Ekonomi Politikası Zor Durumda
Ekonomi politikası iki temel alt
politika ile bazı destekleyici politika araçları ve bazı alternatif politika
araçlarından oluşuyor. İki temel alt politikadan birisi vergiler, kamu
harcamaları ve kamu borçlanması gibi araçların toplandığı maliye politikası. Öteki
de faizler, zorunlu karşılıklar ve açık piyasa politikası gibi araçların
toplandığı para politikası. Bu iki temel politikanın yanında teşvik politikası,
destekleme politikası, dışticaret politikası gibi maliye politikasını
destekleyici bazı politikalar ve planlama, gelirler politikası gibi bazı
alternatif politikalar da bulunuyor. Hatta para basma bile bir ekonomi
politikası aracı olarak kabul edilebilir. Küresel krizle birlikte para basma
şekil değiştirip parasal gevşeme (quantitative easing) adını alsa da işin özü
değişmedi.
Küresel krizin ekonomi politikasına
getirdiği bir başka araç da makro ve mikro ihtiyati önlemler oldu. Aslında bunlar
bilinen ama bu adlar altında gruplandırılmamış bulunan bir takım önlemlerin
yeniden sınıflandırılmasından ibaret. Makro ihtiyati önlemler, finansal sistemin
bir bütün olarak istikrarını korumayı, mikro ihtiyati önlemler ise sistemden
çok bireylerin ve şirketlerin tek tek finansal sağlığını korumayı amaçlıyor.
Beklenti yönetimi eskiden o kadar
bilinen ve uygulanan bir politika aracı değildi. Bu alanda bilinen şey merkez
bankalarınca uygulanan “açık sözlülük politikası” idi. Küreselleşmeyle birlikte
bunun yerini çok daha geniş bir kavramı ifade eden beklenti yönetimi aldı. Beklenti
yönetimi, itibarı yüksek olan ekonomik birimlerin geleceğe ilişkin bazı
açıklamalarıyla beklentileri olumlu yönde etkilemeleri ve gerçekleşmenin de
buna göre oluşmasını sağlamaları çabası olarak tanımlanabilir. Mesela enflasyon
hedeflemesi beklenti yönetiminin önemli bir örneğidir. Merkez bankası bir
enflasyon hedefi belirler, eğer ekonomik birimler o hedefe inanırsa o zaman
fiyat artışlarını o hedefe uygun yaparlar ve sonunda hedefe yakın bir yerde
enflasyon gerçekleşebilir. Burada kritik nokta hedefin gerçekten ulaşılabilir
bir hedef olması ve merkez bankasının elindeki para politikası araçlarını o
hedefe uygun biçimde kullanabilme özgürlüğünün olmasıdır. Eğer bunlar söz
konusu değilse o zaman hedef tutmaz ve merkez bankası itibar kaybeder. İtibar
kaybı, sonraki dönemlerde belirlenecek hedeflerin inanılır ve kabul edilir
olmaktan çıkmasına yol açar. O zaman da beklenti yönlendirilemez.
Genel olarak ekonomik
beklentilerin bozulmasında bir başka etken de politikacıların beklentileri
bozucu yaklaşımları ve açıklamalarıdır. Bazı ekonomilerde, politikayı yürüten
ve yönlendirenler, uygulanan ya da uygulanmaya çalışılan ekonomi politikasının tersine
açıklamalar yaparlar. Mesela enflasyon hedeflemesi olan bir ekonomide enflasyonun
o kadar da önemli olmadığını, asıl önemli olanın büyüme olduğunu söylerler. O
zaman beklentiler bozulmaya başlar, uygulanan ekonomi politikasının etkinliği
kaybolur ve enflasyon hedefi hedef olmaktan tamamen çıkar. Ya da bazen kurların
ve dolayısıyla enflasyonun yükseldiği bir ortamda faizlerin düşürülmesi
gerektiğini dile getirirler. Böyle bir açıklama üç etki yaratır: (1) Düşmeye
başlamış olan kurlar yükselmeye başlar ve dolayısıyla enflasyonda düşme beklentileri
de tersine döner. (2) Faiz politikasından sorumlu olan merkez bankasının
bağımsızlığı tartışılmaya başlanır. O zaman da merkez bankasının koyduğu
enflasyon hedefine ulaşacağına olan inanç kaybolur. İnanç kaybolunca gerçekleşme
de mümkün olmaz. (3) Bu beklenti ve inanç bozulması sonunda faizlerin yükselmesine
yol açar.
Politik açıklama ve yaklaşımların
ekonomi politikasını zedelemesini önlemenin anahtarını bize ekonomi teorisi
veya politikası değil bir Türk atasözü veriyor: “Söz gümüşse sükut altındır.”
Mahfi hocam konu dışında bir soru sormak istiyorum. Dolar son 10yilda diyelim reel olarak artıyor mu? Veya herhangi bir ulke parasini degrlendirirken alim gucu uzerinden bakmak dogru mudur 2005deki dolar1.4 bugunku karşılığı enflasyonla 6.5tl gibi bir deger ifade ediyor
YanıtlaSilReel olarak artıp artmadığını altın ons fiyatlarıyla görebilirsiniz.yaptığın hesaba göre yıllık ortalama %30 enflasyon olmuş:)
SilBi sorma be kardeşim. Ilk yorum yapan kişisin sordugun soru konu dışı. Demek sen hocanın yazıyı bile okumadın. Ya da okudun sallamadın . Ilk once konu ile ilgili soru ve görüşleri aktarsak. Dakika 1 soru.. hicam Dolar kuru ne olur.
SilArkadaş güzel bir soru sormuş açıkçası ben de faydalandım, konu dışı ancak güzel bir soru, bence siz sorduğu soruyu anlamamışsınız.
Sil23.02 enflasyon değerini %10dan aldım. Yüzde 30la 40liralari buluyor
SilHocam, george soros’un kitaplarını tavsiye eder misiniz?
YanıtlaSilBen hiç okumadım o nedenle tavsiye edemem.
Silcarl popper la baslardim ben olsam, uzerine sorosu tavsiye ederdim, reflexivity ve acik toplum hakkinda guzel gorusleri var
Silekonomi hakkında fikir sahibi olmak istiyorum bunun için başlangıç olarak hangi kitabı önerirsiniz
Silİlk olarak, "İktisada Giriş"- Zeynel Dinler hocanın kitabını oku)))
SilElinize saglik hocam,
YanıtlaSilbenim anlamadigim hazine faizlerinin neredeyse 16 ya dayandigi bir ortamda bir banka nasil aylik yüzde 1 ile konut kredisi verebiliyor? Son aylarda bankalarimizin uluslararasi tahvillerinde büyük düsüsler var. Is bankasi, Yapi Kredi, Vakifbank gibi bankalarin bile dolar tahvil faizleri 6-7 araligina cikmis durumda (4-5 sene vadeli). Aradaki enflasyon farkinida alirsak bence faizler en az 17-18 olmali. Cumhurbaskani hem faizin hem dövizin düsecegi sözünü veriyor. Bu hem ye hem zayifla tarzi diyet satan diyetisyen gibi geliyor kulaga.
Kosullarini bilmiyoruz ancak 10 yil boyunca 12-14% civarinda bir faiz hic dusuk degil. Bu rakamla bankanin zarar edecegini de dusunmuyorum. Banka karlarina bakin ne demek istedigimi anlarsiniz. Ulkenin tum komedenlerini reklamlarda istihdam ettikleri halde astronomik karlar elde ediyorlar.
SilAdsız 20:35
SilBu işler "zarar edeceğini düşünmüyorum" gibi yuvarlak lâflarla olmuyor. Bu gün piyasa koşullarında bankaların çıplak kredi maliyeti aylık 1,30. 0,98 faize özel bankaların yanaşmak istememelerinin nedeni de bu. Kâr edecek olsalar koşa koşa hepsi katılırlardı. Devlet bankaları aradaki farkı "görev zararı" olarak yazacaklar ve inşaatçılar batmasınlar diye bu farkı bizler vergilerimizle ödeyeceğiz. Buna rağmen hepsi batacaklar, sadece belki biraz daha geç batacaklar. Gerçi siz de haklısınız. Maliye bakanı bile bu konudaki soruyu "görev zararı doğacağını düşünmüyorum" diye cevaplıyorsa siz de "düşünmezsiniz" elbette.
Neye göre düşük olmadığını söylüyorsunuz? ÜFE yıllık %15'i geçmişken yıllık %12-14 faiz uygulamak, eksi faizle borç vermek demektir. Bu da vergi mükelleflerinden konut kredisi kullananlara bir gelir transferi anlamına geliyor.
SilSeçim ekonomisi
SilAdsiz 21:09, Ziraat Bankasi 10% ile mevduat topluyor. 12-14% faiz alarak neden zarar etsin? Zarar ediyorsa verimsizliginden, gereksiz idari masraflarindan ediyordur.
SilGorev zararlari konusunda bilginiz de tam degil. Gorev zararlari geneli itibariyle dusuk faizle kredi verildigi icin degil, krediler geri donmedigi icin olustu. Batacagi belli olan, dogru duzgun durum tespiti yapilmadan verilen borclardan kaynaklandi. Burada verilen krediler acisindan belki de en risksiz olani, mortgage kredisinden bahsediyoruz.
Adsiz 21:46, yani bu miktar bankaya tatmin edici bir kar saglamayabilir, ya da piyasa kosullarina gore rasyonel degil diyebilirsiniz ama UFE ile bu faizin bir alakasi yok. Bu durumun vergi mukelleflerinden konut kredisi kullananlara gelir transferi anlamina gelmesi icin bu kredilerin once batmasi, teminatlarin krediyi karsilamamamasi, dahasi bankanin da (bu krediler yuzunden) zarar etmesi gerekiyor. Sene sonunda bakin bakalim ne kadar kar aciklayacak Ziraat Bankasi.
Birakin vergi mukelleflerine gelir transferini, bu krediler sayesinde olusacak katma deger vergi mukelleflerinin yukunu azaltacaktir.
Mahfi Egilmez yazisinda bu tip hukumet politikalarina olan en tutarli elestiriyi yapmis zaten. Yukselme trendinden olan bir enflasyon varken bu ne perhiz bu ne lahana tursusu derseniz (iktidardan bagimsiz olarak hak vermesem de) anlarim. Ama bu kadar yuksek faiz ile bankalarin zarar edecegini hic dusunmuyorum. Zarar ederlerse beceriksizliklerinden ederler.
Kaynak maliyetinin kabaca ortalama % 13,5 ve enflasyonun da % 10,85 olduğu bir ortamda % 0,98 aylık faizle (yıllığı % 12'ye yakın oluyor) 5 - 10 yıl vadeli kredi veren bir bankanın tek beklentisi ilerleyen yıllarda enflasyonun ve faizin düşeceği beklentisi olabilir. Ancak böyle bir gelişme olursa ilk yıllarda karşılaşacağı kayıpları ilerleyen yıllarda kapatıp zararı telafi edebilir.
Silçok dogru bir tesbit ancak burada secim yatırımı var hükümet mal batıya kaymasın diye yapıyor rasyonel degil gelir tranferide var ancak devlet el degiştiren gayrimenkulden vergi geliri elde ediyor birde piyasaya olan katkısı işşizlige olan katkısıda söz konusu
SilMahfi Egilmez, kaynagi ortalamadan hesaplayip tek bir kredi kalemi ile karsilastiriyorsunuz. Banka acaba ihtiyac ve ticari kredilerini hangi orandan veriyor? 5%-10% maliyetle tuttugu mevduat da var sonucta.
SilBurada bankanin sene sonu karina bakinca gercek ortaya cikar, su an soylenenler spekulasyondan ibaret. Sonucta bankalar kendilerine 'gelisine' olan fiyati belirlemisler ki bu oranda kalmislar aksi halde daha dusuk bir oran belirlerlerdi zira bu miktar bile astronomik. Bu maliyetle borclananin aklina sasarim.
Mahfi Bey, vergilerin düşürülmesi bu ortam da faydalı olur mu?
SilHocam elinize sağlık yine çok doğru ve yerinde tespitler.
YanıtlaSilKeşke geçmişten ders alabilsek, iyisiyle kötüsüyle geçmiş bizim geçmişimiz. 94 krizinde ülkemiz bu faiz söyleminin yanlış olduğunu acı bir şekilde yaşadı. Ama hala ülkemizde hedefler için değil de popülist politika altında faiz söyleminin doğuracağı sonuçları hepimiz biliyoruz. Her faiz düşmeli açıklaması yapıldığında faizler daha da yükselecek ve öyle de oluyor zaten. Bırak merkez bankası işini kendi yapsın. Kısa ve öz budur.
Ne oldu sonra yuksek faiz verince aya mi ciktik? Ayni saz ayni terane.
SilVermediğimiz için 94 krizi oldu, demek istediğin doğru yani, sonuçları aynı olacak, aynı tas aynı hamam.
SilBeklentilerin bozulduğu bir ortamda faizi artırmak sadece zaman kazandırır. Ardından mutlaka köklü değişiklikler yapılması gerekir. Aksi takdirde günü kurtarmaktan öteye gidilemez.
Silfaiz cillerin denedigi gibi düşmez faiz paranın maliyeti parada bir maldır eger türkiyenin güçlü bir döviz rezervi olsa neden dolar bu kadar yükselsin temelde bir panik var dolar fırlar diye 94 fırladı 2001 de fırladı bunlar çok geçmiş tarihler degil burada cumhurbaşkanı ne yazıkki rasyonel davranmıyor fed faizleri bir puan artırınca biz de dolar fırlıyor halk korkuyor ve döviz t hesesabı artıyor
SilBankalardan döviz çıkışı var ve direk yastık altına gidiyor.Sebebi ise artık yönetim taraftarı veya karşıtı olsun her kişi bu gün garanti edilenin yarın iptal edilebileceğini yani söylenenlerin bir kıymeti harbiyesinin olmadığının farkına varması.
SilHocam emeğinize sağlık yapısal reformlar olmadan söylemler yorumlar paketler hikaye diye düşünüyorum faturasınıda yurdum insanı ödemeye devam edecek gibi görünüyor saygılarımla
YanıtlaSilDoğru. Ama yapısal reformlar konusunda uzlaşı yok. Adı güzel ama içeriği nasıl olacak? Mesela toplumda bir bölüm yargıda yapısal reformu bağımsız yargı olarak anlıyor, bir bölüm ise tam tersine yürütmenin emrindeki yargı olarak anlıyor ve savunuyor. Şimdi bunların hangisi yapısal reform? Bana sorarsanız yargıda yapısal reform denince tamamen bağımsız yargı yapısını anlıyorum. Ama herkes bunu anlamıyor. Onun için önce bu konuda uzlaşı sağlamak gerekir.
SilSeçimden sonra gelen ekonomi yönetiminin işi zor diyenler çok. Peki ekonomi yönetimi
YanıtlaSil1.'ohal'in kaldırıması
2. Mb bağımsızlığına kuvvetli vurgu yapilmasi
3. Eğitim kurumlarının sivilleşmesi
4. Yargının bağımsızlığı için net adımlar atılması.
5. Turizm, otomotiv gibi döviz kazandırıcı sektörlere sunvansiyon saglanamsı.
gibi kalıcı adımlar atacağını açıklasa ve bu konularda seri ve kararlılık gösteren uygulamaları devreye koysa yine de ekonomi direnç kazanamaz mı?
Teşekkürler, saygialr
Hocam zaten öyle yapılması gerekiyor ama bu politikaların önemini kahvedeki vatandaş anlamıyor. Bu yüzden de oy kaygısı güden bürokratlar olması gerekeni değil, kendilerine kazanç getirecek şeyleri yapıyor.
Sil1)Ohal Turkiye kuruldugu gunden beri vardi ohalsiz gunumuz gecmedi.
Sil2)MB hic bir zaman bagimsiz olmadi
3)Egitim kurumlari hic sivil olmadi ki sivillessin. MEBden merkezi yerden gelen belli kaliplarda egitim verildi ki sonuc ortada
4)Yargi hic bir zaman bagimsiz olmadi
5)Turizm otomotiv sektoru doviz kazandirir kazandirmasina da doviz kaybettirme ozelligi de vardir bu sektorlerin.
En azindan Cerrahpasa daha once hic 2'ye bolunmemisti.
Sil5 numaralı önerinize hiçbir şekilde katılmıyorum. Devlet desteği verilecekse sadece tarım ve hayvancılık için verilmeli. Ötekilerden dışarıya ihracat yapan ve buluş yapanlara teşvik dışında bir destek verilmemeli.
Sil1: Ohal kaldırılsın
Sil2: MB bağımsız olsun
3: Eğitim özgürleşsin
4: Yargı tarafsız ve bağımsız adil yargılasın
5: İşte bu madde hakkında bilginiz yok sanırım çünkü turizme verilen destek başka sektörlerde yoktur. turizm teşvik kanunu diye bir kanun var 2634 sayısılı kanun ki bu kanun çok uzun zamandır var bu kanuna görede inanılmaz teşvikler var kanunu okuyun. Ben turizmciyim sorun turizmi yönetenlerde teşviklerde değil. Turizm bilmeyen herkes bu işin içinde vergi kaçırmak için karapara aklamak için aklınıza gelebilecek çok sebepten bu işi yapıyor parası olanlar parayı burdan kazandığını göstermek için. Ayrıva Otomotiv sektörü içinde Otomotiv markamız mı var toyota renault fiat bunlar ürettirip sonuçta parası kendinin bize vergi işçilik ücreti sigorta primleri gibi üretim desteği sağlıyor neden elalemin otomotivi için teşvik vereyim ki.
Bu ülkenin ihtiyacı olan en büyük yapısal reform piyasaların gerçek rekabet koşullarına sahip olması. Tabiki bu öyle söylendiği kadar kolay olacak iş değil, oluşabilmesi için belki yüzlerce alanda reform gerekli. Fakat bu oluşmadığı veya en azından iyileşme olmadığı sürece kapsayıcı bir ekonomik gelişme oluşamaz.
SilHocam, Turizm sektörüne teşvik vermeyi neden doğru bulmadığınızı açıklayabilir misiniz? Neticede dış ticaret kalemlerimizden en lehimize olan bir sektörü desteklemek neden doğru değil?
SilBugün dolar 4,24'ken ve genelde piyasada düşüş beklenirken CB konuşmaya başladı. Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur, faizleri düşüreceğiz falan dedikten sonra dolar 4,31'e çıktı. Ben bu söylemi artık gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Sen Cumhurbaşkanı'sın, tüm kurumlar senin ağzından çıkacak bir söze bakıyor, KHK ile her istediğini yapabiliyorsun, düşür o zaman faizi, hatta sıfırla. Elini tutan mı var? Eğer yapmıyorsan o zaman dolar çıksın diye uğraşıyorsun demektir, ya da seçim propagandası olarak dövizin yükseleceğini bile bile içeriye oynuyorsun. Bu nedenle batacak şirketler de ülke de umurunda değil, sadece ve sadece iktidarda kalmaya odaklanmışsın. Bence bunun başka izahı yok.
YanıtlaSilHa şöyle doğruya doğru.
SilKendi sözüyle kendini zengin edebilir.
SilGelenler ekonomiyi daha iyi yönetecektir:) faizle döviz kurları ters orantılıdır.
SilCumhurbaşkani da kendi dövizini yüksekten satmak istemiş olabilir mesela
SilHocam bazı ekonomistler doların şu an reel değeri 5'in üstünde diyor bu doğru mu? Öyleyse nasıl altında tutuluyor?
YanıtlaSil5.18 uzeri olmasi gereken seviye sen eger cari acigini kismak istiyorsan aradaki enflasyon farkindan dogan acigi kapatmak istiyorsan dolarin seviyesini 5,18lerde olmasina izin vereceksin
SilFaiz oranları %10,%11 olsaydı belki 5.18 olurdu. Mevcut durumda ütopik bir rakam.
SilNeye dayanarak söylediklerini bilmiyorum. Kurlar piyasada belirlendiğine göre mevcut oran doğru orandır.
Silabd enflasyonu ve tl enflasyonu arasindaki uzun yillarin farki dolar endeksinin etkisi ile hesap ettigimizde 5 uzerinde bir rakam ortaya cikiyor.ozellikle 2002den bakarsak hesap bunu gosteriyor. Kisaca enflasyon farkini minimize etmek cari acigi sifirlamak istiyorsak 5 uzerindeki kur dogru bir kur.
SilDevlet bir süre önce Forex'de işlem yapmak için sınır getirdi. Bu sınır 10 bin dolar, ya da 50 bin TL. Demek o zamandan 1$=5TL olarak hesaplamışlar. Aradan geçen zamandaki enflasyon eksi ABD enflasyonu 5TL'nin küsuratı olarak düşünülebilir.
SilMahfi Hocam, dünyada 200'e yakın ülke var ve bunlar için bir sınıflandırma yapılmaktadır: Gelişmiş, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler diye. Bana göre bir ülke ya gelişmiştir ya da az gelişmiştir, gelişmekte olan ülke kavramını kim ortaya atmıştır? Gelişmekte olan ülke demek adı üzerinde zaten az gelişmiş ülke demek değil midir? Bu kavram diplomatik uslup gereği mi kullanılmaktadır? Ticaret yaptığımız az gelişmiş bir ülkeyi poh pohlamak için mi kullanılmaktadır? Teşekkür ederim.
YanıtlaSilTamamen diplomatik nedenlerle, az gelişmişlere ayıp olmasın diye uyduruldu. Gelişmişlik sadece kişi başına gelirin yüksekliğiyle değil demokrasi, insan hakları, yargı bağımsızlığı, güçler ayrımı gibi unsurların varlığıyla da ölçülmelidir.
SilBirde gelişemeyecek olan bazı ülkeler var diplomaside kapalı kapılar ardında konuşulurlar.
SilAslinda boyle genel kabul gormus bir siniflandirma yok. Ancak gelisen piyasalar diye finans dunyasinda kullanilan bir siniflandirma var. Bu siniflandirmaya gore gelismis bir pazarda 3% buyume cok cok iyi gorulup olumlu algilanir ancak gelisen piyasalar icin 3% buyume buyumemek gibi bir seydir.
SilZaytung haberi;
Sil"OECD, 30 Yıldır "Gelişmekte Olan Ülkeler" Kategorisinden Çıkamayan Ülkeleri "Bu kadar Gelişebilen Ülkeler" Kategorisine Almaya Hazırlanıyor"
Link: http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=154681
Türkiye bence 3 sınıfa da uymuyor. Türkiye için en uygun sınıf " Gelişmeye niyeti olupta davranış bozukluğu gösteren ülke" bu daha doğru sanırsam. Katılır mısınız?
SilDolarin suan serbest piysada olmasi gereken seviye 5,18 civarinda. Hindistanla pakistanla Bulgaristanla rekabet edebilmemiz icin dolarin bu seviyelerde olmasi sart.
YanıtlaSilGunumuz rekabet donemi rakipler cagi...
Bence baskanliga gecer gecmez ilk yapilmasi gereken icraat asgari ucretin serbest piyasada belirlenmesi olmalidir. Asgari ucret yuksek oldugu icin issizlik dusmuyor surekli cari acik veriyoruz. asgari ucret 1000 lira olsa yani 194euro issizlik duser. Almanyada asgari ucret yok heriflerde issizlik dusuyor.
Almanya'da asgari ücret var 1.498 Euro.
Silkatılıyorum bence karın tokluğu sistemine geçilmeli
SilSayin Mahfi Bey, artik Adsız11 Mayıs 2018 21:39 gibi insanin aklina hakaret edicilerin mesajlarini yayinlamamanizi tavsiye ediyorum. Ayrica, sizi takip etmekte ciddilerse su Adsiz ile yazmak yerine hesap olusturup ciddi takip edenlere katilsinlar.
SilSerbest piyasada "olması gereken seviye" diye bir şey olmaz. Kumanda ekonomisi ile farkı bu zaten. Kumanda ekeonomisinde birisi hesaplayıp "fiyatı x olmalıdır" diyor, serbest piyasada fiyat piyasada oluşuyor.
Silo hesaplarda nedense hep bir kaç nokta unutulur; 1 tl şu anda 2002-2003 yılındaki değerine denk bir yerde (enflasyon vs. hepsi dahil,efektif kur); şimdiki durum o zamandan bile kötü diyorsanız bilemem ama realist olursak o zamandan kötü diyemeyiz. doların 5 tl olması cari açığı kapatmaz; aksine bütün mallara aynı oranda zam gelir bir sonraki sene dolar daha da artar enflasyon sarmalına girilir. fazilerde sıkıntılıdır çünkü tl faiz artarsa döviz borcu doğal olarak artar (faizi tlye göre negatif olacağı için). yani mevcut durumu düzeltecek tek şey daha fazla/katma değerli üretmektir, geri kalan her şey çok geçicidir. enflasyondan daha az faiz parasını biriktireni kaçırır, yada para biriktirmez; ekonomide istenen davranış özendirilir-istenmeyen cezalandılır; bizde ise tam tersi durum söz konusu; vergi affı-enflasyondan düşük faiz hayali vs.
SilMüjde Müjde Müjde Hemde çifte müjde tüm vatandaşlarımıza!
YanıtlaSilHalkı Özelleştiyoruz artık herkes ÖZEL Olacak!
Bizim için tüm vatandaşlarımız özeldir ve özel kalacak özelleştirecek sizlerden başka birşey kalmadı
Ülkede özelleştirme müjdeli haber, Vergi indirimi, Kdv indirimi, Varlık barışı hepsi müjdeli haber oldu. Para toplamak için müjde dememiz lazım demekki. Satış temsilcisi arkadaşlara bende para isterken müjde demelisiniz diyecem artık. Biz para toplarken kırk defa gidip 1 defa zor para alıyoruz ama ülkemiz satış temsilcileri para toplamak için müjde diyor tamam.
Müjde Müjde Müjde Ekonomi şahlanacak çağ atlaycaz yakında dünyanın en büyük ekonomileri arasındayız hocam yazın bunu bir kenara arkadaş dedi dersiniz. :)
Hocam c.başkanın faizle ilgili açıklamalarının olumsuz etki gösterdiği
YanıtlaSilKendisine söylenmiyor mu neden hala aynı şeyleri söyleyip duruyor,amaç ne?
Her istediğini her söylediğini yapılabilecek bişey olarak mi görüyor.
Bu konuda bilgim yok.
SilUlkemizdeki merkez bankasi ve hukumetin birbirine zit politikalarini ve merkez bankasinin ortaya koydugu tum gayreti hukumetin nasilda bosa cikardigini hele de bugunku aciklamalarla artik bu isin arap sacina dondugu her kafadan bir ses cikan ekonomik hal-i garabetimizi belirtmissiniz. Bu sartlarda enflasyonun dusmesi ve cari acigin azalmasi nasil mumkun olacak ben anlamiyorum.
YanıtlaSilOlmayacak ki. Olmuyor da zaten.
SilMerkez Bankası'nın nasıl bir gayret koyduğu meselesinde ben sizin kadar net değilim.
SilCok cesurca olmasa da fazileri bir dereceye kadar arttırması bu siyasi konjonktürde en azindan bir caba icinde olduğunu gösteriyor. Maliye tarafidan da az.bi destek gelse bu is kontrol edilebilir ancak secim oncesi kimse boyle bir yuku sirtlamak istemiyor. Popülist politikalar...
SilBugun bir yetkili "kurdaki artisi kabul etmiyorum", baska bir yetkili de konut faizlerinin dusurulmesi gore zarari olarak mi yazilacak sorusuna "sanmiyorum" cevabini verdi. Bu iki yorumu nasil degerlendirmeliyiz Hocam?
YanıtlaSilBence her yorumu değerlendirmek gibi bir zorunluluğumuz yok.
SilTrollük olarak değerlendirmeliyiz.
SilBahsettiğiniz ilk açıklamayı neonihilist iktisadi teori olarak değerlendirin, mümkünse gülün geçin.
SilMerkez bankası faizleri artırdı da ne oldu?
YanıtlaSilHiç bir şey olmadı. Dolar yine yükseldi, yine yükseldi.
Boş boş faiz verdiğimiz ile kaldık.
Artık Merkez bankası bağımsızlığı kaldırılmalı,
hiç bir işe yaramayan bir kurum, boş yere piyasaya zarar veriyor.
Daha geçen hafta faiz artırdılar, dolar rekor kırdı.
Cumhurbaşkanımız doğru söylüyor, faiz ne olursa olsun düşmeli,
enflasyon böyle düşer. Bunu kimse denememiş, herkes yüksek faiz verelim
faiz lobisine köle olalım derdinde.
Ucuz faiz, üretken Türkiye...
Zaten görüntüde olmasa da arka planda aynen bu dedikleriniz oluyor merak etmeyin ama sonuç sizin dediğiniz gibi olmuyor. Çünkü bilime aykırı yaklaşımlardan bilimsel sonuç beklemek saflıktır.
SilYa faiz dussun demek kolay da kimse kaynak konusunda bir cozum getirmiyor.Cumhurbaskani secim oncesi hem de gecenlerde azarladigi Mehmet Simsek.ile.neden londra'ya gidiyor. Bunca telasin arasinda cevap cok basit para bulmaya tabi ki. Turkiyedeki.mevcut.buyume rakamlarinin finansman olmadan gerceklesmedigi goruluyor. Kimse elaleme o derece faiz vermekten hosnut degil. Ayrica bu.son faiz arttirimi.fonlama maliyeti ile ilgili yabanci ile degil. ( yanlissa duzeltin lutfen)
SilHocam, Cumhurbaşkanı ve ekonomi kurmayları 13 Mayıs Pazar günü İngiltere'ye gidiyorlar. Buradan temin edilecek yüklü ve düşük faizli bir kredi karşılığı Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki haklarımız bir şekilde tehlikeye atılabilir mi? Tam da seçim karmaşası içinde, olası gelişmeleri halka aktaracak medyanın neredeyse tamamının devşirildiği bir ortamda bu tip risklere karşı uyanık olmamız gerekir gibi geliyor. Biraz paranoyakça bir düşünce gibi görünebilir ama biliyorsunuz paranoyak olmak takip edilmediğimiz anlamına gelmiyor.
YanıtlaSilParanoya iyi bir şey değildir.
SilVelev ki atıldı bu haklar tehlikeye,ne yapacaksın ?
Silhocam iyi günler....Bu krediyi bulma şansları bu ortamda sizce ne kadar? ve diyelimki buldular dövize etkisi ne kadar olabilir?
SilAtılınca görürsün....
SilSizin soylediginizden sanki eskiden halk cikarina calisan guclu bir medya varmista satilmis gibi bis sonuc cikarilabiliyor. Boyle bir medya ne yazikki hic olmadi ulkemizde. Kucuklerden kucucklerden bahsetmiyorum. Medya cok maliyetli bir istigal alani ve ulkemizde guclulerin gucune guc katma araci konumuda. Gecmiste de simdide. Vatandasin haklari kartel medya tarafindan kendi yelkenlerini sisirmek icin kullanilan bir arac sadece.
SilHocam güzel yazılarınız için teşekkür ederiz.Makalenin özünde yine algı operasyonlarına dönük açıklamalarda bulunan,hangi değer ne olursa olsun biz büyüyoruz diyen ve diğer her türlü veriyi gereksizmişçesine kulak ardı eden,edilmesini isteyen siyasilerin sağolsunlar bir darbelerini daha yediğimizi söylüyorsunuz.
YanıtlaSilBenim bir sorum var yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum ve okuduklarım sonrasında araştırmayla yapıyorum ve her defasında doğru olan buysa hükümetimiz neden bunu görmüyor ya da yapmıyor diye düşünürken buluyprum.Tüm bunların cevabı kamusal seçiş mi?
Teşekkür ederim.
SilSiyaset farklı bir zemindir. Bazen gerçekleri göremeyecek kadar kör eder gözleri. Ve bu sadece Türkiye'ye özgü bir şey değildir. Yalnız bu bizim taraflarda işin içine bazı eski takıntılar da girer ve iş daha da çetrefilleşir.
Bütün bunlardan kurtulmanın tek bir yolu vardır. Bilimin yolunu izlemek. Atatürk'ün dediği de budur zaten.
ak parti felsefesi icabi ekonomide isler rayinda gitmiyor bir ak partili olarak ben bile farkindayim acaba ak parti felsefesi mi yanlis anladim
YanıtlaSilKonu bir siyasal parti felsefesinden çok aynı yerde ısrarla devam etmek isteyen kişilerle ilgili gibi görünüyor. Benzer bir durum Fenerbahçe'de var. Bazen yeni kişiler geldiğinde eski fikirleri biraz revize ettiğinde bambaşka sonuçlar çıkabilir ortaya.
Silgorunmez ucagimiz goklerde
YanıtlaSil3. havalimani insaa halinde bitiyor
yerli fuze yapiliyor herkes bizden tirsiyor
yerli helikopterimiz havalarda
yerli tankimiz arazide
bunlar harika degil mi?
Ekonomi politikamız nerede o önemli. O ortada yok, sorun orada.
SilSelam 0116,
SilHepsini yaptık ta, bir yerli öküzü yapamadık. Dışardan et alıyoruz.
o da olacak yeterki soz ve yetki olsun
SilYerli öküz yıllardır var.
SilMahir Hocam, elinize saglik. Yazilarinizi ilgiyle takip ediyorum. Gercekten gayet guzel ve basit bir dille olaylari anlatiyorsunuz. Takip ettigim diger bir isim Prof.Ozgur Demirtas hocamiz. Goruslerine katiliyor musunuz? Saygilar.
YanıtlaSilMahir hoca'yı nereden takip ediyorsunuz? Adresi verirseniz biz de takip etmek isteriz kendisini. Belli ki bilgili birisi.
SilMahir hoca ne düşünür bilmiyorum.
SilHocam bazı yorum ve yorum cevapları niçin yok şu anda bu yazıda?(silinmiş,hata vs.)
YanıtlaSilSonradan fark ettiğim bazı hakaret benzeri ifadeler içerenleri kaldırıyorum. Bazen de yorumu yazanlar kendileri kaldırıyor.
SilHocam mükemmel bir yazı olmuş, anltamaya gerek yok görüyoruz. :) Yazınızdan anladığım politika yapıcıların acil değişmesi gerekiyor.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Ben düşüncelerin ve yaklaşımların değişmesinden yanayım. Kişiler değişse de düşünceler değişmemişse sonuç aynı olabilir.
SilHükümet yaptıkları ile çoktan misyonunun ne olduğunu ortaya koydu.
YanıtlaSil0.98 faiz tüketiciye değil büyük muteahite verilen teşviktir. Yoksa ister istemez konut fiyatları insanların ulaşabileceği seviyeye inecek.
Gelecek gelirleri bugünden nakite çevirip köprü, yol, hava alanı yapmak nakite ulaşan ekonomiyi hızlandırırken bu nakite direkt dokümanlar ihya oluyor. Sorun ise gelecekteki gelirleri bile bugünden nakite çevrilmiş ekonomi yarın buz tuttuğunda fizibilite hesabında hata yapmışız diyenler çoktan üsküdar'ı geçmiş olacak.
Akaryakıtta hükümet istediği zaman zam yerine indirim yapanlar neyin diyetini ödüyor.
Piyasa sisteminin tam rekabetçi çalışması yani ne tağşiş, hileli mal satışı yapılamadığı gibi nede fiyat kontrol mekanizmalarının kartel, tröst veya benzeri yöntemlerle bozulmalarını önlemek adaletin ve ekonomik kalkınmanın en önemli altyapısı iken hükümet fiyatları çok küçük zengin azınlığın lehine sürekli bozarken, ihaleler yoluyla da yine aynı zihniyeti devam ettiriyor.
Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz!
Bizim sorunumuz demokrasiyi algılayış şeklimizde bana göre. Birisini seçiyoruz her şeyi ondan bekliyoruz. Bu kişi olur, parti olur hep bu şekilde düşünüyoruz. Fakat unuttuğumuz nokta yanlış yaptığında demokratik hakkımızı kullanıp o kişiyi, partiyi cezalandırmıyoruz. Ayrıca bizde her şey tepeden inme oluyor. Yaptım oldu şeklinde sürüyor. Toplumdan bir talep gelmiyor, yapılana razı geliyoruz.
YanıtlaSilÇok doğru. Oysa seçtiğimiz kişiyi izlesek, yaptıklarını beğenmediğimizde ortaya çıkıp eleştirsek yani batı toplumlarında olduğu gibi bir kamuoyu baskısı yaratabilsek gerçek demokrasi o zaman işleyecek.
SilHocam, piyasalarda işlem yapmaya başladım. Döviz alıp satıyorum. Fakat bu işe yeni başladım. Hiç tecrübem yok, çok acemiyim. Bu konuyla ilgili, önereceğiniz bir eğitim var mı? Piyasa analiziyle ilgili ders alabileceğim bir yer, site, kitap var mı? Ne tavsiye edersiniz?
YanıtlaSilForex piyasasına girin. Özellikle volatilite'nin yüksek olduğu şimdikine benzer ortamlarda adeta hızlandırılmış kurs gibi olur, size biraz pahalıya patlasa da en çok bir haftada bütün incelikleri öğrenirsiniz :)
SilElbette şaka, aman Forex gibi kaldıraçlı işlemlere bulaşmayın. Makası en düşük bankayı bulun, düşünce alın, yükselince satın. TL'deyken likit fonda bekleyip fırsat kollayın. Hiçbir zaman en tepe ve en dip noktaları beklemeyin, yakalayamazsınız. Alımı da satımı da kademeli yapın, tek seferde tüm dövizi almayın-satmayın. Mutlaka teknik analiz öğrenin, destek-direnç noktaları nasıl belirlenir, indikatörler nelerdir, en azından aşina olun.
Bunları yazınca çok kolay görünüyor ama şimdiye kadar başarıp bu işten para kazanabilen çok az kişi tanıdım. En iyisi paranızı vadeli döviz hesabına yatırın ve unutun. O zaman mutlaka kazanırsınız.
Ben bu işleri yapmadığım için size yol gösterebileceğim bir konu değil. O nedenle yanlış yönlendirmek istemem.
SilHocam elinize sağlık şuanki durum bundan daha güzel özetlenemezdi sanırım
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam bazı arkadaşlar oturmalar da hocalardan ve ATV den gördüğü ütopik ve ideolojik bilgilerle blogunuza yazı yaziyor ve diyorlar ki faiz yüksek bu faiz lobisinin işi. Arkadaşlar bilmiyor ki faizler enflasyon yüksek olduğu için yuksek ve enflasyonun altındaki her faiz bu ülke vatandaşlarının sırtına binecek vergi yükü demek. Zaten türkiye son 16 yıldır kazanmadan tüketen kısa vadede (1 yil icinde) 240 milyar dolar uzun vadede 450 milyar dolar borç yuku olan bir ülke. Biz bu döviz borcunu kapatabilmek dışarıdan para bulmamız lazım. Bunun da 3 farklı yolumuz var birincisi doğrudan yatirimar ikincisi dolaylı yatırımlar üçüncüsü turizim gelirlerı. 1. ve 3. Maddeler ile dolar kazanabilmemiz icin tek yol türkiyenin her fırsatta suçlayıcı agresif dıs polikayi bırakıp teşviklerle ve eğitim ekonomi hukuk alaninda yapacağı reformlarla ihracaat alanında yapacağı reformlarla yabancı sermayeyi bu ülkeye kazandırmak olması lazım. 2 ise kısa vadede en iyi sonucu verecek yol dolaylı yatırımlar, dolaylı yatırımları da ülkeye çekmenin tek yolu yüksek faiz. Türkiye GSYH yarısından fazla döviz borcunun içine batmisken ve dünyada artan bu kredi maliyetleriyle biz faizi düşürürsek bir kaç yıla kalmaz Düyûn-ı Umûmiye ye tekrar hoşgeldin demek zorunda kalabiliriz.
YanıtlaSilSon 16 yılda 450 milyar dolara çıkan dış borca karşılık, nakit para ile yapılan stadlar, 25 yıl kira ödeyeceğimiz Şehir hastaneleri, Hazineye gelir getirmeyecek Osman Gazi köprüsü ve İzmir otoyolu, istanbul'daki 2 köprü ve otoyol gelirlerininin tamamının taahhütleri karşılamaya yetmediği 3. köprü ve Avrasya deniz alt geçişinin taahhüt ödemelerini hatırlayınca uykum kaçıyor.
SilÖzel şirket, Holding veya fon bunları yapsaydı çoktan iflas etmişti.
Halka açık sermaye şirketleri Genel kurullarından yöneticiler için 1-2-3 imzaya kadar borçlanma yetkileri veriyorlar.
Seçimlerde halkın 1/3'ünün (%34) oyunu alarak hükümet olanlar devletin temel kanunlarını değiştirerek, babalarının şirketlerinde olsa yılsonunu beklemeden kovulacakları borçlanmalara imza atıyorlar.
Mahfi Eğilmez tarzındaki bürokratlara tabii ki mirasyedi gibi davranmak isteyen siyasetciler katlanamazlar.
Seçim sonrasında AKP gittiğinde Gelecek 20 yıl hedeflenerek planlı programlı çalışma olursa cep telefonu ve otomobil için her yıl 5 milyar dolar ödemezsek, çarklar dönecek ve borçlar duyun-u umimiye idaresi gibi idareye mahkum olmadan ödenebilecektir.
Enflasyon artışı kadar emekli ve memur maaşlarına artış yapmaktan ilk 2 yıl vazgeçmek gerekecektir. Ya da ilk yıl memur, emekli maaşları % 15-20 düşürülecek sonrasında yavaş yavaş artış yapılacaktır.
3. seçenek 6 ay veya 12 ay sonra memur ve emekli maaşlarında % 50 kesinti yapmak olacaktır.
Şartlar kurşun gibi ağır, bağır bağır bağırsak da duyacak kimse yoksa işimiz kötü.
çalışacağız, çalışacağız, önce saman sonra büyükbaş hayvanlar, fasulye, mercimek, her türlü gıda maddesini üretmek için çabalayacağız, yetiştireceğiz.
Başka çare bilen varsa yazsın.
Türkiyede ekonomistler epey popüler oldu.
YanıtlaSilEkonomi sıkıntıya girdikçe ekonomistler popüler olur.
SilDeprem zamanlarındaki deprem uzmanları gibi....
SilHocam konut kredisi inşaat sektörü için kredi çevirmek için kullanılır mı. yakınların üzerinden ucuz kredi çekip ödemesi gelenleri çevirmek için kullanılacak gibi yada iflasları geçiktirmek için bence. Çünkü konut fazlası varsa ki ciddi miktarda var arz talep eğrisine öre fiyatlar düşmesi lazım sektör fiyatları düşürmek yerine halkın kredi çekip aynı kar marjları ile satmayı hedeflemek insanları kandırmaktır. zaten konut fiyatları çok uçuk derecede yüksek madem sektör sıkıntıda konut fiyatları halkın alım gücüne göre satsınlar bence. Milyon dolarlarla konut satmanın anlamı olamaz. Hükümet panikte galiba heryere müdahele etmeye başladı akaryakıt fiyatlarına seçime kadar zam yapılmasın talimatı verildi EPDK şirketlerle görüşüp fiyatları artırmayın demiş Akaryakıtçılar derneği sendikasıda internet sitesinden güncel fiyat paylaşmayı kaldırmış. Halk istasyona gidince görecek fiyatları. Çok fazla müdahale sonuç getirmeyecek bence. Domates biber salatalık üretene fiyatları artırmayın ceza keseriz deniliyor et ve süt üretenlere fiyatları artırırsanız olacaklara siz katlanırsınız deniliyor ki bunlar yetmeyen ürünler ve maliyet altında satılıyor zaten üretici para kazanmıyor fakat inşaat sektörüne fiyatları düşürün denilmiyor üzerine birde ellerindekileri satsınlar diye ucuz kredi verdik deniliyor yani 600 bin tl ye konut satacağına 300 bin tl ye sat parası olan alsın bankaya hiç bulaşmasın. Sektörü kurtarmak için yeniden borçlandırılan bir halk olacak. Gıda ürünlerine bakılınca içler acısı fiyatları yükselmeyin ama üretin deniliyor. En son çay fiyatları gibi fındık fiyatlarıda inanılmaz ucuz rakamdan alındı 8 tl geçen yıl fiyatı ki yıllar önce 15 tl ye satmıştı insanlar ki fındık üretiminin dünyada % 70 ile en büyük üreticisi biziz. Betoncuları kurtarın geri kalanlar ölsün .
YanıtlaSilMahfi hocam konut kredi balonunun bu yaz sonuna patlayacagı ve beklenen ekonomik krizin fitilini atesleyecegine katilir misiniz cunku halihazirda bankalarin ellerinde satilmayi bekleyen 2 milyon konutun bulundugunu göz onune alirsak sizin fikriniz nedir
YanıtlaSilKDV indirimleri ve faiz indirimleriyle durumu idare ediyor sistem.
SilHangi balon bu arkadaslar? Ben 3 sene once bir ev baktim 280 bin tl idi, gecen 250 dedi sahibi. 3 senedir param dolarda duruyor. Balonu bilmem ama bu piyasada halka devamli patliyor.
SilHocam sizce yeni sistemle birlikte başbakanlığa bağlı kurumların akıbeti ne olacak? Mesela Hazine nereye bağlanmalı ya da hangi şekilde daha etkin çalışır?
YanıtlaSilBenim öteden beri görüşüm Ekonomi Bakanlığı'nın adının yanlış olduğudur. Bence Dışticaret ile Gümrükler bir araya getirilip adı Dışticaret ve Gümrükler Bakanlığı olmalı. Ekonomi Bakanlığı üç müsteşarlı bir bakanlık olmalı. Birisi Maliye Müsteşarı birisi Hazine Müsteşarı öbürü de Planlama Müsteşarı olmalı. Kalkınma Bakanlığı kaldırılmalı.
SilHocam turk kapitalizmi bilimden uzak durdugu icin mi su ana kadar artik klasil kalmis olan bir arabayi veya bir tasit gelistiremedi bence bir otomobil degilde bir kac otomobil sirketi yaratmak lazim gelir ki cunku bir ekonominin yakiti isbirliginden degil rekabetten geciyor ?
YanıtlaSilTürk kapitalizmi diye bir şey yok. Türkiye'de uygulanan kapitalizm benzer ülkelerde de uygulanan ahbap çavuş kapitalizmidir. Ahbap çavuş kapitalizmi inovasyonu değil taklitçiliği geliştirebilir. Değişim Sürecinde Türkiye kitabımda bunlara değindim.
SilMuhalefetteki bir siyasi parti olsam, bu secime girmezdim. Ola ki bu secimi muhalefet kazandi, o halde kemerleri sikmak zorunda. Lakin toplumun 3'te birlik kismini ben 'guvenilmez' buluyorum. Bu insanlari suclamiyorum, ama vaatlenmeye, hep birseyler verilmeye alis(tiril)mis bir kesim var, sartlari kotu olan ya da koru korune inanc ve ideolojilerinden dolayi hep sabit kalan insanlar. Yeni bir iktidar geldiginde ulkenin tum alanlarindaki bu enkazi hali onarmak icin halkin destegine ihtiyaci olacak ve alinan ekonomik tedbirler bu kesimi ve giden iktidardan nemalanan bir kisim para babalarini memnun etmeyecek. Ulkede huzursuzluklar giderilemeyecek ve bir sonraki secimde eski iktidar yine basa gelecek. Yani yeni bir iktidar geldiginde bir gecede hersey gulluk gulistanlik olmayacak, heme asgari ucretler artmayacak, benzinde indirim olmayacak, dolar euro dusmeyecek, mucize olmayacak. Siyasi partilerin bunu aciklamasi gerekiyor vaatlerini siralarken.
YanıtlaSilDerslerde piyasa yeter diyenler şimdi reform şart demeye başladı.
YanıtlaSilCumhurbaşkanı yabancı öğrencilere çalışma izni verileceğini açıklamış. Hem okuyan öğrenciye hemde mezun olanlara çalışma izni verilecekmiş ve öğrenci sayısınıda inşallah 350 bin olsun istiyormuş 100 bin yetmiyormuş. İyide kendi öğrencin işsiz iken yabancı ya fabrika mı açacakmış acaba anlamadım.
YanıtlaSilSevgili hocam,
YanıtlaSilÜlke iyiye mi gidiyor, kötüye mi gidiyor kestiremiyorum. Bir tarafta hükümet yanlısı yayınların yaptığı yorumlar, diğer tarafta hükümet karşıtı yorumlar, işin anlamadığım tarafı bu insanlar aynı ekonomik verilere bakarak nasıl birbirine tamamen zıt yorumluyorlar? Mesela şöyle bir örnek vereyim bir tarafta Akp nin iktidara geldiği günden beri artan dış borç ortada. Bir taraf bu borcun özel sektöre yatırım olarak yapıldığını Türkiye’nin artık üreten ülke olduğunu, diğer taraf bu borçla 15 yıldır tamamen suni refah yaratıldığını ülkenin borçla tüketim yaptığını söylüyor ve artık bu suni refahın bittiğini 15 yılın ağrısını çekeceğimiz günlerin başladığını söylüyor. Sizce kim haklı?
Diğer bir sorumda hükümet doları bilinçli artırarak ihracatçıya para kazandırma, ithalatı azaltma gibi bir düşüncesi olabilir mi?
AKP iktidara geldikten sonra dünyaya para dağıtıldı bu paraları herkes aldı ve yatırım yaptı üretime fabrikaya teknolojiye okula bilime eğitime ama türkiye sadece yol köprü inşaaat yaptı yani üretime değil anlık zeninliğine yatırım yaptı şimdide para bitince diğer ülkeler üretmeye devam ediyor bizde elimizde olan fabrikalarda satılıyor. çoğu fabrika yabancıya satıldı bankalar köprüler vs. yani hükümet üretime değil tüketime yatırdı parayı hükümet yanlısı medya doğru söylemeycek tabiki.
Sildiğer sorunda hükümet ihracatcıya para kazandırmak için ithalatı azaltamaz çünkü ihraç etmek için ilk önce ithal ediyoruz. yani ihraç etmek için önce dışardan almamız lazım. türkiyenin petrol gibi yeraltı kaynakları yok tarım ve hayvancılıkta yok edildi eldekilerde satıldı şimdi hikaye yazılıyor hepsi o.
ulke iyiye gidiyor. ben iyi goruyorum gelecegi
SilYabancı öğrenci sayısında sadece 50.000 çğrenci artış olursa, öğrenci başına yıllık 5000-10.000 usd arasında harcama olacağını varsayarak, 50.000x 5000 usd hesabı ile 250.000.000 usd ekonomiye dışardan net katkı olacaktır.
YanıtlaSilGelen 50.000 öğrenciye karşılık 50.000 çğrenciye haftalık 20 saat çalışma izni verilecek olursa, saati 10 TL'den ayda ortalama 50 saart çalışırlarsa 500 TL ek gelirleri olur ve tamamını harcayacaklardır.50.000x500 TL = 2.500.000 TL öğrencilerin yaşadığı şehirlerde ev sahipleri ve esnafın kasasına giren nakit olcaktır. Öğrencilerin banka hesaplarına ödenen çalışma bedelerinden sadece sağlık ve iş kazası primi olarak % 10 kesinti yapılırsa SGK için ek katkı olacaktır. Ayrıca bankalar için de yeni müşteriler sisteme girecektir.
sen kendini avrupamı sandın hocam. yabancı öğrenci dediğin afrikalı özbek türkmenistanlı moğalistanlı öğrenci zaten ülkesinde aylık maaşlar 100 dolar sen ne hikayesi anlatıyosun. bu öğrenciler burda çalışıyor zaten yani ülkeden para alıp geri veriyor dışardan para girişi yok kaldiki çoğu öğrenci tarikat yurtlarında tarikat kursları getiriyor bizlerden topladıkları para ile öğrenci okutuyoruz diyede söylüyorlar zaten hayel mi satıyosun sen. ütrkmen özbek azeri bulgar arnavut gürcü öğrencilerin anneleri burda ev hizmetlerinde çalışıyor ki çoğu zaten eğitim için değil çalışmak için geliyor harç parasını yatırıp ülkede çalışıyorlar. ben bu yabancıların ikamet çalışma öğrenci işlerini yapıyorum biliyorum hepsinide resmen hikaye yazmışşın. Afrikanın en iyi ülkelerinden tanzayada adamlar 50 dolar ile 100 dolar arası maaş alıyor ki bunun hepsini zaten buraya gönderemez kaldiki zaten kimsede para göndermiyor.
SilAyrıca öğrenciler ev kirası ödeyecek demişşin çoğu yurtlarda kalıyor ev değil, hadi ev olsun ozamanda ev kiraları artıyor yine vatandaşa zarar. gözünüzü para bürümüş sizin kendi insanızızı değil sadece gelecek parayı düşünüyorsunuz. ev kiraları yabancılar yüzünden tavan yaptı suriyeli değil sadece biraz kafa çalıştırmak lazım tabi sizin deyiminizle büyük resmi görmek için.
Nasrettin hoca'nın çalılara takılacak koyun yünlerini eğirip borçlarını ödeme hesabına benzemiş. Eh, biz de peşin parayı görünce gevrek gevrek gülelim bari.
SilTürkiye innovasyon ödülü alan, bilimde teknikte çok ileri ülke olduğundan öğrenciler Türkiyeye koşup yılda 10 bin $ harcayacakmış. Ülkede % 20 resmi, %40 gayri resmi işsizlik varken, çocuklar iş bulup çalışacakmış. O parayıda burada bizim esnafa yedireceklermiş. Kafa bilimden teknolojiden hariç ne kadar şark kurnazlığı, 3 kağıt, insan sömürüsü varsa ona çalışıyor. Ayıp vallahi billahi şu yazıyı okudum utandım.
SilAdsız12 Mayıs 2018 19:07
SilAdsiz guzel yazmis dogru okumus ben tamamlayayim.
Ahmet kardesim Turkiyedeki yabanci ogrencilerin cogu birak para pul getirmeyi "Turkiye Burslari" denen AKPnin hovardaligi ile gununu gun ediyor.
Bu burslarla yuzbinlerce ogrenci bedavdan Turkce ogreniyor istedigi okula gidiyor bir de ustune maas aliyor karsiliksiz ustelik oyle sadece gariban ulkelerin ogrencileri falan filan da degil ha Amerikalisi var avrupalisi var bu burlsardan yrarlanan...
Hatta Ben bizzat tanidim bir arkadasim multeci olarak kaldigi kuzey avrupa ulkesini terk etti bu bursla Turkiyede universite okumak icin geldi Turkiyeye...gerisini sen dusun
Yine bildigim bir aile var benim mahallemden kizlari universite kazandi aile parasizliktan kizlarini okula gonderemedi bunun gibi binlerce ornek var....
Velhasil Kelam AKP kendi insanina dusman bir partidir. baskasini dusunen kendi insani kendi ulkesindeki carsiz okula parsizliktan gidemeyen genclerini dusunmeyen ama artistik patinaj yapmak icin elin ne edugu belirsiz yabancisina artistik yapmak icin bu milletin asgari ucretlinin vergileriyle yabancisini bedavadan okutan bir partidir.
Gerisini sen dusun
hocam ne dersiniz :fikri olanlar cevaplarsa ben çok kararsız kaldım çokta kafam karışıyor 400.000 tl si olana banka 32 günde ort 4.250 tl veriyor tamam diyoruz vadelide tutuyoruz sonra bişeyler oluyor dolara bu 4,250 tl yi yarım günde kazanıyorsun daha önceki tarihleri söylemiyorum moralim bozuluyor 07,05,2018 - 11,05,2018 arası dolar alsat yapan resmen ihya oldu şimdi gelecek hafta tekrar aynı şeyi yaşamamız çok yüksek bu ara sanırım dolar birçok kişiyi ihya edecek dolarmı tl mi işte en zor karar ufak yatırımcı bilgisiz yatırımcı için ..saygılar
YanıtlaSilSn kfor,
SilTeorik olarak baktığınızda dolar alım-satımı çok kazandırıyor gibi görünebilir ama ufak ve bilgisiz yatırımcının yapacağı iş değildir. Yukarıda bir arkadaşın da benzer sorusuna elimden geldiğince yazmaya çalıştım, bu işten para kazanmak için ciddi disiplin, bilgi ve tecrübe gerekir. Aksi halde kısa vadede tesadüfi kazançlar elde edersiniz belki ama eninde sonunda zararlı çıkarsınız. Eğer garantili kazanç istiyorsanız tercihe göre döviz ya da TL olarak vadeliye yatırın ve piyasayı fazla takip etmeyin. Şu aralar vadeli faizleri oldukça iyi, bankanız ile pazarlık ederek standart oranların üzerinde faiz de alabilirsiniz.
Gelecege Donus filmini biliyor musumuz? Serinin bir bolumunde sahis gelecekteki kendisine spor almanagi kitapcigini verir ve sonuclari onceden bilen kendisi kumar sayesinde zenginlesir.
SilYabanci para birimi piyasasi da kisa vadede mac sonuclari gibi bir sey. Su an grafigini gordugunuz seyi yuksek kesinlikte onceden tahmin etmeniz olanaksiz. Bilseniz zaten al sat yaparak zengin olursunuz.
Mahir hocam nasılsın?
YanıtlaSilİyiyim diyor.
SilAdsız 1925,
SilKüçük hüsamettin sen misin ?
Mahfi hocam uzun yıllar bu meslekte görev yaptınız. Sorum şu, vergide uzlaşma olayında cezaların ortalama yüzde 99u siliniyor buraya kadar tamam. Kesilen vergilerin ise yüzde 80 küsürü siliniyor. Kesilen vergi nasıl silinir ? Cezayı anlıyorum ama zaten olan bişey üzerinden vergi alınıyor. Vergi nasıl silinir, vergiyi almak devletin görevi değil mi. Ben mi yanlış yorumluyorum acaba
SilEkonomik kavram esareti altında geri bırakılan ülkeler ittifakı zannımca mecburen vücut bulacak ihtiyaç medeniyetin üstadıdır ve hayali para hükümetleri yıkılışları kaçınılmazdır fiili savaşlar ve vehmi krizler bunu hızlandırıyor neticede fakiri daha fakir zengini daha zengin eden faiz saltanatı son bulacak... bunu gıcırtısı
YanıtlaSilbaşladı bile
Yaklaşık 200 yıldır böyle bir teori var ortada ama bir türlü gerçekleşemiyor.
SilPareto prensibi diye bir sey var ha oyle ha boyle.
SilHükümet özelliklede cumhurbaşkanı her faiz arttrımında merkez bankasına çatarak ekonomiyi daha kötü bir gidişata sürüklüyor. Tam tersine merkez bankası faiz attrımı için desteklenmelidir, cesaretlendirilmelidir. Çünkü döviz kurunun artması bizim için faizlerin artmasından daha kötü bir sonuç doğuruyor. Tüketim enflasyonun üstüne bir de maliyet enflasyonunu ekliyor. Türkiyede dövizi düşürmek için geç olmadan faizler en az 500 baz puan(%5) arttırılmalı yoksa ileride bu oranda yeterli olmayacak. Mesela merkez bankası son artışları çok daha önce yapsaydı daha etkili olurdu.
YanıtlaSilBirde denebilir ki faizlerin yükselmesi de maliyet yaratmıyor mu?. Özellikle cumhurbaşkanı bu argümanla merkez bankasını eleştiriyor. Evet faiz artışları sadece tüketimi kısmaz finansman maliyetini de arttırır ancak bu bence çok sorun olmayacaktır çünkü faizin alternatifi mevcut. Ekonomide şirketler için borçlanma dışında finansman bulmanın pek çok yolu var. Örneğin ortaklık,borsa,halka arz gibi.. Hükümet özellikle küçük tasarruf sahiplerini borsadan hisse almaya yönlendirmeli hatta onlara anaparalarını kaybetmeyecekleri konusunda garanti vermeli.Halk tasarrufa teşvik edilmeli ve bu tasarruflar halka arzlarla şirketlere aktarılmalı..Şirketler daha çok halka arz yapması için teşvik edilmeli..Faizler arttırılmalı ve TL'nin değeri yükselmeli. Böylelikle piyasada firmalar faizler yükselse bile bu maliyeti üstlenmiyecek şekilde ucuz ve de değerli bir finansman kaynağı bulmuş olacak..Tüketim biraz kısalacak, üretim ise maliyetler çok artmadığı için devam edecek ve enflasyon tekrar düşecek..
Bana katılırmısınız Mahfi Bey?.Benim bu önerim uygulanabilir mi bilmiyorum ama iktisat 3.sınıf ekonomi bilgilerimle bana mantıklı ve tutarlı gibi geldi. :) Tabiki bu çözüm şuanki sorunu hafifletmek için geçiçi bir çözüm ülkenin üretim yönünden ve ucuz finansman bulma yönünden çok daha köklü sorunları var.
Çok doğru bir analiz. Ama ne var ki faizi artırmak sonsuza kadar sürdürülecek bir düzeltme ve denetim yöntemi olamaz. Faizi artırdıktan sonra ekonominin temel sorunlarını çözecek önlemler alınması gerekir.
SilHocam selamlar. Yazilarinizi heycan ve ilgi ile okumaktayim. Hocam bir suredir piyasa aldirmazligini ekonomi alaninda goremiyoruz. Soylenen sozlerden alinip ulkeyi terk etmis olabilirmi. Saygilarimla.
YanıtlaSilDünyada var ama artık bizdeki olay aldırmazlık boyutunu aşmaya başladı.
SilHocam lisans düzeyindekiler için Fundamental Methods of Mathematical Economics kitabını önerir misiniz?
YanıtlaSilKesinlikle. Çok iyi bir kitaptır. Hem matematik hem iktisat hem de analiz öğretir. Ama tabii bu kitap için matematik altyapısının güçlü, ekonomi altyapısının da ortadan yukarıda olması gerekli.
SilHocam Turkiye batidan koparsa; ekonomik,arge, teknoloji ve gelismislik anlaminda ne bekler k. koreye ve bazi latin ulkeleri gibi 60 li yillarin arabalarina mi binerdik, cevirmeli telefon mu kullanik, bir kulustur araba icin bile dunyanin parasini mi verirdik. Belki su an o seviyeyi gectik ama gelecek icin kiyaslama tam da boyle olsa gerek. Rusya iran vs bize ne verebilir bu konuda bir yazi yazabilir misiniz
YanıtlaSilYani konu o kadar açık ki bilmiyorum bir yazı yazmak gerekir mi? Bir düşüneyim.
Silrusya iranla isbirligi sart. bati kulubu kapisinda 300 yildir surunduk. artik sahlanma zamani. iran rustya tarzi yonetimle yonetilmeliyiz
SilMerkez Bankasi piyasayi her gun fonluyormuş. Bunun vatandasin anlayacagi sekilde açıklaması nedir Hocam.. MB her gun para mi basiyor..Bankalar kendi aralarinda borc alip vermiyorlar mi... Cok teşekkürler..
YanıtlaSilMB, her gece isteyen bankalara borç verir. Ama bu bir gecelik bir fonlamadır ertesi gün alır tekrar verir. Bunu yapması için para basması gerekmez mevcut paranın döndürülmesinden ibarettir. İşin doğrusu bankaların kendi aralarında borç alıp vermesidir. Mesela ABD'de böyle olur. Bu alış verişin faizini Fed belirler ama gerekmedikçe devreye girip para vermez. Bizde bankalar birbirinden pek para alıp vermez o nedenle MB devreye girer.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMerhaba hocam.sizden dolaylı yolla konuyla ilişkili bir soru sormak ve değerlendirme yapmanız rica ederim.
YanıtlaSilHocam yaşanan son 2krizde (1929 ve 2008) de Maliye politikaların yeterli etkiği gösteremediğini ve beklenti dışında sonuçlar doğurduğunu gördük.Bunun başlıca nedenlerini ve çözüm olarak Maliye politikaları nasıl yönetilmelidir?
Teşekkürler
1929'da maliye politikası gereken sonucu vermiştir. 2008 krizinde ise para politikası kullanıldı ve o da sonuç verdi. İşin doğrusu her iki politikanın aynı yönde kullanılması ya da en azından birisi bir yönde giderken ötekinin nötr kalmasıdır. Bizde ikisi de farklı yönde olduğu için sonuç alınamıyor.
SilHer otokrat popülisttir her otokrat mega projececidir her otokrat hiper enflasyona sebep olur nokta
YanıtlaSilHocam vergi aslı nasıl silinir?
YanıtlaSilSilinmemesi gerekir. Af, cezaya gelir asıla gelmez. Kural budur. Ama bizde hiçbir konu kurala uygun yürümüyor ki, her şey istisna.
Silmahfi bey sizce köprüden önce son çıkışı kaçırdık mı? büyük bir çöküş yaşamadan kurtulma ihtimali var mı? 15 yıldır eldeki tüm malları satıp üstüne bir de çok fazla borç alıp bununla sahte bir refah dönemi yaşadık şimdi garson hesabı getirdi türü yorumlar hakkında ne düşünüyorsunuz? borcu borçla kapatamayacağımız dönem yaklaşıyor gibi.
YanıtlaSilBen kaçırmadığımızı düşünüyorum ama yapısal reformları yapmadığımız, ekonomi politikasını doğru bir çerçeveye oturtmadığımız sürece bu krize girme sendromundan asla kurtulamayacağız.
SilHocam, günümüz dünyasında iletişim ve akaryakıtın özel tüketim kapsamında olması doğru bir şey mi? Teşekkürler
YanıtlaSilGünümüz dünyasında KDV'nin üstüne bir de ÖTV alınması hiçbir şekilde doğru bir yaklaşım değil.
SilHocam,Lucas in rasyonel beklentiler teorisini okudunuz mu ve bunun merlez bankalari tarafindan karar alirken gozununde bulundurmalirina ne degiyoursunuz bence ezber bozan bir teori be klasik teorilere kiyasla
YanıtlaSilFinans kariyeri genel müdür yardımcılığından ileri gitmemiş birini getirip maliye bakanlığı kadar önemli olan merkez bankası başkanı yaparsan olacağı bu dönüp biraz Meksika, Brezilya merkez bankası başkanlarının kariyerlerine bakın
YanıtlaSilKur fırladığında, acil dolar için CB hemen arapların yolunu tutardı. Şimdi ingiltere yolu tutuldu, aynı para getirilebilecek mi
YanıtlaSilMahfi Hocam, seçim öncesi popülizm odaklı bir politik söylem maliye ve para politikasını etkisi altına alsa da; seçimden sonra -daha realist bakılacağını farz edersek- çok daha sıkı bir ekonomi politikası, bu sıkı ekonomi politikasının bir aracı olarak da "austerity measures" bekliyor musunuz?
YanıtlaSilhocam bir soru sormak istiyorum. ülke ekonomisinden fazla anlamasam da, özünde dışa bağımlı ülke olmamız, ithalatımızın neredeyse ihracatımızın 1.5 katı olması sebebi ile sürekli para kaybeden bir ülke olmamız. sadece dışarıdan gelecek borç para ve yatırımlarla gününü kurtarma modeline dayalı bir politakıyı benimsemiş olmamıza rağmen, içeride ve dışarıda herkesle kavgalı otoriterleşmeye yelken açmış, demokrasi ve reformlardan uzak, hukukun yerlerde olduğu bir yönetim tarzına bürünmüşken üstelik dışarıdan gelen sıcak para ve borç parayı, uzun vadede dışa bağımlılığımızı azaltacak yada borcunu ödeyebilecek yatırımlar yerine geri dönüşü olmayan zamanla çürüyen beton, yol, ev , araba vb.tüketime harcamış olmamız yüzünden dış borç her geçen yıl katlanarak artıyor. bu süre içinde devlet sürekli satacak bir şeyler bularak yada yeni borç bularak süreci geçiştirmeye çalıştı ama ülkede satacak yeni neler var bilemem ama hem içerde ve dışarda yürütülen kavgacı ve egoist, ve hukuktan uzak politikalar yüzünden ülke güven vermediğinden dışarıdan yatırımcı gelmediği gibi mevcutlarda kaçıyor. hali ile er yada geç 8 büyüklüğünden bir deprem gibi bir kriz yaşayacağımızı kaçınılmaz olarak görüyorum. önümüzdeki süreçte elindeki parayı betona yatırmamış, uzun süreli borca girmemiş, parasını nakit ve dolarda tutanlar bu krizi daha az hasarla kapatacaklardır diye düşünüyorum. BU NOKTADA SORMAK İSTEDİĞİM OLASI BİR EKONOMİK KRİZ DURUMUNDA TÜRKİYE BANKALARI NE KADAR GÜVENİLİRDİR. BÖYLE BİR KRİZ ORTAMINDA NAKİT PARAMIZIN BANKALARDA OLMASI DURUMUNDA, BU PARAMIZI ALABİLMEMİZ ZORLAŞIR MI, MEVDUAT HESAPLARININ DONDURULMASI GİBİ PROBLEMLER YAŞANA BİLİR Mİ, TÜRKİYE BANKALARINI BU KONUDA NE DURUMDA SİZCE..
YanıtlaSilGenel olarak güzel konular var. 2001 krizinde sonra küresel sisteme eklemlendik. Ve dünyadaki gevşek ve sıkı para politikaları maalesef ülkemizin ekonomisini etkilemekte. Konunun dışında da olabilir. Genel olarak ifade etmediğimiz bağımlı bir ekonomiz var. Üreten bir ekonomi modelimizde de yok. Katma değeri yüksek sektörler genel olarak siniflandirirken yanlıs mi ifade ediliyor. Tekstil, tarım, turizm, inşaat, gibi sektörler düşük katkılı sektörler. Katma değeri yüksek sektörler bilişim, fizik,kimya,ucak teknolojisi, enerji, füze teknolojisi, silah teknolojisi, maalesef bu sektörler türkiyede çok düşük. Toplum olarak dileğim şudur bankayla ilişkilerini en aza indirgeyen insanlar olmak, cok tasarruf yapıp en mutlu olan insanlar olmak.
YanıtlaSilKüresel sisteme 2001 krizi ile beraber eklemlendik ve mevcut sistem bağımlılık üzerine devam ediyor. Abd fed merkez bankası 2018 yılı ve 2019 yılı için faiz artışına devam edecek bizim ekonomimiz piyasayı fiyatladi ve fiyatlama devam ediyör. Ne zaman bankaya ilişkilerimizi en aza indirger ve tasarruf yaparsak o zaman mutlu olabiliriz. Bir de köyünün dışında ama katma değeri yüksek sektörler türkiyede yok. Bu sektörler bilişim, fizik, kimya, enerji, ucak teknolojisi, füze teknolojisi, bu sektörler olursa biraz daha para kazanabiliriz. Katma değeri düşük sektörler inşaat, tekstil, tarım, turizm, bu sektörlerin getirisi çok düşük.
YanıtlaSilMahfi hocam, son günlerde internette dedikodular dönüyor; "ekonomik krize yaklaşırken hükümet bankadaki paralara el koyabilir, dolar hesabınız var ise bankadan çekin evde tutun" şeklinde yazılar dolaşıyor. Sizce böyle bir şey gerçek olabilir mi?
YanıtlaSilSaygılar
Hocam yazılarınız için öncelikle çok teşekkür ederim. Dünyamıza ve ülkemize dair ekonomik gelişmeleri sizin yorumlarınızla okuyabildiğim için çok mutluyum, biz gençlere çok önemli şeyler katıyorsunuz.
YanıtlaSilMerak ettiğim bir mesele var, eğer daha önce sorulmuşsa affedin. Türkiye’de ilerleyen zamanlarda İran’da olduğu gibi bir döviz kontrolü politikası gelir mi? Ya da devlet vatandaşın döviz birikimine müdehalede bulunabilir mi? Seçim sonuçlarına göre bu durumun gerçekleşme ihtimali değişebilir mi?
Görüşleriniz için çok teşekkür ederim saygıdeğer hocam.
Hocam merhaba.Bizleri bilinçlendirdiğiniz için teşekkürler.Size şunu sormak istiyorum malum bir kriz
YanıtlaSilbeklentimiz var ve hiç kriz görmedim toy'um bu konuda ne yapıcağımı bilmiyorum sizce paramı nakit mi,gayrimenkul mü yada altın olarak mı tutmalıyım.
Hocam hükümetin mbsının ve tüikin açıkladığı bazı veriler çok saçma değil mi ? Mesela son 3 yılda dolar kuru tam 2 kat arttı. Bu 3 yıl içinde memur maaşı %30 diğer beyaz yaka maaşları da %25 45 arası arttığı söyleniyor. Asgari ücrette trk lirası bakımından 2 kat artmadığınıa göre gsyih hesaplamasından dolar bazında sadece %10lık bir azalma çok saçma değil mi? İnsanın zekasıyla dalga geçiyorlar.
YanıtlaSilAyrıyeten ilk dönem büyüme rakamları. Büyümenin yüksek olduğu dönemlerde işsizlikte azalma istihdamda artma kapasite kullanımı ve verimlilik gibi verilerden bir yada birkaçının ciddi oranda artması gerekirken çoğu veri stabil gezmesine rağmen % 7 %11 gibi büyüme rakamları saçmalık değil mi
hocam yeni kitabınızı aldım,hem çok bilgilendirici hemde akıcı tebrik ederim.
YanıtlaSilbir konu aklımı kurcalıyor,büyük çaplı dış ticaret yapan ülkeler arasında para biriminin değerini düşürme yarışı vardı son yıllarda.Amerika para biriminin değerlenmesini dış ticaret dengesini bozacak olmasına rağmen neden önemsemiyor,USD'nin rezerv para olmasının avantajını mı kullanıyor?