20 Yıl Önce Balkanları Beğenmezdik

2000’lerin başında Balkan ülkelerine gidenlerimiz çevre güzelliğini, yapıları beğenirler, fakat insanları fakir bulurlardı. Geceleri Balkanlardan arabalarıyla geçerek Türkiye’ye gelenler yollardan, aydınlatma eksiklerinden ve daha birçok şeyden şikâyet ederdi. O tarihten sonra yavaş yavaş değişim başladı. Bulgaristan ve Romanya 2007’de Avrupa Birliği’ne üye oldu. Sırbistan’ın 2025’de üye olması bekleniyor. Türkiye, 1959 yılından beri üyelik beklediği Avrupa Birliği’yle tam üyelik müzakerelerine 2005 sonunda başladı ve bu müzakereler bugün iki tarafın da gönülsüz bir biçimde sürdürür göründüğü bir süreç içinde bulunuyor.

Aşağıda bazı göstergelerini grafiğe dönüştürerek paylaşıyorum (bu grafiklerin tamamı IMF, World Economic Outlook Database, April 2023’den alınan verilerle tarafımdan hazırlanmıştır.)

Grafik bize 2000 – 2017 yılları arasındaki dönemde Türkiye’nin dört ülkenin en yüksek kişi başına gelirine sahip olduğunu, onu Romanya’nın izlediğini gösteriyor. 2017 yılından sonra (mavi kesik çizgi) işler tersine dönüyor. 2017 yılında Romanya, 2018 yılında Bulgaristan Türkiye’yi geçiyor. Sırbistan, Avrupa Birliği’ne girdikten sonra muhtemelen o da geçecek.

Enflasyon grafiği de benzer bir gelişmeyi gösteriyor. Türkiye ve Sırbistan, yüksek enflasyon sorununu çözerek 2004’den itibaren diğer iki ülkeyle aynı konuma gelmiş görünüyor. Türkiye iki kez gruptan kopuyor: İlki 2013 yılında, ikincisi de 2017 yılından sonra. 2020 yılı sonrasında faizi enflasyonun çok altına düşürerek çok büyük bir para politikası hatası yapan Türkiye gruptan tamamen kopmuş görünüyor.

İşsizlik oranı açısından Türkiye, 2015’e kadar grubun iki ülkesi olan Bulgaristan ve Romanya ile başa baş gitmiş görünüyor. Bu dönemin en başarısız ülkesi olarak Sırbistan öne çıkıyor. Bu kez kopuş 2015 yılında başlıyor ve Türkiye’de işsizlik artmaya yöneliyor. Bugünkü görünüm itibarıyla Bulgaristan ve Romanya işsizlik sorununu önemli ölçüde çözmüş, Sırbistan da çözme yolunda ilerliyor görünüyor. Türkiye ise sorunu aynı düzeyde tutam çabası içinde gibi duruyor.

Cari denge açısından Bulgaristan dışında gruptaki bütün ülkeler sorunlu. Türkiye, Romanya ve Sırbistan’a göre daha az sorunlu gibi duruyor.

Buraya kadar Balkanlardaki üç ülkeyle Türkiye arasında son 20 yılda yaşanan gelişmeleri dikkate alarak ekonomik karşılaştırmalar yaptık. Şimdi de meseleye hukuk, insan hakları, kadın erkek eşitliği, insani özgürlük gibi sosyal değerler açısından bakalım (Kaynaklar: 1. JWP, 2. Legatum Institute, 3. Transperancy International, 4. Fraser Institute, 5. WEF.) (Parantez içindeki sayılar endeksin kapsadığı ülke sayısını gösteriyor. Ülke sırası 1'den ne kadar uzaksa o kadar kötü anlamına geliyor.)

Bu tablo bize ekonomi dışında sosyal alanlarda da bu ülkelerin gerisinde kaldığımızı gösteriyor.

Balkan ülkeleri yirmi yılda inanılmaz olumlu gelişmeler yaratırken bizim düştüğümüz durum gerçekten çok acı.


Yorumlar

  1. Yazınızı üzülerek okudum. Özellikle son tablonuz oldukça can sıkıcı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam kasım 2021 den sonra faizin düşürülmesi sonrasında enflasyonun yüzde 84 leri görmesinin sebebi bankacılık sektörünün batmasının engellenmesi için mi çünkü az buçuk iktisat bilgimle baktığımda faizlerin düşürülmesi birtek bankalara yaramış karları yüzde 350 artmış yaklaşık 400 milyar TL’nin üzerinde kar elde etmişler yoksa büyüme 2021 e göre azalmış enflasyonda yükselmiş şuan da enflasyon yüzde 84 lerden yüzde 50 ye düşmüş ama faizler düşürülmeden önce enflasyon yüzde 20 civarındaydı yani şimdide yüzde 20 ye göre yüzde yüzde150 den fazla artmış hükümetin açıkladığı hedefe göre yıl sonuna kadar enflasyonu yüzde 20 lere düşürmek sonrasında 2024 yılında yüzde 10 nun altına düşürmek sorum şu olacak enflasyon yüzde 20 ye düştüştüğünde biz tüketiciler 2020 yılındaki fiyatları görecekmiyiz kısacası hükümetin enflasyon hedefi gerçekleşirse bir litre mazotun fiyatı 15 ₺ ye düşer mi yada dolar 15 ₺ nin altına düşer mi

      Sil
    2. Çok güzel anlatmışşsınız Hocam. Keşke bu bilgiler tüm vatandaşlara ulaşabilse..

      Sil
    3. Mahfi hocam, yazınız için tşk ederim ancak, ben balkanlara 1995 yılından beri giderim, her zaman oraları beğenmişimdir.

      Sil
    4. Merhaba sevgi ve saygiyla takip ediyorum . Yazida gorunmeyen detaylari ise soyle: Turkiyenin finanse ettigi 500 bin kisilik bir ordu, NATO nun ikinci buyuk ordusu. Egitim Harcamalari 85 milyon nufusumuz var onun egitimine harcanan fonun geri donusumu cok uzun suruyor, ayrica Eylul ayinda okula baslayan ilk, orta ve lise ogrenci sayisi 10 milyon neredeyse Yunaistan nufusuna denk. Ayrica saglik harcamalarimiz var 85 milyon nufusun saglik harcamalari da ayrica ekonomiye ek yuk getiriyor. Analiz bu uc kalemden arindirilirsa analiz dah dogru olur. Balkan ulkeleri Turkiye'nin dengi ulkeler degil ve karsilastirma yapmak da dogru olmaz. Turkiye yi Hollanda Italya Ispanya gibi ulkelerle karsilastirmak daha dogru olacaktir. Saygilarimla

      Sil
    5. Neden? Hollanda'nın, İtalya'nın, İspanya'nın nüfusu 85 milyon mu? Bunlar AB üyesi, artık gelişmiş ekonomi sınıfında kabul edilen, -İtalya'nın mesela- bilinen ekonomik zorlukları olan makro olarak büyük sorun yaşamayan ülkeler. Bunlarla karşılaştırırsak Türkiye'nin durumu daha da kötü çıkar. AB üyelik süreci ve bu sırada yaşanan ekonomik gelişme olarak balkan ülkeleri daha doğru bir karşılaştırma olmuş.

