Türkiye'de Gelir Dağılımı ve Uluslararası Karşılaştırma

Gerçek dışı gelir dağılımını gösteren ölçü bir yılın GSYH’sinin o yılın nüfusuna bölünmesiyle bulunan kişi başına gelir ölçüsüdür. Türkiye’nin 2019 yılındaki GSYH’si 761 milyar dolar, nüfusu da 82,6 milyondur. Bu durumda kişi başına ortalama yıllık geliri (761 milyar dolar / 82,6 milyon =) 9.213 dolardır. Bu, istatistik karşılaştırmalarda kullanılmak dışında hiçbir anlam taşımayan bir hesaptır.

Aşağıdaki tablo bize yıllar itibarıyla Türkiye’de gelir dağılımı hesabını gösteriyor (Kaynak: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-ve-Yasam-Kosullari-Arastirmasi-2020-37404)  


Bu tablodaki Gini Katsayısı bize ülkedeki gelir dağılımının eşitliğini veriyor. Gini katsayısı 0 ile 1 arasında değişir. 0’a ne kadar yakınsa gelir dağılımı o kadar adil, 1’e ne kadar yakınsa gelir dağılımı o kadar bozuk (adaletten uzak) demektir. Gelir dağılımı eşitliğinin en yüksek olduğu ülkeler 0,22 ile 0,30 arasında Gini katsayısına sahip olan Kuzey ülkeleriyle eski sosyalist ülkelerin bazılarıdır. Türkiye’de Gini katsayısı son on yıldır 0,40 dolayında bulunuyor. 2013 yılı, gelir dağılımının en iyi olduğu yıldır. Gelir dağılımının en kötü olduğu yıl ise 2019 yılıdır.

Tablonun ortaya koyduğu bir başka gerçek en yüksek gelir elde eden grupla en düşük gelir elde eden grup arasındaki farkın (P80/P20 Oranı ya da P90/P10 oranı) son on yılın en yüksek düzeyine çıkmış olmasıdır. 2010’da bu fark 8 kat iken 2013’de 7,4’e gerilemiş 2019’da yeniden 8 kata çıkmıştır.

Bütün bu göstergeler bize 2019 yılında gelir dağılımında ciddi bir bozulma olduğu gösteriyor. 2019 yılının özelliklerine bir göz atalım.

Büyüme yüzde 0,9’da kalırken işsizlik oranı hafif bir artışla yüzde 13,7 olarak gerçekleşti. Enflasyon (yılsonu) yüzde 11,84 olurken TL, Dolara karşı yüzde 12,1 oranında değer kaybetti. Bütçe açığı yüzde 2,9’a yükseldi. Türkiye, yıllar sonra yüzde 0,9 cari fazla verdi. Kredi mevduat oranı yüzde 103,4’e geriledi. Bu veriler bize 2019 yılında ekonomide ciddi bir düşüş olmasına karşılık TL’nin iç ve dış değer kaybının devam ettiğini gösteriyor. Bu gelişmelerin gelir dağılımında bozucu etkiler yarattığını görebiliyoruz. Covid – 19 salgınının etkisiyle 2020 yılında Gini Katsayısının daha da bozulacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. 

Kayıt dışı ekonominin son yıllarda giderek büyüdüğünü tahmin ediyorum. Eğer bu tahminim doğruysa Türkiye’de gelir dağılımının anketlerden istatistiklere yansıyan oranlardan daha bozuk olduğu kanısındayım.

Aşağıdaki tabloda çeşitli ülkelerin Gini katsayıları yer alıyor

(Kaynak: https://www.statista.com/forecasts/1171540/gini-index-by-country)

Tablonun bize gösterdiği; eski sosyalist ülkelerde ve kuzey ülkelerinde gelir dağılımının diğer ülkelere göre daha iyi olduğu gerçeğidir. Türkiye, gelir dağılımı ciddi biçimde bozuk olan ülkeler arasındadır. Bu ülkeler arasında ABD ve güney Amerika ülkeleri de vardır. Güney Afrika, gelir dağılımı en bozuk ülkedir.


Türkiye’nin geleceğe ilişkin plan ve programlarında bu bozuk gelir dağılımını düzeltme yaklaşımlarının mutlaka olması gerekir. Bu yaklaşımların vergileri artırmaktan ziyade vergi dışı kalmış kişi ve kurumları vergilendirmeye çalışmak üzerine kurulması gerekiyor.

Yorumlar

  1. Liberal politikaları uygulasak, gelir dağılımı düzelir. Türkiye'de gelir dağılımının bozuk olmasının sebebi kapitalizm değil; ahbap-çavuş kapitalizm.

    YanıtlaSil
  2. Hocam ben şahsen Azerbaycanda daha yüksek olduğuna inanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Niye ki nüfus 10m civarında.

