Umut Her Zaman Vardır
En sıkıntılı günlerde, en yanlış kararlarda bile bana umut var mı diye sorulduğunda hep bu yanıtı verdim. Bugün de aynısını söylerim: Umut her zaman vardır.
Yunan mitolojisinin en önemli figürlerinden olan Zeus, tanrılara ait olan ve yeryüzüne, insanlara götürülmesi yasak olan ateşi, tanrılar katından çalarak yeryüzüne indirip insanlara götürdüğü için Prometheus’u cezalandırır. Zeus, demirci tanrı Hephaistos’a Prometheus’u çırılçıplak olarak Kafkas Dağlarında bir kayaya zincire vurup bırakmasını emreder. Hephaistos bu emri yerine getirir ve Prometheus’u Kafkas Dağlarında zincire vurur. Zeus’un görevlendirdiği bir kartal her gün gelerek Prometheus’un karaciğerini yer. Geceleri yenilenen karaciğer gündüz yeniden kartal tarafından yenilmeye hazırlanır. Bu böyle devam edip gider.
Zeus, Prometheus’u sonsuz bir cezaya
çarptırsa da hırsını alamaz ve ateşten yararlanan insanoğlunu da cezalandırmak
ister. Balçıktan yarattığı tanrısal güzellikte ve zeki Pandora’yı Prometheus’un
kardeşi Epimetheus’a eş olarak gönderir. Gönderirken de yanına topraktan
yapılmış kapalı bir küp verir. Bu küpün kapağı asla açılmamalıdır. Epimetheus
ağabeyi Prometheus’un ‘Zeus’dan gelecek hiçbir şeyi kabul etmemesi’ uyarısına
karşın Pandora’nın güzelliğine dayanamaz ve onunla evlenir. Pandora bir zaman
sonra merakına yenik düşer ve küpün kapağını açar. Açmasıyla birlikte küpün
içine doldurulmuş bulunan bütün kötülükler dışarı çıkar ve dünyaya yayılır.
Pandora son bir çabayla küpün kapağını kapatır. İçeride yalnızca umut
kalmıştır.
Küpün içinde kalan umut insanların içindeki umudu temsil eder. Umut her zaman vardır var olmasına da bütün mesele o içerideki umudu dışarı çıkarıp yararlı bir işe dönüştürebilmektir. Yoksa umut sonsuza dek umut olarak kalır.
Çok güzel bir yazı elinize sağlık Mahfi Bey.
YanıtlaSilYazıyı okuyunca Cem Yılmaz'ın Herşey Çok Güzel Olacak filmindeki şu repliği geldi aklıma; "En azından hayattayız, bu da birşey be abi."
Yürürken çukuru görünce hafif sağ ya da sol yapıp yan tarafdan geçiyoruz. Bence bu da bir zeka alametidir.
Silher olayda şu adamdan biri bir örnek vermese olmaz. sanki çağın filozofu büyük düşünürü... he çok anlamlı bi söz kimse düşünemezdi
SilUmut sadece eziyetin süresini artırır. (Friedrich Nietzsche )
YanıtlaSilUmut olmayınca eziyet bitiyor mu? Umut hiç değilse eziyeti sona erdirecek mücadele azmi veriyor.
SilUMUT VARDIR BELKİ AMA UFUKTA GÖZÜKMÜYOR.
YanıtlaSilUfkumuzu geniş tutarsak gözükür.
SilUmudumuz ABD seçimleri ile yükselişe geçti:)
YanıtlaSilAmbalaja kanma.Şekere kanma.
SilGiden geleni aratır. Atasözünü iyi belle.
Sanırım siz pek iyi belleyemişsiniz. Gelen gideni aratır olacak o.
Sil16.16 Belledim
SilBazen de umut kötülüklerin en kötüsüdür. Çünkü işkenceyi uzatır. Nietzsche Ağladığında kitabında yazdığı gibi.
YanıtlaSilUmuda dair çok güzel bir hikaye bu Mahfi hocam. Ancak "Umutlar Tükeniyor" diye de bir durum var maalesef. Tükenen bir şeyi de durudurmak hiç kolay değil. Sağlıklar ve iyi pazarlar diliyorum...
YanıtlaSilHer tükenen umudun ardından yeni bir umut doğar.
SilHocam saygılar.
YanıtlaSilDeğişen gezegen mi,biz mi,değerler mi erdemler mi?Adını koyamıyorum,içtimai alana baksak görelidir.Hazin olan umudun da göreli olması, neye-kime göre! Söylenecek çok şey var ama yine hazindir ki beyhude.Zor zamanlardayız vesselam.
Umut her zaman var da peki giden gençliğimize ne olacak hocam?
YanıtlaSil@11:45 Zaman makinasını bekleyeceksiniz.
SilHocam saygılar.
YanıtlaSilDeğişen gezegen mi,biz mi,değerler mi erdemler mi?Adını koyamayız,içtimai alan da görelidir.Hazin olan umudun da göreli olması, neye-kime göre! Söylenecek çok şey var ama yine hazindir ki beyhude.Zor zamanlardayız vesselam.
Bence sizin gibi vizyona ve bilgiye sahip insanlar olduğu sürece umut vardır hocam...
YanıtlaSilUmut Hocada.
SilUmudu bir kötülük olarak değerlendirmeyi farklı ve düşündürücü buldum.
YanıtlaSilPandoranın kutusu açıldı dryimine dönüşmüş bir hikaye olur sonunda.
YanıtlaSilUmut herzaman vardır evet ancak yapılması gerekenler yapılmadıkça boş yere umut etmeye gerek yoktur.
Şuan anket çalışmalarında hala daha yüzde 40 AKP ve MHP ittifakına oy veren çıkması akıl almaz gelebilir. Ancak sürekli aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek ayıptır.
Muhalefet olmadıkça kötünün iyisi diye sıkıştırılmış bir toplum olduğunuda bilmek gerekir.
Bazen iktidardan istifa etmesini beklemek yerine muhalefetin biz başaramıyorum deyip istifa etmesi büyük bir değişim getirir.
Değişim isteyen kendinde başlatmalı. Albert Einstein dediği gibi aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek aptallıktır. Bununla ilgili bir ayette var kuranı kerimde. Siz kendi hakkınızdaki hükmü değiştirmedikçe allahta sizin hakkınızdaki hükmü değiştirmeyecektir.
Kısaca istifa etmesi gereken oylarını yükseltmeyen muhalefetir. Ekonomik kriz bekleyip zorla halkın kendisine oy vermesini beklemek acizliktir.
Andoranın kutusu açılınca da kötülükler yayılır ve umut yine içinde kalır.
Umut edelimki değil. Değiştirelim çalışalım ki siyasette bilim adamları olsun seçilmek için alanında doktora yapmış insanlar milletvekili seçilsin.
Bu ülkede 600 tane doktora yapmış insan yokmu. Sadece 1 üniversitede bukadar rakam doktora yapmış insan var. Artık bilen ile bilmeyen ayrılması için nitelik aranmalı ülkeyi yönetenlerde.
İktidarın 18 yıldır tek başına ülkeyi yönettiğini ve tüm devlet kurumlarını ele geçirdiğini göz ardı ederek, muhalefeti kötülemek, şeytanlaştırmak, sesini kısmak v.s. için her türlü yasa ve etik dışı yöntemi uyguladığını yok farz ederek yaşanan korkunç tablonun sorumluluğunu muhalefete atmak, iktidar propagandasının örtülü bir yoludur, iktidar kötü ama muhalefet daha kötü, bu nedenle sakın iktidardan şaşmayın demenin dolaylı yöntemidir.
Sil1939 Erzincan depreminden şu anki CHP sözcüsünün dedesini sorumlu tutmaktan hiç farkı yoktur, amacınız buysa bilemem ama değilse bence görüşlerinizi tekrar gözden geçirin derim...
12:19 Size katılıyorum. Kılıçtaroğlu çoktaan gitmeliydi.
SilMM görevini yap(a)mayan muhalefet kifayetsiz ise bal gibi eleştirilir. Üstelik bir sürü yanlış yaparak akp'ye destek de olmuştur (Ör:dokunulmazılığın kaldırılmsını desteklemek gibi). İktidar ve ortağına (gülen) karşı Cumhuriyet değerlerini etkili bir şekilde savunmamıştır.Gericiliğe karşı savaşmamıştır.Başta TSK bütün devlet kurumları yerle bir edilirken kılını kıpırdatmamıştır.
SilMuhalefeti eleştirmek başka şeydir, ülkeyi bu hale getiren iktidar yerine muhalefet istifa etsin demek başka şeydir. Muhalefet, tüm bu olumsuz şartlarda yasal ve ahlaki sınırları aşmadan, kendince etkili bir muhalefet yapmaya çalışıyor. Eksikleri, yanlışları elbette eleştirilmelidir ama muhalefet istifa etsin, ülke düzelsin gibi absürd bir fikir öne sürmek, iktidarın yaşanan tüm sorunlardaki tek sorumlu olduğu gerçeğini gözlerden gizlemekten başka anlam taşımaz...
SilSadece muhalefetin değişmesi hiçbir sorunu çözmez Mahdut ancak bu muhalefet kaldıkça bu iktidar kalacaktır.
SilBu muhalefet ne olursa olsun değişmelidir.
Mevcut iktidarın değişmesi için bu ön şarttır bence
Özellikle ana muhalefet partisi liderinin "İstifa Ediyorum" söylemi dışındaki tüm söylemleri bende tiksinti hissi uyandırmaktadır.
Onun açıklamasına denk geldiğimde istifa etmiş mi diye bakıyorum etmediyse açıklamasının devamını dinleme gereği dahi duymuyorum. Benim gibi düşünen insanların sayısının az olduğunu hiç mi hiç düşünmüyorum.
Ana muhalefet lideri, iktidarın sonu gelmeyen marifetleri konusunda son derece isabetli teşhislerde bulunuyor ve çok mantıklı çözümler öneriyor. Belki bu nedenle sizde tiksinti hissi uyandırıyordur.
SilMuhalefetin değişmesinden kastınız para ile muhalefet partilerinden koparıp parti kurdurmaya çalıştıkları tiplerse muhalefet seçmeni AKP seçmenine benzemez ve bu numaraları yemez...
Mahmut Bey muhalefetin “isabetli teşhisleri”ni sıradan vatandaşlarda görebiliyor zira hükümet son derece fevri. Yakın olduğumuz görüşleri, ait olduğumuz grupları, tuttuğumuz takımları eleştirebilmeliyiz, eleştirelere objektij bakabilmeliyiz, gelişimimizi bu şekilde sürdürebiliriz aksi halde karşı olduğumuz siyasi görüşten hiç bir farkımız kalmaz.
SilAnonim Bey, 18 yıldır tek başına ülkeyi yöneten, sonuçta ortaya çıkan tüm olumsuzluklardan da doğal olarak doğrudan sorumlu olan bir iktidarı şu ya da bu nedenle eleştiriden muaf tutup sadece muhalefeti eleştirmek, başlı başına subjektif bir durumdur. Değerli önerilerinizi öncelikle kendiniz yerine getirirseniz çok isabetli olur kanaatindeyim...
SilÜlkeyi bu hale getiren muhalefettir. Muhalefetteki ciddi Liderlik ve basiret eksikliği sayesinde 2013 ten beri İktidar olmayı sadece rüyamızda görmezdik. bu kadar fırsat varken iktidar olamamak ülkeye ihanet değilde nedir. Ne oldu da sayın İnce rekor oy aldı? Ne oldu da Sayın İmamoğlu Başkan seçilebildi? Muhalefette kalmak isteniyor ve bu halkın kutudaki kalan son umutlarıyla oynanmak istiyorsa o başka. Evet gidin mevcut iktidara oy verin. En azından iyi yaptıkları bir seyler var!
SilMahdut sen ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorsun.
SilMuhalefet elinden geleni yapıyor demek yapıyor ancak elinden gelen bukadar demek. Şimdi siz muhalefet olarak ülke yönetmeye başlayınca ben abd ye karşı geliyorum ama elimden bukadar geliyor demek gibi.
Yeni yöntemler fikirler akımlar ortaya çıkarmadık eskisi hep güvenli görünür.
Muhalefet ortaya yenilikleri çıkarır ki iktidar bunun gerisinde kaldığı için yok olur bu sürekli bu şekilde değişim ile gelişimi getirir. Aynı söylem yeni jenerasyona etki yapmaz.
İktidarın okadar çok yanlışı varki diyorsun ozaman bunları sürekli açıklasın söylesin ki yanlışları ortaya koysun ki halktan destek bulsun. Suriye politikası yanlışlarla dolu bunu muhalefet burun kıvırarak sözde elimizdeki Suriyelilerden anlatıyor. Oysa ülke bit pazarı gibi her ülkeden binlerce kaçak insanla dolu bunların yarattığı sorunlarla dolu. Sadece sistem tıkandı demekle olmaz sistem nasıl niçin tıkandı bunları anlatması lazım.
Hoca ders anlatıyor ama öğrenci anlamıyorsa hoca Ne yapsın demek yanlış. Aynı öğrenci özel okulda daha kaliteli daha iyi hocalardan eğitim alınca okul birincisi oluyor kendimden biliyorum.
Kısaca öğretmen iyi ama dinleyen yok demek öğrenciye neden anlatamadığı gerçeğini yada konuya hakim olamadığı gerçeğini saklamaz.
Bizde biliyoruz ülkeye gelmiş en kötü yönetim ve daha kötüsü görülmedi en azından ben görmedim milyonlarca oyum olsa 1 tane oy vermem vermedimde.
Ancak nitelik sadece iktidarda olmayan değil muhalefette olmayan bir gerçeklik.
En azından burada yapılan fikir düşünce paylaşımını muhalefet yapabilir bir forum açar bir blog kurar bir site yapar ve halk ne istiyor neler düşünüyor muhalefetten neler bekliyor iktidardan şikayetleri neler yazar bunları toplayıp sentez yapar.
Bukadar insanın ayağına gidip saatlerce fikir almaktantansa düşüncesini buraya aktaran milyonlar vardır teknolojiden yaralanır herkesin ortak adayı kim olur demiyorum halkın beklentileri neler gerçek sorunları neler analiz edilir.
Sıtmanın tedavisi vardır ama ölümün yoktur. Bu nedenle bazen öncelik, sıtmalı olarak da olsa ölümden kurtulmaktır. Bu ülke için de şu aşamada önemli olan, ölmeden bu badireyi atlatmaktır. Sonrasında zaten muhalefet dahil tüm ülke sıfırdan reforme edilmek durumunda kalacak, armudun sapı, üzümün çöpü o zaman düşünülür...
SilKemal kılıçtaroğlu oyumuz atmıyorsa sorumlusu biziz diye açıklama yaptı bu akşam.
SilEğer oylarımızı artıramıyorsak sorumlusu halk değil biziz demiş ve doğru demiş. Hem özeleştiri hemde doğru olanı söylemiş. Konu kapandı sanırım.
Anneannem diyor ki Babam bize halk dinsizlik, demokrat Allah demek dedi. Ona da öyle demişler. DP işte böyle kazandı. Halk partisi dinsizlik demokrat parti Allah partisi demek imiş köylüye göre. Kılıçdaroğluna katılmıyorum. Demek ki Kılıçdaroğlu ekibinin analiz kabiliyeti yok. Sorun nüfusu patlamış ve şehirlerin yeni sahibi uzak Anadolulu İslamcı kesim. Sorun Anadoluyu feda edip Arap çöllerinde para gömen Osmanlı'nın eğitim politikası. Anadoluya yapılmayan okul Halep Filistin Mısır Şam ve Lübnana yapıldı. Çocuklar okumaya gidip Arap oldular oralarda asimile oldular bize değil faydası zararı oldu. Savaş bitince Arap yetimhanelerde Ermenilerin öldürdüğü ailelerin çocukları Hristiyan misyonerlere terkedilmek zorunda kalındı çocuklarımızı Anadoluda yetersiz olduğundan oralara gönderdik. Anadolu da imkan yoktu Araplar peygamber milleti Anadolu Türkü ise değersizdi insan muamelesi görmüyordu. Akdeniz ve Karadeniz kıyılarını bilen yoktu. Hayat Selanik İzmir İstanbul. üçgeninde idi. İttihatın şeyhülislamına dinciler tarafından yaptırtılmayan eğitim devrimi cabası. Pek oy kullanmayan veya siyasi fikri olmayan kasaba, köy insanları gerek şehirlere göç edip gerek bunu kazanç bilenlerin ayağına sandık götürmesiyle oy kullanmaları kolaylaşınca durum değişti. Bazı durumlar öyle ani ve bodoslama oldu ki kültürlerini olduğu gibi taşıyıp yerlilere karşı savundular. En sonunda iktidar oldular. Bkz.Demirel Özal Erdoğan hepsi özünde nerelerden geldiler nerelere... Bu eğitim almayan kesim yine kendi gibi kişileri lider ister. Soyluluk eğitimle başlar Atatürkü bize kazandıran bu eğitim.
SilHocam kaleminize sağlık, içinde bulunduğumuz sıkıntılı ruh halimizi ferahlatacak güzel bir yazı olmuş. Bende Fenerbahçe basketbol takımımızın efsane eski antrenörü Zeljko Obradoviç'in bir röportajında söylediği şu cümleyle katkıda bulunayım. " En son umutlar ölür. "
YanıtlaSilÇok güzel bir söz.
SilEvrenin düzeni dualizm üzerine kurulmuştur. İyi/kötü, Siyah/Beyaz, Yin/Yang, Tanrı/Şeytan, +/-, Antijen/Antikor......
YanıtlaSilBu durumu elbette biraz düşünmeye başladığı andan itibaren en ilkel insan bile fark etti. Düşünebilme yetisi geliştikçe de sorumluluğu başkalarına atıp kurtulmak için kendine dinler, iyilik timsali tanrılar, kötülüğün sorumlusu şeytanlar, iblisler, Brahma'lar, İbrahim'ler, Aton'lar, Musa'lar, Zeus'lar, Pandora'lar, Yahya'lar, İsa'lar v.s. yarattı. Dünyada var olan tüm dinlerin dualizm üzerine kurulmuş olması tesadeüf değildir. Örneğin islâm dini başta olmak üzere ortadoğu kökenli din(ler)in temel öğeleri korku/umuttur.
Aslında var olan şey umut değil, antitezdir. Her tez, antitezini de içinde barındırır. Olumsuz bir durumu olumluluğun izlemesi ve bunun tam tersi kaçınılmazdır. Elbette olumlu/olumsuz kavramları da derin bir felsefi tartışma konusu olabilir ama insanlar için düşünürsek, özetle toplumun çoğunluğu için yararlı ve evrensel ahlak kurallarına uygun şeyleri olumlu, tersini ise olumsuz diye niteleyebiliriz.
Bu nedenle dönemini/vaktini tamamlayan şey olumlu ya da olumsuz, her ne olursa olsun tarihin doğal akışına müdahale etmek gibi anlamsız bir çaba içine girmemelidir, gerçekle yüzleşmek kaçınılmazdır. Direnmek, geçiş döneminde yaşanacakların şiddetini artırmaktan başka işe yaramaz ve nihai sonuca etki etmez, çünkü gerçek; her zaman hayal kahramanlarını, antik masalları, yalanları, çarpıtmaları yener ve ortama reset atar...
Aristonun klasik mantık anlayışıdır bahsettiğiniz. Oysaki çağımız klasik mantık anlayışını reddetmemekle beraber gri alanlar yaratarak diyalektik mantık anlayış içerisinde olmalıdır.
SilEvrenin düzeni belirsizlik,kaos ve rasgelelik üzerine kuruludur,insan zihni din vb. aracılığıyla bunu dualizm üzerine kurup kendini rahatlatmaya çalışmaktadır.
SilBu rahatlamaya çalışması nasıl oluyor? Peygamberlerin gelişi böyle bir sey mi? Din insanların uydurduğu bir sey mi? Tanrı insanlara mesaj göndermiyor mu?
SilBu rahatlamaya çalışması nasıl oluyor? Peygamberlerin gelişi böyle bir sey mi? Din insanların uydurduğu bir sey mi? Tanrı insanlara mesaj göndermiyor mu?
SilUmudun zıddı korku mudur?
SilÖlünce tüm sorularının cevaplarını bulacaksın demek isterdim ama bazı sorular aklına bile gelmeyecektir
SilYahu herseyi de siyasete dokmeyin tamam bende ayni fikirdeyim, ama burada onemli olan bureyin umutsuzlugu, psikolojisi, bu hayatta ne icin variz neden geldik bunu dusunmek lazim...
SilMerhaba Mahfi Hocam,
YanıtlaSilUmut tabi ki vardır. Ancak, bunu iyi kalifikasyonlara sahip bir gence anlatmak zor olabilir. Avrupa'da bir sürü ülkede, mesela benim mesleğimde (IT) iş bulmak artık çok kolaylaştı. Ben kendim 1980 yılında bir Boğaziçi Üniversitesi mezunu olarak Türkiye'de bana gelecek olmadığına karar verip, önce Almanya (6 yıl) sonra da ABD'ye (12 yıl) gidip oralarda yaşadım. 1998 yılında baktım ki, Türkiye çok ilerlemiş. ABD'deki maaşımın %60'ına razı olarak ülkeme döndüm. Pişman değilim ama, 18 yıllık yurt dışı lisans üstü tahsili ve iş deneyimi de beni bugünkü durumuma getirdi. Evet, umut var, ama kimler için ve kaç sene sonra durum düzelecek (sadece ekonomiyi kastetmiyorum)?
Saygılarımla,
Dr. Kemal Ünaltuna
Keşke bu soruyu yanıtlayabilecek yeteneğim olsaydı.
SilHocam kaleminize sağlık, haklısınız umut hep var 🙏 , sorunumuz şu ki hiçbir şey yapamadan veya yapmadan umut var diyerek avunmak çok acı. Akılla örtüşmeyen taraf bu.
YanıtlaSilUmut fakirin ekmeği.
SilHaklısınız Ayfer Hanım ama pes etmek yok. Gün gelir akılla da örtüşür.
SilKüpün içine doldurulmuş bütün kötülükler dışarı çıkar ve dünyaya yayılır...
YanıtlaSilHikayenin devamı çelişkili bitiyor sayın hocam. Çünkü umut kötü bir şey değildir. Dolayısıyla küpün içindeki kötülüklerin içinde yer alması hikayeyi eksik kılar... Teşekkürler 🙋♂️😊
Okuduğunuzu anlamakta sıkıntı var,edebiyat hocanızla iletişime geçin.
SilUmut için bile bir ışık gerekmez mi hocam ? Yazınız çok güzel ellerinize sağlık.
YanıtlaSilEvet zeka ışığı gerekir.
Sil"... Saraylar saltanatlar çöker
YanıtlaSilkan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
Şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey herşey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! "
* Adnan Yücel
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK
https://www.siir.gen.tr/siir/a/adnan_yucel/yeryuzu_askin_yuzu_oluncaya_dek.htm
Çok güzel
SilŞuan ki aşamada IMF ye gitmek nasıl bir çözüm olabilir?
YanıtlaSilTürkiye için iyi, hükümet için kötü bir çözüm olur.
SilUzun vade de Türkiye için iyi/kötü olacağına yeni karar alıcılar yön verecektir.
ŞU AN YOK. BOŞU BOŞUNA UMUTLANMAYALIM
YanıtlaSilKazan patladı... tüm entalpimiz entropiye dönüştü. Yani 100 yıllık birikimler buhar oldu havaya gitti.
YanıtlaSilUmut küpün içinden çıkıp tüm Dünyaya yayılsa sonuç olarak yine bir şey değişmiyor. Yine bize esmer günler vay...
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilÇok da kötü değil. Brexit'e karşın idare ediyorlar.
SilHocam, Kanada cari açık ve bütçe açığı vermesine rağmen nasıl olurda "net lending(net borç veren)" oldu ?
YanıtlaSilYani ülkede fazla verenler de vardır ve onlar Kanada'daki faizleri beğenmediği için dışarıya borç veriyordur.
SilÜlkenin annesi ağlıyor. Tek gayesi İktidarda kalmak olan malum kadronun bu ülkeye vereceği tek umut olamaz.
YanıtlaSilMed-cezir gibi hayat. Bir gün sevinir bir gün üzülürüz bir karamsar bir gün iyimser oluruz, bir gün doğar bir gün ölürüz. Aynı anda bile bir yanımız ölür bir yanımız dirilir.
YanıtlaSilBu nedenle yaşama yoğunlaşması, sevmeli, aldığımız nefesin kıymetini bilmeliyiz. Bırakalım hırsı başkası yaşasın, bırakalım başkası yaşasın kini öfkeyi. Biz şimdiyi yaşayalım ve yeteneklerimiz ölçüsünde elimizden geleni yapalım.
Hocam eski maliye bakanı merkez bankası başkanlığına atandı. Merkez bankası başkanlığına esasen para politikası alanında uzmanlaşmış liyakatli bir bürokratın atanması gerekmez miydi?. Yani iktisat eğitimi almış deneyimli bir bürokrat atanabilirdi. Ne dersiniz ayın hocam?.
YanıtlaSilYönetici konumundaki kişinin sağduyusu olması, özgür düşünce sahibi olması ve alttaki atamalarda liyakate özen göstermesi yeterlidir. Ama her şeyden önemlisi sözünü yukarılarda geçirebilmelidir. Aksi taktirde kimin o koltukta oturduğunun hiçbir önemi yoktur.
SilEkonomik Krilerin yüzde 70 ni insanların umutsuzlukları güvensizlikleri kalanı ise finansallardır...Çünkü ekonomi kötü dedikce doların fiyatı artıyor altının fiyatı artıyor çünkü insanlar daha güvende hissedeceği alanda park ediyor herşeyini... Birkaç iyi bir şey olsa mesala iyi bir yönetim anlayışı gelse dış ilişkiler düzelse virüs ortadan kalksa savaş söylemleri birden yok olsa insanlar ellerindeki altını doları bozdurmaya ekonomide para bolluğu na karşı bir güven teşkil edilse yüzde 30 dediğimiz finansal kısım işte yüzde 70 kafamıza kazınan umutsuzluk ve güvensizlik ortamının kaybolması ile görünmez el vasıtası ile kendiliğinden düzelir... Sanırım umut dediğimizde bu hocamızın...
YanıtlaSilBizim gibi hala "gelişmekte olan" ülkelerde bu "umut" olayı bir türlü kolay kolay gerçeğe dönüşmüyor ama "tesellimiz" eksik olmuyor çok şükür!
YanıtlaSilSiz umut etmeye devam edeceksiniz. Saraydakiler ve surekasi umut ettiklerine kavustular. Onlarin bunu koruyabilmesi sizin hala umut etmeye ve umudunuzu koruma sebati gostermenize bagli. Sizin, cocuklarinizin ve torunlarinizin payina dusen umut etmeye devam etmek ve sebat etmek (ilaveten sukur de edebilirsiniz tatlandirici olarak). Bu sayede saraydakiler de sahip olduklarinin tadini cikartmaya devam edebilecekler. Turk halkinin secimi bu yonde olustu.
SilNe tesadüf. T24'den bir yazar da aynı konuyu işlemiş bugün. Kartal neden başka organı değil de karaciğeri yedi diye soruyor. Kendini yenileyen organ olduğu için Kartal her gün yiyecek ve Prometheus sonsuza kadar cezalandırılmış olacak. Antik çağda karaciğerin rejeneratif organ niteliği biliniyor muydu acaba? Çok ilginç. Bu arada Beethoven'in Prometheus'un Yaratıkları uvertürü de çok güzeldir, tavsiye ederim.
YanıtlaSilHocam elinize sağlık güzel bir yazı olmuş, ama tünelin ucundaki ışığı görememek bu ülkede yaşayan bizler için son derece üzücü.
YanıtlaSilHocam umut her zaman vardır dediniz gerçek oldu :)
YanıtlaSilBerat Albayrak istifa etmiş. Umarım teklif size yapılır. Yerine daha kötüsü gelmez diye umut ediyorum artık...
Bir kişinin gitmesi, gelmesiyle ne değişecek ki? Gelen ağam, giden paşam.
SilPiyasada guven her seydir. Bir kisi dedigin ekonomi bakanligini yoneten kisi...
SilHak vermek isterdim ama haksız olduğunu düşünüyorum. Bir kişi dediğin ekonominin başındaki adam. O yüzden bir kişinin değişmesi çok şeyi değiştirir. Sabah döviz kurlarını incelemeni öneririm...
SilSevgili arkadaşlar yanlış bir sistemde görev alan doğru kişi bir süre sonra ya istifa eder ya da kovulur.
SilHocam merak etmeyin doğru kişi gelmedi, yine yerine gelen kişi de çok farklı değil diye düşünüyorum...
SilSevgili hocam, yanlış sistemde görev alan yanlış kişi de bir süre sonra gidiyor.
Silİstifa mı etti, kovuldu mu bilinmiyor. Resmi açıklamaya bakarsak affediliyor.
Ne yazılırsa yazılsın konuyu dine bağlamakta ne bileyim, başka bir dert olsa gerek...
YanıtlaSilSizce bizde de mektupla acele posta servisi ile tahattutlu zarfla oy kullanilmali midir? Sonucta korona surecinde sandiklardaki yogunluk adina boyle bir uygulamaya gidilmesi milli iradenin sagligi ve sihhati icin gerekli oldugu dusuncesinde misiniz?
YanıtlaSilOmer Fevzi
Gelecek Partili muhalif ve Eski Sehir universitezi mezunu
Teşekkür ederiz. Çok doğru, umulanı hayata geçirecek adımlar atamadığımız takdirde, umut Pandora’nın kutusunda boş bir beklenti olarak kalır. Umudu, beklentiden ziyade, bir hedef olarak görmeli bence.
YanıtlaSilHocam,
YanıtlaSilUmuda dair Bu güzel yazınızın hemen akabinde hazine ve maliye bakanının istifası geldi. Herhangi bir teklif almış olabilir misiniz diye bir an wishfull thinking yapmadık desem yalan olur.
Saygılarımla
Umut; --> um-mak --> umursa-mak --> umursa-maz olmak.
YanıtlaSilSon aşamaya vardım. Bu aşamaya düşünce umudu yeşertmek çok zor.
Hocam Maliye ve Hazine Bakanlıklarının birleştirilmesi doğru muydu yanlış mıydı? ve neden? Yani bugünkü aktörlerin kalifikasyonundan bağımsız bir bakışla. Saygılar.
YanıtlaSilHocam bakan beyin sosyal medyadaki istifa paylaşımı ve TCMB başkanının azli düşünüldüğünde amaç ne olabilir acaba. Umut derken daha beteri olmaz insaAllah. Keşke az biraz kamu aydinlatilsa diyecek de. Ne Zaman aydınlatıldı ki?
YanıtlaSil48 milyon 526 bin 191 tâne umut var..ŞİMDİLİK..
YanıtlaSilUmûdu silemezsin- söndüremezsin- sindiremezsin..
Umut= 'ÇOBAN YILDIZI'dır "HİÇ KAYBOLMAZ*"..
UMÛDU YOK EDEMEZSİN"..
ABD'de Biden seçilince Trump'ın koruyucu kanatları altında görevlerini sürdüren bizim ekonomi yönetimi dağıldı :)
YanıtlaSilGörevden alınan MB başkanı, ayakkabı kutucu genel müdürün yardımcısı, Biden'la birlikte canlandırılacağı öne sürülen davanın şüphelilerinden biri.
Devrim niteliğinde bir davranış sergileyerek twitter yerine instagram üzerinden istifa ettiği bildirilen bakan, enerji bakanlığı döneminden başlayarak yaptığı çeşitli aktiviteler nedeni ile bu davanın bir başka şüphelisi.
İktidar, umarsız şekilde ismi şaibeli işlere karışmamış birilerini bulup bir yerlere getirmeye çalışıyor ama elindeki sınırlı sayıdaki kişiden oluşan ekipte 18 yılda böyle kimse kalmadığı ve ekibe dışarıdan birilerini katmaya cesaret edemediği için çıkış yolu bulamıyor, mevcut elemanları rotasyonla oraya buraya atayarak bir şeyler yapıyormuş gibi görünmeye çalışıyor. Tek amacı, vitrin değişikliği ile göz boyamak sureti ile aynı düzeni devam ettirebilmek.
Yolun sonuna gelindiğini öyle ya da böyle kabul edecekleri döneme az kaldı...
Umut kötülerin en kötüsüdür çünkü acıyı uzatır. NİÇE(Okunuşunu yazdım) Alman Filozof
YanıtlaSilHocam merhaba, bu sistemde kişilerin önemi yok diyorsunuz ama damat gidince dolar %4 düştü 😅. Bir da şahsım gitse ne olur acaba :)))
YanıtlaSilHocam cidden merak ettigim iki soru var: 1) Bu haftasonu operasyonuyla olusan piysasa iyimserligi dolarin neredeyse 50 kurus inmesini saglar mi gercekten!?.. ani ve dikine dususler gene dolar enjeksiyonu gibi geldi bana, "henuz" 19unda nasil bir faiz karari aciklanacak netlesmeden piyasa bu kadar iyimser olabilir mi?.. 2) Selcuk Gecer bir suredir devaluasyon geliyor diyordu, bugun gene ayni seyi yabanci yatirimlar cekilecek turu bir ifadeyle yeniden gecmis, sizce devaluasyon beklentimiz var mi ve bu son hareketler onu yumusatma girisimi mi acaba?
YanıtlaSilMB-Kamu bankası pompası bugün çok etkili çalıştı, ne kadar döviz sattıkları bir iki güne anlaşılır. Amaç, yeni MB başkanını piyasaların çok olumlu karşıladığı havasını yaratmaktı. Bu başarısız operasyonun maliyetinin kaç milyar dolar olduğunu yakında anlarız. Piyasalar beklentiyi satın alır derler de bu iktidardan piyasaların hiçbir beklentisi kalmadığı için sattıkları dövizlerle kalıyorlar, olan milletin dövizlerine oluyor. Bu arada, yapılacak operasyonlardan kimlerin önceden haberi oluyorsa ucuz dövizleri de elbette onlar topluyor...
SilHocam çok güzel bir yazı olmuş elbette hala hepimiz için ülkemiz için yeşerebilecek umutlar var fakat bu umutların yeşerebilmesi adına belli hareketlerde bulunması gerekmekte. Yoksa hepimiz kendimi sadece kandırıyormuş gibi hissetmeye başlayacağız.
YanıtlaSilEğer Karamsar düşünürseniz, karamsarlığa alışır ve karamsar bir hayat geçirirsiniz. Eğer iyimser düşünürseniz, iyimserliğe alışır ve iyimser bir hayat geçirirseniz. Aynı şekilde umut dolu düşünceleriniz olursa, umutlu olumlu bir hayat geçirirsiniz. Eğer umutsuz düşünceleriniz öne çıkarsa umutsuz, olumsuz bir hayat geçirirseniz. Karamsarlık gibi iyimserlikte bulaşıcıdır. Tercih sizlerin.
YanıtlaSil@15:51 Aynı anda ikisinide düşünemiyor musun?
SilMahfi bey, ifade özgürlüğümü kullanıyorum: "Umut, Türkiye'de hiçbir zaman yoktur."
YanıtlaSilBana kızabilirsiniz Mahfi bey, darılmam...
adamın işi yok sana cevap verip kızacak mı. ne ara kanka Oldunuz la
SilTürk Ekonomisinin sözde başındaki eleman gitmiş!
YanıtlaSilEleman Türkiye'nin en büyük medya patronu,
Partisi sosyal medyaya savaş ilan etmiş,
Hükümet Meclis ile sosyal medya karşıtı yasa çıkarmış,
Temsilciliği olmayan Instagram a uyarılar gitmiş,
Cezalar gönderilmiş, kapatırız (hızını indiririz) denmiş,
Sonra Eleman çıkmış istifa mektubu oraya konulmuş,
Birilerinin en yeni özel resimlerine baktığı yerden istifa etmiş.
Yönetici ciddiyeti yok,
İstifayı ne üstü biliyor, ne astı,
Tek adam böyledir,
Sıkışınca en yakını bile gider,
Korktuğum bir şey var,
Osmanlı'dan kalma gelenek,
Öyle bir şey vuku bulursa,
Şahıslar için değil,
Ülke için üzülürüm.
Yazısına göre at izi it izine, hak batıla karışmış,
kimin döneminde karıştıysa!?
Üstte ortamını övmüş, altta iç sesi bulunduğu ortamı itiraf ettirmiş.
Bol bol dini söylemli, hayal aleminden masallardan duyulma
kavramlarla dolu bir yazı..
Yazık.
8>B"7rhH5KDdW\'8
Bu istifa ile giden sadece bir bakan değil, iktidarın kendince oluşturduğu gelecek projesidir. Bu kadar zavallıca olması da eşyanın tabiatına uygundur. İktidarın en temel özelliği olan kibir, küstahlık, patolojik ve sınırsız ihtiras-yetersizlik kombinasyonu elbette bir yerlerden çıkacaktı.
Silİktidarın geleceğini, bundan sonra iktidar içindeki diğer kanatlar belirleyecektir...
Sekülarizmi uygulamayan devletlerin sosyal ve politik gelişimi engellenir,21yy.da siyasetimiz buna güzel bir örnek olmuştur.
SilBizim perspektifimizden;
SilSiyasi irade desteğinden güç alan damat uygulamaları ile,
ülkenin 120 milyar dolar cash kaynağının yurtdışına transferini sağladı.
Türk bürokrasisinde normal bir vatan evladının vicdanı ülkeye bu kötülüğü yapamazdı.
700Milyar USD yıllık ekonomik akış üreten ülkenin önemli serveti el değiştirdi.
Türklere içi boş bir devlet kaldı, artık damat gibi adamlara ihtiyaç yok, şimdi zaman boş ekonominin frenlerini tutabilecek bir kaç dava adamının.
Damat gibi tipler kendileri de bilmezler büyük ihtimalle, gençlikleri enerjileri, hele bir de siyasinin damadı ünvanı ile rahat çalışma imkanları ile iyi kukla olurlar. Para çekildi, kuklaya ihtiyaç kalmadı.
Gidişat aynen devam, değişen bir şey yok...
vuMvg~9L:}bk-\)`
Teşekkürler hocam, güzel yazınız için, sevgiler 🤗
YanıtlaSilAralık Kasım dan iyi olacak
YanıtlaSilMahfi Bey bütün "irrasyonellikler"i bir kenara bırakarak soruyorum:
YanıtlaSilBaşkanlık sisteminden tekrar parlamenter sisteme geçiş için, bir kez daha referandum mu yapılması gerekiyor? (Her ne kadar uygulanmasa da) yasalar ve teamüller bu konuda ne diyor?
Mevzuat nedir?
Bu düzende "Mevzuat" 7 harfli bir kelimedir.
SilSaraya yürür, sarayı yıkar, sonra elde kalanlar ne kuracaklarına karar verirler.
Hatırlatırım: 2017 Referandum da Türk halkı Başkanlık sistemine HAYIR oyu verdi.
(h9k?2:NYTnFrKRE
Ya garip garip yorumlar yapıyorsunuz arkadaşlar. Hocanın yazdıklarından mitolojiden bilmeyenler yararlansın bu bir. İkincisi hoca Pandora’nın kutusu açıldı diyor daha başka ne yorum yapıyorsunuz anlamıyorum. Üstat elinize gözünüze sağlık Allah sağlık sıhhat versin teşekkür ederiz yazılarınız için.
YanıtlaSilYeni Merkez Bankası başkanı diyor ki fiyat istikrarı çok önemli enflasyonu düşüreceğiz.
YanıtlaSilYahu arkadaş ülkede talep mi kaldı? Sen ne kadar faiz arttırırsan arttır gıda enflasyonunu durduramazsın. Sadece otomotiv ve konut sektörünü bitirirsin. Bu sektörleri bitirerek neyi amaçlıyorsun? Zaten koronadan dolayı küçüleceğiz bu küçülme hızlansın mı? işsizlik artsın mı?
Plan şu: Faizi arttıracak doları düşürecek sözde kişi başı gsyih artacak ama bununla birlikte cari açık da artacak.Merkez Bankası cari açığın finansmanı için dolar bulamayacak ve ödemeler dengesi krizi patlayacak.
Hükümet değişmediği için faiz artışı dolar artışını durduramayacak. Sonuç olarak hem tl faizi olanları hem de dolarla borcu olanları batıracaksın. DÜşük kur yüksek faiz politikası en kötü para politikasıdır. Bu politikanın sonu morotoryumdur ülkenin iflasıdır.
Berat Albayrak,3-5 ekonomistin provakasyonuyla Merkez Bankası başkanının görevden alınmasından sonra düşük kur yüksek faiz politikasına geri dönüleceğini gördü ve morotoryum ilan eden ülkenin maliye bakanı olmamak için tam zamanında istifa etti.
Yeni Merkez bankası yüksek faiz sinyalleri veriyor. Ekonominin beline kürek vurulmak üzere.
Bu ülke bir kere daha düşük kur yüksek faiz politikasını kaldırmaz. Sonuç morotoyum olur. Bu ülkeye yazıktır...
30 milyar dolar faiz öde 30 milyar cari açık ver.. 60 milyar dolar çıksın bu ülkeden
60 milyar dolar 480 milyar tl yapar. yani devletin 2019 yılında topladığı vergilere eşit.
Düşük kur yüksek faizle bu 60 milyar dolarlık tutar büyütülür. Yüksek kur düşük faiz ile bu 60 milyar dolarlık rakam küçültülür. Hangisi daha mantıklı?
@09:51 Bu yıl %50 değer kaybeden tl politikasını ve hiperenflasyonu savunmak için dövizle kazanıyor olmanız lazım.
SilFaiz artırılmazsa dövizi mevcut konjonktürde tutmanız mümkün değildir. Döviz alsın başını gitsin, pahalılık ve enflasyon olarak 83 milyonun canına okusun, şu pandemi döneminde ilaç ve tıbbi malzeme dahil hiçbir zorunlu ihtiyacı ithal edemez hale gelelim, sonuçta borçlar ödenemesin ve moratoryum ilan edilsin demek sizce mantıklıysa bilemem.
SilFaizi artırmak elbette çözüm değildir, reform yapamıyorsanız bile mutlaka yapısal bir takım düzenlemeler yapılmalıdır, bunu Mahfi hoca başta olmak üzere herkes yıllardır söylüyor ama o çok takdir ettiğiniz müstafi bakan dahil kimse dinlemiyor. Bu arada sırf garip bir faiz takıntısı nedeni ile 100 küsur milyar dolar çöpe atıldı, halâ da ele geçen her kuruş döviz bu amaçla heba ediliyor, altın stokları da bu amaçla sokağa atılmaya başlandı.
Şu dönemde yapılacak usulüne uygun ve yüklü bir faiz artışı doları 7,50 7,80 arası bir yerlerde sakinleştirir ve ülkeye nefes aldırır, başka da bir yol yoktur. Daha sonra yapılacaklar ya da yapılmayacaklar ise iktidara kalmıştır. Müstafi bakanın verdiği faiz artmayacak sözlerine inanıp kamu bankalarından düşük ama değişken faizli kredi alanlar ve amacı dışında kullananlar varsa onlar da dertlerine yanacaklar artık...
Global ekonominin en adil işlediği konu, döviz kurlarındaki ayarlama konusudur. Eğer ki bir ülke ürettiğinden fazla tüketirse yani cari açık verirse, o ülkenin parasının değersizleşmesi süreci başlar. Bu değersizleşme süreciyle o ülke ucuzlar ve üretimini arttırır ve bir noktada üretim ile tüketim eşitlenir cari denge oluşur.
SilEğer ki bizde yapıldığı gibi siz üretmeyip tüketmenize rağmen, paranızın değersizleşmesine izin vermezseniz, cari açığınız sürekli artar ve geçmişe göre daha az üreten daha çok tüketen bir toplum olursunuz. Ödediğiniz dış borç faizi de katlanarak artar. Cari açıklardan dolayı sürekli devalüasyonlar yaşarsınız ve kırılgan bir ekonominiz olur..
Kimse dolar 20 tl olsun hiperenflasyon olsun altta kalanın canı çıksın demiyor. Ancak düşük faiz yüksek kur Cephesi şunu söylüyor.
-Kurlar cari dengeye ulaşılana kadar baskılanmamalıdır.
-Cari dengeye ulaşıldığında 2002-2008 arasında olduğu gibi dolardaki artış duracak ve enflasyon, kura dayalı maliyet enflasyonu olduğu için %5-%7 seviyelerine gelecektir.
-Cari dengeye ulaşıldıktan sonra ekonomi yönetimi daha da faiz indirerek ekonominin çarklarının dönmesini sağlayacaktır..
-Faiz inmesi için hükümetin mali disiplini de sağlaması gerekir.
Eğer ki cari açık kapatılmazsa, devalüasyonu tetikliyor devalüasyon enflasyonu tetikliyor bu durum ise faizlerin artması sonucunu doğuruyor..
Evet burada Reis haklıdır. Türkiye gibi dual paralı ekonomilerde , faizin artışı cari açığı arttırır. Cari açık doları ,dolar enflasyonu , enflasyon da sonuç olarak faizi arttırır. Bu kısır döngü çığ gibi büyür gider.
Bu çığı parçalamanın tek yolu faizi düşürüp kuru , cari denge oluşana kadar arttırmak ve kısır döngüyü kırmaktır.
Peki son 2 yılda ne yapıldı? Dolar yükselmesin diye 120 milyar dolar satıldı. Dışarıdan swapla borç alınıp iç piyasaya verildi merkez bankası rezervleri -45 milyar dolara indirildi. İşte bu felaket tablo, sizler gibi dolar yükselmesin diyenlerin fikriyle hareket edildiği için yapıldı.
Şimdi mutlu musunuz? Dolar düştü mü? Enflasyon düştü mü? Ekonomi düzeldi mi? Aynı mantıkla devam mı edilsin?
Ameliyat edilip iyileştirilecek bir hastaya narkoz vermeniz gerekir. Narkoz verip hastayı bırakmak ya da sürekli narkoz verip hastanın iyileşmesini beklemek hastayı öldürür.
SilNarkozu, hastayı yatıştırdığı gibi döviz artışını yatıştıran faiz artışı; ameliyatı da yapısal reformlar olarak düşünürsek, yapılması gereken az çok belli olacaktır.
Faiz arttırılmasın yoksa batarız diyen arkadaşa faizlerin zaten dolaylı yoldan arttırılmak zorunda kalındığını izah etsin biri.
Niye faizle enflasyonla kafayı yoruyorsunuz ki?
SilSorunumuz saray.
"Peki son 2 yılda ne yapıldı? Dolar yükselmesin diye 120 milyar dolar satıldı. Dışarıdan swapla borç alınıp iç piyasaya verildi merkez bankası rezervleri -45 milyar dolara indirildi. İşte bu felaket tablo, sizler gibi dolar yükselmesin diyenlerin fikriyle hareket edildiği için yapıldı.
SilŞimdi mutlu musunuz? Dolar düştü mü? Enflasyon düştü mü? Ekonomi düzeldi mi? Aynı mantıkla devam mı edilsin?"
Yukarıda Anonim arkadaşımız böyle buyurmuş da, bu söylediği şeyin müstafi bakanın yönetimindeki ekonomi yönetimi tarafından neden yapıldığı konusunda yanlış bir sebep sonuç ilişkisi kurmuş.
Bu deli saçması politika, döviz yükselsin istemeyenlerin gönlü olsun diye uygulanmadı. Eğer reel faiz verilseydi bu saçmalığa hiç gerek kalmayacaktı. Bu zırvalık, döviz yükselip maliyet enflasyonuna yol açmasın, böylece "faiz düşük tutulursa enflasyon da düşer" diye formüle edilen sivri zeka ürünü "teori"nin doğruluğu kanıtlansın diye uygulandı. MB rezervleri negatife dönünceye ve bu durum saklanamaz hale gelinceye kadar da ısrarla devam edildi. Halâ sözde gizli saklı uygulanıyor, sıra altın rezervlerini bu amaçla eritmeye kadar geldi.
Son söz: Bir yanlışın yanlış olduğunu kabul etmek, doğru olduğunu savunmaktan çok daha kolaydır...
Bir iktisatçı, '40 milyon çalışan sayısına ulaşılmadan fakirlik bitirilemez.' diyordu. Mevcut durumda tüketen insan sayısı çok, üreten insan sayısı azdir. Bakın Almanyaya nüfus sayısı hemen hemen aynı ama çalışan sayısı kaç milyon? Bu dediğim hemen olmaz hele pandemi döneminde hic olmaz ama düşünülmesi gerekir.
SilErmenilerin yenilgisi hakkinda ne dusunuyorsunuz. Biden geldi bereketiyle geldi Rusyanin Ermenistan uzerindeki gucu tukendi
YanıtlaSilTrump doneminde Rusyanin eli kuvvetliydi BMde olsun suriyede olsun kafkaslarda olsun istedigi ati kosturabiliyordu. Suan boyle bir durum artik sozkonusu degil. Karabag Azerbaycana katilmasinda Bidenin almasi Bidene destegin kuresel capta olmasi Rusyayi Ermenistan konusunda cekimser birakti.
SilArtik >Rusya eskisi gibi ermenilere destek veremeyecek BMde suriyede t kosturamayacak.
Bideni destekleyenler sayeisnde ve Azerbaycanin kahramanca mucadelesi sayesinde hem diplomatik yonden hem de startejik yonden buyuk zafer kazanildi.
Bidenciler sayesinde artik Cinde rahatladi.Cine atilan virus iftiralari ortada Cin her kosulda masum bir ulke Zaten Bidenciler de Cini seven insanlar
"Umut, tüm duaların kaynağıdır ve herkese bedavadır..." Umut, umut olarak kaldığı sürece anlamını yitirir. Gerçekleşen umutlar lâzım bizlere... Aksi halde, hayal dünyasında tükenir yaşamlar, umutlarla birlikte... Nice kuşaklar bu şekilde harcadılar tüm ömürlerini... Yeni kuşaklar sıralarını bekliyorlar...
YanıtlaSilUmutsuz durum yoktur. Umutsuz insan vardır. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. (Mustafa Kemal Atatürk)
YanıtlaSilBu vesile ile Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ebedi lideri, Anafartalar Kahramanı, Başkumandan, Mareşal, Gazi, ULU Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü minnet, saygı ve özlemle anıyorum.
Bu benim çok sevdiğim söz.
SilKişi kendi sınırlarını, ekibinin sınırlarını, karşılaştığı zor şartların sınırlarını, kendi bilgisinin sınırlarını, yapabileceklerinin sınırlarını çok iyi bildiği sürece geçerli bir söz.
O dönem ulu önderimiz, Atatürk, içinde bulunduğu şartları çok iyi bilirdi. Bildiği için umudunu kaybetmedi.
Bir de Atatürk öncesi dönem var.
Anadolu toprağından çok ama çok daha büyük toprak parçası kaybedilmiş, Türkler 8 ile 10 milyon insan kaybetmiş, şimdi sahip olduğumuz toprak parçası, eski devlete göre çok küçük kalmış.
Bir de Atatürk sonrası günümüz var.
Osmanlı gibi, damadına söz geçiremeyen irade ülkeyi yönetiyor, devletimsi bir yapı var, kimin ne yaptığı nereye ne harcandığı belirsiz. Ülkenin doğusunda bir ülke ile ortak savaş yapılıyor, uyduruk bir kaç uçak, toplama bir kaç bin paralı asker, bol propaganda sonucunda savaşılan bölgenin kritik yerlerine Ruslar mermi sıkmadan yerleşiyor. Aynı Osmanlının boş savaşları gibi.
Osmanlı'nın idaresizliği, ülkeyi iç savaşa sürükledi. O topraklar üzerinde, Yunanistan kuruldu, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Osmanlının iki ana güç damarı ayrıldı.
Atatürk, bu tarafın umudunu dile getirdi.
Günümüze uyarlarsak, bu idare yıkılır, gidişi belli, yıkılacak. İşte o Osmanlı gibi mi yıkılacak, yoksa Yunan halkına nasıl İngiltere destek verip devlet kurdurmuş ise, Doğudaki Kürt halkına da birileri destek verip devlet kurdurarak iç savaş ile mi yıkılacak? Yoksa Türkiye'de yaşayan tüm halklar ağır bir borç yükü ile fakirleştikten sonra mı yıkılacak? Yoksa biri doğudan, biri batıdan toprak aldıktan sonra, ortada kalan alanda mı birileri umudumuzu kaybetmedik deyip bir devletcik mi kuracak?
Umutsuzluk yoktur, umut vardır, benim merak ettiğim o umudun sonunda elimizde ne olacağıdır.
Ata'mızın umudunun sonu, bizlere Anadolu'yu bıraktı. Giden topraklar gelmemek üzere gitti.
Ata'mızdan önceki devlette yaşayan Türkler yaşasaydı, günümüz Balkanlarında 50 milyon civarında Türkçe konuşan insan olacaktı. Ata'mız olmasaydı, Konya Ovasında Türkçe konuşan insan olmazdı.
O umut var ama işte Osmanlı gibi bir iç savaş ile mi?
n5&./@G4uZ_M7~sB
Hocam umut var diyorsunuz da bizce hiç kalmadı umut. Az önce bir görüşmesinden geldim satış danışmanlığı icin başvuru yapmıştım. Sırf iş tecrübem yok diye elendim. İster ilkokul mezunu olsun, lise mezunu olsun veya üniversite mezunu olsun hiç farketmiyor. Is tecrübesi dışında pek birşey önem taşımıyor. Buda biz gençleri çok üzüyor. Her türlü işi kabulum fakat almıyorlar. Bir sans tanısalar yapamazmıyız mı sanki. Nasıl umutlanalım sizce?
YanıtlaSilumut kimine çaresizliğin tesellisidir, kimine de başarı yolunda güç veren bir duygu. ama bazı şeyler için de umut yoktur.Sınava çalışmayan birinin sınavının iyi geçme umudu olabilir mi? onun umudu ancak sınavın iptal edilmesi olabilir. bir şeyi oturup bekleyerek umutlanmak da saçmalıktır. emek ve çaba sarf etmeden de umut etmek hatadır.
YanıtlaSilHocam tekstil urunlerimiz toptanda kilosu 4 dolara disariya ihrac ediliyor satiliyor Avrupa Amerika magzalarinda da tanesi en dusuk 70 dolara alici buluyor kimi zaman bu rakam tanede 200dolara kadar bile cikiyor.
YanıtlaSilBu durum sizce nedir?
Ihracatimiz batan geminin mallari itibari mi goruyor?
Bir de hocam Almanyada son zamanlarda Turk marketlerinde olsun diger supermarket zincirlerinde olsun Turk menseili temel gida urunleri meyve sebze gida peynir yag vs de ciddi fiyat indirimleri ve buna istinaden marketler arasi rekabet var. Cunku Almanyada marketten gecen sene aldigim Turk peyniri olsun diger turk urunleri bu sene euro baglaminda fiyati dusmus. Mesela gecen sene aldigim tulum peynirinin fiyati bu sene markette %20 daha ucuz Bu durum sizce TLnin deger kaybi nedeniyle mi oluyor?
Benim bildiğim süt ürünleri buradan gitmiyor. AB yasağı var. Uruguaydan falan serbest ama. İlginç.
SilHocam merhaba, ufukta yazmakta olduğunuz bir kitap var mı ?
YanıtlaSilTeşekkürler....
Umut şuan ülkemizde birçok insanda maalesef yok ben de dahil. Ücretler çok düşük. Asgari ücreti anlatmaya gerek yok. İşsiz için ücret diye bir kavram yok. Benim gibi Ücretsiz izne çıkarılmış milyonlar var 1168 TL alıyor. Hani nerede umut? Milyonlarca genç yurtdışına nasıl giderim haklı olarak bunun planını yapıyor. Umutları yurtdışı buna umut derseniz tabi. Kısaca sayısal loto oynayan adamın dahi umudu kalmadı hileli olduğunu düşündüğü için. Umut sanırım bir sizde bir de zenginlerde var. Kusuruma bakmayın.
YanıtlaSilYurtdışına gitmeyin. Üzülürsünüz. Hiç yd çıkmamış insanlarda oranın çok daha iyi olduğu gibi bir sanrı var. İnsan onurunuz yoksa tabi gidebilirsiniz. Yüksek yapıp döner kesenler var.
SilYurt dışı hikayesi bitti. Ne legal ne illegal ne başka türlüsü..
Silo hikaye biteli çok oldu.
1.2015ten beri ve en son Şubat 2020de oluşan mülteci krizi ve baskısı
2avrupa son yıllarda gelişen terör olayları bunun siyası sonuçları ve sınır duvar uygulamaları
3.turkiyenin durumu ve TC pasaportuna sahip insanların bu durumdan ötürü buna yeşilde dahil potansiyel durumu
4.son olarak korona hasebiyle kapanan vize süreci gidilse bile kapanan işletmeler okullar ve işsizlik
Tüm bu nedenler bu süreci bu hikayeyi bitirmiştir.
Avrupa son olarak yeni Şengen sınır güvenliği ve mülteci ajansları üzerinden yeni süreçler yaratıyor daha iki gün önce anlaşmaya vardılar.
Bu hikaye bitmiş bir hikayedir biten bir hikayeden sonra kitabın kapağı kapatılır rafına konur.
Hayallere saygı duyulur umutlar tazelenir ama umut tacirliğine itibar edilmeZ
Size katılıyorum. Hani klasik bir söz var, Türk’ün Türk’den başka dostu yoktur diye. İşte bu sözü yurt dışına çıkanlar er ya da geç anlar. Ben 1982 de Türkiye’ye döndüm. Kendi ülkemizi hakettiği bir yönetimle düzeltmeye çalışmamız gerekiyor, başka çözüm yok, başka Türkiye yok.
Silhe he gitmiyelim. sizler senelerdir üzüntü içinde yurtdışında yaşıyonuz ama o kadar üzgünsünüz ki hiç buraya dönesiniz yok.siz gidin bi tek. bir tek siz yaşayın. Bırakın bu masalları. Senin gibilerin art niyetli kişilerin bu sözlerinin amacı belli. ne kadar çok insan gelirse sizin rahatınız bozulacak siz bunun hesabındasınız. bak işine millete boş akıl verme. kendine sakla.
SilAnonim11 Kasım 2020 23:56
SilDogru yazmissin. Katiliyorum.
Muhendis bile olsan artik zor. Herkes evden calisir oldu. Zaten sirketler kendini kurtarma pesinde kriz soz konusu... Eskiden dil mil okulu vasitasiyla erasmusla masterla gidip kafelerde orda burda kendi basina kendi ayaklari uzerinde durarak part-time calisip tutunanlar hatta zamanla vatandas olabilenler vardi. Simdi bu bile zor gecen okudum bircok yabanci ogrenci perisanmis ve ulkelerine donuyormus.
Ben yurtdışına eğitim için gidip döndüm. Ülkemizde 1 metre toprak ekmeğe üşenenler orada yüksek yapıp uber taksiciliği veya doktora yapıp lahmacun içi hazırlıyor. Rezillik... Ülkedeki değerli insanları kaybetmek çok acı. 10:49 zaten istesende gidemezsin. Üsluptan eğitim olmadığı belli. Çok matah zannediyorsun çok iyi zannediyorsun...
SilMasterchef izliyordum hemen hemen tüm şefler yarışmacılar yurtdışından gelmiş. Hatırımda bi de NYda taksicilik yapan manken gibi bi hanım kızımız vardı. NY gibi ahlaksızlığın ve insansızlığın başkentinde başına neler gelmiştir kimbilir... Keşke İslamcıların kökü kurusa şu insanları kaybetmesek.
SilNasıl umudunuz yok. İnsanlık yok olmaktan kaç kere kurtuldu. Kaç savaş,kaç felaket geçirdik, kurtuluş savaşını umut olmadan nasıl kazana bilirdik.Umut olmadan nasıl başara bilirdik hayatımız da yaptıklarımızı. Bu dünyadan nefret eden ben. Benim bile umutlarım var. Kendime, aileme, ülkeme, dünyama karşı nasıl umutsuz yaşayabilirim. Umutsuz olduğum tek konu torunlarımız çocuklarımız berbat bir dünyada yaşayacaklar. Kuraklık, deniz seviyesinin yükselmesi, buzulların erimesi, toprağın ölmesi, denizlerin kirlenmesi . . . Evet işte bunlar bizim sonumuzu getirecek. Kıyamet derken bundan bahsediliyor. Ekosistemi hep birlikte öldürdük. Hocamın anlatmak istediği de bu. Pandoranın kutusu insanoğlunun ta kendisi.
YanıtlaSil20:15 unknown
YanıtlaSilsenin kadar eğitimim vardır merak etme sen takılma eğitimime. bi yurt dışına eğitime gitmişin bişey biliyorum diye havalı bilgiç mesaj atıyosun insanları yanıltıyosun. burdaki işsiz mesleği olmayan adama fabrikada yöneticilik mi vereceklerdi? doktora yapan kendi mesleğini yapmak için, kendini geliştirmek için gider. hiç boşuna sallama. boş insansan taksicilik, vale, tezgahtar vs işler yaparsın. insanlar keyfinden gitmiyor. burada asgari ücretle sadece hayatta kalma savaşı vereceğine, orada aynı işi yapar biraz daha insanca yaşarım diye gidiyor. ve bir süre sonra da saçıp savurmamışsa buraya geldiğinde buradaki bir memurdan daha varlık sahibi oluyor. senin gibileri bilirim sermayenin sistemin çarpık düzenin destekçisi iş birlikçileri.
22:37 unknown
islam dinin adı ve islamcı o dine mensup ve inanan o dini kabuk etmiş kişiler demek. konuştuğun laf yanlış. yozlaşmış insanların kötülüğünü, pisliklerini, dine yakışmayacak eylemlerini bu dine yaftalamayın.
Bu arada yazılım mühendisiyim. Mahfi reiz böyle hakaret içerikli bi yorumu nası onaylamış şaştım. Lahmacun ve uber olayı bizzat yakınımda. Duyduğum birşey değil gördüğüm birşey.
Sildomates
Silne var yorumumda hakaret yok. doğru konuşmuşuz ki mahfi bey omaylamış. ülkemizde toprak ekmeye üşenenler gidip orda lahmacun yapıyor diyosun, tarım mı var ülkede ney ekecek? ben köylerde dolaşıyorum çiftçiyi ziyarete gel beraber gidelim onlar anlatsın sen dinle. yazılım müh değil atom müh. ol istersen. ben de sana bizzat yakın zamanda yaşadığımı söyliyim. eşimin arkadaşı Almanya ya gitti bir firmada iş buldu. yöneticisi demiş sizin gibi böyle yetenekli çalışkan arkadaşınız dostunuz varsa gelsinler.memnun oluruz personel arıyoruz zaten demiş. iş yerinden de, iş ortamından çok memnun, herkes birbirine saygılı nezih yardımcı oluyor, kimse kimsenin arkasından iş çevirmiyor, yalakalığa değil çalışmaya bilgiye değer veriliyor diyor. milleti yanlış yönlendirmeyin, insanların önünü kesmeyin. sen Türkiye de çalışma hayatına atıl o zaman yine konuşalım.
umut her zaman vardır...
YanıtlaSilümit etmek işkenceyi uzatır....
YanıtlaSil