Fed'in Faiz Artırma Olasılığının Analizi
Gün sonunda nakit açığı bulunan
bankalar, bu açığı kapatabilmek için, nakit fazlası bulunan bankalardan
borçlanıyorlar. Borç veren bankalar, borç alan bankaya bu borç karşılığında
Fed’in belirlediği faiz oranını (Federal Fund’s Rate) geçmemek üzere faiz
uyguluyor. Bu faizin oranı bugün itibariyle yüzde 0,25 ile 0,50 arasında. Bu
faiz, normal koşullarda 6 haftada bir Fed Başkanının başkanlığında toplanan
Federal Açık Piyasa İşlemleri Komitesi (Federal Open Market Committee – FOMC)
tarafından belirleniyor.
Fed, bu faiz
oranını düşürerek veya artırarak ekonomik faaliyetleri etkileyebiliyor. Fed, faiz
oranını düşürdüğünde, bankalar daha ucuza kaynak buldukları için yükümlülük
altına girerek yeni kaynaklar ediniyor ve bunları krediye dönüştürüyorlar.
Böyle bir ortamda ekonomide finansman bollaşıyor ve aktivite artışı
desteklenmiş olduğu için ekonomi canlanıyor. Fed, faiz oranını yükselttiğinde bunun
tersi oluyor. Bu kez bankalar yeni kaynaklar edinip yükümlülüklerini artırmakta
ve dolayısıyla kredi açmakta daha çekingen hale geliyorlar. Bu da ekonomide
ortaya çıkmaya başlayan enflasyonist eğilimleri frenliyor.
ABD ekonomisi üzerinde yapılan
çalışmalara göre Fed’in faiz oranında değişikliğe gitmesinin bütün ekonomi
üzerinde etkili olması 12 – 18 ay arasında bir süre alıyor. Dolayısıyla Fed’in
faiz artırımı konusundaki kararını etkileyecek olan enflasyonun bugünkü düzeyi
değil, gelecek 12 – 18 ay içinde hangi düzeyde olacağı.
Fed’in faiz artırmasına yönelik karar
alması için üç temel göstergeye odaklandığını biliyoruz: (1) İstihdamın artması
ve dolayısıyla işsizlikte azalma (ABD’nin doğal işsizlik oranı yüzde 4,5 – 5,0
olarak kabul ediliyor.) (2) Büyümenin hızlanması (ABD’nin potansiyel büyüme
oranı yüzde 2,5 – 3,0 arasında kabul ediliyor.) (3) Ekonominin raydan çıkarak
enflasyonist baskılar altına girmesinin önlenmesi (enflasyonun yüzde 2’yi
aşması halinde kontrolden çıkabileceği düşünülüyor.)
Şimdi bu üç gösterge açısından eldeki
son verilere göre ABD ekonomisinin nerede olduğuna bakalım (Kaynak: US Treasury, US Bureau of Economic Analysis.)
Yıllar
|
2011
|
2012
|
2013
|
2014
|
2015
|
2016
|
İşsizlik Oranı (%)
|
8,9
|
8,1
|
7,4
|
6,2
|
5,3
|
5,0
|
Büyüme Oranı (%)
|
1,6
|
2,2
|
1,5
|
2,4
|
2,4
|
1,7
|
Enflasyon Oranı (%)
|
3,0
|
1,7
|
1,5
|
0,8
|
0,7
|
1,5
|
Küresel kriz süresince Fed’in
uyguladığı politikalar, işsizliğin düşürülmesi konusunda ciddi bir başarıya
ulaşmış görünüyor. Faiz artırımı aşamasında acele karar almamak için biraz daha
ayrıntılara bakıldığını ve işsizlik başvuruları, ücret artışları gibi konuların
da dikkate alındığına değinmek gerekir.
Tabloya bakınca ABD’de ekonominin
önemli göstergelerinden birisi olan büyüme oranının inişler ve çıkışlar yaşamış
olduğunu görüyoruz. Bu yılın üçüncü çeyrek büyümesi beklentileri aşarak yüzde
2,9 olarak geldi. Bu oran ABD’nin potansiyel büyüme oranına işaret ediyor. Bununla birlikte bu oranın devam edip
etmeyeceği henüz net değil.
Fed’in uzun dönemde ulaşmak ve
durmak istediği enflasyon oranı yüzde 2’ler dolayındaki bir enflasyon oranını
işaret ediyor. 18 ay sonrası için tahminler yüzde 2 dolayında bir oranı
gösteriyorsa Fed, faiz artırımına başlayacak. Fed’in elinde çok daha ayrıntılı
veriler ve tahminler olabilir ama kamuoyuna açıklanmış veriler gelişmenin bu
yönde olduğu konusunda henüz net bir görüntü vermiyor.
Sonuç olarak eldeki verilere
bakarak, Fed’in uyguladığı para politikası sonucunda ABD ekonomisinde işsizlik oranında
ideal düzeye yaklaşıldığını, büyüme oranında ekonominin iyiye gidiş içinde
olduğunu, buna karşılık enflasyon oranında henüz frene basılacak düzeyden biraz
uzak olunduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte faizle ilgili olarak alınacak
kararın etkisini 12 – 18 ayda göstereceğini dikkate alırsak Fed’in asıl ilgi
noktasının 18 ay içinde enflasyonun nasıl bir hareket izleyeceği olduğunu kabul
etmemiz gerekir. Fed, 18 ay içinde enflasyonun yüzde 2’ye gideceğini görmüş ve
faizi artırma kararını alma aşamasına gelmişse Aralık ayında faiz artırımı
olasılığı yüksek demektir.
Buraya kadar Fed’in baktığı
göstergeleri eldeki veriler açısından objektif bir bakış açısıyla
değerlendirmeye çalıştım. Bu aşamada eldeki bu verilere göre oluşmuş olan son piyasa
beklentilerine baktığımızda şöyle bir tablo ile karşılaşıyoruz (2,3,ve 4.
Sütunlar 0,25, 0,50 ve 0,50’den daha fazla oranda artış bekleyenlerin yüzdesini
gösteriyor.) (Kaynak: CME Group, FedWatch Tool, http://www.cmegroup.com/trading/interest-rates/countdown-to-fomc.html):
Fed/FOMC Toplantı Tarihi
|
0,25 (%)
|
0,50 (%)
|
0,50 üstü (%)
|
2 Kasım 2016
|
8,3
|
0
|
0
|
14 Aralık 2016
|
68,0
|
5,9
|
0
|
1 Şubat 2017
|
65,5
|
9,6
|
0,4
|
15 Mart 2017
|
61,8
|
14,6
|
1,2
|
Tablodan görüleceği gibi Aralık
toplantısında Fed’in faiz oranını 0,25 puan artırarak 0,50 – 0,75 aralığına
çekmesini bekleyenlerin oranı yüzde 68’dir. Sonraki aylar için beklenti biraz
daha düşüktür. Buna karşılık sonraki aylara ilişkin beklentilerin Aralık’ta
alınacak karara göre yeniden şekilleneceğini gözden kaçırmamak gerekir.
Buraya kadar ortaya koymaya
çalıştığım veriler ve beklentiler, Fed’in Aralık ayında faiz artışına
gitmesinin yüksek bir olasılık olduğunu ortaya koyuyor. İktisatçının görevi, karar
alıcılara eldeki verilere göre bir analiz sunmaktan ibarettir. Ben de bunu
yapmaya çalıştım. Bundan ötesi karar alıcıların işi.
ımf nin türkiyeye yapmayın dedigi her şeyi dünya kirizinde abd ,avrupa birligi ve dünya ülkeleri yaptı.bankalara ,piyasalara para lazım ımf vermeyin,batan batsın dendi.çok saçma hareketlerdi bunlar.bu o zamanda söylendi.ımf bile bile türkiyeye lades yaptı.türkiyede hükümetin degişmesi gerekiyordu ımf de taşeron olarak kullanıldı.şu an geldigimiz durumu görüncede her şey daha iyi anlaşılıyor.tam bagımsız bir türkiye olmak gerekiyor.çünki bizim çıkarımızı bizden iyi kimse düşünemez.türkiye batmış kimin umurunda
YanıtlaSilSayin sukru sert,
SilImfye borcumuzun sifirlandigini biliyor musunuz
IMF'ye borcumuzun sıfırlanmış olması dış borcumuzun azaldığını göstermiyor. IMF'ye borcu sıfırladığımızda dış borcumuzun toplamı 280 milyar dolardı bugün 422 milyar dolar. Eğer dışa borcunuz GSYH'nızın yarısından fazlaysa bütün alacaklılar IMF olur.
SilSayin adsiz tamam borcumuz sifir kabul
Silben en cok senin ve senin gibi borcumuz yok diyen ahbablarin bakkala cakkala manava kasaba borcunu merak ediyorum.
eskiden sadece ımf ye borcumuz vardı. bugün ise uçan kuşa bile borcumuz var. millet hala uyuyor ımf ye borcumuz kalmadı diye!. 14 yıl önce borcumuz neydi bugün ne?. bugün toplam borç stokumuz 600 milyar dolara yaklaştı. üstelik de cumhuriyetin neredeyse tüm kazanımlarını satmalarına rağmen. sürekli beton üreten bir ekonomi olduk akp sayesinde. sanayi zayıflatıldı tarım bitme noktasına getirildi. ekonomi inşaatla sıcak parayla kara parayla ayakta tutulmaya çalışılıyor. dünyanın borçlanmasını yaptık çoğunu da taşa toprağa yatırdık. geri dönüşümü olmayan katma değer yaratmayan rant üreten bir ekonomik tabanlaşma yaratıldı ülkemizde.
SilSayın hocam,
Sil14:24'te verdiğiniz cevap ile ilgili merak ettiğim bir husus var. Borcumuzun 422 milyar dolar olması borç ödeme kapasitemizin artması ile ilişkisi var mıdır ? Buna ek olarak bütçe faiz dışı fazla veriyorsa borcumuzun yüksek olması zamanla düşeceğini gösterebilir mi ?
noktasına,virgülüne kadar katılıyorum sayın kardeşim
Sil09:34'te cevap veren arkadaş göstermiyor tabiki. Çünkü katma değeri yüksek ürün üretmiyoruz. Zaten dediğin gibi olsaydı şu an bütçe açık vermezdi borsadan yabancılar arkasına bakmaksızın kaçmazdı.
SilHocam, ben de aralık diyenlerin içindeyim. Fakat aralıkta faiz artarsa, Türkiye'de olacaklar hakkında ciddi endişelerim var. TL karşısında yeni rekor kıran bir dolar, euronun dolar karşısında gerilemesi, kur farkından kazanan ihracatçının geleceği yeni nokta ve artacak enerji-üretim maliyetleri... Hepsi ülkem için endişelenmeme neden oluyor.
YanıtlaSilBireysel olarak da etkileyecek beni bu durum. Hatta işsiz kalmaya kadar yolu var. Bu etkiyi bireysel olarak absorbe edebilmenin yolu nedir? Ne önerirsiniz?
Aralık'taki olası faiz artışını bence piyasa zaten öngörüyor ve satın alıyor. Asıl onda sonrası önemli. Fed artışa devam ederse işte o zaman sizin endişeleriniz gerçek olur. Ne yazık ki o durumda yapılabilecek fazla bir şey yok. Yapılması gereken şeyler hep hükümet kanadında. 2 yıldır yapısal reform diye diye bir hal olduk. Kimse dinlemedi. Şimdi yumurta kapıda.
SilHocam yapısal reform dediğiniz şey yolsuzluklarla mücadele, ekonomide şeffaflık, denetimin artması ve hukuk kurallarının tam uygulanması ise ne yazık ki tam tersi yönde hızla ilerliyoruz; yani kısacası yapısal reform bir şeyleri(!) ortaya çıkaracağı için imkansız.
SilHocam,
SilEkonomi dersleri ile ilgili acaba onları indirme opsionunu de koydurursanız seviniriz.Çünkü hem telefon hem bilgisayarlarda indirdikten sonra kolayca dinleyebiliriz
şimdiden teşekkurler
Konuşacağım bakalım halledebilir miyiz.
SilFed aralikta faiz arttiracak bu iki kere iki dort eder gibi bir durum oldu. ABD gostergeler faiz arttirmini isaretliyor. Ayrica fed faiz arttirmazsa guvenilirligi de zedelenebilir. Kuskular artar. Aralikta faiz arttiracak olan FED bir sonraki faiz arttirmini ne zaman ve hangi araliklarla yapar mesel o artik bugunden itibaren bunu konusmakta fayda goruyorum. Ben yaz basi gibi bir arttirim bekliyorum en kotu ihtimal eylul gibi.
YanıtlaSilTurkiyeye gelince dolar yil sonunda 3.15 denge reel bandini yakalrsa burada kalirsa sevinmek gerekir. Benim tahminim yilbasindan itibaren ilk aylarda 3.20 - 3.25 bandlarinda bir seviyede bulunur. Dolarin fedin bir sonraki arttirimina kadar 3.35-3.45 kadar yolu olacagini tahmin ediyorum.
Turkiye enflasyonu basta gida tarim enflasyonunu dusurememedikten sonra uretimdeki yapiyi da donusturmedikten sonra olacak durum budur. Cunku tlnin deger kaybetmesi icin cok neden var enflasyon yuksek ve cari zarar var. Enflasyon 2012den itibaren %5lerin altinda olsaydi fedin bu faiz arttirimlarindan ve dovizdeki dalgalanmalardan daha az korkar ve daha az zararli atlatirdik.Turkiye petrol fiyatlari ile aslinda bu firsati 2014 son baharinda yakaladi ancak degerlendiremedi. Hatta tarimmgida fiyatlari daha cok artti tarimda gida da petrol mazort girdisi yuksek olmasina ragmen maliyet dususunu uretime ic piyasaya tuturamadi.
Asıl mesele Aralık eğil. Devamı gelirse işte o zaman hep birlikte yanarız.
SilZaten benim analizimde o ufukta hocam. 3.25 kadar kuru ekonomi kaldirir ancak 3.25den sonrasi biraz muallak. Fed artik benimsedigi ekonomik sartlarin yerine geldigini istatistiksel acidan goruyor. Hatta bir calisanlarina neredeyse 9 yildir zam yapmayan bir burger sirketi bile saat ucretlerine zam yapmis nedenolarAK DA dusen issizlik ve artan isci talebini gostermis. Mamafih Fed her kosulda tum gostergelerde istediginden tahmininden iyi bir tabloyla karsi karsiya. bana kalirsa Fedin dusuk enflasyon konusunda da bir korkusu yok hatta sevindiklerini dusunuyorum. Cunku reel olarak toplumun tum kesimlerine kazanim sagliyor dusuk enflasyon.Ekonomiyi de asiri sicaklardan koruyor. Ayrica fed zaman kazansdiriyor. Fed bu zamana kadar sabrettiyse bilin ki dunya ekonomisi icindir. BUndan sonra mesele su olmali fed 17de ne zaman faiz artttirir. bahar mi ama hangi bahar
SilMerak etmeyin tek parti istikrarı kurtarır milleti.
SilHangi milleti?
SilTurkiye milleti.
SilKurtarılacak ne gibi bir durumu var?
SilTÜRKİYE milleti değil; TÜRK milleti. Acaba İngilizlere de İNGİLTERE milleti diyor musunuz adsız denen zat-ı muhterem.
SilSayın Hocam,
YanıtlaSilTürkiye'nin döviz borcunun özel sektörün sırtında olması hükümetin faiz politikasını nasıl etkiliyor?
Eğer Türkiye'nin döviz borcu 2000 öncesinde olduğu gibi devletin sırtında olsaydı hükümet şimdi olduğu gibi merkez bankasına faizi indirme baskısı yapabilir miydi?
Bu çerçevede döviz yükünün kimin sırtında olduğunun para politikasının nasıl yönetileceği üzerindeki etkisi hakkında nasıl bir genelleme yapılabilir?
Saygılar
Dış dünya açısından bu ayrım çok önemli değil. Onlar miktara, vadeye ve diğer göstergelerle ilişkisine bakıyorlar. Sonuçta durumu kötü algılayıp yeni borç vermeyi keserlerse sistem ağır yara alır.
SilBuna karşılık döviz borcunun özel kesim sırtında olması para politikasının daha rahat yürütülmesine, en azından şimdilik, olanak sağlamış görünüyor.
Sayenizde aydınlanıyoruz Mahfi hocam. Teşekkürler
YanıtlaSilTeşekkürler
Silhocam fedin faizi bir yana da, asıl ohal- buhal-şuhal derken tek değişkenli üç bilinmeyenli ohalden bir sene içinde çıkabilmemizin olasılığı nedir?
YanıtlaSilÇok düşük.
Silhocam gözlem gücü ve analiz yeteneğinize binaen sosyolojik bir inceleme yazısı olarak milenyum öncesi ve sonrası için toplumsal bellekte neler değişti kendi bakış açınızdan bunu irdeleyebilir misiniz?
YanıtlaSilBu uzun bir çalışma gerektiriyor ve ben böyle bir kitap için çalışıyorum.
SilABD'nin faizi arttirmasi ile biz mahvolmayiz ama ABD olabilir. Turkiye gibi 10 tane gelismekte olan ulkeden piyasaya akacak olan 1 trilyon USD, ABD parasini kelimenin tam anlami ile pula cevirir. Basta Japonya ve Cin gibi elinde ciddi miktarda USD tutan ulkeler boyle bir durumda ABD'nin yakasina yapisir. Sonrasi da savas mi olur, dogus mu olur goruruz. Turkiye enerji arzini garanti altina aldigi muddetce hicbir sIkintiya girmez.
YanıtlaSilFed, TCMB ya da Malezya Merkez Bankasi gibi sadece kendi ic gostergelerine bakip hareket edemez, gelismekte olan ulkelerin ekonomilerini sarsip bir soka sebep olmasi kendi ayagina (belki kafasina) kursun sikmasi demek, rezerv ve fiat para olarak kullanmanin da boyle negatif yonleri var iste. Sizin disinizdakiler icin gecerli kurallari alt ust etmeniz gerekiyor. (Taylor kuralina gore su an faizin 2.5 olmasi gerekirdi).
Isin vahim tarafi Fed'in yuksek enflasyona karsi da hicbir silahi yok. Bu ABD'deki ekonomistlerin genel gorusu. O yuzden faizleri hizli sekilde arttirmasi gibi bir olasilik yok. Cok temkinli hareket etmesi gerekiyor. Hamasi umut ve retorikten uzak yorum bunu gosteriyor.
ABD'ye ne olur bilmem belki dedikleriniz olur ama biz mahvolmayız kısmı doğru değil. O sadece bir temenni.
SilABD nin faiz artırmasıyla bir şey olmaz diyen ekonomi özürlü beyefendi. Asıl abd ye bir şey olmaz. ABD zaten sistemin efendisi durumunda biz ise kölesi olmuş durumdayız. Ha sen merkez bankana dolar bastırabiliyorsan o ayrı tabi arkadaş.
SilAdsız 21:42 yukarıda yorumu yapan arkadaşa ben de katılmıyorum. Lakin nedir bu "ekonomi özürlü" lafzı ? Kendinizden utanın. Biraz saygı biraz nezaket lütfen.
SilAdsiz 21:42, dogrusu bu derinlikli ekonomik yorumunuz ile cehaletimi yuzume vurdunuz. Utandim.
SilHaddim olmayarak size basit bir denklem sunayim, belki o zaman merkez bankasinin 'dolar basmasina' gerek kalmadigina ikna olursunuz.
Turkiye'nin cari acigindan (29 milyar dolar), enerji ithalat rakami (37 milyar dolar)'ni cikarttiginizda elinizde kalan 8 milyar dolar, aslinda cari fazlaniz oluyor.
Turkiye yapmis oldugu 210 milyar dolarlik ithatlatin, 30-40 milyar dolarini enerjiye yapiyor, geri kalanin her seye ragmen uretiyor.
Yani enerji arzini garanti altina alirsaniz, yaptiginiz ihracat bugun nasil ithalatinizi karsiliyorsa o zaman da karsilayacaktir. Dahasi Turkiye ile ABD ticari dengesi ABD yonune fazladir, (Ihracat 6 milyar USD, Ithalat 12 milyar USD).
Ulke batti, mahvoldu gibi bilimsel ve ekonomik terimleri kullanip bilgilendirici olamadigim icin kusuruma bakmayin ama tablo boyle.
Enerji arzini nasil garanti altina alacagiz? Bedava enerji falan mi bulacagiz nasil olacak bu is? Hes seyi tezek yakarak halledelim sanayi tezek enerjisi ile calissin dersen tamam cikaralim 37 Milyar dolari. Bu beyinsizleri ozellikle mi seciyorlar trolluk yapsin diye nedir?
SilMiG.29, su beyninizi biraz da bize acsaniz da faydalansak.
SilEnerji deyince akliniza ilk tezek geldigine gore fazla hasir nesir oluyorsunuz tezekle belli ki. Kotu bir sey degildir de, midenizi bozmayin sonra yazik olur sizin gibi degerli bir beyine.
Enerji arzini da, dogal kaynaklara sahip olan ulkelerle stratejik isbirligi yaparak saglayabilirsiniz. Ya da bugun oldugu gibi bu isbirlikleri arttirmaya calisarak. Sonucta o burun kivirdiginiz ulkelere muhtacsiniz, zaten kendinizi ne saniyorsunuz, neyinize burun kiviriyorsunuz onu da anlamak mumkun degilya, neyse artik.
MİG.29 un cevap tarzı güzel değildi, ekonomi özürlü diyen arkadaşında.
SilSizin de düşüncelerinizi desteklemek için daha çok sağlam örneklere, birbirleriyle tutarlı açıklamalara ihtiyacınız var. Kavga etmeye ihtiyacımız yok. Bu lükse sahip değiliz.
Burada tartışıyoruz. Fikirlerimizi ortaya koyuyoruz. Destekleyenler, karşı çıkanlar tarafların kişiliğine hakaret etmeden, veriler, teoriler üzerinden hataları, eksiklikleri ortaya koyarlarsa hepimiz bundan faydalanırız. Her söylediklerimiz doğru olamaz, düşüncelerimizi açıklayarak eleştiriye sunduğumuzu kabullenmeliyiz.
Her anlamda disa bagimli bir ulke olarak enerji arzini cozme yonteminiz; sahip olan ulkeler ile stratejik isbirligi yaparak saglamak bizim ulkemiz icin ne derece yapilabilir, hatta surdurulebilir? Turkiye nin dostu ulke var mi? Kaldi mi? Kalanlarda ne var? Bu dost sayacaginiz ulkeler ile bugune kadar yapilmis enerji antlasmalari neler? Kim kazanmis? Kim kaybetmis? Daha huzurlu bir ortadogu yada dunya mi ongoruyorsunuz ileride? Herkese saygilar. NOT:Nukleer falan demeyin sakin konu cok uzamasin.
Silhocam gözlem gücü ve analiz yeteneğinize binaen sosyolojik bir inceleme yazısı olarak milenyum öncesi ve sonrası için toplumsal bellekte neler değişti kendi bakış açınızdan bunu irdeleyebilir misiniz?
YanıtlaSilHocam TR de MB nin faizleri degistirmesi piyasaya ne zaman yansıyor?
YanıtlaSilKararın beklentileri etkilemesi oldukça hızlı oluyor.
SilHocam bizim istediğimiz enflasyon oranı yüzde 5, ABD nin yüzde 2.
YanıtlaSilBu niye böyle.yani yüzde 5 ABD içi neden tehlikeli
Ekonomi büyüdükçe işlem hacmi de büyüyor ve dolayısıyla etkilenme çok daha fazla olabiliyor. Öte yandan bizim için de ideal olan % 5 değil 2 aslında ama biz onu başaracağımızı hiç bir zaman düşünmediğimiz için 5 diyoruz.
Silhocam gelismekte olan ekonomiler icin % 2 genel olarak kabul gormuyor. bu oran daha cok gelismis ekonomiler icin tasarlanmis hesaplanmis ideal enflasyon orani. bizim gibi gelismekte olan ekonomiler icin bu oran genel olarak % 2.5-3.00-3.5 gibi rakamlar. Cunku bu orandaki enflasyon orani gelismekte olan ulkeler icin daha saglikli
SilEvet hocam %2 enflasyon gelişmekte olan bir ülke için ideal düzey olabilir mi bende orayı anlamadım.
SilHocam ekonomiye yeni başlamış bir öğrenci olarak sizin kitaplarınızla aydınlanıyorum ve sizi takip ediyorum. Şu anlık cahilliğimi mazur görürseniz bu faiz artırmayı sürekli duyuyorum. Nedir bu faiz artırma-düşürme? Kısaca açıklar mısınız, teşekkürler
YanıtlaSilFed, ekonominin canlanmasına bakarak ileride enflasyonun hızlanacağını düşünüyor ve onunla mücadele edebilmek için önden faiz artırımını planlıyor. Faiz artarsa insanlar daha az harcar ve daha çok tasarruf ederler ve bu da piyasada fiyat artışını engeller diye düşünülüyor.
SilHocam,
YanıtlaSilÖnceki yazılarınızda da belirttiğiniz gibi türkiyede özel kesim tasarruf açığı var. Amaç bireyleri tasarrufa yönlendirerek tasarrufu arttırmak ve dolayısıyla yatırımlar için fon bulmak olmalı ancak bilindiği üzere ekonomimizin büyümesi tüketim harcamalarının artışı ile gerçekleşiyor bu nekadar sürdürülebilir bir stratejidir.Bir de konut sektörüyle ilgili durum var bilindiği gibi boş konutların miktarı oldukça fazla zaten iki reklamdan birinin konut reklamı olması da bunu kanıtlıyor bu sektördeki durgunluk 2017 büyümemizi nasıl etkiler.
Saygılarımla,
Tasarrufu artırmanın tek bir yolu var: Reel faizin pozitif olması. Reel faizi pozitif görmeyen insanlar tasarruflarını artırmıyor. Tam tersine parayı harcıyor.
Sil2017 yılında Türkiye'nin büyümesi için yeniden cari açığı artırması gerekiyor ki bu da zaten başladı.
Yapısal reform yapamayan bir ekonomi ya bütçe açığı veya cari açık ya da ikisini birden vererek büyür. Bizim durumumuz budur.
Hocam , aralik da fed faiz arttirimi yapar ise, dolar yine yukselecektir. Turkiye nin hali hazirda devam eden siyasi calkantilar ve belirsizliklerinin ustune bir de bu eklenince cok da olumlu bir tablo ortaya cikmaz diye dusunuyorum. Turkiye icin 2017 yili ile alakali hala umutlariniz var mi? Ben verilere dayali bir analizden cok ,sizin icinizden geceni merak ediyorum.
YanıtlaSilAralık ayındaki faizin etkisini zaten yaşıyoruz. Önemli olan bu artırımların devamı gelecek mi? Eğer gelecekse biz zor durumda kalacağız demektir. O zaman 2017 çok sıkıntılı olabilir.
SilSayın Hocam,
YanıtlaSilÖncelikle yazınız için teşekkür etmek isterim. Yazınızı okuyunca bir dönem ülkemiz kamuoyunda yer bulan bir tartışma vardı "Faiz enflasyonun sebebi mi yoksa sonucu mu?" Yazınızdan FED'in faizin, enflasyona sebep olduğu şeklinde bir yaklaşımda bulunduğunu çıkarıyorum (2.paragrafın sonunda "Bu da ekonomide ortaya çıkmaya başlayan enflasyonist eğilimleri frenliyor." cümlesini tersten okuyunca enflasyonu artırmak için faizleri düşürür). Kafam biraz karıştı gerçekten böyle midir? Saygılarımla...
Yazıdan bu sonuç çıkmaz. Enflasyon para bolluğundan, alış verişin artmasından yani talep genişlemesinden doğuyor. Bunu önlemek için Fed faizi artıracak ki insanlar para harcamasın tasarruf yapsın ve enflasyon yükselmesin.
SilInsan bazen kendi kendini duzeltir, bu normaldir.
SilFed tahvil alım programı kapsamında kurulduğunudan beri bastığı paranın 4 katından fazlasını bastı. peki Fed bu kadar tahvili nereden buldu? Amerikan bankalarının kasaları söylendiği gibi hala parayla dolu mu?
YanıtlaSilABD borç stoku GSYH'nın % 95'i. Yani ortada 15,5 trilyon dolarlık tahvil var.
SilÇekirdek enflasyon bir süredir zaten hedef seviyelerinde dolaşıyor. Şimdiye kadar başta petrolde yaşanan enerji fiyatlarındaki gerilemenin bir etkisi sözkonusuydu.
YanıtlaSilEkim ayından itibaren ise bu etki artık yavaş yavaş ortadan kalkacak gibi duruyor. Devam eden aylarda petrol fiyatları ortalamada 40 dolar üzerinde seyretmeye devam ederse son 1-2 yılda şahit olduğumuz gibi eflasyon üzerinde azaltıcı değil, arttırıcı bir etkisi olacaktır.
Dolayısıyla başka hiçbirşeyin değişmeyeceğini varsayarsak özellikle aralık ve ocak verilerinde hedefe yaklaşılma olsaılığı yüksek duruyor. Bakalım ne yapacaklar.
Hocam yazı için teşekkürler 1) bankalar birbirlerine borç verirken neden FED faizlerini geçmiyorlar. 2) LİBOR ve EURİBOR belirlenirken Fed dikkate alınır mı? Bu interbank faizleri nasıl belirlenir.
YanıtlaSil(1) Kural böyle. Geçerlerse Fed açıyor kasayı o veriyor borcu.
Sil(2) LIBOR Londra bankalararası para piyasasında likiditesi yüksek bankaların birbirlerine ABD doları üzerinden borç verme işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır. Londra saati ile 11:00'de sabitlenir. Piyasalar tarafından gösterge faizi olarak kullanılır.
Hocam bir hisse senedinin değer kaybetmesi nasıl olur? Mesela adamın birinin elinde 10 dolarlık bir hisse senedi var. O 10 lira şirketin elinde. Herkes satmaya başladı diyelim 10 liralık senetlerini, 7 liraya sattılar diyelim. Hisse senetleri 7 lira olacak ama 10 lira şirkette kalacak. Şirket başta hisse senedini geri iade edene 10 lira verecekken bu sefer 7 lira verecek. Dolayısıyla hisse satışları karşısında şirket için birşey değişmiyor hatta lehine bile oluyor. Yani hisse satışları kişiler için kötüyken hisse senedini ihraç eden şirketler için birşey değişmiyor mu?
YanıtlaSilAvrupa ile ticaret yapiyorum bu saat olayi inanin bizi cok zorluyor. Adamlarla aramizda iki saat var. Bundan ote haberlesme sikintisi eszamanli olarak degisiyor. kendimizi onlara ayarlamamiz icin calisanlarimizi cok gec saatlere kadar tutmamiz gerecek ve bu da maliyet demek. Ne olacak bu durum. AKP gercekten bu ulkenin dusmani
YanıtlaSilBu durum sizi neden zorluyor?Mesai saatlerini ayarlamak sizin elinizde. Mesai bitişi 1 saat uzatıyorsanız, başlama saatini de ona göre ayarlarsınız.Günlük mesai saatiniz değişmez. Çözülemeyecek bir sorununuz yok ki.
SilMahfi Bey,
YanıtlaSilŞu açıklamayı, sizin de bir iktisatçı olmanız sebebiyle, değerlendirmeniz mümkün mü?
DEVALÜASYON - DEVRİM - DARBE
İlk bölüm devalüasyonlar üzerinedir, bunu ekonomik krizlerin zorunlu sonuçları olarak biliyoruz. Ve ben her devalüasyonun bir darbe, ya da devrime yol açtığını bir "kanun" hâline getirmiştim.
Devrim, hükümeti halk için devirmektir, ve darbe halka karşı olandır, oligarşinin sevincidir. Ve biliyoruz, 15-16 Haziran 1970 yılında, işçiler, halk için bir devrime çıktılar ve giderken Kemal Türkler, DİSK Genel Başkanı, devrimi verdiler, "sattı" demek daha doğrudur ve böylece darbe için kapıyı açtılar. Ve bu benim tarihimdir, ben yazıyorum, demek istiyorum, o gün öyle düşündüm, bazen işaret etmiştim. Şimdi yazıyorum.
Büyük ekonomik sıkıntı vardı. 12 Mart 1971 geldi, Orgeneral Tağmaç darbe yaptılar.
Ve 1980 yılına geldiğimizde kıdım kıdım devalüasyon yapıyorduk, tümünden korkuyorduk, "devrim" olmasını istemiyorduk. Amma sonra 1980 başında devalüasyona karar verdik ve 12 Eylül'de darbeyi bulduk. Yapan adam Kenan Evren'dir ve ikinci darbeci orgenerali kaydetmiş oluyoruz.
1979 ve 1980 başlarında darbeyi haber vermiştim. Benim sözüm, artık benim için, meşhurdur, "Erbakan'ı hapse atıp daha dindar bir düzen getirecekler" demiştim ve öyle yaptılar. Erbakan'ın yobazlığının yetmediği bir zamandan geçiyorduk. Biliyorduk. 12 Eylül, yobazizme aç bir doğumdur.
Biliriz. 1960 Mayıs sabahları bakkallara giden arkadaşlarımız (ben gizlideydim, çıkmıyordum), bakkallardan, "yarına kaldı" haberi ile dönüyorlardı. Bilirler ve hep biliriz.
Bunlar yasadırlar ve kısmen ben çıkardım; 2001 diyebiliriz bir devalüasyon yaptılar ve darbeyi hemen sürdüler. 2003'e kadar beklemediler ve Hüseyin Kıvrıkoğlu içeriden, Devlet Bahçeli Bey ve Kemal Derviş Efendi dışarıdan, Aydın Doğan'ın gazetecisi Sedat Ergin bunu yaptılar. Ve Kıvrıkoğlu yerine aşırı mutaassıp ve "gerici" diyebiliriz, Hilmi Özkök'ü koydular. Bu eninde sonunda Kıvrıkoğlu-Özkök darbesidir. Ve bir devalüasyonla beraberdir.
Devalüasyon, yoksulları daha da yoksullaştırma yoludur.
"Memduh Tağmaç", "Kenan Evren", "Hüseyin Kıvrıkoğlu - Hilmi Özkök", bunlar yakın tarihimizin darbeci generalleridirler.
Bu darbe, 12 Eylül, şimdiki hâlimiz kadar olmasa çok şiddetlidir. Daha şiddetli darbeler dönemine girmiş bir kavimiz. İkinci sınıfa iniyoruz.
Yalçın Küçük, 31 Ekim, odatv.com
Rahmetli Bülent Ecevit de bop eşbaşkanı olsaydı küresel güçlere okey çekseydi ne 2001 krizi olurdu ne de akp iktidar olurdu. 2001 krizi ve sonrasında ülkemizin tüm kontrolü hızla küresel sermaye ve onun klik yapısı olan gladyonun eline geçti. bugün tüm yaşadıklarımızın tartışmalarımızın nedeni türkiyenin kendi inisiyatifinin kalmamış olmasından ve inisiyatifin küresel iradenin eline geçmiş olmasından kaynaklanmaktadır.biz sadece kuklaları konuşuyoruz. geçmişte evren tağmaç, Özkök, çevik bir. bugün ise fetö, Erdoğan v.b ......
Silhocam, abd 2017 itibariyle petrol ihraç eden ülke konumuna geleceğinden dolayı da faiz artırımları yoluyla güçlü dolar politikasına geçebilir diye düşünüyorum. güçlü dolar üzerinden petrol satarak bir nevi petro dolar üzerinden güç maksimizasyonuna da girişebilir. malum dünyada güç dengeleri eskisi gibi çok fazla abd lehine değil bence!. ayrıca iktisadi aktivasyonları her ne kadar optimal düzeyde istikrara kavuşmuş olmasa da büyüme ivmelenmesi artış eğiliminde gibi. işsizlik hacmini istediği noktaya çekmiş görünüyor. ben naçizane fedin aralık ayında faiz artışına gitme olasılığını gitmeme olasılığına nazaran biraz daha yüksek görüyorum. bir nevi hocam; %55 e %45 gibi mesela. saygılar....
SilAdsiz 21:49, FETO demisken, rahmetli ile ilgili bir haber var arsivden.
Silhttp://www.hurriyet.com.tr/guleni-savundu-39011869
Herhalde yabancilarin en sevdigimiz yonu suclu bulmak konusundaki ustun becerimizdir. Hemen dakikasinda her seyin sorumlusunu cikartiriz.
Dünya nereye gidiyor? Kapsamlı bir cevabımız yoksa, dünyaya yön veren kurumların nasıl davranacağını, ne karar alacağını nasıl bilebiliriz?Doğru yöne nasıl yönelebiliriz? Bunlara cevap veremezsek başkalarının söylediklerine muhtaç kalırız, onların kurduğu cümleleri tekrar eder dururuz.
Silpetrolumuz olsa inanin fedmis suymus muymus imfsiymis bunlar viz gelir tiriz gider. bizde petrol var cikarmiyorlar sakliyorlar petrolu olan ulkelerin hepsi abad krallar gibi yasiyor. insaallah bizde petrolumuzu cikartip 2023 lozanin 100.yilinda pasa olacagiz. Asgari ucretli calisanlar 1300 lira degil de 1300 euro alacak 1 kilo mazot 1 kilo benzin 1 lira olacak. dolar dusecek euro mark sterlin lira karsisida yerlerde surunecek.
YanıtlaSilPetrolü olan Suudi Arabistan iflasın eşiğinde, ABD'nin güdümünde.
SilPetrol olsa da akıl olmayınca bir işe yaramıyor. Akıl yoksa iki delinin uydurduğu 100. yılında Lozan bitecek yalanına inanır kalırız.
Lozan konusunu gerçekten öğrenmek isterseniz gerçekler burada: http://www.mahfiegilmez.com/2016/07/lozan-antlasmas-2023de-bitecek-biz-de.html
Adsız31 Ekim 2016 18:59, yaş kaç?
Sil@18:59 100.yılında olmazsa 200.yılında olur sabret koçum.
SilPetrolün fazla abartıldığını düşünüyorum. Özellikle günümüzde petrolün yerini yenilenebilir enerji kaynakları ve elektrikli araçlar hızla almakta. bu nedenle Suudiler ekonomik krizin eşiğinde. ayrıca petrolü olan ülkelerin çoğu oldukça berbat durumda örneğin en büyük petrol ülkesi venezuella, Irak vs. gibi. Birleşik arap emirlikleri ve kuveyt ise petrolden kazandıkları parayı doğru kullanıp, bankacılık, ulaşım, turizm gibi sektörlere yatırarak, devasa iş hacmine ulaşarak petrole bağımlı ekonomiden kurtulmuşlardır.
SilNot: Lozanın 100. yılı, yok Musul'un 80. yılı vs. gibi tarikat uydurması yalanlara inananlar 2016 yılında da olduğuna göre, ülkede ciddi anlamda okuduğunu anlama problemi ve öğrenme güçlüğü var gibi.
Norvec de petrol zengini ama hayranlikla bakiyorsunuz.
SilIngiltere, Fransa, Hollanda keza petrol zenginidir. Acin bakin en cok ihrac ettikleri neymis. Bilim, teknoloji mi, petrol ve petrol urunleri mi? Soguk havalar geliyor, deneyin bakalim iPhone'la, iPad'le isinabiliyor mu insan, iPhone'u iPad'i yiyebiliyor mu. Enerji yoksa gerisi bos, komiklik yapip gerceklerden uzaklasamazsiniz.
Petrol bu ulkere yaramiyormus, petrol oldugu halde 'fakirlermis'. Somuru nedir bilir misiniz? Kaymagini baskalari yerse fakir kalirsiniz tabi.
Tuu 02:55, tamamen elektrikle calisarak atlantigi gecebilen bir yolcu ucagi uretilirse o zaman petrolun fazla abartildigini dusunebilirsiniz.
Petrol ve karbon yakitlari enerji yogunlugunun en fazla oldugu madenlerdendir, uranyum, plutonyum gibi nukleer yakitlardan sonra en yogun enerji iceren maddeler hidrokarbon yakitlaridir. Telefonunuzda kullandiginiz bataryadan ayni ebatta 100 kat daha yogun enerji barindidirlar.
Sadece elektrik tuketimine bakip 'petrole bagimliliktan' kurtulmak diye bir durum soz konusu degil anlayacaginiz. Yoksa ABD'nin ve batinin umurunda olur muydu saniyorsunuz petrol ureten ulkeler. Petrol sanildigindan cok daha kiymetlidir. Petrolun rakibi yenilenebilir enerji urunleri degil, nukleer enerjidir.
100. yilinda Lozan'dan kim daha fazla faydalandiysa, kim daha zengin olduysa antlasma da o taraf icin basaridir, bundan otesini tartismak ideolojik ya da irkcilik olur.
Lozan'dan önce devletimiz bile yoktu. Suriyelilerden halliceydik. Tabii ki Lozan'dan en çok biz yararlandık. Aksini iddia etmek nankörlük ve kindarlık olur.
SilBir de cahillikten olsa gerek Musul Lozan'dan önce bizimdi ve Lozan ile kaybedildi sanılıyor.
Erhan, boyle olduguna inanarak mutluysaniz inanmaya devam edin, bence kafanizi bulandirmaniza gerek yok.
SilKafam berrak olduğu için bence de bulandırmama gerek yok Adsız
SilAdsız 31 Ekim 2016 18:59 seviye ve zekanın dusuklugu yorum yapilan, gorus belirtilen her platformda kendini gostermekte gun gectikce ama buraya sicrayacagini hic tahmin edemezdim. bu sekilde yazmak istemezdim ama baska turlu kiyafetsiz olacakti.
SilTürkiye için doların euro yu geçmesi hangi ekonomik koşulda mümkündür? Böyle bir olasılık öngörüyor musunuz?
YanıtlaSilŞimdilik görünmüyor. Ama bir kaç yıl içinde olabilir.
Silmahfi hocam neden bir kaç yıl ? Fed in yıl sonu faiz artışı doları euronun önüne geçirecek kadar etkili olamaz mı?
SilSadece bir tahmin. Daha hızlı da olabilir yavaş da.
Silfed in aralik ayinda 0.25 bandinda faiz artirmasi dolari euronun onune gecirecek kadar guclu yapamaz. fed eger faiz artirimini surekli 0.25 bandnda tutarsa 12-13 faiz atirimi yapmasi gerekir. yanlismiyim hocam
SilFed istedigi kadar faizi arttirsin elinden geleni ardina koymasin. Bize bir sey olmaz bizde istikrar var ohal var yenikapi ruhu var. Biz millet olarak tanklara meydan okumus milletiz ABD dolariyla bizi sallayacagini dusunuyorsa yaniliyor. Borc yemisiz yahu kardesim sana ne borc yiyen kendi kesesinden yer. Borclar alindi ama yatirim da yapildi yollar kopruler vs. Bir de burdan bakmamiz lazim. Bu iktidarda halka hakka hizmet var. Butce super eger yiyici birileri olsaydi butce tipki 90lardaki gibi olurdu. Millet dolarin cikmasina izin vermez gerekirse o doviz bufelerini basariz baslarina calariz. Millet nasil 15 temmuzda tanklara meydan okuduysa ayni sekilde dolari yukseltmek isteyen doviz buraloarinida basar iceride ne var ne yok pataklar.
YanıtlaSilBence günün yorumu budur. Sözün bittiği yerdeyiz.
SilHocam, Türkiye'ye sistemli bir şekilde cehalet pompalanıp insanlarımız bu şekilde "beyinsiz" bireyler haline getiriliyor. Bunun önüne geçilmesi lazım yoksa bunun gibi arkadaşlar daha çok türeyecekler. Umarım Troll'dür.
SilAdsız, usta ne içiyon sen bizede söyle bizde içelim. Ben bu kafaya hiç ulaşamadım daha, dünya ne güzel dimi uçaklar, kuşlar, gemiler falan...
Silsavulun battal gazi geliyor.siz ve sizin gibilere çok ihtiyacımız vardı.bu millet böyle kahramanlar yetiştirir işte.hahahahahahahahahahahahahaha.işin şakası, bence sizden bi halt olmaz.ekonomilerin hatta dünya ekonomilerinin nasıl işledigini ilk olarak ögrenmeniz gerekiyor.kılıç,kalkan,dayak,kötek işleri ekonomiye sökmez sökse hükümet bunu çoktan yapardı
SilAllah iyiliğini versin ya ağladım gülmekten:)))))
SilYalnız arkadaşın troll olduğunu anlamayan bazı arkadaşlar cehalet vs yorumlar yapmışlar. Sosyal medyaya pek hakim olmadıkları izlenimi veriyor.
budakli mese odunuyla karakter gelisimi yapilabilmekte fakat zeka kismini nasil halledecegiz onu bulamadim. bir de karakter gelistirirken eldeki bir kac noron da heba olacak. nerden baksan care yok arkadas icin.
Sildoların artısını engellıcek arkadas dolar 1.60 dan 3.60 a cıktı ama hala dovız buroları yerınde
SilHocam, ABD seçimlerinde bir sürpriz olur da Trump kazanırsa, Türkiye ve dünya ekonomisi olumlu mu, olumsuz mu etkilenir?
YanıtlaSilABD'de başkanın yetkileri sanıldığı kadar fazla değildir. Bizde Cumhurbaşkanının kullandığı yetkiler an itibariyle ABD Başkanının yetkilerinden çok daha fazla. O nedenle Trump Başkan olursa öyle büyük değişiklikler beklemeyin. Çoğu lafta kalır o söylemlerin. Amerikan sistemi bir sistemdir. Kişisel etkiler yüzde 10'dan öteye gitmez.
SilABD Pazarlama ve Tanitim ofisinden teklif gelse degerlendirir misiniz? Amerika'lilar sizin gibi savunmuyor ABD sistemini.
SilElbette savunmazlar çünkü her sistemin eleştirilecek yanı var. Bizim sistemin eleştirilecek yanı bile yok. Çünkü ortada sistem yok. Anayasaya bakın cumhurbaşkanına bakın ve ortada sistem mi var yoksa her şahsa göre ayrı çalışan bir rejim mi var anlayın.
SilHocam merhabalar
YanıtlaSilYazinizla beraber yorumları da okudum yapısal reformlara bahsetmişsiniz bir yorumunuz
Siyaseten alınması gereken reformlar nelerdir? Bir kaç örnek verir misiniz
Teşekkür ederim
Blogun arama bölmesine yapısal reformlar yazarsanız birçok yazı çıkar orada var.
SilSayın hocam sizce 400.000 iibf mezunu sorunuyla devlet ilgileniyor mu? İlgileniyorsa bu sorunu çözebilir mi? Devletin iibf ye verebilecek kadrosu maximum 5,6 bin olduğunu düşünüyorum. Ve bu böyle nasıl devam edecek bilmiyorum. Ben SGK denetmeniyim ama mezun arkadaşlarıma çok üzülüyorum.
YanıtlaSilPek ilgilenildiğini sanmıyorum.
SilHocam bence de aralıkta faiz artışı var, ama diğer yandan düşündüğümde savaş var Irak ve Suriye'de. Faiz arttırırsa, doların değeri yükselirse bu ülkelere silahı nasıl satacak, silah ihracatının önünü kesmesi mantıklı mı böyle bir zamanda, ne güzel insanlar birbirini yiyor, silah piyasası oluşuyor, kimin öldüğü kimin kaldığı önemli değil, ister muhalif alsın ister daeş alsın, ister hükümet alsın, sonuçta o silahı her türlü satıyor.
YanıtlaSilBöyle bir zamanda faiz arttırarak silah piyasasını Çin'e Rusya'ya kaptırması gibi bir olay olabilir mi sizce hocam?
amerikan ekonomisi silah ticareti uzerinden donmez.
SilAmerika için kendi ekonomisi dış gelişmelerden her zaman daha önemlidir. Yani ABD silah satışını kendi ekonomisine tercih etmez. Ayrıca ille silah satacaksa gerekirse uygun bir fiyat çeker o şekilde satar. Yani hiçbirşeyi kendi ekonomisine tercih etmez.
SilArkadaslar, ABD silah ticareti sadece bir devlet politikasi degildir. Cunku bu sektorun zaten en buyukleri tamamen ozel sirketlerdir. Zaten bunlar da mallarini maliyetlerinin cok uzerinde satarak akla zarar karlar elde ederler. Yani satis fiyatini dusurmek de dahil olmak uzere pek cok farkli opsiyon ile ticarete devam edebilirler. Baska bir hususta bu sirketlerin en buyuk musterisi zaten ABD ordusu oldugu icin kolay kolay zor duruma dusmezler.
SilHocam merhaba, Türkiye'de iş gücüne katılım, çalışan sayısı, milli gelir/çalışan oranı gibi konularda çok ciddi bir sıkıntı var. Bence ülkedeki çok ciddi yönetimsel ve hukuksal problemlerin yanında kadınların iş gücüne katılımının çok düşük olması da kişi başına milli gelirin uzun süredir 10.000$ bandına sıkışmasındaki en önemli nedenlerden. Bu konuda gelişmiş ülkelerle karşılaştırmalı bir yazıyı hazırlamanızı tavsiye ederim (daha önce yayınlamadıysanız).
YanıtlaSilHocam kobilere 5 puan düşük faizle kredi verilmesi olumlu bir uygulama gibi duruyor? Sizce olumsuz bir yanı da varmıdır bizim göremediğimiz? Teşekkürler.
YanıtlaSilBu tür uygulamalar o farkı kimin ödeyeceği sorusu yanıtlanmadığı sürece kuşku içerir.
SilHocam ekonomiyi tek bir haber sitesinden takip etmek istiyorum. Birden fazlası çok zamanımı alıyor. Sizce hangisini takip etmeliyim:Dünya,Bloomberg,BigPara vs.
YanıtlaSilBen ilk Bloomberg'e bakıyorum.
SilMahfi Hocam ABD tüketim ekonomisi olduğunu düşünürsek tüketim enflasyonu için işsizliğinde azaldığı yıllarda düşük faiz ile 2011 yılından bugüne kadar enflasyonu nasıl 2016 hariç indirebilmişler? ucuz nakit enflasyonu artırması gerekmez miydi?
YanıtlaSilDiğer bir sorum işsizlik azaldığı görülüyor fakat suçlu mahkumlar amerikan ekonomisinde çalışıyor olarak hesaplanıyor diye biliyorum. Amerikadaki mahkumların yıllar itibariyle artışı ne kadardır? Acaba işsizliğin azalışı mahkum sayısının artması ile doğru oranıtılı mıdır?
Teşekkürler
Normal koşullarda artırması gerekir. Ama kriz hallerinde likidite tuzağı işliyor. Yani insanlar faizlerin ve fiyatların daha da düşeceğini bekliyor ve harcamalarını kısıyorlar.
Silİkinci sorunuzla ilgili bir bilgim yok. Ama böyle bir çalışma söz konusu değil. Yalnızca bazı suçlardan dolayı suçlu bulunanlara ücretsiz kamu görevi yaptırılıyor diye biliyorum.
Mahfi Bey başkanlık gelirse parti olmayacak mı.... bir de şu an ki sistemde % 10 luk baraj altında olan partiler var ve bun partilerin de oyları var. o oylar heba oluyor, boşa gidiyor.. yani çok adaletsiz bir durum değil mi bu. başkanlıkta bunun önüne geçilecek deniyor.. ne olur aydınlatın bizi.. saygılar efendim...
YanıtlaSilMevcut durum zaten fiili başkanlık sistemi. Başkanlık sistemi geldiğinde fiili durum hukuki duruma dönüşecek. Ona göre karar verin.
SilHocam Güngör Uras dünkü yazısında insanlar DİBS faizlerine karşı daha hassas, mevduatta bu kadar değil diye yazdı. Ama bunun nedenini tam olarak anlayamadım,tam olarak nedeni nedir teşekkürler.
YanıtlaSilÖlçülmüş bir şey değil. Güngör bey kendi çevresine göre gözlem yapmış olabilir.
Sil"TCMB finansal sisteme ek doviz likiditesi imkani saglanmasi amaciyla rezerv opsiyonu katsayilarinda degisiklige gitti."
YanıtlaSilBu konuyu biraz açıklar mısınız?
Ben sahsen fedin faiz arttirma olasiligindan cok turkiyeyi saran ergenekon feto amerika almanya isid pkk nin ortak bir darbe olasiligindan korkuyorum. 15 temmuzda tek dusman vardi feto. simdi cogaldilar.keske bu kadar cok dusmanimiz olacagina hic dogmasaydik. cok dusmanimiz var. her tarafimiz dusmanlarla orulu herkesi dusman goruyorum.
YanıtlaSilBir ulke baska bir ulkeye niye borc verir? Kas gozu icinmi yoksa cikar oldugu icin mi?
YanıtlaSilDaha çok çıkarı için. Mesela zamanında biz Mostar köprüsünün onarımı için Bosna Hersek'e 10 milyon dolar borç vermiştik. KKTC'ye de uzun zaman borç verdik. Sonra da onları sildik.
SilHocam bir malın ihraç fiyatının düşmesi ihracatçı için daha çok satmasına neden olduğundan olumludur, fiyatın düşmesi birim başına daha az gelir getireceğinden ise olumsuzdur. Genelde hangi etki daha baskın çıkar?
YanıtlaSilEğer artan miktar düşen gelir kaybını karşılıyor ve öteye geçiyorsa fiyat düşüşü yararlıdır. Diyelim ki tanesi 10 dolara satılan bir maldan 1.000 tane satılıyor ve satıcı her maldan 1 dolar kazanıyor olsun. Bu durumda satıcının kazancı 1.000 Dolar olur. Diyelim ki bu malın fiyatı 9,5 dolara düşmüş olsun (satıcının kazancı adet başına 0,95 dolara düşer) ve yine diyelim ki bu ucuzlama sonrası satış miktarı 1.200 adede çıkmış olsun. Bu durumda satıcının eline geçen kazan. (0,95 x 1.200 =) 1.140 Dolar olur. Yani satıcı kazancını artırmış olur. Bu durum lehedir.
SilŞu an ikinci etki daha baskın heralde? Çünkü haberlerde toplam ihracat miktar cinsinden arttı nominal cinsten azaldı deniyor.
YanıtlaSilEvet öyle.
SilHocam Türkiye'nin ithal ettiği yarı-mamüller genelde nelerdir? petrol , doğalgaz yarı mamül müdür mesela?
YanıtlaSilUS Treasury, US Bureau of Economic Analysis
YanıtlaSilBunlara güveniyor musunuz gerçekten?
Gülen hareketinin ABD'de kurduğu okullardan mezun olan ABD vatandaşı kişiler, sizin tablolarını analiz ettiğiniz kurumlara yerleşiyor, yani Mahfi bey siz, üzerinde oymana yapılmış, müphem verileri veya dataları analiz ediyorsunuz, haberiniz var mıydı?
Bana üzerlerinde oynama yapıldığını kanıtladığınız anda bunları kullanmayı bırakacağıma söz veriyorum.
SilAnlamak istemediğiniz nokta şu Mahfi bey:
SilKıyaslamak için bir başka verinin, datanın "var olması" gerekir. O kurumlara yerleştirilmiş, Gülen okulları mezunu ABD vatandaşları, kıyaslama yapılmasının önüne geçmek için "hakiki verileri yok ettiler". Sadece kendi hazırladıkları, saptırılmış veriler, datalar mevcut, başka yok!
Bu nedenle, eğer kanıt isterseniz, elinize geçen diğer veri - data bile o kişilerin hazırladığı müphem veri - data olabilir.
Kıyaslayacaklarınızı bile onlar hazırlıyor!
Dikkatli olmalısınız...
TÜİK'in verilerinin durumu farklı mı?
SilAdsız arkadaş siz heryeri Türkiye mi zannediyorsunuz. Sizce ABD gibi bir ülke kendi hazine bakanlığına topluca bir örgütü alır mı? İşi karıştırıyorsunuz; ABD ılımlı islam projesiyle zamanında gülencilere sempatiyle bakmış olabilir ama tutup da bunları topluca bir kuruma sokmaz. Bu bakanlığa bir gülenci de girmiş olabilir ve onun yaptığı tahrifler mutlaka farkedilir bir şekilde.
SilTutup da gülenci biri oraya girmiş diye bu bakanlığın verilerine güvenmemek göle taş attığınızda gölün taşacağına inanmak gibi bir şey.
Ayrıca netten araştırdım öyle bir haber de bulamadım.
Her yere sızmış olduklarını bildiğinizi tahmin ediyorum.
SilTÜİK'i en başta ele geçirdiler çünkü Türkiye ekonomisinin (sözde) sağlam olmadığı yönünde algı operasyonu yapıp yatırımcıların ülkemize gelmesini engellemek, geciktirmek, böylelikle kendi planlarını uygulamak için hareket ettiler.
TÜİK'te bugün bile Gülen cemaati mensupları var.
Dikkatli olmalısınız...
Ayrıca netten araştırdım öyle bir haber de bulamadım.
SilBulamazsınız çünkü internette araştırma yaptığınız kaynakları da onlar oluşturuyor.
O zaman belki siz de bunların adamısınızdır, diyorsunuz ya hiçbir şey güvenilir değil madem öyle biz size niye güvenelim. Ya darbeciyseniz.
SilParanoyaların sonu şizofrenidir.
SilHocam ben 10.09 adsız 23.02 'ye cavap olarak yazdım size değil yanlış anlaşılma olmasın hocam.
SilYanlış anlamadım, ben de aynen ona cevap yazmıştım.
SilSayın Hocam;
YanıtlaSilYıllar itibariyle İşsizlik azalırken, Enflasyonun bir nebze de olsa artmasını görmeyi bekledim. Lakin o da ne ? Enflasyon da azalan bir eğilim izlemiş. Bunun sebebi nedir acep ? Bireyler Faizlerin artacağı güdüsüyle ellerindeki varlıkları tasarruf etmesi olarak mı yorumlayalım ?
Global olarak dusen emtia (petrol) fiyatlari.
Silİşsizliğin düşmesi için istikrarlı bir büyüme gerekir ayrıca hızlı nüfus artışı da cabası. Enflasyon ise istikrarsız bir değişkendir. Son dönemde bizim enflasyonumuzu en çok dolar kuru ve petrol fiyatları etkilemiştir. Son bir sene içerisinde enflasyondaki az da olsa olumlu sayılabilecek gelişme doların çok fazla değer kazanmaması ve petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklanıyor. Ancak önümüzdeki dönemde tam tersi artan dolar kuru ve yükselen petrol fiyatları ufukta gözüküyor bu da enflasyonun yükseleceğini gösteriyor.
Silİktisat veya ekonomi, adına ne derseniz deyin, analitik bir şey midir, hayır değildir.
YanıtlaSilBu site "Mahfi Eğilmez ekonomisi"dir, yani subjektiftir, okuyanları yanıltabilir.
Bu site, okumayanları daha çok yanıltır.
SilŞu dünyadaki her eser bir ölçüde subjektiftir çünkü her eserin bir sahibi var. Herşey subjektif diye o zaman hiç kitap okumayalım. Mahfi hocanın sitesi de tabiki bir ölçüde subjektiftir ama önemli olan bunu en aza indirmeye çalışmaktır. Mahfi hoca da bunu çok iyi yapıyor.
SilAyrıca iktisat nasıl analitik birşey değildir?
Hocam,
YanıtlaSil8 Kasım öncesi dolara mı geçmeli,güvenli addedilen altına mı?
Böyle bir tavsiye vermiyorum.
SilSizin gibi bir insanın bildiğini 3 kuruş parası olan halktan saklamasına anlam veremiyorum.
SilBildiğimi saklıyor olsam bu blogda hafta 3 - 4 kez bütün bildiklerimi sizinle paylaşır mıydım?
SilBu tür soruların yanıtını verince eğer insanlar dediğinizi yapıp para kazanmışsa dönüp teşekkür etmiyor. Ama tersi olmuşsa beni yanılttın diye ortaya çıkıyor. O nedenle ben yatırım tavsiyesi vermiyorum.
Lütfen yanlış anlamayınız.
YanıtlaSilGençliğinizde kızlar sizi takip eder miydi, arkadaş olmak isterler miydi, bir tür paratoner gibi miydiniz Hocam?
O da bir sır olarak kalsın.
SilÖnceden bu ülkede memurluk epey revaçta olan bir para kazanma alanıydı, evlenmek için kız tarafının rızasını alırken bile kriterdi!
YanıtlaSilŞimdi, memur olmak üzerine şüphe çekmek anlamına geliyor yavaş yavaş!
Özel sektörde yaprak kımıldamıyor, siparişler yok denecek kadar azaldı, önceden işçilerimiz sigara molası için üretim hattında didinirlerdi, şimdi, paket paket sigara içmeye vakit var! Ve daha da kötüsü, yığınsal olarak işçi çıkarımları başladı!
Özel sektör zaten kurumuştu, şimdi, memuriyet de popüleritesini kaybetmeye başladı.
Mars'a gitmek için Elon Musk'ın şirketine başvursak, testleri geçebilir miyiz acaba? Mars'ın ekonomisi nasıl?
Siz, Türkiye'deki Değişimin Sosyo-Ekonomik Analizi diye bir kitap yazıyordunuz sanırım, devam ediyor musunuz Mahfi Bey?
Devam ediyorum.
Silmahfi bey, hayatta her şeyi bilemezsiniz.
YanıtlaSilkendinizi dev aynasında görmeyin.
sırf yaşınız ilerliyor diye, bir bilgeye dönüşeceğinizi zannetmeyin.
Başkasıyla karıştırdınız herhalde. Ben öyle birisi değilim. Sadece bildiğim şeyi paylaşırım kendime saklamam o kadar.
SilYasi ilerledigi halde birsey bilmeyen, diplomasi bile sahte olan baska birisine ne demeli? Sarayi bile var.
SilAdsız 19.11 çok fazla makarna yeme,kömürle de ısınma.
SilBunlar hep sürekli makarna türü az proteinli gıdalarla beslenme ve yakılan kömürdeki karbonmonoksitin zamanla beyini uyuşturmasından dolayı.
Silidam cezasinin gelmesini suclulrin yolsuzluk yapanlarin millete el kaldiranlarin teror estirenlerin darbe pilanlayanlarin idam cezasina carptirilmasini dogru buluyor musunuz
YanıtlaSilBana yolsuzluk yapanları söyleyebilir misiniz?
SilUzun adam var mesela ilk aklima gelen
SilMevcut hukuk sistemi işlese idama filan gerek kalmaz ki. Bizde hukuk işlemiyor, sorun o.
Silkonut faizlerinde indirime gidilmiş. 100 bin tl 120 ay vadeli kredide yılbaşına göre 30 bin tl avantaja geçiyormuş tüketici !
YanıtlaSil- peki konut fiyatlarındaki nominal artış bu kredideki avantajı eritmiyor mu?
Konut faizleri düştü bak şimdi 100bin tl kredi çekersen 30bin tl daha az geri ödeme yapacaksın demek artan konut fiyatına karşın bir yanılsama olmaz mı?
konut faizlerinde indirime gidilmiş. 100 bin tl 120 ay vadeli kredide yılbaşına göre 30 bin tl avantaja geçiyormuş tüketici !
YanıtlaSil- peki konut fiyatlarındaki nominal artış bu kredideki avantajı eritmiyor mu?
Konut faizleri düştü bak şimdi 100bin tl kredi çekersen 30bin tl daha az geri ödeme yapacaksın demek artan konut fiyatına karşın bir yanılsama olmaz mı?
Olur.
SilHocam direk sizin uzmanlık alanınız değil ama bir soru sormak istiyorum. Şuan gündemde idam tartışması var. Geriye yürüyemez deniyor. Yani darbeciler asılamaz çünkü suç işlediklerinde idam cezası yoktu. Peki Abdullah öcalan asılabilirmi, o yakalandığında idam cezası vardı
YanıtlaSilCeza hukukunun en temel ilkesidir (bizim Anayasamızda da var): Kişi aleyhine yapılan düzenleme geriye yürümez, kişi lehine yapılan düzenleme geriye yürür. Bir kez idam cezası kaldırılmışsa sonra tekrar konduğunda geriye yürümez. Yürürlüğe girdikten sonra işlenen suçlar için geçerli olur.
SilHocam işsizlik ile büyüme birbiriyle ters orantılıdır. Dolasıyla işsizlik azaldığında büyümede artmaya baslar.Sizin verdiğiniz tablodaki oranların doğru bir orantı olmadığı gözüküyor büyüme ile işsizlik arasında bir dalgalanma var.Bunun sebebi nedir?
YanıtlaSilBüyüme eğer istihdam yaratan bir büyüme değilse mesela ithalata çok bağımlıysa o zaman böyle terslikler çıkabiliyor.
SilBen açıkçası Fed'in bu faiz kozunu seçimler için kullandığını düşünüyorum, istikrar yani Clinton kazanırsa daha en az 1 sene daha faiz vs artmaz, eğer bilinmezlik Trump kazanırsa o zaman Aralık %90 artar ve hatta devamı da gelir...
YanıtlaSilTam tersini iddia edenler de var. Az kaldı bakalım ne olacak?
SilHocam yazılarınız çok aydınlatıcı çok teşekkür ederiz.
YanıtlaSilHocam aldığımız anapara borçlar bildiğim kadarıyla sermaye hesabında izleniyor.peki sıcak para dediğimiz şey nasıl oluyor da cari açığımızı azaltıyor.yani sıcak para da sermaye hesabında izleniyor değilmidir ?
Hocam sizce Çin dünyanın en büyük ekonomi olabilecek mi ?
YanıtlaSilhocam reel borclaniyor ceremesini halk cekiyor.. kamu borclaniyor ceremesini halk cekiyor.. Ankara anlasmasi canlaniyor gibi.. yapcak bir sey yok..
YanıtlaSil