İlk Çeyrek Performansı ve Geleceğe Bakış
İşsizlik verisi de gelince 2016’nın
ilk çeyrek sonuçları tamamlanmış oldu. Şimdi bunları birlikte ele alıp analize
tabi tutalım.
Önce elimizdeki verileri bir
tabloya dökerek tablo üzerinden bir inceleme yapalım.
Veriler
|
2016
1. Ç.
|
2015
Son Ç.
|
2015
1. Ç.
|
2015
Yıllık
|
GSYH Büyüme Oranı (%)
|
4,8
|
5,7
|
2,5
|
4,0
|
İşsizlik Oranı (%)
|
10,7
|
10,6
|
11,0
|
10,3
|
Bütçe Dengesi (Milyar TL)
|
0,0
|
-9,2
|
-5,4
|
-22,6
|
Cari Denge (Milyar USD)
|
-7,8
|
-7,8
|
-10,6
|
-32,2
|
Enflasyon Oranı (%)
|
0,56
|
0,81
|
0,98
|
0,70
|
Kamu Kes.Borcu (Milyar TL)
|
684
|
678
|
(1) GSYH büyüme oranı, önceki çeyreğe (% 5,7) göre
hız kesmiş görünse de geçen yılın aynı dönemine (% 2,5) ve geçen yılın tümüne
(% 4,0) göre artış sergilemiş bulunuyor. Dünyada krizin devam ettiğini, ihracat
yaptığımız bölgelerin ekonomik sıkıntıda olduğunu düşünürsek bu gelişmeyi
olumlu bir gelişme olarak görebiliriz. Büyümenin itici gücü bu çeyrekte hanehalkı
nihai tüketim harcamalarında görülen yüzde 6,9 oranındaki artıştır. Hanehalkı
nihai tüketim harcamalarının GSYH’da yüzde 70 yer tuttuğunu düşünürsek
büyümenin asıl olarak bu tüketim harcamalarındaki artıştan kaynaklandığını
söylememiz mümkündür. Tüketim harcamalarında görülen bu hızlı artışın temelinde
de asgari ücrette yapılan yüzde 30 oranındaki artış yatmaktadır. Bu konuya henüz
asgari ücret artışı yapılmadan önce aşağıda linkini verdiğim yazımda dikkati
çekmiştim.
(2) Yüzde 10,7’lik işsizlik oranı
hala çok yüksek bir işsizlik oranı olarak kabul edilse ve geçen yılın son
çeyreğine göre pek bir değişme sergilememiş olsa da geçen yılın aynı çeyreğine göre
gerileme göstermiş olması olumludur.
(3) Öteden beri başarılı giden
bütçe dengesi 2016’nın ilk çeyreğinde iyice olumlu bir havaya geçmiştir. İlk
çeyrek 46 milyon TL fazla söz konusudur. Bu sonuç, öncekilerin hepsine göre
önemli bir pozitif sonucu ifade etmektedir.
(4) Cari denge geçen yılın ilk
çeyreğine göre düşüş sergilemesine karşın son çeyreğine göre değişmemiş
görünüyor. Bu da bize büyümedeki toparlanmayla birlikte cari açıktaki
gerilemenin sonuna yaklaşıldığı yolunda bir ipucu veriyor.
(5) Yılın ilk çeyreğindeki
ortalama aylık enflasyon geçen yılın tüm dönemlerindeki ortalamalara göre daha
iyi bir gidişe işaret etmektedir. Bunun temelinde yatan olgunun baz etkisine ek
olarak kurdaki gelişme olduğunu düşünüyorum. Geçen yılın ilk çeyreğinde TL, sepet
kura (½ USD + ½ Euro) karşı yüzde 5 değer kaybetmişken bu yılın ilk çeyreğinde
yüzde 2 değer kazanmış bulunuyor. Bu nedenle enflasyonda gerileme söz konusu
oldu.
(6) Merkezi yönetim borcunda bir artış
söz konusu. Ama bu artışı önemli bir olumsuzluk olarak değerlendirmek bu
aşamada doğru değil.
Özetle söylemek gerekirse ekonominin
ilk çeyrek performansı; küresel krizin etkileri, ihraç alanlarımızdaki durgunluk,
gereksiz ve anlamsız Rusya krizi ve onun yarattığı gelir kayıpları, yaratılan gereksiz
siyasal sıkıntılar, dış politikada yapılan hatalar ve hepsinden önemlisi
yapısal reformların yapılıyor gibi sunulup da yapılmaması gibi çeşitli sıkıntılara
karşın oldukça başarılı görünüyor.
Bu noktada kafa karışıklığı
yaratan bazı noktalara da dikkat çekmekte yarar görüyorum: Türkiye, çok uzun
zamandır hem bütçe açığı vermeden hem de cari açığın düştüğü bir ortamda bu
kadar yüksek bir büyüme oranı yaşamamıştı. Genellikle bizde büyüme ya bütçe
açığının artmasıyla ya da cari açığın artmasıyla ivmelenir. İlk çeyrekte ikisi
de yok. Enflasyonda artış var mı diye bakıyorum orada da tam tersine düşüş var.
Yatırımlar ne yönde gelişmiş diye bakıyorum, o da eksi olmuş. Demek ki büyüme özel
kesimin asgari ücret artışlarına ilişkin ödemelerinin tüketime yansıtılmasından
kaynaklanıyor.
Şimdi de önümüzdeki döneme
bakalım:
(1) Asgari ücret artışının
yarattığı harcama artışı, ilk çeyrekteki kadar olmasa da talebi yukarı itmeye
devam edecek. Bu etki büyüme üzerinde tüketim artışı kaynaklı etki yapmaya
devam edecek. Bu etkiyi azaltacak gelişme zorunlu BES uygulamasına geçilmesi ve
bu nedenle harcamaların düşmesi şeklinde çıkabilir. İlk çeyrekte sanayi üretimi
artışı yüzde 4,8 ile GSYH büyümesine adeta bire bir damgasını vuran gelişme
idi. Buna karşılık ikinci çeyreğin ilk ayında sanayi üretimi artışı yüzde 0,7’ye
gerileyerek ciddi biçimde hız kesmiş görünüyor. Her ne kadar bir aylık
performansa bakarak değerlendirme yapmak doğru olmasa da eğer bu eğilim devam
ederse ikinci çeyrek büyümesi ilk çeyreğin oldukça gerisinde kalabilir.
(2) Önümüzdeki dönemi etkileyecek
temel gelişme TL’nin yabancı paralar karşısındaki durumu olacak. Bu konuda da
en belirleyici etken Fed’in faiz kararı veya sözlü açıklamaları olacak. TL,
rezerv paralara karşı geçen yılki kaybının yarısı kadar bile değer kaybederse bu
gelişme birçok göstergeyi olumsuz biçimde etkileyebilir. Bunların başında
enflasyon geliyor.
(3) Büyümenin hız kesmesi ve TL’nin
hızlı değer kaybetmesi durumu ortaya çıkarsa işsizlikte başlayan olumlu gelişme
de tersine dönebilir.
(4) İlk çeyrekte düşük bir
fazlayla sonuçlanan bütçe dengesi Mayıs ayında önemli bir fazlaya dönüştü. Ocak
– Mayıs döneminde 9 milyar TL’lik bütçe fazlası gerçekleşti. Burada da asgari
ücretin önemli etkisi olduğunu düşünüyorum. Yine yukarıda değindiğim geçen
yılki yazımda da belirttiğim gibi asgari ücret artışı vergi gelirlerinde artışa
yol açarak bütçenin fazla vermesine yol açmış görünüyor.
(5) Cari açığın ikinci yarıdan
itibaren artık küçülmeye devam edemeyeceğini düşünüyorum. Hatta büyüme
performansına bağlı olarak artışa geçeceğini tahmin ediyorum.
Asgari ücrette yaşanan artış, bir taşla iki kuş söyleminden hareketle değindiğiniz gibi olumlu etki etmiş görünmekte. Artan kişisel gelirler tüketim talebini pozitif etkilerken, vergi tahsilatındaki artış ise bütçe dengesini olumlu yönde etkilemiş. Üçüncü taş olarak da bes kesintisi marifetiyle tasarruf tarafı da iyilesebilecek mi acaba sizce kısmen de olsa?
YanıtlaSilAyrıca büyüme rakamının bu şekilde beklentiyi aşmasında son yıllarda milyonlar seviyesinde ölçülen Suriyeli vatandaşların etkisini ölçümleme şansımız var mıdır?
Kişisel bir gözlemle bitirmek gerekirse özellikle nisan ve mayıs ayları ekonomik aktivite anlamında oldukça zayıf seyretmekte. İflas erteleme sayısında yaşanan rekor artış da bu tezi destekliyor maalesef. Dolayısıyla ikinci çeyrek büyüme verisi ilk çeyrek verisi sonrası şok etkisi yaratabilir.
Çok doğru. Bendeki kafa karışıklığı da ondan zaten.
SilTCMB faizini düşürmek zorundayız.
YanıtlaSilÜlkemizin kalkınmasındaki tek engel, faizi indirmemekteki ısrar.
İndirdiğimiz anda, refah uçuşuna hazırlanın!
Bu yazıya bir bakın isterseniz. Sonra karar verirsiniz uçmaya.
Silhttp://www.mahfiegilmez.com/2016/02/faiz-duserse-yatrmlar-artar-m.html
Mahfi Hocam, birkac sorum var.
Sil1 Taylor kuralina gore TCMB ve FED hangi pozisyondalar ve bu nasil devam edecek?
2 FED bilancosunu kucultmeye basladiginda satin almis oldugu varliklari kime satacak, ne kadar hizli satacak ve bunun etkileri nasil olur?
3 Ikiz acik yada ozellikle cari acik run eden ulkelerde merkez bankalari politikalarini belirlemekte ne tip limitasyonlar yasarlar?
tesekkur ederim
Para basmadan, ithalata yuklenmeden, kamu kesimine olcusuz harcamalar yaptirmadan, ama issizlige de care bulamadan buyumusuz. Demek ki, yerli girdiyle calisan, uretkenligi yuksek sektorlere yonelmisiz. Bir nevi sanayi devrimi yasiyoruz. Tarim cokmus, insaat doymus, turizm bitmis, imalat geriliyor (TUIK), ham madde disa bagimli...Yerli aluminyumla mevcut uzay mekigi talebine mi calismisiz?
YanıtlaSil:::)))
SilBüyümenin yüksek olacağını ve bütçenin iyiye gideceğini Kasım 2015'de yazmıştım. O yazıya atıf da bu yazıda var.
YanıtlaSildemişsiniz de, sadece kendinize demişsiniz.
Yani, aylar önce söylemiştim bakın bugün haklı çıktım, demek için mi yaşıyorsunuz siz? İktisatçılık bu mudur?
Geçmişte yaptığınız boş istatistiki işlerin sağlamasını, kontrolünü bugün ve gelecekte yapmak mıdır iktisatçı olmak?
Ülkeye ve insanlığa bir katkınız var mı?
Maalesef yok galiba. Olsaydı sizin gibi biri yazdıklarımı anlar da bu saçmalıkları yazmazdı.
SilKendime yazıları okuyabiliyorsan bunu sorgulaman abes.
SilBu tip analiz yeteneğinden yoksun ve özeleştiri yapmayan varlıklara cevap vermeye değmez hocam
SilAğzı olan konuşuyor hocam boşverin.
SilCevap vermeye değmese bile cevap vermek gerekiyor, belki bir şey kalır aklında da yararlanır diye.
SilAsgari ücret zammı ekonomi üzerinde olumlu bir etki yaratmış.
YanıtlaSilAsgari ücrete ve memur maaşlarına %50 zam yapılsa (tabii bütçe elverirse), bu durumda Türkiye ekonomisi büyür mü? Ortalama kişi başına gelir ve kişi başına GSMH dolar bazında artar mı? Yoksa dolar hızla değer kazanıp bu durumu dengeler mi?
Büyür ama bunlar tehlikeli dengelerdir. Çünkü sonuçta özel sektörden alıp kişilere ve develete (vergi) vererek sonsuza kadar gidilmez.
Silİkinci çeyrekte ve yıl ortalaması olarak büyük bir çöküş gerçekleşebilir. Ortadoğudaki savaş, siyasi kriz ve artan işsizlik büyük toplumsal patlamaları tetikleyecek diye düşünüyorum.
YanıtlaSilYılın ikinci yarısı için ben de iyimser değilim. Sayılar ve oranlar ne derse desin piyasada sıkıntı büyüyor.
SilSayın Eğilmez, siz hiç bir zaman iyimser olmadınız, ol(a)madınız. Bilime inanan bir kişi sayıların söylediğini ciddiye almayıp, mahalle dedikodularıyla analiz yapıyorsa kusura bakmayın ben o kişiye bilim yapıyor diyemem. Lütfen sayısal verileri kendinize rehber edininiz. Bu güzel yazıdan sonra bu yorumunuz hiç olmamış.
SilSaygı ve sevgilerimle.
Eleştirinize saygı duyarım. Ama sizin dediğiniz bana çok tutarlı gelmedi açıkçası. Bilimle uğraşan bir kişi iyimser ya da kötümser olmaz. Durumu saptar ve yazar ve eğer kuşkuları varsa onları anlatır. Ben kuşkularımı anlatıyorum. Bunlar mahalle dedikodusu da olabilir. Çünkü haftada bir kez (yapabildiğim ölçüde) esnafla pazarcıyla işyeri sahibiyle konuşurum. Piayasada durum parlak değil. Bu kadarını söyleyeyim. Eğer bu mahalle dedikodusu ise bir şey diyemem. Ama ben fildişi kulede oturup önüme gelen sayılara ve oranlara bakarak ekonomi yorumlamayı yeterli bulmam. Huyum böyle.Ayrıca ikinci yarı için iyimser olmamam yeni değil. Bir kaç ay önce yılın ikinci yarısının sıkıntılı olacağını söyleyip yazmıştım zaten.
SilSizi de anlıyorum. İşlerinizin bozulmaması için durumu olduğundan iyi göstermek istiyor olabilirsiniz.
hocam konu disi af buyurun.
YanıtlaSilBu Bretix denen olayi kim cikardi ingilterede.
Bu referadumda ing abden cikarsa bunun muzakerleri 2 yil surecekmis bu sure icinde iyilestirme ingiltere ve baska ulkelerin bu vesile ile cikmasini engellemek adina pazarlik vs adi altinda ab uyesi ulke vatandaslarinin baska ab ulkelerinde calismasi yasamasine kisaca isgucu dolasimina engel olacak kisitlma getirecek surecler isleyebilir mi?
Muhafazakar Parti seçim öncesinde Birleşik Krallığı 2017 sonuna kadar AB'de kalıp kalmama konusunda referanduma götürmeye söz vermişti. Şimdi o sözü yerine getiriyor.
Silİkinci sorunuzla ilgili olarak henüz net bir şey yok. Ama bunlar olabilir.
Ben Birleşik Krallık halkının AB'den çıkma kararı alacağını sanmıyorum.
Brits ler de Norveç'e özenme ve kıskançlık var hocam çıkabilirler.
SilHocam Cinde ucretler yukseliyor mu Turkiye ile kiyasla asgari ucret ne durumda?
YanıtlaSilAbd issizligi nasil azalttigini biliyoruz fakat INgilterede son verieler isizligin en dusuk ve calisan sayisyinin en yuksek oldugu sureci gosterdi.
Bunu Ingiltere bunu nasil basardi?
Hala parasal genisleme yapiyoalr mi ?
mesela son baktigim verilere gore kurumlar vergisini 2008den bu yana her yil indirmeleri bu basarida soz konusu mudur?Kurumlar vergisini indirmek issizlikle mucadelede etkili bir yontem midir diger vergi ayarlamalarina gore?
hizmet sektoru insaat ve sanayi sektorune yatirim ivme mi kazandirir kurumlar vergisinde indirim.
Ücretlerin yavaş yavaş yükseldiğini biliyorum ama asgari ücretin ne düzeyde olduğunu bilmiyorum.
SilEvet Birleşik Krallık MB hala parasal gevşemeye devam ediyor. Krizde ilk yola çıkan ülkelerden birisi ABD öteki De Birleşik Krallık oldu.
Vergi indirimlerinin de başarıda katkısı oldu. Yani hem para hem de maliye politikasını birlişkte başarıyla uyguladılar. Ne de olsa Keynes'in ülkesi.
Hocam ucret yukselisi cok cok dusuk seviyede (zira enflasyon da cok dusuk) Ingiltere'de.
SilIssizlik ile ilgili ise, insanlar devlet yardimi almaya devam edebilsin ama issizlik rakamlarindan dussun diye 'sahis sirketi' kurmaya yonlendiriliyor. Calisan orani olarak, surekliligi olmayan proje/kontratlara (Zero Hour Contract) bagimli grubun sayisi hizla artiyor.
Asil ekonomik buyumeyi de hala artmaya devam eden emlak fiyatlari, ucuz kredi ve piyasayi destekleyen politik kararlar sagliyor. Yani Almanya'ninki gibi surekliligi olan bir buyume degil.
Brexit ihtimalini arttiran faktorlerden biri de sisteme olan inancini kaybetmis bu surekliligi olmayan islerde calisan insanlarin, birlikten cikarak birseyleri degistirebilecegine (ve gocmenleri gondererek bosalan islere girebilecegine) inanmalari.
Tüketime yönelik büyümede işssizlik nasıl düşüyor. Ayrıntılarda sorunlar var mı acaba?
YanıtlaSilSanayi üretimi artılı da ilk çeyrekte yüksek geldi (% 4,8.) Yani tüketim artışının tetiklediği bir üretim artışı da var.
SilMahfi bey, verilerin hepsinin dogru ve yalansiz objektif oldugunu varsayarak konustugunuz icin onumuzu nasi gorecegimizide bu verilere istinaden soyluyorsunuz hakli olarak.
YanıtlaSilFakat kirik bir ayna ile bize verilen verilerin hepsinin yalan yanlis carpitilmis olma ihtimali ile o kirik ve yanlis gosteren aynadan siyahla beyaz gibi farkli sonuclarda cikabilecegi asikardir sanirim.
Evet ama ben eldeki resmi verilere güvenerek analiz yapma durumundayım. Aksi takdirde bütün o verileri tek başıma derlemem gerekir ki bu mümkün değil. Analizimi resmi verilere dayanarak yapıyorum ama kuşkularımı da söylüyorum.
SilTurizm de sıfır çekip, iflas ertelemeler 5000 nin üzerine çıktığında, her şirket yanında 10 tane de tedarikçisi ni iflas ettirirse bugünkü halimiz ölüm öncesi iyi hal gibi olur.
YanıtlaSilİkinci yarı sıkıntılı görünüyor. Haklı olabilirsiniz.
SilTurizmcide inşaata kaysın artık.
YanıtlaSilİnşaatçılar turizme kaymıştı.
SilFaiz konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek faizlerin olduğu yerde yatırım olur mu? Böyle bir ekonomi dünyası olmaz. Amerika'da, Japonya'da ve Avrupa'da faiz oranları sıfır ya da 1 civarında. Peki Türkiye'de ne ? Komisyonuyla beraber yüzde 16. Böyle bir ülkede yatırım olur mu? Olsa da burada bir sıkıntı var.
YanıtlaSilBiz düşük faizli ülklerle bir miyiz mahfi bey?
Neden - sonuç ilişkilerinin karıştırılmasının tipik bir örneği. Amerika'da enflasyon 1 dolayında, Japonya'da 0 dolayında, Avrupa 0,5 dolayında Türkiye'de yüzde 6,5 ama kur hareketlenirse yüzde 8'e gidebilecek durumda. ABD, AB ve Japonya'nın reytingi AA, Türkiye'nin reytingi BBB.
SilBir de şunu ekleyeyim: Türkiye'de yatırım/GSYH oranının en yüksek olduğu dönemlerde faizler yüzde 100'e yakındı. Yani faiz, yatırımın tek belirleyicisi değildir. Risklerin nerede olduğu en az faiz kadar önemli.
SilSayın Cumhurbaşkanımızın dikkat çektiği noktayı kaçırıyorsunuz ya da bilerek görmezden geliyorsunuz. Buradaki temel düşünceyi fazla detaya girmeden özetlemem gerekirse; temel düşünce faizleri düşürerek yatırımlar ile istihdamın arttırılması, yaratılan istihdam ile ülke büyümesini hızlandırmak ve bu yolla refahı arttırmak. Faiz düşürülmesi ile tetiklenecek bu durum sonrasında işsizlik ve kur düşecek herkes mutlu, siz mutlu, biz mutlu.
SilSaygı ve sevgilerimle.
Madem faize bu kadar karsisiniz 2002-2008 dönemindeki yüksek reel faiz döneminde neden sesiniz çıkmadı? Döviz tatlı geldiği için olabilir mi?
SilHareketli ortalama ne demek? Lütfen öğretir misiniz? Birkaç örnekle anlatır mısınız?
YanıtlaSilhttps://www.atig.com.tr/hareketli-ortalamalar
SilTüketim harcamalarının önünü Bes ile kesmek çok yanlış bir uygulama diye düşünüyorum.
YanıtlaSilÖncelikle incelenmesi gerekenler.
1.Tüketimin hangi kalemleri artmıştır. Ücret artışı borç kapamaya değil de tüketime yönelmiş.
2.Ücretlerin artması istihdamı aşağı çekmemiştir.Olası değildir.
3.Verilerde tutarsızlık olduğunu düşünüyorum. Sanki bir yerlerden eklemeler yapılmış. Bazı göstergelere
4.Enflasyonu aşağı çeken unsur nedir.Ücret artışına ters duyarlılık,tüketimin temel ihtiyaçlara gittiğini gösteriyor.
Yada yine saçmaladım mı.. hep yaparım
Bence çok doğru söylüyorsunuz. Bunları iyi analiz edip ona göre karar vermek gerekir.
Silhocam büyüdükçe hayalleriniz küçüldü mü?
YanıtlaSil-küçülmediyse hayallerinizi büyütecek gücü-enerjiyi-umudu nerden buluyorsunuz?
-küçüldüyse;
Sebebi hayallerinizi realizme kurban ettiğinizden mi? Yoksa tüm olabilirliği olan hayallerinizi gerekleştirdiğiniz ve kalanlarında konusunun imkansızlaştığından artık yok saydığınızdan mı? Ya da diğer ................ ile mi açıklarsınız?
Hayallerimin büyük bölümünü gerçekleştirdim. Kalanları da gerçekleştirilmesi zor hayaller.
SilTeknik analiz sonuçlarını açıklıyorum:
YanıtlaSil(Yatırım tavsiyesi değildir!)
Dolar/TL kurunda yaşanacak her düşüş, Dolar almak için fırsattır! FED faiz arttırana kadar bundan istifade edebilen etsin.
Düşebilecek en alt seviye: 1 USD = 2,87 TL - 2,88 TL arası. Daha aşağısı mümkün gözükmüyor.
Türkiye "içinde" yaşanan siyasi & ekonomik dalgalanmalar + FED'in faiz arttırması sonucunda:
Kısa vadede yükselecek seviye: 1 USD = 3,00 TL
Kısa-orta vade arasında yükselecek seviye: 1 USD = 3,07 TL
Orta vadede yükselecek seviye: 1 USD = 3,20 TL
Orta-uzun vade arasında yükselecek seviye: 1 USD = 3,60 TL
Uzun vadede yükselecek seviye: 1 USD = 4,00 TL
Paylaşım için teşekkürler.
SilBrexit olmaz ise bu dusunceleriniz de hala ısrar eder misiniz çünkü büyük ihtimalle brexit olmayacak ve dolar aşağı bir seyir izleyecek
SilHocam S. Arabistan kapitalist bir ülke mi? Özel sektörün durumu ne?
YanıtlaSilAhbap çavuş kapitalizminin doruk noktasında bir ülke. Her şey, yatırım izninden şirket iznine kadar kral ve ailesine bağlı.
SilTanıdık geldi.
SilBizimde S. Arabistan' dan farkımız kalmadı gibi.
Sil1)Hocam bir yazınızda bankaların mevduat ve kredi faizini, Bankalararası faiz AOMFye gore daha fazla etkiliyor demişsiniz. Yani bankaların borçlanma kaynağında bankalararası borçlanma MBden daha fazla mı yer tutuyor?
YanıtlaSil2)Mb faiz politikasi ile bankalararası faizi etkileyebiliyor mu?
(1) Öyle demiş olamam, demişsem yanlış demişim. Banakların mevduatla borçlanmasındaki faiz AOFM'ye göre daha fazla etkiliyor demiş olmam lazım. Çünkü bankalararası borçlanma çok yüksek tutarlarda değil.
Sil(2) MB, faiz politikasıyla piyasadaki tüm faizleri etkileyebiliyor ama bunu sınırlı bir etki olarak düşünmek lazım. Daha çok yön gösterici bir etki.
Hocam Atatürk'le ilgili bir soru sormak istiyorum. Kendisine saygı duyuyorum ama hocaları astığıyla ilgili iddialar var bunlar sizce doğru mu. Görüşünüzü merak ettim.
YanıtlaSilBunları tarafsız tarih kitaplarından incelemek gerekir. Eğer bu iddiaların aslı astarı varsa nedenlerine bakmak lazım. Atatürk konusundaki çoğu iddia; laiklik düşmanlarının, hilafet yanlılarının ortaya attığı dedikodu kökenli iddialar.
SilHocam bir soru soracam. Talebin fiyat esnekliği yüksekse fiyat indirimi şirketin gelirini artırır yazıyor bir kitapta. Ben kendim bir problem hazırladım böyle çıkmıyor:
YanıtlaSilFiyat=10 iken talep=20 arz=20 şirket geliri=200
Fiyat 8'e düşürüyor talep 30'a çıkıyor (yani talep esnek) arz 18'e düşüyor diyelim. Şirket geliri 18*8=144 oluyor. Yani artan talep arzla karşılanamadığından gelir artmıyor hatta azalıyor.
Hocam talep arttıkça arz da artar diye düşündüm ama talep eğrisi kaymıyor bu durumda fiyat düştüğü için talep eğrisi üzerinde talep yer değiştiriyor. Bu yüzden arz da artmıyor.
Doğrusu nasıl hocam yardımcı olabilir misiniz, kafam karıştı.
Talep artarken arzı niye düşürdünüz? Kısa vadede arz artırılamıyorsa eğer 20'de kalır ve gelir kısa vadede (8 x 20 =) 160'a düşer ama orta vadede artan talebe uygun olarak arz da artar ve 30'a çıkar. Bu durumda da gelir (8 x 30 =) 240'a yükselir. (Baştan arz eğrisi kaymasa da bir süre sonra kayar.)
Silhocam gündemdeki liseler tartışmasına yorumunuz nedir? Bildirilere ilişkin haberlere bakıyorumda sizin hep üstünde durduğunuz gibi liselilerinde istekleri "çağdaş ve bilimsel eğitim" olarak görünüyor. Böyle bir talepte sakınca nedir ki bu gençler birilerinin piyonu gibi gösteriliyor? Herhangi bir şiddetsel eylem yok en demokratik eylem şekline rağmen sıkıntıdan çok altında komplo aranıyor???
YanıtlaSilBence çok doğru ve son derecede hukuk kuralları içinde yapılmış bir başkaldırı eylemi. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye'de eğitim ilkokuldan doktoraya kadar son derecede zayıf ve bilim dışı bir eğitim. Buna hepimiz isyan etmemiz lazım. Geldiğimiz nokta belli. Hiç bir buluş yapamayan bir toplum durumundayız. Bence bu gençlerin başkaldırısına kulak verip ne istediklerini anlamak gerekir. Yoksa elinden tuttuğumuz Kore'nin niçin gelişmiş ülkeler arasına girdiğini tartışır dururuz.
SilHocam amazon.com da bir kitap 56 sterlin,Türkiye'de 12 lira. Bunun iktisadi yorumu nedir?
YanıtlaSilArz ve talep meselesi.
SilHocam ekonomi iyiye gidiyor algısı yaratmak için veriler ile oynandığı algısı var. Doğru olması nasıl bir etki yapar. "Bağımsız" merkez bankasına kamuoyu önünde faiz baskısı yapanların, istatistiki verilere karışmadığını düşünmek ne kadar akılcı olur.
YanıtlaSilBilmiyorum. Merkez Bankasına yapılan faiz karışımıyla veriler arasında kurduğunuz ilişkiyi pek çok kişi kuruyor.
Sil20:17 de ki yazıyı yazan arkadaş dersinizden kalmış bir öğrenciniz olabilir mi ? :)
YanıtlaSilHiç sanmam. Benim dersime girmiş olsa bir şeyler öğrenirdi.
SilHocam faizler yaklaşık 1.25 puan düştü. Haftaya da 0.5 puan düşecek ama kredi faizleri değişmiyor. Bunun sebebi nedir?
YanıtlaSilÇünkü piyasa bu indirimlerin doğru olduğuna inanmıyor.
SilHocam merhaba, konu ile alakalı değil ama aklıma takılan bazı konuları sormak istedim.
YanıtlaSil1.) BES getirileri çok çok düşük. 7 yıldır sisteme katkı payı ödeyen biri olarak tek motivasyonum devlet katkısı, bunun haricinde fondaki değerlemeden biz katılımcılar hiç pay alamıyoruz, tamamı aracı şirketlere kalıyor. En korumacı fon tiplerini bile seçsem piyasada değerinin yarısı kadar bile getiri elde edemiyorum. BES getirileri ile ilgili korumacı fon isteyen ve asgari belirli bir oranda fon değerlemesi talep eden katılımcılar için bir düzenleme yapılıp asgari zorunlu getiri oranı (örneğin yıllık %5, ya da MB borçlanma faiz oranının %75'i gibi oransal) geliştirilemez mi? Gelişmiş ülkelerdeki BES uygulamalarında getiri ile ilgili yasal düzenleme var mıdır?
2.) Kişi başına milli gelir karşılaştırması yapılıyor analizlerde, yıllar itibariyle karşılaştırma da yapılıyor ancak gelir dağılımındaki eşitsizliğin etkisini arındırılarak karşılaştırma yapılması mümkün müdür (son asgari ücret artışını hariç tutarsak)? Son yıllarda eşitsizlik çok arttı çünkü.
3.) Ücretli bir çalışanım ve gelir vergisini kaçırma şansım yok malesef (?!). Benim onlarca katım karelde eden KOBİ seviyesindeki firma ve sahipleri hiç vergi ödemiyor ya da komik tutarlarda vergi ödüyor. Bu konunun işsizliğe etkisi de var kabul ediyorum ancak mevcut durum hiç adil değil. Bu konuda ne yapılabilir sizce?
4.) Türk halk müziği dinler misiniz? Dinlersiniz en çok sevdiğiniz sanatçılar ve türküler nelerdir.
(1) Çok doğru, eleştirinizde haklısınız. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamayı bilmiyorum.
Sil(2) Bu dediğinize ilişkin bir yöntem geliştirebilir. Ama bildiğim kadarıyla yapılmış olanı yok.
(3) Yüzde 100 haklısınız. Bu iyice yaygın bir hal aldı. Ücret geliri elde edenlerin çoğunu da asgari ücretli gösterip farkı elden ödeyen pek çok işyeri var. Yani neredeyse herkes bu ahlaksızlığa ucundan köşesinden ortak oluyor. Öyle olunca da görmezden geliniyor. Önlenmesi hiç kolay değil.
(4) Müziği genel olarak sever, dinlerim. En sevdiğim türküler Bir Ataş Ver Cigaramı Yakayım, Sarı Gelin, Yemen türküsüdür.
Hocam Türk Denizciliği ile ilgili bir yazı yaza bilir misiniz.
YanıtlaSilhttp://www.dunya.com/ekonomi/ekonomi-diger/hurda-tesviki-bir-gemi-bile-yenileyemedi-303160h.htm
Çok bildiğim bir konu değil.
SilAsgari ücrette artış sebebiyle özellikle henüz tazminat hakkı kazanmayanların işine son verildiğini duyuyoruz. Bunların sayısına ulaşmak mümkün mü? Sanırım işsizlik verileri yalnızca tazminat için yapılan başvurular üzerinden oluşuyor. Öğrenmek için soruyorum.
YanıtlaSilNe yazık ki bende bu bilgi yok. Yaptığım kısa araştırmada da bu bilgiye ulaşamadım.
SilHocam işsizlik oranını TÜİK %10,1 olarak gösteriyor. Sizin tablonuzda %10,7 olarak görünüyor. Orada bir farklılık mı var? http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21571
YanıtlaSilBir de asgari ücretteki artışın harcamaları arttırması enflasyonu körüklemez miydi? Bu beklentinin gerçekleşmemesinin nedeni ne olabilir? Teşekkürler.
Farklılık yok. TÜİK'in verdiği işsizlik oranı Mart ayına ait benim verdiğim (büyümeyle uygunluk olması için) ilk çeyreğin ortalaması.
SilBence körükleyecek ama belirli bir zaman gecikmesiyle.
Asgari ucret artıși ekonomiye oldukca olumlu yansımıș görünüyor. BES'e otomatik katılımı kalıcı yapmak istiyorsak belli tesvikler olmalı diye dusunuyorum. Yüzde 25 lik devlet katkısına ek olarak kadameli olarak azalan bir gelir vergisi avantajıda getiriler bilir, bu sayede az gelirli vatandaş daha fazla avantaj saglayabilir. Bütce dengesini korumak adınada asgari ucrette yıl ortasinada geldigimizi hesaba katarsak bir yuzde 8-9 daha zam yapılirsa seçim tahaddütünden çıkılmadan asgari ücretliyi BES e ısındırmak mümkün olabilir. Buna ilave olarak sadece yüzde 15 in yararlanabildiği kıdem tazminatınında BES'e entegre edilmesinin ne kadar mantıklı ve çalışanı koruyan bir hamle olduğunu sendikalarımız anlar ise, hem refah düzeyinin artığı, hem tüketimin dolayısı ile üretimin artığı ve bunu destekeleyecek tasarufların artığı mali olarak çok daha sağlam bir türkiye ekonomisini kurmak çok da zor değil diye düşünüyorum.
YanıtlaSilRusya ve İsrail ile ilişkilerin yumusa ması ve özellikle rusyaya olan ihracatımızın eski seviyesine gelmesi yılın ikinci yarısı muhtemel sıkıntıların önüne geçebilir
YanıtlaSilAlper bunu herkes biliyor da Rusya ile iliskiler nasil yumusayacak onu soyle sen. Rusya ucak dusurdugunuz icin ozur dileyin tazminat verin diyor. Turkiye bunu yaparsa kendi hava sahasini (ve NATO hava sahasini) savundugu icin ozur dilemis durumuna dusecek. Bunu kimse yapmaz, yapamaz Turkiyede. Yaparsa tefe koyarlar adami.
SilSayın Eğilmez, objektif yazmaya gayret göstererek yazdığınız bu objektif yazı için teşekkürler. Yapısal reformlarda halkımızın desteğiyle yakın zamanda yapılacaktır diye umuyorum. Yazınızı okurken Mahatma Gandhi' nin "Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız." sözü aklıma geldi. Bu şekilde objektif kalmaya devam etmenizi dilerim.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Gandhi'nin sözü çok güzel.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilhocam sadece asgari ücret değil arttırılan devlet burs ve kredilerini unutmayalım
YanıtlaSilHocam , Büyükşehirlerde yaşamanın maliyetinin ortalamaüstü gelire sahip olan bir aile için bile çok güç olduğunu görüyorum (heleki kira sarmalında ise). Birçok altgelire sahip çalışan veya işi olmayan kişilerin ya borç batağında yüzerek günü kurtarmaya çalıştığını ya da daha ucuza temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir yere gitmenin hayalini kurduğunu görüyorum. Gelir gider dengesinin çevirilemediği noktada büyükşehirlerden kırsala doğru tersine göç dalgası yaşanabilir mi? Blok halinde bir sistem dışına kayma yaşanabilir mi? Bu olası durumun ekonomi üzerindeki etkileri neler olabilir? Saygılarımla.
YanıtlaSil