Dünya Ekonomisi ve Türkiye 2023 Tahminleri

IMF’nin yılda iki kez (biri Nisan biri de Ekim aylarında) yayınladığı Dünyanın Ekonomik Görünümü (World Economic Outlook) Raporu geçen gün yayınlandı. Bu rapor, dünya ekonomisi ve ülkelerin ekonomik durumu hakkında en geniş ve kapsamlı tahminleri içeren rapordur.

Aşağıdaki tablo bu raporda yer alan ve dünyanın 2022 yılsonu itibarıyla ne durumda olduğunu özetle gösteren tablodur:

2022 yılsonu itibarıyla dünyanın toplam GSYH’si cari fiyatlarla 100,2, satın alma gücü paritesine (SAGP) göre de 163,5 trilyon dolardır.

Buna göre 196 ülke içinde 41 ülke gelişmiş ülke statüsünde bulunmaktadır. Bunların toplam dünya GSYH’sinden (SAGP) aldıkları pay (ya da yaptıkları katkı) yüzde 41,7’dir (68,3 trilyon dolar.) Gelişmekte olan ülke sayısı 155’tir ve bunların toplam dünya GSYH’sinden aldıkları pay (ya da yaptıkları katkı) yüzde 58,3’tür (95,3 trilyon dolar.)

Bu ülkeler arasından seçtiğimiz 3 gelişmiş ekonomi (ABD, Euro Bölgesi ve Japonya) ile beş gelişmekte olan ülkenin (Çin, Endonezya, Rusya ve Türkiye) dört önemli gösterge açısından 2023 yılı tahminleri aşağıdaki tabloda paylaşılmaktadır:


2023 yılında dünya ticaretinde ciddi bir daralma bekleniyor (zaten içinde bulunduğumuz dönemde Baltık Kuru Yük Endeksi gibi göstergeler de bu durumu sergiliyor.) örneğin 2021 yılında dünya ticaretindeki artış yüzde 10,6, 2022 yılında 5,1 olmuşken 2023 yılı beklentisi yüzde 2,4’tür.

Dünya büyümesi 2021 yılında yüzde 6,3, 2022 yılında yüzde 3,4 olmuşken 2023 yılı büyüme beklentisi yüzde 2,8’dir. Enflasyonda düşüş olması bekleniyor (2022’de yüzde 7,3 iken 2023 beklentisi yüzde 4,7.)

Dünya ticaretinde gerileme ve büyüme oranlarında düşüş beklenmesine karşılık işsizlik oranlarında da düşüş olması 2023 yılının ekonomi açısından belki de en olumlu yanı olacak. Bu olumlu görünüme enflasyonun da faiz artışları yoluyla denetime alınmaya başlanmış olmasının eşlik etmesi ilerisi için umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

Türkiye’ye gelince, benim tahminlerim içinde yalnızca işsizlik tahminim IMF’nin yüzde 11’lik tahminiyle bire bir örtüşüyor. Buna karşılık ben Türkiye’nin 3 – 3,5 arasında bir büyüme yakalayacağını tahmin ediyorum. Depremin ilk çeyrekte büyümeyi olumsuz etkilemesine karşılık ilerleyen dönemlerde inşaat faaliyetleri nedeniyle büyümeyi yukarıya taşımasını bekliyorum. Buna karşılık enflasyon ve cari açıkta benim tahminlerim IMF’ye göre biraz daha olumsuz. Özellikle seçim harcamaları ve vaatlerinin enflasyonu daha yukarı taşıyacağını ve yılın yüzde 50 – 55 gibi bir enflasyon oranıyla tamamlanacağını, cari dengenin de yüzde 5,5 – 6 arasında bir açıkla kapanacağını tahmin ediyorum.  

Yorumlar

  1. Yanıtlar
    1. Sayenizde ben bile dünya ekonomisini biraz biraz anlayabiliyorum. Yazınız için teşekkürler.

      Sil
  2. Hocam merhaba;
    Türkiye için olan tahminleriniz yönetim değişse veya aynı yönetim devam etse her ikisi için de aynı mı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tahminler genellikle bugünkü koşulların az çok devam edeceğine dayalı. Durum değişirse tahminler tamamen değişebilir. Diyelim ki iktidar değişti ve yeni belenler faizi % 50'ye çıkarmaya karar verdi (böyle bir şey olacağını sanmıyorum ama varsayalım ki oldu) o zaman her şey değişir. Büyüme eksiye gider, enflasyon hızla düşer, işsizlik artar.

      Sil
  3. Hocam yine güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. İ.Uğur Çınaroğlu12 Nisan 2023 09:49

    Hocam buradaki veriler çokta güvenilir olmayan TÜİK verileri baz alınarak mı yapılmıştır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buradaki veriler tahminler. Dolayısıyla TÜİK verilerinden bağımsız. Ama tahminlerin dayanakları tabii TÜİK'in açıkladığı sanayi üretimi, tüketim gibi verilere göre.

      Sil
  5. Hocam bütçe dengesinden bütçe nakit dengesine ulaşırken arada emanetler ve avanslar var. Bütçe dengesine; emanetleri henüz elden çıkmamış para olduğu için +, avansları hizmeti almadan elden çıkan para olduğu için - olarak mı eklememiz gerekiyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle. Yalnız bunlar devam eden eylemler olduğu için bazı aylarda emanette birikenler ödendiğinde sonuç eksi çıkabiliyor ya da avanslar kesin ödemeye dönüştüğünde de tersi olabiliyor.

      Sil
  6. Enflasyon bizi bitirdi. Vahşileştirdi, saygısızlaştırdı, canavarlaştırdı. Her alanda fırsatçılık tavan yaptı. Tüm bunların sorumlusu yanlış ekonomi politikaları ve bunları uygulayanlardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam bir de millet olarak ( başka milletleri bilmiyorum ) hep sonuca bakıyor neden , nasıl demeden işimize geleni kabul ediyoruz. Yukarıdaki arkadaşın enflasyonun bizi ne hale getirdikleri ile ilgili yazdıkları ne kadar doğru ancak suçlu yine başkası. Halbuki bunun kök nedenine sebep olanlar asıl suçludur. İlave olarak enflasyon bizi uyuşturdu , rehavete soktu

      Sil
  7. Hocam bütçe finansmanında net borç verme ne oluyor? Kamunun sağa sola veridigi borç mu oluyor?

    YanıtlaSil
  8. Bunlar fani işler hocam. Bizim yerli ve milli olmayan (İspanya orijin) yerli ve milli, dünyada ilk olmayan (ikizi Juan Carlos İspanya'da kronik ciddi arızalar nedeni ile limanda yatıyor) dünyada ilk, uçak gemisi de, IHA-SİHA gemisi de olmayan (üzerine inebilen ne uçak ne İHA- SİHA var) uçak gemimiz var ya, gerisi boş. Bayrak inmez, ezan susmaz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aha chp trolü de gelmiş

      Sil
    2. kötüle oğlum kötüle,abd'den dolarlar geliyor sana nasılsa...

      Sil
  9. Hocam enflasyon tahmini 55 yaparken beklenen kur artışını % kaç hesapladınız?

    YanıtlaSil
  10. Hocam dolar bu sene içinde 30 TL civarını görürse enflasyona etkisi % kaç civarında olur, yoksa gerçek değerini mi bulmuş olur. Çünkü ev ve araba fiyatları dolar bazında çok arttı.

    YanıtlaSil
  11. Hocam yazılarinizla bizi aydinlatiyorsunuz, rapor sanırım malumun arzını küresel ölçekte ortaya koymuş, Türkiye de belirttiginiz uzere inşaat sektörü deprem nedeni ile buyumede lokomotiflik yapacak, sanırım demir çelik ve çimento sektörü kar artışı yasayacak (gerçi isdemir hangi oranda calisabiliyor şu an bilgim yok) . Ancak 15 Mayıs ve sonrası genel siyaset ve ekonomi politikasının sağlaması gereken güven ortamının sizin belirttiğiniz düzeyleri sağlayabileceğini düşünüyorum. Hocam, Kurumlara ve politikalara güven sağlanacak ortam ve uygulamlar ortaya koyulamazsa degerlendirmeniz değişir mi yoksa degerlendirmelerinizde bu durumu da göz önüne aldınız mı? Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer dediğiniz olursa tahminler değişir tabii. Bu tahminler genellikle mevcut durumun az çok böyle devam edeceği varsayımına dayanıyor.

