Son Gelişmeler ve Türkiye’ye Olası Etkileri

Yükselen Enflasyon, Fed’in Faiz Artırımı ve Parasal Sıkılaştırma Hazırlığı

Küresel krizin başlangıcından bu yana gelişmiş ülke merkez bankaları (ABD – Fed, Avrupa – ECB, Birleşik Krallık – BOE ve Japonya – BOJ) tarafından izlenen tahvil satın alma programları sonucunda oluşan geniş çaplı likidite artışının önünde sonunda enflasyonist baskı yaratacağı biliniyordu. Buna karşılık ekonomilerin resesyona girmesi korkusu enflasyon yaratma korkusunun önüne geçince parasal genişleme temel politika halini aldı. Fed, bu politikayı terk etmeye yöneldikten bir süre sonra bu kez pandemi ortaya çıkınca parasal sıkılaştırmayı bıraktı ve tekrar parasal genişlemeye döndü. Öteki merkez bankaları parasal genişlemeye hiç ara vermeden devam ettiler. Ve sonunda beklenen enflasyon kendini gösterdi. ABD’de yüzde 8’lere, Avrupa’da yüzde 6’lara, Birleşik Krallıkta yüzde 6,2’ye gelip dayandı. Bu oranlar gelişme yolundaki ülkeler için fazla sorun oluşturmasa da gelişmiş ülkeler açısından çok yüksek oranlar. Aralarında hala düşük enflasyona sahip tek ülke olarak Japonya kaldı (yüzde 0,9.)

ABD Merkez Bankası Fed, enflasyondaki yükselişin geçici olmadığını ve kendiliğinden duraklamasını beklemenin hata olacağını sonunda kabul etti ve Mart ayı toplantısında, uzun bir aradan sonra fonlama faizi diye adlandırılan faizini 0,0 – 0,25’den 0,25 – 0,50’ye yükseltme kararı aldı. Bu kararın ardından kurul üyelerinin geleceğe ilişkin beklentileri de açıklandı. Buna göre kurul üyelerinin ağırlıklı beklentisi Fed’in bu yıl, bu artış dışında, 4 kez daha ve gelecek yılda da 4 kez daha faiz artırımı yapacağı şeklinde oluşmuş görünüyor. Buna ek olarak yapılan açıklamalarda Fed’in parasal sıkılaştırmaya da başlayacağı anlaşılıyor. Fed Başkanı Powell, karar sonrası bir toplantıda yaptığı konuşmada faiz artırımlarının 0,25 puanın üzerinde olabileceğini vurguladı. Bu gelişmelerden sonra Fed’in 4 Mayıs’taki toplantısında faizi artırması yolundaki piyasa beklentisi yüzde 100’e ulaştı. Beklentilerin dağılımına bakarsak 0,25 puan artırma beklentisi yüzde 32; 0,50 puan artırma beklentisi yüzde 68 olarak karşımıza çıkıyor. Birleşik Krallık Merkez Bankası (BOE), 2021 Aralık ayında başladığı faiz artırımlarına devam ederek Mart ayında faiz oranını 0,75’e yükseltti.

Petrol Fiyatlarının Yükselmesi

2021 Kasımı ayında Brent petrolün varili 68 dolardı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle 125 dolar düzeyine yükselen fiyat bugünlerde 110 doların üzerinde seyrediyor. Çok kısa sürede petrol fiyatlarında yaşanan bu olağanüstü artış petrol üreten ülkeler için olumlu olmasına karşılık petrol üretmeyip ithal etmek zorunda olan ülkeler için tam bir karabasan oluşturuyor. Benzer bir durum doğalgaz fiyatları için de geçerli. Bu iki önemli malın fiyatlarındaki anormal artışlar küresel sistemi son derecede olumsuz etkilemeye başladı. Bu artışlar dünya çapında enflasyonu yükseltirken ticaretin daralmasına ve birçok ülkede büyümenin düşmesin yol açıyor. Özellikle petrol ve doğalgaz üreten ülkeler dışındaki ülkelerin bu dönemde ciddi sorunlarla karşılaşacakları görülebiliyor.

Rusya’nın Doğalgaz ve Petrolü Kendisine Ambargo Uygulayanlara Rubleyle Satma Kararı

Putin, son dönemde önemli bir karara imza attı ve Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’ya ambargo uygulayan ülkelere doğalgaz ve petrol satışını dolar ya da euro yerine rubleyle yapmaya yöneldi. Bu karar, Rusya’dan bu malları alan ülkelerin ellerindeki dolar ve euroyu satıp ruble almasına ve o rubleyle bu malları talep etmesine yol açacak. Piyasada oluşacak ruble talebi de rublenin değer kazanmasını sağlayacak. Böylece Ukrayna savaşıyla birlikte hızla değer kaybeden rublenin yeniden (eskisi kadar olmasa bile) değer kazanmasına yol açacak.

Bu karar ilk bakışta akıllıca görünse de orta vadede özellikle Avrupa ülkelerinin alternatif doğalgaz temin imkânlarını zorlamasına neden olacak gibi görünüyor.

Öte yandan fiyatlardaki bu olağanüstü artışla ABD’nin kaya gazı ve kaya petrolü üretmesinin de önü açılmış oluyor. Çünkü kaya gazı ve kaya petrolü üretmenin maliyeti oldukça yüksek ve bugünkü fiyatlar bu üretime olanak tanıyor. ABD’nin kaya gazı ve kaya petrolünde dünyanın en büyük rezervlerine sahip bulunuyor. Eğer fiyatlar bu düzeyde devam ederse ABD’nin üretimi gerçekleştirmesi ve dünyaya satması söz konusu. Özetle söylemek gerekirse orta – uzun vadede buy fiyat artışları ABD’nin lehine olacak gibi görünüyor.

Pandemiyle Kırılan Tedarik Zincirinin Savaşla İyice Bozulması

Tedarik zinciri (lojistik ağı da deniyor); mal ve hizmetlerin tedarikçiden tüketiciye doğru hareketlerini kapsayan süreci ifade eden bir kavram. Bu sürecin içinde yer alan organizasyonlar, kuruluşlar, kişiler de sürecin bir parçası olarak kabul ediliyor.

Pandemi, tedarik zincirinin kırılmasına neden oldu. Bir başka ifadeyle tedarikçiden tüketiciye doğru akan bu mal ve hizmet sağlama sürecinin çalışması aksadı. Bu aksama yavaş yavaş toparlanırken bu kez de Ukrayna savaşı gündeme geldi ve süreç yeniden ciddi sıkıntılarla karşılaştı. Bu gelişme de dünya ticaret hacmini olumsuz etkileyecek bir başka gelişme olarak görülüyor.

Türkiye’nin Bu Gelişmeler Karşısında Durumu

Bütün bu gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi etkileri olacak. Gelişmiş ülke merkez bankalarının faizleri artırmaları ve ardından parasal sıkılaştırmaya başlamaları zaten dışarıdan çok yüksek maliyetle fon bulabilen Türkiye’nin borçlanma maliyetlerini iyice yukarıya çekecek. Bu ay içinde 2 milyar dolarlık tahvil ihracı yapan Hazinenin ödeyeceği faiz yüzde 8,62 ile tarihi bir rekora ulaştı. Bu gelişme cari açık verdiği için dış borçlanmaya ihtiyacı olan Türkiye açısından oldukça can sıkıcı bir gelişme.

Petrol ve doğalgaz fiyatlarının yükselmesi petrol üretmeyen ülkeler gibi Türkiye için de çok ağır bir maliyet getiriyor. Brent petrol fiyatı 100 USD/Varil düzeyinde devam ederse buradan cari dengeye gelecek maliyet yıllık olarak 15 milyar doları bulacak gibi görünüyor.  

Rusya’nın doğalgazı rubleyle satması konusunda aldığı karara Türkiye tabi değil. Çünkü Türkiye, Rusya’ya uygulanan ambargoda yer almıyor ve tarafsızlığını koruyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tanıdığı imkânları kullanmak ve tarafsız kalmak son yirmi yılın en doğru dış politika uygulamasıydı.  

Batı dünyasında Ruslara karşı uygulamaya konulan yasaklamalar, kısıtlamalar turizmde de etkisini gösterecek. Rusların Türkiye’den başka gidecek çok az yeri kaldı. Buna karşılık rublenin yaşadığı inanılmaz değer kaybı özellikle orta gelirli Rus turistlerin bu yıl Türkiye’ye gelmesine de engel oluşturabilir. Buna karşılık İtalya, Fransa, İspanya kıyılarını tercih eden zengin Rus turistler o ülkelerdeki kısıtlamalar nedeniyle Türkiye’ye yönelebilirler.

Yorumlar

  1. Yanıtlar
    1. Hocam bu ufkumuzu açan aydınlatıcı yazılar için kalbî saygı ve sevgilerimle teşekkür ederim. Bu kaya gazı konusunu uzun süre gündemde tulabilirmi? Neler yapılabilir!.

      Sil
  2. Hocam merhaba. Petrol fiyatlarındaki bu yükseliş sizce kısa yahut orta vadede devam edecek mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Savaşın gidişine bağlı. Ama savaş bugün bitse ve petrol fiyatları düşse bile Rusya'ya ambargolar devam edeceği için petrolün eski düzeyine inmesi uzun zaman alacak.

      Sil
    2. Teşekkürler. İyi pazarlar..

      Sil
  3. Hocam merhaba,

    Merkez Bankası politika faizinde düşüş yaparken piyasa faizleri yükseliyor. Para politikası esasında Merkez Bankası'nın bankalara uyguladığı faiz oranı ile piyasayı etkilemek şeklinde işliyorken, sonuçta piyasa faizlerini yükselten politika faizi düşüşleri bir anlamda daraltıcı etkide bulunmuş olmuyor mu? Daraltıcı etkide bulunduğu için de enflasyonist baskıları hafifletici etkide bulunması gerekmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyonun % 54,4, en yüksek kredi faizinin % 35 olduğunu düşünürseniz enflasyondan 20 puan düşük bir faiz oranının enflasyonu düşürmesi söz konusu olamaz.

      Sil
  4. Hocam eski yazılarıza nerden ulaşabiliriz?

    YanıtlaSil
  5. Hocam merhaba, Fed in faiz artırması , daha da arttıracak olması ve CDS primimizin yüksek olması borçlanma maliyetimizi arttırmakta buda bize yüksek enflasyon ve değeri düşen TL olarak dönmekte.Yazınızda Ambargoya katılmadığımız için Rusyadan petrol doğalgaz ve turizm geliri elde edebileceğimizi belirtmişiniz.Ancak Türk bankalarının ambargoya katıldığını rus rublesi kabul etmediklerini görmekteyiz.Bu şartlarda rusya ile nasıl ticaret yapabiliriz?Bi şekilde yaparsak Amerika ve avrupanın buna tepkisi ve yaptırımı olmazmı?Diğer konuda Kaya gazı ve petrolü rezervide Ülkemizde bol miktarda mevcutmuş.Çıkarabilirsek bizi bağımlıliktan kurtarır hatta ihraç bile edebiliriz.Yani uzun vadede ABD gibi bizede avantaj sağlayabilirmi?Dış politikada gerçekten zor bir dönemeçteyiz gibi gözükmekte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bütün ülkeler zor durumda. Ve bir sonraki aşamayı planlamak çok zor görünüyor. Çünkü pek çok şey bize bağlı değil. Türkiye'deki kaya gazı petrolü rezervi konusunda çeşitli tahminler var. Türkiye'nin kaya gazı rezervlerinin oldukça yüksek olduğu öne sürülüyor. Tabii bu gazın çıkarılması ve kullanılabilir hale getirilmesi oldukça pahalı bir proses gerektiriyor. Ama fiyatlar bu düzeyde devam ederse bunlar işlerlik kazanabilir.

      Sil
  6. Sayın hocam, Kasım 2012 Bremt petrol 69 Dolar.

    YanıtlaSil
  7. Hocam merhaba, Ruble ile gaz satma hamlesi rezerv parası USD üzerinde nasıl bir etki yapar? Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir miktar sarsar ama yalnızca Rusya'nın bunu yapması doların rezerv para konumunu kaybetmesine yetmez.

      Sil
  8. Sayın Hocam ;

    Düzeltme
    Kasım 2021 Brent petrol 69 Dolar

    YanıtlaSil
  9. Yazı iyi, hoş da...

    Putin'ci misiniz?

    Nato'cu musunuz?

    Artık bi söyleyiverseniz Mahfi bey...

    Ağaç olduk burda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün yaşamım boyunca Atatürkçülük hariç (çünkü o çerçevenin Türkiye için en doğrusu olduğunu görüyorum) hiçbir şeyci olmadım. Her görüşün haklı ve üstün tarafları olduğu gibi haksız ve yanlış tarafları da var. O nedenle bütün görüş ve yaklaşımları ele alıp doğru bir sentez yaratmak gerektiğini düşünürüm. Esasen Atatürk'ün de devrimleriyle aynen böyle bir sentez yarattığı kanısındayım.

      Sil
    2. Tebrikler üstad..

      Sil
    3. Hocam tebrik ederim, ayrıca elinize sağlık.

      Sil
    4. Adsız 00:32,

      Yorumun ile ağaç yerine ota benziyorsun.

      Daha önce de aynı yorumu yazdınız, açıklayım.

      İroni sanattır, yıllarını verenlerin yapabildiği bir sanattır.

      İroni yapabiliyor muyum? Yapamıyormuyum? Nasıl anlarım?

      İroni yapıp yapamadığınızı anlamak çok basittir.
      Herkes test edebilir.
      Şöyle geçmiş hayatınıza bakın,
      Geçmişinizde hiç sahneye çıktınız mı? Bir eser yazdınız mı?
      İnsanlara eser ve sanatınızı sundunuz ve karşılığında da para aldınız mı?
      Yani insanlar sizin yaptığınıza para verdi mi?
      Hayatınızın bir dönemini o sanat ile kazandınız mı?

      Cevabınız evet ise, ironi yapma yeteneğine sahipsiniz.
      Cevabınız hayır ise, ne yazarsanız yazın şaklabansınız.

      Yani, sen "ağaç olduk" yazarsın, insanlar "otun teki" diye okur.

      Sil
  10. Elinize sağlık Hocam.
    Dünyada algılar,beklentiler,hesaplar,dengeler çok hızlı değişmeye(geçmişe kıyasla) başladı.Sanki dünya daha hızlı dönmeye başladı…

    Eğer dünyada dengeler yeniden belirleniyorsa,önümüzdeki 50/100 yılın planlamaları yapılıyorsa ve tüm bu kaosun nedeni yeni dönemin doğum sancıları ise;Türkiye adına daha stratejik düşünmeye ve fikri öngörüler üretmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

    Bu dönemi nasıl tanımlayabiliriz?
    Sizce dünyada paradigma mı değişiyor yoksa tarihsel döngü içinde daha önce yaşadıklarımızı tekrar mı yaşamaya başlıyoruz?


    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet dünyada paradigma aslında küresel krizle birlikte değişmeye başladı, pandemiyle güç kazandı şimdi yeni bir aşamaya geçiyoruz. Ben soğuk savaşa yeniden gireceğimizi düşünüyorum. Geçmişte bunun benzerini yaşadık ama koşullar değişti şimdi artık o dönemden farklı bir soğuk savaş olacak. Eskiden Ruslarr, Çinliler yurt dışına çıkamaz, yabancılar da bu ülkelere kolay kolay gidemezdi. İnternet yoktu, bilgi paylaşımı bu kadar yaygın değildi. Bu ülkelerin vatandaşının dünyayı izlemesi çok kısıtlıydı, bugün öyle değil. Herkes dünyada neler olup bittiğini görüyor, izliyor.

      Sil
  11. Çok teşekkürler, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  12. Hocam emeğinize sağlık. Ekonomi şu anda yoğun bakımda. Tahliller yanlış sonuçlar veriyor ve Yanlış tedavi uygulanıyor. Hatta deneme yanılma tedaviler uygulanıyor. Bu tedavilerde çeşitli organlarda kalıcı hasarlara yol açabilir. Doğru tedavi(yapısal reformlar) uygulamadan iyileşmesi çok zor şeklinde bir benzetme yapılabilir diye düşünüyorum hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında tahliller doğruya çok yakın sonuçlar veriyor ama doktorlar o tahlillere bakmadan tedavi uygulamaya kalkıyor. Haklısınız doğru tedavi yapılmadan hastayı iyileştirmek mümkün değil. Hatta yanlış tedavi hastalığı giderek ağırlaştırıyor.

      Sil
  13. Tüm bunların sonucunda finansal olarak kriz yaşanır mı sizce hocam.

    Birde para bulmak zorlaştıkça dolar değer kazandıkça artık swap anlaşmaları yapmakta zorlaşacak demektir çünkü elinde kimse karşı tarafın parasını boşuna tutmak istemeyecek. Bu Türkiye için swap ile yaşanacak yeni kriz olabilir mi çünkü artık ucuz para bulmak zorlaşacak.

    Sistem bu kez çok farklı işliyor son 20 yıllık bedava para yada ucuz para ile çevrilen ekonomilerin sonu gibi geliyor bana.

    Türkiyede bu süreçte hem para bulmakta zorlanacak yüksek faizle borçlanıp gelir gider dengesi bozulacak. Dolar yakma başlarsada artık kolay dolar bulmak swap anlaşması yapmak zorlaşıp kurları patlacak gibi geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık finansal krizden daha çok reel ekonomi krizi yaşanacak gibi duruyor.

      Sil
  14. Ruble baya da toparlandi

    YanıtlaSil
  15. Hocam bu aşamada Türkiye hazır ambargoyu katılmazken Rusya ile orta uzun vadeli uygun fiyatla enerji kontratları yapamazmı...?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rusya kabul eder mi emin değilim. Çünkü doğal gazı satmakta bir sorunu yok.

      Sil
  16. Haklısınız, sıcak savaş bitse bile dünyanın yeni normali artık yeni bir soğuk savaş dönemi olacak. Bu gelişme dünyada ticaretin de büyümenin de eski hızıyla artmamasıyla sonuçlanacak.

    YanıtlaSil
  17. Üstadım iyi ki, varsınız. Hurafeleri, kahve geyiklerini dinlemekten, okumaktan gına geldi. Elinize yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  18. Hocam eurobond almayı(devlet) riskli goruyormusunuz?ödemede sorun yaşanır mı?yorumunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Risk her yatırımda mutlaka vardır ama buradaki risk başkalarından daha yüksek değil.

      Sil
  19. Hocam selamlar..reel ekonomi krizi derken mesela üretmemekten kaynaklı tarımsal sorunlardan mi bahsediyorsunuz? Ülke de lüks tüketim artsa ne olur? Ancak her hane halkının mutfak ihtiyaçları, günlük yaşamına dair hissettiği fiyat artışları(ulaşım,enerji )hayatı olumsuz etkiliyor..bu yaz rus turizmi patlasa ülkede yaşanan çifte enflasyona etkisi ne olur?bu konuda görüşlerinizi merak ediyorum. saygilar.

    YanıtlaSil
  20. Hocam harikasınız kitaplarınız da harika teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  21. Kaleminize sağlık. Ne kadar açık ve net anlatmışsınız. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  22. Bireysel yatirimci ne zaman dolar satar?

    YanıtlaSil
  23. Hocam sizin sayenizde finansal okuryazarlığımizi biraz olsun arttırdık , teşekkür daha fazla yazı bekliyoruz 🙂

    YanıtlaSil
  24. Mahfi bey sizce Türkiye’de gayrimenkul fiyatları kısa-orta vadede hangi yönde ilerleyebilir?Emlak balonu gibi bir durum var mi yoksa daha da yukarı mi gözüküyor sizce.
    Yüreğinize sağlık çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  25. Elinize sağlık tarafsız ve doğru yazılar okuyabiliyoruz

    YanıtlaSil
  26. Sayın hocam, hazinemiz yurtdisinda %8,60 faiz ile borclanacagina, iç piyasada, çok daha düşük faizle döviz cinsinden borclanamaz mi? Hem de dth ların bir kısmı da daha uzun vadeli olarak buraya kayabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam, 11:38,

      İç piyasada, döviz yok, olmayan bir şeyi borç alamaz.
      İç piyasada döviz olmadığı için, Türk devleti dövize ihtiyaç duyuyor.
      DTH hesapları, yurtdışına alacak verecek işleri için transfer edilebilcek döviz varlığı değil.
      DTH parası TL olan vatandaşa, bilgisayar ekranı karşılığında şu kadar dövizin var denen bir sistem.
      Yani DTH karşılığında döviz yok.
      DTH, bankanın DTH sahibine olan döviz borcunu gösterir.

      Sil
    2. Anladım, teşekkür ederim.
      Peki sizce, yastık altındaki dövizlerin bir kısmı, örneğin %5 faizle sisteme girmez mi?

      Sil
  27. Hocam merhaba,,ocak 21 ile ocak22 arasında d,gaz a %500 (yüzde beşyüz) zam yapıldı internet te takip ettiğim kadarıyla yüzde yüz yükseldikten sonra 120€ seviyesinde ama yine zam söylentisi dolaşmaya başladı,bence yoklama yapıyorlar biz sadece d,gaza çalışıyoruz ZARAR ediyoruz eğer ZAM gelirse yolun sonu demektir dünyanın hiç bir yerinde böyle zamlar olmadığını biliyoruz ayrıca neden yapıldığınida biliyoruz

    YanıtlaSil
  28. Petrol fiyatlarındaki artış otomobil satış fiyatlarını düşürür mü? Üreticilerin maliyetlerini arttırır mı?

    YanıtlaSil
  29. Hocam bu hiperenflasyona doğru giden durum Türkiye'ye daha ne kadar devam eder? Konut fiyatları 3 kat 4 kat arttı, kredi çekip uzun vade borçlananlar, tasarruf edenlere karşı avantajlı yapıldı. Bu konjektürde, bu noktada da 3 kat artmış bir konut, oturmak amacıyla (yatırım amacıyla değil) sizce 10 yıllık kredi ike alınır mı? Çünkü kiralar da o kadar yükseldi ki, bu enflasyonist ortam 2 yıl daha devam ederse, ödeyeceğimiz kira krediyi geçecek ve yine 'keşke birikim yapmasaydık da, varı yoğu satıp, 10 yıl borçlanıp evimizi alsaydık' diyeceğiz. Sizin bu konuda fikriniz ve öngörğnüz nedir acaba? Saygılar,

    YanıtlaSil
  30. Merhaba Hocam , yazılarınız için teşekkürler gençlere fener oluyorsunuz.
    BİST'i nasıl görüyorsunuz. Kısa, orta, uzun vade çalışmalarınız var mı ?

    YanıtlaSil
  31. Hocam merhaba, uzun zamandır bloğunuzu okuyorum ve sizden çok şey öğrendim. İyi ki varsınız size gönülden teşekkür ederim. Ancak bugün ilk defa bloğunuzdaki “hakkımda” bölümünü okudum ve eskiden beri kafamı karıştıran konulara rastladım. Mesela ekonomik olarak merkezde, siyasal ve sosyal olarak merkez solda olduğunuzu yazmışsınız. Sizin için zahmetli olmayacaksa sizden bir şey isteyeceğim. Hocam bu ülkede insanların en çok karıştırdığı hatta çoğunluğunun bilmediği çok temel bir durum var: liberalizm ile kapitalizm ilişkisi; komünizm ile sosyalizm ilişkisi; sosyal demokrasi ve keynesyen politikaların ilişkisi nedir? Ekonomik olarak merkezde olmak nedir ve yukarıdaki ilişkilerden hangisine denk düşer? Ekonomik olarak merkez sağ ya da merkez soldayım şeklinde bir tanım da var mı? Yoksa merkez sağ ve merkez sol sadece sosyal ve siyasal alan için mi kullanılır? Merkez sağ ve merkez solun diğer uç noktaları nedir?
    Hocam bu soruların cevaplarını bize bir anlatsanız biz de bir bilsek neye inanıyoruz bu kafa karışıklıklarını bir gidersek o kadar güzel olur ki, inanın toplumun en çok ihtiyacı olan şeylerden biri bu kavramları doğru bir şekilde öğrenmek. Çünkü gördüğüm kadarıyla insanların davranışları ile söylemleri o kadar farklı ki çok garip bir durum çıkıyor ortaya. Umarım bizleri bu konuda da aydınlatırsınız. Şimdiden çok teşekkür ederim. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Belki bu konuda bir yazı yazmak lazım. Çünkü dediğiniz gibi oldukça karmaşık ve birbiryle iç içe konular.

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim hocam, dört gözle bu yazınızı bekliyorum. İnanın herkes için çok öğretici ve eğitici bir yazı olacak. En azından insanlar daha bilinçli ve saygılı konuşacak bu konularda. İyi çalışmalar dilerim. Saygılarımla.

      Sil
  32. Değerli hocam;Kaya petrolü ya da gazı değil, kayaç petrolü ya da gazı(shale oil)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkçe çeviride kaya petrolü de kayaç petrolü de kullanılıyor.

      Sil
  33. hocam ben şunu merak ediyorum hazine dolar için yüzde 8 küsür faiz verirken , imf ile anlaşma yapılsa bize doları kaçtan verirler? yanlış hatırlamıyorsam ege cansen 1,5 gibi bir rakam telaffuz etmişti. aradaki fark nedir hocam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF, piyasa koşullarından daha düşük faiz uygular ama bu % 1,5 değil. IMF, kullanacağınız kaynağa göre değişen bir faiz uyguluyor. Daha önemlisi IMF mesela 30 - 40 milyar dolar (duruma göre daha fazla) borç verir, Türkiye bu reytingiyle o kadar parayı piyasadan bulamaz. Ama IMF'den borç almanın koşulları piyasadan borç almaya benzemez. Mesela IMF gelirse muhtemelen ilk söyleyeceği şey faizi enflasyon düzeyine çıkartın olur. Bunu iktidar kabul etmez. Ederse yaptıklarını ve bugüne kadar bütün söylediklerini geri almış olur.

      Sil
  34. Hocam şu ekonomi yönetiminin tam sizin gibi entelektüel bir bireye ihtiyacı var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ekonomi yönetiminin başına rahmetli Keynes'i getirsek de yararı olmaz, çünkü ekonomi yönetiminin yetkisi ve etkisi yok.

      Sil
  35. Fenerbahçe yönetimine gönderdiğiniz mektup, okunmuş mudur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gençlerle sözleşme yapmaları ve genç bir Koreli oyuncu almalarından anlaşıldığı kadarıyla okunmuş görünüyor.

      Sil
    2. Sevgili Mahfi Hocam,

      Artık resmen sizi moralimi düzletmek için okuyorum. Farkındalık için halen yazıyorsunuz. Çevremde ve TVlerde şaşkınlık içinde biz buraya nasıl geldik, bunu haketmiyorduk, ben her pazar dışarıda kahvaltı ederdim, şimdi yapamıyorum, istediğimi alamıyorum, enflasyon düşsün, fiyatlar düşsün, standardım düşmesin diyenleri gördükçe saçbaş yolmaktan yoruldum. Eninde sonunda bu tespitlerinizi okuyan anlayanlar var, şükretmek lazım. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  36. Merhaba Mahfi Bey,
    Yazılarınızı beğeniyle takip ediyorum. Bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederim.
    Sizden borsamızdaki temettü ödemeleri ile ilgili de bir yazı rica ediyoruz. Şahsi fikrim, firmalar temettü ödemelerini disiplinli bir şekilde yapmak zorunda bırakılsalar borsanın çok daha sağlıklı bir işleyişe sahip olacağı şekline. Dışarıdan bakılınca da temettü ödemeleri borsanın tanımı gereği olan temel bir enstrüman gibi duruyor. Ancak ekonomi bilgim sınırlı olduğundan temettü ödemelerinin zorunlu tutulmasının oluşturabileceği yan etkileri tahmin edemiyorum. Bu konulara açıklık getiren bir yazı yazabilirseniz çok kişiye yardımı dokunacağını düşünüyorum.
    İyi günler dilerim...

    YanıtlaSil
  37. Hocam, teşekkürler, çok güzel bir özet.

    Ruble ile doğalgaz satmanın avantajını anlamadım. Dolar ile satılsa da, Rusya piyasadan dolar satıp ruble alabilecek duruma gelmiyor mu? Sembolik olmak dışında bir manasını anlamadım.

    Tabii bir de, ruble ile fiyatlandırdığında, rublenin düşmesi Avrupa'nın işine gelir (sabit fiyatlı kontratlar yapabiliyorlarsa). O durumda da Rusya kendi ayağına sıkmış olmaz mı?

    YanıtlaSil
  38. Hocam gördüğümüz kadarıyla bu savaş hem çok sayıda risk hem de çok sayıda fırsat barındırıyor. Bunlardan hangilerinin yakalanacağı ise biraz da bizi yönetenlerin kabiliyetine kalıyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!