      Sil
    2. Azeri istatistik bürosu bizimkilerden daha iyi çalıştığı için böyle çıkıyor.
      Orda büronun başında kim vardı? Kayınçosunun oğlu muydu, gelinin biraderinin oğlu muydu, neydi?

      Sil
    3. Dünyanın en büyük rüşvet çarklarından biri Azerbaycan'da işliyor. Dolayısıyla onlarda istedikleri veriyi piyasaya istedikleri şekilde sunabilir, bizde Erdoğan ve avanesi, onlarda Aliyev ve avanesi iş başında.

      Sil
    4. Bu ölçümleri her ülkenin kendi istatistik kurumu yapıyor. Azerbaycan'daki gelir dağılımı ölçümü bana da inandırıcı gelmiyor.

      Sil
    5. Yurtdışında Azerbaycanlı arkadaşlarım vardı. Oradaki rejimden ve gelir dağılımındaki adaletsizlikten yakınırlar ve başta doğalgaz olmak üzere ülke gelirinin herkese dağılması durumunda kişi başı gelir düzeyi ve refah seviyesi olarak İsviçre ile aynı düzeyde olabileceklerini anlatırlardı.
      Bu durum yalnızca Azerbaycan'a özgü değil; halkının yeterli enerjisi ve dinamikliği olmayan petrol, doğalgaz vb., yer altı zenginliğine sahip tüm ülkelerde aynı olduğunu gözlemledim. Dünyanın dört bin yanından gelen bu insanları tanımadığım zamanlarda, keşke bizim ülkeden de petrol, doğalgaz çıksa diye düşünürken, bedeli ödenmemiş zenginliğin neler getirdiğini görüp, iyi ki bizim ülkede fazladan bir yer altı zenginliğimiz yokmuş diye düşünmeye başladım.

      Sil
    6. Selam, onlara arka bahçe ülkeleri deniyor. 100 yıl eskiden onlara birer vali gönderip yönetilirdi, şimdilerde başlarında bir başkan, onun servet dağıtarak kontrol ettiği zengin bir kesim, tüm işleri zengin kesim yapar, başkanı da kontrol altında tutan sömürgeci ülkenin bir istihbarat ekibi olur.

      İstihbaratın istediğini başkan yapar, yapmaz ise, ülkede bir askeri darbe ile başkan temizlenir, mesela bugün mü ne Haiti deki başkanı ölü bulmuşlar, yerine yeni başkan gelir, zenginleri değiştirir veya değiştirmez. Ülke servetinin sömürgeci ülkeye bir şekilde aktarırlar, siyasi konularda sömürgeci ülkeye destek olur, BM nezdinde oy oranlarını değiştirirler. Ülek kaynaklarının bir kısmı da kötü bir eğitim sistemine, geleneksel boş değerlerin halka aktarılmasına, siyasi düzenin devamına kullanılır.

      Türkiyenin 80 milyon nüfusu ile batıya yakın olması durumu değiştirmiyor, Türkiye de bu yola girdi. Türkiyede yüksek sayıda cumhuriyet değerlerini bir şekilde almış insan olmasına rağmen, etki güçleri olmadığı için Türkiyeyi de arka bahçe ülkelerinden oldu. Nasıl azeri aydınlar durumun farkında ise, türk aydınlar da durumun farkında, durumun farkında olan insan sayısı etiyopya, kongo, türkmenistan, kazakistan, azerbaycan, afganistan, libya da da var, Türkiye gibi şikayetçi insan sayısı çok fazla, Mahfi bey gibi blog ile ekonomik görüşlerini belirten insanlar oralarda da var. Türkler diğerlerinden farklı olduklarını düşünen aynı cendere içindeki insanlar yığını.

      Şimdi anadoluda, yer altından ne çıkarsa çıksın, ülkenin sahibi Türkler olamadığı için hiç bir işlerine yaramaz.

      Sil
  3. Gelir arttığında artan gelir yatırımları artırmıyorsa ve işsizlikte bir düzelme olmuyorsa gelir dağılımından söz etmek de doğru olmaz. Son yıllarda GSYH'de düşüş var bu durumda yine gelir dağılımında bozulma devam ediyor.

    YanıtlaSil
  4. Hocam birçok veri gibi gini katsayısı da şeffaflık olmayan olan ülkelerde doğru hesaplanamıyor. Azerbaycan verisine baktığımızda eşitsizliğin çok az olduğu görülüyor ama yolsuzluktan zenginleşen ciddi bir kesim var. Bunların gelirleri de resmi rakamlarda görülmüyor. Azerbaycan'ın 0.4 altında olamayacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sosyalist sistemden çıktıkları için gelir dağılımı çok bozuk olmayabilir ama 0 22 bana da doğru görünmüyor.

      Sil
  5. Türk tipi başkanlık diye de isimlendirilen "başyücelik" sistemine geçişimizin üzerinden şunun şurasında 3-4 yıl bir şey geçti, bu nedenle sayın başyücemizin de buyurduğu gibi "bunlar daha iyi günlerimiz". Şu kardeşimize yetkiyi verdik, şimdi Gini katsayısının nasıl 0,90'lara yükseleceğini de hep beraber deneyimleyeceğiz.

    Siyasal islâmın temel kuralıdır, bir ülkenin tüm menkul-gayrimenkul varlıkları tek kişi ve onun uygun göreceği 3-500 kişinin elinde toplanır, gerektiğinde tek kişi dışındakilerden de geri alınır ve yine onun uygun göreceği başkalarına dağıtılır. Halkın kalanı ise ya köle, ya mevalidir. Kısacası bu sistemin devam edeceği her gün, her saat, her dakika hem gelir dağılımı, hem adalet, hem ahlâk daha da bozulacaktır. Elbette, bozulacak olan adalet ve ahlâk, uygar dünyanın anladığı adalet ve ahlâktır, yoksa siyasal islâmın anlayışına göre bozulan bir şey yoktur, bilakis her şey olması gerektiği gibi olmakta, tam da islâmi kurallara ve hükümlere göre gelişmektedir.

    Atatürk sayesinde kul değil birey olmanın tadını ucundan bucağından da olsa almış değerli ahalimizin bir türlü anlayamadığı gerçek budur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amerika'da da mı siyasal islam var, onlar bizden daha kötü.

      Sil
    2. Bizden daha kötü dediğiniz ABD''de kişi başı ortalama yıllık gelir yaklaşık 60 bin dolar, nüfus ise 330 milyon civarında. Nüfusun büyük bölümü kırsalda yaşıyor, Forbes'ın en zenginler listesindeki ilk 10'dakilerin 8'i ise ABD'li. Sadece bu 8 kişinin kişisel serveti bizim ülkece bir yıllık gelirimizden fazla. Elmayla armudu toplamayalım...

      Sil
    3. Tamam işte amerikalıların çoğu köylü onların, 60 bin doların çoğu büyük zenginlere gidiyor, büyük zenginler ülke dışına çıkınca geriye taş toprak bir de köylü kalıyor. Nesi farklı bizim ülkemizden?

      Sil
    4. Onlar varlığı eşitsiz paylaşıyor, biz yokluğu. Bunu anlamak çok mu zor?

      Sil
    5. Abd,ingiltere gibi ulkelerde zengin aşırı zengin oldugu icin bu gini katsayisi boyle cikiyor ama bu o ulkelerde cok ciddi gelir adaletsizligi oldugunu gostermez.Abd de kisi basina dusen gelir uretim canavari olan Almanya’dan bile fazla.

      Sil
  6. Hocam wipikedia ile sizin verileriniz neden farklı wipikediaya göre kişi başına 7700 dolar düşerken sizin verileriniz daha fazla gösteriyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben doğrudan ülke ve IMF/Dünya Bankası verilerinden aldım. Wikipedia verileri güncellenmemiş ya da başka kurumların tahminlerine dayanıyor olabilir.

      Sil
    2. Mahfi eğilmez hocamız 2019 verilerini kullanmış. 2020 dünya bankası verileri de mevcut. Kişi başına gelirimiz 8538 dolara düşmüş.

      Sil
    3. 2019 verilerini kullandım çünkü en son Gini katsayıları 2019'a ait.

      Sil
  7. Hocam MB nin enflasyonu seyretmesinin sebebi nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merkez bankasi rekabetci enflasyon istiyor

      Sil
    2. Benim adım Hıdır,
      Elimden gelen budur, olabilir mi?

      Sil
    3. Çünkü gerçek karar mercii durumunda değil.

      Sil
  8. Azerbaycan şaşırttı beni.

    YanıtlaSil
  9. Hocam 3. paragraftaki "adli", "adil" olacak. Bu arada elinize sağlık, teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  10. Gelir dagilimi gelir vergisi uzerinden saglanir. Turkiyede gelir vergisi uzerinden bir vergi sistemi yok. Turkiyede olacaksa bir reform Vergi reformu bunun en basini cekmelidir. Boyle bir reformu yapmak ise her babayigidin harci degildir. Yapana sapka cikartilir.
    Benim gorusum Genel kaniya parelel cok kazanandan cok az kazananda az vergi prensibi olmakla birlikte boyle bir genel gelir vergi duzlemi ikliminde; bireysel, kurumsal, kollektif girisimler baglaminda tesvik edici toplumsal anlamda ilerlemeyi kalkinmayi surdurmek ekonomik gelisimi beslemek adina "Kurumlar Vergisi" son derece dusuk olmalidir.

    Boylelikle boyle bir vergi denkleminin oldugu ulkede sirket kurmak is yapmak start up olusturmak fabrika kurmak isteyen icin dusuk kurumlar vergisi avantaji dogar issizlik azalir girisimcilik is kurma fonksiyonu artar ekonomik kalkinma sureci yasanirken gelir dagilimi adaleti ekseninde de cok kazanandan cok az kazanandan az vergi alinma prensibiyle toplumsal dinamikler denge balans sistemi icinde ekonomik aktiviteyi hareketli kilar.

    Buradaki denklem su olmalidir en dusuk gelirliden alinan vergiyle esit ya da ondan alinan vergi oranindan ayni oranda daha dusuk Kurumlar Vergisi sistemi olmalidir.
    Diyelim ki en dusuk calisan bir gelirliden devlet %10 gelir vergisi kesiyorsa Kurumlar vergisi bu vergi oranindan daha yuksek olmamalidir. Ancak bu vergiden de %10dan fazla dusuk de olmamalidir. Mesela ayni ornekten hareket edersek sayet en dusuk kurumlar vergisi bu ornege gore :%9 olabilir.
    Boyle bir durum ekonomik aktiviteyi aktif kilacagi gibi gelir dagilimi da gelir vergisiyle dagitarak duzenleyerek daha duzgun isler kilar. Artan ekonomik aktivite boylelikle daha cok az gelirlilerin gelir elde etmesine de sebebiyert verir.

    YanıtlaSil
  11. Hocam öncelikle emeğinize saglık.

    40 yıldır ölçüsüz ve kesintisiz biçimde uygulanan neoliberal politikalar yetmezmiş gibi son 20 yıldır türkiye'ye kabus gibi çöken siyasal islam yüzünden ülkede ekonominin tüm parametreleri yıllardır kötüleşmekte ve kimyası tamamen bozulmuş durumdadır; dolayısıyla gelir bozukluğu da bu çarpık sistemin bir başka yansımasıdır.

    Bu millet, artık bir milli güvenlik sorunu haline gelen bu sistemi ve yöneticilerini tasfiye etmedikçe çok daha ciddi sıkıntılara hazır olmalıdır..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mevcut yönetim, Türk milletinin özünü en iyi yansıtan yönetimdir.
      Değişecek ise, Türk milletinin kendisi değişmelidir, kendisini değiştirmedikçe ciddi sıkıntılara hazır olmalıdır.

      Sil
    2. Hükümet tarafı da karşısındakileri milli güvenlik sorunu olmak ile suçluyor. Nasıl çözülecek bu iş? Ortada çözecek bir kadı da yok. O zaman gücü gücüne yetene mi?
      Buyursun kim çözecek ise çözsün.

      Sil
  12. Dolar yerinde duruyor hocam, birileri üfe şöyle yüksek böyle yüksek diyorlar, mutlaka tüfeye yansır diyorlar. bakıyoruz bir şey olduğu yok. ne yani tüfe önümüzdeki yıl yüzde 40 mı olacak?
    En iyi gösterge dolar fiyatı bakıyoruz ona, bir aydır yükselmiyor. Demek ki iyi bir yerde duruyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sizin söylediğinize ekonomide kısa vadecilik (short termism) deniyor. Sorunlara uzun vadede bakmak lazım. AKP iktidar olduğunda (2003) 1 USD = 1,50 TL, Başkanlık sistemine geçilirken (2018 Temmuz) 1 USD = 4,90 idi, bugün 8,6792. Yani AKP iktidar olduğunda 100 TL'lik mal ihraç eden bir ihracatçı (100 / 1,50 =) 67 Dolar kazanırken bugün 100 TL'lik mal ihraç eden ihracatçı 11,5 Dolar kazanıyor. Buna iyi bir yerde duruyoruz demek sizce doğru mu?

      Sil
    2. Hükümet Temmuz ayı başında %4,5 faizle 1,5 Milyar Euro civarında tahvil alımı yaptı. Böyle fahiş fiyatla alınan döviz miktarı , dövizi (doları) çok daha fazla düşürmesi gerekiyordu, ancak çok az düşürebildi, batağa daha fazla gömüldük ancak çok az rahatlayabildik. Bir süre sonra benzer işlem tekrar yapılacak, dövizi aynı seviyede tutabilmek için daha fazla batağa gömüleceğiz. büyük bir girdaba girdik, çıkışı yok bu işin.

      Sil
    3. yüzde 4.5 faizle borç alınmışsa bu çok iyi bir oran ben bu oranla günahımı bile vermem, verenlerin güvenleri çok iyi demektir. Hep söylenir, yıllardır, ülke şimdi battı, yok sonra battı, yok böyle batacak, daha da bir şey olduğu yok her şey yolunda.

      bir arkadaş için istanbulda kiralık ev aradık, ev bulamadık. ya kiralar artmış, ya uygun semtlerde ev kalmamış. nasıl bir dibe batmaktır bu?

      yüzde 4.5 hiç bir şey, yarın bir gün yeni faiz oranı 3 olur yüzde 3 ile para alır , 4.5lık borcunu kapatır.

      Sil
  13. Bizim millet Gini katsayısından anlamaz hocam, onlara Cin deyin, melek deyin.

    Hatta, peygamber döneminde herkes adil gelir alıyordu, şimdi bozuldu, ahir zaman alameti deyin, ne derseniz deyin anlarlar da, bilim ile ilgilli bir terim demeyin, anlamazlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugüne kadar o dediklerinizi söyledikleri için bu durumdayız.

      Sil
  14. Arkadaşınız Rihanna ne yapıyor ne ediyor Mahfi bey?

    Update alabiliyor musunuz?

    YanıtlaSil
  15. GINI katsayısı kişi başına düşen GSYIH ile birlikte değerlendirilince bana doğru geliyor çünkü örnek olarak iki ülkenin de GINI katsayıları 0.41 civarında olsun ancak ülkelerden birinin kişi başı geliri 8 - 9k USD iken diğerinin ki 65k civarında olsun durum bir hayli farklı. Birinde zenginler arayı çok açmış iken alttakiler yine de çok kötü durumda değil iken diğerinde durum bir hayli farklı.

    YanıtlaSil
  16. Dolar geberdi

    8,63

    Artık Türkiye ekonomisinin şahlanışının önünde kimse duramaz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AKP iktidar olduğunda (2003) 1 USD = 1,50 TL, Başkanlık sistemine geçilirken (2018 Temmuz) 1 USD = 4,90 idi, bugün 8,6792. Yani AKP iktidar olduğunda 100 TL'lik mal ihraç eden bir ihracatçı (100 / 1,50 =) 67 Dolar kazanırken bugün 100 TL'lik mal ihraç eden ihracatçı 11,5 Dolar kazanıyor.
      Sizce geberen hangisi?

      Sil
    2. 2003'ten bu yana tüm yatırım araçlarının karşılaştırmalı istatistiği google'da aratılırsa çıkıyor, dolar yatırımcısının açık ara kazançlı olduğu ortada. Bu arkadaş doların her 50 kuruşluk çıkışından sonraki 2-3 kuruşluk düzeltmesinde "dolar geberdi" yazmak yerine en yakın dolar büfesine koşup 3-5 dolar alsa ve kenara koysaydı şimdi enflasyonla erimekte olan troll maaşına muhtaç kalmaz, yamalı donla gezmek durumuna düşmezdi...

      Sil
    3. Altın yatırımcısı daha fazla kazandı. Şimdi gayrimenkul yatırımcısı da usd yatırımcısına göre daha çok kazandı diyeceğim ama buranın ideolojik profili olamaz öyle bir şey diyecek.

      Sil
  17. Hocam yazi icin teşekkürler. Kayitli kayit dışı gelir var diye dusunuyorum. Ekonomik gostergeler ve gostergelere konu olan hesaplamalarda problemli olduğundan, sonuçlar yanlis çıkıyor kanaatindeyim. Dolasiylada elde edilen veriler gerceklerden uzak oluyor. Tabii bu verilere dayanarak alınan kararlarda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ölçümlerde sorunlar olduğunu tahmin ediyorum, özellikle de gelir dağılımı ölçümlerinde. Ama yine de eğer her yıl farklı bir hata veya yanlışlık yapılmıyorsa eğilim yine de doğruyu gösterir.

      Sil
  18. Bu yazınızda, yine önemli
    bilgi ve verileri edinmemizi sağladınız. Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  19. hocam şahsen en adil gelir dağılımının azerbaycanda olması bana pek inandırıcı gelmiyor, sizin düşüncenizi öğrenebilir miyim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de dahil çok kişi ölçümlerin doğru olmayabileceğinden kuşkulanıyor.

      Sil
  20. Hocam matematik istatistik ekonomi severim ancak rakamlar herzaman doğruyu söylemez.

    Özellikle bizim gibi ülkelerde bu rakamlar çok yanıltıcıdır. Özellikle veri olarak kullanılan enflasyon rakamları doğru değil, işsizlik rakamları doğru değil, bunun gibi birçok rakam aslında bize sonucu verecek yanlışı gösteriyor.

    Büyüme rakamları dahil benim gördüğüm bildiğim için söylüyorum doğru değil ve bu araştırılsa hemen ortaya çıkar. Kaldı ki kredi büyümesi ile dahi rakamlar şişirilebiliyor. Bir çok ihracat yaptık dediğimiz üründe gerçekte kara parayı getirmek için yalandan ticaret var.

    Kısaca turizm çok fazla kara para için kullanılan bir sektör ve oda fiyatları çok fahiş asıl olan ise oda satıldı gösterip kara parayı kazandığı yer olarak kullanılıyor. Zaten son günlerde ülkemizde sürekli kara para aklama işlerinin patlak vermesi beni doğruluyor.

    Sürekli varlık barışı gibi uygulamalara girmiyorum bile.

    Ancak bu hesaplamalar çoğu anket ile hesaplanan işsizlik gibi çok yanıltıcı ve aldatıcı bir veri toplama mekanizması zaten sorunluyken birde kurumların göstermelik rakamları inandırıcı dahi değil.

    Sizede saygı duyuyorum yazıyorsunuz hesaplıyorsunuz ancak hepimiz biliyoruz ki bunlar çok aldatmaca rakamlar.

    Gerçek aslında ortada ve hesaplanmasıda çok kolay. Tüm alışverişler ödemeler kartlı yapılması lazım kısaca elektronik para ile kart üzerinden ve kağıt para metal para artık kalkması lazım.

    Şimdilik altyapımız olmadığı için dijital para demiyorum ancak kullanılan elektronik para yani kaydi para kartlı ödeme zorunlu olmalı ve tüm ürün ve hizmetlere kod verilmeli ne satıldı ne alındı hesaplaması saniyeler alır ki bunu yapmak çok kolay yazılımcı arkadaşlarımız bu sistemi zaten yapıyor.

    Umarım ekonomi için hemen kağıt para ve madeni para yasaklanır herkese kart kullanımı zorunlu yapılır. Bunu ülkeye gelen turist içinde yapılmalı eline kart verip harcaması ı yapmalı. Hem vergi kaçağı olmaz hemde işçi çalıltıran kaçak çalıltıramaz parasını ve sgk hakkını mecbur yatırır çünkü ödemesi yapılmak zorunda olduğu için günlük çalışanın günlük sgk nekadar ise aldığı ücret üzerinden hemen sistemde otomatik çıkar.

    Şimdilik bu rakamlar sadece beyin jimnastiği yapmak için ve ekonomik formül ve analizler için hayali rakamlar olarak bakıyorum. Yinede saygılar üretiyorsunnuz emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Ben de ölçümlerde sorunlar olduğunu tahmin ediyorum, özellikle de gelir dağılımı ölçümlerinde. Ama yine de eğer her yıl farklı bir hata veya yanlışlık yapılmıyorsa eğilim yine de doğruyu gösterir.

      Sil
    2. Sayılar yalan söylemez sn Anonim, insanlar yalan söyler.

      Sayıların nasıl toplandığı, hangi kaynaklardan toplandığı, sayıların ne söylediğini gösterir.

      Sayılara doğru soruları sorun, size doğruları söyler.

      Sayıları anlamak için sayıların dilini iyi bilmek gerek.
      Sayıların dilini bilirseniz sizle hiç kimseden duyamadığınız doğruları söylerler.

      Eski cahil türkiye döneminde insanların kafası sayılara basmadığı için karmaşık buldukları sayılar kümesine on parmak ile gösterebildikleri rakamlar deyivermiş biri, milletin kafa geri olunca kafaya yatmış rakam. Dile böyle yerleşmiş. Sayılara rakam denmesi oradan ileri gelir. Sayıları bilmeyenler, rakam der.

      Sil
  21. Hocam merhaba. Öncelikle emeğinize sağlık. Yine çok güzel ve ufuk açıcı bir yazı olmuş.

    Bir konuda sizin fikrinizi almak istiyorum sizin için de uygunsa.

    Gini katsayısıyla faiz arasında bir ilişkiden bahsetmek mümkün müdür? Ülkemiz özelinde değerlendirdiğimizde şöyle bir durum gözüme çarpıyor. Bir kesimde muazzam bir para var ve harcayabileceklerinden çok daha fazlasını kazandıkları için bu paraların önemli bir kısmını tasarruf ederek bankaya yatırıyorlar. Bir kesim ise sürekli eksi bilançoyla yaşamakta. Temel ihtiyaçlarını giderebilmek için dahi ihtiyaç kredisi çekiyorlar. Dolayısıyla bankadan faizle o birikim yapan kesimin parasını borç alıyorlar.

    Halbuki bilançosu artıda olan kesime tasarruf yaptırmak yerine doğrudan harcama yapmanın veya ekside olan kesime fon aktarmanın bir yolu olsa, faiz bu kadar yükselmeyebilir. Gelişmiş ülkelerde dikkatimi çeken bir konu, insanların genelde önemli harcamalar için kredi almaları ve günlük ihtiyaçlar için krediye yönelmiyor olmaları durumu.

    Bu nedenle ben kişisel veya kurumsal bilançosu artıda olan kesimin büyüklüğünün bilançosu ekside olan kesimin büyüklüğüne oranıyla faiz arasında doğrudan bir ilişki olduğunu düşünüyorum ancak bununla ilgili hiçbir ciddi makaleye rastlamadım. (Gini ve faiz ilişkisine değinenler var ama borçluluk durumuyla faiz arasındaki ilişkiyi bulamadım)

    Sizce bu teorimde bir eksiklik var mı? Yorumlarınızı alabilirsem çok memnun olurum.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gini katsayısıyla faiz arasında değil de enflasyon arasında ilişki var. Çünkü enflasyon düşük gelirlileri çok daha olumsuz etkiler.

      Sil
  22. Hocam sistem niye enflasyonist oldu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sistem her zaman enflasyonist idi. 2002 ile 2007 arasında aşırı gelen dış kaynaklar enflasyonu baskıladı. Türkiye normal rayına girmeye başladı.

      Sil
    2. Türkiye'de enflasyonun başlaması 1980'lerdedir. Oraya kadar tolere edilebilir oranlardaydı. Nedeni de tasarrufları artırmadan yatırımların artırılmasıydı.

      Sil
    3. Enflasyonist tavırlar vatandaşı yaralar.

      Sil
  23. Ülkeyi kapattılar kanal istanbul gibi bir garabeti mucizeymis gibi konuşuyorlar. İnsanlar işsiz, hayalleri satılmış, gelecek umutları orselenmis. Ülkenin anasını öldürdüler aglayamiyor bile. Böyle bit ülkede sokaktaki kedi bile mutsuz, ülkenin enerjisini emdiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok, bizim sokak kedileri çok mutlu, hele bir ingiliz hanım var, parası değerli olduğu için özel yapım mama alıyor, hayvanlar kokusunu iki sokak öteden alıp koşa koşa geliyorlar. herkes bir şekilde kedilere bakıyor. geçen martta her yer kapalı iken, sokakların keyfini fazla kaçırdılar, şimdi her yer kedi yavrusu.

      Bizim mahallenin hepsi emekli, ingilizi bile emekli. hepsinin evleri kendinin babadan anadan kalma ya da memuriyet sonrasında alınmış. Kira derdi olmayınca, ege de kira parasını hüpletmek keyifli oluyor. Hele iki tane de işbankası emeklisi var ki en keyifliler onlar. Hasıl kelam, bakkalından, kasabına, manavına kadar emekliye hizmet veren her esnaf mutlu. Mahalle mutlu.

      Sil
    2. Sizin mahalle ununu eleyip asmış, her şeyi yaşamışlar, meyvelerini topluyorlar.

      Sil
  24. Ak partinin yaptigi yardimlar gida yardimi komur yardimi cay bulgur et makarna yardimi gelir dagilimini duzeltmiyor mu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yardımlar, kömürü, çayı, bulguru, eti, makarnayı ithal eden ya da üretip devlete fahiş fiyata satan Ak partili firmaların gelir durumunu düzeltmeye yarıyor, halkın gelir dağılımını düzeltmeye değil...

      Sil
  25. Hocam sosyal demokrasi hakkında düşünceleriniz nelerdir? Karma ekonomi başarılı olabilir mi? Bana göre olamaz. Özel sektör ile Devlet rekabet edemez. Her şekilde Devlet kazanır ve özel sektör kaybeder. Böylelikle tekelleşme olur ve hem pahalı hem de kalitesiz olur. Hem de oranın finansmanı için vergi toplanması gerekir. Bir de rekabet ortamı olmaz. Bu sebeple sosyal demokrasi boştur. İskandinav ülkeler sosyal demokrasi değildir. Çünkü oradaki devlet, üretim/tüketim tesisleri kurmuyor.. Özel sektöre yaptırıyorlar. İskandinav ülkeleri sosyal demokrasi değil; sosyal liberalizme daha yakınlar. Kişisel olarak liberal birisiyim. Bir ülkenin gelişmesi için hem siyasi/sosyal hem de ekonomik liberal politakalar uygulayarak gelişeceğini düşünürüm. Türkiye gelir dağılımını düzeltmesi için vergi artırması değil; vergi toplama şeklinin düzeltmesi gerekir. Dolaylılara çok yüklendik. Yazı için elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ülkede hicbir politika, politika olmamıştır. İnsanları refah ve mutluluğu yakalayamamıştır. Uzun zamandır apolitik kalmayı tercih ediyorum. İmkan doğsa ülke dışına bile gitmeyi düşünüyorum. Liberal veya sosyal politika adaletin tesis edildiği yerde işler. Bundan ötesine bir söz edebilmek icin çok şey gerekir.

      Sil
    2. Sosyal demokrasi başarılı olabilir ama her şeyden önce uygulamanın başında ehil ve dürüst insanların bulunması gerekiyor.

      Sil
  26. Buradaki yorumların hepsi boş. Çin gelecek, hepinizi dağıtacak. Tıpkı bir zamanlar Cengiz hanın yaptığı gibi alayına bakılmadan Avrupa Amerika Ortadoğu dağılacak.

