Kur Korumalı Mevduat Hesabı Dolarizasyonu Artırdı
Kur Korumalı Vadeli TL Hesabı; döviz, altın ve TL birikimlerinin bankaların sunduğu faiz oranlarıyla (yüzde 17) ve hesabın açılış tarihiyle vade tarihi arasında oluşacak kur değişiminin faize eklenmesiyle açılan bir vadeli mevduat hesabıdır. Bu hesapla vade boyunca mevduat faizi getirisi elde edilmesine ek olarak vade sonu mevduat faizi getirisinin o dönemde ortaya çıkacak kur farkı üzerinden hesaplanan tutardan düşük olması halinde aradaki farkın Türk Lirası olarak hesaba yansıtılması şeklinde uygulanıyor.
Geçen yılın son ayında piyasaya
sunulan kur korumalı mevduat hesabı yabancı para mevduatlarının TL mevduata
çevrilmesi amacıyla yola çıksa da TL hesaplarının da kur korumalı mevduata
dönüşmesine izin verilmesiyle farklı bir kapsama oturmuş oldu.
Bu hesabın getiri yükü banka ve
Hazine arasında paylaşılıyor. Banka hesaba uyguladığı yüzde 17 faizi mevduat
sahibine kendi kaynaklarından öderken, ortaya çıkacak kur farkını da Hazine,
bütçeden ödüyor. Kur Korumalı Mevduat Hesabı uygulamasının dört sakıncalı
sonucu var: (1) Bankalar, ödemeleri gereken faizin bir bölümünü Hazine’ye
devrederek maliyeti düşürmüş ve dolayısıyla daha fazla kâr etmiş oluyorlar. (2)
Hazine, hiçbir şekilde kullanmadığı bir paranın maliyetini paylaşarak bankalara
bir çeşit finansal destek sağlamış oluyor. Bir başka ifadeyle Hazine, halktan
toplanan vergilerin bir bölümünü bankalarda kur korumalı mevduat hesabı
açtırmış olan kişi ve kurumlara ödemiş ve bütçeye gereksiz bir yük yüklemiş
oluyor. (3) Tasarruf sahipleriyle vergi ödeyenler bire bir örtüşmediği için
bankalarda birikimi olmayan insanların ödediği vergiler de Hazine tarafından bankalarda
birikimi olanların hesabına ödendiği için gelir dağılımı eşitsizliği daha da
bozuluyor. (4) Kur korumalı mevduat hesabı döviz mevduatları dışında TL
mevduatlara da uygulandığı için TL mevduatı da bir anlamda dövize endeksleyerek
döviz mevduatını artırmış oluyor. Böylece döviz mevduatını azaltmayı öngörerek
yola çıkan kur korumalı mevduat uygulaması sonuçta tam tersine döviz mevduatını
artırmış oluyor.
Buradaki kritik nokta kur
korumalı mevduat hesaplarının yabancı para mevduat olarak mı yoksa TL mevduat
olarak mı kabul edileceği meselesidir. Kur korumalı mevduat bir çeşit yabancı
paraya endeksleme uygulaması altında olduğu için yabancı para olarak kabul
edilmesi doğru yaklaşımdır.
27 Mayıs 2022 itibarıyla veriler
şöyledir (BDDK, Haftalık Bankacılık Sektörü Verileri)
Aşağıdaki grafik Türkiye’de
dolarizasyon eğilimini gösteriyor (grafik BDDK günlük istatistik bültenindeki
veriler ve Bloomberg HT kur verilerinden yararlanılarak tarafımdan
hazırlanmıştır. Yukarıdaki tabloda gösterildiği gibi 2022 yılından itibaren
dolarizasyon yabancı para mevduat + kur korumalı mevduat toplamı olarak
alınmıştır.)
Grafikten açıkça görülebileceği
gibi dolarizasyon yükselmeye devam ediyor ve 27 Mayıs itibarıyla yüzde 71,8'e
ulaşarak rekor kırmış bulunuyor.
Kur korumalı mevduat uygulaması,
dolarizasyonu azaltmak bir yana artırmış, yanı sıra bütçeye gereksiz yükler
yüklemiş ve gelir dağılımını daha da bozmuş bir uygulama olarak tarihe geçecek
gibi görünüyor.
Türkiye'nin, son bir yıldaki
ekonomi politikası uygulamasını şöyle özetlemek mümkün:
'Faizden kaçarken kura
yakalanmak.'
Sevgili hocam öncelikle kaleminize sağlık. Dengelerin tümüyle yerinden oynadığı aşikar, sizce bu dengelerin yine yerine oturması hangi kırılma anında gerçekleşir. Mutlaka bir çok alanda kırılma anları olacaktır. Olumlu manada hangi kırılma dinamiği daha baskın toparlayıcı işlev görür. Şimdiden teşekkür ederim.
YanıtlaSilSelam,
SilEkonomi her zaman dengede durur, sizin bahsettiğiniz sanırım eski dengeye nasıl ulaşılacağı.
Eski dengeye ulaşılmaz bir daha, o denge noktası, o günlerin özel koşullarında gerçekleşti ve bitti.
Şimdiki denge noktası budur.
Kırılma anı diye bahsettiğiniz sanırım, rasyoların (mesela döviz fiyatlarında) ani hareketlenmeler ya da volalite. İşsizlik, döviz fiyatları, faiz fiyatları, kredi fiyatları konularından birinde eski volalitelerine göre farklı hareketler her zaman olabilir.
Aslında iktisat bilimi olumlu veya olumsuz bir denge diye konuya bakmaz. İşsizliği düşük tutan bir denge seviyesi diye bakar, veya dış ticareti fazla tutan bir denge seviyesi diye bakar, veya yatırımların büyümeden şu kadar yüksek olduğu bir denge noktası veya gelir dağılımın nispeten eşit olacağı bir denge seviyesi diye bakar.
Hayat bu, iktisatçı biraz fizik uzmanı gibidir. Hayata bakar, yorumunu yapar, kıyaslamasını yapar, bırakır.
Ali Veli, Kırk dokuz elli..Parası olana kürk giydirip.fakirin lokmasını çalmak tır yapilan.yonetenlrin gününü uzatmaktir..Devlet batağa gidiyor..
YanıtlaSilHocam malum covid salgını 2 senede atlattık,enflasyon salgınını kaç senede atlatabiliriz?
YanıtlaSilĶısa vadede imkansıza yakın orta vade düşünülmeli.
Silmahfi bey yine çok iyimsersiniz :)) yorumlarınıza merkez bankasından daha fazla itibar ediyorum. eminim bu şekilde düşünen birçok aklı başında insan var ancak nüfusa oranı çok küçük bir dilim :)
SilHocam, merhaba. Aydınlatıcı yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilBen bir şeyi merak ediyorum. Bu KKM'ye giren para tl cinsinden yayınlanıyor malum. Biz bunun dolar cinsinden değerini bilemiyoruz. Geçen aydan bu aya şu kadar tl artış oldu deniyor. Dolayısıyla biz o ay ne kadar dolar bu hesaba girdi bilemiyoruz.
Bu artışın kur farkı nedeniyle yaşanmadığını nasıl bileceğiz? Örneğin dolar cinsinden KKM'ye 50 milyar dolar girdi ve tl cinsinden 14 kurla 700 milyar tl olarak kaydedildi ve kur da 1 ay sonra 2 lira arttı diyelim. Bu hesaptaki para 100 milyar tl artışla 800 milyar tl olarak mı açıklanıyor? Bunun kur artışından etkilenip etkilenmediğini bilebilir miyiz ya da o anki kurla giriş olduğu için bu elimizdeki 900 milyar tl tamamen dövizden tl'ye çevrilen miktar ve kur artışından etkilenmesi de vade sonunda çıkacak kur farkı mı? Teşekkürler hocam.
Bu soruya açık yanıt vermek felaket tellallıgı yapmayı yaşam gayesi edinen biri için imkansız bir şey. İktidar cinlik edip kkm'ye geçmeseydi dövizin, enflasyonun ve faiz yükünün nereye varacağından neden söz edilmiyor? Ateşe odun taşımadığı için elbette!
SilKkm olmasa döviz, enflasyon ve faiz nerelerde olurdu!? Bundan söz edersek yangına su taşımış mı oluruz!?
SilHocam, KKM'nin dolarizasyonu azaltmadığı kesin ancak olmasaydı dolarizasyon seviyesi daha yüksek olur muydu? O zaman aslında azaltmış gibi de yorumlanabilir mi?
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam. Ben KKM sistemini uyuyan devi uyandırmak olarak görüyorum. Söz gelimi "param erimesin" mantığı mevduatını vadeli hesapta değerlendiren büyük bir kesim vardı. KKM ile bu kesime vadeli mevduat faizinin yanında kur artışından da ekstra kazanç sunuldu. Belki de kur artışının hanehalkında yarattığı psikolojik zararın azalması sağlandı. Bir anlamda verginin mal ve hizmetlerin içine gömülerek, mükellefe hissetirilmeden alınması anlamına gelen mali anestezi kavramı, bu kez bir finansal enstrümanda kendini gösterdi. Vatandaş sol cebinden(vergi ödemek suretiyle) aldığı parayı sağ cebine koyuyor belki ama diyor ki nihayetinde sadece benden değil herkesten çıkan parayla sağ cebime para giriyor. Hal böyleyken de çıkan değil giren önemli oluyor. Nereye kadar sürer bu anestezinin etkisi birlikte göreceğiz.
YanıtlaSilSaygılarımla.
Hocam merhaba, aydınlatıcı yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilKKM' ye giren döviz tl cinsinden yayınlanıyor haftalık olarak. Peki bu açıklanan rakamlar kur artışından etkileniyor mu? Yani hesapta 14 kurla 700 milyar tl varken 1 ay sonra kur 2 lira artınca hesaptaki para da 100 milyar tl artışla mı kaydediliyor? Ya da bu artışlar 3 aylık vade sonundaki kur farkı ile mi yansıtılıyor hesaba? Hesaptaki paranın ne kadarı gerçek dolar ne kadarı kur artışı bunu nasıl ayırt edeceğiz? Bu verinin dolar cinsinden de yayınlanması mümkün mü? Teşekkürler hocam.
Mevduat, ticari ise, yani kurumlar ya da gelir vergisi mükellefinin bilançosunda yer alıyorsa mevduattan kaynaklanan kur farkı ve alınan faiz vergiden istisna olduğu için KKM tercih edilir.
SilMerhaba…döviz bozdurarak açılan kkm hesabının vade sonu aynı tutarda dövizi geri alacağı şüpheli iken dövizi olan neden satıp tl olarak kkm hesabı açsın?
YanıtlaSilHocam,KKM varlık transferimidir,değilmidir?
YanıtlaSilFakirden alıp, zengine vermektir.
SilGrafikteki yükselen dolarizasyonun sonuçsa, sebebini yazının içinde bulamadım.
YanıtlaSilElifi görse mertek sanan bu ekonomi yönetimi kendisini cin, milleti ise enayi zannediyor. Dolar kuru yükselmesin diye arka kapıdan elde avuçta olan olmayan ne var ne yok satıp yükselişi yavaşlatırsa milletin pes edip dolar mevduatlarını bozacağına inanacak kadar "akıllı" olan bu uyanık yönetim, milletin yaşadığı bunca kriz tecrübesinden sonra o kurun eninde sonunda olması gereken yere gideceğini çok iyi bildiğinin farkında bile değil. Böyle olunca da ekonomi yönetimine zerre güveni kalmamış insanlar haliyle KKM denen çakma dolara değil gerçeğine yöneliyorlar. Bundan sonra yapabilecekleri tek şey tam sermaye kontrolüdür, böylece hem ekonominin hem de iktidarlarının tabutuna son çiviyi çakmış olacaklar...
YanıtlaSilMillet isterse DTH ları bozmasın,
SilHükümet bir gece yarısı alır kararı,
tüm DTH ları kaldırdım der, olur biter.
Sn Mahdut,
SilDTH demek, zorunluk karşılık dışındaki kısmın çakma döviz olması demektir.
KKM ise çakma döviz yerine, dövize endeksli TL.
Esas çakma olan DTH dır.
18:55
SilMillet ne hikmetse DTH'ları bozmak yerine daha da alıyor. Aklı başında hiçbir hükümet öyle bir şey yapmaz ama bu hükümetin yapma olasılığı çok yüksek, doğrudur. Bir daha iktidarı, hatta siyaseti rüyada bile görememenin en kestirme yolu bu olacaktır.
18:56
Dolar önümüzdeki bir iki ay içinde 25 TL'ye çıktığında anında bozdurabiliyorsan, bankaya gidip çekmek istediğinde biraz sıkıntıyla, naz niyazla da olsa dolar olarak alabiliyorsan o gerçek dövizdir. 25 TL'ye çıktığında bozdurmaya kalktığında vade başlangıcındaki kurdan bozuyorlarsa, aksi takdirde vade sonuna kadar beklemen gerekiyorsa ve o zaman da muhtemelen baskılanmış kurdan bozacaksan o çakma dolardır...
Sistem tasarruf sahiplerinin ettikleri karı beğenmedikleri ana kadar devam eder. Herkes harekete geçmeden önce sağına soluna bakacaktır.
YanıtlaSilİlk vade sonu tasarruf sahipleri güzel paralar kazandı. Çünkü hem faiz geliri hem de kur farkı geliri elde ettiler.
Hükümet büyük ihtimalle tasarruf sahiplerini ocağın altını yavaş yavaş açarak haşlayacaktır. Merkez Bankası eliyle kurun bir miktar artmasına izin verecek, tasarruf sahiplerinin kazanıyoruz duygusuna sahip olmalarını isteyecektir. Diğer türlü ocağın altını birden açarsa kurbağalar tencereden zıplayıp kaçar.
Kaçan para da eğer dövize yönelirse iktidar değil seçim kazanmak barajı bile geçemez.
Ama şu anda sistem işe yarıyor. Vergi avantajları ile birlikte düşünürsek gerçek ve tüzel kişiler yakın vadede dövize dönmez. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri vaat ettikleri kaynağı gönderirlerse seçimlere kadar bir finans krizi görmeyiz.
Siz Suudi Arabistan Kralı ya BAE Emiri olsanız karşılığını almadan kaynak gönderir misiniz?
SilHocam Merhaba,
YanıtlaSilElinize sağlık yazınız için. KKM hesabı açıldığında 3 aylık faiz getirisi Dolar artışının altında kalması durumunda KKM'nin pek bir anlamı kalmıyor bankada hesabı olan kişiler için. Hatta KKM hesabı zarar olarak da düşünebiliriz. Çünkü KKM hesabı açılması yerine zaten dolar alınsa aynı gelir elde edilecektir. KKM hesabı 3 aylık dönem için açılması, dönem ortasında hesabın bozulması durumunda hiçbir getirisinin olmamasından dolayı, ilerisi için yapılan dolar tahminini de baz alırsak, şu dönemde KKM hesabının açılmasının hiç bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Pek dolar artışının altında kalacak gibi görünmüyor. Tam tersine vadeleri dolanlar ciddi farklar aldılar.
SilHocam Kkmye giren para dövize girse döviz artışı ile mevduatı olan daha fazla kazanırdı he bu iyi mi değil döviz artışı ülkede ki büyükmsorun ama kkm ye mevduat açanlar dövize giriş yapsalar şu an aldıkları farkın çok daha fazlasını almışlardı
SilHocam bankalar KKM'ye geçiş için bazı avantajlar tanıyor. Amaç şu; para dövizde dursun ama dövizde durduğu görünmesin. Piyasadaki TL miktarı çoğaldıkça USD'ye gidebilecek para miktarı da artıyor. Çok değişik bir dönemdeyiz.
YanıtlaSilTeşekkürler
Hep aynı şeyler: Dövizde dursun ama döviz gibi görünmesin, faiz benzeri olsun ama adına faiz demeyelim vb.
SilPeki hiç kur korumalı mevduat hesabı gibi bir sistem olmamış olsaydı her şey KKM'den önceki gibi şuanda da aynı devam etseydi ne gibi bir senaryoya maruz kalırdık?
YanıtlaSilDövize her gün tempo çekerdik.
SilBundan kötü olmazdı, ayrıca Hazine'ye çıkan anlamsız yük de çıkmaz bize vergi olarak yansımazdı.
SilHocam bu sevda(düşük faiz) başımızı yakarmı?
YanıtlaSilYaktı zaten, ne rezerv kaldı, ne bütçe
SilHocam bu sevda bitmez.
SilAli Kara hocamız da benzeri vurguda bulunmuş.
YanıtlaSilBen KKM yi dolarizasyon yerine, Mahfi hocamınız daha önce belirttiği egemenlik hakkının gidişi olarak yorumlarım. KKM demek, yerli paraya güvenmeyen hesap sahiplerine paralarını yabancı bir paraya peg etmekle eşanlamlı.
KKM'nin hükümet açısından bir avantajı var.
DTH, bankacılık sisteminin hesap sahibine borcudur.
Banka zorunlu karşılık kadarını MB hesabından tutar.
Böylece MB nın bankacılık sistemine de borcu olur DTH.
Türk MB dövizlerini piyasada erittiği için, döviz riski taşır.
Döviz riskini bertaraf etmek için sattığı döviz kadar, döviz cinsi karşılık koyması lazım.
Döviz cinsi karşılık ülkede olmayınca, Türk hazinesi döviz cinsinden kağıt çıkarır,
olmayan döviz ile döviz borcu kağıdı yaratır.
Bu kağıdı MB alır kasasına koyar.
Bunun adı, DTH sahibinin zorunlu karşılığı olur.
Şimdi, siz DTH sahibine KKM verirseniz,
Bankacılık sisteminin zorunlu karşılık tutmasına gerek kalmaz.
Öyle olunca, Hazinenin döviz borcu da yoktur.
Default olmaz.
İstediği zaman bilgisayar tuşuna basar, KKM sahibinin TLsini üretir.
borcu kapatır.
DTH da ise döviz ödemesi lazım.
KKM sahipleri günü geldiğinde, KKM sisteminden çıkmak istediklerinde,
döviz fiyatlarının aşırı yükseldiğini görür, sisteme soktukları döviz karşılığından
daha azını sistemden çektiklerini görürler.
Kızılca kıyamet o zaman kopar.
DTH'lar bankaların borcudur, KKM'deki fark ise Hazine'nin yani hepimizin.
SilMahfi bey iyi günler. Yazılarınızı okuyorum. Bir sorum olacak.
SilBankaya yatırılan mevduatlardan faiz geliri olarak kesinti yapılıyor. Yani sen paranı faize yatırdın ve para kazandın vergisini ver deniliyor. Kısacası vergi = Kazançtan devletin aldığı pay.
Ben dolar aldığımda ve dolar yükseldiğinde sattığımda da kazanç sağlamış oluyorum. Devlet bu kazançtan neden vergi almıyor?
Diyelim ki kur şu anda olduğu gibi 15,75 olsun ve siz 15,75'den 100 dolar aldınız karşılığında 1.575 TL ödediniz. Sonra kur 17 oldu ve siz de sattınız elinize 1.700 TL geçti. Devlet geldi ve sizden aradaki 125 TL fark için (% 20'den) 25 TL vergi aldı. Sizin elinize 1.675 TL kaldı. O arada kur yükselmeye devam etti ve diyelim ki 18 TL oldu. Siz de yeniden 100 dolar almaya karar verdiniz. Bu kez 100 dolar almak için 1.800 TL vermeniz gerekecek. O zaman devlet sizden aldığı vergiyi iade edecek mi?
SilHocam günaydın.
SilTam olarak anlamak için aşağıdaki örneği veriyorum. Lütfen yanlış anlamayın.
Bankalar eksi faiz vermiş olsun. Siz paranızı artı faizde yatırdınız ve faiz aldınız. Vergisini de vermiştiniz. Sonra tekrar faize yatırdınız. Fakat bankalar eksi faiz verdiği için kesinti yaptı. Devlet size eksi faiz tutarını da vermiyor.
Devlet dolar gelirlerine vergi uyguluyorum dese ne olur?
İlk 1960 yıllarında gündeme gelmiş 1967 de uygulanmış ve hazineye çok ağır yük olduğu birçok kez kaldırılmış tekrar denenmiş.
YanıtlaSilZamanın liderlerinden Turgut Özal DÇM hesabı için yani KKM hesap için şunları söylemiş. Kendini uyanık zanneden bilgisizler yüzünden benim memurum çiftçi esnafın diyenler vatandaşa çok ağır bedeller ödemiştir. İnşallah gençler ders almıştır bundan ve tekrar yapılmaz demiştir.
Bu hesaplar zenginleri ultra zengin oligark ağa yapar ve maleseff fakirleri çok uzun yıllar borca mahkum eder ve yıllarca yine işçi ucuz emek gücü ile o zengin ettiği kesime köle olur.
Faiz istemiyorum diyenler ülkeyi doğru yönetseydi zaten faiz yükseltmeye gerek kalmazdı. Kısaca siyasetçiler yöneticiler sebep faiz sonuçtur.
Yönetemeyenlerin sebep enflasyon sonuç olunca kaçınılmaz olarak faiz arkasından gelir. İster vade farkı deyin istee KKM ile faiz ismini gizleyin kuru yükselterek halkı fakirleştirdiğiniz gerçeği asla değişmez.
Şuan devlet aldığı borçtan daha fazla faiz ödemesi gerekiyor bu borçlar çevrilmez olunca bomba yeni hükümet kalır değişen birşey olmaz olmaz ve Turgut Özal gibi inşallah halkımız bu yanlışı bir daha yapmaz denir.
1823,
SilNe millet, ne yöneticiler, kendilerini bu kadar düşünmüyorlar.
Kimsenin umurunda bile değil.
Hocam, Hazine dolar mevduatı olanlar için Türk Lirası cinsinden %15 reel faiz getirisi sunan bir mevduat sunsa bu dolar mevduatlarını azaltır mı? Azalırsa ne kadar azaltır?
YanıtlaSilArtık hiçbir şey eskisi gibi değil. O nedenle bu sorun faizle de çözülemez noktaya geldi.
SilHaddim değil ama bence yazınızın 3. maddesinin aksine, hazine tarafından ödenen paralar sebebiyle gelir dağılımı KKM'ye para yatıranlar lehine bozulmuyor, KKM'ler yoluyla dağıtılan kredilere ulaşabilenler ve (vade uyumu sağlamaları şartıyla) banka sermayedarları lehine bozuluyor. Çünkü KKM'ye yatıranlar enflasyon altında getiri elde ettiler, döviz bazlı da kazanamadılar yani aslında servetlerini bir kısmını toplumun bir kısmına dağıtır durumdalar.
YanıtlaSilKKM'lerin faizin üzerindeki farkı Hazineden ödeniyor. Yani vergilerimizden. Vergiyi ödeyen düşük ücretli bir kişi düşünün. Ödediği verginin bir kısmı parasını KKM'ye yatıran çok daha varlıklı birine faiz farkı olarak ödenecek. Bu, gelir dağılımını bozucu etki yaratır. Kredi kullananlar sonuçta krediyi faizle ödeyeceği için o açıdan gelir dağılımına pek etkisi olmaz.
SilPratikte dediğiniz gibi ama işaret etmek istediğim, devletin kimin banka hesabına para yatırdığından bağımsız bir konu.
SilÖrneğin ilk 6 ayda enflasyon %40, kur artışı %30 , banka faizi yıllık%17 diyelim. Sene başında 100 birim bankaya para yatıran mevduat sahibine normalde banka minimum 40 birim ödemesi gerekirken, banka 8.5 ödüyor, %30 kur arttığı için 21.5 birim de devlet ödüyor. Yani KKM sahibi 140 birim paraya sahip olması gerekirken 130 birim paraya sahip oluyor, 10 birim kaybediyor, devlet 21.5 kaybediyor, banka ise 40 birim ödemesi gerekirken 8.5 ödüyor, 31.5 birim kazanıyor. Yani devlet esasında mudinin hesabına para yatırsa bile bankanın yerine yatırıyor, bankaya kaynak transfer ediyor. Tabii banka da %45-50 ile vermesi gereken krediyi 25-30 ile vererek kendine yapılan transferin bir kısmını kredi alana aktarmış oluyor. Ancak kur enflasyonun üstünde arttığında mudiye hazineden kaynak arttırımı yapılıyor denebilir bana göre ki o zaman bile yine aslan payını banka, küçük payı mudi almış olur.
Merhaba Hocam. Muhalif ekonomistler sürekli olarak ç KKM’nin devlet imkanları ile fakirden, tasarruf sahibi zengine kaynak aktarımına yol açtığını söylüyorlar. Ancak tasarruf sahipleri tasarrufunu KKM’de değil de döviz ya da altında tutsa neredeyse aşağı yukarı yine aynı geliri elde ediyorlar. KKM ile esasında tasarruf sahiplerinden daha çok bankalardan kredi alanlar desteklenmiş olmuyor mu? Eğer böyle ise neden olaya bu boyuttan bakılmıyor?
YanıtlaSilTasarruf sahipleri parasını KKM'de değil de döviz hesabında tutarsa alacağı faizi banka öder. Fakiri fazla ilgilendiren bir durum değil bu. Buna karşılık KKM'de tutarlarsa kur farkını Hazine bütçeden ödüyor yani fakirin de verdiği vergilerden. Fark orada.
SilTeşekkürler Hocam aydınlatıcı cevabınız için. Ben bir vatandaş olarak bu KKM’nin devletin hazinesinin boşalmasına neden olan kötü bir uygulama olduğunu, bununla birlikte bundan asıl menfaat sağlayanların tasarruf sahiplerinden çok bu vesile ile bankalardan ucuz kredi kullananlar olduğunu düşünüyorum. Sonuçta KKM’den dolayı döviz yerine ucuz TL kredisi kullanıyorlar. Aradaki mali yükü banka değil devletin hazinesi karşılıyor Banka da sadece normal karını elde etmiş oluyor. Ekonomist olmadığım için yanlış olabilir ama ben olayı böyle algılıyorum. Saygılar.
Sil1914 e ben de şöyle anlatayım.
SilFakir veya sabit gelirli kişi misiniz?
Evet ise, 1 Ocak 2022 tarihinde maaşınız kaç Euro idi? Şimdi kaç Euro?
Aradaki fark, işte KKM için sizin ödediğiniz bedel.
İşyeri, Ofis sahibi iseniz, 1 Ocak 2022 deki elektrik, su, doğalgaz, benzin, araba fiyatı bedeliniz ile bugünkü arasındaki fark KKM için ödediğiniz bedel.
Ödeyen sizsiniz. Aradaki farklara bakın, ne kadar payı siz ödediniz kendiniz hesap edin.
Hazine, bütçe deyince hocam, bizim milletin kafası karışıyor. Napcan işte, böyle millete, böyle yönetim, tencere kapak misali.
1914 diye başlayan arkadaşımız sanırım aklınca bana cevap vermeye çalışmış. Ancak sanırım ne demek istediğimi idrak edemediği için konu ile alakasız bir şeyler yazmış. Her halükarda KMH hazine desteği vatandaşın cebinden çıkıyor. Bu açık. Ama bu çıkan, tasarruf sahibinden çok kredi kullananlara yarıyor. Bunu herhalde siz daha iyi izah edersiniz.
Sil2154 ben de şöyle açıklayım.
Silkredi oranına bağlı olarak, kredi kullanana yarayıp yaramadığı değişir.
Yine 2027 nin dediği noktaya gelir.
Kredi alanlar, ev, araba, makina, techizat, gıda malı talebini artırıp fiyatları yukarı çeker.
Geride kalanlar, tüm bu yükselişlerin de maliyetlerini öder.
Merhabalar Hocam,
YanıtlaSilYukarıdaki bazı yorumlarda okuduğum yanlışı düzeltmek amacı ile yazıyorum. KKM uygulamasında pratikte hem faiz hem de kur artışı getirisi yok. Kur farkı getirisi, faiz getirisinden yüksek ise kişinin kazancı kur farkı kadar. Eğer kur vade sonunda düşmüş ise getirisi faiz kadar oluyor. Eğer vadesinden önce hesabı kapatırsanız da; vade günündeki kur farkına göre, ya sadece anaparanızı alırsınız, ya da kur zararını siz karşılayıp eksik ana para alırsınız. Özetle hem faiz hem döviz kazancı yok. Hangisi yüksekse o alınıyor. Saygılar
HOCAM TEK ÇARE FAİZ ARTIRMAKMI.
YanıtlaSilTek çare yeni lirayı tesis etmek.
SilSelam Mahfi hocam,
YanıtlaSilÇok kişi süper bono gibi bir şey bekliyor.
Saraydaki plan içinde, KKM nin benzerinin altına bağlı yapılması var.
Yastık altındaki fiziki altınları bankalara getirenlere altın fiyatına bağlı faizli hesap açmak istiyorlar.
50 yıldır aynı hayal ama sonuç değişmiyor. Altınlar ortaya çıkmaz.
SilHocam,
Sil50 yıldır aynı hayal var, ama yastık altında gerçekten altın var mı?
Siz ne diyorsunuz?
Benim matematiğim şu şekilde; yastık altında 5bin ton altın var deniliyor (varsayım).
25 milyon Türk ailesi başına 200 gram altın eder.
Servet gibi altın da exponansiyel dağılım gösterir.
Bu durumda yaklaşık 15 milyon türk aile 90 gram ve altında altın sahibidir.
90 gramın dağılımının büyük kısmı ziynet eşyasıdır, nineden, dededen, düğünden, sünnetten, kına gecesinden falan kalan altınlar. Bunların manevi değeri var, bunlar bozdurulmaz.
Aralarında, nişan yüzüğü, düğün yüzüğü, bilezikler, gerdanlıklar, küpeler vs var.
Bunların yüzde 95 i bozdurulmaz ki.
Bunlar altın vasfını insanların zihninde yitirmiş eşyalar.
Hala ne diye 5 bin ton altın hesabı yapılır anlamam.
20 yıl önce yaptığım bir hesaptı bu.
Eylülden itibaren sn.kavcıogluna politika faizini 13-12-11-10 ve 23 başında tek haneye düşürme direktifi verildi hocam bugün itibariyle..ve kamuoyuna"faizi düşürmeye devam edeceğiz.."sözüyle duyuruldu.bu sözün olası sonuclarını öngörebilirmisiniz,tskkürler
YanıtlaSilBenim öngörmeme gerek yok piyasa öngördü zaten kur 16,63'ü geçti.
SilMurat günün birinde büyük bir hevesle görevine geri dönmeyi istediğinde, yapısal reformlar için adımlar atılmış, kurumlar ve o ülke adına umut dolu gelişmeler var demektir. Inferis ve Sahte Sultan’dan çıkarımlar.
YanıtlaSil:) :) :)
SilHocam selamlar,
YanıtlaSilEn baştan beri ben de bunu düşünüyorum. Kkm demek bir nevi dolar almak demek. İnsanlara anlık olarak dolar sattırarak bir kaç aylık rahatlama sağladılar, fakat o para artık bir nevi döviz oldu.
Şu anda eğer kkm ile döviz mevduatının ne farkı var? İkisi de kur arttıkça artıyor aynı oranda.
Hiçbir farkı yok. TL görünümlü Dolar.
SilHocam elinize sağlık. KKM önce işe yarar gibi oldu. Kur ateşi söndü, TL Mevduatı bile kura endeksleyerek çözüldü sanıldı. Ama kur düşük kaldıkça enflasyon artmaya devAm ettikçe KKM sahipleri zarar ettiklerini görüp gayrımenkule otoya mala vb dönmeye çalıştılar. Şimdi KKM den kaçış devam ediyor. Sonuç kur yüksek enflasyon yüksek. Biz bu naneyi neden yedik. Devamla şimdi enf+10 puanla süper bono bekleniyor. Peki borç verenler yani mevduat sahipleri süper bonoya dönerse, Bankalarda mevduat oranları bunun üzerinde olmak zorunda kalmaz mı? Dışlama etkisi kendini gösterirse Bankalar kredi talep edenlere para vermektense devlete para satmayı önceler ve hop kredi faizleri enflasyonu aşar aksi takdirde Banka patronu aptaldır. Süper bono varken kredi talep edenlere ucuz para satmak aptallık olur. Kredi bulmakta zorlanırsa sanayici Bir likidite krizi olur sanki. Peki sonra hiper enflasyon üzeri faizler, borçluluğu yüksek firmaları hırpalar. Tekrar sorarız biz bu naneyi neden yedik. Vesselam resmi daha önce görmüştük. Çözümlerini siz daha önce yazmıştınız. Yazmama gerek yok tekrar. Saygılarımla
YanıtlaSilTeşekkürler
Silcevabı siz vermişsiniz işte sayın 22:43,
Silyüksek faizler borçluluğu yüksek firmaları hırpalar demişsiniz.
Bizim ekonomimizi batıran da borçlu firmalar değilmidir, alın terinin heba edilmesi değil midir, sermayesi olan firmaların borçlu firmalar tarafından sıkıntıya sokulması değil midir?
Faiz sistemindeki firmalar, türk ekonomisinin barsaklarındaki pisliktir, öyle veya böyle temizleneceklerdir. herkes parası kadar iş yapmalıdır.
Hocam Erdoğan'ın bugün dediklerinde haklılık payı var mı? Faizi düşürmeye devam edecekmiş. Böylece üretim ve istihdam devam ediyor ve piyasa canlı kalıyormuş. Nurettin nebati'de aynı şeyi söylüyor. Faiz artarsa üretim durur piyasa kitlenir, işsizlik artar diyor. Haklı değiller mi?
YanıtlaSilEvet o yüzden bankalar 1 yılda 8 kata yakın kar etti böyle bir kar dünyanın neresinde var normal mi bu durum? faiz artarsa piyasa kitlenir dedikleri buymuş demek ki, bu para bizim paramız ya yazıktır günahtır
SilFaizin toplam firma maliyetleri içindeki payı % 3. Ona göre karar verin.
SilReis gene bi hinlik düşünüyor desenize.
Silkesin arabistandan parayı buldu,
isveç le finlandiya da para verecek nato için.
"Faizin toplam firma maliyetleri içindeki payı % 3. Ona göre karar verin."
SilMahfi bey,
Şu kısmı ıskalıyorsunuz muhtemelen.
Türkiye'deki şirketler, Dolar/TL kurundaki dalgalanmayı kendi lehlerine yanaştıramayacaklarını gayet iyi biliyorlar. Rakibinin bileğini bükemeyeceği güreşe hiç girmiyor!
Fakat aynı şirketler, hükümete (arka kapılardan baskılar yaparak!) bankaların verdiği kredilerin faiz oranlarını düşürmelerini sağlayabiliyor. Bunu yapmaya güçleri yetiyor, ama kurdaki dalgalanmayı etkilemeye güçleri yetmiyor. Yıllarca bu ülkede iş yapmak, böyle davranmayı öğretiyor şirket yöneticilerine!
Siz ise, faizin toplam maliyetler içindeki payının "çok küçük olması"na işaret ederek; sanki şirketler "faiz oranları"na hiç önem vermiyormuş, şirketler için asıl problemin kurlardaki dalgalanmaymış gibi bir görüntü veriyorsunuz. Yanılıyorsunuz Mahfi bey.
Türkiye'deki şirketler için; faiz oranlarının düşürülmesini istemek, Dolar/TL kurundaki dalgalanmaya karşı mücadele etmekten daha makûl bir davranış.
Türkiye'deki şirketler için; krediye çabuk ve düşük faiz oranıyla ulaşabilmek, Dolar/TL kurundaki dalgalanmaya karşı mücadele etmekten daha kolay. Bu mekanizmayı asla unutmayınız Mahfi bey.
Sanki şirketlerin bu davranışını onaylıyormuşum, doğru buluyormuşum gibi bir izlenim verdiğimin farkındayım.
Ama öyle değil.
Çarkın içine bir kez girdiğiniz zaman (yani Türkiye'de iş yapmaya başladığınız an), beğenseniz de beğenmeseniz de; Dolar/TL kurundaki dalgalanmayı kendi çabanızla azaltamayacağınızı anlıyorsunuz ve hemen bankaların verdiği kredilerin faiz oranlarını düşürmesini istiyorsunuz. Mesele bu, mekanizma bu.
Tamam mı Mahfi bey?
Keşke yazıyı daha anlayarak okusaydınız yazılanların şirketlere değil hükümete yön göstermeye yönelik olduğunu anlayabilirdiniz.
Sil18:41,
SilTürkiye'nin en çok okunan ekonomi yazarına,
Eski bir hazine müşteşarına, hesap uzmanına,
kendi mekanında,
"Tamam mı Mahfi bey?" çekmişsiniz,
Siz ne çektiniz?
Siz olmuşsunuz, harcanmaya bile başlamışsınız.
Millet de ne kafalar! var,
Böyle böyle harcanıyorlar.
18:41'deki arkadaşın yazdıkları doğru.
SilFakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
Mahfi bey gibi duayen bir iktisatçı, Türkiye'nin özel sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin, "kredi mekanizması"na adeta eroinman gibi bağımlı olduğunu hiç bilmiyor olamaz (?)
Faiz oranlarının düşürülmek istenmesindeki ısrarın temel sebebi budur: Şirketlerin krediye ulaşımını sürekli ve kolay kılmak.
Cevabınız nedir Mahfi bey?
+19:54 ek olarak,
Sil"şu kısmı ıskalıyorsunuz..." diye yoruma başlamamış mı?
ben orda koptum.
22.24 için:
SilFaizden kurtaranlar gün gelir kurdan ve enflasyondan batarlar.
TCMB nin işine geliyor, nasıl olsa döviz kurları yüzde 14 den fazla yukarı gidiyor, bedava dan döviz topluyor halktan.
YanıtlaSilAdsız Bey/Hanım,
Silbedavadan nasıl topluyor MB dövizleri?
MB dövizleri eksi bakiyede (negatif) toplamamış dağıtmış resmen.
128 milyar dolar mıydı neydi var mı o kadar döviz piyasada MB toplamak isterse?
Kim verir MB na 128 milyar dolar?
Buyursun toplasın nerden topluyormuş merak ettim.
MB ancak, hazine dövizle dışardan borçlanır, o borcu toplar, başka türlü nal toplar.
Ben almanyadayim be böyle uygulama var ne Kar payi, hatta cok paran varsa senden daha fazla para kesiliyor, sonuc ucurum hic iyi görmüyorum türkiyenin gidisatini, Ben elimde ki euroyu tl cevirip yatirsam benim almanyada ki ev kiram Yan giderlerimi karsilar ama güvenmiyorum türkiyenin kanunlarina
YanıtlaSilBilime uyguyn yönetilen hiçbir yerde bunu göremezsiniz zaten.
SilBir faiz açıklaması yapıp şu €/$ paritesini bir gecede 1'e düşürelim, sonra dolar korumalı euro ilan edip 1.50'ye çıkaralım, böylece eşi dostu zengin edelim diye Alman yönetiminin de içi gidiyor ama beceremiyorlar. Bu nedenle de bizi çatır çatır kıskanıyorlar zaten...
Sil"Nasıl olur da bu önlemler (!) İle hala kur artar" sorusuna fişek gibi yanıt.
YanıtlaSilFakat 4. Maddeyi biraz daha detaylandirmanizi rica ederim. Teşekkür ederim.
Sağ olun.
SilŞunu demek istiyorum TL mevduat da kur koruması şemsiyesi altına girince döviz gibi işlem görmeye başlıyor o nedenle artık o da döviz gibi kabul edilmeli.
Hocam bir şey sormak istiyorum. %70-80 enflasyon olduğu dönemde parasını mevduata yatıran var mı? Bankalar kredi verecek parayı nereden buluyor? Kimse bu enflasyon seviyesinde %14 faize para bağlar mı ki?
YanıtlaSilTL mevduatta ciddi para var. Öte yandan döviz mevduatta da ciddi para var. Onları TL olarak kredi veriyorlar.
SilHocam BES hakkında ne düşünüyorsunuz? Bozdulmalı mı yoksa devam mı edilmeli?
YanıtlaSilBu kişiye özel bir durum, bir şey diyemem.
Sil8. cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 'Dövize Çevrilebilir Mevduat'la (DÇM) ile ilgili yorumları:
YanıtlaSilÖzal, 'bilgisizliğin vesikası' olarak tanımladığı sistemin, vatandaşın sırtına inanılmaz bir yük bindirdiğini ifade ediyor ve sistemi yürüten dönem hükümeti için de "Kendilerini akıllı, uyanık sananlar böyle bir yol buldular" diyor. Dönemin başbakanı Turgut Özal, Milliyet Gazetesi'nin 17 Eylül 1989 tarihli haberinde uygulamayı ve ağır bilançosunu şöyle anlatıyor:
İnşallah gençlerimiz bundan ders alır. Bir daha böyle hesapsız kitapsız hatalar yaparak, gelecek nesilleri zor taşınan yük altına sokmaz. 84-89 arasında bu ödemeleri yapmasaydık aile başına herkese 1 milyon TL para ödeyebilirdik. 9 bin ilave okul, 900 orta boy fabrika, 500 hastane ve 4 bin km otoyol daha yapardık. 100 bin insan iş sahibi olabilirdi. İşte geçmişin hatalarının bir topluma ne kadara mal olduğunun basit bir bilançosu budur.1970li yıllarda o zaman kendilerini akıllı, uyanık sananlar böyle bir yol buldular. Tam 221 bankaya borçlandık ve Türkiye bunları ödeyemedi. Özal, söz konusu haberde ayrıca 84-89 arası yaşanan enflasyon-emisyonun ortalama yüzde 50'sinin DÇM ödemeleri yüzünden yaratıldığını söylüyor. Özal, DÇM'lerin yükünün yıllarca halka yüklendiğini vurgulayarak "Benim memurum, işçim, esnafım diyenler, DÇM'nin yükünü vatandaşın sırtına yıktılar, orta direğin sırtına yıktılar. Bu borcu siz ödediniz" ifadelerinde bulunuyor.
Üstad,
YanıtlaSilYazdığınız konu dışında bir soru soracağım için kusura bakmayın. Dün (6/6) Sn. Cumhurbaşkanı Kabine toplantısı sonrasında “Türkiye’de enflasyon olmadığını, fiili hayat pahalılığı bulunduğunu” söyledi.
“Enflasyon” ile “fiili hayat pahalılığı” arasındaki fark/lar nedir? Aydınlatırsanız seviniriz.
Hayat pahalılığıyla enflasyon tam olarak aynı şey değildir.
SilHayat pahalılığı fiyatların gelirle ilişkisini gösterir. Fiyatlar artmasa da hayat pahalı olabilir. Oysa enflasyonda fiyatlar artmaya devam eder.
Hayat pahalıyken enflasyon da söz konusu olabilir. Türkiye bu durumdadır.
Nebati der ki..normal faiz ödemesi 411milyar olacaktı..kar damıyız...Hocam
YanıtlaSilNeye göre normal?
Silnebati kim dikkate alıyor?
Silne onu atayan, ne atandığı yerdeki bürokratlar, ne tv sunucusu, ne ekonomisini yönettiği ahali, ne kendi çevresi dikkate almıyor.
adamcağız bakanlığının önünde nebat olsa şimdinden daha fazla dikkate alınır.
Hocam türkiye neden bulgaristan'da uygulanan para kurulunu faaliyete geçirmiyor? hem enflasyon düşerdi hem de hazineye gereksiz yük binmezdi. Steve hanke türkiye için sihirli formülün bu olduğunu söylüyor gerçekten böyle midir? Teşekkürler.
YanıtlaSilSihirli bir formül diye bir şey yoktur. Anayasa'sını bile uygulamayan bir ülke para kurulunu uygular mı?
SilHaklısınız hocam. Hukukun işlerliği sağlanmanmadıkça bütün çözümler geçici olmakla kalıyor.
SilSelam,
Siltürkiyeden bahsediyoruz, burada ne zaman hukuk işler oldu?
para kurulu steve hanke'nin ekmek teknesi,
garibim bir umut bekliyor, türkiye de para kurulu olursa danışmanlık vereyim, vole vurayım.
Selam adsız,
SilTürkiye'nin geçmis dönemlerde bile hukuk endeksi hiç bu kadar gerilememişti. Ayrıca Steve hanke'ye verilecek danışmanlık ücreti kaybettiklerimizden fazla olmaz değil mi?
Faydalı bilgiler için teşekkürler sayın hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam,
YanıtlaSilSiz daha iyi bilirsiniz tabi ki de,
Türkiye'den ne köy olur ne kasaba.
Öylesine kendi kendine gider.
Şimdi bi şi olur, Avrupa para verir,
Belki iktidar değişir, 10 yıl iyi gider,
O da batırır, 5 sene topallar, 5 sene geri gider.
mehter marşı bile iki ileri bir geri...
varsa söyleyin iş yapabilecek,
boşuna özdeyişler arasına girmedi,
millet diyo ya; "napag gılışdara mı virek"
Kur 30 olsa devlete maliyeti ne kadar boyle ne kadar kurnaz lik yapip mılletin gobegini kasiyorsunuz yine
SilBence sorun tüm bunların bilinçli bir biçimde uygulanmasıdır. Nebati'nin dediği gibi sistem "garibanı dışlayarak " çalışıyor. İktidara oy veren kitlelere de bir paradoks yaşatılıyor.. Aydınlatıcı yazınız için teşekkürler Mahfi bey...
YanıtlaSil2010 yılına kadar AKP, zenginden alıp fakire veren bir iktidardı. 2010 - 2015 arasında bu misyonu bıraktı. 2015 ve sonrasında ise giderek artan bir biçimde fakirden alıp zengine vermeye başladı. Oy kaybındaki artış da ondandır.
SilHocam bundan 5 sene önce dolar 3.5 TL iken "Dolar 8 TL olacak!" geyiği başlamıştı, belki hatırlarsınız. Orada siz "Dolar 8 olur mu?" sorusuna çok güzel bir yorum yapmıştınız: "Kısa vadede olursa batarız, orta vadede olursa fakirleşiriz, uzun vadede zaten olur." Aklıma geldi ve yazmak istedim. Artık hayattan hiçbir umudum kalmadı ama yine de gün doğuyor, çarklar bir şekilde dönüyor, biz de arasında ezilip gidiyoruz, ne yapalım. Yazılarınız için teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun.
SilMahfi hocam, Nurettin Nebati bir twit attı ve 149 milyar bütçe fazlası verdiklerini dile getirdi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
YanıtlaSilMadem o kadar fazla veriyorsa elektriği, suyu, benzini biraz sübvanse etseler de enflasyon böyle artmasa.
SilHocam merhaba.
YanıtlaSilKur korumalı mevduat uygulaması sonlandırılınca ne olacak ?
evet benim aklımdaki soru bu. şuan yaklaşık 750 milyar tl kkm sisteminde birikmiş para var. bu kişiler daha çok tl'nin değer kaybından kaçan dolara yatırım yapan ama garanti olarak gördüğü için kkm'ye başvuran kişiler. bu kişiler kkm uygulaması sona erdiğinde tl'de mi kalacaklar?
yoksa 750 milyar tl direkt 44 milyar dolar olarak değişim mi gösterecek?
eğer piyasada 44 milyar dolarlık bir döviz talebi olursa kur kaç tl olur ?
Mahfi Hocam Merhaba,
YanıtlaSilDördüncü maddeyi biraz daha açabilir misiniz? Kur korumalı mevduatın dolar mevduatını nasıl artırdığını anlayamadım.
Sevgiler
KKM uygulamaya girdikten sonra bazı döviz mevduatı sahipleri burada öngörülen faizden ve jur farkından yararlanabilmek için KKM TL mevduata döndü. Ne var ki bu mevduat tam olarak TL'ye dönmüş olmuyor. Çünkü kur korumalı yani bir anlamda kura endeksli. Dolayısıyla bunları yine döviz mevduatı gibi düşünebiliriz. Buna ek olarak TL mevduatta duran paraların da bir bölümü KKM TL mevduata geçti. Bunlar eskiden TL mevduattı ve dövizle ilgisi yoktu. Şimdi KKM TL'ye geçince bunlar da dövize endekslenmiş oldu yani bir çeşit döviz mevduatı oldular. İşte bunlar dolar mevduatını artırmış oldu.
SilHocam bence kur korumalı mevduat altındaki hesaplardaki paraların yabancı para cinsinden mevduat olarak değerlendirilmesi problemli. Zira vatandaş bu hesaplara paraları daha sonra dolar olarak çekmek üzere değil, bir çeşit enflasyon koruması sağlamak üzere yatırıyor. Varsayımı da dolar kur artışının enflasyonun altında kalmayacağı. Yani bir çeşit endeksleme teşebbüsü. Dolar dışında bir emtiaya endekslemeden ( mesela Alüminyum veya bakır) çok farklı değil. Bu varsayımın ne kadar gerçekçi olduğu tartışılır fakat bu hesaplardaki mevduatın fiziki bir dolar talebi yaratması olası değil. Yani kimse vade dolduğunda bankaya gidip dolar istemeyecek. Herkes daha da azgınlaşan enflasyona karşı yeni bir koruma yöntemi arayışına girecek. Ancak ithalat yapan veya dolar borcu olanlardan gelecek fiziki dolar talebi kurt artışı yaratır diye düşünmekteyim.
YanıtlaSilMerhabalar, öncelikle ben çok sıradan bir vatandaş olarak anlamak istiyorum. 1$ ile giren 1$ ile çıkıyor ama aradaki fiyat farkı bize giriyor doğru mu anladım. 1$ ile giren daha yüksek bir rakam atıyorum 3$ ile mi çıkıyor yoksa
YanıtlaSil