Öğrenciyken Verilen Okuma Listesi
Şerif Mardin’in ölümü üzerine “bizi
Mülkiye birinci sınıfta siyaset bilimine giriş dersinde 50 kitaptan sorumlu
tutmuştu” yolunda bir tweet atmıştım. Listeyi soran çok oldu. İkinci sınıfta
Mete Tunçay da siyasal düşünceler tarihi dersinde 50 kitaplık bir liste vererek
ikisini seçip ödev hazırlamamızı istemişti. Bu iki listeden hatırlayabildiklerimi
yazayım (siyah puntolu olanlar benim önceden okumuş olduğum kitapları, işaretsiz
olanlar ilgili yılda okuduklarımı, altı çizili olanlar ise ilgili yılda değil
de sonradan okuduklarımı gösteriyor.)
Albert Camus: Veba
Maurice Duverger: Politikaya Giriş
Niccolo Machiavelli: Prens
Jean Jacques Rousseau: İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin
Kaynağı
Jean Jacques Rousseau: Toplumsal Sözleşme
Jonathan Swift: Gulliver’in Seyahatleri
Platon: Devlet
Platon: Sokrates’in Savunması
Aristoteles: Politika
Herbert Marcuse: Tek Boyutlu İnsan
Joseph A. Schumpeter: Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi
Sigmund Freud: Totem ve Tabu
Sigmund Freud: Rüyalar
Karl R. Popper: Açık Toplum ve Düşmanları
Alexis de Tocqueville: Amerika’da Demokrasi
Karl Marx: Komünist Manifesto
Bertrand Russell: Batı Felsefesi Tarihi
Thomas Hobbes: Leviathan
Thomas Moore: Ütopya
George Orwell: 1984
Aldous Huxley: Cesur Yeni Dünya
John Locke: Hükümet Üzerine İncelemeler
Cicero: Devlet Üzerine
Jean Paul Sartre: Altona Mahpusları
George Sabine: Batıda Siyasal Düşünceler Tarihi
V.İ. Lenin: Emperyalizm
Marco Polo: Geziler
John Steinbeck: Fareler ve İnsanlar
Şerif Mardin: Din ve İdeoloji
Mete Tunçay: Türkiye’de Sol Akımlar
Max Weber: The Theory of Social and Economic
Organizations
Max Weber: Basic Concepts of Sociology
Bertrand Russell: Neden Hristiyan Değilim
Immanuel Kant: Saf Aklın Eleştirisi
Rene Descartes: Yöntem Üzerine Konuşmalar
Maurice Dobb: Russian Economic Development since the
Revolution
Montesquieu: Kanunların Ruhu
Beydebâ: Kelile ve Dimne
Ernest Hemingway: Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Şerif Mardin, yılsonu sınavında
verdiği listedeki kitaplardan iki soru sormuştu. Bunların ağırlığı yanlış
hatırlamıyorsam toplamda yüzde 30’du. Mete Tunçay, verdiği listeden iki kitap
üzerine düşüncelerimizi yazarak eleştiri getirmemizi istemiş ve o ödevlere
vereceği notun yılsonu notunu yüzde 30 oranında etkileyeceğini söylemişti.
Listeye baktığınızda kitapların bir
bölümünün siyaset bilimi ya da siyasal düşünceler tarihiyle ne ilgisi olduğu
gelebilir aklınıza. Açıkçası benim de ilk baktığımda aklıma o gelmişti. Örneğin
Veba veya 1984’ü üniversiteye gelmeden önce okumuştum. Bu listede adlarını görünce
siyaset bilimiyle bunların ne ilgisi olduğunu anlayamamıştım. Kitaplarla ilgili
kısacık birer araştırma yaptıktan sonra hızlıca birer kez daha okuyunca çok
ilgisi olduğu çıkıverdi ortaya. Ve ilk kez o zaman bir kitabı okumadan önce
onunla ilgili küçük bir araştırma yapmanın bakış açısını nasıl etkileyeceğini
görmüş oldum.
Hocam özür dilerim konuyla pek alakası yok ama günlük hayatta ekonomi adına takip ettiğiniz internet siteleri var mı?
YanıtlaSilHocam bunu ben de merak etmekteyim. Takip ettiğiniz yazarları, internet sitelerini bizimle paylaşırsanız çok memnun olurum(z). Saygılarımla.
SilVar. The Economist, Bloomberg.
SilProject-syndicate.org a ne dersiniz hocam?
SilHocam bu Beybabayla Marco Polo yu ilkokulda okumuştum ev ekonomisiyle ilgili.
YanıtlaSilYanlış okuma. O Beybaba değil Beydeba. İlkokulda okuyanlar onları masal diye okur. Sonraları okuyanlar siyaset ve felsefe eseri diye.
SilHocam tarih okuyorsanız kimleri okuyorsunuz?
YanıtlaSilArtı olarak soruyorum. Kadir misiroglu genelde tek taraflı olarak düşünüyor ama yanlış şeyler yazıyormudur abartıldığı kadar. Bence yalan şeyler yazmıyor. Size bir sormak istedim
Kadir Misiroglunu okuduktan sonra su makaleyi de okuyalim ki tarafli dusunmeyelim. Kendi gorusumuzu kendimiz olusturalim.
Silhttp://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/sinan-meydan/yuzlerce-yillik-prangalari-kiran-yoktan-bir-ulke-kuran-cumhuriyet-1661949/
Sözünü ettiğiniz yazarı okumuyorum. Tarih ciddi bir iştir. Dedikodu üzerine kurulamaz. Halil İnalcık'ı ve İlber Ortaylı'yı okuyun.
SilAdamsınız
SilBunlar arasinda 4. kez okuduklariniz hangileri?
YanıtlaSil4. kez okuduğum yok. Ama Veba'yı 3 kez okumuşluğum var. Bazılarını da 2. kez.
SilSayın Hocam affınıza sığınarak şunu belirtmek istiyorum. Yazılarınızı ilgi ile takip ediyorum bazen kavramları anlamasamda yeni şeyler öğrenme arzusu ve araştırma teşviki yaratıyor bende bir nevi sizi kıskanıyorum da denebilir aslında :) sizin gibi kendini geliştirebilme imkanı bulabilmiş ve insanlara faydalı olabilmek için uğraşan insanları gördüğümde hep gıbta ile bakıyorum.bu yaptıklarınız o kadar önemli ki bence paha biçilemez ve bundan haz duyduğunuza eminim. sizden bir ricam var bu yazdığınız kitaplar muhakkak değerli ve önemlidir.yazdığığız kitaplarda bir o kadar öyledir. lakin hayatında bir de gerçekleri var hocam.bence çoğu insanın(seçilmişler hariç) bu kadar kitabı okuyacak ne vaktimiz var nede paramız :) o nedenle kişisel gelişiminizde sizi etkilemiş ve gerçekten hayran kaldığınız ve tavsiye edebileceğiniz bir 10 kitap önerebilrmisiniz konusu farketmez hocam. mahfi eğilmez'in başucu kitapları neler dir merak ediyorum.(o kadar çok paylaşımınız varki daha önce böyle bir paylaşım yapmış olabilirsiniz.ama ben rastlamadım) dediğim gibi kısakıyorum hocam sizi.sevgi ve saygı ile hürmetlerimi sunarım üstadım.
YanıtlaSilhttp://www.mahfiegilmez.com/2016/10/roman-oyku-ve-oyunlardan-sectiklerim.html
SilListedeki pekçok klasiği internetten ücretsiz temin etmek mümkün,sizde vakitsizlik veya parasızlıktan ziyade ilgisizlik mevcut.
SilAdsiz 18:46,
SilKutuphaneler var. Oradan odunc alamaz misiniz?
haklısınız listedeki kitapların bir kısmı internette mevcut hatta o kadar ilgisizmişimki şimdi yorumunuz sayesinde fark ettim ki listedeki kitapların % 60 ından fazlası elimdeki arşivde mevcutmuş. şayet yorum yapmamış ve eleştirmemiş olsaydınız bunu fark edemeyecektim.dolayısı ile benim için sıradan bir günde mahfi eğilmez bloğuna iltifat babında yazmış olduğum bir yorum ile bakarsın bel ki de hayata bakış açım ve hayatım değişmiş olacak.bu vesile ile hem size hemde her zaman ki gibi yazılarımıza bıkmadan usanmadan cevap veren üstadımız mahfi beye teşekkür ederim.
Silİkinize de teşekkür ederim.
SilGerçekten de yazarının ölümünden sonra 70 yıl geçmişse telif hakkı ortadan kalkıyor ve yazılanlar herkes tarafından yayınlanıp çoğaltılabiliyor. O nedenle listedeki kitapların bir bölümünü internet üzerinden yasal olarak bulup okumak mümkün.
Hocam her sey matematik uzerine kurulu. Yuksek matematik iyi insanlarin elinde olmadigi icin sıkıntı büyük.
YanıtlaSilEk olarak kabala var.
Her şey matematik üzerine kurulu olsa bile her şey matematik değil.
SilDoğru dediniz hocam. İnsan aklı dünyada gelişimini ilerletirken sonsuzda 3,5,7,8,9 gibi sayılara denk gelen bir gelişim içinde. Fakat bu gelişim savaşları daha da artırıyorsa "-sayılar" ortaya çıkıyor. Bu benim doğaçlama yorumum.
SilListe gerçekten çok güçlü, ilk üç kitapta bile beni tavladı. Çok geniş alanlardan, çok önemli yazarların eserleri konulmuş. Siyaset bilimci değilim ama buradaki kitapların pek çoğunu okuduğumu görünce sevinmedim değil, geri kalanlar için de listeyi kaydettim.
YanıtlaSilPopper'ın da buraya dahil edildiğini görmek güzel. Veba'nın aslında ne tarz bir içeriği olduğunu, Camus'nün nelerden esinlenerek yazdığı da pek bilinmez. Bununla beraber, her kitabı önceden araştırma yapıp okumak pek taraftarı olduğum bir şey değil. Kitabı okuduktan sonra araştırmak, hem bir sürpriz etkisi yaratıyor hem de çok farklı bir etki bırakıyor insanın üstünde. Aynı zamanda, dikkat bir okuyucunun yakaladığı ipuçlarının neyi işaret ettiğini de ortaya çıkarıyor. Elbette, okumada bir altın kural yoktur ama kişinin alacağı zevk açısından -romanlar için- bunu yapmak daha iyi olabilir.
Evet sonradan araştırmak da doğru bir yaklaşım olabilir.
SilHocam Değişimler Kitabı-Yi Çing i okudunuz mu?
YanıtlaSilOkumadım, sırada bekliyor.
Silkonu okumaktan açılmışken, sayın hocam; "Anitta'nın Laneti" yeni bir baskı yapsa hiç fena olmaz.. saygılar..
YanıtlaSilAnitta'nın Laneti e-kitap olarak yayında zaten.
Silsosyolojik düşünmek okutulmadı mı?
YanıtlaSilBizim ayrıca Nermin Abadan'ın verdiği bir Sosyoloji dersimiz vardı.
SilHocam dolar alım için uygun seviyeler mi yoksa bekleyelim mi biraz daha? Cevap verirseniz sevinirim..
YanıtlaSilBu konuda yorum yapmıyorum, yatırım tavsiyesi vermiyorum.
SilHocam ben de Alaeddin ŞENEL'den aldım, siyasal düşünceler tarihi dersini. O da 20 den fazla kitap vermişti. İçlerinde maalesef hiç roman yoktu. Sınav açık kaynaktı. İlk seferinde gecemedim. İkincisinde geçebildim. O zaman çok zorlanmıştım. Sonradan anladım, her şey anlatilamaz. Öğrenmek için çok okumak lazım. Çok okuyanlar hem "adam" oluyor hem de daha kolay ve daha klas iş buluyor(du). 20 sene önce mezun olmuştum.
YanıtlaSilAlaeddin Şenel'in kitapları olağanüstü önemlidir. Özellikle de İnsanlık Tarihi. Okunması kolay değildir. Ama son derecede önemlidir.
SilSayin Hocam,
YanıtlaSilBu donemde televizyon programlarinda aydin olarak goruslerine yer verilenlerin buyuk cogunlugu Mardin ve Tuncay hocalarin vermis oldugu listedeki kitaplar kadar bile okumadiklari izlenimi yaratiyorlar.
Bu vesile ile yazilariniz icin bir kez daha tesekkur ederim.
Saygilar,
Teşekkür ederim.
SilC. P. Snow'un yazdığı iki kültür kitabında anlatılanların özeti gibi bir liste. Yukarıda bahsi geçen hoca tiplerinin nedense sayısal bilimlerle alakaları pek olmuyor. Oysa listede ismi geçen Bertrand Russell'ın asıl tahsili matematik. Popper bilim felsefesi ile ilgili kitabında yine matematikten yararlanıyor. Kant felsefesini, Newton fiziğinin düşündürdükleri üzerine kurguluyor. Eminim Popper ve Russell da zamanlarının fizik problemleri ile alakadar olmuşlardır. Oysa bizde müspet bilimden yoksun bir sosyal bilim anlayışı hakim. Bunun sonucunda da ister istemez efsanelere ve ideolojik ya da dini saplantılara dolanıyor insanlar.
YanıtlaSilBence bugün bu tip listeler hazırlayacak hocaların bilim yöntemlerini ve fen bilimlerini popüler bir dille anlatan kitapları da bu listelere dahil etmeliler. Çünkü içinde bulunduğumuz evreni ve tabiatı anlamadan, bunlar tarafından var edilen bizlerin yaptıkları ya da yazdıkları tarih anlaşılamaz.
Bilmem siz ne düşünürsünüz?
Bertrand Russell'in 1=2'ye verdiği yanıt benim yaşadığım kötü bir olayı hatırlattı.
Silmahfi hocam bu konularda pek yazmayı sevmediğinizi düşünüyorum yalnız şu iran ambargosu mevzusunu ve bir türk vatandaşı hakkında abd yargısınca nasıl tutuklanma kararı alınabileceği hakkında aydınlatabilirseniz sevinirim.zira işi sulandırmada usta olan medyamız sayesinde olayları açık ve net anlayamıyoruz ve bu konuda ne yazık ki kaynak da bulamadım.siyasetten uzak sadece olayın teorisini öğrenebilmek amacıyla soruyorum ve eğer bu konularda bir kaynak önerirseniz de çok sevinirim.saygılarımla.
YanıtlaSilBu konularda yazmayı sevmememin nedeni maliye müfettişi olarak yetişme tarzımdan kaynaklanıyor. Kanıtları görmeden, iddiaları incelemeden, savunmaları dinlemeden konuşmayı doğru bulmuyorum.
SilCeza hukukundan ve usul hukukundan bildiğim kadarıyla ülkeler arasında suçluların iadesi hakkında anlaşmalar yapılıyor. Fiil, ABD'de işlenmişse ya da ABD yasalarını ilgilendirecek bir fiilse o zaman ABD bu yargılamayı yapıyor ve eğer suçlu bulursa suçlunun ilgili ülkeden iadesini talep edebiliyor. Sanırım prosedür böyle. Blogu izleyen bir ceza hukukçusu varsa belki bizi biraz daha aydınlatabilir.
Hocam ben ilahiyat öğrencisiyim, Kolay ekonomi kitabınızı okudum, kitabınızda hatırladığım kadarıyla faizin bir nevi ev kiralamak gibi olduğu, kişinin parası üzerinde kullanım hakkını sattığı tarzında bir ifadeniz vardı, bu durumu fıkıh hocamıza anlatıp, faizin neden haram olduğunu sorduğumda faizin ülkenin gelişmesini engellediğini, parası olan kişilerin ülkeye yatırım yapmak yerine faizle bankaya yatırdığını falan anlattı, yani kısaca sorum faiz sistemi ile paranın belirli bir kitle elinde döndüğünü ve sömürüye sebep olduğunu düşünüyormusunuz?
YanıtlaSilA ve B diye iki kişi düşünün ikisinin de 500 bin lirası var. A bu parayı bankaya yatırıp faiz alıyor. B kendi 500 bin lirasıyla bankaya A'nın yatırdığı 500 bin lirayı kredi olarak alıp bir ev alıp kiraya veriyor. Şimdi burada hangisi haram hangisi helal.
SilYa da A'nın yatırdığı 500 bin lirayı C kredi olarak alıp bir işyeri açıyor ve 5 kişiye ekmek sağlıyor. Hangisi haram? Burada sömürü var mı?
Mantık, haram olanın tefeci faizi olduğunu, normal faizin kiradan veya kârdan bir farkı olmadığını söylüyor.
Bir kimse vergilendirmeden kacip enflasyonun yillik %10 oldugu herhangi bir dunya ulkesinde ihtiyaci olan birine onun bu halini istismar ederek bir yilligina %60 faizle para veriyorsa bir yilin sonunda da reel olarak %50 kar yapip vergisiz kayit disi sekilde iste bu haramdir tefeciliktir.
SilGunumuz ekonomilerde faiz mevcut enflasyonun en fazla 2puan ustunde ilmasi tercih edilmektedir. saglikli bir ekonomik sistemde.
Eger bir kimse faiz haramdir deyip arkafasina yillik %5 enflasyonlu ulkede bir yilligina para veriyorsa bir yilin sonunda borc veren zarar etmis olur borc alanda paranin enflasyon nedeniyle yipranmis erimis %5luk kismina tabiri caizse parayi bir yil sonunda geri oderken havadan konmus olur.
Yasin Bey, fikih hocaniza katiliyorum. Bununla birlikte, faizin enflasyonla mucadele etmek maksadiyla artirildigini dikkatinize getirmek isterim.
SilYani yerli ve yabanci para babalarinin ulkemizi somurmelerine imkan taniyan ortami maalesef enflasyonu kontrol edemedigimiz icin biz kendimiz yaratiyoruz. Ayrica, benzer sekilde, cari acigimizin finansmani icin yuksek faiz vererek ulkemize para cekmek zorundayiz. Kisacasi, faizi suclamak yerine merkez bankamizi yuksek faiz uygulamak zorunda birakan kosullari iyi anlamaliyiz. Bu hususlari fikih hocanizin nazik dikkatlerine getirebilirseniz cok memnun olurum.
Saygilarimla, Ş.G.C.
Yasin Demircan yaptiginiz gercekten cok guzel. Mahfi Egilmez'in kitabını okuyup, akliniza takılan soruyu acikca sormaniz cok hosuma gitti. Belki bir gun siz hocaniz yerinde olursunuz da, kendi ogrencilerinizi ayni bu bloga yaklastiginiz sekilde bilimsel ve dogmadan uzak yetistirirsiniz inşallah. Faiz konusunda muhafazakar insanlari boşuna kandırıyorlar, faiz öcü degil, ülke ekonomisini de baltalamaz
SilBu kitapları düzgünce okuyan, anlayan insan zaten mini bir üniversite bitirmiş kadar olur.
YanıtlaSilBana sorarsanız mini üniversite bitirmekten fazlasını yapmış olur.
Silöncelikle yeni kitap calismaniz ne durumda ekonomi tarihi yazacagim demistiniz?
YanıtlaSilyalçın küçükun kitaplarini okudunuz mu?
yalçın küçük ün kitaplarini nasil değerlendiriyorsunuz
Şu anda üzerinde çalıştığım kitap adını henüz tam koyamadığım bir sosyo ekonomik analiz kitabı. Ekonomi Tarihi çalışmam da sürüyor ama o gelecek yıla kalır.
SilYalçın Küçük'ün kitaplarının bazılarını okudum. Etkileyici görüşleri olsa da çoğu kanıtlanmamış iddialara dayalı.
Sayın hocam , Dr.goebbels , Adolf Hitle r ve nasyonal sosyalist ekonomik doktrinleri de okumak gerekmez mi ,pragmatiklik açısından ?
YanıtlaSilBen Kavgam'ı okudum. Okumak gerekiyor. 20. yüzyılı anlamak açısından.
SilMerhaba
YanıtlaSilListe için teşekkürler. Ben R programlama dili üzerine çalışıyorum. İstatistik ve veri işleme amaçlı kodlar yazıyorum. Şirket ekonomik verileri, mesela borsadaki son on belki de daha çok yıldaki değerleri, benzer şekilde o şirketlerin yıllar içindeki başka değerleri, dolar kuru ya da benzeri başka verileri güvenilir ve grafik değil, mesela excel ya da benzer şekilde indirebileceğim:bulabileceğim bir site var mı?
Bu konuda bilgim yok, olan varsa ve paylaşırsa ben de teşekkür ederim.
SilMahfi hocam hele şu guliverin seyahatlerini bence de herkes defalarca okumalı göreceliliği ve şartlar ne olursa olsun kendine güvenmenin gerekliliğini bu kadar iyi anlatıyorken. Süleyman Aguş
YanıtlaSilÇoğu insan bu kitabı çocuk kitabı sanır ve okumaz. Oysa çocukların anlayabileceği bir kitap değildir, dönemini anlatan, eleştiren ve bunu sembolik yollarla yapan bir bilim kurgudur.
Silhocam biliyorum konu başlığıyla ilgisi yok ama yine de bahsedeceğim konu hakkındaki düşüncenizi merak etmeden duramıyorum. hocam, ülkemizde emisyonun sadece %3 ü merkez banka kökenlidir.%97 tamamen kaydi para kaynaklıdır. hocam, ülkemizde sadece merkez bankası bankacılık yapsa ve direkt emisyonu kendisi yapsa özellikle reel ekonomik taban çok daha ucuz maliyetle paraya ulaşsa paramız daha çok mal-hizmet çıktısına dönüşebilir ve böylece arz kapasitemiz büyük artış sağlar ve enflasyon canavarını dizginleyerek daha sürdürülebilir büyüme ve istihdam dostu iktisat yapısallığı kurabilme imkanlarımız olabilir diye düşünüyorum. ayrıca paranın çok fazla finansallaşmasının da önüne geçilerek adeta kendini sürekli klonlamasının da önüne geçilebilir bu yöntemle. ayrıca ülkemizde bazı reel sermayedarlar kesimi aynı zamanda banka sahibi durumunda uzun yıllardır. bu durumda kendi iştirak işletmelerine daha düşük maliyetle yani mudilerin tasarruflarından kendi şirketlerine ucuz kaynak sağlayarak kendi sermaye birikimlerini ciddi derecede artırabiliyorlar. ve bu da ciddi monopolleşmeye neden olarak iktisat tabanında dar tabanda çok daha fazşa sermaye birikimini sağlıyor ve diğer üreticilerde zayıf sermaye birikimi oluyor. hocam, aslında ülkemizde sanayici sadece üretim ayağıyla sermaye birikimi sağlamalı ve bankacılık işletmeleri kurulmasının sadece bankacılık yapmak isteyen ve yeterli sermayesi olan organizasyonlara bırakılması daha rasyonel olmaz mı?. böylece haksız rekabetin de ciddi derecede önüne geçilmiş olmaz mı?. bu konulardaki düşüncelerinizi merak ettim de hocam paylaşırsanız sevinirim. çalışmalarınızda başarılarınızın devamını dilerim...
YanıtlaSilKatılıyorum bankaların sömürdüğü gün gibi ortadayken bunu düşünmek gerekir ayrıca size de teşekkür ederim. Hocanın yorumunu da merak ettim açıkçası.
SilBirbiriyle ilgili gibi görünen ama aslında çok ilgisi olmayan birçok konu var yorumunuzda. Banka sahipliğiyle reel sektör işletmesi sahipliği meselesi gibi. Bunu yasaklarsanız o sorun çözülür. Para üzerinden bir işlem yapmaya gerek kalmaz. Birçok ülkede bu böyle çözülmüştür. Öte yandan MB bu yetkiyi tekel olarak eline alırsa bir süre sonra o da bankaların durumuna gelir.
Silhocam kısa ve öz olarak aydınlattığınız için teşekkür ederim. iyi çalışmalar...
SilHocam sizi, oldukca uzun bir suredir takip ediyorum (Hazine kitabinizdan veya sanirim bu kataba cok yakin bir zamana denk gelen kisa sureli siyaset maceranizdan bu yana) ve bundan anlasilacagi gibi goruslerinizin cogunu cok degerli cok gecerli buluyorum.
YanıtlaSilAncak sizi takip ettikce surekli kafamdaki soruyu tekrarlayip duruyorum. Siz universitede de, maliye yillarinizda da, ozel sektor yillariniz veya akademisyenliginiz suresince de tek basina okumadiniz veya calismadiniz. Siz IUSBF'de okurken ayni siralarda yuzlerce ogrenci vardi, hatta ayni yillarda Ankara'da da AU Siyasal BF'de cok benzer stanrdartlarda bir egitim veriliyordu. Binlerce ogrenci belki biraz daha azi ya da fazlasini, ama asagi yukari sizin aldigin egitimi alip diploma aldi ve mezun oldu. Maliye'ye girdiginiz zaman da Maliye'ye veya diger benzeri kurumlara yuzlerce kalifiye insan girdi, yine ayni egitim ve ogrenim standartlarina sahip...
Paki ne oldu da boyle oldu, bu insamlar ne yapti ya da ne yapmadi da onlarca yildir Turkiye siyasetinin, burokrasisinin, is hayatinin basrollerinde olmalarina ragmen vaziyet boyle? Vaziyet boyle derken sadece su anki durumdan bahsetmiyorum, on yillardir ulke uzerinde etkisi olan yuzlerce, binlerce kidemli ust duzey burokrat, is adami, akademisyen 1984 kitabini ve daha fazlasini okuduysa neden su anki vaziyetteyiz ve neden on yillardir surekli patinaj yapiyoruz?
Anlayisiniza siginarak soruyorum bu soruyu, simdiden tesekkurler.
Teşekkür ederim.
SilBen İÜSBF değil AÜSBF mezunuyum.
Sorunuz çok doğru ama gözden kaçırdığınız bir konu var. Bu insanların üzerinden 1960, 1971, 1980 darbeleri geçti. Çoğu okullardan atıldılar, atılmayanlar sustu, bürokraside olanlar sadece önlerine konan işleri yapıp ötesiyle ilgilenmemeyi ilke edindiler. Ya korktular sustular ya da görmezden geldiler. Yani Türk sistemi iyi bir öğretimle yetiştirdiği insanlar sisteme başkaldırınca onları ezdi, yok etti. Bugün darbe söz konusu değil, asker de eski gücünde değil ama aynı yaklaşım devam ediyor.
Partisiz sistem olmali. Para isin icine girince acamayacagi kapi olmuyor. Bizim vatandasimiz sekle aldandigi icin her partinin arkasindan gidiyor. Yani parayi kim veriyorsa onun dedigi oluyor. Tabi darbelerle de ulke yipranmistir. Tekrar diyorum para olunca isin icinde acamayacagi kapi olmuyor. Istanbul m.v., Ankara m.v. gibi sadece milletvekilleri olsa gladyo kendi kacar zaten.
SilEvrim kuramını konuşamayan, tartışamayan, kitaplarından çıkaracak kadar ileri giden bir toplumda sizce bu kitapları okuyan, iyi yetişmiş birisi ne yapabilir? Belalardan uzak durabilmek için susar. Çok büyük çoğunluk da öyle yaptı zaten.
SilValla dogru soyluyorsun hocam. SUSAR!!!! Ya da Suskunlik sarmalinda yerini bulur. Boyle bir toplumda fikirsel ilerleme dusunulemez.
SilKardesim her bildigini meshur parali sosyal ortamlarda paylasinca da canin tehlikeye girebiliyor benden demesi.
Silhocam, soğuk savaş dönemine paralel olarak nato ülkemizde gladyoyu yani derin natoyu asker ağırlıklı yetiştirdi devşirdi. oysa özellikle 28 şubat sonrasında bu ağırlık sivil tarafa kaydırıldı ve gerek ekonomi bürokrasisi gerek diğer bürokrasi olsun medya olsun sivil toplum örgütü adı altındaki bazı kurumlar ve vakıflar iş adamları gibi sivil bir gladyo ağı daha da genişletilerek güçlendirildi. bugün orduda dediğiniz gibi darbeci mentalite istese de kolay kolay olmaz gibi geliyor. çünkü o mentalite artık sivilleştirilmiştir. ama asıl sorun bence genel olarak biz halkın düşünce yapısındadır. bireysel menfaatlerimiz maalesef her daim ülke çıkarlarının ve makro faydanın fazlasıyla önündedir. saygılar hocam..
SilHocam
SilBu toplum hakkettigi muhasir medeniyet seviyesine ulasmak icin,
Haksizligin, yanlisligin, cehaletin, yobazligin gericiligin üzerine gidip tepkilerini her ortamda organize ve hukukun icerisinde tepkilerini göstermeli mi.?
yoksa, dediginiz gibi
"Belalardan uzak durabilmek için susmali" mi.?
anlasiliyor ki cok büyük bir cogunlugu da böyle yapmis.. dediginiz üzere.
is bitmis yani..
O Zaman ben de tasi taragi toplayip cekileyim diyorum.
Meydani da bu gerici yobazlara birakalim.
Oldu mu simdi.?
12:49 dediğiniz vakıflar her yere kümelenmiş. Gençlik merkezlerinde oda, hastanede oda vs. bu tip gladyolardan kurtulmak için partilerden uzaklaşmak gerekir.
SilAdsız9 Eylül 2017 11:59
SilSorgulayanların peşinden gidiyor herkes. Sorguluyoruz diyenler bile sorgulamıyor. Takipçilik yapıyoruz anlayacağınız. Herkes kendine çalışıyor toplum da refaha eriyor?
Adsız9 Eylül 2017 16:12
SilDernek vakif orgutlu toplumun temelidir. Genclerin bu tur dernek vakiflara uye olup bu yrlerde sosyallesmesi bu yerlerde gonullu calismasi elzemdir
04:25 hangi dernek vakiftan bahsettigimi anlamadiniz. Isim de vermiyorum. Hayat cok garip kimse bilmiyor.
SilDeğerli hocam bahsettiğiniz kitapların çoğu bende bilgisayar ortamında mevcut.
YanıtlaSilTabi normal kitap kadar etkileyici olmuyor.
Siz e-kitap okuma konusunda neler tavsiye edersiniz.
Hocam kamu maliyesi/kamu ekonomisi ile ilgili türkçe çevirisi olan yabancı bir kitap önerebilir misiniz?
YanıtlaSilMahfi Bey
YanıtlaSilListe çok güzel. Bir de "bizim topraklar"dan belki de ilk roman diye adlandırılabilecek, kutsal kitaplardaki öykülerin kökenlerini bulabileceğimiz, modern anlamda benlik mücadelesi olarak da okunabilecek Gılgamış Destanı'nı tarihe olan merakınıza sığınarak listenize iliştiriyorum.
Sevgiler, saygılar
Hocam TÜİK verilerine göre sanayi üretim endeksi artmış. Takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış seri diye bir şey geçiyor gazetelerde. Bu ne demek? Bu ve buna benzer şeyleri nasıl daha iyi anlayabilirim? Teşekkürler.
YanıtlaSilHocam öncelikle teşekkürler. Sadece okumak yetmiyor anladığım kadarıyla. "İyi okumak" gerekiyor. Peki siz "iyi bir okuma" yaparken nasıl davranıyorsunuz? İyi bir okur nasıl olunur? Nelere dikkat Etmeliyiz? Nelere dikkat ediyorsunuz ?
YanıtlaSilYazılarınızdan ve TV'deki konuşmalarınızdan anladığım kadarıyla:
YanıtlaSilSiz,
"Dünyayı sadece şirketler yönetsin, CEO'lar her şeye karar versin, kapitalizm en güzeldir" demiyorsunuz.
"Dünyayı sadece devletler yönetsin, devlet büyüklerimiz ne derse hepimiz onları yapalım" da demiyorsunuz.
Bugün tanıdığım iktisatçıların çoğu, 1989-91 sürecinde Sovyet blokunun çökmesi ile, kamucu-devletçi iktisat anlayışını ya tamamen terk ettiler, ya da kısık sesle söylemeye devam ediyorlar.
Buna mukabil:
Bugünkü iktisatçıların çoğu, "paracı" anlayışı yüceltiyor. Parayı, kâr etmeyi ilk hedef, en yüce değerler olarak iştahla anlatıyorlar.
Siz bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Komünist yaftası atıldı mı üzerinize hiç?
Kendinizi kapitalist bir iktisatçı olarak görüyor musunuz?
Üzerime komünist yaftası da yapıştırıldı, kapitalist yaftası da. Aslında ikisi de doğruydu. Çünkü ikisinin de yanlışları ve doğruları var. Eğer insan bir ideolojiye, görüşe, inanca ya da bir kişiye taraf olmamışsa çoğu şeyde doğruları ve yanlışları ayırt edebiliyor. Sonra hepsinin doğrusunu toparladığında hepsinden farklı bir görüşün sahibi olabiliyor.
SilKapitalizm en güzeldir demeye imkân yok.Çünkü öyle olsaydı kapitalist ülkelerde her şey çok güzel olurdu. Dünyayı sadece devletler yönetsin demek de doğru değil çünkü yönettikleri dönemleri gördük, işler hiç de iyiye gitmedi.
Dengeyi sağlamanın biricik yolu meseleye bilimsel objektiflikle, taraf tutmadan bakabilmektir.
Ben kendimi karma ekonomiden yana bir iktisatçı olarak görüyorum. Devletin düzenleme ve denetimi altında özel kesimin üretim yaptığı bir karma ekonomi. Devletin düzenleme ve denetiminin de tam anlamıyla bir erkler ayrılığına dayalı demokratik sistemde yürütülmesi gerektiğini savunuyorum.
Adil gelir dağılımı hakkında ne düşünüyorsunuz sayın hocam?
SilKarma ekonomide adillik yok muymus? Yoksa bu iyilestrilebilir mi?
SilAdil gelir dağılımı diye bir şey dünyada yok. Adil dağılıma en yakın olanlar kuzey ülkeleriyle eski Sovyet bloku ülkeleri. Onlarda bile Gini katsayısı 0,25 - 0,30 arasında
SilHocam
YanıtlaSilBüyük nir küresel krizin, hem de 2008 krizinden çok daha vahiminin geldiğini okuyorum. Böyle bir görüş manipülatif olabilir belki. Bilemiyorum. Siz ne dersiniz? Bir de bu tür riski yüksek dönemlerde nereye yatırım yapılır? Daha doğrusu birikimlerimiz erimeden nasıl muhafaza edilir?
Teşekkürler
Dünyada çok ciddi bir varlık balonu oluşuyor. Eğer bu konuda bir şeyler yapılmazsa yeni bir kriz dalgası gelebilir. Bu konuda bizim birey olarak yapabileceğimiz çok şey yok.
SilHocam
SilVarlık balonu, gayri menkul balonu gibi bir şey midir? Bu konuda bir yazınız var mı? Ya da önerebileceğiniz İngilizce/Türkçe kaynak.
Tekrar teşekkürler
Hocam bu kadar isiniz arasinda bu kadar fazla nasil okuyorsunuz gercekten hayranlik duyuyorum. Merak ettigim sey hizli okuma tekniklerinden faydalaniyor musunuz?
YanıtlaSilEstağfurullah. Ben yarı emekli sayılırım, size göre çok daha fazla zamanım var okuma ve yazmak için. Sizin yaşınızda ben de bugünkü kadar çok okuyamıyordum.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilABDde yasiyorum patronum Turkiyeli maasini TL odeyecem dedi. Yani dollar kazanmayacagim TL kazanacam sizce bu kabul edilebilir bisey mi
YanıtlaSil7 yaşında bilinmeyen bir nedenle gözlerini kaybeden, 15 yaşında yine bilinmeyen bir nedenle görme yetisini yeniden kazanan ERİC HOFFER'in gözlerini yeniden kaybetme kaygısıyla okuma arzusu ilgimi çekmişti. Bu nedenle kitaplarını okumaya başladım. Sosyoloji alanında çok nitelikli kitaplar olduğunu düşünüyorum.
YanıtlaSilHocam öncelikle günaydınlar ben Endüstri Mühendisliği 3.sınıf öğrencisiyim ve ekonomiye çok ilgiliyim matematiksel zekama da oldukça güvenen biriyim sizce okuduğum kitapların bana mesleki olarak faydası olur mu ?
YanıtlaSiliyi bir sosyolog un Başucu kitaplaridir bunlar
YanıtlaSilSayın Eğilmez,
YanıtlaSilÖncelikle kıymetli yazılarınız için teşekkür ederim.
Ben hukukçuyum ve sermaye piyasası hukuku üzerine akademik çalışma yapmaya çabalıyorum.
Genel ekonomi ve piyasalara ilişkin hangi kitapları okuyabilirim? Bu konuda önerilerinizi rica etmekteyim.
İyi çalışmalar,
Hocam yazılarınızı okurken aydınlanıyorum.Her konuda da geliştiriyorsunuz yeni yeni ufuklar kazandırırken.İyiki varsınız.
YanıtlaSilMerhabalar Mahfi Hocam yazılarınız çok faydalı,elinize yüreğinize sağlık,sağolun.Finans için neler önerirsiniz peki.(Kaynak, site,eğitim videoları vb.olarak)
YanıtlaSil