    1.8 milyon adam dişlerini bilemiş, yarasa yemekten bıkmış herifler, topraklarınıza çökecekler, sizi köle yapacaklar, çatır çatır mallarınıza konacaklar. Önce Amerikayı indirsinler gerisi çorap söküğü gibi gelecek.
    Bunlar Cengiz Han a da benzemiyor, Hitlere de benzemiyor. Hepsinin toplamından daha güçlüler.

    İlerde Çin in başına bir şey gelmeden, dünyanın başına geçip diğer ülkeleri kurutmak istiyorlar.

    Hazırlıklı olun. Demokrasiye, insan haklarına, sosyalizme filan güvenmeyin. ÇKP hepsini bitirecek güçte. Aldığınız her çin malı oyuncak, eşya size ve çocuklarınıza kurşun bomba olarak geri dönecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çin'in önlenemez bir yükselişi olduğu doğru ama bu yükselişin bir dünya hükümranlığına varması sizin dediğiniz kadar kolay değil. Bundan 40 yıl önce aynı şey Japonya için söyleniyordu.

      Sil
  27. Umarım Türkiye gün gelir bu hatalarının farkına varır da servetini, ekonomisini güçlendirmenin yolunu bulur, iç barışın çözümlerini araştırır.

    Paran bitince dünyada kimse yüzüne bakmaz. Bakın Afganistan'a; paraları bitince tüm ülkeler hemen terkettiler. Sözde Taliban ile savaşacak, Afganistanı kurtaracaklardı. Az önce önüme haberleri düştü. Afgan kadınlar silahlanmışlar, binlerce kadın silah kullanımına başlamışlar, Talibana karşı mücadele edeceklermiş.

    Umarız, Türk kadını hiç bir zaman bu durumlara düşmez, ama gidişat sanki o yöne doğru. Türkiyenin parası pulu olduğu için az da olsa şimdi Nato ülkenin savunmasını üstleniyor. Para pul kalmayınca atarlar birlikten, bir de insanların karşısına garip bir yığın çıkar eli silahlı, Taliban gibi. Burada millet canından malından olur, öbür tarafta birileri bunu Lafonten masalı gibi anlatır.

    Hayat böyle bir yer. Gelir dağılımı önemli, ekonomik servet paylaşımı önemli, insanların umutlarının diri olması önemli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir duruma düşmemenin yolu hukukun üstünlüğünü kurup demokrasiyi ahbap çavuş ilişkilerinden çıkaramaya dayanıyor.

      Sil
  28. Hocam şimdi bir %20 üzerinde büyüyeceğiz galiba diye birşey söyledi cumhur reisi,bu dolar bazında mı?bence mümkün değilki,tl bazındaysa o zaman demekki enflasyon dedikleri rakamın enaz 20 puan üzerinde çünkü biz hissettmedik..bir sorumda bugün biri bana türkiye cimri olduğun zaman bile fakirleşilen tek ülkedir heralde dünyada dedi,herşeyden kısıyoruz ama yine de tasarruf yapamıyoruz,neden böyle?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'nin, 2021 yılı ikinci çeyreğinde geçen yılın ikinci çeyreğine göre muhtemelen yüzde 20 dolayında büyüyeceği tahmin ediliyor. Geçen yılın ikinci çeyreğinde ekonomi yüzde 10 küçülmüştü. Dolayısıyla burada ciddi bir baz etkisi oluşuyor. Buna 2021'in ilk çeyreğine göre ikinci çeyrekte yüzde 1 dolayında bir küçülme bekleniyor.
      Büyüme daima TL ile hesaplanan GSYH üzerinden hesaplanır. Dolar bazında böyle bir büyüme mümkün değil.

      Sil
  29. Mehmet Yılmaz8 Temmuz 2021 08:47

    Hocam Merkez bankasının işleyişi ile ilgili sıfırdan başlayan birisi olarak basit bir dille anlatılan bir veya birden fazla kitap önerir misiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugünkü yazımda en özet hali var. Ayrıca TCMB sitesinde çeşitli yayınlar var.

      Sil
  30. Mahfi Bey,

    Yazılarınızda verdiğiniz tüm özel terimleri, ayrıca açıklama zahmetine girdiğiniz için çok teşekkür ederim. Yorumlarda çok belirtildiğini görmedim fakat tek solukta okuma/anlama açısından oldukça faydalı oluyor.

    YanıtlaSil
  31. Neredeyse %10’a yaklaşan bir göçmen nüfusu varken, GSYH’yi nüfusa bölmek ne kadar doğru? Sonuçta üretilen/tüketilen ürünlerde payı olan bir göçmen nüfus var.

    YanıtlaSil
  32. İlk öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz hocam.
    enflasyonun artması bizden kaynaklanıyor değil mi hocam hane halkı ürünlere talebi fazladır. peki enflasyonun azalması için talebin azalması gerekiyor . başka çözümler varsa bilgilendirir misiniz ? hocam

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!