Kayıtlar

Asgari Ücret 2026

Resim
Her yıl bu zamanlarda olduğu gibi aktüel konu asgari ücret ayarlamasının nasıl yapılacağı meselesi. Bu konuda emekçi kesim temsilcilerinin açlık ve yoksulluk sınırlarını, işveren temsilcilerinin üretim maliyetlerini ve hükümet temsilcilerinin de bütçe imkânlarını dikkate alarak ortaya attıkları görüşleri var. Hiç kuşkusuz bu görüşler ortaya konulurken taraflar 2025 yılında yaşanan enflasyonu ve 2026 yılının enflasyon tahminlerini göz önünde bulunduruyorlar. Öncelikle açlık ve yoksulluk sınırları kavramlarını tanımlayalım: Açlık sınırı;  dört kişilik bir ailenin, sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için bir ayda gıda için yapması gereken asgari harcama tutarını tanımlamaktadır. Yoksulluk sınırı; dört kişilik bir ailenin, gıda, giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapması zorunlu aylık harcamalarının toplam tutarını ifade eden yoksulluk sınırı, yeterli hayat standardında yaşayabilmek için gerekli olan minimum gelir mik...

Birleşik Krallık Ekonomisi Ne Durumda?

Resim
Birleşik Krallık, on dokuzuncu ve yirminci yüzyılın büyük bölümünde dünya ekonomisinin öncü ülkelerinden biriydi. Sanayi Devrimi’nin merkezi olan ülkede teknoloji, bilim ve icatlar alanındaki yenilikler ülkenin küresel güç konumunu pekiştirmişti. Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren Birleşik Krallık’ın göreli ekonomik gücü azalmaya başladı. ABD’nin ardından ikinci büyük ekonomi olma özelliğini önce Almanya’ya, daha sonra Japonya’ya bıraktı; yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde Çin ve Hindistan’ın da gerisinde kaldı. Geleceğe ilişkin tahminler, Güney Kore ve Brezilya gibi ülkelerin de önümüzdeki çeyrekte Birleşik Krallık’ı geçebileceğini gösteriyor. Birleşik Krallık’ın 1973 yılında katıldığı Avrupa Birliği’nden 2020 yılında ayrılması (Brexit), ülke ekonomisi üzerinde kalıcı etkiler yaratmış görünüyor. Brexit sonrasında AB ile ticaret, önceki döneme kıyasla çok daha karmaşık ve maliyetli hâle geldi, birçok sektörde tedarik zinciri bozuldu ve üretim gecikmeleri ortaya çıktı. Ülkenin u...

Büyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar?

Resim
TÜİK, üçüncü çeyrek büyüme verisini açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,7 artmış bulunuyor. Büyümeye mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bakarsak bu yılı çeyreğine göre yüzde 1,1, geçen yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 3,4 artış söz konusu. Yıllıklandırılmış bazda yüzde 3,7 oranında artış bizim potansiyel büyüme oranımız olan yüzde 4,9’a göre düşük olmakla birlikte dünyada büyüme hızlarının genel olarak düştüğü bir ortamda bu, iyi bir oran olarak kabul edilebilir. Büyümenin ayrıntılarına indiğimizde bazı kafa karıştıran unsurlar var. Geçen yılın üçüncü çeyreğine göre neler olduğunu bir tabloya dökelim (kaynak: TÜİK, Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla, III. Çeyrek: Temmuz-Eylül, 2025, Haber Bülteni 1 Aralık 2025): Tabloya göre tarım sektörü hariç bütün sektörler büyümüş. Tek kaybeden, üstelik de yüzde 12,7 gibi ciddi bir oranla, tarım sektörü olmuş. Tarım sektöründeki bu olumsuz gidişin maliyeti giderek ağırlaşıy...

Avrupa Zor Durumda

Resim
15’inci yüzyıldan 20’nci yüzyıla kadar Avrupalı ülkeler, dünyaya egemendi. Coğrafi keşiflerden, ticaretin yaygınlaşmasına, sanayi devrimine kadar bütün önemli adımlar Avrupalılarca atıldı. Buluşların neredeyse tamamı Avrupa’da yapıldı. Avrupalılar, dünyanın her köşesinde koloniler kurmuşlar, sömürge imparatorlukları oluşturmuşlardı. 20’nci yüzyılda bu görünüm değişmeye başladı. İki dünya savaşı Avrupa’yı darmadağın etti. Özellikle İkinci Dünya Savaşı Avrupa’yı yanmış, yıkılmış bir kıta haline getirmişti. Hitler’in uçaklarla bombalayabildiği İngiltere bile feci durumdaydı. Gerek ABD’nin Marshall yardımları gerekse IMF ve Dünya Bankası’nın (IBRD) destekleriyle Avrupa, kısa sayılacak bir sürede yeniden yapılanmayı ve yeniden ekonomik güç haline gelmeyi başardı. Bu sefer de İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya’nın hızla gelişmesi Avrupalı ülkeler için yeni bir tehdit oluşturmaya başlamıştı. Avrupalılar, bir araya gelerek bir birlik içinde toplanmalarının kendilerini daha güçlü kılacağı dü...

Küresel Üçkâğıtçılık

Yaklaşık çeyrek yüzyıldır her ekonomik sorunun çözümü, dolayısıyla sosyal sorunların ilacı olarak sunulan ve savunulan neoliberal Washington Uzlaşısı destekli küreselleşme bırakın sorunları çözmeyi pek çok yeni ve daha büyük sorunun kaynağı oldu. Sovyet sisteminin çöküşüyle başlayıp Berlin Duvarının yıkılışı, soğuk savaş döneminin sona ermesi ve iki kutuplu dünyadan kutupsuz dünyaya geçişin barış getireceği umuduyla devam eden dönüşüm çok farklı bir gelişime yöneldi. Özellikle sermaye hareketlerinin serbest kalmasıyla herkesin parasını istediği yerde istediği gibi yatırıma dönüştürebileceği bir ortak sistemin yaşama geçişiyle zirveye ulaşan bu dönüşüm yeni kötülüklerin kaynağı haline geldi.   Küreselleşme, başlangıçta bir özgürlük havası getirmiş görünüyordu. Devletlerin eşit olmasalar bile dünyayı ilgilendiren kararlarda daha fazla işbirliği içinde olacağı bir sistem kurulacağı umuduyla girildi bu yola. Mesela dar kapsamlı G7 yerine çok daha geniş kapsamlı G20’nin kurulması bu...

Yeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler

Dünya düzeni geçmişte pek çok kez değişti. Bunları saymakla bitiremeyiz ama üçü çok önemli dönüşümlerdir: Tarım devrimi, ticaret devrimi ve sanayi devrimi. Yirmi birinci yüzyıla girerken bunlara bir dördüncü eklendi: Sermaye hareketlerinin serbestliği. Tarım devrimi insanların beslenme imkânlarını artırdı. Ticaret devrimi her yerde üretilen şeylerin her yere ulaşmasını sağladı. Sanayi devrimi insanların pek çok mala ulaşmasının yolunu açtı. Sermaye hareketlerinin serbest kalması da paranın istediği gibi dolşamasının önünü açtı. Artık herkes istediği yerde istediği şeye yatırım yapabilir hale geldi. Yirminci yüzyılın 1920’lerden 1980’lere kadar geçen 60 yıllık döneminde bir yanda ABD’nin diğer yanda Sovyet Rusya’nın hegemon devlet konumunda olduğu iki kutuplu bir dünya söz konusuydu. Bu ikisine de bağlı olmayan ülkeler kendilerini üçüncü dünya olarak tanımlıyor olsalar da bu ikisiyle baş edecek güçte değillerdi. Bu dönem nükleer güç sahibi bu iki ülkenin soğuk savaşıyla geçti. Zaman z...

Tutmayan Enflasyon Hedefleri

Resim
Merkez Bankası (TCMB), uzunca bir süredir enflasyon hedeflemesi yöntemine uygun para politikası izleyerek enflasyonu o hedefe indirmeye çalışıyor. Hükümetle birlikte TCMB’nin belirlediği enflasyon hedefi yıllardır hep aynı: Yüzde 5. Ne var ki üç yıl dışında (2009, 2010 ve 2012) hedefe yaklaşamamış bulunuyor. Bir de Orta Vadeli Programlarla belirlenen yıllık enflasyon tahminleri söz konusu. O tahminler, enflasyon hedeflerine göre daha gerçekçi ama onlar da gerçekleşen enflasyon çok uzak tahminler. Aşağıdaki tablo enflasyon hedeflerini, OVP enflasyon tahminlerini, gerçekleşen enflasyonu, gerçekleşen enflasyondan yüzde sapmaları ve TCMB politika faizlerini yıllar itibarıyla gösteriyor (tabloda yer alan verilere ilişkin kaynaklar yazının altında gösterilmiştir.) Tablo, enflasyon hedefinden, OVP’lerdeki tahminlerden sapmaların yüksekliğini ve TCMB politika faizinin hedefe veya OVP tahminlerini yakalamak konusunda ne kadar yetersiz kaldığını net bir biçimde ortaya koymakla birlikte, durumu d...

Para Arzı Konusunda Sorular ve Yanıtlar

Para arzı nedir? [i] Para arzı, bir dönemde ekonomide var olan para stokunu gösterir. Para stoku denildiğinde ilk anlaşılması gereken dolaşımdaki kâğıt para + madeni para + vadeli ve vadesiz mevduatlardır. Kâğıt para + madeni para miktarı Merkez Bankası ile Darphane’nin sorumluluğundadır. Vadeli ve vadesiz mevduatlar ise bankaların sorumluluğundadır. Para arzı birkaç şekilde ölçülür. En çok kullanılanı yukarıda değindiğimiz hali yani dolaşımdaki para ve mevduatlardan oluşan M2 para arzıdır. Enflasyona yol açan sorunlar nelerdir? (1) Para arzının enflasyon ve büyüme oranı toplamından hızlı artması. Piyasada mal az para çoksa enflasyon yükselir. [ii] (2) Kurun yükselmesi ithal girdi maliyetlerini ve dolayısıyla fiyatları artırır. (3) Üretimde kullanılan üretim faktörlerinin (emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcilik) ve girdilerin (elektrik, doğalgaz, su, petrol türevleri vb.) fiyatlarının artması maliyetleri ve dolayısıyla fiyatları artırarak enflasyonun artmasına yol açar...

Para Arzı ile Enflasyon İlişkisi

Resim
Parasalcı (monetarist) iktisatçıların önderi kabul edilen Milton Friedman’ın ünlü bir sözü var: “Enflasyon, her zaman ve her yerde parasal bir olgudur.” Enflasyon olgusunun parasal nedenlerden doğduğunu ifadeden öte bu olgunun parasal bir yaklaşımla çözülmesi gerektiğini de işaret eden bu yaklaşımın önce ABD’de sonra da Avrupa’da benimsenmesiyle birlikte, 1970’lerin ortalarına kadar geçerli olan Keynesyen maliye politikasının yerini yavaş yavaş para politikası aldı. İlk zamanlarda para politikası, piyasadaki para miktarını, enflasyon oranıyla paralel artırmak suretiyle enflasyonu denetleme yaklaşımı olarak uygulandı. Fed başta olmak üzere çoğu merkez bankası para arzının artışını bu yolla kısıtlamaya yöneldi. 1990’larda bu kez enflasyon hedeflemesi yaklaşımına geçildi ve enflasyon için yılsonu hedefi açıklanarak para politikası o hedefi yakalayacak şekilde ayarlanmaya başlandı. Para politikasının en etkili aracı faiz politikası olduğu için merkez bankaları enflasyon yükselirken faizi o...

Uzaydan Bakınca

Dünya, samanyolu denilen bir galaksinin içinde bulunan pek çok güneş sisteminden birinin içinde yer alır. Güneş gibi yanan bir top biçiminde kendi ışığını çıkaran gök cisimlerine yıldız [i] , dünya gibi başkasından aldığı ışığı yansıtan gök cisimlerine gezegen deniyor [ii] . Dünyanın da bir parçası olduğu samanyolu galaksisinde 200 milyardan fazla yıldız ve bir o kadar da gezegen olduğu tahmin ediliyor. Galaksi, kütle çekim gücüyle birbirine bağlı yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazmanın ve karanlık maddelerin oluşturduğu sisteme verilen addır. Bir galakside yer alan yıldızların hepsi o galaksinin kütle merkezini eksen alan yörüngelerde dönerler. Galaksiler uzayda tek yönlü hareket ederler, yörüngeleri yoktur. Güneş, Samanyolu Galaksisindeki yıldızlardan, dünya da onun çevresinde dönen gezegenlerden birisidir.   Samanyolu galaksisi, gözlemlenebilir evrende var olduğu tahmin edilen 2 trilyon galaksiden yalnızca biridir. Samanyolu galaksisini gözlemlenebilir evrendeki galaks...