      Sil
    6. Almanya ile karsilastiralim isterseniz Nufusumuz aynı

      Sil
    7. nüfus her zaman bir ülke için güçtür ne yazıkki sizinde yorumunuzla bir bu güçü verinli kullanamamaktayız bunu görüyoruz birde bu açıdan bakmanız lazım

      Sil
  2. Hocam, iktidar partisinin başını çektiği ittifak bileşenlerine baktığımızda bence Türkiye'nin karşılaştırılması gereken ülkeler Pakistan, Bangladeş ve Afganistan. Oralara bakarsak muhtemelen daha iyi durumda olduğumuzu görüp seviniriz diye düşünüyorum ama çok da emin değilim açıkçası...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öncelikle karşılaştırdığınız balkan ülkelerinin Türkiyenin aksine nüfusu hızla çoğalmamkta aksine hızla düşmektedir. bu yüzden kişi başına gelir düzeyinde diğer gelişmekte olan ülkelerden farklı olarak sabit bir hızla yükselme eğilimindedir. ayrıca veri olarak nominal gdp yi ele almanız türkiye gibi ülkelerde doğru sonucu vermez ben reel gdp büyümesini kullanırım ve akp dönemi ortalaması yüzde 5.5 tir ki bu çok iyi bir düzeydir.
      enflasyonu karşılaştırıken akp öncesi ve sonrası enflasyon oranlarını da gösterirseniz bazı zhp trollerini susturmuş olursunuz.
      işsizliği karşılaştırıken işin içine 10 milyon suriyeliyi de katarsanız daha iyi olur.

      Sil
    2. Bütün yazdıklarınız kötüye gidişi doğrular şeyler ve neden kötüye gittiğimizin de maalesef açıklaması gibi: Gerçeği inkâr.

      Sil
    3. Yahu nüfus azalırken emekli sayısı artar ve bütçeye yük de artar. En büyük meselelerden birisi de budur. Bir bıkmadınız şu nüfus kalabalık demekten.

      Sil
    4. Hala yanlışa yanlış demek zoruna gidiyor bazılarının. Kötüyü cilalayınca iyi olmuyor.

      Sil
    5. 21 yıl boyunca hayal satıp ceplerini doldurmak dışında tek bir yararlı iş yapmayan, ülkeyi yağmalamaktan başka şey bilmeyen bu iktidarı desteklemeye devam edebilmenin tek izahı, bu yağmanın parçası olmaktır...

      Sil
    6. Tez gibi çalışma olmuş, kimler dikkate alır ?

      Sil
    7. Daha dogrusu bu yagmadan pay almaktir...

      Sil
    8. Mahfi hocanın kaleminden hayal satan satana ...".... Buna karşılık muhalefet de asla ayakları yere basmayan hayali vaatler vermeye devam ediyor. Gerçekleri söylersek seçimi kazanamayız diyorlar. İşte bize gereken de o: Seçimi kaybedeceğini bilse de gerçekleri söyleyecek birileri..."

      Sil
  3. Hocam yazınız için teşekkür ederim. Endekslerin yüksek olmasını olumsuz olarak mı değerlendiriyoruz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende yüksek puan almışız diye hem şaşırıp hem seviniyordum :)

      Sil
    2. 1'den ne kadar uzaksa o kadar kötü.

      Sil
  4. Hocam, bizim millet tembel tembel, açığı Suriye'den Afganistan'dan gelenlerle kapatmaya çalışıyor.
    Kayseri şehir merkezinde, evleri Suriyeliler kapış kapış alıyorlar, bizim türkler de böyle dananın baktığı gibi bakıyor. Boşuna dememişler, su akar türk bakar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorun tembellik değil. Yunanlar bizden daha tembel. Konu neden - sonuç ilişkisini yanlış kurmak.

      Sil
    2. Adsız 16:25 Suriye ve Afganistan'ın yazımı doğru, büyük harfle başlamışsınız, ancak "Türkler ve Türk" sözcükleri de büyük harfle başlamalıydı, diğer ülke ve millet isimlerine. gösterdiğiniz özeni bizim ülkemiz ve milletimiz için de göstermeniz dileğiyle ....

      Sil
    3. Mahfi Hocam,
      Neden sonuç ilişkisini için doğru tarih öğretmek gerek.

      Bizim Kayseri'de eski adıyla "avrat pazarı" denirdi, bir kaç tane vardı.

      İsmini vermeyim, Kayseri Merkezde iki caminin imamına avrat satın alan gider imam nikahı kıyarmış, eski cariye avrat boşanır pazarcıya verilirmiş. Dedem canlı tarihini bilir, mahallede kimlerin anasının avrat pazarından alınıp satıldığını söylerdi. Çocuklar babada kalır, avrat mal gibi satılırmış. Bu resmi bir iş.

      Şimdi millete diyorum, hadi ordan diyorlar, dinimizde yoktur diyorlar, töremizde yoktur diyorlar, bana insan hakları evrensel beyannamesi insan haklarını beyanname ismini anmadan, dini ve töre emriymiş sanıp okuyorlar. Avrat pazarları hilafet gidince bitmiş, İstanbul'daki avrat pazarlarını da İngilizler kapatmış.

      Neden - sonuç ilişkisi diyorsunuz, siz de hep resmi verileri alıyorsunuz, ben de diyorum ki resmi eğitim kurumları neden - sonuç ilişkisini öğretmemek üzerine eğitim veriyor. Bildiklerimi Kayseri'de anlatsam, tepeme binerler, zındık diye derimi yüzerler.

      Erciyes üniversite gençlerine de soruyorum ara ara, böyle bön bön bakıyorlar, boş boş cevap veriyorlar. Sonra diyorlar ki Suriyeliler nereden geldi, Afganlar işimizi niye aldı.

      Beyaz eşya işimiz de var, senet almıyoruz diye millet alışverişi kesti, işim gücüm yok onun ödenmemiş senedinin peşinde mi koşacam? Müşterinin de yarıya yakını Suriyelilerle Afganlar. Daha sabah iki fırın ile buzdolabı verdim, çantada peşin para getiriyorlar. Hani bu adamlar ucuza çalışıyordu? Bugüne kadar bi tane senet yapalım diyen Suriyeli müşterim olmadı.

      Tembel hocam bizim millet okumazlar, kafası hep küçük hesaplara çalışır, beyaz eşyacıya senet yapayım, 6 ay ödemeyim, peşimden koşsun ister.

      Sil
    4. Günde 12 saat ırgat gibi çalışıp gece 3'te metrobüs sırası bekleyen millete tembel diyen asalaktır!

      Sil
  5. Ufak bir yazım hatası olmuş sanırım hocam.
    "Cari denge açısından Bulgaristan dışında gruptaki bütün ülkeler sorunlu. Türkiye, Romanya ve Sırbistan’a göre daha az sorunlu gibi duruyor." şeklinde olacaktı sanırım.

