Türkiye'nin Finansal Durumu
Bir önceki yazımda yeni
yayınlanan IMF verilerini ele alarak dünya ve Türkiye ekonomisinin görünümünü
ele alıp karşılaştırmalı olarak incelemeye çalıştım. Bu yazımda da Türkiye’nin
finansal durumunu ele alıp değerlendirmeye çalışacağım.
Borç Stoku
Türkiye’nin
borçluluk durumu aşağıdaki tabloda özetle gösteriliyor.
Milyar TL
|
2002
|
2002 GSYH (%)
|
2016
|
2016 GSYH (%)
|
KAMU KESİMİ BORÇ STOKU
|
271,6
|
77
|
803,8
|
31
|
Toplam Hazine Borç Stoku
|
242,7
|
69
|
759,6
|
29
|
İç Borç Stoku
|
149,9
|
43
|
468,6
|
18
|
Dış Borç Stoku
|
92,8
|
26
|
291
|
11
|
KİT Borçları
|
27,6
|
8
|
38,0
|
1,5
|
İç Borçları
|
15,8
|
5
|
31,8
|
1,2
|
Dış Borçları
|
11,8
|
3
|
6,2
|
0,2
|
Belediyelerin Banka Borçları
|
1,3
|
0
|
15,0
|
0,6
|
ÖZEL KESİM BORÇ STOKU
|
94,4
|
27
|
2.149,3
|
83
|
Finansal Kuruluşlar Hariç Dış Borçlar
(Milyar USD)
|
30,7
|
13
|
137,2
|
16
|
Özel Kesim Kredi Borç Stoku (Bankalar
hariç)
|
87,8
|
25
|
1.709,5
|
66
|
Hanehalkının Borçları
|
6,6
|
2
|
439,8
|
17
|
KAMU KESİMİ + ÖZEL
KESİM BORÇ STOKU
|
366
|
104
|
2.953,1
|
114
|
Tabloya göre kamu kesimi
borç stoku GSYH’nın yüzde 31’ine denk geliyor. Bu oran, Türkiye’nin aralarında
bulunduğu gelişmekte olan ekonomiler grubunda yüzde 48,6’dır. Buna göre
Türkiye, gruba göre iyi konumdadır. Kamu kesimi borç yükü, 2002 yılına göre
ciddi biçimde gerilemiş görünüyor (yüzde 77’den yüzde 31’e.) Buna karşılık özel kesim borç stoku 2002’den
bu yana hızla artarak GSYH’nın yüzde 27’sinden yüzde 83’üne yükselmiş bulunuyor
ve bu görünümüyle oldukça sarsıcı bir sıçramaya işaret ediyor. Bu görünüm kamu
kesimi borç yükünün büyük ölçüde özel kesim şirketlerine ve hanehalkına devredildiğini
ortaya koyuyor.
Borç stokunun tamamının GSYH’ya
oranında çok büyük bir artış yok gibi görünse de 2002 yılının kriz sonrasındaki
ilk yıl olduğu, borçların zaten doruk noktasında olduğu dikkatlerden
kaçırılmamalıdır.
Hazine Garantileri
Hazine, kamu kurum ve
kuruluşlarına verdiği çeşitli garantilerin yanı sıra yap – işlet devret
projeleri çerçevesinde özel kesim kuruluşlarının yaptığı işlere de garanti
vermeye başladı. Eskiden bu garanti yalnızca üretilen mal veya hizmetin
yeterince satılamaması halini kapsarken yeni düzenlemeyle proje için alınan
kredileri de kapsar hale getirildi. Bu garantilerin çeşitlerini aşağıda
sunalım.
Hazine Geri Ödeme Garantisi: KİTler, sermayesinin yarıdan fazlası kamu kesimine ait
kuruluşlar, fonlar, kamu bankaları, yatırım ve kalkınma bankaları, büyükşehir
belediyeleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile diğer yerel yönetim
kuruluşları lehine bu kuruluşların dış finansman kaynağından sağladıkları dış
borçlarının geri ödenmesi hususunda verilen garantilerdir.
Hazine Karşı Garantisi: Bu sayılan
kuruluşların borçlu sıfatıyla
uluslararası piyasalardan temin edecekleri finansman imkânları için bir dış
finansman kaynağı tarafından verilen garantiye karşı verilen garantiler,
yap-işlet devret, yap-işlet ve işletme hakkı devri ile benzeri finansman
modelleri kapsamında gerçekleştirilecek projeler için verilen garantilerdir.
Hazine Ülke Garantisi: Yabancı ülkelerin herhangi bir dış finansman kaynağından
sağlayacakları finansmanın geri ödenmesi hususunda verilen garantilerdir.
Hazine Yatırım Garantisi: Yap-işlet-devret, yap-işlet ve işletme hakkı devri ve benzeri
finansman modelleri kapsamında ilgili mevzuat hükümlerine dayanan ve bunlarla
sınırlı olmak üzere verilen garantilerdir.
Bu çerçevede 2016 sonuna
kadar verilen garantilerin dökümü aşağıdaki listede gösteriliyor (Milyon USD, Kaynak:
www.hazine.gov.tr)
Garanti
Verilen Kurum
|
2006
|
2016
|
Kamu Kesimine Verilen
Hazine Garantileri
|
2.281
|
9.200
|
Genel Yönetim
|
1.022
|
992
|
Finansal Kuruluşlar
|
79
|
7.416
|
Finansal Olmayan Kuruluşlar
|
1.180
|
792
|
Özel Kesime Verilen
Hazine Garantileri
|
2.021
|
3.156
|
Finansal Kuruluşlar
|
1.489
|
3.156
|
Finansal Olmayan Kuruluşlar
|
532
|
0
|
Hazine Garantileri
Toplamı
|
4.302
|
12.356
|
Tabloya göre
Hazine garantileri 10 yılda 4 kat artmış görünüyor. Gündemdeki projeler yaşama
geçtikçe bu miktarın yükseleceğini tahmin ediyoruz.
Finansal
Kesim Dışındaki Kesimlerin Döviz Pozisyon Açıkları
Finansal
kesiminin döviz pozisyonunu hariç tutarak bakarsak özel kesimin (reel kesim)
2002 yılı ile karşılaştırmalı döviz pozisyonu aşağıdaki tabloda yer almaktadır
(Milyon USD, Kaynak: www.tcmb.gov.tr.)
2002
|
2017/1
|
|
Varlıklar
|
25.100
|
103.518
|
Yükümlülükler
|
- 31.638
|
- 304.672
|
Net Döviz Pozisyonu
|
-6.538
|
-201.154
|
Tabloya göre bankalar,
sigorta şirketleri gibi finans kuruluşları dışında kalan reel kesim
kuruluşlarının dış yükümlülükleri dış varlıklarının oldukça üzerinde bulunuyor
ve bu fark son 15 yılda inanılmaz miktarda artmış buna göre reel kesimin döviz
açık pozisyonu 201,2 milyar USD düzeyine yükselmiş görünüyor.
Dış Finansman İhtiyacı
Türkiye’nin Şubat
2017’den başlayarak önümüzdeki bir yıl içinde ihtiyaç duyacağı dış finansman
miktarı aşağıdaki tabloda gösteriliyor (Milyon USD, Kaynak: www.tcmb.gov.tr.)
Şubat 2017
|
|
Kamu Kesimi
|
26.571
|
Genel Yönetim
|
5.342
|
Finansal Kuruluşlar
|
20.886
|
Finansal Olmayan Kuruluşlar
|
343
|
TCMB
|
817
|
Özel Kesim
|
133.795
|
Finansal Kuruluşlar
|
80.727
|
Finansal Olmayan Kuruluşlar
|
53.068
|
Mevcudun Yenilenmesi İçin Gereken Miktar
|
161.183
|
Mevcut dış borçların,
kredilerin, mevduatın vb yenilenmesi ihtiyacını gösteren bu tabloya önümüzdeki
bir yıl içinde ortaya çıkacağı tahmin edilen yaklaşık 35 milyar USD tutarındaki
cari açığı da eklersek bir yıl içinde bulunması gereken dış finansman miktarı
(161,2 + 35 =) 196,2 milyar USD olarak karşımıza çıkıyor.
Bir yıl içinde 196 milyar
USD tutarındaki bir dış finansman ihtiyacı (GSYH’nın yaklaşık olarak yüzde 25’i)
oldukça yüksek bir miktardır.
Türkiye’nin Kredi Notları
Bir ekonominin finansman
durumu, özellikle de dış finansman durumu ele alınırken o ekonominin kredi
notunun ele alınması da önem kazanır. Çünkü sonuçta o kredi notlarına göre bu
dış finansman realize edilecek, maliyeti ona göre belli olacaktır. Türkiye’nin
üç büyük reyting kuruluşu nezdindeki kredi notları aşağıdaki tabloda
gösterildiği gibidir (Kaynak: www.hazine.gov.tr.)
Reyting Kuruluşu
|
Kredi Notu
|
Standard
and Poor’s
|
BB
(negatif)
|
Moody’s
|
Ba1
(negatif)
|
Fitch
|
BB
+ (durağan)
|
Bu kredi
notlarının anlamı şudur: “Yakın
dönemde az etkilenecek olsa da ters ekonomik koşullarda büyük belirsizliklerle
karşılaşması olası.” Negatif daha kötümser bir durumu, durağan daha iyimser bir
durumu sergiliyor.
Değerlendirme
Buraya kadar
Türkiye’nin finansal durumunu kamu kesimi ve özel kesimle elde mevcut sayılara
ve oranlara göre ele almaya çalıştık. Görüntü parlak değildir. Türkiye, eldeki
verilere göre zor bir finansman tablosuyla karşı karşıya bulunmaktadır. Zaten o
nedenledir ki kırılgan beşli olarak adlandırılan gruba (Brezilya, Hindistan,
Endonezya, Güney Afrika ve Türkiye) katılmaktadır.
Böylesine zorlu
bir finansman tablosunu aşabilmenin yolu riskleri düşürecek adımlar atmaktan
geçmektedir. Bu adımların ilki riskleri artıracak açıklamalar ve söylemlerden
kaçınmaktır. Bu, gerek şart olsa da yeter şart değildir. Yeter şart gerçek
anlamda yapısal reform olarak kabul edilen düzenlemeleri yapmaktır. Ne var ki son
dönemde yapılan açıklamalara bakılırsa bu düzenlemelerin yapılması kolay
görünmemektedir. Bunu anlayabilmenin en kolay yolu yapılan Anayasa değişikliğine
bakmaktır. 1982 Anayasasında son referandumla yapılan değişikliklere bakılınca
yapısal reformdan aynı şeyleri anlamadığımız çok açık bir biçimde ortaya çıkmış
bulunmaktadır.
Bu duruma bakınca
Türkiye’nin daha da sıkıntılı bir ekonomik ve finansal yapıya doğru
ilerleyeceğini tahmin ediyor olmamız kötümserlik olarak nitelendirilmemelidir.
Tüm anlattıklarınız değerlendirildiğinde çıkacak olan sonuçlardan biride kaçınılmaz olarak 2017 yılında TCMB nin faiz oranlarını arttırması olacaktır.
YanıtlaSilEn büyük sıkıntı mali disiplinin muhafazası pahasına özel sektörün düşürüldüğü durumdur. Olası krizin müsebbibi özel sektöre bu kadar hareket alanı ve sahte zenginlik sağlayan politikalardır.
Siltcmb bağımsız olmadığı için faiz artırımı yapamaz ve içinde bulunduğumuz kriz derinleşerek artmaya devam eder.
SilBorç stoku artmaya devam ederse enflasyon artmaya devam edecekdir diyebilir miyiz?
YanıtlaSilDiyebiliriz.
SilSayin hocam elinize sağlık. .ben bu yazınızdan artık dolarda 3.50 nin aşağısı zor gibi bir sonuç çıkardım. Doğrumudur ?
Silonu bir3.6 yapalim destek noktasi orasi
SilTurgutcugum,
Siltakilmissiniz Dolara..
Hocanin yazdigi her yazidan veya rapordan Dolar Kuru rakamlarini cikariyorsunuz.
yukaridaki öyle birsey degil.. tekrar oku.
Ben simdi cok merak ettim. sen yukaridaki yazinin neresinden Dolar kurunun 3,50 nin asagisi olmaz sonucunu cikardin.?
Hoca diyor Ülke batmis..
sen diyorsun Dolar 3,50
isiniz gücünüz yastik altindakilerden birkac yüz dolar daha nasil kazanirim.
Ozel sektör borcu devleti ilgilendirmez bankalar teminatsiz borc vermezler devletin durumu saglam bunlar birbirine kitap falan atmazlar enseyi karartmayalim kriz olmaz
SilRecep Er aynen katiliyorum, butcenin verdigi aciklar, dis ticaret aciklari, cari aciklar, turizm, tarim, sanayi filan hep hikaye ama hala anlamadigim kriz olmasi icin ulkenin batmasi mi gerekir? O borclar vatandasi ilgilendiriyor cunku burasi hepimizin ulkesi, senin benim borcum meselesi degil..
SilÇin devlet siyasetini sevmiyorsunuz, Konfüçyüs'ü seviyorsunuz,
YanıtlaSilRus devlet siyasetini sevmiyorsunuz, Dostoyevski'yi seviyorsunuz,
İngiliz devlet siyasetini de, Sherlock Holmes'u da seviyorsunuz,
Türk devlet siyasetini sevmiyorsunuz, Ahmet Hamdi Tanpınar'ı seviyorsunuz:
Niçin?
Çok güzel bir soru. Çünkü benim kategorilerim, koşullanmışlıklarım yok. Çin devlet siyasetini sevmiyorum diye Konfüçyüs'ü de sevmemem gerekmiyor.
SilNe var ki yorumunuzda bazı hatalar var. Ahmet Hamdi Tanpınar sağ olsaydı bugünkü Türk devlet siyasetini sever miydi? Hiç sanmam.
Bendeniz İngiliz devlet siyasetini sevmem. Beğendiğim İngiliz demokrasisidir. İkisi aynı şey değil. Rus devlet siyasetini de sevmem. Çünkü tek adama bağlı bir siyasettir.
bizde doğru insanları dürüstleri seviyoruz,sevildiğini bil sayın hocam.
SilMahfi bey size ne kadar saygı duysak az.adsız sorulara içten cevaplar veriyorsunuz.
Silsayın adsız yanlış mantık bence belirttiginiz.bir ülkeyi veya yönetimini sevmiyorsunuz diye o ülkeyi komple tukaka yapamassınız.inceledikçe o ülkeninde sevdiginiz bilim adamı,sanatçısı,edebiyatçısı,politikacısı,mimarisi,kısacası seveceginiz illaki bir şey bulursunuz.
SilÖnümüzdeki dönemde faizler artar tasarruf artar ve borç stoku azalır, hükümet de gerginliği azaltıcı politikalar uğrayarak ekonomi de biraz olsun normalleşmeye gitmek zorundadır. Aksi takdirde 2019 daki seçimlerde hüsrana uğrar ve değişiklik yaptığı sistemin koltuğuna başkaları oturur.
YanıtlaSilO koltuğun sahibi belli başkasına yedirmezler.
SilŞekil A daki gibi.
SilBence yapısal reformlar bizim için ancak hayal olabilir.
YanıtlaSilReel sektör + Hane Halkı borcunda 2 Trilyon(6 sıfırlı halde 2 Kentilyon) TL nin üstünde artışı okuyunca hafızamı zorlamaya başladım.Hocam ben pek hatırlayamadım hangi dünya markasını yarattık,hangi dev fabrikaları kurduk,hangi uluslararası başarılı üniversiteleri yarattık bu inanılmaz* parayla?
YanıtlaSil* inanılmaz,yani= 2.000.000.000.000.000.000
Betonarme binaları..
SilEstağfurullah ama tartışarak yazışarak ne dediğimizi anlayabiliriz.
YanıtlaSilOlay bu kadar karışık değil. Çok basit aslında. Yasa diyor ki "Mühürsüz oylar iptal edilir." YSK diyor ki "edilmez." Bir örnekle açıklayayım. Yasa diyor ki "Kırmızı ışıkta geçilmez" Siz de buna güvenip yola adımınızı atıyorsunuz ve bir araba gelip size çarpıp sakatlıyor. Siz de dava açıyorsunuz. Çarpan adam hakimin kardeşi çıkıyor. Hakim diyor ki "Kırmızı ışıkta geçilmez diye bir şey yok. Geçilebilir." Buna göre sizi suçlu buluyor. Ve hakimi şikayet edebileceğiniz bir makam da yok. Olay bu kadar basit. Gerisi ayrıntı.
Size sadece iki sorumuz var.
Referandumda "hayır"cılar %51'le kazandı, diyelim. Fakat "hayır"cıların mühürsüz zarf kurnazlığı ile referandumu kıl payı kazandığı, "evet"çiler tarafından dile getirildi, YSK'yı soru yağmuruna tutmaya başladılar. Sırf "evet"çiler kazanmasın diye, "hayır"cıların türlü türlü curcuna yaratıp, mühürsüz zarf sahtekarlıklarını unutturmaya çalıştıklarını varsayalım.
Siz, "hayır" diyen bir kişi ve kazanmış bir kişi olarak, referandumun, bağımsız bir kurul tarafından denetlenmesini ve sonucun geciktirmeden açıklanmasını ister miydiniz? Yoksa, "Aman haaa! Ülkenin gidişatını 16 Nisan'da zar zor kurtardık, bundan sonra asla 'evet'çilere göz açtırmamalıyız" mı derdiniz?
Kesinlikle isterdim. Şaibeyle kazanılmış bir konuda benim olduğum taraf kazanırsa ben bunun tarafsız bir kurum tarafından incelenip sonuçlandırılmasını isterdim. Sizin de bu blogu okuyup yorum yazacak düzeyde bir kişi olmanız nedeniyle aynı şeyi isteyeceğinizden kuşku duymam.
SilAdsız 16:49
SilGerçekleşmesi mümkün olmayan bir varsayım üzerinden soru soruyorsunuz. YSK'nın mühürsüz oyları kabul etmesinin 2 nedeni vardı:
-Bu oylarla Evet ağır basarsa durumu meşrulaştırmak
-Bunlara rağmen Hayır ağır basarsa referandumu iptal etmek
Ülke, halkın yarısına göz açtırmayarak yönetilemez, o yarı hangisi olursa olsun. Biraz daha yapıcı düşünmeye gayret etmenizi tavsiye ederim.
Ben Evet oylarinin calindigi endisesini tasiyorum. Cunku evet oylarinin daha yuksek bir neyicede cikmasi gerekirdi. Mesela en az %70lerde bir oran... Sandik basinda Evet aleyhine bu sikintilar basgostermis olabilir. Evet oylari calinmis olabilir. Ama yine de bir EVetci olarak bu kadar itiraz icinde degilim. BU oy oranini pek begenmesemde kabul ediyorum. Evete gercekten haksizlik yapildigini dusunmeme ragmen.
SilYine de herkesin birbiryle kucaklasmasi taraftariyim.
Eğer böyle bir endişeniz varsa evet oylarını çalan hırsızı ortaya çıkarmak için bir soruşturma yapılmasını desteklemeniz gerekmez mi? Bir sonraki seçimde de sizin desteklediğiniz tarafın oyları yine çalınabilir ve o zaman kaybedebilirsiniz de.
SilAdamsin be!
SilHocam egri oturalim, dogru konusalim.
SilBiz, tuttuğu takım ofsayttan gol attığında en fazlasi sessiz kalan bir toplumuz.
Daha görmedim, biz haksızlıkla yendik, hak etmedik diyen bir taraftar.
Referandumda da isvec halkı değil bu halk oy kullandı. Evetçiler de biliyor golün ofsayt olduğunu ama henüz bunubitiraf edebilecek olgunlukta (veya dürüstlükte) değiller.
Ama hepsi biliyor içten içe, golün ofsayt olduğunu;)
Kredi notundaki düşüşe paralel olarak, yenilenen sendikasyon kredilerinin spread'lerinde neredeyse iki katı artış var. Ekonomik büyüme uğruna elimizdeki son dayanak olan mali disiplinde gidebilir.
YanıtlaSilNormalleşme kapsamında ilk olarak suriyeden kendimizi kurtarmak olacak, AB ve ABD ile ilişkilerimiz düzeltilecek, ülkeyi birleştirici unsur olarak PKK ile mücadeleye ağırlık verilecek ve kutuplaşmaya ara verilecek (ne de olsa seçimlere yaklaştığında tekrar başlarlar). Hukuki zemine geri dönülecek ve OHAL'e son verilecek.
YanıtlaSildiye umuyorum.
aşırı iyimsersiniz..Tek Adam yönetimleri hiç bir zaman hukuki zemine dönmez
SilHocam, bu iktidarla aynı gemide olmasak "çarpsınlar da anlasınlar" diyeceğiz ama bunu diyemememizin iki nedeni var:
YanıtlaSil1- Aynı gemide olduğumuz ve taka kaptanı bile olamayacak kişiler transatlantiğin yönetimini bir şekilde ele geçirdikleri için kayalara tosladıklarında biz de -her ne kadar kişisel önlemler almış olsak da- ciddi şekilde etkileneceğiz. Daha sonra gemiyi yüzdürebilsek bile hasarı onarmak çok güç olacak.
2- Kayalara vursalar ve gemi yan yatsa dahi gemiyi kendilerinin çarptırdıklarını kabul etmeyecekler, sürekli başkalarını suçlayacaklar. Bir yandan gemiyi düzeltmeye çalışırken bir yandan da "aslında siz batırdınız, bize kalsa şimdi uçuyorduk" diyenlerle uğraşmak zorunda kalacağız.
Bunları göre göre kayalara doğru gidişi seyretmek oldukça acı verici ve sinir bozucu.
2008 krizine oyle diyordunuz teğet geçti, dünya krizdeyken.
Sil2008 krizi başta ABD olmak üzere batı'nın krizi idi, bizi de teğet falan geçmedi. Son 10 yılın büyüme rakamlarına bakarsanız nasıl geçtiğini anlarsınız ama her şeyi bildiğini sanan adam "teğet geçti" derse sizin de böyle değerlendirmeniz normaldir.
SilŞimdi ise başta ABD olmak üzere dünya toparlanırken biz kendi krizimizi yaratmakla meşgulüz. Bakalım bu sefer nasıl geçecek ve ne isim verecekler. Referandumda "hayır" çıksaydı işleri kolaydı, hayırcıların yarattığı kriz falan diyerek kendilerini sıyıracaklardı ama şimdi zor. Yine de bu yaratıcılıkla %49 krizi diyebilirler, %80 evet çıksaydı kriz olmazdı gibi akla ziyan açıklamaları ben bekliyorum doğrusu.
Adsiz 13:42, iyiki teget gecmis aksi halde halimiz ne olurdu dusunemiyorum. Ama neyseki tuik imdadimiza yetisti de milli geliri arttirdik..
SilÖzel kesim borclanmasinin azaltılması için ne yapabiliriz hocam. Bunun önüne geçmek için para yahut maliye politikalarindan hangilerinin uygulanması bize en iyi sonucu verir ?
YanıtlaSilÖnce az konuşmakla başlamamız lazım. Bence ilk yapısal reform o olurdu.
SilZevzeklik istemez diyor Hoca anlayana..
SilBorc ikitarafli bir iliskidir bir veren birde alan var borc veren eger gerekli teminatlari almadan borc veriyorsa belasını bulur mesele borc almaktir
Silyap işlet devret sistemi ile yapılan yavuz sultan selim köprüsü, işletilemeden kamulaştırılmış.çok zarar yazmış olmalı. açıklanmıyor ki bilelim. başka bilmediğimiz neler var kimbilir? hocam aliii devletimiz insan kopyalamayı da yasaklamış :) komik değil mi?
YanıtlaSilKedileriniz nasıl Mahfi bey, iyiler mi?
YanıtlaSilReferandumla ilgili açıklamaları nedir?
Mahfi hoca'yı tek adam seçtikleri için pişmanlarmış. Sabah programa yetişme telaşıyla sütlü ekmek vermeyi unutunca aç kalıyorlarmış, keşke hayır deseydik, patimiz kırılaydı da evet vermeseydik diyorlarmış ama atı alan Üsküdarı geçti, sür eşeği Niğdeye.
SilSayın hocam, malumunuz, faizi sıfıra çekme sözü aldık ama bunun nasıl yapılacağı hakkında pek bilgi alamadık. Bu ekonomik göstergeler ışığında, diyelim bir sabah kaltık ve öğrendik ki faizler sifirlanmiş. Enflasyon ve döviz nerelere gider? Bunun öngörüsünü yapabilmek mümkün müdür?
YanıtlaSilTeşekkürler,
Mümkün değil.
SilFantazi bunlar.
SilFaiz zaten sifirlandi. Turkiye'de su anda 0% reel faiz var. Faiz dedigimiz sey reel faizdir. Amac reel faizi eksilere getirmek degil, enflasyonu dusurerek nominal faizi de asagiya indirmektir. Reel faizin eksilerde olmasi aslinda faizi arttirmak olur. Reel faizin eksiye indirerek, aslinda borclanan lehine pozitif faiz, kazanc olusturmus olursunuz.
SilParanin fiziksel, ya da zamanla azalmayan bir karsiligi olmadigi muddetce duzen bu, bunu da herkes biliyor meraklanmayin.
Türkiye yapısal reformları yapmadığı sürece yatırımları arttıramaz, TL nin değer kaybını önleyemez. Yatırım olmazsa işsizlik artar, enflasyon iki haneli sayıların altına düşmez. Enflasyon düşmezse faiz de düşmez. Faiz düşmezse büyüme artmaz. Büyüme artmazsa G-20 den çıkarız. Belki o zaman aklımız başımıza gelir.
YanıtlaSilHocam doktoraya (ekonomi doktorası) başvuru mülakatlarında hocalar daha çok teorik bilgiye mi yoksa pratik,güncel bilgiye mi bakıyorlar ve hangisinden daha çok soruyorlar?
YanıtlaSilİkisi de var ama teori biraz daha ağır basar.
SilYarın 23 Nisan.
YanıtlaSilEğer vaktiniz olursa, çocukluğunuzdan unutamadığınız kişisel bir 23 Nisan anınızı yarına özel yazar mısınız?
sayın hocam bu yazınızda doların artık 3.50 nin aşağısında kalıcı olarak kalmaması ve 4 üzerine yerleşmesi kuvvetli bir ihtimal olduğunu anlıyorum..doğrumudur?http://www.mahfiegilmez.com/logout?d=https://www.blogger.com/logout-redirect.g?blogID%3D2709216080693648313%26postID%3D4312318789993211719
YanıtlaSilBen böyle anlamadım ama sizi bilemem.
Siltamamda hocam 1 yılda 192 milyar birç ödemesini finanse etmek için daha yüksek faizle borç alınmayacak mı? Ki dolar anavatanına dönmeye başladı..ozaman dolar neden süşsin ki? saygılar.
SilHocam merhabalar :
YanıtlaSilMillet hic turist gelmiyor ! Dışarı az mal satıyoruz ! Vs. Diyor A M A dolar yinede eyi dayandı 3.64 perde , pek artmadı ! Yerinde sayıyor sankim !
Türkiye at mıdır?
YanıtlaSilSizin yüzünüzden telefonumun camı kırıldı :-(
:-)
Niye? Şahlanan at mı tepti?
SilKahkaha atarken telefonum elimden kaydı, ve
SilParamparçaaaaa
Paramparçaaa
Hocam, buna "mücbir sebep" diyebilir miyiz muhasebe kaydı için? ;-)
Bu pek mücbir sebep sayılmaz.
SilHocam,
YanıtlaSilUlkenin borclanma ve bunu kullanmasi ile ilgili sorum olacakti musait olursaniz.
Biz disaridan doviz ile kredi alip bu kaynagi TL ye cevirip iceride kullaniyoruz. Diyelim ki disardan borclandik ve bunlari konutta kullandik ama konuttan gelen gelir TL ve bu borc odemede bir ise yaramiyor. Ustelik aldigimizdan daha fazla doviz odeyecegiz. Disaridan alinan kredileri sadece ihracat yapan sektorlerde kullanirsak, isini buyuten kurum satisi sonucu doviz alacak ve odeme sorunu cekmeyecektir. Yada ithalati azaltacak sektorlere kredi verilebilir sonucta para icerde kalacak. Tamamen ic tuketime yonelik durumda dovizle kredi kullandirmamak lazim diye dusunuyorum, eger paraniz yoksa satinalma yapilmamasi lazim.
Bu isler boyle olmadigina gore nerede hata var, yada nasil yapiliyor?
Saglicakla kalin.
Hepsi konutta kullanılmıyor. Ayrıca Türkiye her yıl ilave dış borç alıyor ve biraz da doğrudan yabancı sermaye çekiyor.
SilBir ülkeyi örneğin bir makina olarak düşünebiliriz bazı şeyleri daha iyi anlamak için. Bize büyük kolaylık sağlar, ama bir makina olduğuna inanırsak bunun üzerine kurduğumuz varsayımlar tutmayabilir.Çünkü makineyi oluşturan her bir parça makinenin çalışması için kurgulanmıştır. Ve her bir parça tam uyum içinde çalışır.
Silİşte bu sebepten dolayı varsayımlarımız tutmaz. Ve bir uyum içinde çalışamadığımız için kalkınamıyor, zenginleşemiyoruz.
Merhaba Sayın Hocam,
YanıtlaSilBu tablolardan (Örneğin rakamlara konu ülkenin biz olmadığını varsayıp, kişiselleştirmeden) belirtilen iki tarih arasında ülkenin önemli oranda borçlandığını, bu süreçte yaptırdığı işler (ki yapılan işlerin getirisi şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor) için hazineden yine ciddi miktarda ödeme taahhüdü verdiği buna rağmen eğer ki iş tutmazsa bu açığı karşılayacak döviz rezervi olmadığı ve çok büyük ihtimalle dış kaynağa yöneleceği ve kredi notunun fon yaratmada ne kadar geçerli olduğunun tartışılır olduğu yorumuna varabilir miyim?
Saygılarımla.
Evet bu dediğiniz sonuca varmak mümkün
SilHocam bana göre faiz artısıda zor gözüküyor faiz artarsa tamam dolar bir anlamda fren olur fakat bu seferde büyümeye çelme atmak değilmidir bu..doların yükselişi kaçınılmaz gözüküyor
YanıtlaSilcüneyt bey büyüme varmi ki? kaybedilsin
SilHocam sizce büyüme mi işsizliği azaltır yoksa işsizliğin azalması mı büyümeyi artırır? İkisi de olabilir ama hangisi diğerini daha çok belirler?
YanıtlaSilHocam, borsanın yükselişini neye bağlıyorsunuz?
YanıtlaSilBorsa yukselişi ile ilgili soru önergesi bile verildi. Yanıtlayan yanaitlar mi orası ayrı.
SilCaykur hisselerinin rehin verilmesi karsiligi giren 650 Milyon Dolara..
Silreferandumda millete yapilan sadaka paralari megerse caykurunmuş yazik cok yazik
SilRehin aldiktan sonra ne diye Caykur'u alsin cok daha degerli sirketler var Varlik Fonu'nda. Bir de rehin aliniyor felan, gercekten bu aydinlarin gozunden hic bir sey kaciramiyor cahiller. Aydinlar cok zeki.
SilBu konuda elimde bir bilgi ya da veri yok. Ama zaten eleştirdiğimiz konu da buydu. Varlık Fonu sonuçta kamu parasıyla oluşturuldu. Dedikodulara yer vermeyecek şekilde denetimi yapılsa ve ne olduğu açıklansa dedikodu olmayacak. Bir yöneticinin çıkıp harcadık ya da harcamadık demesine güvenemeyiz ki. İşte onun için Sayıştay denetimi gerekiyordu.
SilHocam Güven Sak'ın bir yazısını okudum. Türkiye'nin otoyol ağı çok gelişmemiş mesela İstanbuldan Gaziantep'e ve Habur'a direkt otoyol yok diyor. Ve eğer olsaydı Doğu'da da büyük sanayi kentleri oluşurdu diyor. Bu yol ağlarının yapılmasının o bölgelerde sanayiyi nasıl gerçekleştireceğini pek anlamadım. Acaba bu yolların yapılması taşıma maliyetlerini azaltır ve o bölgelerde ekonomiyi canlandırır. Güven Bey bunu mu kastetti tam olarak?
YanıtlaSilbu soruyu güven beye sorsanız daha iyi olmaz mıydı?
SilBunda anlasilmayacak ne var. Bir otoyo ihalesi milyarlarca Dolar. son 15 yilda bu ihalelerin hangi yandaslara verildigine bakarsan, kimin ekonomisini canlandiracagini daga iyi anlarsin.
Silsayin hocam;
YanıtlaSilanalizleriniz icin tesekkur ediyor, saygilar sunuyorum. sizlere saglik mutluluk dolu bir ömür diliyorum.
Sağolun
SilHocam dış dünyadaki Siyasi yansımamıza eşlik edecek ekonomik sıkıntılar Dış Finansman Kanallarını daraltır mı? Yoksa endişeye mahal yok mu?
YanıtlaSilEndişeye mahal yok. Hani doktor, "ne yersen ye" der ya, işte o durumdayız.Endişeye hiç mahal yok.
SilEndişeye mahal var.
SilEngin/ Hiçbir veriyi anlamayanın bile "Türkiye'nin kredi notları" kısmına gelince durumun ciddiyetini anlayacağı bir yazı olmuş.
YanıtlaSilHocanin yazdiklarindan 2 sey anladim.
YanıtlaSilyaniliyorsam düzeltiniz.
1- Hükümet öyle bir noktaya gelmis ki.. özel veya tüzel herkese sinirsiz Hazine garantisi vermis. Garantili borc stoku tutari GSMH nin %114 ü olmus. (korkunc bir rakam)
Hal böyleyken
2- 1 yil icinde bulunmasi gereken dis finansman mktari 196 Milyar Dolar
Daha önce de yazmistim. Uzman kisilerden burada yazilan degerlendirme ve yorumlardan yararlaniyorum ve zevkle okuyorum.
Uzman degilim.. sade bir vatandasim
yukarida Hocamin da yazdiklarindan ben bir sonuc cikardim.
Sonuc : IFLAS gözüküyor.
Cok mu sacmaladim.? lütfen birisi bana bunun böyle olmadigini gerekceleriyle aciklayabilir mi.?
Ya da korkarim Bu hükümet kendi Bekasi icin cok büyük tavizler verecek. özellikle uluslarasi düzeyde korkunc bir gelecek bizleri bekliyor. Kibris, Ege, suriye, Kürdistan koridoru. vb.
Caykur ile ilgili söylenenler inanilir gibi degil. Eger gercek ise.. ki öyle gözüküyor.
Durum gercekten vahim.
Bu kadar stratejik avantajları olan bir konumdaki ülkeyi iflas ettirmek için süzme salak olmak
Silgerekir,merak etmeyin iflas filan etmeyiz ama refah devleti olmayı beklemekde abes.
Ülkeler iflas etmiyor biliyorsunuz.
SilHocam, bu iktidarda pek çok şey hayaldi, gerçek oldu. Belki bunu da başarırlar, belli olmaz.
Sil3 tane gerceklesen hayali söylermisiniz.?
Sil1-Köprü
2-Tünel
3-Otoyol
haricinde ne isterseniz söyleyebilirsiniz.
Kayıkçı kavgasına devam.
SilMahfi hoca yazmış işte, toplam borç 366 milyarmış, 2,9531 milyar olmuş. 15 yılda %800 artmış. Hayaldi, gerçek oldu.
SilAdsiz 23:50, Saglik sistemi. Egitim sistemi. Sosyal sigorta sistemi...
SilAcin biraz gozunuzu be.
İçine ettikleri 3 şey demedim
SilBu isler yandas Tv leri seyrederek anlasilmaz.
SilMakarna yemekle hic anlasilmaz.
1-SGK nin sadece 2015 ve 2016 Borclarinin 22 milyar TL oldugunu bilmeden,
2-Egitim siralamasinda 38 OECD ülkesi arasinda 35. oldugumuzu
Dünya Egitim performansi Degerlendirmesinde (PISA) 72 ülke arasinda 50.
oldugumuzu bilmeden
3-Özellikle Üniversite Hastahanelerinin iflasin esiginde oldugunu bilmeden,
böyle pembe gözlüklerle sirtindaki yükün agirligini farkettiginde Ati Alan
üsküdari gecmis olacak akillim..
Uyan. Uyan. Bu nasil bir gaflettir. bu nasil bir akil tutulmasidir.
Bir de Sehir Hastahaneleri olayi var ki, ne ben diyeyim ne sen dinle.
söyle ki.... dikkatle dinle sonra hayallerine devam edersin.
senin vergilerinle bir sehir hastahanesi nasil yapiliyor hele bir oku.
-İhaleyi alan firmaya, hazine arazisi BEDAVA verilir
-Devlet firmaya 25-30 yıl sürekli kira ödemesi yapmayı, hazine garantisi vererek kabullenir.
-Sözleşme süresi 49 yıla kadar çıkarılabilir.
-Hastane çevresindeki tesisleri yüklenici firma işletir, gelir onundur.
-Hastane ve çevresindeki yapılardaki işletmeler her türlü vergi-harçtan muaftır.
-Hastanelere devlet tarafından %70 doluluk garantisi verilmektedir.
-Şehir Hastanesinin çevresindeki Devlet Hastaneleri kapatılacak ve kadroları Şehir Hastanesine devredilecektir.
-Kapatılan Devlet Hastanelerinin bina ve arazilerinin tasarrufu da yüklenici firmaya bırakılacaktır
Nasil mükemmel bir saglik sistemi degilmi.? tikir tikir isliyor.
2 örnek ile Daha iyi anlarsin belki.
-Şehir Hastanesi yapılan İllerde yatak sayısı artmamaktadır. Denizli’de 1000 (Bin) yataklı Şehir Hastanesi kurulacak. Denizli Merkezdeki KAPATILACAK Devlet Hastanelerindeki yatak sayısı zaten 995 idi!
-Şehir Hastaneleri, İhale Kanununa tabi değildir.
2010 yılında “İhale Yöntemi” ile yapılan 1200 Yataklı Erzurum Devlet Hastanesi 193,5 Milyon TL bedelle tamamlanmıştır.
Fakat Kayseri Şehir Hastanesi (1538 Yatak) sabit yatırım tutarı 427 Milyon TL’yi geçecektir. Devlet Kayseri Şehir Hastanesi için yüklenici firmaya 25 yılda 3 Milyar 443 Milyon TL kira bedeli ödeyecektir.
Yani Kayseri Şehir Hastanesi için firmaya ödenecek 1,5 yıllık kira bedeli karşılığında (1200 Yataklı) bir Devlet Hastanesi yapılabilecektir!
Hocam CIA gibi bir kurumun ekonomik araştırmalarının çok büyük rağbet görmesituhaf değil mi sonuçta bir istihbarat birimi? Diğer istihbarat birimleri bildiğim kadarıyla böyle çalışmalar yapmıyor.
YanıtlaSilTıbbın dahi istihbaratı var...
SilCIA basit bir istihbarat birimi değil.
SilSayın hocam.sorum şu: öncelikle görünen şu ki; borçlu kesim, devletten ziyade özel sektör.ozel sektör, bu borç yükünü ödeme noktasında sıkıntı yaşarsa borçları devletin ödemesi gerekecek( verilen hazine garantileri yuzunden) ve bu da halka zam ve enflasyon olarak gelme olasılığı var.bu söylediğim kötü senaryo.ben bunun ötesini düşünemiyorum ekonomist olmadığım icin. Rica etsem worst scenerio'yu yazabilir misiniz eğer özel sektör borçlarını ödeme noktasında başarısız olup havlu atarsa karşılaşabileceğiniz kötü senaryo ne olabilir?
YanıtlaSilYaw hocam siz ilim adamsınız şu yapısal reformları neler olabilir? Şeffaf kurumlar,siyasi malzeme haline getirilmeyen finans sitemleri felan mı benim aklıma böyle şeyler geliyor.
YanıtlaSilBu blogda çok yazı var bu konuda.
SilMahfi bey muhtemelen referandum dolayisiyla bu yaziyi daha once yazmadin acil tedbirler alinmasa durum cok kotu ister evet vermis olun ister hayir donduk gerceklere yararlanilan kaynaklarda yorumlarinda cok iyi sagol
YanıtlaSilSağolun
SilSayın Hocam
YanıtlaSil2017 yılı için tahminlerinizi paylasmayacaginizi belirtmiştiniz. Peki şuana kadar olan gerçekleşmeler öngörülerinize göre daha iyi mı yoksa daha kotu mu olmuştur.Saygilarimla
Maalesef öngörülerime paralel gidiyor.
SilTürkiye'nin Finansal Durumu ile ilgili birçok sayıyı ve bilgiyi derli toplu bir biçimde ortaya koymuşsunuz. Elinize sağlık. Teşekkürler.
YanıtlaSilHerkesin ağzında bir yapısal reform lafı. Ne yapsak da, nasıl etsek de, o yapısal reformları yapsak. Düşünüp duruyoruz. Aslında boşuna düşünüp duruyoruz. O “reformları” yapacak, ya da yapmayacak olanlar bize bakıp gülüyorlardır. Aslında haklılar.
YanıtlaSilMahfi Eğilmez gibi iyi niyetli birkaç kişi, ekonomiyi ve genel olarak ülkeyi iyiye yöneltecek kimi şeyleri düşünüyordur yapısal reform derken.
Kimileri de zaten ne dediğini bilmiyor. Sağdan soldan duyduğu reform lafını bilgiç bilgiç tekrarlayıp duruyor.
“Piyasaların sevdiği” denilen bazı bakanlar vardır. Onlar da zaman zaman yapısal reform sözü ederler. Onlarınki aslında, huysuzlanan piyasaları sakinleştirmek için çaldıkları bir “yem borusu” dur. Amaç, kazanılmış sevgiyi kaybetmemek.
Bir ülkede yapısal ya da değil, bir reform ya da başka bir şey yapılacaksa, onu o ülkeye egemen olanlar yapar, ya da yapmaz. Demokratik ülkelerde, halkın isteklerinin de azıcık bir etkisi olabilir bu konuda.
Bizim gibi ülkelerde ise halkın etkisi sıfırdır. Halka masallar anlatılır. Onlar masallar aleminde uçuşurken, ne yapılacaksa yapılır. Rüyadan uyanıp da itiraz falan etmeye kalkışacak birileri olursa, o “hainlerin” kafaları da kırılır. Düzen ve huzur sağlanır.
Bizim ülkemizde egemen olanlar kimdir? Kuşkusuz, ortada görülen, her gün nutuklarını dinlediğimiz bir Muktedir var. Ama asıl egemen olanlar, sermaye sınıfıdır, patronlardır. Onların istekleri ve onların ihtiyaçlarıdır neyin yapılıp neyin yapılmayacağını belirleyen.
Onlar ve onların yabancı ortakları “yapısal reform” istiyorlar. Hiç merak etmeyin “yapısal reform” yapılacaktır. Hatta bu sıralar yaşadığımız politik olayların temelinde de büyük ölçüde onların bu “yapısal reform” istekleri yatıyor.
Bizim saf saf yaptığımız yapısal reform tartışmalarına bakıp gülenler işte onlardır. Onlar da “yapısal reform” istediklerini söylüyorlar. Onların “yapısal reform” dedikleri ise, işçilerin kazanılmış haklarını ortadan kaldıracak yasalar çıkarılarak, emeğin “köle pazarında” alınıp satılmasıdır. Yapılacak işin kibar adı, “işgücü piyasasının esnekleştirilmesi”dir. Zaten bir süredir bu konular, sahibinin sesi ekonomistler tarafından tartışılıp duruyor. Hükümet de, zemin yoklamak için hazırlanan kimi ön çalışmaları medyaya duyuruyor.
Herhalde bu büyük işe girişmek için, Muktedir’in daha muktedir olması gerekiyordu ki, patronlar ve onların sözcüleri bir süredir anayasa değişikliği isteyip duruyordu. Şimdi olan tam onların istediği gibi olmadı ama, kadı kızının da o kadar kusuru olur demişlerdir. Yakında işe başlanır.
“İşgücü piyasası esnekleştirilip”, emek “köle pazarında” alınıp satılmaya başladı mı, “köle emeği” kullanılarak işgücü maliyeti düşürülecek, ihracatçının “rekabet gücü” yani emeğin sömürüsü ve para babalarının kârı artacaktır. Tabii Türkiye kanatlanacak, kıskananlara inat, yeni bir masal âlemine dalınacaktır.
Ama bizim sermayenin mutluluğu yetmez. Bir de onların yabancı ortaklarının isteği vardır. Türkiye piyasalarına giren çıkan yabancıların istediği de yapılmalıdır. Türkiye piyasalarında kumar oynayan yabancıların kârını riske atabilecek, bir dolar /TL kuru yükselmesini önleyecek önlemler alınmalı, yani Merkez Bankası’nın ve ekonomi yönetiminin “güvenilir “ ellerde olması garantiye alınmalıdır. “Yapısal reformlar”ın öteki ayağı da budur. O konuda muktedirin iktidarına biraz dokunulacağı için, kimi sıkıntılar olabilir, ama sonunda ortaklar anlaşırlar. Söz konusu olan, tarafların bir kaprisle riske atılmayacak kadar büyük çıkarlarıdır.
Başka reformlar hayali kuranlar, gerçek yapısal reformlar falan umanlar, ne yazık ki hava alacaktır, eğer zaten laf olsun diye konuşmuyorlarsa.
Kaya bey, içinizi dökmüşsünüz de, size bir tavsiye, aslında bir uyarıda bulunayım.
SilHatırlarsınız belki; "makul şüphe(li)" diye bir şey icat edildi ülkemizin uçsuz bucaksız hukuk mekanizmasında.
Bu ülkede, artık, hukuk sisteminin büyük kısmı, polis teşkilatının çoğunluğu para-militer bir anlayışla hareket etme eğiliminde. Adaletin gösterdiği yönlere göre hareket etmeleri gerekirken, iktidar erkinin meşrebine göre hareket etmeye hevesli hukukçular, kolluk kuvvetleri çoğalıyor bu ülkede, ne yazık, ne hazin...
"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi" adını verdikleri mekânda bile bir departman kurulmuş; Türkiye genelinde internet ortamlarında ne tür konuşmalar dönüyor, kimin sitesi ne kadar tık alıyor, kimin sitesinde ne tür yorumlar yazılıyor, ne tür sorular soruluyor... Bütün bunlar teker teker, saniyesi saniyesine takip ediliyor; "veri bankamızda saklayalım da, ne olur ne olmaz, yarın öbür gün lazım olur belki" amacıyla.
Sizi de "makul şüpheli" kategorisine sokup takibe alan, yerli ve milli vatandaşlar olabilir, belki.
Daha geçen gün, TV'lerin ekonomi bültenlerinde iktidarın planları çerçevesi dışında yorumlar yapan kişilerin çok yer kapladığını, bunların ya bilerek ya bilmeden Türkiye'nin kalkınmasına köstek olduğunu, bunların yavaş yavaş TV'lerden uzaklaştırılması gerektiğini içeren köşe yazıları okudum "bir kısım medya organları"nda. Referandumdan çıkan "evet" sonucu, anlaşılan o ki, bu güruhu tatmin etmişe benzemiyor, daha neler neler planlıyorlar...
Şimdi sırada "kültürel iktidar" kavramı var, bunu not ediniz. İktidar cenahından ve medyadaki uzantılarından çok işiteceksiniz bu kavramı önümüzdeki günlerde...
Kaya bey, lafınızı sakınmayın elbette, ama size sataşanlar olursa, bilin ki artık siz (hukuki haklarınız anlamında) eski siz değilsiz, Türkiye eski Türkiye değil, hukuk sisteminin büyük kısmı ve kolluk kuvvetlerinin çoğunluğu "Yeni Türkiye'nin para-militer elemanları"...
Tercih sizin...
Korkmayın. Gerçekleri konuşmak sizi takdir etmeyenlere bile yapılmış en büyük iyiliktir.
SilCay sever misiniz hocam icer misiniz
YanıtlaSilKahvede en cok hangi turler tercihiniz
Kahvenin hangi türleri varmis ki..
SilHangi tür tercih edersin diye sorarsin..
Hem ona tür denmez. Kahve cesitleri denir. Sen kac tane kahve türü biliyorsun ki.
Bence sen bu soruyu ortami sulandirmak icin yapiyorsun.
onu bile beceremedin.
Tur diyorum Kahve turu
SilNiye ortami sulandirayim bunu nereden cikartiyorsun. Neyi becermeye calistigimi dusunuyorsun.
Turle cesit arasindaki farki ve/veya benzerligi sende mi ogrenecegiz. Hangi dili nasil kullanacagimi nasil soru soracagimi sen mi belirleyeceksin.
Asil sen ortami sulandirma provakasyon yapma derdindesin.
Cok safiyane politik olmayan bir soruya bile bakis acisi bu ise boylesi sacmalik yorumlarsa vahh Turkiyenin geldigi noktaya yani artik isim sormak bile suc unsuru olabilir.
Ayrica sorunun muhattabi da sen degilsin. Tekrar soruyorum bir pazar gunune sabahina uygun oldugunu dusundugum sorumu
Cay sever misiniz hocam icer misiniz
Kahvede en cok hangi turler tercihiniz
Sabah kahvaltıda çay içerim. Günün geri kalan kısmında çayı çok aramam. Kahve severim. Günde bir iki fincan filtre kahve içerim. Öğleden sonra bir Türk kahvesi içerim. Her çeşit kahveyi içerim.
SilAfiyet olsun hocam, Zaten merak ettigimde buydu. Af buyurursaniz siz gibi eski topraklar tur olarak Turk Kahvesini icerler. Alternatif olarak siyah filtre. Tesekkur ederim
SilHocam tabloya göre toplam borç oranı 2002'ye göre %366'dan %114'e mi düşmüş?
YanıtlaSil%104'ten %114'e, 366 milyar TL'den 2,953,1 milyar TL'ye çıkmış.
Silfreeflight, serbest uçuş yapmışsınız. Toplam borç, bir yere düşmemiş. Düşen, sizin uçak.
SilToplam borç 14 yılda 366 milyardan, 2953 milyara çıkmış. Toplam borç 14 yılda % 800 artmış.
Bir de yazıyla yazayım; bütün serbest uçuş yapanlar görsün.
Toplam borç on dört yılda yüzde sekiz yüz artmış.
Yakında bu rakamları da bulamayacağız, değerlendirmenin keyfini yaşayalım
YanıtlaSilHocam bugün 23 nisan. Ulu önder Mustafa Kemal in çocuklara armağan ettiği bir gün.
YanıtlaSilHocam diğer ülkelere hiç gitmedim bilmiyorum siz gitmişsiniz bilirsiniz.
ATATÜRK bu halka vatan verdi özgürlük bağımsızlık verdi biliyorum. Mekanı cennet olsun Allah razı olsun ondan.
Sorum şu: Genel olarak tarih boyunca Türk halkında liderlik fetişizmi var mıdır ve dünyanın çoğu gelişmiş ülkesinde böyle midir?
Sürekli Recep Tayyip Erdoğan methiyeleri sürekli Atatürk methiyeleri sürekli İnönü,Özal,Abdülhamid,Adnan Menderes,Erbakan ,Ecevit ya da Türkeş ya da Öcalan methiyeleri yapan bir ülkede yaşamak yerine kişileri değil sistemin herşeyi kendi kendine dizayn edeceği bir ülkede yaşamayı tercih ederdim.Yani aslında kişileri değil sistemi konuşmayı isterdim.
Çoğu gelişmiş ülkede bu durum nedir hocam ?
Örneğin Abd de var mı böyle sürekli her fırsatta geçmişte karşılaştırılan liderler ya da başka bir ülkede?
İyi bayramlar hocam. Seviliyorsunuz.
Böyle liderler dünyanın her yerinde vardır. ABD'de George Washington, Thomas Jefferson, Abraham Lincoln, İngiltere'de Kraliçe Victoria, Winston Churchill, Hindistan'da Gandhi ve Nehru gibi.
SilBugün 23 Nisan, dediginiz gibi.
SilCocuk bayrami, ayni zamanda Ulusal Egemenligimizin ilan edildigi gün.
Bizleri bir Ulus yapan, Üzerinde yasadigimiz topraklarin her karisinda egemenligimizin oldugunun ilan edilgi gün.
bunu bize armagan eden bir Lider ve yanindakileri hicbir Zaman unutmamaliyiz. Hergün hatirlamali sükran ile anmaliyiz. Yüzbinlerce sehidimize dualarimizi eksik etmemeliyiz.
Methiye düzülecekler vardir bir de yerilecekler vardir.
Ne tesadüf. Böyle büyük bir günde Türkiye cumhuriyetinin savunma Bakaninin aciklamasini akumussunuzdur umarim.
Ibretlik..
Her karisi kann ile sulanmis ve korumakla yükümlü oldugumuz vatan Topraklarindan 16 Ada ya Yunan Cumhurbaskanlari, savunma Bakanlari, Genel kurmaybaskanlari asker cikarmis (Yani isgal etmis) kuzu cevirme yapiyorlar..
""Show yapiyorlar, Alet olmayacagiz.""
diyor bizimkisi.
Gercekten isin vehametini algilayabiliyormusunuz.?
Inanilir gibi degil. Adamlar topragimizi gelmis isgal etmis, bayrak dikmisler
Dalga geciyor Kuzu ceviriyorlar.
Bizimki Show yapiyorlar diyor.
Gecmis olsun "Tek Millet"
Bunlar iyi günler.. tadini cikar
GSMH değerlerinde 2002 kurun zirve yaptığı noktalardan biridir.Kur daha sonra sürekli gerileyerek 2008 yılında 1,1 tl/usd değerine gerilemiştir dolayısıyla GSMH hiç bir şey yapmadan dolar bazında zaten artmıştır.2013 yılından sonraki artışlar bile 2001-2002 seviyesindeki artış kadar değildir eğer GSMH DE 2000 yılını baz alsaydık kamu borç oranlarının çok çok düşük olacağı görülürdü.Yani demem o ki şimdiki durumun oluşması GSMH artışı büyük ölçüde kur ilizyonu ve TÜİK düzenlemelerinin etkisiyledir.Eğer bu etkenlerin düzeltmesi olursa kamu borcunun hiç de öyle düşük oranda falan olmadığı görülecektir yani tablo görünenden daha daha kötüdür. Özelleştirme gelirlerinden ise hiç bahsetmiyorum.
YanıtlaSilSayin Hocam selamlar.
YanıtlaSilBu hep bahsi gecen yapisal reformlari bize ayrintilari ile anlatmaniz mumkun mu.Siradan vatandaslar olarak gercek yapisal reformlar yapiliyor mu yapilmiyor mu takip etme sansimiz olur belki de.
Tesekurler
Kamu kesimi borc stoku/GSYH orani: %28.3 olmasi gerekmiyor mu?
YanıtlaSilGSYH hesabı fark yaratıyor.
SilMerhaba,
YanıtlaSilHazinenin şirketlere verdiği garanti miktarı ne kadardır? Yukarıdaki tablolarda onu göremedim. Varsa da ben anlamadıysam kusuruma bakmayın. Yardımcı olursanız sevinirim.
İyi günler
Tabloda genel yönetim sırası dışındakilerin tamamı şirketlere verilen garantilerdir. Kamu olan kamu kesimi şirketlerine, özel olan özel kesim şirketlerine.
SilBelki teselli olur diye sormak isterim: Reel kesimin kayıt dışı dış varlıkları 103 milyarın çok çok üstünde olamaz mı?
YanıtlaSilOlabilir. Ama işler kötüye gidince onlar da o paraları getirmezler biliyorsunuz.
Sil2011 sonlarında bu siteye gelen yorumlar şablon-şablondu, yavandı, kuruydu, aynı sorular sürekli değişik kelimelerle tekrar tekrar sorulurdu.
YanıtlaSilŞimdilerde gelen yorumlar epey çeşitlilik gösteriyor. 100'ü aşıyor, bazen 300'e yaklaşıyor...
Sizi teşekküre boğan da var, size öfkesini çuvaldan boşaltır gibi yazan da var.
Sitenizin yorumlar kısmına sansür, kısıtlama, caydırma uygulaMAmanız çok iyi aslında. Sanırım, size öfke duyanlar bile ara sıra, "yahu şu adam şu konuda ne yazmış olabilir acaba, gideyim de sitesine bir kez daha bakayım" diye geliyorlardır.
Sizi seveni de, size kızanı da, adeta paratoner gibi üzerinize çekiyorsunuz, fizik kurallarını bükebiliyorsunuz.
Peki, siz, üzerinizde biriken bütün bu elektriği nasıl kontrol ediyorsunuz, hastalanmıyorsunuz?
Gercekten ben de merka ediyorum topraklama nasil yapiyorsunuz hocam
SilYaşlanmanın bazı yararları da yok değil. İnsan gençken hiç bilmediği şeylerin başında gelen sabrı öğreniyor.
SilMirastan gelen malları ve borç alabileceği kaynakları olan bir ülke 10 yıl neler yaparsa ekonomisini en kötü şekilde yönetmiş olur konulu bir tez yapılacaksa ülkemiz en iyi araştırma sahası olur bence ayrıca 15 yıl iktidarda kalıp hala kendi burjuvalarını yaratamamalarıda bilimsel düşünmeyle olan kan uyuşmazlıklarından sanırım.
YanıtlaSilHocam merhaba.
YanıtlaSil1) Enflasyonu düşürmek için devalüasyon niye yapılır,devalüasyon yapılması enflasyonu ne şekilde düşürür?
2) Türkiye'nin geçmişte yaptığı devalüasyonlar enflasyonu düşürme amaçlı mıydı?
3) Aynı şekilde Venezuela da çok yüksek enflasyonunu düşürmek için mi devalüasyon yapmıştır?
Devalüasyon sabit kur rejiminde yapılır. Sabit kur rejiminde uzun süre kur aynı yerde tutulunca karaborsa doğar, mal kıtlığı başlar bu da fiyatların yükselmesine yol açar. Devalüasyon sonrasında dövize talep düşer. Mala talep de düşer ve fiyatlar da düşmeye başlar.
SilDaren Acemoglunun makalesini okudum. Yasli ulkeler ve robotlasma uzerine ekonomik durumlara etkisini irdelemis.
YanıtlaSil1-Soyle bir soru soracagim size Dunyada dusuk faizlerin hatta negatif reel faizlerin yeni tekonolojik yatirimlari tesvik ettigini dusunebilir miyiz. Hele hele bu faiz oranlarina sahip ulkelerin de yasli yaslanan bir nufusa ait oldugunu bilirsek sayet.
2- Bildigimiz su ki Tasarrufu elinde bulunduran ozellikle gelismis ulkeler bazinda dusunursek sayet bu konuda en tasarruflu kesimin 60 yas uzeri insanlar oldugunu cikartabiliriz. Yasli insanlarin ettikleri tasarruflarin negatif reel faizler neticesinde eriyerek ekonomiye bir sekilde ucuz hatta bedava yollu kanalize olmasi bir nevi servet transferi gibi buradan kredi veya piyasaya bankadan cikip alisveris tuketim vasitasiyla dolasima cikmasi cikan paraninda uretici kazanici demografik gucler sayesinde gencler eliyle teknolojik yatirimlara yonelmesi sizce dogru olma payi yuksek bir arguman midir....Tabii bu benim argumanim.
Bence bu soruları Acemoğlu'na sorun.
SilHocam nerede bulacagiz...
SilhErkes sizin gibi degil acik bilgi gonullu
Benim anlamadığım bu kadar riske rağmen bize neden borç vermeye devam ediyorlar? Sonun da nasıl tahsil edilecek? Varlık Fonuna neye yeter ?
YanıtlaSil'Kısa vadeli borç ' 1 yıl içinde ödenmesi gereken anlamına geliyor değil mi ? O zaman ne olacaksa bi 1 yıl içinde olacak demektir
Gursel Tunc, ya size anlatilan korkunclu hikayeler bos, ya da gelen yabanci yatirimi. Tekini test edebiliyorsunuz da, teki zamanla unutuldugundan, tekrar tekrar anlatiliyor.
SilSon dönemde alınan borçların vadesine bir bakın anlayacaksınız.
SilHocam Türk bankalarının borç bilgilerine nereden bakabiliriz? Borçların vadesini, mümkünse Libor-OIS spreadlerini öğrenmek istiyorum, bu bilgiler halka açık mı? Teşekkür ederim.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilRica etsem Amerika'ya yerleşir misiniz burası sizin gibi aydınlara göre bir yer değil.Burda helak oluyorsunuz.
YanıtlaSilSağolun ama ben ülkemi seviyorum. Helak da olsam buradayım.
SilSizin adınıza üzücü bir durum.Yine de siz bilirsiniz beyefendi.
SilBenim adıma üzücü bir durum değil, olsaydı dediğiniz gibi yapar, Amerika'ya yerleşirdim.
SilYa da şöyle diyeyim ben sizin adınıza üzüldüm, böyle düşünmenize.'Helak da olsam buradayım'
Siliddialı bir cümle.Böyle düşünmenize üzüldüm daha doğrusu.Tabi bunlar benim fikrim.
hocam benim kıt aklımla 2.953,1 milyar TL'lik toplam borçtan anladığım tek bişey var:
YanıtlaSil80 milyonluk ülke olduğumuza göre herbir vatandaşın hatta kundaktaki bebeğin bile
2.953,1 miyar / 80 milyon = 36913 TL borcu mevcut.
Bu hesabı kamu kesimi borçları için yapmak daha doğru. Özel kesim borcu şahısları ilgilendirmez.
SilYapacak bir şey kalmadı artık tartışılması gereken çöküşün engellenmesi, değil çöküş sürecinde ve sonrasında atılacak adımları planlamak.
YanıtlaSilHer zaman yapacak iyi kötü bir şeyler vardır.
SilHocam geçiş garantili köprülerin ödemeleri, şehir hastanelerin kira ödemeleri ve diğer ödemeleri vb devletin muhasebe kayıtlarında kamu borcu gözükmeyen ödemeler ne olacak?
YanıtlaSilİşte onları da yukarıda Hazine garantileri tablosunda gösterdim.
SilHocam ne zaman bir patlama olacak desem veya yilsonu $ tahmininizi sorsam cevaplamazsiniz. Ama kamu ve ozel sektor borclari odemesinde zorlandigimiz zaman diyebiliriz herhalde dimi? Son aylarda her 2 sektorde cok fazla kredi kullanmis. Bunlarin odenme takvimini biliyormusunuz? Diger bir sorumda ozel sektor kredi alirken sabit faizlemi kredi kullanir yoksa belki faizler duser diye degisken faizmi? Eger boyleyse iletde fed faiz arttirdiginda biz mecbuten gene faiz arttirinca bu ktediler odenemez duruma gelmezmi?
YanıtlaSilGelebilir. Zaten yavaş yavaş geliyor ki biz de KGF, af, gibi düzenlemeler peş peşe yapılıyor.
SilSayın Eğilmez, Fransa'nın GSYH/bütçe açığı 0/0 3,5. Türkiye'nin 0/0 1.5;
YanıtlaSilGSYH/Kamu borç 0/0 97.5 ,'Türkiye'nin 0/0 35.5
Fransa'nın geleceğini nasıl görüyorsunuz.
Ali Hakan, elmalar ile armutlar kıyaslanamaz. Benzer şeyler birbiriyle kıyaslanabilir.
SilFransa'nın kullandığı para Euro. Yani rezerv para. Adamlar bunu EU içinde arzeden taraf. Biz ise talep eden taraftayız. Dolayısıyla meseleye sadece bu istatistiklerle bakarsak yanılırız.
SilMahfi Egilmez, Yunanistan neden batti o zaman?
SilBu ulke kurtulus savasinda bile bu kadar eziyet gormedi. 2.ci bir Ataturk gelmez ustelik artik. Zaten o hala hem liderimiz ama okuyan anlayan uygulayan kalmadi. Daha da kotusu artik az sayida insan haric vatan sevgiside kalmadi. Yakinda g dogu birilerine peskes cekilebilinir. Kimseninde giki cikmaz. Belki marmara bolgesi bile birilerine verilebilinir. Ve inanin buralarda mal mulk sahibi olanlar evlerinin degeri artacak diye mutlu bile olabilirler. Cebinde biraz dovizi olan kriz tam patlasinda 3-5 krs kazanalim diye beklesiyorlar. Ulke icin uzulen siz ben annelerimiz babalarimi hepimizi topladaniz don kisotun yel degirmenlerine saldirmadina benzer hareketler yapabiliyoruz sadece. Ortafa silahli dusman yokki savasalim. Savas kagit kalemle yaliliyor ustelik en buyuk dusmanlar icimizden bizden. Farkinda olmak anlatmaya calismak beyhude. Once insanin icinde gercek anlamda ve samimi duygularla vatan sevgisi olmali. Bu artik sadece miting alanlarinin ici bosaltilmis cumleleri olarak kaldi. Eger Allah bir tokat atmaz ve bizleri kendine getirmezse dirumumuz cok kotu. Sevr anlasmasi harfiyen uygulaniyor ve belki bu sefer bize anadoluyu bile cok gorebilirler. Daha fazla yazmak istemiyorum cunku bu blogunda goz hapsinde oldugundan eminim. Referandum oncesi hayir icin calusan yyzlerce kisi gozalrina alinmus diyorlar. Yazan bir gazetw gordunuzmu? Cok yakinda intetnet sadece belli kuruluslarin huzmetinde kalabilir. Halk icin yasaklanabilir. Insanlari axliga mahkum edip sonra ayda azicik bir para yardimi yapsaniz size kole olur sobsyz destekcinuz olurlar. Malesef ben artik ne galkima ne is adamlarina nede buyuk sirket sahiplerine inanmiyorum guvenmiyorum. Herkez sadece sahsi menfaatlerin pesinde. Anam sabah aksam dua etse ne ise yarayacak. Ben pes ediyorum ve ne kadar param varsa toplayip cocugum icin istemeye istemeye baska bir ulkeye goc etmeyi dusunuyorum. Buna kacmakda denebilir. Elestirdigim herseyi bende yapmus olabilirim. Eger 2019da iyi birseyler olmazsa ben yokum. Burda aglayacagima disarda aglarim. Beni de burdan izleyen ajanlar troller aizi fazla yormayacagum. En azindan yukunuz bir kisi azalacak.
YanıtlaSilMerhabalar Sayın Hocam,
YanıtlaSilYukarıda 2017 yılına ait varlıkları 103 milyar $ olarak belirtmişsiniz. Yalnız 150 milyar dolar civarında DTH hesabı yok mu? DTH hesaplarının varlığı Türkiye'nin döviz borcundan dolayı kaynaklanan kırılganlığını azaltmıyor mu?
Kişilere ve şirketlere ait DTH Toplamı 200 milyar doların biraz üzerinde. Burada alınan miktar yalnızca finans kesimi dışındaki reel sektöre ait. DTH hesapları alacaklı açısından kırılganlığı azaltır gibi görünse de borçlu (yani bankalar) açısından kırılganlığı artırıcı etken olarak dikkate alınmalı.
SilMahfi Hocam, Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan'ını okudunuz mu ?
YanıtlaSilOkudum. Sabahattin Ali beğendiğim bir yazardır.
SilTurkiye 1991 2001 arasi batmadiysa bir daha batmaz ozel sektör malini satar borcunu öder mesele devlet iyi yonetilsin borcunu odesin bu ulkede demirel ecevit ciller yilmaz gibi yoneticiler olmaz ise krizde olmaz
YanıtlaSilÖzel Kesim Borç Stoku içinde hane halkı ve özel sektörün borçlandığı yerlerin bankalar olduğunu düşünürsek, bu borçların ödenmemesi bankaları da sıkıntıya sokmaz mı hocam?
YanıtlaSil2001'de soktu zaten.
SilBorajet bugün uçuşlarını durdurmuş hocam. Türk Telekom geçen ay 2. kez vadesi gelen 290 Milyon Dolar borcunu Türk Bankalarına ödeyemedi(sanırım Garanti ve Akbank'a). Aynı şekilde geçenlerde Egepen'di sanırım vadesi gelen tahvili ödeyemediği için bir banka ile yapılandırma konusunda uzlaşmaya çalışıyormuş. Bunlar benim haber olarak okuyabildiklerim. Dün Wall Street Journal'da gelişmekte olan ülkelerin borçları ile ilgili bir yazıda Türkiye'nin özellikle Venezuela ile oldukça savunmasız göründüğü yazılmış.
Silhttps://www.wsj.com/articles/flood-of-dollar-debt-could-come-back-to-haunt-emerging-economies-1492945204?mod=e2tw
Borcunu odeyemeyen Turk Telekom degil, Turk Telekom'un ortagi. Insanin sorasi geliyor, hani 4 yillik kari fiyatina satilmisti Turk Telekom diye. Simdiye ortaginin borcunu 10 defa odemesi lazim. O gun o taraftan konusanlar, bugun utanmadan soylediklerinin tam aksini soyluyorlar.
SilTurk Telekom'un gelirleri gayet yerinde. Ama Turk Telekom'un ortagi Turk Telekom'u almak icin cektigi krediyi odeyemiyor, bu durumda ya baska birisi o hisseleri alir, ya da Devlet alir, ya da borcu yeniden yapilandirilir.
Bora Jet'in ucuslari durdurmasinin sebebi Bora Jet'in eski sahibinin borclarindan dolayi haciz gelmesi ve yeni sahibinin anlasamamasi. Gene Turk ekonomisi ile alakasi olmayan bir durum.
Ekonomi haberlerini okurken dikkatli okuyun cunku o kadar cok algi olusturmaya calisan insan var ki, bunlar kendine utanmadan nasil gazeteci diyor sasiyor insan.
Türkiyeye 2 misli turist gelmis de Bora Jet mi ucmamis.
SilAdsız24 Nisan 2017 15:01,
SilTürk Telekom'un ortağı o kredileri Akbank ve Garanti Bankasından çekti. Borajet'te bu ekonominin bir parçası. Orada çalışanlar var, evine ekmek götürenler var. Bunlar kazandıkları paralar ile alış veriş yapıyorlar vs.
Yani biz aynı gemideyiz ve o gemi Türkiye. Size daha net nasıl açıklarım bilemiyorum.
Hocam James Rickards altın birkaç sene içinde 7000-9000 dolarları görecek diyor?Bu konuda fikriniz nedir?
YanıtlaSilJames Rickards bu işi biliyor. Bir kaç sene belirsiz bir süre 7000 - 9000 Dolar da açık bir aralık. 2 sene sonra "niye dediğin seviyeyi bulmadı" diye sorsan "benim bir kaç seneden kastım 6 - 7 yıldı" diyecek.
SilHocam 6-7 yıl için bile olsa ons 7000-9000 ler çok yüksek olur ! Zaten altın şuan çok pahalı !dusunsenize 9000 ler olsa ! Vahhh vahhh bittik deriz herhalde:(
SilMahfi hocam mükemmel cevap :) Sanıyorum iktisatçıların espri anlayışı biraz farklı :)
Silsayın hocam.önce saygılarımı sunar bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederim.60 yaşın da 35 yıldır sürekli sanayi ve hizmet söktörüne mal satan ve bunun bir kısmını da anadoludaki bayiler üzerinden parekendeye hizmet eden bir firmada çalışıyorum.rekabet inanılmaz artmıştı karlar düşmüş vadeler de çok uzamıştı.sanayi ve turizmciler ilave yatırım yapmıyordu.15 temmuz da moraller iyice bozulmuş herşey askıya alınmıştı.artık iflasları bekler olmuştuk.olaganüstü hal ile iflaslar ve konkardato yasaklanınca korkumuz arttı elimiz kolumuz baglandı .duramazdık üretim vardı satılmalıydı.riskimiz hep büyüdü halada artıyor.geçen ay yapılan kredi garanti fonu ödemeleri piyasaya taze para sagladı.geciken alacakları törpüledi ama bitirmedi.bitmezde.AMA risk piyasadan büyük oranda bankalara dolayısıile devlete geçti.eger faizler beklendigi gibi artar ve olagan üstü hal kalkarsa ve döviz de artışa geçerse.İŞİMİZ çok zor.saygılar.
YanıtlaSilMerak etmeyin iflasların patlamaması için ohal hiç kaldırılmayacak.
YanıtlaSilYİD modeliyle ilgili yazınızı okudum Mahfi bey;
YanıtlaSilYap-işlet-devret modelinde yük'ün çoğu yapılma ve işletme aşamasında da devlet hazinesinin üzerinde bu son yazınızdaki tabloya bakarak.Yüklenici firmalar sadece işçiliktemi katkı sağlıyorlar bu yapıya?
Sayın Kaya Ersoy,ortada elma-armut yok.Her iki ülkenin (Türkiye, Fransa)
YanıtlaSilBütçe açığı ve kamu borçluluğu kıyaslaması var.Bu kriterler Uluslararası kriterlerde.AB Türkiye'ye bu kriterleri şart koştu.Türkiye o kriterleri yerine getirdi.(Bütçe açıklığı kriter 0/0 3.Fr:%3.5 Tr:%1.5)
Konu borç stoku kriter:%60.Fr:%97.5 Tr:%35)Kıyaslama aynı kriterler üzerinden . Herhalde anlaşılmışdır.
Ama döviz yerinde sayıyor şuan , 3.94 ten 3.60 Lara indi ! Yani işler eyi ozaman döviz artmadığı için deyebilir mıyız !
YanıtlaSilMerhaba hocam
YanıtlaSil2001 krizi ile ilgili bir kitap oneriniz var mi?
Tesekkurler
Hocam ekonomimizin mistisizme savrulduğunu düşünüyor musunuz?
YanıtlaSilMerhaba hocam, malumunuz Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi için müzakereler devam ediyor. Bu konuyla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyor musunuz?
YanıtlaSilhocam, bu dolari nasil bu kadar dusurebiliyorlar ? 4 seviyesinden 3.60lara nasil iniyor ? nasil bu kadar hizli inis cikis yasayabiliyor ?
YanıtlaSiltrump gibi bir işadamının doları değerlendirerek vatandaşlarına iş yaratamayacağını bildiğini göz önüne alırsak doların trump dönemi boyunca aşırı değerlenmesini beklemek hayal olur.
YanıtlaSilkatiliyormusunuz ?
Bide şu var dollarda! Bizim zaten çarklar dışarıdan düşük faizle bankalarin alip yatirimciya vade dövizle donuyordu! Eee bu borçlar i geri ödemek dış borç cari açık neyinen odenecehk :)
Silhocam merhaba blogunuzu keyifle takip ediyorum.bir üniversite öğrencisi olarak size şu soruyu sormak istiyorum;kısa,orta veya uzun vadede türkiyede bir ekonomik kriz bekliyor musunuz?bekliyorsanız sizce şiddeti ne olur?
YanıtlaSilBir ülkede Bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranın yildan yila azalmasi o ulkeye ve reel/finansal piyasalara ne tur faydalar saglar?
YanıtlaSilCevap verirseniz sevinirim
Hocam Fed'in faiz oranlarını düşürme politikasına ağırlık vermesi sizce ne zaman olacaktır?
YanıtlaSilBu kapsamda ekonomi yönetiminin faiz oranlarını düşürme politikasının işlerliği var mıdır?
Bu politikada ısrar edilmesi durumunda özel sektör dış borcunun çevrilmesinde oluşacak sıkıntıları gidermek için uygulanacak genişletici politikalarla kamu açıklarının artması ile sizce ikiz veya üçüz açığa dönüşme ihtimali nedir?
borçlar nerden nereye gelmiş.kötü rakamlar.birde bol para döneminin bittigini düşünürsek bu rakamlar dahada kötüleşecek demektir.çanlar çalıyor yani.ha birde cumhurbaşkanının sıfır faiz görüşü varki,o başlı başına kabus.birde unutmadan şunu söyeyeyim,devletin yaptırdıgı her işe garanti vermesini anlamam ve yanlış bulurum.bu aslında ticari mantıga ve kapitalist sistemede aykırıdır esasen.SAYIN HOCAM NAÇİZANE SİZE TAVSİYEM,BİRİKMİŞ PARANIZ VE ALACAGINIZ KREDİYLE SİZDE ALACAGINIZ GARANTİ İŞLE MALI GÖTÜRMENİZ İÇTEN BİLE DEGİL.ZATEN EKONOMİ HOCASISINIZ,ZORLANMASINIZ.SİZ YAPIN DERSENİZDE BEN TİCARETTEN ANLAMAM VE O KAFAYA SAHİP DEGİLİM.SELAMLAR ,SAYGILAR
YanıtlaSilSayin şükrü sert, Borc yigidin Kamcisidir ve Borc yiyen kendi kesesinden yer atasozlerimizi hatirlatmak isteriz.
SilMahfi hocam anlamadığım raporunuzda 2017 Şubat'tan 1 yıl icinde 196 milyar dolar gibi doların bu ülkeye girmesi gerektiğini söylüyorsunuz bunun üstüne doların burada kalacağından bahsediyorsunuz böyle bir durum olabilir sizce truzim bitik ülkeye döviz girişi son yılların en düşük seviyelerinde ayrıca 3 dünya merkezi http://m.star.com.tr/ekonomi/3-bankanin-bilancosu-13-trilyon-dolara-ulasti-yazi-1210949/ bu köpüğü almak istersen dolar burada kalırmi sizce
YanıtlaSilhocam avusturaya çifte vatandaşlığı olanlara 5000 euro ceza verecekmiş.bizim türklere türk vatandaşlığından çıkmak için kuyrularda bekleşiyorlarmış. ne düşünüyorsunuz bu duruma hocam
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHARİKA BİR YAZI ÜSTADIM..ELİNİZE SAĞLIK..
YanıtlaSilHocam ege cansenin dolar artacak yazısından sonra paramı dolara çevirmiştim :) yaklaşık 2.5 aydır yerinde saydı dolar.Başkanlık da onaylandığına göre cumhurbaşkanımızın faizi sıfırlamasını bekliyorum ne zamana sıfırlanır sizce?
YanıtlaSilHocam şöyle sorsam peki?Birçok ülke altın rezervini artırıyor.James Rickards'ın söylediği bir sonraki krizde finansal sistemin çökeceği ve tekrar altına dayalı bir sistem olacağı.Sizin bu konuda fikriniz nedir?
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilHocam,dünyada basarili olan melek yatirimcilik muessesini Türkiye için nasıl görüyorsunuz 2019 a kadar gelişme potansiyeli var mı mevcut ağlar yatırım kararlarıni belirsizlikten erteleme eğiliminde olabilirler mi?Teşekkürler
YanıtlaSilHocam merhaba , ekonomi verilerini nasıl yorumlamalıyız .Temel olarak nerelere çalışmalıyız? Önerebileceğiniz kitap var mı?
YanıtlaSilYAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA YAŞA!
YanıtlaSilhttps://www.youtube.com/watch?v=pgHmlmzhfgk
Hocam ülkeler arası satın alma gücü yaklaşımında mal ve hizmetlerin yani sıra konut ya da taşıt gibi şeyler de iliç içine dahil ediliyor mu?
YanıtlaSilhttp://www.dw.com/tr/bild-t%C3%BCrkiye-almanyadan-ekonomik-yard%C4%B1m-istiyor/a-38559907
YanıtlaSilIrkçı, faşist, Nazi zihniyeti, teröre yardım ediyor, teröristlerin mitingine izin veriyor ama bizim mitingimizi engelliyor dedikleri, darbecilere kucak açtılar dedikleri adamlardan 2. kez ekonomik yardım istiyorlar.
Hocam bu arada sizi ödülünüz için malum sebepten dolayı tebrik edemiyorum fakat bu iki konudan yola çıkarak sizden ileride bir yazıızda kemikleşmiş ve farkında olunmayan cehalet ile ilgili bir yazı kaleme almanızı çok çok rica ediyorum hocam.