Yüksek Kur ve Yüksek Enflasyonun Nedenleri
Para Arzının Artması Talep Enflasyonunu Artırır
Parasalcı iktisatçılara göre; ‘enflasyon
her zaman ve her yerde parasal bir olgudur.’ Bir de Irving Fisher’in ünlü
miktar teorisi denklemi var: MV = PQ (M para arzını, V her bir para biriminin
el değiştirme hızını yani paranın dolaşım hızını, P fiyatlar genel düzeyini ve
Q da fiziksel üretim miktarını gösteriyor.)
Friedman ve Fisher’in görüşlerini
bir araya getirelim:
MV = PQ
Bu denklemde koyu renkle
gösterilen ve paranın dolaşım hızını temsil eden V geleneklere dayalı
olduğundan, fiziksel üretimi temsil eden Q da hemen artırılması mümkün
olmadığından kısa vadede kolay değişmezler. O nedenle bu ikisini kısa vadede
sabit kabul edebiliriz. O zaman para arzında (M), fiziksel üretim artışının
(dQ) üzerinde bir artış olursa dengenin sağlanması için fiyatlar genel
düzeyinin (P) yükselmesi gerekecek. M’deki artış süreklilik gösterirse P’deki
yükseliş de sürekli hal alacak yani enflasyon oluşacak demektir.
2020 Nisan’dan 2021 Nisan’a kadar
yüzde 22,5 artmış olan M2 geniş para arzı 2021 Nisan’dan 2022 Nisan’a kadar
yüzde 60,4 artmış. Bu farklılaşmayı grafikten görebiliyoruz. M2 para arzındaki
asıl artış 2021 yılının Eylül ayında başlamış görünüyor. Eylül ayından itibaren
para arzı eğrisi sert bir yükseliş içine girmiş.
Para arzında görülen bu hızlanan
artışın enflasyonu nasıl etkilediğine bakalım. Aşağıdaki grafik M2 para arzı
ile enflasyondaki gelişmeyi bir arada gösteriyor (grafik; TCMB, Aylık Para Arzı
ve Karşılık Kalemleri tablosu ve TÜİK, Tüketici Fiyat Endeksi Raporlarındaki
verilerden yararlanılarak tarafımdan hazırlanmıştır.)
Yanlış Faiz Politikası Para Arzı Artışıyla Birleşirse Enflasyonda Artış
Kaçınılmaz Olur
Bir ekonomide normal koşullarda
tasarruf sahibine bankalarca ödenecek faizin enflasyonun üzerinde olması
gerekir ki bankaya para yatıran kişi ya da kurum satın alma gücünü kaybetmesi
(pozitif reel faiz.) Eğer bankaların mevduat sahiplerine vereceği faiz
enflasyonun altında kalırsa (negatif reel faiz) o zaman ‘paradan kaçma eğilimi’
başlar. Bazı kişiler ve kurumlar, paralarını, değeri sürekli düşen ulusal
parada tutmak yerine yabancı para mevduata geçerler. Bu geçişin dolaylı yoldan
enflasyon yaratıcısı etkisi olabilir. Yabancı para değerlendikçe bu mevduatın
ulusal para karşılığı yükselir ve insanlar varlıklarının arttığını düşünerek
daha fazla harcama yapmaya başlarlar (zenginleşme etkisi.) Bazı kişi ve
kurumlar satın alma güçlerini değerlendirebilmek için otomobil, konut, beyaz
eşya satın almaya yönelirler. Her iki eğilim de sonuçta talep artışına yol açar
ve dolayısıyla enflasyonu körükler.
Bankaların mevduat sahibine
vereceği faizleri belirlemeleri konusunda enflasyon kadar önemli bir gösterge
de merkez bankasının bankaları fonlamada uygulayacağı faiz oranıdır. Merkez
bankaları yalnızca bankalara borç verirler ve gecelik, haftalık ya da aylık
yani çok kısa vadelerle borç verirler. Merkez bankasının bankaları fonlamakta
uyguladığı faiz, bankaların kaynak maliyetini etkiler. Bu faiz enflasyondan
düşükse bankalar ciddi para kazanırlar.
Küresel krizle birlikte
ekonomilerin resesyona girmesini önlemek için gelişmiş ülkelerin (ABD, Euro
Bölgesi, Japonya, Birleşik Krallık) merkez bankaları faizleri düşürdüler ve
enflasyonun altına çektiler. Böylece ekonomilerde ortaya çıkacak olası
daralmaları önlediler. Şimdilerde enflasyon yükselmeye başlayınca onlar da
faizleri yükseltmeye başladılar yükseltmeyenler de bu konuyu gündemlerine
almaya yöneldiler.
Türkiye başlangıçta para arzını
fazla artırmadığı gibi faizi de, arada bir kısa süreli indirimler olsa da, genel
olarak enflasyonla aynı düzeyde tutmaya devam etti. Bu yaklaşım 2021 yılının
Eylül ayından itibaren değişti ve Merkez Bankası para arzını artırırken faizi
de düşürdü.
Aşağıdaki grafik Merkez
Bankası’nın para arzını artırırken faizi de düşürmeye başladığı dönem ve
sonrasını gösteriyor (grafik: TCMB, Aylık Para Arzı ve Karşılık Kalemleri tablosundaki
verilerden yararlanılarak tarafımdan hazırlanmıştır.)
Grafikten görüleceği gibi Eylül 2021’den itibaren bir yandan para arzı artarken bir yandan da merkez bankası faizi düşmektedir. Böylece Merkez Bankası, gelişmiş ülkelerin, enflasyon sorunu yokken uyguladıkları ve enflasyon sorunu ortaya çıkınca terk etmeye başladıkları bir yöntemi enflasyonun hızla yükseldiği bir dönemde uygulamaya koymuş olmaktadır.
Dolarizasyon Sorunu Olan Yerde Faiz Enflasyondan Düşük Tutulursa Kur
Artar ve Maliyet Enflasyonuna Neden Olur
Gelişmiş ülkelerin paraları
rezerv para (dünyada alış verişlerde kabul edilen paralar) niteliğinde olduğu
için faizi düşük tutmaları yabancı paralara talep (dolarizasyon) yaratmadı.
Oysa TL, rezerv para olmadığı için bir yandan artırılan para arzı, bir yandan
düşük tutulan faizler yabancı paralara talep yarattı. Bunun sonucunda kurlar
yükseldi.
Aşağıdaki grafik, TCMB faizi,
USD/TL kuru ve enflasyon arasındaki ilişkileri ortaya koyuyor (TCMB, Aylık Para
Arzı ve Karşılık Kalemleri tablosu ve TÜİK, Tüketici Fiyat Endeksi
Raporlarındaki verilerden yararlanılarak tarafımdan hazırlanmıştır.)
Kıssadan Hisse
Dolarizasyon etkisi altında bir
ekonomide, enflasyon oranı yüksek iken (gelişmekte olan ülkeler için yüzde
6’nın üzeri yüksek sayılır) para arzının reel büyümeden fazla artırılması
halinde enflasyon hızlanır. Eğer para arzının artırılmasına merkez bankasının
faiz indirimi de eşlik ediyorsa enflasyonu tutmak mümkün olmaz. Bu ekonomide
enflasyondaki geçici düşüşler ters baz etkisinin kendisini göstermesine bağlı
kalır.
Hocam ellerinize sağlık, gene çok faydalı bir çalışma olmuş.
YanıtlaSilKüçük uyarı: İkinci grafikte M2 para arzı ve TCMB faizi eğrilerinin renkleri birbirine karışmış.
Düzelttim, çok teşekkür ederim.
SilSayın Mahfi Bey, bu saaten sonra faiz arttırımı türkiye için işe yarar mı ?
YanıtlaSilTek başına yaramaz.
SilHocam grafikler görünmüyor
YanıtlaSilGörünüyor
Sil:)
Silhocam ikinci grafikte para arzı ve tcmb faizi yanlış yazılmış veya renklendirilmiş...
YanıtlaSilDüzelttim, çok teşekkür ederim.
SilHocam burada para arzi, enflasyon ve kur arasinda matematiksel bir denklem kurmak mümkün müdür ?
YanıtlaSilkurulabilir.
SilTeşekkürler Hocam, her yazınız ayrı bir açıdan durumu ortaya koyuyor.
YanıtlaSilFörmülde; Q olarak belirttiğiniz üretim miktarı, fiyatları dolayısıyla enflasyonu dizginleyebileceğiniz bir etken olarak gözükmekte. Eylül 2021 ve sonrasında üretim miktarı üzerinde pek durmamışsınız. Aynı dönemde üretim miktarıda azalmış veya eldeki döviz amaçlı satılmış olduğundan azalmış, olabilir mi ?
Öyle olsaydı büyüme yüzde 11 olmazdı. Üretim artıyor. Bizim sorunumuz riskleri artırmamız. Attığımız her adım yeni bir risk yaratıyor.
SilHocam buyuduk diyorlar nasil inanabiliriz tuik e inanmiyor kimse buyudugumuze nasil inanacaz hangi veriye bakacaz tesekkurler
SilTürkiye büyüdü.
SilKimi az büyüdü, kimi çok büyüdü, kimi küçüldü.
Hangi grupta olduğumuza bağlı büyümeyi hissetmek.
Sabit gelir grubu küçüldü.
Mahallede aynı işi yapan iki esnaf vardı, biri kapattı,
Kapatanın müşteriler diğerine gitti, o büyüdü.
Merhaba bireysel örnek genellenemez.
SilHocam merhabalar,
YanıtlaSilKur enflasyonu ne zaman yakalayacak acaba? Sürekli bu baskılamalar ekonomi böyle kötü durumdayken, savas sebebiyle gıda enerji maliyetleri dolayısıyla cari açık fırlamışken, kur nereye kadar tutulabilir? Her şey düzelse bile sırf şu enflasyondan dolayı artması gereken kur çok ilginç hala aralık 2021 değerine gelemedi.
İngiltere'de süt 15.9 lira iken Türkiye'de 20 liraya dayandı. Ev fiyatları California'dali evlere yaklaştı. öyle bir pahalılık var ki gurbetçiler euro ile kazanmalarına rağmen Türkiye'ye gelip şoka giriyorlar.
Paramızın ciddi bir devaluasyona uğrayacağına inanıyorum. 1 haftalık orta sınıf yaz tatili 2000 dolar opmuş Türkiye'de. Bu parayı kim niye versin gider Yunan Adası'na.
Teşekkürler.
Evet bencede güzel bir soru,mantıksız işler dönüyor kur çarpanlarla hiç çelişmiyor,buna neden cevap vermediniz Mahfi bey? Teşekkürler.
SilSoru olsa cevap verirdim. Burada soru yok yorum var. Yorum da doğru.
SilMahfi Bey, kredi kartı asgari ödeme oranlarının yükseltilmesi ve yeni kredi düzenlemeleri parasal genişlemeyi durdurmak için yapılan bir aksiyon mudur? Etkisi nasıl olur?
YanıtlaSilEvet o amaçla yapıldı. Biraz etkisi olur ama buradan bir mucize çıkmaz.
Silhocam asgari ödemeyi zaten dar gelirli yapıyor. dar gelirli halka asgari ödemeyi zorlaştırmak sosyal devlet ilkesine aykırı değil mi?
SilKredi karti asgari oranlar odemenin yukseltilmesi parasal genlesmenin zararini azaltmak icin yapilmis olabilir. Ancak Kredi kartlari uzerinden parasal genislemenin zararlarini azaltmanin en saglam yolu ; Daha secici kredi karti bavurulari uzerinden kart dagitmak ve bu limitleri gelire gore daha rasyonel sunmaktir bir de buna ilaveten BDKK uzerinden kredi karti taksitlendirmelerini kisitlamak(Mesela bunu 2013 sonu-14lerde yaptilar hala uygulaniyor mu cok faydasi oldu hem ithalatta hem de enflasyon indirmede) boylelikle daha stabil bir enflasyonla mucadele sureci yaratilabilir. Gunun sonunda her onune gelene kredi karti dagitilirsa hele hele gelire oranla absurd limitler uygulanirsa isterse asgari odeme oranini istediginiz kadar yukseltin hic bir faydasi olmaz.
SilCozum; Daha secici arastirmaya dayali kredi karti verme
Gelire gore daha dusuk kisitlayici kredi limit imkanlari sunma
ve Taksit sayisini indirme ozellikle luks ihtiyac disi konularda daha kati kredi karti kullanim manevrasi olusturmadir.
Tcmb uyguladığı faiz politikası resmen ateşe benzin dökmek gibi
YanıtlaSilMaalesef öyle.
SilHocam herşeyi çok basit ve anlayacağımız şekilde bizlere açıkladığınız için teşekkür ederim. Sadece Türkçe okuyup anlayan biri bile yazılarınızı okuyup yapılan hataları anlayabilecekken, ekonomi yönetimimizin amacı nedir?
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Ben de anlamış değilim.
SilHocam genel geçer kabul görmüş ekonomik politikalarından tamamen bağımsız politikalar uygulanmasından ne umuyorlar buradaki amaç nedir, nasıl bir sonuç bekledikleri ile ilgili bizi aydınlatabilir misiniz. Teşekkürler
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHOCAM FAİZ ARTIRIMINDAN BAŞKA BİR ÖNLEM VEYA GÖRÜŞDE SİZ SÖYLEYEBİLİRMİSİNİZ.
YanıtlaSilNiye böyle bir arayış içindesiniz? Enflasyonun ilacı faizi artırmaksa niye başka önlemler arıyorsunuz ki? Öte yandan Türkiye'nin bugün geldiği nokta faizi artırarak enflasyonu çözme noktasını çoktan aşmış bulunuyor. Benim çözüm önerilerimi merak ediyorsanız kitabımı okumanızı öneririm: Yapısal Reformlar ve Türkiye (Remzi Kitabevi, 2022.)
SilSipariş verdim hocam.
SilEnflasyon bilerek artırıldı böylece enflasyon vergisi gibi gizli vergi üretildi. Sonuç: fakirleşeceğiz.
YanıtlaSilÜlkemizde vergilerin %70 'i dolaylı vergi olarak toplanmaktadır.Bunun için bu gün yaşadığımız yüksek enflasyon iktidarın hedeflediği büyümeyi gerçekleştirmek için yaptığı bir tercihtir.Anlıyacağınız yapılan yanlışların bedeli halka kesilmiştir.Inanıyorum ki ilk seçimde halk nazarında bunun bir karşılığı olacaktır.Bu hep böyle olmuştur.Haksızmıyım hocam.
SilAğzınıza sağlık hocam
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam, biliyorum ben de anlamadım diyeceksiniz ama mevcut yönetimin tam anlamıyla amaçladığı şey ne,hiç mi dayanak noktası yok.Ya da sizin yazdığınız yapısal reformların hükümete ne gibi zorluğu olur, yapamayacağı ne var?
SilSn. Eğilmez, savaş olan ülkelerde bile % 15'lerde olan enflasyonun bizde % 100'lerin üzerinde olmasını sadece kötü yönetimle açıklayabilir miyiz? Venezuella vb... birkaç ülkeyi saymazsak dünyadaki en yüksek enflasyon bizde. Rusya gibi bütün dünya bize ambargo uygulasa demek ki bizde % 1000 enflasyon olacaktı demek ki. Ben hala yabancı yatırımcının gitmediği, savaş olan Suriye gibi bir yerde bile enflasyon bu kadar düşükken bizim gibi sosyal hayatın devam ettiği, insanların hayatlarını normal sürdürdüğü, yabancı yatırımcının fabrikalarının olduğu bir yerde nasıl olur da buralardan on kat daha fazla enflasyon olur anlayamıyorum, rasyonel faktörler harici bize has acaba bazı psikososyolojik birşeyler mi var acaba diye merak ediyorum. Örneğin ekonomi iyiyken bile sözleşmeleri dolarla yapmak vb... Sizin görüşünüzü merak ediyorum Sn. hocam. Saygılar...
YanıtlaSilMahfi Hocanın 17 mayıs tarihli yazısı aydınlatıcı olabilir:
Silhttps://www.mahfiegilmez.com/2022/05/yuksek-enflasyona-karsn-piyasa-nasl_17.html
Okadar çok para basılmışki tl kagit yerine dondüğü için (değer kaybi) alis verise bu degersiz paralari daha fazla ödemek zorunda kaliyorsun.
SilHocam enflasyon 4 haneye gidermi ?
YanıtlaSilYanlış ekonomi politikasında ısrar edilirse, riskler artmaya devam ederse her yere gidebilir.
SilHocam merhaba,
YanıtlaSilKKM ile geri dönüşü olmayan bir yola, bir döngüye girdik. Bu uygulamadan vazgeçmek kolay olmaz. Döviz kuru tamamen istikrara kavuşmadan da kaldırılamaz. Bunun için de yüksek miktarda döviz girişi olmalı diye düşünüyorum.
Teşekkürler
Haklısınız, maalesef çok yanlış bir adımdı.
Silmahfi bey, cari açık tahminleri nasıl yapılıyor? türkiyenin cari açık verip vermeyeceği neye göre karar alınıyor?
YanıtlaSilBüyüme hız tahmin ediliyor sonra o büyüme hızıyla tutarlı yatırımlar ve ve tasarruflar tahmin ediliyor. Tasarruflarla yatırımlar arasındaki cari açığı veriyor.
SilHocam diğer ülkelerin enflasyon yok iken uyguladığı ve enflasyon oluştuğunda terkettiği para politikasını, neden ülkemiz enflasyon varken uygulanıyor? Bu ateşi benzin ile söndürmeye çalışmak değil midir?
YanıtlaSilEvet kesinlikle öyledir.
SilHocam battı balık yan gider diye bir deyim var (yani dünya kadar borcu olan dahada tasarrufa önem vermeden devam eder) Merkez bankası uygulaması bumu?
YanıtlaSilAşağı yukarı bu.
SilHocam düşük enflasyonlu Afrika ülkeleri var. Onlar çok mu zengin?
YanıtlaSilHiçbir gösterge tek başına zenginlik, fakirlik, gelişmişlik, kalkınmışlık göstermez. Enflasyonla birlikte büyüme, işsizlik, kişi başına gelir, yatırımlar vb. gibi bir çok göstergeye bakmak lazım.
SilHocam, enflasyon değil hayat pahalılığı diyen bu cahillere:kur artışı değil devaluasyon desek rövanşı almış olurmuyuz?
YanıtlaSilOlmayız. Çünkü dalgalı kur rejiminde ulusal paranın dış değer kaybına devalüasyon denmez. Devalüasyon sabit para rejiminde kullanılan bir terimdir.
SilHocam bu da Türk tipi dalgali kur rejimi :)
SilDeğerli hocam kurun artması demek dolar getiren birinin TL bozması durumunda piyasada TL bollaşması demek ve buda para arzının artması piyasada TL'nin bollaşması bir nevi para basma gibi etki yaratıyor yanlışım varsa düzeltin Teşekkür ederim hocam
YanıtlaSilDoğru diyorsunuz.
SilDeğerli Hocam,
YanıtlaSilEnflasyon bir yerden sonra sosyolojik açıdan ele alınması gereken bir toplumsal sürü eylemine dönüşmez mi? Nereden sonra diye soracak olursak; Maliyet enflasyonunun global çapta oluştuğu bir ortamda belli bir ülkenin yanlış para politikaları enflasyonun artık o ülkenin toplumunun zihninde fiyat algısının tamamen bozulması ile birlikte diye düşünüyorum.
Teşekkürler
Dönüşüyor zaten. Ekonomideki birçok mesele, odakta insan ve toplum olduğu için, sosyolojik meseledir.
SilÜretimin arttığı ve büyümenin sürdüğü ama yüksek riskler bulunduğu özetini, maliyeti artan üretimin tüketiciye yaramadığı, büyümenin de istihdamla denkleşmediği sonucu ile karşılaştırdığımızda sıfıra sıfır elde var sıfır pozisyonuna dönmüş olmuyor muyuz? Faiz yükseltme yangını söndürmek için öngörülse de sonuçta onun da yanıcı madde olduğunu biliyorsak kriz halinden çıkış için ne kadarlık bir süre öngörüyorsunuz?
YanıtlaSilAlınacak önlemlere ve yapılacak reformlara paralel olarak süre değişir. Benim Yapısal Reformlar ve Türkiye kitabımdaki reformlar hızla yapılırsa bir yıl sonra bambaşka bir yerde oluruz.
SilMaalesef halen de inatla basmaya devam edikecek. Ve en kötüsü bu basılan paralar halkın cebine de gitmemiş. Bu saatten sonra ne faiz artisi ne düşüşü kurtarmaz. Patrin kepengi indirmiş
YanıtlaSilElinize sağlık Mahfi Bey. Çok açıklayıcı bir yazı. Eylül 2021’den itibaren para arzının sürekli artırılmasının temel nedeni nedir acaba?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilFaizi indirince kredi talebi patladı bunu karşılayabilmek için para basıldı.
Seçime gidiyoruz hocam, para arzi filan gozlerinde degil maalesef..
YanıtlaSilYalnız bu haliyle seçim kazanmanın da bir anlamı kalmadı.
SilHocam sizce faiz artırılsa ve yeni ekonomik planlar devreye girse ülkedeki enflasyonun düşmesi kaç yılı bulur? Ev ve araba fiyatları ne zaman eskide olduğu gibi daha makul seviyeye gelebilir?
YanıtlaSilŞimdiden teşekkür ederim
Yapısal Reformlar ve Türkiye kitabımda yazdıklarım hızla hayata geçirilirse bir yılda çok farklı bir yerde olabiliriz.
SilMerhaba Üstat,
YanıtlaSilYazınızdan artan para arzı ağırlıklı olarak tüketime yönelirse talep enflasyonu,
Çift paralı ekonomi olduğumuz için dövize yönelirse maliyet enflasyonuna yol açar şeklinde anladım.
Peki altına yönelirse ne olur?
O zaman da yastık altına giderek ekonomiye yararı olmaz.
Silhocam selamlar acaba hükümet zorunlu para basma ihtiyacına karşılık enflasyonla bu bastığı paraları eritiyor olabilir mi ? Enflasyondan dolayı tasarruf edenden tl borçlanana bir servet transferi durumu söz konusu ...kimse senin cebindeki parayı alacağım bak diye açıklama yapmaz diye düşünüyorum !!!bu yorumumla ilgili sizin düşünceniz nedir?
YanıtlaSilHiç sanmıyorum, bu sadece beceriksizlik ve iş bilmezlik.
SilMahfi Hocam, iktidar partisinin değişmesi sonrası gelen yeni hükümetin ekonomi uygulamaları faiz artırımı, kamuda israfın önlenmesi, liyakat sahibi yöneticilerin atanması, denk bütçe gibi uygulamaların olması ve enerji maliyetlerini düşürecek adımlarla üretimin artırılması, tarımın güçlendirilmesi adımlarıyla (kitabınızda bahsettiğiniz yapısal reformlar bütünüyle yapılamamış olsa da) kur ve enflasyonda düşüş ve güven tesis edilmiş olabilir mi?
YanıtlaSilEvet
SilMerhabalar hocam yazdıklarınızın hepsine katılıyorum. Bu arada kitabınızı okudum, bahsettiğiniz yapısal reformları Türkiye’nin kısa ve orta vadede yapma ihtimalini 0 olarak görüyorum. İktidar aynı kalsa da değişse de kronik sorunlarımız devam edecek maalesef. Biraz karamsar gibi görünebilirim ama tespitim budur. Şu an faiz arttırımı ve mb bağımsızlığı en acil iş ama diğer şeyleri yapmamız bence çok zor. Bahsettiğiniz şeyleri yapacak kadrolar 2-3 kuşak sonrası kadrolar belki. Çünkü bahsettiğiniz şeylerin hükümetlerin yapması kadar toplumun da talep etmesi baskı oluşturması gerek. Şu an toplumda ben paramı kazanayım, demokrasi olmasa da olur yargı bağımsız olmasa da olur diyen kitle çok. Bu anlayışla bizim yapısal reform yapma şansımız yok ama yeni gelecek hükümet faiz artışı ve mb bağımsızlığını sağlaması durumunda kısa süreli bir toparlanma görürürüz o kesin, ama bizim derdimize kesin deva mı olur, çok zor.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, haklısınız ben de yapılabileceğine ihtimal vermiyorum.
SilHocam bu demek oluyor ki enflasyon devam edecek faiz indirimine devam edeceğini söyledi bizlere tasarruf olarak öneriniz var mı teşekkürler
YanıtlaSilBu faizle tasarruf yapılmaz.
SilYorumlara bakınca bazı arkadaşların bu yaşananlara anlam veremedikleri, uygulanan ekonomik "model"i akıl ve mantık çerçevesine oturtamadıkları görülüyor. Hem ekonomide hem diğer tüm alanlarda yaşananların tek nedeni, iktidarın artı takiyeyi bırakıp gerçek yüzünü filtresiz şekilde ortaya koymasıdır. Siyasal islâm, amaçlarına ulaşmak için toplumsal uzlaşı aramaz. Gücü kayıtsız şartsız ele geçirdiğine inandığı anda harekete geçer, köprüleri atar.
YanıtlaSilBundan sonra olacakların yanında bugüne kadar yaşadıklarımız ne yazık ki çocuk oyuncağı gibi kalacaktır. Yoğun bir hamaset, komşu ülkelerle ağır gerginlikler, Kuzey Kıbrıs'ı ilhak gibi ülkenin başını büyük belalara sokacak girişimler arasında kelimenin tam anlamı ile yerlerde sürünen bir ekonomiye, "savaştayız" denerek alınacak akıl dışı her türlü ekonomik önleme ve örneği görülmemiş sosyal baskılara kendimizi şimdiden hazırlayalım derim...
Mahfi Hocam, bir sorum var. Ben yurdışına proje yapan biriyim. Dolar bazında iş yaptığım için NN'nin dediği gibi ihraçatçı sayılıyorum, kur arttıkça kar oranım TL bazında artıyor. Ne yazık ki yüksek teknoloji işi yapıyorum, yani verdiğim hizmetin altyapısı olan bilgisayar teknolojilerinin tamamı yurdışından geliyor. Açık kaynak kullansam da donanım, yazılım, alt yapı hepsi dışarından alınıyor. Bu yüzden bırakın iş büyütmeyi ,anca artan maaşları ve giderleri karşılıyorum. Tüm üretici/ihracatçılar benimle aynı durumda değil mi? Kim para kazanıyor çok merak ediyorum. Teknoloji kullanmadan iş yapabilen birileri mi var? Eski techizatlarla üretim ne kadar rekabetçi olabilir? Sadece ucuz işçilikle ne üretilebilir bu yüzyılda?
YanıtlaSilHocam merhaba diyelim ki yapısal reformlar her anlamda yapıldı 1 sene de enflasyonda belli bir yol katedildi enflasyon düştü Peki bu hayat pahalılığı ne olur fiyatların yapışkanlığı eski yerine gelir mi alışır mıyız
YanıtlaSilHayat pahalılığı orada kalır. Eğer enflasyon düştüğü yerde kalırsa birkaç yıl sonra fiyatlara alışılır ve sorun biter.
SilHocam inşallah Maliye bakanlığından birisi yanlışlıkla bile bu siteye girip yazdıklarınızı okuyordur, güle oynaya ülkece iflasa gidiyoruz...
YanıtlaSilOkuyorlar ama yetkili değiller, sorun maliye bakanlığının çok ötesinde.
SilHocam şu durumu Venezuella ile karşılaştırdığınız zaman gidişatın aynı yönde olduğunu görebiliyoruz. Peki bir Venezuellalı ekonomiste bugün sorsak enflasyon %150 üzerine geldiğinde bugün ki aklın olsaydı neye yatırım yapar ve neye yapmazdın desek sizce neleri söyleyecektir ?
YanıtlaSilaltına derdi herhalde.
SilHocam sizin TCMB başkanı, Özgür Demirtaş'ın da Hazine ve Maliye Bakanı olduğu bir Türkiye hayal ediyorum. 2 yılda G7 ülkeleri kategorisine yükselmezsek hiç bir şey bilmiyorum..
YanıtlaSilSağ olun ama gerçek dışı bir hayal. Artık gençler gelmeli oralara.
SilAh Sevgili Nephilis ah,
SilDevlet akıl, bilgi ile yönetilmez, yönetilemez, devlet duygular ile yönetilir.
Akıl, bilgi, tecrübe sahibi insanların bürokrasi içinde yer almasını sağlamak elzemdir.
Bakanlıklar ise politik koltuklardır, bakanlık seviyesinde halkın geçici duyguları hitabet bulur.
Politikacının da düzenli değişimini sağlamak elzemdir,
duygusal ve politik insanları da koltuklarda fazla tutmamak elzemdir.
Atatürk de denedi, denemedi değil, akıl sahibi insan olarak en tepede bulundu, olmadığını gördü.
Kısa hayatında etrafında uzlaşıp, iş yapabileceği adam kalmadığını da gördü.
Kendisi Türkçülükten etkilenmiş biriydi, devlete duygu olarak Türkçülüğü koydu.
Dönemi dünyasının da etkisi vardır, Anadolu nüfusuna bakınca koyabileceği başka bir duygu da yoktu. Diyanet ile dini duyguyu kontrollü koymak istedi.
"Kurtuluş Savaşına katılmış Anadolu halklarının tümüne birden Türk denir.", diyerek duygunun temelini de oluşturdu. Siz de sonuçlarını bugün sosyal medyadan görürsünüz, insanlar Türk olmak ile gurur duyarlar. Halbuki sınırın 10 km ötesindeki insanlar ile bir farkımız da yoktur, biri Yunandır, biri Araptır, biri Ermenidir, biri İranlıdır, biri Bulgardır.
İşte budur, yönetimi sağlayan duygu'dur.
Atatürk, bu gerçeği farkettiğinde, soyadını da devlete vermek istediği duyguya uygun seçtirmiştir. Çok kişi kafa patlatmıştır, sonunda TürkAta bulunmuş, ardından, konuşma uyumu vs teknikler düşünülerek AtaTürk haline getirilip, resmileşmiştir.
Vefatından 20 yıl sonra din de duygu olarak hakim kılınmış, Türklük ve İslam bütünleştirilmiştir. Şimdilerde İslam kısmına yatırım yapanların ağırlığı var.
Türk-İslam duygu sentezi içinde, TCMB ve Hazine başına ne Mahfi hocamız, ne Sn Özgür Demirtaş gibi akıl, bilgi sahibi insanlar gelemez. 2+2 = 4 tür. Yardımcılık ve müşteşarlık makamlarına gelebilirler. Biraz ileri giderlerse, kelleleri alınır. Sn Mahfi hocamın tecrübesi vardır.
Ben de ateistim. Askerdim. İnsanların neye inandıkları umurumda olmaz. Millet çocuğunu, bize peygamber ocağı diye duygu ile gönderir, şehadeti önemser, bir yandan da bu asker gidecek geri gelecek diye de slogan atar.
Benim işim onların ölmeden geri gitmelerini sağlamak. Benim seviyemde akıl ve bilgi gerek, askere anlatamazsın, anlamaz, dediğimi harfiyen yapsın yeter, eğitim çavuşlarım bu iş içindir.
Benim işimi GenelKurmay anlar, Savunma Bakanının anlamasına gerek yoktur. Anlamazsa daha iyidir. Aramızda Genelkurmay Bşk vardır. Politik ile reeli uyuşturmak onun işidir, ben de işin politikası ile ilgilenmem, anlamazsam daha iyidir.
Hazine müşteşarı da bir nevi öyledir. Politikacı ile bakanlığın teknik bürokrasisi arasındadır. İki tarafı ikna etmek onun işidir.
Akıl sahipleri, politikaya karıştığında veya politikacı akıl sahibinin işine karıştığında, düzen bozulur.
Günümüzde politikacı akıl sahibinin işine karıştı. Siz o yüzden akıl sahibi birileri Bakanlıkta otursun istiyorsunuz.
Akıllılar da bakan olunca, bu sefer tam tersi olacak, benim istediğim, tanıdığım bildiğim, duygularıma tercüman olan biri bakan olsun diyeceksiniz.
Yorumunuz çok hoşuma gitti, sevgiyle kalın.
4HdZTdFAO9K7jM17
ekonominin finansın temel kurallarını devlet gibi en ciddi organizasyona anlatmaya çalışmak nasıl bir duygu hocam
YanıtlaSil:) Çok kötü emin olun.
SilKendi haline bırakırsalar enflasyon düşer mi ve ne zaman düşer? kuru sabit tutamazlarsa enflasyon düşer mi? eninde sonunda bir noktadan sonra insanlar satamadığını görünce fiyat artışını azaltmayacak mı? bu noktayı kestirmek mümkün mü?
YanıtlaSilEskilerin dediği gibi, kendi haline bırakalım, kendi kendine söner, biter.
SilZaten kendi haline bıraktılar ve enflasyon yükseliyor.
SilEr-ol Doğan,
YanıtlaSilÇarpmayı biliyor, çıkarmada başarılı, toplayamıyor, bölme üzerine çalışıyor.
8 yaşında,
ekonomistim diyor.
GhPp70mMuve2DV9P
Elinize sağlık hocam, çok faydalı ve kapsayıcı bir yazı. Yazınızın sonunda bahsettiğiniz ters baz etkisinin ne olduğunu ve mevcut piyasa şartlarında hangi durumlar oluşursa görülebileceğini de detaylandırabilir misiniz?
YanıtlaSilHocam sıcak para istemiyoruz diyor mevcut yönetim ancak en başta enflasyon kadar faiz verilmiş olsaydı sizce sıcak para gelir miydi? Ayrıca farzedelim ki sıcak para geldi reel efektif döviz kuru endeksi kaça yükseldiği zaman ihracatçı için sıkıntılı olur? Yani hem ihracatçı için hemde enflasyon yaratmayan reel efektif döviz kuru endeksi sizce kaç hocam?
YanıtlaSilRahip bronsun krizi gibi döviz kuru artışı krizleri neden olur bunu aşmanın yolu nedir amerikanın her dediğini yapmak zorundamıyız hocam
YanıtlaSilDevletin bir çok denetim mekanizması, sizin gibi istatistik yapan bir sürü iktisatçıları bu verileri sunmuyor mu devleti yönetenlere Mahfi Bey? Bu bozulmayı nasıl kabullenirler akıl almıyor. Sizce Başka bir planları mı acaba iktisadi olarak?
YanıtlaSilHocam Merhaba elinize sağlık. Son 1 haftadır yaşananlar bizi bir erken likidite problemine götürür mü ? Götürürse sonuçları ne olur? Teşeklür ederim.
YanıtlaSilBile bile lades dedikleri bu olsa gerek hocam. Değerli bilgilerinizi bizle paylaştığınız için teşekkür ederiz hocam.
YanıtlaSilYeni iktisat mezunuyum, sayenizde özel dersteymişçesine yeni bilgiler ediniyorum. Yazılarınız gelişimime çok faydalı oluyor Mahfi bey teşekkür ederim.
YanıtlaSiltcmm para basma değerlerini nasıl görebiliriz
YanıtlaSilHocam ben ekonomiden anlamam. Ben sıradan bir vatandaşım. Ekmeğin 4 tl olduğu, akaryakıtın 30 tl ye dayandığı bir ekonomide boğuluyorum. Hocam sizin gibi işi bilen profesyonellerin acilen göreve gelmesi lazım. İşi ehline teslim etmek gerek.
YanıtlaSilPara arzı, devletin milleti ile yaptığı "alım gücü" sözleşmesidir. Şahsi görüşüm, reel büyümden daha fazla para basmak süte su katmak gibidir ve sözleşmeye ihanettir. Merkez Bankası'nın kendi tasarrufunda aldığı kararlar ile serbestçe para arzını artırması reel büyüme ile sınırlandırılmalıdır. Bu oranın üstünde artış için referandum v.b. gibi meramını şeffaflıkla açıklamak zorunda kalacağı demokratik kurumların anayasaya girmesi gerekir.
YanıtlaSilMerhaba Hocam, enflasyon konusunda vergi konusunda nasıl önlemler alınabilir?
YanıtlaSilhocam bu yazı, para arzının artması ile enflasyon arasındaki ilişkiyi detaylı bir şekilde açıklıyor ve Türkiye'de yaşanan ekonomik durumu ele alıyor. Sizce, para politikasındaki bu değişimlerin uzun vadede ekonomiye etkisi nasıl olur? Türkiye'nin enflasyonla mücadele stratejileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
YanıtlaSil