun.o ilkeler devrimler.o gün geçerli diye 100sene sonra geçerli olacak değil.hayat dinamiktir. soyadı kanunu yok,şapka yok.bunlar ayet değildir halkın ve zamanın ihtiyacına göre değişir.

      Sil
    2. Sol iktidar diye bir şey yok.kim solcu.chp mi.kapitslistce harca rezidence.larda otur.sol edebiyatı yap.sol paylaşımda hangi solcu paylaşıyor.hangi sol belediye özel sektörü azaltıp şirket gibi yönetme huyundan vazgeçiyor.reklam panosunu bile taşerona vermek mi sol.halkin yolunu haraç alıp otopark yapıyor.

      Sil
    3. Atatürk'e sol diyip emperyalist liberallerle iş yapmak da manidar.konjektur.geregi devletçi yatırım yaptı diye sol mu oldu.halkin olmayan yolundan vergi alıp şapkaya zorlamasi mi solculuktur.

      Sil
    4. Konjektur değil konjonktür.

      Sil
    5. Arkadaş enjektörle karıştırmış herhalde...

      Sil
  15. Emeğinize sağlık hocam iyiki varsınız.

    YanıtlaSil
  16. Öyle bir yapı var ki karşımızda, karıncaya bile sorumluluk yükleyip, onu suçlu durumuna düşürerek bununla milleti ikna edebilirler. Bunun için de söylenecek tek şey " Eğitim hakkıyla yapılması koşuluyla şart". Yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  17. Hayrullah yılmaz6 Nisan 2023 17:22

    Hocam merhaba. 2018 yılında aldığım araba, o zamanlar 30 ay asgari ücrete ve 12300 dolara tekabül ediyor. Şuan aynı model aynı yıl yıpranmış km'si uçmuş araba 21000 dolar yaklaşık 47 ay asgari ücrete denk geliyor. Ortodoks politakalara dönersek yine aynı oranda bu aracı satın alabilecek miyiz. Bu bir balon mu? Balkonda ne zaman patlar? Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşim zamanında abi dedi araba alayım mı?
      Dedim al ama kredili al.
      Sözümden çıkmaz, aldı. Arabayı aldıktan bi kaç ay sonra o sene ÖTV ye mi ne zam geldi
      Araba fiyatları uçtu. Enflasyon filan yok ortada.
      Neyse efendim, Euro uçtu, şu oldu bu oldu, araba fiyatı da uçtu.

      Kardeşime çalışma izni çıkarttım, dedim oğlum arabayı satsan kaç para eder?
      Bi fiyat söyledi, inanamazsın, hayretten vay anasııı demişim telefonda.

      Hocam, o fiyata burdan aynı model 3 araba alınırdı, şimdi de epey vardır.
      Dedim, kardeşim hemen satıyorsun o arabayı, geliyorsun buraya, Ubere başlıyorsun.
      Atladı, geldi, burdan everdik, yeğenimi bekliyorum.

      Hocam, insanda az biraz vicdan olur, nedir bu araç fiyatları böyle, yazıktır yahu.

      Sil
  18. Hocam büyümede uçuşa geçiyoruz kemerlerinizi bağlayın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Hocam, sesli güldürdünüz. Ekonomiden anlamayan biri olarak, sizden biraz öğreneyim diye geldim blogunuza. Güleceğimi hiç tahmin etmezdim. Evet, kemerleri hiç çözmedik ki. :)

      Sil
  19. Merhaba. Yazınızda market örneği vermeniz çok doğru olmamış. Özellikle perakende market zincirleri peşin satıp 30-60 gün vadeyle aldıkları için negatif işletme sermayesi ihtiyacıyla çalışırlar ve genellikle mevduat sahibidirler. Üstüne bir de beyaz yakalının vergisiyle finanse edilen, servet transferiyle fonlanan kgf kaynaklı %13,5 maliyetli kredileri de eklersek, bu durum muhtemelen fire vb yöntemler kullanılarak kayıtdışılıkla maskelenen vahşi karları doğurmaktadır. Ülkede yapılan şey, oy vermeyen ve vergi ödeyen kesimle, oy veren vergi vermeyen (asgari ücretli, çiftçi, esnaf, siyasi iradeyle vergiden muaf tutulan kurumlar, vergisiz KKM yapanlar) kesimin finansmanıdır. Bu durum, siyasi iradeye oy verenler tarafından da mutlulukla karşılanmaktadır. Titanikteki kemancılarının mutluluğu..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim örneğimdeki market zincirleri değil marketlerdi ama neyse. Teşekkürler görüşünüzü paylaştığınız için.

      Sil
  20. Tüm bunlardan önce akape düzeninin yarattığı rant ve yolsuzluk sistemi memlekette en küçük yapıya kadar sirayet etmiş durumda. Asgari ücret nedeniyle aidatlara zam yapan site yönetimi örneğinden gidersek, aynı yönetim muhtemelen site sakinlerinden aldığı aidatın çok küçük bir bölümünü personele ve diğer masraflara harcıyor, kalan çoğunluğu cebine indiriyor.

    YanıtlaSil
  21. Hocam doğal olarak her zamanki gibi %100 haklısınız ama fırsatçı bir toplum olduğunuz gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Bu zam sarmalının temel sebebi ekonomi yönetimi olsa da bunu katmerlendiren millet olma bilincini paraya satmış bir topluluk olmamız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ülkede fırsatçılara yarayacak adımlar atarsanız sonu böyle olur. Dünyanın en ahlaklı ülkesinde bile yanlış sosyal ve ekonomik politikalar uygularsanız ahlak bozulur ve fırsatçılar çıkar ortaya.

      Sil
    2. Bundan 5 sene önce aynı millet yokmuydu. Aynı market zincirleri, aynı galericiler ticaret yapmıyormuydu. Ülkeye fırsatçılık pandemisi mi musallat oldu. Ekonomiyi kurallarına göre yönetemez iseniz Japonya da dahi aynı problemler başgösterir.

      Sil
  22. Hocam yazınız için teşekkür ediyorum, evet enflasyon yanlış politikalar, kurumlara güvensizlik, beklentiler, dövize endeksli hammadde ve fırsatçılık vb. bağlamında degerlendirilebilir. Ancak belirttiğiniz daha önemli husus , toplum ve onu oluşturan bireylerin neden - sonuç ilişkisini eğitim, cevresel etki, kültür cercevesinde yaşadıkları algı yanılsaması, ön kabuller gibi nedenlerle sentez yapabilecek yetilerden uzak olmarı ki bu eksiklik ve/veya yanılsamanın hayatın her alanının degerlendirilme süreçlerinde ciddi problemliere yol açmaları ve hatta bunu gercek ya da doğru kabulleridir. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  23. Gidişatın düzeltilmesi çok zor hatta imkansız gibi.Seçim ekonomisi durumun üstüne tüy dikti, gerçekleşen parasal ödüller ve verilen vaatler ise enflasyonu iyice azdıracak..Yazınız için sağolunuz...


    YanıtlaSil
  24. Hocam merhaba

    Öncelikle kaleminize sağlık, ismi lazım değil bir arkadaşa anlatır gibi anlatmışsınız.

    Küçük bir ekleme yapmak gerekirse özellikle de Avrupa’dan ithal edilen ürünlerde de o ülkelerdeki enflasyonun da etkisiyle euro bazında da bir artış söz konusu bizdeki küçük de olsa kur artışı oradan gelen ürünlerdeki enflasyon zamlarıyla büyüyerek ülkemizdeki enflasyona etkisi de daha büyük oluyor. Dünya çapında bir kısır döngüye gidiyor gibi global ekonomik sistem, sonumuz hayır ola.

    Saygılar

    YanıtlaSil
  25. Hocam keşke yazdıklarınızdan, bilginizden daha çok insan faydalanabilse, böylece akıllı seçimlee yapsa ve bu seçimlerin sonucunda güzel şeyler olsa…bu da bir neden- sonuç ilişkisi olabilir mi?

    YanıtlaSil
  26. Yazılarınızı takip ediyorum. Sadece bilim ışığında doğruları yazıyorsunuz. 40 gün sonra yönetim değişecek belki sizin itiraz ettiğiniz şeylerin doğrusunu yapacak yapmak zorunda da yoksa geçmişte olduğu gibi anlık kazanırız uzun vadede kaybederiz. Siyasiler halka doğruları anlatmak yerine neden yalan söylemeyi tercih ediyor. Buna muhalefette dahil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Evet bizde siyaset yalan söylemek ve popülizm olarak anlaşılıyor ve işin kötüsü halk da böyle istiyor. Geçenlerde muhalefetin verdiği uçuk vaatleri eleştiren bir tweet attım büyük çoğunluk o tür popülizmin yapılması gerektiğini savundu.

      Sil
  27. Hocam, kurun daha fazla artmaması için nasıl baskılandığı konusunda da ayrıntılı bir yazı yayımlarsanız herkes için çok aydınlatıcı olur. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birkaç kez yazdım bunu. İlk olarak TCMB ve kamu bankaları aracılığıyla döviz satılarak baskılanıyor. Sonra bankalara döviz satışı için sınırlar konuyor. Döviz alış ve satışlarındaki marjlar çok açılarak döviz alışı önlenmeye çalışılıyor. Ayrıca döviz işlemlerinde komisyonlar alınıyor.

      Sil
  28. Değerli hocam, parayla TC vatandaşlığı satışı, sığınmacı istilası, ukrayna ve rusya'dan savaş sebebiyle gelenler gibi sebeplerden ötürü emlağa talep artınca emlak fiyatları yükseliyor. Üstüne bir de deprem sebebiyle konut stoğu daralınca ilave emlak talebi oluştu. Emlak fiyatları yükselince kiralar yükseliyor. Diğer taraftan benzer sebeplerle gıda talebi artıyor ama gıda üretimimiz buna yetmiyor. Dolayısı ile maliyet artışına ek olarak talep artışı da var.

    YanıtlaSil
  29. para arzındaki artıştan hiç bahsetmeden enflasyonu anlatmaya çalışmak kısır döngüdür. diğer taraftan faiz sebeb enflasyon sonuçtur ters orantılı olarak doğrulandı, faizi düşürürsen enflasyon patlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Para arzı da son bir yılda çok hızlı artıyor.

      Sil
  30. Iyi gunler diliyorum Mahfi Bey. Basarizliga Ovgu kitabinizi okudum ve direkt buraya geldim. Ostim Teknik Universitesinde Uluslararasi Ticaret ve Finansman bolumune baslayacagim onumuzdeki sene ve diger ogrencilerden birkac adim onde olmak istiyorum. Sizden kitap dergi ve calisma onerilerinizi bekliyorum. Severek takip ediyorum bu yolda bana yardimci olursaniz cok mutlu olurum. Iyi aksamlar efendim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim Kolay Ekonomi kitabımı okuyarak başlayabilirsiniz.

      Sil
  31. Peki Kılıçdaroğlu'nun hiç mu suçu yok hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olmaz olur mu? 1945'de iktidardayken bunları düzeltmedi!

      Sil
    2. Fakat Mahfi bey

      Kemal Kılıçdaroğlu 1948 yılında doğmuş. (Kaynak: Vikipedi)

      1945'de nasıl iktidar olabilir ki?

      Burada bir çelişki yok mu?

      Sil
    3. Olsun, doğmadan yapmıştır o!

      Sil
  32. Görelelik ve izafiyet misali anlayan için...

    YanıtlaSil
  33. Ekonomi düzelecek 300 milyar dolar temiz para geliyor.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim duyduğum 700 milyar dolar geliyormuş :)

      Sil
  34. Hocam konu mükemmel bu anlattığımız okullarda mantık dersi verilmesi gerektigini ve bu konununda islenmesi gerektiğini gösteriyor. Yoksa insanlarımız hiç birseyi anlayamayacak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mantık derslerini, felsefe derslerini burjuvazimsi esnaf kafası, sağcılar , toprak ağaları kaldırtmıştı geçmişte , seçmeli din dersi zorunlu yapıldı, böyle yaptı ki rahat etsin , rahat yönetsin , gericileşen işçi lümpenlişsin , sorumluyu iyi tespit etmek lazım , Deniz Gezmişleri , kaypakkayaları kim öldürttüyse sorumlu da odur !

      Sil
  35. Hocam dizel yakıt fiyatı 2022 başında artışa başlayıp benzinden yüzde 30 kadar yükselip depremden sonra biranda düştü. Buna sebep olan nedenler ne idi bir öngörünüz var mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bilmiyorum, bilen varsa ve yazarsa sevinirim.

      Sil
  36. Güzel. kur durunca diğer kalemlere gelen zamları fiyatlara yansitanlar neden diğer kalemler sabit iken direkt kur artışı kadar zam yapıyorlardı.butun mesele algidir.beklentilerdir.sagolsun ideolojik ekonomistler beklentileri yönlendirip hırs enflasyonuna sebep oluyorlar.yillarca bütün zamları dolara bagladilar.yuzde yüz ithalata bağlı bir malda bile kur artışı yüzde 100olsa bile artış yüzde 100olmaz.kur artışı olunca sadece işçilik,kar marjı sabit kaldığından en fazla yüzde 50artis olması lazım.isine geldiğinde asgari ücret,benzin,elektrik zamlarını bahane edenler işine gelince dövizi bahane ediyor.her kalemin ayrı bir maliyet orani vardır.insanlardanbagimsix bir ekonomi yönetimi yapılamaz.hangi insan ucuz olsun fiyat artmasin ama daha az ürüne razı olayım diyormu?araba fiyatları sabit kalsa lakin banka kredi vermese verse de enflasyonun üzerinde oranla kredi verse halk bunu kabul eder mi?

    YanıtlaSil
  37. Faize sihirli değnek muamelesi yapmaktan vazgecmediniz.faiz kısa vadede sonuçtur lakin uzun vadede neticedir.arz artmadan talebi azalttiginizda sagladigniz fiyat istikrari uzun süreli olmaz.baskilanan talep bir yerde patlayacak.zira halk her zaman daha fazla harcamak ıstiyor.alim gücü artsin ve harcayayim diyor.cari fazla vermeden harcamaya müsaade etmek uzun vadeli sıkıntıları doğuruyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faize sihirli değnek muamelesi yapanı karıştırıyorsunuz, onu yapan hükümet. Faizi düşürünce her şeyin düzeleceğini vaat ettiler. Benim dediğim ise çok açık ve net: "Faiz tek başına fazla bir şey düzeltemez ama tek başına her şeyi bozabilir."

      Sil
  38. Hocam aslında herkes herşeyin farkında ama takım tutar gibi parti tuttukları için destekledikleri hükümeti elestiremiyorlar mesela chp basta olsaydi bak o akp liler nasıl hükümeti elestiriyordu. nasıl ki bir fb liye gs yi ne kadar ovsen de degistiremezsin bunlar da öyle. İnadina reis diyorlar neyin ve kimin inadına olduğunu bilmeden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fanatiklik, objektif bakışı ve dolayısıyla doğruyu görmeyi engeller.

      Sil
  39. Hocam merhaba,

    Faizi sadece 20-25 aralığında tutmak bile bugünkünden çok daha iyi bir tablo çizecekti. Biz daha bu KKM'lerin etkisini hissetmedik bile. Çok farklı şeyler oluşabilir.

    Seçime bu kadar kısa süre kala ne yaptılar kendileri bile anlamamıştır.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon % 19 iken faiz de % 19 idi. Orada bıraksalardı Türkiye bugün bambaşka bir yerde olacaktı.

      Sil
    2. Evet hocam, bence Lütfi Elvan ve Naci Agbal gayet başarılı bir şekilde idare ediyordu ekonomiyi. İlk kırılma 2018'de olduğu ama tekerin patlaması bu iki ismin görevden alınmasıyla başladı diye düşünüyorum

      Sil
  40. Faiz artışınin sınırı nedir.zaten yüksek olan faizi nereye kadar artiracksiniz.yuksek işsizlik varken daha fazla işsizliğe razı olunacak mi?fiyat nominal ucuz olacak ama daha az alacaksınız buna razı olunması gerektiği anlatilmali.yoksa faiz sihirli değnek değil.hangi siyasi daha az tüketmeyi vaat ediyor.sadece halka nominal alım gücünü artırmayı ve tüketime daha fazla eristirmeyi vaat ediyor.hem tıka basa yemek yiyeyim hem de zayıf kalayım hasta olmayayım diye bir şey yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizin amacı tasarruf sahibinin birikiminin enflasyon karşısında erimesini önlemektir. Çünkü teşvik edilmesi gereken şey tüketim değil tasarruftur. O nedenle faizin sınırı enflasyonun 1 veya 2 puan üzerinde bir orandır. Bu oran, ekonominin durumuna göre biraz aşağıda veya yukarıda olabilir. Faiz zaten yüksek değil. Enflasyon % 50 mevduat faizi % 30, kredi faizi % 38. Demek ki faizler düşük. Neden - sonuç ilişkisini karıştırırsanız bu yorumunuzda olduğu gibi faize odaklanırsınız. Oysa odaklanılması gereken yer enflasyon.

      Sil
  41. Faiz artışları yapılıp bir sürü firma batınca siyasi olarak bunu kullanmayacak insanlar gerekiyor.aci ilac birilerini sıkıntıya sokuyorsa bu ilacın degil o ilaci gerektiğinde alması gerektiğini düşünmeyip ona uygun hareket etmeyenlerin problemidir.

    YanıtlaSil
  42. İşsizligi %20,enflasyonu% 20 ,faizi %16 olan bir ülke faiz daha da artırarak bu kısır döngüden çıkabilir mi?Enflasyon maliyet(hammadde_girdi) kaynaklı ise talebi kestiginizde fiyat düşer mi?talep düştüğünde aynı ölçüde arz düşerse fiyat nolur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir tek taşla üç kuş birden vuramazsınız. Çözümler sırayla olur. Ama enflasyonu çözebilirseniz beklentiler iyileşeceği için ötekilerin çözümü daha kolay hale gelir.

      Sil
  43. Kur dursa bile anında üretime tesiri 6ay sonra olur.kimse günlük üretimini hemen piyasaya vermez.gecikmeli yansır.uretici fiyatları yatay duruma geldi.onumuzeki süreçte dolar kuru bu seyirde devam eder ücretlere zam yapılmazsa fiyat artışları aşırı olmaz.baz etkileri fiyat artışlarının yavaşladığını bir gostergesidir. 6ay sonra enflasyon %30lara.dustugunde faiz silahını kullanabilecek alan oluşacak.faiz artiran bütün ülkelerde enflasyonun yarısı kadar negatif faiz vardı.bu alanı kullandilar.Turkiyede hiçbir dönem bu alan oluşmadi.enflasyon %6iken bile faizler 8lerdeydi.halbuki bugün enflasyonu 6 olanlar ülkelerde faiz %2-3yi geçmez.

    YanıtlaSil
  44. 2018daiz artislarina karşı çıkan,2021subat ayında Kılıçdaroğlu'nun bu kadar yüksek faiz neden veriyoruz dediğini unutuyorsunuz.Bizdeki en büyük sıkıntı muhalefet-iktifar bloklarının ne yapılırsa yapılsın karşı tarafı suçlayıp beğenmeyip elestirmesidir.Hal böyle olunca doğru ve yanlışlar tarafgirlik sebebiyle anlaşılmıyor.Cunku bir bloğun doğrusu siyasi yenilgi olarak algılanıyor.Populizm ve siyasi rant toplumdaki algıları beklentileri kötü etkiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unutmuyoruz eleştiriyoruz. Popülizm ne yazık ki Türkiye'de siyasetin temeli olmuş.

      Sil
  45. Ben 25 yıllık makina mühendisi bir vatandaşım. Şu anda bir fabrikada yöneticilik yapıyorum. 1997'de ben makina mühendisi olarak çalışmaya başladığımda 8 aylık maaşım ile sıfır kilometre bir Fiat Uno araç almıştım. Şu anda sektörde yeni mühendis maaşları max. 15.000 civarında. 15x8=120.000 TL. Şu anda en ucuz araba 500.000 tl civarında. Nasıl fakirleştiğimizin en net göstergesi budur. Yani yaklaşık 4 kat fakirleştik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz örneği hemen her alana yaymak mümkün. Geçen yıl 3 bin liraya yaptırdığım kaskoya bu yıl 15 bin lira verdim.

      Sil
    2. 1998de millet plastik top alamıyordu neyin arabasi.yok 20kat azaldi.birak algı yapmayi.4kat düştüğü için araba sayısı 1kat arttı.o zaman arabalar 10bin dolardı yeni girmiş mühendisin 1250dolar almasina imkan yok.memur maaşı bile 200dolardi.

      Sil
    3. 1997de en kötü araba 2milyardi. Dolar da 150-200bindi. 8ayds alabilmen için 250milyon kazanman laizm.asgeri ücret ort 15milyondu.memur maaşı da 30milyondu.nasil 250milyonu kazanıyorsun bordronu göster.8ayda Almanya da bile anca araba alırsın.

      Sil
    4. 80ay olmasın o.bayagi sallamissin.

      Sil
    5. yahu neden yalan söyleyeyim. Ben 1997 Eylül ayında Koşuyolundaki Doğan Oto'dan Fiat Uno 60S 'i tam 1 milyar 150 milyon tl'te satınaldım. O dönemde aldığım maaş ise 137 milyondu. Ayrıca 1997 de asgari ücret 15 değil 40 milyonmuş. https://yerelsen.org.tr/index.php/yillara-gore-asgari-ucret-1998-2009/

      Sil
  46. Tek başına ne faiz sebeptir ne
    enflasyon.faiz artırıp talebi kesseniz dahi küresel emtia-enerji fiyatları siyasi krizler ,arz kesintisi,tedarik bozulmaları gibi meselelerle artarsa enflasyon inmez.en fazla belli yükseklikte sabit tutup sonraki yıldaki baz etkisi ile manşet enflasyonu düşürmüş olursunuz.yoksa eski nominal fiyatlar olmaz.yeni normal fiyatlar olur.zaten enflasyonu dusuruldugunde fiyatlar ucuzlayacak demek değildir.fiyatlarin artış hızı azalacak demektir.enflasyon hiçbir dönem eksi (genel fiyat düzeyinin ucuzlamasi) olmasına izin verilmez.bizim insanizmiz da enflasyon düşünce 2yil önceki fiyatlarla ürün alabilecegini zannediyor.boyle bir şey yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. faizin tek başına sebep olduğu hükümetin iddiası: Faiz sebep enflasyon sonuç diyorlar. Ve yıllardır bunu kanıtlamak için de ekonomiyi mahvediyorlar.

      Sil
  47. Cari aciginizi çözmeden, emeklilik sistemini düzeltmeden günü kurtarmak için yüksek faizle sıcak para,ucuz döviz getirip alım gücünü artırıp ithalatla tüketim yaparak kalıcı fiyat istikrarı saglanamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de cari açığı nasıl çözeceğimizi söyleseydiniz mükemmel bir yorum olacaktı.

      Sil
  48. Hiç ekonomi bilgisi olmayanın bile anlayacağı bir yazı olmuş🙏🏻 Emeğinize sağlık hocam..

    YanıtlaSil
  49. El parasiyla sağlanan enflasyon düşüşü el parası gelmeyince patlar.2002-2012 arası cari açıktan daha fazla borc bulundugu için enflasyon sabit iken bu bitince geçmişteki baskılanmis kur ve enflasyon ortaya çıktı.model bu mu?yüce divana gönderilecek Ali Babacan kurtarıcı diye mi sunuluyor.

    YanıtlaSil
  50. Halka her secimde rüşvet vermeyi vaat ettikten sonra faiz de artirsaniz enflasyon kalıcı düşmez.

    YanıtlaSil
  51. Hocam bilale anlatır gibi anlatmışsınız. Ama ne yazıkki hala anlamakta direnenler var. Korkarım ki bu ülkedeki çoğunluğu oluşturuyor.
    Hükümetin bu tercihte diretmesinin nedenlerinden bir tanesi de bu diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  52. Sayın Eğilmez, yazınızı okuyunca sanki ABD doları %4 arttığında, Ülkemizdeki Enflasyonun da o dönem için %4 artması gerektiği gibi bir intiba oluştu bende. ABD doları %4 arttığında ; Hizmet sektöründen, beyaz eşya sektörüne, gıdaya, perakendeye kadar her sektördeki artışları dikkate aldığımızda Ülkemizdeki Enflasyon artışının %4 den çok daha fazla olacağı ortadadır. Bu sebepten dolara bağlı olan / olmayan bütün sektörlerde artışlar olmaktadır. Rekabet ortamı da sağlanamadığından tüm sektörlerdeki fiyat artışları aynı zamanda ve aynı miktarda uygulanıyor. bizlerde sadece tenkit , şikayet ediyoruz o kadar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında tam tersi. Normal koşullarda ülkenin parası yurtiçinde ne kadar değer kaybediyorsa dışarıda da o kadar değer kaybeder ama koşullar normal değil. Saydığınız sektörlerdeki artışların nedeni döviz kuru değil yanlış ekonomi politikası uygulaması. Zaten döviz kurunun artma sebebi de o. Son dönemde artmamasının nedeni ise yapay olarak baskılanmasından kaynaklanıyor. Yani bütün bu sorunların temelinde uygulanan yanlış ekonomi politikası var.

      Sil
  53. Sizin nedenlerinizde hata var.
    6 ayda sadece asgari ücret arttı. Maliyet olarak.
    Dolar %4.
    Petrol aynı.
    Doğalgaz, elektrik düştü bile.
    Fiyatların 2 katına çıkmasını açıklayan daha tutarlı analiz lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görünürdeki fiyatlara bakarak karar verirseniz yanılırsınız.

      Sil
  54. sürekli bir zam beklentisiyle hareket etmek de cabası maalesef..

    YanıtlaSil
  55. Hocam Stagflasyona girdik galiba, ne dersiniz?

    YanıtlaSil
  56. Merhaba Hocam,

    Türk bankaları seçimden sonra oluşabilecek faiz arttırımlarına ne kadar dayanabilir? Aldıkları ucuz faizli kağıtların faizleri yükselip değeri düştüğünde bankalar tarafında oluşacak zararların Türkiye'de banka batırması mümkün mü?

    saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizin o kadar artırılacağını sanmıyorum.

      Sil
  57. Hocam salağa anlatır gibi :) teşekkürler kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  58. Hocam herkes nedenin hükümet olduğunun farkında ya korkuyor ya işine gelmiyor ya kolayına geliyor, tepkiyi markete göstererek rahatlıyor kendince

    YanıtlaSil
  59. Faizi 19 aşağı düşürülerek kur zıplatıldı ondan sonra herşey darmadağın oldu fakat maaşlı dar gelirli ve elinde TL tutup bir şey almak isteyenlerin maddi varlıklarının yarısı buharlaşırken maddi gücü döviz ve gayrimenkulda olanların maddi gücü arttırıldı bence bu kasıtlı olarak yapıldı en büyük işveren devlet aylarca düşük maaş ödedi ve vergi topladığı rekabet gücü düşük üretim firmaları ve diğerlerinden (bankalar vb.)yükselen kurdan ve enflasyondan gelen kar sayesinde yüksek vergi topladı diyebilirmiyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette. Enflasyon vergi gelirlerini artırdı ama kamu harcamalarını da artırdı.

      Sil
  60. Babam gazidir, aldığı gazi maaşı yeni yasadan önce 3 bin tl idi şimdi 8500 tl yani asgari ücrete eşitlendi. Babam, annem ve kardeşim mutlu oldu. Maliye öğrencisi olan ben ise enflasyonu artırmaz diye dua ettim

    YanıtlaSil
  61. Sanki talep enflasyonununda bir miktar etkisi var artışlarda sevgili hocam..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii. Ama talep enflasyonunun kökeninde de para arzı artışından çok düşük faiz etkili. İnsanlar tasarruf etmek yerine paradan kaçarak tüketime yöneliyor.

      Sil
  62. Hocam merhabalar
    Stagflasyon bekletiniz var mıdır seçimden sonra kim gelirse gelsin şu an ki halimizi arar mıyız teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon yüksek kaldığı, insanlar paradan kaçarak tüketime yöneldiği sürece stagflasyon olasılığı pek görünmüyor.

      Sil
  63. Hocam neden sonuç ilişkisi üzerine söyledikleriniz doğru ama toplum üzerine söyledikleriniz bence yerinde olmamış. Toplumun tüm bu yasananları 2021 Eylül ayında başlayan faiz politikasına bağlamasını bekleyemeyiz. Çünkü bunun hemen ardından "niye faiz indirimi yapılacak kadar faiz arttı" gibi bir soru gelecek ve bu da küresel enflasyona, koronavirüse, Rusya Ukrayna krizine kadar gidecektir. Türkiye 1980-2002 arasında ortalama %66,5 TÜİK enflasyonuna sahipti. 1994 yılında dolar 3x artmasına rağmen TÜİK enflasyonu %130 olarak açıklamıştı. ABD'de yaşanan krizler her zaman Türk ekonomisini de etkiledi 1980-1990 arası süreçte ABD enflasyonu yüksek olduğu gibi Türkiye'de de enflasyon yüksekti. ABD'de 40 yılın en yüksek enflasyonu olduysa bizde de 40 yılın en yüksek enflasyonu olmasını bekleyemez miyiz, hatta bunu normal karşılayamaz mıyız? Evet uygulanan faiz politikası kuru muazzam arttırdı ve bu enflasyonun olması gerekenden çok daha yüksek seviyelere ulaşmasına neden oldu fakat faiz politikası farklı olsa da şu anki enflasyona yakın bir enflasyon olmayacak mıydı? Elbette olacaktı. Nitekim 1990-2002 arası ORTALAMA faiz %50lerde ama enflasyon da aynı seviyelerde. Neden sonuç ilişkisinden bahsetmeniz takdire şayan fakat tüm bunların ardında uygulanan faiz politikası olduğu bir hurafeden öteye gitmiyor. Yaşanan kriz 2018'den gelen ve yüzlerce nedeni olup en nihayetinde finansal bulaşmaya dayanan bir kriz. Bunu direktmen uygulanan faiz politikasına bağlamak bana yersiz geliyor Nitekim 2021 aralık ayında uygulanmaya başlanan kur korumalı mevduat aslında gizlice faiz arttırmak demekti; dolar da o yüzden %40'a yakın düşüş gösterdi. Demem o ki neden sonuç ilişkisini siz de yanlış kurmuşsunuz. Enflasyonun nedeni uygulanan faiz politikasından çok son 4 yılda yaşanan hem dış hem iç siyasi krizler. Tıpkı 1980'den beri türkiyenin siyasi krizlerle boğulduğu yıllarda enflasyonun inmemesi gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dış krizler Türkiye'ye olumlu yansıdı. Yakından baktığınızda bunu göreceksiniz. Faiz konusunda din etkisinden kurtularak meseleye bakarsanız ne kadar etkili olduğunu göreceksiniz.

      Sil
    2. Mafi Hoca'nın bu blogda yayınladıkları da dahil olmak üzere "faiz sebep, enflasyon neticedir" safsatasının dile getirilmesinin ardından faiz indirimlerinin başlaması ve eş zamanlı olarak enflasyonun patlaması ilişkisini net şekilde gösteren yüzlerce grafik varken hâlâ Ukrayna savaşı, kovid pandemisi diye geveleyip durmanın sebebini şu cümleyle açıklayabiliriz: Ortaya dökülen bunca rezillikten sonra bu iktidarı desteklemeye devam edebilmek siyasal bir tercih değil ahlâki bir tercihtir...

      Sil
    3. Müthiş ama Mafi yazmasanız iyiydi :)

      Sil
    4. Günümüzün moda deyimi ile sehven olmuş hocam, kusura bakmayın :)

      Sil
    5. :) Günümüzün moda deyişi 'sehven hata ile oldu' şeklinde ne yazık ki. Örneğin mesela ya da geri iade gibi. :)

      Sil
    6. Evet din etkisinden arındım ve tekrar bakıyorum; "gelişmekte olan ülke" olarak Türkiye'nin ekonomisinin dolar bazında büyümesini enflasyona tercih ediyorum.

      Sil
    7. Tam olarak bakamamışsınız yine. Çünkü ülkenin dolar bazında büyümesinin nedeni de enflasyon. Yani bu bir illüzyon.
      Bu eski yazıma bakarsanız olayın aslını göreceksiniz:
      https://www.mahfiegilmez.com/2016/03/gercekte-refahmz-ne-kadar-artt.html

      Sil
  64. Hocam bizleri yine aydınlattığınız için teşekkürler. Dolar seçimden hemen sonra veya 1 yıl içerisinde ne kadar artabilir ?? Bi öngörünüz var mı?? Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Seçimde kimin geleceğine ve sonrasında neler yapılacağına bağlı. Doğru adımlar atılabilirse dolar kuru düşebilir de.

      Sil
  65. Hocam seçimlerden sonra döviz kıtlığı olabilirmi ? Dövizciye gittiğimizde şuan elimizde dolar yok diyebilirmi sizce ? :) Bu kafayla gidersek iş oraya gidiyor çünkü. Ekonomi bakanı çıkıyor koyun eti ucuz ama millet kokuyor diye tercih etmiyor diyor , konudan bu kadar bi haber, halktan bu kadar kopuk .Allah sonumuzu hayretsin. Saygılar hocam .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kur yükselir. Kıtlık olmaz.

      Sil
    2. 1994 yılı şubat ayında döviz büroları kurun ani artışı sonrasında dolar yada mark bozdurmaya gittiğinizde "almıyoruz" dedikler, ya da 1994 yılı mart ayının son haftasında dolar almak istediğimizde talebimizin karşılanamadığı günler yaşadık.

      Sil
  66. Şu kısacık yazı ne güzel bir bilgi sunuyor aslında. Ama matematik bilmez, mantıkla hareket etmez, sırf siyasi görüşü yüzünden aslında beyninin düşünebildiğini bile görmez sayın ahalimiz; faturayı her zamanki gibi ilgisiz bir kesime keser, nedeni yanlış bir yerde arar... Ahh hocam ah... Siz iyi ki varsınız. Bilginiz daim ola 🙏🏻

    YanıtlaSil
  67. Hocam öncelikle teşekkürler size sorularım olacak
    1.Sosyal piyasa ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Örneğin almanyada uygulanıyormuş
    2. Siz hangi ekonomi modelini destekliyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Sosyal piyasa ekonomisi kulağa hoş gelen ama uygulamasının nasıl olacağı pek de belli olmayan bir yaklaşım. Etik değerleri yüksek bir toplumda piyasa ekonomisi düzgün çalışır. Orta üstü olan bir toplumda idare eder ama ahbap çavuş piyasası olan yerlerde piyasa liberal de olsa sosyal de olsa düzgün çalışmaz.
      2. Ben hiçbir konuda hiçbir modele, görüşe ve yaklaşıma körü körüne bağlı değilim. Her modelin iyi tarafları ve kötü tarafları var. Önemli olan iyi tarafları, ülke koşullarına uygun tarafları bir araya getirip kendi modelini oluşturabilmek.

