Tahminlerin Tutarsızlığı ve Lucas Eleştirisine Katkı

İktisatçılar ya da geleceğe ilişkin gelişmeleri anlamaya çalışanlar tahmin yaparlarken genellikle eldeki veri setini kullanır ve mevcut koşulların değişmeden kalacağı varsayımını yaparlar. Oysa bu tahminler yapıldıktan bir süre sonra, özellikle gelişme yolundaki ekonomilerde, birçok değişiklik olur, yeni önlemler açıklanır ve mevcut durumu değiştirecek adımlar atılır. Bu durumda tahminin yapıldığı andaki mevcut koşulların devam edeceği varsayımı anlamını yitirmiş olur. Bir tahminin altında yatan varsayım anlamını yitirdiğinde o tahminin tutması beklenemez. Esasen tahmin değişen koşullarda tutuyorsa o da tahminin tutarlılığı konusunun sorgulanmasına yol açar.   

Robert Lucas Jr. (1995 Nobel Ekonomi ödülü), yeni bir ekonomi politikası uygulamaya sokulduğunda, iktisatçı ve analistlerin, bu politikanın etkilerini geçerli ekonomik yapının devam edeceği varsayımına dayanarak ölçmeye çalışmalarının ve tahminlerini buna göre yapmalarının yanlış olduğunu vurguluyor. Bu yeni ekonomi politikasının, ekonomik aktörlerin bekleyişlerini etkilemek suretiyle mevcut yapıda değişikliğe yol açabileceğinin ihmal edilmesini eleştiriyor. Lucas’a göre yeni politikanın sonuçlarını doğru tahmin edebilmek için bu politikanın karar alıcıları ne yönde etkileyeceğini göz önüne almak gerekir. Lucas’ın bu tespitine Lucas Eleştirisi adı veriliyor.

Lucas, haklı olarak ortaya koyduğu bu eleştirisinde sürprizlere ya da öngörülmemiş kararlara yer vermiyor. Yalnızca eldeki verilere ek olarak yeni bir ekonomi politikasının uygulamaya girmesinin beklentiler üzerinde yapabileceği etkilerin göz önüne alınması gerektiğini vurguluyor. Lucas’ın bu tespiti doğrudur çünkü gelişmiş ekonomilerde sürpriz kararlara pek yer yoktur. Oysa gelişme yolundaki ekonomilerde durum oldukça farklı. Bu ekonomilerde sürpriz kararlar her zaman rastlanan düzenlemeler. Bir örnek verelim. Diyelim ki Aralık ayı başında 2019 yılı için önemli ekonomik göstergelerin nereye gideceğine ilişkin tahminler yaptık. Bu tahminleri yaparken 2018 yılında ortaya çıkan ve o ana kadar açıklanmış olan göstergeleri ve geleceğe ilişkin açıklanmış olan mesela Yeni Ekonomi Programı’nı temel aldık ve mevcut durumun buna göre devam edeceği varsayımını yaptık. Tahminlerimizi yayınladıktan 15 – 20 gün sonra hükümet, yılsonunda bitecek olan vergi indirimlerini 3 ay daha uzattığını açıkladığında bizim tahminlerimizin varsayımı açığa çıkmış olur. Diyelim ki tahminimizi buna göre düzeltip yeniden yayınladık. Bu kez hükümetten Ocak ayında asgari ücretin yüzde 26 artırıldığı ve bazı sektörlere verilecek krediler için ucuz faiz uygulaması yapılacağı açıklaması geldiğinde tahminler yeniden dayanaksız kalmış olur. Çünkü her iki açıklama da beklentileri ciddi biçimde değiştirir. Büyümenin eskisi kadar kötü gitmeyebileceği, buna karşılık enflasyonda beklendiği gibi düşüşler olmayabileceği görünümü ortaya çıkar.

Lucas Eleştirisi, bütün ekonomiler için geçerli olsa da gelişme yolundaki ekonomiler için eksik bir tespittir. Bunun iki nedeni var: (1) Gelişmekte olan ekonomiler, yalnızca kendi hükümetlerinin ekonomi politikası uygulamalarından değil, gelişmiş ekonomilerin aldıkları ve uygulamaya koydukları kararlardan da fazlasıyla etkilenmektedirler. Örneğin ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırma kararı gelişme yolundaki ekonomilerin dış finansmana bağımlı olanlarını ABD ekonomisinden daha fazla etkiler. (2) Tahmin yaparken, yeni ekonomi politikası uygulamalarının beklentileri ne şekilde etkileyeceğini anketlerle ölçmek bir dereceye kadar mümkündür. Buna karşılık gelişmekte olan ekonomilerde sıklıkla rastlanan sürpriz kararları tahminlere katmak mümkün değildir. Ancak sürpriz ortaya çıktıktan sonra tahminleri buna göre değiştirmek söz konusu olabilir. 
   
Bu açıdan baktığımızda gelişme yolundaki ekonomilerdeki tahmin yapanların ve karar alıcıların işi gelişmiş ekonomilerdeki tahmin yapanlardan ve karar alıcılardan çok daha zordur. Yapılabilecek en doğru şey sürpriz kararlar açıklandığında tahminleri yenilemektir. Ne var ki bu da öngörü ufkunu çok kısıtlı hale getirmektedir.     

Yorumlar

  1. Gelismekte olan ulke sendrkmu nasil bir şeyse tahminlerimiz de bile fakirlik cekiyiruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. az gelişmişlikle kapitalizm aynı tarihsel sürecin iki farklı kolu gibidir. Kapitalizm geliştikçe az gelişmişlikte oluşmuş ve gelişmiştir. der Fikret Başkaya

      Sil
  2. Sayın Eğilmez, sizin de belirttiğiniz üzere gelişmiş Ülkelerin Ekonomileri, gelişmekte olan Ülkelerin Ekonomileri ve geri kalmış Ülkelerin Ekonomileri üzerindeki çalışmalar ve tahminler farklılıklar arz eder. Bunlar Gelişmiş Ülkelerin Ekonomileri (Sağlıklı Ekonomiler), Gelişmekte olan Ülkelerin Ekonomileri ( Hasta Ekonomiler), Geri kalmış Ülkelerin Ekonomileri (Koma Ekonomiler) olarak düşünebiliriz. Sağlıklı Ekonomiler, kendi iç Olayları ve dünya olayları karşısında fazla etkilenmeyen, sağlıklarından fazla bir şey kaybetmeyecek. ayakta durabilecek Ekonomilerdir. Hasta Ekonomiler kendi iç olayları ve dünya olayları karşısında hemen etkilenen, sağlıkları aşırı oynaklık gösteren Ekonomilerdir. Koma Ekonomiler ise her olaydan aşırı etkilenen, yaşamla ölüm arasında gidip gelen Ekonomilerdir. Bu Ekonomiler üzerinde çalışmalar veya tahminler yapılması boşunadır. Hasta Ekonomiler üzerinde çalışmalar, tahminler yapmak ise hastalığın seviyesine göre değişir, Sağlıklı Ekonomiler ise üzerinde çalışmalar ve tahminler yapılması için güzel bir laboratuvardır, diye düşünüyorum. Acaba yanılıyor muyum?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklı olduğunuz yerler var ama öte yandan bizimki gibi ekonomiler farkılıkları belirleyip düşünmek için çok zengin fırsatlar sunuyor.

      Sil
  3. Hocam yazılarınızı son zamanlardaki sıklıkta devam ettirmeniz dileğiyle.Sizi seviyoruz ve sizden öğreniyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Elden geldiğince yazıyorum.

      Sil
  4. Haklısınız sayın hocam mesela bugün PPK toplantısı var hemen hemen herkes faiz oranı değişmeyecek diyor ama bana göre mb faiz indirecek neden mi çünkü normalde faiz arttırıldığında kurlar düşer ya da düşmesi gerekir bizim ülkede herşey tam tersine işlediği için kurlar düştüğüne göre faiz indirimi beklenmelidir diyorum. Bu benim kişisel görüşümdür Yatırım tavsiyesi değildir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dediginiz gibi merkez faiz düşürsün döviz direk yukarı fırlar.helede 2- 3 puan indirsin sen gör şenligi.artıramaz yemez.iddaya girelimmi kardeş.sen belirle

      Sil
    2. MB faizi değiştirmedi ve kutlar aşağı geldi.

      Sil
  5. Hocam tespitleriniz çok doğru. Gelişmekte olan ülkelerden söz konusu olan hele bir de Türkiye ise; tahmin değil "falcılık" olur!
    Bay Lucas'ın eleştirisine ELEŞTİRİniz ise süper.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Ekonomi teori ve politikaları daha çok gelişmiş ülkelerde ve özellikle de ABD'de kotarılıyor. Ekonomi bilim olarak ,içinde bulunduğu sistemden soyutlanamaz. O nedenle de ABD'de çerçevelenmiş yaklaşımlar tam olarak bize uymaz. Hemen her konuda bu tür özel düzeltmeler eklemeler yapılması gerektiğini düşünüyorum.

      Sil
  6. Hocam bırak ekonomistler tahminde bulunsunlar. Ekonomistler ne diyorsa,tam tersini yapıp paraya para katanlar var. Mesela Atilla Yeşilada Şubatta dolar 7.00 olacak dedi. 2 hafta kaldı dolar hala 5.40 beah...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyon kardeş. 31 Temmuz'da 4,87 olan dolar 13 Ağustos'ta 7,24 oldu da hiçbiri tutturamadıydı. Sen bunların dediğinin tam tersini yap ki biz de biraz para kazanalım :)

      Sil
    2. Benim bildiğim Atilla Yeşilada kur 6,50 ilken 5,50 ye inecek demişti.

      Sil
    3. Hocam belki hatırlarsınız, geçtiğimiz Temmuz ayındaki bir yazınızın altına yorum olarak "Ağustos ayında dolarda ani bir yükselme, ardından da panik bir faiz artırımı beklediğimi" yazmış, size de fikrinizi sormuştum. Bir yorumcu arkadaş daha bu fikrime katılmış, siz de "aynen sizler gibi düşünüyorum" demiştiniz. Bazı arkadaşlar bu tip tahminlerin yıldız falına bakılarak yapıldığını zannediyorlar ama öyle olmuyor elbette. Atilla Yeşilada da o tahmini yaparken sihirli küresine bakmamıştır sanırım.

      Sil
    4. Atilla yeşilada kur 7 tl olur dememişti. Seçime kadar yine bir ziplama olabilir ve 7 yi görebilir demişti.
      Saygılar.

      Sil
    5. Arkadaşlar ne 7 TL'si, görmüyor musunuz dolar sürekli günden güne değersizleşmiyor mu? 7.20'den 5.35'lere düştü. Bekledikce düşüyor, bugün al yarın zararına ver gibi birşey oldu dolar sanki. TL çok güçlü, ben TL'den başka para birimine güvenmem, TL faizleride yüksek gibi daha ne olsun? Ytd

      Sil
  7. Öyle demeyin hocam. Bakın, ekonomi yönetimi tüm hedeleri tutturuyor. En son da bütçe açığı hedefini tutturdular. Eylül'de tahmin yapıyorlar, Ekim'de şıp diye tutturuyorlar maşallah. Siz tutturamıyorsanız suçu kendinizde arayın...

    YanıtlaSil
  8. sayın hocam,sırf bu eleştirisinden dolayımı robert lucasa nobel vermişler.bu eleştiriyi ben ekonomist degilim ama, bunun böyle olacagını ekonomiyi az çok takip eden hekes göz önüne alır.zaten yatırım tavsiyesi verirken tüm uzmanlar,altına tüm koşullar böyle devam ederse diye not düşer.bunun ödüllük neyi varki anlamadım açıkcası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Robert Lucas, ekonomide bugün çok kullanılan Rasyonel Bekleyişler Teorisinin kurucularından birisi. Beklentilerin ekonomideki önemi üzerinde yaptığı çalışmalarla ödül aldı.

      Sil
    2. bir de tabi aslinda lucas elestirisi biraz daha teknik. Mahfi hocanin basitlestirip ozetle anlattigindan ibaret degil.

      Sil
    3. Ben de anlayamıyorum Şükrü bey,
      Dünya kuruldu kurulalı elindeki cismi bırakırsan yere düşer,
      Bunu herkes bilir,

      Biri çıktı bunun adı Yer Çekimi Kanunu'dur dedi, herkes ağzı açık
      hayran hayran baktı.

      Kardeşim herkes onbinlerce yıldır biliyor, havadaki cisim yere düşer,
      ne var bunda övünülecek?

      Sonra bilim adamı ayağına parayı götürüyorlar.

      Sil
    4. Gördüğün şeyi cümleye dökebilmek başka, denklemini ortaya çıkarabilmek başka.

      Denklem sayesinde yönetebilir, yönlendirebilir; hesap edebilir, öngörebilirsin.

      Yoksa sen elmanın yere düştüğünü cümlene dökebildinde ne oldu, ne elde ettin?

      Ama denklemi kuranlar dünyayı yönetiyor, sen haset tuzağına düşerken.

      Neyse boşver, onlarda bilmiyor aslında: elmayı yere gök itiyor değil mi güldür güldür ekolüne göre :)

      Sil
  9. Çok haklısınız hocam bir de vatandaş olarak beklentilerimiz ve kararlarımızdaki değişimi öngöremedikleri için makro iktisadi politikalarda yapılan değişiklikler sonucunda istedikleri sonucu alamıyorlar

    YanıtlaSil
  10. Kerem İNANIR16 Ocak 2019 13:08

    Tahminler, tespitler ve birbiri arkasına gelen yazılarınız için teşekkürler hocam, bazen takip etmekte zorlanıyoruz, yeni yıla hızlı bir giriş yaptınız maşallah, sevgiler 😊

    YanıtlaSil
  11. Biraz da cocuk yoksullugu uzerine yazi yazsaniza.
    Kucuklugumde oyuncagim olmadigi ve yoksul ailede buyudugum icin hep ofke ile baktim benden daha iyi sartlarda yetisen kisilere karsi

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar Mahfi Hocam. Öncelikle paylaşımlarınız için saygı ve minnetle teşekkür ediyorum size. Tahmin yapılmak istenen alanda; karar alıcıların geçmişte o konu ve o konu ile ilişkili konular hakkında almış olduğu (doğru/yanlış), (başarılı/başarısız) karar sayısı oranlarının başarılı bir tahminde bulunmaya etkisi nedir sizce? Aralarında anlamlı bir ilişki var mıdır? Tahminde kullandığımız veri setlerinin içine böyle bir veri seti eklemelimiyiz?
    Saygılarımla.
    Osman Sucuoğlu

    YanıtlaSil
  13. Hocam 1980-2010 yılları arası dönemde
    1-ithalatın GSYH içindeki payı
    2-ihracatın GSYH içindeki payı
    3- imalat sektörünün GSYH içindeki payı
    4-hizmetler sektörünün GSYH içindeki payı
    5- Kamu kesimi gelirlerinin GSYH içindeki payı
    6- Özel kesim gelirlerinin GSYH içindeki payı

    Hakkında azalış veya artış yönünde nasıl bir yorum yapabiliriz hocam bu istatsitiklere nerelerden hangi başlık adı altında arama yapabilrim türkiye ekonomisi dersi çalışırken bu konuda kitapta bir yorum bulamadım hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TUİK'ten verileri indirip bakabilirsiniz. Yalnız, yıl olarak 1998'den başlıyor.
      http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist

      Sil
  14. Hocam Devlet ekonomiye politikaları ile yön vericidir fakat Piyasa Ekonomiyi belirleyicidir denilir mi.
    Sonuçta Devlet vergi indirimi, teşvikler, Maliye politikası, para politikası gibi elinde çok fazla araç var daha birçoğu tabi ki ama piyasada güven yoksa yatırım yapmaz, üretmez, tüketmez ise devletin politikaları boşa çıkmış olur ve devlet tahminleri ve beklentileride boşa çıkmış olur.

    Yani Devlet piyasaya uyumlu olmalı, piyasa koşullarını iyi idare etmeli sonucu çıkıyor yanılıyormuyum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi yorumum: Evet böyledir. Bunun için öngörülü siyasetçilerin, öngörülü kararları olmalıdır.

      Sil
    2. Kardeş devlet yazmışsın ama Reis ve Damat karar veriyor.

      Sil
  15. Atilla yeşilada nın Şubat da dolar 7 tl olacak fikrine katılıyomusunuz?saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir fikri olduğunu bilmiyorum. Ama bana göre Dolar kuru düşüş eğilimindedir ve bu Şubatta da devam eder Tabii anormal şeyler olmazsa.

      Sil
    2. Iyi de Hocam, eskiden ülke icinde, etrafinda veya dünyada yaprak kimildasa Dolarda firtinalar kopardi.

      O zaman su anda ülke ekonomisi ve finansal politikalar cok yerinde ki Dolar asagi dogru kaptirdi gidiyor.

      Bu durumda Hazine ve ekonomi bakanimizin söyledikleri dogru. Yarindan tezi yok elimdeki tüm Dolarlari bozdurmaya basliyorum.

      Sil
    3. Bozdurun kardeşim bozdurun. Bozdurun ki tepeden aldığınız dolarları da ucuz ucuz toplasınlar. Ülke ekonomisi uçuyor, finansal politikalar süper. Temel-teknik analiz bilmeden milletin lafına bakarak dolar aldıysanız bozdurun, faize yatırın. Aldığınız kabahat zaten.

      Sil
    4. adsız 18:49 eskiden sabit kur rejimi vardı şimdi dalgalı kur rejimi var. eskiden kuru merkez bankası belirlerdi şimdi piyasa belirliyor. eskiden küreselleşmemişti türkiye piyasası tam olarak 2001 sonrası hızla küresel piyasalara bağımlı oldu. dolar 1,20 tl iken de aynı finansal politikalar uygulanıyordu şimdi de!. hele merkez faiz indirimi yapsaydı görürdün o zaman doların ne kadar yukarıya gittiğini hemen dolar almaya koşardın!. tüm dolarları bozdur iki ay sonra ciddi zarar edeceksin nasılsa. hala akıllanmıyor bu halk hala bu liyakatsizlere inanıyorlar. pes doğrusu. kendi düşen ağlamazmış. bu arada mahfi hocama katılmıyorum. dolar dış piyasalarda kımıldamasa bile bizde değerlenecektir büyük olasılıkla!. 2017 hataları tekrarlanıyor üstelik makro ve mikro bazda kırılganlığımız 2 yıl öncesine nazaran daha fazla.

      Sil
    5. 2023 te kardeş, TL dünya parası olacak.

      Sil
    6. Bi dahaki cikisa izin verilmeyecek..

      Dizginleri tam olarak eline alan hukuksal degisiklikleri buna hazirlik olarak yapti..

      Ben diyim keyfiyetten, sen de Kapital kontrol..

      htts://www.zerohedge.com/news/2019-01-17/turkish-parliament-grants-erdogan-emergency-powers-combat-economic-disaster

      Sil
    7. Atilla Yeşilada siyasi saiklerle konuşuyor. Dikkate almayın. Alırsanız da, sonra zarar ettim diye ağlamayın.

      Sil
  16. Bu insanlar ne budala. Faiz inmedi diye banka hisselerini kapis kapis aliyorlar. Iste cahiller bilmiyorlar ki, yuksek faizde bankalar zarar ediyor. Bir de bunlar milyar dolarlik fonlari yonetiyorlar, cok ilginc.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esas yuksek faizde bankalar para kazanir..

      Sil
    2. Bankaların elinde tonla devlet tahvili olduğundan, faiz düştüğünde çok büyük para kazanıyorlar.

      Sil
    3. Unknown 12:58, dusmeyince ne oluyor, zarar mi ediyorlar? Yani dusse de, yukselse de islerine geliyorsa, ya bunlar dolandirici, ya da sizin mantiginizda eksik olan bir seyler var.

      Sil
  17. Mahfi hocam merhaba, biz SEDS Hacettepe öğrenci topluluğu olarak sizleri okulumuzda ağırlamak ve bir söyleşi yapmak istiyoruz. Sizlere ulaşabileceğimiz bir iletişim adresi mevcut mudur ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşlar, bu aralar gelmem pek mümkün görünmüyor. Kusura bakmayın.

      Sil
  18. Hocam merhabalar,MB'nin faizi 24 olmasına rağmen banka mevduat faizleri en yüksek 22 bu durumdan dolayı merkez bankasının net fonlama miktarı giderek düşüyor ve merkez bankasının faizi adeta piyasa da giderek daha az etki yaratır hale geliyor.Ayrıca 20,30 enflasyonun olduğu yerde mevduat faizi 22 olduğunda neti 18,70 'e geliyor yani enflasyonun altında kalan bir reel faiz söz konusu bu durumda kısa vadede TL mevduat sahiplerini döviz almaya iter diye düşünüyorum bu analizim sizce doğru mu sizce hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Reel faiz hesabında 12 ay sonraki enflasyonu almanız lazım. O da % 15 tahmin ediliyor. Bu durumda TL'nin faizi hala oldukça yüksek.

      Sil
  19. Sevgideğer Eğilmez bey

    Tutarsızlıklara işaret ediyorsunuz ama Silivri soğuktur şimdi!

    Aman dikkatli olunuz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzlerce kez tekrarlana tekrarlana artık espri niteliğini bile kaybeden bu sözde espriden hala bıkmadınız mi?

      Sil
    2. Yok hocam onlar bikmaz. Bikmadan usanmadan, utanmadan sonsuz biat ve itaat ile kafataslarinin icinde pirinc tanesi kadar da olsa yumusak dokuyu baskalarina kiraya vererek sadece hayvansal güdüler ile hareket etmekten bikmadilar bikmayacaklar.

      Onlar böyle o kadar mutlular ki..

      Hocam ne olur müsaade edin yazsin, mutlu olsun. Elindeki tek mutluluk kaynagini elinden almayin

      Yyinlayin fakat yorum yazmayin. Siz yayinladikca kendinin Adam yerine konuldugunu saniyor zerzevat..

      Sil
    3. Aynen katılıyorum söylediklerinize.Her düzeyde insan gelip yorum yazıyor.Buradaki demokrasi anlayışı öldürecek beni.

      Sil
    4. Hükümet biraz oyun planını öngörüde bulunan iktisatçılar için bozdu gibi, daha dinamik ve gelişen verilere atak cevaplar veriyor. Bunun da yarar ve zararlarını çekiyor gibiyiz. Otomotivde vergilerin artırılması ve sonra indirilmesi (sektörü yönetenlerin bile bundan sonra haber olması) gibi deneme yanılma ataklar ile ekonomiyi canlı tutmaya çalışıyor gibiler. BELKİ BU DEĞİŞEN EKONOMİK YAKLAŞIM HAKKINDA DA YAZI YAZABİLİRSENİZ SEVİNİRİM.

      NİSAN 1 DEĞİL AMA OLURYA SN.BAŞKAN SİZİ ARAYIP 'UYARILARINIZI HEM BEN HEMDE EKONOMİ YÖNETİMİ DİKKATE ALIYORUZ DESE' SİZİN GİBİ UYARIDA BULUNAN İKTİSATÇILARI YANINA ALMAK BAKIMINDA YAPICI BİR YAKLAŞIM OLURDU BENCE.

      MALUM, BİR OLACAĞIZ, İRİ OLACAĞIZ, DİRİ OLACAĞIZ VE SİLİVRİDE PARMAKLIKLAR ARASINDA OLMAYACAĞIZ.

      Sil
  20. Hocam basit bir hesapla 7.20 den 1 milyar dolar getiren bir fon en yakın faiz indirimi Mart da olsa %28 net faiz ile 1.5 milyar tl kazanacak ve kur o gün 5.40 seviyesinde olursa 1.550 milyar dolar alacak kadar tl si olacak. Sizce bu fonun Tr de kalması mümkün mü ? Dolar bazında %50 den fazla kar etmişken. Ayrıca eksilen rezervleri yerine koymak için yeni bir faiz döngüsü başlamaz mı ? Kısaca sıcak para ile yaşatılmaya çalışılan ekonomi bitkiael hayata girmez mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zenginin mali fakirin cenesini yorar.

      Sil
  21. Hocam, US Dolar tepetaklak. Neler oluyor? Ekonomistleri dinledik herseyimizi Dolara cevirdik. Ne olucak simdi? Bittik Hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Damat hızla toparlıyor kardeş.

      Sil
    2. Adsız 18:53 kardeş, ister inanma ister inan:

      Nisan'da "3. Dünya Savaşı" çıkacak. Bugünlerde dünya genelinde Dolar'ın düşüşe geçmesinin nedeni, Nisan itibariyle şahlanışına olan hazırlık.

      Nisan'da savaş başlayınca, Dolar yeniden ve daha hızlı kıymetlenecek. Sadece Türkiye'de değil dünya genelinde Dolar bulabilmek zorlaşacak. Şu an elinde Dolar varsa, borcun da yoksa, tut derim. Nisan'dan sonra elindeki Dolar çok kıymetlenecek, bilesin.

      Sil
    3. ne mi olacak?. bir kere dövizde bugün aldım hemen yarın çıkacak beklentisine girecekseniz döviz almamalıydınız. merkez faizleri indirmedi haliyle piyasa olumlu fiyatladı o kadar yani geçici bu hareket. sonuçta senin hala 1 yıl içinde cari açık hariç 176 milyar dolar finansal gereksinimin var mı?. evet var o halde mutlaka önümüzdeki süreçte dövize talepler başlayacaktır. ayrıca şubat başlarında teşvikler ve hazineden 37 milyar tl gibi ciddi bir likidite piyasaya giriş yapacak. piyasada likidite dönmüyor aylardır paranın devir hızı ciddi düşüş içinde. haliyle nakit bulamıyor ki bireyler olsun işletmeler olsun döviz alıp da kur riskini azaltsın döviz borçlarını kapatsın!. bence şubatla beraber 5,52 -5,56 tl bandını kırabilir ve önce 6 tl ye dayanabilir. ve mart başlarından sonra ise hızla 6,70 tl yi görebilir dolar kuru. adsız 19:55 arkadaşa katılıyorum mart ortasında 6,50 leri seçim sonrası nisan mayıs döneminde 7,21 tl rekorunu egale ederek geçebilir derim. maalesef işim yok çalışıp para kazansam inanın gidip bu seviyelerden hemen dolar alırdım. dalgalı kur rejimi nedeniyle kurlar ve paralel olarak da enflasyon ve faizler dalgalı ve kademeli şekilde yükselir. ana trend bence yükseliş yönlüdür. sabit kur rejimi gibi birden yükselip orada sürekli kalmaz. sert yükselir bir süre sonra gevşer zamanla tekrar sert yükselişe geçebilir. bir nevi panik atak hastalığı gibidir.

      Sil
    4. Dolar gordugu yeri unutmaz kardes. 7.20 gelecek bekle

      Sil
    5. Suan Dolari tutan seyler cari fazla veriyor olmamiz aylik olarak bu bir kac aydir devam ediyor
      Yine bir kac aydir devam eden faiz orani yuksekligimiz var dunyadan ayrisan
      Bu iki neden Dolarin yukselmesini engelledigi gibi dusmesini stabilize kalmasini sagliyor

      Ancak bir gercek var ki o da paranin asil degerini kiymetini asinmasini belirleyen oran olan Enflasyon rakamidir.
      Bizim enflasyonumuz haliyle yuksek Bu yuksek enflasyonumuz Birikimli enflasyonumuzun yuksek olmasini sagliyor boyle olunca da Diger ulkelerden gelismis gelismekte olan ulkerden ayriliyoruz. Onlarla olan birikimli enflasyon farkisimiz farklilastigi icin Yabanci paralar karsisinda TLnin degeri dusmek zorunda. Bu diyalektik bir surec... esitligin saglanmasi icin denge mekanizmasinda TLnin degeri dusmek zorundadir. Eger diger ulkelerde enflasyon bizdeki gibi yuksek olsaydi en azindan bize yakin olsaydi boyle bir denge deger yitirme sorunumuz diyalektik olarak olmazdi.

      Dovizde cari dengenin surdurulebilir olmasi icin Dolarin en az 6.15 li rakamlarda bulunmasi ilerleyen aylarda da dovizde yukselisin olmamasi ve enflasyonun da inise gecmesi icin de faizin cok uzun bir sure bu bandlarda kalmasi lazim.

      Enflasyonu indiremeden %4lere cekmeden hic bir zaman doviz cephesinde rahata kavusamayiz. Aksi durumda Doviz korkusu artar mi sorularini ve korkularini surekli olarak ensemizde hissderiz.
      Isterse cari fazla verin en yuksek faizi de verin. Diger ulkelerle enflasyon farkiniz hele hele uzun yillarin(uzun yildan kastim en az 5 yil) getirdigi birikimli enflasyon farkiniz oldugu muddetce sizin paraniz deger kaybetmeye mahkumdur.

      Onun icin ekonomide dengeler enflasyonu dusurmek onun uzeriden akillica planlar yapmakla saglanir.

      Sil
    6. Milletin aklını almış bu dolar.

      Sil
  22. Hocam google da Lucas diye arama yaptım. Nobelli Lucas değil 5,6 tane parayı götüren futbolcu Lucas çıktı. Saygılar.

    YanıtlaSil
  23. Hocam kusura bakmazsanız size bir sorum var...

    Size yeni milli gelir hesaplamasında ki %25 tasarruf mu daha gerçekçi geliyor yoksa eski seride ki %15 tasarruf mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam peki bu yeni büyüme serilerine işsizlik üzerinden yapılan eleştiriler ne kadar doğru..Türkiye çok hızlı büyüse bile işsizlik artamaz mı?Türkiye'de işgücüne katılım çok düşük ve her yıl 1 milyona yakın çalışabilir nüfus ekleniyor dolayısyla hızlı büyümede bile işsizlik artmaz mı?

      Bizim gibi ülkelerde istihdam büyümesine bakmak daha doğru olmaz mı? Tarım dışı istihdam büyümesine baktığımızda 2002'de 14 milyondan 2008'de 16 milyona 2012'de 18 milyona yakın çıkmış...2012-2017 yıllarında ise tarım dışı istihdam 18 milyondan 23 milyona çıkmış...Bu yıllık ortalama %4.5'luk bir istihdam artışı demek emek verimi artışını da düşündüğümüzde yeni serideki milli gelir büyümesi çok garip gelmedi bana....


      Hocam bu tasarrufların bu kadar yüksek çıkması inşaat yatırımlarının yeni seride yüksek olmasından kaynaklanıyor muhtemelen..Sizce Türk halkının yatırım dolayısıyla tasarrufu 2000'lerin ortalarında değişmiş biraz fazla inşaata kaymış olamaz mı?O yüzden tasarruflar eski seride düşük gözükmüş olamaz mı?

      Sil
  24. Matematik, iktisat ve ingilizce bilen meraklisina: http://people.bu.edu/rking/SZGcourse/lucascr.pdf

    Econometric Policy Evaluation: A Critique (Lucas, 1976)

    YanıtlaSil
  25. Ortaya bir soru:
    Biz şimdi hasta ekonomi mi oluyoruz, komadaki ekonomi mi? Ortada bir yerde ise yön hangi tarafa, veya hangi tarafa daha yakınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyin ölümü gerçekleşmiş olmakla birlikte nefes alıp vermeye devam eden mevta ekonomi. Yakında yapılacak organ bağışının ardından böbrekler, karaciğer, kornealar v.s. kapanın elinde kalacak.

      Sil
    2. Ortaya söyle bir cevap yazayim. Uyar mi bilmiyorum.

      ""Sayıştay'ın denetim raporuna göre 2017 yılını 2 milyar lira zararla kapatan TCDD'nin geçmiş yıllarla birlikte toplam bilanço zararı 18 milyar lirayı aştı. ""

      Haberine,sadece Dogus ve Ülker gibi dev Holdinglerin milyarlarca dolar tutarindaki yapilandirilmasina Türk.Telekimdaki milyarlarca Dolar hortumu ilave edin. Gecilmeyen köprü, tünel ve ototyollar ile sahir hastahanelerinin yükünü de ilave edin..

      Tarimin durumunu ve en temel gida mamullerinin dahi ithal edilerek karsilandigi durumu, hayvanciligi, seker fabrikalarinin ve digerlerinin durumunu, son 2 yilda iflas eden 16 bin firmayi ve sayisi bir türlü aciklanamayan konkordato ilan etmis orta ve büyük ölcekli isletmeleri de düsünerek ekonominin hangi kategoride olduguna siz karar verin.

      Sil
  26. Selam, piyasanın kabul görmeyeceği kararlar alarak dövizin değeri aşağı çekiliyor fakat bunun artçısı olarak, piyasada durağanlık yavaş yavaş yerleşiyor.. yani üretim artık azalıyor, talep ve arzda düşme, imalat sanayinde şalter indirme dönemine girmiş bulunuyoruz. Faiz ile oynama, dövizin boğazını sıkma uğruna, ithalatı coşturmak adına vahim sonuçların gerçekleşmesi, seçim için göz ardı ediliyor. Ölmek üzereyiz ve biz inkar ediyoruz.

    YanıtlaSil
  27. Bu ülkeler 'gelişmekte' oldukları için mi tutarsızlar yoksa tutarsız oldukları için mi bir türlü gelişemiyorlar?

    YanıtlaSil
  28. Sn hocam yazınızda gelişme yolundaki ekonomilerdeki tahmin yapanların yaşadığı sıkıntıyı dile getirmişsiniz.

    Özellikle bizim ekonomi yapıcılarımız bu ortamda, eşi görülmemiş bir uygulamayla viop kaldıraç enstüremanı kullanarak piyasayı shortlayıp kura baskılama yaparak ne dalgalı kura nede sabit kura izin vermiyerek merkez bankacılığına yeni bir akım ve yöntem getirmiş olabilir. Dolayısıyla tahminlerde isabet sağlamak oldukça güç olabilmektedir.

    Bu yeni mekanizma ile merkez bankalarının kura müdahelesini etkinleştirmesi büyük fonların bu duruma bir şekilde tepki vereceği kanaatini taşımaktayım. Viop niteliği itibariyle kaşdıraçlı işlemlere fırsat tanıdığından eğer karşınızda volümlü işlem yapan bir fon olursa merkez bankasının ciddi zarar etmesi ve büyük prestij kaybına yol açacak durumlara ülkenin düşürülmeside söz konusudur.

    Benzer ülkelerinde viop üzerinden kur baskılanması yapması olasılığına karşı,
    (tırnak içinde) "faiz lobileri" tarafından kolaylıkla engellenebileceği korkarım ki bizim üzerimizden ispatlanmaya çalışılacak ve gözdağı verilebilecektir.

    Uyarmak bize düşmez ancak dikkatli olunmasında yarar var. Son iki haftada kurların hareketi böyle bir tehlikeyi olası hale getirmiştir.

    Hocam görüşleriniz için teşekkür eder nezdinizde halka görüşleriyle ve tahminleriyle katkı veren tüm kasandiralarımıza kolaylıklar dilerim.

    Teşekkürlerimle,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru bir tespit. Sadece "olabilir" bölümüne katılmıyorum, emin olun kesinlikle olacaktır.

      Sil
    2. tl'yi en azından banka basıyor, en kötü durumda longlayacak parayı vermez piyasaya (ki yaptı bunu, bankalara), o durumda dolar alacak tl olmayacağından kontrolü tamamen kaybetmez... umulan bu herhalde...

      Sil
  29. Mahfi bey

    Twitter'da sık sık, konuşma-sunum yapmaya gittiğiniz yerlerden fotoğraflar paylaşıyorsunuz.

    Sizle aynı kareye giren kişilerin çoğu AKP'li Mahfi bey!

    Fotoğraf çekim esnasında sizi ortalarına alarak, "Bakın, aslında Mahfi bey de bizimle, bizden.." mesajını vermeye uğraşıyorlar!

    Mahfi bey, bu duruma çok kızıyorum biliyor musunuz! Sanki sizin nezaketinizi suistimal ediyorlarmış gibi hissediyorum, çok sinirleniyorum!

    Belki şaşıracaksınız, bazen sizi kimseyle paylaşamıyorum, sizin tecrübelerinizi istismar edip çakallık peşinde olanlarla kavgaya tutuşmak istiyorum!

    Saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sakın kızmayın. Çünkü AKPlisi, CHPlisi, MHPlisi, İyi Partilisi, HDPlisi ve diğer partilileri hepsi bizim insanımız. Ben hepsiyim ve hiçbiriyim. Ben bir kişiye, derneğe, örgüte, kulübe körü körüne bağlanmam. Benim farkım o. Onun için herkes benimle fotoğraf çektirir ve herkes beni kendi görüşüne yakın görür. Oysa ben hepsinin doğru tarafını alır, yanlış tarafını eleştiririm. Onun için de siyasete girmem. O nedenle herkes beni tarafsız, gereken eleştiriyi yapan birisi olarak görür ve benimle fotoğraf çektirir.
      Benim fotoğrafta birisiyle olmam demek onun görüşüne katıldığım anlamına asla gelmez.

      Sil
  30. Saygideger Hocam,

    Vatandas olarak da okudugumuzda kafamizda soru isaretleri olusturacak aciklamalarin Devlet büyüklerimizden gelmis olmasi, siz iktisatcilari nasil etkiliyor acikcasi cok merak ediyorum.

    Hazine ve Maliye Bakani Berat Albayrak, ""Pazar ve market fiyatları birbirini tutmuyor. Takip ediyoruz, iyileşme görmek istiyoruz. Marketlerde hala istediğimiz fiyatlar yok onlarla konuşacağız. ""

    Aciklamasini okudugunuzda ne düsünürsünüz.?

    Serbest ekonomi piyasasinda olusan fiyatlarin yüksek veya düsük olduguna siyasi ototrite mi karar verir yoksa bu fiyatlar o ekonominin mevcut durumuna göre mi olusur?

    Fiyatlari piyasa kendi belirliyor ise bu aciklama neyin nesidir?

    Bu durumda Sayin Bakana göre Uygun olmayan fiyatlar talimat ile makul seviyeye mi cekilecek. ya da cekilmelidir?

    Dünyanin hicbir yerinde pazar ve market fiyatlari birbirini tutmaz.

    Bu durumda Türkiyeye has bir ekonomi politikasi ve fiyat belirlemesi var. Bunu da siyasi iktidar belirler, dolayisiyla…

    "" Pazar ve market fiyatlari tez ayni seviyeye gele"" mi olmalidir.?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız piyasa sistemi karmakarışık.

      Sil
    2. Mahfi hocanın yazdığı gibi piyasa sistemi karışık olduğu için,
      Damat bey konuyu bizler için basitleştirdi, diyebiliriz.

      Sil
  31. Saygıdeğer hocam Dolar TL yorumunuz icin teşekkür ediyorum ancak Şehabettin Batarel hocamizdan da bir yorum almak isterim kendisi buralardaysa..Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahfi bey sağolsun, hepimize bir paylaşım imkanı sunuyor.

      Robert Lucas, temel olarak geleceğin öngörülemeyeceğini, ekonomik aktörlerin hatalı kararlar da alabileceklerini belirtir. Ancak uzun dönemde, yeterli veri seti ile bakınca aktörler ortalamada kabul edilebilecek bir rasyonellikte hareket ederler.

      Bunu ilk olarak Lucas'ı da etkileyen, John Fraser Muth, 1961 yılında "Rational Expectations and the Theory of Price Movements" adıyla yayınlamıştır.

      Ekonomi politikasındaki değişikliklerin zamanla enflasyon ve işsizlik üzerine etkilerinin olacağını belirterek, bir anlamı ile yeni klasik (makroekonomik) paradigmanın bir gelişimini oluşturdu.

      Mikro ölçekte karar alanların da birikimli olarak makroekonomik politikaları etkilediğine kadar giden bir anlayış ortaya çıkarıldı.

      Dünyayı büyük bir makroekonomik varlık olarak ele aldığımızda, AB, Çin, Japonya, Amerika gibi güçler biraz daha öngörülebilir parçalar olurken, diğer ülkelerin öngörülebilirlikleri azdır.

      Teknik analiz ile bakınca kabaca;

      Gerçekleşen = Beklenen(Öngörülen) + Beklenmeyen(Öngörülemeyen)

      denkleminde, gelişmiş ülkelerdeki ekonomik aktörlerin beklenen rasyonel davranış ağırlığı daha yüksektir. Bunda ekonomik büyüklüğün beklenmeyen davranışları küçük gösterici etkisi de vardır.
      Türkiye'de ekonomik karar alıcıların öngörülemez davranış ağırlıkları daha fazladır. Bu sebeple tahmin yapmak zordur.

      Sil
  32. Hocam dolar 7.20'den beri sürekli düşüyor, Dolar değersizleşiyor. Dolarla borç almak, dolar üzerinden borçlanmak mantıklı olur mu? Nasıl olsa düşüyor diye?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli arkadaşlar, dolar sürekli düşüyor yanılgısına kapılmayın lütfen. Dolar düşüş trendini Geçtiğimiz Aralık ayı başında bitirdi, halen de yükseliş trendi içinde. 5,30 seviyesi üzerinde kaldığı müddetçe yönü yukarıdır. Şu anda bütün şartlar USD/TRY aleyhine olmasına rağmen düşmemektedir, ilk fırsatta yukarı atmak üzere taban oluşturmaktadır. Ben uyarımı yapayım, Mahfi hoca da kendi görüşünü yazarsa seviniriz.

      Sil
  33. hocam merhaba, yazılarınızı ilgiyle okuyoruz ancak bunun yanında youtube da küçük küçük dersler de verseniz güzel olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söz uçar yazı kalır. Böyle iyi.

      Sil
  34. Oytun Alıcı18 Ocak 2019 09:15

    Sayın hocam
    yazınız okuyunca aklıma ister istemez aklıma Isaac Asimov'un yazdığı vakıf(foundation) serisi ve bu seride yer alan psikotarih (psychohistory) geldi. Orada Asimov sadece ekonomi değil insanlığın tüm geleceğini olasılıklar dahilinde tahmin edebilecek bir bilim dalı öngörmüştü. Hatta baktım bu konuda bilimsel çalışmalar bir dal olarak başlamış bile.
    Ne dersiniz bir gün psikotarihin bundan yüzyıllar sonrasını bilimsel olarak tahmin edeceği görür müyüz acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bun un olması için sürprizlere yer olmaması gerekir. Mesela Fed'in ne yapacağını tahmin edebiliyoruz. Çünkü sürpriz yapmıyor.

      Sil
  35. Ara sıra da olsa Güngör Uras aklınıza geliyor mu?

    YanıtlaSil
  36. Hocam, şurada, dağlık bir bölgeye arkeolojik araştırma yapmaya giden meraklı bir arkeolog gibi giyinmişsiniz ;-))

    https://www.instagram.com/p/BscO9P3ljnF/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hava soğuktu ve yağmur yağıyordu. Roman adı gibi oldu.

      Sil
    2. Nasil yukselttik faizleri kutlamasi herhalde.

      Sil
    3. Defalarca yazdım, anlattım ama bir türlü öğrenemediniz şu işi: Faizlerin yükselmesi bizlerin lehine değil tam tersine aleyhine. Faizi yükseltenler enflasyonu kontrol edemeyip, riskleri artıranlar.

      Sil
    4. Hocam siz de, faizi bir yükseltin diyorsunuz, bir indirin diyorsunuz.
      Ümmet şaşkına döndü Mahfi hocam,

      Basit gibi duruyor indir ve yükselt,
      Hangisi bizim için iyi?

      Döviz arttı, faiz inikti aleyhimize denildi,
      Şimdi faiz yükseldi, döviz indi yine aleyhimize,
      Ne zaman lehimize olacak Hocam?
      Felek bize gülmüyor Hocam.

      Sil
    5. Ben faizle ilgili bir şey demiyorum. Faiz sonuçtur. Ben enflasyonu indirin diyorum. Enflasyon inerse faiz de iner. 2001 sonrası Türkiye'de aynen böyle oldu. Biraz istatistiklere grafiklere bakın.

      Sil
  37. Hocam, ben çiçeği burnunda bir iibf öğrencisiyim. Borsa ve ekonomi programlarını ve köşeyazılarını sıkı takip ediyorum. Fiyatlama ve değerleme nedir? kısaca açıklayabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın çiçekli kardeşim;

      Kuran-ı Kerim'i git diyanetten al, fiyatı 25 TL,
      Cami cemaatine sor, değeri paha biçilemez.

      Oldu mu?

      Sil
    2. @şahabettin batarel hocam. Örnekten şunu anladım, değer bizim kendi biçtiğimiz fiyat ise piyasada oluşan oluyor öyle mi? Bir de hocam değerleme deyince bir sürü şey konuya giriyor örneğin banka, şirket, hisse senedi... bu değerlemenin dolardaki düşüşü etkilemesi demek, biz şirketlere, hisselere düşük değer biçince dışarıdan döviz girişi mi oluyor da kur düşüyor peki? Teşekkürler hocam.

      Sil
    3. Lise yillarimdan beri Sehabettin Ismini hic duymamistim (Cenab Sehabettin). Ta ki bu blogda Sehabeddin Batareli okuyuncaya kadar.

      Yukaridaki yorumcu arkadas kendisine Hocam diye hitap edince, daha da bir merak sardi. Ülkemizde hic bilmedigimiz duymadigimiz Sehabeddin Batarel isminde bir iktisatci Hocamiz mi var diye arastirdim bulamadim.

      Merakim daha da artti. Ne düsünecegimi sasirdim gitti. Hele, fesli ve burma biyikli fotografa bakinca.. Gel de kafada bir sekil ciz de göreyim.

      Sil
  38. Hocam FED bu yıl 600 milyar dolar yakacak mı yoksa piyasa yapıcılardan korkup doları istifleyecek mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam niye yakiyor? Yazik gunah degil mi o kadar paraya? Fakir fukaraya dagitsa da millet sevinse olmuyor mu?

      Sil
  39. Hocam ntv'deki geri sayım programında değerlemelerin ucuz olması dolardaki düşüşü etkileyen faktörlerden biri denildi. Ben iktisat öğrencisi olarak değerlemenin dolar üzerindeki etkisini anlayamadım. Rica etsem siz açıklayabilir misiniz? Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  40. Türkyenin asıl sorunu hukuksuzluk rejiminin doğurduğu güvensizlik ve bu malum yönetim değişmedikçe düzelmez. Yoksa ülkenin borçluluk oranı bir yunanistanın çok altında. IMF'ye gideceklerinide düşünmüyorum çünkü IMF kafadan 1. şart olarak AB'nin terör yasası değişikliğini uygulayın diyecek. Geriye varlık vergisi seçeneği kalıyor çünkü bu kadar borcu ödeyecek parayı dışarıdan bulamayınca içerideki parası olanlara salacaklar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. IMF bu tür şeyler söylemez. IMF, siyasetle, yargıyla, eğitimle ilgili konulara girmez. Vergileri artırın, harcamaları kısın, faizi artırın der.

      Sil
    2. IMF, Ortodoks Iktisadi programlar sunar ulkelere onlara cok dusuk faizden kredi sunar dilimler halinde yazdigi programin basarisi karsisinda dahasi imf destegi guveni programi ve referansi sayesinde ilgili ulke piyasalarda guven kazanir daha rahat borclanabilme borcunu cevirme kapasitesi kazanir.
      IMF programlari daha cok butce disiplini cari denge ve fiyat istikrari enflasyon odaklidir

      Sil
    3. Bi ara Carlo Cotarelli vardi ismini televizyondan ezberlediydik.
      Simdi yerine kim geldiyse ben de merak ettim. 2 3 aya ogreniriz.

      Sil
  41. Hocam kiymetli yazilariniz ile bizleri bilgilendirdiginiz icin tesekkurler, ellerinize saglik. Size CDS’in nasil hesaplandigini sormak istiyorum, Internette CDS’in 3 farkli bacagi oldugu ve bunlarin borc veren, alan ve “instution” seklinde olustugunu ogrendim. Buradaki instutuion para transfer konulari ile ilgilinen birim ya da sirket gibi anlasiliyor. Bu instutuion’un nasil bir fonksiyonu var ve CDS nasil hesaplanir konularinda genel kapsamli bilgilendirme yapabilir misiniz? Tesekkurler- Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. CDS tamamen piyasadaki arz ve talebe göre belirleniyor. Bir ülke ekonomisinin riskleri artıyorsa o ülkenin tahviline bir çeşit sigorta verecek olanlar daha yüksek CDS primi talep ediyorlar. Kurlardan farkı yok belirlenmesinin.

      Sil
    2. Cok tesekkurler hocam, ellerinze saglik.

      Sil
  42. === 1 ===

    Mahfi Eğilmez'in dikkatine:

    Anadolu dilleri

    Eski ve Orta Yunanca biçimiyle karşımıza çıkan 1500 kadar yerleşim adının çok büyük bölümü, sanırım %75 kadarı, esasen Helence değil. Helen dilinde bir anlamı yok. Ya da Ankara, İzmir, Bursa ne kadar Türkçe ise onlar da o kadar Helence.

    Anadolu’daki en eski Yunan varlığı üç denizin sahil şeridiyle sınırlıdır. MÖ 3. yy’da ülkenin geri kalan kısmı Fırat’a kadar fethedilmiş. MS 4. yy’da Hıristiyanlık sayesinde asimile edilmiş; Fırat batısında geriye Rumcadan başka dil kalmamış. Buna karşılık Yunan öncesinden kalma yer adları büyük oranda korunmuş. MÖ 1. binyıl başlarından beri Yunan olan en eski yerleşimlerin dahi çoğunun adı Helence değil yerli dilde: Smyrna, Ephesos, Miletos, Halikarnassós vs.

    Yerli dile Yunanlılar çeşitli adlar vermişler: Thrakça (Trakya), Mysçe (Balıkesir), Mygdonca (Mudanya), Bithynce (Bursa-İzmit), Paphlagonca (Kastamonu-Çankırı), Lydce (Manisa), Karca (Aydın-Muğla), Lykçe (Muğla-Antalya), Pisidce (Isparta), Lykaonca (Konya), İsaurca (Ermenek), Kilikçe (Mersin-Adana), Kapadokça (Kayseri, Amasya) ve daha niceleri. Ancak bu dillere ait olduğu söylenen adları alt alta koyup bakınca çok net görülüyor ki bunların hepsi aynı dil, ya da aynı dilin lehçeleridir. Sovyet sistemidir sanırım: böl ve yönet. Hepsi Hititçeden, ya da Hititlerin Luwice ve Palaca adını verdiği akraba dillerden türemiş.

    Sadece İçbatı Anadolu’da Frigce (Afyon-Kütahya) ve Orta Andolu’da Galatça (Ankara-Yozgat) bunlardan farklı yapıda diller, ama o bölgelerde de yer adlarının çoğu daha daha önceki devrin Hitit-türevi Anadolu dillerinden kalma görünüyor. Eskilerin Armenia Minor adını verdiği Sivas ve Malatya’daki birkaç isim bambaşka tınısı olan Ermeniceden miras olmalı. Ama onların da anlamı belirsiz; Ermenice-öncesi dillerden Ermenice vasıtasıyla Rumcaya aktarılmış olmaları mümkün. Zara ne demek? Tonus (Altınyayla) ne demek? Asbuzu (Yeni Malatya) necedir? Arka (Akçadağ) ne? Bilen yok.

    Türkiye’de Luwiceyi meşhur eden kişi Bilge Umar’dır. Değerli, çalışkan bir araştırmacıdır. Fakat akademik disiplinden azadedir. Verdiği yer adı yorumlarının çoğu engin bir düş gücünün eseridir. Fakat “aman Rumca-Ermenice olmasın da ne olursa olsun” ekolüne mensup TC yerel yöneticilerince şevkle benimsenmiştir. O yüzden şimdi yer adı çalışanlar, adeta ters takla atmak, tahmin ve yorumlarını mecbur olmadıkça kendilerine saklamak zorundadır. Luwice çalışmış bir iki kişi varsa onlar da risk almaktansa başkalarının yanlışını görmeyi tercih etmektedir. (Kaan bu sana).

    Eski Anadolu dillerinin yapısını, Yunanca filtresinden geçmiş halleriyle şu adlarda kolayca tanıyabiliyoruz. Parantez içinde halen kullanılan ya da düne kadar kullanılmış Türkçe halleri.

    (Devamı, 2'de)

    YanıtlaSil
  43. === 2 ===

    Alandós (Alandız), Aliassós (Yaylasun), Amissós (Samsun), Ariassós, Atramyssós (Erdemesin, bir diğeri Adırmusun), Atramytteíon (Edremit), Barassós, Dadassós (Dadasun), Erymná veya Orymná (Ormana), İassós (Asın > Kıyıkışlacık), İdebessós, İdyma, İpsós (Sipsin), İsinda, İtoána, Kádoi (Gediz), Kidyessós, Kiskissós (Keskin), Kissós (Keşan), Koráma (Göreme), Kotenná (Gödene), Kotyáia (Kütahya), Kotybássa (Güdübez), Láranda (Larende/Karaman), Maiandros (Menderes), Mastaura (Mastavra), Melandós (Melendiz), Momoassós (Mamasun), Mylasa (Milas), Myrina/Smyrina (İzmir), Nandiandos (Nenezi), Neroassós (Narhisar), Padyánda (Pozantı), Padássa (Bitez), Sabalassós (Ebesili), Sagalassós (Ağlasun), Saraoús (Aravan/Erivan, Ürgüp’teki), Satalá (Adala), Selymbria (Silivri), Sindala (Sindelli), Sinanda (Sinandı), Sinassós (Sinason), Tálaura (Tavra), Telmessós/Termessós, Tyberissós (Tırmısın)...

    Birkaç kural: 1) Nominatif +s ekiyle biten Yunanca adlar Türkçeye akkusatif (belirtme hali) +n ekiyle gelir. 2) Özellikle ünlüyle başlayan yer adlarında s+ önekli ve öneksiz biçimler eşdeğer olarak kullanılır (Adala = Satala, Agalassos = Sagalassos). 3) R ve L sesleri hem antik yazımda hem Türkçe alıntıda eşdeğerdir (Termessos = Telmessos = Dermason, Derbe = Dilbeyan).

    Eski Anadolu dilleri şablonuna uyan yer adları, o diller sahneden kalktıktan sonra da Anadolu'da üretilmeye devam etmiş olabilir mi? Başka türlü Bizans döneminde ortaya çıkan, daha eski dönemde izi görülmeyen bazı adları açıklamakta zorluk çekiyoruz. En az bir örnekte yeni üretimin ipucu var. Adıyaman Besni'deki Kaissós adı (Türkçe Keysun, şimdi Çakırhüyük) İslam'dan hemen önceki devirde bu yörede aktif olan Beni Qays adlı Arap sülalesinden geliyor olmalı. Daha önce Kaissos'a benzer bir başka adı vardı da Kays'a mı uydurdular? Yoksa Kays dedikleri sülalenin adı aslında şehirden mi geliyor? Yoksa Beni Kays vakasını anlatan kaynak mı hatalı, mesela başka yerdeki bir Beni Kays'ı buraya mı yakıştırmış? İşin yoksa ara dur.

    Haritada, Hititçe türevi eski Anadolu dillerinden gelen adların dağılımını görüyoruz. Erken bir versiyonunu daha önce paylaşmıştım, bu geliştirilmişi. (Köşede Luwice yazıyor, önemsemeyiniz.)

    Harita'nın JPG linki:

    ( https://4.bp.blogspot.com/-vSYHELaQcZc/XDn6w9exDFI/AAAAAAAAD-A/c2qBgbudbxkuJQBVCnwsYk8qYZwjWusTQCLcBGAs/s1600/Luw.JPG )

    [Sevan Nişanyan
    16 Ocak Çarşamba]

    YanıtlaSil
  44. Mahfi bey

    Hrant Dink'i tanıyor muydunuz ve görüşmüşlüğünüz oldu mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hrant Dink ile tanışmadım, görüşmüşlüğüm olmadı ama yazılarını arada bir okurdum.

      Sil
  45. Mahfi bey, siz sürekli, "kısa vadeler vagon gibi eklene eklene uzun vadeyi oluşturur" dersiniz.

    'Mikroiktisat'ın öğeleri de 'makro'ya götürür hepimizi.

    Sanırım, dünya genelinde, ekonomilerdeki büyümeden elde edilen gelirler bölüştürülürken adaletsizlik artmaya devam ettikçe, devletler, çözüm için adım atmaya mecbur kalacak gibi görünüyor.

    Ve yine sanırım, önümüzdeki yıllarda, (siyasi partilerin karşılıklı atışmalarını hariç tutarak yazıyorum) Türkiye'de "devlet", böyle bir uygulamayı gündemine alacaktır:

    "Hindistan’ın en küçük eyaletlerinden birinde devlet vatandaşlık maaşı vermeye hazırlanıyor"

    https://medyascope.tv/2019/01/18/hindistanin-en-kucuk-eyaletlerinden-birinde-devlet-vatandaslik-maasi-vermeye-hazirlaniyor/

    Yorumunuz nedir Mahfi bey?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten Suriyelilere veriyoruz. Ayni kapiya cikiyor.

      Sil
    2. ""Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'de 5 milyona yakın Suriyeliden mühendis, öğretmen gibi nitelikli olanların ABD, Kanada gibi ülkeler tarafından götürüldüğünü söyledi. ""

      Haberi size gerekli cevabi veriyor sanirim..

      Türkiyeyi gelecekte nasil bir bela bekliyor varin siz düsünün..

      Sil
    3. Zaten muhendis ogretmen gibi yetenekli Turkler de bati dunyasina gidiyor.

      Sil
  46. Sevgili Hocam merak ettiğim bir konu var. Basindan takip ettigimiz kadarıyla Sayın Hazine ve Maliye Bakanının iktisatçılar ile düzenli olarak yaptığı toplantilara davet ediliyor musunuz, davet edilmediyseniz de katılma talebiniz oldu mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben ilk toplantıya davet edildim ve bir rahatsızlığım nedeniyle mazeret bildirip gidemedim. Sonraki toplantılara davet edilmedim. Katılma talebim olmadı, hiçbir zaman da olmaz. Bu tür toplantılara davet üzerine katılınır, davet sahibine "beni de çağırın" denmez.

      Sil
  47. ""İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi.

    Soruşturmanın gerekçesi olarak Savaş’ın, “Suriyeliler Hatay’ın bazı bölgelerinde aday olurlarsa başkanlığı kazanabilirler” açıklaması gösterildi.""


    2018 yilinin 20 Ocak günü Cumhuriyet Türkiyesinde bir Sehrimizin belediye baskani ""Suriyeliler Hatayin bazi bölgelerinde aday olursa belediye baskanligini kazanabilirler"" aciklamsi sorusturma sebebi sayiliyor.

    Öyle ya besledigimiz suriyeliler bu aciklamadan cok rahatsiz oluyor ve bu durum toplumu ayiristirma ve fitne fesat anlaminda Türkiye cumhuriyeti icisleri bakanligini ve Türk vatandaslarini rahatsiz ediyor.

    Hocam,

    Bu ülkede neler oluyor.? Bize ne oldu böyle.? Bize ne yaptilar ve yapiyorlar.?


    Bizi gercekten kim yönetiyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizi egitimli ve tecrubeli Turklerin yonetmedigi kesin, ama kim yonetiyor ben de bilmiyorum.

      Sil
    2. Dömemin zenginlerinden, ihalelerin pay sahiplerinden büyük bir isadami olan

      ""Ethem Sancak, “Benim için İslâm’a sarılmış, dik duran bir Arap, ruhunu Batıya satmış olan 50 Türk’e bedeldir”"

      Dedigine göre.. galiba haklisiniz..

      Sil
  48. Konuyla ilgisi yok ama söylemeden geçemeyeceğim. Fazıl Say konserine katılan Reis'in , alkışlarla Fazıl'ın yanına gitmesi ve ona son derece sıcak davranması, bu ülkenin geleceği adına ümit vericidir.

    Ateist olduğu için paylaştığı şiir yüzünden az kalsın hapse atılacaktı Fazıl Say bu ülkede.

    Nerden nereye..

    Eğer gelişmiş ülkeler ligine katılmak istiyorsak, Fazıl Say gibi değerli sanatçılarımızı küstürmek yerine el üstünde tutmalıyız.Hoşumuza gitse de gitmese de ifade özgürlüğüne saygı duymalıyız... Teşekkürler Reis..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sene de sazanlara zam geldi. Mujdat Gezen ile Metin Akpinar mahkemeye, ardindan Fazil Say konserine eglenmeye... Yemezler gulum

      Sil
  49. Sen öyle zannet. Secimlere az bir süre kala ülkenin icinde bulundugu durum vahim. O da herseyi görüyor ve önlem aliyor. Belli kesimlere sirin gözükmeye calisiyor.

    Hicbirsey olmamis gibi, 16 yildir ülkenin altini üstüne getirdiler, herseyi unutacagiz ve bir Fazil Say olayi üzerinden alkislayacagiz öyle mi?

    YanıtlaSil
  50. Reisin Fazıl Say'a yaklaşımını tasvip etmeyenler:
    Adsız 22.10
    Adsız 21.05
    Akit gazetesi ve camiası.

    Zihniyet aynı.Al birini vur ötekine..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sazan her zaman ayni. Sanata deger veren adam diger sanatcilara nicin deger vermiyor?

      Dunya capindaki bir sanatciya 17 yildir ilgi gostermemesi zaten her seyi gosteriyor. Her halde ilgi gosterecek, adam dunyanin en iyi sanatcilarindan.

      Sil
  51. İşte bu nedenle kimse ekonomistlerin öngörülerini dikkate almıyor. Bozuk saat bile günde iki defa zamanı doğru gösterir, iktisatçıların öngörülerinde o bile mümkün değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acaba sorun iktisatçılarda mı yoksa her gün karar değiştirerek, riskleri yükselterek piyasaları alt üst eden siyasetçilerde mi?

      Sil
  52. Süleyman kanyılmaz21 Ocak 2019 13:32

    Hocam sizin tahminlerinizin tutması için; piyasaların gelişmiş olması lazım, dışarıdan müdahale olmaması lazım, MB’nın tam bağımsız olması lazım, güçlü bir ekonomi lazım vs. böyle bir ortam olmadığı sürece Trump bir şey der ekonomi alt üst olur, Cumhurbaşkanı çıkar bişey der dolar fırlar. Tahmin yapılabilecek ortam olduğunu düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet işin özeti böyle. O nedenle ben 2 yıldır tahmin yapmıyorum. Özellikle de kur konusunda.

      Sil
  53. Hocam,

    Sizi seviyoruz ve Atilla Yeşilada'yı da seviyoruz ;-)

    Şu videoyu izlemeye vaktiniz olur mu?

    https://www.youtube.com/watch?v=zXemLOeiC-U

    Ve ilerleyen günlerde, Atilla Yeşilada'ya siz de bir soru gönderir misiniz? Belki biliyorsunuzdur, "instagram üzerinden birkaç saniyelik video çekerek sorularınızı bana gönderebilirsiniz" diyor.

    İki ustanın birbirleri ile görüşmesi, biz takipçilerinizi çok mutlu eder ;-)

    YanıtlaSil
  54. Hocam, Doların şuanda 5'in altına inmesi önümüzdeki 6 ay boyunca iyi mi olur; yoksa bu seviyeler iyiye yorumlanabilir mi, yoksa zaten olması gereken de budur, diyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
  55. Hocam Lucas Kritiğinin ülkemizde dikkate alındığı vr alınmadığına dair somut örnek ne olabilir

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı