Merkez Bankası Faizi Yüzde 5'e İndirmeli

Başıma taş filan düşmedi, yıllardır savunduklarımın yanlış olduğunu da kabul etmedim, ‘burası Türkiye burada başka dinamikler geçerli’ gibi sokak teorilerine de kapılmadım. Sadece bıktım. İnatla bilime meydan okuyanlara karşı bilimi savunmaktan bıktım. Faizin neden değil sonuç olduğunu şekillerle, denklemlerle, hipotezlerle kanıtlamaya çabalamaktan, enflasyonu bırakıp faizi düşürürseniz faizi orada tutamazsınız, kur fırlar, enflasyon fırlar, mecbur kalır faizi indirdiğiniz yerden de daha yukarı çıkarmak zorunda kalırsınız demekten yoruldum. ABD’de, Avrupa’da, Japonya’da faiz sıfıra yakın çünkü oralarda enflasyon yok, oysa bizde enflasyon yüzde 9’a dayanmış diye düzeltme yapmaktan sıkıldım. Merkez Bankası’nın bile sesini çıkarmadığı bir ortamda ‘faizi düşürerek enflasyonun düşmesini beklemek hatadır’ demekten usandım. Kendisini savunmayan bir Merkez Bankası’nı savunmak bana mı kaldı diye düşünür hale geldim ve sonunda pes ettim.

Başka yerlerde bu konuda kaç görüş vardır bilmiyorum ama enflasyon ve faiz ilişkisi konusunda Türkiye’de başlıca iki görüş var: (1) Benim de aralarında bulunduğum bir bölüm iktisatçı enflasyonun neden, faizin sonuç olduğunu söylüyor. Bunların görüşüne katılan insanlar da ikiye ayrılıyor: (a) Gerçekten bu görüşte olanlar, (b) İktisatçıların bir bildiği vardır diyerek bu görüşten yana görünenler. (2) Siyasetçilerin ve halkın önemli bir bölümü, hatta bazı iktisatçılar faizin neden enflasyonun sonuç olduğunu iddia ediyor. Bunlar da ikiye ayrılıyor: (a) Bir bölümü faizin her türlü belanın kaynağı olduğuna inandıkları için yani inançlarını bilimin önüne koydukları için bu görüşü savunuyorlar. (b) Bir bölümü gerçekten faizin neden, enflasyonun sonuç olduğunu sanıyor.

Faizin neden, enflasyonun sonuç olduğu yolundaki Türk teorisinin doğru olup olmadığını yani faizi indirirsek enflasyonu düşürüp düşüremeyeceğimizi geçmişte iki kez test ettik. İlki 1994 kriziyle, ikincisi 2014’ün başlarında önce kurda, sonra enflasyon ve faizde ciddi artışlarla sonuçlandı. Bu iki test sonrasında durumu anlamış görünsek de bir süre sonra yine neden – sonuç ilişkilerini karıştırmaya başladık.   

Ekonomi, laboratuvarı olmayan bir bilim dalı. Yaşananlardan çıkarılacak gözlemler ve deneyimlere bağlı yasalara, teorilere ve hipotezlere dayanıyor. Öyle olunca da herkes inanç ve koşullanmışlıkları çerçevesinde kendi gözlemlerine dayalı teoriler ve hipotezler geliştirebiliyor. Ve bunlar bazen benzer koşullanmışlıklara sahip insanlar arasında kabul de görebiliyor. Bazen hastalar laboratuvar sonuçlarından kuşkuya düşerler. Bu gibi durumlarda hastayı sözle ikna etmeye çalışmak yerine testleri yenilemek en iyi yoldur. Aynı şeyi faizler konusunda da yapabiliriz.

Salı günü yapılacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin beklenti, gecelik borç verme faizinin yüzde 8,75’den 8,50’ye indirilmesi yolunda oluşmuş bulunuyor. Bence artık böyle cesaretsiz adımlarla zaman geçirmekte yarar yok. Enflasyon hedefi yüzde 5 olduğuna ve enflasyonun faizin nedeni değil de sonucu olduğu inancı yayıldığına göre Merkez Bankası faizi yüzde 5’e indirmelidir. Bu durumda eğer ‘faiz, enflasyonun nedenidir teorisi’ doğruysa bir süre sonra enflasyon da yüzde 5’e inecek demektir. Eğer tersi doğruysa yani faiz, enflasyonun sonucuysa o zaman enflasyon yükselecek demektir. Bu durumda tıpkı hastanın, sonuçtan emin olmak için, ikinci kez test maliyetine katlanması gibi biz de toplum olarak enflasyon artışının maliyetine katlanmış oluruz ama en azından bu tartışmayı bir süreliğine bitirmiş oluruz. Bir süreliğine diyorum çünkü geçmişte de iki kez aynı şeyi test edip konunun gündemden çıktığını sanmıştık.

Yorumlar

  1. Enflasyonu düşürmekte başarılı olamıyoruz bu yüzden mi faizler üzerinden bu konuyu yürütüyoruz hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece bu değil sanırım inancın da faiz konusundaki tartışmalarda etkisi var.

      Sil
    2. halk dini sebeplerden ötürü faiz indirimini destekliyor olabilir ancak asıl sebep siyasilerin ve iş adamlarının menfaatleridir. dini ileri sürerek halktan destek almaya çalışıyorlar.yoksa haramı helali çok ta umursadıklarını sanmıyorum.keşke üç kuruşa köle gibi çalıştırdıkları işçiler de faiz kadar rahatsız etse onları.

      Sil
    3. sayın hocam sizi ekonomi yazarı değil aynı zamanda uygar dünyada insanların nasıl yaşaması gerektiğini, bu dünyada bilimin yerinin ne olduğunu anlatan bir hoca olarak görüyor yazılarınızı kendi gelişimim için sürekli takip ediyorum .
      Antalya

      Sil
  2. Sayın hocam yazılarınızı takip eden tüm yorumcularınız gibi enflasyon-faiz => neden-sonuç ilişkisini anlatmaktan dilinizde tüy bittiğini çok iyi biliyorum.
    Hatta faiz lobisi diye tutturan ve sizi gereksiz ithamlarla suçlayan muzur insanların "ortam karıştırıcı troller" olduğunu da çok iyi biliyoruz.

    Lafla peynir gemisi yürümez, görüyoruzki yürütmekte diretiyorlar. Dediğiniz gibi buyursunlar faizi önce 5 e hatta sonrada sıfıra yakına indirsinler bizde bu başarılarını kutlayalım.
    Bunu yaparkende yüzde 15 lere fırlayan enflasyona bir lobi bulup onu suçlamalarını izleyelim.
    Faiz düşsün günah vs den cümleye başlayanların nasıl parasını dövize yatırım bu sayede yüksek kar elde ettiklerini okuyalım.

    Dediğiniz gibi varsın yapsınlar.
    Faizde indirim -> enflansyonda yükseliş -> yüksek faiz faiz artışı

    İLK aşama faiz indirimi: Faize şiddetle karşı çıkanlar en önden koşup dolar stoklayacak
    İkinci aşama yüksek enflasyonu kara çevirecek karaborsacılar çoğalacak
    Üçüncü aşama hatadan dönülüp bir gecede faizler yükselecek dolardan kar eden kesim hemen parasını bozup faize geçecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okunması Gereken Ek Metinler:

      * Enflasyon ile Faiz İlişkisi (1 Mayıs 2014) *
      http://www.mahfiegilmez.com/2014/05/enflasyon-ile-faiz-iliskisi.html

      * Faiz Lobisi Haklı Çıktı (25 Mayıs 2014) *
      http://www.mahfiegilmez.com/2014/05/faiz-lobisi-hakl-ckt.html

      * Talep Enflasyonu mu Var Maliyet Enflasyonu mu? (14 Ocak 2015) *
      http://www.mahfiegilmez.com/2015/01/talep-enflasyonu-mu-var-maliyet.html

      * Cıs (3 Şubat 2015) *
      http://www.mahfiegilmez.com/2015/02/cs.html

      * Ekonomide Analitik Düşünme Dersleri 4
      (Türkiye Örneği: Enflasyonun Kökeninin Araştırılması) (6 Ağustos 2015)
      http://www.mahfiegilmez.com/2015/08/ekonomide-analitik-dusunme-dersleri-4.html

      .... daha fazlası için site içi arama butonunu kullanın...!


      ---######-----------------######------------------#####--------
      Yok bunları tek tek okuyamam diyenlere özet:

      Ekonomiyi Faiz Lobisinin Değil Faiz Fobisinin Batırdığının 16 Maddede Açıklaması
      https://onedio.com/haber/16-maddede-ekonomiyi-faiz-lobisi-degil-faiz-fobisi-batirir-448290

      kaynak olarak mahfiegilmez yazılarını kullanmışlar.
      ---######-----------------######------------------#####--------

      Sil
    2. Toparlama için teşekkürler.

      Sil
    3. Merhaba hocam benim buradaki konularla alakam yok ilk defa size yazıyorum size nereden ulasacagimi bilmedigim için burdan yazdım ben ilerde yatırım yapmak istiyorum elimde belli bir miktar var beni nelere yonlendirirsiniz altinami dovizemi borsayami ...

      Sil
    4. Bu tür konular benim uzmanlık alanımın dışında bulunuyor.

      Sil
    5. Hahaha ilahi hocam ya ☺

      Sil
    6. Aslında durum o kadarda garip değil. Çünkü döviz almak serbest. Eğer döviz alımlarına kısıtlama getirip faizi düşürseydi o zaman anti demokratik bulurdum. Ama isteyen herkes döviz alıp mevduatını o döviz faizi üzerinden de değerlendirebiliyor. Liberal bir bakış açısıyla bakarsak TCMB de piyasada bir oyuncu. Hatta çoğunlukla da hareketlerini önceden belli eden bir piyasa oyuncusu. Bu durumda bu oyuncunun kararı (yanlış yada doğru) bizi neden bu kadar üzmeli. Yaptığının mutlak yanlış olduğunu düşünüyorsak piyasa bize yine karşı pozisyon alıp fayda sağlama şansını sunuyor. Evet kafanızdaki beliren soruyu anlayabiliyorum: Enflasyon. Ama unutmayalım ki enflasyonda piyasadaki en büyük oyuncunun (tcmb dende büyük) yani halkın alım gücüyle sınırlı. Diyelim ki TCMB çok büyük bir hata yaptı ve faizleri uzun bir süre enflasyonun altında tuttu, buda sarmal şeklinde enflasyonu arttırdı, tasarrufları eritti, burada yine bir dengeleme görmüyor muyuz?, Yani fakirleşen borçluluğu artan refahı düşen halk nasıl enflasyonu arttırabilir. Buna rağmen arttırabiliyorsa ya halkın daha rezervi vardır yada sistem düşük faizle hala daha iteklenebiliyor demektir. İteklenemediği çöktüğü noktada da zaten alım gücüne göre yeni fiyatlar yada yeni kalitede (daha düşük kalitede) mallar ve hizmetler piyasaya sürülecektir. (refah düşüşü).

      Derseniz ki, iyi söylüyorsun da refah düşüşü zaten eleştirilerimiz ve üzüntümüz için yeterli bir argüman değil mi?. Gerçekten liberal bir bakış açısına oturtursak emin olun değil, çünkü bu politikaları uygulayan ve yanlışları yapan kurumları demokratik olarak oylarıyla halk seçiyor.

      Buna da kızacağınızı biliyorum. Halkımız bu detaylara hakim değil , takım tutar gibi parti tutuyor , oy veriyor diyeceksiniz?. O zaman bu durumun aslında sistemi tamamlayan bir parça olduğunuda düşünün, doğa kanunlarına karşı gelemezsiniz, Halk bir konuda eksik tespit ve tercihlerde bulunuyorsa bu sistem olarak birbirini tamamlayan bir döngü içinde doğal olarak refahta azalış getirebilir. Bu sonuç yapılan hataların değil daha üst kümede bulunan bu doğal döngünün bir parçasıdır. zira bu doğal döngünün içindeki çoğunluk ortaya çıkan sonucu onaylamakta ve bir hata olduğunu fark etmemektedir. Yani kendi içinde kapalı sistemi düşünürsek o kapalı sistemde hata oradaki bir gözlemciye göre yoktur.

      İyide ben bu sistemin kapalı döngünün dışındayım , ben hatayı görüyorum dediğinizde bu yararlı bir bilgi midir?. Çoğunluk olmadığınız durumda bu yararlı bir bilgi değildir. Mükemmel sistem yoktur, buda demokrasinin zayıf noktasıdır.

      Sil
  3. Mesela merak ettim Meksika da gelismekte olan bir ekonomi oldugunda orda faizler ne kadar ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada dünyadaki MB'lerin faiz oranları var: http://www.cbrates.com/
      Meksika MB'nin faiz oranı % 4,25 imiş. Meksika'da enflasyon oranı da % 2,65. Yani kabaca 1,6 puan reel faiz var. Bizde MB'nin ağırlıklı ortalama faizi % 8, enflasyon da % 8,8. Yan reel faiz negatif.

      Sil
    2. Hocam verdiğiniz linkte Türkiye faizi için %7.5 diyor?

      Sil
    3. Bulgaristan'nın faiz oranının sıfır olduğunu görünce şaşırdım.
      Demek ki faizleri sıfıra indirebilmek için büyük ekonomik güç olmaya gerek yok.
      Sadece doğru politika mı? Resmi yine yanlış mı okuduk ?

      Sil
    4. Çünkü MB'larının hemen hepsinin bir tane faizi var o da politika faizi. Bizim MB'nin politika faizi de % 7,5. Ama gecelik faizi de olduğu için işler karışıyor.

      Bulgaristan'da enflasyon - 0,20.

      Sil
    5. Bulgaristan'ın bunu başarabilmiş olması çok ilginç.

      Yüzde 1000'li enflasyon rakamlarını hatırlıyorum. 1999 sanırım. 100 dolar bozdurduğunuzda bavulla gezmeniz gerekiyordu. Enflasyon gibi suç oranları da tavan yapmış, insanlar çöp kovalarında ekmek arıyordu.

      Hocam doğru söyleyin: Bizim enflasyon yüzde 1'e düşer mi?

      Sil
    6. Leva bana klirsa su an en guvenilir para birimi olarak goruluyor. Isvicre frangi ile ayni kulvarda abartmiyorum. Bulgaristan kendi yagiyla kavrulan buyuyen tasarruf oranlari olan butcesi denk cari acigi olmayan yurt disindan ciddi miktarda cash turizm isci dovizleri saglayan ayrica yatirim da ceken para birimi levayi 2000den beri eura endexlemis bir ulke enflasyonu yok faizi sifir olmasina ragmen levada herhangi bir dalgalanma yok. Bana kalirsa leva dolardan bile daha guvenli abartmiyorum veriler bunu soyluyor! Dogu avrupa para birimleri arasinda number one ne polonya zlotisi gibi deger kaybetme marji riski var ne macar fronti ve romen leyi gibi dis soklar karsisinda dalgalanma riski var.

      Sil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Mükemmel yazı.Bu saçma sapan tartışmanın sonlanması için sıfıra düşürsün 2000 öncesi gibi hazineye avans vermeyede başlasın.Sonucu görelim .Dayak yemeden şark toplumu anlamıyor.Hatta 1 kere bile yetemiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dayak yese de anlamıyor. İki kez dayak yedik hala aynı şeyi konuşuyoruz.

      Sil
  6. Elinize sağlık. Halkın anlamadigi nokta merkez bankasinin uzun vadeli faizleri de düşürebileceği yanilgisidir. Oysa merkez bankasinin böyle bir gücü yok. Uzun vadeli faizler enflasyon beklentisiyle doğru orantılı hareket ediyor. Aslinda merkez bankasi piyasaya uyar piyasa merkeze degil.

    YanıtlaSil
  7. Ve sabır taşı çatlar...

    YanıtlaSil
  8. Hocam aynı şeyleri düşünüyordum ama sonuçlarına katlanacaklar nedense hep halk oluyor. Oysa yüksek enflasyon, üretimin, yatırımın ve tasarrufun düşmanıdır. Güzel bir haftasonu diliyorum. Saygılar

    YanıtlaSil
  9. Allahın hakkı üçtür derler hocam bi kere daha test etmekte faide var.

    YanıtlaSil
  10. bıkmayın üstadım;
    inşaat sektörünün yarattığı "katma değerin" ekonomiye etkisi, süresi, sonuçları ilgili yorumunuzu merak ederim.teşekkürler.

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar hocam. Daha onceki yazilarinizdan ogrendigim uzere, eger turkiye de maliyet enflasyonu ya da maliyet enflasyonu talep enflasyonundan fazlaysa faiz indirimi enflasyonun dusmesine sebep olucaktir. Bu bu Turkiye de hangisi digerinden daha fazla bizi bilgilendirirseniz yaptiginiz analizin ne kadar dogru oldugunu gormemizi saglarsiniz. Tesekkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizdeki maliyet enflasyonu büyük ölçüde kur artışından kaynaklanıyor. Faizi düşürdükçe döviz gelişi azalacağı için kur da yükseliyor ve maliyet artıyor. Yani bizdeki enflasyon faizin maliyete yük yapmasından kaynaklanmıyor. Bizde normal bir firmada faizin maliyetteki payı % 5 dolayında. Hastalıklı firmalarda bu oran yüksek ama onları zaten ölçü olarak almak doğru değil.

      Sil
    2. Peki hocam her şey bu kadar açıkken faizi dusurme istegi iktidara ne kazandırabilir ki? Neden boyle bir baski var merkez bankasinin uzerinde ? Kaldi ki faizin dusurulmesi enflasyonu artiracak ve bu olaydin iktidar da zarar gormeyecek mi?

      Sil
    3. İhracat, turizm, sermaye girişi. İlk ikisi bitik zaten. Belki bir de yurtdışında yaşayanların getirdiği döviz var. Yeni olay varlık barışı, ne idüğü belirsiz para.Döviz kazandırıcı başka bir şey var mı Mahfi hocam? Saygılar

      Sil
  12. Hocam tam da ekonomi derslerinizi dinliyordum bombayı patlattınız :D Ben de bu konuda fikrimi beyan etmek istiyorum. Ben bi mühendislik öğrencisiyim. Bu konularda uzman değilim ancak babam Esnaf Kredi ve Kefalet koop. başkanı olduğu için ve bende orada yaklaşık 4 yıldır ona yardımcı oldugum için kredi işlerinden az çok anlıyorum. Ben bu konuya normal bir vatandaş açısından yaklaşacagım.
    Şimdi biraz düşünelim: Ben bir vatandaşım. 200bin Tl ye Ev almak istiyorum. Önümüzdeki 3 yıl 50 bin TL tasarruf yapacagım. (Gelirlerimi ve giderlerimi stabil kabul edelim) Bu tasarrufa ek olarak da 150 bin TL konut kredisi alacağım. 3 yıl içinde enflasyon sürekli olarak artıyor. Toplam talep arttıgı için ev fiyatları da artıyor. 3 yıl sonunda benim enflasyonun artması ile 50 bin TL'lik birikim hedefime ulaşamamış ve 40bin TL biriktirmiş oldum. Almak istediğim ev fiyatı da 250 bin TL oldu. Benim şuan 210bin TL krediye ihtiyacım var. Faizleri bu ortamda düşürseniz bile ödemem gereken ana para miktari çok yüksek. Peki ben vatandaş olarak ne yapabilirim? 1) Ya bu riskin altına girip, ödemekte çok zorlanacağım bir borcun altına girip yaşam standartlarımı bir süre azaltırım ve belki bu borcu ödeyemem, hayatım çok kötü bir noktaya gelir 2) yada bu evi almam.
    Peki tam tersi olsa, düzgün bir para politikasının bu 3 yılda oldugunu ve enflasyonun sürekli azaldığını, faizlerin de bir miktar arttıgını düşünelim. Benim biriktirdiğim miktar 50 bin TL den fazla olacak (mesela 60bin TL). Almak istediğim evin fiyatı da 150 bin TL ye düştü. Benim ihtiyacım olan kredi ise 90 bin TL. Faiz ne kadar yükselirse yükselsin ana para bazlı olduğu için benim kredi çektiğim zaman ödemem gereken miktar her halükarda bir öncekinden çok daha az olacaktır.
    Biraz uzun oldu ama ben bile bunları bu şekilde düşünürken değerli devlet büyüklerimiz neden düşünmüyor anlayamıyorum. Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet durum budur. Ben düşünüldüğü kanısındayım. Ama bizde her şey iç siyasete göre şekilleniyor. Ve faiz düşmanlığı da vatandaşın kulağına hoş geliyor.

      Sil
    2. Hocam birazda handikapimiz islamda faizin haram olmasi sanirim. Vadeli hesap sahibi insan sayisi az. Bu bankacilik için aslinda olumlu gibi. Bu konuda bizim bu dezanataji, avantaja cevirme potansiyelimiz var. Buda "Katilim Bankaciligi" bence. Siz ne dusunuyorsunuz?

      Sil
    3. 2000'ler öncesinde de faiz haramdı ama tasarruf/GSYH oranı bugünkünden 5 puan yüksekti. Çünkü o dönemde kimse faizi kaşımıyordu. Katılım bankacılığı uygulamasında faizin adı ve görünümü değişik. Bir çeşit hile-i şeriye.

      Sil
  13. Hocam , omurgali bir mb baskani olsaydi, zaten coktan dik durup buna benzer indirimler yapardi olayi gostermek icin.. daha da onemlisi siyasetin herturlu bilimsel aciklamanin onune gecmesine izin vermeyip istifa ederdi filan..nerdeee..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapamazdı. Bunu omurgayla ilgisi olmadığını düşünüyorum. Ben de orada olsam yapamazdım. İstifa ederdim ama yapamazdım. Çünkü tersini iddia edenlere ders vermek için ekonomiyi tehlikeye sokmak kamu kamu görevi yapan birisinin yapabileceği bir şey değildir.

      Sil
  14. Bundan daha net Nasıl anlatılabilir ki teşekkürler hocam

    YanıtlaSil
  15. Sayın hocam Tansu Çiller yüzyıl önce yaşasaydı belki tarihe geçti diye alıp okurdu insanlar.Maalesef çok unutkan ve genç bir milletiz. Faizi indireyim diye üç aylık yüzde elli net getirisi olan bono sattı piyasaya. İhtiyacın varsa likite yapacağın çok bir şey yok.Sokaktaki gariban esnaf bile bilir bu kanunu.Siz bu Tansu Ciller hanfendinin hikayesini bir gün olurda yazarsanız belki birileri ders alır.O günler çoktan geçti eski Türkiye değil artık diyenler çıkabilir.Keşke eski Türkiye olsaydık kıvamına geldik biz Sayın hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyorsunuz da ben kişilerle ilgili yazmayı sevmiyorum o nedenle Light Günlük'te de isim zikretmeden olayları yazdım.

      Sil
  16. Hocam 2.paragraf basi enflasyon sonuc faiz neden olmayacak mi? Onerinize ek olarak her yeri beton ve gokdelen yapilmasi ve doganin, yesilin katledilerek gelecegimizin kurtulmasi , gelismislikte sinif atlamayi da onerebilirmiyiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baktım ama bir hata göremedim.
      Yok bence o kadar ileri gitmeyelim :)

      Sil
  17. Sayın Hocam,

    Ülkemizde yaşayan insanların düşünce ve davranışlarının dayanağını üçe ayırabiliriz;
    1- Bilim (azınlık grubu, nesli tükenmek üzere),
    2- "Ben öyle uygun gördüm", "Ben yaptım oldu", "Canım öyle istiyor" gibi ifadeler,
    3- "Büyüklerimizden (ikinci grubu kastederek) daha iyi mi bileceğiz onlar ne derse doğrudur" grubu.

    Ben mali müşavirim. Yaptığımız işin dayanağı belli; işletme, hukuk, iktisat, matematik gibi bilim dalları. Çalıştığımız insanlara yol göstermeye, risklere karşı uyarmaya gayret gösteriyoruz, haddimiz olmayarak. Cevap belli, "Ben patronum/yöneticiyim ne dersem onu yapacaksın". Bunlara tabi olanlardan da hiç gecikmeden "Sen ondan daha iyi mi bileceksin" cevabını alıyoruz. Hiçbir uyarımıza aldırış etmeyip burunlarının dikine giden bu insanlar olumsuz sonuçlarla karşılaştıkları zaman yine bize geliyorlar; "Niye söylemedin", "Neden uyarmadın", "Neyse olan oldu hadi düzelt bakalım bu durumu şimdi". Üzerlerine atlayasım geliyor. Aşağı yukarı her gün yazınızda ifade ettiğiniz bıkkınlığı, isyanı yaşıyorum. Ama her defasında yanlışın peşinden koşanlar çoğunlukta diye doğru bildiğimizden vazgeçecek değiliz diyorum. Neticede doğrularımıza referans verirken bilimi referans veririz. O öyle dedi bu böyle dedi demeyiz.
    Şartlar oluşmadan faizleri düşürmek enflasyonu yukarı fırlatır, TL yabancı para karşısında değer kaybeder. TL`nin değer kaybetmesi ülkenin milli kaynaklarının da değer kaybetmesi demektir. Bence bu vatana ihanettir.

    Saygılarımla,
    Yasin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru dersiniz dersiniz de kimse dinlemez.

      Sil
    2. Sayın hocam önceki yazılarınızdada yazdım.
      Fuzuli gibisiniz diye...
      "SÖYLÜYORSUNUZ TESİR ETMİYOR, SUSUYORSUNUZ GÖNLÜNÜZ RAZI OLMUYOR.
      Sizi bikiyorum..
      YORULMAZSINIZ HOCAM,
      Mevla görerlim neyler neylerse güzel eyler.

      Sil
  18. Icinde cok biriktirmissin be hocam ,
    Kabul edelim hep birlikte gitsin,
    Bosverelim gitsin ,
    Ben( sizin basit ama cuk oturan aciklamaniza ragmen) ruble-lira sistemine de gecmeyi kabullendim artik .
    Uzmeyelim yormayalim kendimizi,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin fantezisi öyle ama bunu yaparsak fatura da bizlere çıkacak.

      Sil
    2. Benim gibi 35 sene performansa ,kişisel verimliliğe yönelik çalış ve birikimlerini(nakit) birisi siyaseten iç edip başkasına aktarsın ha.Boşveremem bankada kasada veya yastıkaltında tutarım gene vermem.13:36 adsız'ı sen boşver istiyorsan,ben vermem......

      Sil
  19. Milliyet.com.tr: Kim faizler %5 düşsün dedi?

    Yok canım Mahfi Hoca dememiştir.

    YanıtlaSil
  20. Hocam Merhaba,

    Kurlarda yurtdışı yerleşiklerin faiz getirisi elde etmek için ülkemize getirdikleri dövizin kur hareketlerine etkisi % kaçtır?

    Ayrıca hocam döviz rezervimizin % kaçı faiz taahüdü verilmemiş rezervdir?

    Ayrıca hocam sizden ülkelerin elinde bulundurdukları döviz rezervlerinin ekonomide ne gibi etkileri olur ve m.bankaları bu rezervle doviz fiyatlarına nasıl etki eder ayrıntılı bir yazı kaleme alabilir misiniz?

    Teşekkürler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlarla ilgili veriler yol elimde.
      Rezervler konusunda bir yazı planlayacağım.

      Sil
  21. Kadir doğan arkadaş enflasyon düşerse faizlerde düşer faiz artarsa enflasyonda artar bu bir . faizler düşerse konut kredisi faizleride düşer ve insanlar ev almak için konut kredisine yüklenir yani talep artar talep artınca konut fiyatları artar konut fiyatları artınca müteahhitler daha çok konut yapar bu böyle gider bir gün bir kriz olur faizler yükselir ekonomi patlar . ( abd mortgage krizi 2008-2009 )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben şuan ülkede durumu söyledim. faiz düştüğü halde enflasyon artıyor. 2.si faizler enflasyonla aynı oranda düşse bile vatandaş üstünde aynı etkiyi yapmaz. talep artarsa da enflasyon artar. Ben yukarıda ne dedim? farklı bişey mi var

      Sil
  22. Hocam bu anlattıklarınız doğruda ülkeyi yönetenlerin derdi gizli işsizliği ortadan kaldırdıklarına inandıkları(gerçekte öyle olmadığı istatistik verilerle sabit) ve ülke ekonomisinin dinamosu olarak gördükleri inşaat sektörünü ( çünkü 2002 yılından beri hiç yeni fabrika açamadıkları için ) ancak düşük faiz ile ayakta tutabildiklarından faizin inmesi konusunda ısrarcılar. Böylelikle ucuz maliyetli kredi ile inşaat sektörü sübvanse ediliyor ve iktidar yanlısı havuzda elde ettiği kardan mevcut sistemi ve yandaş çevreyi besleyebiliyor. Win win durumu yani ama sadece yandaş payda için.

    YanıtlaSil
  23. Faizi düşürecekler tabiiki gayrimenkul rant piyasası nasıl dönecek. O kadar konutu yaparken bana mı sordunuz diyecek hali yok ya..

    YanıtlaSil
  24. Hocam ben açıkcası bunun nedeninin kendi inançların kaynaklandığını düşünmüyorum. İnsanların inançları üzerinden siyasi emeller nedeni ile olduğunu düşünüyorum. Yoksa devletin tepesindeki insanların bu yazdıklarınızı bilmediğini sanmıyorum. Belki çok azı bilmiyordur ama bence geneli biliyor. Bir süre önce cumhurbaşkanı, vatana ihanet sadece silahla değil yüksek faizle de olur diye bir açıklama yapmıştı. Yani birçoğu siyasi emeller.

    YanıtlaSil
  25. Sayın Eğilmez, biz bir zamanlar enflasyonlu kalkınma modeli diye kandırılmış bir milletiz. Kandırılmalara çok alışkın ve istekliyiz. Zaten Hükümetimizde, faizmi enflasyonu yükseltir, enflasyonum faizi yükseltir tartışmasının bitmesini istemiyor. Bizleri böyle saçma sapan konularla uğraştırıp kendi yanlış politikalarını, haksızlıklarını, adaletsizliklerini örtmek ve dava dedikleri şeyi gerçekleştirmek için dikkatlerimizi başka yönlere çekmek istiyorlar. Bence durum bu kadar basit.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canbaza bak yapıyorlarda,ipe bakanların hali duman,onun farkında değiller ve bu onlar için önemli değil ,zira sonrasına Allah kerim....

      Sil
  26. Hocam 93 doğumlu ekonomi öğrencisi biri olarak Türkiye'deki 94 ve 2001 krizi hakkında bilgim çok yüzeysel.Bununla ilgili akademik bir yayın biliyor musunuz ya da net bilgi alabileceğim bir kaynak var mı?
    Bu arada gerçekten sitenizden çok şey öğrendim.Size ne kadar teşekkür etsek az.
    Saygılarımla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Krizlerle ilgili olarak Fatih Özatay'ın kitabı var: http://www.idefix.com/Kitap/Finansal-Krizler-ve-Turkiye/Fatih-Ozatay/Egitim-Basvuru/Is-Ekonomi-Hukuk/Ekonomi/urunno=0000000317700

      Sil
  27. MB Faizi Yüzde 5'e İndirmeli! Büyüksün Mahfi Hoca.

    YanıtlaSil
  28. Hocam elinize sağlık.

    Darbe girişiminden önce de iyi olmayan ekonomi konusunda tek bir adım dahi atılmadı. Moody's ve Fitch'in açıklamalarını bile her koşulda siyasi olarak niteleyen kesim var. Bence hiçte siyasi bir açıklama yapmadılar ve adamlar ekonomiyi bizden doğru okuyor.

    Kurtuluş savaşında yaşanan azmi her koşulda "tezek yakmaya" bağlayan ve ekonomik olarak ezilmiş, ezilerek yönetilen ve böyle yönetilmeyi kabullenmiş topluma bunları anlatamayabilirsiniz. Ancak MB bunları görmesine rağmen neden böyle bir politika yürütüyor anlamış değilim.

    Benim kanaatim MB yetkilileri yazdıklarınızı takip ediyor ve "sen mi büyüksün hayır ben büyüğüm ben yaşar usta" diyerek sizin verilerinizi çürütmeye çalışıyor. :)

    YanıtlaSil
  29. merkez faizi 5'e düşürür düşürmez eldeki paraları dövize çevirmek lazım (tabi geç kalmadan,mümkünse aynı anda)

    YanıtlaSil
  30. Faiz artirmak enflasyonu kisa vadede dusur fakat uzun vadede artirmaz yukselen issizilik ve dusen vergi gelireleri ve bunun karsiliginda artan butce acigi ?

    YanıtlaSil
  31. Tek neden rant
    İnşaatla büyüyen bi ekonomi başka hiç bir sektör gelişmiyor
    Ülkeyi Anonim şirket gibi yönetmek
    Hocam sizin sorununuz dünyada yapılan en büyük savaş cehalet le yapılan savaştır
    Kolay gelsin

    YanıtlaSil
  32. Ülkemizin sorunu milli bellek sahibi olmamamız sanırım.Ne halkta ne siyasetçiler de tarihsel derinlik yok.Entelektüel dünya çok çorak.Eğitim sistemi ezberci,olayların arka planını anlatmıyor, ekonopolitik pencereden analiz etmiyor ve analizi öğretmiyor.Sanırım bilinçli bir eğitim tercihi bu.Türk toplumunu starwars daki klon ordusuna dönüştürdüler,düşünmeyen ve yönlendirilen,tek tip insanlar.
    Önerdiğiniz deney yapılsa bile iki nesil sonra sonuçlarını hatırlayan insan göremeyiz bu sistemde.Eminim darbe girişimi bile doğru düzgün anlaşılamıyacak ve anlatılmayacak yeni kuşaklara

    YanıtlaSil
  33. Sayın hocam,
    Gerek hukumet gerekse de ekonomi politikasini yurutenler faizi dusurerek enflasyonun dusurulebilecegini idda etmiyorlar(dır). Cb surekli faiz lobisinden bahsediyor ve malum yapinin da bundan beslendigini dusunuyor bu yuzden faize karsi yoksa enflasyonu yukselttiginden degil.Ayrica iktisat derslerinde ogrendigimiz gibi ekonomi tam istihdamda degilse ve para talebi faize sonsuz duyarli degilse(LM egrisi yatay degilse) faizlerin azalmasi (diger kosullar sabitse) IS egrisini saga kaydirip MG yi artirmaz mi ,talep miktari sabitken arz artinca fiyatlar dusmez mi ?

    YanıtlaSil
  34. Ha şöyle yola gel Mahfi Efendi inatçılığın lüzumu yoktu geç oldu güç olmadı neyse ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sn. Adsız,

      "Ha şöyle yola gel Mahfi Efendi inatçılığın lüzumu yoktu geç oldu güç olmadı neyse ki."
      Siz yazdınız, Mahfi efendi yola geldi. burdaki gizli özneyi bulalım.

      geç olsaydı güç kullanıcağınızı düşünerek buradaki gizli özne sizsiniz.
      siz kimsiniz: adsız yani(kimliği olmayan) bu bağlamdan yola çıkarak karakteri olmayan.

      Saygılarımla

      Sil
    2. Bilmiyorum ama belki ironi yaptı?

      Sil
  35. Faizi birden indirirsek hem doları coştururuz hem de enflasyonu fırlatırız. Mahfi Bey böyle adım adım faizi indirmelerinin bir sebebi var bunu göremiyor musunuz? Aksi halde art niyetlisiniz demektir kusura bakmayın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yavaş yavaş indirilirken bir anda 5 puan yükseltilmek zorunda kalındı hatırlarsanız. Bu işin yavaşı hızlısı yok, enflasyonu düşürmeden faizi düşüremezsiniz.

      Sil
    2. Faizi 24 aya yayarak 5%'e indirmek ile radikal bir karar ile tek seferde 5%'e indirmenin sonuçları aynı olmaz. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuşsunuz üzüldüm.

      Sil
    3. Süper yanıt. Soru ne kadar moral bozucu olsa da yanıt insanı kendine getirecek kadar üst kalite.

      Sil
    4. Bendeniz art niyetli filan değilim sadece ironi yapıyorum. Hükümet yetkilileri arasında faizi hızla indirelim, radikal düşüşler yapalım diyenler var unutuyor musunuz?

      Sil
    5. Kim var öyle diyen Mahfi Bey kaynak verin lütfen. Faizi birden indirmek bizi felakete sürükler bunu bir AKP'li olarak ben biliyorsam onlar da biliyordur.

      Sil
    6. Adsız 20:26; ironiden dahi anlayamıyorsun ya da yazılanı dahi okumadan başlığa bakarak yorum yapıyorsun.

      Sonraki mesajında nedeni anlaşıldı; okumadan, bilmeden, kulaktan dolma vesveselerle fikir sahibi olan tipik akp zihniyeti.

      Sil
  36. Hocam niye 5 ya olmaz öyle. Madem faiz hem kötü birşey hemde enflasyonun nedeniyse yüzde 5 çok fazladır ideal faiz oranı gelişmiş ülkeler gibi yüzde 0 dır. 0a indirmeliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben faizin kötü bir şey olmasından dolayı değil MB'nin yüzde 5 enflasyon hedefi bulunduğu için faizi yüzde 5'e indirmeyi önerdim.

      Sil
  37. Saygılar Mahfi bey,
    Şahsen bir hipotez ya da çıkarım yapacak kadar iktisat bilimine haiz değilim, sıradan bir bankacıyım.
    Tabi öz fikrim, ne faizin-ki hangi faizden bahsediliyorsa- enflasyona, ne de enflasyonun faize doğrudan orantılı bir şekilde etkisi olduğunu düşünmüyorum.
    Kaldı ki öyle olsa bile enflasyon faiz gibi kısa süreli bir etkilenmeye bağlı değişkenlere sahip olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
    Kısıtlı bir bilgi ile bile enflasyonun dünün yanlış politikaları sonucu olduğunu her iktisat okuyucu bilir, bu doğru. Hatta kısmen de olsa faizin de etkisi olabilir ama öncelikli etkisinin yatırımlara olduğu kanaatindeyim.
    Yani, katma değeri yüksek, ülkenin dış açığını örtücü, iç dinamikleri ile uygun yatırım kaynaklarına, faiz ile birlikte vurulan ağır yük, bunun yanında, yatırım yerine yüksek faiz elde edilebilecek şekilde kitleleri yönlendiren bir faiz yapısı elbette ki orta ve uzun vadede enflasyona negatif etki yapacaktır.

    Yazılarınızı takip eden, saygı duyan bir takipçiniz, Ekrem.

    YanıtlaSil
  38. Hocam İyi Akşamlar,

    Belkide siz Prof olsaydınız, iktisat bilimini bırakın, Türkiye de Prof. olduktan sonra makalesi farklı dillerde yayınlayan tek akademisyen olurdunuz. hemde bizimle uğraşmazdınız.

    Faiz hipoteziniz diğer faiz ilişkilendirmelerinizden farklı çünkü bunun içinde enflasyon var.
    ama siz verilere bakmadan yazmazsınız. 1994 ve 2014 ten bahsediyorsunuz ama 2014 yılında ciddi bir faiz indirimi yokki ! esas indirim 2012 yılında gerçekleşti.

    yazıyı okuduktan sonra faiz/enflasyon ilişkisine baktığımızda, 1/10/2012 tarihinde faiz düşümüne başlamış bununla beraberde enflasyon düşmeye başlamış. 1/8/2013 tarihinde faiz artmaya başlamış ve enflasyon artmaya başlamış.

    Saygılarımla





    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1993'ün son 4 ayında Hazinenin tahvil ihaleleri iptal edildi. Amaç faizi düşürmekti. Bunun sonucunda kriz çıktı. Yani fiilen faiz indirimi yok ama o yolda girişimler vardı.
      1/10/2012 de faiz indirimi, enflasyonda düşüş olacağı anlaşılınca başlatıldı. Yani faiz indiği için enflasyon düşmedi. Verileri olaylarla birlikte ele almakta yarar var. O zaman daha net görülebiliyor. 2013 sonlarına doğru enflasyonda iniş durduğu halde faiz indirimine devam edildi ve ardından olaylar karışıp kur fırlayında faizi 4,25 puan birden artırmak gerekti.

      Sil
  39. Mahfi bey selamlar;Öncelikle içten yazılarınız için teşekkür ederim.Ekonomi ilmine yaptığınız katkı ayakta alkışlanır.Sitenizde ilk günden bu güne kadar çizginizi bozmadan ülkemizin beşeri sermayesine katkıda bulunan nadide akademisyenlerden birisiniz.Kaleminizi daha nice seneler insanlığa hizmet adına kullanabilmenizi yürekten diliyorum.Bir kaç nesil ekonomiyi sayenizde kavradı SONSUZ KERE TEŞEKKÜRLER.

    Merkez Bankasının faizi indirmesi gerektiği husunda ilk kez size katılmıyorum.Ülkemizde son yaşadığımız olaylardan sonra ne kadar sermaye çıkışı oldu yada ne kadar sermaye girişinden mahrum kaldık bunu tespit etmek zor.Tamda bu noktada Amerika ve Avrupanın bir çok ülkesinde enflasyon oranı %0 oranlarındayken çoğu yatırımcı risk alarak yatırımlarını faizi yüksek ülkelere kaydırdılar.Ülkemiz tüm bu paralardan mahrum kaldı.Faiz indirildiğinde durumumuzun lehimize değişeceğini düşünmüyorum.Peki Faiz indirildi enflasyon indi ,çok daha yüksek işsizlik oranlarıyla karşı karşıyayız.Faiz indirildi yatırımların maliyeti düştü çok iyi ama nerelere yatırım yapılacak ?ARGE mi üretiyoruz ,Teknoloji mi ?Sanayi mi ?bu kanallar kullanılacaksa evet başarılı olur.Bizde ki durumda düşük faizden yararlanacak sektör inşaat ,konut ve tüketici kredileri tabanıdır.Şuanda lokomotif sektör inşaat sektörü ve bana göre artık sınırdayız.Bu sektör daha fazla büyürse balon patlayacak.2008 'de Amerikada ki Mortgage krizi gibi.Tüketici kredilerindeki artış da talebi artırarak aynı oranda olmasada yine bir miktar yukarı çekeceğini düşünüyorum.Ülkemizde yüksek enflasyonun en önemli nedenlerinden birinin aldığımız göçler olduğuda ortadeyken üretimi arttıramadan talebi düşürmemiz mümkün değil.Burda ki önemli sorunlardan bir tanesi aldığımız göçler ve bu göçmenlerin ülke ekonomisine etkileri.Diğer önemli nokta ,halkımızın tüketim alışkanlığını değiştirebilmek için devletimizin hazırlayacağı yapısal reformlar.Tüketim alışkanlıklarımız değişmedikçe ileri gidemeyeceğiz.Sokakta asgari ücret alanla ,çok daha fazla kazanca sahip olan kişilerin kullandıkları telefon aynı.Bu sadece bir örnek çoğaltabiliriz.Her bayanın evinde hiç kullanmadığı bir kaç çift ayakkabı muhakkak var.40 tane olanda zevkle 41.çifti alıyor !Yani tüketim alışkanlıklarımız ihtiyaçtan çok toplum tarafından kabul görme olayına bağlı.Yazılı görsel medya ve sosyal hesaplardan toplumumuz çok fazla etkileniyor.Güney kore nasıl büyüdü,Almanya nasıl kalkındı ?Güney korede olan bir arkadaşım insanların 5-10 yıl arası aynı kotu giydiklerini söyledi.Almanya da 2.dünya savaşından çıktıktan sonra toplumun en üst yada en alt kesimide olsa insanların evlerine gittiğinizde bu farkı anlamak mümkün değilmiş..Kullanılan tabaklardan tutunda evdeki koltuklara kadar her şey aynı.Bizde bu mümkün mü ?Toplumumuz tüketim alışkanlıklarında devlet tarafından yönlendirilirse tasarrufu artırıp enflasyonu düşürerek büyüyebiliriz.

    Su anda Varklık fonu gündemde .Çoğu kalkınmış ülkede bu uygulamada.Hükümetin aldığı tam isabet bir karardır.Yalnız bu fon nerede nasıl kullanılacak?Rakam Milli Gelirimizin 1/4 'ü tutarında.Bu gerçekçi bir rakam mı,insanlar bu fona nasıl teşvik edilecek?Bunlar Üzerinde durulması gereken konular.Bir ay önce 45 yaş altı bireysel emeklilik zorunlu oldu.Bu fonların aynı anda devreye girmesinin enflasyonu ve dolayısıyla faizleri aşağı çekeceğini düşünüyorum.Fon ARGE -TEKNOLOJİ -SANAYİ'de kullanılacaksa çok çok iyi.Varlık fonunun nasıl kullanılması gerektiği ve etkileriyle ilgili bir yazı kaleme alıp bizleri aydınlatırsanız çok memnun olurum.Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Sağolun.
      Dediklerinizi çoğunda doğruluk payı var. Tasarruf büyümenin itici gücü çok doğru ama G.Korenin büyümesinde eğitim sistemini değiştirip bilimsel temele oturtmaları çok önemli bir yer tutuyor.
      Varlık Fonu konusunda bir yazı yazmayı planlıyorum.

      Sil
  40. Hocam peki turkiye enflasyonu neden bir türlü dusuremiyor? Ne yapmamız gerek ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapısal reformlar.
      http://www.mahfiegilmez.com/2015/10/guncellenmis-yapsal-reformlar-rehberi.html

      Sil
  41. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  42. Şu faiz meselesinden çok, benim merak ettiğim:

    Ekonomistler niçin zengin değil? Sorumda ciddiyim, kızmayın lütfen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de size bazı sorularım var kızmayın lütfen:
      İlk sorum: Ekonomistlerin hepsinin zengin olmadığını nereden biliyorsunuz? İçlerinde zengin olanlar mutlaka vardır.
      İkinci sorum: Ekonomistlerin zenginlikten çok şöhreti hedeflemediklerinden emin misiniz?
      Üçüncü olarak: Bir Türk Atasözü 'zenginlik parayla pulla değil bilgiyle ölçülür' der bunu hiç duydunuz mu?

      Sil
    2. Hocam bu gün 3.yorumum ,çoştum,bir tanede ben söyleyeyim;Belki bazıları haddini bilip,şükür diyorlar ve daha fazla dünyevi şeye sahip olmak istemiyorlardır,zira sahip oldukları bilgi & görgü onlara yetmektedir...?!

      Sil
  43. Sizin de anlamadığınız şey şu, enflasyonu yükseltenler biz, T.C. vatandaşları değil.

    Ülkemiz üzerinde planları olan kim varsa, bunlar, enflasyonu kasıtlı olarak yükseltip, faizin de yükseleceğini bilerek, hamleler yapıyorlar.

    Yani: Suni, yapak olarak, kasıtlı olarak yükseltilen enflasyonu, ancak faizi düşürerek rayına koyabiliriz.

    ABD üzerinde, Avrupa üzerinde, Japonya üzerinde planlar yapan güç odakları yok, tabii ki onların enflasyonuna dokunmayacaklar, ama Türkiye'nin enflasyonu ile oynayan güç odakları var.

    Bu mekanizmayı anlamadığınız sürece, pes etmeye devam edersiniz Mahfi bey.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani ile başlayan satırda yer alan yapak kelimesini yazım hatası sonucu öyle yazmadınızsa onun doğrusu yapaydır. Arapçadan geçmiş olan suni kelimesinin Türkçe karşılığıdır.
      Açıkçası ben bu dediğiniz mekanizmayı anlayamadım. Yani dış güçler bizim enflasyonumuzu mu artırıyorlar? Bu müthiş bir şey. Şimdiye kadar duymamış olmam büyük eksiklik. Şimdi her şeyi anladım. Demek biz onun için enflasyonu düşüremiyoruz. Yalnız kafam yine bir yerde karışıyor. 2002 - 2010 arasında enflasyonu % 70'den % 7'ye düşürürken bu dış güçler bize izin mi vermişti? Bu kısmı anlayamadım. Neyse o kadar hata kadı kızında bile oluyor.

      Sil
    2. Vergilerin düşmesi enflasyonu düşürür. Bunun için kamu harcamalarının azaltılması gerekir. Yani devlet bugünkü bütçesinin yarısını kullanirsa ki çok fazla gereksiz harcama yapıldığını görüyoruz ve biliyoruz, enflasyon ciddi oranda düşer. Yanlış mıyım hocam?

      Sil
    3. Hocam dunyanin en buyuk sirketlerinden birinde calisiyorum. Sirketimiz petrol ureticisi sirketlere -ki bunlarin pek cogu global oyuncular, hizmet veriyor. Cok detaya girmeden ben de hep dinledigim ve izah etmeye calistigim bir konudan bahsetmek istiyorum. "Turkiye petrol denizi uzerinde oturuyor, bizden korkan yabancilar bunu cikarmak istemiyor"... Sizin bu hurafenin Lozan ayagini gecenlerde acikladiniz. Herseyi en kibar sekilde aciklamaya caba gosterseniz de iste boyle biri cikiyor, ve yillarca suren calismanizi, egitiminizi, tecrubenizi kaale bile almadan aklina geleni, hicbir veriye dayali olmayan ama muhakkak dogru olan gorusunu soyleyiveriyor. Inanin sizden yasca bir hayli genc olmama ragmen, herhangi bir konuda bilgimin ancak sizinkinin onda birine ulastigini gorse cok bahtiyar olacak kendi halinde bir insan olarak benim sacimi basimi yolasim geliyor. Siz nasil dayaniyorsunuz Allah askina???

      Sil
  44. "Gösterişli gökdelen inşaatlarındaki artışla finansal krizler arasında "sağlıksız bir ilişki" olduğu ileri sürüldü. İngiliz bankacılık devi Barclays Capital'in yayımladığı Gökdelen Endeksi araştırmasına göre gökdelen inşaatlarındaki artışı finansal sistemde ağır krizler izliyor."

    1. Kısmen de olsa doğru olma ihtimali var mı?
    2. Kamu harcamaları ve inşaat sektörü muhtemel bir ekonomik krize bariyer olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABD, İngiltere, İspanya gibi ülkelerdeki büyümeye bakınca bu iddia doğru görünüyor.
      Tam tersine krizi tetikleyenler onlar.

      Sil
  45. Turk milleti enflasyonun yapısal reformlarla düşeceğini hiç bir zaman görmez. Görse bile reformları gerçekleştirmeye yeltenmez.Bilime ve rasyonaliteye kayıtsız kalan , ışığın değil karanlığın pesınden giden bir toplumun ülkeye yaşattıkları ortadadır.

    YanıtlaSil
  46. %5 enflasyon olan bir ulkede MBnin%1 faizin olmasi bu ulkede enflasyon cephesinde ne yasanir issizlik cephesinde ne yasanir
    *diger sartlari ceteris peribus olarak ele alir ve bu ulkeyi ekonomi bilimi acisindan makro olcekte butcesi fazla ve dis ticareti fazla veren ulke olarak dusunelim.

    YanıtlaSil
  47. Hocam big mac endeksi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Ciddiye alınabilir mi?

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tek bir mal üzerinden giderek satın alma gücü paritesi ölçmek çok fazla ciddiye alınabilecek bir şey değil. Ama o da bir ölçüdür. Bence fazla ciddiye almadan kenara da atmadan değerlendirmekte yarar var.

      Sil
    2. Teşekkür ederim hocam.

      Sil
  48. Enflasyon, mal ve hizmet üretiminin üzerinde talep olması durumunda oluştuğuna göre, en kalıcı çözüm üretimi arttırarak talebi karşılamak olmalı diye düşünüyorum. Enflasyonu etkileyen başka faktörlerde var tabi. Arz ve talebin dengede veya dengeye yakın olduğu bir durumda piyasadaki para miktarı artarsa fiyatlar genel düzeyinde artış yaşanır. Ancak dinamik olarak yaşananlar bu kadar basit ve tek bor parametreye bağlı olmuyor. Türkiye' de rezerv para ABD Doları olunca ve ithalat dolar ile yapılınca, ABD ekonomisindeki değişimler de enflasyon ve piyasada dolaşan TL miktarını etkiliyor. Doların güçlenmesi ile Türkiye' nin ithal ettiği ürünlerin maliyetinde artış yaşandığı için maliyet enflasyonu yaşanıyor. Tam tersi de yaşanabiliyor. Konjonktürel olarak global piyasalardaki dalgalanmalar ve global ekonomide büyüme hızında düşme de etkili oluyor. Şu dönemde global ekonomideki yavaşlama Türkiye' nin ihracat pazarlarını kırılgan hale getirirken ihracat gelirleri düşmekte ve ithal girdi ile çalışan ekonomide ithalat da azalmaktadır. Böyle bir ortamda özel kesimde karlılık konusunda sorun yaşayan sektörlerde küçülme ve işten çıkarmalar yaşanmaktadır. Para politikaları ile elde edilebilecek sonuçların dünya genelinde de sonuç vermediği bir dönemi yaşıyoruz. Parasal genişleme ile ekonomilerini düzlüğe çıkarmaya çalışan Batı ülkelerinde bu durum görülmektedir. Türkiye' de bütçe disiplini, bir çok olumsuz faktöre rağmen ekonomiyi dış şoklara karşı güçlü durmasını sağladı. Bundan taviz verilmemesi konusunda herkes hemfikirdir. Ancak sıkı para politikasının uzun süredir uygulanması ve enflasyon ile mücadelede istenen düzeye ulaşılamaması durumu sadece para politikası ile çözüme ulaşılamayacağını da göstermektedir. 1994 krizini gayet iyi hatırlayan birisi olarak faizlerin suni bor şekilde baskılanması neler neden olabilir biliyorum. Ancak enflasyon sadece para politikası ile düşürülemez. Yapısal reform diye dillendirilen bir çok değişikliğe ihtiyaç var. Tarım ve hayvancılıkta ithalatçı bir ülke haline geldik. Otonom tüketimimizi ülkemiz kaynaklarından karşılayamıyorsak, cari açık sorunu ve kur etkisi nedeniyle de enflasyon sorunu çözümsüz kalır. Gelir dağılımı nedeniyle nüfusun büyük çoğunluğunda gıda tüketiminin gelire oranı yüksektir. Türkiye' de gıda enflasyonunun ağırlığının fazla olması ve gıda konusunda üreten değil ithal eden bir toplum haline geldiğimiz için, kalıcı çözümün tarım ve hayvancılık| ile ilgili reformların hayata geçirilmesi sonrasında elde edilebileceğini düşünüyorum. Ayrıca çiftçinin eline geçenden daha fazlasını aracılık yaparak kazananların olduğu mevcut düzenin bir an önce değişmesi gerekiyor. Sonuç olarak da istihdam azalması nedeniyle oluşan kaygılar nedeniyle de olsa faizin düşürülmesi gibi tartışmaların yerine üretimi nasıl arttırır ve ithal ettiğimiz ürünlerin ikamesini ülkemizde nasıl üretebiliriz konularını tartışmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  49. Hocam acayip bir adamsınız.
    Bazı konularda fazla evhamlısınız.(banagöre)
    Bunlar Nedir? Din, İnançlar, bazen bazı odaklara kızgınlığınızdan aba altından sopayı vurmanız mesela,bir ekonomist olarak bazen görüşünüzü o kadar belli ediyorsunuz ki belki farkında belki farkında değilsiniz.(bu yazı için demiyorum genel)
    Ama dedim ya Acayip bir adamsınız.(iyi anlamda söylüyorum.)
    Çok ekonomist takip ederim,okurum,incelerim.
    Lakin sizin gibisi nadir bulunur konuları öyle güzel anlatıyorsunuz ki yukarda saydıgım eksi gorunenleri silip süpürüyor.
    Öyle güzel anlatıyorsunuz ki; Bakın arkadaslar olay bu benimde görüşüm bu, sizde analizinizi yapın diyorsunuz.
    Analiz yapın diyorsunuz çünkü anlatımınızla insanın kafasına öyle güzel işliyorsunuz ki olayları analize gidiyor insan.
    Samimi olarak söylüyorum.
    Hem mükemmel bir eğitmen, hemde mükemmel bir öğretmensiniz.
    Siyasi görüşünüz, duygularınızı bazen kontrol edememeniz hiç umurumda değil.
    Büyük hayranınızım. :)
    Saygılarımı sunarım...

    YanıtlaSil
  50. hocam 30lu yaslarindaki genclere ne tavsiye edersiniz parasal konularda

    para biriktirilmeli mi yoksa alinan paralar direk harcanmali mi

    mesela bu yaslardaki insanlarin gelir/tasarruf orani sizce ne olmalidir.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir sorunun yanıtı kişiye göre değişir. Ben size o yaşlarda ne yaptığımı söyleyebilirim ancak, eğer bir yararı olacaksa. Ben o yaşlarda elime geçen sınırlı paradan (karı koca kamuda görev yapıyorduk) az da olsa bir kenara bir şeyler koyuyordum. Ama bu, mesela başka bir eve taşındığımızda taşınma ve yeni evi boyama parası olarak gidiyordu. Yani bu birikimler biraz da 'ihtiyat saiki' ile yapılan birikimlerdi. Eğer imkanınız varsa bir kenra bir şeyler koymaya çalışın.

      Sil
  51. Sizin böyle bir yazı yazmanız her ne kadar ironi yapmış olsanız da beni üzdü ve aklıma bir Çin atasözünü getirdi.

    "Eğer bir ülkede cücelerin gölgeleri uzamaya başlamışsa güneş batıyor demektir."

    Mahfi Bey, lütfen cücelerin gölgelerini uzatmayın.

    Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  52. Kur artmayinca bizde işler iyi gidiyor sanılıyor. Halkin kriz yada ekonomik sorundan anladigi tek gosterge kur 94 ve 2001 krizlerindeki gibi bir anda dirlasa kur millet kriz var diyecek yoksa hiç iplemeyiz valla.faizde baski kur artmadığı icin anlamakta zorlaniyiruz bizde.

    YanıtlaSil
  53. negatif reel faiz uzerine bir yazi yazar misiniz bu konuya kafayi taktim. Bu durumun sonuclar artilari eksileri
    makro ekonomi ve mikro ekonomi hatta bireyler uzerine etkisi borculular alacaklilar uzerine etkisi nedir.

    Ben bir iddia ortaya koyuyorum eger enflasyonlu bir ortamda negatif reel faiz olanagi varsa philips egrisinin isleyecegini dusunuyorum. philips egrisi ile negatif reel faiz arasinda iliski oldugunu dusunuyorum ancak tek sartla talep kaynakli olan enflasyon olacak %2.5 altinda olmamak kaydiyla. Bu iddiam hakkinda ne dusunuyorsunuz

    mesela %3 enflasyon %0.50 merkez bankasi politika faizi boyle bir ekonomide ceteris peribus sartlari dahilinde negatif reel faiz baskisiyla philips egrisinin isleyecegini dusunuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda (negatif faizle Phillips eğerisi ilişkisi hariç) yazılar yazmıştım. Yine yazarım.

      Sil
  54. Hocam,
    Zaten ülkenin hali gidişatı ortada hangi konuda ilim ve bilim gözeterek kararlar alınıyor ki ekonomik kararlarda da ilim bilim gözetilsin.

    Oligarşik bir yönetim sözkonusu ve kayıtsız koşulsuz ne deseler sorgulamadan o söylenenleri doğru kabul eden kocaman bir guruh var.

    Sizin gibi insanların her uzmanlık alanında korkmadan çekinmeden gerçekleri doğruları olabildiğince insana anlatması gerekir.

    Yoksa bu ülke çok daha acayip yerlere gidecek gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru söylüyorsunuz da daha nasıl anlatacağımı bilemedim.

      Sil
  55. Değerli hocam, siz ve sizin gibi bilim ve gerçekler ekseninde hesap yapan bürokratlar, siyasiler işbaşına gelmedikçe maalesef bu konuda çok yazılar yazmak zorunda kalacaksınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz olmuyor ne yazık ki. Bazen bir kaç kişi gelse de onları da siyaset harcıyor olay eskiye dönüyor.

      Sil
  56. Gaziantep saldırısından sonra Mehmet Şimşek anlaşılmıştır ki Türkiye artık terör tehdidi ile karşıya karşıyadır dedi. Bizim bu kadar zeki ekonomistlerimiz varken ve ekonomi bu arkadaşlara emanetken sırtımız yere gelmez.

    YanıtlaSil
  57. Hocam diyelim dediginiz gibi MB faizleri indirdi ve ortalama fonlama maliyeti yüzde bes civarinda oldu. Boyle bir hamlenin piyasayi etkileme gücü ne olurs sizce. Ben zannetmiyorum ki gösterge faizlerde hemen insin beş seviyelerine. Rasyonellikten uzak bir para politikasınin MB nin kredibiletesini iyice sekteye uğratır. Kredibilitesi düşük bir MB nin yuruttugu para politikasınin hareket alani kisitlanmis olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gösterge faiz ve bankaların mevduat faizleri de düşer ama dediğiniz gibi yüzde 5'e değil de mesela yüzde 7'ye düşer. Bu negatif faiz olacağı için tasarruflar üzerinde olumsuz etki yapar. Muhtemelen döviz çıkışları olur ve kurlar yükselir.
      Yine dediğiniz gibi zaten yüksek olmayan kredibilite iyiden iyiye düşer.

      Sil
  58. Hocam,
    siz bıkmazsınız, bunu bir sitem olarak kabul ediyoruz.

    Bilime devam...

    YanıtlaSil
  59. Bu konuda Neo fisherism hakkindaki dusunceleriniz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neden - sonuç ilişkisi karışmış. Genellikle kriz dönemlerinde bu ilişkiler birbirine girer. Oradan bakınca da tersi doğru gibi görünür.

      Sil
  60. G. antep saldirisini isid yapti suriyeliler g. antein cogunlugunu olusturyor kilis komple suriyeli istanbulda izmirde suriyeliler mahalleler kurdular bu ulke buyuk bir sorunla karsi karsiya dahasi onumuzdeki donemlerde suriyelilerin kuracagi islamci arapci teror organizasyonlari ile tanisacagimiz. Suiyeliler egitim sistemiyle arapci arap milliyetciliginin en yogun oldugu ulke. Mafya kadin ticareti gasp teror gelecek 5 yil icinde tavan yapacak. AKP doguda batida suriyelileri vatandas yaparak onlari yerlestirerek kendisine boyun egmeyenleri secim donemlerinde oyla secim disi donemlerde baski ile yeni secmelerini yaratacak. Bu yeni secmenler daha dunden razi akpli olmaya akpnin milisi olmaya olmak istemyenler ise kendi arapci zihniyetleri ile radikal islamci dusunusleri ile birlikte cesitli teroro orgonisayonlari ile basimiza bela olacak. Suriyelilerin bir an once ulkerine donmelerinde fayda vardir.

    YanıtlaSil
  61. Okumaya firsatiniz olursa linklerdeki makaleler ilginizi cekebilir

    https://www.stlouisfed.org/publications/regional-economist/july-2016/neo-fisherism-a-radical-idea-or-the-most-obvious-solution-to-the-low-inflation-problem

    http://faculty.chicagobooth.edu/john.cochrane/research/papers/fisher.pdf

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten okumuştum bunları teşekkür ederim.
      Kriz zamanlarında neden - sonuç ilişkileri birbirine karışır, doğrular ve yanlışlar da terse dönebilir. Neo Fisherism de biraz budur.

      Sil
    2. Dini etkilerden dolayi boyle yazmis.

      Sil
  62. terorle yasamaya alismamiz lazim. Cunku terorle yasamak bizim kaderimiz. Bulundugumuz cografya ve dinimiz nedeniyle terorle yasamak bizim alinimiza yazilmis.Sunu hatirlatmakta fayda var Islam dini baris dinidir. Huzur dinidir.Islamda siddet yoktur islamda haksizlik yoktur. Muslumnalar durust namuslu barissever insalardir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi tabi darbeyi de uzaylılar yaptı diyollar.

      Sil
  63. iktisat çok eğlenceli bir bilim dalı bence. herkes aklında ne varsa söylemeli, özellikle devlet erkanından kişilerin hepsinin tek tek fikri alınmalı ve incelenmeli. hatta direk olarak türkiye ekonomisine vereceği şekli merak edip direk olarak uygulanmalı.başka türlü ilerleyemeyiz gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İktisat aslında eğlenceli bir bilim dalı değildir. Sıkıcıdır. Herkesin doğru sandığı şeylerin aslında öyle olmadığını anlatmaya çalışan bir bilim dalı eğlenceli olmaz.
      Herkesin aklına geleni söylediği dal da iktisat değil çoğu kez iktisatla karıştırılan finanstır.

      Sil
  64. Suriye iç savaşını ruhlarında Türkiye’ye taşıyan neslin, özellikle de Suriye’de büyüyen genç Suriyelilerin ruhlarındaki ağır tahribat gelecek için şiddet kaynağı olacaktır.

    Gaziantep’te bir arkadaşımın yanında çalışan 18 yaşındaki Suriyeli genç kız “Bizim başımıza gelenin sizin başınıza da gelmesini istiyorum” derken, bu ruhi tahribatı ortaya koymuştur.

    Pakistan’da yaşanan deneyimler göstermiştir ki, ilk kuşağın ruhi çöküşü çözülemez ise bu ilk kuşak bir şiddet sarmalı üretmektedir. Türkiye’nin Suriyelilerin ruhi çöküşlerini çözecek deneyim ve kaynağı yoktur. Bu ise Suriyelilerin yeni şiddetin üretim kaynağı olacağı anlamına gelmektedir.

    Suriyeliler içinden özellikle Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa’da bölücü Arap milliyetçiliği, IŞİD ve El Nusra gibi selefi cihatçı örgütler için sosyal taban, Arap mafyası hızla üreyecektir. Böyle bir girişim kentlerimizde Suriyeli Arap gettolarının doğmasına neden olacaktır. Bütün bunlar ise sınır bölgesi Peşaverleşen Türkiye’nin Pakistanlaşacağı anlamına gelmektedir. Suriye’de iç savaşın yayılmasında Irak’tan Suriye’ye kaçan mültecilerin önemli bir rol oynadığı unutulmamalıdır


    13 temmus 2016 Sn. Umit Ozdag basin toplantisindan alinan bir metin gercekleri ne kadar sicak anlatiyor.
    KAYNAK
    http://ozdag2016.com/2016/07/13/suriyelilere-vatandaslik-verilmesi-ile-ilgili-basin-toplantisi/


    https://www.youtube.com/watch?v=SAsC0zifeTU

    bir pedagog bilim adamindan ciddi uyarilar. Turkiye pakistanlasacak gelecekte teror cosacak.

    YanıtlaSil
  65. Hocam işin içinde birde "ekonomi tetikçileri" var. Bunların ekonomi üzerine etkileri sizce yüzde kaç?
    2. Sorum abd de yıllardır negatif reel faiz var. Orda neden bizde 1994 ve 2014 olan sıçrama yaşanmıyor? Teori orda neden çalışmadı?
    3. Sorum ise enflasyonu düşürmek için en etkili yöntem nedir?
    Tşkr-Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (1) Tetikçi teorisinin etkisini bilmiyorum. Daha doğrusu bunların kim olduğu konusunda bir bilgim yok.
      (2) ABD'de negatif faiz yok. Gidin bir bankaya sorun bakalım size negatif faizle kredi veren birisini bulabilecek misiniz? ABD tahvil faizleri yüzde 1,6 dolayında. Öte yandan onlarda faizlerin inme nedeni enflasyonun çok düşük olması (% 0,5 - 1,0 arasında.) Bizdeki gibi yüzde 8,8 enflasyon yok.
      (3) Enflasyonu düşürmenin yöntemi bir tane değil. Ekonominin içinde bulunduğu duruma göre değişiyor. Bizde mesela yapısal reformları yapmazsak faizle oynar dururuz. Buna karşılık bu tür reformları yapmış ülkelerde para politikası tek başına enflasyonu düşürmeyi sağlayabilir.

      Sil
    2. Tşkr ederim.
      2. Soruda REEL faizi kastedmiştim. Fed faizi sıfır. Enflasyon %1 olunca reel faiz negatif olmuyormu?
      Bizdede 7.5 faiz. 8.5 enflasyon olduğunda tıpkı abd deki gibi %1 neg reel faiz olmazmı? Tşkr

      Sil
    3. Fed faizi reel faiz açısından bir anlam taşımaz. Onu vatandaş kullanamaz, bankalar kullanır. Reel faiz ya gösterge faiz ya da bankaların mevduat faizi esas alınarak hesaplanır. Bankaların faizi yüzde 1,5 - 2,5 arasında. Gösterge faiz de yüzde 1,65. Dolayısıyla reel faiz negatif değil.

      Sil
  66. Güzel para değil mi hocam? : Neyseki öyle çok başarımız yok bir tek dün Taha Akgül serbest stil güreşte altın madalya aldı. Düşünsenize ABD deki gibi altın madalyalı sporcu sayımız fazla olsa hazine batar :))) Gerçi nereye batıyor vergi yükünden biz batarız :=))

    "16 Aralık 2013’te Resmi Gazete’de yayımlanan ödül yönetmeliğine göre, olimpiyatlarda birinci olan sporcular 1000 cumhuriyet altını (840 bin TL), ikinci olan sporcular 600 cumhuriyet altını (504 bin TL), üçüncü olan sporcular ise 300 cumhuriyet altını (252 bin TL) ile ödüllendiriliyor."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçi ile başlayan cümlenize çok güldüm, doğrusu o.

      Sil
  67. Merkez Bankası'nın elinde kullanacağı tek araç olarak faizle oynamak mı kaldı? Maliye politikasıyla desteklemek gerekmez mi? faiz indirimide bir yere kadar geçerli olacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maliye politikası daha ne yapsın? Bütçe fazla vermiş. Ben hayatımda bu son 7 - 8 yıldaki kadar para politikasına destek vermiş bir maliye politikası görmedim. O nedenle başarısızlığın sorumlusu Merkez Bankasıdır. Bağımsızlığı kullanamamışlarsa o da onların sorunudur.

      Sil
    2. Sadece faizde cevap vermiyor merkez bankasının elinde ne kaldı? Reform yapmakla mı başlamamız gerek cevap alabilmemiz için?

      Sil
    3. Sizin olduğunuz dönemi bilmesek bizde eleştiricez MB'yi de Allah'a şükür yazar kasa fırlatan çıkmadı daha...

      Sil
    4. Adsız 15:55
      Benim olduğum dönemi bilemezsiniz çünkü öyle bir dönem yok. Hayatımın hiçbir döneminde Merkez Bankası'nda görev yapmadım. Başkalarıyla karıştırıyorsunuz.

      Sil
  68. bir iktisatçı ile siyasetçi birlikte eve çıkacaklar. İktisatçı gidiyor kiralayacakları evin durumunu ve değerini, mahallenin konumunun yanısıra semt pazarında fiyatların durumunu öğrenip analiz ediyor. Ödeyeceği kiraya karşılık maksimum fayda olmasada bütçeyi aşmamaya özen gösteriyor.
    Bu arada siyasetçi mahallede tur atıyor kıraathaneleri dolaşıyor. Halkın nabzını tutmaya çalışıyor. Muhtar adaylığından belediye meclisine bir sıra hayalı canlandırıyor.
    İkisininde kararı olumlu. Olur bu iş diyerek evi tutuyorlar. Ev sahibi ile konuşan iktisatçı makul fiyat artışına karşılık rahat 4 sene bu evde oturabiliriz diyor.

    Eve yerleşiyorlar 3 ay sonra yerel seçimler oluyor siyasetçi muhtar adaylığından 2 oy alıyor. Sonra başlıyor sorunlar. Ev sahibi aylık kirayı almayı geldiğinde siyasetçi huzursuzluk çıkarıyor ev sahibine indir şu kirayı diyip duruyor.
    İktisatçı araya girip durumu yatıştırıyor. Sene doluyor kira artışı geldiğinde ev sahibi makulun üzerinde zam yapıyor. Sizin durumunuz riskli diyor ya şimdi çıkın ya da bu kirayı kabul edin diyor.

    Şimdi iktisatçı yaptığı hesaplara uygun 4 senelik analizi siyasetçinin huzursuzluğundan bozulduysa suç kimde? Şimdi hatalı olan analiz mi ? Yoksa siyasetçinin dediği gibi rakip muhtar adaylarının oyunu mu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçek kişi ve kurumlarla benzerliği olmayan, tamamen hayal ürünü olan karekterle yazılmış bu hikayemde (bu uyarıyı yasal olarak yazmayı unutmuşum :)

      Yasal olarak bir paragrafla kendimizi tüm tv dizilerindeki gibi güvene aldıktan sonra sormak isterim:

      Sizin son paragraftaki sorulara yorumunuz ne olur hocam?

      Sil
    2. Bence burada iktisatçının analizleri doğru orada bir hata yok. Sorun siyasetçinin kaç oy alacağına dair anket vb gibi bir çalışma yapmamış olmasında. Özetle iktisatçı üzerine düşen konuları çalışmış ama siyasetçi boş hayaller kurmuş ve bunu hiç test etmemiş.

      Sil
  69. Ben anlamıyorum benmi uzaydan geldim yoksa yöneticiler mi. AB ve Amerika bir yerini yırtıyor enflasyon oluşsunda faiz arttıralım diye hatta matbaa başına geçmişler para basıyorlar tahvil programları yapıyorlar piyasada para olsunda halk harcasın enflasyon olsun deflasyona gitmiyelim diye. Ona görede faizi arttırıp güçlü ekonomi olalım diye. Bizde de şemsiye zaten girmiş açılmıyor enflasyon rakamı zaten televizyonda yansıtıldığından daha fazla ama üstünü çamurla kapatıyorlar sanki ortaya ilerde çıkmayacak gibi bide faiz düşüreceksin parayı piyasaya bolca dağıtacaksın millet harcayacak kredi çekecek emlak sektörü gelişecek ama bilmiyorlar mı rekabet aynı zamanda ucuzlanan malla beraber işsizliği tetiklediğini zaten batmışsın anasını satim iyice batağa götürüyorlar imkanım olsada başka ülkeye gitsem ilerde çocuğuma ödeyecek borç bırakmazdım.

    YanıtlaSil
  70. Mahfi hocam diyanet demiş ki borçlarda enflasyon ne kadarsa o kadar fark vermek gerekir yani faiz. İnançsal kısımda sorun yok gibi daha çok sebeb sonuç ilişkisinde sorun var gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onlar ekonomik hassasiyetlerinden oyle yorum yapmislar.

      Sil
  71. Hocam tüm bu yazdıklarımız ışığında -teknik verilere gore- inşaat sektörünun patlaması veya bir kriz yaşanması riski nedir? kafanizda bir sure tahmini var mı

    YanıtlaSil
  72. Hocam alakasız bir soru soracağım konudan bagımsız.
    Mevduatçı reel faize bakar. Çünkü enflasyonun parasını yok etmesini istemez.
    Peki kredi çeken de reel faize bakar mı? Bence bakmaz çünkü enflasyon onu ilgulendirmez sadece nominal faize bakar. Ne diyorsunuz hocam?

    YanıtlaSil
  73. 'Bugün büyük ekonomi reformları adı altında yapılanlar önemli ama çok yetersiz. Türkiye büyüme gücünü kaybetti. Nereden mi söylüyorum bunu: Bakın eskiden yüzde 7,0 üzerinde büyüme yaşadığımızda enerji dışında cari açık veriyorduk. Artık yüzde 4,0 büyümeye ulaştığımızda dahi cari açık veriyoruz. Bu ne anlama geliyor? Yabancı parası olmadan büyüme ve kalkınma sıfır...

    Ne yapmalıyız? Yıllardır tekrarlarım ama yine söyleyeceğim:

    1-) Kamuyu ulufe dağıtma merkezi olmaktan bir an önce çıkarmalıyız. Kamu, ya daha az vergi toplamalı, ya da topladığı vergileri daha çok yatırıma yönlendirmeli. (Maliye Politikası baştan aşağı yenilenmeli)

    2-) Finans politikası maalesef sadece faize bağlı. Bankalara kredide “ipotek sistemini” KOBİ ve sanayide derhal yasaklamalıyız. İşleyen değer özellikle KOBİ’ler için çok önemli.

    3-) Allah rızası için 12,0 dolardan 4,0 dolara düşen doğalgaz fiyatlarını derhal yurtiçinde de indirmeliyiz. Enerji, bir insanın vücudundaki kan gibidir. Doğalgaz’da yüzde 25-30 indirim marjı çoktan oluştu. Bu sayede elektrik üretim maliyetleri de düşecek ve sanayinin yanında enerji şirketleri rahatlayacak.

    Bu yazdıklarım şimdilik çok ama çok acil ilk 3 adımdır. Sorun Merkez Bankası’nın faizinde değildir.'

    İbrahim Kahveci . Gazete Karar.

    Bu görüşler hakkında düşüncelerinizi merak ettim Hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru tarafları var. Ama faiz o kadar basit bir şey değil. Kapitalist sistemde eğer sermaye hareketleri serbestse o zaman faiz, fiyat ve kur çok önemli üç kalemdir. Bunlar doğru oturmamışsa sistemde ne yaparsanız yapın işler doğru gitmez.

      Sil
  74. Hocam Ahmet Aslan dinler misiniz? Güzel bir sesi ve yorumu var.

    Ahmet Aslan - Nem Kaldı
    https://youtu.be/na1kcFLe1Yo

    YanıtlaSil
  75. hocam en iyisi faizi sıfırlamak ve olacakları görmek bencede .sonucu agır olacak ama bir musibet bir nasihattan iyidir .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru da sonucu çok ağır olur ve fatura yine bize çıkar.

      Sil
  76. Hocam reeskont politikasını araştırıyorum bununla ilgili anlamadığım yerleri soracağim.
    1000 tl değerinde bir tahvilim var mesela vadesinde bu kadar ödenecek. Banka bana 900 tl verip aldı.
    1) Banka bunu daha sonra MB'ye satmak için mi alır yoksa vade sonunda 1000 tl alıp kar elde etmek için mi?
    2) 900 tlye aldıysa banka bunu MBye 900den yüksek fiyattan mı düşük fiyattan mı satar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banka bu tahvili sizden 900 TL'ye alır ve MB'ye mesela 920 TL'ye verip karşılığında kredi alır. O krediyi faizle kullandırıp hem kağıttan hem de faizden kazanır.

      Sil
    2. Ben her seferinde yazmaktan bıktım siz yazdırmaktan bıkmadınız Hocam.
      Helal olsun size. Adamsınız!
      Yine 2 cümlede olayı en basit şekliyle anlatmışsınız mest olmamak elde değil.
      Bu eğitimle olacak bir şey değil, sanırım allah vergisi!

      Sil
  77. Hocam ihracatçı ve ithalatçı bankalardan dolar cinsinden mi lira cinsinden mi borçlanmak ister?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelir durumlarına bağlı. Eğer gelirlerinin ağırlığı dolarla ise dolarla borçlanmak isteyebilirler.

      Sil
  78. Merhaba hocam.

    Affınıza sığınarak bir soru sormak istiyorum. Enflasyonu düşürmek için faizin düşürülmesinden bahsetmişsiniz. Ancak enflasyon ve faiz arasındaki doğru yönlü ilişki http://www.mahfiegilmez.com/2014/05/enflasyon-ile-faiz-iliskisi.html linkli yazıda da belirttiğiniz üzere maliyet enflasyonunda geçerli. Ülkemizde sizce maliyet yönü daha baskın olan bir enflasyon mu var?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizin düşürülmesinden söz etmem ironidir.
      Öte yandan ülkemizde hem talep hem de maliyet enflasyonu söz konusu. Maliyet yönlü enflasyon kurdaki artıştan kaynaklanıyor (ithal mallar pahalanıyor.)

      Sil
  79. İktisat bilimine mensup olanların da Hipokrat Andı gibi bir andı var mı?

    Faizle, çocuk oyuncağı gibi oynamayacağıma...

    Faizi, oy devşirmek maksadıyla hareket eden kişi veya kurumlara selam çakmak niyetiyle, propaganda malzemesi yapmayacağıma...

    İktisadi gidişat neyi gösteriyorsa, faizi, 'yükseltmek - sabit tutmak - düşürmek', seçeneklerini, yerine-zamanına göre, bilimsel analizler sonucu uygulayacağıma...

    Faizle ilgili kararlar verirken, hiçbir şahıs ve kurumun, ideolojinin, inanışın, kitlenin etkisi altında kalmayacağıma, sadece iktisadi analiz sonucuna göre kararlar vereceğime...

    diye devam eden bir ant var mı?

    YanıtlaSil
  80. Sayın Hocam;

    Bu sizinle ilk tanışmam. 1.Sınıf öğrencisi oluyorum bu sene. Bir abimin önerisi ile başlıyorum sizi okumaya.

    İyi Çalışmalar,,

    YanıtlaSil
  81. İkisi aynı terazinin kefesi dersek ortada buluşmuş olmaz mıyız? Bu tartışma da son bulur..

    YanıtlaSil
  82. Hocam merhaba maliyet enflasyonu varsa faiz azaltıp enflasyonu azaltabilirz ama maliyet azalırsa yatırımcı daha fazla yatırım yapar daha fazla işçi çalışır buda talebi artırmaz mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. faizi düşürdük peki kurların yükselmesinden sonra oluşan maliyeti ne yapacağız o kısmı düşündün mü?
      Özel sektörün ne kadar dış borcu(döviz) var ona baktın mı?

      Faizi tek başına yatırım denkleminde değerlendirmemek gerek. Enflasyon ve kur seviyelerini dikkate almadan yapılan analiz eksik kalacak üstelik aldatıcı olacaktır.

      Sil
  83. Enflasyon faizi doğurur ve her zaman enflasyon faize gebedir.Fed neden faizi arttirmak icin enflasyonu kerterez olarak tutuyor ya da ecb neden deflasyondan kurtulmak için faizleri olabildigince asagida tutmak istiyor enflasyon ortamini olusturmak için. Dediginiz gibi faiz degil enflasyon ele alinmali. Ama yatirimlarin olusmasi icin de faizlerinde dusuk olmasi ayri bir mevzu tabi.
    Kaleminiz kirilmasin hocam her daim yazmaya devam etsin.sevgiler saygilar.

    YanıtlaSil
  84. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  85. Hocam Ali Babacan hakkinda ki dusunceleriniz nedir acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlke olarak kişiler hakkında yorum yapmıyorum.

      Sil
  86. Sn. Eğilmez. Türkiye gibi, GSMH'na göre yüksek cari açık, USD ve EUR’a yakından bağlı maliyet ve enflasyon yapısı, özel sektörünün yüksek pozisyon açığı olan bir ülkede:
    Keynesyen modele dayalı parasal genişlemenin kısa vadede reel sektörü ve (inşaat sektörünü) ayakta tutabileceğini, orta vadede ise ülkenin reel faiz, reel kur, enflasyon ve cari açık gibi göstergelerinde stres birikimi yapacağını düşünüyorum.
    Üstelik bankacılık sektörüne de yapılan telkin ve yönlendirmelerin de bu sektörün kredi portföy yapısını bozabileceğini düşünüyorum. Bankaların yıllardan beri süre gelen doğru tarafa doğru krediyi tahsis etme konusundaki hatalarının üzerine, devletin bu yöndeki politikası tuz biber olacaktır.
    Biz bu ülkede yaratılan çıktı (üretilen mal ve hizmetler) tutarını, çıktı kalitesini ve niteliğini arttıramazsak, maliyetlerimizi düşüremezsek, bu para politikası ile sıkıntı yaşayabiliriz.
    Üstelik halen ekonominin her türlü dengesini bozan, kaynak ve servet dağılımını kötü hale getiren ve çok uzun zamandır başımızın derdi olan “crony capitalism” meselesini halledememişken, parasal genişlemenin ekonomideki kötü kaynak kullanımı meselesini daha da menfi bir şekle getirebileceğini düşünüyorum.
    Dünyadaki ekonomik konjektürün nereye ve nasıl döneceği konusunda çok tartışma var. Bu kadar çok tartışmanın olması, aslında karar vericilerin de sistemi tam yönetemediği ve sistemin nereye kaydığını kontrol edemediğini gösteriyor.
    Şu ana kadar Dünya Ekonomisindeki gelişmeler anlamında Türkiye olarak 2008’den beri şanslıydık. Bu noktadan sonra şansımızın dönebileceği bir ekonomik konjektüre girme riskimiz var. Üstelik 2001’de çok daha hafif sıklet bir büyüklüğe rağmen, 2016’da ağırlığımız arttı ama dengemiz daha iyi değil. Güçlü olduğumuz unsurlar olan bankacılık sektörünün yapısı, kamu bütçe disiplini ve serbest kur rejimi önümüzdeki dönemi atlatmamız için yeterli olmayabilir. Saygılar ile,

    YanıtlaSil
  87. Mahfi Bey,

    2 kere dayak yemiş olmamıza rağmen demişsiniz de buna da gerek mi bunu anlamak için? İnsanlar genel anlamda faizi neden kullanır? Enflasyon karşısında paraları yastık altında erimesin diye. Enflasyonun düşük olduğu ortamlarda zaten faiz düşük olur ki insanlar o zaman tasarruflarını da başka türlü değerlendirerek ekonomiye katkıda bulunurlar.

    Kıssadan hisse, eğer dini sebeplerden ötürü insanların faizi kullanmasını istemiyorsan, onları faize muhtaç bırakmamalısın...

    YanıtlaSil
  88. Üretiminde herhangi bir katkımızın olmadığı ürünlerden anormal oranlarda alınan vergiler ne ulusal üretime önem verilmesini sağlıyor ne de vatandaşın tüketim harcamalarını kısmasını sağlıyor.Mahfi bey'in yazılarında belirttiği üzere hem talep hemde maliyet odaklı enflasyon yaşıyoruz.Ve bunu düşürmek için karar alıcılar tek oynanması gereken kalemin faiz olduğu konusunda ısrarcılar.
    TL'nin yurt içinde dahi alım gücünün vergilerle baskılanması bile başlı başına enflasyon nedenidir.Enflasyon politikasında at gözlüklerini çıkarıp faiz dışındaki faktörlere yoğunlaşılmalı ancak ülkemizin şu yokuş aşağı iniş durumu bunu pek mümkün kılmıyor gibi..

    YanıtlaSil
  89. Merhaba hocam. Merak ettiğim konu bu faiz indirimlerinin Quantitative Easing (QE) ile bir ilişkisi olup olmadığı.
    1) TCMB şu an QE uyguluyor mu?
    2) Faizi düşürüp dolaylı olarak enflasyonu düşürebilirse QE uygulayacak mı?
    3) Yoksa Türkiye'nin görece güçlü ülkelerde ve halihazırda 0 enflasyonu olan ülkelerde uygulanabilen bir yöntemi uygulama ihtimali yok mu?
    4) Düşük faiz de QE de dünya merkez bankalarında bir trend, biz de buna mı uyuyoruz?
    Teşekkür ederim peşinen.

    YanıtlaSil
  90. Hocam bu yazınızı ve ekte paylaştığınız konuyla ilgili 4 yazıyı okudum kaleminize sağlık.Ancak hepsinde ortak olarak anlamakta zorluk çektiğim konu 2013ün son iki çeyreğinde neden TCMB diğer kırılgan 5li ekonomilerinin tersi bir faiz politikası izlemek zorunda bırakıldı.(Medya ve cumhurbaşkanının baskılarıyla).O dönemde yapılan düşük faiz yanlısı propagandanın teolojik ve kültürel inanışlar dışındaki iktisadi sebebi nedir.Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
  91. Hocam konut piyasasinda uzun vadede bir emlak balonu bekliyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hocam sizin bu yazınızı gördüğüm iyi oldu biz bunlar olacak dediğimizde sen biliyorsun da neler olacağını onlar mı bilmiyorlar diyorlar umarım sizede bu şekil yorum yapanlar olmuyordur

      Sil
  92. Yazınız için çok teşekkürler. Yazdıklarınıza hak vermemek elde değil. NTV radyoda yaptığınız ve ekonomi ve işletme kavramlarını açıklayan minik programların da faydalı olduğuna inanıyorum ve yakaladıkça dikkatle dinliyorum.

    YanıtlaSil
  93. Hocam bunlarin dusuk faiz hastaligi enflasyon ile ilgili degil ki. Mutaahhit lobisinin israri ile yapiyorlar. Eee buyumedeki pasta insaat sektoru degil mi sonucta.

    YanıtlaSil
  94. hocam hep suçlu faiz neden kimse bu kadar konut arzı var artık yeter !! demiyor ? üretim ekonomisine geçmemiz lazım demiyor ?? hem tasarruf düşük deniyor hem harcayın deniliyor mevduat faizi zaten kuşa döndü enflasyona karşı böyle bir ortamda neden insanlar tasarruf yapsın ki ? aslında bunun cevabını siz milyar kere verdiniz senelerdir ama sizin dediğiniz gibi bilim doğruları söyler buda iyi değil !!!

    YanıtlaSil
  95. Mahfi Bey;
    Bir konu zihnimi meşgul etti. Size sormak istedim.ABD normal ekonomik şartlarda %2 enflasyon ve yine bu seviyeye yakın tahvil faiziyle karşı karşıya iken, ABD tahvillerine yatırım yapan yatırımcı vade sonunu beklediğinde aslında reel anlamda parasını korumuş mu olur?
    FED faiz artışına yöneldiğinde ABD ekonomisinde durum kötüleșiyor. FED'in bir çok ülkede negatif faiz uygulanırken faizleri arttırmaya yönelik söylemlerle beklentileri yönetmesi FED'in bilançosunun ulaştığı boyut nedeniyle dolardan kaçış yaşanarak tüm finansal dengelerin alt üst olacağıma dair endişelerden mi yoksa başka nedenlerden mi kaynaklanıyordur? ABD tahvillerini elinde bulunduranlar FED faiz arttırımına gidince zarar etmiyor mu? Çin'in elinde çok miktarda ABD tahvili olması nedeniyle FED'in faiz artışına gitmesi Çin ekonomisini bu yönden nasıl etkiler? Saygılarımla.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!