BDDK’nın Son Kararı
Kararı İlgilendiren Mevzuat
Türkiye’de döviz vb. konularda
düzenleme yapan kanun 1930 tarihli 1567 Sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma
Hakkında Kanundur. Bu kanun; hükümete ulusal paranın değerindeki dalgalanmayı
önleme açısından cezai yaptırımlarla desteklenen düzenleyici karar alma yetkisi
tanıyor ve ilke olarak sermaye hareketlerini ağır biçimde kısıtlıyordu. Kanunun
birinci maddesiyle; döviz, tahvil, hisse senedi, değerli madenler ve taşlar,
bunlardan yapılmış her türlü eşya ve değerler ve ticari senetlerle ödemeyi
sağlayan her türlü araç ve belgelerin memleketten ihracı veya memlekete
ithalinin düzenlenmesi ve sınırlandırılması konusunda bakanlar kurulu yetkili
kılınıyordu (günümüzde yetki Cumhurbaşkanına aittir.)
1989 yılında Türk Parası
Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar, 1567 Sayılı Kanunun hükümete verdiği
yetkiye dayanılarak, yürürlüğe kondu. Bu karar; 1567 Sayılı Kanun ile yurda ithali
ve yurttan ihracı kısıtlanan (hatta bir anlamda yasaklanan) döviz, tahvil,
hisse senedi, değerli madenler vb. ithal ve ihracını serbest bıraktı. Böylece
Türkiye, sermaye hareketlerinin yasaklanması/kısıtlanmasından sermaye
hareketlerinin serbest bırakılmasına geçmiş oldu. Bu kararla Türkiye’deki
kişilerin, kurumların döviz bulundurmaları, döviz hesabı açabilmeleri, yurt
dışına döviz transferi, değerli madenlerin, taşların ihraç ve ithali, ihracat
bedellerinin tasarrufu serbest bırakılmış oldu. TL’nin yabancı paralar
karşısındaki değeri konusunda yetki önce Merkez Bankasına verildi, sonra da
piyasaya terk edildi. Böylece Türkiye sermaye hareketlerinin kısıtlanmasından
serbest bırakılmasına geçmiş oldu.
32 Sayılı Kararın uygulama ve
yürütme yetkisi veren 20’nci maddesine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu
kararın uygulamasını sağlamak üzere her türlü önlemi almaya, miktar belirlemeye
ve miktar değiştirmeye yetkili kılındı.
BDDK Kararı
Bankacılık Kanunu’nun 93’üncü maddesi BDDK’ye Bankacılık Kanunu çerçevesinde, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, malî sektörün gelişmesi, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli önlemleri alma yetkisini veriyor. BDDK, bu yetkiye dayanarak 24 Haziran 2022 tarihinde aldığı kararla yabancı para varlıklarına sınırlama getirdi. Buna göre; bankalar ve finansal kuruluşlar dışında olup da bağımsız denetime tabi bulunan ve 900 bin dolardan fazla yabancı para nakit varlığı olan şirketler, bu varlıkları aktifleri veya satış gelirlerinin yüzde 10’unu aşıyorsa, TL nakdi kredi kullanamayacaklar.
Doğal olarak karara konu olan ve
kredi kullanmak durumunda olan şirketler sahip oldukları yabancı varlıklardan
900 bin doların üzerinde olanları büyük olasılıkla kur korumalı mevduata
çevirecekler bir yandan kur korumalı mevduat uygulaması başarılı görünürken bir
yandan da dolarizasyon düşmüş gösterilecek. Oysa daha önce bir yazımda da
değindiğim gibi kur korumalı mevduat hesapları, iddia edildiği gibi TL hesapları
olarak değil yabancı paraya endeksli olmaları nedeniyle döviz mevduat hesabı
olarak kabul edilmesi gereken hesaplardır. O nedenle burada toplanan parayı
yabancı para mevduatın içinde saymak gerekir ki o durumda dolarizasyon
azalmamış tam tersine TL’den de kur korumalı mevduata geçiş olduğu için artmış
oluyor.
Çelişkiler
Burada üzerinde durulması gereken
bir başka konu bu kararın bir yabancı para kısıtlaması kararı mı olduğu yoksa
kredilerin yönlendirilmesine ilişkin bir karar mı olduğu meselesidir.
Bu kararı BDDK’nın almış olması,
kararın, kredileri yönlendirmeyi amaçlayarak alınmış olduğu görünümünü
sağlamayı hedefliyor. Bu, gerçekte olduğu gibi bir yabancı para kısıtlamasıysa,
kararın, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından alınması gerekirdi.
Nasıl takdim edilirse edilsin bu
bir kredi düzenleme veya yönlendirme kararı değildir. Kredi düzenleme veya
yönlendirme kararı kredilere tavan konulması (kredi plafonu), kredi kullanımına
süre ya da miktar kısıtlaması getirilmesi, kredi faizlerinin sınırlandırılması
veya yükseltilmesi gibi bir takım önlemlere dayanır. Bu karar, bunlardan çok
farklı olarak kredi kullanımı için gerekli koşullar arasına belli bir miktarın üzerinde
yabancı para bulundurulmaması koşulunu getirerek krediyi değil dolaylı yoldan
yabancı parayı hedef almaktadır. O nedenle bu kararı alma yetkisi BDDK’nın
değildir. Bu karar Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar çerçevesinde
ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından alınması gereken bir karardır.
Kararın BDDK eliyle alınması bir
yanlışlık sonucu olamaz. Burada amaç bu kararın 32 sayılı kararla ilgisi
olmadığını ve dolayısıyla sermaye hareketlerinin kısıtlanması anlamına
gelmediğini göstermektir. Oysa bu karar çok açık bir sermaye kısıtlamasıdır.
Sonuç
2021 yılı Eylül ayında ekonomi
politikasında tarihi bir yanlış yapılmış ve popülist baskılara yanıt vermek
için Merkez Bankası faizi düşürmeye yönelmiştir. Merkez Bankası’nca politika
faizi (haftalık repo ihale faizi) yüzde 19’dan kademe kademe yüzde 14’e
düşürülürken, kurlar yükselmeye ve peşi sıra enflasyonu sürüklemeye
başlamıştır. Faiz indirimleri başlamadan önce USD/TL kuru 8,65, enflasyon da
(TÜFE) yüzde 19,58 idi. Bugün USD/TL kuru 16,88, enflasyon yüzde 73,50’dir.
Faiz indiriminin her alanda
yarattığı büyük hasarı faizi artırmadan giderebilmek için kuru bastırabilmek amacıyla
bugüne kadar milyarlarca dolar rezerv satılmıştır. Kur korumalı mevduat
hesapları yürürlüğe konularak hiç gerek yokken Hazine’ye milyarlarca liralık faiz
yükü yüklenmiştir. Bütçe, yıl ortasında neredeyse sıfırdan yeniden yapılmak
zorunda kalınmıştır. Kur korumalı mevduat hesapları ödemesi ilk altı ayda yasa
dışı olarak ödenmek durumunda kalınmış, bütçe hakkı hiçe sayılmıştır. Bütün
bunlara ek olarak şimdi de dolaylı yoldan yine yetkiler aşılarak sermaye
kısıtlaması yoluna gidilmektedir.
Faizi doğru belirlerseniz tek
başına çözüm getirmez ama yanlış belirlerseniz bin türlü bela getirir.
Hocam, aklınıza elinize sağlık! Ekonomik politika saydamlıktan öylesine uzaklaştı ki, ekonomist olmama rağmen alınan kararların sonuçlarını siz ve sizin gibilerin yorumları olmadan kavrayabilmem her gün daha güçleşiyor.
YanıtlaSilBu ortamda dezenformasyon yasası geçiriyorlar meclisten... Sevgili Aziz Nesin'in hikayelerinden bir dem uzaklaşmadık.
Teşekkürler sevgili Mahfi Hocam,
YanıtlaSilŞirketler TL’ye dönmek yerine yurtdışına yatırım/transfer yapmayı tercih ederlerse durum çok daha kötüye gitmez mi? Sizce bu konuyla ilgili bir önlem alınması da olası mı? (Capital control)
Dövizleri kaçırırlar
SilMaalesef daha kötüye gider.
SilYurtdışında yaşıyor ve çalışıyorum. İşim şirket kurma, muhasebe vs...
SilSon dönemde Türkiye'den yırtdışında şirket kurup Türkiyedeki sermaye ve hisselerin yurtdışına devri çok arttı.
Mahfi bey, ekonomik gelişmeleri ve kararları sayenizde daha kolay ve doğru bir şekilde yazılarınızdan anlayabiliyorum. Bu nedenle teşekkür ediyorum. Alınan kararın muhtemel sonuçlarını da yazar mısınız?
YanıtlaSilSağ olun. Muhtemel sonuçları kurda kısa vadeli bir düşüşün ardından risklerin ve sonra da kurun yükselmesi olacak herhalde.
SilTürkiye iflasa gidiyor doğrumu?
SilAydınlandık , bilgi edindik emeğinize ve ağzına sağlık değerli hocam.
YanıtlaSilSağ olun
SilHocam bu son karar ile yapılan ticari kredilere döviz bozma şartı ve daha önceki bir çok piyasa bozucu hamleler ileride bu uygulamaların eski haline dönmesiyle dövizde ciddi bir tahribat veya yeni şoklar yaratmayacak mı?
YanıtlaSilMuhtemelen yaratacak.
SilPEKİ HOCAM BU OLUMSUZLIKLARI KARAR ALICILAR GÖRMÜYORMU?YOKSA KASTLI MI YAPIYORLAR Kİ SONUÇ EKONOMİ BATTIKCA BATIYOR
YanıtlaSilKarar alıcıların neye göre karar aldığını takdir edersiniz ki ben bilemem.
SilHocam yazınızda da belirttiğiniz gibi bu uygulamalar dövizi, enflasyonu kat be kat artırdığını defalarca tüm ekonomistlerimiz söylediler ve neticede deneyimledik. Peki bu bunların olacağı açık seçik ortada iken bunu büyüklerimiz neden yapıyorlar diye sorduğumuzda kötüniyetli olduklarını, yani halkın genelini değil de küçük bir kesim için çalıştıklarını düşünmek istemiyorum. Gerçekten de bu uygulamalarının tek bir faydası dahi yok mu?
SilHocam bu kararın belki kısa vadede değil ama orta vadede hedeflenen etkinin tam tersine sebep olması muhtemel midir? Dövizin sistem dışına çıkması gibi..
YanıtlaSilMuhtemeldir.
SilHocam merhabalar, bist 30 da yer alan bir çok sirketin kasasında dolar var, bu bddk kararı borsayı nasıl etkiler acaba?
YanıtlaSil% 10'u geçmiyor onlar.
SilEvet onlar büyük olasılıkla limiti geçmez.
SilBozuk bir programı yamalar yaparak düZeltemezsiniz. Zorluğu kabullenip başa dönmek ve doğru olanı yeniden yazmak gerekir. En kesin ve kısa yol budur. Eğer hatalı programda art niyet yoksa..
YanıtlaSilDoğru
SilMeselenin özünü oldukça sade biçimde açıklayan yazınız için teşekkür ederim. Bu kararlar sürpriz olmadı, girilen yolun kaçınılmaz sonuçları ve bütünle değil parça ile oynandığı için bütün iyice kontrolden çıkacak gibi görünüyor. Sormak istediğim bir husus var. Kararda geçen "yabancı varlıklar"a eurobondlar da dahil mi? Eğer dahilse bu kararlar dolaylı olarak eurobond ihraçlarını olumsuz etkilemez mi? Yok eğer dahil değilse alınan kararlar döviz tutmak yerine -yeni bir kararla kısıtlama gelinceye kadar- eurobond tutmayı daha cazip kılmaz mı? Bu durumda Hazinenin, cazibesini yitiren bono, devlet tahvili yerine daha çok eurobondla borçlanmak zorunda kalacağını, ikincil piyasada faizler düşerken, yeni borçlanmalarda (malum nedenlerle) tersine faizin artacağını, artan faiz yükünden vergiler ve enflasyon dolayımıyla her zaman olduğu gibi en çok toplumun dar gelirli kesiminin etkileneceğini düşünüyorum. Katılır mısınız?
YanıtlaSilHaklısınız.
SilHocam bu kararla birlik şirketler bankadaki doviz mevduatlarini çekme talebi oluşabilir mi ?oluşursa bankadan paranızı çekip kasaniza koyamazsiniz size TL olarak ödeme yaparım denir mi?
YanıtlaSilBir fikrim yok, ne olacağını hep birlikte göreceğiz.
SilHocam, ekonomide küçülme olamaz mı? Firmalar kur riskine karşı nasıl önlem alabilirler?
YanıtlaSilEğer yatırım kararlarını olumsuz etkilerse küçülmeye götürebilir.
SilBu da işten çıkarmalara sebep olmaz mı?
SilHocam 2001 krizinde olduğu gibi bankalarımız da batma riski var mı sizce..
Sil"Denize düşen yılana sarılır " zamanlarını mı yaşıyoruz Mahfi bey ?
YanıtlaSilBu iktidar, akla ve bilime uygun davranmama ve doğru olanı yapmama konusundaki inadı sonucu ortaya çıkan dengesizlikleri düzeltebilmek için geliştirdiği zihni sinir projeleri ile hem ekonomiyi, hem de genel anlamda ülkeyi her geçen gün daha da içinden çıkılmaz durumlara sokuyor. Aslında ne ekonomi, ne iç ve dış politika konularında en ufak bilgi birikimi, vizyonu ve kadrosu bulunmayan iktidar, işler karıştıkça kesin ve değişmez doğrular olarak kabul ettiği dogmalara daha fazla sarılıp ekonomiyi "nass"'la, göçmen politikasını "ensar/muhacir" yaklaşımıyla, iç politikayı "darülharp/darül islâm", dış politikayı "Mehdi/hilafet, cihat, ganimet" mantığı ile götürmeye çalışıyor. Böylece hem kendisi daha hızlı batıyor, hem de ülkeyi kendisi ile birlikte dibe çekiyor.
YanıtlaSilBu süreci geri çevirmenin tek yolu aslında çok basit ve net, akıl ve bilimin yoluna dönmek ama o tüm iktidarın iliklerine işlemiş "her şeyi bilen, hata yapması mümkün olmayan seçilmiş insan" psikopatolojisi buna izin vermiyor, bu saatten sonra da artık geri dönüş mümkün değil.
Latince bir söz var: "Timeo hominem unius libri" yani "Tek kitaplı insandan korkacaksın"...
Ekonomiyi tartışırken teolojiye geçişinizi bağnszlığınıza ve islam düşmanlığına veriyorum. Tek kitap dediğin %99’u müslüman olan bu ülke insanına hakaret değilse de açık bir cehalettir. Müslüman olan İçin elbette Nas birincil mevzuattır. Ama bilimle, ilimle akıl yürütme ile. istişare ile ve kollektif düşünceye aykırı demek değildir. Eğer ekonomi konuşuyorsak lütfen ekonomi konuşalım. Ben eski bir bankacı ve şimdi de büyük bir grubun finansına yön veren bir uzman olarak, Bu karar bana göre kredi çekip dövize dönenlere yöneliktir. Ve büyük hacimlerle döviz manipülasyonuna yönelen sözde işadamlarına bir frendir. Yerli ve milli olan ve bu ülkenin katma değerini artıracak her türlü ihracatı yapacak olan işadamlarını kapsamadığını görmekte ve düşünmekteyim.
SilSayın eski bankacı,
SilBugün ülkede yaşanan sorunların tümünün temelinde mevcut yöneticilerimizin akıl değil nakil diyen ekolün temsilcileri olması yatmaktadır. Bu nedenle ekonomi dahil hiçbir sorun, iktidarın siyasal islâmcı gelenekten gelip o reflekslerle hareket ettiği gerçeğinden bağımsız olarak tartışılamaz. Müslüman için nass birincil mevzuatsa olay orada biter, saydığınız "bilimle, ilimle, akıl yürütme ile" kısmı kendiliğinden boşa düşer. Bunu siz de biliyorsunuz da sırf cevap verip kendinizce hakaret ederek içinizi soğutmak için yazmışsınız işte...
Tipik Muhafazakar İslamcı mantığıyla saldırganlıktan kaçınamamışsınız. Mahdut bey haklı. Sizin savunacağınız ne var? Hiçbir şey yok. Olmayınca Mahdut beyi İslam düşmanı ilan edip puan kazanmak istemişsiniz ama yanlış yaptınız Müslümanlar İslam’dan, İslam aleminden Avrupa’ya kaçarken puan alamazsınız.
SilBıyrun ben sizin İslam dostu olmanıza izin vereyim, Savunun söyleyebileceğiniz bir şey varsa eğer. İslam Müslümanların ilerlemesine ve gelişmesine engeldir. İslam ülkelerinin ekonomide, teknolojide, adaleti sağlamada, eğitimde, hukukta ve insan haklarında en son sıralarda olmaları İslam’ın Müslümanlara fayda sağlamadığının kanıtıdır. Müslümanlar Dünyaya entegre olmak istiyorlarsa İslam’ı bırakmaları zorunluluktur. Müslümanlar iktisadi siyasi açıdan kötü durumdalar. Eğitimde ve kültür de gelişme gösteremediler.
Halkı Müslüman olan İslamcıların iktidarda olduğu hangi ülke geri kalmış ve yoksul değil ki!
Bir batılının veya Hristiyan’ın daha iyi şartlarda daha güzel ve daha mutlu yaşarım diye gidebileceği bir tane İslam ülkesi var mı?
1400 yıldır İslam’ın Müslümanlara ve insanlığa ne yararı oldu?
İnsanların İslam’a borçlu olduğu iyi güzel ve yararlı ne var?
Varsa söyleyin veya yazın da buradaki herkesi aydınlatın.
Sizi işten çıkarmalarında çıkarları olacağı konusunda çalıştığınız kişileri uyarıyorum. Bu kafa iyi bir kafa yapısı değil.
"timeo hominem unius libri"
Silbunu yıllar önce Hacettepe Üniversitesi Beytepe kampüsü girişinde bulunan bir heykel üzerinde görmüştüm. Yanlış hatırlamıyorsam latince yazının altına "tek kitabı olandan korkarım" şeklinde bir çeviri eklenmişti.
İlk gördüğümde şaşırıp etkilenmiş ve konuyla ilgili araştırma yapmak istemiştim.
Sert bir cümleydi, araştırılıp anlaşılması gerekiyordu. İlk okunduğunda akla Kuran veya İncil'e karşıymış gibi gelse de aslında dogmaya karşı, cehalete karşı, tek doğruya karşı söylenmiş bir sözdü. Tam da bir akademinin taşıması gereken önemli değerlerden birinin ifadesiydi.
2012 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam, Beytepe kampüsüne yolum düştüğünde, girişteki o heykeli ve bu latince yazıyı merak ederek gitmiştim okula.
Heykel oradaydı ama yazı değiştirilmişti...
Belki Türkiye'deki üniversiteler hiçbir zaman olması gereken özgürlük ve merak düzeyine ulaşamadı ama bir dönemler bununla ilgili bir hayalin bulunduğunu ve insanların iyi, kötü o hayali gerçekleştirmek için çabaladıkları hala hatırımda.
"Eğer ekonomi konuşuyorsak lütfen ekonomi konuşalım. Ben eski bir bankacı ve şimdi de büyük bir grubun finansına yön veren bir uzman olarak..." Adam ekonomiden bahsediyor zaten. Belli ki üstü kapalı olarak siyaset yapmakla suçluyorsunuz ama sizin cevabınız da sizin keyfinizce siyasi. Zaten ekonomi ve siyaset birbiriyle bağlantılı konular. Bir siyasi iktidarın siyasetinden kaynaklanan ekonomik sıkıntıları siyasetten soyutlayarak cevaplamak nasıl mümkün olabilir? Uzman olarak finansına yön verdiğiniz grubun nasıl bir grup olabileceğini de az çok tahmin edebiliyorum ayrıca...
SilPazartesi Borsa da panik havası olur , sonra alınan kararın detayları yumuşak gelir ve toparlanma görürüz diye düşünüyorum , alınan karar kayıt dışılığı arttırabilir
YanıtlaSilBakalım, ne olacağını göreceğiz.
SilSevgili Hocam, 1-) Alınan kararın iptali için özel şirketler yürütmeyi durdurma kararı aldırabilir mi?... 2-) Bağımsız denetime tabi şirketlerin bankalardan kredi kullanabilmesini engellemek veya pozisyonlarını değiştirmek firmaları sıkıntıya sokar mı? Kurumların kazançlarında, ödedikleri vergide istihdamda farklılık yaratır mı? 3-) Alınan kararların kısa ve orta vadede sonuçları içe kapanma- dışarıya kaçırma olur mu?
YanıtlaSil1. Bu sorunuza hukukçular yanıt verebilir. Ben hukuktan anlasam da sonuçta hukukçu değilim. 2. Bunların hepsi olabilir. 3. İçe kapanma da olabilir, dışarıya dönüş te. Daha doğrusu bazıları içe kapanır bazıları dışa döner.
SilHocam bu işin altında bir çapanoğlu mu var?
YanıtlaSilOnu ben bilemem.
SilBu karar kurda sert düşüşe yol açacak bir karar değil bence. Yeni alımların önüne geçebilir belki. Onun için de farklı yollara başvurabilir işletmeler.
YanıtlaSilTeşekkürler
Bakalım neler olacak?
Silsevgiler saygılar hocam
YanıtlaSilSağ olun, bilmukabele.
Sil"Faizi doğru belirlerseniz tek başına çare olmaz ama yanlış belirlerseniz bin türlü bela getirir "
YanıtlaSilCümlesine imzamı atıyorum
Teşekkürler
SilHemen yeni bir şirket kurulur. Eldeki tüm döviz bu şirkete aktarılır. İlk şirket kredi kullanmaya devam eder. BDDK'nın yaptığı abesle iştigaldir.
YanıtlaSilBu karar kurda beklenen düşüşü sağlar mı bilmiyorum.Ama ithalatı olan özellikle yüksek olan Şirketler için hayatı daha da zorlaştıracağını düşünüyorum.Bu noktada birçok yeni sorun ile karşılaşabiliriz.Ayrıca yıllardır serbest olan olan bir işlem bütün şirketler için bir çırpıda değiştiriliyor.Yaptım oldu çoğu zaman iyi sonuç getirmiyor.Bu da öyle olacak herhalde.
YanıtlaSilYazınız için teşekkürler hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHangi şirketin ne kadar dövizi olduğu nasıl saptanacak ?
YanıtlaSilBanka hesapları
SilHocam merhaba, lütfen sizden hem kamuda hem özel sektörde çalışmış, ekonomi alanında kitapları olan , yurt içi ve yurt dışını takip eden özetle senelerdir bu konularda sayısız makale yazmış biri olarak istirham ediyorum. Dünya üzerindeki ülkelerin tamamının kullandığı akla (Akıl: insanı diğer tüm hayvan ve tüm canlı cansız varlıklardan ayıran yegane şey) ve bilime uygun yolu değil de bu işlerden anlayan herhangi birine söylendiğinde size cevap bile vermeyi tenezzül etmeyeceği tam ters ama tam tersi bir yolu tercih ediyoruz. Neden hocam ? Bir ülkenin sadece ekonomi değil tüm ayarlarını tümden bozan , insanların hayatlarını mahveden her şeyden öte zaten kısa olan insan hayatından almanın sebebi nedir? Yani bir mantıklı açıklaması olabilir mi bu yaşadığımız şeyin? Belki de kendi topuğumuza sıkmıyoruzdur. Belki de bizim bilmediğimiz ülkemiz için bir yol bulmuşlarıdır. Olabilir mi?
YanıtlaSilEmin olun bu konuda sizden daha fazla bilgim yok.
SilAh bu mantık arayanlar yok ahhh. Hala ısrar ediyorlar ve beni benden alıyorlar :)
SilBen, hiçbir ekonomik eğitimi olmayan birisi olarak size cevap vermek isterim, Yanlışım olursa düzeltiniz lütfen, sorunuz "Servet Transferi", "Batan Geminin Malları" ve "Devletin Malı Deniz" olarak üç şekilde bal gibi açıklanır bence. Hangi şirketler bu faiz oranları ile milyonlarca lira kredi kullanmış, bu şirketlerden hangileri bu paralar ile döviz esaslı kaynaklar almışlar(KKM yi de içine koymak isterim) ve bu şirketler hangi vakıflara ne miktarlarda bağışlar yapmışlar bunları düşünürseniz bu irrasyonalitenin arkasındaki tezgahı inanıyorum ki göreceksinizdir.
Sil@Adsız 19:07'ye cevaben : Tam bir akademisyen naifliği bu, "belki bizim bilmediğimiz bir yol/çözüm vardır" ne kadar da çıkmadık candan ümit kesilmez pozitifliği. Hocam, bir tek can kaldı, gelecek ve hayaller uçtu gitti. Günü kıvırmaya çalışıyoruz genel olarak.
SilSayın 19:07
SilKonu Ekonomi değil. İslam la yönetmek arzusudur. İslamla veya İslam anlayışıyla yönetilip ihya olmuş hiçbir devlet yoktur. Sonuçlarını Afganistandan Libya ve Nijeryaya kadar görebilirsiniz. Naas Sonuçlarını bizde de görüyoruz.
Bankada 200 bin usd civarında bir param var. Şahsen bu karar beni tedirgin etti. Paramı çekip külçe altın olarak saklamayı düşünüyorum. Büyük şirketlerin çok daha fazla meblağı yurt dışına çıkarması söz konusu olacaktır. Uzun vadede kur artışı daha fazla olmaz mı? Gerçekten çok yazık bu ülkeye.
YanıtlaSilŞirketlerin çogunun hem TL hem de doviz islemi var.Sirketler ithalat ve borc odemelerinde buyuk maliyet olusmamasi icin doviz tutuyorlar bu karaname onlara dovizini bozdur gunu gelince sana uygun kurdan doviz verecegim demedigine gore risk al diyor
YanıtlaSilHocam bu karar Tüpraş, Petkim be BOTAŞ gibi tamamı dövizli girdi ile üretim yapan şirketlerin krediye erişimini tamamen kapatmaz mı?
YanıtlaSilSiz onları merak etmeyin.
SilHep söylüyorum.Bu konuda israrcıyım.Alınan bu kararlar Teammüden dir.sebep BOP tur.bir projenin safhaları dır.Bunlar iyi günlerimiz (Bu cümleyi hatırladınız mı).bekleyin daha neler neler.olacak neler.Turpun büyüğü heybede.
YanıtlaSilHocam öncelikle emeğinize sağlık. Evet, gün geçmiyor ki sermaye kontrollerinde yeni bir safhaya geçmiyoruz. Hükümet artık düşük faiz , düşük kur ile enflasyon yaratarak talebi canlı tutmaya çalışıyor. Hatırlarsak, en son nizami faiz artışı yaptıkları 2019-Q4’de piyasa durma noktasına gelmişti. Özellikle inşaat ve otomotiv sektörü..Dolayısıyla komisyon paraları da suyunu çekince nas-mas diyerek yollarını bulmaya çalışıyorlar. Tabii bu yöntemin bedeli ağır. Hem enflasyon kontrolden çıktı, hem de bir ödemeler dengesi krizi kapıda..bankacılık krizi de cabası..dolayısıyla gidebilecekleri fazla yol kalmadı. Tabii bu filmin sonunda en büyük faturayı yine halk ödeyecek..ne demişler, ver yetkiyi, gör etkiyi, bunun adı demokrasi..
YanıtlaSilXyz..
Kabul edin hocam Erdoğan müthiş bir ekonomist. Yine şapkadan tavşan çıkararak doları dizginlemeyi başardı diyebiliriz. Gerçekten aslında döviz sorunumuz yok diyebiliriz. Bu tür onlarca kararla çok kolay düşürülebiliyor. Bu ABD dolarının güçsüz olduğunu mu yoksa Türk lirasının güçlü olduğunu mu gösterir?
YanıtlaSilBu arkadaşın eski yorumlarını bilmesem dalga geçiyor diyeceğim ama gerçekten ciddi yazıyor. Tam bir Stockholm sendromu örneği. Cuma akşamı piyasa kapandıktan sonra BDDK kararı çok etkili olmuş, dolar düşmüş gibi göstermek için merkez bankasının arka kapıdan dolar satmadığını, bilgi, deneyim ve eğitim açısından bu ekonomi yönetiminin tümünü havada katlayacak finansman müdürlerine sahip koca koca şirketlerin panikleyip dolar sattıklarını ciddi ciddi düşünüyor bu arkadaş :)
SilBu, hem ABD dolarının yerlerde süründüğünü, hem de Türk Lirasının reis sayesinde dünyanın en güçlü parası olduğunu gösterir Cihan kardeş. Hele bir iki hafta bekle, neyi gösterdiğini sen bile anlayacaksın diyeceğim de bunca yıldır anlamadığına göre muhtemelen gene anlamayacaksın :)
MAHFİ HOCAM DOLAR 2 KATINA ÇIKMASINA RAĞMEN TÜFEYE ETKİSİ NEDEN 5 KATI OLMUŞTUR.
YanıtlaSilTÜFE % 20'den 73e çıktığına göre artış 3,5 kat olmuş.
SilHocam sizde oran hatasına düştünüz
SilArtış %73 diyorsunuz hemde 3,5 kat diyorsunuz
Yüzde 20'den Yüzde 73'e çıkmışsa enflasyon 3,65 kat hızlanmış demektir.
SilÇok teşekkürler hocam. Gelecekte bugünlerin tarihi yazıldığında, o tarihin Nasıl Batmıştık başlıklı bölümü herhalde "herşey faiz sebep enflasyon neticedir inadıyla başlamıştı" diye başlayacaktır.
YanıtlaSilÖncelikle ufkumuzu açtığınız için teşekkür ederim. Büyük olasılıkla yan şirketler çoğalacaktır diye düşünüyorum. Olmazsa yurtdışında şirket kuranların sayısında büyük oranda artış olacaktır.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, haklısınız.
SilHocam yıllardır sizi her ortamda izler değelendirmeleriniz hiç yanıltmadı. Soru şu bu kararın ihracat üzerine etkisi nasıl olur? Saygılarımla
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Gerçeği gören ve bilime saygı duyanlar yanılmaz. Ihracat üzerine etkisi olumlu olmayacak gibi duruyor.
SilTeşekkürler hocam. Herkes tarafından olayın net bir şekilde anlaşılmasına yardımcı olacak çok iyi bir yazı.
YanıtlaSilSafmisin sen dalgami geçiyorsun
YanıtlaSilHocam alınan bu BDDK kararı hakkında, okuduğum en detaylı açıklama sizinkiydi. Çok teşekkürler
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam kaleminize sağlık.Peki soru bu şirketler krediyi Türkiye yerine yurtdışından kullansa nasıl bir etkisi olur?
SilSiz ekonomist misiniz?
YanıtlaSilHayır iktisatçıyım.
SilHocam "Ekonomist (eşit değildir ) İktisatçı " tek başına bir makale konusu olacaktır. İşin ilginci, Boğaziçi Üniv'de Ekonomi, İstanbul Üniv.'de İktisat olarak geçiyor bu dalın lisans eğitim program adı.
SilAslında ekonomist ile iktisatçı tümüyle aynı şey. Ama bizde son zamanlarda sanki bir farklılık varmış gibi kullanılır oldu. Ekonomist denilince daha çok piyasalarla ilgilenenler, iktisatçı denilince de daha çok tasarruf, yatırım, tüketim, üretim, bölüşüm gibi ekonomi biliminin derin ve pek de popüler olmayan konularıyla uğraşan eski ekol anlaşılıyor. Oysa böyle bir ayrım gerçekte yok. Ben kendime iktisatçı diyorum çünkü ben okurken iktisat ve iktisatçı deniyordu. Okuduğum bölüm de iktisat ve maliye bölümüydü.
SilHocam bu kadar arka arkaya yapılan hatanın bir sebebi olsa gerek.sistem amaç nedir.girdikleri yolda hedefler neler.yani toplanılmıyor mu burada sıkıntı var bunu yaparsak bu sonuç çıkar şunu yaparsak şu sonuç çıkar konuşulmuyor mu.yani akıl almıyor bu kadar hata arkaya yapılmaz diyorum.bu kadar şeyin arkasında düşünülmüş bir şeyler olur inşallah.
YanıtlaSilNe yazık ki bunların nedenleri konusunda sizden fazla bilgim yok.
SilSayın Eğilmez, piyasada birçok şirket TL ihtiyacını elindeki dövizi bozarak karşılamak yerine ucuz kredi ile temin edince haksız karlar elde ediyorlar. Faiz politikasının savunulacak bir tarafı yok ancak BDDK burada TL kredilerin şirketlerin gerçek finansman ihtiyacı için kullanılması yönünde bir karar almıştır. Bu nedenle yetkisi dahilindedir.
YanıtlaSilİnsanlar ve şirketler yanlış faiz politikası altında tasarruflarını eritmemek uğruna ihtiyaçlarının ötesinde mal ya da döviz alıyorlar. Bunda faizlerin enflasyona göre çok düşük olmasının kredi kullanımını gereksiz yere teşvik etmiş olması da etkili. Eğer BDDK, krediye tavan koysaydı bu bir yere kadar anlaşılabilirdi ama bunu döviz sınırlamasıyla yapıyorsa buna yetkisi yoktur. Bu çok açık biçimde TPKK kararıdır ve HMB'nin yetkisine girer.
SilBurada yetki karmaşası olsa da temel hata faizi ısrarla düşük tutmaktan kaynaklanıyor. Yaptığınız yanlışı kabul edip düzeltmeye dönmezseniz sürekli yanlış yaparsınız.
Yolda giderken çeşmeden akan buz gibi kaynak suyunu içene, evdeki suyunu neden tercih etmiyorsun diye kızıp, çeşmeden içmeyi mi yasaklıyorlar?
SilHocam; sirketler, vadeli mal alımlarına karşılık bankalardan teminat mektubu yada DABS alıp üretici firmalara veriyorlar.
YanıtlaSil1. Teminat mektubu ve DABS bir tür kredi midir?
2. İlk sorunun yanıtı evet ise 900.000 Usd üzerinde döviz tutan firmalar teminat mektubu ve DABS alamayacak mi? Bu durumda ticaretlerine devam edebilmeleri mümkün olabilir mi?
3. Özellikle ₺ kazanıp $'a dönerek karlılıklarını yurtdisindaki merkezlerine aktaran yabancı firmalar hiçbir şekilde ₺ kredi kullanmayacak mi ve durum TR'dan çıkışlarına neden olur mu?
Bilgilendirici yazılarınız ve zaman ayırıp verdiğiniz yanıtlar için çok teşekkürler...
Bu konuları işin içindekilerin yanıtlaması gerekir diye düşünüyorum. Bilenler varsa yanıtlasınlar lütfen.
SilTeminat Mektubu, gayri nakdi bir kredidir.
SilHocam teşekkürler,
YanıtlaSilHer zamanki gibi aydınlatıcı bir yazı daha. Bu yapılan şirketlerin döviz varlıklarını yurtdışına çıkarmasına yol açmaz mı? Bunu yapmalarını zorlaştıran bir kanun var mı? TL kredi çekmek hala çok mantıklı. Şirket KKM’ye neden geçirsin parasını vadesi uzun. Ülkeden para çıkışı olacağını, ya da paranın yastık altına gideceğini ön göremiyorlar mı? Ayrıca dolar da çok düşmedi tekrar 16.90 oldu. Onu da kendileri sattı diye düşünüyorum. Her hamle hükümetin politikalarına güveni daha da yıkıyor.
Sağ olun.
SilEvet bu hamle maalesef olumsuz sonuçlar yaratacak gibi görünüyor.
Sevgili hocam dediklerinize sonuna kadar katılıyorum yazılarınızda çok güzel anlatıyorsunuz her şeyi lakin benim merak ettiğim siz bunları görüyorsunuz yanlış diyorsunuz acaba o kadar danışman yardımcı var bunlar bunu görüp söylemiyor mu acaba ortada bir yanlış var ve kabak gibi ortada bu yanlıştan artık dönülmez çünkü hâlâ inant ediliyor faiz Sebeb Enflasyon sonuç diye. Geldiğimiz duruma bak
YanıtlaSilİnsan yanlış yapmışsa yanlışını kabul etmeli. İnkâr ederse sürekli yanlış yapar. Ve maalesef iki yanlış bir doğru etmez.
SilHocam, bu kararın KKM dönüşleri ile de ilgisi var gibi görünmüyor mu? Bireysel girişlerin 6 aylık vadeleri önümüzdeki haftadan, kurumsal girişlerin ise Temmuz ayından itibaren doluyor. Geri ödemeleri olabildiğince düşük kurdan yapmaya çalışmak gibi bir şark kurnazlığı var gibi. Sayın iktidarımızın yaptığı çoğu uygulamayı bir şirket yapsa insider trading'den nitelikli dolandırıcılığa kadar başı epeyce ağrır ama devlet olmak böyle bir dokunulmazlık sağlıyor anlaşılan...
YanıtlaSilKesinlikle var gibi görünüyor.
SilMahfi hocam güzel bir yazı kaleme almışsınız.Cumhurbaşkanının etrafında hiç mi ekonomi ve piyasa gerçeklerini bilen birileri kalmadı mı?Nas'a göre faizi sıfır olması gerekiyorsa.1-Neden enflasyon %10'nun altında ve Dünyada eksi faiz varken faiz indirilmedi? 2-Nas'a göre neden faiz sıfırlanmadı?Nas'a göre İslam ekonomistlerinde neden enflasyon-faiz ilişkisi araştırılmıyor?Doktor teşhisi doğru koyarsa tedavi yapabilir. HATADAN DÖNMEK ERDEMDİR ama bu bizim coğrafyada geçerli değil mi?
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilMaalesef haklısınız.
Demek ki dertleri nas değil :)
SilNas'a filan da inanmazlar, kendi paraları nemalanıyor.
Diyanetin bile hesaplarına bakın, faizi takmadıkları belli.
Sayin Hocam, ekonomi okur yazarligimi yazilariniz sayesinde ilerletiyorum, bu nedenle size cok tesekkür ederim. Bir yaziniz da faizin, para politikasinin en etkili araci oldugunu belirtmistiniz, bu nedenle BDDK'nin bu kararinin döviz üzerinde bir etkisi olacagini zannetmiyorum. Saygilarimla...
YanıtlaSilSağ olun.
SilBiraz etkisi olur ama olumsuz sonuçlar da yaratacağı açık.
Değerli bilgileriniz ile konuları çok sade ve net şekilde anlayabiliyorum Hocam. Sizin gibi çok değerli bir insandan bir şeyler öğrenmek paha biçilemez.
YanıtlaSilHocam; her şeye rağmen diyelim ki bir süre sonra, tüm adımlar doğru atılsa bu kaosdan, bu sıkıntılardan kısa sürede kurtulmamız mümkün olabilir mi?
Çok teşekkür ederim.
SilKimin nasıl kararlar alıp da uygulamaya geçeceğine bağlı. Yıpranmış, itibar kaybına uğramış bir yönetimin alacağı en doğru kararların bile ikna edici olması zordur.
Hocam şirketler yeni bir şirket kurup döviz bazlı işlemlerini oradan gerçekleştirip krediyi de diğer şirketleri üzerine çekemez mi? Bir de bu durum bireylerin yarın bizim bankadaki dolarımıza da el koyabilirler diye düşünmesine ve dövizlerini yastık altına çekmesine neden olmaz mı? İşin yakın zamanda İran'dakine döneceğini düşünüyorum maalesef. Döviz karaborsası oluşacak bu gidişle.
YanıtlaSilOlabilir tabii. Bakalım, göreceğiz neler yapılacağını.
SilHocam bu karar ile yurt disinda para tutma ve odeme yapma imkani olmayan dis ticaret firmalarina da “siz de basinizin caresine bakin, disarida para tutup odemelerinizi oradan garanti altina alin” mi demek istiyorlar?
YanıtlaSilNe demek istediklerini ne yazık ki ben de sizin gibi tam olarak anlayamıyorum.
SilHocam yanlış anlamışsınız olayı. Şirketlerin kredi kullanmaları 900.000 usd üzerindeki yabancı para varlıklarını bozmalarına bağlı yazmanız yanlış olmuş, tekrar okuyun bence kararı. Aktif büyüklüğü 1 milyar TL ise döviz cinsi varlıkları 100 milyon TL yi geçemeyecek. Ayrıca firmanın döviz varlığı yoksa zaten problem yok.
YanıtlaSilPeki.
SilYakında bankaların DTH mevduatları dan kaynaklı munzam oranı %40-50 seviyesine de çıkarılır. Buda olmadı %%60-70.
YanıtlaSilMalesef yanlış ekonomik kararları kabul etmeyenler yanlışa devam ediyor. Temel fıkrası gibi: otobana ters giden temel radyodan birinin otobanda ters yönde gittiğini dinlerken ne biri kardeşim hepsi ters yönde diye söyleniyor. Şimdi bizmi ters gidiyoruz yoksa ekonomiyi yönlendiren mi düşünme zamanı😇
Bir kez yanlış yapıp da kabul etmeyince hep yanlış gidiyor.
SilHocam doları yazmışsın tüfeyi yazmışsın o anda faiz kaçtı onu yazmamışsın
YanıtlaSilFaizi çok yazdık
SilKonuyla alakası yok ama Zannediyorum 2017 yılı idi o zamanin enerji bakanı tek saat dilimi kullanılacağını açıkladı ...o zamana kadar baba ülke iyiye gitmiyor felan diyorum beni sallamıyor o gün haberleri dinlerken oğlum dedi bu olayı ben biliyorum bu uygulama Ecevit zamanında oldu ve biz yokluk gördük ışıklar tam güçte yanmiyordu dedi. Adamın bunu acikadigi günden beri ülkede şu da iyi oldu diye ifade edilecek birşey olmadı nedendir bilinmez. Bir mantığı yok ama paylaşmak istedim.
YanıtlaSilDoğru tespit.
SilHocam likidite sıkışıklığı başlarmı?
YanıtlaSilEğer dolar bozdurma ve TL talebi başlarsa likidite sıkıntısı da başlar.
SilÖncelikle yazınız çok iyi dili sade sizi takip ederek ekonomi konusunda kültürleniyorum,severek takip ediyorum.Bir genç olarak ekonomik krizi yakından takip etmeye çalışıyorum haber siteleri sizin gibi ekonomistlerin twitter hesapları blogları vb.Takip ettiğim kadarıyla durum haziran ayı sonu için hiç parlak görünmüyor.İnternet üstünden bazı öğrendiğim şeylerle alakalı sorular sormak istiyorum.
YanıtlaSil1-Haberiniz mutlaka vardır KKM hesaplarının bir kısmının vadesi haziran sonunda dolacak.Hesapların toplam büyüklüğü milyar liraları buluyor dövize endeksli olduğu için,ama bu ayın sonunda vadesi dolan hesapların alacağı da bayağı yüklüydü,kesin rakamları hatırlamıyorum bu verilere nereden ulaşabiliriz onu bilmediğim için de bakıp bulamadım.Sormak istediğim şu,bu ödemelerin yapılması için TL basılması gerekeceğini söylüyor uzmanlar ve bu basılan bol miktardaki karşılıksız para da Türk lirasının değerini düşürecekmiş.Bu dolara karşı değerinin düşmesi anlamına gelir mi?Ve bu hesapla ilgili verilere nereden ulaşabiliriz?(toplam maliyeti vadesi ne zaman doluyor dolunca TL cinsinden ne kadar para hesap sahiplerine ödenecek vb)
2-Bir çok uzman olumsuz etkinin minimum olması amacıyla açıklamanın bilerek cuma günü piyasaların kapandığı zamana denk getirildiğini iddia ediyor.Bundan haberim vardı,dolar kurunu etkileyecek açıklamalar hafta sonu yapıldığında asıl etki hafta başı piyasalar tekrar açıldığında görülüyor vb.Benim merak ettiğim aynı durum CDS prim değerlendirmesinde de geçerli midir?Yavaş yavaş sermaye kontrolü getirildiği için mantıken yabancı yatırımcı için ülkenin daha riskli bir ortam haline gelmesi lazım dolayısı ile CDS primi yükselmeli(mantık yürüttüm ben okuduğum haberlerden öğrendiğim şeylere dayanarak,ekonomi okumadım bir uzmanlığım yok eğer yanlışsam lütfen düzeltin.)ama 803-805 civarında kaldığını görüyoruz.bu da bana benzer bir durumun CDS primi değerlendirilmesinde de geçerli olabileceğini düşündürdü.
3-Şuan çok iç açıcı bir durumda değiliz,sizce moratoryum Türkiye için hala uzak bir olasılık mı,yoksa git gite olası bir hal mi alıyor?Devletler batar mı?adlı bir köşe yazınızı okudum ama yazının üstünden belli bir süre geçti,durum çok daha kötü bir hal aldı,KKM,dolar bazında yolcu garantili projeler ve devlet harcamalarında yapılan israf ve yolsuzlukların sonucunda ciddi bir yük var hazine üzerinde.Dolar cinsinden çok yüksek miktarda dış borcumuz var,cari açık rekor seviyede.Açıkçası bu ihtimal sık sık aklıma geliyor sizin düşünceleriniz nedir? Sorularım bunlar,yanıtlarınızı merakla bekliyorum.
Teşekkür ederim.
Sil1- Para basılırsa ya da teknik deyişle para arzı artırılırsa bu TL'nin iç değerini de dış değerini de düşürür.
2- CDS için de geçerli.
3- Giderek sıkıntı büyüyor. IMF ile bir düzenleme yapılırsa bu dediğiniz tehlike geçilebilir. Ama o da an itibarıyla imkânsız görünüyor.
Yurt Dışı İştiraklerinde Bulunan Dolar 15 Milyon TL hesaplamasına dahil midir? BDDK Kararından anlaşılan konsolide raporlara bakılacağı. Ancak konsolidasyona giren bir iştirakte bulunan doların bu hesaplamaya dahil edilmesi çok uluslu iş yapan şirketler için büyük bir negatif etki yapar. Bu sorunun cevabına ilişkin bir yorumunuz var mı Mahfi Bey?
YanıtlaSilBunlar herhalde bir tebliğle açıklanacaktır.
SilHocam yazınız için teşekkürler. Sormak istediğim; Şirketlerin yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı hesaplanırken hangi tarih baz alınacak? Bir de firma ortaklarının nakdi mal varlığı bu durumu etkiler mi? Şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilBunları açıklarlar herhalde.
SilHocam, sermaye kontrolü demek yinede geleceğe dair tahminden öte değil anladığım kadarıyla şu aşamada. Yani faizleri artırmayacakları için ya da bir gece ticari kredi faizi %50-60'lara getirelemeyeceği için arka kapıdan böyle bir uygulama yaparak, ihtiyacı olmayan şirketlerin paraya erişimine kısıtlama geliyor. Benim gördüğüm bu şekilde. Sonrası için tabii ki her şey olabilir ama bu bir sermaye kontrolüdür demek şu aşamada zor bence. Ben kendi açımdan faizi artır(a)madıkları bir ortamda bu uygulamanın mantıklı olduğunu düşünüyorum. Ticari kredileri alarak zaten birçok işletme zenginleşti ve bunun da yükünü yine bizler çekeceğiz. Tabii şimdi şirketlerin kkm kullanarak TL kredi erişimlerin devam etmesi aslında diğer açıdan kur riskini daha fazla hazinenin üstlenmesi demek oluyor ancak ben gerçekten krediye ihtiyacı olmayan bir işletmenin döviz pozisyonundan vazgeçeçeğini düşünmüyorum.
YanıtlaSilFaiz artırım kapısının anlamsızca kapalı olduğu bir ortamda bu hareket kendi için normal ekonomik genel-geçer kurallara göre mantıklı değil mi?
Eğer kurallar genel-geçer olsaydı haklı olurdunuz.
SilHocam Türkiye ile ilgili ne zaman umudumu yitirsem aklıma sizler gibi işinin ehli ve geleceğimize yön verebilecek potansiyelde yetişmiş insanlar geliyor. Bu güven ve yarattığı umut için 23 yaşında bir Türk genci olarak teşekkürlerimi iletiyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, sevgiler.
SilHocam elinize beyninize yüreğinize sağlık
YanıtlaSilSağ olun.
SilKıymetli hocam uzun zamandır sizi takip ediyorum, analiziniz için çok teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam Türkiye'de 1 tane yabancı kalmadığında mı bitecek bunlar?
YanıtlaSilZaten kalmadı herhalde.
SilMahfi Hocam, ekonomist olmadığım için cehaletimi mazur görün, tüm maaşları 10 kat arttırsak, herşeyin fiyatı artar, rekabet şansımız bir miktar azalır ama, göreceli olarak fiyatlar 10 kat artmaz, matematik denklemi gibi payı ve paydayı aynı sayıyla çarpsak, değişen bir şey olmaz ama kur ve ithal malların artışı aynı oranda olmayacaktır, yani benim hesabıma göre USD kuru 55 TL civarına çıkar ama, işçilik maliyetlerinin artmasından dolayı sanayi zorlanır ama imalat sektörünün ağırlığı %20 lerde, bolca para basıp ortalığı karıştırırız ama genel olarak çalışanın durumu iyileşmiş olur. Affınıza sığınıyorum hocam cehaletle ekonomi böyle olur, hükümete söyleyeceğim ama ikna ederim diye korktuğum için önce size sorayım dedim.
YanıtlaSilAnaliziniz doğru.
SilKıymetli Hocam. Öncelikle kıymetli değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim.Anladığım kadarıyla bu alınan karardan sonra mevcutta 900.000 USD üzerinde döviz borcu olan firmalar finansal olarak açık pozisyona düşecek. Bunu karşılamak için forward işlemlerinde artış olur mu sizce?
YanıtlaSilBen de merak ediyorum neler olacağını.
SilHocam selam, buyuk bir doviz dusmanligi var ve son doviz satilana kadar devam edicek gibi duruyor. Peki son doviz satildiginda ne olacak ? MB butun dovizleri piyasadan cekip harcadiginda tekrar nasil rezerv olusturacak ?
YanıtlaSilBunlar hepsi yanıtsız sorular. Sanki ardımızdaki bütün köprüleri yakarak ve nereye gittiğimizi bilmeden gidiyoruz gibi görünüyor.
SilMerhaba hocam, kur korumalı ile (ve BDDK kararı sonucu kur korumalıya teşvik politikası ile) dolarizasyonun arttığını söylüyorsunuz ancak hem kur korumalı kararı hem de BDDK kararı ile birlikte kurda sert düşüşler yaşandı. Dolarizasyonun arttigi ortamda dolara talebin artmasi ve kururun yükselmesi gerekmez mi?
YanıtlaSilSayın Adsız 10:19
SilSizin "sert düşüş" ten anladığınız nedir bilmiyorum ama son kararla iktidarın beklentisinin 15'e kadar bir düşüş olduğunu "15 milyar TL'lik dolar" limitinden anlayabiliyoruz. Bu düşüşün olmadığı, şu aralar doların 16,70'lerde dolaştığı , üstelik bu düşüşün de arka kapıdan satılan dövizlerle sağlandığı göz önüne alındığında son derece gereksiz ve başarısız bir müdahale ile karşı karşıya olduğumuz açık. Dolar düştükçe kuvvetli alımların gelişine bakılırsa dolara talebin düşmediği, MB'nın her müdahalesi ile ortaya çıkan düşüşlerin piyasa tarafından alım fırsatı olarak değerlendirildiği görülüyor.
Aynı durum KKM'de de yaşanmış, piyasa kapalı iken yapılan ve izleyen günlerde sürdürülen satışlarla 20 milyar dolar, sırf KKM çok başarılı olmuş gibi görünsün diye sokağa atılmıştı. Bu büyük montanlı satışa rağmen bildiğiniz üzere dolar kısa sürede önce 15, sonra 17 küsurlara kadar ulaştı.
Kısacası dolara talep düşmüyor, ülkede yabancı yatırımcı neredeyse hiç kalmadığı için sadece yerlilerin talebi şeklinde devam ediyor. Bu nedenle de çok hızlı yükselişlerin yaşanmaması sizi aldatmasın derim...
Hocam size almanyadan arkadaşınız telefon açıp batıkça eğlenıyorsunus demiş düşündüm ben olsam şu cevabı verirdim ,siz yunanistanın yüksek hayat standartıyla ilgienin ,biz türkler batmaya pişkiniz
YanıtlaSilOnu demek zor galiba çünkü bu seferki batış bildiklerimizden çok daha ağır.
SilHocam yolun sonu IMF mi?
SilAraplarla swap yapmaktan çok daha iyidir.
SilHocam, Suudi'ler bu ideolojinin orijinal finans kaynağıdır, 1960'lı yıllardan itibaren "Rabıta" kanalı ile bunları besleyip büyütmüşleridir. Uğur Mumcu "Rabıta" kitabında bu durumu çok net anlatır, hatta öldürülme nedeninin bu kitap olduğunu iddia edenler bile vardır. Daha sonra bizimkiler kendi finans kaynaklarına çok fazla güvenip halifelik hayallerine kapılınca araları bozuldu. Hesap kitap bilmediklerinden tulumbada suyu bitirince eski velinimetlerine geri dönmeye çalıştılar ama mekânın sahibi belli ki geçmişi unutmamış :)
SilYani swap falan hayal...
Adsız 27 Haziran 2022 10:47,
SilAz çok Türkçe bilen bir Yunanlı olmalısınız. Yoksa Yunanistan'ın hayat standartlarının yüksek olduğunu yazmak bir Türk olarak aklınızın ucundan bile geçmezdi.
Zaten kişi başına 58 bin dolar borçluluk, Avrupa'nın en yükseklerinden %12.5 işsizlik oranı, 52.5'e düşen tüketici güveni ile Yunanistan'ın standartları öyle pek de yüksek değil
Az sabredin ülkenizdeki Amerikan üslerindeki askerlerin yaptığı harcamalar ile cebinize biraz para girebilir, belki işsizlik oranınız bile düşebilir.
Bize gelince, biz de seçimlere kadar sabrediyoruz.
Hocam bu kararın etkisi sizce ne kadar kapsamlı? Nihayetinde bağımsız denetime tabi şirketlerin sayısı çok fazla değil. Ancak, bu şirketlerin mali büyüklükleri ile ilgili sayısal bir veri var mı bilmiyorum.
YanıtlaSilKamu kesiminin piyasaya döviz satarak müdahale etmesi söz konusu olmasa ne kadar etkili olduğunu göreceğiz ama bu haliyle göremiyoruz. Kurdaki düşüşün ne kadarı bu karardan geliyor ne kadarı müdahale kaynaklı göemiyoruz.
Silkatılmıyorum,cebabınızı nesnel bulmuyorum, yaşım gereği eski batışları biliyorum ,eskisi olsaydı bırakın seneyi bir kaç ay bile dayanamacaktık hem yunanistan örneğini çok severim yunanıstan battığı dediniz yıllarda televızypnlarda hayat standartları bizden üstündü ,ne güzel batmışlar değil mi
YanıtlaSilBirde alman arkadaşınıza sorsanız alman firmalarımın ne ürettiği ve bizim devaslar holdinglerimizin ne ürettiğini ve iki değişık felsefenin aradaki farkı anlatsanız
YanıtlaSilMAHFİ HOCAM SEÇİM EKONOMİSİ İÇİN DÜĞMEYEMİ BASILDI.
YanıtlaSilBize seçim ekomomisi değil geçim ekonomisi lazım.
SilSiyasetçilerle görüşmediğim için bu konulardaki düşüncelerini bilmiyorum.
SilYazılan yorumlarda, özellikle BDDK yı haklı bulan yorumlarda, BDDKnın şirketlerin kullandığı kaynağı amacı doğrultusunda kullanılmasına yönelik doğru karar alındığına dair bir yanlış algılama var.
YanıtlaSil(Amacı doğrultusunda kullanmak da neyse)
Türkiye de yapılana çoklu faiz uygulaması denir. Yani faiz piyasası bozulmuştur, hükümet de yönetememekte, yamalı bohça gibi gördüğü açıklara yama atmaktadır.
Türkiyenin gerçek faizi, swap ile MB nın yurtdışı Merkez bankalarına verdiği faizdir.
Bu faiz halka kapalı bilgidir. en yüksek faiz oranı buradadır.
İkinci gerçek faizi, düşük hacimli Euro bond piyasası faizidir. Bakmadım, ama yüzde 7-8 üzerinde döviz borçlanılan bir faiz.
İç piyasada diğer faizler, TL için hükümetin günlük politikalar ile açıkladığı faizlerdir.
Bunlardan en geçerli olanı KKM ile dövize endeksli faizdir.
İşin özü bozulmuş faiz piyasasıdır.
Hocam insanların altın talep etmesi (düğün, tasarruf vb. için) döviz kurunu artırır mı?
YanıtlaSilTürkiye altın ithalatçısı bir ülke olduğu için ve altın da dolarla ithal edildiği için altın talebi artışı dolara talebi artırır bu da kuru yükseltir.
SilTeşekkürler hocam. Peki ben mesela mobil bankacılıktan altın alsam veya döviz bürosundan altın alsam o esnada dolar artar mı? Tıpkı döviz alımında olduğu gibi. Zamanla artar dediğiniz gibi çünkü talebi karşılamak için ithalat yapılıyor.
SilMAHFİ HOCAM SİZ TATİL YAPMIYORMUSUNUZ. HAFTA İÇİ ,HAFTA SONU,YAZ KIŞ DEVAMLI YAZILI GÖRSEL SOSYAL MEDYADA HEP VARSINIZ.
YanıtlaSilEkonomi tatil yapmıyor ki.
Silİnternette büyük harfle yorum yapmak bağırmak anlamına gelir. Bağırıp durmayın, sakin olun
SilMahfi hocam yazılarınızı çok zamandır okurum elinize emeğinize sağlık.
YanıtlaSilBenim bir sorum var. Piyasada bir çok enstrümanla kullanılmak üzere ölümcül miktarda para arzı var malumunuz ve bu bize günden güne zarar veriyor. Olma ihtimali çok güç ama hani oldu diyelim, iyi günler göreceğimiz oldu, para arzını banknot basımını yavaşlatmak ya da yapmamak gerekti. Piyasada bulunan fazladan arz edilen miktarı geri çekme yolları nelerdir? Teoride hep para basmayı gördüm de piyasadan çekmeyi pek göremedim ondan ötürü sormak istedim hocam :) , saygılar.
Hocam bu durum sadece ithalatta mi geçerli yoksa ihracat yapan firmalarda mı ? Yoksa her ikisinde mi ?
YanıtlaSilSayın hocam sizi takip ettikçe çok değerli bilgilerin sahibi oluyoruz www.finanshaberi.net ekibi olarak sonsuz teşekkürler ediyoruz.
YanıtlaSilhocam merhaba,BDDK nın bu kararı yurtdışı yeleşik yatırımcılar içinde geçerli mi?Yurtdışı yerleşik yatırımcı hisse senedi yatırımı yapmak için bankadan kredi kullanabilecek mi?
YanıtlaSilSizce, Türkiye'deki ekonomi politikasındaki bu tür düzenlemelerin etkileri ne olabilir? Bu tür kararlar, Türkiye'nin ekonomik istikrarına nasıl yansır?
YanıtlaSil