    YanıtlaSil
  6. Hocam bizde super bir yonetim var 20 yildir, vatan, millet, sakarya, bayrak inmez, ezan susmaz, diye diye halki uyuttular, fakirlige ikna ettiler, bu fakir kesim hala destek veriyor ve hepsi halinden memnun, ben fekirsem herkes fakir olsun ne olur diyor.

    YanıtlaSil
  7. Hocam kaleminize sağlık 😇

    Ne yazık ki bizim ülkemizde IMF, AB gibi uluslararası kurumlar siyasiler tarafından öcüleştiriliyor. Oysaki birlikten kuvvet doğar demiş atalarımız. Bu tür birlikler ortak akılcı ve bilimsel politikalar, hukuksal ve demokratik yöntemler ile sorunlara ortak çözümler üreten birlikler. Türkiye kendisini dünyadan ayrı düşünemez.

    YanıtlaSil
  8. Hocam biz AB'nin ne olduğunu da anlayamadık maalesef. Toplumdan bunlara yönelik bir talep veya tepki gelmiyor.

    Hamasetle buraya kadar.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  9. Hocam merhabalar, yakın gelecekte bu durumu düzeltip yine bu ülkelerden iyi duruma geçebileceğimize inancınız var mı? Yazıdaki ülkelerden çok daha fazla potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum, en azından Bulgaristan ve Sırbistan’dan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani vaatlere bakıyorum, umudum kırılıyor. Ülkenin ne durumda olduğunu ne iktidar ne de muhalefet tam anlamış değil.

      Sil
  10. Hocam çok üzgünüm. Umut var mı yine de? Özellikle deprem sonrası ek vergilerin geleceğini düşünüyorum ama umut da olsun istiyorum.

    YanıtlaSil
  11. Mahfi bey

    Net cevap istiyoruz:

    Eğer Kılıçdaroğlu kazanırsa, Servet Yıldırım'la birlikte NTV'ye dönüp programlar yapmaya yeniden başlayacak mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şartlar ne gösterir şimdiden bilemem tabii ama Servet Yıldırım'la yaptığımız programları özlüyorum.

      Sil
  12. Mahfi üstad ne olacak bu vergi müfettişlerinin hali?Mesleğimizi çok seviyoruz ama kirayı ödeyemez hale geldik.Yol ayrımındayız özele geçmek için.biraz daha sabredelim mi?siz olsanız ne yapardınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorum koşullar çok kötüye gitti. Ama bu pek çok meslek için de böyle. Umarım değişir.

      Sil
  13. Hocam kaleminize sağlık. Mesele oldukça ilginç ve tarihsel derinliği olan bir konu. Örneğin Feldmareşal, II.Mahmud ile Bulgaristan gezisine çıktığında bu coğrafyayı bol güzellikleri, verimli toprakları fakat onları bir türlü işlemeyi beceremeyen/istemeyen/umrunda olmayan imparatorluk hakimiyeti ile resmeder. Acaba biz o dönemden yüzyılı aşkın uzakta olsak bile zihniyetimiz hala o dönemle aynı mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o işe yaramaz nüfusu kovdular, kendileri geldiler. yakındır 50 yıla türkiyedekileri de kovarlar.
      4-5 milyon mülteci geldi, ülkenin her yerine girmeye başladı. sanki 80 milyon hiç yaşamıyor gibi.

      Sil
    2. Von Moltke'nin Türkiye Mektupları kitabını ben de okudum. Dediğiniz gibi Bulgaristan'ın doğasını beğeniyor ama kitabın başında Romanya'yı ve genel olarak Osmanlı Coğrafyasını bakımsız ve kaderine terk edilmiş bulduğunu da yazıyor. Adaletsiz vergi sistemini ve insanlardaki girişimcilik eksikliğini Osmanlı'nın gelişiminin önündeki en büyük engel olarak yorumluyor. Yani yatırım ortamının iyileştirilmesi gerektiğini söylüyor.

      Sil
  14. Dalga geçerdik zamanında, şimdi aynı duruma düştük. ÜZülerek okudum. Teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskiden biz oralara gidip ucuza alış veriş yapardık şimdi onlar burada, bizim pahalı dediğimiz her şeye bedava deyip alıyorlar.

      Sil
  15. Hocam ben de 2017 yılında iş gezisi vesilesiyle bütün bölgeyi dolaşmıştım. O zaman böbürlene böbürlene gezdiğim bölgeler bugün bize fark atmış görünüyor. Gerçi bunu o bölgeye yaptığımız ihracat rakamlarından da anlayabiliyorum.
    Atı alan Üsküdar’ı geçmiş hocam
    Biz kendimize yanalım!

    YanıtlaSil
  16. Değerli hocam,
    görüldüğü kadarı ile dünya biraz daha merkez ülkeler etrafında toparlanmaya başladı.
    kimse geri kalmak istemiyor, ancak, Türkiye, SA, İran veya nüfusu 200Milyon altında olan hiç bir ülkenin
    tek başına mücadele edemeyeceği bir yöne gitti.
    türkiye hala kafası karışık, aşırı uzun yıldır en büyüklerden ab üye adayı ve nato üyesi. ama ne üye adayı olduğu yere doğru gitmek istiyor, ne de üyesi olduğu grubu tatmin edebiliyor.
    20 sene önce sorsaydınız, türkiye potansiyel ve önemli derdim, ancak şimdi batı için önemi kalmadı gibi. arada öylesine tutuyorlar, işleri düştükçe başkan kimse onla anlaşıp sorunu çözüyorlar.

    YanıtlaSil
  17. Her toplum kaderini kendi eli ve kendi beyni ile inşa eder... tarih tekamül edemeyen çöp olmuş halklar ile dolu...

    YanıtlaSil
  18. 87 yılında Almanyadan Türkiyeyte araba ile gelirken Bulgaristan girişinde Bulgar Levası alma zorunluluğu vardı çıkarken ise Bulgaristan dışına Leva çıkartmak yasaktı elimde 20 Leva kalmış Türkiye sınırına yaklaşmışım bir köyün içinden geçiyordum baktım bir ihtiyar bastonla yürüyor açtım camı attım 20 Levayı önüne aynadan baktım zavallı ihtiyar baktı yere gördü Levayı ama almadı yürüdü gitti.Onlar nereden nereye geldiler ya biz..?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu dediklerinize hepimiz tanıklık ettik zamanında. Şimdi o levalarla gelip Edirneden bizim malları ucuz ucuz topluyorlar.

      Sil
    2. Iste onlar o 20 levayi yere egilip almayan gururlu ihtiyar sayesinde geldi, bizi ise bu duruma yüzüne firlatilan 3 kurusluk makarnayi almak icin birbirini ezen yiginlar yüzünden geldik

      Sil
  19. Merhaba hocam
    İşsizlik düzeyinin artması, kişi başı gelirin azalması gibi etmenlerde sizce nüfus artış hızının etkisi büyük müdür?
    Zira 2005-2010 arasındaki verlere baktığımızda Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerde sonuçların eksi olduğunu görmekteyiz.

