Borçlarda Son Durum

Mayıs 2022 itibarıyla kamu kesiminin en önemli parçası olan merkezi yönetimin toplam borç stoku 3,4 trilyon liraya yaklaşmış bulunuyor (iç borç stoku 1,6 trilyon lira, dış borç stoku 110 milyar dolar ya da 1,8 trilyon lira.) 2022 yılının ilk çeyrek sonuçlarına göre Türkiye’nin toplam dış borç stoku 451, 2 milyar dolara yükselmiş görünüyor.

Aşağıdaki tablo borç stokunun ve borç yükünün (borç stoku / GSYH) son durumunu gösteriyor (veriler için kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kamu Borç Yönetimi Raporu, Haziran 2022. 2022 yılına ilişkin GSYH tutarları tahmindir.)

Tabloda dikkat çeken noktaları sıralayalım: (1) Merkezi yönetim iç borç stoku 2020 yılında pandemi etkisiyle yaşanan büyük artıştan sonra daha yavaş artıyor görünse de 2022 yılının ilk beş ayındaki tempo sürerse yıllık artış yeniden ciddi düzeye yükselecek. (2) Merkezi yönetim dış borç stokunun artış hızı iç borç stokunun artış hızına göre çok daha temkinli bir ivme içinde görünüyor. (3) Dış borç stoku içinde en hızlı artan bölüm TCMB’nin borç stokudur. (4) 2020’de gerilemiş bulunan Özel kesim dış borç stoku yeniden yavaş yavaş artmaya başlamış bulunuyor.

GSYH büyüdüğü sürece iç borç stoku artsa da iç borç yükü artmıyor. Bunun temel nedeni iç borçların da GSYH’nin de TL olarak hesaplanması. GSYH cari fiyatlarla hesaplandığında enflasyonu da içerdiğinden yüksek çıkıyor (2022 tahmini 12.147 milyar TL. Bu tahmin yüzde 51 ortalama yıllık enflasyon ve yüzde 3,5 reel büyüme oranına dayanıyor. Cari fiyatlarla ölçülen GSYH’yi temel almak yanlış bir gösterim biçimi ama dünya uygulaması bu yönde olduğu için biz de bu ölçümü esas alıyoruz.)

Merkezi Yönetim İç Borç Yükü (%) = Merkezi Yönetim İç Borç Stoku (TL) / Cari Fiyatlarla (CF) GSYH (TL)  

Bu çerçevede merkezi yönetim iç borç yükü herhangi bir sorun oluşturmuyor.

Dış borç stokunun GSYH ile olan ilişkisi iç borçtan farklı. Burada dış borç stoku dolarla ölçüldüğü için dolarla hesaplanan GSYH’ye oranlanıyor. GSYH, TL ile hesaplandıktan sonra o yılın ortalama USD/TL kuruna bölünerek dolara çevriliyor.

Türkiye GSYH (USD) = Türkiye CF GSYH (TL) / USD - TL Yıllık Ortalama Kuru

Eğer TL’nin dolara karşı değer kaybı, enflasyondan yüksekse o zaman GSYH dolar cinsinden gerilemiş oluyor. Bunun sonucu olarak da dış borç yükü artıyor.

Türkiye Dış Borç Yükü (%) = Türkiye Dış Borç Stoku (USD) / Türkiye GSYH (USD)

Bunu tabloda 2020 yılında açık biçimde görmek mümkün. 2020 yılında bir yandan dış borç stoku artarken bir yandan da GSYH dolar cinsinden küçüldüğü için dış borç yükü de yüzde 54,7’den yüzde 60,4’e yükselmiş. Benzer bir durum 2022’de de ortaya çıkacak gibi görünüyor.

Dış borçlar arasında TCMB’nin yer almaması gerekir. Çünkü merkez bankaları dış borçlanma yapan kuruluşlar değildir. Bununla birlikte TCMB 1980’lerin ortasına kadar Türkiye adına dış borçlanma yapardı. Sonra bu görevi asıl sahibi olan Hazine’ye devretti. Ayrıca TCMB, eskiden yurt dışındaki Türklerin paralarını tıpkı bir mevduat bankası gibi kabul eder, onlara mevduat hesabı açardı. Bu da bir merkez bankasının görevi değildi, o da terk edildi ve vadesi dolan mevduatlar ticari bankalara yönlendirilerek kapatıldı. Son üç yılda TCMB swap işlemleri yoluyla borçlanmaya başlayınca yeniden bu tablonun önemli bir unsuru haline geldi.


Yorumlar

  1. Hocam yine nokta atışı yapmışsınız seçimden önce herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım diye düşünüyorum seviliyorsunuz hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üstad ülkede kayıtdışı işçilikten devletin haberi varsa ahadaki yuzbinlerce memur niye kayıtdışı işçileri tespit ettirilmez.onu anlamadım. Devletin görevi degilmi bu.

      Sil
    2. Sn Adsız 0854,
      Devlet kayıtdışı vatandaş yaratmakla meşgul, ne kayıtdışı işçisi, devlet kayıtdışı işçiyi teşvik ediyor.

      Sil
  2. Hocam iki sorum var biri önemli:
    1- kimse yönetenlere gsyihyi tl cinsinden ölçmemeleri gerektiğini söylemiyor mu?
    2- türkiye için bu sene %4 büyüme söyleniyor ama dolar cinsinden küçüleceği kesin gibi, niçin böyle söyleniyor? hatta büyüme üzerinden cari açık hesaplanabiliyor seneyeki gsyh/cari denge yüzdesinden. mesela şuan 40 milyar filandı son tahmin işte %4 büyümsiyle 800 milyarlık gsyhnin.Türkiye sürekli nasıl büyüyor? tl için zaten enflasyon rakamı yanlış olduğu için anladığım kadarıyla ekonomi fazla büyümüş gibi çıkıyor ama dolar cinsinden küçülmüyor muyuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Öyle bir şey dünya standartlarına aykırı olur.
      2. Her ülke GSYH'sini kendi para cinsiyle ölçer, reel büyüme de bu GSYH'den enflasyon düşülerek hesaplanır.

      Sil
    2. Mahfi bey. Şu anda enflasyonist ortamda küçük yatırımcı kendini nasıl koruyabilir

      Sil
    3. Küçük yatırımcı, arsa, ev, mal alarak kendini koruyabilir.

      Sil
  3. Tabi bir de yap-işlet modelinde özel sektöre taahhüt verilen borçlar var. Belki o kısım ayrılırsa kamu borç yükü daha net görülebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hazine garantisi taşıyan özel kesim borçları zaten özel kesimde yer alıyor.

      Sil
    2. Dolarla kontrat yapmaya bile izin yokken dolarla garanti verilirmi

      Sil
  4. Hocam selamlar,

    Son gelişmeler ve resesyon beklentileri sonrasında Türkiye için 2022 kişi başı gsyh beklentiniz hala 8806 dolar mıdır?

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O benim beklentim değil. Tahminler kısmında TCMB'nin piyasa katılımcıları anket sonuçlarını kullanarak tahmin yapıyorum.

      Sil
    2. Üstad şuan ilkokul talebeleri bile ekonomi konuşuyor . Ben 50 yaşındayım böyle bişey görmedim. Siz gordunuzmu

      Sil
    3. İlkokul çocuklarının ekonomi konuşması iyi bi şey, büyüyene kadar ne kadar fatura ödeyceklerini de bilirler, gençliklerinde ona göre çalışırlar, en azından, çalıştıklarının karşılığını alamayınca sebebini bilecekler.

      Sil
    4. Hayatta en pahalı şey olan tecrübeye sahip oluyorlar bu dogru. Maalesef çocuklar bilim sanata harcayacaklari enerjiyi işsız kalacakmiyim endişesiyle en güzel caglarini geciriyolar

      Sil
  5. Hocam teşekkür ederiz güncelleme için. Sağolun varolun

    YanıtlaSil
  6. İlizyon gibi,açıp verileri Avrupa ile karşılaştırdım Türkiye muazzam noktada görünüyor,yine Türkiyede yaşayan ben ekonomik anlamda aşırı mutsuzum.
    Bazen diyorum riskleri düşürmek için adımlar atsak,tüketim toplumunun dibinde olmamız,genç nufusa sahip olmamız, jeopolitik konumumuzu kullansak acaba bügün bizde bir Avrupa refahına kavuşurmuyduk ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Avrupa ya gidip yaşayanlar da Türkiyenin çok iyi durumda olduğunu her zaman söylerler, yeni bir şey değil. Ama tabi insanımız takdir etmeyi, kıymet bilmeyi unutmuş, hükümetimiz Avrupanın en tecrübeli hükümeti, eldeki kıt imkanlar ile çok iyi çaba sarfediyor, iyi de sonuçlar alıyorlar, ülkemizde her şey bol miktarda var, herşeye kolay erişiliyor.

      Sil
    2. Alt kırımları olan maliyet

      Sil
    3. çalışmak gerek daha çok çalışmak

      Sil
    4. Hayır çok çalışmaya gerek yok çalmaya son verilse işler rayına girer israf ve bu savurganlık devam ettiği sürece hiç bir zaman tam mâna da refaha kavuşmak mümkün olmayacak. Ülkenin cesur insanlara ihtiyacı var herkes bişeyler biliyor ama bi işe yaramıyor tepkisizlik ve herkesin kendi gemisini yürütme çabası ne yazık ki ülkeyi bu hale getirdi. Ben bu günlerin halen iyi olduğunu düşünüyorum 2024 ve 2025 çok zorlu geçecek. Eğer bu süreç içinde böyle devam edilirse her geçen yıl daha kötü olacak aksini düşünen varsa ya çok iyi niyetlidir yada korkaktır.

      Sil
  7. TCMB'nin eriyen rezervlerinden sonra dış borçlanmasının da artması cds priminin neden bu seviyelerde olduğunu daha iyi açıklıyor. Hala akıllanmayacak mıyız ? Freni patlamış kamyon gibi yol almaya devam ediyoruz bakalım nerde duvara toslayacağız. Öğretici ve dikkat çekici yazınız için teşekkür ederiz hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Maalesef Türkiye dış borçlanma yapamaz duruma geldiği için swaplara yöneldi.

      Sil
  8. Hocam benim bir sorum var; nakitin değerli olacağı bir zaman gelmeyecek mi? Uzun yıllardır döviz cinsi ülke durumuna göre yüksek miktarda tasarrufum var. Son 1 senelik süreçte gayrimenkul,araç fiyatları baya yükseldi ve nakitte kaldığım için kaybetmiş olduğumu düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam kardeş, işte nakit geçen sene değerliydi, nakitle ev, araba alan kazandı.
      Evi arabayı bırak, tuvalet kağıdı alıp kenara koysan daha çok paranız olurdu.

      Sil
    2. Merhaba dostum, ben fiyatların şişeceğini ve belirli bir süreden sonra düşme eğilimine gireceğini düşünüyorum. Kağıt üzerinde evet fiyatlar arttı ama belirlenen fiyatta alıcı ve satıcı buluşmuyorsa fiyat yanlıştır. İnsanların geliri bu hızda artmıyor çünkü alım gücü sürekli geriye gitmekte.

      Sil
  9. Hocam yazınızda belirtiğiniz üzere TCMB 1980'nın ortalarına kadar dış borçlanma yapmış. Tekrar borçlanmaya başladı yıl hangisi ? Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tekrar borçlanmaya başlamadı swap yapıyor artık. Ki bu bir miktara kadar merkez bankalarının yaptığı bir şey. Geçici ihtiyaçlar için ama bizimki kalıcı hale geldi ve dış borcun yerine geçti.

      Sil
    2. Sürekli borçla peynir gemisi yururmu. Günü kurtarma politikası yarını öldürmek degilmi . Şuan kim iktidara gelmek ister bu şartlarda.

      Sil
  10. Hocam baz senaryonuz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam aydınlatıcı yazınız için teşekkür ederim vatandaşa hep zarar yazıyor hocam 1 milyonunuz olsaydı nasıl bir portföy oluştururdunuz. Saygılarımla

      Sil
    2. 1 milyon da para mı? insan portföy yapmaya utanır, portföy yaptığına değmez.
      Git 3-5 kuruş döviz al o paraya.

      Sil
    3. Biat ekonomisi sonrası yeni ekonomik model olan inat ekonomisi hakkında bilimsel bı görüşünüz varmı.

      Sil
    4. Adsız 0922,
      Bilimsel olarak, yazdığınız ekonomiklerin hepsinin sonu batak, ahalisinin sonu da fakirlik ve perişanlık. Tek adam sistemi, günümüz dünyasının dinamiklerine cevap veremiyor, belki 500 yıl önce kısmen geçerliydi, bizimkinin kafasında Putin ve Xi gibi hayatboyu liderlik var.

      Bakalım gücü yetecek mi? Atatürk, gibi bir adamı bir şekilde bu millet lider yaptı. Atatürk ün önemini de epey kişi anlamaya başladı. Görünen o ki, bizim millet mevcut zamanda ve mekanda ikinci bir Atatürk çıkaramayacak. Belki farklı bir zaman ve mekanda çıkarır.

      Böyle adamlar, çok ağır koşulların ardından çıkar. Türkiye, topraklarının 4te 1i, Türkçe konuşan nüfusun nerdeyse 10 milyon tanesi, o dönemin Türkçe konuşan nüfusunun 3te1i, öldükten sonra bir Atatürk çıktı. Bumin Kağan vardı, o da büyük bir esaret sonrasında çıkmıştı.

      İkinci Atatürk'ün bedeli, belki Ege ve İstanbul'un kaybı ile olur, kimbilir.

      Laik Türklere çok kızarım, herkes bellemiş İstanbul'u Fatih fethetti, fethin bilmem kaç yüzüncü yılı diye kutlama yapar, halbuki Atatürk İstanbul'un son fatihidir. Laikler bunu hiç vurgulamazlar. Atatürk de tıpkı 500 yıl önceki Fatih gibi, ilme irfana açık bir insandır, Batı dünyasını iyi bilen insanlardır.

      Heyhat ki, ikisi de müslüman türk toplumunun büyük liderleri iken, ikisi de müslüman değildir.

      Sil
    5. Fatih muslumandi. Benim şüphem yok. Eserleri ortada.

      Sil
  11. Mahfi bey

    Bayramda yoğun değilseniz, şu "enflasyon muhasebesi" konusuyla ilgili bir yazı yazar mısınız? Hiç duymamıştım.

    Acaba, ülkemizde enflasyonu düşük göstermek için yine bizim uydurduğumuz bir hesaplama (muhasebeleştirme) yöntemi mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Ozan Bingöl'den rica ettim, o bu işlerde çok daha bilgili, yazacak ben de tweetle duyuracağım.

      Sil
  12. " Borç yiğidin kamçısıdır " tarzında özdeyişlere sahip ulusumuzun geldiği nokta sürpriz değil..Ancak borç bulmak zorlaşınca " müflis tüccar " haline gelmek ülkeyi çok zorlayacak.. Teşekkürler Mahfi bey..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanıdığım batık bir esnaf var. Geçenlerde son model arabasıyla gezerken gördüm. Oooo durumu düzelttim galiba dedim gözün aydın yok abi ne düzeltmesi.son paramla bu arabayı kiraladimki toptancılar durumumu anlamasin biraz daha idare edeyim vaziyeti. Yani her gördüğünüz lüks araba sahibini zengin sanmayın. Bazen kamuflaj olarakta kullaniliyor

      Sil
    2. "Borç yiğidin kamçısıdır", anlam kaymasına uğramış bir sözdür.

      Anlamı şudur. Kamçı, nasıl bir hayvana acı verir, hayvanı yara bere içinde bırakır, hayvanı güçsüz hale getirirse; borç da insanı, yiğit bir insanı hayvan gibi sersemletir, finansal yara bere içinde bırakır, enerjisini düşürür. Kamçı yiyen hayvan, dinlenme zamanı yerine acıdan kamçı yedikçe koşar, ileri atılır. Hayvana eziyet verir, hayvan gece dinlenirken kuvvetinin bir kısmını da yaralarını iyileştirmekte kullanır, giderek takati kesilir. insan da borçlanınca böyledir. Kenara, dar günler için biriktirmesi gereken parayı alacaklıya faiz için verir, hem yıpranır, hem birikim yapamaz.

      Sözün anlamı kaymış, sanki daha iyi koşar anlamıyla kullanılır olmuştur. Sözün hikmeti tam tersidir.

      Sil
  13. Kimse de yazmamış,

    "Ağa bu bizim borcumuz, hükümete biz böyle borçlansın geleceğimizi satsın diye yetkiyi verdik, onlar da güzel güzel satıyorlar bizim geleceği, hatta sene ortasında bi kere daha bilançoyu cilalayıp satıyorlar, verdiğimiz yetkiyi tepe tepe kullanıyorlar, çoluğumuzun çocuğumuzun burnundan fitil fitil getirecekler." diye.

    Hala soruyorlar:
    Yok muhasebesi şöyle mi sevgili Hocam?
    Baz senaryon nedir Mahfi?
    Nakdim var parayı nereye sokayım, Mahficiim?
    Yanıyor mu Nebatinin gözleri Mahfi Hocam?
    Merkez freni patlamış kamyon gibi, ne zaman çarparız?
    Gelir beklentiniz nedir yazar mısınız Hocacığımız?

    Boş sorular.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli kardeşim biz vermedik yetkiyi kendinle karıştırdın galiba madem soruları boş buluyorsun sen dolusunu yazsaydında bizde faydalansaydık bu şekilde ucuz hamaset söylemlerle bu güzel mecrayı kirletme

      Sil
    2. 22:11;
      Eleştirim tam senin zihniyetineydi, çok güzel cevap vermişsiniz.
      Doğru soru, nasıl boş-beleş siyasilerden ve yönetiminden kurtuluruz?
      Eğer siyaset meydanına çevirmek istiyorsanız, buyurun ben size ispat edeyim yetkiyi bal gibi de siz verdiğiniz.
      Ana Muhalefet partisi, Sn Cumhurbaşkanını siyasi yasaklı iken tüm kadroları ile çalışıp siyasete sokmadı mı?
      Muhalefet partileri hep düşük profilli adaylar ile dolaylı olarak Sn Cumhurbaşkanını siyasi bekaasını teminat altına almadı mı?
      Muhalefet partileri her kritik kararda kulaklarının üzerine yatmadı mı?
      Anayasalar değiştirilirken, ahaliye karşıymış gibi yapıp, tüm hukuk ekipleri ile siyasi kadrolara destek vermedi mi?
      İstanbul'un tüm zengin semtleri, sözde İstanbulun tüm muhalif kesimleri, kentsel dönüşüm adıyla, özünde hükümet siyasetini yandaş mütahitlerle finanse etmek için kuyruklara girmedi mi? Muhalif denen insanlar arsalarını hükümete peşkeş çekmedi mi?
      İstanbulun tüm muhalif belediyeleri, arsalarını hükümetin yandaş inşaatçılarına açmadı mı?

      Mevcut hükümete destek veren, büyüten ve geliştiren komisyon karşılığı iş yapan muhalefettir.

      Herşeyi yaparlar, ülkelerini muhalefetmiş gibi peşkeş çekerler, sonra da yukardaki gibi boş sorular gelir,

      Ayy Mahficiiim üç kuruş param var ne yapayım? Hadi oradan! Ucuz komisyoncu hamaset söylemi Türk Muhalefetidir.

      Muhalefet dedikleri de, biri Sn Erdoğan'ı siyasete sokan parti, diğer ikisi Sn Erdoğan'ın eski kilit siyasi destekçileri bakan ve başbakanları, biri de siyasal islamın köklü partisinin köklü siyasetçisi. Muhalefete bakınca ben Sn Erdoğan'ın aynadaki suretini görüyorum.

      Sil
  14. Peki hocam bu dış güçler onlara bu kadar borçlu olduğumuz için bizi batıramazlar değil mi? Sonuçta alacaklı olan onlar, bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Olası bir kriz durumunda Erdoğan çıkıp ''ödemiyoruz borçlarımızı ne yaparsanız yapın, bu millet benim arkamda topunuz gelin'' dese ne olur? O yüzden korkmamıza gerek yok diye düşünüyorum. ABD ve Avrupa bizimle iyi geçinmek zorunda. Yoksa bizde olabilecek bir kriz tüm dünyayı etkisi altına alacak bir buhrana dönüşebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünya ekonomisindeki payı %1 veya 2 olan Türkiye krize girerse Allah korusun Dünyayı batırabilir.

      Sil
    2. Zaten ulke batmis durumda, daha ne olsun. Ayrica, Turkiye disariya gobekten bagli, ulke iliskilerini kisisel iliskiler gibi algilamayin. Bugun odemediginizi, yarin fazlasiyla alirlar. bir de, bugun odemediniz, tamam. Peki yarin yeni borca ihtiyaciniz oldugunda kimden alacaksiniz? Arkaniza aldiginiz millet mazallah..

      Sil
    3. Hükümet en son 82 Rakka, 83 Halep, 84 Şam diyordu,
      Suriye'nin yarısı bize girdi.

      Hükümet en son faiz inecek döviz gelecek diyordu,
      Gidişat, 82 Dolar, 83 Euro, 84 Pound a doğru.

      Hükümet borç morç yok, ödemiyorum derse ne olur bilemiyorum.
      Dese de görüp öğrensek :)

      Sil
    4. Sevgili Cihan,
      Rusya devlet başkanı, sizin yazdığınızı söyledi. Tüm Ruslar arkamda gelin dedi. Ukrayna batağına saplandı. Parasını dünya kabul etmiyor, borç ödemeleri durdu. Rusya'da ilaç kalmadı, kanser, bebek maması gibi acil ihtiyaçlar dışında batılı devletler ilaç göndermiyor.
      Doğu Rusya'da üç tane isyan oldu. Bir Rus şehrinde, resmi rakamın açıkladığı tüm asker ölüsünden fazla asker ölmüş, ahali nasıl oldu bu diye sorguluyor, cevap yok. Oğlunu Ukrayna savaşında kaybeden Rus askeri ananın sırtında Rus polisi cop kırdı. Rus doğal kaynakları 3te1 fiyatına ancak alıcı buluyor. Ülkenin doğal serveti, başka birilerini zengin ediyor.

      Zorbalarla kimse iyi geçinmek zorunda değil. Askerler böyle zamanlar için beslenir. Zorbanın teki ahalimizi tehdit edemesin diye.

      Koskoca Rusya diyorlar, Batı dünyası hiç de geri adım atmıyor, aksine Rusları daha da kışkırtıyor, Batılı ülkelere Rusya saldırsa da bahanemiz olsa diye.

      Türkiye dediğiniz çıtır çerezdir. Marmarayı alır boğazları kontrol eden tüm karadenizi kontrol eder, Güneyini alan tüm doğu akdenizi kontrol eder, güney doğuyu alan tüm ortadoğuyu kontrol eder. Buyursun, isteyen istediğini desin.

      Sil
    5. Cihan.. Somali, Afganistan, İran Irak Pakistan halkını hiç duydun mu? Sen ve senin gibi %90 ne yiyor, ne içiyorsunuzda bu şekilde inanabiliyorsunuz çok merak ediyorum, söyleyinde bizde bir şey hissetmeden omkafayla dolaşalım..

      Sil
  15. Hocam kaleminize sağlık. Faiz politikasında en başından beri tam tersi bir yöntem uygulansaydı, faiz enflasyonun üzerinde tutuldaydı, kurdaki hareket durmadıkça enflasyonda sakinleme mümkün olabilir miydi? Yoksa şu an %70lerdeki enflasyonla beraber bu düzeylerde faizleri mi yaşıyor olurduk?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer faizi düşürmeseydik burada olmazdık

      Sil
    2. Yüzde ondort faizle borç verip 25 26 ile borçlanmanın mantığını çözemedim. Ama bu uygulama banka bilancolarina kar patlaması halka kredi daralması ve oran yükselmesi olarak yansıdı. Benim gördüğümü yetkililer görmüyorum anlamadim

      Sil
  16. Cari fazla vererek büyümek üzere seferberlik başlatan, bu amaca ulaşmak için önce Çin, sonra tamamen yerli ve milli heterodoks modele geçen sayın iktidarımız, bu önemli dönüşümü gerçekleştirdikten sonraki 5 ayda yaklaşık 30 milyar dolar civarında cari açık verdiyse de bence dert etmeye hiç gerek yok. Eminim 2023 Şubat-Mart döneminde önce enflasyon baz etkisiyle düşecek, sonra da cari açık hızla kapanacak ve borçlar süratle ödenecektir. Bunun için yapılması gereken şeyler:

    1- Dua etmek,
    2-Şükretmek
    3-Sabretmektir.

    Men sabera, zafera...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaş subliminal mesajı anlamamış. Deniz zaten bitti marta nisana kadar son kum taneleri de bitecek...

      Sil
  17. Kaleminize sağlık hocam. Bu arada gelişmiş ülkeleri gözlemlemeye devam ediyorum. Özellikle ABD'de benzin istasyonlarında pompacı olmaması dikkatimi çekti. Ayrıca bazı marketlerde kasiyer de pek yok. Hızlı kasa sistemi var, insanlar ürünlerini barkodla kendileri okutuyor ve daha sonra 4-5 kasalık ürünü bir kişi kontrol ediyor. Bunun kişi başına düşen gelire önemli bir katkısı var mıdır? Sonuç olarak aynı miktarda üretim için daha az istihdam kullanılmış oldu.

    YanıtlaSil
  18. bir şey sorucam ama lütfen linç etmeyin. Amerikada aşırı düşük faiz oranlarıyla enflasyon geçici dedi ama bu kadar şok olmadı. bizde inanılmaz bir dolara hücum oldu. insanımız niçin bu kadar ağır hücum etti dolara? bence halk biraz galeyana da geldi. halk tamamen talepsiz olsaydı dolara bu kadar çok artmazdı tahminlerdeki gibi 11 filan olurdu gibime geliyor. dış finansman gelmezse zaten hapı yutarsın ama bu kadar kısa sürede 8den 18e ulaşmak bence biraz fazla. yani yaklaşık 3 ayda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amerikalıların parası dolar olduğu için olabilir mi? Sonuçta dolar enflasyonu % 8,6, faiz ile farkı 7 puan, TL enflasyonu (resmisi % 78, gayrı resmisi % 177) faiz ile farkı 60 puan.

      Sil
    2. ama aradaki fark %3-4ken bile tlde erime başlamıştı hatta %1ken. sonuçta o erime başladığı için enflasyon arttı. ekim ayında ödemeler dengesine bakmadım ama muhtemelen gelen sermaye eksilerdedir, dibsten zaten eylülde çıktılar. burada cdsin etkisi yok mu? reel faiz -1 ise cds 500 civarıysa -6 gibi oluyor. brezilyada mesela reel faiz -lerde gezdi uzun süre geçen süre bir miktarda değer kaybettiler ama para niçin abdye gitmedi tamamen?

      Sil
    3. Tabii faiz işin görünen kısmı. Onun arkasında ciddi bir risk meselesi var. ABD'nin risk puanı (CDS) 19 Türkiye'ninki 850. Brezilyanınki 299.

      Sil
    4. Onların cdsi varsa bizim ......neyimiz vardı ya

      Sil
  19. Hocam hisse senedi fonları hakkında düşünceleriniz nelerdir? Hisse senedi mi yoksa fonunu mu almak daha mantıklı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda herkes kendi risk durumuna göre karar vermek durumunda tabii. Ben fonları tercih ediyorum.

      Sil
    2. Borsaya yatırım yapmak, özellikle bizimki gibi manipülatif borsalarda teknik/temel bilgilerin ötesinde birtakım farklı bilgi kaynakları gerektirir. Bunlara sahip değilseniz, örneğin BIST30'a endeksli fonların getirisinin doğrudan hisse senedi yatırımından yüksek olduğu çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Elbette bu durum borsanın yükseliş trendlerinde geçerli, düşüş dönemlerinde de zararınızı sınırlayan bir faktördür...

      Sil
    3. bist 30 göz önünde olan hisseler zaten herkes onları alıyor. bist 100 dışı hisseleri kimse almıyor.

      Sil
  20. Hocam kredi notlarında seçime kadar B li seviyelerden C li seviyelere doğru bir gidişat öngörüyormusunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha ne kadar hata yapacağımıza bağlı

      Sil
    2. "Yapacağına" olacaktı. Sonuçta karar tek elden cikiyo. Biz izleyiciyiz. Şimdi Mart Nisan oldu. Ama hangi yılın mart nişanı onu bile bir kişi biliyor.

      Sil
  21. Hocam Saygılar sevgiler. Sorum size net olacak. Enflasyon muhasebesine geçmememizin nedeni devletin bağımsız denetime tabi büyük şirketlerden vergi alamaması durumu mudur? Eğer öyle ise uluslararası kabul görmüş standartlara uymamanın getireceği kayıplar Borsa yatırımcısı açısından ne olur? Bu durum sizce şu anda piyasada nasıl fiyatlanıyor/ fiyatlandı mı? Diğer yandan, ana hissedarı yabancı yatırım olan bir şirketin yatırım koşullarını nasıl değerlendirir? Ülkemize orta uzun vadede ne gibi kayıplara neden olur? Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük olasılıkla vergi tahsilatının düşecek olmasıdır.
      Enflasyon muhasebesi gerçek kârları görmeyi sağlar.

      Sil
    2. Merhaba, enflasyon muhasebesine geçiş ile ilgili olarak TÜRMOB, mali müşavirler olumsuz görüşler vermişti. TÜRMOB açıklamasında "2022 yılında enflasyonla mücadelede başarılı olunacağı da dikkate alınarak, enflasyon muhasebesine ilişkin hükümlerin 2021 yılında uygulanmaması da değerlendirilmelidir." ifadesini kullanmıştı (https://t24.com.tr/haber/sirket-bilancolarina-enflasyon-duzeltmesi-gelecek,1006427). Aralık 2021 döneminde yayımlanan makale ve yazılar incelendiğinde, neredeyse tüm mali müşavirlerin, uygulamanın zor olması nedeniyle enflasyon düzeltmesinin geçici olarak uygulanmaması gerektiği görüşünde oldukları görülecektir. Saygılar.

      Sil

    3. Enflasyon sürecine girişte Türmob, risk almak istememiş.
      Muhasebecilere ek yük getirecek bir gelişme bu, kurum gidişatı görmek istedi.

      Bana göre; 2022 yılında hemen geçilmesi gereken bir uygulama.

      Stoklara Ocak 2022 de alınan malın işlenmesi 3 ay, satılması da 3 ay sürdüyse, malın fiyatı durduğu yerde yüzde 30 - 40 arasında artmıştır. Böyle bir artıştan vergi mükellefi sorumlu tutulamaz.

      Mükellefleri kayıtdışılığa, hileli fatura işlemlerine sevkeder, etmiştir de. Çoğu mükellef ciddi bir inceleme sonucunda suçlu çıkar.

      2023 yılı başında hükümetin af getirmesi elzemdir.

      Sil
  22. GSYH dolar cinsinden hesaplarken ortalama kuru 16.08 almak sorun olabilir, 6 ayın ortalaması ilk 4 ayda kurun baskılanmasına rağmen 15'e varmış durumda. Yılsonuna doğru kur atağı kaçınılmaz olduğundan, yıllık 16 ortalama eksik kalabilir.
    Bir de şöyle bir sorum olacak, bu GSYH hesaplanırken ülkede bütün ekonomik faaliyetler dahil ediliyor ancak kişi başı için hesaplanırken, geçici koruma statüsündeki mülteciler sayılmıyor sanırım. Bu nüfusun en az 3 milyon olduğunu düşünülürse, kişi başı gelir esasında açıklanandan %4-5 aşağıda diyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kesinlikle açıklananın altında diyebiliriz. Hesaplar 500 dolar ile 750 dolar arasında fark olduğunu gösteriyor.

      Sil
  23. Ödemeler dengesi hep dengedeyse niçin para değer kaybediyor cari açık varsa? Giren çıkan eşit değil mi? Bunu hiç anlayamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://www.mahfiegilmez.com/2014/01/odemeler-dengesini-okumak.html

      Sil
  24. Merhaba Mahfi Bey, yine olaganustu bilgilendirici bir tablo ve aciklama olmus, kaleminize saglik. Keske bir de son 3 yil degerlerini, 2001 kriz oncesi rakamlarla ve ornegin 2010 gibi rakamlarin normal oldugu bir donemle kiyaslayabilsek. Icinde bulundugumuz durumu ve yasayacagimiz krizin derinligini daha iyi gormemizi saglayabilir. Tesekkurler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Biraz daha ileride böyle de bir yazı yazarım.

      Sil
  25. Mahfi bey, diğer ülker ile kıyaslandıgında Türkiye nin durumu nasıl, Abdnin 90 trilyon dolar, Çinin 60 trilyon dolar, Japonyanın 30 trilyon dolar borçlu oldugu haberleri var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye, bu ülkelere göre oran ve miktar olarak daha iyi durumda görünüyor ama unutmamak lazım ki bu ülkeler borçlarını kendi paralarıyla ödeyebiliyor oysa biz dolar bulmak zorundayız.

      Sil
    2. Hocam dolar euroyu geçerse AB çökermi?

      Sil
    3. Sn 1643, bırakalım işin o kısmını da ABliler düşünsün, 500 milyon ABli düşünmeyecek de biz mi düşüncez?

      Sil
  26. Hocam, Fitch ne yapmaktadır, nereye varmak istemektedir diye soranlar için bir yazı yazacak mısınız?

    YanıtlaSil
  27. Hocam öncelikle emeğinize sağlık, peki Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranı nasıl diğer ülkelerle kıyaslandığında daha iyi durumda Hocam, bunun nedenleri nedir? Özellikle pandemi döneminde yapılan harcamalardan sonra nasıl oluyor da düşük seviyeyi koruyor bu oran?

    YanıtlaSil
  28. Özellikle dış borç yükünün dolar cinsinden artması, TL'nin dolar karşısında değer kaybıyla ilişkilendiriliyor. Sizce, Türkiye'nin iç ve dış borç politikalarını daha sürdürülebilir hale getirmek için atabileceği adımlar neler olabilir?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı