Sefalet Endeksi ve Türkiye
Sefalet Endeksi Nedir?
Amerikalı iktisatçı Arthur Okun
tarafından geliştirilmiş bulunan sefalet endeksi; işsizlik oranıyla enflasyon
oranının toplanmasından oluşan bir gösterge. İşsizliğin yükselmesi geliri
olmayanların sayısının arttığını, enflasyonun yükselmesi yaşamın pahalandığını
gösterdiği için endeksin yükselmesi sefaletin arttığını, dolayısıyla ekonomide
bozulma ortaya çıktığını gösteriyor. Zaman içinde endeks, Nobel ödüllü
Amerikalı iktisatçı Robert Barro tarafından yeniden formüle edildi. Bu haliyle
Barro Sefalet Endeksi (Barro Misery Index – BMI) adını alan endeksi şöyle bir
denklemle ifade etmek mümkündür:
BMI = (Enflasyon Oranı + İşsizlik
Oranı + Faiz Oranı) – Büyüme Oranı
Eğer büyüme oranı pozitifse yani
ekonomi büyümüşse bu oranın düşülmesi gerekiyor, çünkü ekonomik büyüme sefaleti
azaltıyor. Tersine büyüme oranı negatifse yani ekonomi küçülmüşse o zaman bu
oranın da toplama eklenmesi gerekiyor, çünkü eksi büyüme sefalet artışı
getiriyor.
Endekste yer alan faiz oranı olarak
uzun vadeli tahvil faizini almak gerekiyor. Türkiye açısından bu konuda geçerli
faiz 10 yıllık Devlet Tahvilinin faizi.
Endeks, ABD ekonomisi öngörülerek
hazırlanmış ve yakın zamanlara kadar da yalnızca ABD ekonomisine uygulanmıştı. Son
yıllarda bir başka Amerikalı iktisatçı Steve Hanke tarafından ABD dışındaki
ekonomilere de uygulanan endeks bu sayede dünyada popülarite kazandı.
Sefalet endeksinin ABD’deki
sonuçları Truman’dan bu yana en başarılı dönemin 6,8’lik oranla Lyndon B.
Johnson’ın başkanlık dönemi (1963 – 68), en başarısız dönemin de 16,26’lık
oranla Jimmy Carter’ın başkanlık dönemi (1977 – 80) olduğunu ortaya koyuyor.
Sefalet Endeksi ve Türkiye
Aşağıdaki tablo Türkiye’de
sefalet endeksinin yıllar itibariyle gelişimini ortaya koyuyor (Tablodaki
enflasyon, işsizlik ve büyüme oranları TÜİK sitesinden, 10 yıllık tahvil faizi
oranları da Bloomberg HT sitesinden alınmıştır.)
Endekse
Giren Göstergeler
|
2013
|
2014
|
2015
|
2016
|
2017
|
Haziran 2018
|
|
A
|
Enflasyon
oranı (TÜFE, %)
|
7,4
|
8,2
|
8,8
|
8,5
|
11,9
|
12,2
|
B
|
İşsizlik
Oranı (%)
|
9,0
|
9,9
|
10,3
|
10,9
|
10,9
|
10,1
|
C
|
10
Yıllık Tahvil Faizi (%)
|
10,4
|
7,0
|
10,5
|
10,7
|
11,4
|
17,0
|
D
|
Büyüme
Oranı (%)
|
8,5
|
5,2
|
6,1
|
3,2
|
7,4
|
7,4
|
Sefalet
Endeksi = [(A + B + C) - D]
|
18,3
|
19,9
|
23,5
|
26,9
|
26,8
|
31,9
|
Tabloya göre Türkiye’de sefalet
endeksi son 5,5 yılda artış eğilimi içinde görünüyor. 2013 yılında 18,3 olan
endeks bugün itibariyle 31,9’a gelmiş olduğuna göre son 5,5 yılda Türkiye’de
sefalet endeksi ikiye katlanmış bulunuyor.
Şimdi de sefalet endeksi
üzerinden kırılgan beşli olarak anılan ülkelerin durumunu karşılaştıralım (Aşağıdaki
tabloda dört göstergenin de son durumu, faiz olarak 10 yıl vadeli devlet
tahvilinin bugünkü faizi esas alınmıştır.)
Sıra
|
Ülke
|
Enflasyon (TÜFE)
|
İşsizlik
|
Faiz
|
Büyüme
|
Sefalet Endeksi
|
1
|
G.
Afrika
|
4,5
|
26,7
|
9,02
|
0,8
|
39,4
|
2
|
Türkiye
|
12,15
|
10,1
|
17,0
|
7,4
|
31,9
|
3
|
Brezilya
|
2,86
|
12,9
|
12,1
|
1,2
|
26,7
|
4
|
Hindistan
|
4,87
|
3,5
|
7,87
|
7,7
|
8,5
|
5
|
Endonezya
|
3,23
|
5,1
|
5,08
|
5,1
|
8,3
|
Sefalet endeksi karşılaştırması
yapıldığında Güney Afrika’nın birinci, Türkiye’nin ikinci sırada yer aldığı
görülüyor. Beş ülke arasında bu değerlendirme açısından en iyi durumda olan
ülkeler Endonezya ve Hindistan’dır.
Sefalet Endeksi Nasıl Düşürülebilir?
Sefalet endeksini artıran
kalemler enflasyon, işsizlik ve faizlerdeki yükseliştir. Yani bu üç kalem
endeksi olumsuz yönde etkiliyor. Buna karşılık büyüme oranı artışı da endeksi olumlu
yönde etkiliyor. Türkiye’de 2018 yılında (ilk çeyrek) oldukça yüksek bir büyüme
oranına karşılık diğer üç kalemdeki yükseklik sefalet endeksinin yüksek
olmasının temelini oluşturuyor.
Eldeki son verilere göre (https://tradingeconomics.com/) Türkiye
188 ülke içinde en yüksek enflasyona sahip 16’ncı, en yüksek işsizlik oranına
sahip 54’üncü, en yüksek büyüme oranına sahip 13’üncü ülke konumunda bulunuyor.
Türkiye, dış finansmana aşırı
bağımlı ekonomiler arasında bulunuyor. Öyle olunca döviz hareketleri Türkiye’yi
fazlasıyla etkiliyor. Döviz kurlarının yükselmesi ya da aynı anlama gelmek
üzere TL’nin dış değerinin düşmesi enflasyonu da artış yönünde etkiliyor. Bu
durumda endeksteki enflasyon bileşenini aşağı çekebilmenin yolu TL’nin değer
kaybetmesini önlemek olarak karşımıza çıkıyor. Bunun da temel yolu ekonomide
risk yaratıcı, yabancı yatırımcıyı tedirgin edici hareketlerden kaçınmak. Bu
sağlanabilirse kurlar ve dolayısıyla enflasyon denetlenebilir. Enflasyon
denetlenebilirse faizler de düşmeye başlar.
Endeksteki bir diğer kalem olan
işsizliği düşürebilmek de büyümenin daha çok istihdam yaratabileceği alanlara
yöneltilmesinden geçiyor. Bu da inşaat yatırımından çok sanayi yatırımına
yönelmeyi gerektiriyor.
Ek: Endeksin Adı Konusundaki Görüşüm
Bu endeksi adının doğru
olmadığını düşünüyorum. Bu hesaplardan giderek bir ülkede sefaletin daha yüksek
olduğu sonucu çıkarılamaz. Örneğin tabloya göre Türkiye, Hindistan’a göre daha
sefil gibi görünüyor. Oysa 2017 yılı itibariyle Türkiye’de kişi başına gelir
10.500 Doların üzerindeyken Hindistan’da 2.000 Doların altında bulunuyor.
Bence bu endeksin Ekonomik
Gidişat Endeksi gibi bir isim taşıması daha uygun olurdu.
Teşekkürler Hocam,G.Afrika dan sefil olmadığımızı belgelemişsiniz.
YanıtlaSilsefalet içinde olanlar sanırım mülteciler olmalı birde ülkenin az gelişmiş bölgelerininde etkisi olabilir. inşaat işlerinde yabancı uyruklu insanlarda çok çalışıyor afganlar türkmenler gibi
SilHerşey para değil,asıl fikri sefalet var.
Silsayın hocam
Silsizler daha iyi bilirsiniz ki makro ekonomide yüzlerce farklı değişken vardır. sadece bir yada bir kaç rakama bakarak yorum yapmak çoğunlukla yanlış kanaatlere sahip olmamıza sebep olur. sefalet endeksini ihanet endeksi olmadan yazmak yanlış olur diye düşünüyorum. Dahili ve harici bu kadar bedhahın olduğu bir memleket ekonomik olarak zaten çok iyi bir durumda olamazdı. dış iç borç, gelir, tasarruf, kur, faiz, yatırım vb bir çok kalemi birlikte değerlendirmek lazım diye düşünüyorum. Saygılarımla
Şu Güney Afrika Cumhuriyetini öğrenin artık, Ruanda muamelesi yapmayın. Etnisitesinin yarısını Hollandalı göçmenler falan oluşturuyor. Sınırlarındaki ülkelerin fukara olması ve lokasyonu sebebiyle izole olması en büyük dezavantajları.
Silİssizlik rakamından 5 çıkarıp kalanı 3 ile çarpsalar daha uygun olurmuş. Çünkü %5 doğal issizlik oranı, bunun altına dusulmesi beklenmiyor zaten.
SilBu endeks ulkeleri karsilastirmak icin cok uyggun olmasa da ayni ulkenin yillar icindeki performansini olcmede cok uygun.
Hocam kuru aşağıya çekmek icin de faizi artırmak gerekiyor.Bu durumda sefalet endeksine olumlu anlamda katkıda bulunmuş olunmuyor.Turkiye icin faizi yükseltmeden kuru nasıl düşürebilir ?
YanıtlaSilYapısal reformlar diyor hocamız
SilYıllardır söylüyor mahfi hoca, huzurlu ortamda demokratik ilkeleri olan kimliksiz devlet ve şeffaf pazar ile kur da düşer enflasyon da faiz de. Faizi bahis oyunlarındaki risk çarpanı gibi düşünün ve ekonomik olarak şu an Brezilya - Liecheistein maçındaki Liecheistein gibiyiz. Bahis yapmak için çok riskliyiz.
Silsizin bahsettiğiniz kısa vadeli faiz, burada geçen faiz tahvil faizi.. kısa vadeli faizler yükseltilirse bu uzun vadeli faizlerin düşmesini sağlıyor.
SilMerkez bankasının belirlediği politika faizi ile 10 yıllık tahvil faizi aynı şey değil. Biraz kafanız karışık bayım.
SilGüzel bir yazı teşekkürler.Hindistan sefalet endeksinde bizden iyi gözükse de gelir adaletsizliğinde Türkiye ‘den çok daha kötü olduğundan bireysel olarak daha sefalet içinde diyemez miyiz?Bu durum daha kötü değil mi sizce?
YanıtlaSilYine avunacak birsey buldunuz degil mi?
SilAvunmak için yazmadım.Sandığının aksine CHP’ye oy veriyorum.Ama sizin fikirlerinize göre bunu sadece Ak parti seçmeni düşünebilir.Her şeye biat eden ile her şeye karşı olan insan arasında benim gözümde bir fark yok.Ne yazık ki ülkenin %80 90 ‘ını sizin gibiler oluşturuyor.
SilBence çok güzel bir düşünce. Kişi başına düşen gelir, gelir dağılımı, demokrasi endeksinde alınan puan gibi etmenlerde formüle eklense daha iyi olurdu. O yüzden bu endeksin geliştirilmesi lazım.
SilHindistanda lüks sayılabilecek bir villanın terasının komple kafes gibi tellerle kaplandığını görmüştüm, hırsız girmesin diye. Çok ama çok zihniyet farkı var Hindistan ciddi problemli bir ülke. Bir de ev alınca bahçıvanı mal gibi yanında veriyorlar.
Sil2013 ÖNCESİNE AİT GRAFİK VARMI? SEFALET ENDEKSİNİN 2002-2008 ARASI DURUMU NEDİR?
YanıtlaSilSayın Eğilmez, herhangi bir siyasi plana, partiye angaje olmadan soruyorum.
YanıtlaSilOlaya, iktisat ve (hem yurtiçi hem yurtdışı) yatırımcı planları çerçevesinden bakarsak:
Mevcut iktidarın çeşit çeşit sebepler üreterek, ülkeyi sık sık 'seçim'e götürmesi, (hem yurtiçi hem yurtdışı) yatırımcılarda şu soru işaretini ve kararı doğurmaz mı?
'Yaptığımız araştırmalar, gözlemler neticesinde anladığımız kadarıyla, Türkiye'deki mevcut iktidarın sık sık 'seçim'e gitmesinin sebebi, bozulmakta olan ekonomiyi yeniden istikrara kavuşturmak değil, kendi iktidarını kaybetmemektir. Bu sebeple, Türkiye ekonomisine olan güvenimiz erozyona uğramaktadır. Artık, mevcut iktidara olan güvenimiz azalmıştır. Yeni ve Türkiye ekonomisini onaracak, uzun vadeli planlar yapan bir iktidarın yönetiminde, Türkiye ekonomisine katılmaya hazırız.'
Türkiye'nin sık seçime gitmesi, pek çok kişi ve kuruluşun karar alma süreçlerinde 'güvensizlik' ve 'istikrarsızlık' halihazırda doğuruyor mu?
'Seçimler', demokrasinin temel sütunlarından biridir.
Fakat 'sık sık seçim'e gitmek, neyin nesi?
Cevabınız?
Bence bunu yetkililerimiz de fark ettiler, önlemini başkanlık
Silsistemi ile aldılar, artık bu son seçim zaten.
Sonraki tüm seçimlerin sonucu önceden belli olacak,
Tüm seçimler zamanında yapılacak,
Hatta tüm seçimler aslında formalite icabı yapılacak,
Böylece seçim ihtiyacı ortadan kalkacak.
Yatırımcıların kafasında da seçim ile ilgili artık en ufak bir pürüz ve belirsizlik kalmayacak, öyle öngörülebilir istikrarlı bir dönem için, oyunuzu kullanın.
Sonbaharda seçimlere hazırlanın.
Silböyle sefil bir ülke olmamıza rağmen sanki çok refah içerisinde yüzüyormuşuz gibi ekstradan 4 milyon zoraki tüketici bir kitleyle kaynaklarımızı paylaşıyoruz..
YanıtlaSilyazının özeti: bu iktidar gitmeden sefalet endeksi değerleri düşmez...
YanıtlaSiliste durumumuz bundan ebarettir...
SilBize pilan değil, pilav lazım.
YanıtlaSilHocam din para siyaset bu üçü arasında iliski nedir syg.
YanıtlaSilTek kelime ile ozetlenebilir bu iliski: AKP
SilYazının konusundan bağımsız, dilbilgisi ile ilgili iki sorum var.
YanıtlaSilBu arada, yanlış yazdığınızı söylemiyorum. Eğer arada fark varsa, bu farkın ne olduğunu öğrenmek istiyorum:
"pahalandığı" ile "pahalılaştığı"
kelimelerinde, dilbilgisi kuralları yönünden hata var mı?
Hata yoksa, ikisi arasındaki (özellikle anlam yönünden) fark nedir?
Ben bunu hep pahalılandığı diye yazardım ikide bir beni sistem pahalandığı diye düzelttiği için ben de buna döndüm. Yaptığım araştırmada hangisinin doğru olduğuna da emin olamadım. Pahalılaştığı daha doğru gibi duruyor.
SilSelam Hocam,
Silİkisininde kökünde paha kelimesi vardır.
"Yükte hafif, pahada ağır" gibi.
Pahalanmak, fiil olarak değer artışını belirtiyor.
Pahalı, sıfat olarak nesnenin özelliğini belirtiyor.
Pahalılaşma, sıfatı abartı ifadesi ile kullanmaktır. Abartı ifadesini kullanan kişiye göre fiyattın yükselmesini ifade eder.
Pahalanmak, fiil olarak fiyatın/değerin sürekli artmasıdır. Bugün 10TL, yarın 11TL, iki gün sonra 12TL gibi fiilsel olarak fiyatın derece derece artmasının ifadesidir.
Sizin cümlenizdeki "yaşam pahalandı" veya "yaşam pahalılaştı" ifadelerinde yaşam ın bir fiyat ya da somut bir değer ifadesi olmadığı için, "insan yaşamı için gerekli olan maddeler pahalandı" diyebilirsiniz, "insan yaşamı için gerekli olan maddeler pahalılaştı" da diyebilirsiniz.
Yaşam paha biçilemeyen bir tanım olduğu için, yaşamın paha kelimesi ile ifadesi türkçe kullanan insanların zihinlerini karıştırır.
Yaşam için gerekli olan zorunlu ihtiyaç malzeme ve hizmetleri pahalılaştı. (Öznel betimleme)
Yaşam için gerekli olan zorunlu ihtiyaç malzeme ve hizmetleri pahalandı. (Nesnel betimleme)
İki ifadeyi de kullanabilirsiniz. Yazılarınızda edebiyat uzmanlarına hitap eden bir eser üretilmediği için, okuyucularınız, ikisi arasında hiç bir fark hissetmeden, ikisini de eşanlamlı olarak algılayacaklardır.
Keza, TDK, benim yazdığım kadar detayına girmemektedir. İki kelimeyi de eşanlamlı kelimelerdir diye geçiştirmektedir.
Açıklamalarınız ve emeğiniz için kendi adıma çok teşekkür ederim.
Silice
Hocam TÜİK verilerine güvenin olmadığı bir dönemde, İşsizlik, Enflasyon gibi halkın inanmadığı rakamların yazıldığı ve veri olarak kullanıldığı bir ortamda sefalet endeksi bu yazdığınız rakamların çok üzerindedir demektir. Birde büyüme rakamı tüketim ile büyümeye yani harcamaya dönük bir büyüme olduğuna göre buna reel olarak büyüyemeyeceğine göre bu büyüme rakamının borçlanarak olduğunu kabul edersek aslında işimiz tabloda gösterilenden dahada vahim demektir. Belkide Güney Afrika seviyesi çıkacaktır. Önceden bilançoda makyaj yapılırdı çok duyardık şirketler zarar gösterir yada kredi almak için kar gösterirdi, Şimdi ise devlet herşeyi makyajlar oldu makyajlı teyzeyi genç kız sanıyoruz galiba.
YanıtlaSilSize makyajli amca versek daha iyi olur.
SilHocam yazınız için teşekkür ederiz. Benim merak ettiğim birşey var 2000 yılından itibaren bu endeksi hesaplamaya çalıştım. Ancak 10 yıllık tahvil faizlerine ulaşamadım. Bloomberg ht sitesinde bulamadım. Belki de mobilden girmeye çalıştığım için bulamadım. Rica etsem link atma şansınız var mı? Neden hesaplamak istiyorum. Çünkü hükümetin ilk 10 senesi bana göre gayet iyi niyetli ve başarılıydı. Ancak 10 yıldan sonra sanki bir güç zehirlenmesi yaşandı ve işler çığrından çıktı. Bunu oy kullandığım tüm seçimlerde mevcut iktidara oy veren biri olarak söylüyorum. (Trol değilim). Bir de acaba sefalet endeksi ile reel efektif döviz kuru arasında bir bağlantı olabilir mi? Teşekkürler...
YanıtlaSilMaalesef ben de 2013'den eski döneme ilişkin tahvil faizi verilerine ulaşamadım. O nedenle o dönemi inceleyemedim.
SilÖte yandan hükümetin dönemleriyle ilgili görüşünüze katılıyorum.
Bana kalırsa iyi niyet de yoktu başarı da.Devlet İhale yasasını ilk 5 sene içinde değiştirmeye başladılar.abd askeri için 3 Mart Tezkeresini meclisten geçirmeye çalıştılar.Yetmedi 1 milyar dolarlık şartlı hibe anlaşması imzalamaya kalktılar..Niyet çook kötüydü çok !!
SilBu dediklerinizin ne kadarı doğru bilmiyorum. Belki tamamı da doğru olabilir. Ancak bahsettiğiniz hususları gücü ele geçirince yapmayacak bir siyasi kitle yok. Türkiye’de siyasi yaşam akpartiyle başlamadı. Öncesini de yaşımız elverdiği kadar biliyoruz. Benim başarıdan kastım genel bir başarı. Kötüye kötü demeyi biliyorsak iyi de iyi dememiz gerekir. İşin kötü tarafı benim bile fikrim değiştiyse demek ki son yıllarda sizin bahsettiklerinizden daha kötülerini yapmışlar ya da yapamamışlar. Sorunun çözümü için gücün tek bir tarafta toplanması değil dengelenmesi gerekir. Yoksa bırakın başkanlığı, eski sisteme bile dönülse güç tamamen bugünkü muhalefette olsa onlarda aynını yapacaktır. (Yapmışlardır.)Teşekkürler...
SilMahfi Egilmez, bulamamaniz normal cunku hazine 10 yillik vadeli tahvil ihracina 2010 yilinda basladi. Daha once azami vade 7 yildi. Gecmis yillara ait tahviller TCMB sitesinde mevcut, 10 yillik tahviller icin 2010 yilindan sonra ihrac olanlara bakmaniz lazim;
Silhttp://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Piyasa+Verileri/ihale+Yontemi+ile+Satilan+Hazine+Bonolari+ve+Devlet+Tahvilleri/
Bizde siyaset yönetim kişiler üzerinden oluyor. Gücü ele geçiren kendi düzenini kuruyor. Bugün sayın ince mitingde diyorki ben içeri girdiğimde ayağa kalkmayan hakimler atayacağım. Ne kadar yanlış bir söz. Hakim savcı verdiği karardan dolayı sürüm sürüm sürüneceğini düşünüyorsa ayağada kalkar amudada kalkar. Demesi gereken şuydu. Ben anayasaya öyle madde koyacağımki hakim savcı verdiği kararlarda korkmadan karar verebilecek. Anayasada hakim savcı verdiği herhangi bir karardan dolayı yargılanamaz tutuklanamaz başka ile sürgün edilemez maddesi koy bakalım ondan sonra o hakim ayağa kalkıyormu kalkmıyormu görelim. Yani anlatmak istediğim hakimide savcıyıda vatandaşıda bürokratıda kurumlarıda kişiler değil yasalar korur. Ayağa kalkmayan hakim atamayla sorun çözülmez. Medyayı yargıyı eleştiriyoruz yalakalık yapıyor diye. Yasal koruma olmayınca gazeteciside hakimide ekmek korkusu yaşıyor. Ekmeğini kaybetsende ilkeli olacaksın lafları boş laftır. Medyadaki en yandaş gazeteciyede üzülüyorum ayağa kalkmak zorunda kalan hakimede üzülüyorum.
Sil2010 öncesi olmadığını biliyordum da 2010 sonrasını da (2013'e kadar bulamıyordum) teşekkürler.
SilAdsiz 17:37, bir konuyu duzeltmek gerekiyor. Ince'nin atayacagi hakimler yuksek yargi hakimleri.
SilInce'yi savundugum icin degil ancak CB'nin yetkileri arasinda herhangibir hakimi atamak bulunmuyor. Yuksek yargi hakimleri zaten tek baslarina karar verebilen degil, heyet olarak karar veren mahkemelerin hakimleri ve bunlarin bir kismini CB'nin dogrudan atama yetkisi var, Ince ondan bahsediyor. Yuksek yargida hakimlerin verdigi kararlardan dolayi basina bir sey gelmesi anayasal duzende mumkun degil, eger baslarina bir sey geliyorsa anayasayi takan yok demektir, anayasaya ne yazsaniz bos.
Adsız19 Haziran 2018 19:06
SilHocam benim anlatmak isteğimi ya anlamadınız yada ben anlatamadım. Yargı nezaman böyle oldu. Son dört senede hükümetin yaptığı hsyk yargıtay danıştay kanunları sonucunda oldu. Kuvvetler ayrılığı diyoruz nedir yasama yürütme yargı.mecliste çoğunluğu elde eden parti yasama ve yürütmeye tek başına hakim oluyor. Bunu denetleyen ne kalıyo yargı. Mecliste çoğunluğu olan parti istediği gibi yargıtay danıştay hsyk kanunlarını çıkarabiliyormu evet çıkarıyor yani anlamı ne tek başına iktidarsan yasamada sensin yürütmede sensin seni denetleyecek yargıda sensin. Benim anlatmak istediğim yasama yürütmeyi denetleyen kuvvetler ayrılığının diğer ayağı olan yargı kanunları öyle mecliste 276 elin kalkmasıyla olmamalı. Bu kanunlar 550 vekilin 450 sinin elinin kalkmasıyla değişebilmeliki yargı gerçekte denetleyici olsun. Yoksa mesele ayağa kalkmayan hakim atamak değil. Bizde hiçbir zaman kuvvetler ayrılığı olmamıştır ve hiçbir siyasi partide olmasını istemiyor ki yarın olur da işim düşer ipler elimde olsun istiyorlar.
Selam Adsız19 Haziran 2018 17:37,
SilBen Sn İnce yi ve Akşener i izledikten sonra Türkiye ve Ekonomisi için çok üzüldüm. Katılımcı bir demokrasi, liyakata dayalı bir sistem, iyi bir eğitim sistemi, müşterek katılım üzerine kurulu karar alma mekanizmaları ve ekonomik programlar beklerdim.
Tüm adaylar malesef Türkiye'yi Avrupa standardları seviyesine çıkarmaktan çok uzaklar.
Adsiz 15:12, Karamollaoglu'nu da dinleseydiniz keske. Bu saydiginiz degerleri o da paylasiyor.
SilAvrupa standartlarina 'cikmak' icin bir lider secmekten cok daha fazlasina ihtiyacimiz var. Oncelikle kimligimizden baslayarak, hemen hemen her seye sifirdan baslamamiz lazim, bu da normal kosullarda mumkun degil, yarin ne olacak kimse bilemez.
Adsiz 17:37 son 10 yilda Turkiye'de yasalarin ve hatta anayasanin
Silkimseyi koruyamadiginin,
istenmedigi zaman uygulanmadiginin,
istendigi gibi yorumlandiginin,
O kadar fazla sayida ornegini gorduk ki; anayasaya ya da herhangi bir yasaya ne yazarsaniz yazin mesele uygulayacak insanlarda, kisilerde bitiyor...
O yuzden buraya onemli olan yasalar yazmayin; zira cok traji komik duruyor...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSefiller sefalet edeksini düşüremez.O nedenle önce iktidar değişmeli ve mümkünse popülist olmayan bir yönetim gelmeli
YanıtlaSilSizi seviyorum çünkü yıllar yılı edindiğiniz tecrübeleri kendinize saklamıyor, paylaşıyorsunuz.
YanıtlaSilSize kızıyorum çünkü yıllar yılı edindiğiniz tecrübeleri sadece yazı yazarak ve sadece konuşma yaparak paylaşıyor, siyasete girip bizzat icraatta bulunmuyorsunuz.
Bir insan daha ne yapsın ismini mi lekelesin bu sistemde siyasete girerek. Birçok insan lekelendi bu çarpık siyasi yapıda biliyormusunuz. Hükümet karşındakine terör örgütü üyesi vatan haini yağıştırması yapıyor aynısını siyasete girirince mahfi hoca için deseler ABD ile iş çeviriyor dediklerinde siz bile acaba mı diyeceksiniz. İnsanları lekelemek için biryerlere sürüklemeye gerek yok bence çok doğru karar verip yılların birikimini kitap olarak yazan ve sadece paraya döken insanlara ders gibi blog açıp hem bizim gibi cahilleri bilgilendiriyor hemde bunu bedava yapıp yılların birikimini bedava öğrenmemize yardımcı oluyor allah razı olsun mahfi hocamızdan. Birçok bilim adamı diye geçinen hatta ben üniversite okurken kendi yazdığı kitapları ders kitabı olarak almaya zorunlu tutan bilim adamı diye geçinen hayatı para olan şahışlar diyemeyeceğim şahsını unutmuşlar her tecrübesini para ile satarken vatan millet için ücretsiz bir kalem dahi oynatmayanlara karşı yaşasın mahfi hocalar. TV programlarında para karşılığı konuşup konuştuğundada yalan söyleyerek ünlenip ünlü akedemisyen denilen yada ünlü ekonomist denilenleride son 15 yılda defalarca gördük. Siz kendiniz olsanız bu seçmen tablosunda araştırmayan biat eden sorgulamayan kitap okumayan bir şeçmenin karşına çıkıp terör örgütüne destek veriyor denilmesini istermisniz kendi adınıza düşünün.
SilBugün hükümetin istemediği herkes terörist oldu kimse karşına çıkmayacak yoksa ya fetocu ya pkk lı ya abd sevici bilmem başka isimde herkesi terörist ilan eder oldu ve bunu söyleyenler başkasına iftira atan müslümanım diyen ama aslında islamda iftiranın yasak olduğu dini değerleri kullananlar.
Aslinda enflasyon oranlarinin, issizligin ve buyume rakamlarinin manipule edildigini goz onunde bulundurursak Turkiye'nin sefalet indeksinin cok daha yuksek olmasi gerekiyordu bence. Milletce sefilleri oynuyoruz ve eger secimde iktidar degismezse sefilin de sefili duruma dusecegiz. Belkide bazi Afrikali ulkelerle ayni kategoride olacagiz. Yerli Victor Hugo'muz sagolsun. Amma velakin Victor Hugo'nin baska bir eseri daha var, ismi "idam Mahkûmunun Son Günü"...
YanıtlaSilTurkiyede güvenin kalmadığı kurumların başında TÜİK geliyor ve bu kurumdan elde edilen verilerle yapılan analizlerde malesef gerçeği yansıtmıyor. Buna rağmen kötü çıkan göstergelerde durumun görünmeden daha ağır ve vahim olduğunun farkında bilenler için.
SilSefil ve güzel ülkem.
SilHocam ben buna rezalet endeksi demek istiyorum.
YanıtlaSilKeske bu endekse "sosyal ve kültürel sefaleti" ölcebilen bir degisken de eklenebilse.
YanıtlaSilAslında ben de bu endeksin kapsamının adına uygun olmadığı kanısındayım. Bu, daha çok bir çeşit gidişat ölçme endeksi gibi.
SilSelam hocam, sefalete gidişat endeksi olabilir adı.
SilAsgari ücret vergisiz 2.200 tl olacak vaadinin arkasında, mevcut asgari ücretin sefalet endeksi kadar arttırılmasını mı anlamak lazım?
YanıtlaSilBence bunu yapıp milad kabul edelim ve gelecek yıllarda asgari ücret artışlarını da ona göre düzenleyelim.
Ayrıca bu ücretin altında geliri olanlar (emekliler ve esnaf sanatkarlar dahil) her türlü maaş haczinden muaf tutulmalı. E- haciz dahil.
Selam Hocam,
SilEHaciz nedir?
Topluma etkisi nedir bilginiz var mı?
İnsanlık dışı bir uygulama değil mi?
Belli bir gelirin altındakilere karşı haciz işlemi yapılamazsa, bu kişilere kimsenin borç vermek (taksitli satış, kredi kartı v.b. dahil) istemeyeceğinin, verenlerin de tahsilat için yasadışı yollara başvuraağının farkındasınız değil mi? Denklemdeki bir değişkeni değiştirdiğinizde her şey değişir. Sadece bu kişilere haczi kaldırıp kalan herşeyin bugünkü gibi işlemesini bekleyemezsiniz.
SilKapınızın önüne süt içmeye gelen kediler şimdi ne yapıyorlar?
YanıtlaSilHepsi birer ev bulup ev kedisi oldu. Bizim kapının önündeki paspasta yatan bir beyaz kedi var. Arada ona bir şeyler veriyoruz.
SilTÜİK in güvenilirliği endeksinide 1,9 oranıyla çarpan yapmak lazım mı hocam?
YanıtlaSilHocam konu dışı olacak;Enerji alım anlaşmaları belli bir fiyattan mı yapılıyor,yoksa anlık fiyat hareketlerinden etkileniyormuyuz?Ayrıca ödeme takvimi nasıl oluyor,aylık mı 3 aylık mı, bu kalemleri takip edebileceğimiz site neresidir?Teşekkürler
YanıtlaSilBelirli bir fiyat formülüyle bir süreyi kapsayacak biçimde yapılıyor. Bunları izleyebileceğimiz bir site var mı bilmiyorum.
SilHocam brezilyanın enflasyon ile faiz oranı arasındaki makas neden bu kadar yüksek?
YanıtlaSilAncak o faizle enflasyonu orada tutabiliyor demek ki. Bakın bizde makas biraz daha kapalı ama enflasyon kontrol altında değil.
SilHocam merhaba. Ülkemizde yeni iş yaratılmadığına göre girişimcilik önem kazanıyor. Bir girişimcinin başarılı olmak için dikkate alması gereken ekonomik kavramları birer örnekle açıklayan bir yazı yazabilirseniz çok faydası olacağını düşünüyorum. Yatırımın geri dönüş oranı, reklama harcanacak bütçenin en uygun oranı vb. önemli gördüğünüz kavramlar hakkında. Saygılarımla.
YanıtlaSilÜlkemizde yeni iş yaratılıyor. Bu konu benden ziyade işletmecilerin ele alması gereken bir konu.
SilKomiklik olsun diye sormuyorum.
YanıtlaSilSiz haksızlıklar karşısında boyun eğmeyen, girişken bir mizaca sahipsiniz.
Ömrünüzde hiç müşahit oldunuz mu?
Özellikle 24 Haziran'da olacak mısınız?
Bumudur mahfi hocaya sorunuz. Müşahit olacakmisiniz .. herkesin yapacağı bir iş var.
SilHoca müsaade et müşahit olmasin.
Hocam benim merak ettiğim mesela Makedonya gibi yatırım yönünden aşırı fakir, büyük bir üretimi olmayan bir ülke nasıl Türkiye'den daha refah yaşayabiliyor?(halkın alım gücü olarak)
YanıtlaSilNüfus az
Silhocam siz enflasyonu D.İ.E.verilerine göre yorum yapıyorsunuz,halbuki son 3 senedir ÜFE endeksi TÜFE endeksinden yüksek seyretmesine rağmen nasıl oluyorda piyasalar hala ayakta gözüküyor.bu nasıl hesap biraz açabilirmisiniz,yoksa enflasyon,en az %24 lerde olması lazım ve hesaplamalarda ona göre ,birde işsizlik oranları bir milyonun üzerindeki kursiyerler işsizlik oranının içinde yok .aslı daha endişe verici gibi saygılar selamlar.
YanıtlaSilDoğru
Sildemek ki sistemden faizi çıkarırsak sefalet endeksini düşürebiliriz.
YanıtlaSillatife yapıyorum hocam, kızmayın :)
Güzel espri
SilSefalet endeksini biliyordum ancak Barro tarafından geliştirildiğini, faiz ve büyüme oranlarının modele eklendiğini bilmiyordum hocam. Emeğinize sağlık her gün sayenizde daha çok bilgi sahibi oluyoruz.
YanıtlaSilSağ olun.
SilMahfi Bey yine çok bilgilendirici bir yazı olmuş teşekkürler. Şu linkten de dünyadaki ülkelerin BMI sıralaması ve başlıca sebepleri görülebilir.
YanıtlaSilhttps://thumbor.forbes.com/thumbor/960x0/smart/https%3A%2F%2Fblogs-images.forbes.com%2Fstevehanke%2Ffiles%2F2018%2F02%2FHankes-Annual-Misery-Index-2017.jpg%3Fwidth%3D960
Teşekkürler
SilHocam, Çin sahip oldugu Amerikan tahvillerini nakde donerse ne olur? Elindeki tahville Ameikan Hazinesi'nden alacagi USD miktari kurlari etkileyecek kadar yuksek mi? Ya da etkilese bile kac gun etkileyebilir ki? Bu konudaki yorumlar bana abartılı geliyor ama yorumcularin bir bildigi var mutlaka.
YanıtlaSilÇin'in rezervleri 3,2 trilyon Dolar. Bunun 1,2 trilyon Doları ABD tahvili. Bunları nakde dönerse kendisi batar. Çünkü bu kara yüksek miktarda tahvili piyasada satmaya kalkarsa tahvillerin değeri düşer ve Çin bunları alırken ödediği paranın onda birini bile alamaz. O nedenle bu bir şehir efsanesinden ibarettir. Çinliler bu kadar akılsız değildir.
SilKaleminize sağlık hocam. Biz işsizlik verilerine Suriyelileri dahil ettik mi acaba.. ? Çünkü bir makalenizde Suriyelileri işimize geldiği gibi verilere dahil ediyoruz demiştiniz. Şayet dahil edilmediyse sefalet endeksi ile biz G. Afrika’yı da sollarız...
YanıtlaSilMuhtemelen benzer olaylar oralarda da vardır. Yani sonuçta eğrisi doğrusuna denk geliyordur.
Silhttps://www.nytimes.com/2009/09/06/magazine/06Economic-t.html
YanıtlaSilBu yazıyı yeni okudum dersem ekonomi hakkındaki bilgimin seviyesini okuyucular kolaylıkla tahmin edeceklerdir.
Sorum şu; Bir ansiklopedistin eline düşseniz, ekonomist spektrumunda sizi nereye konumlandırır, nasıl etiketler, nasıl tasnif ederdi?
ice
hocam ufkumu her geçen gün açtığınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSilbu endekste tuhafıma giden bir durum var. türkiye hindistan'dan üç buçuk kat daha sefil gibi bir sonuç çıkmış.
her ülke kendi geçmiş verileriyle mi kıyaslanmalı?
Çok teşekkür ederim.
SilAslında benim de görüşüm öyle. Bence bu endeksin adı yanlış. Bunun adı ekonomik refah gidiş endeksi filan olmalı
Hocam merhaba,
YanıtlaSilHindistan'da issizlik orani 3.5% olmasi guvenilir bir bilgi midir yillardir merak ederim. Bu kadar kalabalik ve yasam kosullarinda esitsizligin gozle gorulur oldugu bir ulkede cok tozpembe bir rakam gibi geliyor. Bunun sebebi isgucune katilimin dusuk olmasi midir? Eger oyleyse oradaki veri kurumu da devlet baskisina ugruyor olabilir mi? (or. TUIK)
Tesekkur ederim
Muhtemelen aynı sorunlar (bazılarında daha fazlası) bu ülkelerde de vardır.
SilTesekkur ederim Mahfi Bey, iyi haftalar.
Silbutür hesaplamalarda genel bir problem var. sonucun 15 olduğu şu 3 farklı ülkede sefaletin aynı olduğu sonucunu veriyor.
YanıtlaSilenflasyon + faiz + işsizlik - büyüme
10 5 5 5
5 10 10 10
15 9 3 12
yorumunuz nedir merak ediyorum.
Normaldir
SilÇin 3.2 trilyon dolara sahip.. Bana ne
YanıtlaSilDün Bakırköy salı pazarında soğanın kilosu 5 patatesin 6 tl idi..
Çinlilerin akılsız olmadıkları kesin..
Merhaba, yazılarınızı yeni yeni takip ediyorum. okuduktan sonra üstümden kamyon geçmiş gibi oluyor ama aklımda kalanlar oldukça sınırlı. zamanla bilgi biriimi arttıkça daha net anlar mıyım, bilgiler oturur mu ? yada ön başlangıçtaönereceğiniz yazı dizisi veya kitap tarzı kaynak var mıdır ?
YanıtlaSilÖrneklerle Kolay Ekonomi kitabını okuyun, yararını göreceksiniz.
Silsayın hocam,cumhurbaşkanına merkez bankası görevlileri, başkanım lütfen faiz artırım konularını konuşmayın demişler,cumhurbaşkanıda niye konuşmayayım,önce 350 sonra 125 puan artıdınız tabiki konuşacagım demiş ve japonyada eksi faiz ve enflasyonu ayrıca amerika faiz ve enflasyonunu örnek göstermiş ve faizin kötülügünü ve bu faizlerle yatırımların olmayacagını söylemiş.sayın hocam sizce cumhurbaşkanının türkiye ile japonya ve amerikayı aynı ölçekte kıyaslaması dogru mantıkmı sizce. neden japonya ve amerikada faizler ve enflasyon bu kadar düşükte türkiyede yüksek.bizde abd ve japonya gibi faizleri indirsek aynı performansı saylayabilirmiyiz.saygılar iyi günler
YanıtlaSilJaponya enflasyon 1 faiz 0
SilABD enflasyon 2 faiz 2
Türkiye enflasyon (ÜFE 20, TÜFE 12,15) faiz 17,75
Sebep ve sonuç açısından okursanız böyle. Sonucu sebeple karıştırırsanız ise tam tersi. Sebeple sonucu son karıştıran ve faizi düşürünce enflasyonu düşüreceğini zanneden kişi Tansu Çiller idi. Bu karıştırma sonucunda Türkiyenin kredi notu BBB'den B'ye düşmüş ve kriz çıkmıştı (1994.)
Son gunlerde Tansu Ciller'in RTE'ye destek vermesi sebepsiz degilmis demekki.
Sil25 Haziran 1993 Tansu Çillerin Başbakan Olduğu Yıl! You Tube'dan o günlerin haber bültenini izledim, yüzünde gülücükler açıyordu Cumhurbaşkanına Kabineyi onaylatdığında.
SilEn mutlu günü o gündü sanırım ondan sonrası kriz.
TARİH TEKERÜR EDERSE PEK MUTLU GÜNLER BEKLEMİYOR GALİBA.
Anka Kuşu gibi küllerimizden doğamadık bir türlü!
HOCAM SİZ TARİH KONUSUNDA DA UZMANSINIZ,
ANKA KUŞUNUN KÜLLERİNDEN TEKRAR DOĞMASI İÇİN BİR AĞACA KONMASI VE YUMURTLAMASI GEREKİYORMUŞ,
ANKARANIN KAVAKLARI ANKA KUŞUNUN YUMURTLAMASI VE KÜLLERİNDEN DOĞMASI İÇİN İDEAL DEĞİL GALİBA!
CUMHURİYETİ VE ANKARAYI KURARKEN YANLIŞ AĞAÇ DİKMİŞ OLABİLİRMİYİZ?
Emeğinize sağlık, teşekkürler. İyi ki varsınız.
YanıtlaSilSağ olun
SilKur'u düşürmek yerine, kur etkisinden kurtulmaya odaklanmalıyız...
YanıtlaSilYapısal reformlarla eşanlı ana metal sanayi,tıbbi imalat, kimyasal imalat vb. İthal ettiğimiz ara malını ve teknolojiyi üretmeliyiz. Bu Türkiye Ekonomisi'nin kalıcı kurtuluşudur. Mega Endüstri Bölgeleri bu amaçla kuruluyor sanırım.
Selam Fatih bey,
SilÖnce kendi öküzümüzü, koyunumuzu üretsek? diğerlerine zaman ile sıra gelir.
Aslında daha öncesinde, öküzümüzü koyunumuzu üretmek için ot üretmeliyiz.
SilSelam Adsız,
SilAnlaşılan cahilsin...
Haklısınız, yorumumdaki 'vb' kısmı da bunu temsil ediyor. Yani gıda ürünleri üretimi için ithal ettiğimiz ara malı. Büyükbaş, küçükbaş karkas et ya da canlı hayvan.
Ancak sizce de teknolojinin maliyeti daha yüksek değil mi?
Kendi okuzumuz de var, koyunumuz da var, otumuz da var. Yuzde 47 oraninda hem de. Sorunun sebebi de bu zaten.
Sil"Her kalp kendi içindeki çiçeğin kokusunu yayar" Keşke insanları tercihlerinden dolayı aşağılamasaydın.
Sil"24 Haziranda bu kardeşinize yetki verin, dövizi ve enflasyonu nasıl düşüreceğim görün" demiş 16 senedir yetkinin hepsini elinde bulunduran şahıs. Ayrıca bir çok yorumcunun belirttiği gibi TÜİK rakamlarını kullanarak elde edilen sonucu 2 ile çarpmak gerekir. Dünya liderliğinden aşağısı kurtarmaz güzel ülkemizi...
YanıtlaSilHasan kardeşim
SilBu zat 16 yıldır aynı şeyleri söyledi. Ben oraya takılmıyorum . Benim takıldıgım anketlere göre hala %47 destek görüyor. Bilimsel olarak araştırılması gereken konu bu bence.
kasaplik sigirin kasabin bicagini yalamasi gibi birsey olmali bu.
SilEmeğinize sağlık. Hocam ilk tabloda Türkiye'nin enflasyonu 12.2, ikinci tabloda 12.15
YanıtlaSilİlkinde sütuna sığmadığı için yuvarlandı.
SilKonu dışı: Hocam yarın iktisat doktora mülakatım var ne önerirsiniz. Yazılarınız çok aydınlatıcı oldu benim için güncel meselelere bu blogda çalıştım. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilSevgili Kübra size çok net bir öneride bulunacağım. Bu saate kadar zaten çalışacağınızı çalışmışsınızdır. Bu saatten sonra yapacağınız çalışma artık kafanızı karıştırır. Onun için şimdi sadece dinlenin. Bir hikaye okuyun mesela. Emin olun kafanızı toplamaya daha çok yardımcı olur. Başarılar dilerim.
SilKübra hanım, kariyer planlamanızda başarılar dileriz.
SilEğer sizin için bir sakıncası yoksa, mülakatınızın nasıl geçtiğini, ne sonuç beklediğinizi aşağıya yazar mısınız? Detaylı cevap yazmanıza gerek yok.
(mahfiegilmez.com sitesi okurları)
Konu dışı : Hocam merhaba ben iktisat okuyorum şuanda ancak merkez bankasının analitik bilançosuna baktığımda hiçbir şey anlamıyorum. Bunun için önerebileceğiniz kitaplar ya da bildiğiniz eğitim programları nelerdir? Bir de haftalık,aylık bilançolarını nereden bulabiliriz.
YanıtlaSilMB sitesinde var.
SilHocam 24 haziran dan sonra faize operasyon çekilmesinin ne gibi sonuçları olur?
YanıtlaSilNasıl operasyon çekileceğine bağlı. Düşüreceksek sonuçları ağır olur.
SilHocam enflasyonun %12,2 olduğuna gerçekten siz de inanıyor musunuz ?
YanıtlaSilAçıkçası ben asla inanmıyorum, sefalet endeksimiz çok daha fazla. Patetes 6 tl tanesi 1 tl soğan 5 tl peynir 1 kg 17 tl süt 4.5 tl makarna 2 tl tavuk 9 tl
Bu saydıklarımi çok değil 2014 te yarı fiyatına alıyorduk hocam. TUIK'in bu verileride bastakilerin sözleri gibi yalan yanlış. Memlekette neye güveneceğiz hocam ya valla. Birtane dürüst kurum kalmadı nedir bu düzen
sahte diplomali imam duzeni
SilSevgili Hocam,
YanıtlaSilKıymetli yazılarınız için teşekkür ederim. Önceki yorumlarda biraz farklı biçimlerde ifade edilmiş olsa da daha net sormak isterim, sefalet endeksi ile gelir dağılımını birlikte ele alan çalışmalar var mıdır? Sefalet endeksinin yüksekliği ile gelir dağılımı adaletsizliği arasında bir korelasyon beklenmeli midir?
Teşekkürler, saygılarımla.
Sanırım yok ama öyle yapılsa daha anlamlı olabilir. Yani
SilSefalet Endeksi = (Enflasyon + İşsizlik + Faiz - Büyüme) * Gini Katsayısı
Emeğinize sağlık hocam. Bu kavram Bazı makro ekonomi kitaplarında iktisadi hoşnutsuzluk endeksi olarak geçiyor
YanıtlaSilAslında o isim daha doğru.
SilTOBB Üniversitesi işletme öğrencisiyim. finans alanında ilerlemek istiyorum ve okuldaki alan seçimimi muhasebe ve finans olarak yaptım. muhasebeyi sevmiyorum, iyi bir finansçı olmak için iyi bir muhasebe bilgisi gerekir mi ? yüksek lisans için alan-okul tavsiyeniz olur mu ?
YanıtlaSilMuhasebe bilgisi şarttır. Finans dalında yüksek lisans yapmanızı öneririm.
SilHocam ;
YanıtlaSil1) toplumsal eşitsizliği hayat standartlarındaki ya da hayat seviyesindeki farklılık olarak tanımlıyorum katılır mısınız ??
2) hayat seviyesini belirleyen en önemli unsur gelir olmasının yanında çalışma süresinin de hayat seviyesini etkilediğini düşünüyorum, örneğin ; çalışma süresi ne kadar uzun olursa arta kalan zamanda dinlenme , sosyal aktivite gibi etkinliklerde insanın hayatında az yer tutar ve bu sebeplede hayat seviyesini etkiler şeklinde düşünüyorum katılır mısınız ??
1) Olabilir, iyi bir tanıma benziyor.
Sil2) Bu da doğru görünüyor.
Mahfi bey
YanıtlaSilSoğan kuru, döviz kurunu geçti, ne yapalım! Yatırım tavsiyesi mi!
Latifeyi bir kenara koyarsak:
1) Yine mi 'stokçular' kabahatli?
2) Yine mi, mahsul, çiftçinin tarlasından marketlerdeki raflara gelene kadar olan süreçte, 'aracılar ve nakliyeciler' kabahatli?
3) Son olarak, 1789'da Fransız İhtilali, ekmek fiyatlarının yükselmesi ile çıktı. 24 Haziran 2018 öncesi, soğan ve patates fiyatlarının yükelmesi sonucunda, Türk İhtilali mi çıkacak?
4) 1789'da ekmek bulamayanlar pasta da yiyemedi. Peki 2018'de patates ve soğan bulamayanlar, nasıl beslenecek?
Bu devletin Toprak Mahsulleri Ofisi diye bir kurumu yok mu? Bu kurum ne iş yapacak? Tarım ürünü düşükken yüksek fiyat vererek destekleme alımı yapacak, ürün fazlaysa çekilecek. Yani fiyatlarla ürün miktarı arasında denge kuracak, tanzim işi yapacak. Yapmazsa sonuç budur. İthalat yapmak zorunda kalırız. Cumhuriyet bu kurumları kurarken rastgele kurmadı.
SilNe kadar yalin bir sekilde anlatmissiniz hukumetin gercek ekonomik performasini, sanirim buyume verilerinde harcama oranini goz onune alirsak, borc stoku oranini ve ucret artislarini denkleme ekledigimizde gercekci sefalet verisine ulasma sansimizda olur.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilEleştirilmiyor mu?
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBen de sizin eleştirinizi görmedim.
SilHocam
YanıtlaSil24 Haziran'dan sonra Musfafa Kemal Atatürk'ü bize unutturacaklar mı?
Bunu yapmak isteyecekler mi?
Atatürk'ü bu ulusa kimse unutturamaz.
SilHocam,"Oysa 2017 yılı itibariyle Türkiye’de kişi başına gelir 10.500 Doların üzerindeyken Hindistan’da 2.000 Doların altında bulunuyor." demişsiniz ya burada kişi basına geliri oran değilde dolar üzerinden konuştuğumuz için fark oluyor olabilir mi? yani 1 Hindistan rupisi=0,0697 tl. Kendi ülke parasına göre alım gücüne baksak belki de endeks doğru olabilir mi? bilinçsiz bir yaklaşım mı oldu bilemedim. keza hindistandan fotoğraf kareleri bile sefalet görüntüsü çiziyor elbette ama gelir dağılımı eşitsizliğindendir diye düşünmüştüm.
YanıtlaSilHocam bu konuyu yazınızı okurken bende merak ettim. Ama ben nüfus oranları arasinda aşırı fark olduğundan dolayı diye düşünmüştüm.
SilAyrıca engin tecrübelerinizi paylaşarak daha geniş bakış açısıyla olayları görebilmemizi sağladığınız için teşekkürler.
Yok bilinçli bir yaklaşım ben de baktım satınalma gücü paritesine biz orada da oldukça üstün durumdayız.
SilCevabınız için teşekkür ederim.
SilHocam MB 23 milyar TL civarinda para basmis yaklasik 1 hafta önce. Devletin para basmasinin olağan kosullari nedir? Halihazırdaki kosullar olagan midir? Cevaplarsaniz cok sevinirim.
YanıtlaSilPara arzında ciddi artış var. İzliyoruz. Bir hafta sonra daha sağlıklı yorumlayabiliriz.
SilMerhaba hocam,
YanıtlaSilÖncelikle yeni yazınız için teşekkür ederim. Her gün sitenizi ziyaret edip yeni bir yazı var mı diye bakıyorum.
Ben başka bir konu ile sizin bilginize ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Son günlerde sosyal medyada merkez bankasının karşılıksız para bastığı yönünde söylentiler dolaşıyor. Bunun da seçim için kesenin açılmasıyla alakalı olduğu iddia ediliyor.
Açıkçası bu konu hakkında hiç bilgim yok. Mesela merkez bankası ne zaman, ne kadar para basmaya nasıl karar verir? Merkez bankası mı karar verir? Basılan para neye karşılık basılır? Nasıl kayda alınır? İlk olarak nasıl tedavüle sokulur? Bunun gibi sorularım var ama cevaplarını bilmiyorum.
Umarım bu konuda da aydınlatıcı bir yazı yazarsınız.
Saygılarımla,
Cemil
Bu konuda yazacağım fakat bayram etkisinin geçmesini bekliyorum.
SilMahfi bey , m1 ve dolaşıma çıkan para 01 hazirandan sonra çok belirgin bir artış olmuş . M1 1 Haziran’da 487.3m iken 15 haziran’da 536.3 m ‘ye yukselmis . Sebebi ne olabilir ? Saygılar .
YanıtlaSilHaftaya yazacağım.
SilMahfi Bey, 2 haftada 23 milyar lira değerinde para basıldığına dair iddialar doğru mu? Bu konuda bilginiz var mı?
YanıtlaSilMerkez Bankası seçimden önce 14 milyar TL “karşılıksız para” bastı
YanıtlaSilMerkez Bankası (TCMB) karşılıksız para basma faaliyetini seçimden önce hız verdi. TCMB verilerine göre 8 Haziran’da 148 milyar 801 milyon 825 bin TL banknot ve madeni para tedavülde iken 14 Haziran’da aynı rakam 162 milyar 691 milyon 445 bin TL’ye yükseldi.
“Emisyon hacmi” olarak da bilinen tedavüldeki para tutarı bir haftada 14 milyar TL arttı.
O PARALAR EMEKLİ İKRAMİYESİ İÇİN Mİ BASILDI?
Seçimden hemen önce bu kadar yüksek tutarlı para basma faaliyeti, “Hükümetin seçim öncesi vaat ettiği emekliye bayram ikramiyesi bu şekilde mi ödendi?” sorusunu gündeme getirdi.
TCMB konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken, Maliye Bakanı Naci Ağbal emeklilere Ramazan ve kurban bayramlarında verilecek 1.000’er TL ikramiyenin bütçeye maliyetinin 24 milyar 600 milyon TL olacağını kaydetmişti.
TCMB’NİN KARŞILIKSIZ PARA BASIMI 1 YILDA YÜZDE 25 ARTTI
Karşılıksız basılan para tutarı haftalık yüzde 9,33 artarken, yıllık artış yüzde 25 oldu. 16 Haziran 2017’de tedavüldeki para tutarı 130 milyar 459 milyon 252 bin TL idi. Sene başından itibaren de emisyon hacmi yüzde 21,6 arttı.
Basılı paranın yüzde 98,2’si kâğıt banknot kalan yüzde 1,8’i ise madeni paralardan oluşuyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile madeni paraların basılmasından sorumlu Darphane Genel Müdürlüğü verilerine göre tedavüle giren ilave banknot ve madeni para toplamı son 1 yılda 32 milyar 232 milyon 193 bin TL artmış oldu.
KİŞİ BAŞINA DÜŞEN BASILI PARA MİKTARI 2 BİN TL
Tedavüldeki para miktarı 2017 yılında 4,3 milyar TL artarak 138,6 milyar TL’ye ulaştı. 2016 sonunda 1.566 TL olan kişi başına düşen basılı para miktarı ise 2018 yılı nisan sonu itibarıyla 1.705 TL’ye ulaştı. 14 Haziran’da kişi başına düşen para miktarı 2 bin 8 TL oldu.
Merkez bankaları enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde tedavüldeki para miktarını (emisyon hacmi) kısarak fiyat artışlarını kontrol alma yoluna gidiyor. Enflasyonun düşük olduğu dönemlerde de para arzını artırabiliyor.
TEDAVÜLDEKİ PARA MİKTARI ARTTIKÇA TL’NİN DEĞERİ DÜŞÜYOR
Piyasada bir maldan fazla bulunması nasıl o malın fiyatını azaltıyorsa aynı şekilde tedavüldeki para miktarının artması o paranın değerini düşürüyor.
TL’nin dolar karşısında sene başından bu yana yüzde 26,6 değer kaybetttiği dikkate alındığında karşılıksız para basmanın maliyeti vatandaşa yüksek enflasyon ve kur artışı olarak yansıyor.
ENFLASYON YÜKSELİRKEN ATEŞLE OYNAMAKTAN FARKSIZ
Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de enflasyonun 12’ye yükseldiği 2017’de ve yine çift hanede seyrettiği 2018 ilk 5 aylık dönemde Merkez Bankası ile Darphane’nin ilave para basarak iktisat teorisinin tam aksine hareket ettiği görülüyor.
Enflasyon yükselirken tedavüldeki para miktarının artırılması ‘ateşle oynamaktan farksız’ şeklinde nitelendiriliyor.
İktisatçı Ege Cansen tedavüldeki para artışı için, “Bunun adı karşılıksız para basmaktır. Enflasyon da buradan kaynaklanıyor.” diyor.
Karsiliksiz para basmak ne demektir ya. 1972'den beri basilan hicbir paranin karsiligi yok. Elestireni boyle olursa icraati yapan ne olacak.
SilFaizler cikmis 20%'e TCMB para tabanini genisletmezse birileri 'piyasada' para bulamaz. Demek ki tcmb faiz artisi ile enflasyonu degil dolar kurunu frenlemek istiyor. En azindan bir sonraki enflasyon rakamlari aciklanana kadar. Sonrasi Allah kerim. Cok akillica.
Haftaya yazacağım.
SilMerkez Bankası BAĞIMSIZ şekilde para basıyor, Gerçekten bağımlılığını ilan etmiş oldu.
YanıtlaSilHaftaya yazacağım.
SilHocam yıllardır siyasi boyuta değinmeden sadece bilgi paylaşımı yapıyorsunuz.Bu bilgileri sadece muhalefet etmek için kullanan çok fazla yazar var.Siz işleri nasıl düzeltebiliriz kısmına bakıyorsunuz.Ben de dahil olmak üzere öğrenciler sizden çok fazla istifade ediyor.Herkesin bir şeylerin kavgasını verdiği sanal alemde öğretme amacınız takdire şayan. Her şey için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilHocam GÜney Afrika' nın yaşadığı işsizlik enflasyon ve büyüme arasındaki uyumsuzluğu nasıl değerlendiriyorsunuz fiyat istikrarından bu kadar yüksek işsizliğe rağmen vazgeçmemeleri biraz abartma değil mi, ölçülü bir gevşeme yapmaları gerekmez mi?
YanıtlaSilO da onların tercihi.
SilHocam selamlar
YanıtlaSilMerkez bankasının banknot basma periyodu veya yöntemi nasıldır, bu haberlerin doğruluğu nedir acaba
https://eksisozluk.com/merkez-bankasinin-23-milyar-tl-para-basmasi--5697396?a=popular
Haftaya yazacağım.
SilHocam;Bankaların kullandırdıkları kredilerin % 50 ye yakını bireysel krediler ve inşaata gidiyor.Bu oran gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde ne kadardır acaba.Burada bir problem varmıdır.
YanıtlaSilBu konuda veri bulamadım.
SilHocam verdiğiniz tüm değerli bilgiler için teşekkür ederiz. Aşırı değerli dolar ve etkileri , Ticaret savaşları hakkında bir yazı yazmayı düşünüyormusunuz. Bu güncel konularda bizleri bilgilendirirmisiniz. Teşekkürler.
YanıtlaSilİleride yazacağım şimdilik izliyorum.
Silhocam önceden enfalsyon ve faiz muazzam yüksekti. şimdide yüksek tamam ama. eskiyle kıyaslarsa çok düşük. bunu nasıl başardılar hocam...
YanıtlaSil2001 - 2008 arasında uygulanan IMF programı sayesinde.
SilSevgili hocam endeks için bir alternatif isim önerisinde bulunayım. GDP, istihdam ve enflasyon değişkenlerinin üçünü de içermesi dolayısıyla bu endeks iş çevrimlerinin en ideal gösterim biçimi olabilir. Dolayısıyla iş çevrimleri endeksi, konjonktür dalgaları endeksi veya iş döngüleri endeksi isimlerinden biri verilebilir.
YanıtlaSilKonjonktür dalgaları: istihdam, toplam çıktı miktarı ve fiyatlar genel düzeyinde meydana gelen değişimlerle oluşmaktadır (Hansen, 1964). Biz buraya faiz oranını da ekleyerek daha işlevsel bir konjonktür dalgası elde edebiliriz.
İyi çalışmalar...
mahfi hocam yazınız için öncelikle teşekkur ederim çok bilgilendirici olmuş.Sefalet endeksinde karşılaştırdığınız ülkeler arasında en yüksek büyüme bizde.Yani bizim büyüme oranımız için ''fakirleştiren büyüme modeli'' diyebilir miyiz?
YanıtlaSilHocam, Hindistan'daki işsizlik oranın hesaplanma şeklini merak ediyorum. Kobra oynatıcıları yada çivili yatakta yatan Hint fakirlerinin de dahil edilmesiyle mi 3,5 oranına ulaşılıyor acaba. Hindistan gibi bir ülke için fazla düşük bir rakam değil mi bu?
YanıtlaSilAnlayamadığım birkaç husus hakkında soracaktım;
YanıtlaSilHindistan nüfusu 1,29 milyar iş gücü 521 milyon (katılım%40) işsizlik %3.5
Endonezya nüfusu 260 mio işgücü 126 mio (katılım %48) işsizlik 5,1
Türkiye 80 mio iş gücü 31 mio (katılım %38) işsizlik %10.1
İki ülkede de nüfusun çalışma hayatına katılımı bizden fazla, Hindistan kişibaşı 2.000 usd ile 500 milyondan fazla çalışana iş bulabiliyor, biz katılım oranı da düşükken bu kadar milli gelire rağmen nasıl iş üretemiyoruz ?
yoksa sayılarda bir hata mı var, Hindistan'da gerçekten 500 mio çalışan insan var mı ?
Veriler cia/worldfactbook
Güncelleme zamanı geldi galiba endeksi..
YanıtlaSil2018 yili verilerine gore iktisadi hoşnutsuzluk indeksi bakimindan dunyanin en iyi durumdaki 10 ve en kotu durumdaki 10 ulkesi hangileridir
YanıtlaSil2020 yili kasim ayindan selamlar :(
YanıtlaSilMahfi Hocamız görüşünde Güney Afrika'dan bahsetmiyor. Hindistan ile Türkiye'yi karşılaştırıyor. Lütfen yavaş ve doğru okuyalım.
YanıtlaSil"Ek: Endeksin Adı Konusundaki Görüşüm
Bu endeksi adının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu hesaplardan giderek bir ülkede sefaletin daha yüksek olduğu sonucu çıkarılamaz. Örneğin tabloya göre Türkiye, Hindistan’a göre daha sefil gibi görünüyor. Oysa 2017 yılı itibariyle Türkiye’de kişi başına gelir 10.500 Doların üzerindeyken Hindistan’da 2.000 Doların altında bulunuyor.
Bence bu endeksin Ekonomik Gidişat Endeksi gibi bir isim taşıması daha uygun olurdu."
Hocam Okun'un big tradeoff kitabında da ne anlatmak istediğini kısaca açıklar mısınız?
YanıtlaSilHocam Merhaba,
YanıtlaSilÖncelikle emekleriniz için teşekkür ederim. Size iki sorum olacak?
1) Bazı kaynaklar sefalet endeksini işsizlik+enflasyon şeklinde hesaplarken bazı kaynaklar ise - sizin de hesapladığınız gibi- (Enflasyon Oranı + İşsizlik Oranı + Faiz Oranı) – Büyüme Oranı şeklinde hesaplıyor. Bunlardan hangisini kullanmak daha sağlıklı sonuçlar veriyor?
2) Sizin de çalışmanızda kaynak olarak belirttiğiniz ''tradingeconomics'' sitesi dışında verilere erişim sağlayacabileceğimiz web sitelerini paylaşabilir misiniz?
Teşekkür eder, saygılarımı sunarım.