Köprü ve Otoyol Geçiş Ücreti Zamları
Ücret, ekonomide emeğin
sunulmasının, kiralanmasının bedelidir. Yani bir kişiyi bir iş yaptırmak için
tuttuğunuzda o kişiye sunduğu emeğin karşılığında ödenen bedele ücret denir. Bu
durumda köprü geçişi sırasında ödenen paraya ücret denmemesi geçiş fiyatı ya da
geçiş bedeli denmesi gerekir. Ama bu yanlış ifade yerleşmiş olduğu için olduğu
gibi bırakıp biz de ücret diyelim ve “galat-ı meşhur lügat-ı fasihten evladır” (yaygın
olarak kullanılan ifade sözlükte yazan doğrusuna tercih edilmelidir) deyişine
uyalım.
Bu hafta başından geçerli olmak
üzere köprü ve otoyol geçiş ücretlerine ortalama yüzde 20 zam yapıldı ve bu zam
oldukça tepki çekti. Tepki çekmesinin nedeni emek karşılığı ücret alanların
(gerçek ücret) alabildikleri zamların çok üzerinde olmasıydı. Yapılan
açıklamada köprü ve otoyollara her yıl ÜFE oranında zam yapılması gerektiği,
geçen yıl yüzde 33,6 oranındaki ÜFE artışına karşılık 21 aydır zam yapılmadığı
vurgulanıyor. Meselenin özü de burada zaten.
1980 öncesi dönemde, enflasyonun
yarattığı aşınmalar kamu fiyatlarına seçim ve oy kaygıları nedeniyle
yansıtılmaz kamu kesimi zamları, uygun bir zamanda yapılmak üzere bekletilirdi.
Seçim sonrasında gelen hükümet ertelenmiş zamları masada bulur ve ekonomi
zarara katlanma sınırına geldiği için hepsini yapmak zorunda kalırdı. 24 Ocak
kararlarıyla birlikte kamu kesimi fiyat artışlarının gerektiği zaman yapılması
uygulamasına geçildi. Başlarda bu uygulamaya uygun hareket edildi. Zaman
ilerledikçe ve iktidar partisi oy kaybetmeye başladıkça eski popülist eğilim
yeniden keşfedildi ve zamlar ertelenir oldu. Bunun sonucunda kamu kesimi
açıkları büyümeye ve kamu borçlanması artmaya başladı. 2001 krizi sonrasında
kamu kesimi mali disiplinini sağlama çabaları sonucu kamu kesiminde gereken
fiyat artışları da zamanında yapıldı. Bu eğilim uzunca bir süre devam etti
sonra iktidar partisinin oy kaybetmeye başlamasıyla birlikte zamlar yine
ertelenir oldu.
Köprü ve otoyol geçiş ücretleri
kamu kesimi gelirleri arasında belirli bir yer tutuyor. Enflasyon yükseldikçe
tıpkı özel kesimin sunduğu mal ve hizmetlere bu fiyat artışlarını yansıtmasında
olduğu gibi kamu kesiminin de bu artışları kendi sunduğu mal ve hizmetlere
yansıtması gerekiyor. Aksi takdirde kamu kesiminin giderleri enflasyon kadar
artarken gelirleri o kadar artmaz oluyor ve kamu açıkları büyüyor. Bu sefer büyüyen
açıkları ya yeni vergilerle ya da borçlanmayı artırarak finanse etmek
zorunluluğu çıkıyor ortaya. Ki bunların ikisi de sıkıntılı. İktidar partisi vergileri
artırsa oy kaybı sorunu bu kez orada karşısına çıkacak. Borçlanmayı artırarak
finansman bulsa bu kez borç yükü ve faizler yükselecek. Bu durumda yapılacak en
doğru şeyin bu zamları bekletmeden yapmak olduğu anlaşılıyor.
Zamları bekletmek ve bir defada
yapmak iki büyük sorun yaratıyor: (1) Bekletme süresi arttıkça ilgili kamu
kurumunun zararı arttığı ve bu da kamu kesimi borçlanmasını arttırdığı ve faizi
yükselttiği için bekletmeden yapılacak zamların toplamından daha fazlasını bir
seferde yapmak gerekiyor. (2) Bekletmeden yapılacak zamlara, miktarlar daha
küçük olacağı için, insanların tepkisi daha düşük olacakken bir seferde yüksek
oranlı yapılan zamlara insanların tepkisi çok daha yüksek olabiliyor.
Zamları bekletmek, mal ve hizmet
üreten kamu kurumlarına devletin müdahale etmesi alışkanlığından kaynaklanıyor.
Söz konusu kurumlar, gerçekten kuruluş statülerinde değinildiği gibi, özerk bir
yaklaşımla yönetilebilseler ve kamu kesiminin müdahalelerinden kurtulabilseler ne
zamlar bu kadar yüksek olmak zorunda kalacak ne de insanlar bu kadar tepki
gösterecek.
Türkiye’de devlet, özelleştirme
yapsa da fiyat tespiti alışkanlığından kurtulamıyor.
Kantarın topuzu kaçmıştır,bu iş ancak sisteme format atmakla çözülür,bedava peynir sadece fare kapanında olur ve halk maalesef kapanın içindedir.Bedava ile bu bedavayı sunan yönetim şekli bitmiştir ve istenen sadece bedeli karşılığı(Bu bedel adilmi değilmi konu dışı şimdilik) elde edilebilir.Format sonrası ancak sistem dengeye gelecektir.......
YanıtlaSilBilgisayara ilk format attığım zamanı hatırlıyorum da çok işkence gibi geçmişti ama sonunda başarmıştım.
Sil50 yıl önce ne yapıldıysa, şimdi de o yapılmış.
SilDeğişen bir şey yok.
50 yıl önce millet isyan etmediyse, şimdi de etmez,
Format filan yok, zam, zam, zam, koy zammı gitsin.
Format bilgisayarda bilgi ve veri kaybına yol açar.Ülkelerde de hafıza kaybına yol açar.
SilGeçmiş musibetler unutulur ve ders alınmaz.
Bunu hesaba katmadığınız için zaten 30 yılda bir format atıyorsunuz bu ülkeye
Otonom tüketimlere yapılan bu zamlar ve ekonominin iyileşme aşamasında gösterilmesi gerçekten de ironik.
YanıtlaSilHocam özel sektörde de buna benzer bir durum yok mu? ÜFE oranı TÜFE oranından yüksek. Üreticiler satış kaybı korkusundan. Fiyatlarını maliyet artışı kadar arttırmıyorlar. Üreticiler de rasyonel davranmıyorlar. Fiyatları birden arttırınca tüketicinin tepkisini daha çok çekmezler mi?
YanıtlaSilBazı mallarda ve bazı dönemlerde fiyatı artırırsanız daha çok zarar edersiniz. Ama kamu malları ve hizmetleri çoğunlukla böyle değildir. İnsanların köprüden geçmemek gibi bir alternatifi yoktur. Kızsalar da geçmek zorundadırlar. Burada yapılması gereken şey her ay enflasyon açıklandığında o kadar artırmaktır. Aynı şeyi emeğin karşılığı olan ücret için de düşünmek gerekir.
SilDemokratik sistemleri de sorgulamak gerek. Takım tutar gibi parti tutan, trafik, vergi cezasını sildiği, hazine arazisi üzerine çöktüğü alanlara tapu verdiği, akrabasını hak etmediği halde torpille işe yerleştirdiği için bir partiye oy veren hatırı sayılır bir kitle var. Yine hatırı sayılır bir kitle de ırk ve ideolojisine göre oy veriyor. Bu kitleler başlarına gökten taş yağsa da oylarını değiştirmiyorlar. Onların verdiği oylar yüzünden sağduyu ile hareket eden kitleler büyük zararlar görüyor.
YanıtlaSilBenim önerim şu: halkın %70'nin oyunu alacak 99 kişilik bir yüksek konsey seçilecek. Bu seçim uzun sürebilir ama tek bir seçim olacak ve bir daha seçim olmayacak. 99 kişi ömür boyu seçilmiş olacak. Aralarından biri görevi bırakır veya emr-i hak vaki olursa kalanlar yine %70 oy ile yeni bir konsey üyesi seçecekler. Yürütme ve yargı bu konsey tarafından atanacak. Yasama organı olmayacak. Yürütmenin çıkardığı kararnameler kanun hükmünde olacak. Ordu emirleri konseyden alacak ve atamalar ve terfiler de konsey tarafından yapılacak. Konsey istediği zaman salt çoğunluk ile yürütme ve yargı üyelerini görevden alabilecek.
Kontrolsüz seçmen teröründen ancak böyle kurtulabiliriz. Ben terfi için torpil aramam, hazine arazisini talan etmem, vergimi zamanında ve tam öderim, üç kuruşluk menfaat için ilkelerimi satmam. İki satır kitap okumayıp sosyal medyadan gördüklerini gerçek sananları ülkenin geleceğinde az da olsa söz sahibi yapmaya gerek var mı?
Winston Churchill: Demokrasi en kötü yönetim biçimidir” der ve sonrasına ekler “bugüne kadar denenen diğer bütün yönetim şekilleri hariç tutulursa.
SilKonsey de temsili bir yapi, bence temsili degil birebir gercek demokrasi henuz dunyada uygulanmadi, dune kadar evet imkansizdi, ama bugun teknoloji buna her tur imkani sagliyor, mesela temisili olan su anki meclisin bir protali olsa ve halk oradan oylamalara bizzat katilabilse, katildigi oranda da mecliste agirligi olsa birebir tek tek katilan herkes yasamayi belirler, halkin tamami katilirsa sadece halk yasa cikarmis olur, 1 kisi katilirsa 1 kisilik etkisi olur.. ayrica temsili demokrasinin bugunku haliyle bile aslinda toplum secimlerinin sonuclariyla ilgili yukumluluk almiyor, aslinda bu da su an mumkun, kim neyi sectiyse seciminin sonuclarinin yasal sorumlulugunun da olmasi lazim, tabii bunu dunyada hicbir ulke yonetimi istemez, cunku guce sahip olmak ister istemez insani halktan uzaklastirir ve o gucu elinde tutmayi tercih eder.. demokrasi bunun tam tersi oysa, o yuzden biz daha bu dunyada hicbir yerde demokrasiyi uygulamis degiliz, cunku gercekten talep etmiyoruz, tabi olup rahat etmek yukumluluk almaktan daha kolay..
Sil21:35 mantıklı bir durum söylediğin. Partileri kaldırıp her ilden kişiyi seçmek gerekir. TBMMde tüm vekiller halkın gerçek sesi olur. Bir şemsiye olunca o şemsiyede kimin parmağı oluyor anlaşılmıyor.
SilInsanlarimizin zamdan ziyade zamlarda yapilan adaletsizlige tepkili oldugunu dusunuyorum.Ozel kesim rekabete ve piyasaya bagli oldugundan zamlari ancak piyasanin musade ettigi kadar yapabilme sansina sahipler.Oysa devleti yonetenler devletin tekel konumundan istifade sureti ile temel tuketim urunlerine bir satis kaygisi olmadan uygun gordugu zammi yapabilmektedir.Buna zam demek dogru degildir.Bunun adi vergidir.Ekonomi kuculurken devlet harcamalarinin artmasi bu tur zamlarin yapilmasini gerektirmektedir.Ust tabakanin lux ve ihtisamli yasama arzusu kamu veya ozel sektorde olsun alt tabakalara vergi ve zam olarak yansimaktadir.Yapilan zamlar alt gelir guruplarinin yasam seviyesini daha altlara cekerken ust gelir guruplarinin servetlerinin daha ustlere tasimaktadir. Bir sekilde zamlarla toplanan bu vergiler harcamalar yolu ile ust gelir guruplarina transfer edilmektedir.Bu gune kadar ust gelir gruplarina aktarilan bu transferler gelecekten alinan gelirlerle karsilanabildiginden alt gelir guruplarina yansitilmamaktaydi.Bu gun ise hem gelecekten alinmis gelirlerin tukenmesi hemde gecmisin varliklarinin tuketilmesi sonucu yapilan zamlarin gereginin iki kati olmasi mecburiyetini ortaya cikarmistir.Bu bir tercih meselesidir.Kamu vicdani uygun gordugu surecede devam ettirilecektir.Saygilar.
YanıtlaSilDevletim vergi mekanizması robin hood misali gibi olmalı.
SilKendi kendine işleyen özerk, bağımsız kurumlar, sistemler oluşturamadığımız için devlet yada siyasal erk sadece ekonomi alanında değil sosyal, siyasal, akademik, askeri, yargı alanlarında her şeyi crowding out ediyor. Bazı örnekler: TRT, TÜBİTAK, TCMB, Medya, Bakanlıklar yerine Cumhurbaşkalığında kurulan kurullar, Varlık Fonu, Cengiz Holding, Ağaoğlu’na yapılan yardımlar, vergi afları, YSK, SGK, TÜİK vs. Tabi bunun böyle olmadığı söylenebilir, havanda zaman ve laf öğütülebilir. Bu nedenle yapılacak en iyi şey demokrasileri, hukuku, sistemleri gelişmiş olan ülkelerle karşılaştırmaktır. Yapılan bu şeyler ABD, Almanya, İngiltere, Japonya da nasıl gidiyor da bir de bizde nasıl gidiyor diye bir karşılaştırma yapmak gerekir. Çünkü bir müddet sonra bu crowding out’lar verimsizlik, sistemsizlik ve maliyet olarak geniş halk kitlelerine yansır. Fatura olarak vergi ve zam artışlarını görürüz. Yaşadığımız da budur. Kişibaşına gelir artışındaki düşüklük de bunun bedeli olur. Tarihsel düzlemde, hem oransal hem mutlak gelir artışını ABD ile karşılaştırın lütfen. Oysaki gelişmekte olan Türkiye’nin % 5 büyüme potansiyeliyle, gelişmiş ve %2 potansiyeli olan ABD ile farkı göreceli olarak azaltması gerekirdi. Özet: Fatura nihayetinde çalışan, emekli, çiftçi, öğrenciye çıkar. Kemerleri biraz daha sıkın lafını duyarız da duyarız. Geçmiş olsun diyeceğim ama bir türlü geçmiyor. Bu crowding out kanseri bizi zayıflatıyor da zayıflatıyor. İşleyen sistemler, sistemler........sistemler gerekiyor.
YanıtlaSilmantıklı devlet verimli özel sektörün kullanabileceği paraya çökünce faizler artıyor.
Silİyi de Hocam, KÖİ ile yapilanlarda gelirler zaten ozel sektore gitmiyor mu? Hatta gorunur 1 gisesi olup gorunmeyen 7-8 "kamera giseleri"yle bir tek rotada defalarca zaten bedelleri hesabinizdan otomatik olarak dusuluyor, İstanbul havalimaninda hizmetler dolara endeksli, masallah zaten ozel sektore yaptiklari otoyol, kopru, havalimani vs.den ciddi miktarlar akdigi gibi bastan soz verilen gecis sayisi saglanamazsa acigi da biz karsiliyoruz, sadece kullananlar odemiyor yani, dogru degil mi?.. derseniz ki onlar KÖİ, bu zamlar onceden yapilanlara geldi, o zaman da su cikiyor karsimiza: KÖİ ile yapilanlarin zararlarini karayollari oduyor, o odenen para da sadece KÖİ ile yapilanlardan degil, tum kopru ve otoyollardan gelenlerle toplaniyor, yani Yavuz Selimin zararini Bogaz koprusunden gecenlerin odedikleriyle karsiliyoruz, benim bildigim boyle, yanlis miyim?.. Yani tepkimiz birikmis zamlarin bir seferde yapilmasina degil, ki bu da dediginiz gibi yanlis, ama asil tepki sebebi bu dibi delik varile paralarimizi atiyor olmamiz..neresinden baksaniz ciddi zarar ediyoruz, bu kadar zararla yaptirilan altyapiya daha utanmadan neyin zammini yapabilirler ki bu durumda!?? Bunu gercekten anlamiyorum:/
YanıtlaSilHocam geçen bir senede dolar %50 civarı artarken ithal mallardaki fiyat artış %100 civarına
YanıtlaSilgeldi,burada bir fırsatçılık mı sözkonusu?
Uzun süre ÜFE, TÜFE'nin çok üzerinde gitti. Ondan oldu.
SilBenzine de zam yolda kanimca!
YanıtlaSilCunku uzun suredir yuksek vergiden karsiliyorlardi absove ediyorlardi. Dusen petrol fiyatlari da manevra alani sagliyordu buna dolardaki stabil durumda sabit konumda(5.30-5.85 arasi dalgalanma) yardim ediyordu dahasi enflasyonun baz etkisi ile dusmesini ve de tarimsal hasatin bitmesini(cunku yaz aylarinda mazota tarimda cok fazla ihtiyac var hem hasat hem dagitim ekseninde) beklediler. Sabrettiler Bunlarda da gerceklesti ve bitti. Simdi sira zamda!
Onumuzdeki gunlerde aylarda en azindan yilbasina kadar peyder pey benzin akaryakitta zam dalgasi olmasi cok yuksek bir ihtimal. Oran olarak olmasa bile 30 kurus 30 kurus belki ilerleyen aylarda 15 kurus 10 kurus bandinda peyder pey ayarlamalar soz konusu olabilir. Olacaktir; Cunku buna ihtiyac var.
Kısmen doğru.Türk devlet geleneği batak ekonomi uygumasıdır.Seçuklu döneminde Cihan devleti iken hazine ta akır olunca,Oğuz boylarından vergi toplamak için Sultan Sancar sefere çıkar,Sert direnişle karşılaşır.Askeride paralı asker olup,Orduyada borç takılmış.Asker alacakları geride kalacak şekilde ölmek istemez,toplu firarlar başlar,Sultan esir düşer.Bildirilir,Sultanınız rehin,getirin parayı,alın Sultanı.Hanedan hazır yemeye alışmış. Ödeme yapmaya yanaşan çıkmaz.Esaret uzadıkça uzar.Beyler gelecek paradan ümidi keser,Dağılan Orduyu toplayacak paranın olmadığını biliyorlar.Karı-koca rehin,hiç evladı yok,arayanı çıkmaz düşüncesiyle başına adam dikmezler.Sultan yaşlı,kaçsa bile yürüye yürüye Reye 2000km yol,hele kurak yarıçöl bozkırı aşamaz. Sultanda eşini bırakıp kaçamaz.İleri aylarda Hanım Sultan vefat eder.Komutanlarından Atsız kaçırır.Başkent Reye giderken,Türkmen bozkırında ölür.Varislerde batağa sahip çıkmaz.Eyalet yönetimleri serbest kalır. Sonuncu İmparatorluk Osmanlının ihtişamlı Sultanları Fatih Mehmet,Kanuni Süleyman saltatı sırasında büyük kriz çıkmış,Sarayın altın sofra takımlarına kadar ne varsa sikke olarak basımda kullanılmış.Kırım savaşına kadar,Galata bankerlerinin parası derken Avrupaya Tahvil satışı ile modern borçlanma başlar.Duyunu Umumiye dayanırız.1.Dünya savaşıyla Bitap düşer.Ankarada Cumhuriyet kurulur.İlk Maliye bakanlarından Şükrü Saraçoğ lu ile ilgili anı anlatır,Falıh Rıfkı Atay.Maliye Bakan Bey Keçiörendeki köşküne gitmek için bakanlık önünde Atını bekler bulur.Bir yetkili yaklaşır,Tahsilat için para ister,Git odama,kasa açık,ne kadar lazımsa al.Kasa boş ki ! kitlemeye gerek görmemiş.1927yılına kadar,Para basma yetkisi Osmanlı Bankasındaydı.Harcamalarda toplanan vergilerle,itina gösterilirken.Vergiler,Kit geliri,Satışlar,Borçlanma ile 2.Saltanat dönemine geldik.Sn Eğilmezin ifadesiyle,Günümüzde tüm Bankanotların karşılık esasına bağlı olmadan basıldığını anlatır.Biz ekleyelim devlet artık iflas etmez.Mulaka verecek şey bulurda kimden toplarsa,ona çöker.Dönemin ilk İmparatoru,IV.Napolyon Potamya Sultan Abdülaziz gibi hangi parayla üç saray dikti?Maybachleri neyle aldıysa siz ödemeye devam edin. Astirastombili
YanıtlaSil"Ne kadar bilirsen bil, karsindakinin anladigi anlatabildigin kadardir."
Silhocam bu ve benzeri zamlar girdi maliyet artışlarından dolayı enflasyona yansıdığında tekrar başa dönüp bütün dünya faiz düşürürken biz yükseltmeye mi başlayacağız yeniden?
YanıtlaSilKardesim cok buyuk ihtimal bu maliyet artislari, baz etkisininin sona ermesinden sonra cikacak enflasyon orani ve icerideki birikimli enflasyonla dis ulkelerin birikimli enflasyonu arasindaki fark daha belirgin ve nedensel olacak bu bizi ister istemez yeni bir kur artisina belki sokuna atagina tasiyacak.
SilSuanda boyle bir sey olmasi soz konusu degil bunun bir cok sebebi var en basta cari fazla soz konusu ve de disarida biz yararlansak da yararlanmasak da az yararlansak da ucuz bol para hareketi mevcudiyeti mevcut dahasi siradan az ve orta gelirli kisi ve kisilerin dovize harcayaklari dovize yatirim yapacaklari ne ekstra birikimleri gelirleri tasarruflari var. Millet kendini zor doyuruyor kendi harcamalarini zaten karsilayamiyor yani toplumun cogunlugunu olusturan bu kesimlerin dovize yabanci paraya ilgisi alakai kisaca talep ne dogrudan(doviz burosuna bankaya gidip doviz almak) var ne de dolayli yoldan(ithal urun talebi y.disina cikis tatil is egitim vs) talebi yok halkta dovize talep yok. iste bu uc sebebten oturu dovizde hareketlilik en azindan bugunlerde soz konusu degil. 4. neden ise zannediyorum faizlerin tl mevduat faizlerinin inmesiyle bitti. bundan 3-5 ay once tl faizleri yuksek oldugu icin dovizi baskiliyordu ama bu olay bitti en azindan bitmek uzere...
Ancak belirtmeliyim ki; faizlerde mevduat faizlerinde dusus olursa ve cari denge tekrar duzenli olarak acik belirtileri gosterirse 2-3 ay bir de bunun ustune ic dis siyasi bir kriz olursa o zaman dovizde artis kacinilmaz olur.Bu artis da icerideki birikimli enflasyonla dis ulkelerin birikimli enflasyonu arasindaki fark oraninda yukselir yeni denge noktasina gelene kadar dovizde artis surer.
Iste bu ahvalde merkez bankasi sizin sorunuzda belirttiginiz uzre tekrar faiz arttirma patikasina girebilir hatta istemeyerek de olsa mecbur kalir cunku doviz artisi ve onun surukleyecegi enflasyon fiyat artislari mekanizmasinin ekonomide ve toplumda yaratacgi deprem vardir bu nedenle faiz arttirir.
Umarim iyi aciklamisimdir.
Saygilar esenlikler
Adamlar köprülere 2 yıldır zam yapmamış.
YanıtlaSilBu yapılan zam yıllık ortalamada kabaca %9.54 e denk geliyor,
TÜFE ye göre bakınca az bile yapmışlar,
Bizim millete yaranılmaz.
Devletimiz yine az bile yapmış, bakın açık veren
bütçeden karşılamış bugüne kadar zararı, devlet elini taşın altına koymuş,
şimdi sıra millette.
Uzay boslugunda hortumu kopmus oksijensiz kalmis oksijensizlikten sayiklayan umutsuz bir astronot geldi gozumun onune:))))
SilSayın 19:36 üstadım,
SilGeçenlerde kahvehanede batak oynarken orda bir dayı da aynı cümleleri kurmuştu. Bu replikler nerde yayımlanıyor bende okusam ezberlesem, çok arada sırıtıyorum.
Seçim öncesi oy kapmak uğruna yapılmayan ama kuyruk kapıya sıkışınca çok da tepki yememek için görece düşük yapılmış zammı mı övüyorsun?? Akp nin hangi hortumunu tutuyorsan o hortum uygun yerine doğru yer değiştireceği zaman yakındır. Hortumun başında değilsen oksijensiz kalmış koyundan farkınız kalmamış hakkaten.
Sil13:39 kahvehaneye giden mi kaldı ya da ben gitmediğim için muhabbeti anlamadım. Belki arakadaş anlatır o da belki kadın lokallerine gidiyordur. Ezberlenecek şey varsa tekasür suresi olabilir.
SilHocam hepsi tamam ama ülkede üretilen mal ve hizmetlerin büyük bölümü döviz ile ilişkiliyken, döviz artığı zaman hangi mal ve hizmetlerin fiyatı düştü de enflasyon düşük çıkıyor. Buna bir türlü inanasım gelmiyor. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilSorun orada işte, damat dahil hiç kimse enflasyona inanmıyor.
SilSuan doviz burosundayim elimde tl var gise memuru bekliyor elimi uzatayim mi?
YanıtlaSilYorum saati 19.47, hangi büro açık o saatte?
SilO saatte açık olan büro çok komisyon alır, sabahı bekle.
Trollük ve dövizişlemi yapmak için önce biraz beyin lazım olduğunu unutma.
uzan uzat o elini elini korkak alistirma
Sil21.26
Silgec likitide pencersinden acik piyasa islemi yapacak sanirim
Trump sen misin alo okyanus cik aradan
Hocam yazı için çok teşekkürler, bu ötelenen zamlar veya dağıtılan ucuz kredilerin kendisinden daha büyük maliyetler getirdiğini insanlara anlatamıyorum daha doğrusu bugün cebini etkilemediginden kimse anlamak dinlemek istemiyor. Bu tip tercihlerin suç sayılması lazım, dünyada bunun örnekleri yok mudur? Ülkemizde bankalar için görev zararı kararları için eskiden meclis kararı gerekiyordu bildiğim kadarı ile bunu da mı kaldırdılar?
YanıtlaSilYazı enfes.
Not: Bu adreste yazınızı okumuşlar haberiniz var mı bilmiyorum ama blogunuz için güzel bir açılım olabilir, sesli içerik tüketmek daha kolay ve hızlı. Youtube kanalına bu şekilde adım atmanız güzel olurdu.
Teşekkürler
Teşekkür ederim. Youtube işini düşünmüyorum.
SilGörev zararı için bakanlar kurulu kararı gerekiyordu. Bugün böyle bir durum yok. Hepsinin yerini CB aldı.
Saraysız... ...
YanıtlaSilMersedessiz...
Müteahhitsiz...
Vakıfsız...
Cemaatsiz...
Tarikatsız...
Suriyesiz...
Arapsız...
yaşayamayiz
ama zamla yasariz
Ekonomistler bunu anlayamaz!
Çoğu anlamıyor zaten ama ekonomist gibi yapanlar var, onlar anlıyor.
SilHocam ekonomimiz USA ile Rusya arasında bir şamaroğlanı mıdır?
YanıtlaSilŞamar oğlanının en azından bir saygınlığı vardır.
SilHocam ellerinize sağlık, teşekkürler yazı için, ama galiba maalesef, bu şekilde uygulamaya devam edecekler gibi görünüyor. Baş rol oyuncuları farklı ama oyun hep aynı :(
YanıtlaSilTeşekkür ederim, evet böyle devam edecek gibi duruyor.
SilHocam merhaba, Amerika'da yasayan bir muhendisim ve birikimim dolar olarak duruyor. Burada faiz alamadigim icin parami Turkiye'ye gonderdim. Amacim TL cinsinden faiz kazanci elde ederken VIOP'ta kendimi hedge etmekti. Hedge icin yakin vade mi yoksa uzun vadeli kontrat mi almaliyim? Spot ile VIOP arasinda da fiyat farki oldugundan (ornegin Aralik 2020 USD kontratlari 6.63 TL olarak islem goruyor) kazancimin burada gidebilecegini dusunuyorum. Benim durumumda olanlar icin bir yol gosterip aydinlatabilirseniz cok mutlu olurum. Selamlar ve saygilar.
YanıtlaSilSelam mühendis kardeşim,
SilBunlar karışık ve maliyetli işlerdir.
Sen hangi vadede, yüzde kaç kazanmak istiyorsun?
Onu bana söyle önce, sonra parayı benim Iban ı veriyorum, gönder.
Vadesinde paran hesapta.
Senin durumunda ne var koseyi donmussun parami ne yapayim diyorsun bir de utanmadan benim durumumda olanlar diyorsun asgari ucretli issiz ne yapsin turkiyede. Cok paran varsa ailene yardim et yada bir iki garibana universite ogrencisine burs ver
SilMühendisler sürekli olarak burda iktisatçıları küçümser. Ama eninde sonunda parasını idare edemedğinden "paramla ne yapsam" diye yine burda soluğu alıyor.
SilBen yorumu yapan kisiyim. Siz yorum yapanlar Turkiye'nin ozeti ve benim neden orada yasamadigimin sebebisiniz. Hepinize iyi gunler.
SilMühendis arkadaşa yüklenmeyelim, alınmış.
SilBen niye sebebi olayim kardesim insanlar ve elestirileri niye sebebi olsun. Sen tercih etmissin y.disinda yasamayi o kadar ulke varken ABDde tercih kilmissin sebebi ben oluyorum biz oluyoruz bizim yorumlarimiz oluyor. Ayiptir ya. Bende y.disinda yasiyorum ama kimseyi neden gormuyorum tam tersi tercihlerimin sebebi de sonucu da benim bu kadar basit bu.
SilYatirim yapacaksan kendin piyasayai takip edip analiz edip ona gore dolarlarini yatiracaksin ne bu sayfa ne de baska bir yer yatirim danismanligi tavsiyesi verilen bir yer degil. Tercih senin ister dolarini abdde degerlendirisin ister Turkiyede ister brezilyada. Bize ne! senin parandan y.disinda yasamis olmandan
Bana ne nerde nasil ne sekilde hangi amac ve tercihle yasiyorsan ben seni tanimam etmem sebebi de nedeni de ben degilim.
Bu blog da ne mahfi hoca ne de herhangi bir okuru size yatırım tavsiyesi vermez. Bu blog yapı itibariyle öyle bir yer değil önce onu çözün. Burdan böyle bir beklentiye girmek başlı başına hatayken, hiçte ağır olmayan eleştirileri kendine abd de yaşamana sebep olarak (yüksek maaş ve dolar cinsinden olması sanki tercihin değil yani) alıp ve yorumcuları da kendince bir çerçeveye sıkıştırdığın gruba dahil etmen hiçte hoş olmadı.
Sil11.44
Silyuksek maas dolar yiyor sebebi biz oluyoruz bize tesekkur edecegine magdur ayaklariyla bizi sucluyor :)))) Su ise bak arkadas
"Sakın bir kaplanın kuyruğunu tutmayın, tutarsanız da sakın bırakmayın."
YanıtlaSilÇin Atasözü
Selam hocam, bunu twitter da paylaşmışsınız.
Bizimkilerin tuttuğu dana kuyruğuydu hocam, o da sonunda koptu.
Hocam, Trump kimsenin yapamadığını bir twit ile yaptı,
YanıtlaSilÜlkedeki CHP lilerin yarısı şimdi hayatı onlara zindan edenin,
adalet ve hukuk terazinden şaşanların peşinden sürükleniyor.
Tek twit ile iki cennahı büyük oranda, en hayırsız işlerden birinde birleştirdi,
twit içinde bir ters psikoloji yaptı, millet o ters psikolojiye kandı.
İstedikleri twiti atsın diye Trump a para veriyorlar bence.
SilHocam yine gayet sade ve güzel bir şekilde bizleri aydınlatmışsınız. Kaleminize, emeğinize sağlık. Konuyu baz etkisi(ekonomi sözlüğünüzden defaatle okumama rağmen tam olarak anlayamadığım bir konu maalesef) üzerinden matematiksel bir şekilde izah etmeniz mümkünse tüllabdan bir bakkal kardeşiniz çok müteşekkir olacak. Saygılarımla, iyi çalışmalar.
YanıtlaSilSelam Abdullah bey,
SilAylar : 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12
Değerler : 2, 3, 4, 2, 3, 3, 4, 4, 8, 4, 3, 3
Birinci yıl değerler bu şekilde, 9. ayın değeri olan 8 normalden biraz daha yukarda,
2. yıl değerler ilk 8 ay şöyle olsun.
Değerler : 3, 4, 2, 2, 4, 3, 2, 2, 4
2. yıl olağan üstü bir değişiklik olmaz ise 2 3 4 gibi bir değer 9. aya gelecek, geçen senenin ortalamayı aşırı yükselten 8 değeri ortalamadan çıkacak.
Buna baz etkisi deniyor.
Çok teşekkür ederim hocam verdiğiniz değerli bilgiler için iyi çalışmalar.
SilSevgiler
SilHocam, Anita'nın Laneti 12. baskı yapmış, öncelikle hayırlı uğurlu olsun.
YanıtlaSilŞimdi hocam, nacizane diyorum ki size, baskı sayısını artırmak için işi biraz daha günümüze uyarlasak nasıl olur?
O Hitit ülkesini kaldıralım, yerine Ameriga koyalım,
Anita'yı ta Turump yapalım,
Taş tabletleri de silelim yerine Samsung Tablet veya iPad resmi içine Tiwitter logosu koyalım,
Kralın mesajlarını da tiwit olarak değiştirip, bir de turumpun karısını kitaba koyarsak,
20 baskıyı görürüz diyorum.
(İsterseniz olaya renk katmak için kralın hazinecisi de Mahfi olsun, istifa etsin,
sonra insanlara hocalık yaparken de kral onu kovdursun. )
Başkasını bilmem de ben bir kaç tane alırım o kitaptan.
Hocam, bu Trump bitmiş artık.
YanıtlaSilGeçen sene öyle miydi, bir twiti ile dolar 7 lere çıkardı,
şimdi 10 kuruş oynamadı.
Hocam adam koskoca ameriganın itibarını yerle bir etti.
Biri de trumpun tiwitinin altına Suriyeden ananı da al git yazmış.
Dünya ne garip bir yer oldu hocam, sen tut milyar dolarlık işadamı amerigan başkanı ol,
millet ananı da al git desin.
2146 Abi haklısın,
Silhalbuki bizim reis ameriga ekonomini batırıcam diye twit atsa,
dolar anında 9 u öper 10 a doğru yol alır.
Bu hesaba göre bizim reis trumptan daha güçlü.
Değerli Hocam,
YanıtlaSilYazdıklarınızı üretim ve gerçek hizmet konusunda haklı bulsam da burada söz konusu vergi verdiğimiz devlet hizmeti olunca vergilerimiz nereye gidiyor neden bu ürün ve hizmetlere gitmiyor sorusu aklımıza geliyor. Diğer bir nokta ise verimlilik; fiyat artışından önce verilen hizmeti veren kurum verimli mi, israf ve yandaşlara fırsat ve iş kapısı mı bunlardan dolayı oluşan açığı neden ķöprüden geçerek işe gidip ücret kazanmak zorunda olan bizler kapatıyoruz sorusu. Belirttiğiniz gibi az az köprü ücreti artışına bile itiraz etmeliyiz eğer yukarıda belirttiğim noktalarda soru işareti varsa, yoksa yine koyun yerine konuyoruz sanki.
Saygılarımla.
Haklısınız
SilDünya iktisat literatürüne geçeceğiz hükümetimiz sayesinde. zam yapıldıkça enflasyon düşüyor. dünyada bunu başaran başka ülke yoktur hükümet de yoktur. Nobel iktisat ödülünü sayın Albayrak almalıdır. yine kapitalizme yep yeni bir program sunduk. nedir?. garantili ihale sistemi!. yani GİS !. bu sistem de yatırım yapanın riski sıfırdır. kazanç garantidir. zararın garantisi kamuya kazancın garantisi özelin de özelinedir. bakın iki iktisat tezini dünya iktisadını ve kapitalizmine sunduk. başarılarının devamını diliyorum.
YanıtlaSilMAHFİ EĞİLMEZ'E SAYGIYLA:
YanıtlaSilKaracaoğlan düştü derde
Gece gündüz yanar narda
Hak kadı olduğu yerde
Kabrimden çıkar ağlarım
SİZİ SEVİYORUZ MAHFİ BEY...
Sevgiler
SilHocam Yunanistanda tahvil faizleri dustukce dusuyor onumuzdeki ayda ECB para basimina basliyor Yunanistan tahvil piyasasina dindugu icin onunda tahvillerini alacak
YanıtlaSilSizce bu iki olgu Yunanistan ekonomisine fayda saglar mi?
https://www.bloomberght.com/yunanistan-da-da-faiz-eksiye-gecti-2234909
Sağlar.
SilZamların sebebi, Merkez Bankası yedek akçesinin aktarılmasının,
YanıtlaSilbütçe açığının sebebleri belli oldu,
Kahraman ordumuza kaynak bulmak ve sefer hazırlıkları için hükümet
harcamaları artırmak zorunda kalmış.
Kahraman ordumuza tüm yüreklerimizle başarılar dilerim.
Hocam dis dengeler bicak sirti,Temennim bu badireden uhulet ve suhuletle cikabilmemizdir.Bu yukun altinda olanlara kolayliklar dilerim.Ordu bu milletin goz bebegidir.Saygilar
YanıtlaSilDış denge 5 milyar dolar fazla verdi, gayet iyi, artık bıçak sırtı değil.
Sil16:23
SilDis dennge fazla vermese zaten gectigimiz yilin ekim aydindan beri dumaniz! Ama bu ne kadar surdurulebilir bilemiyorum.
Selam hocam,
YanıtlaSilÜmmetin gündemi hemen değişti.
Güzel açıklama ve aydınlatma teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkürler
SilTürkiye, Suriye'yle işbirliği yapmak için vahiy mi bekliyor hocam? Neyi bekliyorlar anlamış değilim.
YanıtlaSilBen anlarsam yazacağım.
SilBence gizli kapılar arkasında, rusya aracılığıyla diyalog kuruyorlar.
SilMahfi hocam, negatif faiz yerine varlık alım programı daha mantıklı değil mi ?
YanıtlaSilİkisi iç içe. Varlık alımına başlayıp piyasaya para sürdüğünüzde faiz negatif olabilir.
SilMahfi bey,
YanıtlaSilKötümserlik yaymak, distopya üretmek için değil;
69 yıllık tecrübenize ve akademik ehliyetinize istinaden, "çıplak gerçek"i soruyorum:
"Vatandaşlar, ekonominin düzeleceğine inanıyor mu?"
İnanan da var inanmayan da. Zaman zaman oranlar değişir ama sanırım son aylarda inanmayanlar çoğunluğa geçti.
SilOyları vermeden önce düşüneceksin kardeşim. Sormaya hakkın bile yok. Yanlış dış politika yüzünden ülkede Suriyeli kaynıyor. Sefer görev emrin çıktıysa doğru askere. Lak lak yapma burada.
SilMahfi bey
YanıtlaSilAbhijit Banerjee, Esther Duflo ve Michael Kremer'ın yakın dostlarınız olduğunu söylemiştiniz.
En son zaman görüşmüştünüz ve neler konuşmuştunuz?
Epeydir blogunuza uğramıyorsunuz.
YanıtlaSilZatürre nüks etmemiştir umarım Mahfi bey, hava dengesiz, sağlığınıza dikkat ediyor musunuz?
Mahfi bey
YanıtlaSilMert Yılmaz'la 2 saatlik bir video sözü vermiştiniz, kendisi duyurmuştu.
Bu video ne zaman yayınlanacak?
faizler düşürüldükçe düşürülüyor hatta yakında biz de negatif reel faize geçeceğiz muhtemelen ancak yüksek borçluluk rasyosunun etkisiyle istenilen derecede piyasa dinamizmi sağlanamıyor. galiba yakında biz de kıta Avrupası ve japon ekonomisi gibi likidite tuzağına düşeceğiz ne derseniz hocam?.
YanıtlaSilLikitide tuzagina dusen ulkelerde nufus yasli calisabilir nufus azaliyor tuketim gruplari dar eksende tasarruf orani yuksek sanayilesme uretim fazlalari var enflasyon yok uzun yillardir dusuk enflasyon hatta 0 enflasyonla yasamislar buna mukabil dusuk faiz oranlariyla bu nedenle faizlerin dusmesine halk tabanlari net tepki vermiyor tuketim yonunde
SilBizde ise durum tam tersi
çalışabilir nüfus az bizde ise çalışabilir nüfus işsizlik artışları nedeniyle çalışamıyor ayrıca anlayamadığınız konu çok kritik bir noktada bahsettiğiniz ekonomilerle benzeşiyoruz. yüksek borçluluk oranı. yüksek borçluluk taşıyan kurumlara ve bireylere düşük faizle de kredi verseniz onunla tüketim yapmaz borç stokunu eritmeye çalışır. sizin dediğiniz 10 yıl önce geçerliydi. yani faizler düştü talep artacak tüketim artacak şeklinde kesin bir genel geçerlilik yoktur. ihtiyaçlar davranışları belirler davranışlar da pozisyonları şekillendirir. ve pozisyonlar ağırlıklı olarak faizler düşünce borç stokunu erit. tüketim potansiyelini düşür ve hatta tüketim alışkanlıklarını ya değiştir ya da bunları ertele şeklindedir. bilmem anlatabildim mi adsız 12:31!. biz de son 16 yıldır fazlasıyla küreselleşip dünyanın gittiği yere hızla gittik ve çok borçlanıp gelecekten hayli yedik. yani artık bizde de almanya italya Japonya gibi fazla borçlular ligine giriş yaptık bu yüzden de onlar kadar tasarruf kapasitemiz olmadığından sanayimiz ve tarımsal gücümüz zayıfladığından onlardan daha da fazla sıkıntı yaşayacağız. likidite tuzağına düşüyoruz ki bunun sonrası da kur tuzağı(şoku) olması kuvvetle muhtemeldir. bilmem anlatabildim mi adsız 12:31?.
SilMerhaba Hocam nasılsınız? İçeride jeopolitik riskler ve Trump twitleri ile dolarda yön yukarı. Dışarıda Fed ' in faiz indirimi ve ufukta görünen yeniden para basma ihtimali dolarda yön aşağı. Sizce hangi yön daha olası görünüyor. Fed ' in 2008 bastığı paralar piyasalara girmişti. Bu sefer bu parayı alanlar 2008 de ki gibi yine piyasalara girerler mi? Yoksa herkeste hakim olan her şey kötüye gidecek algısı ile piyasalardan uzak durup kötüye gidişi hızlandırırlar mı? Eğer basılan paralar bize gelmezse sonucu ne olur?
YanıtlaSilUzun zamandır yazmıyorsunuz umarım iyisinizdir. İyilik sağlık hep sizinle olsun.
Hocam, göstergeler tablonuza baktım, öyle aman aman kötü bir durum yok yani.
YanıtlaSilişsizlik biraz yukarı çıkmış, savaş hazırlıkları sebebi ile bütçe biraz açık vermiş o kadar.
İhracat artmış, cari denge toparlamış, daha ne olsun.
bende sizinle aynı görüşte olmakla beraber bir iki cümle eklemek istiyorum. Ya her şeyi devlet eliyle yap yada bırak özeleştir kuumlar kendi kararını kendisi versin. İki cambaz bir ipte oynamaz.
YanıtlaSil