      Sil
  68. Türkiye'de kitle fonlamanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir süredir inceliyorum baya ilginç fikirler var. Mesela Valufy adında bir girişim buldum baya enteresan. Vaktiniz olursa bir bakın derim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda bilgim olmadığı ve inceleme fırsatı da bulamadığım için yorum yapmayacağım.

      Sil
  69. Mahfi bey

    Size çok önemli bir sorum var. (Trol değilim.)

    Dış/yabancı basını daha yakından takip ettiğiniz için bilirsiniz:

    Angela Merkel n'apıyor, n'ediyor, bilginiz var mı?

    * Evinin balkonundaki saksıları mı suluyor?
    * Berlin'deki kitap-kafelerde vakit mi geçiriyor?
    * Üniversiteye dönüp hocalığa mı başladı?
    * Emekliliğin keyfini sürmek için dünya turuna mı çıktı?
    * Bir danışmanlık şirketi mi kurdu? Veya, halihazırdaki bir danışmanlık şirketinde "üst-düzey yönetici" olarak işe mi başladı?
    * Anılarını yazmak için Almanya'nın sakin bir kasabasına mı taşındı?

    (...)

    Bilginiz var mı Mahfi bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbir bilgim yok. Almanların bile bilgisinin olduğunu ya da merak ettiğini sanmıyorum. Keşke bizde de siyasetçiler ayrılabilse ve kimse ne yaptığını merak etmiyor olsa.

      Sil
  70. Hocam kur kapalı çarşıda ekran fiyatlarından ve bankalardan oldukça yüksek, makas açık. Şimdiye kadar hep bankalar yüksek kalıyordu . Bunun nedeni nedir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ki döviz talebi fazla. Buna karşılık kuru düşük gösterme çabası ve talimatı var. Kapalıçarşı serbest piyasayı, bankalar kontrollü piyasayı temsil ediyor ve ülkede birden fazla kur oluşuyor. Karaborsa denilen olgudan bir adım öncesi.

      Sil
  71. Hocam Merhabalar ,
    Nas ortadayken sana bana ne oluyor dendikten sonra döviz kuru 2 kat ( kuru baskılamak için yaptığımız şeylerin maliyetide cabası ) , faiz 3 kat , enflasyon 10 kat arttı . En temel ürünlerde bile fiyat artışı en az 7-8 kat . Dış ticaret açığımızda azalmadı . İhracatımızda artmadı . Halkın azınlık bir kesimi hariç bunlardan faydalananda olmadı . Peki sorarım size hocam BİZ BUNU NEDEN YAPTIK KENDİMİZE ! . Saygılar Hocam .

    YanıtlaSil
  72. Hocam yazınız için teşekkürler
    Bu yüksek enflasyona rağmen son aylarda konut fiyatları neden yükselmiyor? Daha önceki yazılarınızdan hatırlıyorum; konut fiyatlarının gerilemesini beklerken, enflasyonun ise en az 2 sene daha %50 civarında olmasını öngördüğünüzü belirtmiştiniz. Enflasyon ile konut fiyatları arasındaki ilişkiyi nasıl kurmalıyız?
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Satışlar düşüyor da ondan. Eskisi kadar talep yok. Normal koşullarda enflasyon yükselirse konut talebi düşer, fiyatlar da talep düşüklüğü nedeniyle enflasyon kadar hızlı yükselmez. Ama bu, dediğim gibi normal koşulların varlığı halinde ortaya çıkan durumdur. Bizde normal koşullar geçerli değil. Faiz enflasyonun 30 puan altında olunca insanlar birikimlerini bankaya veya tahvile yatırmak yerine konuta yatırıyor. Bu tercih, konuta talebi ve dolayısıyla fiyatları artırıyor. Son dönemde faizlerde artış başladı. KKM'de de tavan kalktı. Bu gelişme konuta talebi azalttı ve fiyatlar da eskisi kadar artmaz oldu. Faiz normal düzeyine çıktığında fiyatlarda düşüş yaşayacağız.

      Sil
  73. Sonuç olarak fiyat enflasyonumu yoksa talep enflasyonu mu var kur pek fazla değişmedigine göre bunun cevabını vermek daha yerinde olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fiyat enflasyonu diye bir şey yok. Enflasyonun iki çeşidi var: Maliyet enflasyonu ve talep enflasyonu. Bizde ikisi de var. Faizi bu kadar düşük tutunca insanlara paradan kaçmaya ve tüketime yöneliyor, bu yöneliş talebi ve dolayısıyla fiyatları artırıyor. Faizin düşük olması kuru da yükseltiyor bu da ithal malların (petrol, doğal gaz, makine teçhizat, hammadde vb) fiyatını ve bizim üretim maliyetimizi yükselterek enflasyona neden oluyor. Son dönemde kur fazla artmadığı için maliyet enflasyonunun etkisi biraz azaldı.

      Sil
  74. "Karşılıksız basılan paranın karşılığı enflasyondur" derler. Şu anda böyle birsey yapılıyor mu bilmiyorum ama ihracatçılara yada döviz kazancı olanlara %40'tan (reeskont kredilerinde) %80'e kadar döviz dönüşüm desteği veriliyor. Kuru bakılacak için sürekli yeni yöntemler deneniyor. En son zorunlu karşılıkları ilgili birsey çıktı. Artık takip etmekte zorlanıyorum.
    Neyse zaten benim sormak istediğim şey bunlar değildi:)
    Hocam, paranın karşılığı nedir? Yani hangi şartlarda para basarsak enflasyon yükselmez?

    YanıtlaSil
  75. Neden sonuc demisken esas nedenler
    1- Naci agbal doneminde cokca cikarilan vergi istisna muafiyetleri ile gelir dagilimi ve butce dengesinin bozulmasi, butcenin acik vermeye baslamasi, borclanma ihtiyacinin cds nin faizlerin yukselmesi.
    2- Berat Albayrak donemindeki dusuk faizli kredilerle emlak fiyatlarinin artmasi bununda kiralari artirmasi sonucu olusan ve heryere yayilan pahalilik.

    YanıtlaSil
  76. Siz ve Mahdut Mesuliyetli artık din üzerinden algı yapmaktan vazgeçin. Biz sizi din biliyorsunuz diye değil, ekonomi biliyorsunuz diye okuyoruz. Nasıl insanların çoğu yazıda bahsettiklerinizden asgari düzeyde anlasalar, bu sorunlara tepki gösterecek ve sorunun kim ya da kimlerden kaynaklandığını anlayacaklardı aynı şekilde insanlar dinlerinin hakikatini asgari düzeyde bilselerdi bugün siyasal islam diye bir şey olmayacaktı. Yüz yıldır bu ülkede, okullarda din okutulsun mu okutulmasın mı kavgası yaşanıyor. Kavgayı din okutulsun diyenler kazandı ama din okullarda yanlış olarak okutuldu. Dinin yanlış okutulması, din okutulmamasından çok daha tehlikelidir. Ve bugün yanlış din okutulmuş insanlarla (sağ) dini bilmeyen insanların (sol) soğuk savaşının ceremesi çekilmektedir. Halbuki, hakiki din başka, bambaşkadır. Hakiki dinde Çankaya köşkü bile aşırı büyüktür. Fakat siyasal islamda; Beştepe yetersiz kalmaktadır ki, Bitlis Ahlat, İstanbul Huber, İstanbul Vahdettin, Marmaris Okluk köşkleri yapılmıştır. Allah rahmet eylesin Vali Yazıcıoğlu, Valilik Konağı çok büyük. Ben yüz metrekaresini kullanıyorum bize yetiyor demişti. Siyasal islamdan siz ne kadar zarar görüyorsanız hakiki dindarlar sizden daha fazlasını görüyor. Ama kimse dinin hakikatini konuşmuyor, konuşamıyor çünkü yasak. Ramazan'da magazin hocaları yerine hakiki dindar hocaları çıkarın bakalım nasıl değişiyor herkes ve her şey. Yine de enerjinize hayranım aynı şeyleri bıkmadan usanmadan yüzlerce kez anlatabiliyorsunuz. Bense çok yoruluyorum. Özetle; herkez emziğinin çocuğudur. Pardon herkes, emdiğinin çocuğudur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakiki din bambaşka bir şeydir diyorsunuz. Uygulandığı bir yer var mı? Bir örnek verebilir misiniz? Herkes mi yanlış anlıyor dini?

      Sil
  77. Kıymetli hocam sizi yormak ve üzmek istemediğimden özetle yazacağım. İleride sizin daha çok yorulacağınızı ve benim de daha çok üzüleceğimi bildiğim halde bunu söylüyorum. Çünkü iyi bir dünya insanısınız. Siz de herkes de bilir ki; bugünün sancısının ya da sancılarının altında gömleklerin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesi vardır. Bu sancıların azaltılması; bu yanlış iliklemenin kabul edilerek artık ileriki düğmelerin doğru iliklenmesi, yanlış düğmelerin de sökülüp doğru iliklenmeye başlanmasıdır. Bu sancıların artması ise yapılan yanlışların doğruluğunun amansızca savunulmasıdır. Sancıların tamamen bitirilmesi ise gömleğin değiştirilmesiyle mümkündür ki bu konuya hiç girmeyeceğim. Hocam hakiki dinin uygulandığı bir yer yok. Ama uygulansaydı Almanya ve Japonya buna en yakın ülkeler olurdu. Fakat büyük ölçüde uygulandığı zamanlar oldu. Abbasiler Ömer bin Abdulaziz, Büyük Selçuklu Melikşah, Osmanlı Yavuz dönemleri ve inşallah 2040-2050'lere doğru Türkiye yılları buna örnek verilebilir. Üçünü tarihte okuyabilirsiniz diğeri nasip. Ben biraz vefalı azcıkta dürüst bir insanımdır üstelik size nazaran biraz daha gencim. Sizden sonra ölürsem kabrinize gelir hocam bahsettiğim günleri gördük ya da göremedik derim. Ah hocam ak parti ilk yıllarda neyi eleştirerek başa geldiyse şimdi hepsi kendi başında. İki fark var. Birisi kısmen de olsa ülke yenilendi diğeri kör topalda olsa bir sanayimiz var. Gerisi boş hem de bomboş. Samimiyetimle itiraf etmeliyim ki, ilk oyumu ak partiye verdim ve hayatımda ak partiden başka partiye oy vermedim. Ve ak partinin 2012'den bu yana git gide artarak yanlış yaptığını 15 temmuzdan sonra bu yanlışın zirve yaptığını başkanlık sistemiyle de (sistemin doğruluna inanan biri olarak) bu yanlışların taçlandırıldığını görmüş oldum. Kuşkusuz Türkiye'nin son yüzyıldaki en önemli metinlerinden birisi altılı masanın Ortak Mutabakat Metni'dir. Fakat bu metin an itibariyle altılı masanın bile umrunda değildir. Umrunda gözükenlerin de masadaki payı büyük değildir. Bugün itibariyle Cumhur ittifakının seçimden sonra ne yapacağı hiç belli değil. Belki de aynen devam edecek ve bununla ülkeyi mükemmel bir şekilde yönettiğini zannedecek. Millet ittifakının ise hiç ama hiç belli değil, çünkü mutabakat metnini chp ve iyi partinin salladığı yok. Ya senin önünde bir yıldır çalıştığın ve imzaladığın ortak bir metnin var o metni en iyi yönetecek kimse o cumhurbaşkanı adayın olmalıdır. Şahıslar değil metin ön planda olmalıdır. Sen bunları yapmazsan millet de mevcut ekonomistten vazgeçmez. Bizden iki kötüden birini seçmemiz isteniyor. Halbuki biz iyiyle kötü arasında bir tercih yapmalıydık. Evet herkes yanlış anlıyor dini. Bugün hakiki din gerçekten anlaşılmış olsaydı dünya cennet gibi bir yer olurdu. Neyse hocam eğer sözümüzün bir kıymeti varsa, Siz ve Mahdut Mesuliyetli kardeşimizin siyasal islamla hakiki islamı karıştırmamasını karıştırsa bile bunu yorumlarına yansıtmamasını rica ediyoruz. Yıllardır okurunuzum. Lafın çoğu adamın delisine söylenir derler. Saygı ve muhabbetle.

    YanıtlaSil
  78. Yıl 2000 bir araba almak için türk parasını dolar a çeviriyoduk o şekilde araç satın alabiliyoduk o zmanin krizi bile bu kadar değildi bu normal bişey değil düzeltilmesini talep ediyoruz

    YanıtlaSil
  79. hocam demekki ülkemiz artık yabancılar içinde ucuz değil..bu teselliyle avunalım.

    YanıtlaSil
  80. 6 lı masa bu iktisadi belirsizlik ve global savaş ortamında yapabileceği ekonomik bir iyileşme maalesef yok. İttifak milletvekillerinin mecliste hangi yöne gidecekleri bir muamma ve bunu herkes hissediyor. Kısa süren bir kargaşadan sonra tekrar seçime gidilebilir. Millet ittifakı hükümet kurmayı başarırsa olabilecek tek senaryo bu .. bu halk eğer chp yi parti olarak meclise asgari %40 vekil oranıyla seçerse belki birşeyler değişebilir

    YanıtlaSil
  81. Hocam selamlar, seçimden sonra faiz artarsa doğal olarak tasarruflar artacak, ekonomi durgunlaşacak, işsizlik artacak. Bununla nasıl başa çıkacağız, olumlu şeyler öngörüyor musunuz?

    YanıtlaSil
  82. Değerli hocam 1 yıl evvel 1 dolar 60-70 ruble civarındaydı , ne oldu da şu günlerde 1 dolar 1ruble oldu

    YanıtlaSil
  83. Saygıdeğer Hocam,
    Yazılarınız ile bizlere bilimden ayrılmadan ışık tuttuğunuz için çok teşekkür ederim.
    Sayın Hocam benim size soracağım birkaç husus var; yanıtlamaya harcayacağınız zamanınızı harcadığım için şimdiden özür dilerim.
    Son 5 senedir aldığımız malları ve fiyatları birbiri ile dolar bazında karşılaştırdığımda dolara endeksli ürünlerde artışlar nispeten zayıf iken tüketimi çok ve tasarruf mallarında (bugün için araba gibi) yüksek bir değer artışı tespit ediyorum. Şimdi düşündüğümüzde genel bir algıda malın fiyatı çıktıktan sonra çok büyük bir indirim olmayacağı. Peki bu durumda fiyatlar, kur ve faiz dengesi diğer bir yazınızda anlattığınız gibi düşünüldüğünde ve dengelendiğinde, yurt dışındaki oluşan tüfe endeksi eklendiğinde; doların %70 civarı değersiz olduğunu hesap ediyorum. (Sizce bu hesaplama çok mu sapmalı?) Fakat bu dengeyi yakalasada yüksek faizli ortamda satılan sıfır araç gibi ihracat mallarında eski fiyatlara faizden kaynaklı artışla karşılaşırmıyız? 3 veya 6 ay sonra fiyat kur faiz dengesi geldiğinde karşılaşacağımız muhtemel %40-50 faiz altında fiyatlamalarda faizin bir etkisi nasıl olur? Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  84. Hocam merhaba, 2022 şubat ayında arabamı satıp altına yatırdım sonra bozup birazda kredi çekip ev almak yerine daha cok altın alayım , evler şuan çok pahalı daha da artmaz ama dolar ve ons artınca elimdeki altınla daha iyi ev alırım diye düşündüm.keşke düşünmez olaydım. Ne şuan an sattığım arabayı alabiliyorum nede ev alabliyorum.altın enflasyondan korur dedik.altında ezildik.2022 Şubat'tan bu yana ne aldıysak minimum iki katı arttı ama dolar artmadı.tamam hükümet baskılıyor onu anladık ama seçim sonrası çoğu uzman dolar 28 olur diyoor.onu anlamıyorum .yahu herşey iki katı artmış dolar nasıl 28 oluyor .en basit bakkal hesabı ile 2023 ocakta aldığımız şey şuan iki katı olmuş en aşağı 38 olması lazım.e diğer taraftan ABD ons u baskıladı.e altın hani enflasyon dan korurdu .e altın hani binlerce yıllık tek geçerli olan varlıktı.bizi enflasyona öyle bir ezdi ki altından kalkamadık hocam! Yorumunuzu çok merak ediyorum.Saygılar...

    YanıtlaSil
  85. Aman esnaf zarar etmesin öylemi ? Peki bu kadar fahiş fiyatların arkasında aç gözlülük yokmu? Ayrıca stokçuluk ile fiyatlar tırmansın, millet aç kalsın, sorumlu olarak hükümeti suçların, muhalefet kazansın ! Bu işte muhalefetin Dr parmağı var, bence bilinçli ve kasıtlı olarak yapılan bir şey ve ülkede iç savaş kaos çıkartmaya yönelik aşağılık bir olaydır, kimse bana anlatmasın ekonominin gereği diye, bu açgözlülerin arkasında kimler varsa elbette 14 Mayıstan sonra tek tek ortaya çıkarılacaktır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfi hoca da aslında bunu anlatmaya çalışıyor. Bir soruna sebep olmazsan ya da sebebe neden olan şeyleri tespit edip üstüne düşünür , çözersen gerisi zaten kendiliğinden çözülür , konu kapanış tartışma olmaz
      Bu işte Muhalefetin parmağı var diyelim.
      Neden var ?
      O zaman muhalefeti bu işe sokacak fırsat verilmesin..
      Fırsatı verelim sonra muhalefet yaptı , dış güç yaptı , o yaptı bu yaptı mesele yapan değil mesele YAPTIRMAMAK.

      Bakın her şeyi geçtim
      Şurda tartışma bile olsa bunlar sonuçtur.. tartışmaya yol açtı diye yazı yazan Mahfi hoca değildir ya da siz , ben , başkaları değildir.
      ama biz kök nedenleri bir tarafa bakıp hep şuçu başkasına atıyoruz.
      başkasına suçu yüklemek o kadar kolay ki
      ben derim Mahfi hoca dış güç bu yazıyı nasıl yazar
      siz dersiniz siz bana bu kadar uzun neden yazıyorsunuz
      yani olayı büyütmek için o kadar çok bahane ve ortada sebep var ki...

      Sil
  86. Hocam yorumlarınıza katılmıyorum. Çünkü işçi maliyetlerinin toplam maliyetler arasındaki oranı %10'dan %4'e düşmüş durumda. Asgari ücret %100 artsa dahi toplam maliyetler arasındaki etkisi çok az.

    YanıtlaSil
  87. Hocam yazdıklarınızla bilginin yanında genel bir bakış açısı da veriyorsunuz, bunun için çok teşekkür ederiz. Faizlerin düşürülerek, konuta özel düşük faizler verilerek insanların tek seçenek olarak yatırımlarını konut veya araca yönlendirilmesinin sizce amacı nedir? Yüksek fiyattan konut ve araç alan kişi faizler arttırılsa bile bunu düşük fiyata elinden çıkartmak istemeyecektir. Bu durumda konut fiyatlarında düşüş nasıl mümkün olacak.

    YanıtlaSil
  88. hocam burada benim anlamadigim nokta eger bir malin fiyati dolar bazinda artisi katlamissa bu mal da sadece turkiyede uretilmiyorsa yurt disindan daha ucuza ithal edilebilir hale gelir. bunun sonucunda da insanlar pahali asgari ucretli calisan tutmak yerine mali direkt yurt disindan ithal eder. eger kuzey kore gibi kapali ekonomi degilse bir malin fiyati ozel sartlar haric turkiyede yurt disindan pahali olamamasi lazim. yanlis mi dusunuyorum?

    YanıtlaSil
  89. anlattığınız konudaki en önemli kısmı bir cümle ile geçiştirmişsiniz.
    dolar eski alım gücünün yarısının bile altında, bana göre eski reel alım gücünde olması için en az 80 lira seviyesinde olmalı.
    bu nasıl eski halinden buralara geldi ve nasıl düşük kalabiliyor.
    enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda bu sürdürülebilir mi
    ekonomiden hiç anlamam ama bu olağandışı bir durum ve bunu daha önce becerebilen bir devlet duymadım.
    dövizi uzun süre baskılamak genel ekonomi teorilerine göre imkansız değil midir
    yoksa eskiden mi aşırı değerlenmişti de şimdi gerçek değerine geldi.
    bunlara dümdüz ve net yorumunuz var mı?


    YanıtlaSil
  90. eskiden 0,7 dolara türkiye'de kahve içerken yurtdışında 1.2 dolardı.
    şimdi bizde 2.5 dolar oldu, yurt dışında 1.5 dolar.
    bu nasıl açıklanabilir.

    YanıtlaSil
  91. "Enflasyon sebep fiyat artislari sonuc" gibi bir sonuc cikiyor yazinizdan. Ironik.

    YanıtlaSil
  92. Renault K7M motor bloğu 15.03.2024 tarihinde 9500 TL. Euro 35 TL.
    Renault K7M motor bloğu 15.09.2024 tarihinde 25000 TL. Euro 38 TL.
    İthal ürün bu, asgari ücret değişmedi, bunu malzemeci firmalar alıp satıyor. Üretim, montaj yapmıyor. Fiyat artışlarında kimse milletimizin ahlaksızlığından ve açgözlülüğünden bahsetmemiş.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!