Reel Faizde Son Durum
Bankaların önerdiği faiz nominal
faizdir. Nominal kelimesi Türkçede “yazılı olan”, “sanal”, “görünen” gibi
anlamlara geliyor. Mevduat faizi dediğimizde bankaların mevduat için ilan
ettiği faizler anlaşılır. Bu şekilde elde edilen faiz bir gelir türü olduğu
için elde edildiğinde gelir vergisine (stopaj) tabidir. 6 aya kadar vadeli
hesaplarda gelir vergisi stopaj oranı yüzde 15’tir. Nominal faizden ele geçen
getiriyi yani net nominal faizi hesaplamak için bu stopajı düşmek gerekir.
Net Nominal Faiz = Nominal Faiz –
(Nominal Faiz x %15)
Bugünlerde bankaların verdiği
faiz yüzde 10 dolayında bulunuyor. Buna göre net nominal faiz:
Net Nominal Faiz = 0,10 – (0,10 x
0,15) = 0,085 yani %8,5 olarak bulunur.
Kişilerin, tasarruflarına yön
verirken ya da bir yatırıma karar verirken bilmesi gereken önemli unsurların
başında reel faiz gelir. Reel faiz, enflasyon etkisinden arındırılmış faizdir
ve net nominal faizden beklenen enflasyonu düşerek hesaplarız. Beklenen
enflasyon ile kastedilen 12 ay sonraki enflasyon oranı için yapılan tahmindir.
Beklenen enflasyon olarak eğer kendi tahminimize güveniyorsak onu, anket
tahminlerine göre hareket etmek istiyorsak o anketlerden elde edilen tahmini esas
almamız gerekir. Merkez Bankasının her ay reel sektör temsilcileri, finans sektörü
temsilcileri ve bulunduğu profesyonellerden oluşan bir gruba uyguladığı
beklenti anketindeki enflasyon tahminleri bu konuda iyi bir gösterge olarak
kabul edilebilir. Merkez Bankasının Aralık ayındaki beklenti anketine göre 12
ay sonrası için beklenen enflasyon yüzde 10,07 olduğuna göre bu tahmini
beklenen enflasyon olarak alabiliriz.
Net nominal faizi yüzde 8,5
olarak hesapladığımıza ve beklenen enflasyon için kullanacağımız tahmini de
yüzde 10,07 olarak belirlediğimize göre reel faizi hesaplayabiliriz.
Reel faiz hesaplaması kendine
özgü iki farklı formül kullanılarak yapılabilir:
2.
Reel Faiz = ((1 + Net Nominal Faiz) / (1 +
Beklenen Enflasyon)) – 1
Yukarıda değindiğimiz verileri ve
bu denklemleri kullanarak reel faizi hesaplayalım.
1.
Reel Faiz = (8,5 – 10,07) / (1,1007) = - 1,43
2.
Reel Faiz = ((1,085) / (1,1007)) – 1 = - 1,43
İki ayrı formülle hesaplanan reel
faiz bir yıl sonrası için negatif (yüzde – 1,43) çıkmaktadır.
Reel faiz denklemlerinde yer alan
faiz bugün geçerli olan faiz oranı, beklenen enflasyon ise bir yıl sonrası için
tahmin edilen enflasyon oranını ifade eder. Bununla birlikte bir yıl önceki net
nominal faizi ve bugünkü enflasyonu alırsak bugün için gerçekleşmiş reel faizi hesaplayabiliriz.
Bir yıl önce nominal mevduat faizi yüzde 22 dolayındaydı. Bunun yüzde 15 gelir
verisi stopajı sonrasındaki net oranı (net nominal faiz oranı) yüzde 18,7 olur.
Enflasyon bugün yüzde 10,56 olduğuna göre reel faizi bugün için hesaplayabiliriz:
Reel
Faiz = (18,7 – 10,56) / (1,1056) = 7,4 yani reel faiz yüzde 7,4 imiş.
Buna göre geçen yılın Aralık
ayında 100 TL’lik satın alma gücünü bankaya mevduat olarak yatıran kişi bir
yılın sonunda satın alma gücünü 107,4 TL’ye yükseltmiş oluyor. Bir yıl sonrası
için yapılan hesaplama ise böyle çıkmıyor. Bu yıl Aralık ayında 100 TL’sini bankaya
mevduat olarak yatıran kişinin satın alma gücü, bugünkü faiz ve bir yıl sonraki
beklenen enflasyona göre, gelecek Aralık ayında 98,6 TL’ye düşmüş olacak.
