Türkiye Ekonomisi Niçin Kırılgan Beşli Arasında?
Kırılgan Beşli Sınıflandırmaları
Bir zamanlar BRIC ülkeleri
(Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) yükselen piyasaların en parlak örnekleri
olarak lanse edilen bu ülkelerin arasına bazen Türkiye, Güney Afrika, Meksika,
Endonezya da katılıyordu
(http://pro790512df.pic10.websiteonline.cn/upload/building-better-pdf_geEM.pdf)
(http://pro790512df.pic10.websiteonline.cn/upload/building-better-pdf_geEM.pdf)
Kırılgan Beşli sınıflandırması,
ilk kez ABD kökenli yatırım bankası Morgan Stanley’in 2013 yılı Ağustos ayında
yayınladığı Küresel Görünüm başlıklı raporunda ortaya atıldı
(https://www.morganstanley.com/institutional/research/pdf/FXPulse_20130801.pdf)
(https://www.morganstanley.com/institutional/research/pdf/FXPulse_20130801.pdf)
ABD Merkez Bankası Fed’in tahvil
alımlarını azaltarak kaldıracağı yolundaki açıklamasının ardından paraları en
çok değer kaybeden ülkeler Brezilya, Hindistan, Endonezya, Türkiye ve Güney
Afrika olunca bu ülkelerin dış finansman sorunları karşısında kırılgan
oldukları gerçeğinden hareketle bu gruplandırma yapıldı. O tarihten sonra da bu
adlandırma yaygın kullanım alanı buldu.
Morgan Stanley 2016 yılının
sonunda kırılgan beşli sınıflandırmasını revize etti. Bu kez Brezilya ve
Hindistan gruptan çıkıyor yerlerine Meksika ve Kolombiya giriyordu. Bu durumda
yeni kırılgan beşli Endonezya, Türkiye, Güney Afrika, Kolombiya ve Meksika olmuştu
(http://www.barrons.com/articles/morgan-stanley-has-a-new-fragile-five-1481772203)
(http://www.barrons.com/articles/morgan-stanley-has-a-new-fragile-five-1481772203)
Sınıflandırmalar bununla bitmedi.
Kasım 2017’de bu kez ABD kökenli kredi derecelendirme kuruluşu Standard and
Poor’s farklı bir kırılgan beşli sınıflandırması yaptı. Bu yeni beşli içinde
eskilerden yalnızca Türkiye yer alıyor: Arjantin, Türkiye, Katar, Mısır ve
Pakistan
(https://www.cnbc.com/2017/11/06/these-are-now-the-5-most-fragile-countries-exposed-to-higher-interest-rates-according-to-sp.html)
(https://www.cnbc.com/2017/11/06/these-are-now-the-5-most-fragile-countries-exposed-to-higher-interest-rates-according-to-sp.html)
Türkiye Ekonomisinin Görünümü
Pek çok kişi Türkiye’nin ekonomik
göstergelerinin kötü olmadığını hatta büyümede en önlerde yer aldığını öne
sürüyor ve bu grubun içinde yer almasının doğru olmadığını öne sürüyor.
Öncelikle Türkiye’nin ekonomik göstergelerini ele alıp değerlendirelim (kaynak:
2013 – 2016 kesin sayı ve oranlar için Hazine, TCMB, TÜİK, Maliye, 2017
Tahmin.)
Çeşitli Göstergeler
|
2013
|
2014
|
2015
|
2016
|
2017 Tah.
|
Büyüme (%)
|
8,5
|
5,2
|
6,1
|
3,2
|
5,5
|
İşsizlik (yıllık ortalama) (%)
|
9,0
|
9,9
|
10,3
|
10,9
|
11,0
|
Enflasyon (yılsonu)
|
7,4
|
8,2
|
8,8
|
8,5
|
10,5
|
Gösterge Faiz Yıllık Ortalama) (%)
|
10,1
|
8,0
|
11,2
|
10,6
|
14,0
|
Bütçe Dengesi / GSYH (%)
|
-1,0
|
-1,1
|
-1,0
|
-1,1
|
-2,0
|
Dış Borç Stoku / GSYH (%)
|
41,0
|
43,0
|
46,3
|
46,8
|
51,5
|
Cari Denge / GSYH (%)
|
-6,8
|
-5,0
|
-3,8
|
-3,8
|
-4,8
|
Döviz Açık Pozisyonu (Milyar USD)
|
395
|
443
|
384
|
363
|
450
|
Tablo bize Türkiye’nin, kırılgan
beşli grubuna alındığı 2013 yılından bu yana ekonomik göstergelerdeki değişimi
gösteriyor. 2016 dışında potansiyel büyümesinin üzerinde bir ortalama yakalamış
olmasına karşılık Türkiye’nin diğer ekonomik göstergelerinde iyileşme olmadığı
ortaya çıkıyor. Hatta işsizlik, enflasyon, faiz, bütçe dengesi ve dış borç
stoku/GSYH göstergelerinde bozulma var. Cari açık da önce azalmış olmasına
karşılık son yılda yine artışa geçmiş görünüyor. Öte yandan döviz açık
pozisyonda son iki yılda yaşanan düşüş 2017 yılında yeniden hızlı bir yükselişe
dönüşmüş bulunuyor.
Bu ülkelerin böyle bir grubun
içinde değerlendirilmesinin nedenleri olarak yüksek cari açık oranları, yüksek
enflasyon oranları ve büyüme performansındaki iniş ve çıkışlar gösteriliyor. Uluslararası
alanda egemen olan genişleyici para politikasının terk edilmesi halinde bu
ekonomilerin dış finansmana erişmekte zorlanacakları tahmin ediliyor. Türkiye’nin
son yıllarda sürekli olarak kırılgan ekonomiler arasında gösterilmesi dış
finansman bulabilmek açısından aleyhe işleyen bir unsur olarak karşımıza
çıkıyor. Bu olumsuz etki bir yandan dış finansman kaynağı bulmakta sıkıntıya
neden olurken bir yandan da kaynak sağlayıcıların daha yüksek faiz talep
etmesine yol açarak maliyet artırıcı etki yaratıyor.
Şimdi de bu durumu değerlendirmek
için aşağıdaki tabloya bakalım. Tablo Eylül 2017’den itibaren 1 yıl içinde
vadesi gelecek ve dolayısıyla yenilenmesi ve bulunması gerekecek olan döviz
miktarını gösteriyor (Kaynak: Cari açık tahmindir. Onun dışındaki veriler için
TCMB.)
2017 Eylül TCMB
|
Milyon USD
|
TCMB
|
703
|
Genel Yönetim
|
5.812
|
Bankalar
|
95.489
|
Kredi
|
49.590
|
DTH
|
15.189
|
Banka Mevduatı
|
18.495
|
TL Mevduat
|
12.215
|
Reel Sektör
|
68.069
|
Ticari Krediler
|
41.525
|
Diğer Krediler
|
25.554
|
ARA TOPLAM
|
170.073
|
Cari Açık
|
40.000
|
GENELTOPLAM
|
210.073
|
Bu tablo bize Türkiye’nin
önümüzdeki bir yıl içinde bulması / yenilemesi gereken dış finansman miktarının
(170 milyar doları vadesi dolan krediler, borçlar, mevduatlar ve 40 milyar
doları da doğacak olan cari açık olmak üzere) toplam 210 milyar dolar olduğunu
gösteriyor. Miktarın ne kadar büyük olduğu ve dolayısıyla Türkiye’nin dış finansman
ihtiyacının ne kadar ciddi olduğu bu tablodan anlaşılıyor.
Türkiye Niçin Kırılgan
Beşli Arasında?
Gerek 2013’den bu yana
ekonomik göstergelerde bir iyileşme olmaması, gerekse dış finansman ihtiyacının
210 milyar dolar gibi çok yüksek bir miktarda seyretmesi, bunların yanı sıra dış
siyasal ilişkiler açısından sorunlu bir konumda bulunması borç verenler ve
yatırım yapanlar nezdinde Türkiye’yi kırılgan bir ekonomi konumuna getiriyor. Bir
ekonominin dış finansmana gereksinimi arttıkça kırılganlığı da artıyor, dış
finansmana gereksinimi azaldıkça kırılganlığı da azalıyor.
Hocam Cok guzel bir yazi,fakat karsilastirma yapabilmemiz Adina 2013/2014/2015 ve 2016 yilinda disardan buldugumuz did finansman miktarlarini da belirtebilirmisiniz lutfen.!?
YanıtlaSilHocam SP kirilgan besliyi degistirdi. artik Turkiye pakistan misir arjantin kulvarinda bildigim kadariyla.
YanıtlaSilHocam merak ettigim bir soru var cevaplandirisaniz sevinirim
Bir ulkede kurun deger kaybetmesi enflasyonun dusuk seyretmesi(%1.5lar civari) faizlerin dusuk olmasi(%1.2ler civari) bu ulkede issizligi dusurucu etki yapar mi?
Böyle bir ilişki söz konusu değil. Tesadüfen denk gelebilir.
SilHocam merak ettigim bir husus var
YanıtlaSilAMB faizleri sifirladi para muslugunu olabildigince acti
Bu politikalarin ne zaman bitecegine dair suanda ciddi bir kani beklenti yok. Kimi 2020ye kadar boyle surer diyor kimi de Dragni gorev suresi bitene kadar yapacak yapacagini diyor.
AMB bu politikalarini yapmaktaki gorunur amaci deflasyondan kurtulup fiyat istikrarini saglayacak olan Enflasyon rakamlarina kavusmak. Gorunur olmayan amaci ise de Euro bolgesinde buyume trendini yakalamak issizligi sosyal ekonomik sorun yaratmayacak seviyelere olabildigince getirmek.
AMB, gizli acik bu uc makro hedeflerden Buyume konusunda istedigine kavustu. Issizlik dusme trendini cok uzun zamandir istikrarli bir sekilde surduruyor. Enflasyon yalplasa da en azindan deflasyon tehlikesinden kurtardi hatta istenilen seviyelere bazi ulkelerde gelindi.
Sorum surda,
Bu baltik ulkeleri denilen eurozoneda yer alan Estonya Litvanya ve Letonyada buyume trendi AMB ile parelel saglikli suruyor.Hatta bu ulkeler bir cok bakimdan diger eurozone ulkelerine gore cari denge butce dengesi ve kamu borcu bakimindan iyi konumda...
Ancak bu ulkelerde iki temel makro sorun var biri ISIZLIK diger ise siradan bir euro ulkesinin kabullenemeyecegi turden %3.5 ile %4.5 lari hatta bazi aylar %5lere yaklasan bulan Yuksek Enflasyon ve cekirdek enflasyon oranlari var.
Sizce bu ulkeler AMB bu suregiden politikalari sonucunda ne tur durumlarla karsilasir?
1) issizlikleri duser mi?
2)var olan kamu borclari butce dengesizlilleri daha da duser mi?
3) varsa bildiginiz baska konularda avantaj dezavantaj yasarlar mi?
Saygilarimla
Bunlar küçük ekonomiler, eğer popülizme girmezlerse (ki öyle bir durum görünmüyor) sorunlarını çözebilirler.
SilHocam elinize sağlık. Sayın Mehmet Şimşek, Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresinde Türkiye'nin borçlarının diğer gelismiş ve gelişmekte olan ülkeler ile kıyaslandığında kabul edilebilir bir seviyede olduğunu vurgulamıştı. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrıca blogunuzu telefondan takip ediyorum ancak tablolar yarım biçimde gözüküyor, mobil arayüze uyumlu bir hale çevirebilirseniz sizi mobilden takip eden birçok kişiye yardımcı olmuş olursunuz. Teşekkürler.
YanıtlaSilEğer telefonunuzu yatay tutarsaniz ve ekraniniz yan dönme özelliği varsa tabloları tam şekliyle görebilirsiniz
SilMobil görünümü düzeltmeye çalışmışlar ama olmamış, daha önce sorulmuştu. Eğer borcu geçirebilecek kaynağa rahatlıkla ulasabiliyorsaniz sorun yok diyorlar, bizde de "cari açık cevrilebildigi sürece sorun değil" türküsü söylendi yıllarca. Ama deniz bitip piyasadan bol para çekilince perişan oluyorsunuz, reel faizi iyice yükselmeden yüzünüze bakmıyorlar. O yüzden piyasada para varken şu ne idugu belirsiz yapısal reformları yapıp bugünlere hazırlanmak gerekiyormuş. Tabii biz yapmamısiz. Var olmanın dayanılmaz hafifliğiymis bunun nedeni.
SilAdsız26 Kasım 2017 20:07
SilMobil görünümü düzeltmeye çalışmışlar ama olmamış, daha önce sorulmuştu. Eğer borcu geçirebilecek kaynağa rahatlıkla ulasabiliyorsaniz sorun yok diyorlar, bizde de "cari açık cevrilebildigi sürece sorun değil" türküsü söylendi yıllarca. Ama deniz bitip piyasadan bol para çekilince perişan oluyorsunuz, reel faizi iyice yükselmeden yüzünüze bakmıyorlar. O yüzden piyasada para varken şu ne idugu belirsiz yapısal reformları yapıp bugünlere hazırlanmak gerekiyormuş. Tabii biz yapmamısiz. Var olmanın dayanılmaz hafifliğiymis bunun nedeni. (doğru. bu İslamcı görüşü bugünkü proplemlerimizin baş nedeni. borç parayla yaratılan saadet zinciri hep kopar)
Hocam, Ege CANSEN'in yazılarını en az sizinkileri okurken aldığım kadar büyük bir keyifle okuyorum. Yalnız, sürekli yüksek kur-düşük faizden bahsetmesi kafamı karıştırıyor. Diyor ki "Japonya, Çin, Kore vs hep bu yolla gelişti. Biz de aynısını yapalım." Acaba kur artışından boşuna mı korkuyoruz? Bilakis kur, her zaman aşırı değerli mi olmalı?
YanıtlaSilEğer satabilecek malınız varsa kur artışı iyidir. Ama eğer sattığınız malı rakibi çoksa bunlar işe yaramaz. Japonya, Çin ve Kore yüksek kurdan değil doğru eğitim ve inovasyondan gelişti.
Silmahfi bey satacak malımız yok diyelim.dolar yükselince bugünkü malları satalım. aynı ihracaatı yapmış oluruz. ama kesin bir şey olur ithalat yapamayız. arabalara binemez sağa sola inşaat yapamaz benzinn alamaz balkan truna gidip eski Yugoslavlara nekadarda fakir diyemeyiz. bu cari açığımızı borcumuzun artmasını sıfırlar.türkieyede rahatımız kaçar ama zaten rahatı hak etmedik. elin parası ile rahat yaşanır mı?
SilBir tarafta olculebilir, arzularla degil rakamlarla anlatilabilecek bir yorum var, bir tarafta subjektif, 'dogru' gibi bilimsel sifatlar tasiyan bir yorum var. Karari siz verin. Ben bilimsel olani seciyorum, o daha 'cool'.
SilAyrıca dışarıdan mal almak pahalı olacağından içeride üretmek karlı olacaktır. Zamanla içeride üretilen malların kalitesi de artacaktır.
Silİnovasyon, yapısal reformlar, 4. Sanayi devrimi vs. hadi eğitimi düzeltelim de oluversin. Yok öyle bir dünya önce kur savaşı yapıp cok kazanalim. Önce aşırı düşük değerli TL nin acısını çekelim sonra bunlar gelir.
SilKasım 2017 21:30
Silİnovasyon, yapısal reformlar, 4. Sanayi devrimi vs. hadi eğitimi düzeltelim de oluversin. Yok öyle bir dünya önce kur savaşı yapıp cok kazanalim. Önce aşırı düşük değerli TL nin acısını çekelim sonra bunlar gelir. (tam anlamıyla böyle.)tebrik ediyorum
Aynı malı ihraç etmek için daha fazla para vererek aynı miktarda ara mal ithal etmen gerekiyor. Sen mal ihracında ithalata bağlısın
SilAynı malı ihraç etmek için daha fazla para vererek aynı miktarda ara mal ithal etmen gerekiyor. Sen mal ihracında ithalata bağlısın (bunu kim öğrettiyse yanlış öğretmiş. ithal ettiğin mal miktarı ihracaatından az olacağından proplem yaratmaz)
SilSelam hocam, başlıyorum çözüme!
YanıtlaSilŞimdi efendim biliyorsunuz ki Batı'nın Türkiyemiz üzerindeki oyunları çok büyük. İşin ekonomi boyutundan ziyade siyasi boyutu daha ağır. Nedir o siyasi boyutları? İşte sizlerinde çok iyi bildiğiniz gibi, 3. havalimanı yapımı ile Almanya'dan ortaya çıkan korku, kendini ülkemizde terör faaliyeti yapan gruplara ücretsiz silah dağıtımına kadar ilerletti. Bir yandan başkanlık sistemi ile ülkemizin daha güçlü yönetileceği gerçeği, diğer yandan yerli otomobil ve silah üretimi gibi yatırımlara girilmesi Batıda ciddi bir panik havası oluşturdu. Olayları bu çerçeveden okuduğumuzda, ülkemizi yöneten insanlara karşı yapılan siyasi baskılar da daha net anlam kazanır. Hatta o derece ileri gittiler ki, asılsız iddialar ile kendi ülkelerindeki sözde bağımsız yargı aracılığı ile uluslar arası arenada ülkemizi sıkıştırmaya çalışıyorlar.
Her neyse, şimdi gelelim ekonomik olarak yapılması gerekenlere;
Öncelikle MB bağımsızlığı, batı tarafından uydurulmuş bir kavramdır. Kendi işlerine geldiğinde nasıl hem Amerika hem de Avrupa para basıyor gördük. Ülkemizin Sn Lideri de Merkez Bankası konusuna geçen hafta işaret ettiler, bağımsız MB hiç bir öngörüsü tutmayan kadük bir yapı haline geldi. Bunun halledilmesi gerekiyor.
Sonra piyasada dolar azlığı söyleniyor, MB kasasındaki tüm dolarlar piyasaya verilmeli. Milletin parası milletin işine yarasın, dolar biraz düşsün. ABD merkez bankası TL mi tutuyor? Yen mi stokluyor? Hayır. Biz de onların yaptığı gibi bankamızda TL'yi kendi paramızı tutacağız.
Bir diğer hamle, piyasa hareketliliğidir. Piyasada para dönmüyor ki üretim ve ekonomi olsun! MB piyasayı rahatlatacak kadar TL basıp sürmelidir. Ticaret bir rahatlasın, millet işini gücünü rahat rahat yapsın. Amerika da krizde aynen bunu yaptı, trilyonlarca doları karşılıksız bastı.
Şimdi gelelim, esas unsura ; üretim. Herkes ama iyi ama kötü, yurtdışından alınan ürünlerin muadillerini üretmeye çalışmalı, el birliği ile, mükemmel bir koordinasyon ile. Ülkemizde çok şükür pazar var, talep var, yoksa bu kadar Avrupa markası nasıl satılırdı? Biz o Avrupa malları yerine kendi ürettiklerimizi, ufak tefek eksiğine bakmadan alacağız. Zaten dolar satmamızın temel sebebi de bu, dolar olmayınca herkes mecburen yerli üretime yönelecek.
İşte bu noktada tam bağımsız ve büyük Türkiye ortaya çıkacak.Kendine yeten ve kendi üretimini yapan. Afrika dan itibaren ülkeler de Türk üretimini almaya başlayacaklar, ama tek bir şartla, TL kullanarak. Oldu mu size dünya parası? Bu süreye kadar petrol, doğalgaz gibi ihtiyaçlar için artık ürettiğimiz ne varsa onu vereceğiz, niye? Hem daha iyilerini üretelim, hem de batının Euro ve Dolarına hiç ihtiyacımız olmasın diye.
Yazdıklarımı okuyunca güldünüz değil mi? İşte büyük ekonomi böyle kurulur. Dostu güldürür, düşmanı ağlatır.
muhteşem bir yorum. kesinlikle Show tv nin güldür güldür proğramında yayınlanabilir. hele almanların hava alanını kıskanması bende gülme krizi yarattı. acaba almanlar neden hava alanını kıskanır buna inanlar nasıl olablir insan gülüyor tabi :)
SilArkadaşım bence buraya yorum yapmadan önce mahfi hocanın kitaplarını al oku ekonomi nedir nasıl yönetilmeli fikrin olsun merkez bankası dolar bozdurursa ne olur para basarsa enflasyon ve faiz nerelere gider daha mantıklı düşünürsün ve bizde ömrumuzdeki 2 dkyi bidaha saçma fikirlerinle gecirmemiş oluruz.
SilSevgili Cihan Sarsılmaz eğer bizimle dalga geçmiyorsanız durumunuz ciddi.
SilBence GirGir dergisine gonder secme sacmalar bolumunde yayinlasinlar. Hic olmazsa uc bes kurus telif parasi odereler.
SilSelam uzaylı Cihan biz dost dünyalılarız.
SilCihan padisahi cosmus bir kere. ucuracak ülkeyi. kendisi de biliyor yazdiklarinin pratikteki Türkiye ile uzaktan yakindan alakasi olmadigini aslinda.
SilHerseyini anlayabilirim de. Bu Almanyanin 3. Havalimanindan korktugu konusuna kafam bir türlü basmiyor.
Gercekten böyle birsey var ise rica etsem bilen birisi bana Almanyanin bu havalimanindan neden korktugunu aciklayabilir mi.?
Selam hocam, yukardaki önerileri ülkenin en üst düzey yöneticileri ve danışmanları halk ile paylaştıkları için ben nacizane düzenleme yapıp aktardım. Dibin dibinin de olduğunu göstermek istedim.
SilSizin yazdığınız "Ekonomi Politikası, Teori ve Türkiye Uygulaması" kitabınızı ilk çıktığında bir solukta okumuştum, sonra farklı zamanlarda iki kere daha okudum, o kadar güzel bir okuma ki, emeklerinize sağlık.
Cihan Sarsılmaz, öyle bir rahatladım ki anlatamam! Demek ki neymiş? arada bir mizah da gerekliymiş.
SilAmerikanın petrolü tl ile aldığını görür gibi oldum yorumu okuyunca pek bi mutlu oldum::)))
Silmükemmel bir yorum.akp sizi nasıl keşfetmedi şaşırdım dogrusu.sizin gibi degerleri bulup çıkarmada usta bir partidir.sakıncası yoksa tahsil durumunuzu yazarmısınız.şükrü sert
SilCihan, yerli ucagimiz da havada...Sadece yerli ucagimz degil senin aklin gibi baska seyler de havada anlasilan...Anliyorum tutun mamulleri pahali ama sana ne icirdiler yahu bu kadar kafa yapti?
SilBurada tehlikeli birsey yok eger oyle olsa 15 temmuzdan sonra bir kriz cikmaliydi.bankalarin karlılıklari ortada 95 milyar bankalarin bankalar kimin yabancilarin reel sektör de yabanci payi var hangi marka turkmali ankarada benim bildigim 3 veya 4 alci fabrikasi var bunu borsadaki yabancilarin payindan anlaşılır cari acik sorun degil net hata noksan kaleminden anlaşılır halkin döviz mevduatida var hükümet 15 yildir istikrarin garantisi yani cumhurbaskani basbakana birak kitap atmayi ki ansiklobedi atsa birşey olmaz bizde kriz olmaz ama amerikada olursa ona birşey denemez veyz Çin de olabilir
YanıtlaSilÖnce düzgün Türkçe. O olmadan öteki yanlışları düzeltmemizin bir anlamı yok sevgili Recep Er.
SilRecep Almanya'dan yaziyor. Bu kendi ismi degil, birisinin trol'u ve kimin trolu oldugu adindan belli.
SilSn Recep Er Aktrol olarak aldığınız maaşın birazını bir kursa filan yatırıp okuma yazma öğrenebilirsiniz.
SilHersey bu Kadar güzel ise.. Bu Kadar kapanan isyeri de neyin nesi Recepp.
SilAtma Recep atma din kardesiyiz!
Silhocam merhaba döviz açık pozisyonu uluslararası yatırım pozisyonu mu demek oluyor
YanıtlaSilUluslararası ney yatırım pozisyonu ülkenin döviz pozisyonu demektir. Eksi ise açık pozisyon artı ise long (fazla) pozisyon demektir.
Silmahfi beyin yazdıkları okununca kırılgan beşliden çıkmanın tek yolu cari açığı sıfırlamak ve borçları ödemek. şimdi ekonomi üzerine düşünenlerden şunu bekliyorum cari açık nasıl sıfırlanır. nasıl cari fazla verilir ve borçlar ödenir. yalnız önerilerin hemen çalışması gerekir katma değeri yüksek ürün üreteceğiz inevasyon yapacağız gibi ipe un serme yok. bunları yapmak on yıllar sürer.
YanıtlaSilCari açığı sıfırlamaya gerek yok. Bizim gibi petrolü doğal gazı olmayan bir ülke cari açığı sıfırlayamaz. Ama yüzde 2 - 3 e düşürmemiz lazım. Asıl olan bizim risk yaratan siyasal, sosyal yapıyı risk yaratmayacak biçime getirmemiz lazım.
SilSayın adsız 20:06
SilCari açık kurun yüksek olmasıyla sıfırlanır veya dünyaya petrol doğalgaz gibi bir ürün satarsak cari fazla bile veririz. Şimdi faizimi düşürelim yoksa musul ve kerkük ü alıp dünyaya petrol mü satalım
Sayın Adsız 20:31. Ters kalkmışsınız siz.
SilPetrolden biraz da bana verir misin? Çok ihtiyacım var.
mahfi bey cari açığı düşürmemiz gerekirdi. şimdi 500 milyar dolara ödediğimiz faiz sizin söz ettiğiniz dış ticaretteki açığın %2 sinin çok üzerinde. bu nedenle artık bizim cari fazlaya geçmekten başka çözümümüz yok. ayrıca petrolü ve doğal gazı olmayan bir çok ülke cari fazla veriyor
SilAlmanya Dünyaya Petrol ve Dolgaz mi satar ki 2016 yilinda 310 Milyar Dolargibi korkunc miktarda Cari fazla verir.
SilKur denegeye gelse cari acik sorunu kalmaz! Kurun dengeye gelmesiyle ki bu oran bana kalirsa 1 dolar 6 liradir. boyle oldugu zaman cari acigimiz kapanir
SilKur denegeye gelse cari acik sorunu kalmaz! Kurun dengeye gelmesiyle ki bu oran bana kalirsa 1 dolar 6 liradir. boyle oldugu zaman cari acigimiz kapanir(bencede olabilir. ama 6 tl mi yoksa başka bir değer mi bilmiyorum )
SilAlmanya Dünyaya Petrol ve Dolgaz mi satar ki 2016 yilinda 310 Milyar Dolargibi korkunc miktarda Cari fazla verir.(yüzde yüz katılıyorum )
Siltanerus8 dogru ustadim 7 lirada da bulabilir dengeyi. dolar 7 lira olsa cari acik macik kalmaz belki de fazla bile verebiliriz. Onemli olan kuru serbest dalgalndirmada salindirmak
SilÜşüyoruz, kış aylarında umutlarimiz da kırılıyor. Soğuk ellerimizi nefesimizle ısıtıyoruz.
YanıtlaSilSiz %51 in icindeki üsüyen mi, yoksa diger kesimdeki üsüyen vatandassiniz.?
SilÜşüme! partiler ne icin var! eger devlet vatandasina sahip cikmazsa partiler vatandasa sahip cikar o zamanda istedikleri gibi yonlendirir vatandasi!
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHocam istenmeyen mesajları kalıcı olarak sil butonuyla silerseniz yorumlar kısmında gereksiz kalabalık yapmaz.
SilHocam geçen senelerdeki Türkiye'nin dış borç ödeme performansı da bir tabloda verilebilirse daha derin bir bilgi olur. Teşekkürler.
YanıtlaSilSelam Ali bey, Sabanci IT den miydiniz? Dunya ne kucuk...
SilHocam bu 170 milyar USD kaynak ihtiyacı karşılanamaz ise, karşılaşacağımız tabloyu birkaç cümle ile özetleyebilir misiniz?
YanıtlaSilSaygılarımla
Yahu eskiden bi tek Kore vardı 0'dan gelişen. Şimdi Çin, Singapur, Tayland hatta Hindistan bile gelişmenin yolunu buldu. Hayır taklit de mi edemiyoruz?.. Kırılgan beşli nedir birader? Günde 10 saat 6 gün çalışıyoruz. 1 gün yaşıyoruz. Memleket kırılgan hâlâ...
YanıtlaSilSingapur hic o kadar geri olmadi ancak, Cin'i haric tutarsak, Tayland ve Hindistan'da cogunlugu yasadigi kosullarda yasadiginizi dusunuyrosaniz cok yaniliyorsunuz. Insanlarin bakis acisindan da tutarli olmasi lazim. Lafa gelince sosyalist, elestirmeye gleince kapitalist olunca aslinda ne oldugunuz kabak gibi ortaya cikiyor.
SilTrump YPG'ye silah veriyor kiriliyoruz. Irak'ta Kurt'ler bagimsizlik referandumu yapiyor bak bizi kiriyorsunuz ama diyoruz. Almanlar kredilerine sinir koyuyor biz uzulup kiriliyoruz. Ruslar Suriye'de Kurtler'le is birligine gidip bizi kiriyorlar. Bizden daha kirilgan millet var mi dunyada? Sen istersen gunde 24 saat calis, Trump veya Putin veya Merkel senin ne kadar calistigina bakiyor mu karar verirken? Neye bakiyor? Eyy Merkel Naziler, Eyy Amerika al sana nota Zarrab'i ver, Rus ucagina fuze, vs. buna bakiyor. Simdi soyle bakalim bu kirilganligin sebebi neymis?
SilSayın Hocam Merhaba,
YanıtlaSilŞişirilmiş ekonomik gelecek değerlendirmeleriyle, altyapı yatırımları için gereğinden fazla kredi almaya yöneltip, borçlar ödenemez hale gelince ilgili ülkenin bu durumundan en yüksek faydayı sağlamak İLE dış borcu artırarak büyümek arasında ne fark vardır?
Sn Hocam ışık tuttuğunuz gerçeklere hemen hiç kimse bakmıyor ya da dinlemiyor. Bir milletin gelişmesi sanırım böyle gerçekleşiyor. Ağır bir ekonomik ve siyasal kriz sonrası eğer becerebilir ise ülke küllerinden doğup bir üst lige atlıyor ya da mahalle takımı oluyor. Bütün tarih bu örneklerle dolu. Geçmişte bu ülke hep elitlerin başı çekmesiyle bir yöne gidebilmiş. O elitler bir daha ortaya çıkamayacak. Belki de çıkmamalı zaten. İş bu sefer gerçekten bu millete düşüyor.
YanıtlaSilAyaklar bas olursa boyle olur tabi. Sahte diplomayla gelebilecegimiz yer anca burasi.
SilMerhaba,
YanıtlaSilYazılarınızı uzun zamandır takip ediyorum. Sayenizde bir çok şey öğreniyorum. Ben mühendislik eğitimi almış bireyim. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla merkez bankasının faizi enflasyona yakın olduğu sürece dünyada bir çok ülkede dolar değer kaybetse bile bizde artış bekleniyor. Benim merak ettiğim merkez bankası faizleri %3-4 gibi bir rakam arttırsa dolar ve euro nasıl hareket eder? Düşmesi mi yoksa aynı seviyede kalması mı beklenir? Yoksa uzun vadede gene artış mı beklenir? Biliyorum ki sadece bu durum bize değil trump’a amerikada ve avrupada ki enflasyon oranına da bağlı ancak en son duruma yada beklentilere göre yorum yapabilir misiniz yada bunla ilgili bir yazınız olacak mı?
hiç bir şey olmaz..1-2 puan kurları düşürmesi bişi ifade etmez..yatırımları da uzun süre de arttıramaz..en temel sorun..tüketime dayalı ekonomi ve muazzam işsizlik...bu 2 si hallolursa sorun kalmaz...
SilHocam ulkeler imf gidiyorlar biliyoruz da
YanıtlaSilKisiler imfe basvurabilirler mi?
Mesela biz aile olarak gecinemiyoruz odeme problemi yasiyoruz imf programi uygulama borc alma imkani var mi?
Saka degil gercek soruyorum. mesela bir stand by programi gibi bisey soz konusu olabilir mi?
Ben IMF'ye basvurdum bile, kapidan cevirdiler. Stand-up here guards coming dediler, tuydum.
SilMahfi Hocam,
YanıtlaSilAsıl kırılgan beşli nedir biliyor musunuz?
1-Eğitim
2-Sağlık
3-Ekonomi (büyüme,işsizlik,üretim:tarım-hayvancılık,teknoloji)
4-Adalet
5-Siyaset (iç-dış)
Asıl bu kırılgan beşi konu yapmalısınız! Bunlar siyasetin konusundan çok iktisadın konusu çünkü harcadığımız kaynak (para ve emek) gerekli faydayı sağlamıyor.
BİZ ASIL BU KIRILGAN BEŞTEN NASIL VE HANGİ SIRA İLE ÇIKACAĞIZ?
Hocam bence bu konuyu siyasi çekişmeden uzak felsefe ve ekonomi özelinde çokta güzel aktarabilirsiniz. Son 30 yılın sosyal bilimler yazısı olur.
Hocam onceki yazilarinizdan kacirdiysam ozur dilerim. Merak ettigim konu su Turkiye neden agresif sekilde altin ithalati gerceklestiriyor?
YanıtlaSilHocam belki yeterli yer alti kaynaklarimiz yok ama ornegin 1200 cesit henuz siniflandirilmamis bitki ortusu cesidine sahip oldugumuz soyleniyor.
YanıtlaSilOlmayanlara degil olan kaynaklarimiza yonelip bunlar uzerinden marka yaratmaya calisip ihrac etseydik en azindan bir Hollanda olamaz miydik? Birakin insanlarini inekleri bile mutlu. Ki mutluluktan daha kutsal baska bir amac veya son olabilir mi?
Tabi hemen yarin otlamaya cikalim. Gunes varsa fotosentez de yapariz tatli niyetine.
SilHocam merhaba. Kripto para yazınızı yeni okudum. Sorunun yeri burası değilse silebilirsiniz.
YanıtlaSilHerhangi bir kripto para aldınız mı veya işlem yaptınız mı?
Daha önceden duyduğumuz "dolar alan vatan hainidir" sözlerini ilerde kripto paralar için duyabilir miyiz? (kara para aklamaya izin verdiği için falan hocam?)
Hükümet ve cumhurbaşkanı yıllardır faizi indirin indirin diye söylenirken merkez bankası niye aksini yapıp faizleri arttırıyor? Faizler artmasına rağmen kur niye yükseliyor? Enflasyon niye artıyor?
YanıtlaSilişte buna kriz deniyor yoksulseytan22.
Silcumhurbaşkanı faiz indirin dediğinde merkez bankasının başındaki zat indirir. topluma indirilmesi gerek diyor. merkez bankasınada el altından bildiğini yap diyor. anlaşılmayacak bir şey yok
SilHocamın bu konuda yazısı var inceleyebilirsiniz.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilYa hu kardeşim Cumhurbaşkani'nın meydanlarda faiz düşürün diye bağırmasına ne bakıyorsun. O kötü giden ekonominin faturasını kesecek yer arıyor, ekonomi cahili halkımız da bunu yutuyor. Sanıyor ki MB hükümete rağmen iş yapıyor. Günümüz Turkiyesinde böyle bir şey mümkün mü? Ohal var ülkede, MİT'e yaptıkları gibi çıkarsın bir khk bağlasın MB'nı da Cumhurbaşkanlığına da, yapamaz mı? Tabii ki yapabilir ama bu ekonomik ortamda faiz indirilemez. Akif Beki yazdı MB faizleri indirsin de görelim dedi. Ekonomi oyuncak değildir ama faizleri yüzde 1 e indirelim bakalım bugün 4 lira olan dolar 10 lira olmayacak mı?
SilVelhasıl Cumhurbaşkanı halka faizi günah keçisi ilan ediyor, biz ekonomiyi çok iyi yapacağız da ah bu Merkez Bankası faizi düşürmüyor. Bu ülkede Merkez Bankası ordudan daha mı güçlü? Orduyu hallaç pamuğu gibi kaldırdı attı MB'yi atamıyor. Hepsi dümen, demogoji.
ulan şeytan diyor indir faizi %4 e, ekmek 5 lira olsun görelim bu fikrin yanlışlığını, uyar mı?
Silşu şartlarda bile dolardaki artışın etkilerini 6 ay içinde göreceksin..
SilNe desin adam, az arttirdiniz faizi biraz daha arttirin mi desin? O zaman da doviz dusuyor ama yuksek faizle borclaniyoruz gelecek ipotek ediliyor diye zirlayacak bugun faiz dusurulsun dendiginde zirlayanlar. Ne mal olduklarini bilmiyoruz sanki.
SilBaskanlik sistemine Evet dedim. Dedigime pismanim. Su an issizim bu sistem bize iyi gelmedi.
YanıtlaSilHayirci insanlardan ozur diliyorum. Beni ve benim gibileri gecmiste ak patiye oy vermisleri affedebilir misiniz
Affedilecek bir şey yok,Sizler seçiminizi yaptınız ve sonucuna sürpriz şekilde yaşayarak yakalandınız.Bizler (kendi adıma) ekonominin bir zaman sonra kilitleneceğini matematiksel olarak bildiğimiz için önlemlerimizi aldık ve sürpriz yaşamıyoruz.Ama fakirliği beraber yaşayacağız.
SilBir daha vermezsen ederiz tabi.
SilAsla affetmiyorum ve etmeyecegim. benim seni affetmem bu ülkenin kayip 20 yilini asla geri getirmez.
SilNefret ediyorum bu .. pisman oldum affedin nagmelerinden. tam 60 yildir ayni terhane.
ne ektiyseniz onu biceceksiniz. Bu saatten sonra isteseniz de Kurtulus o Kadar kolay olmayacak. Sari öküzden sonra, siyah, Beyaz, benekli öküz de gitti.
Kurbagalar kaynama noktasinda artik.
Bizim önemimiz yok. Ama gelecek nesiller sizleri asla affetmeyecek. Sadece lanetleneceksiniz.
Sil"Bir ekonominin dış finansmana gereksinimi arttıkça kırılganlığı da artıyor, dış finansmana gereksinimi azaldıkça kırılganlığı da azalıyor."
YanıtlaSilHocam dış ticaret dengesini sağlamak için Türkiye neler yapabilir?
Teşekkürler
bugünkü durumumuza akılsızlık sonucu geldik.cari açık finanse edilebiliyorsa sorun değildir. türkiye gibi ülkeler cari açık vermeden kalkınamaz İslamcı görüşünün sonucunda bu açmaza düştük.herkes kendi hayatında borç alındığında başının derde gireceğini bilir. alınan borçla yatırm yapılmışsa lokanta ticarethane işyeri açılmışsa akıllıca davranılmış olur. ama kredi alıp kendinize buzdolabı çamaşırmakinesi yazlık alamazsınız. dışardan borç alıp konut yol köprü havalanı vs yapmakta ne?bence şu anda faiz artsın dolar düşük kalsın mutlu günlerimize devam eden diyenler matematik bilmedikleri gibi 250 milyar dolar borçlu olan özel sektöründe lobisinin kurbanı gibide gözüküyorlar
YanıtlaSilkardes trolmusun 20 tane yorum yapmisin hep ayni seyleri yaziyorsun. ulkeler tamamen batmadan da kalkinabilir egitim ve arge ve altyapiya yatirim yaparak. singapur guney koreye fln bak biraz.
SilEvet 40 yil sonra alt yapinin sonuclarini alirsin
Silekonomi ile ilgili bir öneri yaptığınızda bu uygulanabilir olmalı. hemen hemen herkesin ağzında inovasyon sözcüğü var. katma değeri yüksek ürün var.bunu nereden duydularsa sürekli tekrarlayıp duruyorlar. peki inovasyon yapacak birilerini tanıyormusunuz? yada sizler yapabilirmisiniz?yapamzsanız yapacak birilerini tanıyorsanız bu inovasyon dediğiniz şey nasıl ve kimler tarafından yapılacak? nerde ne zaman yapılacak.inovasyon kısa zamanda yapılacak bir şey değil.örenk vereyim 40 yıldır türkiye kendi tavuğunu üretemedi. hala tavuklar ingiltereden ithal ediliyor. katma değeri yüksek ürün dediğinizde de geliştirme gelişme sonucunda ortaya çıkan sanayi ürününden söz ediyoruz demektir. sizce bunu şimdi yapablirmiyiz. yoksa 10 yıllar mı gerekir.lütfen inovasyon ve katma değerli ürün deyip durmayın
SilMahfi bey merhabalar.Tüm yazılarınızı ilgiyle okuyorum. Size bir sorum var. Rezzab davasinda Türk bankalarina (birine 10 milyar dolar, diğer 5 bankaya da toplam 10 milyar dolar) 2
YanıtlaSil0 milyar dolar ceza kesileceği ciddi olarak soyleniyor. Buna ilaveten 250 milyar tl.lik KGF.nun %10 unun hazine garantisi olduğu KGF.nun büyük bir kısmının batık kredi olacağı piyasada soylenti olarak konusuluyor. Bu batık kredinin bankalara yükü 30 milyar tl olabilir kanaatindeyim. Bu iki kötü senaryo gerçekleşirse banka iflasları söz konusu olabilir mi? Bankaların iflas riskini yada iflaslara karşı dayanikliligini hangi mali veriyle en net görebiliriz.Cevabiniz için şimdiden cok teşekkürler.
Iflas riskini notalari okuyarak gorebilirsiniz. Muzik notasi olmayanlari yani.
SilBankalar iflas etmez, 360 milyar TL mevduat var bankalarda, cezayı yeyince anlaşmaya gider vadeye yayarlar, 3-5 sene düşük kar açıklanır vesaire. Bankaların lokomotif olduğu BİST darbe yer ama ne kadar yer bilmek mümkün değil. Asıl sıkıntı, bankaların kaynaklara erişimleri çok kısıtlanabilir. Çok yüksek faizli borç alma durumu ortaya çıkar ve bu mudilere yansır.. Oradan büyümeye traş yapar, enflasyonu yukarı iter.
SilTabi olay, iddia edildiği gibi terörün finansmanına filan giderse o zaman çok daha vahim
bir tablo çıkar. Bankaların kaynağa erişimi "0" olabilir. Ben mühendis kafayla bu kadarını düşünebiliyorum. Tam tersi olur diyen uzman varsa duymak isterim.
Elleshar sen 360 milyar TL mevduatin banka kasasinda kuzu kuzu yattigini filan mi saniyorsun? Banka kredisi konut kredisi filan gibi birseyler duydun mu? Bankalara cezanin TL uzerinden mi kseilecegini zannettin? Darphane bassin hepsini bir gecede odeyelim o zaman, gerisini ABD dusunsun bu kadar kagidi ne yapacagini.
SilMig.29 süper tespit. O halde bankaların %130 kredi/mevduat oranlarıyla zarar yazmaları gerekir. Zaten batmış bankalar boşa uğraşıyoruz. Ama bi saniye bu bankalar kar açıklıyorlar, nasıl ola bu büyücülük? Yoksa konut kredisi filan bilançolarda zarar görünmüyor mu? Ben bilgisiz cahilim de o bakımdan soruyorum.
SilTeşekkürler hocam,her zaman olduğu tarafsız, objektif muhteşem bir derleme olmuş, anlayamadığım yürütmenin ayakları neden hala yere basmaz,piyasayı allak bullak edende bu belirsizlik ve çarpıklık değilmi, teşhis doğru değilse tedavi anlamsızlaşıyor. Sn. Sarsılmazın dibin dibi benzetmesi de güzeldi şu an oraya çok yaklaştık.
YanıtlaSilHocam merhabalar öncelikle. Müsaadenizle bir şey sormak istiyorum. Başbakanın ve bakanların sık sık somut rakamlar vererek "şu kadar büyüyeceğiz" şeklinde beyanda bulunması olağan mıdır? Bu söylemlerin TUİK üzerinde baskı yarattığını düşünüyor musunuz? 80li 90lı yıllarda da siyasilerin büyüme rakamları daha henüz belli olmadan bu şekilde ve bu sıklıkta beyanları oluyor muydu? Teşekkür ederim.
YanıtlaSilMerhaba hocam
YanıtlaSilKirilgan besliye girmenin dezavantajlari nelerdir?
Dış finansman bulmanın zorlaştığını yazdınız. Peki başka sonuçları oluyor mu?
Tesekkurler
Değerleme kuruluşlarının bu kategorisinde istikrarlı bir şekilde yer almak risk primlerini arttırır. ( kur riski , ülke riski , temerrüd riski gibi ) . Borçlanma maliyetleri artar , en ufak bir rüzgarda kendimizi girdabın en dibinde bulabiliriz .
SilYahu Cem kardesim yapma bunu.
Sil10 yildir kirilgan besli dedikleri ülkenin icinde yasiyorsun, hala dezavantajlarini soruyorsun. ülke her konuda dip yapmis. tek tek siralamaya kalkarsak sayfalar yetmez.
yanlis anlama ama, Dis finansman bulmanin zorlugundan baska sonuclarini ögrenip te ne yapacaksin. Sanki bir iktisat dersi sinavina hazirlaniyormussun gibi geldi bana. madde madde sonuc istiyorsun.
Sokaga cik onlarca sonuc göreceksin.
Ulke riski artar --> Dis finansman bulmak zorlasir --> Doviz pahalilanir --> Ithalat pahali hale gelir --> Enflasyon artar --> Uretim pahali hale gelir --> Pahali doviz ihrac mallari'nin fiyatini artirir --> Isletmeler satis yapamadigi icin kapanma durumuna gelir --> Issizlik artar --> Fakirlik artar --> Toplumsal huzur ve duzen bozulur --> Sicak parayi cezbedebilmek icin faizler ciddi anlamda artirilmak zorunda kalinir --> Kimse yeni is kurmaya calismaz, satilik konutlar elde kalir --> Yuksek issizlik kalici hale gelir --> Devletin vergi gelirleri duser --> Memur ve emekli maaslarinda, saglik hizmetlerinde ve yeni yatirimlarda kisintiya gidilir --> Dar gelirliler temel yasam giderlerini karsilayamaz hale gelir aileler parcalanir --> Toplumsal huzursuzluk daha da artar --> Secimlerde iktidar partisi ciddi oy kaybi yasar --> Koalisyon hukumeti --> Yonetememezlik --> IMF'nin aci ilac recetesi --> Konsolidasyon, borc ertelemesi (eger Naziler borc ertelemeyi kabul ederse) veya Default riski --> Iktisadi ve siyasi iflas. Bkz. Yunanistan (siyasi iflas haric, bizim elimizden tutacak Almanya gibi bir abimiz yok, onlarin vardi).
Silmig.29 dehşet bir anlatım olmuş. Klavyenin tuşları zeval görmesin.
SilTesekkurler adsiz, Mahfi hoca'ya ozellikle tesekkurler, ben iktisatci filan degilim, muhendisim. Sadece Mahfi hocanin bu blogunu takip ederek ogrendim bazi seyleri. Hocanin kalemi zeval gormesin.
SilHocam burda dogrudan yatirimlar yok
YanıtlaSilElinize sağlık hocam.
YanıtlaSilKonudan bağımsız ama bana 'Davranışsal Finans' konusunda kitap yada kaynak önerebilir misiniz?
Degerli Hocam
YanıtlaSilSayin Cumhutbaskanimiz biraz önce Türkiyeye seslendi ve soyle buyurdu..
Bu konudaki yorumunuzu rica edebilirmiyim.
"Ülkemiz ekonomisinin bir gecede yerle yeksan olduğu günlerden biz buralara geldik. Gelişmekte olan ülkeler arasında en başta yer alıyoruz. Sanıyorum yıl bittiğinde yatırımlarda tüm zamanların rekorunu kırmış olacağız. İnşallah az bir gayretle 1 trilyon dolara ulaşacak durumdayız." dedi.
"2003-2016 yılları arasında yüzde 5.7 büyüdük. Gelişmekte olan ülkeler arasında en başta yer alıyoruz" dedi
"kişi başına milli gelirimiz şimdi 11 bin dolar. Nereden nereye. Milli gelire göre dünyanın 13. büyük ekonomisine sahibiz. Elhamdülillah" dedi
"Mesela ihracat, son günlerde güzel haberler aldığımız başka bir alan. Yaşanan olumsuzluklar sebebi ile 143 milyar dolara kadar geriledi. Bir rekora doğru gidiyoruz. Ekim ayı itibarıyla 15 milyar dolarlık artışla 154.2 milyar doları buldu. Borsa İstanbul rekor üzerine rekor kırıyor. Dövizdeki suni şişkinliğin kısa süre sonra ortadan kalkacağına inanıyorum." dedi..
"Evelallah milletimiz kimin ne olduğunu bir bakışta anlar. İnşallah şimdi aynen o dev projelerle çılgın projelerle yola devam"
seklinde sözlerini bitirdi.
Ne muhtesem bir ülkeyiz degil mi.? Gurur duydum.
Turkiyeden mi bahsediyormus? Bir dakika bu ulke Turkiye ise ben nerede yasiyorum? Yoksa Matrix film seti mi benim yasadigim yer? Kayisi siyirip felsefe yapacak hale geldik artik.
SilDurumumuz o kadar vahim ve cahillik dolu ki bu sekilde nasil yonetiliyoruz yada yonetilemiyoruz cok manidar. Kucucuk bir hesap ysptim. Tr'nin yillik elektrik tuketimi yaklasik 12 milyar kw. Bünu doalgaz cevrim tesisleri ile uretmek yerine gunes panelleri ile uretim icin gerekli yatirim yaklasik 12milyar$. soru su: Biz hersene kac milyar $ faiz odemesi yapiyouz. Baska sorum yok hakim bey.
YanıtlaSil12 milyar kw elektrik tüketimi bilgisinde bir yanlışlık yok mu?
Sil277 milyar kilovatsaat elektrik tüketmiş 2016 yılında Türkiye.
Yenilenebilir enerjinin payının artması çok önemli. Kendi teknolojimiz ile bizim firmaların ürettiği ekipmanlar ile bu işi kotardığımızda muazzam etkisi de olur.
Ama arz güvenliği açısından yani yılın tüm zamanlarında üretilebilmesi açısından sıkıntıları da mevcut. Elektrik depolanabilseydi süper olurdu. Bir diğer sıkıntısı da, yer problemi. 277 milyar kilovatsaat üretilmesi için ne kadarlık bir alana ihtiyacımız olurdu?
Ama teknoloji bu anlar için yok mu? Depolama problemi ile daha verimli teknolojileri ortaya çıkarmamız gerekir. Bu alanlar daha çok teşvik edilmeli.
Petrol var diyolar ama cikartmamiza izin vermiyorlarmis bu sizce ne kadar dogru?
YanıtlaSilEger petrol varsa niye cikartamiyoruz?
Petrol var, elmas var, dogalgaz var, Uranyum var, komur var, ananas var, muz var, mango var, turist gelmeye can atiyor, et basilca ihrac mallarindan biri? Ne - Turkiye'den mi bahsettigimi zannetin? Avustralya'dan bahsediyorum. Turkiyede bunlar yok. Bunlarin olmadigini bilip anlayacak kafa da yok o yuzden boyle sacma sapan sorular soruyor vatandaslar. Anlamadiysan bastan oku: petrol var, elmas var....
SilPetrol var diyenler petrol muhendisiyse ciddiye al.degillerse kandilmisolduklarini yada facebook dusunuru olduklarini varsayabilirsin.sonuc turkiyedepeyro az olani cikariyoruz
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilekonomi ile ilgili bir öneri yaptığınızda bu uygulanabilir olmalı. hemen hemen herkesin ağzında inovasyon sözcüğü var. katma değeri yüksek ürün var.bunu nereden duydularsa sürekli tekrarlayıp duruyorlar. peki inovasyon yapacak birilerini tanıyormusunuz? yada sizler yapabilirmisiniz?yapamzsanız yapacak birilerini tanıyorsanız bu inovasyon dediğiniz şey nasıl ve kimler tarafından yapılacak? nerde ne zaman yapılacak.inovasyon kısa zamanda yapılacak bir şey değil.örenk vereyim 40 yıldır türkiye kendi tavuğunu üretemedi. hala tavuklar ingiltereden ithal ediliyor. katma değeri yüksek ürün dediğinizde de geliştirme gelişme sonucunda ortaya çıkan sanayi ürününden söz ediyoruz demektir. sizce bunu şimdi yapablirmiyiz. yoksa 10 yıllar mı gerekir.lütfen inovasyon ve katma değerli ürün deyip durmayın
YanıtlaSilinovasyon sözcüğünü kullanan ekonomistlerde bunun kısa zamanda olmayacağını elbette biliyor. ama ne demelerini bekliyorsunuz. cari açık vermemiz gerekir tüketmemeliyiz bu gereksiz tüketimden vaz geçelim deseler hemen eleştirirsiniz. basında yayınlamaz zaten.çünkü kimse saaadet zinciri bozulmasın istiyor. ama saadet zincileri hep kopar. ve insanlar vbedelini öderler
YanıtlaSilyorumlarda görüyorum hayavancılık bitti diye. türkiye hayvancılığa uygun bir ülke değil. itiraz edeceklere sorularm var. 1. büyük baş hayvancılık neye bağlıdır. 2 bağlı olduğu parametreler türkiyede varmıdır.bu soruların cevabınıbilen olduğunu sanmıyorum.
YanıtlaSilSen varsin ya tanerus yetmez mi? Neden Turkiye bu ise uygun ulke olmasin?
SilMeslektaşınız Fikret Başkaya'nın hapse atılmasıyla ilgili yorumunuz var mı Mahfi bey?
YanıtlaSilSerbest birakildi. demokrasi ve fikir ozgurlugu var cunku
SilDüşünce özgürlüğünün suç olması en büyük ayıptır.
SilVar. Her zaman aynı yorumu yapıyorum. Bir ülkede düşünceyi açıklama özgürlüğü yoksa orada demokrasi yoktur.
SilDüşünce özgürlüğü nedeniyle serbest
SilBugün "döviz 3 kuruş yükseldiyse ne oldu" deniliyor. Peki neden bu ülkede dolar bozdurma kampanyası yapıldı? Neden millet dolarını bozmak için kuyruk oldu? Dolar bozma makbuzu getirene saç tıraşı, döner bedava kampanyası milli bir görev olarak lanse edildi?
YanıtlaSilNeden Mahfi hocam neden?
Her ikisi de akıl işi değil.
Sil(1) 21. yüzyılda sektörlerde robotlaşma hızla ilerlerken, bunun istihdam ve işsizliğe etkileri üzerine siyasi angajmanlara girmeden global ölçekte kafa yoran iktisatçılar var mı?
YanıtlaSil(2) 'Speenhamland yoksulluk fonları'nın günümüze uyarlanmış versiyonları global ölçekte sizce mümkün mü?
(3) Keynesyen uygulamaların bile çözüm üretmede yetersiz kaldığı kapitalist bir yıkıma, sizce, adım adım yaklaşıyor muyuz?
(1) Dünyada var ama bizde yok. Çünkü biz hala 15'inci yüzyıldaki faiz tartışmalarına takılı kalmış durumdayız.
Sil(2) Bilgim yok.
(3) Kapitalist sistem fazlasıyla esnek o nedenle kolay kolay yıkılmıyor.
Birinci soruya cevaben: Eğer merak ediyorsanız Daron Acemoğlu ve Pascual Restrepo'nun 17 mart 2017'de yayınlanmış bir çalışması mevcut. "Robots and Jobs: Evidence from US Labor Markets" ismiyle aratabilirsiniz.
SilANALİZ:
YanıtlaSilDünya Bankası tarafından hazırlanan Küresel Yönetişim Göstergeleri (Worldwide Governance Indicators, WGI) 2017 raporu yayınladı.
İktisatçı Ümit Akçay'ın, rapor üzerine yaptığı analiz:
"Çöküşe doğru"
https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2017/11/27/cokuse-dogru/
TBMM Bütçe görüşmelerinde Mehmet ŞİMŞEK soru sordular neden hazine gereğinden fazla borçlandı şeklinde onunda verdiği cevap 2018 yılında borç ödemelerimiz var onun tedbirini aldık dedi yani borç ile borç ödeme bu işin sonu nereye varır ..
YanıtlaSilKabul etmemiz gereken bir gerçek var. Bu ülkenin en iyi ihtimalle on yılı daha kayboldu son on beş yıla ilave olarak. Eğer kör karanlığa savrulmaz isek, çocuklarımız daha iyi günler görebilir. Şu andaki rezaletin kısa dönemde bir çözümü olamaz. Canımız sağ olsun.
YanıtlaSilevet ekonomik durum yardımlaşma,aileden destek,sosyal yardımlar vs kalemler ile dönüyor ya da dönmeye çalışıyor..ama kurların bu kadar oynak ve yüksek olduğu bir yerde nasıl üretim olabilir ki..? Gerçekten bu ülkede iyi ve kaliteli bir yaşam sürebilmek çok zor...Herkes te bir güvensizlik hakim sanki...
YanıtlaSilİnşaat sektörü daha nereye kadar ekonomiyi taşıyacak..? Ve en önemlisi bahsedilen işsizlik rakamları da enflasyon rakamları da çok düşük...3 te bir oranında düşürüldüğünü sanıyorum. tabi toplu iğne fiyatı ile enflasyonu ölçmeyeceksiniz.talep gören ürünler ile anlayacaksınız piyasayı..örneğin akaryakıt örneğin et fiyatları..bunu dışarda halkın gelir durumuna bakınca anlayabiliyorsunuz.Özellikle pek çok insanın giriş yaptığı semtlerde gelir eşitsizliği çok göze çarpıyor.
Her yerde üniversite açılacağına işyeri açılsaydı,fabrikalar yapılsaydı sanırım bu durum olmazdı..Bir de kötü bir biçimde kozmopolitleşme var.. Örneğin her milletten insan buraya geliyor ama biz vizesiz avrupa ya alınmıyoruz..yani say say bitmez..katılırmısınız hocam..?
Zihniyet değişmedikçe üniversite yerine işyeri de açılsa sonuç farklı olmaz.
Sil
YanıtlaSilAmerika’nın toplam dış borç tutarı 18 trilyon. Dış borç senetlerinin 1.3 trilyon doları Çinlilerin elinde. Suudi Arabistan ise belirttiğim gibi 123 milyar dolarla 13. sırada. ABD tahvil piyasası ise yıllık 37 trilyon dolar. Tahvil piyasasına ilişkin, kişi ve ülkeler bazında net bir istatistik yok. Ancak Suudi sermayesinin büyük bölümünün bu tahvil piyasasında olduğuna dair yaygın bir kanaat var. Örneğin Muhammed bin Salman’ın gözaltına aldırdığı 13 prens 800 milyar dolarlık bir zenginliğe sahip. Bu prenslerin ABD tahvil piyasasına ne kadar para yatırdıkları bilinmiyor.
Suudilerin Amerika’daki varlıklarının parasal değerinin 750 milyar dolar olduğunu varsayalım. Bu rakam Amerika’nın toplam 18 trilyon dolarlık dış borç yükünün yüzde 4.1’ine tekabül eder. 37 trilyon dolarlık hisse senedi hacmiyle tahvil piyasasının da yüzde 2’sine karşılık gelir. Genel tablo içinde bu oranlar küçük gibi görünüyor. Ancak küçük gibi görünen bu oranların mutlak miktarlar olarak bir ekonomi açısından devâsâ rakamlar olduğunu ifade etmek gerekir. Üstelik bir de kişiler bazında Amerika’ya yapılan yatırımlar var. Bunun da en az 800 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu miktar dahil edilince, ikisinin (750 + 800) toplamı ABD’nin dış borç yükünün yüzde 8.6’sına geliyor. İki kalem yatırımın birden ve aniden çekilmesi durumunda, GSMH’si (gayri safi milli hasılası) yılda 17.4 trilyon dolar olan Amerikan ekonomisinin büyük bir sarsıntı geçirmemesi çok zor bir ihtimal.
Ali Bey kim niye parasını çeksin ABD`den? Şu anda iş adamları bir miktar paralarını ABD`ye gönderip çoluğuna çocuğuna kendisine bir güvence oluşturmak peşinde Türkiye. Diyorsunuz Arap parasını çeksin. İlginç geldi doğrusu.
SilBu konu 6 ay once gundeme gelmisti ama sonra kapandi gitti. Saudi'lerin boyle bir niyeti yok aksi halde Saudi Arabistana da bahar gelir. Hapiste filan misin 6 ay onceki haberleri okuyorsun? Yeni gazte vermiyorlar mi orada size?
SilSayın adsız 17:59,
SilDünyanın en büyük ekonomisinin içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek için öne çıkan veriler bunlar.Kredi derecelendirme kuruluşlarının ülke ekonomilerini değerlendirmede dikkate aldı en önemli kriterlerden ilki,GSMH'nın ülke kamu borçlanma oranıdır.Kabuledilebilir oran % 60.
ABD de bu oran % 100 üzerinde.
Türkiye' de bu oran % 35.Haydi biz yapısal reformları yapmayı beceremiyoruz,ABD' bin kamu finansmanı bizden daha kötü olduğu halde sayın Eğilmez'in sıklıkla dile getirdiği yapısal reformları bir türlü yapmadığına dair kendi kendime düşünme egzersizine dair bir yorumdu benimki.
Sayın adsız 18:39
SilAltı saat öncesi bir haber.....OECD bugün yayınladığı Global Ekonomik Görünüm raporuna göre, 2017 yılı büyüme beklentisi yüzde 3,4'ten yüzde 6,1'e çıkarıldı. Gelecek yıl için büyüme tahminini yüzde 3,5'ten yüzde 4,9'a yükselten OECD, 2019 yılı büyüme tahminini yüzde 4,7 olarak belirledi.
Mali teşviklerin 2018 yılında geri çekilmesinin planlandığı ortamda işletmelerin ve hanehalklarının güvenlerinin güçlendirilmesinin büyümenin sürdürülmesi için zaruri olacağını ifade eden OECD, "Açıklanan yapısal reformlarda etkin ilerleme, mali şeffaflık ve Orta-Vadeli Ekonomik Program'ın 2018-2020 dönemi dezenflasyon hedefleri güveni artıracak ve yurtiçi ile yabancı özel sektör yatırımlarını büyütecek" değerlendirmesini yaptı.
kısaca özetlersek atı alan üskadar'ı geçmiş.
YanıtlaSilzengin daha da zengin olurken fakir geçim derdinde...
Mahfi Bey yazılarınızı beğenerek okuyorum.SAYGILARIMLA....
Teşekkür ederim
SilHADİ HEP BERABER İNOVASYON YAPALIM :herkesin ağzında bir inovasyon. biliyorsunuz türkiyede takımlar yabancı oyuncularla sahaya çıkıyor. sanırım yılda 500 milyon dolar kadar yabancı futbolculara veriyoruz. burada hemen hemn herksede futboldan anlıyor. teknik direktör ve hakem olarak anlıyor tabi. futbol oynayamıyorlar. ama bizim futbolcuya ihitiyacımız var. yerli futbolcu yetiştirelim ithali keselim hatta yerli futbolcu ihraç edelim. 500 milyon dolardan kurtulalım ve kara geçelim. işte bu inovasyon. şimdi inovasyon diyenlerden öneri bekliyorum. nasıl futbolcu yetiştiririz. kaç yılda yetiştiririz. neler yapmamız gerekir. buyrun inovasyon uzmanları :)
YanıtlaSilHocam merhaba. Bir bankanın aynı kredi veya mevduat ürününe uyguladığı faiz oranları ilden ile değişir mi? İldeki talep yapısına göre? Değişmezse arbitraj olur diye mi yapmıyorlar?
YanıtlaSilİlden ile değişmez ama müşteri profiline göre değişebilir.
Silİlden ile değişmez ama müşteri profiline göre değişebilir.
SilMerhaba hocam,
YanıtlaSilYarin calisma alani ab ve tarim agirlikli bi kurumun mulakatina giricem. Mevcut tarim politikalari hakkindaki dusuncelerinizi ve faydali olabilecegini dusundugunuz anektotlari paylasirsaniz cok memnun olurum.
Saygilarimla
Hocam sayenizde Ekonomiden anlamayan ben ve benim gibilerin ufkunu geliştiriyorsunuz. Size bir sorum olucak 2000 yılında yaşadığımız develiyasyonda dolar yanlış hatırlamıyorsam bir günde %80 gibi değer kazandı. Şimdide ki bu uzun vadede yani 14 ay gibi ortalama sürede %40 gibi değer kazandı. Sizce biz şuan gizli bir develiyasyon yaşıyor olabilirmiyiz.
YanıtlaSilÇözüm doğrudan siyasilerin dediklerini yapmasına müsade etmektir, mesela mb cumhurbaşkanı dedi diye faizi 0 yapsın bunuda açıklasın, gençlerimizde görsün enflasyon neymiş değil mi?biz %100 gördük onlarda biraz döviz bürolarına gidip aldıkları harçlıkları doğrudan dolara çevirsinler... böylece uçağı en popüler olanımızın değil pilotun uçuracağı anlaşılır belki. (sözüm meclisten dışarı sizin dönemde (pek durmadınız ama) iyi değildi, haa yaptırmadılar bir şey bende çekip gittim diyeceksiniz ne diyelim...)
YanıtlaSilHocam merhabalar.
YanıtlaSil1) Hazine 1985 yılından itibaren bütçe açıklarını kapatmak için içeriden borçlanma hakkı kazanmış. O tarihten önce bütçe açıkları olduğu MB kaynaklarıyla para basılarak mı kapatılıyordu?
2) Turgut Özal'ın getirdiği avans sisteminin önceki uygulamalardan tam olarak farkı nedir?
Teşekkürler.
Hocam gençliğimin bütün yılları amerika kelimesini duymak ile geçti. Yok terörde parmağı var yok darbede şöyle yapmış yok uzaya üs kuruyor vs.. zenginin malı züğürdün çenesi misali.. Merak ediyorum madem bu elemanlar illegal her haltı gizli işliyor. Biz niye aynı yolu izlemiyoruz.. Örneğin Amerikan Dolarının aynısını yüklüce gizliden basıp ülke dışına yaysak bunun etkisi dünya piyasalarında ne olur? Çünkü bütün para birimleri karşısında dolar değer kazanıyor
YanıtlaSilHer gün metrobüste metroda yüz binlerce insan işe gitmek için sıkış sıkış üst üste büyük bir azimle yol alıyorlar. Bir çoğunun mesaisi akşam 21:00'a kadar sürüyor olup, bir çoğu da pazar günleri de çalışıyor ve iki hafta da bir tatil yapanlar da azımsanamayacak kadar fazla. Almanya bu iş gücünün sadece küçük bir kısmını kullandı ve dünyanın bir numaralı ekonomisi olması için kendisine yeterli geldi. Bu kadar zor şartlar altında, ucuza, istekli ve büyük bir iş gücüyle çalışan topluma rağmen halen ekonomik güç olarak bir yerlere gelememiş olmak çok düşündürücü...
YanıtlaSilAnlaşılan odur ki; cari açıkta dahil dışalım konusuna dikkat edilmeli ve yüksek kuru bir avantaja çevirmek için içerde üretime ağırlık vermeli. İkame mal konusunda yeterli çalışmayı yaparsak coğrafi konum sayesinde üretilene daha çabuk pazar bulabileceğimizi düşünüyorum hocam. Yalnız önce gençlerimizi memur olma sevdasından kurtarmak gerek. Tabi bunun ilk adımı ise gençleri memur olmaya iten sebepleri enine boyuna irdeleyip çözüm bulmak.
YanıtlaSilHocam yeni kırılgan beşliye baktığımızda Türkiye,Arjantina,Pakistan,Mısır,Katar olarak açıklanmış sizin kırılgan beşli tablonuzda ise Brazilya,Endonezya,Hindistan,G.Afrika ve Türkiye yi ele almanızın nedeni ni merak ettim.
YanıtlaSilTeşekkürler.