Ağustos Sonuna Doğru Merkez Bankası’nın Rezervleri Artacak
Özel Çekme Hakları (Special
Drawing Rights – SDR) 1969 yılında, üye ülkelerin rezerv pozisyonlarını
desteklemek amacıyla, IMF tarafından
yaratılmış olan uluslararası bir rezervdir[i].
IMF, üye ülkelere IMF’deki kotaları[ii]
oranında SDR tahsis etmektedir. SDR, üye ülkelerin uluslararası rezervleri arasında
kabul edilmekte, üye ülke SDR karşılığında IMF’den para alamasa da SDR’leri
teminat gibi kullanarak diğer üye ülkelerden istediği dövizi belirli sürelerle
alıp kullanabilmektedir.
SDR’nin değeri aşağıdaki sepete göre ve sepetin içindeki para birimlerinin değerlerindeki değişime göre her gün değişmektedir (Kaynak: www.imf.org)
IMF, bugüne kadar üye ülkelere üç kez (toplamı 318 milyar Dolar) SDR tahsisi yapmıştır. Son yapılan tahsis; Küresel Kriz nedeniyle ortaya çıkan rezerv ihtiyacını karşılamak üzere 2009 yılında yapılan 250 milyar dolar tutarındaki SDR tahsisidir.
IMF, Covid 19 salgınının üye ülkelerin rezervlerinde yarattığı erimeleri gidermek, rezervleri takviye etmek amacıyla Ağustos ayında 650 milyar Dolar tutarında yeni bir SDR tahsisi yapmaya hazırlanmaktadır. IMF Başkanının açıkladığına göre onay süreçlerinin tamamlanmasını izleyerek Ağustos sonuna kadar bu rezervler üye ülkelere IMF’deki kotalarıyla orantılı olarak dağıtılacaktır.
Türkiye, IMF’den bugüne kadar 1.071 milyon Dolar tutarında SDR rezervi almıştır (tahsisler, yapıldıkları tarihte geçerli kotalara göre verildiği için bugünkü kotayla karşılaştırarak hakkımız yenmiş gibi görülmemelidir.) Türkiye’nin IMF’deki kotası 4.659 milyon SDR’dir. Bu tutar 9 Temmuz 2021 itibarıyla (1 SDR = 1,4247 olduğuna göre) 6.637 milyon Dolara eşittir. IMF’nin kotaları toplamı 476.271 milyon SDR olduğuna göre Türkiye’nin toplam kotalardaki payı (4.659 / 476.271 = ) 0,98 (yüzde 1’e yakın) olmaktadır.
Bu durumda Ağustos sonunda gerçekleştirilmesi planlanan SDR tahsislerinden Türkiye’ye düşecek pay yaklaşık olarak (650 x 0.98 =) 6,4 milyar Dolar dolayında olacak ve TCMB’nin rezervleri 6,4 milyar dolar artacaktır.
[i] IMF’nin uluslararası likiditeyi düzenlemek amacıyla çıkardığı Özel Çekme Hakları (SDR); bir ülke merkez bankasının, başka bir ülke merkez bankasından, o ülkenin ulusal parasını çekmesine olanak veren bir haktır. Para değildir, para yerine geçmez ama para çekmeye hak verir. Türkiye'nin Dolar ihtiyacı olduğunu düşünelim, bu durumda TCMB, elindeki SDR'leri ABD Merkez Bankası Fed’e devreder ve karşılığında Dolar alır. Fed, SDR’leri kabul edip karşılığında Dolar vermekle yükümlüdür. Bu işlem süreli bir işlemdir yani süre sonunda TCMB aldığı Doları Fed’e iade eder, Fed de aldığı SDR’yi TCMB'ye iade eder. TCMB bu değiş tokuşu TL ile de yapabilir (zaten başka bankalarla yapıyor.) Ne var ki karşı tarafın böyle bir işlemde SDR'yi kabul etmesi zorunlu olduğu halde TL’yi kabul etmesi zorunluluğu yoktur.
[ii] IMF’ye üye olan ülkelerin, ekonomik güçlerini yansıtacak bir formülle hesaplanan kota yükümlülüklerini IMF’ye taahhüt etmesi ve belirli bir miktarını yatırması gerekmektedir. Kota, bir çeşit sermayeye katılma payıdır. IMF’nin temel kaynağı kotadır. Maliyetsiz olduğu için IMF’ye son derecede rahat bir hareket alanı sağlar. Kotanın önemi başlıca üç alanda ortaya çıkar: (1) IMF’deki oy gücü kotayla belli olur. (2) Ülke IMF’den destek almak istediğinde desteğin hesabı kotaya göre yapılır. Bu genel kural son yıllarda sürekli olarak özel uygulamalarla aşıldığı için eski önemini yitirmiştir. (3) Ülke, IMF’den rezerv (SDR) tahsisi istediğinde bu tahsis ülkenin kotasına göre yapılır.
Hocam, ülkede şartlar zorlaşıp Katar'a, Malezya'ya falan tebdil-i mekân etmeniz gerekirse bu SDR'leri günlük gaileniz için kullanabiliyor musunuz, yoksa dolar'a çevirmeniz mi gerekiyor?
YanıtlaSilFiilen kullanmanız için bunları devredip karşılığında dolar veya euro almanız gerekiyor.
SilTeşekkürler. Sayın cumhurbaşkanımızın da dediği gibi; paranın dini, rengi yok demek ki. IMF SDR'ı da olsa para paraymış...
SilHocam merhaba, Bu rezerv döviz kuruna müdahalede kullanılabilir mi? Yoksa sadece görüntü mü?
YanıtlaSilTeşekkürler
Bunları devredip karşılığında dolar alırsanız aynen dolar elde etmiş gibi olur.
SilHocam, değerli bilgi ve tecrübelerinizi paylaşarak sizde bizlerin rezervlerini artırıyorsunuz. Minnettarız.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilHocam MB nin para arzına devam etmesi 3 haneli enflasyon getirirmi?
YanıtlaSilEğer hesapsız bir artış gelirse enflasyon artışı hızlanır
SilHocam yazi icin teşekkürler. Farkli konularda anlasilabilir sekilde yazilarinizda sayenizde guzel bilgiler ediniyorum. IMF konusunda da toplumumuzda yanlis bilgilendirmeler oldugunu dusunuyorum. Yazilariniz sayesinde IMF organizasyonu nu daha iyi anlanmaya calisiyorum.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilIMF Konusunda şu yazılarım da var:
https://www.mahfiegilmez.com/2019/09/imf-ve-turkiye.html
https://www.mahfiegilmez.com/2012/06/imf-hakkndaki-sehir-efsaneleri.html
Hoca çok teşekkür ederim. İki yazinizida okudum.
SilHocam yani dolar düşer mi ?
YanıtlaSilŞaka şaka 😄😄 bilgi için teşekkürler
Hızla düşer
SilŞaka şaka
Teşekkür benden.
Hocam bizim imf’nin yedek akçesindeki payımız ne kadar?
YanıtlaSilİstediğimiz zaman kullanabilir miyiz?
Öyle bir pay yok.
SilMerkez Bankasında rezerv yok. Kamu bankaları aracılığıyla döviz satışı kurun yukarı gitmesini engellemez. Hükümet böyle bir aksiyonu neden tercih ediyor olabilir ?
YanıtlaSilO kadar fazla politika hatası var ki bu da onlardan birisi.
SilÜlkeler bu parayı ister kullanır isterse kullanmaz. Doğru mu anladım hocam
YanıtlaSilÇok doğru.
SilPeki bu durumu bu sefer iyi degerlendirebilirmiyiz sizce hocam
YanıtlaSilGöreceğiz.
SilYönetimin " IMF tu kaka " anlayışı sürüyorsa biz o haktan yararlanmayız...
YanıtlaSilIMF bu tür şeylere aldırmaz, sonuçta biz IMF'nin üyesiyiz.
SilHocam IMF bu verdiği parayı denetler mi. Yoksa sedece parayı verip gerisine karışmaz mı.
YanıtlaSilAslında burada IMF para vermiyor sadece bir rezerv hakkı veriyor. Biz o rezervle başkalarından dolar ödünç alıp kullanabiliriz.
SilHocam bu rezerv hakkı yine bir şekilde para basma nın yerine dolaylı para yaratma ülkeler için oluyor ozaman.
SilKısaca fed bastığı ve dağıttığı paraların yerine, IMF rezerv hakkı ile ekonomiyi çevirmeye çalışıyor anladığım kadarıyla.
Sizce bu 6,4 milyar dolar Türk Lirasını geçici de olsa değerlendirmez mi hocam yani dolar/TL de geçici bir düşüş görmez miyiz?
YanıtlaSilGörürüz.
SilTeşekkür ederim hocam zaman ayırıp cevapladığınız için.