    Nüfus planlaması ile sonuçlarda iyileştirme sağlanabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette var. Ama biz nüfus planlaması yapacak yerde ilave nüfus ithal ediyoruz.

      Sil
    2. Pakistanlilar icin icin geliyor calismaya

      Sil
  20. hocam,

    twit mesajınızda 8 yıl önceki ziyaretinizi yazmışsınız.

    ab'nin uzun yıllardır uygun fiyatlı işçilikle güvenilir topraklarda ürün üretme sıkıntısı vardı.
    doğu avrupa, sscb güdümünde iken, türkiye ile çözme yoluna gittiler.

    berlin duvarının yıkıldığı dönemde; türkiye üretim ve ekonomi kültürü olarak batı avrupa ile entegrasyona doğu ab'ye göre daha yakındı, batı ab ile daha uyumlu olabilecek bir ülkeydi.

    türk insanı değişime çok kapalı, ülkenin eğitimli kesimi de aldıkları hatalı eğitim gereği kapalı. doğu ab ülkelerinde, sovyet rejimi altında yaşayıp, önce türkiye sonra batı ab ülkelerine giden çok türk tanıyorum. türkiye'de yapamadıklarını söylüyorlar. pek çok bulgar türkü var ki, gittileri batı ülkelerinde, bulgaristanın ab üyeliğine girmesi için büyük lobi faaliyetleri yaparlar.

    türkiye'nin kapanık sosyal ortamı, civarındaki türk nüfusu bile kendinden uzak tutuyor. ancak suriyeden savaş gibi mücbir sebeple kuzey suriye türkleri giriyor. savaş yüzünden suriyeliler, afganlar geliyor. başka da gelen yok.

    başka milletleri geçtim, ben iç anadolu da büyümüş biri olarak yazayım, iç anadoludan kurtulmak, İstanbul'a gitmek için üniversite sınavlarında derece yaptık. ODTÜ'yü dereceli kazandığı için ağlayan arkadaşım oldu, keşke İstanbul Üniversitesi yazsaydım da Ankara olmasaydı demişti. türkiye ortamından kaçmak için hayalimizdeki meslekler yerine, uluslar arası geçerliliği olan alanlarda kendimizi geliştirdik.

    sosyal değerler meselesi hocam biraz da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tabii hatta biraz değil çok ağırlıklı olarak.

      Sil
  21. Hocam amerikan dolarının rezerv para statüsünü kaybetme ihtimalini nasıl değerlendiriyorsunuz ve bunu hangi vadede öngörüyorsunuz? Bizim ülkemizi bu tarz gelişmeler nasıl etkiler sizce?

    YanıtlaSil
  22. Cengiz Arısoy13 Nisan 2023 20:13

    2023 hedeflerimizden sadece bir tanesi gerçekleşti. O da 2023'e girmemiz.

    YanıtlaSil
  23. Hocam konu dışı ama bugün bir kamu bankası şirketimizi arayarak ortakların şahsi dövizleri karşılığı % 11,5 gibi düşük faizle kredi vereceğini söyledi. Bir taşla iki kuş birincisi seçime kadar dövizi baskılanmak ikincisi giderayak ucuz para bulmak. Şeytanın aklına gelmez

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hep bu tür cinliklerle gidiyoruz sonra Bulgaristan bizi geçti diye üzülüyoruz.

      Sil
  24. Merhabalar hocam
    iyi bir kamu kurumunda çalışmaktayım işten geri kalan zamanlarda boş durmuyorum bir şeyler okuyorum ve ingilizcemi geliştirmeye çalışıyorum. ingilizce temelim çok iyi değil sizce ingilizceyi iyi bir şekilde öğrenmek için ön kılavuz olması amacıyla kurs yararlı olur mu yoksa kişisel çaba ile üstüne düşülmesiyle öğrenmek daha mı sağlıklı olur.
    ek olarak üniversiteden yeni mezun oldum dolayısıyla henüz genç yaştayım sizin de kitaplarınızdan etkilenerek ilerde bağımsız olabileceğim bir iş yapmayı düşünüyorum sizce muhasebe alanının veya vergiciliğin geleceği var mıdır bu alanlara yönelip yönelmemek konusunda tereddütteyim.
    Son olarakta güzel bir kitap önerebilir misiniz hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İngilizce iyi bir kursta oldukça ilerletilebilir. Muhasebe ve vergicilik her zaman geçerlidir. Size kitap olarak Inferis'i öneririm.

      Sil
    2. İnferis’i önermenize çok şaşırdım ! Antik Roma’dan beri bilinir, bir yazar asla kendi kitabını önermez, kitabına atıf bile yapmaz… Pes ! Size hiç yakışmadı.

      Sil
    3. Hocam inferis ve sahte sultanı okudum üçüncüyü bekliyorum ☺️
      O kitaplardan aldığım ilhamla yetinmiyorum iş çıkışı çalışıyorum ömür boyu gelişim hedefliyorum
      Teşekkürler

      Sil
  25. İşin sırrı AB uyum yasaları mı ? Yoksa irade mi hocam ?

    YanıtlaSil
  26. Ülkede çok sayıda Bulgar vatandaşı var. Neden tüm ağır şartlara rağmen Bulgaristan’a dönmüyorlar?

    YanıtlaSil
  27. Hocam güzel bir karşılaştırmalı analiz yapmışsınız, son zamanlarda pek Balkan ülkeleri ile karşılaştırmaya rastlamıyoruz en azından ben nadir rastlamıştım. Hocam açıkça görülüyor ki AB normlarının bu ülkelerde tam uygulanamayan halinin dahi kurumsallık, öngörülebilirlik, güven ve hukuka inancı gerek ülke içerisinde gerekse çevrede görece yukselmesinin etkileri verilerine olumlu olarak yansımış. Bu ülkeler ideal ülkeler mi (?) farklı değerlendirmeler yapılabilir, ancak onlar da artık bizler için örnek pozisyonuna giriyorlar; ne diyelim darısı başımıza... Saygılarımla

    YanıtlaSil
  28. Hocam ayrica fmcg sektorundeki pek cok uluslararasi sirketin europe bolgesinden ne yazik ki dislandik.Artik middle east -africa grubundayiz.Bu artik ulkeye yatirim anlamindada artik cok daha az kaynak aktaracaklari anlamina geliyor.

    YanıtlaSil
  29. Biz Türk'ler dostluğa önem veririz ne yazık ki düşmanın en büyük hileside dostluğudur. Atatürk sonrası dost görünenlerin zokasını yutmakla geçirdik ömrümüzü. Memleketin işe ve üretime dayalı bilim ve sanat merkezleri haline gelmiş köy enstitüleri vardı. İnsanı bir bütün olarak geliştiren bu okulların yaptığının karekökünü bugünkü birçok üniversite yapamıyor. Devam etseydi böyle olurmuydu? Gözler önüne serdiğiniz tablo kötü politikaların hazin sonucu. Toplumsal yapı toplumsal eylemi şekillendiriyorsa beyaz zambaklar ülkesinin her ferdinin bir sorumluluğu olmalı. Neticede birey mi toplumu, toplum mu bireyi var eder sorunsalı siyasal iktisadın sosyal bir sorumluluğudur öyle değil mi hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz Türklerin en büyük düşmanı herkesi kendimize düşman sanmamızdır.

      Sil
    2. Dostluğa önem veren bir millet için herkesi düşman sanmak gibi bir genelleme yapmak pek mantıklı değil ama önem vermeyenler için olası

      Sil
  30. Selam hocam, sorum şu: bundan sonraki süreçte Türkiye’yi ne bekliyor?

    YanıtlaSil
  31. Mahfi Bey,
    Yaziniz icin tesekkurler.
    Isim geregi siklikla Orta Asya’ya seyahat ediyorum ve oradaki is insanlari ve Bati Avrupa/ABD’li bankacilarla toplantilar yapiyorum.
    Ozbekistan’in kredi notu bizim uc kademe ustumuzde, cok yazik.
    Bir an once gerceklerle yuzlesmemiz lazim cunku diger ulkeler bizi gecmekte. Saygilar.

    YanıtlaSil
  32. Hocam, bulgaristanın levayı euroya sabitlemesi sahte bir gelir refahı oluşturmamış mıdır? Sanayisi, yolları birçok şeyi türkiyeyle kıyaslanamaz durumda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuzey Kore balistik füze atıyor. Kişi başına geliri 1.800 dolar. Güney Kore balistik füze yapmıyor. Kişi başına geliri 32.000 dolar.

      Sil
    2. Bulgaristanda para kurulu 1997den bero var kurul once marka sonraysa Euroya sabit yapti levayi. Sahte refah olsaydi simdiye dek gumlerdi. Bulgaristanin englasyon Cari acik sorunu yok cari fazla ve butce fazlasi var

      Sil
  33. Aşırı üzücü . Emeklerinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  34. Uyuyup uyansak düzelir mi? Herşey unutulur mu yeni günün sabahında? En iyi ihtimalle kaç yıl daha umutlu olmalıyız??

    YanıtlaSil
  35. Sayın hocam, Değerli karşılaştırmanızı beğendim. Derslerimde de kullanacağım. Bu ele aldığınız indekslerin dışında mutluluk, well-being indeksinden tutun demokrasi veya basın özgürlüğü indeksine kadar muhtelif indekslerde Türkiye maalesef son sıralarda. Nispeten önceki yıllarda küresel karşılaştırma indekslerine baktığımızda iyi ki bu ülkelerde yaşamıyoruz dediğimiz Lübnan, Venezula veya Arjantin gibi ülkelerden biri haline geldi Türkiye. Bu gelinen durumu aklı başında herkes iliklerine kadar hissedebiliyor. Ancak benim çözemediğim mevcut bu gelinen durumu yaratan bir zihniyetin hala nasıl yüzde 35-40 larda bir seçmen kitlesine sahip olduğu? ve parlementer sisteme geçsek bile yine de yönetimin en büyük adayı olduğu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadaka ekonomisi. Hiçbir geliri olmayanlara yardım, hiçbir işe giremeyecek olanları işe alma gibi yöntemler uygulanıyor. Ve toplumun önemli bir kısmı bu durumda.

      Sil
  36. Hocam benim yorumum üzerine "balkanlar ile kıyaslayacağım, bakalım nereden nereye gelmişiz" demişsiniz ve bu yazıyı sunmuşsunuz. Türkiye 1980-2002 arasında küresel ekonomiden aldığı ortalama pay %0.74 (inanmıyorsanız Worldbank verileri üzerinden yıl yıl yazacağım), 2002-2023 arasında ise küresel ekonomiden aldığı ortalama pay %1.08. Balkan ülkeleri 1980-90 arasında bizim önümüzdeymiş, Özal dönemi olan 1990'daki ekonomik büyüme sonrası biz onların önüne gecmişiz fakat sonrasında 21. yüzyılda mesela Romanya kişi başına düşen milli geliri 7 kat arttırmış. Biz 7 kat arttırsak 23 bin dolar olacaktı, fakat bu muazzam derecede zor. Bizi seçilmiş bazı ülkelerle kıyaslamanız propaganda için iyi bir seçenek olmuş, tebrik ediyorum. Balkan ekonomileri ile Türk ekonomisini bir tutup aynı kefede değerlendiren şu ana kadar gördüğüm ilk ekonomistsiniz. Size yıllara göre Türkiye ekonomisinin konumunu yazayım, o zaman gerçeği görebilirsiniz belki;
    "1980: 25, 1981: 25, 1982: 27, 1983: 27, 1984: 28, 1985: 25 (...) 1995: 25, 1996: 26, 1997: 23 (...) 2002: 21" böyle gidiyor sıralama ve 1980-2002 ortalaması 23. AKP sonrası ise ilk defa 2013-2015 arasında 3 yıl üst üste 16. ekonomi oluyoruz (bu konuma AKP öncesi bir yıl bile ulaşamadık, 3 yıl üst üste burada kalmak bir başarı değilde nedir?). AK parti iktidarı olan 2002-2023 arasında ise ortalama dünyanın en büyük 18. ekonomisi oluyorum ve bu yıl 19. sıradayız.

    Çok daha önemlisi, kişi başına düşen milli gelirde 1923-2023 arası Türkiye, sadece 2005-2018 arasında dünya ortalamasının üstüne çıkıyor. Bundan neden bahsetmediniz? Neden dünya ekonomisinin 60'larda, 70'lerde, 80'lerde, 90'larda altındayken 2005'te üstünde oluyoruz; hiç düşündünüz mü? Yoksa çomar, gerici, dinci, yobaz iktidar sizin iddianızın aksine başarılı mı? Evet 20 yıllık bazda istediğiniz kadar inkâr edin, kişi başına düşen milli gelirde, dünya ekonomi sıralamasında, küresel ekonomiden alınan payda, enflasyonda, faizde, bütçe açığı konusunda, vergi gelirlerinin faize gitmemesi konusunda, asgari ücretin dolar olarak artışı konusunda, ekonomik büyüme konusunda bu iktidar başarılı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'yi kendi içinde kıyaslamayın yanlış olur. Benzer ülkelerle kıyaslayın. Onlar nereye gelmilş biz nereye gitmişiz. Bu yıl 19. sırada değiliz 21. sıradayız. İran'ı saymazsak (ki Riyal yalanı yüzünden saymamak lazım) 20. sıradayız. Bu iktidarın başarılı olduğu bir dönem var. 2003 - 2010 arası dönemi. Onda da IMF programı uygulandığı için başarılı oldu.
      Faiz konusunda da yanlışınız var. Faiz giderleri bu iktidar zamanında hiç olmadığı kadar arttı. Dünyada ortalama bir ülkenin yüzde 3 - 5 arası dolarla dış borçlanma yaptığı bir dönemde Türkiye % 9 - 10 ile borçlandı.
      Bir konuyu analiz edecekseniz parti taraftarı yaklaşımından sıyrılmanız lazım. Bu çok önemli yoksa kötüyü bile iyi görürsünüz. İkincisi de neden - sonuç ilişkisini doğru kurmanız lazım. ben size 20 yıl önce bizim gerimizde olan iki Balkan ülkesinin bizi kişi başına gelirde geçtiğini üçüncünün de geçmek üzere olduğunu söylüyorum siz bana 1923'ü anlatıyorsunuz.

      Sil
    2. Hepimiz Turkiye’nin dis finansmana ihtiyacini biliyoruz tahminim. Yurt disi yatirimci Turkiye’yi diger gelismekte olan ulkelerle kiyasliyor, eski Turkiye ile degil. Biz yanlis seyler yaparken diger ulkelerin yerinde saymadigini insallah bir gun anlariz.

      Sil
    3. 2002 vergi gelirlerinin faiz harcamalarına oranı %87 2023 vergi gelirlerinin faiz harcamalarına oranı %12. Aynen hocam AKP faiz seçici.

      Sil
  37. Sayın hocam bu ekonomik gelişmeler ile nufus arasında nasıl bir ilişkilendirme yapabiliriz, keza bu üç ülkenin toplam nüfusu Türkiyenin yarı nufusu etmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O da bir politika. Deli gibi nüfusu artırıp kaliteyi düşürmek bir bahane değil.

      Sil
  38. Kişi başına düşen milli geliri Romanya 8 kat, Bulgaristan 7 kat, Sırbistan 6 kat yükseltmiş. Bu durumda Türkiye ile kıyaslıyorsanız 2002'de 3600$ olan kişi başına düşen milli gelirin 7 kat artıp 25200 olmasını mı bekliyorsunuz? 86.37 milyon ülkede 25200$ ile GSYH'sinin 2.14 Trilyon dolar ile Kanada'yı geçip dünyanın en büyük 9. ekonomisi olmasını mı bekliyorsunuz? Bu beklenti rasyonel midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben beklemiyorum, iktidarın 2023 hedefiydi bu dediğiniz. Kişi başına gelir 20 bin doları geçecek ve Türkiye en büyük ilk 10 ekonomi arasında yer alacaktı. Öyle vaat etmişlerdi.

      Sil
    2. Valla hocam partilerin vaatlerini baz alırsanız işiniz kolay

      Sil
  39. Mahfi Bey merhaba. Gazete Balkan (www.gazetebalkan.ro) Romanya merkezli Türkçe bir gazetedir. Balkanlar ve Biz odaklı yazınızı gazetemizde yayınlayabilir miyiz? Hamdi Yılmaz (ylmzhmd@yahoo.com tel:0040 730 394 642)

    YanıtlaSil
  40. Merhaba hocam, yazılarınızı takip ediyor ve çok da beğeniyorum. Defalarca da söylediniz, faiz politikası yanlış diye ama ben mi kaçırdım acaba hükümet neden bu kadar ısrarcı yanlış olduğunu onlar da biliyorlar ama ben bu işin nedenindeyim. Neden böyle bir faiz politikası uygulanıyor?

    YanıtlaSil
  41. Sayin hocam, öncelikle yazilariniz cok tesekkürler, son derece bilgilendirici oluyor, Almanya'da yasiyorum, sürekli Viyana'ya arabamla Passau üzeinden gidip gelirim, bir gözlemimi aktarmak isterim. A3 otobani üzerinde Almanya'ya giris kilometrelerce uzunlukta TIR'lar siralanir, hep Romen, Bulgar, Sirp, Cek ve Slovak TIR'larini görürsünüz arada da tek tük Türk plakalilarina rast gelirsiniz, sayilari bana göre cok cok azdir. Halbuki bizim en büyük dis ticaret ortagimiz Almanya, o cok patlayan ihracatimizin karayollarindaki göstergesi yüzlerce Bulgar, Sirp, Romen TIR'inin arasindaki iste o 3, 5 tane TIR'dir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskiden (yani on yıl öncesine kadar) tam tersiydi.

      Sil
    2. Cok dogru sayin hocam...

      Sil
  42. Önümüz seçim. Görünen iki alternatif var. Mevcut iktidarın ekonomiyi sürüklediği durum ortada. Diğer tarafa bakıyorum Kurban bayramında emekliye tek kalemde 225 milyar TL ödeme, 100 bin öğretmen ataması, ilk arabada (gençlere diyor ama o herkese olur artık) ÖTV alınmaması gibi ekonomiyi daha da çökertecek ayakları yere basmayan vaatler. Üstüne bir de asla tahsil edilemeyeceğini bile bile söylenen 418 milyar dolar meselesi.
    Sizce daha az kötü olan hangisi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız. İktidar sadece ekonomiyi değil ülkeyi perişan etti. Buna karşılık muhalefet de asla ayakları yere basmayan hayali vaatler vermeye devam ediyor. Gerçekleri söylersek seçimi kazanamayız diyorlar. İşte bize gereken de o: Seçimi kaybedeceğini bilse de gerçekleri söyleyecek birileri.

      Sil
    2. Hocam, her ne kadar muhalefet popülizmin ölçüsünü kaçırmaya başladıysa da vaat ettiklerinin yarısını yapsa kârdır zira iktidar her seçim öncesi uçuk vaatlerde bulunup hiçbirini yapmıyor ve yağmaya kaldığı yerden devam ediyor. Bu seçimi de bir şekilde kazanırlarsa elimizde ne ülke ne seçim ne de konuşabilecek ortam kalacak. Hepimizin özlediği tarzda özü-sözü bir, nitelikli siyasetçileri ancak siyasi ortamın biraz da olsa düzeldiği yakın gelecekte göreceğiz sanırım...

      Sil
    3. Eğer 9 başlı, tek hedefi erdoğanı devirmek olan devlet yönetiminden en ufak haberi olmayan bu muhalefet seçimi kazanırsa merak etme en fazla birkaç ay sonra tekrar seçime gireriz ve tekrar Erdoğan kazanır. Önemli olan muhalefetin seçimi kazanması değil önemli olan güçlü bir muhalefete sahip olmamız. Güçlü bir muhalefetle Erdoğan'ı devirmeye gerek kalmdan zaten isteğmizi yaptırabiliriz.

      Sil
    4. Hacı, muhalefete muhalefet edip arkadan dolanarak iktidar destekçiliği yapmayı bırakamadın gitti. Senin reisin devlet yönetiminden ne kadar haberi olduğunu 21 yıldır hep beraber yaşayarak görüyoruz. Elinde devlet gücünü kötüye kullanarak iktidarda kalma seçeneğinden başka hiçbir şey kalmayan iktidar partisinin seçimi kaybettiği akşamın sabahında dağılacağından emin olabilirsin, senin için üzgünüm yani...

      Sil
    5. ben herkesi her şeyi eleştirebilirim senin aksine. sırf muhalefeti eleştirdim diye beni troll, yandaş ilan etmen ve muhalefete tapma derecesinde bağlı olman gerçekten üzücü bir durum.

      Sil
    6. Adsız 23:21

      İktidarın eleştirilecek binlerce yönü varken tek kelime etmeyip her yazının altında sadece muhalefeti eleştiriyorsan, 21 yıllık iktidarın doğrudan sorumlu olduğu her olumsuzluktan muhalefet ve liderini sorumlu tutuyorsan buna eleştiri değil yandaşlık denir, bu kadar açık. Beni kendinle karıştırma, hiç kimseye ve hiçbir şeye tapmak gibi bir özelliğim yoktur...

      Sil
  43. Hocam yazınızda yer alan grafiklerde ilk kırılmanın 2013 diğer kırılmanın da 2016 da olduğu bariz şekilde görülüyor. Bu kırılmalardan sonra kuralların ve kurumların yıpratıldığını açık bir şekilde söyleyebiliriz diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  44. Sayın Eğilmez çok uzun zamandır içimize yerleşmiş "bu dünyada sıkıntı çektiğimizde , öbür dünyada Allah Cennetine alarak, çok rahat ettirecek " zihniyeti bulunuyor. Allah bu dünyada sıkıntı çekenleri , imtihanla test ediyor , aman sıkıntıya dayanın , şükredin , karşı gelmeyin, bu dünya yalandır, esas olan öbür dünyadır zihniyeti kolay kolay değiştirilemiyor. Din tacirleri bu zihniyeti öyle yerleştirmişler ki kendileri hiç zahmetsiz , rahat yaşarlarken , asgari ücretle yaşamaya çalışanların bu gerçeği görmeleri önlemeye çalışılıyor. Tarikatlar, Cemaatler, Dini Vakıflar ın elemanları rahat yaşam sürüyorlar, asgari ücretle sıkıntı içinde yaşayamaya çalışanlar, verdikleri vergilerle bunları beslemeye çabalıyorlar. Bu insanları Balkan Ülkelerinin bizleri refah düzeyi açısından geçmeleri ilgilendirmiyor. Bunlar hep kendileri için öbür dünyayı düşünüyorlar, yani hep kendi menfaatlerini düşünüyorlar. Kendilerinden sonraki nesli, çocuklarını hep fakirliğe mahkum ediyorlar, onlara ihanet ediyorlar kendi menfaatleri için. Balkan Ülkeleri artık kendilerini, çocuklarını, kendilerinden sonraki nesli düşünüyorlar. Tarikatları, Cemaatleri , Dini Vakıfları beslemeyi azalttılar, kontrol altına aldılar. Bence bizim en büyük sorunumuz, Tarikatların, Cemaatlerin, Dini Vakıfların , Vergi gelirlerimizin büyük bölümünü yutmalarıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru tespitler. Türkiye'nin en başarılı olduğu dönem de zaten Atatürk dönemidir ve bunların hepsi kapatılmıştır.

      Sil
    2. Evet bence de bağnazlığımızı azaltmamız lazım. Gerçekten böyle bir veri varsa paylaşırsanız sevinirim; vergi gelirlerimizin büyük bölümünün tarikat ve cemaatlere gittiğini gösteren. Din yarın ölecekmiş gibi ahiret için, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmayı öğütler. Buna göre yaşayan yada yaşamayan Müslümanlar var doğru. Selçuk Bayraktar hangi motivasyonla bu kadar başarıya imza attı. Avrasya tüneli hangi motivasyonun eseri sizce...

      Sil
    3. Önceki dönemlerde yapılıp da bu dönemde satılan KİT'lerden elde edilen 63 milyar doların motivasyonuyla olabilir mi?

      Sil
    4. Tutturmuşsun bir bayraktar önemli olanın zihniyet olduğunu nezaman anlayacaksın geçmişte Atatürk hakkında yazdıklarına bir bak zamanında cemaatide kahraman ilan ediyordunuz sonra ne oldu gördük tüneller köprülerde zaten 1 birim parayla yapılabilecekken 15 birim parayla yaptırılıyor konu yolsuzluk oldumu çok yaratıcıyız.

      Sil
  45. Saygıdeğer Hocam. Tamamen katılıyorum. Ancak adil olmak gerektiğini de düşünüyorum. Ülkemizde yaşanan iç kargaşalar, darbe teşebbüsleri, yakın komşularda yaşanan iç kargaşaların ülkemize etkilerinin, ekonomideki hatalı karar ve uygulamarla birlikte çarpan etkisini de hesaba katmak gerwkmiyor mu? Bunlar gerçek ve ekonomiye olan olumsuz etkilerini farketmemek cahillik olur.. canım ülkemizi kıyaslarken tüm etkenleri göz önüne almak gerekmiyor mu? Ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru ama bu yaşananlar bizim yaklaşımlarımızın sonucu olduğu için bunları dışsal faktör olarak değil içsel faktörler olarak hesaba katmamız gerekir ki o zaman durum değişmez.

      Sil
  46. Merhaba Hocam ,
    Yazılarınızı ve kitaplarınızı sürekli takip ediyorum. Önemli , tarafsız , bağımsız , ayakları yere basan , sade ve anlaşılabilir bilgi ve yorumlarınızı için teşekkür ediyorum . Bence ülkemizin en çok ihtiyacı olan doğru ve gerçek bilgiye ulaşmada büyük katkı sağlıyorsunuz kaleminize sağlık.( Makale içerisinde işsizlik grafiğinin altında yer alan metinin son cümlesi içerisinde küçük bir kelime hatası olmuş.Tutam yazılmış ancak tutma olacak sanırım.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Oradaki yazım hatasını düzelttim, sağ olun.

      Sil
  47. emeğine sağlık umarım değerlendirilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, sizlerin beğenmiş olması değenlendirildiğini gösterir benim açımdan.

      Sil
  48. Çok güzel bir yazı olmuş hocam. Wallerstein'ın Dünya Sistemleri Teorisi'ne göre 19. Yüzyılının başında Anadolu ve Balkanlar kapitalist dünya ekonomisine çevre bölgeler olarak eklemlendi. O dönemki nispi gelişmişlik düzeyindeki farklılıklar bugün de varlığını sürdürüyor. Çünkü kalkınmada bir patika bağımlılığı söz konusu ve ülkelerin konumlarını değiştirmeleri çok zor. Türkiye'nin nüfusu 1923 yılında Romanya ile hemen hemen aynıydı. Bugün arada 4 kattan fazla fark var. Bu kadar nüfusu barındırabilecek imkan ve kapasitemiz yok. Bence Türkiye'nin örnek alması gereken ülke Romanya ve Bulgaristan'dır. Çünkü potansiyeli bu kadar. Ama biz gelir düzeyi olarak Pakistan ve Afganistan seviyesine düştük. Yukarıda bir yazarın dediği gibi derhal IMF'den yardım istemeliyiz. Ben başka bir çare göremiyorum.

    YanıtlaSil
  49. Oğuz Kırman14 Nisan 2023 17:22

    Son tablonun tarihsel değişimli versiyonu var mıdır Hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef bende yok ama bu kuruluşların sitelerine gidip eski tarihli veriler çıkarılabilir.

      Sil
  50. Yeni hükümet ile iflas bayrağı çekilir mi ?

    YanıtlaSil
  51. İlber ortaylı da bi röportajında söylemişti, bizim anadolu türkleri gençlerini dinlemez diye. adam ne kadar haklı. ilber ortaylıyı bilirsiniz öyle etliye sütlüye dokunmaz ama kafasındakileri de bazen böyle gizli gizli ağzından kaçırır.

    kırşehirden, istanbul tekniğe okumaya gittim, sevgimiz sonsuzdur ama mühendis babam bir gün bile ziyaretime gelmedi, dört yıl hep dedim gelin istanbulu görün, gezin biraz, yok. iş kurdum, ofisime sadece bir kere geldi. evlendim, çocuğum oldu, evliliğimin sekiz yılı istanbulda geçti toplasanız bir hafta kalmamıştır evimde, hele iki yıl yaşadığım son evi hiç görmedi bile. 6 yıldır da yurtdışındayız, her sene derim bi pasaport alın, tüm masrafını verecem gelin, tık yok. Daha pasaportları bile yok. bunlar üniversite okumuşları, diğerlerini saymıyorum bile. senede bi hafta gidersem tamam o yetermiş onlara. üniversite için evden gideli 20 yılı geçmiş, hala diyorlar ki kırşehire gel, orda otur, orda iş kur.

    hocam, aşırı ötesi içine kapanık bir toplumumuz var. aşırı muhafazakar bir toplum, gençlere ve yeniliklere kapalı bir toplum. bilmiyorum, ne nasıl olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer cumhurbaşkanlığına aday olan en öndeki iki kişi 70 yaşın üzerindeyse gençler ortaya çıkamaz.

      Sil
  52. Hocam çok güzel bir çalışma olmuş emeğinize sağlık. Utanç verici bir tablo ama asıl utanç verici olan ekonomideki çöküntü bir yana hukuk, demokrasi, insan haklarını alanında da dibe vurmuş olmamız. Fakat ne yazık ki gerçeklerle yüzleşememek, gerçeği inkar etmek yahut gerçekler karşısında türlü mazeretler uydurmak gibi bir sorunumuz var. Hayal tacirlerini seviyoruz, hamasete bayılıyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çünkü bu topraklarda yetişen insanlar bilimden çok mucizelere inanırlar.

      Sil
  53. En cok gelisim Bulgaristanda issizlik enflasyon ve cari denge butce denegesi gibi sorunlari yok.

    YanıtlaSil
  54. türkiye ekonomik ve iç siyasette ne zaman sıkışsa ab trenine atlamaya çalışır. ab'de bunu bildiği için ağzımıza bi parmak bal çalıp, bizi almadan yoluna devam eder.
    ab'nin güneydoğusundaki komşusu tek bir devlet, türkiye. türkiye'yi üye olarak alıp suriye, ırak, iran, nahcivan, ermenistan ve gürcistan ile niye komşu olsun?
    kısacası ab türkiye'yi hiçbir zaman üye olarak almayacak. türkiye'den alacağını gümrük birliği ile aldı zaten.

    oturum açmayı bir türlü beceremedim. site (ab), beni (@kawder, tr) istemiyo galiba. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyelim ki AB bizi almaya karar verdi. Biz AB'ye üye olmayı gerçekten istiyor muyuz? Asıl yanıtlamamız gereken soru bu. Kadınların erkeklerle eşit olmasını, demokrasinin doğru kurulmasını, yargının bağımsız olmasını ve gerektiğinde iktidar aleyhine karar vermesini, tam anlamıyla laikliği, düşünce özgürlüğünü, istatistiklerimizi doğru düzenlemeyi, merkez bankasının bağımsızlığını, eğitimde inanç ağırlığından çıkıp bilime dönülmesini istiyor muyuz? Asıl sorun bunlara vereceğimiz yanıtlarda. Bunlara doğru yanıtları verebilirsek AB bizi istemese de biz bir yerlere ulaşabiliriz.

      Sil
  55. Demografik cokuste olan bulgaristan ile kiyaslamak sacma. Guney kore olsa neyse. TL/Usd zayif diye bulgaristan turkiye'den daha iyi oldugu anlamina gelmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz demografik yükselişteyiz de ne oluyor?

      Sil
    2. Yukarıdaki veriler Bulgaristan'ın Türkiye'den daha iyi durumda olduğunu açıkça ortaya koyarken böyle boş lâflarla insanlar ne hedefliyorlar, anlaşılır gibi değil...

      Sil
    3. Gerçekten anlamak mümkün değil. Herhalde Bulgaristan'a geçilmeyi kabul edemiyor.

      Sil
    4. Hocam yazınız için teşekkürler durumun kötülüğünü gösteriyor ancak yukarıdaki arkadaşın söylediği de yalan değil. Bu üç ülkenin de nüfusu aşağı yukarı 1990'da zirve yapıyor. Bizim muhtemelen 10 yıl sonra yapacağımız gibi. Daha sonra bu üç ülkenin nüfusu BUL , SRB, ROM sırasıyla yüzde 27 , yüzde 18 ve yüzde 18 azalıyor. Dünyada en çok nüfusu azalan ülkeler bunlar. Ekonomik gelişmişliğin demografik yapıyla çok fazla ilişkili olduğuna inanan biri olarak bu ülkeleri baz almak biraz kekremsi bir analiz sağlıyor. Ancak bu son 20 yılda ülkenin kalkınması için çok daha fazla şey yapılması gerekliliği zaten gün gibi ortada

      Sil
  56. Bulgaristanda bir devlet dairesine gidin evrak almak için rüşvet vermeniz gerek, 3 günde çıksın derseniz 200 leva, 1 hafta 100 leva, 1 ayda beklerseniz 45 leva. Rüşvet kemiğe kadar işlemiş. 2 yılda 5 seçim yaşamış. Liyakatlik bizden fazla. Ab yolsuzluklardan dolayı shengene bile almıyor. Yolları desen tarla gibi. Levayı euroya sabitlemişler, sunni bir gelir artışı var. Edirnede görülen bu yapmacık levanın değer kazanmasından kaynaklı. Doğum hızı ekside, gençleri ab de tırcılık yapıyor. 1 şehrimiz bile bulgara takla attırır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bence de bizden iyisi yok.

      Sil
    2. Arkadaş belli ki Bulgaristan'a gıcık :)

      Sil
    3. Gıcık değilim oralıyım :) keşke bilgi sahibi olmadan konuşmasan.

      Sil
    4. E kardeş orada o kadar mutsuzsan buraya alalım diyeceğim ama düzeniniz bozulur diye gelmezsiniz. Hem Schengen'e almazlarsa ne olmuş? Biletini alan Avrupa'da

      Sil
  57. Seçim sonrası para politikası ne olur?kim gelirse gelsin, Faizleri ciddi anlamda yukarı basacaklar gibi görünüyor. Bu yolla hem talebi aşağı çekecekler, hem de doları 15-19 arasına çekip, maliyet Enflasyonunu frenleyecekler. Bu sayede Enflasyon,hem talepten hem de maliyetten, çift yönlü olarak düşürülecek ve düşük faize bağlı cari açık kapatılacak.ihracat düşecek ama ithalat daha hızlı düşeceği için cari açık cari fazlaya dönüşecek.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı