20 Yıl Önce Balkanları Beğenmezdik
2000’lerin başında Balkan ülkelerine gidenlerimiz çevre güzelliğini, yapıları beğenirler, fakat insanları fakir bulurlardı. Geceleri Balkanlardan arabalarıyla geçerek Türkiye’ye gelenler yollardan, aydınlatma eksiklerinden ve daha birçok şeyden şikâyet ederdi. O tarihten sonra yavaş yavaş değişim başladı. Bulgaristan ve Romanya 2007’de Avrupa Birliği’ne üye oldu. Sırbistan’ın 2025’de üye olması bekleniyor. Türkiye, 1959 yılından beri üyelik beklediği Avrupa Birliği’yle tam üyelik müzakerelerine 2005 sonunda başladı ve bu müzakereler bugün iki tarafın da gönülsüz bir biçimde sürdürür göründüğü bir süreç içinde bulunuyor.
Aşağıda bazı göstergelerini grafiğe
dönüştürerek paylaşıyorum (bu grafiklerin tamamı IMF, World Economic Outlook
Database, April 2023’den alınan verilerle tarafımdan hazırlanmıştır.)
Grafik bize 2000 – 2017 yılları
arasındaki dönemde Türkiye’nin dört ülkenin en yüksek kişi başına gelirine
sahip olduğunu, onu Romanya’nın izlediğini gösteriyor. 2017 yılından sonra (mavi
kesik çizgi) işler tersine dönüyor. 2017 yılında Romanya, 2018 yılında
Bulgaristan Türkiye’yi geçiyor. Sırbistan, Avrupa Birliği’ne girdikten sonra muhtemelen
o da geçecek.
Enflasyon grafiği de benzer bir
gelişmeyi gösteriyor. Türkiye ve Sırbistan, yüksek enflasyon sorununu çözerek 2004’den
itibaren diğer iki ülkeyle aynı konuma gelmiş görünüyor. Türkiye iki kez gruptan
kopuyor: İlki 2013 yılında, ikincisi de 2017 yılından sonra. 2020 yılı
sonrasında faizi enflasyonun çok altına düşürerek çok büyük bir para politikası
hatası yapan Türkiye gruptan tamamen kopmuş görünüyor.
İşsizlik oranı açısından Türkiye,
2015’e kadar grubun iki ülkesi olan Bulgaristan ve Romanya ile başa baş gitmiş
görünüyor. Bu dönemin en başarısız ülkesi olarak Sırbistan öne çıkıyor. Bu kez
kopuş 2015 yılında başlıyor ve Türkiye’de işsizlik artmaya yöneliyor. Bugünkü
görünüm itibarıyla Bulgaristan ve Romanya işsizlik sorununu önemli ölçüde
çözmüş, Sırbistan da çözme yolunda ilerliyor görünüyor. Türkiye ise sorunu aynı
düzeyde tutam çabası içinde gibi duruyor.
Cari denge açısından Bulgaristan
dışında gruptaki bütün ülkeler sorunlu. Türkiye, Romanya ve Sırbistan’a göre
daha az sorunlu gibi duruyor.
Buraya kadar Balkanlardaki üç ülkeyle Türkiye arasında son 20 yılda yaşanan gelişmeleri dikkate alarak ekonomik karşılaştırmalar yaptık. Şimdi de meseleye hukuk, insan hakları, kadın erkek eşitliği, insani özgürlük gibi sosyal değerler açısından bakalım (Kaynaklar: 1. JWP, 2. Legatum Institute, 3. Transperancy International, 4. Fraser Institute, 5. WEF.) (Parantez içindeki sayılar endeksin kapsadığı ülke sayısını gösteriyor. Ülke sırası 1'den ne kadar uzaksa o kadar kötü anlamına geliyor.)
Bu tablo bize ekonomi dışında sosyal alanlarda da bu
ülkelerin gerisinde kaldığımızı gösteriyor.
Balkan ülkeleri yirmi yılda
inanılmaz olumlu gelişmeler yaratırken bizim düştüğümüz durum gerçekten çok
acı.
Yazınızı üzülerek okudum. Özellikle son tablonuz oldukça can sıkıcı.
YanıtlaSilMaalesef öyle.
SilHocam kasım 2021 den sonra faizin düşürülmesi sonrasında enflasyonun yüzde 84 leri görmesinin sebebi bankacılık sektörünün batmasının engellenmesi için mi çünkü az buçuk iktisat bilgimle baktığımda faizlerin düşürülmesi birtek bankalara yaramış karları yüzde 350 artmış yaklaşık 400 milyar TL’nin üzerinde kar elde etmişler yoksa büyüme 2021 e göre azalmış enflasyonda yükselmiş şuan da enflasyon yüzde 84 lerden yüzde 50 ye düşmüş ama faizler düşürülmeden önce enflasyon yüzde 20 civarındaydı yani şimdide yüzde 20 ye göre yüzde yüzde150 den fazla artmış hükümetin açıkladığı hedefe göre yıl sonuna kadar enflasyonu yüzde 20 lere düşürmek sonrasında 2024 yılında yüzde 10 nun altına düşürmek sorum şu olacak enflasyon yüzde 20 ye düştüştüğünde biz tüketiciler 2020 yılındaki fiyatları görecekmiyiz kısacası hükümetin enflasyon hedefi gerçekleşirse bir litre mazotun fiyatı 15 ₺ ye düşer mi yada dolar 15 ₺ nin altına düşer mi
SilÇok güzel anlatmışşsınız Hocam. Keşke bu bilgiler tüm vatandaşlara ulaşabilse..
SilMahfi hocam, yazınız için tşk ederim ancak, ben balkanlara 1995 yılından beri giderim, her zaman oraları beğenmişimdir.
SilMerhaba sevgi ve saygiyla takip ediyorum . Yazida gorunmeyen detaylari ise soyle: Turkiyenin finanse ettigi 500 bin kisilik bir ordu, NATO nun ikinci buyuk ordusu. Egitim Harcamalari 85 milyon nufusumuz var onun egitimine harcanan fonun geri donusumu cok uzun suruyor, ayrica Eylul ayinda okula baslayan ilk, orta ve lise ogrenci sayisi 10 milyon neredeyse Yunaistan nufusuna denk. Ayrica saglik harcamalarimiz var 85 milyon nufusun saglik harcamalari da ayrica ekonomiye ek yuk getiriyor. Analiz bu uc kalemden arindirilirsa analiz dah dogru olur. Balkan ulkeleri Turkiye'nin dengi ulkeler degil ve karsilastirma yapmak da dogru olmaz. Turkiye yi Hollanda Italya Ispanya gibi ulkelerle karsilastirmak daha dogru olacaktir. Saygilarimla
SilNeden? Hollanda'nın, İtalya'nın, İspanya'nın nüfusu 85 milyon mu? Bunlar AB üyesi, artık gelişmiş ekonomi sınıfında kabul edilen, -İtalya'nın mesela- bilinen ekonomik zorlukları olan makro olarak büyük sorun yaşamayan ülkeler. Bunlarla karşılaştırırsak Türkiye'nin durumu daha da kötü çıkar. AB üyelik süreci ve bu sırada yaşanan ekonomik gelişme olarak balkan ülkeleri daha doğru bir karşılaştırma olmuş.
SilAlmanya ile karsilastiralim isterseniz Nufusumuz aynı
Silnüfus her zaman bir ülke için güçtür ne yazıkki sizinde yorumunuzla bir bu güçü verinli kullanamamaktayız bunu görüyoruz birde bu açıdan bakmanız lazım
SilHocam, iktidar partisinin başını çektiği ittifak bileşenlerine baktığımızda bence Türkiye'nin karşılaştırılması gereken ülkeler Pakistan, Bangladeş ve Afganistan. Oralara bakarsak muhtemelen daha iyi durumda olduğumuzu görüp seviniriz diye düşünüyorum ama çok da emin değilim açıkçası...
YanıtlaSilDoğru.
Silöncelikle karşılaştırdığınız balkan ülkelerinin Türkiyenin aksine nüfusu hızla çoğalmamkta aksine hızla düşmektedir. bu yüzden kişi başına gelir düzeyinde diğer gelişmekte olan ülkelerden farklı olarak sabit bir hızla yükselme eğilimindedir. ayrıca veri olarak nominal gdp yi ele almanız türkiye gibi ülkelerde doğru sonucu vermez ben reel gdp büyümesini kullanırım ve akp dönemi ortalaması yüzde 5.5 tir ki bu çok iyi bir düzeydir.
Silenflasyonu karşılaştırıken akp öncesi ve sonrası enflasyon oranlarını da gösterirseniz bazı zhp trollerini susturmuş olursunuz.
işsizliği karşılaştırıken işin içine 10 milyon suriyeliyi de katarsanız daha iyi olur.
Bütün yazdıklarınız kötüye gidişi doğrular şeyler ve neden kötüye gittiğimizin de maalesef açıklaması gibi: Gerçeği inkâr.
SilYahu nüfus azalırken emekli sayısı artar ve bütçeye yük de artar. En büyük meselelerden birisi de budur. Bir bıkmadınız şu nüfus kalabalık demekten.
SilHala yanlışa yanlış demek zoruna gidiyor bazılarının. Kötüyü cilalayınca iyi olmuyor.
Sil21 yıl boyunca hayal satıp ceplerini doldurmak dışında tek bir yararlı iş yapmayan, ülkeyi yağmalamaktan başka şey bilmeyen bu iktidarı desteklemeye devam edebilmenin tek izahı, bu yağmanın parçası olmaktır...
SilTez gibi çalışma olmuş, kimler dikkate alır ?
SilDaha dogrusu bu yagmadan pay almaktir...
SilMahfi hocanın kaleminden hayal satan satana ...".... Buna karşılık muhalefet de asla ayakları yere basmayan hayali vaatler vermeye devam ediyor. Gerçekleri söylersek seçimi kazanamayız diyorlar. İşte bize gereken de o: Seçimi kaybedeceğini bilse de gerçekleri söyleyecek birileri..."
SilHocam yazınız için teşekkür ederim. Endekslerin yüksek olmasını olumsuz olarak mı değerlendiriyoruz?
YanıtlaSilBende yüksek puan almışız diye hem şaşırıp hem seviniyordum :)
Sil1'den ne kadar uzaksa o kadar kötü.
SilHocam, bizim millet tembel tembel, açığı Suriye'den Afganistan'dan gelenlerle kapatmaya çalışıyor.
YanıtlaSilKayseri şehir merkezinde, evleri Suriyeliler kapış kapış alıyorlar, bizim türkler de böyle dananın baktığı gibi bakıyor. Boşuna dememişler, su akar türk bakar.
Sorun tembellik değil. Yunanlar bizden daha tembel. Konu neden - sonuç ilişkisini yanlış kurmak.
SilAdsız 16:25 Suriye ve Afganistan'ın yazımı doğru, büyük harfle başlamışsınız, ancak "Türkler ve Türk" sözcükleri de büyük harfle başlamalıydı, diğer ülke ve millet isimlerine. gösterdiğiniz özeni bizim ülkemiz ve milletimiz için de göstermeniz dileğiyle ....
SilMahfi Hocam,
SilNeden sonuç ilişkisini için doğru tarih öğretmek gerek.
Bizim Kayseri'de eski adıyla "avrat pazarı" denirdi, bir kaç tane vardı.
İsmini vermeyim, Kayseri Merkezde iki caminin imamına avrat satın alan gider imam nikahı kıyarmış, eski cariye avrat boşanır pazarcıya verilirmiş. Dedem canlı tarihini bilir, mahallede kimlerin anasının avrat pazarından alınıp satıldığını söylerdi. Çocuklar babada kalır, avrat mal gibi satılırmış. Bu resmi bir iş.
Şimdi millete diyorum, hadi ordan diyorlar, dinimizde yoktur diyorlar, töremizde yoktur diyorlar, bana insan hakları evrensel beyannamesi insan haklarını beyanname ismini anmadan, dini ve töre emriymiş sanıp okuyorlar. Avrat pazarları hilafet gidince bitmiş, İstanbul'daki avrat pazarlarını da İngilizler kapatmış.
Neden - sonuç ilişkisi diyorsunuz, siz de hep resmi verileri alıyorsunuz, ben de diyorum ki resmi eğitim kurumları neden - sonuç ilişkisini öğretmemek üzerine eğitim veriyor. Bildiklerimi Kayseri'de anlatsam, tepeme binerler, zındık diye derimi yüzerler.
Erciyes üniversite gençlerine de soruyorum ara ara, böyle bön bön bakıyorlar, boş boş cevap veriyorlar. Sonra diyorlar ki Suriyeliler nereden geldi, Afganlar işimizi niye aldı.
Beyaz eşya işimiz de var, senet almıyoruz diye millet alışverişi kesti, işim gücüm yok onun ödenmemiş senedinin peşinde mi koşacam? Müşterinin de yarıya yakını Suriyelilerle Afganlar. Daha sabah iki fırın ile buzdolabı verdim, çantada peşin para getiriyorlar. Hani bu adamlar ucuza çalışıyordu? Bugüne kadar bi tane senet yapalım diyen Suriyeli müşterim olmadı.
Tembel hocam bizim millet okumazlar, kafası hep küçük hesaplara çalışır, beyaz eşyacıya senet yapayım, 6 ay ödemeyim, peşimden koşsun ister.
Günde 12 saat ırgat gibi çalışıp gece 3'te metrobüs sırası bekleyen millete tembel diyen asalaktır!
SilUfak bir yazım hatası olmuş sanırım hocam.
YanıtlaSil"Cari denge açısından Bulgaristan dışında gruptaki bütün ülkeler sorunlu. Türkiye, Romanya ve Sırbistan’a göre daha az sorunlu gibi duruyor." şeklinde olacaktı sanırım.
Düzelttim, teşekkür ederim.
SilÜzücü.
YanıtlaSilÇok.
SilHocam bizde super bir yonetim var 20 yildir, vatan, millet, sakarya, bayrak inmez, ezan susmaz, diye diye halki uyuttular, fakirlige ikna ettiler, bu fakir kesim hala destek veriyor ve hepsi halinden memnun, ben fekirsem herkes fakir olsun ne olur diyor.
YanıtlaSilHocam kaleminize sağlık 😇
YanıtlaSilNe yazık ki bizim ülkemizde IMF, AB gibi uluslararası kurumlar siyasiler tarafından öcüleştiriliyor. Oysaki birlikten kuvvet doğar demiş atalarımız. Bu tür birlikler ortak akılcı ve bilimsel politikalar, hukuksal ve demokratik yöntemler ile sorunlara ortak çözümler üreten birlikler. Türkiye kendisini dünyadan ayrı düşünemez.
Maalesef öyle ve insanlar da buna inanıyor.
SilHocam biz AB'nin ne olduğunu da anlayamadık maalesef. Toplumdan bunlara yönelik bir talep veya tepki gelmiyor.
YanıtlaSilHamasetle buraya kadar.
Teşekkürler
Maalesef
SilHocam merhabalar, yakın gelecekte bu durumu düzeltip yine bu ülkelerden iyi duruma geçebileceğimize inancınız var mı? Yazıdaki ülkelerden çok daha fazla potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum, en azından Bulgaristan ve Sırbistan’dan.
YanıtlaSilYani vaatlere bakıyorum, umudum kırılıyor. Ülkenin ne durumda olduğunu ne iktidar ne de muhalefet tam anlamış değil.
SilHocam çok üzgünüm. Umut var mı yine de? Özellikle deprem sonrası ek vergilerin geleceğini düşünüyorum ama umut da olsun istiyorum.
YanıtlaSilKonuşulanlar umut kırıcı ne yazık ki.
SilMahfi bey
YanıtlaSilNet cevap istiyoruz:
Eğer Kılıçdaroğlu kazanırsa, Servet Yıldırım'la birlikte NTV'ye dönüp programlar yapmaya yeniden başlayacak mısınız?
Şartlar ne gösterir şimdiden bilemem tabii ama Servet Yıldırım'la yaptığımız programları özlüyorum.
SilMahfi üstad ne olacak bu vergi müfettişlerinin hali?Mesleğimizi çok seviyoruz ama kirayı ödeyemez hale geldik.Yol ayrımındayız özele geçmek için.biraz daha sabredelim mi?siz olsanız ne yapardınız?
YanıtlaSilBiliyorum koşullar çok kötüye gitti. Ama bu pek çok meslek için de böyle. Umarım değişir.
SilHocam kaleminize sağlık. Mesele oldukça ilginç ve tarihsel derinliği olan bir konu. Örneğin Feldmareşal, II.Mahmud ile Bulgaristan gezisine çıktığında bu coğrafyayı bol güzellikleri, verimli toprakları fakat onları bir türlü işlemeyi beceremeyen/istemeyen/umrunda olmayan imparatorluk hakimiyeti ile resmeder. Acaba biz o dönemden yüzyılı aşkın uzakta olsak bile zihniyetimiz hala o dönemle aynı mı?
YanıtlaSilo işe yaramaz nüfusu kovdular, kendileri geldiler. yakındır 50 yıla türkiyedekileri de kovarlar.
Sil4-5 milyon mülteci geldi, ülkenin her yerine girmeye başladı. sanki 80 milyon hiç yaşamıyor gibi.
Von Moltke'nin Türkiye Mektupları kitabını ben de okudum. Dediğiniz gibi Bulgaristan'ın doğasını beğeniyor ama kitabın başında Romanya'yı ve genel olarak Osmanlı Coğrafyasını bakımsız ve kaderine terk edilmiş bulduğunu da yazıyor. Adaletsiz vergi sistemini ve insanlardaki girişimcilik eksikliğini Osmanlı'nın gelişiminin önündeki en büyük engel olarak yorumluyor. Yani yatırım ortamının iyileştirilmesi gerektiğini söylüyor.
SilDalga geçerdik zamanında, şimdi aynı duruma düştük. ÜZülerek okudum. Teşekkürler hocam.
YanıtlaSilEskiden biz oralara gidip ucuza alış veriş yapardık şimdi onlar burada, bizim pahalı dediğimiz her şeye bedava deyip alıyorlar.
SilHocam ben de 2017 yılında iş gezisi vesilesiyle bütün bölgeyi dolaşmıştım. O zaman böbürlene böbürlene gezdiğim bölgeler bugün bize fark atmış görünüyor. Gerçi bunu o bölgeye yaptığımız ihracat rakamlarından da anlayabiliyorum.
YanıtlaSilAtı alan Üsküdar’ı geçmiş hocam
Biz kendimize yanalım!
Evet öyle.
SilDeğerli hocam,
YanıtlaSilgörüldüğü kadarı ile dünya biraz daha merkez ülkeler etrafında toparlanmaya başladı.
kimse geri kalmak istemiyor, ancak, Türkiye, SA, İran veya nüfusu 200Milyon altında olan hiç bir ülkenin
tek başına mücadele edemeyeceği bir yöne gitti.
türkiye hala kafası karışık, aşırı uzun yıldır en büyüklerden ab üye adayı ve nato üyesi. ama ne üye adayı olduğu yere doğru gitmek istiyor, ne de üyesi olduğu grubu tatmin edebiliyor.
20 sene önce sorsaydınız, türkiye potansiyel ve önemli derdim, ancak şimdi batı için önemi kalmadı gibi. arada öylesine tutuyorlar, işleri düştükçe başkan kimse onla anlaşıp sorunu çözüyorlar.
Her toplum kaderini kendi eli ve kendi beyni ile inşa eder... tarih tekamül edemeyen çöp olmuş halklar ile dolu...
YanıtlaSil87 yılında Almanyadan Türkiyeyte araba ile gelirken Bulgaristan girişinde Bulgar Levası alma zorunluluğu vardı çıkarken ise Bulgaristan dışına Leva çıkartmak yasaktı elimde 20 Leva kalmış Türkiye sınırına yaklaşmışım bir köyün içinden geçiyordum baktım bir ihtiyar bastonla yürüyor açtım camı attım 20 Levayı önüne aynadan baktım zavallı ihtiyar baktı yere gördü Levayı ama almadı yürüdü gitti.Onlar nereden nereye geldiler ya biz..?
YanıtlaSilEvet bu dediklerinize hepimiz tanıklık ettik zamanında. Şimdi o levalarla gelip Edirneden bizim malları ucuz ucuz topluyorlar.
SilIste onlar o 20 levayi yere egilip almayan gururlu ihtiyar sayesinde geldi, bizi ise bu duruma yüzüne firlatilan 3 kurusluk makarnayi almak icin birbirini ezen yiginlar yüzünden geldik
SilMerhaba hocam
YanıtlaSilİşsizlik düzeyinin artması, kişi başı gelirin azalması gibi etmenlerde sizce nüfus artış hızının etkisi büyük müdür?
Zira 2005-2010 arasındaki verlere baktığımızda Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerde sonuçların eksi olduğunu görmekteyiz.
Nüfus planlaması ile sonuçlarda iyileştirme sağlanabilir mi?
Elbette var. Ama biz nüfus planlaması yapacak yerde ilave nüfus ithal ediyoruz.
SilPakistanlilar icin icin geliyor calismaya
Silhocam,
YanıtlaSiltwit mesajınızda 8 yıl önceki ziyaretinizi yazmışsınız.
ab'nin uzun yıllardır uygun fiyatlı işçilikle güvenilir topraklarda ürün üretme sıkıntısı vardı.
doğu avrupa, sscb güdümünde iken, türkiye ile çözme yoluna gittiler.
berlin duvarının yıkıldığı dönemde; türkiye üretim ve ekonomi kültürü olarak batı avrupa ile entegrasyona doğu ab'ye göre daha yakındı, batı ab ile daha uyumlu olabilecek bir ülkeydi.
türk insanı değişime çok kapalı, ülkenin eğitimli kesimi de aldıkları hatalı eğitim gereği kapalı. doğu ab ülkelerinde, sovyet rejimi altında yaşayıp, önce türkiye sonra batı ab ülkelerine giden çok türk tanıyorum. türkiye'de yapamadıklarını söylüyorlar. pek çok bulgar türkü var ki, gittileri batı ülkelerinde, bulgaristanın ab üyeliğine girmesi için büyük lobi faaliyetleri yaparlar.
türkiye'nin kapanık sosyal ortamı, civarındaki türk nüfusu bile kendinden uzak tutuyor. ancak suriyeden savaş gibi mücbir sebeple kuzey suriye türkleri giriyor. savaş yüzünden suriyeliler, afganlar geliyor. başka da gelen yok.
başka milletleri geçtim, ben iç anadolu da büyümüş biri olarak yazayım, iç anadoludan kurtulmak, İstanbul'a gitmek için üniversite sınavlarında derece yaptık. ODTÜ'yü dereceli kazandığı için ağlayan arkadaşım oldu, keşke İstanbul Üniversitesi yazsaydım da Ankara olmasaydı demişti. türkiye ortamından kaçmak için hayalimizdeki meslekler yerine, uluslar arası geçerliliği olan alanlarda kendimizi geliştirdik.
sosyal değerler meselesi hocam biraz da.
Evet tabii hatta biraz değil çok ağırlıklı olarak.
SilDüşen trendimize...
YanıtlaSilHocam amerikan dolarının rezerv para statüsünü kaybetme ihtimalini nasıl değerlendiriyorsunuz ve bunu hangi vadede öngörüyorsunuz? Bizim ülkemizi bu tarz gelişmeler nasıl etkiler sizce?
YanıtlaSilÖyle kolay görünmüyor.
Sil2023 hedeflerimizden sadece bir tanesi gerçekleşti. O da 2023'e girmemiz.
YanıtlaSilHocam konu dışı ama bugün bir kamu bankası şirketimizi arayarak ortakların şahsi dövizleri karşılığı % 11,5 gibi düşük faizle kredi vereceğini söyledi. Bir taşla iki kuş birincisi seçime kadar dövizi baskılanmak ikincisi giderayak ucuz para bulmak. Şeytanın aklına gelmez
YanıtlaSilHep bu tür cinliklerle gidiyoruz sonra Bulgaristan bizi geçti diye üzülüyoruz.
SilMerhabalar hocam
YanıtlaSiliyi bir kamu kurumunda çalışmaktayım işten geri kalan zamanlarda boş durmuyorum bir şeyler okuyorum ve ingilizcemi geliştirmeye çalışıyorum. ingilizce temelim çok iyi değil sizce ingilizceyi iyi bir şekilde öğrenmek için ön kılavuz olması amacıyla kurs yararlı olur mu yoksa kişisel çaba ile üstüne düşülmesiyle öğrenmek daha mı sağlıklı olur.
ek olarak üniversiteden yeni mezun oldum dolayısıyla henüz genç yaştayım sizin de kitaplarınızdan etkilenerek ilerde bağımsız olabileceğim bir iş yapmayı düşünüyorum sizce muhasebe alanının veya vergiciliğin geleceği var mıdır bu alanlara yönelip yönelmemek konusunda tereddütteyim.
Son olarakta güzel bir kitap önerebilir misiniz hocam
İngilizce iyi bir kursta oldukça ilerletilebilir. Muhasebe ve vergicilik her zaman geçerlidir. Size kitap olarak Inferis'i öneririm.
Silİnferis’i önermenize çok şaşırdım ! Antik Roma’dan beri bilinir, bir yazar asla kendi kitabını önermez, kitabına atıf bile yapmaz… Pes ! Size hiç yakışmadı.
SilHocam inferis ve sahte sultanı okudum üçüncüyü bekliyorum ☺️
SilO kitaplardan aldığım ilhamla yetinmiyorum iş çıkışı çalışıyorum ömür boyu gelişim hedefliyorum
Teşekkürler
İşin sırrı AB uyum yasaları mı ? Yoksa irade mi hocam ?
YanıtlaSilİkisi iç içe.
SilTeşekkürler Hocam.
SilÜlkede çok sayıda Bulgar vatandaşı var. Neden tüm ağır şartlara rağmen Bulgaristan’a dönmüyorlar?
YanıtlaSilŞartlar onlara değil bize ağır.
SilHocam güzel bir karşılaştırmalı analiz yapmışsınız, son zamanlarda pek Balkan ülkeleri ile karşılaştırmaya rastlamıyoruz en azından ben nadir rastlamıştım. Hocam açıkça görülüyor ki AB normlarının bu ülkelerde tam uygulanamayan halinin dahi kurumsallık, öngörülebilirlik, güven ve hukuka inancı gerek ülke içerisinde gerekse çevrede görece yukselmesinin etkileri verilerine olumlu olarak yansımış. Bu ülkeler ideal ülkeler mi (?) farklı değerlendirmeler yapılabilir, ancak onlar da artık bizler için örnek pozisyonuna giriyorlar; ne diyelim darısı başımıza... Saygılarımla
YanıtlaSilHocam ayrica fmcg sektorundeki pek cok uluslararasi sirketin europe bolgesinden ne yazik ki dislandik.Artik middle east -africa grubundayiz.Bu artik ulkeye yatirim anlamindada artik cok daha az kaynak aktaracaklari anlamina geliyor.
YanıtlaSilBiz Türk'ler dostluğa önem veririz ne yazık ki düşmanın en büyük hileside dostluğudur. Atatürk sonrası dost görünenlerin zokasını yutmakla geçirdik ömrümüzü. Memleketin işe ve üretime dayalı bilim ve sanat merkezleri haline gelmiş köy enstitüleri vardı. İnsanı bir bütün olarak geliştiren bu okulların yaptığının karekökünü bugünkü birçok üniversite yapamıyor. Devam etseydi böyle olurmuydu? Gözler önüne serdiğiniz tablo kötü politikaların hazin sonucu. Toplumsal yapı toplumsal eylemi şekillendiriyorsa beyaz zambaklar ülkesinin her ferdinin bir sorumluluğu olmalı. Neticede birey mi toplumu, toplum mu bireyi var eder sorunsalı siyasal iktisadın sosyal bir sorumluluğudur öyle değil mi hocam?
YanıtlaSilBiz Türklerin en büyük düşmanı herkesi kendimize düşman sanmamızdır.
SilDostluğa önem veren bir millet için herkesi düşman sanmak gibi bir genelleme yapmak pek mantıklı değil ama önem vermeyenler için olası
SilSelam hocam, sorum şu: bundan sonraki süreçte Türkiye’yi ne bekliyor?
YanıtlaSilÇok zor günler
SilMahfi Bey,
YanıtlaSilYaziniz icin tesekkurler.
Isim geregi siklikla Orta Asya’ya seyahat ediyorum ve oradaki is insanlari ve Bati Avrupa/ABD’li bankacilarla toplantilar yapiyorum.
Ozbekistan’in kredi notu bizim uc kademe ustumuzde, cok yazik.
Bir an once gerceklerle yuzlesmemiz lazim cunku diger ulkeler bizi gecmekte. Saygilar.
Maalesef öyle
SilHocam, bulgaristanın levayı euroya sabitlemesi sahte bir gelir refahı oluşturmamış mıdır? Sanayisi, yolları birçok şeyi türkiyeyle kıyaslanamaz durumda.
YanıtlaSilKuzey Kore balistik füze atıyor. Kişi başına geliri 1.800 dolar. Güney Kore balistik füze yapmıyor. Kişi başına geliri 32.000 dolar.
SilBulgaristanda para kurulu 1997den bero var kurul once marka sonraysa Euroya sabit yapti levayi. Sahte refah olsaydi simdiye dek gumlerdi. Bulgaristanin englasyon Cari acik sorunu yok cari fazla ve butce fazlasi var
SilAşırı üzücü . Emeklerinize sağlık hocam
YanıtlaSilUyuyup uyansak düzelir mi? Herşey unutulur mu yeni günün sabahında? En iyi ihtimalle kaç yıl daha umutlu olmalıyız??
YanıtlaSilUyumazsak düzelebilir.
SilSayın hocam, Değerli karşılaştırmanızı beğendim. Derslerimde de kullanacağım. Bu ele aldığınız indekslerin dışında mutluluk, well-being indeksinden tutun demokrasi veya basın özgürlüğü indeksine kadar muhtelif indekslerde Türkiye maalesef son sıralarda. Nispeten önceki yıllarda küresel karşılaştırma indekslerine baktığımızda iyi ki bu ülkelerde yaşamıyoruz dediğimiz Lübnan, Venezula veya Arjantin gibi ülkelerden biri haline geldi Türkiye. Bu gelinen durumu aklı başında herkes iliklerine kadar hissedebiliyor. Ancak benim çözemediğim mevcut bu gelinen durumu yaratan bir zihniyetin hala nasıl yüzde 35-40 larda bir seçmen kitlesine sahip olduğu? ve parlementer sisteme geçsek bile yine de yönetimin en büyük adayı olduğu?
YanıtlaSilSadaka ekonomisi. Hiçbir geliri olmayanlara yardım, hiçbir işe giremeyecek olanları işe alma gibi yöntemler uygulanıyor. Ve toplumun önemli bir kısmı bu durumda.
SilHocam benim yorumum üzerine "balkanlar ile kıyaslayacağım, bakalım nereden nereye gelmişiz" demişsiniz ve bu yazıyı sunmuşsunuz. Türkiye 1980-2002 arasında küresel ekonomiden aldığı ortalama pay %0.74 (inanmıyorsanız Worldbank verileri üzerinden yıl yıl yazacağım), 2002-2023 arasında ise küresel ekonomiden aldığı ortalama pay %1.08. Balkan ülkeleri 1980-90 arasında bizim önümüzdeymiş, Özal dönemi olan 1990'daki ekonomik büyüme sonrası biz onların önüne gecmişiz fakat sonrasında 21. yüzyılda mesela Romanya kişi başına düşen milli geliri 7 kat arttırmış. Biz 7 kat arttırsak 23 bin dolar olacaktı, fakat bu muazzam derecede zor. Bizi seçilmiş bazı ülkelerle kıyaslamanız propaganda için iyi bir seçenek olmuş, tebrik ediyorum. Balkan ekonomileri ile Türk ekonomisini bir tutup aynı kefede değerlendiren şu ana kadar gördüğüm ilk ekonomistsiniz. Size yıllara göre Türkiye ekonomisinin konumunu yazayım, o zaman gerçeği görebilirsiniz belki;
YanıtlaSil"1980: 25, 1981: 25, 1982: 27, 1983: 27, 1984: 28, 1985: 25 (...) 1995: 25, 1996: 26, 1997: 23 (...) 2002: 21" böyle gidiyor sıralama ve 1980-2002 ortalaması 23. AKP sonrası ise ilk defa 2013-2015 arasında 3 yıl üst üste 16. ekonomi oluyoruz (bu konuma AKP öncesi bir yıl bile ulaşamadık, 3 yıl üst üste burada kalmak bir başarı değilde nedir?). AK parti iktidarı olan 2002-2023 arasında ise ortalama dünyanın en büyük 18. ekonomisi oluyorum ve bu yıl 19. sıradayız.
Çok daha önemlisi, kişi başına düşen milli gelirde 1923-2023 arası Türkiye, sadece 2005-2018 arasında dünya ortalamasının üstüne çıkıyor. Bundan neden bahsetmediniz? Neden dünya ekonomisinin 60'larda, 70'lerde, 80'lerde, 90'larda altındayken 2005'te üstünde oluyoruz; hiç düşündünüz mü? Yoksa çomar, gerici, dinci, yobaz iktidar sizin iddianızın aksine başarılı mı? Evet 20 yıllık bazda istediğiniz kadar inkâr edin, kişi başına düşen milli gelirde, dünya ekonomi sıralamasında, küresel ekonomiden alınan payda, enflasyonda, faizde, bütçe açığı konusunda, vergi gelirlerinin faize gitmemesi konusunda, asgari ücretin dolar olarak artışı konusunda, ekonomik büyüme konusunda bu iktidar başarılı.
Türkiye'yi kendi içinde kıyaslamayın yanlış olur. Benzer ülkelerle kıyaslayın. Onlar nereye gelmilş biz nereye gitmişiz. Bu yıl 19. sırada değiliz 21. sıradayız. İran'ı saymazsak (ki Riyal yalanı yüzünden saymamak lazım) 20. sıradayız. Bu iktidarın başarılı olduğu bir dönem var. 2003 - 2010 arası dönemi. Onda da IMF programı uygulandığı için başarılı oldu.
SilFaiz konusunda da yanlışınız var. Faiz giderleri bu iktidar zamanında hiç olmadığı kadar arttı. Dünyada ortalama bir ülkenin yüzde 3 - 5 arası dolarla dış borçlanma yaptığı bir dönemde Türkiye % 9 - 10 ile borçlandı.
Bir konuyu analiz edecekseniz parti taraftarı yaklaşımından sıyrılmanız lazım. Bu çok önemli yoksa kötüyü bile iyi görürsünüz. İkincisi de neden - sonuç ilişkisini doğru kurmanız lazım. ben size 20 yıl önce bizim gerimizde olan iki Balkan ülkesinin bizi kişi başına gelirde geçtiğini üçüncünün de geçmek üzere olduğunu söylüyorum siz bana 1923'ü anlatıyorsunuz.
Hepimiz Turkiye’nin dis finansmana ihtiyacini biliyoruz tahminim. Yurt disi yatirimci Turkiye’yi diger gelismekte olan ulkelerle kiyasliyor, eski Turkiye ile degil. Biz yanlis seyler yaparken diger ulkelerin yerinde saymadigini insallah bir gun anlariz.
Sil2002 vergi gelirlerinin faiz harcamalarına oranı %87 2023 vergi gelirlerinin faiz harcamalarına oranı %12. Aynen hocam AKP faiz seçici.
SilSayın hocam bu ekonomik gelişmeler ile nufus arasında nasıl bir ilişkilendirme yapabiliriz, keza bu üç ülkenin toplam nüfusu Türkiyenin yarı nufusu etmiyor.
YanıtlaSilO da bir politika. Deli gibi nüfusu artırıp kaliteyi düşürmek bir bahane değil.
SilKişi başına düşen milli geliri Romanya 8 kat, Bulgaristan 7 kat, Sırbistan 6 kat yükseltmiş. Bu durumda Türkiye ile kıyaslıyorsanız 2002'de 3600$ olan kişi başına düşen milli gelirin 7 kat artıp 25200 olmasını mı bekliyorsunuz? 86.37 milyon ülkede 25200$ ile GSYH'sinin 2.14 Trilyon dolar ile Kanada'yı geçip dünyanın en büyük 9. ekonomisi olmasını mı bekliyorsunuz? Bu beklenti rasyonel midir?
YanıtlaSilBen beklemiyorum, iktidarın 2023 hedefiydi bu dediğiniz. Kişi başına gelir 20 bin doları geçecek ve Türkiye en büyük ilk 10 ekonomi arasında yer alacaktı. Öyle vaat etmişlerdi.
SilValla hocam partilerin vaatlerini baz alırsanız işiniz kolay
SilMahfi Bey merhaba. Gazete Balkan (www.gazetebalkan.ro) Romanya merkezli Türkçe bir gazetedir. Balkanlar ve Biz odaklı yazınızı gazetemizde yayınlayabilir miyiz? Hamdi Yılmaz (ylmzhmd@yahoo.com tel:0040 730 394 642)
YanıtlaSilElbette kullanabilirsiniz.
SilMerhaba hocam, yazılarınızı takip ediyor ve çok da beğeniyorum. Defalarca da söylediniz, faiz politikası yanlış diye ama ben mi kaçırdım acaba hükümet neden bu kadar ısrarcı yanlış olduğunu onlar da biliyorlar ama ben bu işin nedenindeyim. Neden böyle bir faiz politikası uygulanıyor?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilNas var diyorlar.
Sayin hocam, öncelikle yazilariniz cok tesekkürler, son derece bilgilendirici oluyor, Almanya'da yasiyorum, sürekli Viyana'ya arabamla Passau üzeinden gidip gelirim, bir gözlemimi aktarmak isterim. A3 otobani üzerinde Almanya'ya giris kilometrelerce uzunlukta TIR'lar siralanir, hep Romen, Bulgar, Sirp, Cek ve Slovak TIR'larini görürsünüz arada da tek tük Türk plakalilarina rast gelirsiniz, sayilari bana göre cok cok azdir. Halbuki bizim en büyük dis ticaret ortagimiz Almanya, o cok patlayan ihracatimizin karayollarindaki göstergesi yüzlerce Bulgar, Sirp, Romen TIR'inin arasindaki iste o 3, 5 tane TIR'dir.
YanıtlaSilEskiden (yani on yıl öncesine kadar) tam tersiydi.
SilCok dogru sayin hocam...
SilÖnümüz seçim. Görünen iki alternatif var. Mevcut iktidarın ekonomiyi sürüklediği durum ortada. Diğer tarafa bakıyorum Kurban bayramında emekliye tek kalemde 225 milyar TL ödeme, 100 bin öğretmen ataması, ilk arabada (gençlere diyor ama o herkese olur artık) ÖTV alınmaması gibi ekonomiyi daha da çökertecek ayakları yere basmayan vaatler. Üstüne bir de asla tahsil edilemeyeceğini bile bile söylenen 418 milyar dolar meselesi.
YanıtlaSilSizce daha az kötü olan hangisi?
Çok haklısınız. İktidar sadece ekonomiyi değil ülkeyi perişan etti. Buna karşılık muhalefet de asla ayakları yere basmayan hayali vaatler vermeye devam ediyor. Gerçekleri söylersek seçimi kazanamayız diyorlar. İşte bize gereken de o: Seçimi kaybedeceğini bilse de gerçekleri söyleyecek birileri.
SilHocam, her ne kadar muhalefet popülizmin ölçüsünü kaçırmaya başladıysa da vaat ettiklerinin yarısını yapsa kârdır zira iktidar her seçim öncesi uçuk vaatlerde bulunup hiçbirini yapmıyor ve yağmaya kaldığı yerden devam ediyor. Bu seçimi de bir şekilde kazanırlarsa elimizde ne ülke ne seçim ne de konuşabilecek ortam kalacak. Hepimizin özlediği tarzda özü-sözü bir, nitelikli siyasetçileri ancak siyasi ortamın biraz da olsa düzeldiği yakın gelecekte göreceğiz sanırım...
SilEğer 9 başlı, tek hedefi erdoğanı devirmek olan devlet yönetiminden en ufak haberi olmayan bu muhalefet seçimi kazanırsa merak etme en fazla birkaç ay sonra tekrar seçime gireriz ve tekrar Erdoğan kazanır. Önemli olan muhalefetin seçimi kazanması değil önemli olan güçlü bir muhalefete sahip olmamız. Güçlü bir muhalefetle Erdoğan'ı devirmeye gerek kalmdan zaten isteğmizi yaptırabiliriz.
SilHacı, muhalefete muhalefet edip arkadan dolanarak iktidar destekçiliği yapmayı bırakamadın gitti. Senin reisin devlet yönetiminden ne kadar haberi olduğunu 21 yıldır hep beraber yaşayarak görüyoruz. Elinde devlet gücünü kötüye kullanarak iktidarda kalma seçeneğinden başka hiçbir şey kalmayan iktidar partisinin seçimi kaybettiği akşamın sabahında dağılacağından emin olabilirsin, senin için üzgünüm yani...
Silben herkesi her şeyi eleştirebilirim senin aksine. sırf muhalefeti eleştirdim diye beni troll, yandaş ilan etmen ve muhalefete tapma derecesinde bağlı olman gerçekten üzücü bir durum.
SilAdsız 23:21
Silİktidarın eleştirilecek binlerce yönü varken tek kelime etmeyip her yazının altında sadece muhalefeti eleştiriyorsan, 21 yıllık iktidarın doğrudan sorumlu olduğu her olumsuzluktan muhalefet ve liderini sorumlu tutuyorsan buna eleştiri değil yandaşlık denir, bu kadar açık. Beni kendinle karıştırma, hiç kimseye ve hiçbir şeye tapmak gibi bir özelliğim yoktur...
Hocam yazınızda yer alan grafiklerde ilk kırılmanın 2013 diğer kırılmanın da 2016 da olduğu bariz şekilde görülüyor. Bu kırılmalardan sonra kuralların ve kurumların yıpratıldığını açık bir şekilde söyleyebiliriz diye düşünüyorum.
YanıtlaSilEvet çok doğru bir tespit.
SilSayın Eğilmez çok uzun zamandır içimize yerleşmiş "bu dünyada sıkıntı çektiğimizde , öbür dünyada Allah Cennetine alarak, çok rahat ettirecek " zihniyeti bulunuyor. Allah bu dünyada sıkıntı çekenleri , imtihanla test ediyor , aman sıkıntıya dayanın , şükredin , karşı gelmeyin, bu dünya yalandır, esas olan öbür dünyadır zihniyeti kolay kolay değiştirilemiyor. Din tacirleri bu zihniyeti öyle yerleştirmişler ki kendileri hiç zahmetsiz , rahat yaşarlarken , asgari ücretle yaşamaya çalışanların bu gerçeği görmeleri önlemeye çalışılıyor. Tarikatlar, Cemaatler, Dini Vakıflar ın elemanları rahat yaşam sürüyorlar, asgari ücretle sıkıntı içinde yaşayamaya çalışanlar, verdikleri vergilerle bunları beslemeye çabalıyorlar. Bu insanları Balkan Ülkelerinin bizleri refah düzeyi açısından geçmeleri ilgilendirmiyor. Bunlar hep kendileri için öbür dünyayı düşünüyorlar, yani hep kendi menfaatlerini düşünüyorlar. Kendilerinden sonraki nesli, çocuklarını hep fakirliğe mahkum ediyorlar, onlara ihanet ediyorlar kendi menfaatleri için. Balkan Ülkeleri artık kendilerini, çocuklarını, kendilerinden sonraki nesli düşünüyorlar. Tarikatları, Cemaatleri , Dini Vakıfları beslemeyi azalttılar, kontrol altına aldılar. Bence bizim en büyük sorunumuz, Tarikatların, Cemaatlerin, Dini Vakıfların , Vergi gelirlerimizin büyük bölümünü yutmalarıdır.
YanıtlaSilDoğru tespitler. Türkiye'nin en başarılı olduğu dönem de zaten Atatürk dönemidir ve bunların hepsi kapatılmıştır.
SilEvet bence de bağnazlığımızı azaltmamız lazım. Gerçekten böyle bir veri varsa paylaşırsanız sevinirim; vergi gelirlerimizin büyük bölümünün tarikat ve cemaatlere gittiğini gösteren. Din yarın ölecekmiş gibi ahiret için, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmayı öğütler. Buna göre yaşayan yada yaşamayan Müslümanlar var doğru. Selçuk Bayraktar hangi motivasyonla bu kadar başarıya imza attı. Avrasya tüneli hangi motivasyonun eseri sizce...
SilÖnceki dönemlerde yapılıp da bu dönemde satılan KİT'lerden elde edilen 63 milyar doların motivasyonuyla olabilir mi?
SilTutturmuşsun bir bayraktar önemli olanın zihniyet olduğunu nezaman anlayacaksın geçmişte Atatürk hakkında yazdıklarına bir bak zamanında cemaatide kahraman ilan ediyordunuz sonra ne oldu gördük tüneller köprülerde zaten 1 birim parayla yapılabilecekken 15 birim parayla yaptırılıyor konu yolsuzluk oldumu çok yaratıcıyız.
SilSaygıdeğer Hocam. Tamamen katılıyorum. Ancak adil olmak gerektiğini de düşünüyorum. Ülkemizde yaşanan iç kargaşalar, darbe teşebbüsleri, yakın komşularda yaşanan iç kargaşaların ülkemize etkilerinin, ekonomideki hatalı karar ve uygulamarla birlikte çarpan etkisini de hesaba katmak gerwkmiyor mu? Bunlar gerçek ve ekonomiye olan olumsuz etkilerini farketmemek cahillik olur.. canım ülkemizi kıyaslarken tüm etkenleri göz önüne almak gerekmiyor mu? Ne dersiniz?
YanıtlaSilDoğru ama bu yaşananlar bizim yaklaşımlarımızın sonucu olduğu için bunları dışsal faktör olarak değil içsel faktörler olarak hesaba katmamız gerekir ki o zaman durum değişmez.
SilMerhaba Hocam ,
YanıtlaSilYazılarınızı ve kitaplarınızı sürekli takip ediyorum. Önemli , tarafsız , bağımsız , ayakları yere basan , sade ve anlaşılabilir bilgi ve yorumlarınızı için teşekkür ediyorum . Bence ülkemizin en çok ihtiyacı olan doğru ve gerçek bilgiye ulaşmada büyük katkı sağlıyorsunuz kaleminize sağlık.( Makale içerisinde işsizlik grafiğinin altında yer alan metinin son cümlesi içerisinde küçük bir kelime hatası olmuş.Tutam yazılmış ancak tutma olacak sanırım.)
Çok teşekkür ederim.
SilOradaki yazım hatasını düzelttim, sağ olun.
emeğine sağlık umarım değerlendirilir
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sizlerin beğenmiş olması değenlendirildiğini gösterir benim açımdan.
SilÇok güzel bir yazı olmuş hocam. Wallerstein'ın Dünya Sistemleri Teorisi'ne göre 19. Yüzyılının başında Anadolu ve Balkanlar kapitalist dünya ekonomisine çevre bölgeler olarak eklemlendi. O dönemki nispi gelişmişlik düzeyindeki farklılıklar bugün de varlığını sürdürüyor. Çünkü kalkınmada bir patika bağımlılığı söz konusu ve ülkelerin konumlarını değiştirmeleri çok zor. Türkiye'nin nüfusu 1923 yılında Romanya ile hemen hemen aynıydı. Bugün arada 4 kattan fazla fark var. Bu kadar nüfusu barındırabilecek imkan ve kapasitemiz yok. Bence Türkiye'nin örnek alması gereken ülke Romanya ve Bulgaristan'dır. Çünkü potansiyeli bu kadar. Ama biz gelir düzeyi olarak Pakistan ve Afganistan seviyesine düştük. Yukarıda bir yazarın dediği gibi derhal IMF'den yardım istemeliyiz. Ben başka bir çare göremiyorum.
YanıtlaSilSon tablonun tarihsel değişimli versiyonu var mıdır Hocam?
YanıtlaSilMaalesef bende yok ama bu kuruluşların sitelerine gidip eski tarihli veriler çıkarılabilir.
SilYeni hükümet ile iflas bayrağı çekilir mi ?
YanıtlaSilBakalım.
Silİlber ortaylı da bi röportajında söylemişti, bizim anadolu türkleri gençlerini dinlemez diye. adam ne kadar haklı. ilber ortaylıyı bilirsiniz öyle etliye sütlüye dokunmaz ama kafasındakileri de bazen böyle gizli gizli ağzından kaçırır.
YanıtlaSilkırşehirden, istanbul tekniğe okumaya gittim, sevgimiz sonsuzdur ama mühendis babam bir gün bile ziyaretime gelmedi, dört yıl hep dedim gelin istanbulu görün, gezin biraz, yok. iş kurdum, ofisime sadece bir kere geldi. evlendim, çocuğum oldu, evliliğimin sekiz yılı istanbulda geçti toplasanız bir hafta kalmamıştır evimde, hele iki yıl yaşadığım son evi hiç görmedi bile. 6 yıldır da yurtdışındayız, her sene derim bi pasaport alın, tüm masrafını verecem gelin, tık yok. Daha pasaportları bile yok. bunlar üniversite okumuşları, diğerlerini saymıyorum bile. senede bi hafta gidersem tamam o yetermiş onlara. üniversite için evden gideli 20 yılı geçmiş, hala diyorlar ki kırşehire gel, orda otur, orda iş kur.
hocam, aşırı ötesi içine kapanık bir toplumumuz var. aşırı muhafazakar bir toplum, gençlere ve yeniliklere kapalı bir toplum. bilmiyorum, ne nasıl olur.
Eğer cumhurbaşkanlığına aday olan en öndeki iki kişi 70 yaşın üzerindeyse gençler ortaya çıkamaz.
SilHocam çok güzel bir çalışma olmuş emeğinize sağlık. Utanç verici bir tablo ama asıl utanç verici olan ekonomideki çöküntü bir yana hukuk, demokrasi, insan haklarını alanında da dibe vurmuş olmamız. Fakat ne yazık ki gerçeklerle yüzleşememek, gerçeği inkar etmek yahut gerçekler karşısında türlü mazeretler uydurmak gibi bir sorunumuz var. Hayal tacirlerini seviyoruz, hamasete bayılıyoruz.
YanıtlaSilEvet çünkü bu topraklarda yetişen insanlar bilimden çok mucizelere inanırlar.
SilEn cok gelisim Bulgaristanda issizlik enflasyon ve cari denge butce denegesi gibi sorunlari yok.
YanıtlaSiltürkiye ekonomik ve iç siyasette ne zaman sıkışsa ab trenine atlamaya çalışır. ab'de bunu bildiği için ağzımıza bi parmak bal çalıp, bizi almadan yoluna devam eder.
YanıtlaSilab'nin güneydoğusundaki komşusu tek bir devlet, türkiye. türkiye'yi üye olarak alıp suriye, ırak, iran, nahcivan, ermenistan ve gürcistan ile niye komşu olsun?
kısacası ab türkiye'yi hiçbir zaman üye olarak almayacak. türkiye'den alacağını gümrük birliği ile aldı zaten.
oturum açmayı bir türlü beceremedim. site (ab), beni (@kawder, tr) istemiyo galiba. 😊
Diyelim ki AB bizi almaya karar verdi. Biz AB'ye üye olmayı gerçekten istiyor muyuz? Asıl yanıtlamamız gereken soru bu. Kadınların erkeklerle eşit olmasını, demokrasinin doğru kurulmasını, yargının bağımsız olmasını ve gerektiğinde iktidar aleyhine karar vermesini, tam anlamıyla laikliği, düşünce özgürlüğünü, istatistiklerimizi doğru düzenlemeyi, merkez bankasının bağımsızlığını, eğitimde inanç ağırlığından çıkıp bilime dönülmesini istiyor muyuz? Asıl sorun bunlara vereceğimiz yanıtlarda. Bunlara doğru yanıtları verebilirsek AB bizi istemese de biz bir yerlere ulaşabiliriz.
SilDemografik cokuste olan bulgaristan ile kiyaslamak sacma. Guney kore olsa neyse. TL/Usd zayif diye bulgaristan turkiye'den daha iyi oldugu anlamina gelmiyor.
YanıtlaSilBiz demografik yükselişteyiz de ne oluyor?
SilYukarıdaki veriler Bulgaristan'ın Türkiye'den daha iyi durumda olduğunu açıkça ortaya koyarken böyle boş lâflarla insanlar ne hedefliyorlar, anlaşılır gibi değil...
SilGerçekten anlamak mümkün değil. Herhalde Bulgaristan'a geçilmeyi kabul edemiyor.
SilHocam yazınız için teşekkürler durumun kötülüğünü gösteriyor ancak yukarıdaki arkadaşın söylediği de yalan değil. Bu üç ülkenin de nüfusu aşağı yukarı 1990'da zirve yapıyor. Bizim muhtemelen 10 yıl sonra yapacağımız gibi. Daha sonra bu üç ülkenin nüfusu BUL , SRB, ROM sırasıyla yüzde 27 , yüzde 18 ve yüzde 18 azalıyor. Dünyada en çok nüfusu azalan ülkeler bunlar. Ekonomik gelişmişliğin demografik yapıyla çok fazla ilişkili olduğuna inanan biri olarak bu ülkeleri baz almak biraz kekremsi bir analiz sağlıyor. Ancak bu son 20 yılda ülkenin kalkınması için çok daha fazla şey yapılması gerekliliği zaten gün gibi ortada
SilBulgaristanda bir devlet dairesine gidin evrak almak için rüşvet vermeniz gerek, 3 günde çıksın derseniz 200 leva, 1 hafta 100 leva, 1 ayda beklerseniz 45 leva. Rüşvet kemiğe kadar işlemiş. 2 yılda 5 seçim yaşamış. Liyakatlik bizden fazla. Ab yolsuzluklardan dolayı shengene bile almıyor. Yolları desen tarla gibi. Levayı euroya sabitlemişler, sunni bir gelir artışı var. Edirnede görülen bu yapmacık levanın değer kazanmasından kaynaklı. Doğum hızı ekside, gençleri ab de tırcılık yapıyor. 1 şehrimiz bile bulgara takla attırır :)
YanıtlaSilEvet bence de bizden iyisi yok.
SilArkadaş belli ki Bulgaristan'a gıcık :)
SilGıcık değilim oralıyım :) keşke bilgi sahibi olmadan konuşmasan.
SilE kardeş orada o kadar mutsuzsan buraya alalım diyeceğim ama düzeniniz bozulur diye gelmezsiniz. Hem Schengen'e almazlarsa ne olmuş? Biletini alan Avrupa'da
SilSeçim sonrası para politikası ne olur?kim gelirse gelsin, Faizleri ciddi anlamda yukarı basacaklar gibi görünüyor. Bu yolla hem talebi aşağı çekecekler, hem de doları 15-19 arasına çekip, maliyet Enflasyonunu frenleyecekler. Bu sayede Enflasyon,hem talepten hem de maliyetten, çift yönlü olarak düşürülecek ve düşük faize bağlı cari açık kapatılacak.ihracat düşecek ama ithalat daha hızlı düşeceği için cari açık cari fazlaya dönüşecek.
YanıtlaSil