Yatırım ve Tasarruf Denince Ne Anlıyoruz?
Sokak diliyle ekonomi dili arasındaki fark
Yanlış anlayıp yanlış kullandığımız ekonomik terimler
arasında yatırım ve tasarruf en başta gelenlerdir. Bu iki terimin ekonomideki
anlamlarıyla sokaktaki anlamları çok farklıdır. O kadar farklıdır ki birinin
tasarruf dediğine öteki yatırım der.
Biriktirdiği parayı bir mevduat hesabı açarak bankaya
yatıran kişi, eğer ekonomi eğitimi almamışsa yatırım yaptığını düşünür. Onun
açısından getiri sağlayan bir şey yatırımdır. Aynı şekilde biriktirdiği parayla
tahvil, bono veya hisse senedi, gayrimenkul, döviz, altın satın alan kişi de yatırım yaptığını kanısındadır.
Çünkü bunların hepsinin bir getirisi vardır. İlk bakışta altının getirisi yok
gibi görünse de değeri arttığı takdirde değer artışı bir getiri sağlar. Dövizin
hem faiz getirisi vardır hem de altın gibi değer artışı getirisi olabilir. O
nedenle sokaktaki kişi bunu da yatırım olarak değerlendirir. Özetle diyebiliriz
ki sokaktaki kişi açısından yatırım, tasarrufların, gelir getirecek kaynaklara
yönlendirilmesidir.
Oysa bu saydıklarımın hiçbiri ekonomi biliminde yatırım
olarak sınıflandırılmaz. Ekonomi biliminde yatırım dediğimizde, bir dönemde
elde edilen değerlerin bir bölümünün tüketilmeyerek gelecek dönemde o değerleri
artırmak için yeniden üretime sokulması eylemini kastederiz. Bunu daha basit
ifade edersek, elde kullanılabilir olan kaynakların (sermaye, emek, toprak,
teşebbüs gücü gibi) bir ekonomide üretim kapasitesini artırmaya, yenilemeye
yönelik olarak kullanılmasına yatırım denir. Örneğin bir üretim işletmesinin
(fabrika olabilir) başkalarının tasarruf edip bankaya yatırdığı mevduatları
bankadan kredi olarak alıp işletmeye yeni bir üretim bandı monte ederek üretim
miktarını artırma çabası ekonomi anlamında yatırımdır. Çünkü bu eylem sonraki
dönemlerde üretim kapasitesini artıracaktır. Aynı işletmenin yeni bir üretim
bandı monte etmeyip mevcut bantlardan birisinin onarımını yaptırması da yatırım
(yenileme, onarım yatırımı) kapsamına girer. Bu eylem belki üretim kapasitesi
artışı sağlamaz ama üretim bandının arıza yapmasını ve dolayısıyla üretim
düşüşünü önleyeceği için yatırım olarak değerlendirilir. .
Bankaya veya benzer finansal kurumlara yatırılmayan, mesela
evde yastık altında saklanan veya altın satın alınarak evde saklanan değerler
bunu yapan kişi açısından tasarruf sayılsa da ekonomi bilimi bunları tasarruf
olarak görmez. Bir birikimin ekonomik anlamda tasarruf olarak kabul
edilebilmesi için yine ekonomik anlamdaki yatırıma kaynak olabilecek bir formda
olması gerekir. Bankadaki mevduat, kredi kullanmak isteyen bir başka kişi,
kurum veya şirkete kaynak oluşturacağı için tasarruf olarak kabul edilir. Buna
karşılık kişinin biriktirdiği parayla satın alıp evinde sakladığı döviz, altın
vb kimsenin işine yaramayacağı, bir yatırım ya da üretim faaliyetinde
kullanılamayacağı için ekonomi dilinde tasarruf olarak adlandırılmaz.
Yatırım, tasarruf ve tüketim eylemleri için örnekler:
Eylem
|
Sokak
dilinde
|
Ekonomi
açısından
|
Para
biriktirip evde saklamak
|
Tasarruf
|
Anlamsız
|
Döviz,
altın alıp evde saklamak
|
Yatırım
|
Tüketim
|
Gayrimenkul
satın almak
|
Yatırım
|
Tüketim
|
Yeni
bir gayrimenkul inşa etmek
|
Yatırım
|
Yatırım
|
Tahvil,
bono satın almak
|
Yatırım
|
Plasman
|
Hisse
senedi satın almak
|
Yatırım
|
Plasman
|
Birikmiş
parayı bankaya yatırmak
|
Yatırım
|
Tasarruf
|
Eğitim
için harcanan para
|
Tüketim
|
Beşeri yatırım
|
Bir
üretim tesisi kurulması
|
Yatırım
|
Yatırım
|
Döviz
hesabı açmak
|
Yatırım
|
Tasarruf
|
Eve
yeni eşya almak
|
Yatırım
|
Tüketim
|
Sinemaya
gitmek
|
?
|
Tüketim
|
Otomobil
satın almak
|
Tasarruf, yatırım
|
Tüketim
|
Otomobil
fabrikası kurmak
|
Yatırım
|
Yatırım
|
1) Gayrimenkul satın almak için tüketim demişsiniz, sizce plasman a girmez mi? Çünkü mevcut bir binayı satın almış, yani el değiştirmiş olmuyor mu?
YanıtlaSil2)Bir daire satın alan kişi için reel yatırım yapmış diyemiyoruz,peki bu finansal yatırıma mı giriyor.Finansal yatırıma da girmiyorsa tam olarak ne oluyor ?
3)Mevcut bir gayrimenkul satın almak değil de yeni bir bina yapan kişi için nasıl bir yatırım yapmış diyebiliirz?...
Teşekkürler...
1) Plasman mali araçların satın alınmasıdır. Gayrimenkulü inşa etmek yatırım, satın alıp oturmak tüketimdir. Tüketim ikiye ayrılır: Dayanıklı tüketim, dayanıksız tüketim. Dayanıklı tüketim tüketilmesi uzun yıllar süren tüketimdir. Gayrimenkul satın alınması bir dayanıklı tüketim harcamasıdır.
Sil2) Tüketim
3) -Normal bir yatırım yapıyor. Çünkü çimento kullanıyor, demir kullanıyor, parke kullanıyor vb. Bir üretim artışı söz konusu. Oysa hazır daireyi satın alanın araba satın alandan farkı yok. İkisi de tükteim.
Sayın Eğilmez Gayri menkul satın almak tüketim demişsiniz. Ancak tüketim dediğimiz şey milli ekonomi açısından tıpkı yatırım harcaması gibi milli gelir artışına yol açan yani milli gelir hesapları içinde yer alan bir kalemdir. Çünkü tüketim amacıyla yapılan bir harcama aynı zamanda bir üretim yapılmasının yolunu açar. Oysa gayri menkul satın almak amacıyla yapılan bir harcama, harcamanın yapıldığı anda herhangi bir üretime neden olmaz. Bu tür bir harcama tıpkı faiz ödemesi gibi "transfer" harcaması niteliğindedir. Bu itibarla milli gelir hesaplarında bu amaçlı harcamalar dahil edilmez. Sanırım dikkatinizden kaçtı. Saygılarımla.
SilEski ve emekli bir DPT Uzmanı
- fonların portföy dağılımına baktığınızda altın ve çok yüksek reytinge sahip devletlerin kağıtları diğer araçlardan farklı görülüyor, getiri genelde ikinci planda kalıyor. gerçekten de altın ve amerikan/alman hazine kağıtları, mesela bu hafta Çin endişeleriyle amerikan borsası ve diğer emtia sert düşerken prim yaptılar ve portföy çeşitlendirici, yapılan plasmanların riskini dağıtan sigorta enstrümanı olarak işlev gördüler. birçok fon, örneğin 1 yıl sonra altın veya amerikan hazine kağıtlarının değerinin düşeceğini bilse bile ne olur ne olmaz diyerek bu varlıkları oranlarını bir miktar azaltarak da olsa portföyde tutuyor, hatta portföy hızlı büyüyorsa ilave alım yapıyor. arabanıza kasko yaptırmak gibi, hiç kaza yapmazsanız kasko bedeli net servetinizde azalmaya yol açıyor fakat elde ettiğiniz güvende hissetme faydası kasko bedelini ofset edebiliyor. başka bir açıdan bakarsak fonların satın aldığı altın veya amerikan hazine kağıtları sigorta hizmeti üreten üretim araçları olarak da görülebilir.
YanıtlaSil- inşa edilen bir konut ikamet yani tüketilmek üzere satılmışsa tüketim, satılmamışsa stok değişimi olarak gözükmeli. tabii bunu ölçmek hiç kolay değil o nedenle düz ara yatırım yazıyorlar. ABD yatırım verilerinde inşa edilen yeni konutların ne kadarının tüketim amaçlı kullanılabileceği tahmin ediliyor fakat bizde böyle bir tahmin pek imkan dahilinde görünmüyor.
Mafi Hocam, peki diyelim ki bireysel olarak 100gr altın aldık.Fiyatlar artınca 50gr satıp 50gr sakladık.Fiyatlar düşünce tekrar sattığımız birim ile bu sefer 65gr aldık.Bunu uzun yıllar boyunca yapıp altınımızı 300gr a çıkardık.Bu ekonomik anlamda yatırım olmuyormu?Daha doğrusu bu kişisel bir yatırım mı oluyor?Yoksa gene tüketim mi oluyor?
SilHocam, bir sorum var bu noktada. Diyelim ki bir ev inşa edildi sıfırdan( yatırım) ve bizde bu evi müteahhitten aldık(tüketim) . Diyelim ki bu ev 5M TL olsun :) bu durumda bu işlemler GSYH hesaplamasında neye karşılık gelir? Teşekkürler
YanıtlaSileğer bu evde oturacaksanız GSYH hesaplarına 5 milyon TL tüketim olarak girmeli. bu evi kiraya verecekseniz (başkalarına ikamet hizmeti üretecekseniz) yatırım olarak kabul edilmeli. fakat insanların aldıkları evleri ne amaçla kullanacakları bilinmediği için hepsi gayrimenkul yatırımı olarak kabul ediliyor. aslında tüketilen konutu hesaplara yatırım diye geçirmek siyasetçinin de işine geliyor, yatırımları şişiriyor. diğer taraftan müteahhit evi yapmış ama satmamış. bu evin gelecek dönem sahiplerince oturma amaçlı kullanılacağı varsayılarak maliyet bedeliyle stok olarak kabul edilmeli.
SilDiyelim ki bu evin yapımı 3,5 milyon TL idi. Bu GSYH hesaplarına yatırım harcaması olarak girer. Bu eviz siz 5 milyon satın aldıysanız bu tüketim harcaması olarak girer.
Sildouble counting yapıcaz yani? gsyh'ye 5 milyon yazacağımıza 8,5 milyon mu yazıcaz?
SilGSYH hesaplama yönteminize göre ya 3,5M TL ya 5M TL yazacaksınız.
SilMerhaba hocam, konuyla alakasız ama , ülkeye her gün ne kadar döviz girip ülkeden ne kadar döviz çıktığını görebileceğimiz resmi bir site var mı varsa yazabilir misiniz?...
YanıtlaSilBöyle bir site yok. Ya da en azından ben bilmiyorum. Yazan birisi olursa öğrenmiş oluruz.
SilHocam Merhaba Gayrimenkul alıp kiraya vermek fabrika veya iş yeri ekonomide tüketim olarak mı değerlendirilir?
YanıtlaSilGayrimenkul alımınız tüketimdir. Kiraya verip elde ettiğiniz gelir sizin gelirinizdir (rant geliri.) Bu gayrimenkulü konut olarak da işyeri olarak da kiraya verseniz durum değişmez.
SilGayrimenkul alımını plasman olarak kabul etmek de mümkün. Bazı yazarlar gayrimenkul alımını plasman olarak sınıflandırıyor. Belki şöyle bir ayrım tapılabilir: Üretim kapasitesini artırmaya yönelik harcamalar yatırım harcaması, gelir getirici harcamalar plasman, gelir getirmeyen harcamalar tüketim.
SilMakalelerde kullandiginiz dil o kadar sade ki bize bu kadar sey ogrettiginiz icin kendi adima cok tesekkur ediyorum
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilEkonomi bilimcilerin Türkiye nin yatırım oranı düşük demesinin sebebi belkide bu. Türk halkı geleneksel olarak altına yatırım yapıyor. Ve bunu yastık altında bankada kiralık kasada saklıyor. Bankalarda kiralık kasaların dolu olmasının sebebi bu. MB ve bankalar bunu görerek altın mevduatı kabul etmeye başladı. Altını zorunlu karşılık olarak kabul etmeye başladı. Aslında Türkiyenin genel olarak sorunu bu kanımca ekonomiye katılmayan tasarruflar. "Dünya Altın Konseyi'ne göre, Türkiye'de hane halkının yaklaşık 145 milyar dolarlık (3.500 ton) yastık altı altın birikimi var" diye bir haber çıkmıştı. Yazdığınız yazı tamda bunu doğrular nitelikte.
YanıtlaSilEvet bizde atıl olarak duran altınlar tasarrufa hiçbir katkı yapmıyor çünkü sermayeye dönüşemiyor.
Silhocam elinize sağlık.
YanıtlaSilbir de hazır yanlış kullanılan terimlere değindiniz, ben de sormak isterim.
son dönemde döviz artışı dolayısıyla DTH açılıyor, birikimler dövize çevriliyor. Bu durumu haber yapan medya ve yazarlar "dolarizasyon" olduğunu söylüyor. Bu terim sizce doğru kullanılıyor mu? DTH arttı diye dolarize mi olduk?
Dolarizasyon mal ve hizmetlerin dolar üzerinden satılmaya başlanması değil midir?
Teşekkür ederim.
Evet doğru dolarizasyon TL ile yapılan işlemlerin Dolarla (veya dövizle) yapılmaya başlanması demektir. Ama bunun tek ölçüsü de DTH/Toplam Tasarruf Hesaplarıdır. Yani dolarizasyonu başka türlü ölçme imkanı bulunmuyor. İnsanların DTH tutma arzusundaki artış dolarizasyonu gösteren bir ölçü olarak kabul ediliyor.
Silsayın hocam kaleminize sağlık. toplumumuzun genel refahı düşünüldüğünde sinema karşısına konulan soru işareti yerine "Lüks tüketim" yazılsa yanlış olmaz. sevgiler
YanıtlaSilSinema lüks tüketim sayılmaz. O kadar da pahalı değil. Lükse tüketim havyardır, kürk mantodur, lüks arabalardır vb
SilHocam, Washington, D.C. döneminizde korumanız var mıydı? Ve ayrıca, FBI, CIA ajanlarını uzaktan yakından gördünüz mü? Bu ajanlardan herhangi biriyle herhangi bir konuda sohbet etmişliğiniz var mı?
YanıtlaSilHazine müsteşarlığı döneminizde korumanız var mıydı?
Hazine müsteşarlığının ve TCMB'nin Ankara'daki merkez binalarının zeminin altında, yüksek korumalı, parmak izi ve retina okuyucu sistemle giriş yapılabilen, içlerinde, yakut, zümrüt, gümüş, elmas, bakır, altın, platin, topaz, bor, çeşitli ülkelerin silo silo paraları gibi varlıkların fiziki olarak muhafaza edildiği özel odalar, mahzen tipi yerler, salonlar var mı? Siz müsteşarlık döneminizde herhangi bir sebeple buraları denetlediniz mi, gezdiniz mi?
Hiçbir zaman korumam olmadı. Hazine Müsteşarıyken de koruma istemedim. Korunacak bir şeyim yok. Sözünü ettiğiniz ajanları filmler dışında görmedim.
SilBu dediğiniz yerler yok. Hazinede kasalarda saklanan şeyler eski bir hediye saat (sanrım Adnan Menderes'e hediye edilmiş) ve Datphanede basılmış hatıra paralardan ibarettir. TCMB kasalarında ne saklandığını bilmiyorum.
Tesekkurler hocam yatirimin sadece kapasite artirici etkisinden bahsetmissiniz sanirim Klasik iktisat mensubusunuz.
YanıtlaSilHiç bir ekonomi okuluna yakın değilim. Ama günümüz sisteminde zorunlu olarak neoklasik modeli esas alıyoruz. Dersleri de ona göre veriyoruz. Çünkü bütün eksiklerine karşın kapitalist sistemi en iyi o model anlatıyor.
SilHocam yazi icin cok tesekkur ederiz.
YanıtlaSilHocam yunanistan hukumetinin istifasi hakkinda ne dusunuyorsunuz ?
Teşekkür ederim.
SilBenim ne düşündüğümden çok AB'nin ne düşündüğü önemli tabii. Onlşar pek aldırmadılar herhalde ki Euro USD karşısında gerilemedi
sayın Hocam konuyla pek alakası yok ama izninizle kafamda yerli yerine oturtamadığım soruyu aktarmak istiyorum. her zaman maliye politikası konuşulsa belki hep uç noktayı düşündüğümden mi bilmiyorum ama şu sorular aklıma geliyor.
YanıtlaSilÖrneğin; proğramlarınızdan ve yazılarınızdan takip ettiğim kadarıyla Türkiye'nin mevcut şartlarında maliye politikasını kullanması gerektiğini bunuda ya vergileri düşürerek yada kamu harcamalarını artırmak suretiyle yapabileceğini söylüyorsunuz.
mesela vergileri düşürmenin ilk baştaki etkisi Kişilerin harcanabilir gelirini artıracağından harcamalar üzerinde ve büyüme üzerinde olumlu etki yapacağı düşünülmekte fakat vergilerin düşmesinin sonraki etkilerine de bakmayı göz ardı etmezsek vergilerin düşmesi kamunun gelirlerini azaltacağından kamu eski harcama düzeyini korumak adına aradaki farkı borçlanma politikasıyla kapatması gerekir. Belki harcamaların artarak genişlemesiyle devletin vergi gelirleri artarak devletin daha az borçlanmasını sağlayacaktır. Fakat devletin piyasadan borçlanması faizleri yükseltip özel yatırımları dışlar mı?ilk baştaki vergilerin düşmesinin büyüme Üzerindeki olumlu etkisini giderir mi ? Pek emin olamadım
Aynı şekilde devlet büyümeyi teşvik etmek adına kamu harcamalarını eskisine nazaran artırırsa ilk baştaki etkisi yine büyümeyi artırır gibi gözükmekte fakat bununda ayrıntısına girerek yan etkisine bakarsak, kamunun eskisinden daha fazla harcaması için borçlanmayı artırması gereklidir. Belki harcamaların çarpan etkisiyle artarak genişlemesi aynı zamada vergi gelirlerinin artmasını da katkı sağlayarak piyasadan daha az borçlanacaktır. Acaba bu borçlanma piyasadaki faizleri yükselterek özel yatırmaları dışlar mı? Ilk baştaki büyüme üzerinde ki olumlu etkiyi giderir mi?
Kısaca yazılarınızda da mevcut ülke şartlarında genişletici maliye politikasının uygulanması gerektiğini söylerken benim aklıma hep bu dediğim yan etkilerden dolayı acaba ilk baştaki genişletici etki kaybolur mu sorusu aklıma geliyor , acaba en Uç noktayı tahayyül ettiğimdenmidir bilmiyorum ama dediğim bu yan etkiler her zaman ortaya çıkarak ilk baştaki genişletici etkiyi companse eder mi?yoksa her zaman bu yan etkiler ortaya çıkmaz mı? Yada bu yan etkiler hangi şartlarda ortaya çıkar ?
Pek emin olamadım aydınlatırsanız çok sevinirim
saygılarımla
Aslında sorularınızın çoğunun yanıtı sizin yorumunuzun içinde saklı. Vergileri düşürürseniz harcamalar artar çünkü kullanılabilir gelir artar. Harcamalar artarsa KDV ve ÖTV tahsilatı vergileri artırır ve bu da kamu kesiminin fazlaca borçlanmadan işi çevirmesini sağlar. Borçlanacağı miktar ise özel kesimi piyasadan dışlamaz çünkü kamu kesiminin borçlanacağı tutar fazla değil. Evet tahayyül ettiğiniz nokta en uç nokta. 2000'ler öncesinde durum böyleydi haklısınız ama artık o noktada değiliz.
SilSokak dilinde yeni ev eşyası almak "Yatırım" değil, tüketim olarak kabul edilmektedir; sinemaya gitmek de keza.
YanıtlaSilEmin misiniz? Ben çevreme sorduğumda ev eşyasını yenilediklerinde yatırım yaptıklarını söylüyorlar.
Silyatırım; para ödenen herhangi birşeyin zaman içinde üretim aracılığı ile katmadeğer yaratıp kendini aşması bana göre.Ev eşyası aldın 1000tl,5 sene kullandın satmaya kalk 100 tl vermezler.Bunun neresi yatırım.
SilMahfi Hocam,
YanıtlaSilBen çok uzun süredir yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Lisans eğitimimi Türkçe aldığım için yazdıklarınızı anlamakta çok zorlanmıyorum. Benim size şöyle bir sorum olacak. İngilizcemi geliştirmek ve özellikle mesleki anlamda ilerletebilmek adına dili çok ağır olmayan bir blog arayışındayım. Ekonomi gazeteleri ya da makaleleri biraz ağır geliyor. Bunun yerine sizin anlatımınıza benzer temel ve güncel konuları ele alan bir blog önerebilir misiniz?
Saygılarımla, iyi günler dilerim.
İngilizcenizi, kendinizi zorlayarak geliştirebilirsiniz!
SilAraba kullanmayı öğrenmek isteyen bir insan, arabaya binmezse, ve her aşamada daha zor koşullarda kendini test etmezse, araba kullanmayı ya öğrenemez, ya da geç öğrenir!
Bu nedenle, sizi zorlayan İngilizce metinlerden kaçmayın!
Kelime kapasitenizi genişlettiğiniz sürece İngilizceniz ilerler. Eğer bunu yapmazsanız olduğunuz yerde kalır, bir adım ilerlemezsiniz!
Türkiye'de İngilizce eğitim veren kamu ve özel kurumların en büyük handikapı, öğrencilerin ve dil öğrenmek isteyenlerin kelime kapasitelerini geliştirecek materyâl ve sosyal ortamı sağlamakta henüz acemi olmaları.
Eğer okuduğunuz metinde bilmediğiniz birçok İngilizce kelimeyle karşılaşırsanız, bunların anlamlarını tek tek bulup öğrenmek zorundasınız! Hiç kimse, bunların anlamlarını sizin aklınıza iğne ile bir çırpıda enjekte etmez! Kendinizi zorlamak, terlemek, zaman ayırmak, kelimeleri öğrenmek için sabretmek zorundasınız! Armut piş, ağzıma düş, yok!
Mesela iktisatçı Ümit Akçay'ın Türkçe blogu da var. Ara sıra, referans bilgi olması için İngilizce kaynaklar da veriyor. Eğer kendisi ile iletişime geçerseniz, özellikle İngilizce kaynak yönünden size bilgi verecektir.
Kişisel twitter adresi:
https://twitter.com/umitak/
Blog sayfası (Türkçe):
http://kriznotlari.blogspot.com.tr/
Tavsiye ettiği İngilizce kaynaklardan bir tanesi:
http://theeconomiccollapseblog.com/
Mahfi Hocamız bir dönem İngiltere'de kaldığını söylemişti. Kendisinin de mutlaka söyleyecekleri vardır, okumak isteriz.
Bir de şu yazısını okuyunuz:
http://www.mahfiegilmez.com/2014/11/ingilizce-ogrenmek.html
Soruya verilen yanıt için teşekkürler.
SilTürkçeye çevrilmiş bir ekonomi kitabı bulun ve hem Türkçesini hem de İngilizcesi alın. Bir sayfanın önce Türkçesini okuyun sonra İngilizcesini. İkinci sayfada tersini yapın önce İngilizcesini okuyun sonra Türkçesini. Yararını göreceksiniz.
hocam iyi günler ben yeni mezun bir mühendis sayılırım inşaat sektörüyle ilgili bir branşım var,sizi uzun zamandır izliyorum ve çok şey öğreniyorum.Öncelikle teşekkür ederim.
YanıtlaSilSoruma gelirsem hocam ben para kazanıcam artık ve bu parayla ne yapabilirim kendi açımdan ekonomik olarak ister yatırım ister tasarruf orta gelirli bir insan ne yapmalı hocam sizce bu ülkede parasını nasıl korumalı neye yatırım yapmalı parasını neye harcamalı tasarufunu nerde tutmalı nasıl korumalı bunları bize anlatabilirseniz cok sevinicem hocam.
Teşekkürler.
SilParayı korumak ve ondan gerekli getiriyi elde etmek her döneme göre değişen bir durum sergiliyor. Bugünlerde en avantajlı görünen araç dolar ve euro.
Hocam ben her ay gayrimenkulden dolayi bir kriz cikip cikmayacagini matematiksel olarak hesaplamayi ogrendim kendi profesorumuzden sadece gayrimenkul ev kredileri vb bunun gibi seyler uzerinden bir ulkede gayrimenkul kredileri disinda olusabilcek nasil krizler olabilir birgunde bunlari anlatirmisiniz kriz ve cesitleri bunlarin analiz ve hesaplari
SilGüzel yazı, yalnız "Plasman" gibi yabancı kökenli ve çoğumuz için anlam ifade etmeyen ve Türkçe karşılığı bulunabilecek ekonomi terimlerini Türkçe olarak yazarsanız çok faydalı bir iş yapmış olursunuz.
YanıtlaSilPlasman sanırım "placement" kökenli. Yani yer değiştirme. Anladığım kadarı ile bir değeri başka bir değer formuna çevirmek.
Türkçesi varsa yazınız lütfen
Ne yazık ki Türkçe tam bir karşılığı yok.
SilYatirim yapilabilir seviye, gibi yaldizli terimleri de 'plasman yapilabilir seviye' diye cevirseler nasil olur acaba? Ben de en cok bu terimdem rahatsiz oluyorum. Haberde bunu gorenler ulkeye yabancilar gelecek kat kat fabrika cikacak saniyorlar. Bir bakanin da bu terimi o sekilde anlattigini cok iyi hatirliyorum bir konusmasinda, tabi ki ekonomi ile alakasi yoktu, gene her ise burnunu sokan bakanlardan birisiydi.
YanıtlaSilEvet haklı olabilirsinbiz ama kişilere veya ülkelere göre tanımlar yapmak da pek doğru değil. Emin olun öyle tanımlasak bile bir yolunu bulup işlerine göre eğip bükerler.
SilCANDAN ATADOSTU NEREDESİN?
YanıtlaSilbiriktirmek için alıyorsan ,tasaruf
YanıtlaSilkullanmak için alıyorsan ,tuketim
satmak için alıyorsan ,yatırım
gelir kullanım amacına göre dönüşturulür
şöyle ki,
çeşmeden gelen suyu bir kapa koyup topladın=tasaruf
çeşmeden gelen suyu içtin =tüketim
çeşmeden gelen suyu götürüp sattın =yatırım
Hepsi doğru da son cümle değil. 'Çeşmeden gelen suyu götürüp sattın = Ticaret' olacaktı. Onun yerine 'çeşmenin yanına bir çeşme daha yaptırdın = yatırım' olmalıydı.
SilMahfi Bey, günaydın.
YanıtlaSilTasarruf konusunu ele alırken, ülke ekonomisinin tasarruflarını arttırmak yerine, bireyin tasarruflarını arttırmak anlamında kullandığımızda da hatalı düşüncelere, uygulamalara yol açabiliyor. Bireyin tasarruflarını arttırıcı bir uygulama, ülke ekonomisi tasarruflarını pekala düşürebilir.
Ve sonra da ekonomi canlansın diye tüketimi arttırıcı politikalara başvurulmak mecburiyetinde kalınır, devletin üstüne daha çok yük binilmesi pahasına.
Ülke ekonomisinde kalıcı bir tasarruf artışı "net mal ve hizmet ihracatının" pozitif yönde artması sayesinde gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Bizim gibi ekonomilerde tüketimi azaltmak yerine tüketim oranını düşürücü politikalar uygulanmalı. Örneğin dış talep o kadar güçlüdür ki, bu durum içeride yatırımları arttırdığı gibi, net mal ve hizmet ihracatının artması nedeniyle GSYH önemli bir oranda büyür. Bu süreçte tüketim artsa bile, tüketimin GSYH içindeki payı azalır.
Ama ülke mal ve hizmetine güçlü bir dış talep yoksa, tüketim tutarını azaltıcı politikalar uygulandığında GSYH küçülür. Tüketim tutarı azalsa da, oranı azalmaz. Devlet ne yapar, GSYH küçülmesin diye borçlanmasını arttırarak kendi harcamalarını arttırır.
Tabi bazı şeyler yetkililerce açık açık söylenmeyebilir. Amaç pek bir istihdam yaratmayan mal ve hizmet ithalatının önünü kesmek ise buna özel uygulamaları devreye almak gerekir. Halka tüketimlerinizi kısın dediğinizde, halk ağırlıklı olarak yerli mal ve hizmet alımlarını kısarsa, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz.
Saygılarımla,
Tasarruf çelişkisinden (Paradox of thrift) söz ediyorsunuz ki doğrudur. Bütün toplum tasarruf ederse tüketim düzeyi düşeceği için GSYH da düşebilir. Çünkü tüketim düzeyi düşünce üretileni kime satacaksınız sorusu çıkar ortaya o zaman da yatırımın anlamı kalmaz. Kapalı toplum için daha geçerli bir paradokstur bu. Eğer ürettiğinizin çoğunu dışarıya satıyorsanız (Çin gibi) bu sorun oluştıuraz.
SilVadesiz hesaplardaki döviz, tl, altın vs de ekonomik açıdan tasarruf olarak değerlendirilebilir mi
YanıtlaSilEvet çünkü bunlar sürekli oynama gösterse de yıl ortalaması olarak aldığınızda bir tortu daima kalıyor ve dolayısıyla sermaye talep edenlere kredi olarak kullandırılan tutarların içinde yer alıyor.
SilEkonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Bana televizyon ekranlarında konuşan kriz tellalları bir tane gerekçe söylesinler. İlla, 'Kriz çıkacak.' diyor. Krizlerde kalasın e mi. Kendi kendinin krizinde kalasın da kefen parasını bulamayasın." dedi.
YanıtlaSilSayın Hocam Nihat beyin bu konudaki açıklamasına yorumunuz nedir?
Bu açıklamanın kendisi kriz nedenlerinden birisi gibi geliyor bana ne dersiniz?
Sil"Bir birikimin ekonomik anlamda tasarruf olarak kabul edilebilmesi için yine ekonomik anlamdaki yatırıma kaynak olabilecek bir formda olması gerekir. "
YanıtlaSilHocam
Şimdi ülkemizin ve halkımızın anlaması gereken şey.
Teşekkürler
Mordehay Barokas
Elinize , emeğinize ve aklınıza sağlık.
Ülkede istihdam yaratmak ve vatana millete bir fayda sağlamak amacıyla varını yoğunu yatırıma yaparak üretmeye katma değer sağlayan tüm müteşebbisleri kutluyorum...
YanıtlaSilÖte yandan bir ülkenin GSYH sını %4-5 oranında arttırma potansiyeli olan bir yerli otomobil fabrikası kurmayı hayata geçiremeyen bilim teknoloji ve sanayi bakanını ve ekibini şiddetle kınıyorum. Yanlış yerde boşuna zaman kaybedip Türkiye'mizin teknolojisinin önünü tıkamaktan başka bir işe yaradığı yok... Bu ülkenin bir otomobili olmamasına çok üzülüyor, kahroluyorum. Bu durumda yol açan sebep: teknoloji yatırımlarına karar veren mercilere teknolojiden fersah fersah uzak alakasız kişilerin atanmış olmasıdır, burayı okuyorsanız lütfen dikkate alınız, zararın neresinden dönülse kardır !
Tabi bu müteşebbislerin şirketlerinin dolar cinsinden değeri 2006daki değerleri ile aynı. 9 yıldır ywrimizde sayıyoruz
YanıtlaSilİyi günler Hocam,
YanıtlaSilPlasman araçları ile edinilen geliri tekrar plasman araçlarına yatırmak, yatırım sayılır mı?
Teşekkür ederim...
hocam, tüzel kişiler içinde aynısı mı geçerli?. mesela:bir işletme hazine bonosu aldı veya tahvil satın aldı o halde bu bir yatırımdır diyebilir miyiz?. çünkü: işletme mikro iktisadi birimdir ve bu finansal getirilerden üretim kapasitesini yükseltmek için faydalanabilir.. ne dersiniz hocam?. saygılar....
YanıtlaSilPlasman, fransizca kökenli olup yatirim anlamindadir diyor sözlük.
YanıtlaSilMerhabalar hocam araştırmakta olduğum bir konuyu açığa kavuşturmak istiyorum: Yatırımcıların bilgi akışının parçalanmış olması bu bilgi akışını bütünleşik ve anlaşılır bir şekilde sunacak bir platformun olmaması sorunlara sebep olmakta. Bu sorunlara nasıl bir çözüm getirilebilir ve bu bilgiler kim tarafından bütünleştirilebilinir?
YanıtlaSilYatırım ile plasman arasındaki farkı kısa bir örnek vererek açıklayınız BU KONUDA YARDIMCI OLABİLECEK VAR MI
YanıtlaSilHocam hanehalkının yastık altında sakladığı altınlar veyahut kasalarda tutulan paralar bu durumda ekonomiye nasıl bir etkisi olur makroiktisatta verilen adı nedir?
YanıtlaSilSayın Eğilmez "Yatırım ve tasarruf " ilişkisini açıklayan yukarıdaki bilgi notunuzda gayri menkul alımlarının tüketim olduğunu belirtmişsiniz. Bu konuda soru soran izleyicileriniz de olmuş. Galiba dikkatinizden kaçtı. Milli gelir hesapları yapılırken yatırım harcamaları, tüketim harcamaları, ithalat ve ihracat rakamları dikkate alınır. Çünkü her kalem kapsamında yapılan harcama aynı zamanda üretim yapılmasına yol açar. Oysa tıpkı faiz ödemelerine yapılan harcama gibi gayri menkul alımı için yapılan harcama da herhangi bir üretime neden olmaz, çünkü "transfer" niteliği taşır. Bu duruma izleyicileriniz nezdinde açıklık getirirseniz sevinirim. Saygılar.
SilEmekli Planlama Uzmanı
Gayrimenkul satın almak tüketim harcamasıdır. GSYH harcamalar açısından hesaplandığında tüketim harcamaları da hesaba girer (C). Burada GSYH hesabından söz etmedim sadece gayrimenkul alımının yatırım olmadığını tüketim harcamaları içinde sınıflandırılacağını vurgulamıştım. Belirttiğiniz iyi oldu açıklık getirmiş olduk. Teşekkürler.
SilGayrimenkul satın almak tüketim harcaması ise tükenmesi gerekmez mi? Arsa da bir gayrimenkuldür ama tükenmez. Ayrıca Bir GYO şirketi gayrimenkul satın alırsa stok artışı olmaz mı? Stok artışı için harcanan sermaye yatırım değil midir?
Sil