Reform Paketine İlişkin Görüş ve Önerilerim

Reform ve Program

Kelime anlamı olarak yeniden biçimlendirme demek olan reform; asıl olarak 16. yüzyılda Rönesans’ın yarattığı aydınlanmanın etkisiyle, giderek yaygınlaşan yanlış kilise uygulamaları ve haksızlıkları karşısında Almanya’dan başlayarak Avrupa’ya yayılan ve kiliseyi dini uygulamada değişiklik yapmaya zorlayan harekete verilen isimdir. Bugün reform kelimesi bu dinsel anlamından çıkarak daha geniş bir çerçeveyi tanımlayacak bir çerçeveye oturmuştur. Günümüzde reform denilince; var olan sistemin eksik ya da yanlış olduğu düşünülen yönlerini değiştirmek, yeni bir statüye kavuşturmak için yapılan düzenlemeler anlaşılıyor. Günümüzde reformlar genellikle bir program çerçevesinde sunuluyor. Bu programlardan bazıları sosyal, bazıları siyasal bazıları da ekonomik reform programları biçiminde olabiliyor.

Ekonomik reform programları genellikle bazı makroekonomik hedeflere yönelir. Birden fazla makroekonomik hedefin birbiriyle çelişmesi söz konusu olduğundan hedefler mümkün olabildiğince sınırlı ve birbiriyle tutarlı olmalıdır. Paul Samuelson’un dediği gibi “Ekonomi, birbiriyle çelişen alternatifler arasından seçim yapmak demektir.” Mesela enflasyonu düşürmeyi hedeflemiş bir program uygulanacaksa istihdam, büyüme hedefleri ikinci planda tutulmalıdır. Büyüme ve istihdamı artırma hedefleniyorsa o zaman enflasyon hedefi ön planda olmamalıdır. Birden fazla hedefi yakalayabilmenin tek yolu beklentileri olumlu hale getirecek adımlar atılmasıdır. 2001 krizi sonrasında birçok hedefin gerçekleştirilebilmesinin nedeni Güçlü Ekonomiye Geçiş Programının doğrudan uygulamaya geçmesi (bankacılık reformu, kamu mali disiplininin sağlanması gibi düzenlemelerin yaşama geçirilmesi) ve Avrupa Birliğiyle tam üyelik müzakerelerinin başlamış olmasıydı. Bu adımların sonucu olarak Türkiye’ye tarihinin en yüksek tutarlı doğrudan yabancı sermaye girişi gerçekleşti. Bugün beklentileri olumlu hale getirebilecek tek yol güçler ayrımına dayalı demokratik yapıya dönüş, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, eğitimde bilime dayalı eğitim sistemine dönüş gibi ekonomi dışı birtakım adımların atılmasıdır. Bu adımlar atılmadan beklentilerin olumlu hale getirilmesi, risklerin düşürülmesi ve alınacak kararların olumlu olması mümkün görünmüyor. 2001 sonrasında mümkün olmasının nedeni sistemin o dönemde iyi ya da kötü bu saydığımız çerçeve içinde olmasıydı. Beklentileri olumlu hale dönüştürmek için bu adımlar atılabilirse riskleri kalıcı olarak düşürmek ve yatırım ortamını canlandırmak söz konusu olabilir.     

Öte yandan bir program ortaya konduğunda sayısal hedefler de ortaya konulmalıdır. Açıklanan programda bütçe açığının yüzde 3,5’u geçmeyeceği dışında sayısal bir hedef bulunmuyor. Oysa bir program yapılırken hedeflenen yılda ekonomik göstergelerin ne olacağı sayısal olarak belirlenmeli ve oradan geriye doğru her yıl, hatta her ay neler yapılarak o hedefe ulaşılacağı tek tek gösterilmelidir. ‘Enflasyonu düşüreceğiz’ ifadesi bir hedef değil temenni olabilir. Nasıl düşürüleceği sorulduğunda yanıtlar hesaplara dayalı sayılarla verilmelidir. Diyelim ki hedefimiz 2023 yılı sonunda enflasyonu yüzde 3’e düşürmek olsun. Bu hedefi koyduktan sonra 2023 yılının son ayından bugüne doğru geri gelinerek her ayın sayısal hedefi tek tek belirlenir ve bunlara ulaşmak için neler yapılacağı tanımlandıktan sonra kurumlara bu hedefler doğrultusunda görevler verilir. Bu tür düzenlemeler yapılmadan ‘enflasyonu düşüreceğiz’ demek sadece temenniden ibaret kalır. 

Programdaki Hedefler ve Öneriler

Reform programındaki önemli başlıklar hakkındaki görüş ve önerilerimi bir tablo halinde aşağıda sunuyorum. Giderek gücünü yitiren tarım kesimi ve tarımsal üretimle ilgili hedef ve düzenlemelerin temenni biçiminde bile olsa bu program içinde yer almaması başlı başına ciddi bir eksikliktir.







Yorumlar

  1. Reform paketinde açıklanan, yerel yönetimlerle ilgili düşüncelerinizi ve yorumunuzu alabilirmiyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben göremedim bir açıklama.

      Sil
    2. Kamu idarelerinde uygulanacak tasarruf tedbir ve uygulamalarının yerel yönetimlerde de olması ve eşgüdüm sağlanması şeklinde bir söylem oldu arada. Ama açıklamaların genelinde olduğu gibi burada da özelleşmiş bir reform veya uygulamadan bahsedemiyoruz.

      Sil
    3. Hocam yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum hepsi çok öğretici emeğinize sağlık.
      Para Banka konularına yeni başlayan biri olarak daha çok soru cevap şeklinde okuyup öğrenebileceğim bir kaynak var mıdır önerebileceğiniz?
      Çok teşekkür ederim.

      Sil
  2. Ortaokul dönem ödevi gibi proje hazırlayıp, başlığına reform diyerek geçiştirme ödev yapıp sunmuşlar. Ödevi yaptık mı? Yaptık. Nasıl olursa 10 üzerinden 5 alıp geçerim mantığı gibi. Biraz kalite, biraz liyakat, biraz topluma saygı lütfen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir reform paketi açıklayınca insanların reforma inancı da kalmıyor.

      Sil
    2. Hocam, biz onların dediği hiç bir şeye taa 1980 lerden beri inanmadık. 80 öncesine benim yaşım yetmiyor. Hocam, sizin blogda bile Bilale anlatır gibi yazanlar var, siyasiler reform yapmamak üzere iş başı yaparlar bu ülkede.

      Bu yorumu okuyanlar bu ülkede kiracı, günü gelince kendilerine olmazsa çocuklarına veya torunlarına kış kış çekenler olacak, kendileri de kış kış gidecekler.

      Sil
  3. güzel bir tablo çizmişsiniz, ama uygulama şansı yok, zira mevcut kadro plan değil pilav demekte ısrarlı!

    YanıtlaSil
  4. Hocam ülkenin yapısal dönüşümü önemli de , bana da büyük büyük bir dönüşüm gerekiyor. 26 yaşındayım inşaat mühendisliğinden yeni mezun oldum ama bu alanda mı yoksa ekonometri, veri bilimi ya da başka bir alanda mı çalışayım emin olamıyorum, çok kararsızım ve 1 yıldır sadece bu konuyu düşünüyorum. Bu konudaki fikriniz nedir, önerebilecegeniz bir kitap, film vs var mı. Artık ne yapmak istedigimi bulmak istiyorum. Şimdiden Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşaat kadar iyi bölüm mü var? Hükümet arkasında, devlet arkasında, millet ev ev diye birbirini çiğniyor, sizin sırtınız yere gelmez.

      Siz iyi kötü bir işe girin önce, sağdan soldan bir arsa bulup, bi bina yapın, 5 ekonomisti cebinden çıkarıcak geliriniz olur.

      Sil
  5. İki de bir fiyat istikrarı diyorlar ya, biz onu artık bir kenara koyduk” 

    "Enflasyonda risk oluşturan yapısal şokları değerlendirmek gerekli politikaları belirlemek için fiyat istikrarı komitesini tesis ediyoruz. "

    aynı kişi tarafından , aynı konuşmada söylenmiştir...!

    Sizin yorumunuzu almak isterim Mahfi hocam...?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB'nin yasal tek görevi fiyat istikrarını sağlamak iken bir komite kurulması müthiş bir şey. Bazen yasaları unuttuklarını düşünüyorum.

      Sil
  6. Sayın hocam, reform yapacağız diyerek ortaya plansızlık koymak da riskleri arttırmak demek olmuyor mu?

    YanıtlaSil
  7. Her zaman ki gibi reform değil masal. Uygulama aşamasında hükümetin kendini istisna tutacağına eminim. Özellikle; TUİK'in bağımsız olması, israfın önlenmesi, birden fazla maaşlı görevlere son vermek gibi reform dedikleri uygulamalara son vereceklerini düşünmüyorum. Kamuoyundan gelen tepkileri geçici bir süre durdurmak için söylenen şeyler. Sizinde belirttiğiniz gibi bir çok şey belirsiz, ucu açık. Geçmişte açıklanan adına reform dedikleri şeylere bakılırsa, günü kurtarmak ve biraz daha zaman kazanmak için sözlerden öteye geçmeyecek şeyler.

    YanıtlaSil
  8. Belki de reform rüzgarı estirip beklentileri düzeltmeye çalışıyorlardır.
    (İyiye yoralım iyi olsun yoksa olan bize olacak.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi de o rüzgârın foyası bir haftada çıkar ve beklentiler daha bozulur.

      Sil
  9. Ülkeyi kimse yönetmezse reform yapmış oluruz. Ülke düzelmeye başlar.

    YanıtlaSil
  10. Reform buraya gerek.

    https://freedomhouse.org/country/turkey/freedom-world/2021

    YanıtlaSil
  11. Hocam yerel yönetimlerin tümünü il ve bölge bazında birleştirip(tüm ülkede yaklaşık 24 bölge) bu bölgelerin güvenlik ve merkezi birimler dışında kalan tüm iş ve işlemleri siyasi partiler yerine özel sektöre yerel seçimle bırakılması bırakılması yani bir nevi hizmet alıcı olarak halkın bulunduğu bir ihale yöntemi gibi daha mantıklı olmaz mı? bu belediyecilik faaliyetlerini yapan şirketler ise bağımsız denetim şirketleri tarafından denetlenerek rapor haline getirilse ve halka açıklansa böylelikle halk yeni dönemde yeni değerlendirmeler yapsa daha mantıklı olmaz mı?
    hem bu yolla:
    -devasa hizmet şirketleri ortaya çıkacak hizmet çok daha verimli bir biçimde halka ulaşacak.
    - hizmet kılcal damarlar gibi ülkenin en ücra köşelerine bile çok daha verimli bir biçimde ulaşır.
    -yolsuzluk miktarı ve olasılığı azalır.
    -siyasi partilerin çıkarlarını sağlamak için halkı farklı alt kimliklere bölmesinin önüne geçilmiş olur.
    -kamu her yıl 100 lerce milyar TL tasarruf eder.

    GSYH sının yaklaşık %60 hizmet sektörüne ait olan bir ülkede bu çok büyük bir reform olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorun millette, bizim millet iki eliyle bi'şeylerini tutamaz.
      Yapcak olsalar, daha önce yaparlardı, her türlü yasa düzenleme vardı, yaparlardı.

      Türkler ülkelerine sahip çıkmıyorlar. Türkiye, kendisine sahip olacak insan yetiştiremedi.

      Misal: Anadolu kentine veya İstanbul'da gezin. Esnafın dükkanının önünde yere çöp atın.
      1 saat sonra aynı çöp aynı yerde durur, eğer bir belediye temizlikçisi geçmezse.
      Aynı yerde 10 yıl 20 yıl çalışan esnaf bile o çöpü almıyor, atanı da uyarmıyor.

      Gelişmiş diye anılan bir ülkede aynı çöpü at.
      Esnaf yüzüne karşı ses edemezse bile arkandan küfrederek temizler.
      Bazı yerlerde arkadan koşarak gelir uyarır çöpü atana toplatır.

      Sokaklardaki çöp ne zaman biterse, o zaman devlet de hocamızın 40 yıldır yazdığı sorunlarından arınmış olur.

      Çok fazla yasaya, kurala, kitaba, kafa karıştırmaya gerek yok.
      Ahali çöp toplamayı öğrensin, diğer sorunları da çözerler.

      Askerde, denk geldikçe nizam vermeye çok çalışırdım da, askerliği yakma korkusundan yaparlardı. Fişek gibi atlar, arkadaşının düşürdüğü çöpü havada kapardı, bilirdim kapıdan çıktıktan sonra çöpünü yere atacak.

      Kışkırtıcı olsun diye çöp toplamak yazdım. Temiz çevre kültürü olgun insan olmanın gereğidir, ülke insanı olgunlaştıkça, günümüzün sorunları diye görünenleri çözebilecek donanıma sahip olur.

      45dMmcu&~JmW%47%

      Sil
    2. Anonim 15:40, 'devlet' insanlarin irkina bile karar veriyorsa orada kimse kilini kipirdatmaz.

      Siz de biraz zihninizi acik, ayni kapali dongude benzer seyleri yazip yazip duruyorsunuz. Biraz farkli acilardan bakmayi deneyin. Zor biliyorum ama bir deneyin bakin iyi gelecek.

      Sil
  12. Hocam ekonomide yapışkan enflasyon,yapışkan faiz ve kur dönemi başladı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapışkan reform dönemine doğru gidiyoruz.

      Sil
    2. Reform deyince dolar düşüyor!

      Yöneticilerimiz, milletimizi reform manyağı yapacak.
      Reform, reform, reform...

      Sil
  13. Değerli Mahfi Bey; Reformun anlamı iktidarın seçmenini çok da ilgilendirmiyor aslında. Ancak ben baktığımda bol bol cak, cek, cuk, cağız, ciğiz gördüm. Biraz orta vadeli programlardan, biraz teşviklerden ortaya karışık yapmışlar. Ne reform, ne program diyebiliriz. Zaten "program" kelimesini son 5 senede fazla kullandıkları için buna "reform" diyelim demişler. Belki bir sonrakine rönesans derler kim bilir? kim anlar? Ne derlerse desinler, sizin de belirttiğiniz üzere somut hedefler yoksa ve bir denetim ve hesap verme mekanizması yoksa, her şey göz boyama ve algı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İktidar seçmenini ilgilendiren 3 kelime var hayatlarında:
      Recep, Tayyip, Erdoğan.

      Yeni reformlar çalışmayınca, sorunun adresi de belli; Kılışdar.

      Sil
  14. Hocam hesap revizyonuyla rezervler hızla toparlanırmı?

    YanıtlaSil
  15. Çok uzun zamandır sözde yapılmaya çalışılan şeyler getirilip bir paket içerisine yerleştirilmiş. Aslına bakarsanız geçmişteki paketlerden çok bir farkı yok. Öyle bir kitle var ki aynı haberi her hafta baştan verseniz yeni diye sevinecek. Ben değişen bir şey olacağını sanmıyorum. Hayırlısı.

    YanıtlaSil
  16. Hocam, adamlar ülkeyi bitirmeye yemin etmişler. Millet de uyuşuk. Yapacak bi'şi yok.

    YanıtlaSil
  17. Mahfi bey

    Slogan solculuğu yaptığımı ve cam-çerçeve-atm kırmaya teşvik eden biri olduğumu düşünmeyiniz.

    Ekonomi çökmüş olduğu hâlde, Tükiye'de halkın isyan etmemesinin sebepleri neler olabilir?

    Siz biliminsanı olarak ne diyorsunuz bu konuda?

    Not: Salt "korona bulaşır o nedenle isyan etmiyorlar" cevabının konuyu geçiştirmek için söylendiğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İsyan hakkı olmadığı içindir.

      Sil
    2. 1. Korku, 2. Umutsuzluk, 3. Başkaldırmaya göre yetişmemiş olmak

      Sil
    3. 1833, isyan hakkı verilmez, alınır :)

      Anadolu insanı Celali isyanlarından beridir ciddi isyan etmezler.

      400 yıl önceki Anadolu insanının örgütlenme yeteneği, günümüz Anadolu insanından daha ileri ve gelişmiştir. O kadar gelişmiştir ki, dünyanın en güçlü devletini ayakta tutan Yeniçeri ocağını da kurmuşlardır. ve yine kendilerinin de tebaası oldukları dünyanın en güçlü devletine yüzlerce yıl ayak direme iradesini gösterdiler.

      Daha da ileri gidip, MS 200 lü yıllardaki, Anadolu insanı örgütlenmesi de günümüzden daha ileri seviyededir. Döneminin en güçlü devleti Roma'ya diz çöktürüp dinini bile değiştirtmiştir.

      İşgal döneminde, Atatürk ve Osmanlı ordusunun yetişmiş kadroları, isyan ve savaşı organize ettiler. Yine dünyanın en güçlü devletinin desteklediği Yunan ordusuna karşı geldiler.

      Cumhuriyet yönetimi ile geniş halk kitlesinin isyan etmesini gerektiren bir durum kalmadı. Mal-mülk edinme, malı üzerinde hak iddia etme (bazı istisna vakalar dışında) imkanları oldu. Anadolu tarihi için ender görülen uzun dönemli bir barış dönemine eriştiler.

      Son 40 yıllık siyasi dönem içinde ise, merkez ve sol olarak nitelenen halkın gazını alacak siyasi oluşumlar var. İktidar olamasalar bile seçimden seçime, sosyal medyada bazı çıkışlar toplum mühendisliği ile sakin tutulurlar. Diğer taraftan da cemaat ve tarikat yapılanmalarının halkı isyana örgütleyemeyecek şekilde kontrolü sağlandı. Her sunni cemaatin tıpkı osmanlıdaki gibi devlet ile ilgili bir ticari işi var.

      Toplu bir isyan olmaz, küçük kliklerin veya bireysel isyanlar olur. Bunlar da genele yayılamaz.

      Sil
    4. Roma'ya din değiştirten kitlelerden ziyade ganimet ekonomisinin çökmesi, pagan bilim insanlarının sisteme ciddi eleştiriler getirmesi, hristiyanlığın kaderci ve merkezîyetçi yapısının çökmeye yüz tutmuş sisteme cam suyu vereceğinin düşünülmüş olması olabilir, Roma hristiyanlığa geçtikten 1200 yıl sonra bile Balkanlar'da pagan topluluklar vardı, Gürcistan'da hâlen var. Dünya'nın en güçlü devletinin desteklediği Yunan ordusu da maalesef mevcutlarımızda bulunmamakta, adalar ihanetinden dolayı küsüp, silahları Türk ordusuna devretmiş bir İtalya, yine silah envanterlerinin ciddi bölümünü Türk ordusuna devretmiş bir İngiltere ve Fransa var.. iç kamuoylarının savaş bıkkınlığı, krallarının harekâtın daha başında maymun ısırığından öldüğü bir Yunan ordusu.. yine maalesef son bölümde tam tersi, barut toplu yanar.

      Sil
  18. "Kamu kesimine sağlanan ayrıcalıkları kaldırıp gerçek rekabeti sağlamak gerekir". Bir kamu çalışanı olarak çözümü en güzel şekilde özetlediğinizi düşünüyorum hocam.

    YanıtlaSil
  19. Hocam Türkiye'de olan darbelerin ekonomiye zarar oldu mu ? Yazı için elinize sağlık hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet oldu. Hem de çok zararı oldu. Ama politikacıların verdiği zarardan fazla değil.

      Sil
    2. Anonim 1810 da darbeyi yazmış.

      Bütün olarak bakınca, yumurta ve tavuk döngüsü, birbirlerini besliyorlar.

      Artık önemli değil, olan oldu, bizim gücümüz de değiştirmeye yetmez. Benim iyi semtteki dandik apartmanımda bile kiracı ve ev sahipleri bir kaç kararı düzgün almakta zorlanıyorlar, toplantılarda kimse birbirini anlamıyor, dinlemeyi bilem bilmiyorlar. ülkeyi düzeltme işi bizi aşar.

      Ülke bozulduysa, yapacak bir şey yok, değiştirmek lazım, millenyum çocuğuyuz.

      Yavaş yavaş elini eteğini buralardan çekme zamanı geldi. Üniversiteden sınıf ve oda arkadaşım ile aynı yerde çalışıyorduk 3 yıldır, o İngiltereye gitti, güzel zamanda gitti Kovid öncesi, şimdi orada çalışıyor. Kovid bitsin, ben de onun yolundan gideceğim. 3-4 günde bir whatsapp dan konuşuruz. Newcastle da küçük bir dairede kalıyor, bi yatak atıcaz, iş tamamdır. Buradan veya oradan eli yüzü düzgün temiz biri ile de anlaşır evlenirsem, gelecek nesli de yayarım orada, ohh mis gibi. Hiç biri olmadı, gelecekteki yengenizi ve yeğen adayınızı 5 aylıkken alıcam, götürücem, ufaklık gözünü orada açsın, vatandaş olsun.

      Sil
    3. Anon15 Mart 19:45
      Yabancı düşmanlığı,ırkçılık ve ayrımcılığa katlanmak kolay değildir,Allah yardımcın olsun oralarda.

      Sil
    4. 60 darbesinin ekonomiye zarari olmadi hatta faydasi oldu.

      Sil
    5. Anon 22:15

      Emin olun Turkiye'de gucu elinde bulunduranlarin dusmanligi ve ayrimciliginin yaninda solda sifir kalir Bati ulkelerindeki yabanci dusmanligi. Ayrica abuk subuk nedenlerle olme, tecavuze ugrama, soyulma vb. eylemlere maruz kalma ihtimalin de cok dusuk. Devletin bireye karsi yaklasimi zaten fersah fersah ustte. Ne diyeyim...

      Sil
    6. Anonim 17:10,

      Yabancı düşmanlığı da korona gibi. Bir kısmını hiç etkilemiyor, semptomşuz başa çıkabiliyorlar. Ya karşılaştıkları ırkçı yükü az oluyor, ya da daha önceden benzer toplumsal ayrımcılıkla karşılaşmış oluyorlar. Bir kısmı yediği laflara gülüyor geçiyor, 'Türksun değil mi?' sorusuna 'Ama bu benim suçum değil' felan diyor ezik ezik gülüyor, etkileri ayakta atlatıyor. Ama bir kısmını ağır rahatsız ediyor. Fenotipiniz doğululara daha çok benziyorsa risk grubundasınız denebilir. Ama bunun garantisi yok, her tipten insan çok ağır şekilde maruz kalabiliyor.

      Aşısı yok, ilacı yok. En iyisi uzak durmak. Sırf siz semptomşuz atlatıyorsunuz, ya da ayakta atlatıyorsunuz diye 'bunda da bir şey yok canım' diye geçiştirmeyin. Vurunca ağır vuruyor.

      Sil
  20. Türkiye'de reform yapılamaz.

    Türkiye Cumhuriyeti zoraki kurulmuş bir devlet. Zamanın emperyal devletine karşı, emperyalin desteklediği Yunan ordusunu yenerek kuruldu.

    Yunan yenilince, kurtuluş savaşı sonrasında İngiltere'nin Ankara'ya müdahale edecek askeri yoktu. Diğer İngiliz yanlısı devletler de Anadoluya asker göndermeyi reddettiler -ki aralarında Nijerya (Batı Afrika) ve bile var-.

    İmkanları olsaydı, Kraliçe Elizabethin şu resimde ziyaret ettiği Batı Afrikan askerlerin dedeleri savaşa Anadolu'ya gelecekti. https://britishheritage.com/royals/queen-elizabeth-ghana

    Dönemin Londra basınında yer alan Atatürk karikatürlerini dikkatle inceleyince, zoraki kabul edilmeyi görürsünüz. Anadolu'da bağımsız bir devlet kurulmasına izin verip, ilişkileri onun üzerinden geliştirmek, İngiliz bürokrasisinin olgunluk tecrübesindendir. Bu aşamadan sonra işi diğer ülkelere yaptıkları gibi dış ilişkilere ve istihbarat birimlerine devretmişlerdir.

    Dönemin Türk aydınları da zoraki durumun farkındadır. Bilinçaltına girmiştir.
    "Hangi çılgın bana zincir vuracakmış...", "Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar".
    Çelik zırhlı duvar, zincir vurmak gibi dönemin en üstün teknolojisi, aşılmaz güç kabul edilen çelik, her gün okuduğunuz şiire kadar girmiştir. Şair belki de bilinçsizce geleceğe, sizlere de seslenmiştir "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın"

    Orta doğu ve çoğu asya coğrafyasından tecrübeli, batı istihbaratı Türkiye özelinde çalışmıştır.
    Çok tecrübeli oldukları başka bir çalışma alanı ile, ahalinin sığındığı cemaat, din ve tarikatlar şekillendirilmiştir. Ordu tarikatlar ile direk sonuç almayı engellediği için, Milliyetçilik ve en güçlü kurum olan ordu odak noktası ile çalışma zamana yayılmıştır. Komedi ama oldu, adamlar, aceleden ellerinde general olmadığı için albay ile darbe yaptılar. Kozmik odanın da dağılmasından sonra, hem gereği kalmadığı, hem operasyonun maliyetinin düşmesi, hem de meşruluğu için sızmış tarikat tarafı elimine edilip meşru siyasi ayakta birleşmiş, farklı siyasi organlar da konsolide olmuş, 2017 yılında ordu ve siyasi kanat ile birleşip kapan kapatılmıştır. 1923 yılındaki devlet ile mevcut arasında en ufak benzerlik kalmamıştır. ( Bkz, meydanlarda birbirlerine hakaret! edenler nasıl ortak oluverdi, gördünüz mü? Onlar doğuşlarında ortaktı. )

    Bundan sonra reform insiyatifi de, bu topraklar üzerinde ne kadar bulunup bulunmayacağınız insiyatifi de, bütçenizi yapma insiyatifi de, seçim ile yönetici seçme insiyatifi de, yasa/kanun/tüzük belirleme insiyatifi de sizde değildir. Durumunuz budur.

    QL<my[y3HR7~YT%m

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anonim15 Mart 18:10 kardeş gerçekten bir tane kozmikoda olduğuna inanmamızı beklemiyorsun değil mi?

      Sil
    2. Anonim 1810 e ek;

      70 lerin ortalarından itibaren, dış güdümlü siyasetin finansmanı kamu arazilerinin yağmalanması, kamu arsalarındaki kaçak yapılara bina iskan izinleri ile sağlandı. Kamu arsaları gecekondulaştırıldı. Buralara Anadolu köylerinden insanlar yığdırıldı, 3-5 kuruş kazançları alındı, karşılığında onlara hak etmedikleri arsaların tapuları verildi veya vaat edildi.

      Halkın büyük tepkisi oldu olmasına, siyasetçiler de o tepkileri ezdi. Halkın siyasi düşünceleri gecekondu yığınlarının oy baskılarıyla susturuldu.

      Bizim milletimiz bilmez, arabesk müzik bizzat bu dizaynı yapanlar tarafından geniş yığınların kentleşmiş halkı bastırması için desteklendi.

      Kimse anlamazdı, Türk insanının kültüründe olmayan bir müzik nasıl tutar, nasıl yayılır diye. Sözde 1 milyon, 2 milyon kaseti satan uyduruk sanatçıların kasetleri toplu olarak satın alınır, satış rakamları şişirilirdi. Sonra, halkın sesi diye sunulurlardı.

      Hiç bir şey bir anda olmadı, yavaş yavaş ülkenin içindeki cehaleti övdüler. Her dönemde övdüler. Hala da övmeye devam ediyorlar.

      Bugün o arabesk sözde sanatçısı çıkmış, sözde liderine toz kondurmuyor. Tıpkı dediğiniz gibi kapan kapandı, hepsi aslına rücu ediyorlar. Ordu, sanat, cemaat, siyaset hepsi tek halkada birleştiler.

      İngilizler, Hindistanı sömürmek için, Mumbai, Haydarabat, Yeni Delhi gibi büyük kentlerin etraflarını gecekondular ile doldurdular. Bir kaç firma ile tüm Hindistan sözde altyapısını yapıp, ülke kaynaklarını yediler, Türkiye'de de bir kaç altyapı firması.

      Hindistan'a bakan Türkiye'yi görür. İkisi de aynı elin eseri. İkisi de aynı projenin uygulaması.

      Sil
    3. Anonim 2025;

      Asker olmadığınız belli.
      Ordu bünyesindeki kozmik oda sayısı bir taneden fazladır. Bir tane olduğuna inanmayınız.
      Her birliğin kendi kozmik arşivi de bulunur.

      1810 tarafından bahsedilen özel kuvvetler komutanlığına ait olanlardan birisidir. Eski ismi Özel Harb Dairesi Başkanlığı.

      Özel kuvvetler komutanlığı; emirlerini Cumhurbaşkanından alabilir, Genel Kurmay Başkanına sorumlu değildir. GKB, onların barınma, eğitim ve lojistik desteklerinden sorumludur. Gerekirse GKB Özel Kuvvetlerin faaliyetlerinden haberdar olmaz.

      Modern kökeni Enver Paşa'ya kadar gider. Atatürk, kurtuluş savaşı öncü komutanları, halkı yunan ordusuna karşı organize eden subaylar, müdafa-i hukuk cemiyetlerinin başkanları , eski düzendeki oluşumun üyeleridir. Engin Alan dahil olmak üzere, çoğu mensubu, yurtdışı görev alır. Ki, Mustafa Kemal de, Libya'dan Yemen ve Yunanistana kadar tüm uç bölgelerde görev yapmıştır.

      Yani, o eğitimdeki görevliler olmasaydı, kurtuluş savaşı olmazdı. Balkanların gittiği gibi Anadolu da giderdi. Osmanlının sahip olduğu memleketlerden Anadolunun bağımsız ve laik bir cumhuriyet olmasının yegane sebebi mensuplarının yetenekleri ve güçlü eğitimleridir.

      Yukardaki kozmik oda hadisesine gelince, kızkardeşimin eşi de hem yurtdışı hem yurtiçi görevler üstlendi. DHKP-C nin içine de sızdı. 8 sene önce, iç anadoluda bir ırmakta bulundu. Alkol alıp intihar etti dediler. 3 dil bilen, hayatında hiç alkol almayan bir insandı. öldüğü yerde 3 kutu bira bulmuşlar. 3 kutu bira ile kış soğunda kimse sarhoş olup intihar edemez. Hele de 80 cm derinliği olan bir suda. Arkadaşları gelip incelemek istedi, izin verilmedi. İçerden birini ayarlayıp, kan örneği aldılar. Alkol bulunmadı.

      Sil
    4. Anonim 06:08, Balkanlarin gittigi gibi Anadolu da giderdi demissiniz.

      Balkanlar nereye gitti hala yerinde duruyor.

      Bulgarlar, Yunanlar, Makedonlar bagimsiz devlet kurdular. Sonra daha ufak devletler kurdular. Felan.

      Anadolu gitmeyecekti de ne olacakti Turkler bagimsiz devlet mi kuracaklardi? Belki Anadolu da bir yere gitmemistir kim bilir?

      Sil
  21. Hocam merhaba konu dışı olacak ama yerliler çok fazla dolar bozmuyor, rezervler de eksi peki dolar neden düşük. Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1812, ben de dolar alınca niye dolar çok düşük diye soruyorum.
      Çaresi var, hemen TL ye geçin, o zaman dolar size de pahalı gelecek.

      Sil
  22. Yıllardır hep o şarkı... Söylem ile eylem ancak bu kadar birbirine zıt olabilir...

    YanıtlaSil
  23. bizim ülkemiz ekonomik krize girerse düzelme oluyor 2001 gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef öyle. Belayı yaşamadan tarif anlaşılmıyor buralarda

      Sil
  24. Reforma gerek yok 2011e giderek ileri gidilebilir al kamerayı karşına Hakimlere emir yollamayacağız hukuk sisteminin işleyişine karışmayacağız
    Başka ülkelerle duygusal hareket edip aramızı bozmayacağız
    Laikliğe sıkı sıkıya bağlıyız
    Kamuya saçma sapan yatırımlar yapmayacağız de bitti bu kadar neyi keşfetmeye çalışıyorsun

    YanıtlaSil
  25. Küçüklüğümden beri kamu işleyiş sistemine gıcığım şimdi kamuda memurum yine gıcığım,kamunun silah kullanma yetkisi dışında ne yetkisi varsa adan zeye özelleştirilmeli sadece denetleyici ve düzenleyici kurumlar ayakta kalmalı Ptt,Hastaneler,emeklilik sistemi,enerji firmaları,telekom firmaları aklınıza ne geliyor kamuya ait alayı ya satılmalı yada kamu azınlık hissesine sahip olmalı bizim ülkemiz kamu sisteminde karlılığı esas alamıyor kamu zarar yazar sistemi bütün kurumların iliklerine işlemiş öksürdün maaş aksırdın maaş uzunsun maaş kısasın maaş saçın sarı maaş saçın kısa maaş 35 nüfuslu köye milyonluk hizmet bin ikibin nüfuslu ilçeye hastane sistem çevrilemeyecek noktaya geldi sgk açığına baktım her yıl ağzımı açık bırakıyor bunun fakirliğini hepimiz çekiyoruz kamu el etek çekmedikçe düzeleceğine inancım yok daha çok vergi toplansa daha çok gelir üretilse farkettimki sistemi beslemekten başka bişeye yaramaz Silah kullanma yetkisi haricinde tüm kamu ekonomiden uzaklaşmalı kamunun kar etmesi bu sistemde imkansız ülkede sabah çay demlenmeyen ev yok Çaykur zarar,Ptt kullanmayan yok ptt zarar belediyelerin halini görseniz vah vah çekersiniz sistem ölü

    YanıtlaSil
  26. hocam merhaba

    gıda fiyatlarının düşmesini sağlamak için köprü ücretlerinden kastınız nedir? ve köprü ücretleri nasıl düşürülebilir.

    yazılarınız için teşekkürler
    saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul'a sebze, meyve taşıyan kamyonlar ve tırların yollarda ve köprülerde ödediği astronomik ücretlerden söz ediyorum.

      Sil
  27. Hocam kripto paralar ile ilgili önereceğiniz kitap var mı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://www.bkmkitap.com/blokzincir-kripto-paralar-bitcoin?gclid=CjwKCAjw9MuCBhBUEiwAbDZ-7hpre-u1ceLmPq1721TRnYZsW9HhjrHRSb3-v940zoFm4vU07tQnHRoCJecQAvD_BwE

      Sil
  28. Hocam emeginize sağlık. Her zamanki gibi tesbitleriniz cok isabetli. Akademik anlamda ekonomi bilgim olmamasina ragmen yazılarınızı kolaylıkla anlayabiliyorum. Politika yapanlar bunları gormuyor yada anlamıyor olamaz herhalde?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlıyor da yapmıyor çünkü herkesin ilerisi için düşüncesi aynı değil.

      Sil
  29. Hocam yazılarınızı beğenerek takip ediyoruz. 100 bin dolarınız olsa en yüksek getiriyi nasıl elde ederdiniz.

    teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. En yüksek getiriyi değil garanti getiriyi elde etmeye çalışır, sepet yapardım.

      Sil
  30. Yukarıdaki tablida hedef ; kamu kesimine ait alacaklar... Bu konu ile ilgili sizin yazınız haricinde herhangi bir yerde bir ibareye rastlamadım. Acaba buradaki kamu alacaklarından sadece 6183 e tabi alacaklar mı yoksa, adi alacaklar dahil, tüm alacaklar mı? Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kamuya ait alacaklar genellikle 6183'e göre takip edilir.

      Sil
  31. Sayın Eğilmez, Millet Vekillerimizin canı yanmadan Ülkemizin düzeleceğini, reformlar yapılacağını düşünemiyorum. Mesela maaşlarını 3 aylık ve toptan almalarının kaldırılması, telefon , ulaşım gibi harcamalarının kendileri tarafından ödenmesini, araçların ve yakıt masraflarının kendileri tarafından karşılanmasını , hastane harcamalarının kısıtlanmasını, bunlar gibi ilave desteklerin (bonusların) kaldırılmasını, belki çok önemli görülmeyecek ancak Meclis Lokantası faturalarının normale döndürülmesini gerekli görüyorum. Millet Vekillerimizin avantalarının kaldırılmadan, canlarının yanmadan, iğneyi onlara batırmadan düzelemeyeceğimizi düşünemiyorum. Bu önlemlerin maliyetinin fazla olmadığını görebiliyorum, ancak Millet Vekillerimize çok az da dokunsa etkisinin fazla olacağını düşünüyorum. Acaba yanılıyormuyum.

    YanıtlaSil
  32. Hocam otomotiv vb sektörlerde 4-5 yıllık taksitlendirmeye gidilmesi alım gücünü hızla arttırırmı?

    YanıtlaSil
  33. Hocam sizin eğitim gördüğünüz yıllarda, Türkiye'de eğitim sistemi bu kadar bozuk muydu ? Sizin eğitim gördüğünüz yıllarda sorgulayıcı ve analitik düşünebilen bir eğitim sistemi var mıydı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zamanlarda da bozuktu. Dünyanın geri kalanına göre hep bozuktu. Alman akademisyenler ikinci dünya savaşı sonrasında geldiler, bir miktar iyileştirme kendi alanlarında yaptılar, iyi insan yetiştirdiler. Çoğu alman akademisyen de geldikten sonra, buradaki akademideki adam kayırma, adam tutma huyunu görünce kaçtılar.

      Sil
    2. Bugünle kıyasladığımızda inanılmaz derecede iyiydi. Almanya'dan kaçıp gelenler, ülkelerinde faşizm sona erip de yahudilerin yaşam tehlikesi kalktığı için döndüler.

      Sil
  34. Hocam Türkiye’nin savunma sanayi projeleri,ihracat potansiyelleri,ekonomiye katkısı,geldiği noktada dünya ölçeğinde ne ifade ettiği ve hedeflemesi gereken noktayı içeren bir makale yazmayı düşünür müsünüz?
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  35. sayın hocam kripto paraların geleceği ve türkiyede bazı bakanlarımız ve dijital dönüşüm ofis kurumu kripto paralar hakkında kaygı duyoyoruz açıklamaları yapıyor. bu konuda ki düşüncelerinizi bizlere aktarabilir misiniz rica etsek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz de bakanlar hakkında endişe duyuyoruz, ama masraf edip bakan dönüşüm ofisi açmıyoruz. Keşke, bakan dönüşüm ofislerimiz olsa, kripto önemli değil.

      Sil
  36. Devletin kdv gelirleri şubat ayında % 50 artmış. Bu çok açık bir gösterge değil mi. Hadi olmaz ya, olsun %10 büyüme kaynaklı olsun, geriye kalan %40 enflasyon kaynaklı olmak zorunda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu artış ekonomideki canlanmanın göstergesidir.

      Sil
    2. Yada kayıtdışının azaldığını gösterir. Yada nakitin kalmayıp kredi kartı ile zorunlu olarak kayıt altına alındığı

      Sil
  37. Mahfi bey

    Daron Acemoğlu'yla ilgili herhangi bir yorum yapmıyorsunuz.

    Acaba balon olduğunu mu düşünüyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daron hoca balon olamaz, ancak çok dağılıyor çalışmalarında. Odak alanının dışında çalışmalara giriyor. İster istemez çalışmalarından görünüyor bu durum. Ben kendi alanındaki derinliğini artırmasını beklerim.

      Sil
    2. Paul Krugman'la ilgili de yorum yapmıyorum. Bu benim Krugman hakkında olumsuz düşünce sahibi olduğumu göstermez.

      Sil
  38. Hocam bir twitch kanalı açsanız olmaz mı?

    Zamanınızı alacağını düşünüyorsunuz ama öyle değil.

    Twitch'te kendinize kanal açıyorsunuz, çalışma odanızda kitap okuduğunuz köşeye kadrajlanmış açıyla kameranızı yerleştiriyorsunuz ve "yayınla" butonuna basarak twitch yayınınıza başlıyorsunuz.

    Konuşmanıza, kameraya bakmanıza bile gerek yok, sizi kitap okurken izlememiz yeterli.

    Tamam mı, twitch kanalı açıp yayın yapacak mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Milletin kitap okuyuşundan, odasından size ne kardeşim?

      Sil
    2. Ayrica bunun youtube veya periscope yayinindan farki ne? Hatta facebookta bile canli yayin yapilabiliyor artik sanirim.

      Belki de vardir hatiri sayilir farklar ama ben cahilim bu konuda. Kiyaslamayi yapabilecek arkadaslara simdiden tesekkurler.

      Sil
    3. Ben mevcut durumumdan mutluyum.

      Sil
  39. Hocam, prompter adama vermişler bir yazı okuyor. O da ne dediğini bilmiyor ki. Öylesine takılıyor işte.

    YanıtlaSil
  40. Merhabalar hocam yine güzel bir yazı olmuş sizin yazıları okumadan kendi yorumumu yapıyorum bakıyorum sizde aynısını yazmışsınız benim sadece iktisat lisans eğitimim var bu programları kim yazıyor anlamış değilim ekonomiye hiç müdahale etmeseler acaba daha mı iyi olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük Fikret, koskoca ekonomist yorumcusu olmuş.
      Şimdi baktım, FikretYilmazer.com bloğu yok.

      Sil
    2. Fikret inanmayaksın ama ben de maçlardan önce kendimce yorum yapıyorum, bakıyorum sahada aynısını oynuyorlar, sonuçları da çıkıyor.

      Sil
    3. Merhaba beton kafa arkadaş ne demek istediğimi anlamadığın belli ekonomi bir bilimdir.çözüm yolları bellidir açıkladıkları reform paketi birbiri ile çelişen hedefler ve mevcut kurumlara işlerlik kazandırması gerekirken tekrar muadillerini açmaya çalışarak bir yere varamazsın yani iyi derecede iktisat bilgisi olmayan insanlar bile bunu öngörebiliyorsa ve bu hatalar yapılıyorsa ülkeye yazık başka vatanımız yok çünkü ceremesini vatandaş çekiyor siyasiler mercedes lerine binip evlerine gidiyor olan garibana oluyor

      Sil
  41. Hocam

    ABD'deki anılarınız arasında ilginç olanlardan birini kısaca yazar mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Havalanından indim, pasaport gişesine geçtim, valizleri alıp taksiye bindim.
      Kaldığım yer çok güzeldi, konusuna odaklanmış çok kişi ile tanıştım. Verimli bir zaman geçirdim.
      Böyle bir anım oldu.

      Sil
  42. hocam. cari açık ile tasarruf açığı eş anlamda mı kullanılıyor. Yani ikisi aynı şey midir?. Saygılar.

    YanıtlaSil
  43. Hocam iyi günler.
    Konu dışı bir sorum olacaktı. ABD dünyaya pompaladığı dolarları tahvil faizlerini artırarak geri çekmeye başladı. Bunu 2013 ten beri yapıyor zaten. Pandemi bir ara vermesini sağladı. Merak ettiğim geri çekeceği bu kadar fazla dolar kendisinde enflasyonist bir etki yapmaz mı? Geri çektiği para sisteme mi giriyor yoksa tedavülden mü kalkıyor? Sistemi nasıl patlatmadan devam ettiriyorlar? Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam, enflasyonu aşırı patlatmaz, o para sokağa inmiyor.
      Amerika biraz da dünyanın domuzcuk kumbarası gibi, para basması dünyada sistemin yürümesi için gerekli.

      Para merkez bankasına girince, sistemden çıkar. Para MB nın borç senedidir, senedi sahibi alınca borç biter, para biter.

      Sil
  44. Yukarda kripto altyazı ile yazan kişi özeti geçmiş. Türkiye'de reform yapılamaz.

    Reformu yapacak olanlar halk kitleleridir. Türk halkının öyle bir altyapısı yok. Halkın yaptığına da reform denmez, devrim denir. Türkler devrim yapamaz.

    Reform yapacak kitle, siyasiler ve zengin sınıf. Türk zengini diye gördüğünüz kişiler, onlara devletin 1950 lerin sonu ve 2001 krizi başına kadar verdiği Bankacılık imtiyazı sayesinde zengin olan kişiler. TV de gördüğünüz, holding kökenli Türk zenginleri katma değer üretemezler. Zengini sorunlu bir ülke burası. Sizin kaynaklarınızı alıp, inşaat, ıvır zıvır gibi işlere paraları gömdüler. Bir kısmını da yurtdışına çıkardılar. Daha detaya girmeyelim bu iki kitleden de bir şey çıkmaz.

    Gelelim, yabancı istihbarat meselesine. Onlar siyasetin dizaynında yer aldılar. Sizin meydanlarda elleriniz patlayarak alkışladığınız, aynı ellerinizle oy verdiğiniz kişilerin dış bağlantıları vardı. FETÖ den daha güzel bir misal verilemez.

    Kendi yurdunda parya dedikleri olay bu, farkında değilsiniz, sizin hiç bir hakkınız yok, sermaye biriktirmek lüksünüz bile yok. Gidebildiği kadar böyle gider.

    YanıtlaSil
  45. Selam Mahfi hocam,
    Reform yapılacak bir şey yok bu ülkede.

    Yasalar karşısında her vatandaş eşittir, temsilde de eşittir.

    90 lı yıllardan beri ülkenin doğusunu temsil eden parti liderleri ve yöneticileri temel temsil haklarından mahrum bırakılıyor. Kocaeli milletvekilini bugün ne yaptılar gördük, doğu bile değil.

    Artık, Türkiye için kimse bir şey yapamaz. Yakındır, batıdan Türkiye'ye demokrasi getirirler veya Türk baharı görürüz.

    YanıtlaSil
  46. Sayın Eğilmez, TCMB politika faizini %17'den 19'a çıkardı.

    Peki çok yakın gelecekte, mâlum şahıs, "eyyyy faizciler..." diye bağırırsa;

    TCMB'nin çabası, yine, boşa mı düşer?

    YanıtlaSil
  47. Usta iktisatçı Mahfi bey, bu tabloya ne der acaba?

    Türkiye: %19,00

    Çin: %4,35

    Rusya: %4,25

    Brezilya: %2,00

    Kanada: %0,25

    ABD: %0,00

    Almanya: %0,00

    Yunanistan: %0,00

    Japonya: -%0,10

    İsviçre: -%0,75

    En yüksek faizi, Türkiye veriyor! Ve bu durum, sadece ama sadece "sıcak paracılar"a yarıyor!

    Türkiye'deki işadamları, yüksek faiz nedeniyle iş yapamaz hale geldi!

    Mahfi bey, cevabınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de en yüksek enflasyon nerede ona baksanız sorunuzun yanıtını bana sormanıza gerek kalmadan siz de verebilirsiniz.

      Sil
  48. Fakat Mahfi bey

    TCMB'nin faizi bu kadar yükselttiği bir ortamda, bankaların verdiği kredilerin faiz oranları da yükselecek.

    Böylece, KOBİ'ler iş yapamaz hale gelmez mi?

    Türkiye içi ev-konut piyasası ve otomobil piyasasında yavaşlama ve hâttâ durma olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kötü yönetilen ekonomilerde önünde sonunda karşınıza 'kırk katır mı kırk satır mı?' sorusu çıkar.

      Sil
  49. reform açıklandı, dolar 7.70lerden bir anda 7.30lara iniverdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi eski düzeyine bir indirin isterseniz sonra bakın bakalım kur reform dinliyor mu?

      Sil
  50. Genç işsizlik ve normal işsizlik nasıl düşer?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı