Aforizmalar 2
“Çoğunluk ekonomi bilmiyor, bildiğinin ekonomi olduğunu sanıyor.”
“Dünya, her alanda ve her yerde
ciddi bir nitelik düşüşü yaşıyor. Meritokrasi hızla mediokrasiye, demokrasi
hızla ahbap çavuş demokrasisine dönüşüyor. Kurtuluş gibi sunulan küreselleşme
tam anlamıyla bir karabasana dönüştü.”
“Devlet, her durumda hastalarına
bakmalıdır. Devlet olmak böyle bir şeydir. Devlet, şirket değildir, kâr amacı
gütmez, vatandaşını korur, hastasına bakar, toplum yararını gözetir.”
“Geçmişte insanlar toplumsal
meselelerle çok daha fazla ilgiliyken bugün meselelere daha çok kendi çıkarları
acısından bakıyorlar.”
“Ahbap çavuş kapitalizminde iş
insanları işlerini, siyasal iktidar ve bürokratlarla olan yakın ilişkilerine
dayanarak kural dışı uygulamalardan yararlanarak yürütürler. Ahbap çavuş
kapitalizminin önlenmesinin tek bir yolu var: Hukuku üstün kılmak.”
“Demokrasi, insan hakları,
bağımsız yargı, siyasal hoşgörü gibi temellere dayanmayan bir ülke uygar
ülkeler arasında yer alamaz.”
“Cumhuriyet'i kuranlar,
imparatorluğu batıran nedenlerin en başında mali bağımsızlığın kaybedilmesinin
geldiğini gördükleri için çekilen birçok sıkıntıya karşın ülkeyi dış
borçlanmaya sokmamaya özen göstermişlerdir.”
“Sosyal bilimlerde kuramların
değişmesinin daha hızlı ve kapsamlı olması doğaldır. Çünkü sosyal bilimlerin
özünde insan ve toplum vardır. Zaman değişir, insan değişir, toplum değişir,
kuramlar da değişir.”
“En büyük erdem, insanın kendisine
zorla kabul ettirilenlere başkaldırabilmesidir. Her şeyi olduğu gibi kabul eden
insan bilime, sanata, ilerlemeye, demokrasiye, insanlığa katkıda bulunamaz.”
“Hazinenin bilançosu, kâr/zarar cetveli
olamaz. Çünkü Hazine kâr etmez. Hazine kâr ederse toplum zarar ediyor demektir.”
“Türkiye'de geçerli olan
demokrasi ahbap çavuş demokrasisidir. Demokrasinin ilkeleri görünürde var
olmasına karşılık uygulamada yoktur.”
“Türkiye'nin bugünkü eğitim
sistemini köklü olarak değiştirmesi ve eğitimde tümüyle bilimin egemen
kılınmasından başka çare bulunmuyor.”
“Bugün İslam dünyasının en büyük
sorunu ifade özgürlüğü sorunudur. Hristiyan dünyası reform yaşarken İslam
dünyasında böyle bir reform yalnızca Türkiye 'de, Atatürk devrimleriyle ortaya
çıktı.”
“Toplumu yönetenlerin kendi
çıkardıkları ve uyulmasını denetlemek durumunda oldukları yasalara uymamaları
toplum için olumsuz referans oluyor.”
“Büyüme, ekonomide büyüleyici bir
olgudur. Büyüme varken çoğu sorun göze batmaz ya da görmezden gelinir, büyüme
elden gittiği anda o sorunlar göze batmaya başlar.”
“Türkiye, kendi kendine sorunlar
yaratıp bütün enerjisini kendi yarattığı sorunları çözmekle harcayan insanların
çok sayıda olduğu bir ülke görüntüsü çiziyor.”
Elinize sağlık hocam🙏🏻
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sil"özdeyiş" desek daha iyi olur.
YanıtlaSilBir dahakine öyle diyeceğim.
SilHocam bu kadar yanlış uygulama bilmeden istemeden yapılıyor olamaz Görünenin ardındaki ne olabilir sizce ?
YanıtlaSilYanlış eğitim
SilPeki onun sebebi? Bu sistemle ne amaçlanıyor? Ne yapılmak isteniyordur?
SilAydın, entelektüel ile halk arasında meşru bir bilgi kanalı yok.
SilBu bloğa baktığınızda Mahfi hocanın kişisel gayretleri ve teknoloji ile ilgili halk kitlesi, fiziki sınırlardan bağımsız olarak hocamızın bilgi birikiminden faydalanıyor. Bir tane aydın insan bunu yapabildi, geride binlerce aydın var düşünceleri halka ulaşamayan, ki bu blog da kurumsallaşmış bir yapı içinde değil.
Hocamızın TV ve söyleşileri de var, çeşitli platformlarda, halka ulaşan o kanallar da kurumsallaşmış bir yapı değil bilginin halka aktarımı anlamında, özel şirketlerin, üni'lerin çabası, tüm aydın kesime yetecek sayıda olamazlar. Sınırlı sayıda aydın o kanaldan düşüncelerini aktarma imkanı bulabilir.
Açıklayım.
Düşünce insanları, akademik makaleler, üniversite yayınları, dernekleri, düşünce klüpleri, dergiler, gazete yazıları (kitaplar), toplum kuruluşlarına verilen entellektüel içerikler vb kanallar ile halk kitlesine ürünlerini sunar. Tüm bu kurumların kendi finans kaynakları, yönetimleri, ilkeleri, amaçları olur, meşruiyetlerini kazanmış kurumlardır.
Gazeteci, araştırmacı, kendini geliştirmek isteyenler, üniversite mensupları, sivil dernekler, kamu yöneticileri, ahalinin kendisi, bilimsel yayına popülerlik katan yazarlar üretilen bilgiyi halka dokundurur.
Mesela, yerel gazeteler, yerel gazeteciler bölge sorunların araştırmasında yukardaki kaynakları kullanır, bölge halkına, bölge karar alıcılarına uygun lisan ile aktarır.
Mesela, yerel kütüphaneler, yerel gazete ve yukardaki bilgi kaynaklarını düzenli olarak satın alır, ziyaretçilerine sunar.
Mesela, yerel okullar, hem yerel gazeteci, fırsat oldukça da bilgi üreten insanları öğrencileri ile buluştururlar.
Mesela, yerel yönetimler, belediyeler, okullar gibi yerel üniler veya fırsat oldukça bilgi üreten insanları ilgili meslek grupları, halk kitlesi ile buluşturur.
Mesela, yerel sivil kuruluşlar, hedef kitleleri ile buluştururlar.
Bu yapı bilginin üretiminden tüketimine kadar giden meşru bir zinciri oluşturur. Kamu ve özel kaynakları bilgiyi üreten ile tüketen arasındaki akışı sağlar.
İÜ'deki bir Botanik Profesörünün, burada hiç birimizin anlayamayacağı bir akademik makalesi, böyle bir kanal ile benim ve Hakkari'deki çiftçinin anlayacağımız dilimiz ile bize iner, bilgi nihai hedefine ulaşır.
--Yorum--
İşin politikasına gireyim.
Teknolojik erişimin olmadığı 2binler öncesini düşünün, Mahfi hocamız kişisel çabası ile insanlara ulaşamazdı, yukardaki meşru kanallar kapatılmış, geriye kısıtlı sayıda özel firmanın kar amaçlı yayın kanalı kalmış.
Ahalimizin de büyük kısmı sağ seçmendir. Politikacı ile de birleşince, bilgi yayım kaynakları bağımsızlığını doğal olarak kaybeder, sağa meyleder.
Hele bir de, politikacı ve şirketlerin de üzerinde askeri darbe gibi bir vukuat oluşmuş, kendine sözde en sağcı, sözde en milliyetçi diyen albay, sağ seçmene inen tüm bilgi yayım kanallarını kapatmışsa, ahali ile düşünce üreten insan arasındaki bağ kopar, kopartılmıştır.
Üzerinden de dört çalışan nesil geçince de, toplumu faşizmden kurtaran düşünce insanı toplumdaki etkisini tamamen kaybeder. Kişisel çabası ile bilgiye ulaşabilen insanlar dışında ahali kendi hatalarını yeniden her yönetim neslinde üretmeye başlar.
Türk siyasetinden (iktidar ve sözde muhalifler) doğru uygulama beklemeyin.
4Zvty30Ow61fVJME
"Hazinenin bilançosu, kâr/zarar cetveli olamaz." bence bu cümle anlatmak istediği şeye hizmet etmemiş.
YanıtlaSilGerçekten de Hazinenin bilançosu ve kar zarar cetevli yoktur.
SilMuhteşem tespitler bravo hocam
YanıtlaSilSağ olun.
SilTeşekkür ederiz kaleminize yüreğinize sağlık iyiki varsınız
YanıtlaSilElinize sağlık.
YanıtlaSilSağ olun
Silİtaat ve biat temelli seçilen veya atanan zerzevatın hür irade ile çağdaş olmaması kadar olağan bir şey yoktur, her vatandaşın adil ve hür düşünce eğitimi almayanlar dan beklenti anlamlı değildir
YanıtlaSiltüm bildiklerimizi bize tekrardan hatırlattığınız için çok teşekkürler hocam 🥰
YanıtlaSilSağ olun
SilBizi biz yapan değerin ne olduğunu bilmedikçe ve yaşam felsefesi yapmadıkça, bizden sonrakilr de bizden farklı olmayacaktır.
YanıtlaSilBizi biz yapan değerler nelerdir?
SilBen bilmiyorum.
Kuralların, kanunların kişilere göre değiştiği bu ülkeden bı cacık olmaz hocam
YanıtlaSilHocam her seferinde nokta atışı olurmu? Olur harika bir yazı
YanıtlaSilTeşekkürler
SilTürkiyede insanlar bilmediği kavramları kullanıp, kendi anladıkları ile içini doldurdukça, aynı kavramı kullanıp farklı olgular anlıyoruz.
YanıtlaSilBiz aslında kendi dinimizi bile başkalarının içini doldurduğu kavramlar kadar biliyoruz.
Hocam yılın ilk çeyreğinde bütçe 30,8 milyar TL fazla vermiş. Ancak Alaattin Aktaş'ın köşe yazısında belirttiği gibi iç borç faiz ödemeleri anaparayı geçtiği halde yine de bütçe fazla mı veriyor? Dönemler tam olarak eşit değil tabi ama
YanıtlaSilBorç anaparaları bütçede yer almıyor biliyorsunuz. Ayrıca ilk çeyrekte TCMB karı ve ihtiyat akçesi bütçeye gelir yazıldığı için fazla verdi. İlerleyen aylarda bu devam etmez.
SilÖncellikle söylemek istiyorum Yapılanlar kesinlikle kasıtlı değil, deli olmadığı sürece hiç kimse böyle yapmaz, yanlış inançlar var arkasında ve ekonomiyi anlamamak bu da normal çünkü Türkiyede 10 kişiye sorsan 1 tanesi anca ne yanlış ancak bilir. Dış sermaye ile büyüyen ve artık büyüyemeyen bir ekonomiyi faizleri kısarak büyütme çabası var (nasıl bitti biliyoruz)
YanıtlaSilBenim merak ettiğim mesela enflasyon 19 ise insanlar niye bu 19un devam edeceğini düşünüyor? hükümetin anlamadığı konuda bu muhtemelen zamanla düşeceğini düşünüyorlar enflasyonun kendi kendine.
İkincisi mesela faiz 16ya düştükten sonra enflasyonu takip etmenin bir yolu var mıydı veya enflasyonu tahmin etmenin? mmesela eylül eflasyonu sözde 1.33tü ekimde kur etkisi 10 arttığı için 2-3 puan olurdu ama gerisini hesaplamanın bir yolu var mıydı?
Adama açlık sınırı diyorum,
YanıtlaSilBana aç insan mı var, herkes bi ekmek doyar diyor.
Karın açlığını açlık sınırı diye algılıyor, açlık sınırı anlamını bilmiyor.
Bunlara günde bi ekmek, biraz su versen,
Çayırda da beleş bez çadır kursan,
Hükümete çok şükür aç değiliz açıkta değiliz derler.
Hocam, sizin de yukarıda belirttiğiniz gibi, doğrular bu kadar açık ve net iken, yanlışlarda niye bu kadar ısrar ediliyor? Anlamakta güçlük çekiyoruz.
YanıtlaSilBize doğru gelenler onlara yanlış, bize yanlış görünenler onlara doğru görünüyor olabilir.
SilAktardığınız bilgiler için teşekkür ederim Hocam. Zevkle okudum
YanıtlaSilSağ olun.
SilBir aforizma da ben ekleyeyim: yorum yazarken kimliğinizi gizleme ihtiyacı duyuyorsanız orada işler pek de iyi gitmiyor demektir.
YanıtlaSilHollanda, lise çağında branşlaşmış tarım eğitimi veriyor. Rusya, ilkokuldan itibaren uzay bilimleri eğitimi … Biz, Amerikan yardımından beri uzun yıllardır süttozu ve süt veriyoruz çocuklarımıza. Yanında kaliteli eğitimde verseydik, bugün üçü biraradanın keyfini sürüyor olurduk.
YanıtlaSilHerşeyi olduğu gibi kabullenen insanlara artık kendimizide dahil etmeyen başladık hocam ekonomi geçim derdi orta direğin yerlerde bir olması buna mecbur bırakıyor aynı title sahibi insanları. Çözüm kitlesel hareket ancak öncelikler bireysel. Bu ikilemden nasıl çıkılabilir, protest ve militarist bir yapıya sahipken şuan tek amacım çocuğumun yaşam kalitesini koruyabilmek oldu. Yüreğim de volkanlar patlıyor çok üzgünüm :(
YanıtlaSilHocam Merhaba
YanıtlaSilAn itibariyle piyasada 1 dolar 73 ruble olarak fiyatlanıyor.
Bu bağlamda sormak isterim:
Sizce son iki ayda abd/avrupa ve rusya arasında,ukrayna’ya askeri müdahale ile başlayan ekonomi/finans/rezerv para satrancında ne noktadayız?
Oyunun henüz tamamlandığını varsayarak,oyunda kimi daha önde görüyorsunuz?
Saygılarımla
Bu, herkesin kaybettiği ama bazılarının çok bazılarının daha az kaybettiği bir durum. Dolara bakarsak ABD önde gibi.
SilDEĞRLİ HOCAM DURUŞUNUZ GEÇMİŞİNİZ KISACA BEKRAUNDUNUZ GÜVEN VERİYOR ALLAH RAZI OLSUN İYİ Kİ VARSINIZ.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilTeşekkürler hocam değerli bilgiler için.
YanıtlaSilSağ olun
Silhocam ahbap /çavuş olsa bıraz realıte den ve mantıkdan gecer bıraz daha alt sevıye ..ortak akıl da atına bınıp gıttıgı için ülkeden herşeyın dıbı kalıyr bize
YanıtlaSilHocam bu tespitleriniz ileride Atasözü olarak kullanılır. Değerli paylaşımlarınız teşekkür ederiz.
YanıtlaSilHocam sanırım sonumuzu hızla getiren kısmı burası: “Geçmişte insanlar toplumsal meselelerle çok daha fazla ilgiliyken bugün meselelere daha çok kendi çıkarları acısından bakıyorlar.”
YanıtlaSilÜlke şirket gibi yönetiliyor. Belediye başkanları da şube müdürü gibi. Şehirdeki panolar da boyuna reklamlarını yapıyorlar. Aşıyı başkan mı buldu? Üniformayı kaskı giymiş poz veriyo işçilerle beraber mi çalıştı tren raylarının yapımında? Bilim insanının ya da işçinin resmi yok başkanın var. Niye şirkete reklam lazım
YanıtlaSil