Bu iki reel faiz oranı da ekonomi
açısından sağlıklı görünmüyor. Geçen yıl verilen yüzde 7,4 oranındaki reel faiz
çok yüksektir ve ekonomide yatırımlar başta olmak üzere birçok kararı olumsuz
etkileyebilmektedir. Buna karşılık bugün, önümüzdeki dönem için öngörülen yüzde
eksi 1,43 oranındaki reel faiz de tasarruftan kaçışa ve yurt dışından dövizle
borçlanmanın artmasına yol açacak bir gelişmedir. Türkiye gibi tasarruf açığı
olan bir ülkede enflasyonun bir iki puan üzerindeki pozitif bir reel faiz oranı
tasarruftan kaçışı önlemek, dış borçlanmayı denetlemek ve enflasyonu denetim
altında tutmak için zorunludur.
Merkez Bankası’nın, faiz
kararlarını alırken bu hesapları göz önünde bulundurmasında, reel faizi
enflasyonun birkaç puan üzerinde tutacak bir yaklaşım izlemesinde büyük yarar
var. Faiz oranını düşüreceğiz derken dolarizasyona yol açmanın ekonomiye maliyeti
çok daha ağır olabilir.
Hocam teşekkürler. .. Kanayan yaraya pansuman sart ama bir de yarayı kanatan nedene odaklanmak ve çözmek gerekmiyor mu?
YanıtlaSilSaygılar Cuneyt Ucar
Insanlar kendi kendilerini yaraladi, yapacak bir sey yok.
SilSelam, Türkiye şartlarında, yarayı kanatan nedene odaklanılmayacağı belli oldu. Önemli bir çıpa olan MB bağımsızlığı da ortadan kalktı.
SilEkonomik verimsizlik, yeni faiz oranları ile verimsiz eski, siyasete yakın şirketlerin kaynakları daha fazla kullanması ile biraz daha artacaktır.
Türkiye, bunun bedelini, kabaca 1.2 ile 1.3 trilyon dolar civarında olan ülke servetinin dünya çapında değer kaybı, kamu+özel sektör borcunun artması, piyasada para döngüsünün artması ile enflasyon olarak ödeyecektir.
Faturayı halka orta vadede hissettirip hissettirmemek hükümetin elindedir, ellerinde yeterince para ve maliye politikası aracı bulunuyor. Şahsen, ben hükümetin geçmiş yılda halka hissettirmeyeceğini düşünüyordum. Ancak, geldiğimiz yerde halk hissetti.
Şahsi kanaatim, hükümet tarafının para ve maliye politikası araçlarını kendi menfaatine olacak şekilde bile kullanabilme becerisini dahi gösteremediği yönünde.
Siyaseten, iktidarı yedi sekiz yıl daha korumak için hükümetin elinde hala yeterince imkan bulunuyor.
Belki faiz negatif olur, dolar da sabit kalırsa insanlar paralarını çaresiz gayrimenkule yatırır. Eski mutlu günler geri gelir hocam... Neydi ezberimiz "tr cari açıksız büyüyemez" ikinci ezberimiz de "tr inşaatsız büyüyemez" olsun
YanıtlaSilSize ilaveten, Türkiye için kendi oturmak amacıyla konut sahibi olmak,-alternatif finansal araçlardan getiri sahibi olamayan kişiler için, ülke nüfusunun sanırım yüzde 90 civarı - uzun dönemde avantajlı.
SilPek çok genç aile, kendileri için uygun buldukları muhitlerde ev sahibi olamıyorlar, kira ödüyorlar, ancak, kira bedeli düşsün diye uygun fiyatlı başka bir muhitten ev alıp kiraya veriyorlar. Bu da bir talep oluşturuyor.
Uzun dönemde, ülke nüfusunun artması, mevcut konut stoğunda hala kalitesiz konutlar olması sebebi ile gayrimenkul talebi devam edecektir.
Türk gayrimenkulleri yatırım için pek çok dünya ülkesine göre verimsiz olsa bile, iç talep sürecektir.
Düşük faizlerden bireysel kullanım için konut alımını destekliyorum. Uygun fiyatlı konutu bulduğunu düşünenler, bu faizler ile konut alabilirler.
''Merkez Bankası’nın, faiz kararlarını alırken bu hesapları göz önünde bulundurmasında, reel faizi enflasyonun birkaç puan üzerinde tutacak bir yaklaşım izlemesinde büyük yarar var. Faiz oranını düşüreceğiz derken dolarizasyona yol açmanın ekonomiye maliyeti çok daha ağır olabilir.''
YanıtlaSilO zaman MB, önümüzdeki yıl hiç faiz değişikliğine gitmese dahi enflasyonda yatay bir seyir durumununda yavaş yavaş TL varlıkları dolara dönecek ve dolar kuru yükselmeye devam edecek çıkarımını yapabilir miyiz hovam?
Serbest piyasa kurallarında ve TL'nin tam konvertibl olduğu durumda dediğiniz doğru ama Londra swap piyasasınına koyduğumuz çeşitli kurallar ile müdahale ettiğimiz için dövizde artık serbest piyasa var ve TL tam konvertible bir para birimidir diyemeyiz. Bu sebeple TL'nin değeri suni baskılanabilir.
SilÖnceki yorumda yazmaya çalışmıştım.
SilTürk varlıkları ve serveti dünya ölçeğinde değer kaybedecektir. Özel+Kamu borç yükü artacak, ekonomik verimsizlik bir miktar daha artıp, genele yayılacaktır.
Türk varlıklarının değer kaybının ne ölçüde halka hissettirileceğine hükümet karar verecektir. Ellerindeki araçları iyi kullanırlarsa, halka hissettirmeden bir miktar daha gidebilirler.
Geldiğimiz noktada, halk hissetti. Ekonomik araçları, kendi siyasi çıkarları için bile kullanamadıklarını görüyorum.
Hocam daha kaç kere söylememiz gerekiyor? Faiz düşünce enflasyon da düşecek. Boş boş yazı yazıyorsunuz. Şu temel ekonomi kurallarını öğrenemediniz gitti =)
YanıtlaSilTemel ekonomi kuralı: Saray civarında enflasyon etkisi yoktur.
SilBinlerce yıllık tecrübe ile sabit bir kuraldır.
Hocam merhaba,
YanıtlaSilNegatif faiz, faiz indirimleriyle enflasyonun düştüğüne inanılmasının bir sonucu. Beklenti enflasyonun daha da düşmesi yönünde.
Yabancı sermaye girmediğinde ne olacağını deniyoruz.
Teşekkürler
Güzel tespit
SilHocam, mevcut ekonomik veriler ışığında, bir süredir merkez bankasının uyguladığı faiz indirimleri sonucunda oluşan , dolarizasyon şekline ve yatırıma dönüşen tasarruflar ile ilgili istatistiki bir bilgi ya da eğilim analiziniz var mı?
YanıtlaSilAvrupa özelinde, faizler düşünce, tasarruflardan yatırıma giden miktar, tüketime giden miktarın altında kaldı.
SilGünün sonunda, tüketicinin talep ettiği, kar marjı yüksek ve kaliteli ürünlerdeki sektörlere giden para miktarı artmadı. Ekonomik verimsizlik artmaya başladı.
Bunu iki değişken ile görüyoruz, 1- Dış dünya ile ticarette açık özellikle verimli ürünleri baz aldığınızda arttı, 2- Ekonomilerin borçluluk seviyeleri yükseldi.
Eğilim bu şekilde. AB için yapılan çalışmalara ve makalelere bakarsanız, orada daha güzel görünüyor bu eğilim.
sn Batarel,
SilTasarruf oranlari dusmus olabilir ama kimin issiz avrupali GENCIN mi yoksa zengin avrupali YASLININ mi?
Avrupali yaslinin paralari tasaruflari is yapmak isteyen uretmek isteyen genc insanlara aktarilmasi sorun olamaz. Bugun dunyada neredeyse her yerde yasli insanlara karsi buyuk bir tepki var.
sn Batarel,
SilYaniliyorsunuz!
" 1- Dış dünya ile ticarette açık özellikle verimli ürünleri baz aldığınızda arttı"
Avrupanin ozelinde EURO bolgesinin rakamlarina bir bakin isterseniz. Cari acik ve dis ticaret rakamlari fazla veriyor. 2008 oncesi acik veren cari denge ozellikle 2008 krizinden sonra ama asil 2015 yilindan itibaren top yekun rekor denilebilecek cari fazla ve dis ticaret fazlasi veriyor. Dahasi bu durum konjokturel olmadigi da cok acik ve bariz. Eger konjokturel olsaydi bir yil en fazla hadi sizin hatriniza iki yil fazla verirdi daha sonra gerisin geri acik yavastan baslardi tipki bizde oldugu gibi. Ancak son derece istikrarli ve buyuyen ve dis dunyadan tepki de ceken dinamikte rekor dis ticaret ve cari fazla veriyor euro bolgesi bunu da hem buyurken(resesyondayken degil) hem de issizligini dusurken yapiyor. Neredeyse cari acik veren ulke kalmadi bolgede.
Cari fazla vermek genel olarak borcluluk seviyesini dusurur.
Euro bolgesinde genel olarak bolge ortalamasinda butce dengesi de hic fena degil.Bir kac ulke haricinde onlarda duzelme egilimi icerisinde.
Geleneksel olarak cari acik veren ulkeler bile cari denge sagladigi gibi iclerinde fazla veren bile var.
Ekonomik verimsizlik artmadi tam tersi cok dusuk enflasyon yuksek kur deger kaybi uzun zaman yuksek issizlik ve deflasyondan kaynaklanan eksi reel ucret seviyesi tuketimin de uzun sure canlanamamasinin yarattigi dusuk faizden yararlanip ise yatirim yapip disa mal satmada artti. Butun bunlar hasebiyle genel verimlilik ayni kulvardaki bir cok ulkeye gore artti.
Merkez bankası uzmanlarının bu yaptıgınız analizlerin çok daha teknik değerlendirmesini yaptıklarından eminiz. Ama faiz konusunda söz dinlemeyen MB başkanlarının akıbetini siz de biliyorsunuz.
YanıtlaSilSürekli kendi akıbetini düşünmekten doğruları söyleyemeyen ve yapamayan adamdan ne kendisine, ne çevresine, ne de onu oraya oturtana bir hayır gelir. Doğruyu bilip yapmamakla doğruyu bilmemek arasında sonuçları açısından hiçbir fark yoktur...
SilEvet, politik olarak düşük reel faiz kararının karşısında duran kişilerin amaçlarına, kimliklerine bakılmadan görevden el çektirildiler.
SilTürkiye, büyümek ve işsizliği düşürmek için özellikle doğrudan yabancı yatırıma ihtiyaç duyan bir ülke. Bu tarz yabancı yatırımcı için önemli sayılan MB bağımsızlık çıpası kaybedilmiş oldu.
Türkiye günümüzdeki mevcut yapısı ile ehil ellerde, mevcut düşük reel faiz politikası ile başarılı işler yapabilecek bir ülke. Sorun, ekonomi karar alıcılarının ehil olmaması, onların aşırı politik kararlar almaları.
Hocam zaten kilitlenmis bir sistemde reel faizlerin pozitif mi yoksa negatif mi sekillenecegi otoriteler tarafindan tayin olunmaktadir.Vatandasin piyasayi etkiliyecek kadar tasarrufu yoktur buyuk tassaruf sahipleri ise varliklarini mevcut sistem sayesinde sagladiklarindan onlar icin faizin onemi yoktur.Donguyu degistirebilecek bir olusumda su an icin gozlenmemektedir.Saygilar
YanıtlaSilMaalesef böyle
SilReel Faiz = (Net Nominal Faiz – Beklenen Enflasyon) / (1 + Beklenen Enflasyon)
YanıtlaSilHocam bu formülün matematik arka planı nedir? Neden “1+” ve oran kullanıyoruz? Net nominal faiz-beklenen enflasyon nerede eksik kalıyor?
Aslında enflasyon ve faiz düşük oranlı olsa bu yazdığınız formül sonuç verir fakat enflasyon ve faiz yüksek oranlarda olduğunda bu doğru sonuç vermiyor.
SilHocam şahsi görüşüm formüldeki bölüm kısmının NPV hesabı olduğu bilginize.
SilHocam5benim sorun enflasyon hedeflemesi ile alakali olacak Türkiye de ki enflasyon için en iyi yöntem enflasyon hedeflemesi midir? Dünya da bu politikanın alternatifi olan politikalar nelerdir
YanıtlaSilPara arzını denetlemek de bir politika uygulamasıdır. Ama bugün dünyada en yaygın kullanılanı enflasyon hedeflemesidir.
SilTürkiye kendine özgü sebepler ile faizleri çok düşük seviyelere indirdi. Ben faiz indirimlerinin arkasında politik sebeplerin daha ağır bastığını düşünüyorum. Keşke, ekonomik hayatın gerçekleri için hükümet faiz indirme kararı alsaydı.
YanıtlaSilPolitik olarak faiz indirimlerinin benzerini AB üyeleri yaptılar. Avrupa içinde bazı küçük ülkeler uzun süre boyunca negatif faiz ile yollarına devam etti.
Avrupa negatif faizler sonucunda, reel sektörünün rekabetçi gücünü kaybetmeye başladı. Ekonomik verimlilik düşmeye başladı. Avrupanın eskiden gelen ekonomik yapısal sorunlarını politikacılar düşük faizler sebebi ile düzeltmediler. Aksine, düşük faiz Avrupa için eskinin verimsiz sektörlerinin ödüllendirilip, verimli ekonomik yatırımların azalmasına sebep oldu.
Euro nun global bir para birimi olması sebebi ile Avrupa Merkez Bankası, kağıt oyunları ile bu durumu bir miktar sürdürebilmiştir.
Düşen ekonomik verimlilik ile beraber AB, borç yükü arttı. Düşen faizlerden en büyük payı, üretim yerine tüketim aldı. Politikacılar ise tam aksini, üretimin faiz düşüşleri sebebi ile yüksek yatırım imkanlarına kavuşacaklarını reklam yapmışlardı.
Türkiye ekonomik olarak düşük faizin getirdiği sıkıntıları yaşayacaktır. Ekonomistler tarafından dile getirilen verimli alanlara yatırım, ithal ikameci üretim, yüksek katma değerli üretim ve ihracatı konularını, eğer faizler bu seviyede giderse önümüzdeki orta vadede yapamayacaktır.
Faizin düşük tutulması orta vadede Türkiye için yeni bir ekonomik tercihtir. Bu tercih içinde, malesef Mahfi Beyin sürekli bahsettiği ekonomik reformlar, hukuk ve demokrasi reformu için kaynak aktarılması yoktur.
Benim özellikle Türkiye'de görmek istediğim, sermayenin tabana yayılması bu politika ile de olmayacaktır.
Bu politika ile Türkiye nin ihtiyaç duyduğu üretime yönelik dış sermaye akımı ülkeye girmeyecektir.
Sahabeddin bey size katilmiyorum.
SilAvrupada 2011-2016 hattinda yuksek euro +likitide krizi+deflasyon+buyuyememe+butce aciklari vardi.
Parasal mekanizmalar ve dusuk reel faizler hasebiyle euro zayiflatildi rekabetcilik artti.Ihracat artti 2008 oncesi cari acik veren euro bolgesi devasa cari fazla veren bir yapiya burundu. Neredeyse bugun euro bolgesinde Avrupa birliginde keza oyle cari acik veren ulke yok. Likitide krizi basilan paralar neticesinde azaltildi. Deflasyon ile mucadelede onemli bir yol kat edildi. Buyume keza oyle. Basilan paralar butce disiplinine dolayli da olsa katki sagladi.
Avrupa bunlari yapmasa daha mi iyiydi?
pozitif reel faizle gitseydi parasala mekanizmalari devreye sokmasaydi daha mi iyi olacakti.
Eger euro kuru dusmeseydi dolar yuan ve diger paralara karsi enflasyon almis basini gitseydi.Iste o zaman dediklerinizde hakli olabilirsiniz. Deflasyon sureci ozellikle euro bolgesinde rekabet eksikligi ceken ulkeleri diger almanya gibi ulkelere gore rekabet edilebilir mekanizma sagladi. Aralarindaki enflasyon farki ve deflasyon rekabeti arttirdi ortak para birimi olmasi hasebiyle. Dahasi dusen euro nedeniyle de dis konjokturde euro bolgesi daha rekabetci hale geldi bunu cari denge rakamlarina bakarak kolaylikla anlayabiliriz. 2008 oncesi ile bugunun carid denge rakamlari sanki iki ayri bolgeyi resmediyor.
Mamafih dusuk faizler verimli sektorleri ozellikle dijital tabana bagli yeni teknolojiye bilisime dayali sektorleri besleyen bir ortamda sunuyor.Evet verimsiz sektorleri de destekledigi dogru ama isin bir yonuyle bu boyutu da var.
Duzeltme: 2011-2016 rakami 2011-2015 arasi olacakti.
SilMahfi bey
YanıtlaSilHaliç'in derinliklerinde 1000 ton altın olduğu söyleniyor.
'Kanal İstanbul projesi' güzergâhında ise 10 gemi altın olduğu söyleniyor.
Siz, 'Hazine' Müsteşarı idiniz. Konuyla ilgili neler biliyorsunuz?
Mahfi Hoca'ya 100 kg altını sus payı vermişler,o da bahçesine gömmüş.
SilSevgili 20:17 ve 11:18, o altinlari bulup teker teker size takicam.
SilŞehir efsanesidir. Doğrulanmışlığı yok.
SilHocam madem tasarrufu teşvik etmek istiyoruz, tasarrufa niçin vergi (stopaj) uyguluyoruz? 6 ay vadeye kadar SGMK gelirleri %10 stopaja tabi iken yine 6 ay vadeye kadar TL mevduatta stopajın %15 olmasının mantığı nedir?
YanıtlaSildevlet vergi aliyor cunku
SilTasarrufa vergi uygulamıyoruz, tasarrufun elde ettiği gelire vergi uyguluyoruz.
SilDolarizasyona ek olarak bir süre sonra negatif faizden sıkılan insanlar para harcamaya başlarsa (mala yönelirse) bu da enflasyonu teşvik etmez mi hocam?
YanıtlaSilEder ama bir yandan da ekonomiyi canlandırır. Hükümet şu anda ekonominin canlanmasını enflasyonu düşürmeye tercih ediyor.
SilEnflasyonu var eden sey faiz olduguna gore, reel faiz diye bir sey olmaz olsa olsa reel enflasyon olur.
YanıtlaSilFaizi var eden enflasyondur. Bir meseleye yanlış taraftan bakarsanız bütün sonuçlar yanlış çıkar.
SilIkinci cumlenize katiliyorum.
SilHocam 100 dolarla bir avrupa ülkesinde 800 TL değerinde alışveriş yapıyorsanız paranızı TL de nasıl değerlendirisiniz.
YanıtlaSilFaizin yüksek olması lazım.
SilAgziniza saglik hocam. Ama MB(iktidar!) malesef oy kaygisi ile bu gercekleri gormezden geliyor. Elbette faizler dussun. Ama kas yapalim derken göz cikarilmasin.
YanıtlaSilÇok doğru.
SilHocam, anlattıklarından şu sonuç çıkıyor:Biz ya çöl sıcağında yandırıyoruz, ya da kutup soğuğunda donduruyorum. Yok mu bunun ortası?
YanıtlaSilOlmaz olur mu var tabii ama biz oraya gitmek yerine sürekli uçlarda gezmeyi seviyoruz.
SilÇok şükür bugün yine dalga geçildik. İçimizde öyle böyle gezdirilmiyor. İthalatı yerlisinden pahalı yerli araba. Alllahım ya bunlara akıp ver ya da aklımı al
YanıtlaSilMahdut nerdesin? Dolar daha 6.05 i görmedi?
YanıtlaSilAz bekle, ben sözümün arkasındayım :) Daha 1 hafta oldu, 2 bitmedi...
SilMahdut, spekulasyon yapiyorsun
SilBak hacı, buna spekülasyon değil teknik analiz deniyor, senin gibilerin öğrenmelerinin mümkün olmadığı, matematik ve toplum psikolojisini harmanlayan bir analiz yöntemi. Bundan yaklaşık 10 gün önce USD'nin bir iki haftaya 6,05 olacağını söyledim çünkü teknik böyle diyordu. Şimdi daha da çok diyor, zira bu arada 5,94 kırıldı, 5,93 destek oldu, 5,95 üzerinde haftalık kapanış yaptı. Yani bundan sonrası günlerle sınırlı bir zaman meselesi, 5,95-6,05 arasında başka ciddi direnç yok. Daha sonra da oradan dönecek, zira bir süredir bekleyen kâr satışları gelecek.
SilKâr satışları bitince nereye gideceğini sorma, biliyorum ama yazmam :)
Goygoy Mahmut.
SilMahdut ben seni anlamadım. Kullandığın her kelime malum kesimin propagandalarına ait. Tahmin ediyorum ki eski bir aktrollsün şimdi direksiyonu başka mecralara kırdın.
YanıtlaSilBuraya Şahabeddin de mesaj yazıyor blogu takip eden herkes tanır herzaman içi dolu bilgilendirici yazılar yazar siyasi görüşünü de belirtir.
Senin fikrin yok herhangi bir konuyla ilgili sadece siyasi propaganda insanda utanma olur be.
Sen kimsin? Malum kesim kim? Kuyruk acın hangi mesajımdan kaynaklanıyor?
SilMahfi hocam kanayan yaraya dokunmuş. Ancak bu durum nereye kadar gidebilir. Ne yazık ki Halkımız daha konuya uyanmış değil, enflasyon altında gelir de alsa mevduatını çekmiyor. Çünkü bu hesaptan haberi yok. AA bu ay faiz az geldi ama olsun. Bir miktar geliyor ya!!
YanıtlaSilKitlesel mevduat çekilmesi ve dolara geçiş olsa bakın faizlerin oranları nereye gidiyor.
Bizde kitle hareketi olmayacağına göre durumu görenler dolara geçiyor bile kur 5.95 oldu bile..
Hocam teşekkür ederim
http://www.diken.com.tr/imf-turkiyenin-butce-acigina-dikkat-cekti-merkez-bankasina-bagimsizlik-cagrisi-yapti/
YanıtlaSilBu raporun sonucu cds primini nasıl etkiler?
Hocam yerli ve milli otomuz Togg test sürüşünde km ve devir saatinin sürekli sıfırı göstermesi ekonomik midir?
YanıtlaSilArkadaşım, markayı yanlış yazmışsın. Sedanı bilmiyorum ama SUV'nin marka-model Ceep RTE...
SilRakamların pek önemi kalmadı artık,önemli olan algıyı yönetmek.
SilArkadaşlar umutsuzluğa kapılmayın.
YanıtlaSilBütün bu saçmalıklar başkanlık sevdası yüzünden başımıza geldi. Tabi onun oluşmasına neden olacak ortam da yaratıldı. Ülke bir daha kendini toparlayamadı.
Yerel seçim sonuçları ilk sarı kartı gösterdi. İkinci sarı kart atılmak demekti. İstanbulla gelen İstanbulla gidicekti.
İlk sarı kart Ankara,İBB sonuçlarıydı. Hükümet faul yapmaya devam edecek gerekirse hakemi bile satın almaya kalkacaktı.Gelen ikinci sarı kart yine İstanbulla ilgili olan Kanal İstanbul olacaktı.
Kural değişmeyecekti. İstanbulla gelen İstanbulla gidicekti.
Hocam yazınız için teşekkürler. Bir sorum var yanıtlarsanız sevinirim. Birikimimizi korumak için aylık mevduat tl hesabı açıp ay sonunda gelen net getiri ile dolar alarak dolar mevduat hesabına aktarmak birikimin değerini korumak için makul bir yöntem olabilir mi?
YanıtlaSilCevap gelmemiş ama ben söyleyeyim 2020 sonu 6.60-680 muhtemel. Yaptırımdan arındırılmış olarak.
SilHocam yazınızda beklenen enflasyon ile kastedilen 12 ay sonraki enflasyon oranı ise, net nominal faizi hesaplarken de neden 12 aya kadar vadeli hesaplarda uygulanan stopaj oranı olan 12%’yi baz almadık?
YanıtlaSilTeşekkürler.
Doğru diyorsunuz ama Türkiye'de vadeli mevduatın ortalama vadesi 3 ay. Dolayısıyla 3 ayda bir vade yenileniyor. Aslında üçer aylık faizlerin yıllık bileşik faizini almak daha doğru olur.
SilSevgili üstat,
YanıtlaSilbüyümeyle ithalatın artmasını ve ithalattan alınacak olan vergilerdeki artış ile birlikte bütçeye olumlu yönde bir katkı olur diye düşünebilir miyiz?
Çok selamlar.
Hocam ağzınıza sağlık Reel faiz oranı açıklamanız için. Biz bu hesaplamayı aylık reel faiz için de yapabilir miyiz? Yani 02 Mayıs 2023 tarihinde bankaya 32 gün süreyle 10,000 TL yatıracağız. Yıllık faizin 30% olduğunu düşünürsek bunu aylığa çevirip (30/12) oradan da net nominal faizi buluruz. Sonrasında da Haziran 2023 aylık enflasyonu öngörüp yapabiliriz değil mi?
YanıtlaSil