      Sil
  12. Hocam açıklamaların doğru olduğunu kabul ederek bulunan doğalgazında sisteme tam kapasite entegre edildiğini ele alırsak bulunan petrol(gabar) ve doğalgazın cari açık üzerindeki etkisi hakkında bir çalışmanız veya yorumunuz var mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir çalışmam yok.

      Sil
    2. O bölgede doğalgaz olduğu zaten yıllardır biliniyor. Mobil şirketi Romanya karasularındaki benzer doğalgaz yatağını ekonomik olmadığı gerekçesi ile işletmeye almadı. Çünkü açık denizde ve derinde petrol / doğal gaz üretimi yapabilmek için öncesinde çok büyük sermaye yatırımı yapılması gerekiyor ve o paranın üretimden geri dönüşü soru işareti oluşturuyor. Kullanılan mazleme ve ekipmanın da büyük kısmı doğrudan veya dolaylı olarak ithaldir. Sorunuza cevap verirsek, doğalgaz üretimi için yapılacak milyarlarca dolar yatırım + vurgun payı da eklediğimizde bulunan doğal gaz kısa vadede anca cari açığı arttırıcı bir etki yapabilir. Faydasının ancak orta ve uzun vadede görülmesi ihtimali olabilir.

      Şunu da unutmamak gerekir ki, katılımcı demokrasisi, hukukun üstünlüğü, kuvvetler dengesi olmayan ülkelerin doğal kaynakları halkı değil, sadece baştakileri ve toplumun küçük bir kesimini zengin eder. (Yakın coğrafyamızda bol miktarda örneğini görebilirsiniz)

      Sil
    3. Gökten yağan suyun metrekübüne 40 TL ödüyoruz. Başka yorum yok.

      Sil
  13. Expat olarak çalışırken bir büyüğümüz vardı.O hep şöyle derdi ; Bir iş düşün, o iş dünyada 100 birim olsun. Türkiye o işin yaklaşık 3 birimini yani %3'ünü alır derdi. Genelde de tutardı.

    Ekonomi olarak %1'ini bile alamıyoruz. Dediğin gibi %3'ünü alsak, 3 trilyon dolardan birazcık fazla olurdu. Milli gelirimiz ise 35 bine yaklaşırdı.

    Hocam ne düşünüyorsunuz bu konuda? Neden gerideyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzde 3 ciddi bir pay. Öyle olsa bayağı iyi durumda olurduk.
      Neden geride olduğumuz konusu çok açık: Yanlış politikalar uyguluyoruz. Ve işin ilginci toplum da bunları talep ediyor. Popülizm yalnızca siyasetçiye değil toplumun her kesimine işlemiş durumda. Yanlış politikalarla doğru yola girilemez.

      Sil
    2. Hocam yanlış politikalar uyguladığımız net. Diğer yandan toplum talep ediyor kısmı kritik. Acaba biz tembel bir millet miyiz? Her iş yerinde ya da hayatta çalışkan ya da tembel insan mevcut ancak genlerimiz ya da eğitim şeklimiz mi bizi bu yöne itiyor? Dünyada bunu ölçebilen bir araştırma var mı bilmiyorum ancak uzak doğu milletleri gibi (kore-japonya-tayvan vb.) çalışkan olsak fark yaratır mıydı merak ediyorum.

      Sil
    3. "Popülizm yalnızca siyasetçiye değil toplumun her kesimine işlemiş durumda." Hocam bu durumu nasıl ve ne sürede aşacağız? inşallah en kısa sürede aşabiliriz. yoksa gerçekleri görmek istemeyen büyük bir kitle olmaya devam edecek.

      Sil
    4. Populizm sonuçta toplumu oluşturan bir kısım bireyin çıkarlarına diğer kesimlerden devlet gücüyle gelir ve servet transferi. Bu ahlak ve adalet yoksunu sistemin asıl zararı, çalışarak kazanabileceklerinin ve kazandıklarının her an devlet zoruyla veya yumuşak kuvvetle (enflasyon ouşturarak) elinden alınabileceğini bilmek. En güzeli herkesi fakirlikte birleştirmek!

      Sil
    5. Merhabalar, populizm tanimi itibariyle topluma islemesi gereken bir sey zaten. Saglikli kararlar alabilen bir toplumda populist kararlar da saglikli olur. Demokrasinin oldugu her ortamda, siyasiler de populizme kayar secilmek isin. Önemli olan egitim ve ögretim araciligiyla toplumun karar verme mekanizmasini gelistirmek.

      Sil
    6. tembel bi millet miyiz ? günde 15 saat asgari ücret için çalışan kaç tane millet var acaba saçmalamışsın

      Sil
  14. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  15. HAKAN YILDIRIM12 Nisan 2023 12:44

    Çok değerli bilgiler için teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
  16. Hocam Türkiye’deki enflasyonun Dünya da ki parametreler dışında ülkemizin siyasi şartlarıda yön tayini konusunda oldukça etkili. 2023 yılı enflasyon beklentinizi dile getirirken Türkiye’yi siyasi şartları da hesaba kattınız mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'nin siyasi şartları hiçbir zaman stabil olmadığı hesaba tam olarak katılması mümkün değil.

      Sil
  17. Hocam merhaba. Döviz kurları BM tarafından döviz bozdurularak tutulduğu için dövizin yükselmediğini ancak enflasyonun hız kesmeden yükseldiğini söylemiştiniz pek çok kez. Bu durumda döviz reel değerine ulaştığında (örneğin dolar 25 TL) halihazırda enflasyon hiç kesilmediği için bu kur artışı enflasyonist bir etkiye sebep olmayacak mı yoksa döviz yükselişine bağlı ek bir enflasyon yaşayacak mıyız? Eğer yanıtınız evet ise, bu sarmaldan nasıl çıkılacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döviz kurunun reel değeri göreli bir kavram. Siz faizi reel değerinin altında tutarsanız döviz kuru da reel olmaz. Faizi enflasyon düzeyine yükseltseniz (ki doğrusu budur) dolar kuru 13 - 15 arasına düşer. Reel değerler buna göre oluşuyor.

      Sil
    2. Faizi reel pozitif tarafa çekerseniz, aşırı tüketim için hormonlanmış ekonomi hızla durur, halının altındaki bütün pislikler ortaya saçılır. Birçok şirket batar.
      Ayrıca türkiye 2003 türkiyesi değil, yapı büyük borçlara ve yabancılara terk edilmiş bir çok iktisadi kuruluşa rağmen verimsiz. Kırsal boşaldı herkes şehre yığıldı, hizmet sektörü büyudü. Şehirler verimsizleşti ulaşım, ısınma, sağlık, eğitim maliyeti azalması gerekirken arttı. Tuik tüfe si 20 yılda bu kadar paraya boğulmuş bir ekonomide ufe nin yarısında kaldı, bence mümkün değil. Tüfe böyle bir sistemde ufe den fazla artmış olması beklenir. Bırakın şirket ve evleri, tarım arazileri bile sözde türk şirketi fakat aslı araplara şakır şakır satılıyor, boşuna 2 yıl önce jöleli çıkıp tarım çok önemli bizim tarım arazileri de çok değerli deyip, ülkeyi pazarlama kampanyasını başlatmadı.
      Bu saatden sonra kimse sistemi kendi dengesine bırakacak politikalar uygulayamaz. Araplar seçim bitse gönderdikleri doların karşılığı almaya değer bulacakları vatan parçasını görmeye gelecekler!
      Bence artık faizi normale çevirir isek ekonomi hızla yavaşlayacak, cari açık pozife bile kısa süre dönebilir, kur aşağıya gelmek ister fakat şirketler batmaya başlar ve hantal devlet vergi gelirleri düştüğü içın bütçesini kontrol edemez. Güven koybolur!
      Peki şimdiki faiz politikası devam etse ne olur; yıllik 50 milyar dolar içeriye döviz akımını sağlayabilirseniz çark dönmeye devam edebilir... ya sonra! Atalarının topraklarında katarda şimdi kölelik düzenini yaşayanların hayatlarını yaşamaya başlarız.
      Bütün bu olanlar ve olacak olanlar, siyaset, ahlak, adalet, ekonomi bu toplumun seçimi!

      Sil
  18. Hocam şimdi tüm herşeyin fiyatı yanlış diyoruz. Faiz - kur - ev- araba- et-sut - vb. Peki şimdi sadece faizi doğru yere getirsek fiyatlar düzelmeye başlayacak diyoruz. Bu düzelme nasıl olacak , ev-araba -et -süt vb fiyatlar düşecek mi ? Yada onlar düşmeyecek ama gelirlerimiz mi artacak ? Yani şu son iki yılda özellikle bozulan dengeler kaç yılda nasıl düzelecek ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi doğru yere getirirseniz enflasyon hızla geriler. Ama bu gerilemeyi kalıcı yapmanız için yapısal reformları hayata geçirmeniz gerekir. Türkiye önümüzdeki dönemde çok sıkıntı çekecek.

      Sil
  19. Hocam elinize sağlık... Yıllardan beri söylemlerle yönetilen ülkenin düştüğü durum. Hayal bile kuramıyoruz. İnşALLAH. Bilime döneriz. Fatih Demirtaş

    YanıtlaSil
  20. Hocam,
    Önümüzde olası iki ekonomik politik olasılık var.
    Biri Bay Recep, Diğeri Bay Kemal ekiplerinin sundukları.
    İkisini de okuyorum, bakıyorum, tekrar okuyorum, tekrar bakıyorum, pek bir fark göremiyorum.
    Bir lise öğrencisinin temenni mektupları gibi geliyor.
    Bilmiyorum ben de mi bi eksiklik var?
    İkisi de yurtdışından bilmem ne kaynağı geleceği varsayımı ile yazılmış metinler.
    Kendilerince 50-60 milyar Euro civarı kaynak beklentileri var.

    Belli ki önümüzdeki 10 yılda ekonomide güzel görünen bir şeyler olacak,
    olanlar elalemin şeyi (parası) ile olacak, elalemin şeyi (parası) ile olanlar bizi mutlu edecek.
    Ardından bizim şeyetmediğimizi (yat-ırım yapmadığımızı),
    elin şeyinin (yat-ırımının) parasını da bizim ödediğimizi farkedeceğiz,
    Yine yeni yeniden bir hükümet seçeceğiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizde bir eksiklik yok. Herkes hayal satmaya çalışıyor. Ve ne yazık ki bunları satın almaya hazır bir toplum var.

      Sil
  21. Hocam secim sonrasi kim kazanirsa kazansin, siz hem MB baskani hem de Hazine ve Maliye bakani (olmaz demeyin bir kararnameye bakar) olarak atansaniz alacaginiz ilk 3 karar ne olurdu? Faizi %40 seviyesine cekilmesi yapilabilir bir aksiyon mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. imkansız bankalar batar döviz yükselir enflasyon yükselir işsizlik artar ülke çöker. piyasa zaten sıkışık olduğu için en ufak bir hareket bile büyük etkiler doğurur. bu iş ancak zamanla ve istikrarla çözülür ki 9 lu bir koalisyonun ne kadar istikrarlı olabileceği malum.

      Sil
    2. Türkiye'nin bugün içinde olduğu durum bir kişinin, birkaç kişinin belirli makamlara gelmesiyle düzelecek bir durum değil. Toplumun en az yarısı önümüzdeki dönemde çok sıkıntı çekileceğini bilmeli ve buna göğüs germeye hazır olmalı. Yoksa hiçbir şey yapılamaz.

      Sil
  22. Mahfi Hocam elinize, emeğinize sağlık.
    Çin Tayvan krizi sıcak çatışmaya dönüşürse, beklentiler / sonuçlar nasıl olur?

    YanıtlaSil
  23. Hocam öncelikle elinize sağlık uzun zamandan beri bir soruya cevap arıyorum bu enflasyonist ortamda fizibilite çalışmasında hangi iskonto oranı neye göre belirlenmeli NBD uygularken veya iç verim oranı hesaplarken

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Bu sorunun yanıtı kolay değil. Sanırım her alan için farklı değerlendirilmeli.

      Sil
  24. Çok teşekkür ederiz hocam, inşaat sektörü faaliyetleri iyi büyüme oranının yükselmesi genel ekonomiye nasıl yansır

    YanıtlaSil
  25. Elinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  26. Butun dunya zenginlesiyor, biz fakirlesiyoruz. Dogu Avrupa ulkeleri bile aldi yurudu. Biz 2012 ya da 2013'te sanirim 13000 dolar seviyesine gelmistik. Gecen surede ikiye katlamamiz gerekirken daha oraya bile gelemedik. Bulgaristan'in bile gerisine dustuk. Bu gidisle Balkan ulkeleri bile bizi gecicek. Sonumuz hayirlisi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kanka bilgin yanlış. Bir çok avrupa ekonomisi 2008 seviyesinin altında.

      Sil
    2. nominal fiyatlarla baktığın için öyle gözüküyor reelde pek de fazla bir değişiklik yok

      Sil
    3. Balkan ülkeleri bizi geçeli çok oldu. Birazdan Balkan ülkeleriyle Türkiye'yi karşılaştıran bir yazı yayınlayacağım. Çok çarpıcı.

      Sil
  27. Hocam irrasyonel, dinci, çomar, yobaz, koyun, irticacı, gerici dediğiniz AK parti hükümeti döneminde küresel ekonomiden aldığımız payın 1980-2002 ortalama %0.74 iken 2002-2023 arasında ortalama %1.06 olup 2023'te de bunca krize rağmen 0.98 olmasını nasıl yorumluyorsunuz? 1980-2002 arasında ortalama dünyanın en büyük 23. ekonomisiyken (arada sadece 2000 yılında 18. oluyoruz), 2002-2023 ortalama 18. ekonomi olmamızı nasıl yorumluyorsunuz? Gıda endeksi 2002'ye kıyasla 2 kat artmasına rağmen 2002 asgari ücretiyle alınan gıdaların %40-50 daha fazlasını şu anki kriz döneminde bile alabilme imkanımız olmasını nasıl yorumluyorsunuz? AK parti öncesi faiz %50lerde dolaşırken bunun %7'ye kadar inmesini nasıl yorumluyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyonun resmi olarak % 50, gerçek olarak % 120 olduğu bir ülkede faizi % 8,5 düzeyinde tutmak bugün yaşadığımız facianın nedenidir. Bu yazdıklarınızın tamamı propaganda amacıyla üretilmiş yalanlar. Birazdan Balkan ülkeleriyle karşılaştırmalı grafikler yayınlayacağım. Bakın bakalım 20 yılda nereden nereye gelmişiz.

      Sil
    2. Keşke 20 yıl önceye dönebilsek şuan durum çok çok daha kötü

      Sil
    3. Merhaba kıymetli hocam. Yorumun propaganda amacıyla yazıldığını söylemişsiniz! Merak edip baktım geçmiş yıllardaki dolar kuru belli, asgari ücret belli, peynir, yağ, ekmek vs. fiyatı belli! Nasıl propaganda yapılabilir acaba merak ediyorum? Mevcut hükümetin 2001 yılından önceki verileri değiştirdiğini mi ima ediyorsunuz?(dolar kuru, asgari ücret vs). İyi günler, iyi çalışmalar, sağlıkla kalın.

      Sil
  28. Mahfi bey mart ayi enflasyonu %2.9(tuik), 5.3 (enag). Olası bir yönetim değişikliğinde bu dengelenme nasıl olur. Temmuz enflasyonu tüik ve enag bu oranlar yine korunursa tüik için yorumunuz ne olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TÜİK bağımsız hale getirilmeden bir yorum yapmayacağım. Çünkü artık itibarı kalmadı.

      Sil
  29. Bunu şu acıdan yazdim. Tuik'e gore %50.5 , enag'a gore %112.5 herkeste yüksek olduğuna inanıyor ya %110 enflasyonu düşürmek zaman almazmi yada bu durum gerçekten bağımsız olmayacakmı.

    YanıtlaSil
  30. Hocam konudan bağımsız bir sorum var. Millet İttifakı ortak politikalar mutabakat metnini gerçekçi ve uygulanabilir buluyormusunuz, sizce bütçemiz bu vaatlere yetermi? Cevaplarsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
  31. İyi ki varsınız. Varlığınız ve yazılarınız ülkemiz için büyük bir şans. Sizi severek takip eden sessiz ve büyük bir takipçi kitleniz olduğuna eminim.

    YanıtlaSil
  32. Hocam aynı raporda 1trilyonu aşan bir GDP tahmini yapılmış. Neye göre niye yapılmış?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!