Dolar Kuru Yine Niçin Yükseldi?

Son iki günde Dolar kurunda yaşanan yükselişler üzerine pek çok soru sorulur oldu. Bunları topluca yanıtlamaya çalışayım.

Döviz fiyatı hangi mekanizmayla belirleniyor?

Ekonomi biliminde mal insanların ihtiyaçlarını ve isteklerini gidermek üzere alım satım konusu yapılan somut araçlardır. Bu tanım çerçevesinde ekonomi bilimi açısından döviz de tıpkı elma gibi bir maldır ve arz (satışa sunulan üretim) ve talebe (satın alınmak istenen miktara) göre piyasada belirlenen bir fiyatı (kur) vardır. Elma fiyatı gibi dövizde de arz yüksekse (mal bolsa) fiyat düşer, talep yüksekse fiyat artar. Buna karşılık kurun oluşumunda arz ve talep güçlerini etkileyen güçler elma arz ve talebini etkileyen güçlerden biraz farklıdır. Burada beklentiler çok daha fazla önem kazanır. Ekonominin genel gidişinin, ülke risklerinin artışının, yapılan açıklamaların ya da yurt dışında bizi de etkileyebilecek gelişmelerin kurlar üzerindeki etkisi elma fiyatı üzerindeki etkisinden çok daha fazladır.  

Dolar kuru son iki günde niçin yükseldi?

Kur yükselişinin (ya da TL’nin dış değer kaybının) dış ve iç nedenleri vardır. Şu sıralarda Dolar genel olarak değer kaybettiği halde bizde Dolar kuru yükseldiğine göre bu seferki kur yükselişinde genel dış etkenlerin rolü yok demektir. Buna karşılık Türkiye’ye özel dış etkenlerin etkisi var. Örneğin piyasalarda, Biden yönetiminin Türkiye’ye yönelik tavrı henüz tam olarak netleşmemiş olsa da pek dostça olmayacakmış gibi bir hava var.   

Kurun son iki gündeki yükselişinde asıl olarak iç nedenler ve orada da devletin en üst kademesinden gelen açıklamalar etkili görünüyor. Kanal İstanbul yatırımında ısrar edilmesi, rezervler konusunda gerçeklerin görmezden gelinmesi gibi açıklamalar riskleri artırmaya devam ediyor. Riskler artmaya başladığında da kur yükseliyor.  

Herkes aynı anda Dolar alsa bunu karşılayacak bir mekanizma var mı?

Dünyanın hiçbir ülkesinde herkesin aynı anda Dolar alması halinde bunu karşılayacak bir mekanizma yoktur. Doları basan ABD’de bile bütün mevduat sahipleri bankalara gidip mevduatlarını aynı anda çekmeye kalksa sistem çöker. Bu tür hareketler genellikle büyük kriz dönemlerinde olur ve krizi içinden çıkılamayacak noktalara taşır. O zaman da devletler para çekilişine sınır koyar hatta yasaklarlar. Benzer bir durum Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ta küresel kriz sonrasında yaşanmıştı. Paniğe kapılan insanlar bankadan paralarını çekmeye kalkışınca sistem tümüyle çökmenin eşiğine gelmiş ve bankalardan para çekilişine günlük sınırlamalar getirilmişti.   

Bankadaki TL mevduatımı Dolara çevirdiğimde banka da hemen gidip bir yerlerden o kadar Dolar mı alıyor? Alıyorsa ne zaman ve nereden alıyor?

Bankadaki TL mevduat hesabınızdaki paranızı dilediğiniz zaman Dolara (veya başka bir yabancı paraya) o anda geçerli olan kurdan çevirip Dolar mevduat hesabı açabilirsiniz. Bu çerçeveden bakarsak TL mevduatı olan herkesin Dolar (ya da başka döviz) yaratma yeteneği var demektir. Günümüz uygulamasında buna konvertibilite deniyor (eskiden konvertibilite denince paranın altına ya da altına dayalı paralara dönüştürülebilme durumu anlaşılırdı.) Bankanın bu işlem nedeniyle gidip bir yerlerden o miktarda Dolar almasına gerek bulunmuyor. Ama eğer Dolar mevduatı sahipleri Doları nakit olarak banka şubesinden çekmek isterse ve banka şubesinin de o gün bu iş için yeterli Dolar mevcudu yoksa o zaman şube bu miktarı bankanın merkezinden talep eder. Eğer Banka’nın da bu talebi karşılayacak Dolar mevcudu yoksa o zaman karşısında iki seçenek vardır: Bankaların Merkez Bankasında zorunlu karşılıkları dışında bir de istediklerinde kullanabilecekleri serbest mevduatı vardır. Banka, Merkez Bankasında yeteri kadar serbest mevduatı varsa ihtiyacı olan Doları oradan da çekebilir. Eğer bankanın Merkez Bankasında yeterli miktarda serbest mevduatı yoksa TL vererek o günkü kurdan o kadar Doları başka bir bankadan ya da Merkez Bankası’ndan satın alır ve müşterisinin talebini karşılar.

Altının ons fiyatı düştüğü halde gram altın fiyatı niçin yükseliyor?

Altının ons fiyatı son iki günde 1.812 Dolar/Ons’dan 1.790 Dolar/Ons’a gerilediği halde gram altın fiyatı 410 TL/Gram’dan 414 TL/Gram’a yükseldi. Bunun nedeni Dolar kurunun yükselmesidir. Amerikalı altın yatırımcısını sadece ons fiyatındaki değişiklik etkilerken Türk altın yatırımcısını altının ons fiyatındaki değişiklik kadar Dolar kurundaki değişiklik de etkiler. O nedenle dünyada altın fiyatı düştüğü halde bizde Dolar kuru daha fazla yükseldiği için gram altın fiyatı da yükseliyor. Türk altın yatırımcısı açısından ideal durum hem altın hem de dolar fiyatının yükselmesi, en kötü durum ise her ikisinin de düşmesidir. İki gün öncesine kadar ikisi de düştüğü için altın yatırımcısının kaybı artıyordu. Şimdi altın fiyatı düşse de Dolar kuru yükseldiği için zararların bir kısmı telafi ediliyor.  

Yorumlar

  1. Berat Albayrak'ın tekrar ekonomi yönetiminde yer alacağı söylemi, meclise gelen fezlekeler ve kanal İstanbul ısrarı sıralaması olsa dolar yukarı gücüne göre nasıl oluşurdu liste? Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bilemem. Elimde bir anket veya benzeri bir veri yok.

      Sil
    2. Aylar önce üstadın biri burada bir kaç kere yazmıştı.

      Global sermaye veya Türk siyasetini de dizayn eden yabancı istihbarat sabit yatırımlardaki paylarını Türkiye ye borç vermek şeklinde portföy değişimine sokuyorlar. Borç para ile ülkeye giriş ve çıkış yabancı sermaye için risksizdir, alacakları garantilidir. Sabit sermaye veya borsa yatırımları kur riski taşır, çıkış hızlı değildir.

      Türkiye, AB ye Akdeniz ve Kıbrıs konusunda taviz verecek, Nato'ya da askeri alanlarda taviz verecek. Bunlar olursa, para borç olarak gelecek. Anlaşma yoksa para da yok.

      Artık ne tavizler isteniyorsa, böyle bir hükümet bile kabul edemiyor bir türlü. Ahali öyle bir bunalıyor ki, hükümet artık boş kağıda bile imza atar hale gelecektir.

      Son iki haftada 3 arkadaşım benden borç para istedi, biri banka hesaplarının görüntüsünü göndermiş, 2 çocuğu var; 1 lira 20 kuruşu görünüyor. 950-1000 Euro gönderir misin, Türkiyede aileme yiyecek için 5 ay zaman kazandırır diyor. Yüksek lisans mezunu, 10 yıllık iş hayatı olan birisi bunu diyen. 1 yıldır işsiz.

      Tüm yapılacakların başı, şeffaf bir sistem. Hükümetin de en çok işine gelmeyen konu da bu.

      Türkiye muhalefeti, ekonomi ile iktidar arasında hatalı ilişki kuruyor. Aç gezen insanların sayısı artsa bile, onlar hükümeti nasıl değiştireceklerini, sıkıştırıcaklarını bilmiyorlar. Örgütlü değiller.

      Bu hükümet 6-7 yıl daha gider böyle.

      Sil
    3. Anonim 17:26, 20 sene once iktidara gelenlerle simdikilerin zihniyet bakimindan hic alakasi yok. 'Biz zaten ne olduklarini biliyorduk, bunlarin hepsi ayni', ya da 'bunlardan zarar gelmez' diyen super zekalilarin disinda, disaridan bakan objektif birisi bambaska iktidarlar gorecektir. Isin garibi o uyaniklarin 20 sene once de iktidarin politikalarina lehte ya da aleyhte duruslari ayniydi, simdi de ayni.

      Ulkece problemimiz her isin cozumunu siyasete birakmamiz, ve buna ragmen siyasi yonelimlerimizi kisilere, ve sekli seylere gore belirlememeliyiz. Ya sorunlarin cozumunu siyasetten beklemeyip yetkileri sivil topluma ve halka dagitacagiz, ya da halk olarak siyaseti dogru duzgun takip edecegiz. Ikincisini yapmak cok zor, cogu insan, hatta siyasetle ilgili olanlar bile, siyasi meseleleri arastirmak ve ogrenmek istemiyor. Ilkini yapmaya da ipi elinde tutan siyasiler izin vermiyor. O yuzden burnumuz pislikten kurtulmuyor.

      Sil
    4. Anonim 10:20,

      20 yıl önce iktidara gelenlerle şimdikiler tamamen aynı. Siyasal islam 50, 40, 20, 5, ve şimdiki hali ile gündemi de aynı. Bazı ülkelerde devlete daha hızlı nüfuz ettiler, onların yönetiminde Siyasal İslam daha yaygın, onlar Türkiyeden bir kaç yıl, bir kaç on yıl daha önce ne olduğunu gördüler, Pakistan, Afganistan, Libya, İran.

      Milliyetçi söylem ile gelişen İslami siyasetler, Irak baas rejimi, Suriye...

      Türkiye özelinde farklı olan siyasi hareket değil, devlet teşkilatının, bürokraside çalışanlarının seküler laik değerlere hakimiyeti idi. 20 yıl önceki seküler kadro sayısı fazla olduğu için Siyasal İslam daha demokratik söylemleri öne çıkarırdı.

      Siyasal İslamın yeryüzündeki son 200 yıllık hamisi batı ülkeleri.

      Müslüman ülkelerin ve rejimlerin amacı;
      - batı ülkelerine ucuz doğal kaynaklar sağlamak,
      - ürünlerine pazar oluşturup ürün üretim maliyetlerini batı dünyası için düşürmek,
      - savaşlara asker desteği sağlamak,
      - kriz dönemlerinde güçleri kadar çevre ülkelere savaş ilan edip batı kamuoyunu konsolide etmek, - kukla yönetimleri ile batı dünyası şirketlerine büyük projeler ile kaynak aktarmaktır.

      200 yıldır değişmeyen bir şey 20 önce nasıl farklıydı da şimdi farklı? Farklı olan bulundukları ortamda güç devşirmek için mücadele ettikleri insanlar idi. Türk insanı tercihini yaptı.

      Türk hükümeti, ister şimdiki yöneticiler ile ister se yeni yöneticiler ile olsun, yüzünü tekrar batıya, ağababasına dönecek, dönmeyen yöneticilerin sonunu hepimiz görüyoruz, hareketin özü bu.

      Siyasal İslamın liderleri, servetleri ile başka ülkelerde aileleri ile rahat yaşayabileceklerini mi düşünüyorlar? Siyasilerin her kuruşunun çetelesini en yakınlarındakiler ağababaları adına tutuyor. İplerini ağababaları çekerse, Türkiyeden çıktıktan sonra, gittikleri yere gönderilecek bir uçak, 3 adamlık işleri var. Hepsine öyle olmadı mı? Herkesin gözleri önünde olan şeyler. Batıdaki ağababasına inat edip ülkede kalırlarsa da, Libyalı adam demedi mi, ben sizin babanızım ne yapıyorsunuz diye? Ülkede de olacak olan belli. Onların tek yapacakları var, ağababaları ne isterse onu harfiyen yapmak.

      Bizlik bir durum kalmadı, memnun olmayan buyursun düzeltsin.

      200 yıldır ben değiştiren görmedim. İstisna bir dönem 1922 Ağustos son haftasında kurtuluş savaşında yaptık. O da büyük yetenek ve şans ile beraber oldu, kolorduyu Yunan tümenlerinin arasından geçirdik. İngilizler de ekonomik sıkıntı anında rasyonel davrandılar, Ruslar ile anlaşmamız yerine İngilizlerle anlaşmamızı tercih ettiler savaşmak yerine. 50 yıl kadar kazandık. Şimdi o da bitti.

      Şu anda Türk insanının, kendi yönetimi için yapabileceği bir şeyi yok. Siz kuklaya bakmaktan kuklacıyı göremiyorsunuz.

      Benim gibi düşünenler için 2017 sonrasından itibaren Türk siyaset ve ekonomisi üzerinde yazmanın hiç bir anlamı yok.

      Sil
    5. Anonim 19:08, cok uzun yazmissiniz. Gerek yoktu, sizler uyanik sinifindasiniz.

      Sil
    6. Bir sürü yabancı yatırım şirketi ve yabancı bankalar Türkiye'de dolar daha da düşecek diye raporlar yazdı. Bir dayanağı olmayan bu raporlar yerli yatırımcının elindeki doları ucuza kapatma çabasımıydı? Milyar dolarlık şirketlerin böyle hatalar yapması olası mı?

      Sil
    7. Anonim 2110,
      Aynı olduklarını açıklayıp, bilgi paylaşımı yaptım.
      Siyasilerin nasıl manipüle edildiklerini açıkladım.

      Prompter olmadan iki kelime konuşamayan, hayatı ondan bundan aldığı rüşvetler ile siyasi finansman yapmak olan birisinin, sürekli tepede kalmayı tek başına başarmadığını, birilerinin onu ittiğini, devletin bütün koruma kalkanlarını kendi başına kırmadığını açıkladım.

      Ağız salyası sümüğüne karışarak vaaz veren, ilkokul mezunu bir vaftizin, sözde müritlerinin de askeriye girişinin de kendi çabası olmadığı, işin her kademesinde yönetim, kadrolaşma, proje, istihbarat bilgileri çok yüksek kişilerce vitrin mankeni olarak kullanılıp devlete sızdığını da uzun uzun anlattım.

      Yukarda yazılan iki vitrin aktörünün de eğitimsiz, çapsız, hayatta meslekleri olmayan kişiler olduğunu, insanların dikkatli olmaları gerektiğini yeterince ifade ettim.

      Anlatalım ki, insanlar başlarına neler geleceğini, nereye gittiklerini iyi bilsinler. Boş hayaller, vitrine yeni konacak kuklaların sözde cazibelerine kapılmasınlar, en azından akıl sahibi insanları kurtaralım. Kendi ve ailelerinin başlarının çaresine bakabilsinler.

      Daha da ileri gidip, 1400 sene önce yaşayan kutsal ve meşhur kişinin de eğer psikolojik rahatsızlığı yoktu ise, yukardaki ile konuşuyorum diye yalan söylediğini, söylediklerinin geçerliliğinin olmadığını da belirtelim ki, insanlar boş kişilerin peşlerinden değerli hayatlarını sürüklemesin, başkalarının hayatlarını da zehir etmesinler.

      Bunlar bilginin yansıması. Dilin kemiği yok, iki satırla ona buna uyanık diye yazmanın hiç bir marifeti yok. Paylaşabildiğimiz kadar bildiğimizi insanlara aktaralım.

      Sil
    8. Anonim 22:22 fetöyü zaten boşverelim. CByi de itham edip sınıflandırmışsınız. Anladık da Peygamber Efendimize nasıl bu kadar rahat dil uzatıyorsunuz? Bu platform, sizin ateist ya da deist veya her neyse dini inancınıza binaen toplumun dini hassasiyetlerini umursamaz/ aşağılayıcı bir şekilde konuşacağınız bir ortam değil...

      Sil
    9. Unknown, 1038:

      Doğru tekdir, o da 1400 yıl önce anlatılanların yalan olduğu. Yalan peşinde koşmanın kimseye faydası yok. 1400 yıl önceki yalanlar, hala bugün bile akli becerileri gelişmemiş insanların ekonomik tercihlerini, siyasi tercihlerini etkiliyor.

      Birey olarak kendimizi karanlık yaşam ortamından kurtarıyoruz, imkanı olanlar kurtarıyor. Üzüldüklerimiz, bizlere ilham verip, imkanı olmadan o karanlığı yaşamak zorunda olanlar ve gelecek nesillerin pırıl pırıl beyinlerine bilim ve bilgiden önce toplumun karanlığı aktarması. Milyonlarca insan hayatı, sözde kutsal adına heba oluyor, kendi hayatını heba ederken başkalarına da hayatı zehir ediyor.

      Mümkün oldukça çok insana her ortamda ulaşıp, karanlığı bu topraklarda etkisiz kılana kadar devam edilecek. Diyanet görünür bütçesinin 10 da 1 i bizde olsaydı, camilerin 40 da biri kadar çocuk kreşlerimiz ve onlarda çalışan pedagoglarımız olsaydı görürdük o karanlık inanç düzenine kim sahip çıkabiliyor.

      Yukarda, İslam Ekonomisinin amacını yazdım. Dünya örnekleri de ortada, boş kelime oyunlarına gerek yok, herkes herşeyi görüyor ve biliyor. İslam ülkelerinin siyasi durumu da ortada. Türkiyenin gidişatı da ortada. Ekonomi platformunda, Türk ekonomisinin siyasetinden yola çıkıp, gideceği yolu insanlara aktarıyoruz. İnsanlara saygı ile, sloganlara girmeden, mantıklarına hitap ederek.

      Gidişatı bilsinler ki, kendi önlemlerini alsınlar. Burayı okuyan her insan çok değerli, onların aileleri çok değerli. Belki bir kaçının hayatına etki eder.

      Sil
    10. Anonim 17:50, BAE, Katar, Suudi Arabistan, Malezya ekonomileri hic fena degil. Endonezya ekonomisi cogu dunya ekonomisine gore oldukca iyi.

      Bunlar cogunlugu musluman olan ulkeler. Din ile kafayi bozmussunuz. Nedensellige bakmadan 'ekonomisi zayif ulkeler Musluman, demek ki Islam ulkeleri geri birakiyor' diyen birisinin de bilimsellikten hicbir sey anlamadigina suphe duymuyorum, bir laf ogrenmissiniz ne oldugunu bilmeden tekrarlayip duruyorsunuz.

      Gelismis ekonomiler ya 1. Dunya savasinda ya da 2. Dunya savasinda (soguk savasi da dahil edebiliriz) galip gelmis ulkelerdir, bu savaslarda yenilen, ya da notr kalanlar da dunyadaki kaynak dagilimindan esit faydalanamadigi icin geri kalmistir. Din ile olan tek alakasi bu savaslardaki ittifaklarin kurulmasinda din/mezhep birliginin pay oynamis olmasidir.

      Son yuzyilin hikayesi boyle. Ondan once durum daha farkli idi. Propaganda tarihi degil, objektif kaynaklarla bunlari cok kolay bir sekilde ogrenebilirsiniz.

      Sil
    11. 2302, yukardaki arkadaş madde madde yazmış işte senin BAE, Katar, Arabistan, Endonezya'nın ne işe yaradığını, herkes de biliyor bu ülkelerin ne olduklarını. Daha ne inat ediyorsunuz? Çok istiyorsan git ailenle o ülkelere.

      Endonezya'yı biliyorum, Türkiye kadar yere 270 milyon insan sıkışmış. Ayda 200 dolara talim ediyorlar. Milli gelirleri 4bin dolar. 6 ay çalıştım ben orada. Rüşvetini vermeden adım atamazsın iş dünyasında.

      Ne din imiş arkadaş, insanlara çocukken uyuşturucu versen bir şekilde tedavi olurlar, bunları hayatta akıl sahibi yapamazsın.

      Yukardaki maddelerden madde seç, müslüman ülkelere uygula. Adam Endonezya diyor, Arabistan diyor. İşte bu kafanın seçtiğinin götüreceği yer de, Arabistan, Endonezya. Almanya'yı örnek alacak değiller ya.

      Sil
    12. Anonim 21:12, Almanya'nın bugün ki haline gelmesini sağlayan halklardan bir bölümü de oraya çalışmaya giden müslümanlardır. Nasıl ki Osmanlı'nın son yüz yılında Almanlar İstanbul'a göç etmişler, İstanbul'un kalkınmasına katkıda bulunmuşlar, Türkler de Almanya'nın endüstrileşmesinin en önemli ihtiyaçlarından bir tanesi olan insan kaynağını karşılamak için oraya başta ikişer yıllığına çalışmaya gitmiş, daha sonra onlardan vazgeçilemeyeceğini gördükleri için Almanya'ya yerleşmeleri sağlanmıştır. Onlarda da bizde olduğu gibi ırkçılık zehiri hakim olduğu için de göçenler topluma adapte olamıştır. 3. göbek dahi 'Türk' olarak kalmaya zorlanmıştır. Almanya'ya mukayese ederseniz benzer yıllarda Hollanda'ya, Fransa'ya göçenler sonraki generasyonlarında rahat rahat entegrasyon sağlamışlardır.

      Strawman mantık hatalarıyla cevap vermeniz ancak zaman kaybı oluyor. Ben size her yerden örnek verebilirim, merak etmeyin. Yeter ki zihniniz açık olsun, propaganda tarihi nasıl olur, nasıl öğretilir, ne amaçlanır, nereler de uygulanmıştır bunları biraz olsun araştırıp gerçeklerle yüzleşin.

      Din öyle abarttığınız gibi bir şey değil. O sadece esas problemi örtmek için size gösterilen öcüdür. Bugün dini suistimal edip hatasını örtbas etmeye çalışan her şeyi bu amacta suistimal edebilir, önemli olan ona sebebiyet veren alt yapının oluşmasıdır. Neye taraf, neye karşı olmanız gerektiğini bilemediğiniz için size gösterilen öcüden ötesini göremiyorsunuz. Kimi dindarların düştüğü hataya düştüğünüzün farkında bile değilsiniz.

      Sil
  2. Hocam teşekkürler. Konuyu araştırsam da tam olarak dolar kurunun nasıl belirlendiğini kavrayamadım.
    Evet arz ve talep asıl etken olsa da beklentiler de bir o kadar önemli.
    Örneğin kripto paralar için arz ve talep fiyat belirleyici oluyor. Satış ve alış emirleri fiyatları belirliyor. Her borsada farklı fiyatlar görmek mümkün zira her borsa kendi alış ve satış emirlerini içeriyor.
    Aynı kolay mantığı dövizde nasıl kurabiliriz. Hangi piyasaya göre bu fiyatlamalar belirleniyor?
    Ülke kur sabitlemesi uyguladığında iç piyasadaki sabitleme dış piyasaya da yansıyor mu?
    Örneğin devletimiz dolar kurunu 3 liraya sabitlese bu Türkiye standardı için mi geçerli olacak?
    Dış piyasada ayrı bir fiyatlanma görmek mümkün mü?
    Konuyu tam olarak kavramamız için bir kaynak tavsiyeniz olsa da yeterli olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada bütün mesele dövizin de bir mal olduğunu kabul etmek. Bunu kabul ettiğinizde ve üzerine beklentileri eklediğinizde olayın anlaşılmayacak bir tarafı kalmıyor. Türkiye'ye döviz girişi artarsa ve yerliler döviz bozduruyorsa kur düşüyor tersi olursa yükseliyor.

      Sil
    2. Selam Miraç,
      Döviz kuru için ortak bir pazar bulunmuyor.
      Her karar alıcı kendi pazarına göre al-sat marjını ve fiyatını belirler.
      Çapına göre işlem kapasitesi yükselen her trader kurum bir yan veya bir büyük piyasa ile arbitraj imkanını da gözeterek fiyatını belirler.

      Büyüklü küçüklü anlık dinamik olan bu silsile, Londra piyasası ile yabancı yatırımcıyı, Türk ithalat ve ihracatçıyı, Türk bankalarını, Anadolu'daki döviz işlemi yapan bir kuyumcu ile kuyumcudan döviz alan emekli karar alıcıları birbirine bağlıyor. MB gibi güçlü kurumların gece ikide aldıkları karar, birbirini tetikleyen kararlar ile sabah Anadolu'daki emekliye kadar fiyat olarak yansıyor.

      Hepsi farklı piyasalar, hepsinin ekranı farklı, hepsinin güdüsü farklı. Hepsi birbiri ile etkileşimli. Hiçbirinin ortak bir fiyat aldığı merkezi yer yok.

      Sil
  3. Faiz yüksek seviyelerken dolar düşük kalırdı. Bu kez öyle olmadı. Yüksek faiz de kuru tutamazsa hiç bi şey tutamaz. Sonuçta kalkıp reform yapacak halimiz yok, değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında faiz artırıldığında kur da düştü. Ama kalıcı olamadı. Çünkü faiz yeterince yüksek değil. İnsanların kafasındaki enflasyon % 30 iken siz % 15 der ve faizi de % 17 yaparsanız insanlar bu faizi beğenmez ve bir süre dolar satıp TL'ye geçseler bile sonrasında yeniden dolar talep etmeye başlarlar ve kur yükselir. Bu arada risk artırıcı söylemler de gündeme gelirse sıcak para da çıkmaya yönelir ve kur daha da yükselir.

      Sil
    2. "Enflasyon %30 faizi de %35 yapıyorum" diyecek babayiğit var mı?

      Sil
    3. Var,Babacan.

      Sil
    4. Selam Anonim 1601,

      Enflasyon %30, faizi %35 yapıyorum diyen babayiğit çıksa bile,
      yüzde 35 faizi ödeyebilecek babayiğit var mı?

      Sil
    5. Yok tabii ki o faizi ödeyecek. Ekonomi yüksek faizle mi dursun yoksa kur şoku mu yiyelim ona karar vermek lazım..

      Sil
  4. Hocam ellerinize sağlık ama rezervler konusunda ki bakışınız birilerinin hoşuna gitmeyebilir.saygilar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yazılarımı birilerinin hoşuna gitsin ya da gitmesin diye yazmıyorum. Sadece gerçeklerle ilgileniyorum.

      Sil
    2. Hocam değerli yorumlarınız için çok saolun ama sizden ricam ezilen sömürülen halk için bilmiyorum olabilir mi enazından krizin yükünü daha az çekebilmesi için elinde avucunda az da olsa parası olanlar için ne yapabilir tarzında bi yatırım tavsiyesi,mümkünse tabi şimdiden teşekkürler

      Sil
  5. Yazınız için teşekkür ederim hocam. Böyle bilgiye bedava ulaşmak güzel.

    YanıtlaSil
  6. Değerli bilgilendirmeleri iz için sağolun hocam.Kitaplarinizin da konuları anlama açısından çok faydasını gördüm.Emekleriniz için bir kez daha teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Hocam merhaba,

    Rezerv eksiyken Merkez bankası swapları nasıl tamamlayacak? Yani iade günü geldiğinde kasada rezerv yoksa ne olacak?

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüksek faizi verdiğiniz sürece yenilenir. Bu dönemde nereden bulacaklar o kadar faizi?

      Sil
    2. Mahfi Hocamızın belirttiği gibi faiz verir, TL ile alabilecekleri varlıkların miktarı artar, yani reel yüksek faiz verilir, swaplar devam ettirilir.

      Söylemlere göre bu swapların faizleri piyasa fiyatlarından farklı olarak belirleniyor -bilanço dışı unsur- , yani siyasilerin anlaşmasına göre faiz belirlendi, belirlenecek.

      Bu tarz siyasi swapların piyasa dışında yapılması normaldir. Ancak, swapların maliyetleri net olarak ulaşılabilir olmalıdır. Bizdeki ulaşılabilir değil, -şimdilik-.

      Cumhuriyet devletinin ilk döneminde yapılan bazı işlemler vardır, misal, Rusların gıda sorunlarına karşılık onlara yiyecek verilmiş, karşılığında İskenderun Demir Çelik yaptırılmıştır.

      Son dönem MB swaplarında mevcut Türk yönetimi reel bir şeyler vermiştir, çünkü TL uluslar arası alanda kabul edilebilecek bir karşılık değil, karşılığında reel bir şey mutlaka vardır, bizler henüz bilmiyoruz. Benim bilmeme gerek yok, ancak orada bu işlemlerin sosyal ve maddi maliyetini ödeyecek insanların talep edip almaları lazım. Onlar da almıyorsa, alan da satan da memnun demektir, bizlere b.k yemek düşer.

      Sil
    3. Bu hem faize, hem de siyasi olarak swap yapılan ülkelere bağımlı olmak demek. Bu ülkeler kazançlarına bakmadan yenilemek istemezlerse anlaşmaları?

      Sil
    4. Selam emreozk,

      Siyasi olarak bağımlı olmak demek, haklısınız. Bir kaç ay sonra bu bağımlılığı göreceğiz. Katar ve diğer swap yapılan ülkelerin bir şekilde Damadın enerji bağlantıları ile de iş ilişkileri, MB verilen swaplar ile ilgili damat ile beraber aldıkları güvenceler vardı.

      Swap yapanlar, vade zamanı yaklaştıkça damadı sormaya başladılar. Sonucu olarak, Damat daha yüksek bir makam ve en tepeden siyasi destek ile dönecek.

      :)

      Sil
  8. Hocam sizce Türkiye için kısa ve uzun vadeli öngörüleriniz nedir?
    genel olarak sadece ekonomik olarak değil.

    YanıtlaSil
  9. Sevgili Mahfi hocam... Hükümet; döviz kurunu düsurmek icin Faizi %17 ye yukselterek yabancilara "Carry Trade' denilen bir kazanc kapisı actı (kuru tutabilmek/düsürebilmek icin) Bir sey yoktan var olmaz.. yabancilar bizden boyle bir kazanç elde ediyorlarsa demekki bizdende giden birseyler olmali (servet transferi) Bu (yuksek faiz) orta vadede ekonominin iyice daralması, issizligin iyice patlaması, vegilerin dahada arttirılip yeni vergiler icat edilip salinmasi vb. gibi sonuclarinin yanisira.. bizden yabancilara transfer edilen servetin bir sonucuda halkin yavas yavas yoksullasmasina, alim gucunun iyice dusmesine sebep olmazmi ( Venezuella, Arjantin.. insanlarin cöpten ekmek toplaması).? Sayet boyleyse; kuru tutacaz diye faiz nereye kadar boyle yuksek tutulabilir ? Daha once kuru tutmak icin MB rezervleri ekonomi yönetimince yakılip eksi seviyelere indi.. bunun maliyetini bugun odemeye basladik..
    Peki; Reform felan yapilmadigina hatta birakin reform yapmayi, tam aksi dogrultuda aksiyonlara devam edildigine gore, bu yuksek faizin doguracagi maliyetler kurun yukselmesinden dahamı az olacaktır halk icin.? Selamlarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizin yüksekliği enflasyonun yüksekliğiyle ilgili ve bu oranın doğru olup olmadığına emin değiliz. Eğer enflasyon açıklandığı gibi % 15 değil de halkın dediği gibi % 30 ise bu faiz çok düşük demektir. Zaten insanlar da açıklanan enflasyon oranına pek inanmadığı için dolardan çıkmıyorlar. Öte yandan faiz gerçek düzeye gelirse de üretim biter. Kırk katır mı kırk satır mı noktasındayız.

      Sil
  10. Abd 10 yıllıklarda 1,45 kadar yükselmişken Türkiye faize artışa gitmezse sonuç ne olur ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aylar önce bir üstat faizler gerçek enflasyon seviyesine çekilmedikçe tersine dolarizasyon olmaz demişti,gene bildi.

      Sil
    2. abd 10 yıllıkları son bir ayda 1,03’ten 1,48’ e gelmiş.
      10 yıllıklar neden yükseliyor?

      Acaba bu yükselişin ne kadarı dolar/TL’ deki yükselişi açıklar,ne kadarı siyasi ve iç nedenlerle açıklanabilir?

      Sil
    3. Hocam yazılarınız için teşekkür ederiz.
      Merkez Bankası olağanüstü toplantı kararı alabilir mi? Volatiliteye (ABD tahvilleri veya diğer dışsal etmenler) karşı faiz artırımı yapabilir mi? (sitesinde sadece kar zarar dağıtımı ile ilgili olağanüstü toplantı kararı var)

      Sil
    4. Takipçi,
      Merkez bankası olağan üstü faiz artırımı kararı alacaktır. Elinde döviz yok :)
      Faiz artmazsa aya bizden önce paramız gider.

      Sil
  11. Çok güzel sorular ve çok sade cevaplar.Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  12. Türkiye neden büyüyor hocam ? Bu kadar işsizlik, kötü yönetim vs. buna rağmen nasıl büyüyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim bir tanıdığın oğlu var o da büyüyor ama ne yazık ki sağlıklı değil.

      Sil
    2. Enflasyon, yüzde 25 iken, resmi enflasyonu yüzde 13 açıklayınce ekonomi büyümesi farklı oluyor.

      Damat bu işleri iyi ayarlardı! enflasyon maaş ödemelerinin bütçeyi zorlamayacağı seviyede olurdu, büyüme kayınbabasının meydanlarda övüneceği seviyede olurdu, dövizde swap ve satışlar ile vatandaşların döviz büfeleri önünden geçtiğinde çok şükür dediği bir seviyede tutulurdu.

      Sil
    3. Büyümek zor iş değil ki borçlan,para bas büyürsün.

      Sil
    4. Esnafım, dükkanda 60 bin liralık mal var.
      Hepsi peşin ödendi.
      Bankaya gittim, sicilim iyi diye bana 100 bin lira kredi verdi.
      100 bin liralık mal alıp koydum.

      Şimdi 60 bin den 160 bine ben büyüdüm mü?
      Yoksa bir yıl sonra kredi ödediğimde 120 bin TL bankaya kredi borcu ödeyeceğim,
      40 bin liraya düşecek mal miktarım, 4 bin de enflasyondan kazanırım deyip 44 bin liraya mı düşerim?

      Sil
    5. Anonim 22:06, Esnaflar/ticari isletmeler icin buyume tabiri muglaktir, kimisi personel sayisi, kimisi ciro, cok az kismi da kar’i buyume kriteri olarak alir.

      Devletlerde ise buyume terimi aciktir. Buyumeyi katma deger belirler.

      Sil
    6. Anonim 1332;

      Esnaf yerine devlet olayım.
      Bu sene tahvil çıkarırım, 100 milyar TL borçlanırım.
      Bu parayı iş adamlarına verir, İstanbulu kuzeyden güneye kadar kazdırırım.
      Ne oldu? Yeni iş, istihdam, mal/hizmet alım talebi yarattı.

      Ertesi sene bi 100 milyar daha borçlanırım.
      Bu sefer de kazdırdığım yeri doldururum.
      Ne oldu? Yine yeni iş, istihdam, mal/hizmet alım talebi yarattı.

      Ekonomi 2 yılda 200 milyar TL büyüdü.
      Büyüme var mı var. Nerede katma değer?

      Sil
    7. Anonim 05:42, yasasaydi Keynes'le tartisirdiniz. Gerci tartisilmisi da oldukca var. Biraz arastirirsaniz oldukca doyurucu bilgiye eriseceginizden eminim.

      Bana gore kuyu acma kapamadan dolayi katma deger olmasa bile, o iscilerin alis verisi, aile kurmalari, Mozart'lar, Michalengelo'lar, Einstein'ler, Tesla'lar vb. gibi cocuk yetistirmeleri. Bunlar hep katma deger. Say say bitmez. Devlet ile esnafi ayirt eden sey de burasi.

      Sil
  13. Türkiye ekonomisindeki asimetrik riskler tarihinde daha önce hiç olmadığı kadar yüksek. geçen yılın sonunda yaşayacağımız muhtemel bir ödemeler dengesi krizini bertaraf edebilmek adına Kasım ayının ilk haftasında, Londra ile örtülü bir anlaşma yapılarak ve hatta çıkışta yabancı yatırımcılara kur seviyesi garantileri de verilerek, damat operasyonu icra edildi. operasyon kapsamında yabancı tekrar girmeye başlarken, NHH 'den geçen yıl çıkan paranın bir kısmı da geri getirildi. ayrıca Hazine eurobond tarafında da ihraçlar hızlandırılabildı..vs..

    sonucunda kur 8,5 lardan 6,95 'e kadar düşürüldü. ancak elbetteki bu sağlıklı bir düşüş değildi. nitekim kalıcı olma ihtimali de yoktu. rezervde cash dövizinizin yoksa sıcak paranın spekülatif ataklarında yerli paranızı savunamazsınız. fakat vaziyet o kadar kötüydü ki, tabiri caizse şeytan ile anlaşma yapıldı.

    bana kalırsa, bunun arkasındaki asıl saik iktidarın gittikçe zayıflayan ekonomik görünüme kendine göre neşter vurmazdan evvel, biraz zaman kazanıp, çeşitli siyasi oyunlarla erken seçime bir an önce gidip, meclis aritmetiğini konsolide etme isteği yatıyor (bu kapsamda biden dümen suyundaki kripto vekiller de temizlenecek). böylece 2023 beklenmeden elini iyice kuvvetlendiren iktidar yeni ve "güvenli" milletvekilleri ile 5 yıl daha kazanmış olacak. çünkü geçen zamanın iktidar aleyhine olduğu aşikar, 2023 yılı beklenirse seçilme şansları sıfır..küresel ekonomik görünüm de dikkate alındığında 5 yıl artık epey uzun bir süre olarak değerlendirilebilir...

    ha bu arada, soranlara enflasyonla mücadele ediyoruz deniyor, ayrı konu...tamamen kronik enflasyon üretme üzerine bina edilmiş cari açığa dayalı sıcak para ekonomisinde son perdeyi izliyor olabiliriz..

    xyzt..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İktidar seçimi kazanabileceğine inansa bugün erken seçime gider. Her türlü YSK oyununa rağmen kazanma olasılıklarının bulunmadığını en iyi onlar biliyorlar. Bu nedenle büyük olasılıkla önce bir ara seçim denemesi yapacaklar, orada uğrayacakları hezimetin ardından da tüm muhalefeti tamamen etkisizleştirme yolunu deneyecekler ama ne yaparlarsa yapsınlar bu aşamadan sonra yol göründü, yolcudur Abbas...

      Sil
    2. Üstat selam, ara seçim de bir çözüm olabilir iktidar için bu gelinen açmazda elbette..ama 2023 seçiminde toparlayamazlar bir daha.. çünkü ekonomik tablo ortada... bu işin sonu seçimlerin komple kaldırılmasına kadar gider o vakit :)

      Sil
    3. Türkiye'de hala seçimler niçin yapılır anlamıyorum. Rejim aslına dönmeli, ya seçimleri iptal etmeli ya da Güney Komşularımızda eskiden olduğu gibi seçimleri iktidar yüzde 80 - yüzde 90 oy oranları ile almalı.

      Sil
    4. Mohikanların sonu gibi, son laik de bitene kadar iktidarı bırakmazlar. Son Laik gidince, seçime gerek kalmaz.Son 25 yılın en büyük tufasına laikler düştüler. 25 yıl sonra bile uyanamadılar, şimdi de takatleri kalmadı.

      Türk laikleri, şimdi harekete geçseler, en az 50 60 yıl kendilerine gelemezler.

      Ahmet Necdet Sezer vardı, hatırlayan var mı? Son laik Cumhurbaşkanı idi. Hiç bir siyasi partiye hele de laiklerin partisiyiz diyen partiye yüz vermedi. ANS, tufaya düşmemişti. Geri kalanlar düştü. Çok kötü düştü, düştüklerini bile anlayamadan düştüler, hayaller ile oyalandılar, onlara hayal satanlar da karşı cephenin cengaveri idi, göremediler.

      Sil
  14. Hocam saygılar bilgilendirdiginiz için teşekkür ederiz benim dün ilk yorumum merkez bankasının piyasaya açtığı 72 milyarlık repo ve zorunlu karşılık hamlesinin yatırımcı da yine faizlere müdahale mi ediliyor endişesi ile hareket ettiği şeklinde olmuştu. Etkisi var mıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir miktar var ama çok değil.

      Sil
    2. Selam Anonim,

      Zorunlu karşılık için maliyet hesabını Sn Hakan Kara twitter hesabında yapmış. Maliyet etkisi küçük bir hamle, doğrudur.

      Sn Hakan Kara'nın gözden kaçırdığı unsur şu; maliyet küçük olmasına karşın MB ve Ekonomi yönetiminin ortodoks yöntemleri kullanacağız söyleminin aksi bir hamle oldu. Yani MB, direk işlem yapmak yerine dolaylı bir yönteme başvurdu ki, bu eski ekonomi yönetimi anlayışına yakınlaşma.

      Piyasa bundan çekiniyor. Piyasa dediğime de bakmayın, elinde gerçek döviz olarak hesabını tutması gereken kişiler, gerçek döviz ile ülkelerine parayı çekim yapıp, kazancını hesaplamak zorundalar. Onlar için ürkütücü bir hamle.

      Korkmaları yerinde mi? Bana göre ürkütücü bir hamle.

      Sil
  15. Sayın Eğilmez, güzel ve kolay anlaşılan yazınız için tekrar teşekkürler. Döviz kuru uzun süre düşük seviyede , faizler yüksek seviyede tutulursa , elinde döviz olanlar ve yurt dışında döviz hesabı olanlar, dövizlerini Türkiye'ye getirip TL ye çevirirler ve aylık Vadeli TL hesabına yatırarak büyük kazançlar elde ederler. Dolar kuru uzu süre 7,00 TL civarında tutulursa, elinde dolar olan yerli yatırımcılar elindeki doları TL ye çevirerek aylık Vadeli TL hesabına yatırarak yıllık % 14 - %16 gibi faiz geliri elde ederler. Aynı şekilde yurt dışındaki elinde dolar olanlar da Türkiye'ye getirip TL ye çevirerek ve Vadeli TL hesabına yatırarak aynı geliri elde ederler. Döviz seviyesi bir kaç ay aynı seviyede tutulursa 1 - 3 ayda çok büyük gelirler elde ederler ve ellerindeki TL yi dolara çevirerek dolarlarını katlarlar. Bu durumda onların faiz kazançları bizlerin cebimizden çıkacağından kayıplarımız kısmına geçecektir. Bu durum ne kadar devam edebilir? Döviz kurunu daha ne kadar aynı seviyelerde tutabiliriz? Neticede bu kayıpların karşılanması için Hükümetin vergi artışlarına gitmesinden başka çaresi kalıyor mu?

    YanıtlaSil
  16. Hocam bu durumda yerlesiklerin dolar almasının döviz fiyatına etkisi yok doğru mu anlıyorum. Çünkü yerleşik tlsini dolara çevirdiğinde dolara bir talep yaratmıyor. Ne zaman ki bankadan dövizin çekmek ister o zamn banka o doları bulmaya çalıştığı için dolara bir talep oluyor ve dolar fiyatı etkileniyor. Doğru mu anladım acaba..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen doğru anladınız. Nakit olarak çekilmek istenene kadar dolara dönüş sadece bir kayıt değişikliğinden ibarettir.

      Sil
    2. Hocam banka belli bir risk (dolar) seviyesine ulaştığında bunu hedge etmek isteyecektir. Dolayısıyla alınan döviz nakit cekilmese de bir etki yapmaz mı

      Sil
    3. Mahfi Egilmez, aayet genel egilim (trend) musterilerin doviz almasi ya da satmasi yonunde ise bu pek dogru degil.

      Bankalar risk yonetim stratejilerine gore (ki hepsi aslinda az cok aynidir) doviz yukumlulukleri oranina gore kendi varliklarini arttirmak/azaltmak zorundadirlar. Yani bankadan doviz aldiginizda, bunu cekmeseniz dahi, banka sizin icin degil ama kendi risklerini (likidite, kur riski oranlari vs.) yonetmek, ozetle olusacak acik/uzun pozisyonunu kapatmak icin piyasadan doviz almak/satmak zorundadir.

      Bankalarin risk yonetimi disinda acik pozisyonlarinin ayrica yasal limitleri de vardir.

      Sil
    4. Selam Anonim 11:01,

      Türkiye de yaşıyoruz. Bankalar o riskleri MB ile swap yaparak bertaraf ettiler. Yani kağıt ile. Kağıdın kaynağı da MB, döviz rezervleri de ortada.

      Banka, MB ezerek aksine hareket edemez, MB swap imkanı tanımış ise reddedemez. Etmedi de.

      MB bir gece swaplarını TL karşılık ile verir, yasal düzenlemede yapılırsa, sabahında DTH lar kadar TL karşılığı hesaplara aktarılır. Risk yine kapanır. Bankalık bir durum yok. Risksiz ve yasaldır.



      Sil
    5. Anonim 19:15, bankalar yurt disindan borclandiklari zaman onlara borc verenler doviz yukumluluklerinin durumuna da bakiyorlar. O yuzden bunun MB disi bir durum oldugunu dusunuyorum.

      Sil
    6. Anonim 2245, dışardan yeni sendikasyon kredisi alabilen banka var mı? Eski krediler döndürülüyor. Türk mevzuatına göre MB na göre hareket etmesi gerekir bankanın. Banka, MB aksine hareket edemez, MB döviz vereceğim dediğinde, aksini yapamaz, belirlenen faiz oranından dövizini MB na verir.

      MB, bankalara borçlu. Borçlandığı dövizi bir şekilde piyasaya sattı. Piyasadakilerin kimi döviz ile ithal mal aldı, kimi yurtdışına servet aktardı, kimi kurum da bankalar gibi dış borçlarını ödedi. O döviz ülkede kalmadı, gitti.

      Ne olacak? O swaplar, yeni bir faiz oranı ile ötelenecek. Ödenen faiz oranı kadar TL piyasaya verilecek, o miktar döviz talebi olacak, ihracat, turist, borç verenler ve yatırımcıdan o döviz geldiği kadar karşılanacak, gelmeyen kısmı kurları yukarı itecek. Her yıl tekrar edecek.

      Sil
  17. Hocam, eskiden yurtdışında çalışan işçiler için süper döviz hesapları vardı. Sonradan hükümet elimiz para gördü, ihtiyaç kalmadı dedi kapattı süper döviz hesaplarını.

    Şimdi tekrar açılsa iyi olmaz mı? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olmaz. Çünkü o hesaplar Almanya'daki Dresdner Bank'da Merkez Bankası adına açılıyordu ve vergiden kaçınma sağlıyordu. Almanlar uyanıp yasakladılar olay bitti.

      Sil
    2. Sanirim bunun sebebi ihtiyac kalmamasi degil, bunu artik herhangibir bankaya yapabiliyor olmalarindan kaynakli.

      Sil
  18. Hocam dövizi tam olarak değerleyen şey nedir? Diyelim ki döviz talebi yükseldi, ülkede döviz kalmadı dışarıdan alınacak. Yeteri kadar döviz bulunamadığı için yüksek fiyat ödendi diyelim atıyorum 7,10 yerine 7,20'den alındı. Bu aradaki 10 kuruşluk fazla farkın piyasada artıracağı TL arzıyla mı döviz yükseliyor?
    Döviz alım fiyatını belirleyen kim? Yani borsadaki gibi aynı mantıkla mı işliyor fiyatlama?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döviz fiyatını belirleyen hepimiziz. Döviz talep edersek fiyatı yükselir. Diyelim ki 100 dolarlık döviz var. Eğer bu dövize 70 dolarlık talep varsa kur yükselmez ama 130 dolarlık talep varsa kur yükselir. Talep niçin arzdan fazla olur? Eğer riskler yükselmiş ve yerli paraya verilen faiz yetersiz kalmışsa dövize talep yükselir o zaman talep arzı geçer ve kur yükselir.

      Sil
    2. Hocam onu anladım aslında ama yani yüksek fiyattan satmaya mı karar veriyorlar nasıl oluyor. Bana çok fazla TL vereceksin ben bunları kullanamam o yüzden dolarımı daha pahalı fiyattan satarım böyle mi oluyor? Diyelim ki bu arkadaş milyarlarca doları 10 kuruş fazla farkla sattı, bu döviz kurunu ne kadar yukarı çekecek? İşleyiş mekanizmasını soruyorum yani..

      Sil
  19. Şurada, ülkesini 20 yıl ve üzeri sürede yöneten liderlerin! listesi var.
    Makalede nasıl yönetimden gittikleri de var.

    Buradan hesaplayın işte, kurlar ne yöne ne kadar gidebilir diye.
    (Sky is the limit derdik bizler eskiden, Sn Reis, göklerin ötesini gösterdi,
    WSB tarifi ile hedefi verdi "To the Moon" )

    https://tr.euronews.com/2019/04/12/uzun-yillar-iktidarda-kalan-12-devlet-baskani-son-10-senede-devrildi-besir-kaddafi-mubarek

    Kim ne derse desin, ne yazarsa yazsın, Türk Lirası üzerinde en yüksek etkiye sahip insanın ne yaptığı paranın fiyatını belirler, gerisi boş. Ekonomistler, twitter da filan yazıyorlar, Youtube dan insanlara anlatıyorlar, güzel bilgiler ama gereksiz.

    YanıtlaSil
  20. hocam öncelikle kolaylıklar diliyorum;benim sorum uzun ama kısaltayım abd de 10 yıllık tahvil faizleri sürekli artıyor sanıyorum bu artış ikinci el piyasada oluyor ;siz zaten bir makale yazmışsınız gelişmiş ülkelerde tahvil faizleri neden artıyor diye okudum ama hi,ç kimse tvlerde bu şekilde açıklamıyor düşüyor artıyor diyor sizin yazınızda abd 10 yıllık tahvilleri arz edildiği için tahvil fiyatları düşüyor ve faizleri artıyor diyorsunuz örneğinizde mevcut şu an 1 yıldır %28 değer kazanmış abd 10 yıllık tahvil faizleri hatta daha fazlada olabilir ;aslında buradaki mekanizmayı anlatmışsınızda eğer uygun gömörürseniz hazır bu aralar abd 10 yıllık tahvil faizleri sürekli artarken bu konuyu ele alsanız bu piyasaya 10 yıllıklar nasıl geliyor 10 yılklık tahvilleri birileri piyasada sattığı için yani arzettiği için fiyatı düşüyor tersi olarak faizleri artıyor abd de gerçek rakamları üzerinden örnekleyebilirseniz yani abd 10 yıllıkları şu an 96,26 tahvil faizleri 1,456 buradaki 10 yıllık tahvili arz edenler neden ediyor da abd tahvillerinin fazilerinin artmasına neden oluyor gibi bir soru sormak isterim yani abd 10 yıllık tavilleri olanlar arz etmese tahvil fiyatları düşmeyecek bu tersi olarak tahvil faizleride artmayacak tabi bu arz edilince alanlarda olduğundan arz talep yasası burada işliyor olmalıdır...siz örneğinizde açıklarsınız sanıyorum eğer yazarsanız tabiki şimdi asıl meseleye geleyim ;abd de 10 tahvil faizlerinin artması bir sonuç elbetteki nedeni önemli bu nedenler nelerdir?faiz artış beklentisi veya enflasyon yükselecek beklentisi vs şimdi bir yatırımcı grafiklerin karşısına geçiyor önce abd ekonomisine bakıyor tarımdışı istihdam ,gsyih ,büyüme ,enflasyon ,faizler,üretim,hizmetler alanı vs ,işçi ücretleri saatlik çalışma ücreti vs bunları baktıktan sonra birde VIX,S&P 500,ABD 10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİ ,ONS ALTIN,ONS GÜMÜŞ,ABD 10 YILLIK TAHVİL FİYATI,DXY, BURADA İLK NEDEN HANGİSİDR ;DXY Mİ?VIX Mİ?ABD 10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİ Mİ?tabiki asıl belirleyici ekonominin üretimi ve gücü yani ekonomik değerlerin güçlü olması asıl belirleyici olabilir sizce ekonominin vıx,dxy,s&p 500 ,abd 10 yılık tahvil faizi,ons altın,ons gümüş yatırım araçları üzerinden hangisi hangisini etkiler ilk belirleyici olan DXY midir dxy artarsa diğer araçlar nasıl değişir ons altın düşer ,abd 10 yıllık tahvilleri artarmı ?veya DXY artarsa VIX hangi yönde etkilenir DXY Mİ VIX İ ETKİLER VIX Mİ DXY Yİ ?ABD de enflasyon neleri etkiler dxy yi nasıl etkiler faizi nasıl etkiler faiz yükselirse dolar nasıl etkilenir gibi siz ne demek istediğimi mutlaka anlamışsınızdır yazılarınızda çok bilgi var takıldıkça okuyorum ama bu türden piyaslardaki değerlere baktığımızda bu türden bir değerlendirme yapacak bilgiler bütününü bulamadım bazı makaleler araştırmalar buldum sizede sorayım eğer yazarsanız herkes için faydalı olur ;teşekkürler

    YanıtlaSil
  21. Hocam merhabalar
    Öncelikle detaylı bilgilendirici yazılarınız için çok teşekkür ederim.
    Yurtiçi yerleşikler bankadaki döviz mevduat hesabında bulunan döviz tutarını bankadan isterse bir talep yaratmış , bu durumda banka da varsa kendisinde yoksa diğer bankalar , TCMB den orda da yoksa yurtdışından borçlanıp getirip müşterisine vereceğini , bu durumda o dövize bir talep yaratılmış olacağını söylediğinizi anlıyorum. Böyle bir aksiyon olmadığı sürece yurtiçi yerleşiklerin hesabındaki TL yi USD veya diğer döviz cinslerine çevirmesinin , döviz kuruna bir etkisinin olmaması gerekmez mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Bankalar o çevrilen tutarın zorunlu karşılığını döviz olarak MB'ye yatırınca dövize talep oluyor. Ayrıca yabancılar getirdikleri sıcak parayı dışarı götürmek istediğinde de dövize talep oluyor ve bunlar kuru etkiliyor.

      Sil
  22. Sayın HOCAM.
    Yıllar önce sizi izleyerek ,devlet tahvili alıp ,(enflasyon+4)sonuçta EV SAHIBİ olan birisi olarak şunu paylaşayım dedim:
    Size minnet borçluyum!
    Çok teşekkür EDERİM.Selamlar Ahmet Kömürcüoğlu Metronom Kafe Denizli. 1954

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yatırım tavsiyesi vermiyorum ama sanırım yazdıklarımdan bu sonucu çıkardınız ve kendi kararınızı verdiniz. Teşekkürünüzü hak ettiğimi düşünmesem de size dolaylı yoldan bir yararım olmuşsa ne mutlu bana.

      Sil
  23. *Cari fazla vermek için ne yapmak gerekir?
    *Yapısal reformlar nelerdir? Yapısal reformlar neden yapılamaz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bloğun arama kısmına yapısal reformlar yazarsanız birçok yazı çıkar bu konuda.

      Sil
    2. Cari fazla vermek için: Tasarruf oranını artırılması, ar-ge harcamasının artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması ve ara malların Türkiye'de üretilmesi. Bunlar olursa cari fazla verilir. Türkiye'nin amacı cari açığı sürdürmek değil cari fazla vermek için politikalar yapması gerekir. Yoksa cari açığını artırarak büyümeyle hiç bir yere varamayız. Tasarrufu hangi ülkeler düşürdüyse krize girdiler.(İspanya-Yunanistan-İzlanda-1997 Asya ülkeleri) Biz ise hâlâ tasarruf politikamızda direniyoruz. Türkiye'nin tasarrufu düşük. Hesaplama yöntemini değiştirerek bir yere varamayız.

      Sil
  24. Hocam Selamlar,

    Amerika korona döneminde önce piyasaya inanılmaz miktarda para sürerek dolar arzını arttırmıştı. Şimdi ise tahvil faizlerini artırarak dolarları topluyorlar. Ekonomi konularına biraz uzağım ama bunun mantığını anlayamadım. Yoksa ortada belirgin bir durum mu var hocam?

    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyonda patlama olmasından korktukları için planlanmış ricat yapıyorlar.

      Sil
  25. Hocam, üretim ve katma değerli ihracat olmadan , faiz döviz kuru ayarıyla ekonomide sürdürülebilirlik nasıl sağlanacak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkisi de var kendi çapımızda aslında ama uyguladığımız ekonomi politikası ve yarattığımız sosyal ve siyasal ortam yanlış.

      Sil
  26. Daha fazla bütçe açığı beklentisi, daha çok fon ihtiyaci, daha çok fon ihtiyaci ise daha yüksek faiz demektir. Daha yüksek faiz beklentisi ve daha yüksek faizler, şuan ki düşük faizli tahvilin talebini ve değerini düşürür. Bu nedenle sicak para gelmez veya elindeki tahvilin değeri düşmesin diye tahvili satar ve gider. Bunun sonucunda da ve kur yükselir. Sanırım olay bu

    YanıtlaSil
  27. Sevgili hocam, kusura bakmayin ama bu yazinizin iceriginden biraz hayalkirikligina ugradim. Okumaya baslamadan kurun yukselmesinde global bono piyasasinin mekaniklerinin oynadigi rolu kapsamli yazacaginizi dusunmustum (Belki daha sade yazmak istediniz bilemiyorum). Bu konuda gordugum ekonomi takip eden insanlarda (normal olarak) inanilmaz bir kafa karisikligi var (Fed’in enflasyon hedefi yerine faizleri 2%’de tuttugunun sanan yorumlar gordum). Sizin gibi bir duayenin bu kompleks yapiyi anlasilir bir dille aciklamasi cok yardimci olur diye dusunuyorum.
    Benim gordugum kadariyle Fed tekrar devreye girmezse Turkiye icin bu son carry trade dongusu ve avantajlari bitmis durumda. Buyuk fonlarin artik rekor dusuklukteki negatif gelismis ulke reel faizlerinden tatmin olmayacaklari belli oldu. Iki gun once de Powell is piyasasi bu kadar kotu durumdayken enflasyon beklemiyoruz tarzi yorumlarda bulundu. Su anda amiyene tabirle yatirimcilar Fed’in elini zorluyor diyebiliriz. Tabi olan daralan global likiditeye ve cozulmeye giden kaldiraclara islemlere oluyor bu durumda. Katilir misiniz yakin surecte Fed’in sikilasan finansal sartlari bahane edip tekrar bir hamle yapmasini bekliyorum (muhtemelen bono alim kompozisyonunu degistirip, uzun vadelilere daha agirlik vererek).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediklerinizin hepsi doğru ama carry trade için ortamı yaratan, sıcak paraya mahkûm bir yapıya izin veren biziz. Eğer zamanında faizi artırsak ve ardından gerçek anlamda yapısal reformlara girişseydik bu sıcak para ya da carry trade parası yerine Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye yatırımları gelir ve biz de bu olayla karşılaşmazdık. Siz de söylüyorsunuz Fed tekrar devreye girmezse Türkiye için avantajlı dönem bitmiş olacak diye. Çok doğru ama biz kendi yarattığımız risklerle kendimizi Fed'in yaklaşımlarına bağlı hale getirmiş durumdayız. O nedenle dışarıda olup bitenden çok bizde neler olduğuna ağırlık verdim bu yazımda. Bu dediğiniz dış koşulları ayrıca ele alan bir yazı planlıyorum.

      Sil
  28. Ayrintili cevabiniz icin tesekkur ederim, hocam. Evet tabi cok haklisiniz sicak para bagimliligi, yapisal reform eksikligi ve bizi ekonomik ve finansal acmaza sokmalari hakkinda. Ama bu konular hem siz hem baska uzmanlar tarafindan etraflica ve bolca degerlendirildigi icin bono konusunu acmak istedim. Tabi hos bunlar ustune konusmak ve yazmakla bitmeyecek konular. Dis kosullar yazisi icin simdiden tesekkurler :)

    YanıtlaSil
  29. Hocam merhabalar . Kur artışının sebebini iç nedenlerden ayrı olarak emtia fiyatlarının yükselişi ve dolayısıyla enflasyon korkusunun tahvil faizlerini arttırdığı söyleniyor. Hocam bu durumda tahvil faizinin tahvile olan talep nedeniyle düşmesi gerekmiyor mu? Burada tam tersi bir durum var. Bunu açıklar mısınız rica etsem ?

    YanıtlaSil
  30. Hocam merhaba yaptığınız yoruma pek katılmıyorum ABD tahvillerine olan ilginin kur üzerine etkili olduğunu göz ardı edemeyiz nitekim ons düşüşünde de etkili olduğu gibi.Sorum ise şu tahvillere olan ilginin abd borsası üzerinde orta-uzun vadede nası bi etkisi olmasını bekliyorsunuz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten göz ardı etmiyoruz ama en büyük etkinin Türkiye üzerinde olması bu etkinin dışında içeride olup bitenlerin çok daha etkili olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde Biden'in açıklayacağı destek paketine göre dolarda gevşeme olabilir.

      Sil
  31. Şöyle bir şey deniliyor: "Gelişmekte olan ülkelerin paraları yüksek oranda değer kaybetti. Sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil." Bu söz tam doğru değil. Polonya para birimi neden çok az değer kaybetti? ? Tayland parası neden az değer kaybetti ? Biz %17 faiz vermemize rağmen, Güney Afrika parasından sonra en fazla değer kaybeden para birimiyiz. Meksika, Güney Afrika, Brezilya gibi paralar çok yüksek değer kaybetti ama onların faizleri çok düşük. Biz isek çok yüksek faiz vermemize rağmen Güney Afrika parasından sonra en fazla değer kaybeden para birimiyiz. Sorun ABD 10 yıllık tahvilleri değil. Sorun kendi ekonomik sorunlarımız. ABD tahvil faizleri %1,46. 2019 Aralıkta %1,9 idi. ABD 10 yıllık tahvilleri %2 olsa büyük ihtimalle Türk lirası çöker.

    Güney Afrika Faiz: %3,5
    Meksika Faiz: %4
    Brezilya Faiz: %2
    Türkiye Faiz: %17

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru bir yorum. Ben de zaten onu diyorum. En büyük kayıplar bizde yaşanıyor demek ki en fazla risk yaratan biziz.

      Sil
  32. Para politikalarının hiç bir anlamlı analizi kalmamıştır. Normal şartlarda bir ülkedeki enflasyon oranında parasının değer kaybetmesi gerekir. Ama tam burada şeytanlık devreye giriyor. Enflasyon hesabı.... Hisse senetleri, arsa konut fiyatları ile domates patlıcan aynı kefeye konuyor ve hatta hiç dikkate alınmıyor. Türkiye dahil tüm merkez bankaları para basıyor ama bu da enflasyon hesabında dikkate alınmıyor.
    Artık altın çıpası da kalktığı için sınırsız para basma mekanizmaları sayesinde bankalar ve büyük sermaye sahipleri üretmeden çok rahat kazanıyor

    Nuri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer enflasyonu doğru açıklasak hepsi düzelecek. Muhtemelen paramız dış değer kaybı kadar (% 25) iç değer kaybı (enflasyon) yaşıyor ama biz % 15 diyoruz.

      Sil
  33. Merhaba Mahfi hocam madem enfilasyon patlamasından korkuyorlar peki neden trilyonlarca dolar halka dağıtıyorlar ve bu sizce altın ve gümüşe yararmı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü ekonominin çökmesinden daha çok korkuyorlar.

      Sil
    2. Senyoraj geliri denen beleş paraya harcamaya alıştılar. Bırakamıyorlar. Küresel sermaye dolaşımı adı altında ucuz emek oluşturarak dünyanın büyük bölümü de köle gibi kullanıyorlar.Nitelikli beyinleri de toplayarak teknoloji ve güç elde ediyor.Ayrık hareket edenleri yaptırımlarla yola getiriyorlar. Daha da olmazsa demokrasi getirmek için müdahale ediyorlar. Düzen değişmiyor. Köleler ve efendileri.

      Sil
  34. Mahfi Bey merhabalar.TUİk in enflasyon sepetindeki tüm malların fiyatı ve oranı halka açık değil mi?Yani Tuik hep eleştiriliyor da boş eleştiriliyor.Biri de çıkıp demiyor ki sepette etin fiyatı şu ama gerçekte bu.Somut bir şey söyleyen niye yok.Böyle eleştiri yapmak ne kadar doğru.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet TÜİK'in TÜFE sepetindeki bütün mal ve hizmetler ilan ediliyor, bunların ağırlığı da ilan ediliyor ama fiyatları ve bu fiyatların nereden alındığı açıklanmıyor. Aynı mal ve hizmetlerin fiyatlarını elektronik olarak ve günlük bazda derleyen ve TÜİK ile aynı ağırlıkları kullanarak hesaplamayı yapan ENAGrup yıllık enflasyonu % 15 değil % 35 olarak buluyor.
      TÜİK'in bu kuşkuları dağıtmasının tek yolu fiyatları ve bunları nereden ve ne zaman aldığını sürekli ilan etmesinden geçiyor. Aksi taktirde insanlar piyasada hissettikleri % 30 enflasyonun % 15 olarak açıklandığını ve hesaplarda oynama yapıldığını düşünüyorlar.

      Sil
  35. Hocam merhaba,

    Bireysel hesaplarda döviz in bankada durması ile kişilerin o dövizleri bankadan çekip kendi himayesinde saklaması ekonomi açısından bir fark yaratır mı ? Yani ülke ekonomisi açısından dövizin bankada durması daha mı iyi ? Yunanistan bir dönem bankalardaki döviz çekimlerine kısıtlama getirmişti diye biliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankadaki döviz kredi olarak yatırımcıya verildiğinde ekonomide istihdam, büyüme yaratır. Evde duran dövizin sahibinden başka kimseye yararı olmaz.

      Sil
    2. Doviz kurunun artmasina yardimci olarak ulkenin ihracatta rekabet gucunu arttirarak o da istihdam ve buyumeye katkida bulunuyor olamaz mi?

      Sil
  36. Değerli Hocam,

    Maddi bir kaygı gütmeden bilgilerinizi ve görüşlerinizi aktardığınız teşekkür ederim. Yapmış olduğunuz bu kamu hizmetinin destekçisi ve takipçisi olmaya devam edeceğim. Saygılar.

    YanıtlaSil
  37. Hocam matematik konularda nasıl başarılı olabilirim? Siz nasıl başarılı oldunuz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çalışmak gerekiyor. Ben üniversitede matematiksel ekonomi dersi için yaklaşık 20 tane ingilizce kitap okumuştum.

      Sil
    2. Abi iş matematikle bitse yine iyi. Matematik yapıyorsun, yanına İstatistik çıkıyor, tam istatistiğe alıştım dersin, yanına Ekonometri gelir, ona da evet dersin, Time Series karşına çıkar. Hepsi birbirine yakın, ne yapalım işimiz bu bulaşalım dersin, bu sefer Stokastikler, differansiyel denklemler önüne gelir.

      Oydu, buydu, çoluk çocuktu, evin borcu, arabanın taksidi derken, 50 olmuşsun.

      Bilgisayar da temel işleri kod ile yazma, testleri farklı yazılımlarda uygulamak,
      filan derken, işin sonu yok.

      Nobel almış bir adam, 60 küsür yaşında, oturmuş Python öğrenmiş. Yetinmemiş, bir de Python ile ekonomi modelleme üzerine 70 küsür yaşında kitap yazmış.

      Bizim ülkede nobeli geçtim, üniversite koridorunda sabah dekana kazara selam vermeyince, akşama yaptığın bir işe kulp bulup dedikodunu çıkarıyor, arkanı kazıyor. Zaman kötü, kolla g.tü.

      Bu son cümlede yazdığım en önemli meziyet, en büyük başarı.

      Sil
  38. Hocam neden dunyada devlet tahvil faizleri yukseliyor

    YanıtlaSil
  39. Merhaba iyi günler Lütfü Elvan’ın açıkladığı reform paketinden sonra az da olsa bir kurlar da dalgalanma olduğunu düşünüyorum bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir paket açıklanmadı bildiğim kadarıyla. Sadece bir paket açıklanacağına ilişkin bir açıklama geldi.

      Sil
    2. Evet haklısınız Mart ayının 2. Haftası Cumhurbaşkanın açıklayacağını söyledi bu durum ekonomiyi nasıl etkiler

      Sil
    3. Reis ile Reform arasındaki tek ortak payda "Re" harfleri.

      Çerezimizi aldık, mart'ın 2. haftasında şafağa bakacağız,
      Cem Yılmaz'ı aratmayacağına inanıyoruz.

      Gülecez, eğlenecez.

      Sil
    4. Jöleli Damat dedi geçen gün, Damat'lı bir Reform patlatabilir.

      Damat , süper yetkiler ile Cumhurbaşkanı danışmanı olur, enerji, ekonomi, maliye, hazine ve bilimum ekonomik kurulların kendine bağlandığı sorumsuz bir yetki alır.

      Böyle bir şey olursa, bi sonraki seçim vaadi aya 4 şeritli yol olur, her şeridi bir yandaş inşaat firması alır, yol düzenlemelerini ve trafik ışıklarını da 5. yandaşa verirler, seriyi tamamlarlar.

      Kanal istanbul gibi reklam yaparlar, aya giden her devlet bize para vercek denir. Bunu dese inanacak 10 milyon çıkar, bi 10 milyon da bunların kafa matrak diye oy verir. Al sana yüzde 45.

      Damat, Süper Damat olarak döner.

      Aklıma da başka bir reform gelmiyor, açıklayabileceği.

      Adam, reform kelimesinin anlamını bilse yine bir şey açıklar diyeceğim de, o da yok. Tam takır, kuru bakır.

      Sil
  40. Hocam bu super bonolar gelirmi sizce? yaraya merhem olurmu gelirse..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbir işe yaramaz. Merkez Bankası'nın itibarını daha da düşürür.

      Sil
    2. Mahfi Egilmez, finanscilar da burada ikiye ayriliyor. Bankacilar super bonoya karsi, fon yoneticileri destekliyor. Saka gibi ulkeyiz.

      Sil
    3. Selam hocam, olmayan itibar nasıl düşecek, ilk kez size katılmıyorum.

      Sil
  41. Hocam, kur atağı Türkiye hükümetinden kaynaklı olsaydı, CDS e yansıması gerekmez miydi?

    YanıtlaSil
  42. Hocam İran ekonomisi 445 milyar dolar seviyelerinden 610 milyar dolarlara kadar çıkmış. İran'da son yıllardaki bu artışın nedenleri nelerdir

    YanıtlaSil
  43. Hocam Türkiye için kısa ve uzun vadeli öngörülerinizi olumsuzda olsa söyleme ihtimaliniz var mı?
    Hem gerçekler acıdır derler.
    IMF'ye gitme ihtimalimiz var mı? varsa ne zaman. IMF'yi kurtarıcı yada kaos yaratıcı olarak görmüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye, gerçek anlamda yapısal reformları yapmadığı sürece uzun vadede olumlu bir görünüme ulaşma olasılığı görünmüyor. İnişler ve çıkışlar yaşayarak devam ederiz.
      Bu yönetimin IMF'ye gitme olasılığı düşük.

      Sil
  44. Hocam,
    Elinize, dilinize, beyninize, yüreģinize sağlık...
    Sabrınıza hayran olmamak mümkün değil..
    Allah kolaylık versin.

    YanıtlaSil
  45. Çok teşekkür ederim, sevgiler

    YanıtlaSil
  46. ABD'nin pandemi süresince trilyonlarca dolar basmasına rağmen doların değeri neden bu oranda düşmüyor? Aynı oranda TL veya Euro genişlemesi olmuyor sonuçta.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü o basılan dolarların çok azı ABD'de piyasaya çıkıyor. Asış büyük tutarlar dünyaya dağılıyor. Mesela bizim gibi yüksek faizli ülkelere gelip para kazanıyor.

      Sil
  47. Sözüm meclisten -blogdan- dışarı, memleketteki iktisadi tartışmaları dinleyince, aklıma kızımla bir diyaloğum geliyor. Yanlış hatırlamıyorsam, kızım dört yaş civarındaydı, bir konuda uzun uzun nasihat etmiştim. Beni hiç ses çıkarmadan dinlemişti. Sonra, sormuştum:
    "Peki, sen ne düşünüyorsun?"
    "Ben çikolata düşünüyorum"
    "!"
    Kabahat bende tabi, galiba o yaşta biraz fazla yüklendim.
    O hesap, bizde televizyonlarda iktisat konulu tartışmalarda, görüyorum ki konuşmacıların çoğunun aklı fikri kurda, faizde, enflasyonda! En iyi kur politikası uygulansa (bu arada tabi neye, kime göre?) memleket abat mı olacak?

    Ülkemizin coğrafyası, kaynakları, insan gücü belli. Bu koşullarda, hangi alanlarda ülkemizin iktisadi potansiyeli var, teşvikler hangi alanlara dönük olmalı, insan kaynağı hangi alanlarda ne kadar oluşturulmalı gibi konularda, bilhassa da yapay zeka ve dijitalleşme alanındaki gelişmeleri de dikkate alarak nasıl hareket edilmeli sorusuna çok cevap duyamıyoruz. Tabi iktisatçılarımıza haksızlık etmeyelim, bunları ilgili yerlerde muhakkak konuşuyorlardır, benim itirazım kamuoyunda oluşan algıya.

    YanıtlaSil
  48. Hocam üniversite sınavında yazar/eser ezberletmeyi doğru buluyor musunuz ? Edebiyat sınavında yazar/eser çıkıyor.

    YanıtlaSil
  49. Mahfi bey taraftarlık bakış açısıyla sormuyorum.

    Eğer "Kanal İstanbul" projesi, ekonomik anlamda "feasible" bir proje olsa idi, savunur muydunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Savunmazdım çünkü her şey ekonomi değil. İşin bir de çevre ve iklim yönü var.

      Sil
    2. "Feasible" kelimesinin Türkçe karşılığı var iken neden İngilizce kelimesini kullanıyorsunuz ?

      Sil
    3. Sayın Anonim 1 Mart 2021 12:59

      Türkçe karşılığı olduğunu biliyorum.

      "Gramer zabıtası" olmaktan hoşlanmadığım için ve Mahfi beyin İngilizce bildiğini bildiğim için doğrudan İngilizcesini yazdım.

      Bunun için kimseye hesap vermek zorunda değilim.

      İyi günler.

      Sil
    4. Kanal İstanbul, Deniz Baykal'ın 90 lı yılların ilk yarısında söylediği ismi ile İstanbul Geçidi (İstanbul geçidi daha mı türkçe ne?)

      Türk siyasetinin iki gücü, sağ ve sol da birleştirildi -konsolide edildiler-. İkisi de kardeşti. İki oluşumda, biri iyi polis diğeri kötü polis oldular - toplum karşısında kimin daha çok oy aldığına göre -.

      Biz bu iki oluşumun kardeş olduğunu 80 li yılların sonundan beri bilirdik.

      Meydanlarda iki oluşumun lideri de birbirlerine sözde salvolar atarken bile, arkadan telefon ile konuşurlar, kim kime hangi hakareti haykıracak diye anlaşırlardı, sonra da gülüşür telefonu kapatırlardı. Buna tiyatro diyoruz, Karagöz ve Hacivat gibi. Toplumun seçtiği hacivat oldu, diğeri karagöz. Biri SeSeGa yı batırdı. İkisi de kardeşti. İkisi de sahne sonunda aynı kuklacının özenle kaldırdığı aynı kutuya girerdi.

      İki partiye şundan ihtiyaç duydular, olur da bir siyasi kol diğerinin önünde seçimleri kazanırsa, kuklacıya sigorta olsun diyeydi. Biri hapse girince diğeri kardeşini çıkarıp, en yüksek makama getirdi. Bir kardeş diğerinin önüne geçmek isteyince, diğeri berikinin yatak odası sırlarını ifşa etti. Kuklacı ikisini de özenle oynattı. Ahali izledi, birini seçti, diğerine güldü.

      İstanbul Geçidi, veya Kanal İstanbul farketmez. İkisi de aynı kapıya çıkıyor. İkisinde de ahalinin ne istediği kimsenin umrunda değil.

      Sil
  50. Mahfi bey, ABD sınırları içinde 1000 (bin) Dolar, çok para mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abicim atla git Amerika'ya, koy cebine 1000 doları. Kendin gör.
      1000 doları bir günde yaşayamayan da var, 1000 dolara iki ay, üç ay idare eden de var.

      Bir mühendis arkadaşımız KHK ile işten atıldı. 1 çocukla ortada kaldı, kimse iş vermeyince yurtdışından işlere baktı, bir kaç ülkeden çalışma vizesi istedi. Şansına Amerika verdi izni.

      Eşten dostan bulduğu 4-5 bin dolar ile inmiş. Parası bitmesin diye hiç bilmediği ülkede, bir gece ucuz pansiyonlarda uyumuş, bir gece ayakta kalıp, 24 saat açık starbuckslarda çalışmış.

      Ucuzdan, eski bir panelvan satın alıp, içine ikeadan, yatak, eşya koymuş, ücretsiz park yerlerine park edip arabada kalmış. Sabahları, üye olduğu bir spor salonuna gidip hem spor yapmış, hem de duşunu almış. Düzenli bir iş bulana kadar para biriktirmek için böyle devam etmiş. 6-7 ay sonra güzel bir ev kiralayıp ailesini de yanına almış.

      Şimdi bu adam bin dolara iki ay yaşar.

      Örnek çok, internette var. Birisi de, Über şöförlüğüne başlamış, geceleri güvenli gördüğü yerlere arabasını çekip, içinde uyumuş, nerde akşam orda sabah. Adam oradan burdaki ailesine her ay da para göndermiş. Toparlayınca, çoluk çocuğu yanına almış, iyi bir eve yerleşmiş.

      Bu adam da, bin dolara iki - üç ay yaşar.

      Sil
  51. Mahfi bey, yorumunuz nedir? Türkiye ekonomisi şaha kalktı diyebilir miyiz?

    "Otomobil ve hafif ticari araç satışları şubat ayında %24 arttı"

    Türkiye'de otomobil ve hafif ticari araç pazarı Şubat ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,2 artarak 58 bin 504 adet oldu.

    Otomobil Distribütörleri Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, otomobil pazarı yüzde 18,6 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 46,4 oranında arttı. Otomobil satışları 44 bin 749, hafif ticari araç satışları ise 13 bin 755 adet olarak gerçekleşti.

    Aynı kalemde satışlar 2021 yılı Ocak ayında bir önceki yılın Ocak ayına göre yüzde 60,3 artarak 43 bin 728 adet olmuştu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Otomobil satışlarının artması bizim ekonominin şahlandığının değil enflasyon ve kurun şahlandığının göstergesidir. İnsanlar otomobil fiyatları iyice artmadan arabalarını değiştirmeye çabalıyor. Artış ondan. Benzer durum konutta da vardı ama faizler yükselince azaldı.

      Sil
    2. Yahu Mahfi bey sizde hiçbir şeyi beğenmiyorsunuz yahu...

      Sil
    3. Almanların ekonomi zor durumda, bizimki de iyi durumda. Biraz araba satın alıp, onlara destek olmamız lazım. Biraz bizden onlara destek vermenin zararı olmaz.

      Sil
  52. Hocam

    Özel hayatınızı ifşa etmemek için yer ismi yazmıyorum.

    Müdavimi olduğunuz bir balık lokantası vardı. Dün korona yasaklarının esnetilmesiyle beraber lokantanıza tekrar gidecek misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki benim sokağa çıkma saatlerim 10 - 13 arası olduğu için gidemeyeceğim. İstanbul'da 65 yaş üstü için zaman değişmedi.

      Sil
    2. Hocam ABD faiz arttırıldığı zaman sermaye($) oraya geri gidiyorsa ve bollaşıyorsa, faizler ile paranin degeri arasindaki iliski orada daha mi farkli?

      Sil
    3. Parayı dışarı yollayanların önemli bir kısmı ABD'li. 'İçeride faizler çok düşük' diye risk alıp dışarı yolluyorlar. Faizler yükselirse 'yeteri kadar risk aldık faiz de yükseldi dönelim' diye düşünüyorlar.

      Sil
  53. Merhabalar hocam
    Bahar döneminin açılmasıyla üniversitemizde hocalarımız alınacak kitaplar listesini hazırladı. Birçok kitabınızı okuyan biri olarak hazine işlemleri dersinde sizin hazine kitabınızı görünce çok mutlu oldum. Sevgilerle hocam

    YanıtlaSil
  54. Hocam teşk ederiz yazılarınız ve bilgilendirmeleriniz için. Bankadaki TL mevduatlar dolar mevduatına çevrildiğinde fiziki anlamda dolar artmasa da dolar arzında artış yaşanıyor demektir değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bankadaki TL ile döviz alırsam;
      Banka bana döviz borçlanır. Karşılık olarak döviz cinsinden borcu kadar zorunlu karşılık ayırmak zorunda. Her aldığım 100 birim döviz için 5-6 birim döviz ayırması yeterlidir. Tüm diğer şartlar sabit olursa, bankadan aldığım 100 birim döviz ile 5 -6 birim gerçek döviz talebi oluşur.

      Ters kaldıraçlı işlem gibi düşünülebilir. Döviz arzı çok artmaz.

      Sil
  55. Hocam ABD faiz arttirdigi zaman oraya dolar gidip dolar miktari artiyor.( Eğer yakmıyorlarsa) Bu nasil bir ödünleşim yaratır. Yani hem dolar endeksi artacak hem de miktar artisi dolayisiyla bir deger kaybi olamayacak mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer dolar Fed e giderse, yakmak ile aynı anlama gelir.

      Sil
  56. Hocam, ekonomiyi yeni yetme biri olarak mümkün mertebe anlamaya çalışıyorum. Bir ekonomist bir programda aktif ve pasif politikalara yönelinebilir dedi. Ancak aktif ve pasif politikalar diye bir politika ismi/isimleri bulamadım. Sizden ricam aktif ve pasif polikaların tanımı ile ilgili bir cümle ya da kelime ile açıklama yapabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O ekonomist de ne dediğini bilmiyordur.

      Sil
    2. Aktif ve pasif dengesi bankacılıkta kullanılır, bilançoyla ilgilidir, ekonomide yeri yoktur. Ekonomi politikası iki alt politikadan oluşur: Para politikası ve maliye politikası. Bunlara ek olarak bir de makro ihtiyati politikalar diye bir yaklaşım atıldı ortaya. Bir de heterodoks politikalar denilen ve gelir, üzret, fiyat ve kira dondurmalarıyla uğraşan bir alt dal var ama pek kullanılmıyor (çünkü etkili değil.)

      Sil
  57. Mahfi bey

    Büyümeyi oluşturan bileşenleri analiz ettiğinizde, anomaliler görüyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görüyorum ve bunları yeni yazımda ele aldım.

      Sil
  58. Hocam merhaba,
    Benim merak ettiğim türk lirası nasıl değer kaybeder? Arjantin pesosu bile nasıl türk lirasına karşı değer kazandı? Arz talep mi yine??

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!