Asgari Ücret Artışının Mikroekonomik ve Makroekonomik Etkilerinin Analizi

Asgari Ücretin Artırılması

Enflasyonun yükseldiği bir ortamda asgari ücretin artırılması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Enflasyon düşürülemediği özellikle gelirini buna göre ayarlama olanağı olmayan ücretli kesimin satın alma gücünde ortaya çıkacak düşüşlerin ücret artırımlarıyla ayarlanması gerekmektedir. Bu, yalnızca ücretlinin desteklenmesi açısından değil aynı zamanda ekonominin canlılığını kaybetmemesi açısından da gereklidir. Çünkü satın alma gücünün sürekli düşmesi insanların taleplerinin düşmesine, bu da büyüme oranının düşmesine ve ardından işsizliğin yükselmesine yol açar.

Ne var ki asgari ücretin yüksek oranda artırılması ekonomi açısından canlılığı korumasına ek olarak oldukça karmaşık sonuçlar yaratacak bir adımdır. İlk olarak asgari ücretin artırılması diğer bütün ücretlerin buna paralel veya yakın oranlarda artırılması gerektirir. Aksi takdirde çalışanların çoğu asgari ücret düzeyinde ücret alır hale gelir. Dolayısıyla ücret artışı asgari ücret alanlarla sınırlı kalmayıp bütün ücretlilere yayılır. Bunun iki sonucu olur: (1) Talep artışı ortaya çıkar ve bu artış enflasyonun daha da artmasına neden olur. (2) Şirketlerin maliyetleri yükselir ve bu yükseliş bunu kaldıramayacak olan şirketlerin işten eleman çıkarmasına yani işsizliğin yükselmesine yol açar.

Enflasyonun yükseldiği ortamlarda asgari ücretin ve diğer ücretlerin artırılması şarttır ama asıl mesele enflasyonu, baz etkisiyle düşmesine aldanmayarak gerçek anlamda düşürecek önlemlerin alınmasındadır.

Asgari Ücret Artışının Mikroekonomik Etkileri

Burada ele alıp analiz edeceğimiz konu asgari ücret artışının mal fiyatları ve piyasalarda yaratacağı etkilerdir. Asgari ücretin yüzde 54 oranında artırılmasının herhangi bir malın üretimi ve tüketimi üzerindeki etkilerini aşağıdaki şekil üzerinden inceleyebiliriz.

A firmasının b malını ürettiğini düşünelim. Bu durumda A firması (zaman birimi başına) q1 kadar mal üretmekte ve bunları p1 fiyatından satmakta olsun. Bu durumda b malının piyasa dengesi arz eğrisi (S1) ile talep eğrisi (D1)’in kesiştikleri 1 numaralı noktada oluşacaktır.

Asgari ücretin yüzde 54 artması sonucu A firmasının, maliyetlerini, denetleyebilmek için bazı çalışanlarını işten çıkardıktan sonra kalanlardan asgari ücretlilerin ücretlerinde yüzde 54, diğerlerinin ücretlerinde yüzde 40 artış yapmak zorunda kaldığını ve ortalama ücret artışının yüzde 47 olduğunu varsayalım. Diyelim ki işten çıkarmalar ve ücret artışları bir miktar birbirini dengeledikten sonra A firmasının maliyetlerinde ücret artışları nedeniyle toplamda yüzde 35 dolayında artış olmuş olsun. Bu durumda çalışan sayısında azalma olacağı için üretim miktarı düşecektir. Arz eğrisinin (S1) sola kayarak S2 konumuna geçmesi arz miktarındaki azalışı gösteriyor. Bu azalışla birlikte A firması maliyetlerine gelen yüzde 35 artışı ürettiği malın fiyatına kısmen ya da tamamen yansıtacaktır. Bu durumda yeni üretim miktarı q2, yeni fiyat da p2 olacaktır. Buna karşılık asgari ücret dolayısıyla ortaya çıkan ücret artışları piyasada talebi artıracak ve talep eğrisi (D1) sağa kayarak (D2) konumuna geçecektir. Yeni denge noktası D2 ile S2’nin kesiştiği 2 numaralı nokta olacak bu noktada miktar ilk haline (q1) dönerken fiyat da p3’e yükselmiş olacaktır.

Bu analizin temel varsayımı ücretler dışında diğer maliyetlerin değişmediği varsayımıdır. Onlar da değişmeye başladığında etkiler daha büyük olacaktır.

Özetle: (1) Asgari ücret artışı, eğer firmaların üzerinde kalırsa, üretim miktarında pek bir değişikliğe neden olmazken fiyatların yükselmesine ve işsizliğin artmasına yol açacaktır. (2) Asgari ücret artışı, eğer devlet tarafından üstlenilirse bile asgari ücret dışındakilerin de benzer ücret artışı talepleri ortaya çıkacak ve sonuçta ister istemez ücretlerden dolayı maliyetlere gelecek artışlar fiyatlara yansıyacaktır. (3) Asgari ücreti kısmen devlet, kısmen firmalar üstlenirse bu durumda bir miktar maliyet artışı bir miktar da kamu harcaması artışı olacağı için fiyatlar yine artacaktır.

Asgari Ücret Artışının Makroekonomik Etkileri

Makroekonomide, ekonominin genel dengesini farklı yaklaşımlarla açıklamak mümkündür. Bunlardan en çok bilinen ve yaygın kullanılanı Keynesyen Çapraz denilen, toplam arz (AS) ile toplam talebin (AD) kesişme noktasına göre konuyu açıklayan analizdir. Burada konuyu bu analize göre ele alıp açıklayacağız.

Aşağıdaki şekilde dikey eksende ekonomideki harcamalar, yatay eksende ise toplumun geliri (GSYH) yer alıyor. Bilindiği gibi GSYH’nin üç farklı yöntemle ölçülmesi mümkündür. Bunlar arasında en çok kullanılanları harcamalar yöntemi ve üretim yöntemidir. Bunlara göre ölçülen GSYH birbirine eşit çıkar. Çünkü tanım gereği bir ekonomide harcamalar toplamı gelirlere eşittir. Bu durumda aşağıdaki şekilde 0 noktasından her iki eksene de eşit uzaklıkta yani 45 derecelik bir çizgi çizersek bu çizgi bize toplam arz (AS) eğrisini verir. Her iki eksene de eşit uzaklıkta olduğu için bu çizgi üzerindeki her noktada gelirler ile harcamalar birbirine eşittir. AD1 doğrusu bize harcamaların toplamını (özel tüketim ve yatırım harcamaları, kamu kesimi tüketim ve yatırım harcamaları ve ihracat – ithalat farkı) gösterir. AD1 doğrusunun AS doğrusunu kestiği 1 noktasında ekonomi, toplam E1 miktarında harcama yaparak Y1 miktarında GSYH yaratmaktadır. 1 noktasında 0E1 harcama miktarı, 0Y1 gelir miktarına eşittir.

Ekonomi, 1 noktasında dengede iken asgari ücreti artırdığımızı düşünelim. Söz konusu ücret artışı, bu ücreti elde edenlerin harcamalarının da artmasına, onların harcamasını gelir olarak elde edenlerin harcamasının artmasına yol açacağı ve çarpan etkisi yaratacağı için harcamaların E1’den E2’ye yükselmesinin sonucunda ekonomi yeni denge noktası olan 2’ye geçecek ve bu noktada gelir de Y1’den Y2’ye yükselmiş olacaktır. Özetle harcamaların artması GSYH’yi artıracak ve ekonomi büyümüş olacaktır. İşin bu yönü olumlu katkıdır. Ne yazık ki konu bununla bitmiyor. İşin bir de olumsuz yanı var. Asgari ücret artışı ve ona bağlı olarak ücretlerde ortaya çıkacak genel artış ister istemez toplam talepte artış yaratacak bu da fiyatların artışa geçmesi yani enflasyonun ortaya çıkması anlamına gelecektir.

Özetle: (1) Kısa dönemde; özel kesimde maliyetler artacak, işten çıkarmalar ve dolayısıyla işsizlik oranında artış yaşanacak, maliyet artışları fiyatlara yansıtılacak ve enflasyonda yükseliş olacaktır. Ayrıca maliyet artışları nedeniyle ihracatta düşüş ortaya çıkabilecektir. Görüleceği gibi kısa dönemli etkiler olumsuz etkilerdir. (2) Orta – uzun dönemde; asgari ücret ve paralel olarak diğer ücretlerdeki artış, tüketim eğilimi yüksek olan ücretli kesimin daha çok harcama yapmasına bu da talebin artmasına yol açacaktır. Bunun sonucunda, şekilde gösterildiği gibi, gelirler de artacak ve GSYH büyümesi yukarı gidecektir. Ekonominin canlanması, talebin ve büyümenin artması, özel kesimin cirolarında artışlar yaratarak, başlangıçtaki kayıplarını telafi edecek gelişmelere yol açabilecektir. Harcamalardaki artış, dolaylı vergilerin, gelirlerdeki artış da dolaysız vergilerin tahsilâtını artıracağı için devletin vergi gelirlerinde artış ortaya çıkacaktır. Görüleceği gibi orta – uzun dönemli etkiler olumlu etkilerdir. 


Yorumlar

  1. İyi yaprak sarması saran kadın mı makbûldür?

    İyi yüksek lisans tezi yazan kadın mı makbûldür?

    Hangisi Mahfi bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz erkekler,

      Kadınların neleri yapıp neleri yapmayacağına karar vermeyi artık bıraksak,

      Daha makbûl olmaz mı sizce, sayın Adsız (18:44) bey?

      Sil
    2. Güzel olan makbuldür :)

      Sil
    3. Adsız 20:28 karar veren yok, bizim tercihimiz var. İstediğimizi tercih ederiz. Ona karar veremezsiniz.

      Sil
  2. Mahfi bey,

    Size, LMKP'den (Liberal Muhafazakâr Komünist Parti'den) üyelik teklifi gelmiş.

    Karar vermek için değerlendireceğinizi söylemişsiniz.

    Doğru mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam adı öyle değil. Şöyle: Liberal Muhafazakar, Dinci, Laik, Sosyal Demokrat Komünist Partisi.

      Sil
    2. Allahçı
      Komünist
      Parti
      benzeri ortaya karışık, bir gün öyle, bir gün böyle diyen, kendiyle birlikte ümmeti de fırıldak gibi döndüren, yanar döner bir parti olsa gerek.

      Sil
  3. Hocam, kapanan şirket oranı geçen yıla göre %49,8 artmış. Bu asgari ücret artışından sonra oranların daha da yükseleceği, kapanmayanların da işçi çıkarmaya yöneleceği ortada. KOBİ'lerin çoğu bu yeni asgari ücreti zor tolere eder. Elbette bu durum asgari ücretin yüksekliğinden çok halkın alım gücünün bir yılda yerlerde sürünür hale getirilmesinden kaynaklanıyor. Pek çok işletme gerçek enflasyonu fiyatlara yansıtamıyor, bu durumda maliyetlerdeki en küçük artış bile gelir-gider dengesini zorlar hale geliyor. Öte yandan artık neredeyse genel ücret haline gelmiş asgari ücretle geçinmek de mümkün değil. Kısacası ekonomik dengeleri o kadar altüst ettiler ki asgari ücret bir yılda %100 arttı ama ne alan ne ödeyen memnun. Yüzlerindeki ifadeye bakıldığında anladığım kadarı ile bu ücretten sadece belirleyip açıklayanlar memnun ama onların memnuniyetinin de uzun süreceğini sanmam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ücret artırımıyla enflasyonu yakalamak mümkün olmaz.

      Sil
    2. https://www.tobb.org.tr/Sayfalar/Detay.php?rid=12532&lst=Haberler

      Sil
  4. Mahfi Hocam, konuyu çok güzel anlatmışsınız elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam merhaba asgari ücretin artması sonucu ihracat ın azalması tam olarak nasıl oluyor? Teşekkürler

      Sil
    2. Asgari ücret artışı ister istemez firmalar için maliyet artışı ve sonunda da üretilen mallarda fiyat artışı demek. İhracatın yöneldiği ekonomilerde de sıkıntılar olduğu için fiyatı artan malları daha aqz alacaklar. Öyle olunca da bizim ihracatımız düşecek.

      Sil
    3. Tabi burada, Türk Lirasının değerinin Dolar ve Euro karşısında sabit kaldığı, düşmediği varsayılmış olsa gerek. Şu anda uygulanan ve Türk Lirası’nın değerini zorlayarak sabit tutmaya çalışan politikaların uzun soluklu olamayacağı ortadayken ihracatta gerilemenin söz konusu olmaması mümkün değil mi?

      Sil
    4. Sayın hocam,öncelikle bilgi ve deneyiminizle bizleri aydınlatan yazılarınız ve mülakatlarınız için teşekkür ederiz..AKP nin ilk 5 yılında doğru politikalar uygulasada toplam 20 yıllık iktidar dönemi sonunda ülkeyi getirdiği açmaz ortada.Ancak iktidar medyadaki gücünü kullanarak çok ciddi algı yönetiyor.Simdiye kadar bellirli aralarla AKP öncesi ve sonrasını değerlendiren yazılar yazdınız .Önümüzde çok kritik bir seçim var.Bu 20 yıllık dönemi öncesi sonrasıyla ve özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerle ,dış borç,iç borç,büyüme,kişi başı milli gelir,cari açık gibi konularda mukayeseli bir çalışma düşünürmüsünüz?.Şimdiden teşekkürler

      Sil
  5. Yazınız için teşekkürler hocam, yine hap bilgi niteliğinde. Bence uzun vadede ortaya çıkan etkiyi göz önünde bulundurmak, canlı bir ekonomiyi hedeflemek daha iyi olacaktır. Ancak bence uzun vadedeki hedefler arasında ücretlerin arttırılmasının yanısıra ekonomideki diğer parçalarında, eğitimde ve hukukta başta olmak üzere birçok alanda da belirlenmeli ve ülke kaynakları bu uğurda sarf edilmelidir.

    YanıtlaSil
  6. Hocam, eğitim reformları olmadan ülkemizin uzun vadede iyileşmesi bence çok zor ama kısa orta vadede sizin gibi hocalarımızın görüşleri çok önemli elinize sağlık güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  7. Mahdut Mesuliyetli'nin dikkatine:

    İslam'ı sürekli hakir göterici yazılar yazıyorsunuz.

    İslam'a inanan insanları rencide ettiğinizin farkında mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız 20:30'un dikkatine:

      Bu gereksiz, niteliksiz ve provokatif yorumlarınızla yorum kirliliği yaratıp bu blog'u izleyenleri rahatsız ettiğinizin farkında mısınız?

      Sil
    2. Mahdut bey ideolojilerin esiri olmuş kendi haline bırakmakta fayda var. Dediğiniz gibi lafı evirip çevirip sonunda İslamiyete getirir.

      Sil
    3. Mahdut’a sorsan Tayyip düşünce özgürlüğünü bu ülkede bitirdi der ama kendisi müslümanların düşüncesine yaşantısına tahammül edemez. Ülkede bu profilden %20 civarında var.

      Sil
    4. Sayın adsız 20.30, 07.02,11.23 ben bir müslüman olarak müslüman toplumlardaki yanlış uygulamaların eleştirilmesinden, saygı çerçevesinde tartışmaktan ve yeri geldiğinde düzeltmekten memnuniyet duyuyorum. Bence biraz hoşgörülü ve eleştiriye açık olmalıyız birbirimize karşı. Siz neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz?

      Sil
    5. Sayın Abc,

      Müslüman, hatta sofu sayılabilecek ölçüde müslüman bir aile ve çevrede yetişmiş bir kişi olarak hayatım boyunca beni en çok rahatsız eden şey müslümanların hoşgörüsüzlüğü, eleştiriye kapalı kafa yapıları, en ufak eleştiriyi inançlarına hakaret sayan bağnazlıkları oldu. Muhtemelen bunlara duyduğum tepki nedeni ile başta islâm olmak üzere orta doğu kökenli, semavi denen dinleri 20 küsur yıl en ince detayına kadar araştırdım ve kendimce kimi sonuçlara vardım. Bu arkadaş(lar)a naçizane tavsiyem, Mahfi hoca'nın blogunda yeri geldiğinde islâmla ilgili bir şeyler yazarsam bunu dinlerine hakaret olarak algılamak yerine ciddiye almaları ve üzerinde düşünmeleridir zira büyük olasılıkla yazdıklarım başka yerde bulmaları oldukça zor, tarafsız uzman görüşü sayılabilecek görüşler olacaktır...

      Sil
    6. Kardeş siz nerenin müslümanısınız ki her söylenenden rencide oluyorsunuz? Ben de müslümanım, kimin adına konuşuyorsunuz? Hangi müslümanlardan "onların adına cikir beyan etmek için" yetki aldınız? Müslümanların adının geçtiği bunca olumsuzluk yaşanıyorken rencide olacak başka bir şey bulamadınız mı?

      Sil
    7. Adsız 20:30
      Mahdut Mesuliyetli İslamı hakir gören yazılar yazıyor diyorsunuz. İslamın hakir görülmemesini gerektiren bir şey var da Mahdut olmayan bir şeyi mi görüyor? Anlatır mısınız?

      Mahdut bey ve benzeri insanların İslama yaptıkları eleştirilere prokavatif yaklaşmak yerine fırsat olarak bakmanız gerekir. İslam’ın varsa eğer, dünyaya yaptığı katkıları, varsa insanlığa verdiği iyi hizmetleri, anlatma fırsatı olarak görmelisiniz.

      İslama güvenen bir Müslüman İslam hakkında olumsuz konuşanları, inanmayanları gördüğünde bunu İslam’ı anlatma fırsatı olarak görür. İslam’ı anlatma fırsatı verdiği için onlara teşekkür eder.

      İslam coğrafyasında olanı yani gerçeği anlatanı duyduğunuzda yapmanız gereken “vay İslam’ı hakir görüyorsunuz” şeklinde algı yaratarak ağlamak sızlanmak değil ki, yapmanız gereken İslam ve Müslümanlar için söyledikleri yanlışsa doğrusunu anlatmaktır, eğer yapabileniniz İslam’ı savunmaktır. Elinizden tutan mı var?

      İnsanların İslam’ı eleştirisini İslam’ın varsa eğer, dünyaya yaptığı katkıları, varsa insanlığa verdiği iyi hizmetleri, anlatarak fırsata çevirmelisiniz. Müslümanların yaptığı bir icadı, icat edenin ve ürünün adını söyleyerek insanlara “Vay İslam insanlığa katkı vermiş” dedirtebilirsiniz. Müslümanların buldukları ilaç aşı ve tıbbi cihazları söyleyerek insanları aydınlatabilirsiniz.

      İslamda iyi güzel insanlığa yararlı bir şey var mı?

      İslam, yeryüzünde kendinden önce olmayan, yeni bir şey getirdi mi ?

      İslam olmasaydı insanlık hangi güzel ve yararlı şeyin eksikliğini çekerdi!?
      1400 yıldır İslam’ın Müslümanlara ve insanlığa ne yararı oldu?

      İnsanların İslam’a borçlu olduğu iyi güzel ve yararlı ne var?


      Bunları cevaplama fırsatı veriyorum, buyrun...

      Sil
  8. Saçınız niye yok biliyor musunuz?

    Çünkü çok düşünüyorsunuz. Beyninizi yorduğunuz için saçınız çıkmıyor.

    Artık düşünmeyeceksiniz, tamam mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam, sizin gibi düşünmemeye çalışırım.

      Sil
    2. Hocam lafı çok iyi koyuyorsunuz her seferinde

      Sil
    3. Biz mahfi hocayı saçsız seviyoruz. Saç bir kriter mi? Ne saçsızlar var yıldız olan... Aynı mahfi hoca gibi. Ayrıca mahfi hoca lafı sağlam koymuş. İyi de koymuş. Aferin Mahfi hocama.

      Sil
    4. hocam her alanda mükemmelsiniz

      Sil
  9. Teşekkürler sayın hocam.

    YanıtlaSil
  10. Hocam selamlar, bir şirketin türkiye gibi yüksek enflasyonu olan ülkede reel olarak büyüdüğünü nasıl anlarız. artan enflasyon büyüyemeyen şirketleri bile gizledi. bununla ilgili yorumunuzu merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelir ve giderlerini enflasyondan arındırarak bakar da kârını öyle hesaplarsak bunu görebiliriz.

      Sil
    2. Enflasyondan nasıl arındırırız? Kuru dolara mı sabitlemek lazım hocam?

      Sil
    3. Adetsel satışa bakabilirsin sanırım

      Sil
  11. Bir iktisat öğrencisi olarak ufkumu açıyorsunuz hocam. Soluksuz okudum.

    YanıtlaSil
  12. Askari ücreti İlk kez yüzde yüz artırıldıginda bu söyledikleriniz geçerli oldumu?

    YanıtlaSil
  13. 1- seçimden önce faiz arttırılsa 1 ay önce kötü etkileri görülmese yada seçimden sonra faiz arttırılsa doların artması engellenir mi?
    2- üfe tüfeye tam geçmezse bu enflasyonu arttırmaz mı mesela enflasyon hedeflemesindeki gibi tüketiicerin geliri artıyor sonuçta ve onlar daha çok mal talep ediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Engellenir hatta düşüş sağlanır.
      2. ÜFE tam olarak TÜFE'ye yansımazsa bu enflasyonun daha çok üretici üzerinde kaldığını veya TÜFE'nin doğru hesaplanmadığını (ya da ikisi birden) gösterir.

      Sil
  14. Elinize sağlık hocam, konuyu mikro ve makro açıdan beraberce ele almanız çok hoşuma gitti.

    YanıtlaSil
  15. Sayin Hocam ben egitimli biri sayilmam ama okumayi severim ve sizi her firsatta okumaktan keyif alan biriyim. ADSIZ adli kullanicinin yorumlari icin ben ozur diliyorum bir okur olarak lutfen boyle e... sizi uzmesin.Saygilarimla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, aldırmayın, bazı insanlar seviye düşürmeyi seviyorlar. Ben aldırmıyorum.

      Sil
  16. Mafi hocam kıbrıstan slmlar, olaylara bilimsel olarak yaklaşmayı ve verileri kullanarak yorum yapmayı birtürlü beceremedik sanırım dengesiz eğitimden. Böyle toplumların işi zordur. Hatta öyledir ki körler çarşısında ayna satmaya benzer. Kaleminize sağlık. Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında beceremediğimiz en önemli şey değer yargılarımızdan, ön kabullerden, bize empoze edilenlerden kurtulup konulara objektif bakamamak.

      Sil
  17. 'Asgari ücretin yüzde 54 artması sonucu A firmasının, maliyetlerini, denetleyebilmek için bazı çalışanlarını işten çıkardıktan sonra kalanlardan asgari ücretlilerin ücretlerinde yüzde 54, diğerlerinin ücretlerinde yüzde 40 artış yapmak zorunda kaldığını ve ortalama ücret artışının yüzde 47 olduğunu varsayalım'
    Mahfi bey burada bir yanlışlık yok mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir firmada asgari ücretle çalışanların yanı sıra daha yüksek ücretle çalışanlar da vardır. Asgari ücretle çalışanların dışında çalışanlara daha düşük zam yapılsa ortalama ücret artışı kabaca yüzde 47 olabilir. Burada bir yanlışlık yok. Ortalama alıyoruz.

      Sil
  18. Çok güzel açıklamışsınız Hocam, elinize sağlık… Bu arada Başarısızlığa Övgü’yü de bitirdim, aklınıza, emeğinize sağlık… ODTÜ Uluslararası İlişkiler’de okuyan kızıma iletmeden önce sizden imza almak isterim. Yakın tarihlerde imza gününüz olacak mı? Selam, saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun. Şimdilik bir imza günü yok. Ama ileride yaparız ve ben twitterdan duyururum. İlginize teşekkür eder, kızınıza başarılar dilerim.

      Sil
  19. Sayin hocam, grafikleri görünce aklima ekonomi hocam Selim Ilkin ( nur icinde yatsin) geldi, bize "Harcayin ki ekonomi büyüsün, ama bir kötü etkisi var, anne ve babaniz sizi esek sudan gelinceye kadar döver" derdi.Cok aydinlatici bir yazi olmus, tesekkürler.

    YanıtlaSil
  20. Hocam, (içtenlikle ve samimiyetimle ifade ediyorum) sağ olun, varolun.

    YanıtlaSil
  21. Muhterem Hocam,
    Anlatim (yazili & sozlu) stiliniz amiyane tabirle "Efsane" .
    Saglikli & keyifli gunler diliyorum

    YanıtlaSil
  22. Asgari ucret artisinin dovize etkisi nasil olacaktir? Malum ihracat maliyetleride artacak.

    YanıtlaSil
  23. Hersaplamaları kardan taviz vermeden yapmışsınız. Sanırım kardan biraz taviz verilmesi gerekn bir döneme girdik. İşçilik hammadde ve kar bileşeninde karlar bu dönemde düşük tutulmalıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet haklısınız. Ne var ki kârların çoğu da gerçek enflasyon karşısında kâr olmaktan çıkıyor.

      Sil
    2. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verileri şirketlerin üretim değerlerine kıyasla çalışan maliyetlerinin gerileme eğilimi içinde olduğunu gösteriyor. 2016'da yüzde 15'i bulan çalışan maliyetlerinin payı yüzde 10'lara geriledi. Bu konudaki yorumunuzu alabilir miyiz?

      Sil
  24. Hocam aydınlatıcı yazı için teşekkürler. Mustafa Cengiz

    YanıtlaSil
  25. Hocam saygılar, benim anlamadığım asgari ücret artınca işsizlik neden artıyor? Sonuçta firmalar maliyetini mal fiyatına yediriyor. Her ne kadar asgari ücret artışı işverene ek bir yük getiriyormuş gibi görünse de, aslında bu yükün maliyetini fiyatlara yedirerek gelirini artırmış da olmuyır mu? Dolayısıyla neden personel çıkarsın ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırsal Tarımda aşağı yukarı benzer bir şey oluyor. Kırsal Kesim Çiftçisi asgari ücretle işçi çalıştırmak fazla masraflı geldiğinden kendisi işlerin yoğun olduğu zamanlar hasat ve toplu hayvan doğumlar gibi 3 vardiyaya kadar çalışıyor (gerçekte ise her zaman 3 vardiya çalışacaklarmış gibi hazır) . Mevcut zamla birlikte mevcut sistemde devam edecek gibi çünkü Kırsal Kesim Çiftçisinin gelirinin artması nerdeyse imkansız. Doğal afet veya arz sorununda bir sıkıntı olup da herhangi bir gıdanın fiyatı artsa hemen sıfır gümrükle ithalat yapılıyor dolayısıyla çiftçinin vole atabileceği top bile havada indiriliyor destekler ise maalesef hiç yeterli olmuyor. Kırsal kesim çiftçisinin refah düzeyi artmayınca çalıştırdığı çobanından, tarım işçisine hizmet aldığı ziraat mühendisinden veterinerine tüm sektör etkileniyor.

      Sil
  26. Asgari ücret artışını neden gösterilip, işçinin işten çıkarılması , yoğun emeğe dayalı işlerde , üretimde düşüşe neden olacağından, yönetimce alınan tetbirlere ilaveler yapılmalıdır. 5 ve üzerinde işçi çalıştıran imalathane işletenlerin ödeyeceği sosyal güvenlik primlerini işçi hissini devletin karşılaması gibi, asgari ücreti vergi dışı kalması yeterli değildir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız ama bu dediğiniz genellikle yapılmıyor. İşten çıkarma daha kolay yol olarak görülüyor.

      Sil
  27. Hocam merhaba,

    Düşük geliri yükseltebilecek becerimiz yok; o zaman herkese yayalım düşüncesi hakim.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  28. Hocam merhaba enflasyonist ortamda borçalanarak araba almak mantıklı mı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer faizler enflasyondan düşükse sadece araba değil borçlanarak her şeyi almak mantıklıdır.

      Sil
  29. Hocam merhaba enflasyonist ortamda maksimum kredi çekip araç veya ev almak mantıklı mı

    YanıtlaSil
  30. Güzel yazınız için teşekkürler hocam alım gücünün sabit kalacağını farzedersek fiyatlara etkisinin % kac olması beklenir sizce ? aynı artış yüzdesini uygulayabilir miyiz uygularsak baz etkisi bile göremeyebilir miyiz? Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuyu yanıtlamadan önce bazı araştırmalar yapmak gerekir. Bazı hallerde aynı oranda veya daha altında bazı durumlarda daha yüksek oranlı yansıyabilir. Dediğim gibi üretimin yapısını, talebin durumunu ayrıntısıyla inceleyip değerlendirmeden bu konuda ortalama bir tahmin yapmak mümkün değildir.

      Sil
  31. Hocam orta-uzun vade makro bölümünün sonunda neden kötü bir görüntü çizerek enflasyondan dem vurduğunuzu anlamadım. Sonuçta 2. grafiğe göre alım gücü artmış oluyor, alım gücünün arttığı koşullarda enflasyonun ne önemi var?
    Bir de bu düzeyde temel bir matematiği popüler iktisatçı proflar neden yapamıyor sizce? Neden kısa vade mikro görüntüde tıkanıp kalıyorlar? Şaşkınlıkla izliyorum her seferinde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok basit. İktisatçılar sizden farklı olarak konuya tek boyutlu değil çok boyutlu bakabiliyorlar. Gelir dağılımının zenginler lehine değiştiği bir ortamda kimin alım gücünün arttığını onlar yazmasalar da görüyorlar. Şaşkınlıkla izleyeceğinize analizin bütününü anlamaya çalışsanız o zaman bu anlatılanlara niçin şaştığınıza şaşacaksınız.

      Sil
  32. Hocam merhaba, üniversiteyi halka ulaştırıyorsunuz. Muhteşemsiniz, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  33. Hocam merhaba. Asgari ücret artışı dövizi düşürebilir demişsiniz. Neden?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dövizi değil ihracatı düşürücü etki yapabileceğini kasdetmiştim.

      Sil
    2. Evet çünkü ihracat üretimimiz ucuz işçiliğe bağlı çünkü nüfus artışımız kültürlü toplum artışımızdan fazla bu şekilde gelişmiş ülke olamayız

      Sil
  34. Selam hocam önümüzdeki aylarda aylık yüzde kaç enflasyon bekliyorsunuz? 2022'nin ilk aylarında Yuzde 10 u gormemiz mumkun mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mümkün değil. Seçim öncesinde % 40'lar görülebilir. Baz etkisiyle.

      Sil
    2. Aylık hocam. 2023* ilk aylarında 10 ar 10 ar enflasyon gelebilir mi acaba

      Sil
    3. Sanmam. En azından TÜİK buna izin vermez :)

      Sil
    4. Seçim sonrası Tüik' e gerek var mı hocam?
      Maliyet düşürme tedbirleri alınıp kapatılabilir mi?
      Yani, şey, yandaş vatandaş bakılcak çiftlik olarak kullanılması düşünülüyorsa tabi ki kalacaktır da,
      kapatılması düşüncem istatistik fonksiyonel açısından.

      Sil
  35. Hocam saygılar ve teşekkürler öncelikle. Neden asgari ücrette artış yapıldıktan hemen sonra ürün ve hizmetlere fiyat artışları geliyor. Özel sektörde çalışanlara ücretleri bir aylık emekleri sonrası veriliyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü maliyetler artıyor. Ücretler, maliyetlerin önemli bir parçası.

      Sil
    2. Ama bir iki gün sonra artış oluyor, bir ayı bulmuyor. İktisadi bir açıklaması var mı diye merak ettim.

      Sil
    3. Çünkü o ürünü satacak aldığı para ile yenisini üretecek.. yenisini üretmeye yeter para bulamaz ise nasıl üretecek? Diyelim 100 liraya satıyordu ve 80 liraya malediyordu. yeni ücretlerle bakıyor ki önümüzdeki ay 105 lira maliyet geliyor. O parayı toplayabilmek için sermaye oluşturması lazım çevirecek, bu nedenle 125 liraya çıkarıyor fiyatı ki kar aynı kalabilsin. Şimdiden çıkarması gerek çünkü aldığı parayı verecek işçiye ve tedarikçiye.

      Sil
  36. Hocam merhabalar saygılar asgari ücretin etkilerini incelerken mevcut büyüme ile oranlı bakmak daha iyi olmaz mı? Geçmiş dönemde yüksek büyümenin olması asgari ücretin maliyet ve işçi çıkarmaları veya arz üzerinde önemli bir etkisi olmaz mı? Direkt Türkiye üzerinden incelediğiniz için mi büyümeyi göz ardı ettiniz?

    YanıtlaSil
  37. Hocam şimdiki yazınız ile ilgisiz bir soru sormak istiyorum izninizle. Ben ekonomi ile ilgili bilgi sahibi olmak istiyorum ve bu konuda çok düşük seviyedeyim. Kolay Ekonomi adlı kitabınızı okudum. Şimdi ne okumalıyım. Yardımcı olursanız çok memnun olurum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim Makroekonomi, Mikroekonomi ve Ekonomide Analiz kitaplarımı okumanızı öneririm.

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim hocam

      Sil
  38. merhabalar peki o zaman bu stagflasyon denilen sürece gırilmiyor doğru mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyümenin hangi düzeyde olacağına bağlı. Mevcut görünüm Türkiye'nin yüksek enflasyonlu büyüme ile devam edeceği şeklinde.

      Sil
  39. Hocam güzel yazı için elinize ve emeğinize sağlık…
    Yazının sonunda bahsettiğiniz kısa,orta ve uzun dönemlerden anlamamız gereken zamanı biraz somutlaştırabilirmisiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Finans bilimi ile ekonomi biliminin dönem ayrımları farklıdır. Burada kastettiğimiz dönemler ekonomi biliminin dönemleridir. Ekonomi bilimi için kısa dönem bir yıla kadar olan süredir. Orta dönem 5 yıla kadar olan süre, uzun dönem ise 5 yıldan uzun süredir.

      Sil
  40. Hocam teşekkürler ellerinize sağlık.Sayg.

    YanıtlaSil
  41. Bence çok yetersiz bir analiz, bu analizdeki maliyet, üretim, talep ve enflasyon faktörlerini daha büyük oranda etkileyen başka faktörler var. Kur, enerji fiyatları, geçmiş enflasyon ortamında sabit kalmış ücretler, sermaye hareketleri, çok uzun süredir borçlanarak veya başka bir şekilde başkasının parasıyla mamül veya yarı mamül, enerji satın alıp tüketimi hormonlanmış ekonomik sistemin sürdürülemezliği ve sürekli kredi yoluyla para arzı yapılarak fiyat algısının bozulduğu ortamda asgari ücret analizi suya yazı yazmak gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah bu dediklerinizi siz yapar paylaşırsınız da biz de öğreniriz.

      Sil
  42. Hocam elinize sağlık. Umarım sorum saçma olmaz ancak şunu merak ediyorum; para arzındaki artış oranı, ücretlerdeki artış oranının üzerindeyse, burada açıklamış olduğunuz süreç aynen geçerli midir, yoksa aradaki farkı (para arzı artışı-ücret artışı) ayrıca mı ele almak gerekir? Yani, paranın değer kaybı, talep ve maliyetten kaynaklanan enflasyonun üzerinde bir seviyede gerçekleşebilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Para arzındaki artış oranını ücretteki artış oranıyla kıyaslamak yerine ekonominin büyüme oranıyla kıyaslamak daha doğrudur. Eğer para arzı artışı büyüme oranının üzerindeyse bunun enflasyonist etki yaratması söz konusu olabiliyor.

      Sil
    2. Yanıtınız için teşekkürler hocam. Anlıyorum ki durum düşündüğümden bile daha kötüymüş o hâlde, para arzının ölçüsüz artışı bakımından. Keyifli bir haftasonu dilerim.

      Sil
  43. Emeğinize sağlık hocam,
    Karar vericiler koltuk uğruna yanlış teshis içindeler,
    Üretimi canlandırıp fiyatları düşürmek yerine piyasaya para pompalıyorlar,
    Kısır döngü devam edecek maalesef.,
    Tavşan kaç tazı tut.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında üretimi canlandırmak için enflasyona bile razı oluyorlar ama enflasyon artışı risk artışı yarattığı için üretime olumlu etki yapamıyor.

      Sil
  44. Hocam cok net aciklamissiniz, tesekkurler. Burada yazanlar ileriye donuk ekonomik beklentiler. Benim anlayamadigim, 1 yil once asgari ucret ile bu gun zamli halde ayni urunleri alamayanlara gercek enflasyonun altinda yapilan ucret artisi da ayni etkiyi yaratir mi? Para politikasi vb konular haricinde, negatif etkilerin gorulmemesi icin net olarak asgari ucrete yapilmasi gereken zam teoride ne olmalidir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asgari ücrete ne kadar zam yaparsanız yapın enflasyonu önleyemediğiniz taktirde bir süre sonra zammın anlamı kalmıyor.

      Sil
  45. Yapılan asgari ücret artışının piyasada dengelenmesi bence 4-5 ayı buluyor, işte tam bu sırada birdaha zam yapılınca gene kısa vadeli zarar kısmına dönüyoruz. Bence uzun vadeli şok etkisiyle bir kere yapılacak bu sırada enflasyonu durduracak politikalar uygulanacak ve yapılan iyileştirme kalıcı olacak. Bu şekilde yap boz yap boz...

    YanıtlaSil
  46. Mahfi bey elinize sağlık teşekkürler ancak uzun vadedeki sonuçlarına katılamıyorum. Uzun vadede enflasyonun devam ettiği varsayımıyla yapılan ücret artışlarının tüketimi destekleyeceği değerlendirmeniz bana göre hatalı. Teşekkürler…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görüşünüze saygı duyarım ama nedenini de açıklamanız gerekir.

      Sil
  47. SAYIN HOCAM FED FAİZ ARTIRMAYI BIRAKIRSA BİZİM ÜLKEMİZE ETKİSİ NE OLUR.ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER HOCAM.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olumlu olur çünkü o zaman buralara yatırımlar gelmeye başlar.

      Sil
  48. Böyle palyatif önlemler yerine seneye mesela %20 zam sınırı getirseler insanlar üretmeyi mi keser yoksa cidden beklentileri zorlada olsa kırarak enflasyonun belini bükmüş olurlar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tür zoraki sınırlar bir süre sonra karaborsaya yol açıyor.

      Sil
  49. Hocam mevcut asgari ücret artışının beklenen tutar altında olduğu, bunun yarattığı rahatlığı birkaç ay içinde zamlar karşısında eriyeceği ortadadır.
    Soru 1 : Hal böyle iken nasıl oluyor da, işten çıkarma yoluna gidilebiliyor?
    Soru 2 : 2023 yılı için firmaların artan maliyetler karşısında işten çıkarmalara yönelmesi halinde "işten çıkarma yasağı" gelebilir mi?
    Soru 3 : Seçim ekonomisi nedeniyle siz bir ara zam bekliyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Birkaç kişi çalıştıran düşük karla çalışan işletmeler bu artışı fiyatlarına yansıtamayabilir. O zaman işten çıkarmalar başlayabilir.
      2. Gelebilir. Seçim söz konusu olduğu için iktidar toplu işten çıkarmalara izin vermeyecektir.
      3. Olabilir. Bu seçim her türlü popülizme açık bir ortamda olacak.

      Sil
  50. Devletin ürün/hizmet satış fiyatının belirlenmesinde etkin olması elini çekmemesi gerekir; 12 Eylül 1980 öncesi ürün satış fiyatı alış fiyatının max.%10 nisbetinde arttırılabiliyor idi, ama serbest piyasa ekonomisine geçince güya rekabet olsun halk kazansın denildi ama hiç öyle olmadı, üretici kazancını çok arttırmak için ya fiyatları yükseltti, ya ürünün gramajını düşürdü yada kaliteyi düşürdü. Birim maliyet üzerinden gidersek a1 malı 100 tl.ye fatura edilmiş ise max. 110 tl.ye satılabilir alt rakam satıcının rekabet edeceği kendisinin belirleyeceği bir fiyat olacaktır. Diğer taraftan aynı ürün grubundaki farklı firmanın ürettiği a1 malının da birim maliyeti ne ise o nispette fatura ettiği rakam üzerinden satış fiyatı oluşacak ve dolayısı ile A firması ile B firması birbirine bakıp fiyat arttıramayacak, sonuç olarak biz tüketiciler bilmediğimiz karşımıza çıkan yüksek/fahiş rakamlarla karşılaşmayacağız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1980 krizi bu dediğiniz nedenlerle çıktı. Devlet doğru ekonomi politikası uygulayıp gerisini piyasaya bırakırsa enflasyon da başka göstergeler de yerli yerine oturur.

      Sil
    2. 1980 de tüm dünyada yaşanan krizlerin temelinde aşırı borç birikimi, kronik bütçe açığı, cari işlemler açığı, kur rejimi, ekonomik belirsizlik, banka bilânçolarındaki bozulma, mevduat sigortası, faiz oranlarındaki artış, yüksek enflasyon ve denetlemede yaşanan sorunlar değil mi?

      Sil
  51. "Makroekonomide, ekonominin genel dengesini açıklayan farklı yaklaşımlarla açıklamak mümkündür."
    Bu cümlede bir kelime eksik gibi hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Orada açıklayan sözcüğü fazla olmaz. Düzelttim. Teşekkürler.

      Sil
  52. Hocam peki bu kısır döngü bir balon gibi şişip sonunda nerede patlama durumu vardır. Eğer varsa da bu Türkiye ekonomisine vereceği zarar düzeltilebilir bir durumda olacak mı yani belirli bir zaman sonra dış piyasaya karşı şuan ki azalan prestijimiz yok olmaya doğru gider mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dış piyasaya karşı prestijimiz bundan daha aşağıya düşemez çünkü zaten dipteyiz.

      Sil
    2. Mahfi hocam, bu yorumunuza katılamıyorum, dibin de dibi vardır.

      Sil
  53. Açıkçası yazıyı ilk okuyunca biraz şaşırdım tam olarak işten çıkarma fikri sizde neden oluştu anlayamadim ama literaturdenbyazdiginizi bildiğim için onyargiyada kapılmak istemedim. Sonrasında Bu konuyla ilgili dw'de okuduğum haberde alman şirketlerinin %16(planlama yapan şirketlerin Türkiye'de faaliyet gösteren tüm alman firmalara oranı) gibi dikkate değer bir oranda şirketin işten çıkarma planlaması yaptığı yaziyordu tabi bu haber asgari ücret açıklanmadan önce idi. Öğrenmek istediğim konu şu siz ciddi oranda bir istihdam kaybı bekliyormusunuz? Bekliyorsanız bu oran hakkında bir çalışmanız var mı ? Iş gücü kaybı yüzde kaç olur yada sizin tahmininiz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer yalnızca firmalara, özellikle de sanayi kuruluşları ve bankalara bakarsanız yanlış sonuçlara ulaşırsınız. Birkaç kişinin çalıştırıldığı, kafelere, üç beş kişinin çalıştığı restoranlara, küçük işletmelere bakarsanız durum değişir. Kastettiğim işten çıkarmalar bu ikinci gruptakilerde olur. Geçmişte de öyle oldu. Çünkü bu işletmeler fiyatlarını öyle kolay kolay artıramıyorlar.

      Sil
    2. Talep esnekliğine sahip mal veya hizmet üreten kobiler diyebilir miyiz bu gruba Hocam?

      Sil
    3. Evet aşağı yukarı budur.

      Sil
  54. enflasyonu basılan para miktarına göre ölçmek dogru mu hocam m1 m2 m3 parasal genislemeye göre ve asil enflasyonu olusturan tek sey para basimi midir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyonu basılan para miktarına göre ölçmüyoruz. Ama reel büyümeden öteye para basılıyorsa bu eylem enflasyonu etkiliyor.

      Sil
  55. İmalatçıyım ilerisi için benim düşüncem piyasaya durgunluk geleceği sonrada fiyatların düşeceği ilk önce konut sonra inşaat maliyetleri sonrada imalat sanayinde düşüşler olacak çünkü fiyatlar çok yukarlarda ucuz faiz ile bile almak mantıklı değil bu düşüşler bütün dünyada olacak asgari ücret artışı ile insanlar sadece yaşamlarındaki sıkıntıdan biraz kurtulabilecekler mal alabileceklerini piyasayı rahatlatabileceklerini düşünmüyorum zincir gıda marketlerin gelirleri çok artacakdır ve hocamızın belirttiği gibi yüksek ücret alan bordrolu işten çıkarmalar la işsizler artacak firmalarda asgari ücret artışı maliyetini dengelenecekdir yabancı işçi - sigortasız işçi vergisiz çalışma oranı arttıracakdır.

    YanıtlaSil
  56. Sayın hocam enflasyon bütün kötülüklerin anası yani işci , memur ve emeklilerin ücret artışları şimdiki sistemde 6' şar aylık dönemler halinde yapılmakta en iyi durumda bile gerçek enflasyon oranında artış yapılsa bile çok büyük kayıplar oluşmaktadır.Örneğin çalışan 6000 tl maaş alıyorsa %50 lik 6 aylık sepet enflasyonuna göre maaşı 9000 tl olacak ama enflasyon aylık hesaplanmakta , yani sepetteki fiyat değişimi bir önceki ayın fiyat değişiminin farkı alınarak hesaplanmakta yani yüzdesel olarak bu farkların 6 aylık toplamı hesaplanarak sepet enflasyon bulunuyor ama fiyat değişimleri olarak baktıgımızda bir malın fiyat değeri 6000 tl den 10200 tl çıkar bunu şu şekilde hesaplıyorum aylık olarak her ay için ((son fiyat - ilk fiyat) / son fiyat) 6. ayın sonunda yeni fiyatı buluyorum ve son fiyat ile ilk fiyatı orantılığımda 1,7 kat çıkıyor. Sonuçta reel olarak ilk aldığım ürünü 6000 tl alıyorken şimdi 10200 tl alıyorum yani ben 1200 tl kayba uğruyorum. Benim maaşım 6 ay boyunca sabit kalıp 6 ay sonunda bir artış yapılıyor ama enflasyon her ay hesaplandığı için fiyatlar dinamik olara değişmekte ve her seferinde bir önceki ayın verisi kullanılmakta yani enflasyon verisi kullanılacaksa bu oran kumilatif olmalı . Sizce kullandığım mantık yanlış mı hocam , saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyorsunuz da o zaman her ay zam yapmak gerektiği için bu zor oluyor.

      Sil
  57. Hocam Asgari ucretteki artis bazi kucuk esnafin kapanmasina neden olacagi soyleniyor, bu insanlar isyerlerini kapatip ne yapacak? Ne yiyip, ne icecek? Onlarin da ekonomiye bir yuku olacak mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında geçmişte gördüğümüz uygulamada işyerleri kapatılmıyor da çalışan sayısı azaltılarak idare edilmeye çalışılıyor.

      Sil
  58. Asgari ücret üzerinden yürütülen politika "yığılım dönemi" üretmek üzerinedir. Ardından "akıllı dağılım dönemi" başlayacaktır. Evet, bu sefer akıllıca...

    YanıtlaSil
  59. Hocam, merak ettiğim husus; kısa dönemde olumsuz etkiler olarak belirttikleriniz orta-uzun dönemde de etkisini sürdürmesi beklenmez mi? (maliyet artışı, işisizlik oranı artışı enflasyon artışı vs.). Yokda orta-uzun dönemde bu olumsuzluklar etkisini azaltacak mıdır? Cevabınıza şimdiden teşekkür eder saygılar sunarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Orta - uzun dönemde talep artışına arz artışının karşılık ermesi beklendiği için olumsuzluklar azalır.

      Sil
  60. Sayın Mahfi Hocam sizi BloombergHT gibi ekonomi kanallarında hergün görmek istiyoruz. Halkın sesine kulak verin. (Açıl Sezen ve Barış Esen duysun)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ilginize. Açıl Sezen ve Barış Esen beni her zaman davet ediyor zaten ama ben öyle sık sık televizyona çıkmak istemiyorum.

      Sil
  61. Mahfi bey bir ekononist olmadığım için bu yazıyı br kaç sefer okumam gerekti. Yazı için teşekkürler. Finans piyasalarını takip için İngilizce den sonra yayın yapılan ve öğrenilmesinde fayda var dediğiniz yabancı dil hangisi olabilir?

    YanıtlaSil
  62. Hocam üniversiteden bu sene mezun oldum. Sayıştay sınavına hazırlanıyorum ancak yazılı sınav tecrübem hiç yok. Kompozisyon için sizi okumamı önerdiler. Sizin tavsiyeniz nelerdir yazılı sınav için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konularda çok güzel kitaplar var. Benim kitaplarım onları okuduktan sonra konuları hatırlamak için gerekli.

      Sil
  63. Merhabalar hocam. Kaleminize sağlık. Hocam gençlerin çoğu ya kitaplarınızı okuyor ya blog sitenize giriyor yada ekonomi ses kayıtlarınızı dinliyor yani ülke deki çoğu kişi sizi biliyor. Bence finansal okuryazarlığı artıracak bir kitap yazmanızı gerekli görüyorum insanlar para kazanıyor ama parayı ne yapacağını bilmiyor. Borsa mı faiz mi kripto paralar mı gayrimenkul mü vs..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O konularda yazılmış çok iyi kitaplar var. Bence o işi uzmanlarına bırakmak lazım.

      Sil
  64. Hocam merhaba Mikro ekonomik analiz için, ücret artışından dolayı işsizliğin artması piyasa talebinin de azalmasına neden olmaz mı?, (Ücreti artan kesim için yaşanacak talep artışı > işsizlerin talebinin düşmesi nedeniyle mi talep sağa kayıyor?)
    Teşekkürler hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk adımda işsizlik artmaz, zaman içinde artar.

      Sil
  65. "Bize bişi olmaz" kanunu var hocam.

    90larda da hep artıyordu,
    80lerde de hep arttı,
    70lerde tüp yoktu, kuyruk vardı,
    00larda da, adı üstünde sıfırı gibi yönetim yoktu,
    10larda beyin iptal oldu, her şeye 0'dan başladı,
    önceki tüm haneleri unuttu,
    buzdolabı 00 öncesinde yoktu dedi, havalanı yoktu dedi,
    20lere de Allah kerim dedi,
    tüm bunlar "bize bişi olmaz" kanununu ispatlattı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bize çok şey oluyor da biz anlamıyoruz. Ne doğru dürüst demokrasi var, ne düşünce özgürlüğü ne kaliteli eğitim. Bize daha ne olsun?

      Sil
    2. Sevgili hocam,

      Ne zaman demokrasi oldu ki?

      "Düşünce özgürlüğü" kitaplarda yazan iki kelime değil miydi?
      "Kaliteli eğitim" böyle bir tevâtür, vaktinde vardı diyenler var,
      Ben göremedim, ülkenin bi kısmı bi zaman görmüş, görenlere/alanlara uğurlu olsun.

      Ülkenin bi muhalefet partisini Sn CB örtülü ödenekten finanse ettirmiş,
      Vaktinde o parti kurucusu kişi Doğu Anadolu'da kamu görevlilerinin 10 yaş çocuğuna tecavüzlerini gizlemiş birisi; şimdi demokrasi dersi vermeye kalkıyor.

      Bi başka muhalif parti lideri, aydınlar otelde yakılırken belediye imkanlarını sunmayan kişi, şimdilerde demokrasi aşkı nüksetmiş.

      (Siz söyleyin - devlette çalışkan bir sivil insanın yükselebileceği en üst makama eriştiniz, devletin işleyişini benden iyi bilirsiniz - devletin başı seçime giriyor, karşısındakinin kim olduğundan bağımsız, seçim sürecinde devlet organları devletin başının her istediğini yapmaz mı? Devlet görevli ve organlarının devlet başının isteğinin aksine hareket etmeleri maddenin doğasına aykırı. Biz için netice belli. Cehalet ehli, seçim tiyatrosu izlemek istiyor diye yapılanların hepsi. Buna seçim/demokrasi denir mi? )

      Eldeki malzeme bu, hâlâ hayal âleminde yaşayanlar için bu kanun,
      "bize bişi olmaz". Olan olmuş zaten.

      Sil
  66. Hocam elinize sağlık daha önce bir twitinizde ev fiyatları düşebilir gibi bir sözünüz vardı. Merak ettiğim konu şu dolar seçim sonrası düşüşe geçerse yeni yapılan evlerin maliyetlerinin daha az olacağını düşünerek mi bunu söyleyebiliriz. Birde gerçekten ekonomiyi düzeltmeye yönelen bir anlayış olursa kur düşüşü ile bu maaşlar nasıl kalacaktır şuan maaşlar bu ortama göre yetersiz ancak kur düşerse bu seferde dolar bazında çok yüksek olacaktır. Maaşlarda düşüş mü olacaktır o zaman? Yani ev kredisi ile çekilen tutarı ödemek zorlaşabilir bu şartlarda ev almak mantıksız mıdır? Kiradayım ve fiyatlar çok yüksek bulunduğum şehir göçmenlerden dolayı da ev talebi fazla olan bir şehir. Kafam karışık gerçekten.

    YanıtlaSil
  67. Hocam, vedat bilginin bir iddiası vardı dolar bazında asgari maaş en yüksek düzeyde diye, bu maaşları dolar bazında hesaplarken enflasyon hesaplayıcı kullanmak günümüzdeki değerleri öğrenmek gerekmez mi direkt tlye çevirmek yerine

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili 1955;

      Biliyorsunuz, bu bir kayıkçı kavgası, veya s.d.k yarışı;
      Bakan nominal değerden dolar dedim der,
      Bakanın muhalifi reel değerden dolar dedim der,
      Aynı malzemenin laciverti.

      Hesaplayın, buyurun, hesaplasanız ne olacak?
      Asgari ücretliler yarın gidip haklarını mı isteyecek?
      Alan memnun, satan memnun, eleştiren memnun, eleştirilen memnun,
      Burası onların oyun alanı,
      Yakıtları ücretli çalışanlar,
      Yanan memnun, yakan memnun.

      O reel döviz hesabı yapanlar iktidar mı olacak?
      Onlar iktidar ol(a)mamaktan memnun.
      Hasbelkader, o reel hesabı yapanlar iktidar oldular diyelim,
      Olmaz ya hadi oldular diyelim, ne yapcaklar?
      Reel döviz üzerinden maaş mı vercekler?

      Hepsi laf ebesi, o bişi der, öbürü bişi der.
      Adile Naşit'in oynadığı Tosun Paşa filminde hamam sahnesi vardı,
      "O kurnaaadan bu kurnaaaya, çirkef sıçraaamııış" nameleri ile atışırlardı,
      Vallahi de billahi de Adile Naşit'in hamam atışması bunlarınkinden seviyeliydi.

      Diyorsanız, ben bu insanların eleştirilerindeki samimiyetlerine inanıyorum,
      Adı üstünde inanç, inanabilirsiniz, saygı duyarım.
      Biz kendi işimize bakarız,
      Kendi bahçemizi güzelleştirmeye bakarız.

      Sil
  68. https://twitter.com/vedatbilgn/status/1605961641736142848/photo/1 örneğin bu enflasyon calculator ile hesaplanması gerekmez mi?

    YanıtlaSil
  69. Uğur Çınaroğlu27 Aralık 2022 09:55

    Hocam konuyu bilimsel olarak grafiklerle güzelce aydınlatmışsınız ama benim bir sorum olacak, Şevket hocaya sorar gibi, Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım açısından nasıl değerlendirebiliriz bu asgari ücret artışlarını ve etkilerini

    YanıtlaSil
  70. Selam Hocam,

    Benim farklı bir sorum var.

    Dikkat ediyorum, Putin'i eleştiren her yüksek mevkii insanı çok dikkatsiz bi şekilde otel pencerelerinden aşağı düşüyorlar. Bir değil, iki değil, üç değil. Yurtdışına çıkanları da nerden buluyorlarsa, pulutonyum vs ile kendilerini zehirliyorlar.

    Bu furya bize ne zaman gelir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlla pencereden düşmesi gerekmiyor, bazı yerlerde bu kişiler hapse düşüyor.

      Sil
    2. Yabancı bir haber kanalında anlatmışlar.
      Türkiye'de bi mahkum, okumak istediği kitap listesini cezaevi kütüphanecisine uzatmış.
      Memur listeye baktıktan sonra,
      "Beyefendi malesef elimizde bu kitaplar bulunmuyor, ama yazarları var", diye yanıtlamış.

      Sil
  71. Değerli Üstadım;

    Kişisel gözlemlerime göre, piyasadaki fiyat hareketlerini baktığımızda maliyetlerden ziyade psikolojik enflasyonun hakim olduğu, gerek zincir marketlerin (ÜÇ HARFLİLER) gerekse üreticilerin neredeyse her gün fiyat arttırdıkları görülüyor. Marketlerde çalışanlar sürekli fiyat etiketlerini değiştirmekten bıktıklarını ifade ediyorlar. Esnaf da mevcut duruma paralel olarak elindeki ürünlere günlük zamlarla eşlik ediyor. Aynı ürünü yaşadığım ilçedeki iki farklı dükkandan birinde 8 TL, diğerinde ise 41 TL olarak gördüğümde küçük bir şok geçirdim.

    Kasım sonunda %84 olan enflasyon oranı, Aralık 2021 (%13,58) ve Ocak 2022 (%11,10) aylık enflasyonlarının yüksek olması nedeniyle (Kasım 2022'deki %2,88'lik aylık enflasyon oranına yakın olması için) Aralık 2022 enflasyon oranı %3 olarak gerçekleşirse yıllık enflasyon %67,22; Ocak 2023 Enflasyon oranı da %3 olursa yıllık enflasyon %55,02'ye gerilemiş(!) olacak. Böylece hükümet kanadının "enflasyon düşecek" söylemi bir kehanet gibi gerçekleşmiş olacak!.. 2022 Yılı Haziran ayına kadar ortalama aylık faiz oranının %5,09 olduğunu dikkate alırsak, Haziran 2023'e kadar aylık ortalama enflasyon %3 ile seyrederse %40'lara kadar inecek gibi görünüyor. (Zaten bu rakamları Teke Tek programında siz de açıklamıştınız, ben sadece rakamlarla biraz detaylandırmak istedim).

    Buna göre %80'lerden %40'lar seviyesine inen enflasyon oranı psikolojik enflasyonu durdurmaya yeter mi?

    Asgari ücretle birlikte açıklanacak olan memur ve emekli ücretlerindeki artışın etkisi, kısa dönemde piyasadaki işsizliği arttırırken enflasyonu %40'lar seviyesinden yukarı çıkarmaz mı? Seçim ekonomisine girerken kamu harcamaları azalmayacağına göre enflasyon oranının artması daha olası gözükmüyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu gelişmeler enflasyonun düşmesinin önünde engeldir. Ne var ki asgari ücret geçmiş kayıpları karşılamaya yönelik bir artırım. Dolayısıyla bu kayıp karşılanmazsa insanların satın alma gücü iyice eriyecek. Toplum tam bir kısır döngünün içine girmiş bulunuyor. Enflasyon yükseliyor, ücret, kar ve fiyat artışı onu izliyor sonra enflasyon tekrar artıyor. Yıllardır söylüyorum: Faiz bir ekonomik sistemin en önemli göstergelerinden ve yön belirleyicilerinden biridir. Hatta en önemlisidir. Faizi yanlış belirlerseniz ekonomide her şey yanlış gider.

      Sil
  72. Hocam uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum hepsi birbirinden güzel. Açık kaynak eğitim. Ancak bu bloğa neden bu kadar önem verdiğinizi hep düşünüyorum. Sizinle burada birebir soru cevap yapabiliyor oluşum bile bana garip geliyor. Yoğunsunuz, programlarınız, dersleriniz var. Sürekli kitap yazıyorsunuz. Ama sizin için blog çok özel bir platform değil mi? Hislerinizi merak ediyorum blogunuz hakkında..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Bu blogu izleyen okurlardan aldığım bilgiye dayanarak söylüyorum bir eğitim platformu gibi işlev görüyor. Ben de çok şey öğreniyorum. Karşılıklı bir eğitim gibi. Finansal okur yazarlığa katkım olsun diye bu bloğu tutuyorum.

      Sil
  73. EYT konusundaki yorum ve analizinizi merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
  74. Hocam öncelikle emeklerinize sağlık, teşekkürler.
    Kafamı karıştıran husus şu ki; asgari ücret artışının mikroekonomik etkilerinde ücret artışlarından ötürü işten çıkarmalar olacağını, buna paralel olarak üretimin düşeceğini belirttiniz. Akabinde yeni denge D2 ile S2'nin kesiştiği nokta oluyor ki bu nokta da üretim tekrar ilk seviyesine çıkmaktadır. Çalışan sayısında düşüş varken üretim tekrar nasıl artmaktadır? Atladığım nokta neresi? Şimdiden teşekkürler hocam.
    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  75. SAYIN HOCAM ESKİ BAKANLARIMIZDAN ERTUĞRUL GÜNAYDININ İSMİNİZİ CUMHURBAŞKANI ADAYLARI ARASINDA ZİKRETMESİNİ NASIL BULDUNUZ.CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAYI DÜŞÜNÜRMÜSÜNÜZ.ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER HOCAM.

    YanıtlaSil
  76. Hocam üretim az daha azalmaz birim başına çok maliyetli üstelik zaten zarar ediyor veya başabaş piyasaya birden yüklü paralar sürülüyor olsaydı ne olurdu

    YanıtlaSil
  77. Çok aydınlatıcı bir yazı olmuş hocam, teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  78. Deniz Gökçe1 Ocak 2023 10:19

    Çok teşekkürler Hocam. Mühendis kafamla bile keyifle okudum.

    YanıtlaSil
  79. Ya her firmanın işçilik maliyeti aynı derecede ağır değil ki. Bazısında devede kulak. Yani ürünlerinin fiyatını ciddi şekilde artırmasını gerektirmez. Asgari ücret bugün 15.000 olsaydı tüketim artardı ve zincirleme etkisiyle (istihdam, enflasyon düşüşü vs...) ekonomi gelişirdi.

    YanıtlaSil
  80. Öncelikle aydınlatıcı bilgileriniz için teşekkür ederim fakat bir konuda farklı düşündüğümü söyleyebilirim. Asgari ücret artışının orta ya uzun dönemde olumlu etki göstermesi ;burada temel ya da tek ölçüt olarak gösterilmiş ve yapısal tablo tam olarak göz önünde bulundurulmamıştır. Tüketime,harcanabilir gelirin artan bir fonksiyonu olarak baktığımızda. Harcanabilir gelir ise gelirden doğrudan vergilerin çıkarılması olarak bakabiliriz. Yani gelir ve kurumlar vergilerinin çıkarılması ile değrlendirilir. Asgari ücretin makro etkisi diğer makro alanlarla izlenecek politikalarla ilgilidir. Cari açık nasıl kapatılacak , bütçe açığı durumu ne olacak.? Örneğin cari açık açısından yaklaşalım. Asgari ücret artışı dolayısıyla artan harcamalar ve talebin eğer dış talebe yönelikse nasıl bir yol izlenecek.Dolaysıyla ithalatta artış bütçeye vergi geliri sağlayabilir ama cari açık açısından bir negatif unsudur.Örneğin cari açığın/gsyh oranı ve bütçe açıklarına baktığımızda her iki alanda birden olumsuz bir grafik var. Oysa cari açık- bütçe açığı geçmiş verilerine bakıldığında ikisinden birine yönelik bir makro poltika uygulması hakimdi. Ayrıca ,spekülatif ekonomik alana doğru hızla devam eden, üretim ilişkilerinin çokuluslu şirketler kapsamında yoğunlaştığı, Küresel ekonomik krizlerin faturasının üretici sınıfa ödenmesinin zirve kazandığı (Türkiye gibi ) bu süreçlerde asgari ücret artışı klasik yöntem meknazimasının Gsyh ‘ye uzun dönemde olumlu etki göstermesini tahmin etmek zor.

    YanıtlaSil
  81. Mevcut ekonomi politikaları heterodoks değildir, ortodoks da değildir; binaenaleyh bunlar politika da değildir. Prof. Hakan Kara

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!