Merkez Bankası'nın Altınları
Son dönemde Merkez Bankası ve yaptığı işlemler konusunda yeniden çok sayıda söylenti ortaya atıldı ve tartışmalara konu oldu. Bu haftaya kadar konuşulan konuların başında Merkez Bankası’nın (TCMB) sahibinin yabancılar olduğu, adında i harfinin bulunmamasının Türkiye Cumhuriyetine ait olmadığını gösterdiği ve elindeki döviz rezervlerinden piyasaya döviz satarak kur dengesini TL lehine bozmaya çalıştığı iddiaları geliyordu. Bu hafta bunlara, dövize ihtiyaç olduğu için TCMB’nin Londra’da altın satarak dövize döndüğü iddiası eklendi. Bu iddiaları birer birer inceleyip aydınlatalım.
Bankanın sahibinin yabancılar olduğu iddiasının büyük bir yalan
olduğunu daha önceki yazılarımda göstermiştim. TCMB’nin hisse dağılımını elde
mevcut son bağımsız denetim raporundaki verilere göre (31.12.2021 tarihli) bir
kez daha gösterelim:
Demek ki TCMB’nin sermayesinin
yüzde 55’i Hazine’ye (Hazine ve Maliye Bakanlığı), % 19’u T.C. Ziraat Bankası’na,
yüzde 5’i Merkez Bankası çalışanları vakfına (MERVAK), kalanı da bankalara,
kurumlara ve gerçek kişilere (sayıları 6500 dolayında) ait bulunuyor. T.C.
Ziraat Bankası’nın sermayesinin tamamı da Türkiye Varlık Fonuna aittir. Eğer şirket
ana sözleşmesinde bazı hisseler için özel düzenlemeler yoksa sermayenin yarıdan
fazlası kime aitse o şirkette söz sahibi odur. TCMB’nin ana sözleşmesinde hisse
oranlarıyla ilgili tek özel hüküm Hazinenin payının yüzde 51’in altına
düşmeyeceği yolundaki düzenlemedir. Aynı düzenleme TCMB Kanununda da yer
almıştır. Bu durumda TCMB’nin sahibi açık ve net bir biçimde T.C. devletidir ve
kanun ve ana sözleşme değişmediği sürece bu durum değişmeyecektir.
Hakkında şehir efsaneleri
üretilen ikinci iddia Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası unvanında yer alan Cumhuriyet ifadesinin Cumhuriyeti biçiminde
olmamasının bankanın devlete ait olmadığını gösterdiği iddiasıdır. Bu
iddianın da koca bir yalandan ibaret olduğunu daha önce bu blogda yazmıştım.
Bir kez daha yazayım.
Kuruluş yasa tasarısı Türkiye
Büyük Millet Meclisine gönderildiğinde Merkez Bankası’nın unvanı tasarıda
Cumhuriyet Merkez Bankası olarak yer almıştı. Cumhuriyetin kurucu kadroları, padişahlıktan
ayrı bir yapı olduğunu vurgulamak için birçok kurumun veya unvanın başına
Cumhuriyet ibaresini koymuşlardır. Mesela Cumhuriyet Savcısı böyle bir
unvandır. Yasa tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi İktisat Encümeninde
görüşülmesi sırasında Banka’nın uluslararası görüşmeler ve yazışmalarda hangi
ülkenin merkez bankası olduğunun bir bakışta anlaşılamaması olasılığı gündeme
gelmiş ve başına Türkiye ibaresi eklenmesine karar verilmiştir. Bu ekleme
sonucunda bankanın Türkiye Cumhuriyetine ait olduğu bir bakışta görülebilecek
duruma gelmekle birlikte merkezi yönetimden bağımsız bir kurum olduğunu da
vurgulamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin konulması yerine adının Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası olması kararlaştırılmıştır. Madeni parada
Türkiye Cumhuriyeti yazmasının nedeni madeni parayı basan (Darphane’nin) bir
anonim şirket değil, Hazine’ye bağlı bir kurum olmasındandır.
Üçüncü mesele aslında bir iddia
değil bir gerçek: TCMB, kuru baskılamak
amacıyla rezervlerinden piyasaya döviz satışı yapıyor. TCMB’nin döviz ve
altın rezervlerine baktığımızda rezervlerdeki düşüşü açıkça görebiliyoruz.
Rezervlerde ortaya çıkan bu erimeyi giderebilmek için son dönemde alınan
önlemler arasında kur korumalı mevduat uygulaması ve ihracat gelirlerinin yüzde
40’ının TCMB’ye satılması yer alıyor. Bu önlemlere karşın rezervlerde artış değil azalma var. Bu da bize TCMB’nin rezervlerden döviz satışına
devam ettiğini gösteriyor.
Bugünlerde ortaya atılan bir iddia
da son günlerde Londra’da yüksek
miktarda altın satıldığı, satış miktarının yüksekliğine bakıldığında bu
satışın ancak bir merkez bankası tarafından yapılmış olabileceği iddiasıydı. Bu
satışı, kuru denetim altında tutmak isteyen ülke merkez bankalarından birisinin
yapmış olabileceği düşünülüyordu. Kuşkular TCMB üzerinde yoğunlaştı.
Öncelikle bağımsız denetim raporu
verilerinden yararlanarak TCMB’nin kendi malı ve bankalara ait olup da TCMB rezervlerinde
bulunan altınların miktarına ve nerede tutulduğuna bakalım:
Uluslararası altın ağırlığı ölçüsü
olarak troy ons (31,1 gram) kullanılıyor. Buna göre yaklaşık toplam 658 milyon gram (658 ton) tutarındaki
altın 21,2 milyon ons ediyor. Bu toplamın 3,8 milyon onsu (2,5 milyon onsu TCMB’ye,
1,25 milyon onsu da bankalara ait) İngiltere Merkez Bankasında saklanıyor (bu
altınların orada bulunmasının amacı swap işlemi yapabilmek.) Bugün itibarıyla altının ons fiyatı 1.846
dolar. Buna göre TCMB’nin rezervlerinde ye alan ve İngiltere Merkez Bankası’nda
tutulan altın miktarının piyasa değeri bugünkü fiyatlarla (3,8 milyon ons x 1.846 USD =) 7 milyar
dolar ediyor. 13 Mayıs 2022 tarihini taşıyan TCMB Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Raporuna göre altın rezervlerinin miktarı 22 milyon troy onsa yükselmiş görünüyor.
Merkez Bankası’nın iddia edildiği
gibi böyle bir işlem yapıp yapmadığını önümüzdeki günlerde bankanın finansal tabloları yayınlandığında göreceğiz. Her ne kadar günümüzde
yol göstericiliğini yitirmiş olsa da geçmiş deneyimim ve birikimim, bana, TCMB’nin
böyle bir işlem yapmayacağını söylüyor. Her şeye karşın TCMB hesapları en açık
hesaplardan birisidir ve uluslararası kuruluşlar (IMF, BIS, OECD) bu verileri
günü gününe yakından izlerler.
İşin en acı tarafı bu tür bir
olay ortaya çıktığında Türkiye’nin kuşkulanılan ülkeler arasında ilk akla gelenlerden
birisi konumuna girmiş olması. CDS primimizin sürekli yükselmesinin önemli
nedenlerinden birisi de piyasaların güvenini yitirmiş olmamızdır.
ellerinize sağlık hocam..
YanıtlaSilTeşekkürler
SilHocam açık bilgilendirmeniz için teşekkürler
SilHocam yeni kurulacakhukumetin sizi değerlendirmesi lazım. Ama inşallah geçmişte yaşanan olaylar yasanmaz
Silelinize sağlık hocam.MB Darphaneyi çalıştırıp piyasadan ne bileyim kuveyt dinarı gibi bir yabancı parayı toplasa onu da dışarda (londra) satıp USD alsa ve içerde bozsa nasıl olur
YanıtlaSilBunlarla çözüm gelmez.
SilEmin olmamakla birlikte arbitaj denen bir husus var. Merkez bankası Dinar da ruble de piyasadan çekse TL yine değer kaybeder. Hocam daha iyisini bilir.
SilBuna Ali Cengiz Oyunu deniz, ve aynı oyunun laciverti o (Swap) i Zaten uyguluyorlar, sonuç ortada...
SilAma kafasız beyinsiz canlılar, paranın değerinin herhangi bir politika ile yapılabileceği ni sanıyorlar...
Paranın gücü alım. Gücüdür...
O da ancak üretimle mümkündür... Hadin geçmiş olsun...
Sunu da unutmayalım, vatandaşlık satılarak da alomgucu artırılabilir... Bazı ekonomistler bunu deneyebilir ama sonucu görüyorsunuz zaten.
tl basıp piyasadan farklı bir para birimi alıp onu londrada usdye çevirip içeride de satalım diyorsun. ilk bakışta mantıklı gibi görünse de hiç öyle değil zira örnek veriyorum kuveyt dinarı alacaksın fakat kuveyt dinarı alabilmek için elinde TL olacak yani TL verip dinar alacaksın. bu durumda piyasadaki TL arzını artıracak ve TL'ye değer kaybettireceksin.
SilTl bastığı zaman, dinar aldığı zaman Tl'yı alan adamlar TL ile ne yapacak? Karşılığı varmı? Nerede harcama yapacaklar.? Türkiye bunun karşılığında toprak satacaksa kabul edilir bu durum karşı taraf için..
SilElinize sağlık hocam
YanıtlaSilSağ olun
Silhocam kıymetli bilgileriniz ve tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız işin teşekkürler
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam merhaba, TCMB Net rezervi 1 haftada 3,5 milyar dolar azalmış. 11.5 milyar dolar görünüyor şu an. Dövize müdahale edilebilecek rezerv tam olarak bu mudur? Yolun sonuna mı geldik?
YanıtlaSilTeşekkürler
Swaplar hariç net rezervler eksi 50 milyar dolara geldiğine göre yolun sonunu da geçmişiz demektir. Şimdi u dönüşü yapıp geriye gelmemiz lazım.
SilYani, TCMB kasasının tam takır kuru bakır olabilmesi için 50 milyar dolara ihtiyacımız var.
SilTesekkurler..
YanıtlaSilSağ olun.
SilSaygıdeğer hocam merkez bankasının bağımsızlığını kaybettiği şu dönemde zamanında önemli bir anlam için ismi Türkiye Cumhuriyet olarak konmasına rağmen şimdi yabancılar yönetiyor iddiasının ortaya atılması çok acı verici bir durum.
YanıtlaSilMaalesef
SilDeğerli hocam hem bağımsızlığını kaybeden merkez bankası diye aşağılıyor ve değersizleştiriyorsunuz sonrada üzülüyorsunuz.Ne kadar açı veriçi bir durum.
SilDurum tespiti ve aşağılamak arasında fark olduğunu biliyor olmanız lazım
Silİşin en acı tarafı bu tür bir olay ortaya çıktığında Türkiye’nin kuşkulanılan ülkeler arasında ilk akla gelenlerden birisi konumuna girmiş olması. Sanırım en kotu tarafı da burası. Teşekkür ediyorum TCMB hakkında çok açık bir bilgilendirme yazısı olmuş.
YanıtlaSilSağ olun
SilBunun gibi kaynağı olmayan haberlerin gelmesinin ana sebebi yine bizleriz
YanıtlaSilBizden kastınız Merkez Bankasının bağımsızlığını zedeleyen yönetimse haklısınız.
SilBiz değiliz, hesap verilmeyen , standart dışı uygulamalar , geçmiş dÖnem performans ı
SilMerhaba mâfi bey ..Bu şartlar altında erken seçim olasılģı nedir..! Hürmetler
YanıtlaSilUzak olasılık.
SilRezerv önemli konu; eksi 50 mly dolara 2020 den sonra hızla düşüyor.
YanıtlaSilHocam son iki yılda bu kadar dolar nereye ödeniyor. Siz bilançosunda bunu görebiliyormusunuz. Bu ne kadar sıkıntı oluşturur. Örneğin iki yıl daha eksi 70 mly dolara inerse nasıl etkileniriz, swapların geri ödemeleri ne zaman. Aklımda deli sorular... İlginize çok teşekkür ederim.
Rezervlerin erimesi döviz kurunu tutabilmek için piyasaya yapılan döviz satışından dolayı oluyor.
Siliddialardan biri de tcmb bilançosunda taklaşık yirmi beş milyar usd tutarında altın olarak gözüken fiziki altının aslında olmadığı yani satıldığı yönünde, bu konuda bilginiz var mı
YanıtlaSilAsıl konu o değil. Fiziki altın var ama rezervler eksi 50 milyar dolar dolayında.
SilHocam cds değeri 709 gibi bir değerle tarihi rekor seviyesine gelmiş görünüyor. Nedeni ne olabilir?
YanıtlaSilRisklerin artmış olması.
Sil:)
SilElinize saglik hocam, bilgilendirici bir yazi olmus.
YanıtlaSilBenim sorum su: 51%'i Hazine Bakanligi'na ait bir kurum (TCMB) nasil "bagimsiz" olarak degerlendirilebiliyor?
> ..tek özel hüküm Hazinenin payının yüzde 51’in altına düşmeyeceği yolundaki düzenlemedir.
> ...merkezi yönetimden bağımsız bir kurum olduğunu da vurgulamak amacıyla...
Birçok merkez bankasında durum böyle ama bağımsız davranabiliyorlar. Bu, yasalara saygı göstermeye bağlı.
SilHocam çok hakkınız var üzerimizde çok fazla bilgi birikiminizden yararlandık. Çok teşekkür ederim
YanıtlaSilSağ olun.
SilDeğerli hocam dalgalı kur rejimini bırakıp serbest piyasa dolar kuruna geçsek bir artısı olur mu?
YanıtlaSilOlmaz. Tek başına kur rejimiyle ya da faizle ekonomiyi düzeltmek mümkün değil.
SilAsla olmaz diyemiyorsunuz yani hocam, satılmış olabilir
YanıtlaSilBen denetlenmiş verileri, istatistikleri görmeden kimseye kefil olamam.
SilNe güzel de yazıyosun hocam. Emeğine sağlık..
YanıtlaSilSağ olun.
SilYazılarınız için teşekkürler. Çok faydalı bilgiler. Merkez Bankası'nın dolar rezervinin swaplar dahil kaç kaldığını biliyor musunuz?
YanıtlaSilBrüt rezervler 107 milyar dolar. Net rezervler 12 milyar dolar. Swaplar hariç net rezervler eksi 48 milyar dolar.
SilEmeğinize sağlık hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam elinize sağlık. Merakım şu; TCMB neden Altın'larını BİST nezdinde tutar. Tşk&syg.
YanıtlaSilSwap işlemlerinde kullanma kolaylığı sağlıyor orada tutulması
SilTeşekkürler Hocam.
YanıtlaSilSağ olun
SilHocam, bu yazınızın temeli sanırım Bloomberg'in 19 Mayıs'taki yazısı. Yazıdaki dikkat çeken bölüm, bir merkez bankasının ons başına piyasa değerinin 1 dolar altında altın satması. Hangi merkez bankası olduğu ve satılan miktar yazıda belirtilmese de aklıma eski bir siyasetçinin yakın zamanda söylediği sözler geldi. Sanırım youtube'da aranırsa halen de bulunabilir. Mealen şöyle diyordu "Merkez bankasında ne varsa satın, altınları da satın. Bunlara mı bırakacağız?"
YanıtlaSilÇok aydınlatıcı olmuş hocam iyi ki varsınız
YanıtlaSilSağ olun
SilDeğerli bilgiler için çok teşekkürler. Bilmiyorum o boğaz kayıkçısının öyküsünü bilir misiniz ama özetle: Derler hocam, derler. Öyle bir adı çıkmış ki satmasa da sattı derler.
YanıtlaSilElinize sağlık hocam. Bu yazıdan, bir kesimin, "Berat Albayrak zamanında yurtdışındaki tüm altınlar Türkiye'ye getirildi" cümlesinin de yanlış bilgi olduğunu çıkardım. Bu doğru olsa SWAP işlemleri yapılamazdı diye anladım.
YanıtlaSilÇok daha fazlası dışarıdaydı ve getirildi.
SilHocam darphane stoğumdaki altın neden yok listede
YanıtlaSilDarphane, Merkez Bankasına değil Hazineye bağlı.
SilSayin Hocam, yaziniz icin tesekkur ederim. Kur korumali mevduatin, (kuru baskilama etkisinden ve satilan dovizlerden bagimsiz olarak) munzam karsiliklari TL’ye dondurerek aciga cikaracagi icin, doviz rezervlerini azaltmasini beklemez miyiz? Sonucta banka musterisi dovizden TL’ye dondugunde para bankada kalip piyasaya surulmus olmaz mi? Saygilarimla.
YanıtlaSilOlabilir, bunların tamamı faizi artırmamak uğruna atılmış yanlış adımlar. Olumsuz etkileri şimdiden çıkmaya başladı.
SilHocam sizce vergiciligin, mali müşavirliğin bir geleceği var mı yoksa artık bu meslekler için ölen mesleklere yavaş yavaş giriyor diyebilir miyiz
YanıtlaSilBu meslekler kolay ölmez.
SilSayin Hocam, yazi icin tesekkurler. KKM MB rezervini azaltici etki yaratmaz mi aksine? (Bankadaki doviz TL’ye donunce aciga cikacak munzam karsilik sebebiyle?) saygilar.
YanıtlaSilBankalar TL ile topladıkları mevduata karşılık dövizle zorunlu karşılık yatırabiliyor. O nedenle çok fazla etkilenmez. Etkilenecek gibi olursa TL mevduata zorunlu karşılıklar dövizle yapılacak der çıkarlar işin içinden.
SilYıllar önce Türklere yapılanın servet transferi olduğunu buradan yazdım.
YanıtlaSilBen yazdıktan bir yıl kadar sonra twitter ortamında bazı iktisat ve finans yazanlar da işin matematiğini çıkardılar, toplumda bir bilinç oluşumu güzel.
Ahalimizden de okumuş bir kesim durumu aktarmaya başladı, bu da güzel.
Şimdilerde de siyasilerden bir kısmı akıllandı, yapılanın servet transferi olduğunu söylemeye başladılar.
Ancak, yanlış söylemde bulundukları bir konu var, halkı kandırıyorlar bu konuyla.
O da şu, bu paraların bir şekilde hukuk yoluyla geleceği düşüncesini halka veriyorlar.
Bir kısmı da görev sahibi insanların varlıklarına el konulup paranın geleceği hatasını halka anlatıyor.
Böyle bir şey asla olmayacak.
Bir kere bu işleri yapanlar, sizin siyasileri kukla olarak kullanıyor.
Bir kuklanın cebinde ne varsa size o kalır.
İkincisi , bu işi yapanlar, yukardaki söylemleri yapanlardan daha iyi sistemi biliyor.
Üçüncüsü, bu işi yapanlar, uluslar arası hukukun, uluslar arası finansal para hareketlerinin takibini Türk hukuku ve savcılarının takiplerinin etki/yetki alanının dışında yaptılar ve bitirdiler.
Yorumlarımda belirttim, 90lı yıllarda Türk İslam Siyasetini desteklemek için; İç Anadoludaki K belediyesi nin X belediye başkanı gidiyor, bir Hollanda firmasından hizmet/mal alıyor.
Usülsüzlük tesbiti yapılıyor, mahkeme bir bakıyor, interpolden destek istiyorsunuz, bi bakıyorsunuz Hollanda firması alımdan 1 sene önce kurulmuş, sahibi doğru düzgün belli değil, bilmem ne vergi cenneti adasında kurulmuş bir firma, onun da sahibi başka bilmem ne vergi cennetindeki başka firma.
Belediyelerin paraları, türkiye sınırı dışına Hollandaya çıkarılmış, paranın teknik takibi mümkün değil. Avrupa polisinin yetki alanı dışına çıkmış , onlarca küçük firma üzerinden bi cennet adasından öbürüne, ordan bilmem nerelere gitmiş, kaybolmuş.
Elinizde ne var, uyduruk belediye başkanı, bir kaç yetkili ile mal varlığı. Onların da ciddi bildiği hiç bir şey yok, halka açık kaynaklardan Hollanda firmasının ismi var. Tipleri içeri alıyorsun, mallarına el koyuyorsun, giden on milyonlarca dolar, elde var yüzbin ikiyüz bin. Bu adamların yerine geçecek on binlerce adam var ülkede. Partileri kapatsan para yine dışarda.
Sonra bir bakıyorsun, Marmara bölgesinde, İstanbul da bilmem ne partisininin bilmem ne belediye başkanına yurtdışı bağlantılı bilmem ne firması finansör olmuş, para bir şekilde içeri gelmiş.
Hepsi de kukla. Biri başkan, biri vekil, biri danışman, biri bilmem ne, hepsi de aynı işe yaramazlar sürüsü. Hepsini yine toplasan, yine mallarına el konulsa, yine siyasi yasaklı yapsan, para yine dışarda, bilmem nerelerde. İçerde yine onbinler var bunların yerini alacak.
Gerçeklere bakıp, gerçekleri görmek gerek. Hayal dünyasına kapılmamak gerek, insanların enerjilerini de boş hayallere sürüklememek gerek. Ne ile mücadele ettiğini bilirsen, hangi araç ile mücadele edeceğini de bilirsin. Hayal kurmak, hayal satmak bırakalım roman yazarlarının, senaristlerin işi olsun. Gerçek makamlara gelmek isteyenler, halka gerçekleri aktarsın.
Altın a ne olmuş? Ne bilelim ne olduğunu? Altınlar gramına kadar yerinde dursa bile, neler gitti altına gelene kadar? O altının kaç katı gitti? Ne oldu bir şey oldu mu onlar gidince? Bir şey olmadı. Bu altınlar da gitmişse, yine bir şey olmaz.
36v85ZtkKhLcgIqB
Sayın Değerli Mahfi Hocam, şöyle ilginç bir site var usdebtclock.org, orada abd'nin borcunu gdpsini vb finansal verilerini güyya anlık olarak gösteriyor bu gerçek olabilir mi? Bir de orada Türkiye'nin de olduğu 30 tane ülkeyi de gösteriyor gdp ve debt olarak. Orada abd ve rusyanın gdp'si neden azalıyor gösteriyor acaba? Bana anlık olarak bunları göstermesi ilginç geldi belki de gerçek değildir oradaki veriler. Gerçekse bu tabloyu nasıl yorumlamalıyız? Rezerv para dolar ve altın açısından nasıl yorumlamalıyız?
YanıtlaSilhttps://www.usdebtclock.org/
Bunlar tümüyle mevcut projeksiyonlara göre yapılan tahminlere dayanıyor. Tahminler tutmazsa bunlar doğru çıkmaz.
Silİyi ki varsınız..
YanıtlaSilSağ olun.
SilYazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silmahfi bey bir şey sormak istiyorum. ekim ayında faizler 16ya inince doların minimum ne kadar artacağını hesaplayabilir miydik? Eylül ayında enf %1.25ti (gerçeği 1.50 fln olsun) amerikadada %0.4 filan olsa tr biraz artsa 1.8 oluyor tl %1.5 civarı değer kaybediyor. Bu hesaplama mantıken doğru mu başka bir hesaplama yöntemi var mı?
YanıtlaSilHesaplamanız mantıken doğru. Ama bunlara eklenmesi gereken risk artış veya azalışları var.
SilBizim ülke de ne kirli çıkıymış be!
YanıtlaSilSalladıkça çıkıyor bişiler, vurdukça dökülüyor.
Döviz bitti dediler, sonra bi baktık -60 milyar dolara kadar kullandık.
Şimdi altın bitti derler, arkadan -20 milyar lık altın çıkar, millet kös kös bakar.
Daha çoook yolu var.
Borç alabildiğiniz swap yapabildiğiniz sürece bu gider ama onların da bir sınırı var tabii.
SilHocam biliyorum yatırım tavsiyesi vermiyorsunuz ama kafamda genel bir fikir oluşması adına soruyorum bu soruyu,sermayemi koruyabilmek için sürekli rotatif krediler kullanıyorum,faizler yarın bir gün yükselse ödeyecek durumum yok, iflas edeceğim,sattığım arabaların fiyatı artık o kadar yükseldi ki insanların alım gücü yetmemeye,talep düşmeye başladı bu sistem daha ne kadar sürdürülebilir? Nereye gidecek bu işin sonu?
YanıtlaSilBuraya kadar gelmesi bile başarı aslında.
SilHocam kriptoparalarla alakalı yazı bekliyoruz. Özellikle terra luna nın çöküşğne dair
YanıtlaSilKonunun uzmanları var onlar yazıyor.
SilHocam sizlere afiyetler diliyorum. Yazılarınızı ve kitaplarınızı yakından takip ediyorum. Değerli bilgilerinizle bizleri hala bilgilendirmektesiniz. Biz de bu sayede doğruyu ve yanlışı kolay anlıyoruz.
YanıtlaSilSağ olun.
SilÇok sadece ve çok bilgilendirici. Birikimlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilSevgili Hocam Dolar kurunun artmasının önüne geçmek için her türlü argumanı denediler Kur korumalı , Dönüşüm hesapları , ihracat bedellerinin %40 falan yine çözüm yok MB rezervlerimiz bu seviyedeyken daha ne yapılabilir bugünden sonra Politika faizini arttırmak çözüm müdür değilse bizleri nasıl günler bekliyor.
YanıtlaSilArtık çok zor. Faizi % 75'e yükseltmeleri gerekiyor. Ki o da yetmeyecek.
SilKaleminize sağlık. Sade ve anlaşılır bir şekilde kaleme aldığınız yazılarla gündemi sağlıklı bir şekilde takip edebiliyoruz. Teşekkürler.
YanıtlaSilSağ olun.
SilMerhaba hocam! Her şey yolundadır umarım. Deneyimlerinizi bizimle paylaştığınız için canıgönülden teşekkür ederim.
YanıtlaSilDöviz kurunun hararetini -bir nebzecik- dindirmek için TCMB'nin altınların tamamını erittiğini farz edelim! Böyle bir hadisenin tesiri -siz de taktir edersiniz ki- 200 km/h hızla giden bir arabaya çelme takmaya çalışmakla eş değer olur. Kar kütlesi yamaçtan yuvarlanmaya başlayalı hayli zaman oldu, her geçen gün ivme kazanıyor dolayısıyla tahribat gücü de artıyor... Felaketi ne zaman ilan edecekler? Bir sorunu çözmek için önce sorunun var olduğunu kabul etmek gerekmez mi? Vergi oranlarını daha ne kadar artıracaklar? ÖTV ve KDV toplayarak bir arpa boyu yol alabilecek miyiz? Çırpındıkça batağa saplandığımızı ifade eden yüzlerce teknokrata neden kulaklarını tıkıyorlar? Deveyi yardan uçuran bir tutam ''Faiz sebep, enflasyon sonuç.'' teorisi değil mi? Tozpembe tabloların yansıtılmaya çalışılacağına ikna oldum... Artık ne zaman çığın altında kalacağımızı merak ediyorum. Bir fikriniz var mı?
Biraz uzun yazdım, mazur görün lütfen!
Alakanız için şimdiden teşekkürler ederim.
Ne deseniz haklısınız. Çin atasözü: Bin doğru adım bir yanlış adımı düzeltemez diyor. Faizi düşürmeyecektik.
SilHoca yine sahame yazmis.. 👏👏
YanıtlaSilSağ olun
SilHocam TL nin bu kadar değer kaybettiği ortamda; ülke olarak para birimimiz Euro olarak değiştirerek enflasyondan kurtulmamız mümkün olur mu?(Bizim Euro kullanmamızı kabul ettiklerini varsayarak.)
YanıtlaSilEnflasyon para değiştirerek değil mentalite değiştirerek bitirilebilir.
SilEkonomik anlamda bu süreç böyle devam ederse en kötü senaryo nedir hocam?
YanıtlaSilSaygılar…
Moratoryum.
SilMB güven kaybetti. Politikleşmesi yanlış idi.
YanıtlaSilSadece Merkez Bankası mı? Bütün ülke güven kaybetti.
SilHocam siz ve sizin yetistirdiginiz fidanların bu ülkede olması en büyük umudumuz, bilgi birikiminizi bizden esirgemediğiniz için çok sağolun
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilÇok teşekkürler.İlgi ve saygıyla okuyorum.
YanıtlaSilSağ olun.
SilNeden sizin gibi liyakatli insanlar işin başına getirilmez anlayamıyorum.
YanıtlaSilTürk siyasetçisi muhalefetteyken doğruları savunanları destekler, iktidara gelince onlardan uzaklaşır.
SilHocam brüt rezervler ne oluyor, o mu bizi kurtarıyor?
YanıtlaSilŞimdilik öyle.
SilHocam verdiğiniz tablodaki son bilgi 31Aralık2021.Altın stoğuna ilişkin finansal tablolar hangi periyotta yayınlanıyor,elimizde daha taze bir veri yok mu?
YanıtlaSilNeden perşembeyi(26Mayıs) bekliyoruz?
Saygılar...
Aslında uluslararası rezerv tablosunu bekleyeceğiz. O gelecek ayın 15'inde yayınlanıyor. Ama benim aldığım bilgiye göre altın rezervlerinde azalma değil artış var.
SilOlayın Rusya ile ilgisi olabilir mi?
YanıtlaSilRusya veya Ukrayna ile ilgili olabilir. Ama net bir şey görmeden hepsi spekülasyondur.
SilOlayın Rusya ile ilgisi olabilir mi?
YanıtlaSilBu yöntem Ukrayna'daki savaş durumu ile birlikte Batı ile Rusya arasında ortaya çıkan swift ve ambargo krizini aşmak için bir araç olarak kullanılmış olabilir mi?
YanıtlaSilSpeküle edici haberlerin anında kamuoyuna dogrusunun izahı oldukça değerli...Elinize sağlık.
Evet, bugünlerde en önemli mesele gerçeği yakalamak ve paylaşmak.
SilSevindirici tek tarafı iyi bari Merkez Bankası yabancıların değilmiş en azından :)
YanıtlaSilBuna da şükür!
Maalesef Cumhuriyet düşmanları her yerde Merkez Bankasının yabancılara ait olduğu, Lozan Antlaşmasının gizli maddeleri bulunduğu gibi yalanları anlatıyorlar ve ne yazık ki yalnızca cahil insanlardan değil üniversite mezunları arasından bile bu yalanlara inananlar çıkıyor.
SilHocam yeni bir ekodiyalog zamanı gelmedi mi ? TV ler de bu kadar gereksiz programlar varken gerçek manada iyi bir ekonomi programının olmayışı da ayrı soru .
YanıtlaSilBu itiş kakışın arasına girmek çok anlamlı görünmüyor açıkçası
SilHocam ellerinize sağlık. Güzel bilgilendirme olmuş. Merak ettiğim bir soru var. Merkez bankasının swaplar hariç net rezervi eksi kaça kadar gidebilir en fazla?
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilBöyle bir limit yok ama bulunduğumuz yer bile çok sıkıntılı bir düzey.
Merkez Bankası faizleri en yüksek ülkelerden biriyiz. Ancak dolar kuru bir türlü düşmüyor. Kuru düşürmek için Faizi yükseltmekten başka çözüm yokmu hocam. Faizi yükseltmek te iyi bir şey değil aslında.
YanıtlaSilMerkez Bankası faizinin neye göre yüksek olduğu önemli. Biz, aslında enflasyonu en yüksek ülkelerden biriyiz. Enflasyonu bırakıp faize odaklandığımız için buradayız. Enflasyonu düşürmek için faizi düşürünce böyle bir facia ortaya çıktı. Onun için hep söylüyorum: Bilimden ayrılanı kurt kapar.
SilMahfi bey merhabalar,
SilBir önceki yazınıza aynı soruyu yazmıştım ama cevabını merak ettiğim için konu ile alakası olmamasına rağmen buraya da yazmak istedim. TL cinsinden enflasyon ve fiyatların artışını ve sebeplerini az çok anladığımı düşünüyorum. Fakat döviz cinsinden fiyatların artışını nasıl yorumluyorsunuz? Pandemi öncesi 200 bin Euro olan bir evin fiyatı bugün (özellikle son açıklanan kredi paketi ile birlikte) 400ü geçmiş durumda. Keza arabalarda ve diğer bir çok üründe de benzer bir durum söz konusu anladığım kadarıyla.
Ekonomiyi sadece çeşitli haberleri takip ederek öğrenen birisi olarak ben durumun TL cinsinden yüksek enflasyonla birlikte arka kapı yöntemlerle dövizin baskılanmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum, yani durumun "İran Mucizesi ve Türkiye" başlıklı yazınızdaki İran'ın durumuna benzetiyorum. Her ne kadar bizde resmi sabit kur olmasa da gayri resmi yöntemlerle kur bastırılmakta, fakat TL cinsinden de büyük bir enflasyonla fiyatlar artmakta. Bu iki durum birleşince İran'ın sanal GSYH'sine benzer bir durum ortaya çıkıyor gibi geliyor. Sizin konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
İnsanlar 1.000.000 liraya aldığı bir konutun fiyatını o günkü dolar kuruna bölüyor. Diyelim ki bu 5 olsun. O zaman evin dolar cinsinden değerini 250 bin dolar olarak hesaplıyor ve bugün satışa çıkardığında kazançlı çıkabilmek için diyelim üzerine bir 50 bin dolar koyup 300 bin dolar x 16 = 4.800.000 TL istiyor. Öyle olunca da evin değeri dolar cinsinden de artmış oluyor.
SilSayın hocam emeğinize sağlık öncelikle, teşekkürler. Ekim, Kasım, Aralık ayları ile düşünceleriniz neler ekonomik kriz etkisini daha fazla hissettircek mi ?
YanıtlaSilEkim uzak bir tarih.
SilBiz elimizdeki rezervi kullandıkça kredi kartı gibi üzerine borçlanıyoruz. Ona rağmen kur yükseliyor. Merkez bankasına müdahaleyi bıraksak bu kur düşer mi? Yada artış hızı yavaşlar mı?
YanıtlaSilFaizi ne kadar artıracağınıza bağlı, sonrasında da ne yapacağınıza.
SilHocam enflasyonun yanlış hesapalandığı ortamda cari fiyatlarla gsyh da yanlış mı demektir yoksa birbirinden bağımsız mı hesaplanmaktadır bunlar
YanıtlaSilBağımsız değil. Sonuçta malların ve hizmetlerin fiyatlarını alıp ona göre GSYH hesaplıyorlar.
SilHocam kur artınca enflasyon artıyor? Peki o enflasyonun artması tekrar kuru arttırıyor mu? Eğer olmuyorsa enflasyon farkı formülü nasıl doğru olabilir çünkü dolar %10 artınca ilk başlarda enflasyon %2 civarı artıyor yani enflasyon artışı az kalıyor dengeye gelmiyor Türkiye ucuz kalıyor.
YanıtlaSilEvet artırıyor. Bir paranın iç ve dış değeri birbirinden bağımsız değildir.
SilHocam anlaşılır bilgilendirmeleriniz ve gerçekleri dile getirme gayretiniz için çok teşekkür eder, devamını dilerim.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam,
YanıtlaSilBu konuda sizlerden uluslarası rezerv tablosu geldiğinde yeni bir yazı daha bekliyoruz.
Yazacağım.
SilHocam emeğinize sağlık . Peki şunu sormak istiyorum bizim pazarımız bu kadar ucuz , bu kadar ihracat yapıyor da döviz alıyorsak ; nereye gidiyor bu dövizler ?
YanıtlaSilİthalata. İthalatımız, ihracatımızdan çok daha yüksek.
SilHocam Cari fazlalık durumunda kur ve enflasyon düzene girermi ve cari fazlalık olmamız münkünmü?
YanıtlaSilÖyle bir garanti yok. Öte yandan bizim cari fazla vermemiz kriz zamanlarında mümkün oluyor.
SilMahfi bey
YanıtlaSilBiz yamyamız.
Eğer siyasete girmezseniz, sizi kuşbaşı doğrayıp afiyetle yiyeceğiz.
Not: Etinizin lezzetli olduğuna eminiz, çünkü 72 yıldır "bilim"le terbiye ediliyor!
Yatirimin yenilenebilir enerji, tarim ya da yazilim gibi alanlara yonlendirmesi bu ulkeyi duze cikarmaz mi? Bol parasi olup da piysayi bilmeyip garanti getiri bekleyen eve arsaya gömen amcalarimizi dayilarimizi boyle yatirimlara nasil yonlendirebilirizi konusmak gerekir. Keske siyasetciler bu konulara odaklansa.
YanıtlaSilBu dedikleriniz uzun vadeli işler. Bizim siyasetçilerin o kadar uzağı görecek kapasitesi olsaydı Türkiye çoktan gelişmiş ekonomi olurdu. Kısa vadede en çok istihdam ve büyüme sağlayacak olan yatırım inşaat yatırımıdır. O nedenle siyasetçi oraya girer.
SilMahfi Bey, öncelikle böyle bir zamanda rehberliğiniz ve yorumlara da cevap verme inceliğini gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Barınma amaçlı konut alımı için, balon olduğunu düşündüğümüz bu fiyatlara rağmen düşük faiz ve ileride daha da artabileceği gerekçesi ile şimdi mi alım tercih edilmeli (1/3 kredi ile), yoksa bir süre yabancı parada bekleyip konut fiyatlarının (en azından döviz bazında) geri geleceği, nakdin tekrar kral olacağı :) günleri beklemek mi isabetli olur, siz olsanız nasıl hareket ederdiniz? Şimdiden teşekkürler..
YanıtlaSilŞu an fiyatlar çok yüksek.
SilHocam fiyatlar elbette ki yüksek ama, bu fiyatların düşeceğine dair insanların hayale kapılmaması lazım. Neden? Şöyle basit bir örnek vereyim. Ayşe Teyze'nin, ortalama bir semtten 1 milyon TL'ye ev aldığını duyan yan komşusu, "benim evim de 1 milyon eder" düşüncesiyle evini 1 milyondan aşağı satmaz. Bu birinci etken. İkincisi, Ayşe Teyze de "1 milyona aldığım evi neden daha düşük fiyata satayım" diye, aldığı fiyatın altına satmaz. Bu ülkede fiyatlar düşmez, sadece insanların gelirleri artırılarak denge sağlanabilir, alım gücü artırılabilir. Arkadaşın sorusuna gelince, enflasyonun TUİK rakamlarıyla bile %70 olduğu bir ülkede ( ki %120 civarında), %20-25 faizle uzun süreli ev kredisi kullanmak, mantıklı bir yatırım olur. Çünkü er yada geç, faiz artırımına gidilecek. Hatta eğer fırsat var ise 1/3 değil, 2/3 ünü kredi kullanmak lazım. Çünkü bu enflasyonla, bu yıl ödediğiniz kedi taksitleri 3-4 yıl sonra adeta 2 kg domates parası olacak.
SilHocam sürekli yanlış bilgiden halkın safsatalara inanip teoriler üretmesinden bahsediyordunuz. Bugün CB bile Abdülhamit tek karıs toprak kaybetmedi demiş. Halimiz vahim
YanıtlaSilDiyecek söz bulamıyorum. Tarihin kaydettiği en büyük toprak kaybı (1,5 milyon km2'den fazla) Abdülhamid zamanında oldu. Ama ne desek boş. Herkes inanmak istediğine inanıyor.
SilKıymetli hocam değerli bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Bu yapılan hatalarını bedelini ödeme günümüz geldiğinde faizler %80-100 (sizler daha iyi bilirsiniz) arttığında ekonomide çok ciddi bir duraklama olacak başta inşaat sektöründen olmak üzere bir çok firma batacak, izin verilirse zombi şirket sayısı artacak, kobiler çok ciddi darbe yiyecek ve hane halkı yine en büyük bedeli ödeyecek ülke bu demir gülleyi nasıl yutacak?
YanıtlaSilMerak etmeyin Türkiye demir gülle yutmaya alışık.
SilTürkiyede kurumların ismini yok etmek veya değersizsizleştirmek işi dincilerin bir numaralı işidir yıllarca. Eminim çok memnun oluyorlardır bu işlerden. Hatta TCMB isminde i harfi olmadığından yabancıların bankası diye uyduran yine güruh ve bankanın gerçek sahipleri yabancılar bizi onlara köle yaptılar bu CHP liler diyenlerde yine aynı güruh.
YanıtlaSilBu ezik ve cahil kesimin başka bir çok yalanı var mesela lozan anlaşması ile petrollerimizi çıkarmıyoruz ve çıkanlarada beton döktü CHP diyenler bunlar.
Atatürk hakkında söylenenleri yazsam akıl almaz mantık çalışmaz uydurdukları yalana öyle inanıyorlar ki sözde Mustafa Kemal Atatürk çok günahkar olduğu için toprağa gömmüşler toprak kabul etmemiş sonra suya gömmüşler su kabul etmemiş en son beton dökelim demişler ve öyle kurtulmuşlar tövbe haşa artık bu yalanlar yıllardır söylenir.
Bunların yazdıkları kitaplar dahil yalan. Bunlar düşünmez sadece kabullerle yaşarlar. Hiç akıl etmezler firavunu kabul eden toprak cengiz kabul eden toprak nice dinsiz ölenleri kabul eden toprak dünyada en büyük günahkar olan tanrı benim diyenleri kabul eden toprak nasıl oluyorda Atatürkü kabul etmemiş diye sormuyorlar.
Hocam kısaca akıl almaz yalanlarına kendi inanan bir toplum yetiştirdi dinciler islamcılar dünyadaki en büyük kötülüklerin kendileridir. Bu ların tarihçileri bile yalancı iftiracıdır. Bunları hiçbir iş başına getirmeyeceksiniz geldikleri yerlere bile hile ile geliyorlar torpil kıyak atama günah haksızlıkla gelip birde kul hakkından bahsediyorlar. Yeryüzünün en büyük günahkarları dinciler dir
Hocam merhaba,
YanıtlaSilHazine ve Maliye Bakanlığı’nın %55 ile ana sahibi olduğu bir Merkez Bankası biraz garip olmuyor mu? Bunu genel olarak tüm merkez bankaları özelinde de soruyorum aslında. Yani şöyle ki parayı (bana göre) yoktan var ederken; Merkez Bankaları; Hazinenin borçlanma senetlerini bankacılık aracılığıyla alarak bunun karşılığında para basıyor. Fakat para basan kurumun aynı zamanda %55 ile ana sahibi borç senetlerini basan Hazinenin ta kendisi. Beyin yakan bir sistem değil mi?
Saygıdeğer hocam, yazdıklarınız için size müteşekkiriz. Ne kadar üzücü ki ekonomi yönetimi ciddi anlamda tökezliyor. TL sürekli olarak değer kaybediyor. Faizi artırmak da kısa sürede olumlu sonuçlar gösterse dahi uzun vadede çözüm olmayacaktır.
YanıtlaSilYapısal sorunlarımızı çözmedikçe hiç bir yere varamayız. Merkez Bankasına olan bütün güven yitirildi. Başkanlarının sıklıkla değiştiriliyor olması, hükümet edenlerin Banka yönetimine egemen olması, para piyasaları politikasında Merkez Bankasından daha çok Devlet Başkanı danışmanlarının sözünün geçiyor olması, hukukun üstünlüğünün zedelenmiş olması, demokratik parlementer sistemimizin kökten yitirilmiş olması gibi sayılabilecek çok temel sorunlarımız var.
Bunun yanında üretemiyoruz. Sanayi, bilişim, tarım gibi bütün alanlarda son derece kötü durumdayız. Üretemeyen asla ekonomik olarak başarılı olamaz.
Saygılarımla Mahir ERSÖZ
Merhaba hocam, yazıyı "böyle bir şey mümkün değil" ya da "böyle bir şey olmamış" diyerek bitirrceğinizi umarak okudum. Nitekim siz bile bunun olmahtimalini göz ardı edememişsiniz. Vay halimize..
YanıtlaSilhocam son altın fiyaskosu için de birşeyler yazmanız mümkün mü teşekkürler hülya korkmaz
YanıtlaSil