SilGümbür gümbür iniyor bugün
SilRezervde tutup çok hayati durumlarda kullanmalıyız. (gerçekten şu durumda her senti bizim enflasyonun döviz kaynaklı artışını engellemek için hayati önemde) dolar faizi de keyfiyetle değil ortodoks ekonomik politikaları içerisinde şeffaf açıklamalarla ve disiplin içerisinde enflasyonla ilişkili olarak düzenlersek uzun vadede (1 yıl içinde belki 8 hatta çok sağlıklı kararlar ve yargı reformuyla 7'ye doğru düşer sadece 1 yıl sabredebilsek çünkü Türkiye yatırımcı için mülkiyet hakları endişesi olmasa bir cennet. İnsan kaynağı ucuz ve ekonomik olarak aynı potaya girdiğimiz bir çok ülkeden çok daha kaliteli, kurulu alt yapı ortalamanın oldukça üstünde, tedarik ve lojistik imkanları yüksek. Benim 100 milyon dolarım olsa gelir asgari ücretin de mühendis maaşınında 300 dolar seviyelerinde olduğu Türkiye'ye koşa koşa yatırım yapmaya gelirim. Ama birilerinin yatırımama çökmeyeceğinden emin olabilsem tabii ki. Bu yatırım girişi uzun vadenin süresi de ülke hukukumuza ve fianasal istikrarımıza yatırımcının güvenini oluşuncaya kadar Bu uzun vade için gerekli süre yapısal adımlar için olumlu adımlar ne kadar kararlı atılır ne kadar güçlü destek bulursa( halk tarafından ve siyaset tarafından söylem ve eylem birlikteliği sağlanırsa) o kadar kısalır.
SilYok yatırımın önünü açmak yerine hemen kamu bankalarına verip satar ve faizleri de düşürürlerse belki 8 tl'nin altına 1 ay için düşer ama sonra yüksek gerilim içinde doları yükselişini ve zamları üzüntüyle izleriz.
Darı ekip buğday biçemeyeceğimizi anlamamız için bu SDR desteği çok değerli bir fırsat.
Hocam sizi yıllardır takip eden biri olarak anlattığınız yapısal reformaları anlayabilmiş miyim eksik gördüğünüz bir nokta var mı?
Saygılarımla sağlıklı ve güzel bir ömür diliyorum bilginizden uzun yıllar istifade etmek dileğiyle.
Bu kaynak tahsisi hibe mi borç mu Hocam? Her Merkez Bankası değiş tokuş kabul eder mi? FED'e gidip all şu SDR'leri bana oradan 6,5 milyar dolar sar diyebilir miyiz?
YanıtlaSilDeriz ama mesela bir yıllıksa anlaşma bir yılın sonunda Fed de bize ver benim dolarları al SDR'yi der.
Silsayın hocam emeğinize sağlık, teşekkürlerr ))
YanıtlaSilSağ olun
SilHocam bu değerli aydınlatıcı tüm bilgi ve yazılarınız için teşekkür ederim. Sağlıklı güzel günler dilerim
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilArtan brüt rezerv net rezervi değiştirmiyor.
YanıtlaSilHayır o da artıyor çünkü SDR bizim malımız.
SilHocam merhaba. Merkez Bankalarının kendi dijital paralarını çıkartması ve doların rezerv para statüsünü yavaş yavaş kaybediyor oluşundan hareketle Keynes'in SDR vizyonu hayata geçirilmeye çalışılıyor diyebilir miyiz?
YanıtlaSilHocam bu SDR bir bakıma aslın bitcoin gibi sanal bir para birimi.Ama karşılığü var..İleride MB bu para takas aracını üye ülkeler içinde bir çatı oluşturarak genel günlük harcamalarda kullanmaya başlayabilir mi? YANİ bitcoin kripto para vs hikaye olup sanal para teknolojisini bunun üzerinden gidermek istemezler mi?
YanıtlaSilManisa Akhisar'da bir tavuk kümesinde üretip sanal cüzdanınızda Uruguay'a taşıyabildiğiniz, orada da Ferrari, Tekne, havuzlu villa, Uruguay güzellik kraliçesi falan satın alabildiğiniz Bitcoin'le kıyaslandığında bu dediğiniz çok olası bence. Mahfi hoca ne düşünür bilemem elbette...
SilHocam ağustos ayında bütün SDR leri dolar ile değiştirirsek vadesi geldiğinde aldığımız dolar kadar mı ödeme yapacağız yoksa gelecekteki faiz artışlarından kaynaklı farkı da ödeyecek miyiz?
YanıtlaSilBir de SDR leri önce FED sonra Avrupa Merkez bankasına götürsek bu döngüyü tekrarlayarak 6.4 milyar doları sürekli olarak cebimizde tutabilir miyiz?
Çok teşekkürler.
Vadesi geldiğinde dolarları faiziyle geri verip SDR'leri alacağız, ama eğer karşı taraf kabul ederse uzatabiliriz ya da başka bir MB ile anlaşma yapabiliriz. SDR'ler bizim olacak yani.
SilTeşekkürler hocam
YanıtlaSilSağ olun
SilYaklaşık eksi 50 milyar USD rezerve bakınca 6.5 milyar doların devede kulak oluyor, üzerine satılan 128 milyar USD yi düşününce ise devede sinek gibi oluyor.
