Büyüdük Ama Sorunlar da Büyüdü

2017 yılı birinci çeyrek büyüme oranı yüzde 5 olarak açıklandı. Büyümenin ayrıntılarını işin üretim yönünden şöyle özetleyebiliriz.

İktisadi faaliyet kolları
GSYH’daki Ağırlığı (%)
2016 I Ç Büyüme (%)
2017 I Ç Büyüme (%)
Tarım, ormancılık, balıkçılık
7,8
-4,3
3,2
Sanayi
21,0
8,1
5,3
İnşaat
8,2
5,4
3,7
Hizmetler
63,0
2,0
5,2
GSYH
100,0
4,5
5,0

Bu tablo bize 2017 yılının ilk çeyreğinde elde edilen yüzde 5’lik büyümenin büyük ölçüde sanayi ve hizmetler kesimlerindeki büyümeden kaynaklandığını gösteriyor. GSYH’da en yüksek paylar bu iki sektöre ait. Sanayi sektörü geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 5,3 büyürken hizmetler sektörü de 5,2 büyümüş. Bu durumda tarım ve inşaat sektöründeki büyümeler bunlara göre düşük kalsa da yıllık büyüme yüzde 5’i yakalamış bulunuyor. Öte yandan tarım, ormancılık ve balıkçılık alt kesimi geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,3 küçülmüşken bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,2’lik büyüme yakalanmış. Aslında geçen yılın ilk çeyreğine göre performans düşüşü (tersini yapmaya yönelik bütün çabalara karşın) yalnızca inşaat alt kesiminde ortaya çıkmış.

İlk çeyrek büyümesine şimdi de harcamalar yönünden bakalım.

Harcama Kalemleri
GSYH’daki Ağırlığı (%)
2016 I Ç Büyüme (%)
2017 I Ç Büyüme (%)
Özel tüketim harcamaları
60,7
0,9
5,1
Devletin tüketim harcamaları
15,1
10,5
9,4
Yatırımlar (stok değişimi dahil)
27,9
6,6
2,2
İhracat
27,1
1,4
10,6
İthalat (-)
30,8
2,7
0,8
GSYH
100,0
4,5
5,0

Bu tablo da bize 2017 yılının ilk çeyreğinde yaşanan yüzde 5’lik büyümenin asıl olarak iç ve dış talep artışından kaynaklandığını gösteriyor. Harcamalar yönünden ölçüldüğünde GSYH’da en büyük pay yüzde 61 ile özel tüketim harcamalarına ait bulunuyor. Özel tüketim harcamaları geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,9 gibi çok düşük bir oranda artmışken bu yıl yüzde 5,1 artmış. Bunun temelinde yatan nedenlerin başında referanduma giderken yapılan vergi indirimleri ve kamu harcamalarındaki artış geliyor. Her iki adım da hanehalklarının kullanılabilir gelirinde artış sağlamış ve dolayısıyla iç talebi tetiklemiş bulunuyor. Bir başka etki dış talep artışının sonucu olarak ortaya çıkmış görünüyor. Dışticaret geçen yıl büyümeye eksi katkı yaparken bu yıl oldukça yüksek oranda artı katkı yapmış. Dış talep artışında özellikle Avrupa’nın toparlanmasının ve komşu ülkelerin talep artışının etkili olduğunu söyleyebiliriz. Buna karşılık yatırımlarda düşüş olması önemli. Geçen yıl yatırımların katkısı yüzde 6,6 iken bu yıl yüzde 2,2’de kalmış görünüyor.

Büyüme, ilk çeyrekte Türkiye’nin potansiyel büyüme ortalamasını yakalamasına karşılık niçin başlıkta sorunları da büyüttüğümüz vurgusunu yaptım? Bunu açıklamaya çalışayım. Bunu açıklamak için yine bir tablo sunayım.

Gösterge
2016 I Ç Ortalaması
2017 I Ç Ortalaması
Fark
Fark (+/-)
Büyüme (%)
4,5
5,0
0,5
+
İşsizlik (%)
10,7
12,8
 2,1
-
Enflasyon (%)
8,61
10,21
1,6
-
Kredi/Mevduat Oranı (%)
116,3
118,4
2,1
+
Bütçe Dengesi (Milyon TL) Toplam
+46,3
-14.922
14.875
-
Cari Denge (Milyon USD) Toplam
-7.886
-7.981
95
-
Gösterge Faiz (%)
10,86
11,30
0,44
-
USD / TL Kuru
2,95
3,70
0,75
-

Öncelikle yüzde 5 büyüme için bir tutarlılık testi yapalım. Tabloya göre yüzde 5 büyüme işsizlik artışı dışında diğer göstergelerle tutarlı görünüyor. Enflasyon artmış, kredi kullanımı artmış, bütçe açığı artmış. Bunlar hep büyümeyi zorlayıcı gelişmeler. Buna karşılık işsizlik de artmış. İşin en tutarsız yanı burada: Normal koşullarda büyümenin arttığı yerde işsizliğin düşmesi gerekir. 

İşsizlikteki artışta görülenin yanında bir başka tutarsızlık sanayi üretimi büyümesinde görülüyor. TÜİK’in yayınladığı sanayi üretim endeksi değişimine baktığımızda 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2,1 ortalama büyüme görüyoruz. Aşağıdaki tablo bunu karşılaştırmalı olarak gösteriyor.

Sanayi Üretim Endeksi
Yıl
Ocak
Şubat
Mart
Yıllık ortalama
Toplam sanayi
2014
7,5
5,1
4,7
5,7
3,5
2015
-2,0
0,9
4,6
1,2
2,9
2016
5,8
5,8
2,6
4,7
1,8
2017
2,6
1,0
2,6
2,1
Ortalama

3,5
3,3
3,6



Buna karşılık üretim yönünden hesaplanan büyüme verileri içinde sanayi büyümesi geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 5,3’e ulaşmış görünüyor. Sanayi üretimi yüzde 2,1 artarken sanayi sektörü büyümesinin yüzde 5,3’e ulaşması anlamlı görünmüyor. 

Tabloya göre büyüme ve kredi/mevduat oranı dışındaki bütün göstergeler geçen yılın ilk çeyreğine göre bozulmuş görünüyor. İşsizlik, enflasyon, bütçe açığı artmış, gösterge faiz ve Dolar kuru yükselmiş. Cari açık da artmış ama artış küçük olduğu için ihmal edilebilir.

Demek ki ilk çeyrek büyümesi, bütçede ciddi bir bozulmayla, kredilerin artışıyla (kredi mevduat oranındaki artış) ve enflasyonda yükselişle sağlanabilmiş, bunun sonucu olarak faiz yükselmiş ve kur da artmış.

Yüzde 5 oranındaki büyümeye karşılık işsizlik oranında geçen yıla göre artış olması bize büyümenin yatırımları artırıcı ve dolayısıyla istihdam yaratıcı bir büyüme olmadığını gösteriyor (bir önceki tabloya bir daha bakarsak yatırımlarda geçen yılın ilk çeyreğine göre ciddi bir düşüş olduğunu görebiliriz.)

Sonuç olarak; ilk çeyrekte elde edilen yüzde 5’lik büyümenin zorlanarak elde edilmiş bir büyüme olduğunu söyleyebiliriz. Bu zorlama büyüme kolay kolay sürdürülebilir bir büyüme gibi görünmüyor. Bu büyümeyi elde etmek için yaptığımız işleri yapısal reform olarak niteleyip başka önlemler almazsak önümüzdeki dönemlerde bu büyümeyi tekrarlamamızın zor olacağını da belirtelim. 

Yorumlar

  1. Herşey düzelecek hocam yavas yavas ilk iyileşme göstergesi bu ilerleyen zamanlarda devletin kötü yönlerini bulmak için daha fazla çalısmanız gerekecek saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devletin değil, hükümetin diyeceksin. Pkk'yla görüştükleri zaman 'biz hükümet olarak görüşmüyoruz ama devlet görüşür' diyordu tayyip. Sen de devleti ve hükümeti ayırt etmeyi öğren. Devlet 1923'te kuruldu, hükümet 2002'de geldi

      Sil
    2. bilen bilmeyen yazıyor dur sana anlatayım;şuan mali disiplin iyice gevşedi amaç vergi indirimleri ile tüketimi artırmak dolayısıyla gsyh hasılayı artırmak büyüme dediğin olgu bu tüketime dayalı büyüme doğrusu peki mali disiplindeki bu bozulma nereye kadar götürecek bizi önce git öğren sonra güzel yorumlarını paylaş

      Sil
    3. haklısın hoca göstergeleri kafasından uydurup yazıyor. hocam bu zihniyet karşısında insanoğlu hiçbirşey yapamaz hiçbirşey. oksijene yazık

      Sil
    4. Bence hoca devletin iyi yönlerini bulmak için çok çalışıyor ama eldeki malzeme bu, ne yapsın? Hoca TUIK değil ki.

      Sil
    5. Aldırmayın sevgili arkadaşlar bazı insanlar bilimsel eleştiriyi bile taraf tutarak değerlendirdiği için bu tür yorumlar yazacaklardır. Siz aldırmayın, gülün geçin. Ama eğer uygulamacılar bu eleştirilere aldırmazsa işte o zaman kötü. O zaman kendi önleminizi almaya bakın.

      Sil
    6. Hocam yorum yaptığınıza pişman ettirecek insanları yalnız bırakmak gerekiyor ki aklı başına gelsin.

      Sil
    7. Hocam ben kötü birsey demedim sadece ülke için en kötü seneryonun geride kaldığını belirtim vurgulamak istediğim şey ülkede iyi şeyler olduğunda yine beğenmiyorlar hala şikayetçi olan arkadaslar var o kadar şey atlattık bunların olması gayet normal bence ekonomide yavas yavas toparlanma olduğu belli oluyor diğer sorunlarda ayak uyduracaktır benim amacım sizi kötülemek değil türkiyenin en önemli ve benim en beğendiğim iktisatçılardan birisiniz lakin o kadar yazılarınızı takip ediyorum hep bi karamsarlıklığa düsüyorum bu ülkeden bi cacık olmaz düsüncesi beliriyor kafamda şahsen benim moralim bozuluyor umutlsuzluğa düsüyorum anlatmak istediğim şey buydu hocam kusura bakmayın sinirlendirdim herhalde sizi saygılarımla.

      Sil
    8. Berk yorumda siz haklısınız. Adsız yazan arkadaş tarafsızlık ne demek bilmiyor ben kızıyorum.

      Sil
    9. Kardes göz doktoruna gitmelisin bence sen en kısa sürede

      Sil
    10. Kardeş en kısa sürede göz doktoruna gitmelisin sen,..

      Sil
    11. Adsiz arkadas mumkunse siz yorum yapmayin ya da tarafsizlik nedir ogrenivrin bir zahmet

      Sil
    12. sanayi üretiminde yüzde 2 lik artışa rağmen işsizliğin 2 puan artmasını çok az da olsa sanayideki artan otomasyona bağlayabilir miyiz? tabii işsizliğin artmasındaki ana sebep sanayi dışı sektörlerdeki işsizliğin artmasına bağlamak daha doğru bir yaklaşım olacaktır. 15 temmuzdan beri yapılan operasyonlarda kamuda ve eğitim sektöründe ciddi personel açıkları da oşıştu. Bunlar mutlaka rakamlara yansımıştır.

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Hocam yatırım ve istihdam artirmayan büyümenin kime faydasi olabilir ki ? Ayrica enflasyon ve issizlik yuzde iki artmisken neyleyelim 0.5 lik büyümeyi

    YanıtlaSil
  4. Hocam 3. tablodaki Fark (+/-) kısmı gelişmenin olumsuzluğunu mu belirtiyor? Eğer öyleyse Kredi/Mevduat Oranı (%) satırı da eksi olmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. + lar olumlu - ler olumsuz. Kredi/Mevduat oranının artması büyüme açısından olumlu (başka açılardan olumsuz olarak algılanabilir.)

      Sil
    2. Kredi-mavduat orani IMF ve daha bir cok ekonomist tarafindan bankacilik krizinin oncu gostergelerinden kabul ediliyor ve IMF'nin "financial soundness" gostergelerinden biri konumunda. Bu verideki artisin olumlu olarak yorumlanacak pek bir tarafi yok maalesef, tam tersine kritik esiklerden biri olan 1.20'ye yaklastikca ufuktaki bankacilik krizi daha da yaklasiyor. Portekiz merkez bankasi 2011'de bu rakami 2014 sonuna kadar 1.2'ye dusurmek icin taahhut vermisti hatta, surdan gorulebilir:
      https://www.bportugal.pt/en-US/OBancoeoEurosistema/ComunicadoseNotasdeInformacao/Pages/combp20110930.aspx
      Dunya Bankasi'nin "Turkiye krediyle buyumenin sonuna geldi" aciklamalari yapmasinin arkasindaki sebep de bu.

      www.imf.org/External/Pubs/FT/GFSR/2015/01/c1/Figure1_28.pdf

      Bu rakamin ozellikle 2009'dan sonra muthis bir hizda artmasinin temel sebeplerinden biri bankalarin verdikleri yeni kredilerle yarattiklari paranin ticaret aciklari sebebiyle yurtdisina akmasi ve muazzam sermaye kacisi. Elbette daha bir cok faktor var, ama Turkiye, PIIGS ulkeleri ve Dogu Avrupa'da Hirvatistan gibi yuksek dis acik veren ulkelerin temel sorunlarindan biri bu oranin asiri yukselerek en ufak bir geri odeme sorunu yasandiginda bankacilik krizine yol acmasi.

      Saygilar.

      Sil
  5. Değerli Hocam, emeğinize sağlık. Bir çok yorumcu, yeni seri ile açıklanan bu rakamların gerçekliğini sorguluyor. Sizce bu rakamlar gerçeği yansıtıyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu ben de sorguluyorum ama bir yandan da elde başka seri olmadığı için kullanıyorum.

      Sil
    2. Yani aslında yazınızda açıkça dile getirmemekle birlikte, ortaya koyduğunuz tutarsızlıkla verilerin doğruluğunu sorguluyorsunuz. Ki, buna da çok hafif bir ifade ile "anlamlı olmayan" diyorsunuz. Bu aşamaya geldik mi, artık rakkamlarla mı oynuyoruz?

      Sil
  6. Bu büyüme kaç yıllık vadeli kredileri bugüne teminat göstererek sağlanmış büyüme? valla krediler sürdüğü sürece herhalde borçları,alacakları vs. ihracat kalemine yazıp her çeyrek ısmarlama- yuvarlama bir rakam bulunabilir gibi. Sürdürülemez o ayrı en fazla 3 çeyrek gider 4.'de tekler.

    Bir de beni en şüphelendiren şey; %5.0 büyüme olur mu yahu? 5.1 olsun 4.9 olsun ama net 0'lı rakamlarla büyüme hesaplamak inandırıcılığı zedeler. Bloomberg'te Abd veya Ab verilerini takip ediyoruz. Örneğin beklenti %1.8 açıklanan veri %1.7. Adamlar 0.1 puandan bir şey olmaz diyip yuvarlama yapmıyorlar.

    Yıl sonu büyüme hedefi de beni ciddi kuşkulandırıyor. 4.4. Yani biz dört dörtlük büyüdük diyip herhalde halk nezdinde bilinçaltı uyarıcı bir kelime olan dört dörtlüğe vurgu yapacaklar. Dört dörtlük öyle bir kelime ki; bilinçaltımızda etkisi %10 büyüdü lafından fazla yankılanır. Böylece hem yapılan hesap oyunu nispi törpülenmiş olur hem de gelecek seneye daha farklı bir hedef belirlenir. İnandırıcılığı artar.

    Bana göre bu tip kurnazlıklar; ekonomi yapıcı büyük ülkelerin gözünden kaçmıyor. Ha bazı konularda Türkiyedeki ucuz işçiliğe ve genç nüfus dinamizmine ihtiyaçları var diye ses çıkarmıyorlar ama 2-3 sene sonra robotların sanayiideki etkinliği artınca yavaş yavaş acı gerçeklerle tanıştırırlar.

    O açıdan ben bunları doğru bulmuyorum. Varsa ekonomide bir sorun şeffaflıkla ortaya koyup; şapkayı öne eğip ona göre çalışmak gerekir. Bu durum ciddi bir mesele. Bugün varlık fonu, kredilere teminat gösterilir; 5 sene sonra varlık fonunun posası çıkar iş toprağa-savaşa gider. Gelecekten alıp bugünü traşlamayalım. Pişman oluruz.

    Bundan 3 sene önce hatta hatta 1 sene önce Katar'ın ablukaya alınacağını kim bilebilirdi? Katar ingilizlerle ve abd'lilerle gayet iyi geçinen; sıvı gaz gibi bir cevherin üstünde parayla yüzen ülkeydi. Şimdi ise yavaş yavaş düşüşünü izler gibiyiz.

    Türkiye'nin böyle bir sonla karşılaşmaması için bizim gerçek bir değer üretmemiz gerekiyor.Rakamlara tecrübesi olan, bu işlerin kitabını yazan hiçbir ekonomist güvenle bakmıyor. Aslında oranı belli kriterlere göre doğruya yaklaştırabilirsiniz ama bu oran bir doğru için bile fazla yuvarlanmış.

    Ülke hepimizin. Bu ülkenin kendini geliştirmiş, değer üreten beyinlere ihtiyacı var. Lakin dışa kapalılık, tüm dünya bize karşıymış önyargısı yeni yetişen nesli esir alıyor.Karşı kutup ise şunu düşünüyor bunlar gitsin de ne olursa olsun.Nasılsa işe güce giremiyoruz çalışmayız, üretmeyiz diyerek sosyal medya başında saatlerini geçiren milyonlarca genç var. Sizce böyle yetişen gençlik geleceğe umut olabilir mi?

    Umarım ben pesimist düşünüyorumdur. Umarım her şeye rağmen umut vardır ama bu tip perdeleme rakamlar bizi her geçen gün gerçekten uzaklaştırıp acı gerçekle yüzleşeceğimiz güne doğru sinsice ilerletiyor gibime geliyor.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pesimist düşünmüyorsunuz bilakis gerçekleri söylüyorsunuz. Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Şekilci bir toplumuz. Elimizde telefon sosyal medyada yarış içine girince kendimizi nerelerde görüyoruz bilemiyorum. O telefon nereden geliyor, onu almak için nelerimizi veriyoruz bilemiyoruz.

      Sil
    2. Peki ya ekonomide anlatildigi gibi bir sorun yoksa?

      Sil
    3. Dediklerine katiliyorum. Salt sen degil ne kadar gelecege umutla bakan toplumda pozitifligi ile taninan insan varsa roportajlarini okuyorum Turkiye icin kisa ve orta vadede umutsuzum isik yok diyor turkiye icin karanlik cok zor yillar var diyor. Isim vermek istemiyorum ama iki tane boyle kamuoyuna mal olmus yuzunden gozunden dilinden pozitiflik cikan deneyimli yasini basini almis gormus gecirmis hem zman hem mekanlar olarak yasamis insan var onlar bunlari soyluyorsa bize artik laf dusmez.

      Turkiyenin gidisatini ben karanlik goruyorum acikcasi bu ekonomiyle bu kadar insan refahi gectik doymaz! Turkiye mevcut yapisiyla nufusuyla %5 - %5.5 buyur diyoruz ya o eskidendi artik oyle bisey yok! cunku 4 milyon baska milletlerden insan var ulkede. Boyle bir ulke en az %7 buyumeli ki sorunlarini asabilsin ki bu imkansiz bu asamada. Siyaset zaten ortada

      Her seyi birakin topluma eklemlenmis sayilari 4milyonu bulan ileride daha da buyuk sorunlar acacagini bildigimiz bir kitle var. Bunu gecmiste pakistan yasadi hala yasiyor!

      benim de bildigim nesil turedi kendisinden olmayanlara dis bileyen hep onlar diyen. ote tarafta zaten bunlar gitsinde isterse ne olursa olsun diyen zaten batmisiz diyen milyonlarca kayit disina itilmis genc var.

      Sil
    4. Soruya soruyla cevap vermek gerekiyor. Kimin ekonimisi? Evde tvye bakıp borsa bugun de güzel kapattı diyemiyorum malesef. Ben evde bir şeyler çalışırken "filler tepisiyor çimenler eziliyor."

      Sil
    5. Sizin bilinc altiniz 2002 onceyi hiç mi hatirlamiyor yuzde 7500 faizleri dolarin ikiye üçe katlandigini kemal Derviş ekonominin başına gecip 15 gunde 15 kanun cikardigini yada 1994 yuzde 50 faizi 3 ayda verdiklerini enflasyon nun yuzde 140 çıktığını bu karamsarlikta ne oluyor bu ülkede 30 yil yüksek enflasyon yasandi şimdi 10 yil vadeli ev alınıyor devlete kapilanamadinmi işsizlik var deniyor ozel sektör de is var gidin organize sanayilere ilanlar her yerde var

      Sil
    6. Siz bu yaziyi organize sanayiden yaziyorsunuz herhelde. 10 yil vadeli ev alinuyor diyorsunuz. Hangi parayla? Hanehalklari borc bataginin icinde. Ayrica siz konutta balon ne demek bilmiyor musunuz? Biz kendimizi dusunmuyoruz yarin cocuklarimix bile borclandi bizim yuzumuzden

      Sil
    7. Keynesyen iktisat diyor ki: Devletin müdahalesi olmazsa ekonomideki dengesizlik(işsizlik) sürekli bir durum olabilir. Hoş bizde devlet müdahale edince de dengesizlik oluyor. Teorilere kafa atacak bir yapımız var. Kafa atalim da sağlam atalım.

      Sil
    8. Devlete kapilandi mi diye bir sey yok recep bey. Performans sistemi gelecek kendini yenilemeyenler kusura bakmayin ama kapi disari edilecek.yan gelip yatmak yok.

      Sil
    9. Endüstri mühendisi yeğenimi sanyiye verdik, şimdi motoru ve atış sistemi olmayan Altay tanklarına sağ-sol milli ve yerli dikiz aynası takıyor. İşinden çok memnun, 5 vakit namaza da başladı, yakında 20 yıl vade 0,79 faiz iki oda bir salon ev alıp bir de everdik mi üç çocuk daha yapacak inş. Neydi o 7500 faizler felan, şimdi mutluyuz.

      Sil
    10. Ağlamayın 12:20 :)

      https://www.youtube.com/watch?v=MLA3ZmgB9Xc

      Sil
    11. 12.20 bir ogrenemediniz biz bozmaya degil yapmaya calisiyoruz. Silahi bulan akil dunyayi mahvetmedi mi?

      Sil
    12. Ben son beş yil tir şoförlugu yaptim isletme mezunuyum is bulamadim turkiyede tum organize sanayilerinde isim gereği inceleme yapiyordum Elazığ ve malatyada ki osb lerde cok sayida suriyeli isci caliyor istanbulda tir dan alci indiren gencler 5 kisi Turkmenistan liydi turkiyede bence almanyada kikadar yabanci isci var beton döken isciler ankarada afgan asilli Türkiye iyi yolda yuksekovada gördüğüm asfalt yola mubalasiz ucak iner
      K

      Sil
    13. 13 Haziran 2017 22:16

      Soru-cevap çakışmaması yaşıyoruz. Cevabınız burda. Japonyanın yaş ortalaması 46 diyen arkadaşa da burdan cevap veriyorum. Siz de sayılara takılıyorsunuz. Enflasyon, faiz bunları biz bulmadık:)

      Sil
    14. Benim arkadasim ekimde evlenecek o da iktisat mezunu kpssden 81 puan aldi o puanla kurum sinavlarina giremiyor cunku alttan saglam issiz kadrosu yukleniyor ve 32 il tetcihinde her yer yuksek puanla kappatti ve sadece 1 il tercih edebiliyorsunuz. Dedigim arkadas simdi organizede 12 saat asgariyeye calisiyor. Bunu da annemin telefonundan yaziyorum benim telefonum bozuldu dumanla haberlesiyorum :) Kariyer.netten basvurdugum yerler var ama kriz oldugu icün geri donus bile olsa sonuc yok.

      Sil
    15. Ha siz niye organizede calismiyorsunuz derseniz ben organizedekilerin durumunu iyilestirmeye kafa yoruyorum

      Sil
    16. Hayatimin son 2 senesinde olaganustuhal uygulamalari oldu. Ben hastalandim her ay gss odemek zorunda kaldik.Araba kendi kendine kaplumbaga gibi tersine bosluga yuvarlandi. O yapilmsdan kredili araba almak zorunda kaldik falan filan derken onceden izledigim yutupte gecen gordugum su sahne geldi aklima
      https://m.youtube.com/watch?v=tlpZqfUcCfI

      Sil
    17. 12:20
      Siz iktisatla ilgili yorum yapmadan evvel yüksek enerjili parçalı kırık sonucu ortaya çıkan kireçlenme ve UCBL bağlantısını kurunuz. Ayrıca iki vastus medialis kası arasındaki güç dengesizliği neden olabilir bunu tahmin ediniz. Yoksa google ve yandex amcalara yazıp bir şeyler öğrendiğini sanmakla bir arpa boyu geriye gidersiniz.

      Sil
    18. Bu yazıyı okumadan da bazı noktalara cevap bulabildim.

      http://www.kariyer.net/kariyer-rehberi/is-hayatinda-huzur-mumkun-mu-yoksa-hayal-mi/?utm_source=mailing&utm_medium=email&utm_campaign=kariyerrehberimailing

      Sil
    19. Adsız 10:28

      Ortopedi hiçbir zaman ilgimi çekmedi ama siz bana HOLEP sırasında optimum cihaz ayarları nasıl olmalıdır ve kaç gram için kaç mikronluk probe kullanılmalıdır yazarsanız ben de bir ortopedist arkadaşa sorup öğrenir merakınızı gideririm.

      Sil
    20. Lise 1de kimya dersimize soyadı sert olan bir kadın hoca girdi. O zamandan beri fen derslerinden kaçtığım gibi fen bilimlerinin bulduğu şeylere de ihtiyaç duyar oldum. Ben psikoloji istiyordum ama sınavda basiretim bağlandı herhalde kendimi iktisatta buldum. Zaten bizden sonra da sistem değişti.

      Sil
  7. Hocam kaleminize sağlık. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  8. Değerli Hocam, 2008 ve 2016 sonunda yapılan güncellemelerle, bileşik olarak, kağıt üzerinde GSYİH %68 büyütüldü. Halkın $10,000’lık kişi başı geliri gerçekte hissetmemesinin nedeni, gelirin bu güncellemelerle büyütülmüş olması ancak halka yansımaması olabilir mi? Bu konuyu merak ediyorum ve değerlendirmenizi rica ediyorum.

    YanıtlaSil
  9. Hocam %5.0 büyüme için maşallah diyebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah desek daha doğru olabilir.

      Sil
    2. Ahhahahaha

      İnshallah&mashallah'larla ülke yönetilince böyle oluyor tabii.

      Sil
  10. Avrupa Büyüme rakamlarını duyunca şaşırdı ve Daha çok şaşıracaklar.şok olacaklar. şimdi de bizim uzerimizde deprem darbesi yapmaya calisiyorlar. Depreme yelteniyorlar Ama Allah buyuk! Rabbim buyuk su Ramazanin suyu yuzu hurmetine Ekonomimiz %5 buyudu yanlis duymadiniz %5! Bunun adi istikrardir ekonomik mucadeledir.

    Hukumetin bir an once yapisal reformalara baslamsi da lazim
    1-Derhal bedelli cikmali gelen para fakir fukaraya garip gurebaya nakledilmeli
    2-Hurda otomobil indirimi yapilmasi lazim boylelikle hurda ithalatimizda azalir cevreye zarar da benzin ithalatimizda
    3-Sigorta primleri dusurulmesi lazim kaynak nerede kaynak issizlik fonu
    4-yatirimlara yollara alt yapiya tunellere kavsaklar derhal devam edilmeli

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş, deprem darbesini büyük Allah yapıyor, fayları o koymuş sağa sola. Bizim büyümemizi o da kıskandı herhalde. Bir de büyüme rakamı ilk çeyrek, yani bırak Ramazan'ı Recep'le Şaban bile dahil değil. Düşün yani bir de Ramazan büyümesi ne biçim çıkacak. Artık 10'mu olur, 15'mi, Allah büyük bakalım......

      Sil
    2. İktisadi faaliyet kollarından tarım, hayvancılık, balıkçılık ve sanayinin GSYH içindeki payını artırmak gerekir. Sanayi kurmak var, sanayi kurmak var. Bunu güzel buluşlarla desteklemedikten sonra geçici mutluluklarla kendimizi kandırırız.

      Sil
    3. Yazınızdaki tuhaflıkları yukarıdaki arkadaşlar saymış zaten. Saydığınız 1-3-4. maddelerdeki garabet de cabası. Belli ki her sene yaşınız büyüyor ama aklınız yerinde saymış; aynı ülkemiz gibi, 'büyümüş' ama gelişmemiş.

      Sil
  11. Hocam kolay ekonomi kitabinizda 1990senesinde 397milyar tl olan gsyh dolar cinsinden 152milyar dolar demişiniz,gene ayni sekilde 1991senesine gelindiginde gsyh tl cinsinden 634milyar tl artarken dolar cinsinden degismemis 152milyar dolar oldugunu belirtmissiniz yani ekonomi REEL olarak buyumemis dolar cinsinden degismyen gsyh tl cinsinden buyumustu yani dolar turunden degismemis.
    Sorum.su olucakti :
    Bir onceki ekonomik gostergeleri degistirdim dediginiz yazinizdada 2016dan 2017geciste gsyh tl cinsinden ilk ceyreklerde artis gosterirken USD cinsinden düşüş gostermis yapmis oldugunuz tabloda .
    Kitabinizdaki 90-91senesine benzer bir durummu var yani suan ?
    Cevaplarsaniz cok sevinirim hocam anlayamadim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Turkiye'de yasayan ABD'liler icin REEL olarak buyumemis tabi ki.

      Sil
    2. Ne alakası var. Birçok ürünü dolar ile ithal ettiğimiz için dolardaki değişim cüzdanımıza yansımıyor mu sanıyorsun? En basitinden akaryakıtta dışa bağımlıyız, dolarla alıyoruz. Akaryakıttaki artış taşıma maliyetini arttırdığı için yerli ürünlerimizde, meyve/sebzede dahi maliyet artışına neden oluyor.

      Sil
    3. Adsiz 11:02, oluyor olmasina da 15%, 10%, kalici artisa 1% artis oluyor. Biraz rakamlara baksaniz oyle "her seyimiz disa bagli" gibiymis gibi konusmazsiniz.

      Sil
  12. hocam nette tam bulamadım 1923 1924 de milli gelir kaç milyar dolar seviyelerindeydi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1923 570 milyon Dolar
      1924 624 milyon Dolar

      Sil
    2. 1923de kisibasina gelirimiz dolar enflasyonunu hesaba katarsak $741
      1924de 745 dolar yapiyor

      Sil
    3. Dolar enflasyonunuda göz önüne alırsak 1923 deki 741$ 2017 de 10.500$ yapıyor.
      http://www.usinflationcalculator.com/

      Sil
  13. Hocam,Hizmetler sektörü de 5,4 büyümüş yerine 5,2 olmayacak mı?

    YanıtlaSil
  14. hocam, öncelikle saygılarımı sunuyorum. hocam makalenize verdiğiniz başlık çok ama çok yerinde gerçekten!. büyüdük ama sorunlarımı da büyüdü zira bizi de büyüten maalesef sorunlu yapısallığımızdır. yani hormonlu büyüme benzeri bir büyüme yapımız çok uzun zamandır vardır. mesela tasarruf açığına dayalı büyüme nedeniyle büyüdükçe bu sorunumuz da büyüyor. ithalatımız artarak dış ticaret açığını da büyütüyor. tasarruf sıkıntıları beraberinde kaynak sıkıntılarını da getiriyor. şu anki büyüme bir de dövizde açık pozisyon sıkıntısını da körükleyici yapıdadır. yani yüksek faiz - yüksek kur - yüksek enflasyon üçgeninde büyümeye çalışan bir türkiye ekonomisi var karşımızda. hocam sizin de belirttiğiniz üzere bu biçimde bu büyümenin tekrarlanması hayli zor görünüyor. belki merkeze fazladan para bastırtıp emisyon hacmini genleştirerek böyle bir büyüme daha uzun vadeye yayılabilir fakat bu beraberinde hiper enflasyon ve aşırı yüksek kur ikilisini getirir ki bu durumda söz konusu büyüme reel anlamda gerileme - yerinde sayma ve sonra da hızla iktisadi darralmayı getirecektir. tabi dış gelişmede vardır bu durumu etkileyen. mesela trump ın ithalata getirmeyi taahhüt ettiği yüksek vergiler dünyada birçok siparişin öne çekilmesini sağladı. ki Türkiye'de özellikle otomobil siparişleri belki de bir yıllık olması gereken 6 ay öne çekildi ki içerde bu pazar daralırken dış talep çok ciddi olarak artmıştır. ki sanayi büyümesinde ve ihracatın bu denli artmasında bunun etkileri vardır. mesela yılın ikinci yarısında bunun yarısı kadar bile büyüyebileceğimizden çok ama çok şüpheliyim maalesef!. bu konudaki düşünceniz nedir hocam?. saygılar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Tümüyle aynı kuşkuları taşıyorum.

      Sil
    2. yüksek faiz - yüksek kur - yüksek enflasyon üçgeninde büyümeye çalışan bir türkiye ekonomisi var karşımızda. hocam sizin de belirttiğiniz üzere bu biçimde bu büyümenin tekrarlanması hayli zor görünüyor.

      ZATEN BU BELIRTTIGINIZ UCGENDEN BIR TANESI PATLAYACAK EN SONUNDA.

      BANA OYLE GELIYORKI PARA BASARAK BIRAZ YUKSEK ENFLASYONLA HAREKET ETMEYI DENYECEK GIBI HUKUMET. SONUCTA YUKSEK ENFLASYON, DUSUK ISSIZLIK DEMEK, ENFLASYONA ORANLA DUSUK REEL FAIZ DEMEK YUKSEK KURLA DA IHRACAT DEMEK. eNFLASYON PIYASANIN YAGLANIP BUYUMESI DEMEK KI TUM BU ETMENLER GECMISTE GERCEKLESTI AMA SONU HUSRAN O AYRI!TAS CATLASIN BOYLE 5-6 SENE TAKILIRSIN EN FAZLA.

      KUR PATLARSA ZATEN KRIZ ALGISI SIZ ISTEDIGINIZ KADAR DIGERLERINDE BASARILI OLUN YARNAMAZSINIZ. ZATEN BASARILI DA OLAMAZSINIZ KUR PATLADIGI ZAMAN.

      YUKSEK FAIZ ZATEN BU HUKUMETIN INANCINA YAPISINA DNASINA TERS AYRICA ISSIZLIGI ARTTIRAN MALIYETLERI YUKARI CEKEN KURU DUSURUNEN CARI ACIGI ARTTIRAN BIR OLGU OLABILIR EN AZINDAN GECMIS TECRUBELERIMIZ BU YONDE!

      GERIYE BIRAZ PARA BASARAK %15-20 BANDLARINDA ENFLASYONA RAZI OLMAK GELIYOR KI
      TAM DA BU BAGLAMDA BU SOZU UNUTMAMAK GEREK
      PARA TUM KOTULUKLERI ORTER!

      Sil
    3. yüksek kur sadece ve sadece ihracatınızın ithalata bağımlılığı düşük ise olumludur. eğer sizin ihracatınızın % 75 i ithalata bağımlıysa yani ürettiğiniz 100 birimin 75 i ithal etmek zorundaysanız bu hiçbir katma değer yaratmaz zira artık değeriniz sürekli azalır ve yeni yatırım ve istihdam sağlama kapasiteniz de hızla daralır. para tüm kötülükleri örter işte tam da türk tipi düşünce tarzı!. para sadece defolarınızı örter ama örttükçe büyütür büyütür ve sonunda bu kötülükler sizi yutar. para amaç değil araçtır öncelikle bunu iktisadi bir felsefe olarak belleklerimizde kabul etmeliyiz. asıl amaç üretmektir. istediğin kadar para bas helikopterle dağıt bu paraların karşısına herhangi bir iktisadi değer koyamıyorsan paranın reel değerini sıfırlarsın sonra da makro olarak resetlenerek sıfırlanırsın iktisaden!. sen faizleri düşürsen ne olur ki; düşürdüğün faizlerle sanayi-tarım ve hayvancılık alanlarına sermaye yığılımları yapmayıp da sürekli inşaata ranta yığılımlarsan sonuç bugünkünden çok daha kötü olur.

      Sil
  15. O kadar doviz artisina ragmen cari acigin durduralimamis olmasi pes dogrusu.
    Hani ihracati anladik da ithalat niye bir turlu dusmuyor! O kadar da vergi kanalindan onlemler aldilar otomobillerde yeni vergi duzenlemesi cep telefonlarina TRT bandrol duzenlmesi artan kurla birlikte ozel tuketimde bu kalmelerin etkisi var kuskusuz ithalttada ama gorun ki tyam tersi olmus hersey!

    Bir de isin vicdani siyasi yani bir yana muhasebe matemattik yonlu bakacak olursak sayet o kadar insan KHK ile isten atildi. Butce dengesine bir nebze olsun hic mi faydasi olmadi. Butcede en buyuk gider personel giderleridir halbuki.

    Bence bu iki alanda sonderece basarisiz bir performansla karsi karsiyayiz. Isin garip tarafi da seviniyoruz mesela dolarin 3.50ye gelmesine sevindigimiz gibi. Cok defa tekrar ettim yine edecegim dolarin 3.70lerin altina gelmesine merkez bankasi musade etmemeliydi.

    Hukumetin bir an once issizlik cari acik ve enflasyona onlem odakli vergi penceresinden onlemler almasi elzemdir. Ithalata dayali luks urunlerde vergiler arttirabilir isszilige onlem olarak da beyaz esyada yaptiklari gibi bazi alanlarda emek yogun sektorlerde indirimler yapilabilir. enflasyon ozellikle de gida enflasyonuna yonelik temel gida maddelerinde kdv indirimleri sektor vergi indirimleri yapilabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katiliyorum 4.00den 3.70lere gelmesi basari.
      3.70den 3.50lere gelmesi orta ve uzun vadede intihardir!

      Sil
    2. Sadece $ cinsinden bakmak yanlış olur. döviz sepetine bakmak gerek. TCMB. nin Tüfe ve Üfe ye göre Reel efektif döviz kuru TL'nin değeri 2002 yılına göre %10 daha düşük. Bunun anlamı ya enflasyon daha yükselecek ya da TL değerlenecek.

      Sil
    3. Sayin alancia 2002 veri alirsaniz yanilirsiniz 2001 dolar 2.5 kat artmisti 600 liradan 1700 kadar çıktı

      Sil
  16. Hocam üretimde kullanılan girdilerin seyrine göz attınız mı? Büyümenin arz değilde talep yanlı bir büyüme olduğunu ordan da rahatlıkla söyleyebiliriz. Mesela elektrik tüketimindeki artış büyümeye göre oldukça düşük. E tabii bir de revize edilmiş hesaplamalar... Amacım kesinlikle devleti ya da hükümeti kötülemek değil. Resmimiz göründüğü kadar güzel değil ama güzel olma yolunda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru. Hiç birimizin amacı bir şeyleri kötülemek değil elbette ama gerçekleri görmezden gelirsek yanlışı, eksiği düzeltemeyiz.

      Sil
    2. Hocam gerçekleri degerlendirirken 1991 ...2001 arasindaki siyasal istikrarsızlığın ulkeye nelere mal oldugu hususunda bir drenc gosteriyor olabilirmisiniz

      Sil
    3. Recep Er kardeşim buradaki yorumların tümünde 2002 öncesi Türkiye batmıştı AKP geldi bizi kurtardı gibi bir algı peşindesin ama boşuna uğraşıyorsun çünkü güneş balçıkla sıvanmaz. en basitinden şu anki işisizlik oranı ve işsiz sayısı, 2001 krizinden daha büyük. Ekonomi partizanlık dinlemez. Biraz objektif ol, karın ağrın varsa da bir aspirin iç.

      Sil
  17. hocam merhaba elinize sağlık yine çok güzel yazı. bir şey öğrenmek istiyorum yatırımlar %2,2 arttının tam anlamı nedir? yatırım tutarı mı? yatırım adeti mi vb gibi tam nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Yatırımlar sabit sermaye stokuna yapılan ilaveler olarak ölçülüyor. Burada % 2,2 artış olmuş. Yani mesela 100 tane üretim hattımız varsa bunun sayısı 102,2'ye çıkmış.

      Sil
  18. Sanayinin GSYH içindeki payını yükseltmeliyiz ki hem istihdam yaratalım hem de diğer "darboğaz"lardan kurtulalım. Ne yazık ki her şey lafta kalıyor. Bilimsel eğitime geçiş yapacaktık ama nedense hükümetten hiçbir adım gelmiyor. Biz de o zaman diyoruz istifa edin gerçekten vatanı için dişini tırnağına takacak vatan evlatlarına bırakın meydanı. Üniversiteler bilimsel araştırmalar yapamıyor. Biz gerçekten "sıçrama" yapabilmek için anaokulundan üniversiteye kadar hatta ve hatta yaşam boyu bilimsel eğitimi 1. koşul haline getirmeliyiz.

    YanıtlaSil
  19. Ekonomi iyi cok sukur. Onca darbeye onca kumpasa fitneye fesata uzerimizde oynanan onca oyuna ragmen son olarak da depreme ragmen buyuyoruz. Yabanci ulkeler basta Avrupa, butun isi gucunu birKIP bizim uzerimizde surekli dolaplar cevirmesine ragmen buyuduk. Onlar para basarak buyuyor biz alin teriyle canimizdan cok sevdigimiz maden iscimizle sanayicimizle fason kaliteli isler yaparak Avrupayi ve uzakdoguyu dize getiren atolyelerimizle kobilerimizle katma degerli urunler ureten muhendisimizle teknisyenlerimizle bakkal amcamizla firincimizla esnafimizla birlikte buyuduk.
    Biz Avrupa gibi parasal genisleme yapsak kimbilir ne kadar cok buyuruz. O gunlerde gelecek insaallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Avrupa'da enflasyon 1,4, bizde 12. Onun için parasal genişleme yaparsak biz büyümez uçarız (uçurumdan aşağıya anlamında.)

      Sil
    2. evet ya yabancılar ilk defa türkiyemizle uğraşmaya dolaplar çevirmeye başladı. üretilen mamullerimizin % 20 si yüksek teknoloji ile üretiyoruz ve bu sayede hem cari hem de dış ticaret fazlası veriyoruz. avrupayı uzak doğuyu dize getiren atölyelerimizin hepsi holding yani büyük ölçekli işletmelerdir hatta çin kim ki çinden bile ilerideyiz. evet ya maden işçilerimizle büyüdük hakikaten de ve bu yüzden dünyada maden işçileri kazalarda en çok vefat eden ülkeyiz. Avrupa basarak büyüyor evet onların sadece %2 lik büyümesi bizim % 8 lik büyümemize bedel katma değer yaratıyor. adsız, senin gibi polyannacılık yapan vatandaşlarımız olduğu müddetçe biz abd-çin-ingiltere hepsine yakında nal toplatırız.

      Sil
    3. Enflasyon yuzde 10nu gecmeden devam eder ekonomiye dinamizm katar japonyada sifir hatta eksi bu durumda halk talebi erteliyor amerika parasal genisleye gitti ancak enflasyon yaratamadi bakin faiz artirmaktan uzak duruyorlar

      Sil
    4. Japonya tasarruf yapıyor siz yapiyor musunuz yoksa ayfonunuzla laf mi atiyorsunuz? Talebi erteliyor dogru ams cok da guzel kitap okuyorlar binalar yapiyorlar deprem olsa Allah korusun isimiz zor. Siz parayla kafayi bozmussunuz gelin bir de benim yanimdan bakin dunyaya? Olmadi sizi organizeye gondeririz

      Sil
    5. Adsiz 10:46, Japonya'nin yas ortalamasi 46. Tasarruf yapmayip ne yapacak, mobilyalari 3. sefer mi yenileyecekler? Soyle ulke karsilastirirken biraz genis dusunun sadece rakamlara bakmayin.

      Sil
    6. Cevap verildi

      Sil
  20. Merhaba Mahfi Hocam,
    Değerli yazılarınız için size ne kadar teşekkür etsek azdır.
    Bir bankada müfettiş yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Buna binaen önerebileceğiniz, kişisel gelişimime katkıda bulunabileceğini düşündüğünüz 'Banka Muhasebesi' kitabı var mıdır?
    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Banka Muhasebesi konusunda benim bir önerim yok ama eğer bilen arkadaşlarımız varsa öneride bulunsun lütfen.

      Sil
    2. Temel Banka Muhasebesi
      Şube İşlemleri
      Doç. Dr. Adalet Hazar, Doç. Dr. Şenol Babuşcu

      Bu kitaptan faydalanabilirsiniz.

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  21. Hocam şuan mali disiplinin gevşemesi ve bölgedeki jeopolitik riskler karşısında dış finansmanı bulma konusunda ne kadar başarılı olabiliriz.Bence yüksek faiz tek alternatif gibi görünüyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hükümet de aynı noktaya geldi herhalde ki MB yüzde 12'ye yakın faiz uyguluyor.

      Sil
  22. Hocam tam 3 yıl once maaşımın %45'i ile aldığım bir ürünü şu an maaşımın %80'i ile ancak alabiliyorum. İthal bir ürün olmasının da etkisi var bunda, fakat satın alma gücünün bu kadar düşmesi normal mi? Yoksa biz alt-orta kesimdekiler mi hissediyor bunu sadece? Benzer nispi kıyaslama otomotiv üzerinden de yapılabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kişi başına düşen gelirle, kişiye yansıyan gelir arasında fark var. Bunun içine ne eklerseniz ekleyin.

      Sil
  23. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  24. Oğluma haftada 50 lira veriyordum bu hafta 60 lira verdim geliri %20 büyüdü haftaya hiç para vermeyeceğim batacak çünkü verdiğim 60 lira son 60 liraydı Yeni parada bulamadım:)

    YanıtlaSil
  25. Hocam emeğinize sağlık çok net bir durum değerlendirmesi teşekkürler.Bu tablo sıkı para politikası,gevşek maliye politikası sonucumudur?

    YanıtlaSil
  26. Hocam yatırımlar hemen üretim olmadığından bu yatırım düşüşü bir sonraki çeyreğin üretimini olumsuz etkiler diyebilir miyiz. Yada geçmiş verilerde şu durum gözlemlenen bir durum mu: Hızlı büyümeyle beraber yatırımın katkısının düşük olduğu dönemlerden sonraki çeyreklerde üretim azalışı gerçekleşir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelecek çeyrek ona da bir çözüm bulunur herhalde.
      Normalde öyle olması lazım.

      Sil
  27. hocam merak ettiğim bir konu var;Mehmet Şimşek gibi eğitim olarak ileri seviyede olan biri sizin bu anlattıklarınızı göremiyor mu görüyorsa neden bir şey yapmıyor ya da ne düşünüyor olabilir sizinde kendisiyle programlar yaptığınızı biliyorum ondan sordum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkası hakkında görüş belirtemem ama Sayın Şimşek'in bunları görmemesi düşünülemez.

      Sil
  28. 2023e adim adim allah nasipinizin ederse

    YanıtlaSil
  29. Hocanın her yazısını takip etmeye çalışırım. Herhangibir ideolojik kaygıyla eleştiri çabasında olduğunu düşünmüyorum. Sadece, herkes gibi, yeterince ve olabilecek en sağlıklı şekilde büyüme rakamları elde edememiş olmanı sabırsızlığıyla zaman zaman acımasız olabiliyor :)
    Necip Çakır Hocanın güzel bi tespiti var: talepteki canlanmanın arkasındaki itici güç hanelerin daha fazla harcaması değil, daha fazla hanenin harcama yapabilir hale gelmesi. Eğer böyleyse bu umut verici. Bunun yanında ihracattaki artış oranı 2014 3. çeyrekten bu yana en yüksek seviyede. Bu da umut verici. Sürdürebilir olması temennisiyle...

    YanıtlaSil
  30. Hocam dolar bazında büyüme nedir bunu yazıda göremedim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2016 I Ç GSYH'sı USD olarak 190,5 milyar USD
      2017 I Ç GSYH'sı USD olarak 173,8 milyar USD
      Dolayısıyla geçen yılın ilk çeyreğine göre GSYH USD olarak 16,7 milyar USD küçülmüş.

      Sil
    2. Hocam 190.5Milyar USD'den 173.8Milyar USD'ye yazının başlığına uyumlu olsun diye yazıyorum büyümüş de küçülmüş sonucu çıkıyor

      Sil
    3. TL bazında %5 büyümüş dolar bazında %8,8 küçülmüşüz ne anladık bu işten? Hakkaten demokraside çareler tükenmiyor. Doların 4,5 olmasına izin versek demekki %10 büyüyerek sağda solda havamızı atabiliriz.

      Sil
    4. admin 14:00, pazar alis verisinizi ABD'de mi yapiyorsunuz? Size ne dolar bazindan buyumus musunuz, kuculmus musunuz? Ha yok ben Iphone 8 almam lazim cikar cikmaz derseniz de haklisiniz, biraz daha fazla para biriktirmeniz lazim.

      Sil
    5. o zaman TL'yi rezerv para yapalım.

      Sil
    6. Adsız mevzu da o zaten. katma değer yaratan teknolojik hiçbir şey üretmediğimiz için dolara endeksli bir ekonomimiz var. Kısaca kur arttıkça fakirleşiyoruz. Çünkü tüm bu ürünleri ithal ediyoruz.

      Sil
  31. Hocam,KGF kredilerinin etkilerini görmek için 2. çeyreğin verilerini mi beklememiz gerekiyor?
    Yukarıdaki 1.çeyrek rakamlarına bir yansıma henüz olmamış sanırım.

    Etkileri ne şekilde nerede görmememizi beklersiniz?
    Tasarruflarda artış, yatırımlarda artış, ithalatta artış olarak mı?

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanayi üretiminde ve ticarette artış olması lazım.

      Sil
    2. Sn.hocam kgf kredileri borç kapatmaya gitmedi mi sizce de?

      Sil
  32. Hocam sektörel ağırlıklar neye göre belirleniyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarım üretiminin toplam üretimdeki payı alınıyor öylece ağırlık çıkıyor.

      Sil
    2. Yani GSYH deki ağırlıklar değişken. Enflasyon sepetindeki gibi sabit değil. Anladım hocam çok teşekkür ederim.

      Sil
  33. "Sebepsiz" yere derken kısmına katılıyorum. Asgari ücretin 1404 TL olduğu yerde ve 7 milyon işsizin olduğu yerde milletvekillerimizin rahat içinde yaşaması da bir "sebep" olsa gerek. Bir soru da Bozdağ'a: Acaba kendileri devlet yöneticilerini "ilah" gibi mi görüyor? Para, makam, mal-mülk gelip geçici şeyler. "Baki" olan bize ne emrediyor?

    "Çeşitli hadis kitaplarından alıntılara yer verilen kitabın 62. ve 63. sayfasında, şu ifadeler dikkat çekti: “Kim bağlılık sözü verdiği devlet başkanına karşı sebepsiz yere itaatsizlik ederse kıyamet günü Allah Teala’nın huzuruna tutunacağı hiçbir gerekçesi bulunmadan çıkar. Devlet başkanına bağlılık sözü (beyat) vermeden ölen kimse Cahiliye devrinde ölmüş gibi olur. (…) Bir kimse devlet başkanına beyat eder, elini tutup kendisine samimiyetle bağlanırsa elinden geldiğince ona itaat etmelidir. Bu arada bir başkası çıkarak yönetimi ele geçirmeye çalışırsa hemen boynunu vurun ve Allah Resulü buyurdu: Bana itaat eden Allah’a ihanet etmiş, bana karşı gelen Allah’a karşı gelmiş olur. Devlet başkanına itaat eden bana itaat etmiş, devlet başkanına karşı gelen bana karşı gelmiş gibi olur.”

    http://www.ilk-kursun.com/haber/323724/baskana-karsi-gelen-allaha-ihanet-eder/?utm_referrer=https%3A%2F%2Fzen.yandex.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsiz 08.09 milletvekilleri benim sectiklerim degil mi yanlisi elestirmek ne zamandan beri suc oluyor. Vatandasin talebi meclisr yansimadiktan sonra ne yapayim ben boyle duzeni

      Sil
    2. Adsız 08:09

      Hadislerin % 90'ı Emeviler döneminde uydurulmuş, hadis kitapları da o dönemde yazılmıştır. Sebebi basit, Devlet başkanını Allah'ın yeryüzündeki temsilcisi konumuna koyarsanız insanların itaat etmesi çok daha kolay olur. Böylece devlet iradesine baş kaldırmak sadece suç değil aynı zamanda cehennemde yanmayı gerektiren bir günah haline gelir. Böyle bir sistem kurmak 1400 yıl öncesi için akıllıcaydı belki ama 1400 yıl sonra bile işler durumda olması aslında İslâm toplumlarının bu süre içinde bir arpa boyu bile yol gitmediklerinin (hem halk, hem yöneticiler açısından), 1400 yıldır aynı ilkelliğin içinde debelendiklerinin göstergesidir.

      Sil
    3. Adsiz 12:06, 91.4%'i olmasin o?

      Sil
  34. Elinize yüreğinize sağlık değerli hocam sayenizde okuduğum İktisat bölümü daha çok ilgimi çekiyor normalde uzaklaşmaya başlamıştım.

    YanıtlaSil
  35. Sayın hocam,
    Bu blog yazilarinizdan sonra kitaplarinizi da alıp okudun. Herşeyi o kadar basitleştirerek anlatmissiniz ki ben bile artık bu işlerden az buçuk anlar oldum. Bunun için teşekkürler. Diğer taraftan, bu bilgileri ogrenmeme gerek var mıydı diye de sorgulamamak elde değil zira insani mutsuz ediyor. İnsan mutsuz olsa da sizi takip ediyor. İşte bu çok garip. Ülkem gibisiniz. Beni mutsuz ediyorsunuz ama sizi de terk etmek içimden hiç gelmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok hoş. Gerçekler bazen hatta çoğu zaman insanı mutsuz eder ne yazık ki. Sürekli mutluluk ya da mutlu sonlar sadece masallarda vardır. Bir de eski Türk filmlerinde olurdu.

      Sil
  36. Hizmet, inşaat vs... bunlar da tabii önemli ama esas önemli olan şu alanlarda büyüyebilmek. Bio, Nano, Info. Zira gelecek bu 3 alanda gizli gibi görünüyor... Türkiye'de bu üç alanı inceleyen doğru dürüst bir kaynak yok malesef. Belki siz bu boşluğu giderebilirsiniz yapacağınız araştırmalar ile... En azından insanlar için öğretici olurdu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir elestiri de saglik alanina gelsin. Bizde cok kalitesiz doktorlar var. Eline dusseniz Allah korusun sakat kalirsiniz. Cevremde tanidiklarimdan goruyorum fizik tedavilerde bir umut bekliyorlar.

      Sil
    2. Yasam boyu bilimsel/ilimsel egitim olmadiktan sonra nano,bio,info bize gelemez.

      Sil
    3. Geri kalmak müslüman toplumların ortak kaderi maalesef. Sorun da dışarı da değil içeri de.

      Sil
  37. Hükümet in çok başarılı olduğunu sizde belirtiyorsunuz sayın Mahfi Bey.Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  38. hocam yapısal reform türkiye için nasıl uygulanır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşaat sektörü doymadan Uygulanabilitesi malesef hayal gibi duruyor. İnşaata dayalı büyümeden hükümet çok memnun ve yeterli görüyor.

      Sil
    2. 2001 de yaptığımız bankacılık sektörü reformu, bütçe reformu ve kamu borç reformu gibi.

      Sil
    3. Oncelikle faizi dusurmeniz gerekir. Faizi dusurmeden yapisal reform ayni 2001'de oldugu gibi IMF faizi ile olur. Allah'tan AKP iktidara geldi de sonuc alindi, 1990'larin iktidarlari basta olsaydi simdi hala IMF'den azar isitiyorduk. Simdi IMF'den ders almislar azarliyor ama onlari pek kaale alan yok.

      Sil
    4. 01:53 MB dolaylı yollardan faiz artırıyor. Yine tongaya düştünüz. IMF'den alalım demiyoruz tabii. IMF'nin kuruluşuna bakınız.

      Sil
    5. Faiz şekilde düştü. Ben sınava girdiğimde faizi hâlâ bilmek zorundayım. Kaldıralım o zaman hiç faiz olmasın. Kimse böyle düşünmüyor ki herkes "oh gelsin paralar yatayım" derdinde. Dünyayı bir avuç insan yönetirken dünyayı bir avuç insan mı kurtaracak? Kimse elini taşın altına koymuyor.

      Sil
    6. Adamcağız bu konuda en az 1000 kere yazdı, hala daha faizin sebep değil sonuç olduğunu öğrenemediniz.

      Sil
  39. hocam günümüzde maliye ve para politikası birlikte uygulanıyor ve ağırlık para politikasında. kriz dönemlerinde ise ağırlık maliye politikasında dersek doğru olur mu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sermaye hareketlerinin serbest, kambiyo rejiminin dalgalı kur olduğu ortamda ağırlık hep para politikasında olmak zorunda. Maliye politikası destekleyici politika.

      Sil
    2. orasını anladim hocam bu büyük kriz zamanlarında sanki maliye politikası para politikasına göre daha fazla tercih ediliyor gibi. siz ne düşünüyorsunuz

      Sil
  40. Hocam özellikle Enflasyon (π) ve İşsizlik (U) verilerini inceledim.Degistirilmis Phillips Eğrisine uyarladigimiz da bu veriler imkansız olmuyor mu ? Verilere göre hem enflasyon hem işsizlik artıyor fakat büyüme gerçekleşiyor.Veriler sizcede ironik değil mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ironi mironi dünya bizi kıskanıyor kafası hakim gerisi terelelli. Abd cinsi hegemonya hastalığına yakalgnmamız yakındır

      Sil
    2. Dönem farkları (time lag) söz konusu.

      Sil
  41. hocam eliniz deymişken dünya kaynakları ne yönde kullanılıyor bunu da açsanız bir dosyada. Kimi yerde israf varken kimi yerde açlık dizboyu.
    İktisat kıt kaynaklarla sınırsız insan isteklerini buluşturup faydayı maximize etmeye çalışan bir sosyal bilim ise görelim bakalım kıt kaynaklar nasıl kullanılıyor. Birileri çöpe atarken diğeri yiyecek bulamıyor??

    YanıtlaSil
  42. Hocam. Merhabalar. İki sorum olacak.
    1) AVM Yatırımcıları Derneği AVM'lerde yapılan harcamalara ilişkin endeks yayınlıyor. O endekse göre ilk çeyrekte nominal olarak % 4.2 bir artış. Enflasyon hesaba katıldığında bu reel olarak çok ciddi bir azalış anlamına geliyor. Yine Ercan Türkkan tarafından hazırlanan Taşıt dahil ETTE reel olarak %3.2 azalmış. Ama Tuik'in ilk çeyrek hesabında özel tüketimde yanlış hatırlamıyorsam yüzde 5 civarında bir artış var. Bu veriler arasında farklılık olabilir tabi ki ama bu kadar büyük farklar olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
    2- Makine ve teçhizat yatırımı azalırken ve sanayide istihdam düşmüşken ve döviz ve petrol fiyatları artarken sanayi katma değerinin bu denli artması normal midir?
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Veriler tutarlı görünmüyor.
      2. Normal değil.

      Sil
  43. Arşimet ----Bana bir kaldıraç verin dünyayı kaldırayım demiş....BANA TÜİK İ VERİN BÜYÜMEYİ %5 DEĞİL %15 YAPAYIM.....(Evet yanlış okumadınız işsizliği değil büyümeyi.....Nasılsa denetleme imkanı yok).İmza....Cübbeli Jöleli Kedicikli Hıyanettin Hoca

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Girdilerin yerlerini değiştireceğiz o halde. "1. çeyrekte işsizlik şu kadar azaldı" ya ulaşacak bir formül veya formüller silsilesi...

      Sil
  44. Mahfi hocam ,dünya siyasi tarihini okumak istiyorum her açıdan iyi bir kaynaktan ,tavsiyeye ihtiyacım var saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oral Sander'in kitabı (2 cilt) iyidir. Ne yazık ki 1994'e kadar geliyor.

      Sil
    2. Teşekkürler hocam değerli bilgi için.

      Sil
  45. hocam merhaba ..fed in faiz kararı dolar üzerinde nasıl bir etki yapar ön görünüz nedir acaba?saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok büyük bir etki yapmaz. Ama eğer Fed faiz artırmazsa Dolarda hızlı bir değer kaybı olabilir.

      Sil
  46. Hocam merhabalar, Hayırlı Ramazanlar, yazı için de teşekkürler..

    Arthur Okun yasası mâlumunuz.. ABD'de %2,25'in üzerindeki her %1'lik büyüme işşizliği %0.5 azaltıyor gibi bir kanunu var..

    Yazınıza göre bizde yüzde 5 büyüme olmasına karşın 1,5 puan işsizlik artmış :)

    Türkiye'ye uyarlanabilir, Okun yasası gibi yasalar falan var mı bildiğiniz? veya Okun'un Türkiye versiyonu var mı geçmiş veriler arasında?

    Teşekkürler..

    " S. S. "

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tür yasalar genellikle ABD verileri üzerine kuruludur. Ekonomi yasaları evrensel değildir (benim görüşüm.)

      Sil
  47. Hep aynı şeyler ülke büyümesi artar enflasyon ve işsizlik yüksek enflasyon düşürürler bu sefer büyüme az ülkede ekonomi öğrenmenin tarafsızlığı bile yok bi yanda ülke elden gidiyocular diğer yanda ülke süper güç Avrupa bizi kıskanıyocular ortada kalan da biz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ortada kalmak iyidir. Kendi görüşünüzü geliştirirsiniz.

      Sil
  48. Gitgide Türkiye Enron Corporation'a benzemeye başladı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke Enrona benzeyen sadece TR olsa AB de aynı,ABD de ÇİN de....Bir gün yine büyük bir kriz patlayacak amma zamanını ve sebebini tahmin etmek çok zor...Herkes bu sefer manüple edilmiş veriler sebebi ile Çinden başlayacak diyor ama bakalım neler olacak...Aşırı fakirlik ve aşırı zenginlik ve sadece elitlere hizmet eden adalet,güvenlik,siyaset....Her şey gelecekte olacakları görmek isteyene gösteriyor amma velakin bazıları KEYNESe mevlüt okuturken FRİEDMANIN ayakların öpmekle meşgül olduğu için olayların farkında değil...Neyse boşverin gitsin...VER MEHTERİ BAKİM.....(Mehter sustuğunda oturmayı unutanmamak lazım..)...İmza....Cübbeli Jöleli Kedicikli Hıyanettin Hoca

      Sil
    2. "Mevlid" falan okuttuğumuz yok Kedicikli Hıyanettin Hoca. Mevlid, Süleyman Çelebi'nin Vesiletun-Necât'ından sonra meşhur oldu diye düşünüyorum. Mevlid'in yanında "Yasin" okusak daha iyi olur. Kime okuyacağız sorusunun cevabını da size bırakıyorum.

      Sil
    3. Gereken yerlerde cevap vermeye çalıştım.

      Sil
    4. Ben adsız 17.17 devam ediyorum..
      Enron corporation'a en çok benzeyen Yunanistan on yıl önce battı, hala da ekonomisi küçülmeye devam ediyor.

      Sil
  49. Hocam bu rakamların ortaya çıkmasında sahte belge düzenleyicilerinin etkisi yaklaşık ne kadar bir yanılma payına yol açar, bir tahmininiz var mı? Büyümenin artmasının işsizliği etkilememesi akıllarda bu soruya yol açıyor.

    YanıtlaSil
  50. İşsizliğin artmasına rağmen ekonomik büyüme olması tutarsızlık anlamına gelmiyor.Işsizlik oranının artmasına rağmen istidam edilen kişi sayısı artabiliyor.Örneğin ocak ayında 400 bin şubat ayında 500 bin istihdam artışı olmuş.Büyüme oranıyla istihdam edilen kişi sayısındaki değişimi kıyaslamak daha turarlı sonuçlar verebilir ama o bile yeterli değil.Büyümenin daha ziyade emek yoğun sektörlerdemi yoksa sermaye yoğun sektörlerdemi olduğu da istihdamı etkiliyor.Detaylı bir inceleme yapmadan tutarsızlık var demek bence doğru değil.

    YanıtlaSil
  51. Sayın hocam yazılarınızı beğeniyle takip ediyorum.ama bu hükümet rakamlarla oynuyo.memurum ayın sonunu zor getiriyorum.cinnet geçirecem yakında

    YanıtlaSil
  52. Hocam geçen ayki bir yazınızda Türkiye'de bütçe vergiden ziyade tek seferlik gelirlerle finanse ediliyor demişsiniz. Ama bütçe rakamlarına baktığımızda vergi geliri toplam gelirlerin %80nini oluşturuyor.

    YanıtlaSil
  53. Sn.Hocam ben bu büyümeye pek inanmadım der gibisiniz de çok kibar bir şekilde bunu ana fikirde açıklamışsınız.

    YanıtlaSil
  54. Hocam faizler artınca tahvillerin değeri düşer. Bu durumda yatırımcı daha yüksek faizli yeni tahvile mi yönelir yoksa değeri düşen tahvili ileride daha yüksek fiyattan satmak üzere satın mı alır? Bu iki eğilimden hangisi daha güçlüdür genel olarak? Ülkeden ülkeye değişir mi?

    YanıtlaSil
  55. "Sanayi üretimi yüzde 2,1 artarken sanayi sektörü büyümesinin yüzde 5,3’e ulaşması anlamlı görünmüyor. "
    Hocam, gerçek enflasyon açıklanan enflasyondan 3 puan yüksek ise, bu veriler gayet anlamlı olur.

    YanıtlaSil
  56. Hocam çok güzel anlatmışsınız anlayana gerçekten, teşekkürler.

    İnsanların algılsal veri okumaktan veya okumaya yönlendirilmekten kurtulması lazım bence.

    Aşağıdaki grafikte Türkiyenin ve Güney Korenin 1979 yılı ortasında GSYİH'sı eşit olduğu ve sonrasında makasın nasıl açıldığı gözküyor.

    https://www.google.com/publicdata/explore?ds=d5bncppjof8f9_&ctype=l&strail=false&bcs=d&nselm=h&met_y=ny_gdp_pcap_cd&scale_y=lin&ind_y=false&rdim=country&idim=country:TUR:KOR&ifdim=country&tstart=266619600000&tend=1434229200000&ind=false

    Güney Kore, 80 sonra yaptığı eğitim devrimi ile mühendislik, sanayileşme ve ara iş gücündeki iyileştirmeyi ar-ge yansıtmış ve sonucunda aşağıdaki grafik çıkmış.

    2014 yılı patent başvuruları Güney Kore'de 164.000 , Türkiye'de ise 4.700.
    Bildiğiniz gibi Samsung, LG, Sangyong, Kia, Hyundai, Kumho, Hankook....vb gibi birsürü dünya markası çıkardı.

    https://www.google.com/publicdata/explore?ds=d5bncppjof8f9_&ctype=l&strail=false&bcs=d&nselm=h&met_y=patent_applications&fdim_y=residents_non_residents:1&scale_y=lin&ind_y=false&rdim=country&idim=country:TUR:KOR&ifdim=country&tstart=266619600000&tend=1434229200000&ind=false

    100m2 daireyi 120.000 TL ye mal edip 700-800.000 TL ye satmak varken bizim işimiz çok zor.
    Bu arada şu yüzbinlerce gördüğümüz hafriyat kamyonlarının ve iş makinelerinin markasına bir baksak :)

    YanıtlaSil
  57. Büyüme verisinin doğru olmaması mümkün olabilir mi? But büyüme rakamını herkes beklemiyor idi ise de ben bekliyordum çünkü KOSGEB olsun kgf olsun vergi indirimi olsun. Tüketim yokuş aşağı araba gibi artmış idi. Ikinci çeyrek de gayet yüksek çıkacaktır.

    YanıtlaSil
  58. Hocam bayadi yazilariniza bakıyorum her zaman içi doldurulamayan büyüme diyorsunuz ancak senelerdir ülke çökmedi hala büyümekte

    YanıtlaSil
  59. " İstatistikçiler özeleştiri yapmayı bilirler; mizah duyguları güçlüdür. Yaygın bir özdeyişleri de var. ‘Yeterince işkence edin; sonunda sayılar itiraf eder…’

    TÜİK de tüm iktisatçıların kullandığı istatistiklere ‘istediğini elde edinceye kadar tepeden tırnağa yap-boz, kaynakları değiştir’ yöntemleri ile ‘işkence’ yapmış ve Türkiye ekonomisinin pek çok sorununa çözüm getirmeyi becermiştir.

    2007 sonrasında ekonomi belirgin boyutlarda durgunlaştı mı? Başlangıç yılını 2009’a taşı; millî gelirin yıllık değişim oranlarını yukarı çek, ülkemiz dünya büyüme listesinde ikinci sıraya yerleşsin…"


    Korkut Boratav

    YanıtlaSil
  60. Kimse de dememis aga sektorel agirliklar belli sektorel buyumeler belli neden ceyrek buyumeleri agirlikli ortalamalari tutmuyor?
    Tamam sektorel agirliklar seneler arasi degisken ama bir senede bu kadar mi degisken? Insan gercekten hayret ediyor.

    YanıtlaSil
  61. Hocam maaşım 3000 lira ayda 6000 lira harcıyorum. bütün harcamaları kredi kartı ile taksitli yapıyorum, cebimden az para çıkıyor. Kartın ödemesine param yetmezse diğer karttan para çekip öbürünün borcunu ödüyorum.

    Kartın limiti dolup para cekemezsem, babadan kalan evimi ipotek ederim, ihtiyaç kredisi alırım yine kral gibi yaşarım. Refahım süper. Komşular beni kıskanıyor.

    YanıtlaSil
  62. Büyüyoruz ama istihdamsız yani işsizlik artıyor. Büyüyoruz ama acımasız yani hep belli kesimlerin yararına. Büyüyoruz ama sessiz yani demokrasiden uzaklaşıyoruz. Büyüyoruz ama geleceksiz yani günü kurtarmaya çalışıyoruz...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!