Türkiye’de Gelir Dağılımı, Gini Katsayısı ve Yoksulluk Oranları
2018 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçları
TÜİK tarafından açıklandı. Buradan giderek gerek kişisel gerekse fonksiyonel
gelir dağılımını analiz edebilecek durumdayız. Ama önce tanımları hatırlayalım.
Kişisel gelir dağılımı;
bir ekonomide yaratılan gelirin, o ekonomideki kişiler arasında ne şekilde
dağıldığını, fonksiyonel gelir dağılımı ise; ücret, faiz, rant, kâr gibi
üretim faktörlerinin yaratılan gelirden (GSYH) ne kadar pay aldığını ölçmeye yarayan
analizlerdir.
Kişisel gelir dağılımında adaleti
ölçmek için kullanılan araçlar içinde en yaygın kullanılanı Gini
katsayısıdır. Eğer gelir dağılımı tam anlamıyla eşitse, yani bütün
değerler Lorenz Eğrisi analizinde kullanılan grafikteki mutlak eşitlik çizgisi üzerindeyse o zaman Gini katsayısı sıfır
çıkacak demektir. Gini katsayısı sıfır ile bir arasında değişen bir katsayıdır
ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımı eşitliğinin, bire yaklaştıkça gelir
dağılımı eşitsizliğinin arttığını gösterir.
Şimdi önce Gini katsayısı
eşliğinde kişisel gelir dağılımına bakalım. Aşağıdaki tablo Türkiye’de gelir
dağılımını (Gini katsayısı bazında) 2002 yılından bu yana göstermektedir. 2002
ile 2005 yılları arasında katsayının ölçümü farklı bir anket olan Hanehalkı
Bütçe Araştırması anketi sonuçlarına göre yapılıyordu. O nedenle bu tabloya
bunları da almakla birlikte yöntem farklılıkları nedeniyle 2002 – 2005 yılları
sonuçlarıyla 2006 – 2016 yılları sonuçları arasında bire bir kıyaslama
yapılamayacağını vurgulamak isterim. Tabloda son sütunda yer alan P80/P20
oranları; gelirden en fazla pay alan yüzde 20’lik grubun geliriyle en düşük pay
alan yüzde 20’lik grubun geliri arasında kaç kat fark olduğunu gösteriyor. (Kaynak:
TÜİK; Hanehalkı Bütçe Araştırmaları ve Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmaları)
Yıllar
|
Gini Katsayısı
|
P80/P20
|
2002
|
0,440
|
|
2003
|
0,420
|
|
2004
|
0,400
|
|
2005
|
0,380
|
|
2006
|
0,428
|
9,6
|
2007
|
0,406
|
8,1
|
2008
|
0,405
|
8,1
|
2009
|
0,415
|
8,5
|
2010
|
0,402
|
7,9
|
2011
|
0,404
|
8
|
2012
|
0,402
|
8
|
2013
|
0,400
|
7,7
|
2014
|
0,391
|
7,4
|
2015
|
0,397
|
7,6
|
2016
|
0,404
|
7,7
|
2017
|
0,405
|
7,5
|
2018
|
0,408
|
7,8
|
0,408 oranında bir Gini katsayısı
gelir dağılımının bozuk olduğunun göstergesidir. Son dört yıldır gelir
dağılımında sürekli bir bozulma ortaya çıktığı tablodan görülebiliyor. Bu genel
bozulmaya karşılık en yüksek gelirle en düşük gelir arasındaki fark 2018 yılına
gelinceye kadar daralma sergilemiş 2018 yılında yeniden 7,8’e yükselerek ciddi
bir bozulma göstermiş görünüyor. Asgari ücrette önemli bir artış olmasına
karşılık bu farkın açılmış olması önemlidir.
Gelir dağılımının adaletli olduğu
Kuzey Avrupa ülkelerinde (İsveç, Norveç, Finlandiya) ve Orta Avrupa’daki eski
sosyalist ülkelerde (Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan) Gini katsayısı 0,24 –
0,30 dolayında, 0,25 dolayında bulunuyor. İngiltere 0,32, Fransa ve Almanya 0,29,
ABD 0,40 oranlarına sahipler.
Şimdi de da fonksiyonel gelir
dağılımına bakalım.
Yıl
|
Ücret, Yevmiye
|
Kâr
|
Rant
|
Faiz
|
Sosyal Transfer
|
Diğer
|
2006
|
44,5
|
24,2
|
3,1
|
6,1
|
17,8
|
4,3
|
2007
|
43,8
|
23,2
|
4,1
|
7,0
|
18,2
|
3,8
|
2008
|
46,0
|
22,4
|
4,4
|
4,2
|
19,1
|
3,9
|
2009
|
46,5
|
20,4
|
5,0
|
5,3
|
19,6
|
3,2
|
2010
|
47,4
|
20,2
|
4,2
|
4,5
|
20,5
|
3,3
|
2011
|
48,4
|
21,4
|
3,9
|
3,8
|
19,4
|
3,2
|
2012
|
49,9
|
20,4
|
3,5
|
3,3
|
20,0
|
2,9
|
2013
|
51,5
|
19,6
|
3,3
|
3,1
|
19,7
|
2,7
|
2014
|
52,4
|
18,5
|
3,3
|
2,9
|
20,1
|
2,8
|
2015
|
52,5
|
18,8
|
3,3
|
2,6
|
20,0
|
2,8
|
2016
|
52,2
|
19,8
|
3,1
|
2,5
|
19,6
|
2,7
|
2017
|
48,9
|
19,6
|
3,4
|
3,2
|
19,7
|
2,6
|
2018
|
48,5
|
18,8
|
3,4
|
3,6
|
20,1
|
2,9
|
Tablo bize gelirden en büyük
payın ücretlere gittiğini gösteriyor. Ücretle çalışan sayısının çokluğunun bu
sonucu ortaya çıkardığına dikkat etmek gerekir. Tabloda dikkati çeken en önemli
konu son üç yılda ücretlerin toplam gelirden aldığı payın azalmaya devam
etmesidir. 2015’de yüzde 52,5 ile en yüksek noktasına çıkan ücretlerin payı
2018’de 2015 yılına göre yüzde 7,6 oranında gerilemiş görünüyor. Asgari ücrette
2018 yılında yapılan artışa karşın bu gerileme dikkat çekicidir. Ücretlerde
ortaya çıkan gerilemeye karşılık faiz gelirlerinde artış söz konusudur.
2018 yılı için hanehalkı yoksulluk
geliri sınırı yıllık 8.892 TL olarak hesaplanıyor (2017’de 7.944 TL idi.) Bir
başka ifadeyle bu miktarın altında yıllık geliri olan hanehalkı yoksul kabul
ediliyor. 2017’de yoksul sayısı 10.622 bin kişi (nüfusun yüzde 13,5’i) iken 2018’de
sayı 11.091 bine (nüfusun yüzde 13,9’a) yükselmiş bulunuyor. Bir başka ifadeyle
toplumda geçtiğimiz yıllarda azalma gösterme eğiliminde olan yoksul sayısı
tekrar artışa geçmiş görünüyor.
Ücretlerde cinsiyet farkı devam
ediyor. 2017 yılında yüksek öğrenimli bir erkek yıllık 48.811 TL, kadın 35.836
TL gelir elde ederken 2018 yılında erkek yıllık 52.145 TL, kadın 37.899 TL
gelir elde ediyor. Buna göre yüksek öğrenimli bir kadın aynı durumdaki erkeğin
yüzde 73’ü kadar gelir elde edebiliyor. Benzer farklar diğer eğitim kademeleri
için de geçerli.
Özetle söylemek gerekirse 2018
yılında kişisel ve fonksiyonel gelir dağılımında, yoksulluk durumunda bozulma
ortaya çıkmış, kadın ve erkeğin gelir farklarında da bir düzelme olmamış
bulunuyor.
Lorenz Eğrisi ve Gini Katsayısı konusunda ayrıntıyı merak edenlere kaynak:
Hocam yazı her zaman ki gibi sade ve anlaşılır olmuş .Ayrıca lisans Maliye 3.sınıf öğrencisiyim ve vergi alanında uzmanlaşmak istiyorum önerebileceğiniz değerli kitap var mı ? Saygılar...
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHüseyin Şen - İsa Sağbaş: Vergi Teorisi ve Politikası
Çok teşekkür ederim değerli hocam...
Sil18 Eylül 2019 Çarşamba akşam saatlerinde (bu akşam), FED, faiz kararını açıklayacak.
YanıtlaSil1) Sizce, özellikle bu toplantı önemli mi?
2) FED'in toplantı tutanağını okumanızdan ve FED başkanının konuşmasından sonra, twitter'da bir değerlendirme yapmanız mümkün mü?
Selam,
SilFED ben bildim bileli toplanıp karar açıklar,
yatırım yapacak bir kaç milyon dolarınız yok ise sizin için önemli bir toplantı değildir.
Teşekkür ederim.
YanıtlaSilİYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, "46 milyar TL'lik batık bir gecede oluşmadığına göre, bu güne kadar neye saklandı?" dedi.
YanıtlaSilhttps://sonhaber16.com/iyi-partili-durmus-yilmazdan-bddk-aciklamasina-tepki/
Durmuş Yılmaz, o 46 milyar içinde 4 milyar liralık İYİ Parti için destek veren bir iş adamı olsaydı, bu lafları etmezdi.
SilTencere dibin kara, seninki benden kara .
16:37 bu dediğin yolla herkese çamur atılır. O zaman hiç kimse konuşmasın. Sonuçta doğru söylüyor. Bu yazdıklarınız sanki başkalarının dediklerini nasıl etkisizleştiririm gibi bazı partilerin savunma yöntemlerini çağrıştırıyor.
SilMükemmel bir makale, özet olarak önemli göstergeler ile fakirleşmeyi ortaya koymuşsunuz, elinize sağlık
YanıtlaSil2019 verileri ile tekrar yorumlamak lazım. bir de kriz döneminin etkisi var tabii olarak, sancılar 2018 in ikinci yarısında başlamıştı, iyi bir tablo ile karşılaşmasak bile oecd ülkeleri ile kıyasladığımızda gelişmekte olan bir ülke için 0,4 Gini fena durmuyor, alınması gereken çok yol olduğunu biliyoruz ancak hükümetin piyasaya her müdahalesi hem içeride hem dışarıda bizi rekabet kuşullarında aksaklığa uğramaya zorluyor. maliyet dengesini bozuyor. diğer taraftan istihdam ve kapasite kullanım oranları bu seviyelerdeyken Gini de adalet aramak ve bulamamak gayet normal geliyor.
YanıtlaSilSaygılarımı sunarım..
Vergi Reformu olmadikca ve enflasyon inmedikce bu dagilim perspektifi duzelmez.
YanıtlaSilBakiniz; Turkiyede enflasyon ciddiye alinip 2007lerden sonra ozellikle de 2010lardan sonra daha temelli daha kapsamli ele alinsaydi sonuc belki daha farkli olurdu.
Paradan ilk sifir atildigi gunleri hatirliyorum tek rakamli enflasyonla tanistigimiz 2004 nisan ayini hatirliyorum. Buyuk bir basariydi cok uzun yillar 60-70-80-90li enflasyonla yasamis bir toplumda tek rakama indirmek kolay degil bir de %5lere indirmek bunu da biliyorum belki bir iki sene hatta 5 sene enflasyonun %7-8-9 bandlarinda olmasi mazur gorulebilirdi 2004 nisanindan itibaren ama aradan cok zaman gectikten sonra +5 yildan fazla bir sure hala bizim 8-9 bandlarinda takilmamiz ciddi bir ciddiyetsizlikti enflasyon konusunda ne yapip edip enflasyonu %5 ve altina indirmeliydik.
Mesela 2009lardan sonra enflasyonu %4lere getirseydik bunun uzerine de %2 faiz koyup politika faizimizi %6lara cekseydik cok daha istikrarli bir ekonomiye sahip olurduk. Bunun yaninda ciddi bir vergi reformu herkesi herkesimi vergi mukellefi calisan calismayan herkesi sosyal guvenlik semsiyesine sokmaliydik.
Dusunun %3.5-4 enflasyonlu bir ulkede yillik %7.5-8 mevduat faizinin oldugunu inanin tasaruflar artar o tasaruflardan elde edilecek ivme ile yatirimlar yatirim finansmanlari da saglikli islerdi. Kendi oz kaynaklarimizla israfa bulasmadan buyume yoluna patikasina girerdik.
Turkiye toplumunu tanimamak bu olsa gerek. Turkiye toplumu, benim bildigim tuketime merakli oldugu hikmette tasarrufa da merakli tasarufu da seven kasasinda para biriktirmeyi seven bir toplumdur bundan da mutluluk duyan bir toplumdur. Tabi yanlis ekonomi politikalari bu tasarruf merakini yanlis kanalize ederek tl birikimi yerine doviz birkimine yoneltmistir toplumu.
Bunun da muessibi yuksek enflasyon ve enflasyona uygun olmayan para ve faiz politikasidir.
Hocam TÜİK hanehalkı yoksulluk sınırını yaklaşık 9.000 TL olarak belirledi. Yıllık 108.000 TL eder. Çevreme bakıyorum nispeten geliri yüksek bir çevre ve ilde yaşamama rağmen etrafımda yıllık geliri 108.000 TL olan çok az aile var. 11 milyon olan yoksul sayısıyla bu rakamı pek bağdaştıramadım. Neyi kaçırıyorum?
YanıtlaSilYıllık 9000 TL, aylık değil:)
SilHayır aylık 🤦♂️
Sil4 kişilik bir ailenin aylık geliri olmasın :)
SilSelam Fatih Bey,
SilO 9bin TL Almanya ve İngiltere için olabilir.
Ülke kısmını kaçmış gibi, hangi ülke için yapmışlar o çalışmayı?
Merhaba hocam Kırıkkale üniversitesi işletme 4.sınıf öğrencisiyim.Yüksek lisans ve doktora yapmak istiyorum.Lisansüstü eğitimlerin sırasında 2 yabancı dil öğrenmek istiyorum.Bizim okulda sadece iktisat,yönetim ve organizasyon, muhasebe ve finansman, işletme bölümleri var ekonomiye ve iktisat alanlarına ilgim çok fazla ama hayalimdeki meslekte kaymakamlık sizce bundan sonrasına nasıl devam etmeliyim.
YanıtlaSilSaygılarımı sunarım şimdiden teşekkür ederim hocam.
Gelir adaletsizliği,geliri olmayanları eziyor.sisteme çalışan maaşlı kişiler zam ister.Hükümet verir.sonra farklı yollarla parayı geri alır.peki gelirsiz,insanlar ne olacak.Allah mutlak hesabını sorar
YanıtlaSil