YanıtlaSilYazıda noktalar ve virgüller biraz karışmış sanki hocam
YanıtlaSilSayılardaki nokta ve virgülleri söylüyorsanız onlar Türk sistemine göredir.
SilBu konuda bir konsensus yok dünyada. Dileyen dilediğini kullanmış, öyle devam etmiş.
SilBizimkiler Almanya veya Fransa'dan örnek almışlar zamanında.
Ondalık işareti olarak noktayı kullanan ülkeler:
Avustralya, Botsvana, Çin, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Guatemala, Honduras, Hongkong, Hindistan, İrlanda, İsrail, Japonya, Kanada (İngilizce konuşan bölgeler), Kuzey ve Güney Kore, Lihtenştayn (sadece parasal sayılarda), Malezya, Meksika, Nikaragua, Nijerya, Yeni Zelanda, Pakistan, Panama, Filipinler, İsviçre (sadece parasal sayılarda), Singapur, Tayvan, Tayland, Birleşik Krallık, ABD.
Ondalık işareti olarak virgülü kullanan ülkeler:
Arnavutluk, Andorra, Arjantin, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Şili, Almanya, Danimarka, Ekvador, Estonya, Faroe Adaları, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, Grönland, Endonezya, İzlanda, İtalya, Kanada (Fransızca konuşan bölgeler), Kolombiya, Hırvatistan, Küba, Letonya, Lihtenştayn (parasal sayılar hariç), Litvanya, Lüksemburg, Makedonya, Moldova, Hollanda, Norveç, Avusturya, Paraguay, Peru, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, İsveç, İsviçre (parasal sayılar hariç), Sırbistan, Zimbabve, Slovakya, Slovenya, İspanya, Güney Afrika, Çek Cumhuriyeti, Türkiye, Ukrayna, Macaristan, Uruguay, Venezuela, Belarus.
Hocam bu SDR hakkının swap anlaşması gibi bir etkisi mi var? Yani brüt rezervimiz mi artar sadece? Nette yine eksi miyiz? Teşekkürler
YanıtlaSilİkisi de artar.
SilMahfi bey, merhaba. İktisadi ilimlerde uzmanlaşmak istiyorum, ama akademisyen gibi değil, finans sektöründe. Yıllarca İngilizce öğrenmeye çabaladım, b1 seviyesine geldim hala da geliştirmeye devam ediyorum. Tek problemim şu, günde 30-40 sayfa civarında okuma yapıyorum, bu okuma hızıyla, kitaplar beni iktisadi bilimlerde uzman yapabilecek kadar eğitebilir mi? Bazen bir kitaptan edindiğim bilgi ile, sizin yazdığınız 1 sayfa blog yazısından aldığım bilgi aynı seviyede oluyor veya onlarca kitap okusam bulamayacağım bir cevabı size sorup 5 dakikada öğrenebiliyorum. Sizce bu okuma hızı ne durumda? Yeterli midir? Saygılarımla...
YanıtlaSilSevgili Çağatay benim Kolay Ekonomi diye bir kitabım var, onu al, eğer 3 günde anlayarak bitirebiliyorsun umut var demektir.
SilKitabınızı bir günde bitirdim anlamadığım birkaç sorum vardı, onları da kitabı almadan önce size sorup öğrenmiştim. Kitaptaki bütün bilgileri en kötü ihtimal yüzeysel de olsa biliyorum. Çok teşekkür ederim
SilSelam Çağatay,
SilBana soracak olursanız, zihninizi ekonomi ile aşırı karıştırmayın. Mahfi hocamızın yazdığı gibi giriş seviyesinde ekonomi kitabı okumanız güzeldir.
* Finans için İngilizce güzel bir adım.
* Finans için bir diğer dil Matematik, aşırı detay değil ama mühendislik 3. sınıf derslerini kapsayacak kadar bir matematik iyidir.
* Finans için, istatistik ve ekonometri.
* Finans için muhasebe.
Ekonomiyi ekonomistlere bırakmanız daha iyi olur. Onları okuyun, ekonomistsiz kalmayın, ama kendinizi ekonomi yorumlarına kaptırmayın. Kolay ekonomi üzerine, ingilizce geliştirmeye ve ingliizce literatür okumaya gidin. İnternetten ingilizce finans kaynaklarını okuyun.
Fed, TCMB, ECB kararlarını anlamak için Finans muhasebesini bilmek iyidir. Muhasebe paranın nerden nereye gideceğini size gösterir. Matematik mantık kurmanızı kolaylaştırır, modelinizi kurarsınız. İstatistik ve Ekonometri ile hiç bir ağacın cennete kadar uzamayacağını anlarsınız.
Türkiye içinde çalışacaksanız, sertifikaları SPKdan almaya bakın. cebinizde bulunsun. Yurtdışında ise, matematik, istatistik ve ekonometri ağırlıklı çalışın.
İktisadi ilimlerde, doktora seviyesindeki makaleleri okudukça meseleleri daha derin anlarsınız. Akademisyenlik yapmayacaksanız, belli bir politik görüş, siyasi parti değil, ile hareket etmeyecekseniz, iktisada girmeyin derim.
İktisattan ekmek yemek zordur. Herkes Mahfi hocamız gibi çok yönlü, farklı yeteneklerin sahibi olmaz. Finans para işidir, biraz yetenekli insana ihtiyaç vardır. İktisat yorumculuğunda ve piyasada biraz da çevrenizin olması fayda sağlar. Bunlar zaman alır. Finansta ise yeteneğiniz ile bir bankadan diğerine atlarsınız. Olmadı, yurtdışından bir ülkeden lisans alır geçersiniz. Çok olmasa bile hemen para kazanırsınız. Daha az işsiz kalırsınız.
Benim düşüncem böyle, tercih sizin, hayat sizin tabi.
İlgilendiğim tek alan iktisat değil. Şuanda iktisat okuyorum ingilizce dili ile. 21 yaşındayım. Sadece 3 senede bir sürü makale, kitap vs okudum ama devam edeceğim, uzmanlaşacağım, başka alanlarda da işlerim devam ediyor ama ana ilgi alanım hep iktisat olacak.
SilZaten kıdemli bir ekonomist olmak belki 40-50'li yaşlarda anca nasip olacak, ama uzman olacağım. Matematiğim iyi değil, temel matematik biliyorum sadece.
Mahfi hocamınızın '' Kolay Ekonomi'' adlı kitabı, gerçekten sade ve hiçbir şey bilmeyen bir insanın bile anlayabileceği kadar kaliteli bir dille yazılmış. Zaten bildiğin şeyi 10 yaşındaki çocuğa anlatamıyorsan, bilmiyorsun demektir derler.
Şuanda '' Türkiye Ekonomisi'' adlı kitabını okuyorum Mahfi hocamızın. Bakış açımı, bilgi dağarcığımı gerçekten çok geliştiriyor ve işini çok iyi bilen bir biri.
Bir de ben sadece iktisat demedim, iktisadi ilimler diyorum, finans da buna dahil.
SilSelam Çağatay,
SilGüzel başlangıç, yaş çok genç, ben başladığımda 20 li yaşların sonundaydım.
Türkiyede çalışamayacağım için, Finans tarafına ağırlık verdim, Finansta Matematik, İstatistik, Ekonometri ve bunların yazılım tarafına odaklandım.
Çalıştığım alanlarda Uzman seviyesine gelmeye dikkat ettim. En çok getiri ile hızlı iş bulabildiğim alanda derinleştim. Tercihimi ben yapmadım, piyasaya bıraktım. Pilavdan plana geçtim. En iyi bildiğim alanda, her gün yeni bir şeyler daha öğreniyorum, bilmediğim çok konu çıkıyor.
Kariyer konusunda bir yerde insan o kadar küçük, hayat ve piyasa o kadar büyük ki, akıntıya bıraktım. Ara ara ince ayar çekerek gidiyorum.
İktisat çok geniş bir alan. Daha dün bir iktisatçının makalesini okudum, kendisini hiç bilmiyordum, benim aklımdakini öyle güzel özetlemiş ki. Serbest piyasa ortamında firmaların kar maksimizasyonunun serbest piyasaya verdiği olumsuz etkileri belirtiyordu. Toplum için de bir yorum analiz yapıp, topluma zararını anlatıyordu. Bazı neoklasik iktisatçıların bazı koşullu açıkladıklarının tersini enerji sektörü, bir öğrencisi de telekomünikasyon sektöründen veriler ile desteklemişler. Kendim için diyorum hangi birini okuyup yetişeceksin ki? Son bir yılda yazılanları okumaya ömrüm yetmez.
Peki biz elimizdeki SDR ile FED'den dolar alırsak ne kadar süre sonra dolar verip SDR'yi geri almamız gerekiyor. Anlaşmanın süresi önceden sabit mi?
YanıtlaSilEvet önceden belirleniyor, süre sonunda karşılıklı anlaşmayla uzatmak mümkün.
SilHocam merhaba,
YanıtlaSilKredi genişlemesi olmazsa reel sektörde sıkıntı büyüyecek. Ödeme güçlüğüne düşen şirketler, bu sorunun bankacılık sektörüne de bulaşmasına yol açacak.
Kredi genişlemesi olursa, cari açık, enflasyon ve kur artışı ciddi sorun oluşturacak.
Sizce uygun çıkış modeli ne olabilir
Doğru tespit. Ekonomi bu tür çelişkilere çözüm aramak için vardır. Türkiye benzer bir sorunu 2001 krizi sonrası çözmüştü. Hem kredi genişlemesi olmuş, hem enflasyon ve faizler düşmüş ve kur sabitleşmişti, hem de ekonomi büyümüştü. Bu çelişkileri çözmenin sırrı insanların gelecekle ilgili beklentilerini olumlu hale getirebilmektir. O da lafla olmuyor tabii. Yine 2001 krizi sonrasında neler olup da beklentilerin olumlu hale geldiğine bakarsak şunları görürüz: Bankacılık reformu, kamu mali disiplinin sağlanması ve önce borçlanma gereğinin sonra da bütçe açıklarının düşürülmesi, paradan 6 sıfır atılması, AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması, piyasa ekonomisine tam anlamıyla ağırlık verilmesi. Bu adımlar insanların geleceğe ilişkin kötümser beklentilerini kaldırıp yerine iyimser beklentileri getirince bütün o çelişkiler çözülmüştü hatırlarsanız. Sonrasını getiremedik. Oysa eksik kalan birçok yapısal reform vardı. Onları yapmak yerine yaptıklarımızı da bozarak beklentileri yine kötümser hale getirdik.
SilMakale ve kitaplarınızı severek okuyorum sayım hocam. Hocam, lm eğrisi merkez bankasının elinde. Is egrisi hükümetin elinden alınsa, merkez bankası gibi bağımsız ekonomik bir kuruluşa bırakılsa, anlık - günü kurtaracak ( ilerde büyük sorunlar doğuracak) politikalar yerine , ileriyi düşünen , AS eğrisini sağa kaydirmaya çalışan politikalar yapilsa; çözüm değil midir hocam?
YanıtlaSilGünü kurtarıp sadece kendi oylarını düşünen siyasilere Is eğrisini maliye politikasını bırakmak, ne kadar doğru sayın hocam?
( hocam cevabınız beni mutlu edecektir)
Evet çözümlerden birisi AS eğrisini sağa kaydırmaktır. Ama bunu yapabilmek için önce insanların geleceğe dönük beklentilerini olumlu hale getirecek yapısal reformları yapmak gerekir.
SilMaliye politikasını politikacılara bırakmak yanlış değil. Yanlış olan iktidarda kalmayı ülkeye hizmet etmek yerine hedef olarak alan politikacıları seçip işbaşına getirmek.
Hocam, millet AS yi Aleyküm Selam diye anlıyor, sağa kaydırınca Selamün Aleyküm olur zannediyor.
SilHocam güven ortamı önemliydi. Burada aslolan hiç konuşmamak veya az konuşmak ve risk ortamı yaratmamaktı. Siyasetçinin konuşması güven ortamını zedeledi. Bu güven ortamını tekrar nasıl kazanabiliriz?
YanıtlaSilBu sistemle ve bu yönetimle kolay değil.
SilNiye hocam, ülkenin en çok güven duyulan hükümeti iktidar koltuğunda.
SilHocam benim anladığım (mühendis kafası kusura bakmayın) bu bir nevi faizsiz borç almak gibi bir şey değil mi? Çünkü aldığın parayı vadesi geldiğinde yine ödemen gerekiyor. Alacağın para IMF'deki kotaya göre hesaplanıyor ve bu kotayı belirleyen şey senin IMF'deki "katkı payın" olmakta. Doğru anlamış mıyım?
YanıtlaSilYok bu bir borç değil. Diyelim ki merkez bankanızda 50 milyar dolar döviz rezervimiz ve 50 milyar dolar da altın rezervimiz var. Ve bunlar orada duruyor. IMF üye ülkelere SDR verdiğinde diyelim ki bize de 6,4 milyar dolarlık SDR tahsis ediyor. Bu miktar bizim rezervlere eklenir ve rezervlerimiz toplamda 106,4 milyar dolara yükselir. Diyelim ki rezervlerimizin tamamını kullandık ve sıfırladık ve doğal gaz ve petrol ithali için 3 aylığına mesela 3 milyar dolara ihtiyacımız oldu. Yine diyelim ki tam o dönemde IMF 6,4 milyar Dolarlık SDR tahsis etti. Bu durumda elimizde iki imkan var: (1) Dış borçlanmaya gideriz (faizi daha yüksek olur). (2) Eldeki SDR'ı kullanır elinde dolar rezervi bulunan bir başka merkez bankasına 3 milyar dolarlık SDR'yi devredip karşılığında dolar alır ihtiyacı karşılarız. 3 ay sonunda da dolarları (faiziyle) iade eder SDR'leri alıp rezervlere geri koyarız. Bu arada dolarları faizle alıyoruz ama karşılığı daha itibarlı olan SDR olduğu için faizi düşük.
Silİlk paragrafı dikkatli okumamışım. Cevabınız için teşekkürler hocam.
SilHocam, haticeyi bırakıp neticeye bakalım.
YanıtlaSilIMF bize biz istemesek bile para verdi mi? Verdi.
Gel al 6 milyar dedi. Reisin dediği gibi mi evet aynen öyle.
Hocam ülke ikiye bölündü bu mahalle ve diğer mahalle olarak. Şimdi ekonomide en önemli sorun çözme kuralı güven vermek. Bunu sağlamak artık mümkün değil bu sistem e yönetimle. Doğal olarak ilk yapılacak iş yine seçim olarak görülmesi gerekiyor ve sonrasında da her iki tarafında güven duyacağı maalesef İMF çağırılmalı ve gelin bizi kontrol edin hesapları bizde açık şeffaf doğru verileri mecbur olarak sunalım denilmesi gerekiyor. Ancak ozaman insanlar güvenip yeniden harekete geçer yoksa siyasetçilere güven kalmadı ve en kötüsü hukuka olan güven bitti. Bence en hızlı çözümü denemeliyiz. Bizi buraya getiren yönetim suçku ve onlarda hukuk önünde cezaları verilmeli. Yoksa rezervleri geçici yükseltmek çözüm değil benim kanaatimce.
YanıtlaSilimf nasıl hukuka güven verecek?
SilEn hızlı çözümü deneyelim Bölünme olmasın.
SilHocam şu konuda düşüncenizi merak ediyorum Çin Yuanı neden bu kadar değersiz tutuyor ihracat için desek zaten dünyanın %80 bu ülkeye muhtaç şekilde ortalama 3,2 trilyon dolar rezervi ile neyi planlıyor bunlar
YanıtlaSilÇinliler önce Amerikayı sonra Avrupayı bitiricekler. AB ile ABD üstüste koyup ezicekler.
SilJaponyayı Çin adası yapacaklar, Taiwan onların seyfiye yeri olacak.
Avustralyayı 1.4 milyar çinli için tahıl tarlası yapacaklar.
Bu kısmı kesin olacak.
Ondan sonra ne olacak bana göre şunlar olacak.
Dünya çinden, çinliler türklerden korkuyor. 1400 yıl önce Kürşat nasıl isyan etmiş ise, türkler çinlilere isyan edecekler. Türkler çin den bağımsızlıklarını tekrar alacak. Ardından dünyada Türklerin hükümdarlığı başlayacak.
Adsız12 Temmuz 2021 22:03 Bu hangi film?
SilAdsız13 Temmuz 2021 10:16
SilErtuğrul ve Abdülhamit dizilerinden sonra bu yayına girecek. Fütürüstük bir dizi.
Hocam şaka bir yana; bu Çin ne olacak böyle? Adamlar yarasa yese dünya yıkılıyor, her bir şey orda üretiliyor, eve giriyorum, kapı tokmağından hela taşına, sandalyeden bilgisayara televizyona, lambadan çocuk oyuncaklarına, mutfak robotundan çatal bıçaklara kadar Çin malı.
Lüks marketlerden, sokak bakkallarına kadar girip bakıyorum, ürünlerin arkasında Made In China yazıyor.
Adamlar kendi rejimlerini de dikte etmeye başladılar. Yukarda arkadaşın ironi olarak yazdığı gibi, AB ile ABD yi üstüste koyup bitirirler mi?
peki Hocam, bu durumun swap anlaşmasından ne farkı var ki? tl yerine sdr veriyoruz ve vade sonunda yine faiziyle beraber aldığımız parayı geri iade ediyoruz.
YanıtlaSilHerkese göre ülkenin büyük sorunları değişebilir. Bana göre ülkenin en büyük sorunu ayrıştırılan VATANDAŞLAR, birbirine tahammük edemeyen yurttaşlar, sol düşünceye sahipler sağ tarafı ezmiş. Başa sağ düşünce gelmiş sol düşünceye sahip olanı sindirmiş. Unuttuğumuz kandırıldığımız hepimizin bu ülke vatandaşı olduğumuz. Bu ülkenin herkese ihtiyacı olduğudur. Ama her seferinde bizi bize kırdırmışlar. Siyasilerde bu işi körüklemiş ve oy kotarmışlar. Bunun sebebini niteliksiz eğitim ve ya komple eğitimsizliğe bağlıyorum. Şunu her seferinde söylüyorum ilk önce insan sonra müslüman olmadığımız sürece daha çok ayrıştırılırız.
YanıtlaSilHocam,ustalığı kalfalığından oda çıkraklığından beter.. borsamızda üç dönem bostan çöküş osman senaryoları hakkında ne dersiniz, endekste 1453 ün kırılmasıyla sonraki seviye 1299 görülür mü ya da bu 1071 e kadar gidermi..
YanıtlaSilİlk hedef 2023, sonra 2053 ve 2071....
SilHocam çok teşekkürler.. Her zamanki gibi net,.... 😊
YanıtlaSilHocam bizim MB rezervlerini hesaplarken, kamu bankaları, kamu kurum ve kuruluşlarının hesaplarındaki dövizler, hazine dövizleri ve bir de belediye başkanı, bakan gibi bazı küçük siyasilerin yurtdışındaki döviz hesaplarını da toplamak gerekir. Hükümet bunların hepsini ortak hesap gibi kullanıyor. Gerektiğinde bu sıradan dövizler MB ordan da piyasaya akıyor. Hatırlarım, bir büyükşehir belediye başkanının 200 milyon dolar parası varmış yurtdışında, adamı belediyesinden kovup parasını ülkeye getirmişlerdi, gıkını bile çıkaramamıştı.
YanıtlaSilKamu kurumları, bankaları ve MB arasındaki ilişkileri yazmayan ekonomist kalmadı artık, ondan bahsetmiyorum bile.
Üstüne bir de IMF desteği geldi.
Hocam konudan tamamen bağımsız olarak söylüyorum. Tabii ukalalık olarak da anlamayacağınızı temenni ediyorum. Word ya da Excel dokümanını önce farklı kaydet ile pdf'e çevirip, ardından pdf üzerinden ekran görüntüsü alırsanız, kırmızı renkli yazım hatası uyarısı olmaksızın tablo sunulabilir. Bir sakıncası mı var? Asla yok. Önemli olan şekil değil içerik. Ancak birkaç yazınızda daha görmüştüm. Olur ya, belki çözüm yolu gözünüzden kaçmıştır diye boş boğazlık ediyorum işte. Saygılarımı sunarım.
YanıtlaSilHocam şu yoldan da Yazım denetimini kaldırabilirsiniz.
Silhttps://support.microsoft.com/tr-tr/office/yaz%C4%B1m-denetimini-a%C3%A7ma-veya-kapatma-e2805461-77d4-4832-b006-061163c8d01a
Mayıs Cari açığı 3,1 Milyar dolar. 12 aylık cari açık 40 milyar dolar.
YanıtlaSilEğer TCMB yeni yönetimi göreve geldiğinde faiz düşürüp doları kontrollü olarak yukarı çekseydi, bu cari açık verilmeyecekdi. TCMB'nin 90 milyar dolar brüt rezervi kaldı. bunun 50 milyar doları altın. Yani TCMB bugünkü toplantısında da faizi indirmezse, cari açık aynı hızda devam edecek ve bizler ülke olarak 1yıl sonra nakit brüt rezervin tamamını cari açığa feda etmiş olacağız. hoşgeldin morotoryum...
Ülke hızla morotoryuma gidiyor. TCMB bunu seyrediyor. Böyle Merkez Bankası yöneticiliği olur mu?
Bırakın kardeşim enflasyonu menflasyonu. FED , enflasyonla mücadele ediyor mu?
FED düşük faiz yüksek kur politikası uygulayarak kimseye çaktırmadan cari açığını sıfırlamayı hesaplıyor. Pandemi felan bahane... Adam cari açığını sıfırlama derdinde..
Biz daha neyi bekliyoruz? 3-5 ekonomistten poh poh alacağız diye doları baskılayıp cari açığı devam ettirmek mantıklı mı?
Swaplarla, faiz artışıyla ya da faiz düşürmeyerek doları baskılama operasyonu devam ederse cari açık hızla devam edecek ve TCMB'nin mevcut yönetimi, ülkeyi morotoryuma götüren yönetim olarak tarihe geçecek.
Fed faiz artışına başladığında sen Faizi %60 yapsan doları ülkende tutamayacaksın. Aklın yolu birdir. TCMB faiz indirmelidir, bu şekilde hem pandemiden dolayı ekonomik sıkıntıya giren vatandaşı rahatlatmalı, hem de cari açığı sıfırlamalıdır.
Cari açık sıfırlandıktan sonra enflasyonu düşürmek amacıyla faiz artışı yapılmalıdır.
Önce cari açığını durdur sonra enflasyonu düşür. Zaten cari açık kapandıktan sonra dolar artışı duracak enflasyon kendiliğinden düşecek.
Cari açık, her türlü ekonomik felaketin sebebidir. Bununla mücadele edilmelidir. Eğer sen cari açığı bitirmezsen, cari açık senin ekonomini bitirir...
Rezervler eksideyken, MBye baskı varken bağımsız bir para politikası uygulanamaz.
YanıtlaSilhocam elinize sağlık, güzel makale.
YanıtlaSil0.98 değil, 0,98 şeklinde yazmalısınız
YanıtlaSilMahfi hocam pandeminin ekonomiler üzerindeki olumsuz etkisi bittiğinde aldığımız sdr'leri Imf'ye iade mi edeceğiz.
YanıtlaSil